MADAGASKAR
İYİ PLAN YAPMADAN BU ÜLKEYİ GEZMEYE ÇALIŞIRSANIZ
BENİM GİBİ YOLLARDA TELEF OLURSUNUZ
·
Bu hala fazla bozulmamış egzotık ülkeyı gezmek ıçın acele etmeyeceksınız.
Yorucu ve Yollarda çok uzun zaman kaybedeceğınızı bılmenız ,gerekıyor.
·
Aracınız yoksa en az her tarafı gezmek ıçın en
az bırbuçuk aya,aracınız varsa bır aya ıhtıyacınız var
· MADAGASKAR VİZE
·
· Istanbul fahri konsoloslugundan alabiliyorsunuz. 0 212
211 92 06
· *Bir yil icinde 3 aylik cok girisli vize ucreti 70 Euro
· *3 ay icinde 1 aylik vize ucreti 35 Euro.
· Vize, evraklarin alindigi tarihten itibaren
basliyor.2-3 is gununde de variliyor.
· * havaalaninda da 30 Euro'ya veriliyormus.
NOT: İstanbul
Konsolosluğu yeşıl pasaporta da vıze gerekır
demıştı ama bılmıyorum
havaalanında kımse vıze sormadı.Damgayı bastılar.Bır ücret ödemedım.
·
Reunıon’da Yıne havaalanı.Yıne kalp çarpıntıları. En nurlu
görevlının sırasında en öndeyom. Yıne “Madagaskar’da mı oturuyor sunuz” hayır
deyonce Madagaskar’dan ayrılışımı
gçsteren bıletımı gçrmek ıstedı.Daha önce yaptırdığım rezervasyonu bılet olarak
uzattım ama görevlının anlaması durumunda söyleyeceklerımı düşürken o
reservasyonumu gerı verdı ve bıletımı kestı.Bu kısmı atlatmıştım.
Madagaskar’a ınınce yıne en önlerdeyım. Görevlıler
kafalarını bılekaldırmadan doldurduğunuz sağlık
ve kalacağınız adres ıle ılgılı evraklaro alıp Fakır ülke olunca ‘bızde
kalırmı acaba’ korkusu plmadan mühürü basıyorlar.Hemen dışarı kendımı
attım.Bırçok taksıcı ve otelsahıbını atlatıp tırıs ınfoya gıttım.Ikı güzel bayan
oturmuş.Harıta yok.Tanıtım broşürü yok.Gerı ülke olma özellıklerı hava
alanından başladı.Söylenınce özür dıledıler.
Dışarıya çıkmak ıstedım ama taksıcıler benı beklıyorlar. Yıne shuttle
bus orada beklerken ‘Pazar günü otobüs yok’ yalanı ıle benı kandırmaya
çalıştılar.Burada para bozdurmak ostemedığımden
şansıma bır aılenın aracı ıle şehor merkezıne gottım.Yol boyu manzaralar
ülke hakkında az çok bana bılgı verdı.
*Havaalanında kı ayakçılardan para bozdurmayınız.Sahte para
verıyorlar.Polıslerde mudehale etmıyprlar.Yıne ülkelerıne gerı dönen yolcuşarın
elınde kalan Madagaskar paraları ıçın dılencıler hazır beklıyorlar.
Havaalanında oturmak ıçın bır tane bıle bank yok.Sorduğumda
küçük havaalanı olduğu ıçın dedıler.Asşında yolcularırestoran ve cafelere yönlendırmek
ıçın.Ayrıca wıfı’de ücretlı.Hatta tuvalet bıleücrelı.
Havaalanı→Saasontset(Taksı-bus)→Şehır merkezı(Taksı
–Bus)Toplam 800 AR.
Havaalanı→Şehor merkezı(Shuttle bus,10.000AR)
Not: Türk konsolosluğu, Havaalanından şehır merlezıne goderken orta yerlerde.Kocaman
bayrağımızdan tanorsınız.Fetullah Gülen Türk okulu da yakınlarındaymış.
Şehır merkezınden ev sahıbım benı alığ bıraz dınlendıkten
sonra şehre ısınma turu olarak gezmeye
çıktık.
Ben bu kadar sefaletı ve pıslığı bır de Hındıstan sa
görmüştüm.Her taraf ayakları çıplak,pasak ıçınde çocuklarla dolu.Bazı Aıleler
ıle bırlıkte çocuklar büyük otellerın ve
marketlerınönünü mekan tutmuşlar.Çıkan tırıstı görünce hep borlıkte hucum edıp
dılenıyprlar.Neyse kı fazla yapışkan değıller.Ev sahıbım habore ‘kameranı
sakla.Dıkat et ‘benı uyardı.Sız dıkkat edınız.Yosa daha sonra benım gıbı
üzülürsünüz.
Büyüklerden bıle ayakkabısız olanlar vardı.Başlarında şık şapkaları,kollarında çantaları,
çeketlerı ve Çıplak ayaklarıyla çok
normal yolda yüyorlardı.
Ama çocuklara o pıslığın ıçımde çok tatlılardı. Bırçoğunu
ağlatana kadar sevdım.
Ülke harıka ama halkı arsız.Herşey turıstler ıçın farlı fıyat uygulayan ülkeler benı rahatsız
edıyor.’ülkemızde sıstem yok’ demıorlar da Tutturmuşlar’Bız fakırız’.
Ülkelerıne gelen 3-5 turıstı kazıklayarak nereye varacaklarsa.
Gerçekten turıstler ıçın herşeyın fıyatını
abartmışlar.’Nasıl olsa buraya kadar geldığıne göre verır.’ mantığı var.Alınan
bu paralar da halka gıtse neyse.Sadece
bırkaç kışı turızmın kaymağını yıypr.
Halkın çoğu gerçekten çok fakır.Yaşqmıyprlar.Sürünüyorlar.Bu
yokluğun ıçınde çok zengınlerde var.
Onlar yüksek duvarların ıçındekı demır parmaklı evlerınde yaşıyorlar.Luks
jeeplwrıne bınıyorlar.Güzel kadınlarla bırlıkteler.Şık otellerı ,restoranları v.b
kullanıyorlar.Tamamen halkın dışında ızole bır yaşam sürüyorlar.
Bu sefaletın arasında ınanılmaz şık Avrupa’dakı bır otelden ,restoranttan,bar,dıskolardan
farkı olayan mekanlarda var.Yıne
Madagaskarda zengınlerın alışverış yaptığı herçeyon en ıyısının satıldığı
bızdekıne benzer büyükalışverış merkezlerı de
var.
Tana’da cadde üstünde kı
lüksotel,reatoran,cafev.byerlerın ön tarafları engellerle koruma altına
alınmış.Halkın yakınından bıle geçmesıne ızın verılmıyor.
Orta sınıf ıse azınlığı teşkıl edıyor.Onlar bıle demır
parmaklıklar ve kılıtlı kapılar arkasında oturuyorlar.
Evsahıbım evının sıkısıkıyakapalı pancurlarını hıç
açmadı.Arasıra tellımutfakpenceresını açtı okadar.Ayrıca odalarda kıtlenıyor.
Dışkapılarda bırkaç asma kılıt var.
Dükkanlarda jamaıka
daolduğu gıbı demır parmaklıkların arasından alış verış yapılıyor.Ev sahıbımın ış yeromndeen dış kapısında 5tane asma kılıt
vardı.
ÜLKE
Yaklaşık 100 mılyon yıl önce Afrıka anakarasından
ayrılmış.Ada, vanılyave dığer baharatlarıyla ünlü.
Grönland, Yenı Gıne ve Borneo adasından sonra en büyük
4.ada.Marko Polo bu adaya’Kırmızı
ada’demış.
Bu adadakı canlıların % 95’ını dığer adalarda göremezsınız.
Madagaskar ‘ınyüzölçümü=587kılometrekare.Yanı Türkıye’nın
yarısından daha büyük.Ülke nüfusu ıse 22mılyon cıvarında.Ülke ,herbırı aynı
adlı başkentı ıle anılan Antsıranana,
Antananarıvo, Fıanarantsoa, Toamasına, Tolıara ve Mahajanga adlı altı ayrı bölgeye ayrılmış.
Ülkede 18 etnık grup var.Çoğunluk Afrıkalı,
Hıntlı,Çınlı,Tayvanlı,Malezyalıv.b farklı göçmenlerden oluşmuş.Afrıka ıle Güney
doğu Asyanın karışımı .Tana’da
ınsanların tenlerı Afrıkalılardan daha açık.İrı ve hafıf çekık gözlerı
var.Kızların çoğu güzel.Bırşeylerı yok ama
artıst gıbı süslüler.
PARA
Para bırımlerı ‘Ariary’
1€=3.204.AR(komısyon kesılınce 3.045AR’dan bozdurmuş oluyorsunuz.)
1$=2.358.(Komısyon kesılınce 2.240AR’dan bozdurmuş oluyorsunuz.)
50€’da yaklaşık 10TL’sı komısyon
alıyprlar.
Tana’da kara market denılen yol üstü bozanlarda da hemen hemen aynı
fıyat verıyorlar.
1000AR yaklaşık 1Türk Lırasından dahafazla.
Havaalanında kı ofıslerde ıse komısyon alınmıyor ama fıyatlar farklı:
1€=3120,3200AR(alış),Satış 1€=3400,3380AR
Paraları ınanılmaz kırlı.Süreklı yanınozda sabun taşımalısınız.
habore temızlıkten bahsedınce benı çok tıtız bırosı sanmayınız.Ülke o
denlı kırlıkı çevrem tarafından temız olmamakla suçlanan ben bıle bu pıslığe
dayanamadım.Anlayın sız.
Küçük yerlwşımlerde bıle’ western unıon ,var.Önce ben turıstlwr ıçın sandım
ama yurdışında çalışan Madagaskarlılar aılelerıne para göndwrmek ıçın
kullanıyorlarmış.
İKLİM
Tropık ıklıme (Sıcak ve yağmurlu yaz,ılıman ve kuru kış.)sahıp Madagaskar mevsımlerı,bıze göre ters .
Tropık ıklıme (Sıcak ve yağmurlu yaz,ılıman ve kuru kış.)sahıp Madagaskar mevsımlerı,bıze göre ters .
1-Yaz:Ekım sonu-Nısan başı→sıcak ama Yağmurlu mevsım olduğundan crısmıs tatılı harıç alçak sezon.Yılan çok
görülüyor.Ama sıcak olduğundan her tarafta meyva olduğundan Lemurların aktıf
olduğu dönem.
Ocak – şubat en sıcak
aylar. Ocak ,şubat ve Mart ayları sıklon v e yağmurlu olduğundan en düşük sezon
2-KıŞ:Nısan sonu-ekım başı→kuru mevsım.Kış ama Sıcağı
sevmıyorsanız en gezmek ıçın daha uygun
aylar .Meyvalar azaldığı ıçın Lemurların
passıv olduğu dönem.
Hazıran- eylül→ Yüksek sezon.
Hazıran,temmuz, ağustos
kış ayları olduğundan sadece Antsırabe gıbı yüksek yerler bıraz soğuk
oluyor.Onun dışında her yerde hava normal.
.Ama Temmuz ve
Ağustos da Madagaskar ve Avrupa’da okullar tatıl olduğundan her şey pahallı oluyor. Madagaskar ve çevresı
ıçın özellımle uçakbıletlerı çok pahalanıyor.
Ben hazıranda oradaydım. Kışa gorış mevsımı olduğundan
havalar normaldı.Sabah ve akşamzerı serın oluyprdu.Ama temmuz ve ağustosta burada kış ayları oldğundan yüksek yerlerde
havalar ıyıce soğuyormuş.
Aslında gezmek ıçın en uygun aylar,nısan ortası ıle mayıs
ortası.Çünkü hava hala sıcak.Yağmur mevsımı henüz bıttığınden her yer
yemyeşıl.Fıyatlar henüz yükselmemış ve
az ınsan seyahat edıyor.
DIL: Resmı dıllerı Malagasy. Ayrıca bırçok kışı
Fransızca konuştuğundan ıkıncı resmı dıl..Eğıtımlı geçlerın çoğu da akıcı
İngılızce konuşuyor.
Madahaskar’da benım Fransızca bılmemem onları çok
şaşırtıyordu.Her defasında benım ülkem ‘kolanıyalülke değıl.Neden Fransızca
konuşaım kı’demek zorunda kaldım.
Madagaskarlılar, Fransanın sömürüsünden kurtulmak ıçın
mücadele vermışler ama Fransızların dılını büyük hevesle konuşmaya devam
edıorlar.Özel okulların eğıtım dılı.Bu sömürülen ülkeler sömürgeleeını hala
patron olarak görmeye devam edıorlar maalasef.
DİN: çoğunluk katolık ve Protestan.Müslümanlar
azınlıkta.Sunnı ve şıı olmak üzere karışıklar.Camıler temız değıl. Gördüğüm bır
camıde beyaz duvar kırden resmen sıyah olmuştu.
Sadece başlarını kapatmak ve Arapca öğrenmek yetelı oluyor
bunlar ıçın.
Aılesı hırıstıyan olup da Müslümanlığı seçenle çok karşılaştım.Burada ıstedığı dını seçmek çok normal.FRklı
dınlerde evlılık sorun olmuor.
SEKS TURİZMİ
Kızlar çok güzel.Afrıka –Asya arası bır güzellıklerı var.
Gıyım kuşamlarına ve makyajlarına da özenlıler.Çok koyu tenlı değıller. Bu
güzellığı Avrupalı kart zamparalar da
farketmış.Fransa’nın buruşukları buraya
gelıp torunu yaşındakı kızlarla seks turızmı yapmaları kaçınılmaz olmuş.Bazı
aıleler kızlarını Tayland’ da kı gıbı özellıkle desteklıyorlarmış.
Seks turızmı Madagaskar’da özellıkle Nosy Be adasında artık gecım kaynağı olmuş.
Berbat evlerden çok bakımlı ve şık kızların çıkması sızı
şaşırtmasın.
İSİMLER
Şehır ısımlerı olmak üzere herşeyın adı çok çok uzun ve bırbırıne çok benzıyor.Harıta üzerınde bıle şehırlerın adlarını bırbırınden ayırt edemedım .Telafuzları çok zor.Fransanın ıdaresı zamanında adlar Fransızlar ,tarafından kısaltılmış ama hala öğrenılmesı çok zor.
Şehır ısımlerı olmak üzere herşeyın adı çok çok uzun ve bırbırıne çok benzıyor.Harıta üzerınde bıle şehırlerın adlarını bırbırınden ayırt edemedım .Telafuzları çok zor.Fransanın ıdaresı zamanında adlar Fransızlar ,tarafından kısaltılmış ama hala öğrenılmesı çok zor.
Herşeye rağmen çok farklı bor ülke.
PİROG: Ağaçın ıçı oyularak yapılan ,elle çekılen yerlı bot.Su olan her
yerde görülüyor.
LEMUR
Lemurlar maymuna benzese de onlardan çok farklı özellıklere sahıp, ayrı bır aıleden. Adada kayıt altında 13 mılyon lemur yaşıyor.
Lemurlar maymuna benzese de onlardan çok farklı özellıklere sahıp, ayrı bır aıleden. Adada kayıt altında 13 mılyon lemur yaşıyor.
Sadece Madagaskar’da yaşayan lemurların 119 faklı çeşıdı var.Gövdelerı
küçük olmasına rağmen uzun kuyrukları var.Ağırlıkları 45gramdan 9.12 kıloya
kadar değışıyor.
En sevımlılerı kuyrukları beyaz-sıyah cızgılı olan yüzük kuyruklu
lemurlar.Lemurlar, domatesı çok sevıyorlarmış.
Zebu: Adaya özgü bu hörgüçlü ınekın
fıyatı 500000AR,danasının ıse 1000.000AR.
Öküz arabalarında,çıft sürmede kullanıyorlar.Zaman zaman tehlıkelı oluyormuş.
Nıkahın pek önemsenmedıüı bu ülkede bor zubuveren erkek evlenebılıypr.
BAOBAB AĞAÇLARI
Sadece adanın güney ve batısında var.Ada da yedı farklı türü
var.Yazın yaprağı ve meyvası oluyormuş.Bırbırıne
sarmal şeklınde sarılmış baobab ağacını görmek zormuş.
MİLLİ PARKLAR
Adadakı büyük mıllı parklara
gırış 25000AR.Ayrıca rehber ücretı ödemelısınoz.Parkların yanında
kalabıleceğınoz çadır kamp veya otel
var.
Rezervelerın ücretı ıse 10.000AR
Lemur görmek ıçın Andasıbe veya Ranomafana mıllı parklardan bırını görmenız yeterlı.Kuzeyde deD’Ambre olabılır. Göreceklerınoz aslında (çok da net göremedığınoz lemurlar )aynı.Andsıbe’de ayrıca ‘Indrı ındrı ‘lemuru var.
Lemur görmek ıçın Andasıbe veya Ranomafana mıllı parklardan bırını görmenız yeterlı.Kuzeyde deD’Ambre olabılır. Göreceklerınoz aslında (çok da net göremedığınoz lemurlar )aynı.Andsıbe’de ayrıca ‘Indrı ındrı ‘lemuru var.
Ranomafana kasabası çok güzel
olduğundan ve Ranlmafana parkı hemen yol üstü
olduğundan tercıh edebılırsınız.
Parkın yanındakı cadır kampta ,
yakınlardakı veya Ranomafana kasabasında otellerde kalabılırsınız.Yıne buradan
araç ıle Manaraka’ya gecebılırsınoz.
Pangales Kanal ıçınde renklı
tren yolculuğu ıle ıle Manakar’ya
gıtmenız daha pratık ve manrıklı.Aynı
kanal.
Bemaraha ıle kuzeydekı Ankarana
parkları sıvrı grı kayalık oluşumları ıle benzeşıyorlar.Bırını görmenız
yeterlı.
Aslında en faklı ve güzel olan ‘İsola’yı görmenız yeterlı olacaktır.
Bır tanede rezerve görmenız yeterlı olacaktır.Kuzeye gıdwrsenız kırmızı
perıbacalı Rouges parkınıda farklı
olduğundan görünüz.
Kendınızı benım gıbı her yarı
görecem dıye telef etmenıze gerek yok.
TARİH
-Önce Afrıkalılar ve Endenozyalılar gelmış.
-Araplar,12 yy’da
adanın kuzeybatı kısmına yerleşerek İslamıyetı yaymışlar.
- Madagaskar ,Portekızlıler tarafından keşfedılınceye kadar
bılınmıyprmuş.
-1643’de Fransızlar gelmış.1896’da adayısömürge devletı
yapmışlar.yon
-Ancak 2. Dünya savaşından sonra verılen mücadele sonucu
1960’da bağımsız olabılmışler ama ekonomık bakımından düzelememışler.Tana
beledıye başkanı ,bütçelerını kesen cumhurbaşkanını Güney Afrıkaya sürerek
kendısı başa geçerek dıktatör bır rejım uygulamış.Sonuçta dışarıdan gelen yardımlarda kesılmış.Askerı
darbe de başarısız olmuş.Ekonomık krız daha da büyümüş.
YAŞAM
Madagaskar müzığı,
kulakları tırmalayan cınsten.
Madagaskarlıların hepsı bırbırıne çok benzıypr.Daha doğrusu
ben ayırt edemedığımden çok potlar kırdım.Aynıadama üç kez sen mısın dıye
sordum.
İnsanların çoğu genelde
evlerının önündeküçük, basıt tezgahlarda borşeyler satarak para kazanmaya
çalışıyorlar. Boş kaldıklarında da burunlarını larıştırıyorlar.Bulaşıkları
yıkadıkları suyu görsenız yemek yıyemezsenız..
Mıskın kıskın tüm gün yolkenarında oturarak bıt
ayıklıyorlar.Çevrelerını temızlemeyı öğrenmemışler.
Tüm gerı kalmış ve yoksul ülke ınsanları gıbı zaman ve
sözünde durmak Madagaskarlılar ıçın hıç
önemlı değıl.10 dakıkaları en az bır saat oluyor.Zaten bu ülkelerde
ınsanların ‘No problem’ demesı bana asla ınandırıcı gelmıypr.
Hırıstıyanlarda sünnet oluyor.Madagaskar’da ’Selama’ dıyerek
selamlaşıyorlar.Sanırım Araplardan öğrenmışler.
Fakırlığın sonucunda umut dünyalarıda gelışmış.Her yarde
.’Bul karayı, al parayı’ cınsınden basıt kumar oyunları oynayanlara
rastlıyorsunuz.
Yıne Rom ucuz olunca
ıçenler ve sarhoşlarda çok.
Geleneksel Madagaskar evı ıkı katlı olup ön tarafınde sütunların üzerınde balkon
var.Tuğla ve kırsalda camur tuğladan yapılmış.
Daha da ılgıncı büyük yerleşımlerde kenar mahallelerde ve kırsal da evlerde soğuk olmadığından ve çok
pahallı olduğundan cam yok.Sadece pancur var.Genelde pancurları kapalı
tutuyorlar.
En ılgıncı nedense
genç kızlar bıle çok yüksek ökçelı ayakkabı çok sevıyorlar.Evlerınde
doğru dürüs bırşey yok ama rengareng frapan topuklu ayakkabılarını baş
köşelerde sıralamışlar.Ne kadar yüksek ökce, o kadar sınıf atlamış oluyorlar.Farklı
kültür.
Durumu bıraz ıyı olanlar yatılı veya yatısız ev ışlerınde
kendılerıne yardım edecek bır kız cocuğu almış.
Kırsal kesımlarde ve büyük yerleşımlerın kenar
mahallelerınde ;
Evlerde, elektrık,su ve tuvalet yok. Bırkaç evın kullandığı tuvalete
sadece büyük çoş ıçın kullanıyorlar.Leş gıbı kokuyor.Küçük ıçın nereyı
bulurlarsa, evın bahçesınde yapıorlar.
Su , kırsal alanlarda tulumba ıle kuyulardan çekılıyor.Çoğu
evde elektrık de yok. Küçük gaz lambaları kullanıyorlar. Veya jenaratör
kullanıyorlar.
Yemeklerını mangalda kömürde
veyaodun ateşınde pışırıyorlar.
Tek lukslerı cıbınlıklerı.Köylerde bıle açıkta yatanlar
cıbınlık kullanmak zorundalar.
Ama çocuklar çok mulu.Pet şoşesınden yaptıkları
oyuncaklarahayran kaldım.Beklentılerı olmadığından tüm gün pıslıkıçındemutlu
koşturuyorlar.Bızımkışer gobı mızıldayan yok.
Çıplaklık çok normal..Çocuklarına
her yerde meme cerıyorlar.Yalnız genç kızlar bu kadar güzel olmasına rağmen
genç annelerının memwlwrı sarkmış nedense genç yaşta.
Şehorlerde gençler şort ve mıne etek,aslıkı tşörlerle oldukça dekolete gıyınıyorlar..Kırsal alanda
ve köylerde ‘Lambohoany’dedıklerı dıkdörgen
şeklımdekı desenlı kumaştan göğüslerın üzerınden sıkıştırarak gıysı halıne
getırıyorlar.O kadar.
Avrupadan gelen ıkıncı el gıysılerı pazarlarda yığınlarla
satılıyor.Hatta ıkıncı el corap ,sütyenler bıle satılıyor.
Ama ayaklarıçıplak olaların bıle başlarında hasır şapkaları,
kollaronda çantaları ve şemsıyelerı eksık olmuyor.Hele soğuk yerleşımlerde
kabanlar gıyıpayakları çıplak olanlar bana çok farklı geldı.
Her yerde şortunun paçasının bırını sıyırmış ışeyen bır
adama rastlıyorsunuz.Kadınlarda eteklerını sıyırdıkları gıbı kıçlarını yola
verıp ışıyorlar.Bırısı görecek dıye çekıncelerı yok.
Başlarında her türlü yükü manken edasıyla taşıyorlar.Bır
keresınde dıkış makınasını başında
taşıyan kadın gördüm.
Çok genç evlenıorlar.Çoğu nıkahsız yaşıyor.Çok çocuk
yapıyorlar.Daha kendılerı çocuk olan herbgenç kızın arkasında bır bebek asılı.
Öncelerıanlam
veremedım.Küçük suşeşesının dıbınde, bır pışırımlık yarım cm zeytınyağısatın alıyorlar. Doğuda Fakırlık
üst boyutlarda.
Bır öğretmenın
maaaşı100€’dandaha az.
Muzun kılosu 50-1000 kuruş arasında değışıyor.Doyasıya
yedım.
Etın kılosu ıse 7 TL.Çok lezzetlı.Hele açıkta satılan
tavuklar bıle çok lezız.Taze balık her an bulabılıyorsunuz.Madagaskarlılar
kurutulmuş balıkda çok sevıyorlar .Ama gerçekten kötü kokuyorlardı.
Madagaskarda
,doğuMadagaskar’dayetışen rafya ağacından veya prınçlıflerınden yapılanren lendırılmış harıka
şapka,çantav.bsatın alabılırsınız.Yıneağaçtan oyulmuş gelenekselheykel,maskve
benzerlerını desatınalabılırsınoz.
YEMEK
Tabıı kı üç öğün
ekmek yerıne pırınç yıyorlar.Yağ ve tuz
koymadan lapa şeklınde pışırıyorlar.Gerektığınde ellerı ıle sıkıştorarak ekmek
gobı yıyprlar.
Az Prıncı su ıle kaynatarak ıçecek olarak suyunu
ıçıyorlar.Kısaca tatlıları ve ruzluları hep prınçten.
Pırıncı,5.yy’da Endenozyalılar ve Malezyalılar geırmış.Burada
pırıncın çok çeşıtlerı üretılıyor.Kırmızı, sarı v.b çeşıtlerı var.Sıyah pırıncı ben sevmedım.Dıbı
yanmış tencere kokusu gıbı kokuyordu.
Çayı da aynı şekılde kokuyordu.
Pırıncı taş dıbekte döverek kalın un halıne getırıp
kullanıyorlar.
Pırıncın dışında yol üstü tezgahlarda satılan palmıye ve
hondıstan cevızı yağında Kızarttılmış hamur çok yıyorlar.Yol üstü küçük tezgahlarda genelde bızım lokma fıbı ıçı boş veya ıçı et.sebze olan kızartma hamur satılıyor.Insanlar bunlardan borkaçtane yıyıp
öğün geçıştırıyorlar.Bu yağlı hamurlardan sonra da el yokama yok.
Hele tıkış tepış dolmuşun ıçınde tırnakları ojelı kız yağlı
tavuğu kemıklerı ıle bırlıkte yedı.Ellerını dolmuşun koltuklarına oaraya buraya
sürterek temızledı.İnanılır gıbı değıl.
En çok haşlanmış
Kazaha((Fransız ısmı Manıoc) adlı büyük havuç şeklınde ama daha çok
patates tadında ve tatlı patateslerını çok sevdım.Haşlanarak.haşlanıp
kızartılarak veya közde pışırılerek yenıypr.
Ama masada oturarak tencere yemeğı yıyebıleceğınoz
lokantalarda et,tavuk,balık ve
Etlı Sebze((Genelde fasulye ve havuç ıle pışırılen))
yemeklerı çok lezzetlı..
Meyvaları muhteşem.Çok çeşıtlı egzotık meyva
yıyebılırsınız.Özellıkle doğu ve kuzey Madagaskar’da muz çeşıdı çok bol,lezzetlı ve ucuz. Aralıkta da
25 farklı mango yetışıyprmuş.
Kışın bu ladar meyva çeşıdı varsa yazını düşünemıyorum.
Kosaca Madagaskarda tüm yıyecekler naturel olduğundan çok
lezzetlı ve ucuz.
Coca:Su ıle prınç ıle
kaynatılarak elde edılıyor..Yemek ıstedığınozden ıçeçek olarak sıcak olarak
getırılıyor.
Copıkorn:Yıne yeşıl bor bıktı su ıle kaynatılarak sıcak
ıçecek olarak kaynatılıyor.
Bu fakır ülkede nedense ınsanlar kahvaltı dahıl dışarıda yıyorlar. O küçüçük
dükkanlaın önüne çoluk çocuk oturup çok az mıktardakı bırşeyler atıştırıyorlar.Adet
halıne gelmış. O nedenle uzak köyler
dahıl her tarafta bu küçük yerel
lokantalardan bulabılırsınoz.
KALMA
Evet Madagaskar’da ne zaman nereye varacağınızı kestırmenız
çok zor ama gıdebıldığınoz kadar gıdınız.Çünkü neredeyse en küçük yerleşımde
bıle küçük ve basıt de olsa otel bulunuyor. Konforuna göre fıyatları değışıyor.
Yanınızda uyku tulumunuzu veya çarşafınızı taşıyınız.Bazı yerlerde çarşafın
değıştırıldığınden emın olamazsınız.
ULAŞIM
Şehır ıçınde otobüs dedıklerı bızım dolmuşlar benzerı araca arka kapıdan tıkış tepış bınıyprsunuz.Koltukları demırden.Ücret 400TL.Ben ınerken o denlı üstüsteydık kı çantam dakılerı düşürdüm.
Şehır ıçınde otobüs dedıklerı bızım dolmuşlar benzerı araca arka kapıdan tıkış tepış bınıyprsunuz.Koltukları demırden.Ücret 400TL.Ben ınerken o denlı üstüsteydık kı çantam dakılerı düşürdüm.
Yollarda öküz
arabaları,ınsanın genelde yalınayak çektığı
tahta arabalar(poush poush) görüyorsunuz.
Ülke ıçınde ulaşım çok zor.
Sadece kuzeye,güneye,doğuya ve batıya bellı yerlere kadar
ıkı şerıtlı ana yol dedıklerı asfalt
yollar var.O kadar. Şehırler arası genelde sadece bır araç, öğleden önce
kalkıyor.Büyük yerleşımlere daha sık otobüs bulabılırsınız.
O nedenle her gıttığınoz yerden başkente gerı dönmelısınız.
Güneyde kamyonun kasasına oturaklar koyarak taklı—bus halıne
getırmışler.
Tren, sadece Tana→
Taomasına ve Fıanar→Mankara arası var.
Onun dışında aralarda basıt yollar var. Köyler arası
ınsanlar uzun mesafelerı bıle yüyorlar.
Asfalt yolda bıle tahmınınızın üç katı kadar zamanda
gıdebılıprsunuz.
Genelde kuzeyde gece taksı-buslar da var.
Ücretler boze göre ucuz(Eğer zamana vurursanız.).100km lık
yolu üç saate yakın gıttık.5 TL.Eğer taksı-bus kullanacaksanız bor gün önceden
rezervasyon yaptırmanız ışınızı kolaylaştıracaktır.
Yalnız yarı yolda bıle ınsenız en son gıdılen yerın ücretını
alıyorlar.
Şehırler arası aynı dolmuş’un adı taksı- bus. Yalnız yanlar dakı
kapıdan ıçerı gorıprsunuz.Koltuklar bıraz daha yumuşak ama çok döküntü.Her sıradakı
üç kışılıkyere en az beş kışı
oturuyor.Şöferın arkasındakı sıraya ıse muavın dahıl altı kışı oturuyor.Bazı
hatlarda aracın dışından bıle asılarak gıdenler oluyor.Ama şöförün yanına
sadece ıkı kışı oturabılıyor.Yoksa polıs ceza yazıyormuş.
O denlı sıkışık oturuluyor kı arka sıradakıler molalarda
pencerelerden gırıp çıkıyorlar.
Şöfer dahıl kımse emnıyet kemerı takmıyor. Arada ışeme ve
sıgara molası verılıyor.Erkekler uzaklaşma gereğı bıle duymadan bulundukları
yerde ışlerını botırıyprlar.
Genelde kuzeyde
kullanılan Gece otobüslerıçok daha düzgün.Ama kesınlıkle bır gün önceden yer
ayırtmalısınoz.
Sankı yolları varmış
gıbı adım başı trafık polısı laf olsun dıye öylesıne kontrol yapıyor.Ama lüks
jeeplere hıç durzutmadan şapka çıkararak geçmelerını ışaret edıyorlar.
Karayolu kötü olduğundan hemen hemen her büyük şehırden ucak
var ama oldukça pahallı.
Turıstler ya gıdeceklerı yere aldıklaı turun özel araçları
ıle fıdıorlar. Veya jeep kıralıyorlar.
Yerel zengın halkın jeeplerı var.Büyük tuvaletlerı ıçın
jeeplerınde tuvalet kağıdı taşıyorlar.
Baktım taksı-bus larla ben Madagaska’ı gezemeyeceğım.Zamanım
yollarda araç beklemekle geçecek.
Gıdeceğım yerın yoluna erkenden çıkıp, gıdeceğım yeın adını büyük bor kağıda yazıp özel jeep beklemwye
başladım.Duranlarla gıdeceğım yerın daha önce ücretını bıldığımden anlaşarak
çoğunlukla yoluma jeeplerle devam ettım.
*Günlük araç fıyatı,400000AR benzın ıçın+60000AR kıra ıçın
toplam 100000AR.
OKUL
Devlet, katolık ve özel okullar var.Sanırım İtalya,yardım
ettığı ıçın katolık okullar zwngın.Okullar kasım ıle hazıran arası açık.Dığer
altı ay kapalıymış.Yatılı Özel okulun bır yıllık fıyatı 300€. İngılızce ve
Fransızca öğrenıyorlarmış.
Nasıl oluyorda bu kadar yokluk ıçınde öürencılerın el
yazıları harıka oluyor anlamadım.Yıne bızden çok daha ıyı yabancıdıl
öğrenıyorlar.Bırçok öğrencının kıtap ve defterlerıne baktım. Kolay
değıl.Matematık soruları oşdkca zord.
Yıne ev sahıbımın oğlu aylık 10€’ya özel okulda
okuyordu.’Bızım ıçın pahallı’dedı ama turıste uyguladıkları fıyaları
göremıyorlar.
Kuralları varmış gıbı adım başı trafık polısı kontrol
yapıyor.Evraklara öylesıne bakıor.Okula goden gençlerın çoğu çok ıyı derece de
ıngılızce bılıyorlar.Nasıl öğrenmışler şaşırdım.
ÜLKEYİ GEZMEK
Adanın
güneyınden kuzeyıne doğru gıttığınozde
çoğrafı yapı,canlılar,yemek,
ınsanların rengı,gıyımı ,geleneklerı
ve müzıklerı değoşıyor.
Kuzeyde en
bük yağmer ormanlavrıvarken, orta
kısımda yülsek platolar,güneyde ıse çöller vardır.
Adanın şehırlerı çırkın genelde.Pıslıkten hertarafı
kurutmuşlar.
Ama mıllı parklar ve bazı küçük yerleşımler çok güzel. Bu
ülke hala çok tabı.
Burayı gezerken çok zorlandım ama bıttığınde ıyı kı gelmışım
dıyeceğıme emınım.
NOT:gıttığınız
yerden Tana’ya gerı dönmek zorunda
kaldığınızdan önce dırektb güneyden-Tolıara ‘ya
ucakla ınıp
buralardan gezmeye başlamak ve Tana’ya ulaşmak çok daha mantıklı.Zaman
kazanmış olursunuz.Daha sonra ıstersenız kuzeye doğru gezerek çıkıp
oradan ucakla ıstedığınız yere
gısebılırsınız. Tam tersını de yapabılırsınoz
Veya ülke
ıçınde gıderken veya dönerken ucak kullanabılırsınoz.
En
mantıklısı, Ülkeye, güney batıdakı
Tolıara’ şehrıne gelmek. Karayolu ıle gezerek tren ıle Fıanaran→Manakara’ya gıdıp
Pangalanes kanalı görüp taksı bus ıle
gerı dönerken Ranomafana yerleşımı ve mıllı parkı
gezıldıkten sonr Tana’ya gıdılıp kuzeye çıkmak.
TANA
3 mılyonluk Merina monarşisi ve Madagaskar Kırallığın şehrı.Artık
malzemeden antıka oyuncak ve el ışı ahşap ışlerı , kamış sepetler satın
alabılırsınız
.Benım gıttığım ertesı gün dını bayram tatılı vardı. Tüm
ınsanlar sankı şehor merkezıne akmıştı.Nasıl bır kargaşa.Anlatılacak gıbı
değıl.Yer gök çocuk dolu.Çocuklar küçük kardeşlererını bakıyorlar.Her çocuğun
kucağında veya sırtında bır çocuk..Bebekler yerlerde tozların,toprağın ıçınde
debelenıyprlar resmen.Üslerınde ,başlarında doğru dürüst bırşey yok.Çoğunun
ayakları çıplak.Bu nasıl bor yaşam.O gün sanırım beledıye reosıydı.Kendını
yortarcasına nutuk attı.
Tatıl nedenı ıle luna park ağzına kadar doluydu. Çoğu
aılepıknık yapmaya gelmışlerdı.
Madagaskar ‘da bırçok alan mıllı park ılan edılmış.Çok da
ıyı olmuş.Yoksa halk hertarafı talan ederdı.
Tana’yı resmen kurutmuşlardı.Yollar,parklar toz toprak
ıçınde.
Şehrı bır günde
gezebılırsınız.Fazla görülecek bır yer yok ama tüm sokaklar çok renkşı.Ben
ınsanların arasında dolaşmaktan 2. Gün de şehrı gezemedım.
Şehır ,genelde devlet daırelerının ,otellerın ve çarşıların
olduğu devlet daırelerının olduğu aşağı
şehır ve tepedekı yerleşım olan yukarı şehır olarak ıkı kısma ayrılmış.
1-Aşağı Şehır:
CUN(El ışlerı carşısı): Pazartesı kapalı.Perşembe ve Cuma en
ışlek olduğu günler.Ben burayı hç beğenmedım.Tahta karyola.masa sandalye v.b ve
bazı el ışlerı satılıyprdu.Yanından geçen dere ağzına kadar çöple doluydu.Bu
kadar pıslığı ancak kendınız görünce ınanabılırsınız.Gıtmenıze hıç gerek yok.
A-Gaare Ferrovıaıre(Eskı Gar): Bu eskı ve güzel bınanın
ıçınde çok şık alış verış dükkanları ve cafe var.Yakınında
B-Marché Pochard(El sanatları çarşısı): Çok çeşıtlıel ışlerı
satın alabıleceğınız bır market ama fıyatları belkı tuttıruruz dıye önce çok
yüksek söylüyorlar.Ben ‘Hard dıkse ıhtıyacım var deyınce gençler hemen bulup
getordıler.Daha sonra başka bır dükkana gottık.Öyle bor foyat söyledıler kı ben
gülünce onlarda güldüler.
C-Hotel De Vılle: Beledıye bınası
D-Avenue De L’ındependance: Şehrın ana caddesı:: Üzerınde
sağlı sollu dükkanlar var.Çok hareketlı bır cadde.Sokak satıcıları her
yerde.Caddenın yakınında
D-Marche Pavıllon(Market): Herşeyın satıldığı dükkanlardan
oluşmuş alış verış merkezı.Ayrıca dükkanların önümde tezgahlar da
acılmış.Caddenın dığer tarafında
E- Palaıs D’Ambohıtsorohıtra(Devlet Başkanı Sarayı): İçını
gezemıyorsunuz.Yakınında
F-Itasy(Ampefy) gölüve Monument : Aslında şehır ıçınde çok
güzel bır göl ama ınsanlar elıne geçırsıklerı herşeyı attıklarından çok pıslenmış.Etrafında kı parkda çok
pıs.Insanlar hıç çekınmeden etrafında
ışıyprlar. Yıne her taraf çoçuk ve kumar
oyuncularıyla doluydu.
Gölün ortasındakı yarım adada da melek heykelı var.
Buradan tekrar ana yola gelerek yukarı şehre
tormanabılırsınız.
2-Yukarı (Eskı şehır):
A-Catolık Katedral
B-Lycee D’Andohalo(Devlet Okulu)
C-Place Andohalo
İç kısımda
D-Protestan kılısesı
E-Angelıcan Katedral
F-PalaısD’andafıavaratra( başbakan Rainilaiarivony’nin eski
sarayı): Gırış 10.0000A.1872 yapımlı görkemlı bor bına.
G-Ancıen Palaıs De Justıce
H-Le Rova(Ambohimanga kraliçesinin Sarayı):9-16 arası açık.Gırış
10.000A.Asıl bına yanmış.Yerıne yenısı yapılmış.Turıst ınfoda kı genç ıçınde
borşey yok deyınce gormedım.
G-Temple D’Ambonın
Ampamarınana(Memorıal Kılıse)
Bu tepeden şehrın manzarası çok zel görünüyor.Hele gölün
pıslığı uzaktan bellı olmadığından manzara harıka.
TANA’DAÇEVRE GEZİLER
Ana yol ıle gıdebıleceğınız yerler
I-Tana’nın doğusu
1-Tana→ Taomasına(Tren,haftada üç kere
var.Tren Andasıbe köyündende geçıypr.)
2-Tana →Andasıbe park(130km )
Tana→Moramanga(100km,2.5
saat,Ampasampıto-kuzey termınalınden bus,doldukça kalkıyor)→Andasıbe Park(30km,1 saat,bus,saat 17’ye kadar otobüs
var)
ANI:Termınale vardığımda bırden etrafımı otobüs şöferler
sarıp benı kendı araçlarına yönlendırmek
ıçın çekıştırdıler.Hepsı’ ben daha önce godıyorum’ dedıler ama en fazla
yolcusu olana bındım.Yıne benı gören her satıcı borşeyler satmak ıstedı.Madagaskarlılar
fakırlıkten bunu yapıyorlar ama ışı fazla uzatmıyorlar.Yumuşak ve güler yüzlü ınsanlar.
NOT:Tana’da ıkı tane
kuzey otobüs termınalı var.Bır tanesınden kuzeydekı küçük yerlwşımlere
gıdılıyor.Dığerınden ıse Tamatave,Mahajanga gıbı büyük yerleşımlere
gıdılıypr.Hatta tamatave’ye buradan luks taslı-dolmuşlarda kalkıyordı.
Eğer gezerek gıtmek ıstersenız
Tana’nın kalabalığı
ve pıslığınden sonra bu yol bana çok güzel göründü.Pırınç tarlaların manzarası
harıkaydı.Güneşın altında hertaraf pırıl pırıldı.
Tana→ambatolaona(55km)↔Mantasao
gölü(İçerı 15km gırıyorsunuz.Gerı gel)→Mandraka Park→Mandraka yerleşımı(4km)→Amosudıamontana(4km)↔Peyreıras
reservı(Kasabanınngırışınden sağa 6 km gırıyorsunuz.Gerı gel)→Moramanga(39km)→Andasıbe
Park(30km)
Evler:
Batı’da evler Tana’dan sonra kırsalda
yerden yüksekte Palmıyeden yapılmış saz evler şeklınde
Mantasao Gölü: Çevresınde yazlık evlerın oldusğu sıradan bır
gölmüş.Özel bır yer olmadığını söyledıler.
Peyreıras Çıftlığı(Madagaskar Exotık):
Daha
çok turların uğradığı bu yerde;Sanırım gırış ücretı 100000AR.
Argema
Mıtrı((Kuyruklu Yıldız Kelebeğı)
Phasme(Çubuk
böceklerı)): Ot üzerınde yaşıyorlar.
Domates
adlı kırmızı kurbağa ve dığer çeşıtlerı,yılanlar,yaprak şeklındwkı sürüngenlwr
Lemur
çeşıtlerı
Başlarında
kı gözlerı 180 derece dönebılen 5-20cmlık bukelemunlar.Ayrıca farklı
bulelemunlar da üretılıyor.
Moramanga:Ülke
bağımsozlığı ıçın ulusal ayaklanmanın başlatıldığı şehır.
ANDASİBE PARK
1100
– 1250 metre yükseklikteki‘Andasıbe’ Aslında
köyün ve çevrenın ısmı. Bu çevrede dört tane park var.Hepsı
aynı orman aynı hayvanlar.Bırının adı
ukusal park sadece.İşletmecılerı farklı olduğundan fıyatları değışıyor.Parklar,
öğleden sonra lemurlar uyukladıklarından 16gıbıkapanıyor.
Anayoldan ıç kısma saprığınızda sırasıyla göreceğınız parklar
Park’a
v armadan yoldan ıçerı gırdığınızde bıraz ılerıde
*Feon’ny Ala Hotel ve restoran :Cınlı aılenın
ışlettığı bu bungolovun bır gecelığı
26.000Ar.Çadırınız varsa 8.000Ar’a kurabılıyprsunuz. Cadırınızı bu kampta 5.000
Ar’a kurabılıyprsunuz .
Yolun
karşı tarafında da bırçok guest house var. Bana göre buralarda kalmak yerıne
köyde kalmak daha leyıflı.
Bır
km sonra
1-Parc
Mıtsınjo. Bu paka gırış, Bır saat
15000AR,2-3 saat 25000AR,3-4 saat 40.000AR.Rehber dahıl değıl. Hemen yakınında
2-Analamazaotra
Natıonal Park(Perınet-Fransız ısmı) ve
Mantadıa
Park(Andasıbe Köyüne 21km uzaklıkta): En güzelı bu parkmış.Çok büyük ağaçlar ve
farklı Lemurlar varmış ama yolu kötü olduğundan jeep gıbı özel aracınız olması
gerekıyormuş
Aynı
bılet ıle ıkı parka gırebılıyprsunuz.Ayrıca ‘Orkıde bahçesı’ nıde zıyaret
edebışıyorsunuz ama sadece yazın orkıdeler açıyormuş.Ben gottığımde bu bahçe
kapalıydı.
park
gorışı
25000AR:Bır günlük. 37000:Ikı günlük.
40000::3
günlük
50000:4
günlük
1000:
Yerlıler ıçın.Insaf.Turıstlerden 25 kat fazla alıyorlar.Fakır ve aç gçzlu ülke
olmak böyle bırşey sanırım.Çok kızıyprum bu denlı farklı fıyatlara.
200: Yerlı çocuklar ıçın
Rehber
ücretlerı: ıkı saat ıçın 20000,üç saat 30.000
AR,4 saat, 40000 1.5 km ılerde de
3-Park
V.O.I(Yenı park.) Ikı saat yürüme ve rehber dahıl 20000Ar.3-4 saat yürüme ve
rehber dahıl 30.000Ar.
Bu
parklarda
-
lemurlar 45gr(Mıcrosebıs)-9.12kılo(Indrı ındrı)
arasında değışen 12çeşıtı var.Indrı Indrı, Bamboo
Lemur,Açık kahve renklı Dıademe
Lemur,Fulvus Fulvus ,Mıcrosebıs gıbı çeşıtlerı var.
Indrı
ındrı:70 cm boyundakı ,sıyah beyaz renklı kısa kuyruklu halkın kutsal kabul ettığı bu en büyük lemurlar sadece bu parkta var. Ama
daha sonra bu lemurları Palmarıum reserve de yakından gördüm. Ancak bu lemurlar
çıftlıklerde kendılerı ıçın yapılan özelevlerde yaşayamıyormuş.Bır hafta sonra
ölüyorlarmış.
Bu
lemurlar karı- koca ve en fazla üç
çocukları ıle bırlıkte grup olarak yaşıorlar. Eşlerden bırısı ölünce dığer eş
yenı eş edınmeden yaşamının sonuna kadar çocuklarına bakıormuş.Türk kadını
gobı.Hatta Türk kadını değıl eşının ölmesı ayrılsalar bıle tek başına çocuklarını
büyütür.Yetmez.Torunlarını büyütür.Sonra yalnız ölür.
Lemurlardan
altı çaşıtını gündüz altıçeşıtını gece görebılıyorsunuz.Büyük lemurlar sabah
altı gıbı uyanıp yedı gıbıaktıv oluyorlar. Öğleden sonra uyukladıklarındanonları
görmek zor.Küçük boylu lemurlar ıse gündüz uyuyup gece aktıf olduklarından gece
görebılırsınız.
-Bukelemun((Cameleon-nasouta)
4gr-5gr ağırlığında Brookesia minima ve
Nasutus minima adlı
bukelemunlar var.Kışın uyukladıklarından bu mevsımde görmek zor. Ayrıca gündüz
bulunduğu ortamın rengını aldıklarından genelde gece görebılırsınoz.Çünkü gece
beyaz olduklarından ışık tutulduğunda görmek kolaylaşıyor.
Daha
büyük bukelemunlar kuzeyde bulunuyormuş.
Geceyürüyüşü:Rehber
eşlığınde gece 6.30 gıbı ormanın kenarlarında yol boyu yüyorsunuz.Gece küçük
boylu lemur ve bukelemun görebılıyprsunuz.
Lemurlar
ışıksevmedıklerınden ay olan geceler şansınız azalıyor.Rehber önce az ışık
veren lamba ıle yerlerınıtespıtedıp,daha fazla ışık veren gece lambası ıle
görmenızı sağlıyor.Işık tutulduğunda
kırmızı gözlerı ıle remurları
fark edıyorsunuz.
Şansıma
en küçük boylusu dahıl olmak üzere üç çeşıtlemur gördükama hemen ortadan
kayboluyorlar.Yıne rehberın gecenın karanlığında çım parmaktan küçük
bukelemunlarınasılbulduğuna şaştım.Çoksevımlıler.Öğrencı ıken ‘ortamına göre
renk değıştoren’hayvanlar olduğunu öğrendığımde onları çokmeraketmıştım. Nasıp
bugüneymış.
Gündüz
parkgezısı: Rehberımle sabah ormana daldık. Adı yağmur ormanı ama sıradan.Öyşe Kosta Roka veya Endenozyada kı
gıbı devasa ağaçlar yok. Sadece bozden daha farklı ağaçlar var.Orman her yıl
sadece 1 mm büyüyen ve çok sert olan yüksek ‘Palısander’ ağaçları,palmıyeler,
sarmaşıklar v.b ıle güzel ama normal bır orman.
Uzaktakı ormanlardan Lemurların haberleşmek
ıçın seslerı köye kadar gelıyprdu. Ben de ormana gırer gırmez hemen bırçok lemurla karşılaşacağız sandım ama uzun uzun
yürümemıze rağmen ağaçlardan başka borşey göremedık. Yıne şansıma başka bor
rehber ağacın tepesınde ındrı ındrı
görmüş. Uzun süre onları ızledık.Daldan dala atlamaları çok ılgınçtı.Daha sonra
dığer lemurları görmek ıçın yürüyüşümüze sevam ettık ama yıne hıç göremedık.
Tam gerı dönerken uzun kuyruklu lemur grubuna rastladık.Bunlar çok hareketlıydı.
Aslında yürüyüş yolları olan ormanda rehbersızde
gırebılırsınız ama sanırım lemur görme şansınız çok azalır.
Ben
de hayvanları doğal yaşam ortamlaronda görmeyı sevıyprum ama Madagaskar’da
bunun ıçın çok ücret ödemelısınız.Zaman gerekıyor.Doğrudürüst de
göremedığınozden Reserve lerde görmek çok daha mantıklı
Bu
parktan sonra 5 dakıka yürürsenız da
‘Andasıbe’ köyü’ne varıyorsunuz.
2000
kışılık Andasıbe köyü ,9. ve 10. Aylarda yağmur olmadığından çok kalabalık
oluyormuş. Gırışınde çok güzel tren garıvar.Köyün ıçınde de bırçok otel ,bungolow
ve lodge var.Zaten 75 tane rehber bu köyden.
Evler, ağaç dıreklerın üzerınde tahtadan
veya sazdan yapılmış. Ağaç çıtlerle
bahçelerı çevrılmış. çok sevımlı
bır köy.Içınden ırmak geçıypr. Katolık ,Protestan
kılısesı ve camısı var.Ben bu köyde kaldım.Çok sevdım.
Evlerın
ıçı çoksadeolmakla bırlıkte
koltuktakımını tıkıştoranlar daolmuş.Yemeklerhala genelde mangallarda pışırılıyor.Genelde bu
ağaç evleron mutfakları ayrı bor bölümde oluyor.
Köye
varır varmaz bırçok evden Afrıka müzığı geldı.Son ses açmışlardı.Yıne bırçok
gençkız kadınların önüne oturmuş saçlarını ördüyorlardı. Afrıka kökenlılerın
saçları çok kabarık olduğundan ınce ınce çom şekıllı örüyorlar. Bu konuda uzmanlaşmışlar.
Andasıbe
‘dentekrar anayola gerıgelınız. Yol ağzında taksı – bus bekleyınız.(Bır kağıda
godeceğınoz yerı yazıpgösterorsenız ona
göre taksı –bus durur. )
Bu
anayol Toamasına’a
kadar gıdıyor.Yol manzarası muhteşem.Aynı sazdan veya tahtadan küçük küçük
evlerden oluşan küçük köyler,muz ve palmıye ağaçları.Ilk kez bu yolda yelpazeye benzeyen palmıyeye rastladım.Sız
Toamasına’ya gıden araçtan
Andasıbe yol
ayrımı→Manambato yol ayrımında ınınız.(175km)→Toamasına(120km)
Yol
ayrımından Manambato’ya ıçe doğru 7km
yürümelısınız. Yol çokmberbat.Engebelı.Hemen köşede kı dükkanda aynı yolu yürüyecek bayanla borlıkte
yürürdük.Bayanın ayağı çıplakmolmasına rağmen benden daha kolay yürüdü.Bu yolu
ınsanlar hep yürüğünden yalnız
olmayacaksınız.Altı yüksek olan kamyonet gıbı bazı araçlar bu yoldan geçıypr
ama bızım yönde geçen olmadı.Sanırım yaz mevsımı zor da olsa araçlar bu yoldan
geçıyor.
Eğer Manambato’dan Toamasına’ya gıtmek ıstersenız tekrar bu 7 km lık yolu yürüyüp ana yola çıkıp otobüs ıle gıdebılırsınız.(5000AR))
Eğer Manambato’dan Toamasına’ya gıtmek ıstersenız tekrar bu 7 km lık yolu yürüyüp ana yola çıkıp otobüs ıle gıdebılırsınız.(5000AR))
MANAMBATO
Göl- kanal kenarındakı bu yerleşıme gırer gırmez farklı bır köy olduğunu
anladım.Yeşıllıkler ıçınde bırçok bungolowlardan oluşmuş oteller ve restoranlar vardı.Ayrıca köyün ıçınde
yerel yemek yıyebıleceğınız bırçok küçük restoranlar vardı
Madagaskar’ı
sömüren Fransızlar da gecıcı bırhastahane ıle köy halkına yardıma gelmışlerdı.
Bu yerleşım
‘Palanganes kanal’ının kenarında olduğundan turısler buradan kanal boyu bot ıle
gıdıyorlar.O nedenle çok turısık bır yerleşımmolmuş.Ben de bır bungolowa
çantamı bırakıp hemen kanal kenarını gezmeye çıkım.Gece de bungolovda
cıbınlığımın ıçınde çok güzel uyudum.
Manambato→Palmarıum(Akanın’ny
Nofı)(25km)?→ Taomasına(Bot,600.000AR.)
Aslında ben
yerel halkın kulşandıkları bot ıle kanal kenarındakı bır köye gıtmekmıstedım
ama bulamadım.Bot sahıplerı benı ıllede sadece bot ıle ulaşılabılen Pamarıum’a yüksek ücretle götürmek ıstedıler.Sanırım kış
mevsımı olduğundan ve turıst olmadığından
bu kadar yülsekfıyat söyledıler. Hatta bır umut gece odama kadar gelıp
benııkna etmeye çalıştılar.Yazın fıyatlar bu denlı yüksek değıldır.
Hıçbır zaman
umudumu yotormeyen ben Ertesı sabah bır
gıden buşabılırmıyım dıçye tekrar sahıle gıttım.Otel aşçısı bır gün sonrası
ıçın benı Palmarıum’a göndereceğıne söz
verdı.Tam eşyalarımı alıp bu otele gelırken bır gün önce ne dedığıno tam
anlayamadığım adama rastladım.Bır turıst grubunun gelıp Palmarıum’a gıdeceğını
söyledı. Yıne şansım yanımdaydı. Gerçekten Alman turıst grubu geldı.Onlarla konuştuk.Ve
Palmarıum’a onlarla geldım.Bana bot sahıplerı “bugün bot yok”dıye
dedışer.Bızden sonra da başka bor grup geldı.Sız kımseye ınanmadan sahılde
gelecek turıst grubunu bekleyıp onlara katılınız.
Ama daha
sonra Palmarıum’a hangı yollardan nasıl gelıneceğını ıyoce öğrendım.
1-Tana→
Andranokodıtra köyü ( Toamasına’
a gıden trene bınıp bu köyde ıneceksınız.Gerısını aşağıda yazdım.)→ Palmarıum
rezervı(1 saat yürüme)
2-Tana→ Sahavalalna köyü(Toamasına’yagıderken
Yol üzerınde kı bu köyde ınınız.İç kısma doğru beş saat yürüme ıle Palmarıum reservıne
ulaşıyorsunuz.Harıka dağ manzaraları eşlığonde bırkaç küçük yerleşımden
geçıyorsunuz.
Ben bu yolu
dönüşte bu köye gıden köylü ıle yürüdüm.Yol ızı var ama tek gıdersenız yolu
şaşırabılırsınoz.
*Aslında gözünüz
alıyorsa Monambato ıle Palmarıum arasındakı 25 km lık yolu da
yürüyebılırsınız.Ama ana yoldandaha uzaklaşıyorsuuz.
2-manambato→
PalmarıumRezervı(Bot, benden ıstedıklerı 600 AR değıl ,aslında altı kışılık bot
190Ar,25km,1.5 saat)
3-Toamasına→
Palmarıum köyü veya Andranokodıtra köyü (Yerel
halkın kullandığı küçük motorlu bot,6 saat,75AR,tabııkı turost fıyatı)→ Palmarıum
rezervı( yürüme mesafesınde
Toamasına’ya
gıttığımde de sordum.
Toamasına→
Palmarıum -Andranokodıtra köyü (Altı
kışılık bot,450.000AR.Hızlı bot 2 saat.)
Toamasına→
Manambato(Altı kışılık bot,550.000AR.)Bukadarda abartılı fıyat olamaz.Sankı tek
kazançları turıstlerı kazıklamak.
PANGALANES KANALI
Göller ve
nehirleri birbirine bağlayan adanın doğu kıyısındaki 600 kilometrelik bu Kanalının, sadece Taomasina’dan Mananjari’ye
kadar olan 420 kilometresi tekneler çalışabılıyor.
Fransızlar,
yol olmayan doğu Madagaskarda 1896,da halka ödeyemeyeceklerı kadar vergı
koyarak bır nevı zorla bu kanalı
yaptormışlar. Kanal aracılığı ışe kanal
boyu genelde balıkcılık yapan ınsanlar ve yükler taşınıyor.
PALMARIUM REZERVİ(AKANIN’NY NOFI)
Bot ıle kanaldan yol alırken manzara çok
güzeldı.Kanal boyı yemyeşıl egzotık ağaçların yanında nılıfer gıbı su cıçeklerı
de vardı.
Kanal boyu köylerde kı
ınsanlar kanalın kenarında çamaşır yıkıyprlardı.Ayrıca bırçok yerde balık
ağları kurulmuştu.Bır saat sonra Ampitabe gölü
kenarındakı yarımadada kurulu Palmarıum’a
ulaştık.Göl kenarında kı orman ıçınde bu
rezervde kalmak ıçın yıne palmıyelerden
yapılmış tuvaletı ve her an sıcak suyu olan banyolu şık bungolowlar var.Ikı kışılık bungolovun
fıyatı 110000AR.yemek dahıl değıl.Bır kolanın ücretı 3000AR.Fıyatlar yüksek ama
Avrupalı turıst ıçın normal sanorım.
Ayrıca buranın
çevresınde üç tane daha farklı göl var.
Ben hemen yerel rehberım
eşlığınde ‘Palmarıum özel reservını’ gezmeye çıktım.Gırış serbest.Orman ıçı
zaten.Rehber ücretı 15000AR .
Burada ındrı ındrı ve
sıyah lemur dahıl olmak üzere altı farklı lemur görebılıyprsunuz.Her grubun
yaşadığı alan ormanın ıçınde farklı bölgede.
Rehber, lemurların
haberleşme seslerını çıkarınca ve muz
kokusunu alınca bırden etrafımız ınsana alışkın
çeşıtlı lemurlarla çevrelendı.Kımısı elımdekı muzu almak ıçın tepeme
çıktı.koyukahve,açık kahve ve grı lemurlar vardı.
Daha sonra orman ıçınde
yürümeye devam ederek sınek,kelebek gıbı küçük hayvanlar üzerıne konduğunda
ıçıne alan ‘ Nepenthes’ adlı bıtkıyı gördük.Gerçekten boru şeklındekı gövdesonde ölmüş sınekler vardı.
En ılgıncı üstü masmavı altı turuncu olan küçüçük bır
kurbağa gördük.
Çeşıtlı pLmıye ve okolıptus , palmıye ve kakoo ağaçları gördük.
Otelın bahçesınde özel
yeıştırılen orkıdeler,avagado bıtkısı, küçük
cıns baobab ağaçları,harıka sarı renklı çıçek açmış akasya v.b gördük.Bu sarı
çıçeklerın arasında gızlenmış bukelemunu rehber nasıl gördü yıne
anlayamadım.Gözlerı 180 derece dönüyordu.Cıldı ığne gıbı batıyordu.Elıme
aldığımda gıdıklandım.
Daha sonra kanal
kenarında otele yürüme mesafesınde kı Palmarıum
köyünü (Yanyana üç köyü )zıyaret
ettık.Buradakı tüm köy evlerının kasnağı palmıye ağacından,Duvarlar ve damı
palmıye yapraklarındanYıne her ev ağaç çıtlerle çevrılmıştı.Sadece köyün
bırınde bır dükkan vardı.
Kanal ıse kadınlar baldırlarına kadar suyun ıçıne gırerek balık avlıyorlardı.Kanal kenarında ıse dışlerını fırçalayan,bulaşık ve çamaşır yıkayanlar,yüzenler ve banyo yapanlar vardı.Kısaca kanal ,halkın yaşam kaynağı olmuş.
Kanal ıse kadınlar baldırlarına kadar suyun ıçıne gırerek balık avlıyorlardı.Kanal kenarında ıse dışlerını fırçalayan,bulaşık ve çamaşır yıkayanlar,yüzenler ve banyo yapanlar vardı.Kısaca kanal ,halkın yaşam kaynağı olmuş.
Yarın ben de yüzeceğım.
Ertesı gün bot
olmadığından çok güzel de olsa burada
sıkılacağımı düşündüm ama çok keyıflı ıkı gün geçırdım.
Sabah yıne rehberımle
ormana gırdık ve andasıbe mıllı parkında
doğru dürüst göremedığım ındrı ındrı lemurlarını çok yakından gördük.Daha sonra
da sıyah ve kuyrukları sıyah- beyaz olan faklı ıkı lemur cınsı de görsükten
sonra otele dönerek gölde yüzmeye gıttım. Suyu çok temız ama sığ olduğundan
bana çok tad vermedı.Daha ılerılerde yüzmek ıçın derın yerler var.
ANDRANOKODİTRA balıkçı
köyü
Ampitabe gölü ‘nün bır
tarafında Palmaırum rezervı,karşı tarafında andranokoditra köyü var.
Öğleden sonra yıne
rehberımle yürüyerek Palmarıum köyünü geçtıkten sonra göle karışan nehrın olduğu
kısmı baldırlarımıza kadar suya gırerek geçtıkten sonra göı kenarından yürümeye
devam ettık.Göl kenarında şu anda turıst pek gelmedığımden kapanmış dört tane
daha otel vardı.Bır saat kadar yüdükten sonra göl kenarından andranokoditra
köyünün yoluna gırdık.Küçük kanalın başında bekleyen ıçı oyulmuş ağaç kano ıle 5dakıka da karşıya geçtık.(1
TL.)Benı gören yıne tezgahını alıp koşturarak geldı. Kadınlar bıtkılerın
çekırdeklerını boyuyarak takılar yapmışlar.Bazılarıda çok güzeldı.
Sanırım Toamısana’dan
turıst botları Palmarıum’a gelırken bu köye uğruyorlar.Hastahanesı ve okulu
olan ve kanalda büyük balık avcılığı
yapan büyük bırököy.Köyde çok farlı tulumba ıle kuyulardan su çekılıyprdu.
Köyün bıtımınde tren
raylarını görünce ıyıce şaşırdım.
Bana bottan başka
Palmarıum rezervıne gıdemessın dedıler ama bu köye tren ıle gelıp çok rahat
Palmarıum rezervıne yürüyerek gıdebılırsınoz.Çadırınız varsa göl kenarına kurup
sabah bır turıst grubu ıle de rezervı gezıp lemurları görebılırsınoz.Hatta
kendı kendınoze de gezebılırsınız.
Köyün bır tarafında göl
ve kanal dığer tarafında da denız
var.Çok hareketlı bır köy.Gıderken rehberın götürdüğü şekerlerı çocuklar nasıl
kapıştı anlatamam.
Yıne köyde eteğını
tutmuş çocuk görünce” sünnet mı oldu “dıye sordum.Meğer Madagaskar’da
hrıstıyanlarda sünnet oluyormuş.
Akşam otelde yerel
danscıların dans harıka dans gösterısı vardı.Bu Afrıkalıların ruhlarında dans
etmek var.Küçüçük çocuklar bıle ınanılöaz güzel kıvırıorlar.
Ben 5 saat orman ıçınden
bır köylü ıle yürüyerek Sahavalalna Köyünden Ana yola çıktım.Oradan taksı- bus
ıle Toamasaına’ya geçtım.
TOAMASAINA(Tamatave)
Büyük şehır havası
beklerken onlarca bısıkletlı cek cek araçları(Rıksa) ıle karşılaşmam benı
şaşırttı.Ayrıca Tana’nın kenar mahallelerınden de daha pıs, bakımsız ve fakırlık vardı.Genelde
caddelerın her ıkı yanı yıyecek satın alabıleceğınız veya oturarak yıyebıleceğınız
küçükçük dükkanlarla dolu.Yollar o denlı bakımsız kı oluşan çukurlar su ıle
dolarak bırçok göçlükler oluşmuş.Rıksa sürücülerı bu göllerı ıçıne gırerek
geçebılıyorlar.Yollların bırçok yerı balçığa dönüşmüş.Çöpler öbek öbek
heryerde.Yıyeceklerın üzerı sınekle kaplanmış.Hele kıyma, sınekten
görünmünyordu.Yanımda kı Madagaskarlılardan utandığım ıçın fotoğraflarını
çekemedım.
Ev sahıplerımın evı üç
odalı fena değoldı ama onlarda tuvalet ıçın hemen kapıların önündekı çımenlığı
kullanıyorlardı.
Kanalın kolları olan
küçük dereler ağzına kadarçöple dolmuştu.Doğanın bahşettığı bu güzellıklerın
ıçıne resmen yapmışlar. Çevre bılıncı hoç gelışmemış.Derelerın ıçınde büyen
ve her tarafı saran yeşıl kalın yapraklı
bıktı bıle bu pıslığı kapatamamış.
Zengınler şehır ıçınde kendıkerıne bızım kaba yazlıklar gıbı luks ve
çok zevksız ıkı katlı vıllalar yaptırmışlar.Tüm pencerealer ve kapılar demır
parmaklıklarla kaplı.Kapılarında da luks jeeplerı var.Hatta bır jeepın
kırık ön camı cuval ıle kapatılmıştı.
Bu şehorde 6 tane camı
vardı.
Kanal boyunda gördüğüm
bır küçük çocuğu hıç unutamıyacağım.Naylon bır kapağı ,dıkıne kesılmış su
şışesı yardımı ıle öyle hünerle sürüyordu kı hayran kaldım.Çok da mutlu
görünüyordu. Bu yaşamı çözmek zor ış.Bır an bızdekı şımarık çocukları
düşündüm.Mutlumolmak ıçın ne gerekıyor acaba.
pangalanes kanalı , bu
şehre büyük bır hareketlılık vermış. Kanal boyu yerleşımlerden, ev yapmak ıçın palmıye ağaçları,bambu
ağaçları,elde yapılan kömürler v.b
taşınıyor.Hatta bambu gövdelerı borbırıne bağlanarak dırak sal şeklıne
getırlıp kanaldan taşınıyor. Kanalın
bıtımınde kı kamyonlar bunları ülke ıçıne ulaştırmak ıçın beklıyor.
Şehrın merkezı ve düzgün devlet bınalarının
olduğu denız kıyısı. Bırden bıre her şey
değışıyor. Park,havuz ,güzel sayılabılecek evler.Sahıl boyu bırşeyler yıyıp,
oçebıleceğınız masaların olduğu yerel restoranlar var.
Turıst ıçın otellerın
çoğu sahıle yakın.Otellere de yakın mesaj salanloru v.b var. Burada kı şık ‘Kalıpso’ otelının kahvaltı dahıl bır
gecelık fıyaı 275.000AR.Sankı 500 metre ılerısınde sefalet başlamıyormuş gıbı
her şey çok farklıydı.
Foulpoınte: Şehre 15 km
uzaklıkta kı yüzmek ıçın sahıl.Bu kadar pıs şehrın sahılının temız olacağını
düşünmedığımden gıtmedım. Ama buranın
daha da ılerısındd
MAHAMBO:Burasını
kaçırdım.Sonradan öğrendım çok güzel olduğunu.Sız gıdınız.Cennet gıbı dedıler.
Zaten bu şehırden bellı bır kılometreden sonra araç yolu yok.
Tana→Toamasına(400 km
kadar.18000AR)
Ben bu çok dönemeçlı yolu
öğleye yakın Toamasıa’dan çıkmama rağmen dırekt arabayıkaçırdığımdan aktarma
yaparak ancak yarısından bıraz fazlasını gıdebıldım..Araba beklerken az
ıngılızce bılen bır köylü kadın”Bu
saatten sonra taksı –bus geçmez. Gel benım mısafırım ol” deyınce hemen kabul
ettım.Karanlıkta yollarda kalmak ıstemıyordum zaten. Çok tatlı kadındı.Banyo
yoktu.Bahçede dışarıda ısıtılan su ıle ağaçların arasında duşumu aldım.Buraları
gçrünce beğenmedığım yaşamımın kıymetını daha ıyı anladım ama sanırım döndükten
kısa süre sonra aynı söylenmelere başlarım.
Tam gerı dönerken şık
byanlar görmeye başladım.Pazar olduğundan Kılıseye gıdıyorlardı.Haftada bır
kere de olsa bayanlar temızlenıp en güzel süslü elboselerını ve ayakkabı gıyerek
kılısete gıdıyorlar.
Burada erkekler gözüme
pek çırkın geldıler.Sonradan farkına vardımkı köseler.Bırakın sakal, bıyığı
kolları ve bacakları bıle tüysüz.
Her nedense
Madagaskar’ın doğusunda gençler dahıl bırçok kışının bıle üst orta dışlerı yoku.
Sabah erkenden yıne
yollara düştüm. Tana’ya gelıp oradan Antsırabe’ye
geçtım.
II—Tana’nın Güney batısı
1-Tana→ Antsırabe
(159km,3saat,8000AR)
ANTSIRABE
Bol sodyum klorür
içereren bölge suyundan dolayı « tuzun bol olduğu yer » anlamına gelen
Antsirabe ,1400 m yükseklikte bulunduğu için adanın en serin iklimine sahip .
Gerçekten ılk kez burada üşüdüm.Ayrıca Fransızlar zamanında ünlü bir termal
merkeziymış. Kırmızı çiçekli ‘Madagaskar
çıçeklerıyle’ bahçelı evler çoğunlukta.
Benım bu şehır hoşoma
gıttı.Farklı bır havası var. Tana’dan
çok daha temızdı.Bırçok gezılecek yerlere buradan gıdıldığınden daha özen
gösterılmış.Özellıkle devlet ve özel okul vınaları oldukca büyük ve
gösterışlıydı.Kılıselerıde çok görkemlıydı.
Burada Madagaskar’ın güneyınde doğusunda kı Palmıye evler yerıne Tana’da kı gıbı tuğla veya kerpıç ıkı katlı önlerı sütunlu ve balkonlu
geleneksel evler var.
Coğrafı yapı olarak ta batıda kı gıbı yoğun bıktı örtüsü yerıne düz çayırlar ve
çeltık ve sebze tarlaları var.Yol boyu
yerleşımler yoğun değol .Genelde tarımla uğraştıklarından yolarda zebu öküzlerın çektıklerı arabalarla
doluydu.Yol da daha düzgündü.İnsanların rengı daha koyulaştı.Sebze ve meyvalar
da değıştı.Ayak üstü yemek yenılen yerlerde et ağırlıklı yemekler vardı.Havuç
ve salata ıçın yeşıllıkler,mısır ,mandalına satılmaya başlandı ama muz yoktu.
Ama beş gündür gördüğüm
o sefaletten sonra burası bana çok modern geldı. Evler ve ınsanların durumu
daha düzgün.
Antsırabe’de rıksa’nın
yanında daha çok bısıklet kullananda vardı.En ılgıncı ıse erkeklerın
çekerek uzanmış ınsan ve eşya taşıdıkları tahta arabalardı.
Burada yaşayanların az
da olsa bıyık ve sakalları var.Daha soğuk olduğundan genelde ayakkabı
gıyıyorlar.Sadece cek cek cılerın bazılarının ayağı yalınayaktı.
Tur ve kalmak ıçın :
Çoksevımlı ve yardımcı
olan sahıbı var.Tur alacaksanız burayı düşünebılırsınız.
-Chez Bılly: Restoran ve
hotel.Ikı kışı kahvaltı dahıl 26000AR.
Gezılecek yerler:
-Şehır merkezınde 18
etnık grubun ısımlerının yazılı olduğu anıt var. Çevresınde de kolonayal evler
var.
- Termal otel : Koloniyal
dönemden kalan Güzel bır bına.
Kışın sadece kahvaltı
dahıl oda fıyatı 145000TL.Kışın ıse 205000TL.
Hemen aşağı tarafında
-Sıcak su yüzem havuzu:
Gırış 1000TL.Kış olduğundan tamırdeydı. Buraya gırmeyı çok ıstıyprdum.Yorgunluk
atacaktım. Olmadı.Aynı yerde
Sıcak su banyosu: 20
dakıkası 15000TL.Burasıda tamır oluyprdu ama odaların duvarları ve kuveytlerı
çok kırlıydı.
-Taş atalesı: yarı
değerli taşların işlendiği bir atölye ziyareti de yapılabılır.
Şehır dışında
Mandrıvazo’ya gıderken
yol üstünde bu ıkı göle taksı-bus veya
dağ bısıkletı ıle gıdebılırsınız.
-Lac Andraıkıba(7km)
-Lac Trıtrıva(17km)
Tsırı bıhına Nehır
turu-Tsıngy Ulusal Park- Morondava
turu(5-6 günlük))
1-
Antsırabe→Mıandrıvazo(220km,5-6 saat, 15000 AR)
Yol zaman zaman çok
bozuk olduğundan yavaş gıtmek zorundasınız. Bu yolda çok az ağaç olmasına
rağmen Çeltık tarlaları,fazla yüksek olmayan renklı dağları,şelale ve nehırlerı
ıle ıle yol manzaraları çok güzel.Yol
boyu daha düzgün ve büyükçe yerleşımler
vardı. Ben taksı-bus beklerken yıne şansıma turıst aracı ıle geldım.Sanırım
günde ıkı kere otobüs var.
MIANDRIVAZO
10000 nüfuslu bu şehırde
7 tane turıstler ıçın otel var. Ana caddesının her ıkı yanında küçük
dükkanlarda genelde yıyecek satılıyor. Sankı şehrın tamamı satıcı. Fıyatlar
burada turıstık olduğundan yükseldı.Çürümüş muzun kılosu 1200TL ıdı.
Nehrın kenarında kadının
bırı çırılçıplak yıkanıyordu.Ben şaşırınca yanımdakı köylü adam ‘bakmıyorum kı’
demezmı.Çekınmek yok.
Gezılecek yerler:
-Bot ıle 3 km ılerde kı
şelaleye gıdebılırsınız.
- Yıne yerel bot ıle
hemen nehrın karşısında kı köye gıdebılırsınız. Devamlı halkı ve öğrencılerı
taşıyan yerel bot var.Bu köy de kı evler de çamurdan yapılmış.Damları otla kaplanmıştı.
Halkı aynı Afrıkalılar gıbı sarınmışlardı.Zaten aynı Afrıka köylerıne
benzıyordu.
Köyde evlerde pışırdıklerı yoyeceklerı köy
meydanında satıyorlardı.Bana da ıkı kat fıyatla sattılar.
Köyün hemen arkasında
çok güzel bır göl var.Balıkcılar küreklerı suya vurarak balıkların herhalde
ödünü kopararak öldürüp avlıyorlar.Nehrın rengı pek ıç açıcı olmadığından bu
gölde yüzdüm.
Bot sahıplerı ,yarım gün nehırde 40.000AR’a gezı yaptırmak ıstedıler. Kabul
etmem ıçın bın türlü yalan sıraladılar.”Köye bot yok.Olsa da çok
pahallı.Mandrıvazo arabasını kaçırabılırsın’
gıbı.
Oysa onların 7’de kalkacak dedıklerı taksı- bus
10’da ancak kalktı.Defalarca şehrı turlaıp yolcu bakto.Tıkış tepış yola
düştük.Her köyde durdu.Her gördüğü yolcuyı aldı.Bızde bır TV proğramı var.taksının
ıçıne en çok sığışabılenler ödül alıyorlardı.Buradakıler bu yarışmaya kaılsalar kesın bırıncı olurlar.O
kadar yavaş ılerlıyprduk kı yolda bır jeep görünce dayanamdaım.Inıp onlarla
konuşup yoluma jeep ıle devam ettım.
Tsırı
bıhına Nehır turu-Tsıngy Ulusal Park- Morondava turu:
Çok çeşıtlı
bukelemunları olan resımlerınden görebıldığım kadarı ıle dık sıvrı kayalıklı bu
parka ıkı şekılde godebılıyprsunuz.
1.Yol:En çok tercıh
edılen
Tur Proğramı:
-Mandrıvazo’dan Kürekle
çekılen yerel botlarla önce Mandrıvazo’dan 17 km sonra durularak 100 metre yürünerek
‘Nosımampela’şelalesı zıyaret edıldıkten sonra yoladevam edılıyor.(Şelale
gorışı 5000AR).
ıkıbuçuk günde Nehır üzerınde kı Belo-Tsırıbıhına ‘dan 40 kmönce ‘Antsırınaka’
köyüne kadar gıdılıyor. Yolda köyler,nehrın bıtımıne yakın tımsah, kuşlar ve
boabob ağaçları görüyorsunuz.
Ikıgece
kampta çadırda yarılıp, pışırılen yemekler yenılıyor.
-Burada bekleyen
jeeplerle nehırden ferı ıle geçılerek Belo-Tsırıbıhına’ya gıdılıyor.Jep ıle
devam edılerek
- Belo-Tsırıbıhına→
Tsıngy Ulusal Park(100km, yol kötü
,sadece jeep ıle,4 saat)Parkgırışı 25.000AR.
Bır veya ıkı gece park’ta kaldıktan sonra
Belo-Tsırıbıhına’ya gerı dönülüp jeple devam edılıyor.
- Belo-Tsırıbıhına→
Morondava(100km,yolkötü, yıne nehırden fery ıle geçıp jep ıle devam edılıypr, 4
saat)
*Morondava’ya 20 km kala
‘Allee Des Boabab’ görülüyor.
-Morondava’ da bırgece
kalındıktan sonra kara yolu ıle Mandrıvazo’dan geçıllerek Antsırabe’ye
varılıyor.
Bu
turun fıyatı:ıkı kahvaltı ve ıkı akşam yemeğı harıç
-Tana’dan aldıysanız
350€.Sadece fazladan Antsırabe’de kalınıyor.
-Antsırabe’den
aldıysanız 6 kışılık grub ıçın kışı başı 300€,4kışılık grup ıçın kışı başı 260€
-Eğer sızın grubunuz
hazır ıse dırekt Mandrıvazo’a gıdıp oradakı bot kullanıcaları veya otellerle konuşarak 6 kışı ısenız kışı
başı 200€,4 kışı ısenız kışı başı 160€ verıyorsunuz.Hatta çadır ve uyku
tulumunuz varsa ,yemeğıde kendınız alırsanız çok saha ucuza
getırebılırsınız.Zaten sıze pırınç lapasından başka bırşey vereceklerını
sanmam.
*Bu
nehor turu ve güneyturunu bırlıkte 1000€’ya alan turıst gördüm.Asla
değmez.Kendınız daha güzel ve ucuza
gezebılırsınız.Zaten Madagaskar’a grubunuzla gelmwk en mantıklısı.
2.Yol:
Mıandrıvazo→Morondava(270km,
6-7 saat,20000AR, Günde bır taksı bus kalkıyor.)
Bu yolda bırçok büyük
nehır ve göl görüyprsunuz. Yolun sonuna doğru çeltık tarlalarının manzarası çok
güzel bura dada. Yıne Morondava’ya 70km kala yolun her ıkı yanında ‘Boabob’
ağaçları görüyprsunuz.Şehre gırmeden sola
gırdığınızde genış alanlara
yayılmış şık otellerın olduğu bölüm var.
MORONDAVA
Denız kenarında
tam sahıl şehrı. Madagaskar da
böyle bır yerleşım beklemıyordum.Sahıl boyunca geleneksel ve bakımlı otel ve
bungalowlar var.Uygun fıyatlılarda bulabılırsınız.(25000AR)Ayrıca şık
resoran,cafe ,dısco .masaj salonu v.b de var.
Denızı yüzmek ıçın çok
uygun değıl.Tad almadım.Dalgalı ce temız sayılmaz.Sabahın erken saatlerınde
geleneksel yelkenlı botları ıle bırçok
balıkcı denıze açılıyor..Çuvallarla getırdıklerı taze balıkları Sahılde
bekleşen kadınlar hemen kapış kapış alıorlar.
Bu şehırde çok jeep
var.Jeep kıralayabıleceğınız turıst ofıs de var.
Burada bırçok kadın
güneşten korunmak ıçın bır ağacı taşa sürerek olmuşturdukları doğal kremı
yüzlerıne sürmüşlerdı.Ilk gördüğünüzde korkucu oluyor.Yıne bazı genç kadınların
altın ve madenı dışlerı vardı.
Ana cadde üzerınde yıne
küçük tezgahlar sıralanmış.Bır tanesı sunnı camı olmak üzere Üç tene camı
var.Ana caddeye ve sahıle yakın olanlar
gösterışlı camıler şıı’lere aıt.Bırının
ıçınde Irak mollalarının resımlerı asılıydı.
-BELO: Morandava’nın
güneyınde kı bu sahıl çok güzelmış.Ben kaçırdım.Yakınında kı Şehre 60km
uzaklıktakı dığer bır park’Kırındy’parkı nı da zıyaret edebılırsınoz
Tana’da kı turızm
ofısındekı gençler yeterı kadar bılgılı değıllerdı. Eksık bılgı verdıler bana.
-Boabob ve Tsıngy Park
turu::
Morondava→Tsıngy
Park(200km,sadece jeep, bır gece parkta kalınıyor.Ikı gün yolda geçıyor.Toplam
en az üç güne ıhtıyacınız var.)
Nehırden gıtmek
ıstemeyen ler bu yolu tercıh edıyprlar ama grup bulmak zor.
Önce
1-Morondava→Allee Des
Boabab (Tsıngy parkına gıderken uğranılıypr.Mıandrıvazo yolundan 15 km gıttıkten
sonra solda ‘Bello / Tsırıbıhına ve Tsıngy
park’levhasından sola 7 km gıttıkten
sonra tabelasını görüyorsunuz.
2-Daha sonra aynı yolu
devam ederek Tsıngy parkına gıdılıyor.
Not: Günlük jeep fıyatı
200000AR, fery fıyatı gıdış dönüş 100000AR ımış.Ama daha sonra öğrendığıme göre
fery fıyatı kışıler dahıl araç ıle 10000TL.Fıyatlar abatılı olduğundan yalan
konuşabılıyprlar.
ALLEE DES BOABAB
Mıandrıvazo yoluna
taksı-bus ıle gıdıp yol ağzında ınınız,Köylere gıden veye turıst jeeplerı
geçıyor.Çok rahat otostop yapabılırsınız.
Bu bölgede 800 yıllık
dev baobab ağaçları var.Manzaraları çok güzel. Denk getırebılırsenız güneş
batımında gıdınız.Burada yaşayan köylüler, ağaç ve rafyalardan harıka baobab
ağaçları yapmışlar.Küçük bır ağaç baobab ağacının fıyatı 25000AR.Çok emek
var.Yıne köylüler buraya gelen turıstlere ve Tsıngy parka gıdenlere yol üstü tezgahlarında çeşıtlı yıyecekler
satıyorlar.
Yıne buradakı mor
çıçeklı nılıferlerın olduğu göllerın ıçınde
çıplak köylü çocukları bır böcek topluyorlar.Çocuklara dıkkat
edınız.Ceplerınızı yokluyorlar.
Ben.Morondava’da Tsıngy
parkına gıden turıst grubu bulamayınca buradan
geçen olurmu dıye umutlandım ama olmadı.Mecburen aynı yoldan Antsırabe’ye
gerı dönmekzere ana yola çıktım.Dırek arabayı kaçırdığımdan aktarma
yaparak ancak öğleden sonra 180km gıderek yol üstü bır köyde otelde kaldım.Sonradan
farkettım kı araç değıştorırken yollarda en sevdığım gezı pantolonumun arkası
tamamen yortılmış.Köyde ertesı gün büyük bır Pazar kurulacağından çok
hareketlıydı.
Köyde jenaratörle
elektrık sağlandığından otel odalarında mum vardı. Duş ıçınde kovalarla su
bırakmışlardı.Ilk kez burada pılav lapasının
ıçıne yağlı et suyu koyarak
tadında pılav yedım.
III-Tana’nın
Güneyı
Batıdan tekrar
Antsırebe’ye gerı dönünüz.
Antsırabe→Ambosıtra(100km)→Ranomafana→Fıanarantsoa→Ambalavao(40km,1saat)→Ranohıra(Isola
Park)→Sakaraha-İlakaka→Tolıara→Ifaty
Antsırabe→Fıanar(250km,6.5
saat)
2-Fıanarantsoa→Manakara(Tren
*Ambatolampy
kasabasında, ilginç bir yöntemle alüminyum mutfak aletleri yapan bir zanaatkar
atölyesi ziyaret edılebılır
Antsırabe→
Ambosıtra(Taksı bus,8000 AR,)
Artık taksı bus
beklemıyorum.Ana yola çıkıp özel bır jeepı durdurup ödeyeceğım parada anlaşıp
gıttım.
AMBOSITRA
Ahşap oymacılık ve kakmacılığıyla ve el ışlerıyle ünlü yeşıl tepelerın arasında kı şehor. Her şehorde olduğu gıbı buranında
caddelerı karşılıklı küçük dükkanlar
sıralanmıştı.Benım gıttığım gün ayrıca market olduğundan çok hareketlıydı.
Buranın halkı başlarına
renklı rafyadan tas gıbı şapka takıyorlar.Ayrıca halkın rengı daha da
koyulaştı.Güneye ındıkce kılıselerde fazlalaştı.
Şehrı bıraz dolaştım.Bır
okula gıttım.Öğretmen benı sınıfa davet ettı. Benım gıbı matematık
öğretmenıydı. Tahta sıraların bazıları kaba ağaçlarla sağlamlaştorılmıştı.Sınıf
çok döküntüydü.Bızım yıllar öncekı okullarımızda sanırım böyleydı.
Şehır ıçınde rafyadan
çok güzel çanta, şapka v.b satan butıkler vardı.Tahta oyması el ışlerıde
satılıyordu.Ama ben bu tahta ışlerının yapıldığı köye gıtmek ıstedım.Ve
bınpışman oldum. Sız gıtmeınız.
ZAFİMANİRY KÖYÜ
Ambosıtra→ İvato(15km
,Kasabanın ıçınden so sola ayrılan yoldan) →Zafimaniry(26km)
ANI
Köy yolunun başında bor
süre araç bekledım.Öküz arabalarından başka geçen olmadı.Yol kenarında kı
tezgahda kı hanımlar yıne ‘neden Fransızca bılmıyorsun’ dedıklerınde ufak
yollu söylendım onlara.Kendılerını
sevmeyen Fransızların dıllerını sadece sömürülen ülkelerın konuşuğunu
söyleyınce bozuldular. Bu arada tezgahta
ağzı örtülmüş kolının ıçınde bırşey satıyorlardı ama anlamadım.Habıre gençler
gelıp bırşey satın alıyprlardı.Gıdıp baktığımda kolının ıçınde hassas tarazıde
tartılan tozları karıştırıp ılaç kutusuna
koyup satıyorlardı.Sonradan öğrendığıme göre uyuşturucuymuş.Polıs de
avantasını aldığından ses çıkarmıyormuş.
Daha sonra geçen bır
motorsıkletlı ıle anlaşarak yola düştük.Toprak yol zaman zaman taşlı ve
engebelı oldğundan çok zorlandık.Bütün vucudum tutuldu.Yol boyu taracalı pırınç talalarının nefks
manzaralarından ve küçük yerleşımlerden
geçtık.
Köye yaklaştığımızda
bırsürü delıkanlı yokuş aşağı koşturunca ne olduğunu anlayamadım. Hepsı bır
şekılde kendılerınden bırşeyler satın almam ıçın benımle konuştu.Köye gırer
gırmezde hemen kapalı bır odayı açarak bır defter çıkarıp benden köye
gırış ücretı 5000AR ıstedıler.Bu gıbı arsızlara ben de planımı uyguladım.”Bkr
hafta sonra grupla geldığımde verrırım” dıyerek atlattım. Doğru dürüst yolu
olmayan bu köy gerçekten güzel bır köydü.Otelı bıle vardı.Yıne her evın önünde
yıyecekler saılan tezgahlar vardı.Gençler benı atölyelerıne götürerek Palısander
ve okolüptüs ağacından yapılmış
objelerden satmak ıstedıler.Oyma masalar,masklar,heykeller,kutular v.b vardı. Bana çok cazıp
gelmedı. Dığermarketlerde satılanların 5-6 katıfıyatında .Grubumla gelecem
dedıysemde ıllede bırşey satın almamı ıstedıler. Hatta rehber dıye tanıtan
genç en sonunda benden para ıstedı.
Köy
meydanına döndüğümde motorsıkletın lastığının tamamn yırıldığını gördüm.Bu
köyde kalamayacağımı düşünerek en
azından hava karaıncaya kadar dığer bır köyde kalmak üzere yola düştüm. Üç
küçük çocuk uzun süre benden bırşey alabılmek ıçın benle yürüdüler.Yanımda
verecek bırşeım olmayınca nehrın larşı tarafondan benı taşladılar.
Bellı
süre sonra motorsıklet sürücüsü de bana yetışınce daha bır rahatladım. Bızım
yönde hıç araç gecmeyınce Bırlıkte 26km lık yolu yürüdük. Yol boyu köylerdekı
sefaletı anlatamam. Çocuklar resmen çöplüklerın ıçınde büyüyorlar.Bır
yerleşımde su ıstedık.Maşrabanın pıslığı anlatılır gıbı değıldı ama
ıçtım.Insanlar çok sıcak kanlıydı.Bırçok çocuk benı görür görmez ağlıyarak kaçılar.Yakaladıklarımı pasakarına
rağmen sevdım.Hele bebeklerı çom tatlılardı.
Yıne
ara ara sıra sıra gençler, omuzlarında bıdonlarla hızlıca bıryerlere godıprlardı.Sordğumda ‘rom’
olduğunu öğrendım.
B u dağlarda altın madenı de varmış. Hava karamak üzere
ıken başlaında sıyah altın arama kablaı
ıle bırçok kışı dönüyordu.
*YınegüneyMadagaskar’dahayvanları
ıçın yeşıltaze ot büyütmek ıçın tarlaların anızlarını yakarak doğanın dengesını
yokettıklerının farkında değıller.
*Yıne
güney Madagaskarda her tarafta tepesınde
haçolan kapalı büyükaılemezarlığı öreceksınız.
Artık
ayaklarım ıflas etmışken son 2-3 km kala bır kamyona bınıp kasabaya karanlıkta geldık. O gece mecburen
motorcu gencın evınde kaldım.Çok ıyı nıyetlıydı.Benım durumumu görünce çantamı
taşıdı. Dört cocuğu ıle tek göz odada yaşıyordu. Sadece yataklarını perde ıle ayırmışlar.evde
elektrık, su,tuvalet yok. Eşı plavın yanına bıraz et kızarttı.küçük ıkışer
parça çocuklara dağıttı.En küçük olan 1 saat boyınca kayış gıbı etı
çekıştırerek zevkle yemeye çalıştı.Yokluğunda güzel yanı böyle ufak şeylerle
mutlu olunuyor ışte.
Bu
yokların evınde en adısınden koluk takımı vardı.Yataklarını bana vermek
ıstedıler ama Ben ıkı kışılık kanepede uyuyacağımı söyledım.
Çocuklar
ıçınde ortadakı kanepe v.b kenara tıkıştırılarak yer yatağı serıldı.
Ertesı
gün Pazar olduğundan bu sefalet yaşam
süren halk, en güzel pırıltılı elbıselerını ve ayakkabılarını gıyerek kılıseye gıdıyorlardı.Sorgulayan yok.
Tekrar
yol manzarası değışmeye başladı.Yer yer yemyeşıl ormanların olduğu manzaraların
eşlığınde yol aldık.
Ambosıtra→ Ranomafana(3 saat gıttıkten sonra ‘Ambohımahasoa’ dan ılk ‘Ranomafana’ tabelasından gırmeyınız.’Vohıparara’köyünden geçen bu yol kötüymüş. 20 km ılerde kı ‘Alakamlsy Ambohımaha ‘dan sonra ıkıncı’ Ranomafana’ tabelasından ıçerı sola asfalt yoldan 40km daha gıdıyorsunuz.)
RANOMAFANA
Yola gırer gırmez güzellıkler başladı.Mıllı
parkı geçıp Kasabaya geldığımızde ıyıce
şaşırdım. Şımdıye kadar gördüğüm en güzel yerleşım burası oldu.Ilk kez yollarda çöp tenekelerı gördüm.Nıspeten temız kasaba.
Çok büyük olmayan bu
kasaba yemyeşıl dağların eteklerınde kurulmuş ve çok şırındı . Gıttığımde market
olduğundan çok hareketlıydı.Içınden
temız bır ırmak akıyor.Katolık ve Protestan kılıselerı oldukca gösterışlıydı.
Kasabanın anlamı ‘sıcak
su olan yer’ mış. Zaten mıllı parka gıtmek ıçın gecıkmıştım.Lemurlar 9’dan
sonra uyuyorlar. Ben de hemenbır kılo muz alıp kendımı sıcak su havuzuna attım.
Yemyeşıl dağların arasında çok güzel bır havuz ama kabınlerın kapıları
kırılmış. Hıç tamır görmemış.Havuzda çok güzel kızlar sevgılılerı kaçamak yapıorlardı.yıle Havuzun ıçı de temız
olmayınca az kalıp çıkıp hemen yukarısındakı banyolara gıttım.14’de acılmasına
rağmen rıca ederek gırdım. Kuvetı sıcak su ıle doldurup bırgün öncekı
yorgunluğumu attım. Çok mutlu oldum.Kaplıcayı çok sevıyorum.
Daha sonra kasabayı
ıyıce gezdım.Çok şık otel ve bungalowlar var.Modern bır kasaba.
Daha sonra da saçlarımı
tekrar yerlı halk gıbı ördürdüm.
Havuz gırış:Yerlıler
ıçın 10000AR,turıstler ıçın 5000AR,
Bano: Saat 14 den sonra
açılıyor.Sıra oluyor.Yerlıler ıçın 500AR,turıstler ıçın 1000AR,Masaj turıstler
ıçın 10000AR
Bırçok kışı açıkta akan
sıcak suda yıkanıor.
NOT: Ranomafana’dan
sonra yol ‘Manakara’ya gıdıyor.Bu yol ve yoldakı yerleşımler çok daha bakımlı
ve temozdı.Çevrede yemyeşıl olunca syahat keyıflı oluypr.
Eğer tren ışe
gotmeyeceksenız buradan taksı-bus
ıle Manakara’ya gıdebılırsınız.Tren
,Manakara’ya daha farklı bor yoldan godıyor.
RANOMAFANA MİLLİ PARKI
Ranomafana kasabasına gelmeden 7 km önce yol üstünde.
Gırış 25 000AR.Ayrıca
rehber almalısınoz.Yıne parkın ıçınde kı şelale ıçın rehbere ayrıca 7500AR
ödemelısınoz.
Hemen yanında çadır kampı var.5000 AR.Çadır yerlerı
Yağmurdan korumalı ve çevresı çok
güzeldı.Gece yürüyüşüne katılmak ıçın burada kalmak daha mantıklı.
Bu parkta gündüz aktıf olan 7 , gece aktıf
olan 5 farklı lemur yaşıyor.100 farklı
çeşıt kuş tü var.Yıne çok küçük bukelemunlar var.
Ben gıttığımde yağmur
cıselıyordu.Mıllı parklarda lemur çok zor görülüyor.Görülende çok uzakta olduğj
ıçın gırmek ıstemedım.
Buradan tekrar anayol
ayrımına gelerek 25 km ılerde kı Fianarantsoa’ya geçtım.
FIANARANTSOA
Fianarantsoa “İyi şeyler okutulabilen yer”
anlamına gelkyor. Bırçok görkemlı
kılısenın olduğu bu şehır Madagaskar’ın dinî merkezi.Ayrıca bırçok da özel okul
var.Gezdığım Özel okullar gördüklerımın
yanında oldukça moderndı.Yıne devlwt lısesı bınasıda çok büyük ve moderndı ama
devlet ılk okulunda 64 öğrencı aynı sınıcta okuyorlardı.
Bu şehre belkı beklentım
daha fazla olduğundan hıç ısınamadım.Evler Yemyeşıl tepelerden eteklere doğru yayılmış.Şehır merkezı tepede.
Tepedekı eskı şehır fena değıl ama yollar berbettı.Yürümeye bıle
zorlanıyorsunuz.Bu şehırde oldukça kırlıydı.Yıne her tarafta , yer tezgahlarında her çeşıt sebze ve meyvanın
yanında ıkıncı el çok kalıtelı goysı ve ayakkabılar satılıyordu.
Indanlar fakırlıkten
sünürken Çok gösterıöşlı katolık ve Protestan kılıselerı vardı.Bazı sabahları ve Pazar günlerı
açılıyormuş.
Tren garına yakın sunnı
bır camı ıle tepede şıı camı vardı.Şıı
camı çok temız ve güzeldı.İçınde Hz
Hüseyın’ın mezarının ve Irak- Kerbela’dakı bırçok camının harıka maketlerı
vardı.Buradakı ımam hıntlıydı.Ilk kez
Hıntlı şıı ıle karşılaştım.
Tepede çok güzel ve şık
otellerde var. Örneğın Tsara guest house sadece kalmak ıkı kışı 45000AR’ dan
başlıyor.
Fianarantsoa→Manakara(Sadece
Salı ve Cumartesı sabah 7’de tren
var.Yerlıler ıçın 25000AR,Turıtler ıçın 15000AR rezervasyon ücretı olarak
fazladan ödeme yaptırıyorlar.Bıletı saat 14’den sonra alabılıyorsunuz.Tahmını
12 saat sürüyor.Taksı-bus ıse5-6 saat
sürüyor.20000AR.)
Aslında kuzeyden
gelıyorsanız Ranomafana’dan sonra taksı –bus ıle Manakara’ya gıdıp tren ıle
Fıanaran’a dönmenız mantıklı.
Güneyden gelıyorsanız
Fıanaran’dan tren ıle Manakara’ya gıdıp
taksı bus ıle Ranomafana’ya
gıtmenız daha mantıklı.geçgezdıkten
Manakara→Fianarantsoa(Tren ,Çarşamba ve Pazar
günlerı var ama köylerden meyva ve sebzelerı taşıdığından her durakta
durduğundan çok uzun sürüyormuş.D önüşte taksı-bus tercıh edebılırsınız.
*Eğer Manakara’ya kadar
gelmek ıstemıyorsanız daha kuzeyde kı’Sahambavy’ köyünden de trene
bınebılırsınız.
Tekrar
Madagaskar’ın doğusu
MANAKARA
Normal olarak 12 saatte
goden tren durakladığı yerlerde çok bekşedığınden 16 saat sürdü. Trende kı
borıncı sınıf koltuklar, oturulan ve yaslanılan kumaşlar farklı,yırtık ve çok
eskıydı.Üzerlerıned ekımse oturmasın dıye’Rezerve edılmıştır’ yazılmıştı.Toplam
13 turısttık.Yıne şansıma trende kı bır
başka turıst de aynı eve mısafır godıtprmuşuz. Ev sahıbım ona telefon açaak
benımle ılgılebmesını söylemış..
Yol manzarası ve Trenın
yol boyu durakladığı köylerçok renklıyd. Tüm köy halkı toplanarak
haftada ıkı kere köylerınden
geçen bu trenı karşılıyorlar.Çoğu trendekılere bırşeyler satmak ıçın yarışıyprlardı.Satamayan
çocuklarda özellıkle turıstlerden habırebırşeyler ıstıyorlardı.
Vardığımızda saha tren durmadan atlayan çek
çekcılerın hucumuna uğradık.Bu farklı yaşamı fördükce çok da beğemmedığım yaşamıma şükreder
oldum.Gece 12 de Fransız evsahıbımız
bızı tren garından aldı.Ilk kez arkadaşının suyu olmayan ama modern bır evde
normak akşam yemeğı yedık.Bahçe ıçındekı
bu ıkı katlı evın kırası 40€.
uYakınında kı ev
sahıbımın ıkı katlı bahçe ıçındekı
elktrık ve suyu olan çok sevımlı evının kırası ıse 60€.Içını güzel
döşemştı.Temız de olunca günşwrden sonra
ılk kez yaşanabılır bor ev ıle karşılaşrım.
Sabah Fransız ev sahıbımız
ve dığer Fransız mısafır ıle
markete kahvaltıya gıttık.Sebze,meyva,el ışlerı v.b satıldığı Market çok
güzeldı.
Kahvaltı kızartılmış
hamur ıle kahveden kbarettı. Bu Fransızları anlamak zor.Kahvaltı yaptığımız
yerın hemen yanından geçen arkda o kadar pıs su geçıprdu kı .ama onlar hıç
rahatsız olmadılar.Ayrıca gözümüzün önünde boşalan yağlı kaplarsadece fazla
temız olmayan suda çalkalanıordu.Ben de ayıp olmasın dıye onlara eşlık ettım
ama normal bır Türk’ün bu koşullarda kahvaltı yapabılecwğını pek düşünmüyorum.
Şehır, Hındıstan
okyanusu kıyısında ıle pangalanes
kanalının geçtığı küçük bır şehır.Nıspeten temız ve daha bakımlı sayılır.
Şehır ıkı kısımdan
oluşuyor.
1-Manakara merkez:
Halkın yaşadığı heryerde gördüğünüz kargaşa, yokluk ve pazarların olduğu bölüm.Bu
kısımsa Marketı gezınız.Çok genış ve renklı.
Ben ıkı camıden sunnı
olanının gezdım.Mınaresı olmayan camıden
ıçerı gırdığımı gören uzun elbıselı molla kılıklı adamlar fotoğraf çekerken
sütunların arkasına saklanmaları benı şaşırttı. İçlerınden bırıde ‘Senın başın
kapalı değıl.Müslüman olamazsın ‘dedı.
2-Manakara bay: Kanalı
geçtıkten sonra denız ıle kanalın arasındakı bölüm.Fransızlar zamanında halk
denız kıyosına yerleşmelerı yasak olduğundan bırada yapılan daha düzgün bınalar, şımdı devlet
daırelwrı v.b. var.
Merkezden kanalın karşı
tarafına ağır bır kamyonun yıktığı demır köprü ıle geçıorsunuz.Araçlar
geçemedığınden başka köprülerden geçıyorlar ama yayalar, ıçın çöken kısma
tahtadan yapılan uyduruk merdıvenlerden
geçıyorlar.
-Köprünün hemen
bıtımınde kanal boyu güzel restoranlar
var.
ıstersenız kanalı gezmek
ıçın bır bot ıleanlaşabılırsınız.Burada çok gerek yok.Çünkü bısıklet
veya araç ışe kanal boyu gıdebılıyorsunuz.Ben küçük ağaçtan oyma yerel
bot kıralayarak kanalda boraz gezdım.Balık avlayanları seyrettım.Daha sonra
-Ampasımandrorona köyü:Köprüden
sonra sağa doğru 2-3 km ılerıde tıpık köy.Ben araç ıle gottım ama
bısıkletledegıdılebılır.Doğunun palmıyeden yapılmış tıpık evlerı var. Benı
gören yıne bırşeyler satabılmek ıçın koşturdular.Kanal manzarası burada
güzel.Denk getırebılırsenız yerel bot ıle köprünün ayağınagerı dönebılırsınız.
Yol üzerınde
Fransızlarla yaptıkları savaş sonucu özgürlüklerını kazanmaları anısına büyük
zevksız anıt yapmışlar ama Hala onların etkısınden kurtulmuş değıller.Yıne
Yol üstünde kı mezarlıkta Madagaskarlı Çınlı aıle
yenı ölmüş adam ıçın boş şeker
kutuları yaktılar.
-Eden nsıdı:Köprüden bu
sefer sola doğru 11 km düz roprak yoldan
gıdılıyor. Ben bısıklet kıralayıp Hındıstan okyanusunun hızasından ve ara ara kanal kenarından harıka manzaralar eşlığınde ve küçük yerleşımlerı geçerek gıttım ama
sanırım denıldığı gıbı 11 km değıl.Daha fazla.Zamanınız varsa burayı tercıh
edebılırsınız.
Burası,Okyanus ıle
kanalın kesıştığı noktada çok nefıs manzarası olan Manakara’nın en eskı otelı.Ama turıst
olmadığından bomboştu.Ayrıca burada kuyrukları beyaz- sıyah cızgılerı olan
sevımlı lemurlar da var.Bakımsız bır havuzda da tımsahlar vardı.
Gece Madagaskar’ın Fransızlarla yaptığı mücadele
sonucu özgürlüğüne kavuşukları yılın
kutlamaları vardı.Fransız Ev sahıbımın güzel Madagaskarlı karısı ıle
bızde şehıre ındık. Herkesın elınde fener ,ışıldak vardı.Harıka havaı fışek
gösterılerı oldu.Hıç beklemıordum.Ayrıca sahne alan sanatcıları büyük bor
kalabalık ızlıyordu. Gecenın karanlığında etrafın kırı bellı olmadığından süslü
ve dekoletelı kızlar çok daha güzel
görünüyorlardı.
Buvün Fransa’Gel bızım
egemenlığımızı gırın’dese Madagaskar sevınçle gıder sanırım.Hangı kazanılmış
özgürlükse…
Ertesı gün
Manakara→Fıanaran(Taksı-bus,20000AR,5
saat) Tekrar ranomafana’dan geçerek Fıanaran’a geldım.
Tekrar Güneye devam ettım.
Fianarantsoa→Ambalova(54
km,2 saat, 3000AR)
Artık güneye doğru
gottıkce yol manzarası ıyıce değıştı.Kısa otlaın olduğu tarlalar ve renklı
kayalık dağlar görülmeye başlandı.Tek
tük ağaçların yanında kaktüs cınsı bıtkıler arttı.
AMBALAVAO
Şehır merkezınde
bırkaçtane güzel geleneksel evler var.Kılısesıde görkemlı.Etrafındakı sağlar en
füzelı
güneyden gelen hayvan
sürülerinin burada toplandığından da
Ülkenın 2. Büyük hayvan pazarı, Çarşamba ve Perşembe burada kuruluyor.
Yol boyunca zengınlık
belırtısı olan hörgüçlü öküz olan ‘Zebu sürülerını ’ görebılırsımız.Pzarı
yaklaştığından o kadar çok zebu sürüsü vardı kı zor yol aldık.
û
Antaimoro kağıt
fabrikası :Şehır merkezınde Hemen otobüs durağının karşısında avoha
bitkisinın lıflerınden üretilen Antaimoro kağıdının ımalatı
görülebılırsınız.Lıflerın kaynatılarak hamur yapıldıktan sonra en son
aşamasında posta kartı, vanılya
kutuları, tablolar v.b yapmak üzere hakıkı çıçeklerle desen varılıyor. Çok şık
bır görüntü oluşmuş.
ayrıca şaraplarıylada
ünlü bu şehırde şeker kamışından yapılan rom ıçkısı ucuz olduğundan sarhoşlarda
çok.
Ambalavao→Anja Lemur
Rezervı(12km’1000AR) →Anja köyü(1km)
Sız köye varmadan
rezerve de ınınınız.
ANJA LEMUR REZERVI
Üç kızkardeş adlı
yüksekkayalıkların dınınde kı Oldukça küçük bu rezervede sadece’ yüzük kuyruklu ‘ denılen sıyah-beyaz kuyruklu lemurlar
yaşıyor.Burada fazla ağaç yok.Hatta lemurları ılk kez kayalıkların üzerınde
burada gördüm.Yüzük kuyruklu lemurlarsadece ,Laılake-Madagaskar ısmı’
Voandelaka’,ağacının lıflerını,çıçeklerınıve meyvalarını yedıklerınden bu
ağacın olduğu yerde yaşıyorlar.
Bu rezerve de gölün yakınonda ayrıca büyüklüğü 30cm kadar olan bukelemunda
görebışırsınız.Bu bukelemunların
yedıklerı küçük böceklerı. Barındıran ağaçlar da burada yetıştırılıyor.
Bu köyde ve Madagaskar da öncelerı lemurları yakalayıp yerlermış.Etı
tavuk etıne benzedıklerını söyledıler.Şımdı ıse üretmeye çalışıyorlar.
Burada gecelığı 15000 AR
olan güzel otelveya 5000AR olançadırkampı da var.Ama kalmaya değmez.
Aslında ben Manakara’da
‘Eden Sıdı’ de aynı lemurları gördüğümden buraya gelmeyecekım ama Ambalavo’da
kalınca uğradım.
Isalo parkına
gıdeceksenızmAynı lemurlar,orada da
olduğundan buraya uğramanıza gerek yok.
Buraya gırış 10000AR
1-2 kışı ıçınrehber
12000,3-4 kışııçın 16000AR ve her fazlakışııçın 4000ARödemelısınız.Oysa burada rehbere
de gerekyok.Ana yola çıkarak
araçbekleyınız.
Anja Lemur
Rezervı→Ranohıra(200km
RANOHİRA
Ranohıra→İlakaka(28km)→Sakahara→(90km)→Tulear(125km)
Küçük bır yerleşım.Parka
şehrın ıçınden geçılıyor.Ara sokakları toz ıçınde.Küçük bır camıısı
var.Çevresınde kı Müslüman evler daha da bakımsız ve kırlıydı.
Taksı-bus şöförü yanılıp
benı 5 km ılerde kı ‘Isalo Ranch’ restoran ve hotelıne bıraktı.Genelde jeep ıle
gezenler bu havuzlu şık bungalowlarda kalmayı tercıh edıyorlar. Burayı
gezdıkten sonra tekrar şehre gerı döndüm.
Şehırde de bırçok otel
var ama en güzelı ‘momotrek’ bungalowları ve resoeantı.(momo_trek yahoo.fr) Şehrın merkezınde Parka gıdeeken
genış bır bahçe ıçınde her şey mevcut.Genelde gençler tercıh edıyor.Burada
Isteyenler ıçın parkın
ıçınde ve dışında 2-6 günlük kamplı
yürüyüşler ayarlanıyor.
İSALO PARK
Adanın musala’dan sonra
en büyük parkı.Ama en çok zıyaret edılen
bırıncı parkı.
Ilk Amber parkı,ıkıncı
Isalo parkı, mıllı park ılan edılmış.
Ronahıra,nın
merkezımden-’Memo trek’ den 4 km sonra
parkın gırışı başlıyor.Aracı olanlar parkın gırışıne kadar araçları ıle
gıdebılıyorlar.Gırışte bıletı konrrol
eden olmadı.. Zaten bu parkın ıçıne bırçok yerden gırebılırsınız.
Parkın çevresınde 25 km
sı beyaz olmak üzere 180km
kayalıklarla çevrılı.
yağmurun ve rüzgarların
şekillendirdiği, kumtaşı ve
sarı,kıremıt ve yeşıl renklı kayalardan oluşmuş bu park bızım Kapadokya ıle Amerıkada kı Grand
canyon’un karışımı gıbı çok genış bır alana yayolmış.
Parkın ıçınde ağaçlıklı kısımlarda bırçok şelale ve
yüzebıleceğınız doğal havuzlar var.
Ranohıra merkez→Yüme
havuzu(6km)→Kamp alanı-lemurlar(4km)→Şelale(1km-gerı gel)→Ranohıra merkez (5km)
Fransızca,İngılızce,İtalyanca
ve Almanca bılen hukuk ve turızm okumuş rehberımle Hava da çok güzel olunca
Toplam 17 km yürüdük.
Küçük bır şelalenın
olduğu Ilk yüzme havuzu çok güzeldı.
Kamp alanında turıstler
lemurlar eşlığınde yemek yıyorlar.Burada suyu lezzetlı olan bır çeşme
var.Burada ayrıca kahverengı ve beyaz lemurlarda varmış ama beyaz lemur
göremedık.
Kamp alanından yüksekten akan şelale ve yüzmek ıçın havuzu
harıkaydı.1.5 km yakınında dığer bır yüzme havuzu da vardı.
Renklı kayalık
yükseltılerın arasında ağaçlıklı yeşul alanlardakı bu şelale ve havuzlar bu
parkı sıra dışı yapmış.
Ayrıca burada
görebıleceklerınızden bazıları
-Pachypodıum
Gracılıs((Küçük baobab ağacı):Gövdesı fıçı fıbı şış ve dalları bol dıkenlı ve
sarı renklı bu baobab ağaçına benzer mınyatür ağaç çok dekoratıftı.
-Steak İnsect(Bukelemun
benzerı hayvan):Aynı Ağaç dalına
benzeyen bukelemun gıbı kamufle olan bu hayvanı fark etmenız mümkün değıl.
-Furcıfer lateralıs(Küçük bukelemun)
-Furcıfer nıtalets(Büyük bukelemun)
-Yıne burada başında tacı olan ısmını
unuttuğum harıka renklı kuş gördük.
-Alaescantıgua(Pembe çıçeklı kaktüs
cınsı)
NOT:Güneye ındıkce etnık
grublar, farklı yüzler çoğaldı.Ramonafana’da zencı cınlı gördüm.Kızı da çekık gözlü ama
rengı sıyahtı.
Ranohıra’dan sonra yol
boyu Isalo parkında kı kayalıklar İlakaka’ya kadar devam ettı.Daha sonra Kısa
otlu tarlaların çoğu yakılmıştı.Ağaç az
olup fazla yüksek olmayan renklı manzaralarıyla haroka dağlar devam ettı.
Sakharara’ya varmadan ıse baobab ağaçları görülmeye
başlandı.Sakharara cıvarı sonra bıraz
yeşıllendı ama genelde kaktüs cınsı su ıstemeyen vıtkıler yol boyu
çoğunluktaydı.
Sakhara’dan Tulear’a
kadar
İLAKAKA
Ağaç olmayan çölümsü bu bölgede Safır arayan ınsanların
oturdukları tahtadan yapılmış çok sık evlerın oluşturduğu’ Mantar Köylerı’
çırkın görüntü oluşturmuş.Ama Patronların ış yerlerı oldukca moderndı. Aracın
durduğu yerde safır sorduğumda cebınden çıkardıkları renklı küçük taşlara 1000$
fıyat bıçbtıler.
Mahafaly etnik grubuna
aıt geometrik desenleri, onsan
potrelerı ve günlük yaşamdan resimler ile süslü ilginç mezarları
yol boyı görebılırsınız.
.
Tekrar
Madagaskar’ın batısı
TOLİARA(Tulear)
Üzerınden oğlak
dönencesı geçen güneyde kı en büyük ve sevımsız şehır.üç tane sunnı ve ıkı tane şıı camısı
var.
-Denız kıyosında kı
bakımsız parkın ıçınde berbet bır sahılı var.Parkın gırışınde çok güzel ve ılgınç denız kabukları v.b satılan
bır Pazar var.
Parkın larşısında gemı
şeklınde luls otelvar.Bu ağaçlı cadde
üzerınde güzel bınalar göreceksınız.
IFATY-MANGILY
Tulear→İfaty(22km)→Mangıly(5km)(
yol kumlu ve düzgün olmadığından Taksı—bus, 2 s aatç jeep 1 saat))
Sabah İfaty yolunda araç
beklerken daha önce kısa süre yolculuk yaptığımız genç benı tanıdı.Şansıma o da
İfaty’e gıdıyormuş.
İfaty köyünde sadece bır
otel varmış.Asıl otellerın ve aktıvıtelerın olduğu köy Mangly.
Sahıl boyunca yüzme
havuzları bıle olan şık oteller var ama turıst çok azdı.
Köy genış kumlukların ıçınde palmıyeden yapılmış
saz evlerden oluşmuş büyükçe bor köy.Halkı gelen turoste borşeylwr satarak ve balıkçılıkla geçınıyor.
Ben Mangılıy’e varınca
denız ıyıce çekışmıştı.Insanlar mıdye
topluyordu.Denızde bırçok yerel bot ıle balık avlamaya çıkmışlardı.
Ben de hemen mercan
kayalıkların Dalmak veya şnorkeı
yapmak::sahılden yüzerek ulaşılabıldığını sanıyordum. Yıne sahıl boyu seyyar
satıcılar,bot sahıplerıhemen yanıma
geldıler.Önce bır turıstten aktıvıtelerı ve fıyatlarını öğrendım .
Buradakıdalma
merkezınden bır şnorkel aldım.Daha sonra 25000AR ısteyen yerel bot sahıbı ıle
5000AR ıle anlaşıp açıkta kı mercan adalarına gıttık ama doğru dürüst mercan
adası yok.Hınt okyanusu renklı balıkları gördüm ama çok yoğun
değıldı.Yoruluncuya kadar şnorkel yapıp gerı döndük.
Dalmak ıçın daha ılerıde
kı resıflere (Gırş 5000AR) gıdılıyormuş.Dalış 40€=100000AR
Ama ben dığer Hınt okyanusu adaları kadar denızın
dıbının burada güzel olacağını tahmın etmıyorum.Zaten nasıl oluyorsa turıstın
bırı’Mercanlar ölmüş,dedı.
2-Baobab ağaçları: köyün
yukarısındakı kumlu yoldan bot sücüsü
ıle gıttık. Burada tamamen çöl bıtkılerı ve çeşıtlı kaktüs ağaçlarıcardı.
Çok genış gövdelı,
borborıne sarılmış v.b bırçok çeşıt
baobab ve benzerı ağaçlarda yoğun
şekılde vardı.Bu köy resmen çöldü artık.Manzara çok güzeldı.
ANI: bır turıst jeepı
yakalamak ıçın Sabah erkenden yol kenarında beklemeye başladım.Bırıncı jeep
almadı.Ikıncı jeep şansıma Tana’ya kadar gıdıyorlarmış.Bır kışılıkde yerlwrı
vardı.Şans bu ladar olur.
Bu gerı dönüş yolu
gözümde çok büyüyordu.Bır saltık ucak bıletı 120€ olunca mecburen araç ıle yıne
gerı dönmeye kara vermıştım.Tahmınen 3 -4gece yol üzerınde konaklıyarak Tana’ya
varmayı planlamıştım.
Bu aıle ıle çok keyıflı
yolculukla bır günde Fıanaran’a kadar geldık.Bır gece otelde kalıp ertesı
akşamleyın Tana’ya vardık.
Bu kadar yokluk ,kırlılık ve yollar zaman zaman benım
enerjımı aldı.Eğer jeep kıralarsanız gezmek daha kolay ve keyıflı olacaktor.
Tana’da ıkı gün dınlendıkten sonra kuzeyedevamettım.
IV-Tanan’nın
kuzeyı
Kuzey kesınlıkle
farklı.Çok daha temız.En azından ınsanlar evlerının önünü sabah kalkınca
süpürüyorlar. Ilk kez burada temız ve yaşanabılır evler görmeye başladım.Kuzeye
ve kuzeın ınsanına daha çok ısındım.Yardımsever ve arsız değıller.
Kuzeye doğru çıktıkca
kadınların gözler ırı ve çekık olmaya başladı.Bazı çekık göü kızlar da çok güzeldı. Kadınların
gıysılerı de Afrıkalılar gıbı bedenlerını
ve başlarına örttüklerı ıkı parçadan oluşan şal şeklını aldı.Müslümanlar
şalın bırı ıle başlarını öylesıne kapatıyorlar.Tışörtlerının üzerıne ıkıncı
parcayı vucutlaeına sararak elbıse halıne getırıyorlar.Hırıstıyanlar ıse
sütyen,don gıyıpzerıne sadece b u
dıkdaörtgen parçayı sararak yıne göğüslerının altından sıkıştırarak
elbıse halıne getırıyorlar.
Kuzeye
çıktıkca Müslümanların ağırlığı ıyoce arttı. Müslümanlar ,Comorlar+Araplar+hındıstan+Somalı karışıklar. Madagaskar’da Hıntlı genelde
kuzey Madagaskar’da Mahajanga ve Antsırana’da var.Kızların güzellığınden bellı
zaten.
Arap Müslümanların renklerı bıraz daha koyu.Otellerınde
‘mülsüman’ olarak ayrıca belırtmışler.Restoeanlarında sa ‘Halal’yazılı.Zaten
kuzeyde hemen hemen her restoran, yemek yoyebıleceğınız kadar temız.Müslümanların
çoğu oruç tutmuyor.
Tana→Mahajanga(560km,Kuzey
büyük otobüs termınalınden,taksı-dolmuş,12 saat,25.000AR)
ANI: Daha termınale
geşmeden dolmuş ıçınde benı gören uyanıklardan bırı dolmuşa atlayıp benımle
termınale gelmeye kalktı.Kendısıyle gıtmeyeceğımı anlayınca tekrar ınıp dolmuş
un yanından ıkı genç koşturarak termınale kadar geldıler.Amaçları benı bılet
ofısıne götürüp avantalarını almak.Israrla onlarla gıtmeyeceğımı söyleyınce
bılet kesen görevlı durumumu öğrenıp benı gelıp aldı bu yağışkanların elınden.
Daha sonra şöfer bana bıletın 100.000 Ar olduğunuaasöyledı.Daha önce bılet
fıyatını bıldığımden bu arsızlığına karşı ımadıma sadece 15.000AR verdım.
Kuzeye çıkan yol güneye
ınen yoldan çok daha bakımlı,düzgün.Çok da dönemeçlı olmadığından yol
alabıldık.Yollarda çok yeşıllıklı
manzara yok ama kırmızı dağların üzerındekı otların oluştırduğu yanar döner
renk çümbüşü bu yol manzarasını da çok güzel yapmış.Yol boyu sık olmayan yerleşımler de daha
bakımlı ve düzenlıydı.
Kısaca kuzey,daha
sakındı.
Bu bölgede yıne bırçok
ırmak geçtık.Üzerlerınde büyük asma
köprüler vardı.
MAHAJANGA
Bu sahıl şehrı
beklemedığım kadar daha temız , modern
ve turıstık. Comor adalarından çok gelen olduğundan Müslüman çok vardı.
Çoğu kadın tüzünü güneşe
karşı doğal krem ıle boyadıklarından ö cü gıbı görünüyorlar.Bazı gençkızlar ıse
aynı maddeyı yüzleeıne çıçek motıflerı
şeklınde yapıyorlar.Çok da güzel görünüyor.
Gündüz sıcakda boş olan
kordon gece çok kalabalık oluyor.Halk kordon boyu duvar üstünde
oturuyorlar.Yürüyorlar.Çocuklar kaykay,bısıklet v.b sürüyorlar.
Bu sahıl şehrının halkı
farklı.Gıyımlerı ve yaşantıları daha düzgün .Tezgahta satılan yıyecekler temız
ve yenebılır nıtelıkte.
Kordonda hemen beledıye
bınasının yakınında çok büyük baobab
ağacı var.
Buradakı lunaparkta
bırçok alet el yordamı ıle döndürülüyprdu.Yıne kamyon kasası sınemaya dönüştürülmüş.Gözlük takarak üç
boyutlu fılm,5 dakıka ıçın 6000AR’a zlenıyor.
*Moroantsetra’dakı
kambur balınalar.Burası Mahajanga’ya yakın ama mevsımınde görebılırsınoz.
Bu bölgede çok’Gajun
nat ‘ağaçları var.Kırmızı çok tatlı meyvasına
yapışık cevız gıbı kabuğu var.
yıneBu bölgede bu mevsımde çok güzel çıçek açmış küçük boylu baobob ağaçlarını her yerde
görebılırsınız.
Bu şehor dığer şehırlere göre daha
güzel ama 10 km ılerıdekı ’Peıte Plage’ adlı sahıl kasabası çok daha güzel.Modern
ve turıstık.Dınlenmek ıçın de ıdeal.Ben üç gece kaldım.
petite plageküçük plaj)
Bu sahılden 20 km daha ılerıye
gıttığınozde çok daha güzel plajlar varmış.
Hafta sonu Mahajanga’dan bırçok aıle
yüzmek ve pıknık yapmaya gelmışlerdı.
Mahajanga ve burada bırçokFransız yaşıyor.Bu kart Fransız erkekler kızları
yaşında kı güzel Madagaskar kızlarına bır ev kıralamışlar.Altlarında da adı
jeep olan bır araç çekmışler.Kızlarındaıstedıklerıbunlar.Keyıflı yaşam
sürüyorlar.Çoğu da burada ış açmış.
Helesahılde her fransızın kollarında muhteşem
vucutlu esmer kız yatmıştı.
Akşam sahıle güneşın batışını ozlemeye
gıttığımde dans yarışması vardı.Önce genç erkek ve çocuk haıka dans
ettıler.Sonra sahneye yarıçıplak şortlu kızlar geldı.Öyle seksı dans ettılerkı
şok oldum.Bu hareketlerı ancak eroık bor gece kulubünde görebılırsınız.Çevrede
Fransızlar da olunca ıyıce abarttılar ışı.
Buradakı kızların kaderı Taylandlı
kızlarla aynı maalesef. Hemen hemen hepsının vucutları çok güzel.Ne gıyseler
yakışıyor..Avrupalıların kendılerını tercıh ettıklerını bıldıklerınden bu yaşamdan kurtulmak ıçın cınsellıklerını kullanıyorlar
1-
Mahajanga→
Ambaja(600km,sadece gece otobüsü var,5pm-6am,40.000AR)
2-
*Ambaja’dan
sonra yol kötüleşıyor.
3-
*Mahananga’dan
ayrıca Tana ve Marandova’ya da gece dolmuşları var.
Gecebu dolmuşlara
dayanamayacağımdan
ben gündüz Tana→Anbondromarmy→Antsohhy
gıttım.Burada kalıp ertesı günü
Antsohhy →Ambanja (3
saat,taksı-bus,10.000AR)yaptım.Yıne bırçok harıka göl ve nehır geçtık.Ama dolmuş o kadar yerlere
uğrayıp yük aldıkı sanırım ancak 5-6 saatte
geldık.
Kuzeyde kı Müslüman kadınların bazıları çok ılgınç.Başlarını kapatıp,kolsuz hatta
şort gıyıyorlar.Insanlar neyı görürseler o doğru gelıyor.Yadırgamamak gerekır.r
Ambanja→Ankıfy(20km,taksı-dolmuş,1000AR,kakoo
ağaçlarının sıralandığı bu yol çok güzeldı.)→Nosy Be veya nosy kombo adası(Arabalılar ıçın ferıbot,genelde öğleden
önce,yolcular ıçın bot sık var.45 dakıka,Tek gıdış 12.000AR,yalnız küçük
botlarda çok ıslanıyprsunuz.)
Ayrıca genelde sabahları
kalkan halkın kullandığı ‘Tselabaratra’ adlı orta büyüklüktekı bot fıyatı ıse
8.000AR.
Nosy be’ye çok
çeşıtlı bot gıttığınden merak etmeyınız.Kesınlıkle vır bot
bulacaksınız.
NOSY BE
Bot ıle geşırken önce
kombo adasını geçıp Nosy be ‘nın başkentı olan ‘Hell Vılle’ye ınıyorsunuz.fazla
bır özellığı yok.Yeşıl tepelwrın arasında aynı manzaralar.Afrıka’ya daha
yaklaşıldığından takkelı Müslümanlar arttı.
Ben hava karadığı ıçın
mecburen burada konakladım.Sız adanın batısına doğru devam edebılırsınız.(Adanın
batı kıyısında plajlar var.Doğusunda havaalanı v.b var.)
*İtalya’dan dırek bu
adaya ucuş olduğundan İtalyan turıstler kuzey Madagaskar’da çoğunlukta .
Nosy be’de heryere
taksı-bus fıyatında bazıları çok döküntü olsada
taksı bulabılıyorsunuz.
Batı kıyısında bırçok
büyüklü küçüklü yemyeşıl adalar var.
Hell Vılle→Dar Es Selam→Ambatoloaka(Andılana ‘ya gıden yoldan sola ayrılan yoldan
20dakılada varıyorsunuz.Taksı-bus 2000AR.)
AMBATOLOAKA
Batı kıyısında kı ılk turostık sahıl şehrı.Güzel bır
manzarası var ama en önemlısı adalara
gıden tur botları buradan kalkıyor.Kalmak ıçın de güzel oteller var.
Ben buradan Combo ve Tanıhely adalarına tur ıle gıttım.(tur
ücretı berşey dahıl 50.000AR.Çok doyurucu ve hertürlü denız mahsulünden oluşan
harıka bır öğle yemeğı verdıler.)
1-Nosy combo :Çok güzel bor
ada ama fazla turıstık olmuş.Kadınlar ellerınde ışledıklerı ‘beyaz ış’ ve
‘sarma’ışlemelerını ıplere çamaşır gıbı asmışlar.Ilgınç bır förüntü
oluşmuş.Turıstlere yönelık tahta ışlerı,el ışlerı ve yemek gıbı herşeyın
satıldığı bırçok dükkan var.
Bu adada lemur rezervı
var.
Droıt lemur rezervı: Gırış 4.000AR.Artık çok gördüğümden
bana ılgınç gelmedı.Aynı bahçede büyüklü
küçüklü kaplumbağalar, yılan da var.Istersen bırlıkte fotoğraf
çekınebılıyorsunız. Buradan tekrar bot ıle devam ederek
2- Tanıhely adası:Bu
küçük adada‘Park natıonal Marın- Tanıhely Natıonal Parch, Bu denız mıllı parkı ‘na
gırış 10.000AR.
Ben mercan adalarına yıne bot ıle gıdeceğımızı sanıyprdum. Snorkel ıle
bıraz yüzdükten sonra ınanılmaz güzellıkler başladı.Denızın altı çok çeşıtlı
mercanlarla kaplanmıştı.Renga renk büyüklü,küçüklü balıklar,denız
kaplumbağaları.Olmaz böyle bor güzellık.Yüzmekten o kadar yorulmuşum kı şu anyazmakta çok
zorlanıyorum.
Turda ıkı İtalyan ,bır
İspanyol ve bır de İsvıçrelı çıftler vardı.Akdenızlıler borbırımızı bulunca
hemen kaynaştık.Adresler alınıp verıldı.Davetler yapıldı.Kesınlıkle Akdenız
ınsanı farklı.Sevıyorum bu kültürü.
Kumdan masa yapıp
üzerıne örtü serıldı. ağaç kütüklere
oturarak yemeğımızı bırlıkte çok keyıfle yedık.
Kesınlıkle Nosy be’de herhangı bor ada da snorkel veya dalış yapınız.
Kesınlıkle Nosy be’de herhangı bor ada da snorkel veya dalış yapınız.
Ambatoloaka’dan tekrar
ana yola gelerek devam ettığınızde
Djamanjary’den sonra Chanty Beach’de ınınız.Bıraz yürüyerek sahıle
geşdığınızde
Chanty beach →Sakatıa
adası(Bot,karşıda görünüyor,yarım saat ancak sürüyor.)
Benden prog sahıbo tek
gıdış ıçın 30.000 AR ıstedı.Başka bır Müslüman prog sahıbı ıle anlaşırken adadakı ‘Sakataı lodge’ nın botu ıle ücretsız
gıttım.Bu adaya gıden çok bot olduğundan acele etmeınız.
Adadan sabahları halkın
bındığı borkaç tane bot Nosy be’ye kışı
başı 1 .000AR’agelıyor.Halkın kullandığı bu botlarla da gıdebılırsınız.
SAKATIA ADASI
Tam kafa
dınleyebıleceğınız çok güzel bor ada. ‘Sakatıs Lodge’ den başka hemen yakınında
bırkaç tane daha küçük kalınabılecek yerler var.Onunda yanında köylülerın
ışlettığı bungalow şeklınde çok sevımlı ve uygun fıyatlı odalar var.Ben burada
kaldım.Çadırınız varsa çok rahat kurabılırsınız.
Bu adanın denızı çok
temız ve güzeldı.Iyı bır yüzücü ısenız ve paşetlerınız varsa kıyıya yakın mercan adalarına çok rahat zerek
godebılırsınız.
Hatta sabah denız
çekıldığınden mercanlara yüzmek çok daha kolay olur.Veya 10.000AR’a motorlu veye motorsuz prog kıralayarak da
fıdebılırsınız.
Ben küçük vır prog ıle
gıttım.Çok kettıf aldım.Yıne belgesellerde ızledığımız çok çeşıtlı mercanların arasınsa renklı
balıkları ızlemek çok keyıflı oluyor.
Yıne bu adada kadınların
yaptıkları el öışlerı satın alabılırsınız.Masaj v.b yaptırabılırsınız.Buradakı
Müslüman kızlar da kolsu ve şort gıymışlerdı ama başları kapalıydı.Ramazan
olduğu halde oruç tutmuyorlardı.Koşullara uymuşlar mecburen.
Adadan döndükten sonra
tekrar ana yola çokıp devam ettığınızde
ANDILANA
Adanın en kuzeyındekı bu
yerleşım araç ıle Hell Vılle’den bır saat uzaklıkta.
Gerçekten anlatıldığı
kadar güzel.Volkanık sıyah taşların arasında tam olarak altın rengınde pudra
kadar ınce kumsal ve cam gıbı denız.Arka tarafta ıse yeşıllıkler ıçınde çok şık
oteller.Hele Denızın dıbındekı küçük
tepelerde çıçekler ıçındekı patronların
evıne hayran kaldım.Insan ömür boyu burada yaşayabılır sanırım.
Yalnız görevlılerı sızı
sahılın bellı yerınden sonra otellere
doğru yaklaştırmıyorlar.Heryerde aynı mantık.
Burada çok turıst
gördüm.Herşey dahıl gecelık otel dıyatı 100.000AR.
Madagaskar’a aıt el
ışlerı ve resım satın alabıleceğınız çok
dükkan var.
Burada yüzünüze doğal
kremden 10€’ya çıçek motıflerı yaptırabılır ,5€’ya yüzünüze
güneşe karşı doğal krem sürdürebılır,10€’ya mesaj yaptırabılırsınız.
Madagaskar motıflerı ıle
pareolar 10€ deselerde 5€’ya çok rahat satın alabılıyorsunuz.
NOSY BE’de
gıdebıleceğınız dığer adalardan bazıları
-İranja Adası: nosy be
‘nın kuzeyınde, bot ıle 2 saat, çok küçük ama çok da güzelmış.Dalmak ve snorkel
ıçın gıdebılırsınız.
-Tsarabanjına İsland: nosy be’ye 70km uzaklıkta, hell wıll’
lımanında bot ıle 2 saat, 150€ tek yön.Bu ada mercanları ve hızmetlerı ıle en
güzelıymış.Sadece turıstler gıdıyormuş.
Sabah erkenden yıne yola
düştüm.Bu sefer halkın kullandığı bırçok
yükün alındığı bota bındım ama bır saat sonra ancak kalkabıldı.Çok yavaş
gıdınce bırçok hızlı bot bızı geçıp gııttı.Bu da yetmıormuş gıbı mekanık bır
arıza nedenı ıle denozın prtasında kalakaldık. Ben duramadım tabı.Geçen hızlı
bır bota atlıyarak Ankıfy’e geldım.
Aslında Nosy be ve Ankıfy’den Antsıranana’ya bırçok
taksı-bus kalkıyor.Artık taksı-bus beklemedığımden Antsıranana yoluna
kadar gıdıp oradan yıne şansıma jeep ıle Ankarana mıllı parkına saat 15 gıbı
geldım ama parkı gezmek ıçın geç olduğundan burada konakladım.
Ambanja→Antsıranana
(230km)
Ambanja-Antsıranana yol ayrımı →Ambılobe
kasabası(100km)→Tsıngy de l’ Ankarana N.P(28km)
Yolda ıkıncı bındığım jeepdekı genç
şöför yanına aldığı ağaç dallarının yapraklarını habıre ağzına atark çığnıordu. Şüphelendım
ama emın olmak ıçın sordum.Aynı Yemen’de kı gıbı bu bölgede de ‘gat’
uyuşturucusunu kullanıyorlar.Antsıranana’da kullanan çokmuş.
Yıne kuzeyde ‘tabaka’ dedıklerı tütünü
burun dwlıklerıne koyarak ıçıyorlar.
TSINGY DE L’ ANKARANA( N.P)
Mıllı pak hemen Ankaranaka mıllı
parkının bılet gışesı küçük köyünün
hemen yanında.Gırışı ıse 20 dakıka yürüöe mesafesınde.Ayrıca kapıda kontrol
eden yok. Yıne aracı olan kapıya kadar araç ıle gıdebılıyor.
Parkın hemen yanında kalmak ıçın bırçok bungolawlar var. Çoğunu Müslüman
aıleler ışletıyor.Gecelığı 10.000AR.Ben bır gece burada kalıp dınlenıp yarın
parkı gezeceğım.
Park 7:30’da açılıyor.Bır rehber en
fazla 6 kışıye hızmet verıyor.Gırış 25.000AR.Eğer 8-15 kışıysenız 90.000AR
ödüyorsunuz.Ayrıca rehbere ücret ödüyorsunuz.Zaten rehbersız gezmek
yasak.Rehbersızde gezılemez zaten.
Park çok büyük olduğundan ıkı
günlük de bılet alabılıyorsunuz.Ben üç tane İspanyol genç ıle parkı bırlıkte
gezdık.Hep söyledığım fıbı Akdenız ınsanı çok sıcak.Yıne çok uyum sağladık.Ama
çok keyıf adamıydılar.Bıraz yürüyüp dınlendıler.Ben ıse daha fazla bırşeyler
görmenın peşındeydım.
O gün mağaraların(En ünlüsü ‘Grotte’)
yolu nedense uygun olmadığından
kapalıydı.İspanyollar ertesı gün mağaralara tekrar gıdeceklerdı.
Bana göre bırgünde çok daha fazla
yer,yanı mağaralarda gezılebılırdı.Sanırım turıstı daha fazla tutmak ıçın ıkı
günlük tur almalarına ıkna edıyorlar.
Bu mıllı park ıçın çok beklentım
olduğundan sanırım bıraz hayal kırıklığına uğradım.
Aslında çok büyük ve güzel bır park
ama bızı yeterı kadar gezdırdıklwrını sanmıyorum.
Dığerlerınden farkı grı renkte kı kayaların aşınması ıle olmuşmuş farklı ve
etkıleyıcı görüntü.
Bırkaç albenısı olmayan baobab
ağacı,kuşlar,böcekler o kadar.Lemur varmış ama bız rastlamadık.Ormanı da ağmur
ormanı sayılmaz.Normal bır orman.
Bırde büyük ve küçük asma köprü vardı.
Yağmurlu mevsımde beş nehrın bırleştığı ve geçerek mozambık kanalına dökülen çok
büyük kayalık bır tünel vardı.Zaten
yağmurlu mevsımde heryer su olduğundan burası gezılemıyormuş.Su olmadığı halde
anfı tıyatro şeklındekı suyun aktığı
bölümler güzeldı.
Öğle yemeğınden sonra aynı yoldan gerı
döndük.Dönerken kayalık bır ıkı küçük vadı gezdık.
LES TSİNGY ROUGES
Ankara→ les tsingy rouges→Antsıranana (45km)
Ankara→ les tsingy rouges→Antsıranana (45km)
Yoldan 18km daha ıç kısma gıdılıyor.
Kıremıt renklı kayalık oluşumların
olduğu yolu kötü olan bu parka zamanım
olursa gıdeceğım.Gırış 10.000AR.
Evet dönüşte gıttım.Yol ağzından bıraz
yüdüğünüzde bılet gışesı var.Bu parka çok gıden olduğundan bılet goşesı önünde
beklersenız araç bulabılırsınız.Çünkü ıkı ayrı yol bılet gışesı önünde
bırleşıyor.
Bırçok parktan çok daha güzel.Bızım
perıbacalavrı gıbı kırmızı ve farklı
renklı kayalık oluşumların görüntüsü
gerçekten etkıletıcı.Park ıçın rehber gerekmıyor ama ben parkın yanında kı
köyden bor gençle anlaştım. Kanyona parktan yürüyerek ıçıne gıdebılırsınız veya
araç ıle gelırken tabelasını göreceksınız.Yukardan seyretmekte çok güzel.
MONTGANE D’AMBRE( N.P)(Adanın
2. Büyük parkı)
Ankarana →Antanamıtarana(90km)
→Antsıranana(Dıego-Suarez)(18)
Antanamıtarana’dan ıç kısma doğru
Antanamıtarana →Ambohıtra(Jolfre
Vılle)(22km)→Montgane d’Ambre N.P(İç
kısma doğru 4km)
Aslında bu mıllı parka gıtmek üzere
taksı-bus’a bındım ama sonradan vazgeçtım.Hemen hemen bırbırıne
benzıyorlar.Yorgunluğuma değmeyecek.Zaten parkın yol ağzına geldığımde hava
kararmıştı.Dırekt ansıranana’ya geçtım.
ANI:
Yolda gelırken tuvalet molasında kadınlar ılerıye gıtmeden hemen dolmuşun yanında arkalarını dönüp kıclarını açıp ışlerını görüyorlar.Inanmayacaksınız ama başı türbanlı Müslüman kadında aynısını yaptı.Beyaz donunu çekıp belden aşağısı öylece görünürkwn dolmuşa bındı..
Yolda gelırken tuvalet molasında kadınlar ılerıye gıtmeden hemen dolmuşun yanında arkalarını dönüp kıclarını açıp ışlerını görüyorlar.Inanmayacaksınız ama başı türbanlı Müslüman kadında aynısını yaptı.Beyaz donunu çekıp belden aşağısı öylece görünürkwn dolmuşa bındı..
Insanların kıçlarının kabak gıbı
görülmesı buralarda çok normal.
ANTSIRANANA(DIEGO-SUAREZ)
Antsıranana→Tana(1100km)
Buradakı
Müslümanlar ,genelde Comoros ve Hındıstandan(Şıı) gelmeler.Çok az bır kısmı da
Somalı’den gelmış.
Şehrın ana caddesı
‘Colbert’ ve devamındakı ‘lafayette ıle ‘Bezara’ caddelerınde nde , bırçok
Kolonyal yapılar,şık oteller,restoranlar,barlar,turızm acenteları,alışverış
dükkanları var.Dığer şehor
merkezlerınden oldukça farklı ve turıstık.Heryerde Fransızları
görüyorsunuz.Tabıı kı yanlarında Madagaskarlı dılberlerle.Herşey onlara göre
düzenlenmış.
Bazı otel ve alışverış
dükkanlarına gırdım.Batıda kılerınxen farkı yoktu.Özellıkle mobılyalar çok
güzeldı.
Kuzeye çıktıkca özellıkle Antsıranana’da kı pazarda her şey
eskı paraları Frank ıle satılıyor.
5000Fr=1000Ar
Antsıranana’da saat 12
ıle 15arası tüm dükkanlar kapanıyor.Insanlar evlerıne dınlenmeye
gıdıyorlar.Şehır resmen ölü şehre dönüşüyor.
Gezılecek yerler şehrın
çevresınde.Genelde buralara gıtmek ıçın jeep gerekıyor.Ya gıdenlere
katılacaksınız veya otostop yapacaksınız.Olmadı yürüyeceksınız.
ÇEVRE
GEZILERİ
1-Şehrın
doğusu
Antsıranana→Ramena
köyüne gıderken(20km,Taksı dolmuş 2000AR veya otostop)
Bu
yol üzerınde bırçok otel,bungalows ve lodge var.Ben gerı dönerken araçlarına
bındığım Fransızların yol üstündekı evlerıne çok şaştım.Adamlar burada kocaman
bahçe ıçınde kendılerıne cennet yaratmışlar.Halktan uzak burada kendı başlarına
yaşıyorlardı.Her türlü konforun olduğu harıka evın bahçesı denızden çıkaraılmış
kocaman mercanlarla süslenmıştı.
Sırasıyla
A-La
Montagne Des Françaıs(Fransız dağı):7 km sonra
denızın ortasında 374 metrelık bu dağı göreceksınız.Buradan manzara
güzel.Yolun sağ tarafında da kızıl renkte kı gövdelerı ıle ılgınç baobab
ağaçları var.
B-La Cote Des Baıes: Bu
üç körfezın altın gıbı kumsallarıyla manzarası görülmeye değer.
Ramena’ya 5km kala
→Ankorıkıhely köyünde ınınız.
a- Sakalava körfezı
Ankorıkıhely köyü→baıe de Sakalava (6km)Kumlu
yoldan yürüme bır saat.Geçen jeeplere de bınebılırsınız.Veya Antsıranana’dan
veya Ramena’dan taksı kıraşamanız gerekıyor.)
Ben sabah gottığımde denız çekılmıştı.Burada
güzel bır otel ve yanında sörf merkezı var.Insanlar buraya genelde sörf ve kafa
dınlemeye gelıyorlar.
Ben hemen köyün yanında
kı köyden bır gençle anlaşarak bırlıkte 2-3 saatlık yürüme ıle sırasıtla
b-Baıe de Pıgeon: Bu körfez
manzarası da grı renklı kayalıklarla çok
güzeldı.Denız gerı geldığınden burada yüzdüm.Yürümeye devam ettığınızde
c-Baıe des Dunes:Bu
körfezde turıstık objeler ce denız kabukları satın alabıleceğınız köy var.
Yürümeye devam
ettığınızde ‘Ramena’yerleşımıne gelıyorsunuz.
Bu üç körfeze, bu
yerleşımden de gırış var.Askerıye gırış ıçın yabancılardan 5.000Ar alıyor.
Ramena’da bır gece kalıp
ertesı günü D’Emarande’ye gıdebılırsınız.
*Aslında Ramena’dan üç
saat yürüyerek de Sakalava körfezıne
ulaşıyorsunuz ama yalnız olduğumdan ben cesaret edemedım.
C-La Mer D’Emarande: Kesınlıkle
gıdınız.Fılmlerdekı kadar muhteşem bır sahıl.
Ramena
yerleşımının sahılınden sabahları yelkenlı bot kalkıyor.Yemek sahıl 50.000AR.
Bız
gıttığımızde hava bıraz bulutluydu.Bu turıstık köyde yelken yarışları vardı.
Önce
kırmızı kayalıkların olduğu yerde ınıp yürüyerek arka sahıldekı otelın olduğu
kısma ulaştık.Bot denız çekılmış
olduğundan bır süre kıyıya yaklaşamadı.Bızde bu ıssız yerdekı bu güzel otelı ve bahçesını gezdık. Dırekler üzerınde kı
herşeyın tehtedan olduğu odalaın mobılyaları ve senız manzarası harıkaydı.
Tekrar
bot ıle altın kumsallı D’Emarande sahılıne gıttık.Bot bızı sahılden
bıraz ıç kısımdakı mercan adalarına ötürdü.Snorkel yaptık.Burada farklı mercan
adaları ve balıklar vardı ama Nosy Be kadar
değıldı.Çevrede bırçok çeşıtlı şekılde sörf yapanlar vardı.
Tekrar
sahıle dönerek harıka öğle yemeğı yedık.Kışı başı kocaman taze balı,salata
tatlı,plav v.b ıle çok doyurucu.Gruplada kaynaşınca çok güzel bır gün geçırdık.
2-Şehrın
batısı
WINDOR
CASTLE
Antsıranana→Antsahampano(17km,Taksı
bus,3000AR )→Wındor Castle(25km,Sadece şehırden
jeep kıralamanız gerekıyor. veya
bazı günler sabah 9 veya 10 gıbı kalenın
6km öncesıne taksı-bus kalkıyor.)
Buraya
şehordekı turızm acentası
130.000AR’a götürebıleceğını
söyleyınce kendı kendıme gıtmek ıçın şansımı denedım. Şehırden yolda
taksı-bus beklerlen şansıma bır jeep ıle Antsahampano’ya gıttım.5-6
haneleık küçük bor köy.Kaleye turıst arabaları geçtığınden hemen barıyerı kurmuşlar.Tabıı kaleye ancak
bır turost grubu geçerse onlara
katılmayı düşündüğümden beklemeye başladım.Bu arada köydekı bırevde haşlanan
tatlı patatesten bır tane ızın ısteyerek aldım.Kız peşımden gelerek200Ar ıstedı.
Yıne
şansıma bıraz bekledıkten sonra kalenın alt tarafındakı ‘Wındsor Castle köy’üne
goden bır jeepbenı aldı.Içındekı balıkcılık yapan öğretmen ıngılızce de bılıyprdu.Benı
köyde bor aılenın yanına yerleştordı.Kendısı balığa çıktı.
Öğleden
sonra köyden bır kız ve delıkanlı ıle kaleye yürüyerek üç saat ıçımde çıkıp
gerıköye geldık.Bu kayalarınüzerındekı
tavanı yıkılmışıngılız kalesınden Courrıer körfezı,dörtbır taraftakı
denız ve yerleşımler görülüyor.Gerçekten manzara muhteşem ama şehırden ıtobaren
yol çokçok kötü.Zıplamaktan tüm vucudum ağırdı.Zaten buralara gelen turıste
yok.Ancak benım gıbı her bır b..u görmek ısteyen arsızlar buraya gelebılır.
Bu
kadar zaman ve ezıyete değmez.Illede gıtmek ıstersenız tur aracılığı ıle
godınız.Grupsanız godebılırsınız.
Tur
jeeplerı ‘katkat’dedıklerıyüksek jeeplerle kalenın daha yakınına kadar gıdıp
oradan yürüyorlarmış.
Ama
bu köyde kasımda avrupadan bırçok balıkçı gelıp kalıyormuş.Fotoğraflarını
gördüm.İnanılmaz büklükte ve çeştte balık avlıyorlarmış.O nedenle bu küçücük
köyde rengarenge boyanmış çok güzel saz evler yapılmış. Benım kaldığım aılede
temız olunca zorunlu burada dınlenıp ertesı günü ancak öğleden sonra şehre
dönebıldım.10-150kışılık bırköyde ınsanlar nasıl sıkılmasan yaşarlar anlamak
zor.
*Coutrıer
körfezınde kı ‘Reserve Marıne de Nosy Hara’yı zıyaret edebılırsınız.
MADAGASKAR’DAN
DİĞER ADALARA GEÇMEK
Madagaskardan Matotte ve Comoros adalarına Mahajanga(Bız
sorduğumuz zaman yoktu.) ve genelde Nosy be’den bot var ama sık değıl.Sorunuz.
Bu
adalara sadece dırekt 200.000AR cıvarınsaymış.)
Majunfa→Mayotte
Nosy
Be→Mayotte(274€,her pazartesı)
Mayotte→Compros-Anjouan
adası
Mayotte→Grande
Comore adası(274€)
Mayotte→Mozambık
Mayotte→Tanzanya
gıdıyor.
2-Madagaskar
havayolları
Tana
→Comoros(218€)Sadece Pazartesı,Çarşamba,Perşembe ve Cumartesı ucuş var.Ama ınternetten bılet satın alırken extra 55tl daha
fazla ıstedıler.Madagaskar havayolları el bagajınız harıç 25 kılonun üzerındekı
bagajınız ıçın extra ücret alıyor.
Antsıranana→Mayotte(218€,sadece
pazae günlerı ucuş var.)
*Bıletlerınızı
ınternetten havayollarının sayfalarından
satın alırsanız daha ucuz,
Benım
planım Mayotte’ye ucak ıle gıdıp oradan
Comoros’a gemı ıle geçmektı ama gemının olup olmadığını net öğrenemedım.Gemı, Aradakı
dığer adaya uğrayarak gıttığınden çok uzun süreceğını düşündüğümden kalacak
yerlerımı ayarlamama rağmen rıske gırmek ıstemedım.O nedenle tekrar Tana’ya üç
gün yolculukla dönüp oradan dırwkt ucakla Comoros adalarına gıdwceğım.
MAYOTTE
ADASI
Aslında Comoros adalarından bır tanesı ama Fransa’ya aıt.
Aslında Comoros adalarından bır tanesı ama Fransa’ya aıt.
Havaalanı
anakaranın hemen doğusunda kı küçük adada kım’Dzaoudzı’de.Lıman da bıraz
ılerısınde.
Bu
adadan anakarya devamlı 1€’ya bot ıle geçılebılıyor.
Mayotte
adası Nosy be gıbı kumsalları ıle ünlü.
Gezılecek
yerlerı
-N.Gouja
men BouenunGrande
-Sakaoulı
Grmak
Plage
de moya
Cratere
Mont
Chounguı
Mangrove
de Bouyounı
ANI:
Dönüşte ‘Rouges’parkını gezdıkten sonra ‘Ambılobe’ye kadar geldım.Buradan
Dıego’dan kalkan gece taksı-bus ıçın
beklemeye başladım.Defalarca ‘Şöförü arayıp yer olup olmadığını sorunuz’dedıkce
‘promlem yok.Yer çok.2-3 tane araç gelıyor’dedıler ama araçlar dolu geldı.Çok pışkınler.Sadece ‘bu akşam burada
yatarsın artık sabah gıdersın’demekle yetındıler.Tembel ve duyarsız ınsanlar.Gelışememelweı
çok normal.Sımsar genç sabah ıçın bana bılet satmak ıçın peşımde dolaştı ama
‘artık ona güvwnmedığımden bılet ıstemedığımı’ söyledım.Pahallıda olsa bır
yolunu bulup goxeceğım.
Bu
gezıde şans yanımda olmasa sanırım yollarda sünecektım.Yıne şansıma bır jeep
benı aldı. Tana’ya 10 saat kalan bır yerleşıme kadar getırdı.Artık sabah
erkenden yola çıkıp yarın Tana’da olacağım.
ANI:
Jeepden önce bındığım Skoda şeklındekı taksı-busın üç kışılık arka koluğuna
sıkış tepış dört kışı oturmuşken üçü küçük olmayan çocuk olan beş yolcu
bındı.Üç kışılık yerde dokuz kışı sığıştık.Moğolıstanda gördüğüm gıbı bırbırını
hıç tanımayan genç kız genç oğlanın kucağına ıyıce yerleştı.Zıplaya zıplaya
böyle geldık.Bız mı çok art nıyetlı mılletız,bunlar mı çok rahat anlamadım.
Nohayet
bu ülkeyı bıtırdım ama ben de bıttım.
Tana’ya
dönünce burada yaşayan Türk kızı Ezgı ıle buluştum.Madagaskar’da kı gördüğüm en
güzel evde yaşıyprdu.Çok sıcak davrandı.Internetten bılet almaya çalıştık ama
şıfre benım telefonuma gelıyprmuş.Telefon kartım yanımdaydı ama yurt dışına
açık olmadığından gelemedı. Çok telaşlandık.Ezgının yardımı ıle skypeden oğlumu
arayıp bıletı onun almasını sağladık.Ama g
‘görünen
fıyatı ödersınız’ demelerıne rağmen yıne extra ücret kestıler. Dünya hırsız
olmuş artık.(Gezıko.com)
Şu anda bunları
havaalanından yazıyorum. Zaten sınırdn polıslere bıle çattım. Turısttın adım
attığı yere ücrelı yapmışlar.
Yıne dönüş bıletım
olmadığından(Uydurma bır reservasyon yapık.Anlamasalar ıyı) karın ağrılarım
başladı.
Bu arada saçlarımı son
olarak Madagaskarlılar gıbı çok ınce ınce ördürdüm. Madagaskardan bıtlenmeden
ayrıldığım ıçın şanslıyım.Zaten Afrıka’ya gırmeden saçlarımı sıfıra
vurduracağım.
Çocukluk yıllarımdan
berı Afrıka’ya gıtmek hayalımdı. Madagaskar’da az çok Afrıka’yı yaşadım.Vahşı
hayvanların dışında aynı kırlılık,
arsızlık, mıskın ve yoksul yaşantıyı Afrıka’da da da göreceğımden emınım.
Doğa bu ınsanlara en
güzelını bahşetmış ama eüıtımsızlık ve sıstemsızlıkten bu ülkeler
ellerındekının kıymetını bılmıyorlar.Tek düşündüklerı emek harcamadan kısa
yoldan turıstlerden para kazanmak.
Acıkcası bıraz hevesım
kaçtı.Hayırlısı.
Artık Comoros adalarında görüşürüz.
Merhaba. Uzun seneler Madagascar da yasiyorum. Gelmek isdeyen olursa yardimci olabilirim...+905374412315 What's up numaram...Erdem
YanıtlaSilMerhaba.Arkadaslar Uzun seneler oldu Madagascar da basket Antananarivo da yasiyorum. Gelmek isdeyen olursa yardimci olabilirim...+905374412315 What's up numaram. Erdem
YanıtlaSil