4 Şubat 2013 Pazartesi

4 - PAKİSTAN / ORTA ASYA


Gezi tarihi:24 mayıs 2013-21 haziran
PAKİSTAN: Çöp tenekesi kullanılmadığından çöplüğe dönmüş cennet ülke.

Üçüccü kez gitmeyi planladığım gezmekten çok zevk aldığım  harika ülke ama bir o kadar da geri.Aslında halkı özde çok iyi ama dinden başka bildikleri yok.Kendi içlerinde faklı mezhepler bile çekinmeden birbirlerini öldürebiliyorlar.



*Pakistan’a gelirken yanınızda peynir ve sallama  çay getiriniz.

Pakistanı rahat gezmek isteyenlar için :Kendisi ile Fairy Meadows’a birlikte çıktık.Bana çok yardımcı oldu.

Dolphın rent car-Lahore

Muzammil→0092 3227767777

Ch.muzı@yahoo.com

Bu gençle FairyMeadows’a birlikte çıktık.Ülkenin gezilecek yerlerini çok iyi biliyor.Güvenebilirsiniz.Planınızı yapıp gönderip fiyat alabilirsiniz.




Bu ülkenin güneyinde çölde  ne ev,ne yiyecek  ne de yaşam var.insanlar korkunç sıcakta kulube gibi evlerde çöplük içinde yaşarken yemyeşil kuzeyde yaşam tam tersine.Haksızlık.

İnsanlar çok canayakın ve yardımsevar.Ülke çok güzel.Yemek çok acı olmasına rağmen lezzetli

Ama Pakistanlılarda  temizlik anlayışı yok.Tahsillisi,cahili,zengini,fakiri eline ne geçerse arabaın penceresinden veya bulunduğu yerden dışarı atıyorlar.Bazı özel yerlerin ve İslamabad’ın dışında çöp tenekesi görmedim.

 Resmen çöplük içinde yaşıyorlar.Su kanalları dolmuş.Hiç rahatsız olmuyorlar.Indüs nehri bile bu pisliği temizleyemez.


Ayrıca Pakistanlılar kafayı Müslümanlıkla bozmuşlar.

Pakistanlılar için Müslüman olmak,kadınların örtünmesi çok önemli.

Bu ülkede nerelisin sorusunun arkasından benim en kızdığım soru geliyor.(Tanıştığım,selamlaştığım eksiksiz her Pakistanlı sordu)

-Müslüman mısın?

Şeytan diyorki hayır.Müslümanlar tuğ mu dikti dünyanın başına diyesim geliyor.

Adamlar  birisi Müslüman ise iyi adamdır diye düşünüyor.Onalara

-evet.Mislümanın ama benim için din önemli değil.Sizin için bu kadar  önemli mi?Beni dinleyen yok.

-Maşallah.maşallah..

Farklı farklı kültürler.



PAKİSTAN

TARİH(Pakistan+Hindistan)

-Büyük İndüs Uygarlığı:M.Ö 3000.Mısır’da ki Nil nehri ve Mezepotamya’da ki Fırat nehri çevresinde gelişen uygarlıklarla aynı döneme rastlar.

Şu anda Pakistanın kuzeyinde ki Moanjadoro kalıntılarından da anlaşıldığı gibi çok gelişmiş bir uygarlıkmiş.Yine  Harappa kalıntıları da  bu uygarlığa aittir.

-Aryan Dönemi:M:Ö 1700.Aniden ortadan yok olan İndüs uygarlığının yerini Sibiryadan gelen Aryanlar ;ndüs vadisine gelerek kültürlerini geliştirmişlerdir.

Bu ari ırk,Hinduizm’i geleneksel Brahman inançlarından kurtararak Sanskrit dilinin temeli olan Pakrthi dilini kullanmışlar.

-Roma Dönemi:M:Ö 600.Büyük İskender Büyük seferi bu topraklarda tamamlamıştır.İşgal ettiği bu topraklarda yunan kentleri kurmuştur.Ama bu dönem İskenderin burada ölmesiyle sonlanmıştır.Bu dönem budizm’in doğuşuyla aynı dçneme rastlar.

-Ashoka(-Budist )Dönemi:Hemen devamında Kral Ashoka Budist krallık olarak Maurya İmparatorluğunu kurdu.Özellikle Peşaver çevresinde Budizm yayıldı.

-Gandhara Dönemi:Gandhara Dönemi:M:S 1.yıl.Afganistandan gelen Kushanlar,Tibet’e kadar uzanan bu bölgede geniş bir alanda uygarlıklarını ticari ve dini merkez  olarak kurdular.

Bu dönemde Yunan+Roma+Hint sanatının karışımından oluşan gandhara sanatını ve Budizm  Çin Ve Tibet’e kadar yayılmıştır.

Ama M:S 5.yy’da roma imparatorluğunun dağılmasıyla Beyaz hunların bölgeyi İşgal ederek halkı kılıçtan geçirmiş,uygarlığıda  yok etmişlerdir.

-İslami dönem:M.S 7.yıl:Araplar İrandan sonra bu topraklarda da Hindu dininin  yerine İslam dinini yaymaya başlamışlardır.

Daha sonra 10.yy’da Gazneli Sultan Mahmut bölgenin kuzey bölgesini alarak Çinlilerin egemenliğini sonlandırmıştır.

-Moğol dönemi:daha sonra Moğol Hükümdarı Timurlenk bu toprakları işgal etmiştir.

Bu topraklarda İslam ile tanışan pagan ve anamist inaçlara sahip tatar-moğallar müslamanlığa geçmişlerdir.Bu dönemde Moğal sanatının en muhteşem eserleri bu topraklarda Cihangir ve oğlu Alemgir zamanında (şimdiki hindistanda)en güzel eserler  yapılmış.

Moğollların taht kavgaları nedeniyle Pencap bölgesinde güçlenen Sihler Kaşmirden Peşaver’e kadar yayılarak Moğol hakimiyetine son vermişlerdir.Bu arada İngilizler de Bengal’de güçlenmişlerdir.

-İngiliz Dönemi:İngilizler bu topraklara ilk önce 17.yy da Ekber şah döneminde gelmişler ve “British East İndia Company”ile güçlerini yavaş yavaş artırmışlardır.Daha sonra Moğalların zayıflamasıyla ticari çıkarlarını korumak bahanesiyle bölgede kuvvet bulundurmaya başlamışlardır.

1757’de ilk kez Moğollarla İngilizlerin savaşkullanarak ında İüstün gelen İngilizler yayılmaya başlamışlardır.1843’de Sind eyaletini 1849’da da Sihleri yenerek kuzey bölgeyi ellerine geçirmişlerdir.

Bu arada Roma’yı pekin’e bağlayan Asya-Avrupa ticaret yolu olan  İpek yolu Osmanlı İmparatorluğunun güçlenmesiyle yapılamaz olunca deniz yolları aranmaya başlanmış.Portekizli denizci Vasco da Gama’nın ümit Burnu’nu keşfetmesiyle yeniden ipek yolu açılmış.Böylece İngilizler bu deniz yolunu kullanarak Hindistanda Moğol uygarlığının yerine kendi kültürlerini yaymaya başlamışlar.Halkın ortak kullanması için şehir merkezlerinde  norman ve gotik tarzda Kadetraller veKiliseler Moğol ve viktoryan tarzda adalet sarayları,polis karakolları vb. yapmışlardır.Ayrıca misyonerler yardımı ile haik arasında hiristiyanlık yayılmaya başladı.

İngilizlerin bu arada yaptıkları en iyi hizmet ,Günümüzde de kullanılan  ülkede dağlık alanlara kadar uzanan demiryolu ve otoyol yaptılar.

Bu arada kuzu kuzu İngilizlerin peşinde olan Müslümanlar arasında İngilizlerin politikasına karşı çıkan “Sir Syad Ahmad khan”kurduğu “Aligarh Birliği”ile İslami harekatı başlatmıştır.Böylece Müslümanlar din ve kültürlerini yaşamak amacı ile Hindistantan ayrılma çalışmalarına başladılar.

-Hindistandan ayrı İslam devletinin kurulması:Muhammed Ali Cinnah,İngilizlerin ve Hinduların tüm önerilerine karşı gelerek ayrı bir devlet kurma isteğinde ısrarlı kalmasıyla sınırlar çizilmesi konusunda birçok bölgede anlaşmaya varılmış.Böylece Y1947’de bağımsızlıktan sonra Birbirinden 2.000km uzaklıkta ki

 iki bölgede Batı Pakistan(Bugünki Pakistan) ve Doğu Pakistan(Bugün ki Bangladeş) olmak üzere  Pakistan kurulmuş.Ama günümüzde de çözülemeyen Pencap sınırı ortada kalmıştır.Çünkü  Müslümanların yaşadığı bu bölede Sih’lerin kutsal tapınaklarının olduğu “Amristar” var.Birbirine çok yakın Müslüman Lahore ile Sih Amristar arasından geçen sınır nedeni ile  Hindistanda ki Müslümanlar batıda ki pakistan’a,Pakistan sınırında ki Hindu ve Sihler de Doğuda kalan Hindistan topraklarına gaçiş yapmışlardır.Ama bu toplu göç sırasında karşılıklı çatışmalar ve ölümler olmuştur.Tartışmalar aynı hızla günümüzde dedevam etmektedir.

Sınırlar çizilirken Keşmir Mihracesi kararsız kalmış,daha sonra Hindistan içinde kalmayı kabul etmiş ama bu sefer de Pakistan bu kararı kabul etmeyerek bu bölgeyi işgal etmiş.Kuzeyde Hindistan ve Pakistan sınırları içindeki bu Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesi sorunu hala çözülebilmiş değil.Ben Hindistan’a gittiğimde tehlikeli demelerine rağmen bu bölgeye gittim ve hayran kaldım.Buradaki göl üzerinde zamanında birçok turisti ağırlayan muhteşem güzellikteki boot evler bomboş bekliyordu.Kesin buraya birdeha gideceğim.hele bahçelerin güzelliğini hiç unutamadım.

Zülfikar Ai Butto Dönemi ve Bangladeş’in ayrılması:

1970 seçimlerinde Doğu Pakistanda Mujibur Rahman,batı Pakistanda da Zulfikar Ali Butto kazandı.

Daha sonra anayasa tartışmaları sırasında Rahman tutuklanarak hapse atıldı.Pakistan ordusu bu olyı pretoste eden bangledeşliyi katleti.birçoğu da Hindistan’a sığınmak zorunda kaldı.Daha sonra çıkansavaşta Pakistan yenilince Bangladeş ayrı bir devlet olarak kuruldu.

Ziya Ül Halk Dönemi:7 yıl hükemette kalan butto yapılan seçimleri  hile ile kazandığı ve muhaliflerini öldürdüğü  gerekçesiyle Ziya Ül Hak’ın yaptığı askeri darbe ile iktidardan indirildi.Tüm dünyanın karşı çıkmasına rağmen mahkeme kararı ile 1979’da da idam edildi.

Ziya Ül halk ‘da 1988’e kadar ülkeyi sıkıyönetimle idare etti.Din ağırlıklı yönetim uygulanması sonucu tarikatlar daha da güçlendi.

Suikast olduğu düşünülen kaza ile  de öldü.

Benazir Butto:Zülfikar Ali Botto’nun kızı büyük bir farkla seçimleri kazanıp ilk Müslüman başbakanı oldu ama iktidar olduğu 8 aylık dönemde adı birçok yolsuzluğa karıştı.Eşi Asıf Zerdari ise ihalelerden komisyon almasıyla ünlendi.

Navaz Şerif Dönemi:1997 seçimlerinde Cemaati islamiye cemaatinin desteklemesiyle hükümeti kurdu.

Perviz Müşerreef Dönemi:Ekenomik durumun kötü olduğunu bahane ederek General Perviz  Navaz şerif’ten yönetii alarak Hindistan ile Nükleer yarışında ve Keşmir konusunda olumlu adımlar attı.

Döneminde 11 Eylül olayları sonucu olmasına rağmen akıllı siyaseti sayesinde uluslar arası siyasette de olumlu atılımlar yaptı.katı İslami geleneklerin olduğu ülkede tüm tepkilere rağmen batılaşma çalışmaları yapmıştır.

Benazir Butto bu dönemde kimilerine göre Taliban tarafından kimilerine göre Asır Zardari tarafından öldürüldüğü söylendi.

Asıf zardarı Dönemi:2007-2013

Navas şerif:2013-

ÇOĞRAFYA   

Bölgeler:

1-Sindh Bölgesi(Karahçi,..

2-Balochistan Bölgesi(Quetta,..


3-Punjab Bölgesi(Lahore,..

*İslamabad(Başkent)

4-Khyber Pakhtunkhwa(KPK) ve Hazara Bölgesi(Abbattobad,..

5-Gilgit Baltistan(Gilgit,Skardu,..

*Azad kaşmir pakistanda,jamu Kaşmir Hindistanda.

Pakistanın kuzeyi yüksek dağlar ve büyük nehirlerle dolu.Doğa çok çömert burada.

DAĞLAR

Pakistanda ,kuzeyde 5 tane 8000 metreden fazla  dağ var.

Bunlardan K2(Chogori) dağı 8.611 metre yüksekliği ile dünyanın Everesten sonra 2.en yüksek dağı.

Ayrıca 29 tane 7500metre  civarında  ve 108 tane 7000metre -4000 metre yükseklikte birçok dağ var.

Bu dağların arasında muhteşem vadiler,vadilerde gürül gürül akan ırmaklar var.Dağlarda eriyen karların oluşturduğu şelalerin hepsi ayrı bir güzellikte.

Yine bu vadilerdeki sebze ve meyva bahçelerinin olduğu yemyeşil köylrin manzarası doyumsuz.Buralarda en büyük sorun yollar bu dağların üzerine açıldığından çok uzu sürüyor.

NEHİRLER

İNDÜS NEHRİ:

Pakstanda doğudab batıya doğru Ravi,Neelum,Kunhar(kaghan),İndüs(Sind) ve Chanah nehirleri güneye doğru akıyor.

Orta Pencap’ta diğer dört nehir “Parg nad”da İndüs nehri ile birleşiyor.Yani

İndüs nehri Tibetten doğup ,dört nehir ile birleşip Pakistanı zigzag yaparak dolaştıktan sonra Pakistanın güneyinde Arap denizine dökülüyor.Yine bunların dışında da birçok ırmak var.

GENEL

*Tati günleri  Müslüman ülkesi olmasına rağmen cumartesi ve Pazar günleri

*geneldeturistler için  müze ve benzeri girişler, yerel bilet fiyatların 20 katı.,

 *Otobüslerde,bilet kuyruklarında vb.Kadınlarla erkekler ayrılıyorlar.

*Genelde temizlik anlayışı yok.Zengin evler  hizmetlileri olmasına rağmen  yeteri kadar temiz değildi.Bozulanı ve kırılanı tamir etmek gibi bir alışkanlıkları yok.


*Nufusu 200 milyona yakın.%20’si hiristiyan.Genelde birbirine yakın ama ayrı mahallelerde oturuyorlar.

*Pakistanda trafik sağdan.Dreksiyonda sağ tarafta.

PARA:1 dolar=950 Rupi

Ama Taftan’da 1 dolar=900Rupi idi.O nedenle Taftan’da ihtiyacınız olduğu kadar bozdurunuz.

Normal bir öğretmenin maaşı 50Dolar-250Dolar arası.Bir doktor2un maaşı 100oDolardan başlıyor.

Bir kilo etin kilosu 5 Dolar.

YAŞAM:

*Tuvalet kağıdı kullanmıyorlar.Birkaç lüks otel , restoranın ve birkaç zengin evinin dışında hiç görmedim.

*sanırım sigaradan çok balgam çıkarıp devamlı bulundukları her yere tükürüyorlar.Ne hikmetse sürekli burunlarını karıştırıyorlar.

*Tuvaletten sonra sabun kullanmıyorlar.sadece su ile ellerini yıkıyorlar.

*Yemekten sonrada el yıkama alışkanlıkları yok.Bazı evlerde elle yağlı yemekleri yiyip,sedece pecete ile ellerini sildiklerini gördüm.

*Erkekler sakallı.Çok az sakalsız erkekle karşılaştım.

*Aileler genelde çoluk çoçuk ve gelin birlikte yaşıyorlar.Her odanın içinde banyo ve tuvalet var.

*Günlük elbiseleri ile yatıyorlar.Yatakları çok ince.hatta bazıları direk halı ve kilimin üstünde uyuyor.

*Geneldeevleride  temiz değil.Ellerine ne geçirirlerse sokağa atıyorlar.Yollar da renkli poşetler içide çöp yığıntıları dolu.Kanalları çöpten tıkanmış.

*Elektrk çok sık kesilip geliyoriElektrik olmayanca su da olmuyor.Her yerden su fışkıran ülkede elektirik olmaması da şaşırtıcı.


*Renkli kamyon ve miniotobüsleri harika.Üzerlerinde binbir çeşit şekil ve renk var.Boncuklar,arkalarında ünlü veya tanıdıklarının kocaman resimleri,boncuklar,kumaşlar…İçleride çok süslü.Özellikle yapay çiçeklerle süslenmiş rengarenk.

Bu renkli araçlar genelde Qetta,Karaçhi ve Peşaverde var.

Şehirler arası otobüslerin içi de yapay çiçeklerle süslenmiş.

*Araba ,TV,v.b Dubai,Japonya,Kore’den Afganistana,

Oradan da Pakistan’a geldiğinden ucuzmuş.Qetta’daÇoğunun evinde devasa T.V ler vardı.

*Bizim diziler burada da çok ünlü.Birçok köprünün üzerinde dizi oyuncularının devasa resimleri asılmıştı.

*Erkekler sıkıştıkları her yerde caddede  çömelip,arkalarını dönüp  tuvaletlerini yapıyorlar.Bazıları yanına su alıyor.Kamizleri nasıl olsa kapatıyor.Pae doğrusu.

*Pakistanlılar çalışkan şnsanlar değil.Hep uzanıyorlar.genel olarak Asyada olduğu gibi zaman hiç önemli değil.Çok sık karar değiştirebiliyorlar.

Bu sistemle bu ülkenin gelişmesi mümkün görünmüyor.

İKLİM:Ülkenin kuzeyi ile güneyinin iklimi arasında fark var.Güney şehirleri Mayısın sonunda yanıyordu.Sıcaklık 45 derecenin üstündeydi.

O nedenle buraya gelmek için en iyi ay Mart,nisan veya eylül ekim.Güneyi de kuzeyide normal olur bu zamanda.

Aslında en doğrusuçok farklı iklim özellikleri taşıyan bu ülkeyi İran gibi iki ayrı mevsimde ziyaret etmek en doğrusu.Yazın haziran,temmuz ve Ağustosta yolları ancak açılan kuzeyi gezmek.Sonbahar veya kışın güneyi gezmek.

Veya daha iyiside ağustosta kapalı yollar açıldığından kuzeyi gezip eylülde de güneye doğru inmek.


GİYİM:Pakistanın milli giysisi Şalvar  ve  kamiz.Erkeklerde özellikle beyaz renkte bu takım çok şık duruyor.

Puştan erkeklerinin şalvarları normal,kamizleri uzun,belucu erkeklerin şalvarları büyük,kamizleri kısa,pencab erkeklerinin şalvarları da kamizleride dar oluyor.

Normal bir takım 5 metreden dikiliyor ama sadec büyük şalar 5 metreden olabiliyor.

Kamizlerin yanlarında çepleri,şalvarlarınında tan önlerinde cepleri var.Anlayacağınız paraları çok sağlam yerde.

Vaskıt:Erkeklerin genelde yünden yapılmış Kamizlerinin üzerlerine giydikleri geleneksel yelek.

Kadınlarda çok güzel ve canlı renklerde ve harika dizaynlı

 şalvar ve kamiz giyiyorlar.

Dopaha:Kadınların şalvar ve kamizlerine uyumlu renkteKullandıkları  şalın adı.

Kadınların çoğunun burnunda hızması var.


Topi:Ön kısmı zıgzaglı şekilde kasılmiş olan işlemeli geleneksel fese benzeyan şapka.Simsiyah saçlarına çok yakışyor.

Turbine:

Ctıral topi:Daha çok kuzeyde kullanılan terekli bere

Kadınların etnik durumuna göre dizaynları farklı.

*Düğün en az 3 gün sürüyor.Gelin 1.gün sarı,2.gün(en önemli gün)kırmızı,3.gün herhengi bir renkte pırıltılı ve abartılı elbise giyiyor.Genelde düğünlerde erkek ve kadın ayrılıyor.

YEMEK:

*Sütlü,şekerli  çay içiyorlar.

*Ve yemeklerde çokyağ ve  acı baharat kullanıyorlar.

*Yemeklerini elle ve yerde yiyorlar.Yağlı ellerini her yere sürdüklerinden her taraf leke içinde

Dhal:Katıca,bol yağlı mercimek yemeği.İstediğiniz kadar nan ile servis ediliyor.

Guşt:Keçi etinden yapılan et yemeği.Benim heman bağırsaklarımı bozuyor.Dikkatli olunuz.

Sabzi:Patates,bamya,fasulye vb.sebze yemeği.Bizim damak  zevkimize en yakın olanı.

Pallau(Chaval):pilav ama bizimki ile aynı lezzete değil.

Ekmek çeşitleri:

Nan:Kepekli undan ,tandırda pişirilen ekmek.Hele sıcak sıcak tadına doyulmuyor.

Chapati:Sacda pişirilen ince  sade ekmek

Parratha:Bu ekmek pişirilirken içine yağ konup kapatılıp tekrar açılarak pişirilmiş hali.

Puri:yağda pişirilen humurdan ekmek

Samosa:Hamurun içine farklı nevaleler konarak,üçgen şekli verilip yağda pişiriliyor.Genelde sos ile servis ediliyor.

Patates kızartması:Doğranmış patatesi sos ile karıştırıp kızgın yağda kızartıyorlar.Gazete kağıdına koyup stıyorlar.Görüntüsü iştah açıcı değil ama çok lezzetli.

*İnsanlar kahvaltıda sadece çapati ve sütlü çay içiyorlar.Ben misafir olduğumdan yağda bir tane yumurta kırdılar.Bazı zengin evlerde kendileride yumurta yediler.e pişirdikleri helvayı ısıtıp katık yaptıklarını gördüm.Bir evde de daha öncpeynir yok.ilmiyorlar.Bir zengin evinde hazır tatsız bir peynir yiyebildim.

ULAŞIM.

Otobüs:Genelde Air Condition ve Fanlıların ücreti Simple bus olan fansızların iki katı fiyatında .eski ve bakımsızlar.

Ama  her şeyde olduğu gibigüneyde ki ulaşım ile kuzeydeki çok farklı.

*Bilet almadan önce “non stop” olup olmadığını sor.

Tren:3 farklı sınıfvar.

1-economik.ucuz.Bu katogaride bilet alırken hangi katta(1.,2.,3. Katta) yatacağını belirt.

2-ALC:Bu sınıfta kompartuman 6 kişilik ve kapısı var.Fiyatı economik biletin 3 katı adar.

3-Sleeper class:Burada ise 2 veya 4 kişilk.Fiyat daha da artıyor.

Not:Eskiden  turistlere yapılan indirimler kalkmış.


OKUL:Pakistan dadörtç çeşit okul var.Askeri okul ve hırıstıyan okullarda eğitim Urduca ve İngilizce.  Oxford okullarında eğitim sadce İngilizce. Devlet okullarında ise Urduca ve parasız.Diğerleri paralı ve eğitim daha kaliteli. Okullarda Müslüman ve hırıstıyan öğrenciler birlikte eğitim alıyorlar.b.Bazı öğrenciler okula gidip gelirken başlarını kapatıp okulda ünüformalarının üztüne bant takıyorar.Bazıları ise okula giderkende başlarını açıyorlar.Ama hiristiyan öğrenciler baş örtüsü kullanmıyorlar.

Bazı okullar karışık,bazı okullar erkek ve kız öğrenciler ayrı ayrı eğitim alıyorlar.

Tüm pakistanda  her yerde İhgilizce öğreten okullarla,kurumlarla karşılaşacaksınız.



DİL:Miili dil Urduca.Devlet dili Urduca ve İngiliz.Okullarda Urduca ve İngilizce eğitim alınıyor.

Urduca dili,Hindu,arap,farsi,Türkçe vb. dillerinin karışımından oluşmuş.harfleri Arapça ve farsi harflerine benziyor.

Urduca dili en çok Hindu diline benziyor.O nedenle Pakistanlılar Hindu dilini konuşabilkiyorlar.Sadece bazı kelimeler farklı.Ama alfabeleri çok farklı.

Yani Pakistanlılar sadece Urducayı konuşabiliyorlar ama hinduca yazamazlar.

Belucistan bölgesinde Beluci ve pashto (paştun)dili de kullanılıyor.Pencab bölgesinde de Pencabca ,sıraıkı dili kullanılıyor.

Paştun dili Pesawar,Swat ve Hazara bölgesinde kullanılıyor.

Gilgit Balistan bölgesinde 7 farklı yerel dil kullanılıyor.


*Balochistan’da Naswar=Leaf+Lime+Tabaco ‘dan oluşan  yuvarlak karışımlardan ağızlarının bir köşesine atarak   ,Send eyaletinde ise Hindistanda ki gibi yere kırmızı renkte tükürülen Pan=Walnut+Leaf+Lime+Tobaco adlı yarı uyuşturucuları ağzına alarak kullanıyorlar.

Özellikle Naswar kuzeyde de çok kullanılıyor.

DİN:Pakistanın çoğunluğu suni ve bir kısmı da şii .Sunniler Barelvi ve Deobandi(Taliban yanlı radikaller)olmak üzere iki çeşit.Şiileri öldüren bunlar.

Sunnilerin çoğu Hanefi mezhebinden.Çok az şafi ve maliki mezhebinden de var.

 Ayrıca genelde kuzeyde Şiiler ve Şiilerin bir tarikatı olan İsmailiyeler yaşıyor.

Yine Chitral’da Kafirler var.




*Allah aşkını ön plana çıkaran sufilikte Pakistanda çok yaygın.Dünyaca ünlü Nusrati gibi sufi müzik sanatçıları var.

Belucistan Bölgesi:

çıplak dağlar ve kurak çöllük alan.Taftan çölünü geçinceye kadar küçük  küçük çamurdan evlerin oluşturduğu yaşamın olduğuna inanılmayacak yerleşimlerin yanında  kasaba tarzı büyükce Nokkundi,Dalbandn, ve Nushki’den geçtik.(Dalbadin’de polis zoru ile kaldık)


Bu bölge de yağmur olmadığından yazın korkunç sıcak  kışın ise çok soğuk oluyor.

Bu çöllük alanda Petrol olduğu düşünülüyor.

Zahidan(İran)-Quetta(Pakistan)arası Avrupa-Asya otoyolu

Zahidan→Taftan→Quetta(857km,otobüs veya tren)

*Bu yol 1950’de Nato adına,İran,Türkiye ve Pakistan tarafından yapılmış.Artık işlevini kaybettiğinden bu yolda otobüsle hoplaya zıplaya son hızla taftan çölünü geçerek  yolculuk yaptık.

*Sınıra yakın otoran Beluclar,genelde afganistanda konuşulan Paştu dilini,Farsi dilini daha çok kullanıyorlar.İngilizce bilen çok az bulabilirsiniz.

*Bazılarına göre İsrail’in 10 kayıp kabilesinden biri olduğu düşünülen Beluci’ler dağlarda yaşayan iyi savaşcıar olduğundan her zaman islam adına güçlü tarafın yanında savaşa katılmışlardır.Kan dökmekten çekimeyen buy kavimin yaşadığı bu çöl bölgesi, her zaman kanunların işlemediği bir bölge olmuştur.

Genelde ilk baharda deve,eşek,keçileri ile dağlara göç ederler.


1841’de İngilizlere karşı kılıçlarla  en keskin şekilde direnmişlerdir.

İngilizler daha sonra bu bölgenin önemini bildiklerinden daha büyük yerleşimler ve tren yolunu kurmuşlardır.

Ama hala yaşam çok geri.İnsanlar toz toprak içinde yaşadıkları bir bölge.Sadece büyük şehirlerde bazı varlıklı aileler normal yaşayabiliyorlar.


QUETTA


























































*Deniz seviyesinde 1700 metre yüksekte olduğu için Pakistanda yazın havası en serin olan yerleşim.Çingeneler bile yazın buraya gelyorlar.

Kışın ise oldukça soğuk oluyormuş.

*Düz olduğundan sadece erkeklerin çoğu bisiklet kullanıyor.

*eşek ,deve arabaları her yerde.

*Afganistanda ki savaş nedeni ile Birçok Afganlı mülteci sınır yakın olduğundan buraya gelmiş.O nedenle çok Afganlı göçmen var.Afganistandan gelen Özbek Türkleri  iseTürkçe konuşuyor.

*Ortalıkta kadın görünmüyor.sadece kapalı çarşıda alışveriş yaparken gördüm.

Pikniği bile erkek erkeğe yapıyorlar.Ancak uzak alanlarda aileler piknik yapabiliyorlar.

*Burada insanlar  fotoğraf çektirmek istemiyorlar.Çünkü cia ajanı sanıyorlarmiş.Bana da çoğu kez neden çekmek istediğimi sordular.

O nedenle izin almadan fotoğraf çekmeyiniz.

Quetta→Karaçhi(850km,otobüs ile 12 saat,fanlı otobüs 16.000R,en son otobüs 19’da,fansız yarı fiyat,Tren  de var ama daha yavaş,

*Fanlı  gece otobüs çok soğuk oluyor.Tüm gece bangır bangır çirkin müzik çaldılar.en sonunda rica ettim.kapattılar.Pakistanda yasak işareti olasına rağmen insanlar otobüs içinde sigara içiyorlar.

Otobüsler eski ve bakımsız.Birçok firma var.aynı saatte kalkıyorlar.kimisinde bir tarafta tek koltuk var.

Sind Bölgesi:

Aşağı İndüs ovasında olan bu bölgenin ortasından İndüs ırmağı akar.İklim ,yazın kuru,sıcak ve nemlidir.Kışın ise soğuktur.Bu nedenle yerleşimler daha çok nehire yakın bölgelerdedir.

KARACHİ












Hikayeye göre bu balıkçı köyünde çok güzel “Kalaçhi” adlı balıkçının kızı yaşarmış.Bunu duyan birçok yabancı bu köye gelerek yerleşmiş.Zamanla köyün adı Karaçhi olmuş.

İngllizler ise 1843’te Sind bölgesine genel vali göndermişler.O dönemde yönetimde ki “Talpur Hanedanı” gelen İngilizler için monora adasından hoş geldiniz atışları yapmış.Bunu saldırı sanan  çatışma sopnucu şehri almış

Daha sonra heryerde olduğu gibi yollar,demiryolu,victorya devlet binaları vb.yaparak iyileştirme yoluna gitmiş.

1947’dePakistan, Hindistandan ayrıldığında 1965’e kadar başkent  olmuştur.daha sonra güvenlik nedeni ile Başken t İslamabad olmuştur.

Kuru,sıcak ve çok topzlu bir havası var.yazın gezmek için uygun değil.

Şehirde çok zıtlıklar var.Bazı bölgelerde insanlar toz toprak ve çöplüklerin içinde yaşıyor.Bazı bölgelerde ise çok modern binalar,ünlü oteller zincirleri,güzel yollarla karşılaşabiliyorsunuz.

Nufusu 20 milyondan fazla olanbu dev metropol şehri gezmekte çok zorlandım.Her yer birbirine çok uzak.Git git bitmiyor.Böyle şehirleri fazla sevemiyorum.Toplu taşıma sadece renkli minübüslerle yapılıyor(yola göre 10R,15R,20R).Rikşa sürücüleri ise turist görünce farlı fiyat istiyorlar hemen.Çoğu yerde 100-300R ödedim.Kimse sorduğun adresi bilmiyor.Sıcak bir taraftan.Ama yine çok şanslıydım.

Birgün önce aradığım ev sahibimin acil işi çıkıp şehirden ayrılmak zorunda kalınca iki arkadaşını beni gezdirmek için görevlendirmiş.Çok sıcak gençlerdi ama sonunda onlarda yorgunluktan perişan oldular.O kadar ısrarıma rağmen beni diğer bir  motorlu arkadaşına teslim edinceye kadar bırakmadılar.Onunla da daha uzak yerleri keyifle  birlikte gezdik.

Trafik tek kelime ile korkunç.Bu şehirde de motorsiklet çok olduğundan ses çok fazla.Hiç başi ağırmayan benim bile başım tutuldu.En gıcığından her türlü korna sesi devamlı çalıyor.Olmaz böyle bir şey.İnsan çıldırır bu şehirde.

Zaten çoğu Hindliler gibi pan kullanıyorlar.Dişleri çok kötü olmuş.yerler kırmızı pan tükürükleri ile dolu.

Bu şehirde insanlar çok meşgul.Çok çalışmak zorundalar.Bu şehirde yaşamak zor.taban taban zıt yaşam şekilleri bir arada .İnsanın inanası gelmiyor.

Halkın çoğu fakir.Eski şehir çöplük içinde.İnsanlarda temizlik anlayışı yok.Sadece gördüğüm  modern bir Mall ve oteller temizdi.Genelde saçları açık olan zenginlerin  alışveriş yaptıkları bı alışveriş merkezinde  çok görevli  de vardı.

Müzeler ve gezilecek yerlerin çoğu çok bakımsızdı ama heryerden bir şekilde para istemeyi biliyorlar.

1)Saddar Pazar:eski şehrin ve şehrin tamamının  merkezi saılır.Kapalı ve açık pazarlarda modern dükkanlarda,tezgahlarda,yerlerde  aklınıza gelen her şey satıldığı geniş bir alan.Gezmesi çok keyifli.Yürüyerek

A)ST.Andrew Kilisesi

B)St.Patrick katedralive  yanında ki S.Josef okulu.

C) Saddar Empress Market(Hayvan Pazarı):her türlü hayvan satılıyordu.Kokuya dayanabilirseniz çok ilginç.









Yürüyerek

2)Cinnah Anıt Mezarı ve Bagh-ı Cinnah Cami:Giriş 10R ama ayakkabılar için bütün para verince 40R aldılar.Arsızlar.

Pakistanın kurucusu Muhammed Ali Cinnah için yapılan bu anıt mezar oldukca sade.Altın karışık yeşil avize Çinden ve gümüş çerçeveler İran’dan gelmiş.

Bir görevli bizi kendi isteği ile asıl mezarın bulunduğu alt kata indirdi.Para istedi vermedim.Hiçtahammül edemediğim bir durum.Turisti yolunacak tavuk gibi görüyorlar.

Araç ile


3)Müze:Giriş turistler 200R.Yerellere 10R.Aslında güzel bir müzeydi ama tozdan eserleri görmekte zorlanıyorsunuz.Kuran,coins bölümlerinin yanında ülkenin budizmin yayıldığı dönemdeki eserler görülmeye çok değer.Ayrıca içinde etnoğrafya mizesi ile Cinnah adına düzenlenmiş özgürlük odası da vardı.

*Yakınında Jodia pazarına yakın “Memon cami” var.

Araç ile


4)Quaid-ı- Azam house Museum(Cinnah’ın evi):9-16 arası açık.Çarşamba kapalı.

cant tren nİstasyonuna yakın ve Fatima Cinnah caddesi üzerinde.Giriş ücretsiz.Cinnah ve kız kardeşi fatima Cinnah’ın yaşadıkları  bahçe içinde çok güzel bir ev.Görmeye değer.



Aynı cadde üzerinde

5)Frere hall:Güzel Victorya dönemi bu binanın içinde resim sergisini gezebilirsiniz.



Araç ile

6)Mohatta Palace Museum:Giriş 20R.11-18pm.Pazartesi kapalı.Çok görkemli bir bina.

1947’ye kadar Hindu iş adamlarının ofisiymiş.Ayrılıktan sonra 1964’

İçinde küçük küçük fotoğraf ve resimlerle,resimer yapılış.Bu sanatın adını bilmiyorum.Çok emek verilmiş ve çok güzeldi.

ANI: Ülke değiştirdikce tacizin boyutlarıda değişti.Büyüdü.Bu gidişle ülkeme dönünceye kadar ellenmedik yerim kalmayacak sanırım.

Bu saraya gitmek için beklerken bir araç durdu.”Taksi olup olmadığını” sordum.”Evet.nereye gideceksin”deyince adresi gösterdim .Ve koltuğa oturup kapıyı kapatırken adam göğsümü avuçladı.İnanın çıldırdım.Artık yeter dedim.Adamı taksinin içinde tahmin edemeyeceğiniz kadar dövdüm.özellikle çenesine,ağzına ,burnuna gücüm yettiğince vurdum vurdum.Hızımı alamadım.fesini çıkarıp kel kafasına yumruklarımı indirdim.Sadec adam yüzünü elleri ile kapatıp özür diledi .Sonunda fesini verip indim ama Polise gitmediğime çok pişman oldum.En azından plakasını alabilirdim.Durumu ev sahiplerime anlattığımda “diğer insanlara söyleseydiniz onlar da müdahale ederdi “dediler.

Ama ne Pakistan polisine ne de yoldan geçen her Pakistanlıya güvenemem.

Düşünce aynı.Yalnız bir kadın geziyorsa hırlı değildir.Ellenebilir.

Adamların gözü aç.

Yakınında araç ile

7)Sultan Camii(Defence Socilety bölgesinde):Gitmeye hiçdeğmez.çok sıradan .Ben gittiğimde onarım vardı.


8)Abdullah Shan Ghazi:Bu Müslüman ziyeret yerini görebilirsiniz.oldukça ilginç.inanç böyle bir şey.



9)Mall :denizkenarına doğru indiğinizde Zengin Karaçhileri görebileceğiniz alışveriş merkezi.benzerleri her yerde var.hemen  alt tarafında

10)Clifton Beach:Bu cıvıl cıvıl sahil ,tam bana göreydi.Rengarenk giymiş kadınlar.çoluk çocuk kendilerince eğleniyorlardı.Genelde fakir halkın tercih ettiği bu sahilde özellikle insanlar renkli objelerle süslenmiş deve ve at gezisi yapıyorlar.Kadınlar elbiseleri ile denize giriyorlar.Erkeklerin çoğu da şalvarları ile girmişlerdi.Çok komik görüntüler oluşmuştu.

Yine her türlü satıcı vardı.Buna benzer bir sahilde Bombay’da görmüştüm.











Diğer gezilecek yerler

)Burns road:çok eski ucuz restoranların olduğu bu caddeyi görmeye çalışınız. balkonları kafesli evleri çok ilginç.



) Courts:Şehirde birkaç tane var.Gezerken birine rastlayacaksınız.

)Port:Güzel ve bakımlıydı.Şık restoran ve cafeler vardı.Para odlumu temiz de oluyor.

)Mereweather Tower:M.A Jinnah caddesinin üzerinde port’a yakın.Etrafında o kadar elşektrik teli varki foto bile alamıyorsunuz.Bu cadde üzerinde başka tarihi binalarda var.

) Chowkandi Tombs:Şehre 25 km uzak

)Sandspit,Hawkes Bay,Paradise Poin :Şehre 25 km uzakta.publıc bus yok ama bu sahillere çok yakın  yerlere iki otobüs değiştirerek gidip oradan da başka araç bulabilirsiniz.

Evi Antalya’da olan biri olarak bu sahillerin çok güzel olacağını dşünerek illede gitmek istedim.Pakistanlı bir gencin motorsikleti ile korkunç trafikte akrobasi yaparak gittik.

Dalgalı ,temiz olmayan bir sahil.Yine çoluk çocuk piknik yapıp denize elbiseleri ile giriyorlar.Arkadaşım diğer sahilin daha güzel olduğunu ,orada yabancıların  mayo ile bazen denze girdiğini söyledi ama pek farkı yoktu.


*Manora adasına askeri bölge olması nedeni ile gidilemiyor.


MOENJODARO arkeolojik kalıntılatrı VE THATTA tarihi anıtları:Unesconun Dünya Kültür Listesinde ki bu yerlere Karaçhiden gidiliyor.

Ev sahibim göreceğin fazla bir şey yok deyince gitmekten vazgeçtim.

Karaçhi’den tren veya otobüsle Larkana’ya gidip oradan ikisinede ulaşabiliyorsunuz.Bu süreyi bana her sorduğum 3-10 saat arası dediğinden kesin bir şey söyleyemeyeceğim.


karaçhi→Lahore(otobüs 2.000R,Bu yolda tren daha iyi.)

*Tren 6am,7am,14,16,17,17.30,22’de var.Hesinin adları,gidiş süreleri ve ücretleri farklı.Ama en uygunu 16’da kalkan trenertesi gün 11 gibi lahore’de oluyor. economik bilet 15.000R.

Trende küçük havlular satılıyordu.Önce anlamadım.Sabah uyandığımızda yattığımız yer hariç her yer toz içindeydi.Tren durduğunda herkes temizlik yaptı.

Tren keyifli ama hertürlü satıcı ve dilenci geç saatlere kadar bağırmasından uyumak mümkün değil.Yine sigara içmek yasaktır yazısına rağmen insanların dinlediği yok.

Pencab Eyalet(Yukarı İndüs Bölgesi):


Sind eyaletinin kuzeyindeki bu bölgede kuzeyden güneye akan beş nehir Mithankot’ta birleşerek İndüs nehrini oluşturur.

İndüs uygarlıklarından Harappa ve Taxila burada gelişmiş ama Aryanların gelmesiyle ortadan kaybolmuşlardır.

Büyük İskender en son bu bölgede en son çarpışmasını yapmıştır.

Bu bölgede ipek yolu(Kervan yolu),Hayber geçidinden geçerek Peşaver ve Lahore’a geçiyordu.Bu nedenle İndüs ovasının kuzeyi güneyine göre daha çok gelişmiştir.

Moğollar heryerde yaptıkları gibi işgalleri sırasında bu bölgeyi yıkmışlar ama yerlerinede çok güzel kaleler,camiler vb. birçok eserler yapmışlar.

Moğollardan sonra 19.yy’da kısa bir süreSikhler hakim olmuştur.

1849’da da İngilizlerin eline geçmiştir,

LAHORE


























NOT:lahore’de Türkiyeden gönderilen 45 metro bus hizmete grmiş.Bu kardeş ülkede bu şehirde müzeye yakın meydanın adıda “İstanbul Meydanı”.Bazı yerlerde ve otobüslerin üzerinde de Özpak ve Albayrak isimlerini gördüm.

Bir caddenin adı da “Abdullah Gül”

*Buradan meşhur deriden sandalet alabilirsiniz.Ben daha sonra kişehirlerden alırım diye pas geçtim ama bulamadım.

Efsaneye göre Ramayana destanının kahramanı,Rama Chandra’nın oğlu Loh tarafından Ravi nehrinin doğu kıyısında kurulmuştur.

11.yy’da İslami yönetimin altına girerek ticari ve kültürEl yönden gelişmiştir.

 13.yy’da da Cengiz Han yönetimindeki Moğol orduları ,daha sonra da Timurlenk orduları tarafından işgale uğramıştır.

Moğol dönemi Babür,Ekber ve Alamgir Moğol Hükümdarları zamanında günümüze kadar gelen en güzel eserler yapılmıştır.

İngiliz döneminde de Moğol-Victorya karışımı   binalar yapılmıştır.

Lahore Hindistan-pakistan bölünmesi sırasında en tartışılan şehir olmuştur.Hinditandaki Sikhlerin kutsal şehri Amritsar’a 25 km uzaklıktadır.Hint kültürünün ağırlıkta olduğu Lahore’de ayrılıktan sonra Hindistandan çok mislüman göç etmiştir.

Kalınacak yer:

Regale İnternettin Hostel:Ben daha öne gelişimde kalmıştım.eski şehirde merkezi yerde,çok renkli ve güzeldi.Sahibi  Malik bey Müslümanlara ayrılıkcı davranıyor.

Cuma ve Cumartesi bu hostelin terasında Sufi müzisyenlerin eğlencesi oluyor.

Sufi Night: Buradan veya kendi kendinize  her Perşembe akşamı olan Sufi gecesine de gidebilirsiniz.

Sufi gecesi ,Mall road’dan İstanbul Round about yönüne gidipGovernment College’nin ilerisinde “Data Shrine(Sufis)”de oluyor.

1)Old City=İnner City(Moğol Şehri):Zamanında bu şehir  10 metre tuğla duvarlarla çevrelenmiş kale şeklindeymiş. Şehrin 8 kapısı Sabah 8’de açılıp akşam 21’de kapanırmışBu kapılardan en büyüğü”Shahnai”kapısı. Ama şu anda bu kalenin bazı yerleri yılılmış ve yollar acılmış.Buradaki mahalleleri gezebilirsiniz.İnsanlar sanki sokakta yaşıyor da sadece yatmaya evlerine gidiyor.

Bu eski şehrin içinde ,aynı köşede

A)Mescid-i Badshahi(Padişah camisi):eski kenttin  bu camisi,Moğol hükümdarı Alemgir tarafından yapılmışSıcaklık nedeni ile geniş avlusunda aynı anda 100.000 kişi namaz kılabiliyor.

Cami nin işlemeleri gerçekten çok güzel.hemen girişte gümüş ve altından el ile işlenerek oluşturulmuş  kuran müzesi var.Görevliler çıkışta bağış yapmanızı bekliyor.

Ayrıca caminin bahçesinde devamlı iki askerin beklediği Ulema İkbal’ın anıt mezarı var.

Binanın içindeki yüksek kubbeler de yankı olayını deneyebilirsiniz.Bir köşede yüzü dönük olan kişinin alçak sesle söylediğini sadec tam zıt köşedeki kişi duyabiliyor.

Caminin tam karşısında

B)Lahore Kalesi:Hergün 9-19 arası açık.Turistler için giriş 200R.

Girişte kale görevlilerinden biri bana sigara adı altında uyuşturucu satmak istedi.”Sen müslümanmısın?” diye sorduğumda da çok bozuldu.

Aslında saray olan bu kale Moğol Hükümdarı Ekber zamanında yapılmış.daha sonra diğer Moğol Hükümdarları Şah Cihan ve Cihangir tarafından genişletilmiştir.

Kale aslında çok çok güzel ama çok pis ve bakımsız.Bazı odalarda insanlşar büyük tuvaletini yapmışlardı.Kocaman adamın biride duvara yazı yazmaya çalışıyordu.Dayanamadım.Midehale ettim.Birçok görevli ancak tüm gün  miskin miskin oturuyor.Bu kale Aprupada olsa turist akar.Sırasıyla

a)Alemgir kapısı:İmparatorun kendi adıyla söylenen sonradan eklenen bu kapıdan giriyorsunuz.

b)Divan-ı-Aam:İmparatorun halktan kişileri kabul ettiği salon  ve halkı selamladığı Jharoka denilen balkon


c)Mughal Galery:Fotoğraf çekilmeyen bu bölümde Taç mahal’ın minyatürü çok güzel.Ayrıca minyatür resimler ve porteler var.

d)şah Cihan’ın yatak odası:1633 yılından kalma bu odada bir şey kalmamış.

e)Armqury Galery=Sikh Galery:9.30-12.30 ve 14.30-17.30 arası açık.

Maharaja Ranjit Sing’e ait 1200 yıllarında kalma büyük portesi yanında, Sikhlerin zamanında Sih Guruları ve Sihlerin İngilizlere karşı olan savaşlarının anlatıldığı orijinal yağlı boya ve karakalem  tabloları görülmeye değer.

Ayrıca silahlar çok güzel bir şekilde dizayn edilerek sergileniyor.

f) İnci camisi:1904’te onarım gören bu cami şu anda da kullanılıyor.

g) Şişe Mahal:Ayna ve çinilerden oluşan bu  görkemli salon zamanında nasıldır kimbilir.Salonun içine giriş yok ama görevli yanıma gelerek”200Rupi verirsem salonu yakından görebilirsin” dedi.

Sistemi olmayan ülkeler bu nedenle geri kalıyor sanırım.

Bu alanda ki diğer odalarda ki işlemelerde muhteşem ama öylesine bakımsız ki üzülmemek elde değil.


h)Hathi Pol(Fil girişi):Aslında fillerin çıkabildiği bu geniş merdivenlerin duvarları zamanında çok güzelmiş ama pek bir şey kalmamış.Hemen bitiminde

ı)Shah Burj GateBu giriş kapısında 1631-32 yıllarından Şah Cihan zamanından kalma “Kashi”adlı çinilerin orjinallerinin bazıları hala yerinde duruyor.Bu kapıyı sadece saray erkanı ve filler kullanırmış.

 fil ve deve savaşlarının  anlatıldığı bu çinilerin renkleri hala çok parlak.

Buradan kaleyi terk etmeden Kalenin etrafını dönerek kaleyi  dıştanda görünüz.Çok güzel.

*Pazartesi,Perşembe ve Cuma geceleri kalede  İngilizce

  ışık ve ses gösterisi var.

Cami ile kalenin arasında

C)Gurdwara Arjun Sing Türbesi:Sikhlerin Gurularından olan zatın türbesi beyaz mermerden yapılmıştır.

Ayrıca burada Lahore’nin yöneticilerinden “Ranjit

Singh”in 1849’da ölümünden sonra kalan külleri ve Sati geleneğine göre Kral yakılırken kendilerini cenaze ateşinde yakan 7 cariye ve 4 karısının külleri saklanmaktadır.

Bizim erkekler ayrıldıkları karılarını başkalarına yar etmemek için kurşunla öldürüyorlar.Bunlar tam insafsızmış.Öldükten sonra bile başkalarına yar etmemek için yakmak ne acı bir durum.tarih boyunca kadınların çilesi hhhiç bitmemiş.

Ama bu Sih tapınağına ziyaretçi kabul edilmiyor.Aslında gece gittiğimizde 21’de kabul ettiler ama ben yorgun olduğumdan vazgeçtim.Ertesi gün ikikeregittiğimde onarım nedeni ile kabul etmediler.Hemen yürüyerek

2)Minaret-ül Pakistan:Eski şehrin hemen bitişiğinde İkbal Parkta ki Hindistan-Pakistan ayrılığının15 ağustos  anlaşması anısına yapılmıştır.Asansörle en ukarı çıkarak tüm lahore’i görebilirsiniz.Ben gittiğimde kapalıydı.Minaretin üzeride Allah’ın 99 adı yazılı.Ayrıca tarihçesi Duvarlarda  İngilizce,Urduca ve Hinduca olarak yazılmış.Yakınlarda

*Hemen kaleden sonra ki food streed caddesinde çok eski ve geleneksel evler restoran haline getirilmiş.Akşam yemeğinizi buralarda ışıklandırılmış tarihi eserlerin görüntüsü ve yerel müzik eşliğinde yiyebilirsiniz.En güzelleri Coocosden ve yanında ki Havefi.Bu binaların içleride çok güzeldi.


3)Fakirhane müzesi:Gitmedim.

Buradan araçla


4)The Mall road:Ağaçlıklı bu cadde şehrin modern bölgesi.Hükümet,binaları,oteller,camiler,bankalar,cafeler,restoranlar vb. var.Bu görkemli  devlet binaların  çoğu kiremit renginde ve Moğol-Victorya tarzında yapılmış. Pencab üniversitesi,müze binası gibi. Norman ve Gotik tarzında  yapılmış Kilise ve Katedrallerde yine kiremit renginde.Bu cadde üzerinde gezilecek yerler sırasıyla

A)Lahore Müzesi:Hergün 9-17 arası açık.4dolar veya 400R.

Gördüğüm her müzeyi genelde 2 gün sonra unuturum.Ama bu müzedeki eserler nedense hep aklımda kaldı.

Kaldığı kadar da varmış.Gerçekten görülmeye çok değer bir müze.

1-Prehistoric  and İndüs (İndüs vadisi uygarlığı):Amri(M.Ö3600-1900) ,Harappa ve Moenjadoro (M.Ö 2600-1900) den çıkan eserler sergileniyor.


2-Ganddhara  galery: Gözleri çuura kaçmış,kemikleri çıkmış ünlü“Fasting Siddharta-oruç tutan Budha”heykelini görünüz.

3-Hindu,Jaina,Budist Galery:Burada çok değerli  eserler var.

4-İslamic Galery:

Müzenin tam karşısında

B)Pencab Üniversitesi:Çok güzel bir bina topluluğu.Görevli içeri almak istemedi ama öğrenciler beni zorla soktular içeriye.Kız öğrencilerinin renkli giysileri ile tarihi bina çok güzel görüntü oluşturmuştu.Öğrenciler İran’a göre daha serbestler ama kız ve erkek kantinleri ayrıydı ve çok bakımsızdı.


Müzeden çıkınca yolun ortasında

C)Zamzama Topp(Kim’in Silahı):Bu müzede 1875-189yılları arasında ünlü yazar “Rudyard Kipling”in babası müze müdürüymüş.Müdür topa“kimin silahı”adını vermiştir.

Bu aslan kükremeli sesi çıkaran top 1761 yılında Panipat savaşlarında kullanılmış .Hemen müzenin yanında

D)Lahore City Hertage Museum:Cuma kapalıydı.Göremedim.Hemen bu müzeden sola girdiğinizde

E)Food Streed:trafiğe kapalı bu yolun her iki yanında restoranlar,cafeler,vb.var.Akşam yemeğinizi burada yol üstü masalarda yerel müziklerin eşliğinde yiyebilirsiniz.

*Şehirde birkaçtane food streed var.Bu en eskilerinden.Caddeyi devam ettiğinizde

F)Postahane:Çok görkemli bir bina.Seçimler yaklaştığından nedense polis fotoğraf çektirmedi.Daha da ileride

G)Katolik kilisesi:Yine kiremit renginde güzel bir bina.

*Protestan kilisesi,PTT’nin karşı aralığında iç kısımda.

Araçla gidilecek yerler:

3)Cihangir ve Nur Jihan(Dünyanın ışığı) Türbeleri:Şehre 5 km uzakta ki Shaddara köyünün içinde yürüme mesafesinde.

Padişah camisinin ilerisinde ana cadde üzerinde metro otobüsü ile (20R) kısa sürede gidiliyor.Shaddara Durağında inip içe sola doğru yürüdüğünüzde önce

1-Nur Jihan’ın türbesi: Açık bir bahçenin içinde.Kızı ile birlikte yatıyor.Gittiğimde sıcaktan kaçanlar kabir mermerlerin üstünde ve etrafında uyukluyorlardı.Türbe bakımsızlıktan işlemeleri tamamen kaybolmuş.

*Daha önce bu türbeyi ziyaret ettiğimde bir uyanık gelip bana bilet kesmek istedi.Ben de “bilet verirsen para veririm” deyince gitmişti.

Buradan yürüyerek karşı tarafa geçtiğinde

Cihangir’intürbesi: yüksek Duvarlarla çevrilmiş büyük bir bahçenin içinde çok güzel bir binanın içinde

Mozele  ,aynı taçmahal’da ki gibi  değerli renkli taşlarla,mermer oyma sanatı  ile süslenmiş.Mozolenin üzerinde  Allah’ın 99 ismi oyulmuştur.Burası görülmeye çok değer bir anıt mezari

*Mozelenin bulunduğu oda karanlık.Görevli lamba tutuyor ve para bakliyor.Işığınızı yanınıza alınız.

Binanın dört tatrafıda ise 30 metre yüksekliğinde dört tane minare bulunmakta.Görevli ücret karşılığı bu minarelere sizi çıkartıyor.Değmez.

Bu bahçenin içinde girişte Nur Cihan’ın  kardeşi Asaf Khan’ın türbesi ve adına camii var.

2)Shalimar Bahçeleri:Giriş turistler için 200R.

Mall Road’dan Canal tarafına doğru gidip “Mughalpura caddesinden arabalar var.Ben motorpsikletle gidip rikşa iledolmuş usulu (25R) Lahore Kalesine döndüm.Yani Kalenin oradan rikşa ile de gidebilirsiniz.

Şehrin 10 km uzağında.1642’de Moğol İmparatoru Şah Çihan tarafından sevgili eşi Mümtaz Mahal’a hediye olarak yaptırılmış.

Üç katlı ve 32 hektar bahçelerde + şeklinde ki havuzlar ve çeşmelerde 164 tane musluk ve fıskiye kullanılmış ama hiçbiri açık değil.Havuzlar kupkuru.

Zamanında burasının çok güzel olduğu belli ama şu an bomboş pis ve bakımsız bir bahçe sadece.Gitmeye hiç değmez.

*bahçenin mimarı Ali MardanKhan’ın türbesi hemen bahçenin yanında.

3)Not:Lahore(Pakistan) ile Hindistan Wagah sınır kapısı çok yakın olup kapı kapanmadan bayrak törenini izleyebilirsiniz.Her iki taraftan sınıra otobüs kalkıyor.Bu sınır  Cihangir’in türbesi yolu üzerinde.Planınızı ona göre yapabilirsiniz.

her iki tarafın askerleri çok sert ve havalı hareketleri ile çok ilginç.Tribünlerde her iki tarafı destekleyenler ise ayrı bir alem.

Ben daha önce Hindistandan Pakistan’a geçerken sınırın kapanmasına yakın gidip syretmiştim.

Lahre-Lari-Ada Bus Station→İslamabaad(Sık otobüs var.Simple ve non stop bus fiyatı 1130R.6 saat)

*Birdenbire her şey değişti.Hostesli lüks bir otobüs.

Tek tek yolcular vekalkış saati kameraya alındı.Taftandaki kuralsızlıkları hatırladım.Aynı bizdeki gibi iyi bir yemek paket ve içecek.Kulaklık.Mola verdiğimiz yer gayet moderndi.Tuvaletler temizdi.Bir ülkede kuzey ile güney bu kadar farklı  olmuş.


İSLAMABAD+RAWALPİNDİ:

Aslında Rawalpindi eski şehir.Üst tarafında İslamabad kurulmuş ama şu anda yeni yerleşimlerle İslamabad,Rawalpindi’yi çevrelemiş durumda.Yan yanalar.Aralarında Terminalin bulunduğu Fazabad var.   En uzak noktaları arası 8km kadar.Örneğin Havalanı Rawalpindi’de ama İslamabad Havaalanı olrak adlandırılıyor. Birlikte nufusları 10 milyonu aşıyor.


İslamabad numaralandırılmış sektörlere ayrılmış.Her sektör de kendi arasında bölümlere ayrılmış.Yani birçok merkezi var.Her merkezde de Market(Alışveriş dükkanları) var.

Geniş ve ağaçlı  caddeleri var.Büyük kapılı çok gösterişli evler var.Apartmanların yanında müstakil evde çok olduğundan şehir geniş bir alana yayılmış.Güneyinden sonra bu şehir çok modern geldi bana.Hele çevresindeki yeşil dağları çok güzel.

İslamabad sanki Pakistan’a ait değil gibi.Çok farklı.En başta temiz denilebilecek bir şehir.sadece burada başları açık çok kadın görebildim.Diğer şehirlerde çok az.Çoğu şehirde de hepsi kapalı.Kuzeye doğru burka da yaygın.

Burada insanların çoğu İngilizce konuşuyor.Hatta statü meselesi.Sorduğumda”okulda  İngilizce öğrendiğimizden bize daha kolay geliyor” dedi.Gerçekten özel okullarda İngilizceye çok önem veriliyor.5 yaşındakiş ana okulu örgencisinin kitabını gördüğmde ne denli önemsediklerini inandım.

Ama bana abartılı geldi.çoğu yurt dışına çıkamıyor.İngilizlerden kurtulmak için yıllarca savaştılar.Şimdi onların dilini öğreneceğiz diye çok para harcıyorlar.

Hele İki Pakistanlının kendi aralarında İngilizce konuşmaları beni çok şaşırrtı.

Gezilecek yerler:








*Her merkezde alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar vb.var.Bana çok ilginç gelmedi.

Bunlardan en ünlüsüF-6 sektör de ki Süpermarket(Yani alışveriş dükkanları kompleksi)

Hava çok sıcak olduğudan heryere ben evsahibimin arabası ile gittiğimden kesin adres veremiyorum

1)  Lok Vırsa – Pakistan Monoment:Araba ile çıkılıyor.Tepeden şehrin görüntüsünü seyredebilişyorsunuz.Monumentin çevreside çiçekli ve güzel.Giriş ücretli.Yakınlarda

2)   

*Burada Pakistan müzeside vardı ama açık zamanını yakalıyamadım.


2)Jasmıne Garden:Fazla görülecek gül yok ama dinlenmek için güzel bir park.yakınında

3)Al Faısal Masjıd:Dalokay’ın yaptığı yemyeşil dağların eteklerinde  çok büyük ve modern  bembeyaz camii.

Ana yolu devam ederek


4)Margala Hills:

Bu dağa özel araba veya F-6 sektörden kalkan dolmuşla çıkabiliyorsunuz.

En iyisi yol ağzına gidip geçen araçlarla çıkmak.Buradaki köy arabaları ile bir köyüde ziyaret edebilirsiniz.


Yemyeşil çok güzel dağlar.Tepelerin arasında köyler var.Bu dağlar devam ederek çin’e kadar gidiyormuş.Arabayla devam ettiğinizde

A)Deman-e –Koh:Piknik alanı,restoran,Cafe vb.olduğu manzarası güzel nokta.

*Hiking Trail (3/5 adlı) yapabilirsiniz.


Arabayla zıkzag şeklindeki yolu devam ettiğinizde

B)Pir Sohowa:Şehir merkezinden 12 km uzakta.Tepeye yemyeşil manzara lı yoldan çıktığınızda güzel bir restoranla karşılaşyorsunuz.Buranın manzarası çok güzel.Vadideki köyleri tepeden görebiliyorsunuz.

5)Fatma Cinah Park:Ben gittiğimde göllerdeki sular kurumuştu ama çevredeki dağların görüntüsü çok güzeldi.Sıcaklarda insanlar akşam üstü geliyorlarmış.

6)Arara:Şehir içi araçların kalktığı istasyon olan bu çok hareketli yerleşimde ucuz restoran,otel ve market bulabilirsiniz.

7)Saidpur Willlage:Bu eski köyün bir kısmında güzel restoranlar var.Akşam yemeği için gidebilirsiniz.

8)Rawal Lake:Şehre çok yakın

*dem:baraj

*isterseniz müzesi olan İslamabat’a 30 km uzaklıkta ki Abbottabad yolu üzerinde  Texila’ya gidebilirsiniz.(Abbottabad’a Muree üzerinden de gidiliyor.)

RAWALPİNDİ:

*Burada da suikı arkası açık kamyonetlerkapatılarak ve  yine rengarenk boyanarak dolmuş taksi olarak kullanılmıyor.Görüntüleri çok sevimli.

Alışveriş merkezleri daha otantik ve ucuz.özellikle eskişehri gezebilirsiniz.

Raja Pazar:Çok eski evleri ile ilginç Pazar

Ayub Park:Girişi ücretli çok büyük luna park  denilebilir.Akşamlar insanlar yemeklerini alıp pikniğe gidiyorlar.Ben de evsahibimin  genç arkadaşları ve 4 tane sevimli çocukları ile gittik.Yemek yedik.

Çocuklarda eğlendiler.

kUZEY(NORTHERN) PAKİSTAN:

Artık sıcaklardan kurtulacağım için çok mutluyum.Yemyeşil dağlar,nehirler,göller bölgesi.Ama bu güzellikleri, insanlar ellerinre ne geçerse dışarı attıklarından çevre çok pis.Güzelim vadileri ve nehirleri çöplerle doldurmuşlar.Yükseklere çıktığımızdan hava zaman zaman çok soğuk oluyormuş.

Kuzeyi gezmek için:En uygun mevsim haziran,temmuz ve ağustos.Şehir içleri sıcak oluyor ama gezilecek yerler yükseklerde olduğundan anak bu mevsimde yolları açılıyor.

Ben haziran başlarında burayı gezdim.Dosai yolu ve Naran yolunun devami hala kapalıydı.Ancak buralar temmuz ve ağustosta açılıyormuş.

Ama KKH yolu üzerinde olan Gilgit ve Hunza yolu her daim açık tutuluyormuş.

*Ama burada birçok yerleşime vadilerin içinde dağlarda açılan yollardan gidildiğinden km olarak az olsada çok uzun sürüyor.

Yine yükseklerdeki güzellikleri görmek için engebeli yollardan sadece jeep gittiğinden buralarda ulaşım çok pahallı oluyor.

*Tüm kuzeyde de küçük büyük yerleşimlerde İngilizce eğitim veren okullar veya kurslar vardı.Hiç tahmin etmediğiniz insanlar mükemmel İngilizce konuşuyorlar.Sorduğumda”offıcal dıl” dıyorlar.Öğrenmeleri iyi dekullandıkları hiç alan olmayınca kendi aralarında konuşuyorlar.

Gilgit-Baltistan bölgesinde  kullanılan yerel dillerden

Boroshaski:Hunza bölgesinde

Donkey:Nagar,Yasin bölgesinde

Shina:Lower Hunza,Lower Nagar,Chilas

Khwar:Gizer vadisinde kullanılıyor.

Wakhi(Tajıkı):Gajal bölgesi-Attabad gölünden sonra Gulmit,Huncarap,sust’ta kullanılıyor.

*Pamir:Pakistanın kuzeyindeki Afganistan,tacakistan ve Çin sınırında ki tüm bölgenin adı.Burada yaşayanlarWahhi(Hemen hemen aynı dil olan Tajıkı)dilini konuşuyorlar.

Bu nedenle sınıra yakın bu yerleşimler birbirine benziyor.

*Pustun dili Pesawar,Swat ve Hazara bölgesinde kullanılıyor.


Khyber pakhtoonkhwa (KPK) ve Hazara  Bölgesi

PESHAWAR:Buraya Pakistan’a daha önce gelişimde gitmiştim.Not almadığımdan gezilecek yerleri ve mesafeleri unutmuşum.Aklımda kaldığı kadar yazacağım.

Pashawar→Chitral(12 saat)

Gılgıt→Chitral(12 saat,ghizer vadisinden)

Chitral→ Bumbaret kalaş köyü(2 saat)

1)Takh-e- Bahi:Sadece kalıntıları kalmış bu budis tapınağı,Unesconun listesinde.

2)Hayber geçidi:Afganistan’a açılan kapı.

3)Peşawar Kalesi ve geleneksel çarşısı

CHİTRAL

Bu yerleşimde çok güzeldi.Ama Mart’a oldukça serindi.Dönüş yolunda kar olduğundan zorlandığımızı hatırlıyorum.Buradan Kafiristan’a geçmeden önce polisten izin kağıdı alınız.Ben bilmediğimden yoldan çevirmek istediler ama Müslüman olduğumu öğrenince izin verdiler.

Yine şansıma burada yerel bir düğüne davet edilmiştim.Çok keyifliydi.

*yakınlarda ki Swat vadisi de güzelmiş.


*KAFİRİSATAN-KALAŞLAR(İskender’in torunları.)

M.Ö 2.yy’da Cengiz Han ve Timur gibi Asya’yı feth etmek için Mekodanya’dan yola çıkan Büyük İskender Afganistan’da 2 yıl kaldıktan sonra Çin’e geçmek isterken şimdiki pakistan’ın Hindikuş dağlarında en son seferinde ölmüş.Kalaşlar,bu durumda ülkelerine dönemeyen  ve bu bölgede kalmak zorunda kalan ordunun soyundan geldiklerine inanılıyor.

Kalaş vadisinde Bamburet,Bartik,Trokal ve Anis köylerinde Müslümanlarla birlikte yaşıyorlar.bu bölgede 4-5bin Kalaş,6 bin de müslümanın olduğu söyleniyor.

Kalaşlar,atalarına ait Hint-Avrupa dil ailesinden e“Burruşerki"dilinin yanında Urduca dilini de konuşuyorlar.

Renka renk giysileri ve  yaşam tarzlarıyla kesinlikle görülmesi gereken bölge.İnsanlarda çok sıcak.Ben Bumbaret kalaş köyüne gittiğimde okuldan dağılan yerel giysili öğrencileri görünce festival var sandım.Hemen fotoğraflarını çekmek istedim ama kartım dolmuştu.neyse ki şansıma köye okul yaptırmak isteyen yunanlı bir öğretmenin bilgisayarından kartımı boşaltım fotoğraf çekebildim.

Evlere misafir olup giysilerini deneyip fotoğraf çektirmiştim.Çok sıcak kanlı insanlardı.Kaldığım hostelin küçüçük kızının kendi ekmeğini sobada pişirip yemesişni hiç unutamadım.Ama bu köyde maalesef temiz değildi.

Köy de çok güzeldi.Ağaçlar ışıl ışıldı.Planımda arkadaşım Süreyya ile bu köye yeniden gitmek var.


Birkaç günlük yürüyüş rotaları ile kalaş Vadisinide geziniz.


Bu en büyük köy Bumbaret’e Taliban militanlarının etkili olduğu Suat,Dir,Timergarah bölgesinden geçilerek gidiliyor.

Bu gezimde kuzey batı kısmını gezdim.







1.gün:Murree ve Nathia Gali gezilip Abbattobad’a gelinir.Kalma Abbattobad.

2.gün:Abbattobad gezilir.Kalma Abbattobad

3.gün:Mansehra→Kagan,Naran,Saif Ul Muluk gezilir.kalma naran

4.gün:Shogran gezilir.yol kapalıysa Mansehra’ya dönülür. Kalma Mansehra.

5.gün:Manshera→Chillas yolda geçiyor.Kalma Chillas

6.gün:Fairy Meadows’a çıkılı kamp yapılır.Kalma kampta

7.gün:

A)Kamptan geri dönülüp Astor’a gidilir.Rama gölü gezilir.Astor’da kalınır.

Yol acıksa ertesi gün  Deosai Plains gezilerek Skardu’ya geçilir.(fazladan bir güne daha ihtiyacınız var.)

B)Yol kapalı ise Astorda kalınır.Ertesi gün

8.gün:Astor→Skardu’ya gidilir.kalma Skarrdu.

9.gün:Skardu’da Shigar ve Shangrilla gezilir.Kalma skardu.

10.gün:Satpara lake ve Dosai gezilir.Kalma Skardu.

11.gün:Skardu’dan Gilgıt’e gelinir.

12.gün:Gilgit gezilir.Kalma Gilgit

13.gün:Ghizer vadisi gezilir.Kalma buradaki bir yerleşim.Geri Gilgit’e dönülür.Kalma Gilgıt.

14.gün:Nartan,Rakaposhi,Naran ve hunza vadileri gezilerek Hunza(karimabad’a gidilir.Kalma Karimabad.

15.gün:Kerimabad gezilir.Kalma Kerimabad.

16.gün:Hunza→adabad gölü→sost(Çin sınır kapısı).Kalma Sost.





Abbattobad

Murree

Mansehra

Naran Kagan


1)MURRE






6000fit yükseklikte,Yemyeşil dağlarla çevrilmiş,Karadeniz gibi yeşilliklerin arasına serpilmiş güzel evleri  ve çok büyük ve renkli pazarı olan şehir.

Eğer kuzeyi gezmeyecekseniz İslambad’tan günübirlik gidip gelebilirsiniz.

İslamabad-Fezabad Bus Station→Murre(6okm,1 saat,100R her an dolmuş var.Doldukça kalkıyor.)

Dolmuştan indiğinizde ana yolu tırmanınca kavşaktan sola 20 dakika yürüdüğünüzde

A)Pindi Point:Çok güzel manzarası var.Her yerde kocaman papatyalar açmıştı.Bu papatyalardan yapılmış taçlar satılıyordu. Burada yeşil dağlara doğru teleferik v ardı.(300R)Nedense o an binmek istemedim.Sonra pişman oldum.


Bu yolu dönerek geri yol ağzına geliniz. Yürüyerek tekrar kavşağa geliniz.Kavşaktan  sağa doğru araç ile 25 dakika gittiğinizde (Döne döne en tepeye çıkılıyor)


B)Kashmir Point:Burada da çevre manzarası çok güzel ama elektrik telleri heryerde görüntüyü bozmuş.

Buradan Jeega meydanına geliniz.                               

C)Bhurban:Kavşaktan 7km.Dolmuş veya otostop.Yemyeşil,güzel bir yerleşim.Çok güzel yazlık evler gibi evler,restoranlar var.Burada kalmak için oda da kiralanabiliyor.

Yol boyu rengarenk şallar,şemsiyeler ve halılar satılıyor.

Tekrar kavşağa geliniz.

D)Lowe Topa:Kavşaktan 3 km .Burası dadiğer yerleşimlere benziyor.yakınında


E)Chair Lift:Ama bu lifte ben zamansızlıktan gidemedim.


Murre→Nathia Gali(Dolmuş 1.5 saat)→Abbotabad(1 saat,total fiyat 150R)

2)NATHİA GALİ:8000 fit yükseklikteki yol üstü Nathia Gali’de  zamanım kalmadığından inmedim.4km ve 8 km lik ayrı parkurlarla tepeye yürüyüş yapılıyormuş.Buradan Kaşmir(Muzaffarabad)   manzarası çok güzelmiş.

*murree’de de çok güzel kiliselar gördüm.



3)ABBOTTABAD

10 milyonluk yeşil,  4000fit yükseklikte bir şehir.Haziran başı olmasına rağmen sıcaktı.

Burada mısır koçanı ile birlikte kızgın kuma gömülerek pişiriliyor.Çok lezzetliydi.

Yine tuz içine koçansız mısır atılarak alttan ısıtılarak kavruluyor.Bunu sevmedim.Çok tuzluydu.


A)Shimla Hill:şehrin bir ucunda bu tepeye evsahiplerimin evi yakın olduğüundan yürüyerek çıktık.Lunapark ve yemeiçme mekanları var.Aslında ağaçlıklı, güzel bir tepe ama o kadar bakımsız ve pisti ki .Pepsinin yaptırdığı beton kanepeleri nasıl becerdiyseler kırmışlar.Parça parça kalmıştı.

Bu kadar çöp enerjimi alıyor.

B)Thandyanı:

Çok güzel bir köymüş.Şehir merkezine 25 km uzakta ama dönerek vadiyi tırmandığınızdan 1 saat sürüyor.Yemyeşil ağaçlıklı vadininyol manzarası da çok güzel.Tepelerde yeşillikler içinde kaybolmuş güzel evlerin oluşturduğu köyler vardı.

Direk araba bulamadığımdan “Barmigali”köy dolmuşuna(120R) binip.Barmigali köyüne gelmeden Thanyanı yol kavşağında ininiz.

ANI:

Meğer bu köy,Kaşmir bölgesi ile sınırmış.Ayrıca askeri merkez olduğundan yabancılar alınmıyormuş.Sanırım şehirde polisten izin almanız gerekiyor veya bir pakisttanlıyla gelmeniz gerekiyor.Gelmeden iyişce öğreniniz.

Kavşaktan köy 2km.Biraz yürüdükten sonra iki askere rastladım.Thanyanı köyüne gideceğimi söyledim.Onlarda”yürüyebilirsin”dediler.Tam o anda bir araba durdu.İçindeki İngilizce bilen yaşlı bir adam bu köye yabancıların giremeyeceğini söyledi.Ben de” neden o zaman treminalde turistleri uyaracak  bir polis yok.Bu polislerde bu bilgiden habersiz.Bu nasıl sistem” dedim ama dinlemediler.bu arada içimde kalan Taftan polisinin hırsınıda almdım.Yaşlı adam benim polisler için olumsuz konuşmamın karşısında”Pakistan polisi harika” demezmi.Ben de “yaşadığımı bilirim.Buradaki polisleri bilmem ama Taftan polisi hırsız.Turistleri resmen soyuyorlar” dedim.polisler çok bozuldular.kendi aralarında konuştuktan sonra beni geri göndermek üzere dolmuşa yaşlı adamla birlikte bindirdiler.Yaşlı adam yol üzerindeki kendi köyünde öğle yemeğine davet etti.daha sonra da  köyü birlikte gezebileceğimizi söyledi ama köye geldiğimizde sanki o davet etmemiş gibi atlayıp gitti.Ben de ondan sonra ki köyde şöferün çantama asılarak beni engellemesine karşı indim.(Sanırım polisler beni şehre bırakmasını söylediler.)Hemen tepede ki okula doğru tırmanınca şansıma Dubai de yaşayan bir ençle karşılaştım.Birlikte karşı yakada ki çok temiz olan evine gittik.Köy gerçekten çok güzeldi.Çokkeyif aldım.hele erkek çoçuklar ırmağın önünü keserek tertemiz suda yüzmelerine imrendim.

Bu köyler ceviz ve diğer meyva ağaçlarıyla doluıydu.

*Dolmuşla direkt barmigali köyünede gidebilirsiniz.Bu köyde güzelmiş.


B)Alyası Mosque:Şehir merkezine 6 km uzakta.

Thandyanı’den dönüşte şehre girerken “Gari Pana”meydanında inip dolmuşla gidebilirsiniz.

250 yıllılk bu caminin altından gelen naturel su ile olan havuzda abdest alınıyordu.Bahçesinde medrese eğitimi alan sakallı gençler  Türkiyeli olduğumu öğrenince beni kahveye davet ettiler ama kalmadım.

*Şehir içi de fena değil.Güzel kiliseler var.


Abbaotabad→Mansehra(23km)

4)MANSEHRA:Buraya sadece Naran ve  Gilgit yönüne gitmek için gelmelisiniz.5 tane ayı terminali var.O nedenle  Direkt Naran’a kalkan dolmuşların kalktığı terminale geliniz.

ANI:Buraya ikinci dönüşümde taksi ile şehir merkezine dönerken şehir dışında toplanmış erkeklerin arasın da şuş bir şekilde dans eden başı açık kadınları görünce şok oldum.Hemen taksiyi geri döndürüp seytetmeye gittim.

Kadınlar transseksüellerdi.Aşırı makyaj yapıp çılgınca dans ediyorlardı.Düğün partisinde erkek erkeğe eğlenmek isteyen, ağızlarının suları akan erkeklerden para toplamaya çalışıyorlardı.Yasaklar insanlara böyle saçmalıklar yaptırıyor.İkisi dans ederken 3.süde yerlere düşen çok küçük demir paraları bile toplamaya çalışıyordu.


Mansehra→Naran(140km,4 saat,250R)

*Shogran’a giderken veya dönüşte uğrayabilirsiniz.

Mansehra→Kiwai(70km)→Kaghan(56km)→Naran(24km)

Kiwai→Shogran(8km,yarım saat,yol fena değil,her araba çıkıyor.)

KAGHAN VADİSİ


Menshera’dan sonrab belli bir yol aldıktan sonra yol,kaghan(Kurhan) ırmağı ile devam ediyor.Karlı tepelerin olduğu dağlar,yemyeşil çamların arasında genelde 2 veya 3 katlı sacdan damları olan köy evleri ile manzara doyumsuz.Irmak bazen vadinin inde kalıyor.Çoğu zaman ise yol ile aynı hizada devam ediyor.

Dağlardan eriyen karların suları her taraftan ırmağa karışıyordu.Yine irili ufaklı şelaler  vardı.

Yol boyu keçi, koyun,inek,eşek ve at sürüleri ile karşılaşacaksınız.

Buraları görünce Taftan bu ülkede değimliydi diye kendime sordum.

5)SHOGRAN

Tepeleri karlı dağların çevrelediği  yemyeşil,dinlenmek için nefis bir yer.Bizim Karadeniz yaylalarına ve İtalya Alplerine benziyor.Görfdüğüm en temiz yerleşimlerden biriydi.

Burada gerçekten  doğaya uyumlu sayılabilecek çok güzel oteller var.1000-1500R normal,güzel bir otelin fiyatı.

2 ay sonra hizmete girecel teleferikte yapılmıştı.Yemyeşil çayırlarına bayıldım.

Shogran→Sara Paya Vadisi(8km,45 dakika)

Sadece jeep ile çıkılıyor.Yol döne döne çıkıyor.Ve çok engebeli ve tozlu.Bir jeepin gidiş-geliş fiyatı 2000R.Ama eğer tekseniz yol ağzına çıktığınızda  o kadar giden jeep varki birine daha uygun fiyat vererek binebilirsiniz.

Ben buraya doyamadım.Çok güzel.Yemyeşil çayırlar,çam ormanları,aralara serpilmiş küçük göller,yayla evleri,otlayan hayvanlar,Mor,sarı çiçekler…kesin gidiniz.ırmağın yatağı hala karla kaplıydı.Su karın altından akıyordu.Burada atla gezinti yapabilirsiniz.

Ayrıca burada çadırlarda da kalabilirsiniz.kendi çadırınız varsa da kamp yapabilirsiniz.

Kışın burada 10 metre kar oluğundan kimse kalamyormuş.Ancak karlar eridiğinde insanlar bu yaylalara çıkabiliyor.


6)KAGHAN :Araba durduğunda  gezebilirsiniz.Oteller burada da var.Burasıda çok güzel ama zamanınız yoksa Naran’a devam ediniz.

7)NARAN

Çam ormanları ile kaplı vadinin içine ,nehrin kenarında kurulmuş küçük bir yerleşim.Yol boyu büyükeriyememiş kar kütleleri vardı.Altlarından gürülgürül sular akıyordu.

ANI:Bu yoldan giderken dağlardan kocaman taşlar birden üzerimize doğru düşmeye başladı.Herpimiz çok korktuk.Şöför kıvrak manevralerla tehlikeyi atlattı ama uzun süre kendine gelemedi.

Kalma:Hemen girişte kalmak için kiralık  birçok çadır göreceksiniz.Dolmuşun durduğu yerde de odalar var.2 ve daha fazlayataklı odanın fiyatı 500R.Fena değil.Ben çarşafların değiştirilmediğinden emin olduğumdan temizle rini istedim.

Köyün içinde yol boyu birçok güzel,modern otellerde var.Hatta gezerken tepede manzarası çok güzel olan bir motele rastladım.

Yine yol boyu restoranlar,alışveriş dükkanları ile oldukça turistik.özellikle ceviz ve kuru yiyecek dükkanları çoğunlıkta.Bu kadar turistik olmasına karşın yine cadde kenarları boydan boya çöp ile doluydu.



Burada denilen büyük köfteye benzeyen “kebab”ı denedim. Hemen içine acı koymadan yoğurduAma yine çok yanmış bir yağda kızarttıYanında ki tandırdan aldığım nanın arasına koyarak yedim.

Yoksa yağda kızaran bir şey yiyemedim bu ülkede.

Sabah katlığımda cadde boyunca kömür ve tüp ile çalışan ütücüler sıralanmıştı.Erkek ve kadınların kamiz ve şalvarlarını ütülüyorlardı.Erkeklerin şalvarlarının uçkurları alınıp,kolay şekilde ütülendiğini gördüm.

SAIFUL LALOOK LAKE:11km ,1 saatte çıkılıyor.Sadece jeep ile kagan ırmağını takip ederek çıkılıyor.Yol çok engebeli.Zıplaya zıplaya çıkılıyor.

Jeepin gidiş geliş fiyatı 1500-2000R.Buradada yol ağzına çıktığınızda sizi bir jeep alacaktır.Payınıza düşeni ödersiniz.

Bu vadide beklediğim her güzelliği gördüm.Sadece beklediğimin aksine bu yerleşimlerde sıcaktı.Sadece 10.500 fşt olan bu gölde akşam üstü hava serin olduğundan hırka kullandım.

Karlı dağların ortasındaki bu göl ünlü olduğu kadar var.Nefis manzarası var.

Kagan ırmağı bu gölden başlıyor.

Gölde kayık ile gezebilirsiniz.(bir kayığın ücreti 700R.Kaç kişi binerseniz paylaşırsınız.)

Çevrede at ile dolaşabilirsiniz.

Dağların eteklerinde kiralayacağınız araba lastik parçaları veya naylon ayakkabi ve baston yardımı ile kayabilirsiniz.

Eğer gölün etrafında yürümek isterseniz eriyen karların oluşturduğu

sulardan at üzerinde geçebiliyorsunuz.(100R)

Yine burada da kamp yapabiliyorsunuz.Ben gittiğimde barbükü partisi ve kamp vardı.

Lalezar:Naran’dan 20 km ileride Shogran’a benzeyen güzel bir yerleşimmiş.O kadar otel sahibine nereleri gezebilirim diye sormama rağmen burayı demediğinden atladım.


·       Aslında Naran’dan Chillas’a direkt gidiliyor ama Babsurpas’da hava koşulları nedeni ile sık sık toprak kayması  ve kar nedeni ile yol kapanıyor.Bu durumda tekrar Mansehra’ye geri dönüp buradan çok uzun olan diğer yoldan gitmeniz gerekiyor.Yola çıkmadan yolu sorup planınızı ona göre yapınız.

·       Naran→Jhal Khad→Babsurpas→Chillas( Bu yol çok yakın.)

Ama naran’dan jeep ile 20.000R ye gidebiliyorsunuz.

Tekrar Mansehra’ya geri dönünüz.

Pakistan otel’de veya diğer terminallerden

Mansehra→Chillas(veya Gilgit)(11-12 saat,sadece “natco”denilen minübüs ile gidiliyor.Chillas 1000R,Gilgit 1400R.

Sabah 9 am ve gece 10.00 .Benim geldiğim minibüs bizim köye çalışan minibüslerin 10 katı bakımsızıydı. *Gelgit yönüne sadec Rawanpindi ve manshera’dan dolmuş kalkıyor pm de var.Ama gece otobüsü güvenlik nedeni ile belli bir yere kadar gidip sabahın olmasını bekliyorlarmış.Genelde polis eşliğinde ve tüm gece dolmuşları birlikte hareket ediyorlarmış.Çünkü



NOT:

Chillas’a giderken ev sahibim beni bayağı korkuttu.

Taliban yanlısı Deobandi Sünni Müslümanları Şiileri otobüsün içinde çldürmüşler.”Nasıl şii olduklarını anlamışlar      diye sordum.Şiiler aşure zamanı sırlarını dövdüklerinden kesik kesik oluyormuş.Ayrıca küçükken ayaklarının altına isimleri kesilerek yazılıyormuş.Nufus kaıtlarına da bakıyorlarmış.Genelde isimleri Hasan veya Hüseyin oluyor.

Bu nedenle kuzeye çıkarken biraz sıkıntı var.Kuzeydeki şehirlere girmeden önce zaten yol ağzıda bekleyen polise kayıtınızı yaptırmanız gerekiyor.Zaten dolmuş şöförü sizi götürecektir.


Baltıstan and gılgıt Bölgesi



KARAKORAM HİGHWAY YOLU(KKH)

Bu yol Mansehra yakınlarında ki Hassan Abdal’dan Chına sınırına kadar gidiyor.

Bu yolda dağların arasından döne döne gidiliyor.zaman zaman yeşil dağların arasında kagan vadisinde olduğu gibi güzel evler var ama çoğu yerde de çıplak dağları

Bu yolda belli süre sonra  farklı ırmakları  takip ediyor.Bu ırmaklara sürekli sağdan ve soldan dağlardan eriyen karların sularının oluşturduğu dereler karışıyor.Irmakların rengi bu mevsimde camurlu ama eylül ve ekimde masmavi oluyormuş.

Bu yolu Besham’dan sonra da  İndüs nehri takip ediyor.İndüs nehrinin bir koluda Skardu yolunu takip ediyor.

NATCO:”norderbölgesinetranspot campanyası”.Bu kuzey bölgesinin yolları dar ve dönemeçli olduüından sadece devlete ait “natco” adlı küçük dolmuşlar çalıiıyor.Nispeten ucuz ve hızlı.


ANI:Bu minübüse yolcular tıkış tıkış bindik.Yol boyunca erkekler sesli balgam çıkarıp pencereden aşağ tükürdüler.bazılarıda dolmuşun içine tükürdüler.İçtikleri içeçeklerin şişelerini ve çöplerini camdan aşağı çok normal bir şekilde savurdular.Türkiyede olsa kesinlikle midehale ederdim.Dayanamazdım.Burada insanlara böyle bir şey derseniz sizi anlamazlar bile.Yıllarca çöplerini sokağa atmışlar.

Yine birinin satın aldığı söğuk içeçeği sahibi içtikten sonra  diğer yolculara veriyor.Onlarda sıradan içtiler.Bana da teklif ettiler her defasında.

Mola verdiğimiz bir yerde köy çocukları yerlere atılmiş kağıt kutu meyvasularının kutusunu toplayıp içinde kalmiş olabilecek meyvasuyunu üzerindeki kullanılmış pipet ile içmeye çalıştılar.Çok üzüldüm.Çok fakir ülke.Bu çocuklarında her şeye hakları var.


1)CHİLAS

Otobüs bu Küçük yerleşimin terminaline bırakıyor.Terminalin olduğu cadde üzerinde otellerde var.Burada gündüz arabası ile geldiyseniz mecburen bir akşam geceleyeceksiniz.Çünkü yakınında çok güzel kamp alanı var.

Çıplak dağların arasında  ki şehir merkezi tepede.Sıradan bir yer.Görülecek bir şey yok.

ANI:Chillas’ın insanları çok farklı ve tehlikeli diye uyaranlar oldu.Terminale geldiğimde Arkadaşımın kardeşini aramak

İçin içeri girdim.Hemen bir bilmiş elimden kağıdı kapıp telefon açtı.Bu arada maymun seyreder gibi etrafımı insanlar çevreledi.Hepsini kovaladım.Kadın görmüyorlar ki adamlar.Ertesi sabah araba beklerken de yine tepelere tüneyerek beni seyrettiler.Ben ilerledikce onlarda ilerlediler ve çoğaldılar.Şiileri öldren buranın insanlarıymış.


Chillas→Rai Kot Bridge(1.5 saat,Yola çıkıp gelen arabalara binin.Dolmuşu beklerseniz gecikirsiniz.)

FAİRY MEADOWS: Kamp ve dinlenme alanı.en az birgün konaklamak zorundasınız.

Rai Kot Bridge→Fairy Meadows(sadece jeep,14 km,1.5 saat ve ayrıca  üç saat yürümeniz gerekiyor.).Dönüşte 1.5 saat yürüyerek ve 1 saat jeeple gelebiliyorsunuz.

Jeep’in fiyatı 6.000R.(6 kişilik)Sizi götürüp yürüyeceğiniz yere bırakıp,kaç gün kalacaksanız o gün gelip alıyor.

çıplak kayalık dağların  ortasından dar bir yoldan döne döne tırmanıyorsunuz.Engebeli değil ama oldukça tehlikeli.Dağların arasından da ırmak akıyor.Jeep yolunun bitimine yakın Tato köyü ve ileride daha küçük köyler var.

Buraya gitmek için yol ağzında değilde otelin önünde jeeplerin olduğu yerde bekleyiniz.Bu otelde kalmak 4.000R ,çantanızı günlük 100R ye bırakabiliyorsunuz.Çok sık olmasada gelen grupların birine katılıp çıkabilirsiniz.Dönerkende grup getiren jeep ile anlaşabilirsiniz.

İnsanlar buraya Kamp yapmak için çıkıyorlar.Jeepin stop dediği yerde kamp malzemelerini ve çantaları yerel hamallar taşıyor.(1000R).Gerekmeyen malzemelerinizi aşağıda bırakınız.Yine yürüme yolunu at ile de gidebilirsiniz.

Bütün bu yorgunluğunuzu buradaki manzara ile karşılaştığınızda unutacaksınız.Muhteşem.

Burada iki tane kamp alanı var.Beni

M kaldığım kampın manzarası çok güzeldi.

Fairy mehdows Cottage

Farman Ali→0 312 4493725

Yemyeşil çayırlar,arada şırıl şırıl akan dereler,Tam karşınızda Karla kaplı bembeyaz 8125 metre yükseklikteki Nanga Parbat dağı ışıl ışıl.Ağaçtan kalmak için yapılmış çok sevimli kulubeler ve çadırlar.Market yok ama yemek pişirilşyor. İşte burada her şey doğal.çöp tenekeleri bile vardı ve hatta ağaçtandı.Ama kullanan yok.Yürürken verdiğimiz molada insanlar yediklerinin poşetlerini ve pet şişeleri yerlere atınca artık dayanamadım.Ayıp olacağını bile bile hepsini yoplayıp çantamla yukarı çıkarıp çöp tenekesine attım.Adamlar kamp yapmaya gidiyorlar ama çevre bilinci hiç gelişmemiş.

Rai Kot Bridge→Bunji yol ayrımından s(Yarım saat)→Astor(2 saat,KKH’dan sola dönülen bu vadide  ırmak eşliğinde yine çıplak dağların arasından zigzag yaparak gidiyorsunuz.)

ASTOR

Bu  küçük şehrin içi,Chillas gibi gezilecek biryeri yok ama çevresinde gezilecek yerler var.Burada da  insanlar oturduğum dükkanın önünde yığılarak beni seyrettiler.Aslında normal karşılamam gerekirdi ama dışarı çıkıp onlarıda gönderdim.Geriliğin bu kadarı da fazla sanırım.Ortalıkta kadın yok.Yıllardan beri turist gelmemiş.onlarda haklı.

Burada çok şansız ve boşuna bir gün geçirdim.eee her zaman şanslı olacak değilim.


Astor→Rama Lake(20km,sadece jeep,2000R,normal araba ile belli yere gidip oradan 3 saat yürüyebilirsiniz.)

10 km sonra şık ve naturel Rama oteli ile karşılaşıyorsunuz.Burada kalma 2700R.

Ben araba ileyürüme mesafesine kadar çıktım.Taksi şöferi ile biraz yürüdük ama 3 saat daha yürümemiz gerektiğini öğrenince vazgeçtim.Zaten Yalancı polisin biri bana 2 km yolun var demişti.Oysa 5 km daha gittikten sonra 3 saat daha yürümemiz gerekiyormuş.

Daha sonra öğrendiğime göre sadece 1.5 saat uzaklıktaymış.Asyalıların zaman mefhumu yok.Yanlış bilgiden dolayı bu güzelliği dibine kadar gitmeme rağmen kaçırdığıma üzüldüm.

Ama yol manzarası harikaydı.Yemşil köyler,karlı dağlar 

Çok güzeldi.Geri gelip Deosai’ye gitmek istedim.O da olmadı.

A)DEOSAİ PLAİNS:Bu milli parkta otel olmadığından çadırınızı götürmek zorundasınız.Balık ta avlıyabiliyormuşsunuz.

B)Sheosar Lake

C)Setpara Lake(Skardu’dan 20 dakika uzaklıkta.)Eğer Astor’dan Skarduya gececekseniz.

Astor→Chilam Chauki→Deosai Plains(kar yoksa normal araba,hava koşulları iyi değil ise sadece jeep ile gidebiliyorsunuz,Jeep ile anlaşarak 2000R’ye indirdim ama sonra öğrendimki yolların karı hala erimediğinden ancak jeep ile Chilam Chauki’a kadar gidip oradan karlı yoldan 5-6 saat yürüyerek Sheosar Gölüne ulaşabiliyorsunuz.

Karlar eridiği zaman da sulardan ancak jeep ile geçip Skarduya gecebiliyorsunuz.

Dosai’nin en güzel olduğu ve yolların açık olduğu dönem temmuz ve ağustosmuş.

Astor→Dosai(Jeep 2 saat,Normal koşullarda)

Skardu→Dosai(Jeep 4 saat,Normal koşullarda)

Not:Eğer yollar karlı ise Deosai’den yürüyerek,karlar erimiş ise jeep ile sulardan geçerek Skardu’ya kısa yoldan ulaşabiliyorsunuz.Haziran 10 olmasına rağmen yollar karlı olduğundan ben Astordan geri dönmek zorunda kaldım.Skardu’da ki arkadaşımı aradım. Skardudan daha uzak olmasına rağmen gitmeyi deneyeceğiz.

Astor→Alambridge(3 saat)→Skardu(175km,6-7 saat)

 KKH’yolundan sağa doğru vadinin içinden  İndus ırmağının kolunu takib ederek gidiliyor.Dieğ vadilerde olduğu gibi çıplak ve tepeleri karlı dağların yanında meyva  ve sebze bahçelerinin olduğu yemyeşil köyleri geçerek gidiyorsunuz.


Ama ben yerel bir turist grubu ile 175kmlik yolu dura kalka gittiğimizden 11 saatte gittik.Döüşte jeep ile aynı yolu 6 saatte kısa iki mola ile aldık.

SKARDU


Çoğunlukta Şiilerin yaşadığı şehir.Girişte Chillaslıların yolda otobüste öldürdükleri genç yaşlı Şiilerin resimleri asılıydı.Ben gittiğimde de Hz.Hüsyinin doğum nedeni ile burada tatil vardı.Ayrıca bir şii lideri geleceğinden çok kalabalıktı.

Yol boyu ve şehir içinde kayısı ve kirazlar olmuştu.çok ta lezzetliydiler.Yine her tarafta domates,patates,fasulye v.b tarlaları vardı.


Şehir merkezinde birçok otel var. Yan caddelerde deçok otel bulabilirsiniz.Normal iki kişilik otelin fıyatı 500R.

Buradaki insanlarda ayrı bir alem.Uzun süredir hiç turist gelmediğinden beni toplu halde seyrettiler.

İnsanlarının fikirleri çok sık değişiyor.Çok yalan konuşana rastladım.Söyleyincede inkar ettiler.Genelinin bir dedikleri bir dediklerine uymuyor.Larc insanlar.

Burada “insanı yardım Vakfı”nın acmış olduğu güzel bir okul gördüm.Ama çalışan Türk öğretmen yoktu.Sanki türkiyede insani yardıma muhtaç insan kalmamış gibi burada açmışlar.

Şehrin bitimine doğru bir yol Shıgar’a diğer yol saptar-Dosai’ye gidiyor.

1)Shingar vadisi ve kalesi:Şehre 30 km uzakta.Dolmuşlar var(50R).Ben motorpsiklet kiraladım.Ama yoluna çıktığınıza birçok araba geçiyor.Otostop yapabilirsiniz.(yani bu yöne giden arabalara binip uygun fiyat vererek  daha hızlı gidebilirsiniz.)

Giderken Shigar vadisini görüyorsunuz.Irmağın  üzerindeki kum adacıkları,dağları ile ilginç görüntüsü var.

A)Kale:Giriş 100R.Zamanında bir racaya aitmiş.Şimdi otel olarak kullanılıyor.Taş ve tahtadan yapıldığından çok sıcak bir görüntüsü var.

Aslında içindeki tahta oymalar ve sandıklar harikaydı ama yeterli bakım ve özen gösterilmemiş.Bahçesideçok güzeldi.Şık ve zengin müşteriler için düzenlenmişti.

Köyün içini de gezmeyi ihmal etmeyiniz.Oldukça ilginç.

ANI:Yol üzerinde foto çekmek istediğimden durduğumuzda motorsikleti süren genç hemen dibimde işemek için uckurunu çözmeye kalkmaz mı.Bu kadar da saçma gelenek olamaz.

Yine bu gençbaktım yavaş yavaş motorun üzerinden bana doğru yaslanmaya çalışıyor.artık deneyimliyim.Sırt çantamı öne alarak tehlieyi savdım.Sürekli çanramdan rahatsız olduğunu söylesede dinlemedim.

*Eğer K-2 dağına gitmek istiyorsanız

Skardu→Shigar→Askole(sadece jeep ile)→Concordia(6-7 gün sadece treks)→K-2 -Base camp

2)Satpara  Lake ve Dosai:

A)Satpara lake:Şehre 20 km uzakta.Hertürlü araç ile gidilebiliyor.ben buraya da Motorsiklet kiraladım.Çıplak ama çok güzel dağların arasında ki doğal olmayan  bu gölün içinde eskiden burada olan köyün evlerinin damlarını görebilirsiniz.Çevredeki açmış yaban gülleri çok hoştu.Göle manzarası olan motelde var.Ama kalmak için çok ideal değil.

Gölü takip ederek 10 dakikada ulaştığınız Sadpara Köyü harikaydı.yeşilin her tonu olan bu köyde evlerde daha düzgündü.Köyün ortasından gürül gürül akan ırmak göle gidiyordu.Her taraf meyva bahçeleriyle doluydu.

B)Dosai(Milli Park):Hiç turist olmadığından buraya bu mevsimde giden bir türlü bulamadım.6 kişilik jeep 800R-12.00oR arası değişiyordu.

Her sorduğum tamam gideriz dediler ama sonra yolun karla kaplı olduğunu,gidemeyeceğimizi söylediler.Hele birlikte geldiğimiz grub tamam 5 dakikaya kadar gidiyoruz diye diye beni tam 4 saat beklettiler.Bu kadar gevşek insanlar olamaz.laf olsun diye konuşuyorlar.2 dakika sonra da değişiyorlar.Bir Türkün hele hele bir Avrupalının buralarda yaşaması mümkün değil.Yalan konuşmak çok normal sanki.

Dosai’nin yolları karla kaplı olduğundan gidilemediği gibi bu zamanda her taraf karla kaplıymış.Zaman ve para harcadığım halde göremeyeceğimden dolayı üzgünüm.



3)Shangrilla:Şehre varmadan 22 km .Skardu’ya giderken veya dönerken gezebilirsiniz.

Yoldan bitraz iç kısma doğru arabayla gitmeniz gerekiyor


AShangrila resort Hotels ve lower Kachura Lake:Giriş 200R.Bu otel , bungolowlar  ve diğer birimler yapay gölün çevresinde rengarenk güllerin ve yemyeşil çimenlerin arasında çok doğal .Gördüğüm en temiz ve zevkli kalınacak yerlerden biri.alana yayılmışGeniş bir alana yayılmış.Resepsiyondan harita alarak tepeye tırmanıp manzarayı seyrediniz.Yine Küçük hayvanat bahçesinde özel kuşlar varmış ama ben gitmedim.

Otelden çıkıp yukarı doğru araç(Geçen araç var.) ile Upper Kachure Lake yol ayrımına geliniz.

Tekrar buradan sadece jeep ile yukarı tırmanabiliyorsunuz.Bu gölden hemen önce Kachura köyü olduğundan geçen çok jeep bulabiliyorsunuz.Köye kadar jeeple çıkıp oradan göle yürüyebilirsiniz.Yol ayrımından göle yürümek 2-2.5 saat sürüyor.

B)Upper Kachure Lake:DBoot ile gölü gezebilirsiniz.Göl kenarında otel ve restoranlar var.Dinlenmek için ideal bir yer.

Buradan tekrar aynı yol ile anayola geliniz.

Skardu→Alem bridge(175km,6-7 saat)→Gilgit(25km,yarım saat,yol düzgün.)Bu şehir KKH’dan biraz iç kısımda.

GİLGİT

Şii ,İsmaileye ve Sunnileri  farlı mahallelerde yaşadığı büyük yerleşim.İçinde Çarşısından başka  fazla gezilecek yer yok.Ama çevresindeki yerleri gezip burada konaklıyabilirsiniz.O nedenle burada  enaz 2-3 gün kalmak zorundasınız.ben 4 gün kaldım.

1)Chinar Baag:şehrin içindede  nehir kıyısında çınar ağaçlarının gölgesinde birkaç kanepesi olan park.Ben gittiğimde sadece çocuklar futbol oynuyordu.

2)Suspenson Bridge and Danyore(Ashono):Parkın ilerisinde araç ile gidiliyor.Aslında uzak değil.şehrin içinde sayılır.

Bu ırmağın kenarındaki falezlerin görüntüsü çok ilginç.yine buradaki çok eski köprü tünele bağlanıp sonra yol devam ediyor.

3)Budha:,Şehrin diğer yakasında, yarım saat uzaklıkta Hanzal bölgesinde .Özel araç ile veya buradaki köylere giden dolmuşlarla gidebilirsiniz.

 Kayaya oyulmuş ayakta duran  Budha ‘nın tarihi çok eskiymiş.


4)GHİZER VADİSİ:Gilgit’ten batıya Chitral yönüne doğru bu vadi Pakistanın en güzel vadisi.Diğer ırmaklar camur renginde akarken bu vadide ki ırmağn rengi temizdi.Irmağın üzerinde oluşan küçük adacıklarda pembe renkte tül şeklinde   açmış çiçekli ağaçlar da ayrı bir güzellik vermişti.

Bu vadi diğer vadilerden çok daha parlak yeşildi.Bahçeler de çeşitli meyvalar ve sebzeler vardı.Sanki bu vadideki tepeleri karlı ağlarda daha bir güzeldi.

Köyler İsviçre köyleri kadar yeşildi.

*Ghizer vadisinde yerel dil olan Khuwar dili de kullanılıyor.

*Ghizer vadisinde bir gün kalmak zorundasınız.Sonra tekrar gelgıt’e dönmelisiniz.Veya Chitral’a devam edebilkirsiniz.

Bu vadide çoğunlukta Şiiliğin bir tarikatı olan İsmailler yaşıyor.

NOT:1-4 haziran arası bu vadide Phander’e 45 km uzakta olan Shaudour ‘da polo festivali çok renkli oluyormuş.


İSMAİLİYELER:

Şiilerin inandıkları 12 imamdan 6.imam Cafer Saddık’ın iki oğlundan İsmail babasından önce ölür.Ama İsmailiyeler  İsmail’in öldüğüne değil gizlendiğine inanırlar.Ve İsmailiye tarikatı Şiilerin 6.imamından sonra ayrılırlar.Şiiler 7.imam olarak Cafer Sadık’ın oğlu Mahmut kazımı kabul ederken,
İsmailiyeler 7.İmam olarak İsmaili kabul ederler.

Yani İsmailiyeler,Şiilerin sadece 6 imamına inanırlar.İsmailiyelerin bundan sonraki inandıkları imamlarla birlikte imam sayıları bugün tarihi ile 49 tanedir.

49.İmamlarının adı Aga Khan 75 yaşında olup Pariste yaşamaktadır.İş adamı olan  Aga Khan adına İsmailiye yerleşimlerinde İngilizce eğitim verilen okullar,hastaneler ve yardım kuruluşları var.Bu okullarda iyi öğrenciler ücretsiz,diğerleri ücretli okuyor.Birçok öğrencide bu okullar aracılığı ile USA ‘ya  eğitim için gidiyormuş.

Bu okulların kızlar için en kalitelisi Hunza’da.

İsmailiyeler Arjantin,İsrail ve Hollanda dışında her ülkede yaşıyorlar.Çoğunlukla Pakistan,Hindistan,Afganistan,İran,Tacakistan,Rusya,Malezya ‘da yaşıyorlar.

Pakistanda çoğunlukta ghizer vadisi,Chitral,Hunza’nın tamamı ,gumbit ve Susut’a yaşıyorlar.

Zaten İsmailiyelerin yaşadıkları yerleşimler çok farklı olduğunu göreceksiniz.Başı açık bayanlar,modern giyimli insanlar,temiz çevre.Sadece bana İsmailiyeler”müslaman mısın” diye sormadılar.



Müslüman olan İsmailiyeler  de İslam dini farklı uygulanıyor.

Sunni müslümanlar  5 vakit namaz için camiye,Müslüman Şiiler 3 vakit namaz için şii camilerine gidiyorlar.(pakistanda,İranda ki hüseniyelerin adı İmam Burga-muharrem ayında  kullanılıyor.)

Müslüman İsmailiyeler ise 3 vakit dua için (Sabah 4am cıvarı ve akşam 7.30 cıvarı ve daha sonrasında)Ceme-jamatkhane’ye(Cemahjathane) gidiyorlar.İçeri alınmadım ama camdan gördüm.İçi son derece sade.Kadın ve erkek ayrı taraflarda aynı mekanda ibadet ediyorlar.

Erkeklerin önünde yüzü cemahata dönük  Mukti(Hoca),Kadınların önündede muktiye (Kadın hoca) var.Cemahat duadan önce hocaya el verip oturarak dua ediyorlar.

Cemahathanelerde su anda ki İmamları olan Aga Khan’ın resmi oluyormuş.

İsmailiyeler temizliğe  önem verdiklerinden ayrıca duadan önce abdes almıyorlar.Sadece yemekten önce bunların ibrik ellerini yıkadığını gördüm.

İsmailiye yaşli kadınları eşarplarının altına rengareng kanavice ile işlenmiş fep gibi şapka takıyorlar.

Cemahatnamelerinde minare yok.Sorduğumda “günümüz  koşullarında hepimizin kolunda saat var.Gerek yok” dediler.

Yine ramazan da oruç tutmuyorlar.Ama sanırım çevre baskısından evde gizli yiyorlarmış.

Hac’a gitmiyorlar.Yine sorduğumda”İslamın kuralı.Çok zengin olursak gideriz.”dediler.

Aslında ben öğrenmek için sorduğumda bana güvenmediklerinden kaçamak cevap verdiler.Daha sonra açıkca söylediler.


Akraba evliliği yok.Kuzenler kardeş gibi.Çok beğendim bu yönlerini.Erkek-kadın kaç göç yok.

İsmailiye  sadece İsmailiye ile evlenebiliyor.Ama  sonradan İsmailiye olunabiliyor.

Pakistan’ın kurucusu Cinnah’ta İsmailiye.

 İsmailiyeler eğitime çok önem veriyorlar.Hemen hemen her yeşteki ismailiye İngilizce konuşuyor.

Çoğunun başları ya açık ya da öylesine kapalı.Çok açık fikirli  ve modern ,yardımsever ve sıcak kanlı insanlar.

Bizim alevi vatandaşlara çok benzettim.İsmailiyeler,Pakistan’ın aydınlık yüzü


Gilgit-Gharihag terminal→Gakuch(2 saat,200R,dolmuş dolunca kalkıyor.Yola çıkarsanız özel araç bulabilitrsiniz ama sık geçen araç yok.)

Gakuch→Gupis(1 saat)→Khaltı Lake(Yarım saat)→Phandur lake ve Phandur Köyü(3 saat)→Chitral

NOT:Bu yol Chitral’a devam ediyor.

*Gakuch’tan sonra ulaşım zorlaşıyor.Natco dolmuş seyrek geçiyor.Ya özel araba ile otostop yapacaksınız.Yalnızsanız motorsikletli birisini kiralıyabilirsiniz.

ANI:Ben Gakuch dolmuşu mola verdiğinde Chitiral’a giden bie jeep ile anlaşıp yoluma jeep ile devam ettim.Ama şansıma yağan yağmurdan ırmak yolun bir kısmını alıp götürmüş.Dağdan  yürüyerek yolun karşı geçtik.Hemen uyanık şöförler tezgahı kurmuş.Önce karşı taraftaki otel sahipleri beni o köyde kalmaya ikna etmeye çalıştılar.Şöförlerde kalan 1 saatlik yolu 1.500R’ye götürebileceklerini söylediler.Ben biraz bekleyerek natco dolmuş ile 100R’ye gittim.

Yine şansıma yanımda oturan genç kız beni göle yakın evlerinde kalmaya davet etti.Zaten İsmailiyeleri merak ediyordum.Hemen kabul ettim.Çok sıcak ve tatlı aileydi.Birlikte çevreyi çok güzel gezdik. Evlerinin içinde devamlı soba yaktıklarından heryer  is olmuş.İnsanlarda bu koyu renk tahta duvar ve tavanları beklyaz tebeşirle şekiller çizerek renklendirmişler.Zaten kullandıkları beyaz örtüleride rengarenk işlemişler.

Evlerin damları bizim eski Erzurum evleri gibi kademe kedeme yükseliyor.En üsstede cam var.Yine soba borusu buradan çıkıyor.


Gakuch:Yol manzarası çok güzel ama kasabanın içinde görülecek bir şey yok.Zaman kaybetmenize gerek yok.

Gupis:Bu kasaba daha küçük,ilginç ve sevimli.Yemek için mola verebilirsiniz.Çevre manzarası da daha güzel.Kasabanın bitiminde

Gupis lake:Güzel manzarası olan göl.İçinde yetişen ağaçlar ayrı bir güzellik vermiş.Çevresinde köylüler bugdayları biçip toluyorlardı.Çok dingin bir manzara vardı.Gölün kenarında uzanıp uyuyasım geldi.

Yasin:Gupis’ten ırmağın karşı tarafındaki yoldan içe doğru gidiliyor.Sorduklarım farklı farklı saatler söylediler.sanırım 1-2 saat arası.Bu yerleşiminde manzarası çok güzelmiş ama ben güzel manzaraya doyduğumdan  gitmedim.

phander vadisi:Bu vadideki küçük küçük köylerin inanılmaz güzel manzarası vardı.Phander köyüne varmadan benim kaldığım Anatack köyü,PTDC otel ve Phander gölüne varıyorsunuz.

Phander Lake:Nefis manzarası var.Köy kızlarıyla çevresini iyice gezdim.Hemen yol üstündeki PTDC otel gölü tepeden  görüyor.Gittiğimde müdür uykudaydı.Görevliler yardımcı olamadılar.Bu tembellikle bu ülke kalkınamaz.Fiatlarda oldukca yüksekti sanırım.

Anatack köyü→Phander Köyü(3 km,yürüyünüz.Yol manzarası çok güzel)

Phander köyü geniş bir alana yayılmış.merkezi de oldukca küçük.Çoğunlukta olan İsmailiyeler sunilerle birlikte yaşıyorlar.

Köyden biraz yürüdüğünüzde “rest house ve göl otel var.Rest house’nin bahçesinden gölün ve Phander köyü ve ırmağın manzarası doyumsuz.

Phander Köyünü geçtiğinizde Sheraz’s Hotele ulaşıyorsunuz.

*Phander Köyünden Gilgit’e dönmek için Chitral’dan gelen sabah 7am ve 11 am ‘de geçen dolmuşu yakamalısınız.Rest house’nin önünde bekleyiniz.Ama herkes ayrı bir saat söyledi.Siz tekrar sorunuz.Ben Yine ırmağın aldığı yol çıkışında uyanık şöförleri atlatarak ne bulduysam yol alarak Gelgıt’e zor dönebildim.


5)NALTAR:Bu nefis yerleşime sadece jeep ile Gılgıt’ten gidip dönebilirsiniz.Veya Naltar’dan sonra Hunza yönüne de devam edebilirsiniz.

Naltar yemyeşil tabii doğası ,teraslı bahçeleri ile görülmeye değer.Hertaraftan sular akıyordu.İnsanlar dinlenmek ve piknik için geldikleri yerleşim.

Yine burada çamların arasında  Kayak için lift vardı.Otellerde daha natureldi.Çok yerli turist vardı.Yer zor bulduk.


 Gigit→Hunza(Kerimabad)(2 saat,250R,dolmuş doldukça kalkıyor ve KKH yolundan gidiyor.)Domuş müşteriye göre Aliabad’a da gidebilir.

Aliabad→Kerimabad (Çok yakın.Suzikilerle gidiliyor.20 dakika.)

*Ben Gilgıt’te ki evsahibim ve ailesi ile kiralık jeep ile Hunza,Attabad gölünü ve Naltar’ı gezdik.Birt gece de naltar’da kalıp Gelgıt’e geri döndük. Arsızlığımdan çokca yediğim kirazlardan dolayı biraz sıkıntım oldu ama Telaşsız,çok keyifli gezi oldu benim için.

Aynı yolu daha sonra bir daha gittim.

HUNZA VADİSİ:Aslında Alibad,Muhsinabad,Karımabad vb.şehirlerinin oluşturduğu bölgeye Hunza denildiği gibi Sadece Karımabad şehrine de Hunza deniliyor.

*Abad,yeri anlamına geliyor.Örneğin Kerimabad(Kerim’in yeri)anlamında.


Ana yol KKH’a  devam ettiğinizde hemen sol tarafta yol üstünde


2)Rakaposhi:7257metre yükseklikteki bu dağın eriyen karlarının sularının oluşturduğu ırmak ile görüntüsü çok güzel.Dağa doğru biraz yürüdük.Dinlenmek için güzel bir kafe var.

3)Bundan sonra ırmağın sol tarafı Nagar vadisi,sağ tarafı Hunza vadisi.Her iki vadinin manzarası da doyumsuz.

4)Karımabad(Hunza):1 gece kalınız.

Aliabad’da daha çok suni,Kerimabad’da  tamamen İsmailiyeler,Kerimabad’ın hemen alt tarafındaki Ghanış’te de daha çok Şiiler yaşıyor.

Karimabad, sanki Pakistan değil.Daha çok tanıdık turizm kasabası gibi.İnsanlar ve yaşam modern.

Aliabad’tan sola içeri saptığınızda Kerimabad’a varıyorsunuz.Bu yol daha güzel.Kerimabad’ın çevresinin güzelliklerini de görmüş oluyorsunuz.Veya daha ileriden

KKH’dan sola biraz içeri saptığınızda Muhsinabad’dan 1 km sonra geliyor.



Turistik ama çok güzel ve sevimli şehir.Büyük bir ırmağın içinden aktığı yemyeşil  vadiye kurulmuş bu yerleşimi çok sevdim.Yukarı tırmanırken sevimli yerel ürünlerin satıldığı dükkanlar,restoranlar,hosteller var.

Yokuşu bitirdiğinizde tepede

A)Baltit Fort:giriş yereller için 100R.Turistler için fazla.Ev sahiplerim ödediğinden bilmiyorum.

Hindistandan ayrılmadan önce Hunza’da krallık sistemi varmış.Bu saraylarda kral,khan ve mirler yaşamış.Demokrasiden sonra Zulfikar Butto zamanında 1973’de  bu sistem sona ermiş.En son khan’ın oğlu hala Hunza’da çok güzel bir evde yaşıyor.

Bu saray gerçekten çok etkileyiciydi.Rehber eşliğinde gezdiriyorlar.İçeride hapishanesinden,mutfağına kadar her şey hemen hemen  muhafaza edilmiş.tahta işlemeleri çok güzel.

B)Altit Fort:Giriş turistlere 500R.Çok söylendim burada.Sadece fakir ve geri kalmış ülkeler farklı fiyat uyguluyorlar.Sanki turistten aldıkları fazla giriş ücreti ile kalkınacaklar.

900 yıllık bu kaleye şehir merkezinden yürüyerek veya suziki ile gidebilirsiniz.Bu kale biraz daha uzak Altit köyünün içinde.Kesinlikle yürüyünüz.Manzara muhteşem.

 Kale çok eski.baltit Fort gibi kocaman bir kayanın üstüne yapılmış.Önce bu saray kullanılıyormuş.Tahta kapı ve pencerelerindeki işlemelere bayıldım.Baltit fort’a benziyor.Ama yeteri kadar bakımlı değil.

Ayrıca İsmailiyelerin yaşadığı Altit köyüde çok ilginç.Taş evler,daracık sokaklar,dışarıda oturan köylüler,çamur renginde ki su ile doldurulmuş havuzda yüzen çocuklar..Köyün içide tahtadan geniş kanepeler vardı.İnsanlar oturup sohbet ediyorlarmış.Bazen ortada gösteride oluyormuş.Halkı çok sıcak kanlı.Küçüçük çocuklar bile siz geçerken İngilizce konuşuyorlar.  

Tepede kayalık üzerinde cemahathaneyi görebilirsiniz.Köyde de büyükçe cemahathane vardı ama ben gittiğimde kapalıydı.

Ben dönüşte de İslamabad’da okuyan bir gençle yürüyerek döndük.Çok keyif aldım.

C)Eagle’s Nest:Hunza’nın en tepesinde jeep ile çıkılıyor.Çıkan çok olduğundan yol üstü araç bulabilirsiniz.Reklamı çok olmasına rağmen ben burayı beğenmedim.tabii yapmak istemişler ama özenli dekarasyonu yoktu.Öğle yemeğini burada yedik.yemekleri çok lezzetliydi.

Yalnız bu şehrin en tepesinden Hunza  vadisi manzarası çok çok güzeldi.

D)garden:Buranın bahçesi çok ünlüydü ama ev sahiplerim gitmeyince ben de  gidemedim.ikinci gelişimde de kime sorduysam bilemediler.

Yine nehir kenarında yüzmek için hot water varmış ama ben yalnız gitmek istemedim.Kışın bu su daha da sıcak oluyormuş.

Tekrar KKh yoluna geri geliniz.

Karimabad→Attabad Lake(40 dakika)

ATTABAD LAKE:Beşyıl öncesinde KKH yolu üzerine düşen büyük kayalıklar nedeni ile oluşan çukurun  nehirve yağmur suları ile  dolması ile oluşmuş bir göl.Burada yol gölün altında kaldığından yolun karşı tarafına boot ile geçiyorsunuz.Daha sonra oradaki araçlarla yolunuza devam ediyorsunsunuz.

Biz evsahiplerimle bu gölde kiralık boot ile gezdik.

Normalde yolcular için boot var.Kişi başi 350R.1 saat sürüyor.


İkinci gelişimde şansıma Kerimabad’dan dolmuş sanıp durdurduğum doktarlar grubu ile geldim.Onların dolmuşu ile birlikte karşıya geçtik.Siz de yocu botunu beklemeyiniz.Karşıya geçen botların birisine binmeye çalışınız.Yoksa çok zaman kaybederseniz.

Dolmuş ve küçük arabaları bota yerleştirilen kalın iki tahtanın üzerine koyup karşıya geçiriyorlar.Bana çok ilginç geldi.

Daha büyük araçlar  araçlar yolun karşısına büyük sal ile geçiyorlar.

Attabad  gölünden karşı tarafa geçtiğinizde Bulmit yerleşimi var.

Yolun karşı tarafı→Sost(2-2.5  saat,yolun ilk kısmı çok kötüydü)

*KKH’de Çin çok yakın olduğundan yol inşaatında çalışan Çinli mihendisleri  ve çinçe yazılı tabelaler göreceksiniz.

SUST

Çin’e geçecekseniz bir gece Sost’a yatmanız gerekiyor.

Bu yerleşimde birçok otel var.Anlaştığınızda uygun fiyatta bulabilirsiniz.

Hemen Sust’un girişinde

1-Pamir saray

Sahibi Alam Jan çok hoş bir insan.Size eziniz hakkında da çok yardımcı oluyor.Sust’a sadece burada İnternet var.

Ayrıca isterseniz kendisiyle Chapursan vadisini de gezebilirsiniz.

2-Bain dakshan Hotel:PTDC’nin yanında uygun fiyatlı ve bahçesi güzel.Sahibi de çok yardımsever.Bir kişi 400R.

3-Pakistanda her yerde olan PTDc adlı devletin oteli güzel ama pahallı.Gecesi 2.500R.


Yine Çinden ve Pakistan’ın diğer şehirlerinden gelen birçok şeyi satın alabileceğiniz dükkanlar ve restoranlar var.

Yoldan yukarıya doğrı köprüden geçtiğinizde 20 dakika yürüyerek Khudabad  köyüne kesinlikle gidiniz.İsmailiyelerin yaşadığı yemyeşil,harika dağ manzaraları olan bir köy.Bayıldım bu köye.

Sost →Taşkurgan(sadece 9am’de ,3330R,6 saat sürüyor)*

Otobüs saati 9 ama gümrükte çanta kontrolü ve damga işlemi uzun sürdüğünden en erken otobüsler 11’de hareket edbiliyorlar.

Hergün saat )’da Natco ve PDDC araçı kalkıyor.Yolcu sayısına göre ek araç kalkıyor.

Çin’e sadece devletin verdiği lisansı olan araçlar Çin’e gidebiliyor.

Bunun dışında özel araçın gitmesie izin verilmiyor.

Sadece burada Çin’e geçen benimle birlikte 5 turist gördüm.Biri Japon,biri Norveçli,biri Çinli,biri de Fransızdı.

ANI:Yine bir sınır kapısı yine sancılar başladı.Yeşilkpasaportum olduğundan vizeye ihtiyaxcım olmadığından Pakistan polisi Çin vizesini görmek istedi.Durumu anlatınca Çin gümrüğünü aradı.Çevap gelşinceye kadar patladım.Neyse görevli tamam dedi de yine en sonda otobüse binebildim.

45 dakika sora otobüs durdu.Turistlerden “National Park Was Gılgıt”için 8 dolar=800R aldılar.Ülkeyi terk eden turisti bile yolmaya çalışıyorlar.Sevmiyorum böyle arsız ülkeleri.Neyse burada Müslüman olmam işe yaradı.

2 saat sonra da  çin kapısından   ve sınırından geçerek çin gümrüğüne geldik.Tekrar burada da çantalarımız tek tek kontrol edilmesi çok uzun sürdü.

Bu gümrükte girişte çok moden tuvalet vardı.Polis eşliğinde tuvalete gitmek istediğimde  arka taraftaki taş tuvalete götürdü.Kapısında pis bir örtü  vardı.iki tahta koymuşlardı.Pislikler olduğu gibi görünüyordu.Sanırım bu tuvaleti Pakistanlılar için yapmışlar.Buradaki bir polis Pakistanlılara çok kötü davrandı.Oturmayan bir yolcuyu dışarıda bekletti.Gümrük binası aslında güzeldi.Pakistan sınırından sonra da yol güzelleşti.

Daha sonra Tashgurkan’a (Sust’an 7.5 saat sürdü)geldiğimizde ancak pasaportlarımıza damga vurdular.Tabii benim pasaportum yine iyi bir kontrolden geçti.Buradaki gümrük binası  moderndi.Görevlilerde kibardı.Buradaki tuvaletlerde çok moderndi ama inanılmaz pisti.Birçoğu kullanılmaz haldeydi.

Kısaca Asya insanında temizlik anlayışı yok maalesef.

*Tutamadığım çenemden dolayı Taliban beni

 Kesmeden bu ülkeden çıkabildiğim için şanslıyım.






6 yorum:

  1. Temizlik konusundaki izlenimlerinizi birebir yaşamış biri olarak size çok hak verdim.no medeniyet no clean))

    YanıtlaSil
  2. Bu müslümanlar niye bu kadar pis ve görgüsüz

    YanıtlaSil
  3. Sevgili arkadaşlar
    Hemen hemen tüm müslüman ülkelerini kapsamlı gezdim. Evet genel olarak müslüman ülkeleri geri ve temiz değil. Çünkü eğitim ve öğretime yeteri kadar önem verilmiyor. Bunun yanına katı ülke geleneklerini de eklersek sonuç kaçınılmaz oluyor. Dinin de insanlar üzerinde etkisi büyük.Ama müslüman ülkelerin halkı genel olarak merhametli, yardımsever ve konukseverlerdir. Gezerken çok sıkıntı çektiğim Pakistan'da araç beklerken bakkaldan bisküvi alarak hemen yakı ı da ki evinde bana kızına çay hazırlatan yaşlı amcayı unutamam. Bu sıcaklığı da gelişmiş ülkelerde bulamazsınız. Kısacası bir ülkenin yaşanabilir olması için en önemlisi o ülkede iyi ve adaletli bir sistemin oturmuş olmasının yanında eğitim, şart.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Ekim ayında, İran, pakistan, Hindistan'a gezi için 4 ay zaman ayırdım. İran ve Hindistan'a 2 şer haftalık daha önce gezi yapmıştım. Bu gezim Pakistan ağırlıklı olacak sizce Pakistan'a rotam ne olmalı ve ne kadar zaman ayırmalıyım?

    YanıtlaSil
  6. Merhaba
    Tüm bu gezeceğiniz ülkelerin gezi yazılarımı okursanız gerekli tüm bilgileri bulacaksınız. Yalnız ekim ayında Hindistan ve Pakistan'ın kuzeyi soğuk olur. Daha da gecikirseniz yollar kapanabiliyor.
    Keyifli yolculuklar....

    YanıtlaSil