4 Eylül 2006 Pazartesi

3- TİBET / ORTA ASYA


TİBET: Çok sıradışı dünyanın en mistik ülkesi

Çin'den üç kağıtcı turist acenteların aracılığı ile bu ülkeye çok zor giriş yaptık.Bizi günlerce beklettiler.Ama tüm eziyete rağmen değdi.



LHASA:3700 metre yüksekliğinde.

YAŞAM: Evlerinde ki perdeler açık pencerelerden uçuşması çok ilginç manzara oluşturmuştu.
 Temizlik anlayışları bize hiç uymuyor. Ben titiz olmamama rağmen  lokantanın mutfağına girip omletinizi kendimiz yapmak zorunda kaldık.
Halkı,  olumsuz koşullara rağmen kendine çok güveniyorlar. Turizm ile ilgilenen birçok genç çok iyi İngilizce konuşuyorlardı.
Eldivenli sevimli bayan otobüs şoförünü de hiç unutamıyorum.

Sera Manastırı:Tibet dilinde dolu tanesi anlamına gelen  ve 32 ayrı ayin bölümlerinden oluşan bu manastır şehrin kuzeyinde wudu tepesinin yamaçında kurulmuş.

Jokhang Tapınağı:M.S 647 yılında inşa edilmiş bu tapınak Tibet Budist hacıları için kutsak mekan.

Potala Sarayı: M.S 640 yılında kırmızı tepe bölgezinde Songtsan Gampo Hükümdarlığının sarayı olarak inşa edilmiş.Gece görüntüsünü de kaçırmayınız.
Daha sonra ünlü Dala lama hükümdarlığı tarafından yenilerek inşa edilmiş.
Drepung Manastırı:Isong Khapa hanedanının müritleri tarafından 1416 yılında inşa edilmiş.

Tibet’in Sarı tarikatına ait  Lhasa’da ki üç ana manastırdan birisidir.

ANI: Burada ki gezi notlarımı almamışım ama unutulması mümkün olmayan bir yerdi.
Biz gittiğimizde şehir içindeki budist manastırına yüzlerce hacı yürüyerek geldiler. her dakika başı kendilerini yere atıp upuzun uzanıp tekrar birkaç adımdan sonra aynısını yaparak manastıra ulaşmaya çalışıyorlardı. Çok farklı bir görüntüydü.
Budistler aç kalsalarda elinde ve avucunda ki ne varsa Buda'ya  verebiliyorlar. Din de böyle birşey.Tapınaklarda ki sunulmuş taze meyvalar  daha sonra yenileri ile sürekli değiştiriliyor.
Tibetin kadın ve erkekleri çok yapılılar.Erkekler hiç sakınmadan buldukları yere tuvaletlerini yapıyorlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder