12 Mayıs 2025 Pazartesi

6-TEKRAR MISIR

 

6-TEKRAR MISIR

Kigali’den  şehir merkezinde ki veya bir diğer  taksi parktan belediye otobüsü ile bir saatte havaalanına varıyorsunuz. Kart ile 700 F, kartsız 900 F. Ama otobüsün ağzına kadar dolmasını beklemek zorundasınız.

 

ANI: 16 yıl önce her tarafını çok iyi  gezdiğim   tarihi Mısır’ı bir daha gezmek istedim. O zaman iş nedeni ile  aynı zamanda Mısır’a gelen yakın arkadaşımın oğluna  çektiğim fotoğraflarımı teslim etmiştim.  O da tam havaalanına taksi ile giderken  Soför  “Araba çalışmıyor. itekler misin? ’diyerek vınlayıp gitmiş. Bilgisayar  ve benim fotoğraflarım da gitmiş.

 

ÜLKE

Yaklaşık 100 milyon nüfusuyla Mısır, dünyanın en kalabalık 14'üncü, Afrika'nın ise en kalabalık üçüncü ülkesidir.

Kahire in nüfusu ise 10 milyondan fazla.

Ülke hakkı olarak çok turist alıyor. Müzeleri kalabalıktan dolayı gezerken zorlanıyorsanız. Çok Türk Grubu da vardı. Kendi imkanları ile gelenleri özellikle gençleri görünce çok mutlu oldum. İnanın hiç İngilizce bilmeseniz bile buraya kendiniz gelebilir ve satın alacağınız pahalı turdan çok daha iyi ve ucuza gezebilirsiniz.

MİSİR TARİHİ

 1-     Paleolitik çağ:  7 bin yıl öncesine kadar giden tarihinde Mısır’da onlarca farklı devlet ve kavim kurulup, ülkeyi  yönetmişlerdir.

Mısır tarihi, verimli Nil Nehri kıyıları ve deltasında  Mısır'ın yerli halkının yaşamı ve Mısır'ın eski tarihinin çoğu  Mısır hiyeroglifleri Rosetta Taşı'nın keşfine kadar gizemdi.

Mısır toprakları, Nil’in akış yönüne göre iki ana bölgeye ayrılıyor.

Yukarı Mısır, ülkenin güneyine verilen isim. Kuzeyde Kahire ve İskenderiye’nin olduğu bölge ise aşağı Mısır. Her ikisi de, binlerce yıl iki ayrı krallığın savaşlarına sahne olmuş.

 Aslinda bölgenin M.Ö. 3 binlerden önceki tarihine ilişkin detaylı bilgiler Yok. Bu tarihlere kadar Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır olarak ayrılan iki bölge Tunus Kralı Menes tarafından birleştirilmiştir.

Mısır'daki Paleolitik insanlar avcı ve toplayıcıydı. Göçebe yaşam uzun süre Mısır'da devam etti.

2-Neotilim  çağda: MÖ 5000 ila 3800 yılları arasında tarım, dokumacılık, çömlek yapımı gibi birçok konudan geliştiler. Tarım Nomları, Nomlarda Krallıkları oluşturdu.

3-Hanedanlik öncesi dönem: M.Ö 3156-2156

4-Antik Mısır:(M.Ö 3000-M.Ö.30)

Dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan Antik Mısır ,  M.ö 3150 yılında Nil nehrinin çevresinde Kurulmuştur.

3 bin yıl devam eden antik Mısır’da, 31 hanedana ve onların da alt kollarına ayrılan uzun bir Firavunlar Dönemi yaşanmıştır.

 

Mısır Tarihi boyunca 190 Kral hüküm sürmüştür. 30 hanedanlık Antik  Mısır'ın tarihi, dört doneme ayrılır

 

 A-Eski Krallık Dönemi (MÖ 3.100-MÖ 2.150) :

Aşağı ve yukarı mısır ilk kez Mermir tarafından birleştirildi.

 

Giza PRAMİTLERİ ve KÜLTÜR Çağı:

Piramitlerin yapımı ‘’kültür çağı ‘’olarak tarihe geçen Eski Krallık( M.Ö. 2600 )yıllarına rastlıyor.

 

İlk pramit(Basamaklı piramit) M.Ö 2650 yılında yapıldı.

Daha sonra  Fravun Khufu tarafindan  günde 10.000 işçinin çalışarak 20 yılda tamamlandığı  ve  dünyanın 4000 yıl en yüksek yapısı olacak Keops piramidi yapıldı .

Daha sonra Khufu’nun oğlu  daha yüksek platforma ama daha küçük olan Kerfen ve sfenksi yaptırdı.

Onun oğlu da  daha küçük Mikanos piramidini yaptırarak halka daha yakın olduğunu ispatlamaya çalıştı. Çünkü ,fravunlarin önce halkın karınlarının doyurmak zorundaydılar.

 

B-Orta Krallık Dönemi (MÖ 2.050-MÖ 1.650):

Bu dönemde Firavunlar ve artık halk da  ölümden sonra dirileceklerini düşündüklerinden mumyalamayı tercih ettiler. Iyi mumyalanmadıkları için günümüze kadar gelemediler .

C- Yeni Krallık Dönemi  (İmparatorluk donemi-Altın cağ)(M.Ö1570-935) :

 

 yeni krallık’ ’devrinde (M.Ö. 1550  )hepimizin iyi tanıdığı Kraliçe Hatçepsut, Nefertiti, Kral tutankamun ve 2.ramses yaşamış

-1.Ahmeso ile başlayan bu dönemde Mısır tekrar parlamaya başladı.

 -Akhenaton adlı Firavun HZ. Yusuf ile aynı zamanda yaşadığı düşünülüyor.

- Neferteti(M.Ö 1370) o zaman Mısır’ın başkenti olan “Teb” de .Firavun 4.Amenhotep ile evlenmiş prensestir. Bu dönemde tek tanrı “Aten” kabul edildiğinden   diğer tapınaklar kapatıldığından  halkın nefretini kazanmislar.

Alman Arkeolog 1912 ‘de 3000 yıl toprak altında bozulmadan duran Neferiti’ nin heykelini çıkarmıştır. Ama nedense ait olduğu topraklarda debilde Almanya da Berlin Müzesinde sergileniyor.

-Tutankamon(M.Ö 1332): Akhenaton’un 9 yaşsında ki oğlu Tutankamon tahta geçti.

-1.Ramses

-1.Seti(1290):1.Ramses’in oğlu

 

-2.Ramses(M.Ö 1279):Kafes savaşını kazanmış ve tarihin ilk barış antlaşması olan Kadeş antlaşmadini imzalamiş.

Bu dönemde çok tapınak inşa edildi.

Yüzyıllar süren savaşlardan sonra, tam 67 yıl her iki krallığının tacını takmayı başaran tek kral, 2.Ramses olmuş

-Not: Amun-ra tanrıların kralı:

 

Amun-Ra, Orta ve Yeni Krallıklar döneminde devletin ana tanrısı olduğu için "tanrıların kralı" unvanını taşıdığı için eski Mısır'daki en önemli ve ünlü tanrılardan biriydi. Karnak Tapınağı, ibadetinin ana merkeziydi. Yeni Krallık - 18. Hanedan (MÖ 1550-1295)

 

 

 

 

 

 

D-Geç Dönem (MÖ 935 - MS 343) olmak

1.İşgal Dönemi

 

Mısır ilk başta Asurlular tarafından işgal edildi sonrasında Babil ardından Ahameniş  işgaline uğradı.

 

2.Helenistik dönem krallıkları:

Firavunlar Dönemi’nin son yüzyıllarında yönetim zayıflamış ve uzun süren bir gerileme dönemi yaşanmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda Persler tarafından işgal edilen Mısır, M.Ö. 332’de Pers İmparatorluğu’nu yıkan Büyük İskender tarafından alınmıştır.

Makedon imparatorluğu Mısır halkı tarafından kurtarıcı olarak karşılanmış. Mısır'da Büyük İskender kendini Amon'nun oğlu ilan edip İskenderiye kentini kurmaya başlamıştı. Bir generalini Mısır'a vali olarak atadı.

 

3.Ptolemaios(MÖ 309-30)

 

İskender’in ölümü üzerine yönetim yardımcısı Ptolemaios Soter’e geçmiş, Ptolemaios hanedanlığı İskenderiye kütüphanesini tamamlamıştır.

  Ptolemaios Hanedanı döneminde Mısır ve Yunan kültürünün sentezlendiği yeni bir kültür ortaya çıkmıştır. Bu dönemde devletin sınırları Güney Suriye, Ege adaları, Libya ve Anadolu’ya kadar genişlemiş

Kleopatra VII veya kısaca Kleopatra (MÖ 70/69 - MÖ 10 Ağustos, 30), MÖ 51-30 yılları arasında Mısır'daki Ptolemaios Krallığı'nın kraliçesi ve son kralıydı. Kleopatra, Ptolemaios hanedanına mensuptu ve soyu, hanedanın kurucusu, Büyük İskender'in yoldaşı olan Makedonyalı Yunan generali I. Ptolemaios'a dayanıyordu.

Kleopatra'nın ana dili karışık halk dili olan Yunancaydı ve Mısırca ‘ya hakim olduğu bilinen tek Ptolemaios kraliçesiydi .

 Kardeşi tarafından Suriye’ye sürgüne gönderilen  Keleopatra, kendisini destekleyen  askerlerinin desteğini arkasina alarak  M.Ö kardeşini devirip yonetimi ele geçirdi

   Son Roma kökenli  firavunu VII. Kleopatra'dır intiharı ile birlikte hanedanlık son bulup Roma kontrolüne geçmiş oldu.

Mısır M.Ö. 195 yılında Selevkoslar’ın, M.Ö. 30 yılında Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına girmiştir.

 Mısır, Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline geldi ve bu olay, Makedonya İmparatorluğu'nun dağılması sonucu kurulan Akdeniz'deki son Helenistik devletin de sonu oldu

 

 

 

 

 

Böylece,Antik Mısır yaklaşık 3000 yıl ayakta kaldıktan sonra Augustus Caesar'in liderliğindeki Roma İmparatorluğu tarafından  istila edilerek   MÖ 30 yılında firavunların egemenliğindeki antik mısır, Roma İmparatorluğu nun bir eyaleti haline geldi.

 

5-Roma ve Bizans döneminde Mısır

Agustus döneminde Mısır Roma eyaleti olmuştur. Roma döneminde Mısır İmparatorluk ve ailesinin özel mülküdür. Ayrıca Sfenks tekrar onarılmıştır. Bilim çalışmaları hala devam etmiştir. Hristiyanlık dini Roma döneminde kiptiler tarafından benimsenmiştir.

 

Roma İmparatorluğu ikiye bölündükten sonra Mısır Doğu Roma'ya yani Bizans'a geçmiştir. Mısır sayesinde Bizans, barbar akınlarından Batı Roma'ya göre daha az etkilenmiştir.

 Bizans İmparatorluğu’nun bir parçası olarak kalan Mısır, her iki devlet zamanında da siyasî, dinî, ticarî, ilmî ve kültürel açıdan önemini korumuştur.

Aynı şekilde eyaletin merkezi konumundaki İskenderiye şehri de Roma İmparatorluğu döneminde Roma’dan Bizans döneminde İstanbul’dan sonra devletin ikinci büyük şehri olmuştur.

 

 

 

6-İslami Devletler Dönemi:

 MS 7. yüzyılda Araplar burada egemen olmuş ..

Hz. Osman’ın hilafeti döneminde 640-642 yıllarında kademeli olarak İslam topraklarına katılan Mısır, bu tarihten itibaren yüzlerce yıl İslam devletlerinin hâkimiyeti altında varlığını sürdürmüştür. Bu kapsamda Osmanlı hakimiyetine kadar geçen dönem içerisinde Mısır, Emevîler,

Abbasîler,

 Tolunoğulları,

Akşitler,

Fatımîler,

Eyyubîler ve

 Memlükler tarafından yönetilmiştir.

 

Memlükler

 

Memlükler köle isyanı ile kurulmuştur bir Türk hanedanı olan Bahri Memlüklü hanedanı tarafından kurulup Haçlı seferleri ve Moğol istilasına karşı çok iyi direnmişlerdir. Özellikle 5. Haçlı seferi Mısır'a doğru gerçekleşmiş ve kısa süre durup Nil taşkınından dolayı sefere son verilmiştir. Memlüklerin yöneten ikinci hanedanlık bir Çerkez hanedanı olan Burci hanedanlığıdır. Burci hanedanlığı Yavuz Sultan Selim tarafından yıkılmıştır

 

Osmanlı Dönemi

 

 

1517 yılında gerçekleşen Ridaniye Savaşı’nın ardından Yavuz Sultan Selim döneminde Mısır Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altına girmiş, aynı zamanda hilafet makamı da Osmanlı Devleti’ne geçmiştir. Fiilî olarak üç, diplomatik olarak dört asır Mısır’ı elinde bulunduran Osmanlı Devleti, burayı bir beyilik olarak yönetmiştir.

1798-1801 yılları arasında Napolyon Bonapart yönetimindeki Fransa’nın üç yıl süren işgali Osmanlı-İngiliz işbirliği ile bertaraf edilmişse de, daha sonra etkinliğini arttıran Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, burada bağımsız bir yapılanma geliştirdi. 1832 ve 1839 yıllarında yapılan savaşlarda Osmanlı Devleti’ni mağlup ederek, Mısır ve Sudan’da kendi soyundan gelenlerce devam edecek, Filistin’de ise hayatta olduğu müddetçe kendisinde olacak şekilde geniş bir alana yayılan bir hanedanlık kurmayı başarmıştır. 1953 yılına kadar Mısır’ın yönetiminde söz sahibi olan bu hanedanlığın başındaki kişiler önce valilik makamı sebebiyle paşa, İsmail Paşa (1863-1879) döneminde 1866’dan itibaren hıdiv, Hüseyin Kamil Paşa (1914-1917) döneminde sultan ve Birinci Fuad (1917-1936) döneminde 1922’den itibaren de kral unvanını kullanmışlardı

 

 

Modern Mısır

I.                Fuad, tarafından tek taraflı olarak bağımsızlık ilan edilerek Mısır Krallığı kuruldu. Britanya, Sudan'dan çekilince Sudan sorunu oluştu. Bu sorunu BM çözdü.

1953 yılında Mısır cumhuriyeti ilan etti. 1. Arap-İsrail savaşında ağır bir yenilgi aldı. Suriye ile Mısır'ın birleşmesi sonucunda Birleşik Arap Cumhuriyeti kuruldu. Mısır'ın fetih yapmış gibi davranışlarından dolayı Suriye birliği bozdu. Bu olaydan sonra Mısır Arap Cumhuriyeti kuruldu. 2011 yılında Mısır'ın durumu kötüye gittiği için Hüsnü Mübarek istifaya zorlandı. 2013 yılında askerî darbe ile Sisi başa geçirilmiştir.

 


PARA

Çevrim kurları ABD Doları / Mısır Lirası

1 USD =50,66940 EGP

5 USD=253,34700 EGP

10 USD=506,69400 EGP

20 USD=1.013,38800 EGP

10 EGP

7,22426 TRY

20 EGP

14,44852 TRY

50 EGP

36,12130 TRY

100 EGP=Fiat’ın dörtte birini çıkarınca  kaç lira ettiğini bulursunuz.

 

ULAŞIM

Bus 14 P

Mikro bus: 6 P(Daha kısa mesafeler için.

Taksi: Tutturabildiklerine

Uber Taksi: Ucuz ve ne ödeyeceğinizi önceden biliyordunuz

 

Metro: Üç hat var.  İneceğiniz durağa göre 8-20 P arası. Bilet alırken hangi durakta İneceğinizi söylüyorsunuz .Turnikelerden giriş yaptığınız bileti çıkarken kullanmak zorundasınız ki turnike açılsın.

-           

YEMEK

-Kushsry: Geleneksel Mısır yemeği.

-Etleti çok lezzetliydi ama  küçük kabarık tek kişilik ekmekleri çok tatsızdı.

 

KISA KISA

-Ören yeri girişleri yabancılar için yerellere göre çok daha pahalı

-O nedenle ulaşım ve yemek ucuz ama  giriş ücretleri ucuz sayılmaz.

Genelde gezmek için ucuz bir ülke.

-Çok tarihi ve harika görülecek yerleri olan ülke ama  tarif edilemeyecek kadar pis. Sokaklarda çöp yığınları oluşmuş. Her  yerde sinekler ve köpek sürüleri.

Bu Müslüman ülkeleri neden bu kadar pisler acaba?

-Doğu Afrika’dan sonra Mısırlıların fizik yapıları gözümü okşamadı.

Kadınların çoğu göbekli ve kilolu. Bakımsızlar. Uzun etekleri pis sokaklara sürünüyor

Bizde ki sıkma baş modası burada da yaygın. Genelde kadınların çoğu kapalı.

Genç kızlar, çok abartılı makyaj yapmayı seviyorlar. Ama çok kaç göç yok.

-Erkekler genelde orta boylu ve kilolular.

-Yolda bile tanıştığınız sizden telefon numaranızı isteyebiliyorlar.

-Burada Müslümanlarda dört evlilik normal. Hristiyanlarda normal değil ama onlarda da boşanmak yok.

- Burada whatsapp’tan birisini arayamıyorsunuz. Sadece mesaj gönderebilirsiniz.

 

 

I-KAHİRE

-Daha havaalanı dan çıkmadan yalanlar başladı.”Public Bus ” tabelasını göstererek sorduğum Mısırlı ”Havaalanından şehir merkezine belediye otobüsü yok. Sadece taksi var. Shuttle bus ise sadece havaalanının içinde ki yerlere gidiyor”  deyince taksici olduğunu anladım. Ayrıca yalanını, yalancı  hava alanı polisine de tasdik ettirdi.

Havaalanından Şehre : Shuttle bus ile ücretsiz belediye otobüslerin kalktığı yere kadar gidiyorsunuz. Oradan uygun bir ücretle istediğiniz yere gidiyorsunuz. Eğer  Tahrir meydanına gidecekseniz “Ramses Meydanı” nda inip tekrar bir otobüse binmelisiniz.

Ben bu meydandan metro ile direkt  Old Kahire’ye gittim. Tekrar metro ile Tahrir(Sedat) meydanına geldim.

Havaalanından şehre doğru giderken en çok camilerin, özellikle minarelerinin çok estetik olduğu dikkatimi çekti.

Not:

Ben Mısır’a gittiğimde ramazandı. Sürekli her yerde  kuran okunuyor. Ama bu ülkede  yalan, hırsızlık gibi  karaktersizlikler devam ediyor .Aynı bizim ülkede olduğu gibi.

Ramazan da orada olduğumdan biraz tedirgin oldum ama tam tersine çok renkliydi. Bizdeki gibi birçok yerde şahıslar  da dışarda iftar yemeği veriyorlardı. Yemeklerde ki etin bolluğu bir Türk olarak beni şaşırttı. Yemekleri lezzetli olmasına rağmen bana çok acılı  geldi. Mısırlılar çok misafirperverler. Sofraları açık. Göl gezisinden dönerken iftar zamanı iftara yetişemeyenler için yollarda ki araçlara  içecek, hurma hatta yemek paketi dağıtıyorlardı. Birlikte kaldığım genç kız ile farklı yerlerde iftar yemeğine katıldık.

Tamrhinidi:  Bu  bitkinin meyveleri bir gün suda bekletilip şeker katılıp buz   ile servis edilen Ramazan içeceği.

 

 

 

SEHİR İÇİ ULAŞIM:

Belediye otobüsü

Mikro bus(Dolmuş)

Metro

Uber taksi: Fiat daha önce belli olduğundan kandırılma imkanınız yok ve ucuz.

 

1-TAHİR MEYDANİ VE KAHİRE MÜZESİ:

Ortasındaki dikili taşı koruyan aslanların olduğu be meydanın çevresinde turistlerin alış veriş yapabileceği bir çok dükkan, restoran ce kafeler var.

Tahrir  meydanında yakın İngiliz , Fransız ve İtalyanlar tarafından yaptırılmış apartmanlar, aynı Beyoğlu’ndakilere  benziyor. Aslında çok güzeller ama neredeyse hiç boyanmamışlar ve bakımsızlar. Yine de bu bölge bana çok enteresan geldi. Özellikle geceleri  ışıklandırma  ile çok renkli görünüyor.

Mısır Merkez Bankasının arkasında ki lüks dükkânların olduğu ana caddedeki evlere sadece bakım yapılmış. Cadde, çok şık olmuş.

Müze, yetişkinler için giriş ücreti,550 P, Öğrenci 257 P.

Müze, mısırlı ve diğer Araplar için 80 P.

Her gün 9-17 aradı açık ama Ramazanda 15’de kapılar kapanıyordu.

Müzenin iki katını gezebilirsiniz.

 

Tüm Dünya müzeleri Mısır’dan bir şekilde getirilen eserlerle doldurulmuş iken bu müze hala  görülmeye çok değer. Özellikle eski krallık dönemindeki eserler göz kamaştırıcı. Mumyaların konuldukları renkli ,işlemeli  bir nevi tabutlar harika. Giriş ücreti de gayet uygun .

 

 

Bu müzede ki eserlerden Royal mumyaları   civilization Müzesine, bazı eserlerinde Grand müzesine taşıdıklarından    biraz ferahlamıştı. Kalan eserler  yine muhteşemdi ama müze hala  köhneliğini koruyordu. Taban onarılmamıştı. Eserlerin sergilendiği ahşap koruyucular temiz değildi.

Giriş ücretinin içinde Tutankhamun ‘un altın ve değerli taşlarla olan muhteşem  hazinesi de dahil.

 

Tutankhamun Hazineleri:

Mezarın keşfi sırasında kraliyet mumyasının başının üzerindeki altın mask harikaydı. Firavunları koruyan Akbaba ve Kobra yılanı hep göreceksiniz.

Yine 

Bu en içteki altın tabut, Kral Tutankhamun'un mumyasını içeriyordu ve 110 kg ağırlığındaki som altından yapılmıştı. Bir zamanlar gerçek taş kakma olan gözleri, hasar gördüğünden göz kapakları mavi camdan yapılmış. Göğüs, büyük bir yaka ile süslenmiştir ve bilekleri geniş işlemeli taşlardan oluşmaktadır. Kolları çapraz ve kraliyet asasını elinde tutuyor ve iki koruyucu tanrıçayı elinde tutuyor ve nekbbet kralın gövdesinin üst kısmını çevreliyor, her ikisi de sürtünme Rishi tüy tasarımlarını ve merkezi yatay hicrogiyphic'i tutuyor. 

Yeni Krallık, 18. Hanedanlık. Reln of :(c. 1336-1327 M.Ö.) Krallar Vadisi, Amra Defin Chab

 

Altın, Cam, Lapis Lazuli, Obsidian Earez, Aaanit, Fayans takılarda kullanılmış.

 Takılarda en çok şans getiren  Scarap (böcek)  heykelcikleri göreceksiniz

Yine diğer

Kral Tatankhamun Volfin'in ikinci altın  tabutu  da  daha fazla işlemeli ve  muhteşem.

İlahi krallığın sembolleri. Pod headdress'in pozu, oyulmuş sahte işitilen ve elleri Vulre tanrıçası  Parlak kırmızı hine ve çapraz tutuşla işlenmiş hroad yakası, boyun ve alt soğuklu camı, bir tüy tasarımı oluşturmak için ayrı ayrı kesilmiş,

 

2-TAHİR:MEYDANİNİN CEVRESİNDE GEZİLECEK YERLER:

Not: Nilometre: Nil nehrinin tadkinlarini ölçen  yer.Ben bunu da bulamadım.

 

A-NİL NEHRİNDE  GEZİ

 

a- Halk botu  kullanarak

-Muzenin önünden devam edip sola dön.6 kasım köprüsünün altından geçip 5 dakika yürüdükten sonra  "Masbite Ships Station( Halk bot istasyonu) bulacaksınız. Buradan Bot ile Tahrir Giza,  Zamalek adasına Nil nehrinden bot ile küçük fiyatla geçebilirsiniz.

 

b- Özel bot veya Felluka ile gezi:

Eğer sola değil de sağa dönerseniz "Dört mevsim oteli" nin hemen altında ki Marina Ali Babadan 'dan özel bot ve Felluka ile Nil üzerinde gezi yapabilir veya istediğiniz yere gidebilirsiniz.

 

c-Gold adasına gitmek;

 

Tahrir"den Maadi otobüsü ile  "Zahra istasyonunda  in.(20  dakika). Buradan bot ile Gold adasına geç.

 

B-NİL NEHRİ ve KARŞI TARAF(Zamekek adası)

 

Müzeden çıktığımda Nil nehrini sordum. Taksici  “yürüyemezsin. En az 4 km” yalanını attı. Yanında ki yalancılar da destekledi .İnsanın  yalan konuşmasının  hangi dinden  olmasının hiç bir önemi olmadığını en iyi Mısır da gözlemleyebilirsiniz.

hemen müzeden beş dakika  yürüme mesafesinde  Nil nehri üzerindeki  aslanlı köprüden Nil nehrinin karşısına geçtiğimde yine bir adam koşarak yanıma gelerek kibarca yardım etmek istediğini söyledi. Opera binasını sorduğumda” Bugün seçim var. Her yer kapalı ama sizi yakında ki çarşıyı gezdirebilirim  “ dediğinde  “Müze de kapalı mı” diye sorduğumda “evet” demez mi! Bu yalan modeline Hindistan’da çok rastlamıştım. İyice tepem attı.” yalancı Müslüman. Simdi müzeden geliyorum” deyince resmen kaçtı.

Yalanlar devam etti.

a-Opera: Gişedeki adam salonun kapalı olduğunu söyleyerek gözeyemeyeceğimi söyledi. ”Para verecek misin? “diye sorduğunda  durumu anladım. Yukarı çıktığımızda çalışma vardı. İsiklari yaktırarak foto çekmeme yardımcı oldu ama çıkışta bana böyle ayak numarası yaptığından para alamadı.

Yakınında

b-Kahire Tower: Daha önce tepesine çıktığım için  sadece yakınından fotosunu çektim).

 

 

C-MUHAMMED ALİ SARAYI(Manial  Palace)

Tahir meydanından güneye doğru sadece 3 km.

 

Her gün 9-16 arası açık. Giriş 220 P. Tek kelime ile muhteşem  işçilik göreceksiniz. Kesinlikle burayı görmeden Kahire’den ayrılmayınız. Bu Arnavut paşa, daha sonra Osmanlıya ters düşerek  savaşmış.

İçinde, saat kulesi, camii, konut sarayı ve diğer saraylar var. Sarayda kullanılan harika duvar seramiklerin İstanbul’dan getirtmiş. Çok zariflerdi.

a-Konut sarayı( Rezidans Sarayı):MS 1321'de MS 1903'te başlayan inşaatı ile sarayın en eski binalarından biridir. Kuleye ek olarak bir hasement ve iki kattan oluşur. Bodrum katta çok sayıda oda bulunmaktadır. Zemin kat, merkezinde bir çeşme bulunan fuayeyi çeker. Buradan yemek odası, sedefli mobilyalarla dolu Shell Salon ve ona bağlı şömine odası dahil olmak üzere bir dizi odaya erişilir. Fuaye girişinin karşısında, edebiyat ve poktrinin okunduğu aynalar salonuna açılan kapı, süslü tavanı, güzel yağlı boya tabloları ve Avrupa tarzı deri kanepeleri, prensin ofisi ile büyük mavi salonlar eklenmiştir. Muhammed Ali ve kadınlara ayrılmış bir oda. Büyük salonun sağ tarafında, harika bir mukarnas çatısı (Stalakti benzeri şekiller) ile daha küçük bir oturma alanı vardır

 

D-Saad zaglol Bit al omma: Mısır’ın bu önemli liderinin evi onarımda olduğu için içini gezemedim. Yakınında anıt türbesi var.

Ters yonde

E-Aladdin Sarayı: Cuma hariç diğer günler 9-26 aradı açık. Giriş 100 P.

Çevresinde resmi ve eski güzel binalar da var.

 

3-OLD KAHİRE

 Daracık sokaklarda birbirine yapışmış evlerin arasında yedi tane dib dibe Ortodoks  kiliseleri  ve  “Ben Azra “sinagogu var.(el işçilikleri harikaydı. İçeride foto çekilmiyor.)

   Mısır’da yalan konuşmanın, turist kazıklamanın dini yok. Burada ki marketten küçük boy  su normalde 5 P iken benden 50 P (45 TL) istedi. Yaptığının ayıp olduğunu söylediğimde çevre esnaflarına karşı kart ile iki kat ücret aldığını söyledi

Yine ilk günü kilise içinde sanırım ücretsiz dağıtılan tuzsuz küçük ekmek için benden 10 P istedi. Kati Hristiyanlık. Gerçek değerinin sonradan  1 Pound olduğunu öğrendim.

 -   Cumartesi  hariç(İbadet nedeni ile erkenden açılıyor.) tüm kiliseler ve sinagog 9-16 arası açık. Girişler ücretsiz.

- En işlemeli kilise St. Mary kilisesi. Kiliselere giriş ücretsiz.

-Cumartesi günü Kiliselere gelen özellikle Genç kızlar çok bakımlıydı. Kilisenin içinde kadınlar başlarını öylesine kapatmışlardı.

Sant   Mary

Sant berbra

San George

San Georgis

Arshdicon Habib

Abu Sigra

 

A-The Coptic Museum: giriş 250 Öğrenci 140 P. Sadece  viza kart geçerli

Her gün 9-15 arası açık. Bilet ofisi 14”de kapanıyor.

Hemen yanında

 

B-The Fietress of Baybon(Babil Kalesi):Dışardan görüyorsun.

Babil arkakolojik kalıntılarının temeli ve eski yazarların hesapları, Eski Kahire'deki ilk yerleşim için geç dönem (664-525 c) bir tarihi belirtir. Seramik buluntular, bu ilk temelin Levant ve Ege'de kapsamlı ticaret bağlantıları olan bir nehir limanı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle Babil'deki yerleşim, Necho.II (610-595 Вc) tarafından Nil Vadisi ile Kızıldeniz arasında bir kanalın ilk kesilmesi ve Pers kralı Darius tarafından başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla çağdaş görünüyor. (521-486 Вc). Yunan coğrafyacı Strabo'nun MÖ 1. yüzyıldan kalma anlatımı, yerleşimin adını 'oraya sığınan bazı Babilliler tarafından' vakfına bağlar.

 

Babil, Nil Vadisi'nin başında ve ayrıca Roda adası yoluyla Nil'in doğal bir geçiş noktasında ve bir dizi önemli doğu-batı ticaret yolunun birleşiminde büyük stratejik öneme sahip bir konuma sahipti.

Roman Banyon - MS 112'deki limanın ve kalenin iki evresi, Kızıldeniz Kanalı'nın başını Babil'e kaydırdı ve kanal girişinin etrafına devasa bir taş liman inşa etti. Kanalın Trajan tarafından yeniden açılması, MS 106'da Nabataea'nın ilhak edilmesinin ardından Doğu İmparatorluğu'ndaki stratejik ve ticari çıkarlarla bağlantılıydı.

 

MS 300 civarında İmparator Diocletianus, Babil'in devasa kalesini inşa ederek bu önemli stratejik konumu güvence altına aldı. Kale, Nil vadisi boyunca bir dizi stratejik kale inşasını içeren Mısır'ın kapsamlı bir askeri ve idari yeniden düzenlenmesinin bir parçasını oluşturdu. Kalenin hizalanması, kanalın her iki tarafında eşit genişlikte iki muhafazayı çerçeveleyen kalenin doğu ve batı duvarları ile Trajanik limanının ve kanalın mevcut nehir kıyısındaki duvarlarından türetilmiştir. Kanalın girişi, bugün Kıpti Müzesi'nin girişini işaret eden devasa yuvarlak kulelerle çevrili olmasına rağmen, aynı kaldı.

 

Arap fethinden sonra Babil:

 

MS 641'de Arap fethinden sonra, eski kalenin çekirdeğinin etrafındaki Al-Fustat'ın yeni başkenti kuruldu. Bugün Eski Kahire, Roma Babil kalesinin etkileyici kalıntılarının içinde ve çevresinde benzersiz derecede önemli bir erken ortaçağ dini binaları içerir.

 

C-AMR  Bin-Aas Mosgue

 

Sanırım önceki gezimde bu  onlarca sütundan oluşan bu eski Cami’yi kaçırmışım. Bu

Amr ibn al 'Massive, İslami Mısır ve Afrika'daki ilk büyük camidir. cami

921 H. / 641'de kuruldu ve İslami lider B Amr ibn al 'As, Mısır tarihindeki önemini yansıtan ve "Mescid al-'Atique" (eski Cami) "Taj al-Jawami" (camilerin başkenti) ve "İmam al-Mecid" (Chim camii). Northeas güneydoğu ve güneybatı taraflarında Al-Fustat'ın planları ve evleri ile çevriliydi, kuzeybatı tarafında olduğu gibi, bina olmadığı için cami Nil'e bakıyordu. Cami, İslami Mısır'da önemli bir role sahiptir. İlk bilimsel üniversiteydi. Halk, öğrenciler ve Kuran, dil ve hukuk alanında uzmanlar için ders çevreleri düzenlendi. İmam Muhammed İbni İdris el-Şaf'i, 2 "D Cent. A.H. /8 IH Cent.A.D.'nin sonunda Mısır'a vardığında orada öğrenir. Peygamber'in Medine'deki Mescidi Mescidinin inşası sırasında 25m*15m'lik bir cami alanı 120m*110m'ye ulaşmıştır. Ortasında, sekiz sütunla desteklenen ve dört koridorla çevrili bir kubbe olan açık bir avludan, en önemlisi yedi neften oluşan ve doğu tarafında bir türbe kubbesi olan Iwan El Kıbla'dır (Abdullah bin Amr). Kubbe ve kuzeybatı koridoru da yedi neften oluşmaktadır.Kuzeybatı koridorunda da yedi neften, her biri beş neften oluşan güneybatı ve kuzeydoğudan oluşan iki yan koridordan oluşmaktadır.

 

 

D- Çarşılar : Önce çok pahalı fiyat söylüyorlar. Sonra giderseniz hemen arkanızdan ne kadar indirim istediğiniz soruyorlar.

2 km uzakta

E-CİVİLİZATİON MUSEUM (İçinde Royal Mumya müzesi var.):

Her gün 9-16 aradı açık. Giris 550 P. Gezebileceğiniz 3 salon var .Bu müzede modern ve çok doyurucu

a-Firavunun altın geçit töreni: Antik çağda Firavunlara ait bir çok eser sergileniyor.

 

b-Royal Mummies Galleries: Firavun kral ve kraliçelerin mumyaları var. Foto çekmek yasak.

 

c-Egyptian Textile Gallery: En cok hoşuma giden bölüm oldu. Burada ki prensesin gelinliği için ödenen parayı hayal edemedim. Her ulkede ,özellikle geri kalmış fakir ülkelerde üst düzey yetkililer , halk fakirlikten kıvranırken  keyifli hayat sürmüşler.

Buradaki düğün fotoğrafı da:

Kral Faruk ve kraliçe Nariman:

 'ın resmi düğün fotoğrafına uzun süre baktım.

 

Mısır kralı Faruk,ve Sudan ve Nubia, Kordofan ve Darfur (MS 1937-1952), Mısır'ın son kralıydı, saltanatı on altı yıl sürdü, sonra oğlu Ahmed'e tahttan çekildi. 1952 Devrimi'nden sonra Fouad II, Kraliçe Nariman Hüseyin ise

 

Sadece 14 ay boyunca Mısır tahtına oturan ikinci karısı. Kraliçe'nin gelinliği, Paris'ten Kahire'ye giden bir uçakta tek başına taşıyan Fransız moda tasarımcısı Germaine Liconte tarafından tasarlandı. Kraliyet gelinliği, 12 kg ağırlığında yirmi beş bin elmasla süslenmiş 30 metrelik değerli beyaz satenden yapılmıştı ve 4.000 saat yapımını aldı ve üzerinde yirmi dokumacı çalıştı. Peçeye gelince, Venedik dantelinden yapılmıştır

 

4-GOLD ADASI

Bu adaya sadece Nil kıyısından bot ile geçiliyor.

 

5- GİZA PRAMİTLERİ( Gize Nekropolü )(Unesco’nun listesinde):

Giriş yabancılar için 700 P.

Piramitler  bölgesi çok değişmiş. Her tarafta Turist gezdiren develer, atlılar çoğalmış.

Tepeye doğru çok şık restoran ve kafeler ilave edilmiş. Daha ilerisinde “Panaroma” noktası eklenmiş. Buralara faytonlarla da yorulmadan çıkabilirsiniz.

Yine Piramitlerden dışarı çıktığınızda birçok restoran, kafe ve hediyelik dükkanlar  göreceksiniz.

 Piramitlerin büyük çoğunluğu Eski Krallık ile Orta Krallık dönemlerinde

 Eski Mısır Firavunlarının, krallarının ve kraliçelerinin anıt mezarı olarak yapılmışlardır.

Giza'da üç büyük piramit ve on bir küçük piramit bulunmaktadır.

 

 

a-Keops(Büyük piramit): Giriş 1500 P. Öğrenciler için 750 P. sadece bu dünyanın yedi harikasından biridir.

Asla içine girmeyiniz. Bildiğim halde Mısırlıların numarasını yine yuttum. Giriş ücretinin iki katından fazla ücret koymuşlar ki içinde önemli görecekleriniz olduğunu sanasınız. Tamamen boş bir odada ağzı açık ve kırılmış sıradan bir mezar. Bu mezara  da dar bir merdivenden tırmanmanız da  çabası.

 piramidin 4.Hanedandan Mısır firavunu Khufu adına bir anıtsal mezar olarak inşa edildiğine inanılır ve yapımının yaklaşık yirmi yıl sürdüğü sanılmaktadır. M.Ö 1551’ de tamamlanmıştır.

 

b- Kefren : Firavun Khafre adına Firavun Kefren'in oğlu Mikerinos'un yaptırdığı sanılmaktadır. En önemli özelliği piramidin en üst bölümündeki koruyucu kaplamalarının bozulmadan günümüze kadar gelmesidir. En üstündeki taş 36 tondur ve bu taşın oraya nasıl konduğu hala çözülememiştir

 

 c-Mikerinos:4. Hanedan kralı olan  Fravun  Menkaure (Mikerinos)  ‘nun anıt mezarı olarak  M.Ö 2510 yılında yapılmıştır.

 

d-Sfenks: Sfenks( Sphinks )Yunancada  kafası koçkuş veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan biçimini alan heykele verilen addır.

Burada ki Sfenksin yüzünün firavun Kefren'e ait olduğu sanılıyor.

 

Not: Daha önce ki gidişinde “Guneş tekkesi” ni ziyaret edip harika olduğunu yazmışım ama kimse doğru dürüst bilemedi.

Piramitlerden uber taksi(60 P) ile yakın sayılan

 

6-GRAND EGYPTÍAN MUSEUM:

Giriş 1270 P. Çok modern bir müze.

Ama nedense ben kirliliğine ve köhneliğine  rağmen Tahrir meydanında ki “Egyptian Müzesini daha çok beğendim. Sadece Tutankamon’un hazineleri bile yeter.

Bu müzenin ilk girişinde 2.Ramses’in devasa taş heykeli var.

Üç katlı bu müzeye ya yürüyen merdiven ile veya değerli  taş heykelleri görerek direkt  merdivenden 3. Kata çıkınız. Tum göreceğiniz eserler bu katta. Çok iyi düzenlenmiş bir müze. Mısır’ın geçmişine ait her şeyi görebilirsiniz.

Müze içinde çok şık restoran, kafeler  ve  zarif hediyelikler alabileceğiniz  dükkanlar var. Burada ki star bucks’tan kaldığım kıza “Türk kahvesi” bulup aldım.

Buradan şehir merkezine ya yine taksi ile veya biraz yürüyüp mikro bus(Dolmuş) ile dönebilirsiniz.

ANI:Dolmuş durağına sabah giderken polis aracının beklediği köşede genç polis memuru teşhircilik yaptı. Erken olduğunda sokaklar tenhaydı. Tahminim polis memuru yaşlı turist olarak gördüğü benim korkup sesimi çıkaramayacağımı düşünerek  bu cesaret gösterebilmişti. Hemen bariyerlerden içeri girip bildiğim tüm Türkçe kötü sözleri sıraladım. Bu sefer benim sesime araçta uyuyan polisler uyanarak beni sakinleştirmeye çalışarak ve özür dileyerek konuyu kapatmak istediler. Daha ilerde ki Polis istasyonuna giderek şikayetimi ilettim. Çok özür dilediler "Ülkede sistem olsaydı ve polis görevini yapsaydı ,bir polis bir turiste bunu yapamazdı." gibi aklıma ne gelirse müdürleri dahil söyledim. Suçluyu süklüm püklüm getirdiler. Neyse ki suçunu inkar etmedi. İlk denemesi olabilir. Sanırım içeri çekip dövdüler. Kaldığım arkadaşıma olayı anlattığında  daha yetkili polis arkadaşını aradı. Ertesi günü yer tespiti yaptık. Sonucu bekliyorum.

Şu dünyada en çok dinden korkuyorum. Yasakların bol olduğu ve  özellikle kadının kapatılarak merak

 uyandırılan  ve çoğu şeyden uzak tutulduğu  Müslümanlıkta ki gibi din baskılar sonucu böyle olaylar yaşanmaya devam edecektir.

 

 

 7-İSLAMİK KAHİRE

 

Adım başı camilerin olduğu Mısır'da yalanın vb.  bu kadar yoğun olmasını düşünmek gerek. Ama İslam sanatına hayranım. Burada ki  camilerin hepsinin de işçiliği görülmeye çok değer.

  

 

Gezilecek yerler 9.00 – 17.00 arası açık.

 "Seyid Ayşe" cami durağına dolmuşla gelirseniz kaleye, yaya tırmanmana bilirsiniz..

Ben önce  Şii “Seyid Zeynep” türbesine gittim. Aslında Türbesi İran’da ve çok abartılı. Sorduğumda  “Bir uzvu da örneğin kol gibi” burada gömülü dediler. Hatta Suriye’de de “Seyid Zeynep “ türbesi varmış. Bu cami ve türbe de çok şatafatlaydı. İnsanları   bağlı bulundukları dine inandırmak için neler uydurmuşlar. Bir insana bu kadar emek sarf edene kadar o zamanki fakirlerin karnını doyurulsaydılar  daha sevap olurdu. Geriden gelen insanlarda bu safsatalarla büyümezlerdi.

 

 

A-KALE ve ÇEVRESI

Giriş 550 P.

İçinde üç Camii , polis ve askeri müzesinden(Girmedim.)  başka göreceğiniz bir şey yok. Sadece buradan Kahire’yi kuş bakışı seyredebilirsiniz. )

 

Ama yine de en uygunu önce kaleden başlamak

 

a-Muhammed Mehmet  Ali Paşa Camii

 

1805 ile 1848 yılları arasında Mısır'ı yöneten Madern Mısır'ın kurucusu Muhammed All Paşa,Selahaddin Kalesi'ne  yeni yapılar ekleyerek ve duvarları yeniledi. Caminin inşaatı, Muhammed'in tüm Paşa'nın çocuk ve torunlarının saltanatı sırasında  18 yılda tamamlandı. Cami, tipik bir Türk camisi görünümünde.

 

 Camii bulunduğu konum nedeni ile", "Alabaster Camii" ve "Kale Camii" olarak birkaç isimle biliniyor.

 

Mühendis "Yousef Bushnaq" camii, beş girişli ve 10.000kişi  ibadet edebiliyor.5.000 m²'lik şekilde tasarlamış.

 

Dua Evi, mihrabın yanında Kral Faruk 'nin saltanatına kadar uzanan mermer bir minber içerir ve orijinal ahşap evinin yakınında birkaç kubbe ve yarım kubbe ile kaplıdır, ortada bir merkezi kubbe olan camide Muhammed All Paşa'nın mezarı. Batı köşesindedir.

 

Açık avlu için, küçük kubbelerle kaplı dört koridorla çevrili büyük bir avlu ve ortasında bir çeşme var.

 

muslukların ilk kez kullanıldığı. Ayrıca, ünlü saat kulesini bulabiliriz. Açık avlunun her iki tarafında, 84 m yüksekliğinde kalem şeklinde iki minare vardır.

 

1931 ve 1939 yılları arasında, Cami, Kral Fouad I. döneminde ilk restorasyon sürecine tanıklık etti. Benzer şekilde, Arap antikalarının korunması için de Cemaat, geçen yüzyılın ortalarında caminin mimari ve sanatsal unsurlarını restore etti.

 

Hemen bu caminin bahçesinden çıktığınızda;

 

b-Sultan el-Nasir Muhammed ibn Qalawun Camii

 

Memlük döneminin en ünlü memlûk sultanı ve en uzun süre hüküm hükümdarı Sultan el-Nasir Muhammed ibn Qalevi, MS 718 MS/1318'de camisinin inşasını görevlendirdi. 735 AH/ 1335 AD İlk temel metninde belirtildiği gibi kuzey kapısının üstüne yerleştirilmiştir. Daha sonra doğu kapısının üzerine başka bir temel levhası kazındı.

 

Nesir Muhammed Camii, Peygamber Camii'ne benzer şekilde tasarlandığı için kalenin en önemli mimari simgelerinden biridir. Middie'de, caminin kendine özgü kubbesinin ortasında, en büyüğü Kıble Portico olan dört koridorla çevrili açık bir avlu vardır.

 

Güneydoğu duvarında, iki küçük mihrapla çevrili ana mihrap vardır. Mimar, caminin fayans çinileriyle süslenmiş iki minaresini dikkatlice sarar, biri kalenin askeri kısmına, diğeri ise konut kısmına bakar.

 

Biri kuzey tarafında yer alan ana girişi olan, önemli süslemeleri olan ve Sultan ve prenslerin maiyetine adandığı için Büyük Kraliyet Sarayı'na bakan iki girişi vardır. Doğu tarafındaki diğer kapıya gelince, ordu liderlerine ve askerlere giren askerlere adanmış basit bir kapıydı. Yıllarca süren ihmalden sonra, MS 1949'da Arap Eski Eserlerin Korunması Komitesi tarafından büyük bir restorasyon projesi yürütüldü.

Kesin görülmeye değer bir camii.

Buradan polis ve askeri müzelerin önünden yürüdükten sonra

 

 c-Süleyman Camii :

 

Bu cami, Sultan Sultan Süleyman'ın kurucusu Süleyman Paşa'nın adını almıştır. Cami Const Fatimid Camii idi. Süleyman Paşa'nın Camii, Kur'an-ı Kerim'i iki taraftan toplandığı için ezberleyen ilk Otto Kuttab'dı. Minaresi, önünde bir ibadethaneden önce açık bir avluya sivri bir komik tepe ile biter.

 

Dua Evi, yarım kubbe taşlı bir sans ile kaplı kare bir alandan oluşur. Caminin mermer minberi, müezzinin bir bankı ve dist süslemeleridir. Courtyarc'e gelince, kuzeybatı Portico'da dört Canoples Koyu ile çevrili açık bir avludan oluşur, Osmanlı döneminden birkaç mermer Stru figürünün yanı sıra Eski Fatımi Camii'nin bir türbesinin kubbesi vardır.

 

Batı girişinden önce Muhammed  döneminde camiye eklemeler devam etti.

 

Camiden çıkıp yokuş aşağı yürürken

B-EL _ KALAFAH (Kuzey Mezarlığı ): İkinci gidişimde burayı bulamadım.

 

 İnsanların yokluktan bu mezarlığı nasıl kendilerine eve dönüştürdüklerini görmek çok düşündürücü.

Yine yol boyu özellikle elips kubbelerinden tanıyacağınız cami vb. eserleri de göreceksiniz.

Asagita inince;

 

D-SULTAN HASAN CAMİİ  ve TÜRBESÍ  :

 

Yayana ve aynı bahçedeki iki ve camii için giriş  220 P . İkisi de harika.

Sultan Hasan'ın Medresesi ve türbesi:

1356 yılında yapılan

Sultan Hasan ibn el-Nasir Muhammed ibn Qalax Memlük mimarisinin gerçek bir şaheseri, onun gec beylik al-Muhsini. Ne yazık ki, Sultan Hasan, niyeti olduğu için asla türbesine gömülmedi, MOSC'ye göre bir Prens Beşir Al-Gamdar'ın inşası yaklaşık yedi yıl sürdü.

 

Güzel medresesi, bir türbesi ve ana girişin öğrenci pansiyonları ve seçkin mimari tasarımı ile tanınan bu kompleks, en belirginlerinden bazılarıdır.

 

Medrese, dört mezhebin (i mihrabın arkasında yer alan mezar odasının, Müslümanların namaz sırasında karşı karşıya olduğu bir caminin duvarında bulunan bir niş olduğu) dört medresenin bir tarafında açık olan merkezi bir kare açık dikdörtgen mekânlardan oluşur. Kare odanın merkezinde bir marb işi.

 

Bu kompleks birçok olaya tanık oldu ve kendilerini savunmak için bir kale olarak birçok restorasyona ve eksilere maruz kaldı.

 

 

 E- EL _ RAFİA  CAMİSİ:

 

adını Rifa i Tariqa'yı (Sufi Yolu) kuran İmameu Almad Al Rifa'i'den almıştır. Orijinal yapı, Zawiyat'ın yanında bulunan Fatımi bir camiydi, bir dizi türbeyi içeriyor, Zewiyat el-Rifai olarak biliniyor, Eftypt'e gömülmemiş olsa da, bu isim önce Zaviye'ye, sonra da camiye yapışmış. Daha sonra, 1286 AH/ 1869'da Khushyar Hanem, caminin mevcut tasarımını görevlendirdi ve mimar Hüseyin Paşa Falmi'yi kendisi ve kraliyet ailesi için bir cenaze töreni olarak hizmet ettiği inşaattan sorumlu tuttu. MS 1330AI 1912'de Khidive Abbas Helmi I bölgesinde tamamlanana kadar inşaat yıllarca durdu.

 

Sultan Hasan'ın medresesini ve medresesini taklit etmek için Al Rifa'i Camii inşa edilmiştir. Caminin tasarımı birçok açıdan benzersizdir, geniş girişleri süslü taş ve mermer sütunların yanı sıra süslü tavanlarla çevrilidir. Caminin bir kısmı, renkli mermerle kaplı bir mihrap ve yanında fildişi ve abanozla kaplanmış ahşap bir minber içeren doğu duvarında namaz kılmak için adanmıştır.

 

Caminin diğer kısmı ise Muhammed Ali hanedanı için cenaze töreni olarak kullanıldı. Kedive İsmail, dört oğulları ve üç karısı, annesi Khushyar Hanem gibi oraya gömüldü. İsmail oğlu Sultan Tlussein Kamel, Kral Fouad 1 ve Kral I. Faruk'un eski Şahı Rıza Pehlevi, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda ülkesine taşınmadan önce bir süre orada gömüldü. İran'ın son Şahı olan oğlu Muhammed Rıza Pehlevi, El-Rifa' I Camii'nde gömülü olarak kaldı.

(Muhammed Ali'nin annesi,kardeşi İsmail, ikisi Türk, biri Fransız üç karısı, oğlu ve oğlunun karısının. Cami icinde özel bölmelerde muhteşem anıt mezarları var.

Başka odada İran Şah ailesine tahsis edilmiş.

Farklı bir odada ise Kral Faruk'un anıt mezarı var.

Diğer odada Şık Yahya Ansarinin türbesi var.

Yine başka odada İman Arifai türbesi var.

Burada ki görevliler işin tadını kaçırmışlar. Girerken özellikle ayakkabınız istiyorlar ki çıkışta para alabilsinler. İcerde siz bir yere bakınırken hemen yanınızda biri bitiyor. Size yardımcı oluyor .Dönüşte el açıyorlar.

Hele imamlar.Biri bırakıp biri kapıyor. Anıt mezar odaları da size sormadan ezan okuyup resmen para dileniyorlar.

Bu camilerin hemen yakınında

 

F-Kahire ramah Camii: Krem ve kahverengi çizgili.

 

G-Mahmudiye camilerini de göreceksiniz.

Buradan epey yürüdükten sonra

 

8-TOLONOĞLU CAMİİ

1200 yıllık bu eski cami de görülmeye değer. Ben gittiğimde hepsi türbanlı  Üniversite öğrencileri caminin resmini yapıyorlardı.

Bu caminin sarmal minaresi de ilginç. Hemen yanındaki,

 

 

9-GAYDER MÜZES: giriş 100 P.Bu sefer girmedim.

Buradan bir araç ile devam ederseniz

 

 10- KHAN EL HALİL ÇARŞISI VE ÇEVRESİ (İslamik Kahire’ye devam )

 

 

A-GHURI  KÜLLİYESİ

 

Kalın çizgili siyah – beyaz

Binalardan  oluşan bu komplekste cami, han, saray vb. var.

 

1505 tarihli bina, güçlü memluk sultanlarının sonuncusu olan 1501 – 1516 yılları arasında hüküm süren Kansu Gavri tarafından yaptırılmıştır.

Ücretsiz gezdiğiniz Caminin  imamından izin alarak minareden çevrenin görüntüsünü izleyebilirsin.

Han da ise çarşamba ve cumartesi günleri   9 da başlayan ücretsiz sufi gösterisi artık 90 P.(Yerlilere 15 P.)

 

Biraz ilerisinde

 

 B-AL _ AZHAR CAMİİ: Ramazan nedeni ile  iftar yemeği çok kalabalık olduğundan bu çok büyük ve eski caminin  içini bu sefer göremedim.

Buradan yet altı tünlünden geçerek yolun karşı tarafındaki Çarşı bölümüne geçiniz.

 

C-HÜSEYİN CAMİİ

 

D-KHAN EL HALİL ÇARŞISI: Ne isterseniz satın alabileceğiniz bir çarşı.Cok güzel eski  binalar  göreceksiniz.

 

Hemen çarşının bitiminde ki

 

E-Al-Mu'izz Street üzerinde

 

 Benzer 6 tane medrese ve kullieyi,220 Pounda   a alınan tek biletle gezebiliyorsunuz. Hepsi de birbirine benzese de harikalar. Ben yine sadece en ünlü üç tanesini ziyaret ettim.

 

a-SULTAN KALAWUN MEDRESESİ VE TÜRBESİ:

 

Sultan el-Mansur Sayf al-Din Qalawun tarafından yaptırılan bu kompleks, MS 683-684 MS 1284-1285'te kurulmuştu. Bu yapılar, Memluk döneminin en dikkat çekici anıtları arasındadır, bir medrese, padişah ve ailesi için bir türbe ve bir bimaristan (hastane) içerir.

 

Mansoleum'un tasarımı, Kudüs'teki İslami bir türbe olan Kaya Kubbesi'ni andırıyor. Eski Mısır tapınaklarından elde edilen dört granit sütunla desteklenmektedir. Dahası, renkli ve yaldızlı süslemeleri ile zenginliği ve zengin duvarları ile ayırt edilir.

 

Bencath, Sultanlar el-Mansur Qalavun ve oğlu El-Nasir Muhammed'in mezarlarını yatar. Kubbe, MS on dokuzuncu yüzyılın başında çöktü, ancak MS 1908'de Arap Sanatı Anıtlarının Korunması Komitesi tarafından yeniden inşa edildi.

 

Sultan Al-Mansur Qalawun, bu medreseyi dört İslami hukuk okulunun öğrettiği bir yer olarak kurdu. Yapı, en büyüğü Kıble Iwan olan ve hem öğrencilerin öğretme hem de dua etme alanına ek olarak işlev gören dört iwan ile çevrili merkezi açık avludan oluşmaktadır. hücreler, kitapların tutulduğu depolar, bir çalışma yemekhanesi, öğretmenler ve şeyh odaları.

 

Medreseye bağlı oda, Memluk tarzında büyük bir minare. Sultan el-Nasir Muhammed ibn Qalawun, MS 702 H./1302'de meydana gelen bir depremin ardından çöküşünden sonra 703 AH/1303AD'de yeniden inşasını emretti.

 

Bimaristan "hastane" kelimesi Farsça kelimeden gelir. Sultan el-Mansur Qalawun ciddi şekilde hastalandığında ve Nur al-Din Mahmud Şam'ın bimaristanından getirilen ilaçla iyileştiğinde, Kahire'de benzer bir bimaristan inşa etmeye karar verdi.

 

Bimaristan, hastaları tedavi etmek için bir grup odanın bağlı olduğu ve sadece iki Iwan'ın kaldığı dört iwandan oluşuyordu. Bu bimaristan, farklı rahatsızlıkları ve hatta psikolojik rahatsızlıkları olan birçok insanı ağırladı ve aynı zamanda kendini tıp ve eczacılık öğretmeye adadı. Bu bimaristan'ın ünü Memlük ve Osmanlı dönemlerine kadar sürdü. 1334 MS 1915'te Al-Mansur Qalawun'un Bimaristan'ı, şimdiye kadar aynı adı taşıyan modern bir oftalmoloji hastanesinin parçası oldu.

 

Efendimiz (El-Nasir Muhammed ibn Qalavun)

 

561 numaralı anıt

 

Qalawun Kompleksi önünde bulunan bu sebil (su susuzluğu), MS 726'da MS 1326'da Sultan el-Nasir Mahammad ibn Qalawun tarafından görevlendirildi. Başlangıçta bir sulama teknesinden oluşuyordu, ancak padişah, binanın önünde hayvanların nasıl kalabalıklaşacağını sevmeyen, yoldan geçenler için bir sebil'e dönüştü. Bu Kahire'deki en eski sebillerden biridir.

 

b-SULTAN NASIR MUHAMMED VE TÜRBESİ

 

c-SULTAN BERKÜK MEDRESESİ

 

         Bu camilerin biraz ilerisinde ki sağdaki sokakta,

 

 d-BEYT - ES - SUHAYMİ (El– Azar Camisinin imamının eviymiş.)Ben ikinci gidişimde bunu atlamışım.

 

 UZAKLAR

 

1-FAYOUM GEZİSİ:

Buraya dört diğer couchsurfer ile özel araç ile gittik. Manastıra kadar iki saat sürdü. Otobanın iki yanında uçsuz bucaksız cöller vardı. Ara ara çöl renginde  ki köyleri geçtik. Bu köylerdeki geleneksel kuleler çok değişikti.

 

A-anba Abrahaam Manastırı;

 

Anba Abraam Manastırı, Roma dönemine dayanan antik manastırlardan biri olup. Meryem Ana ve Şehit Ebu Seyfein Manastırı olarak bilinirdi ve Aziz Anba Abraam'ın bedeni orada bulunduğu için Aziz Anba Abraam Manastırı olarak da adlandırılırdı.

 

Manastırda eski bir kilise, modern bir kilise, Anba Abraam'a adanmış bir türbe ve bir kilise müzesi bulunmaktadır.

 

Manastırda ayrıca şehit ve azizlerin kalıntılarının parçaları da bulunmaktadır. Bunlar arasında (Vaftizci Yahya, Havari Markos, Ebu Sefein, Roma Şehidi Aziz Mar Girgis, Demiana, Mucize İşçi Aziz Mina, Tabakçı Aziz Simon, Mozahem Aziz Mar Girgis, Anba İbrahim'in öğrencisi Aziz Michael Behairy El-Muharraqi, Yeni Aziz Salib, İtirafçı Aziz Samuel'in öğrencisi Anba Apollon, Peder Michael El-Toukhi, Şehit Barbara, Şehit John Herakleios, Peder Abdel-Masih El-Menahry, Fayoum şehitlerinin kalıntılarının parçaları, Akhmim şifacısı, beş şehit, Maadi'deki Meryem Ana'nın azizleri, Gezgin Aziz Thomas'ın öğrencisi ve Aziz Sidhom'un parmağı) yer almaktadır.

 

Buradan yolumuza devam ederken Nil nehrinden sulanan her çeşit sebze ve şeker pancarı yetiştirilen yemyeşil bahçeleri geçtik. Yine Nil’den  alınan su ile bahçe sulamak için büyük göller oluşturmuşlardı.

 

B-Qoroun Lake: Çok büyük bir göl. Çevresini araç ila 3 saatte ancak bitirebiliyorsun. Yüzmek istedim ama uygun bir yer bulamadık. Kamp benzeri bir yer vardı ama kapalıydı.

C-Vadi El Ratan Gölü ve şelalesi:

Giriş Mısırlılar için bedeva. Yabancilar için 5 Dolar.

Yolda  kalabileceğiniz uper  göl kenarında kamp vardı. Yine bu yolun iki yanında incecik kumlu çöl manzarası güzeldi. Kumlarda  yuvarlanmayı ihmal etmedim. Uper gölün suları bu bölgede dökülerek şelaleyi oluşturarak sular vadi El Rayan gölüne  gidiyor. Şelale normaldi ama göl ve çöl manzarası güzeldi. Burada at ve deve ye de binebilirsiniz.

D-vally of whales:  

Burada bir gece kampta kalmalısınız. Sabah erkenden  1200 Balina kemiklerini bu bölgedeki çölde sırayla  yürüyerek görebilirsiniz. Ben buraya gitmeyi çok istedim ama yol arkadaşlarım geri dönmek zorunda olduklarından gidemedik.

 

 

Kahire---Şarm---Dahab(9-10 saat sürüyor.)

 

Kahire'den Dahab'a Tahir meydanınfa yakın "Go Bus "  ve bu adla bir yer de ki "Blue Bus" firmasında günün saatlerine göre  fiatlar 400 P-800 P aradı değişiyor. Geç saat ve gece otobüsü daha ucuz oluyor.

Ama yine Tahir meydanına yakın "Torgoman otobüs terminali" den sabah 9

8:30'da Dahab'a

380 Pounds

'a en uygun bilet vardı.

Yol boyu çok fazla bilet ve çanta kontrolü oldu. Ama hep öylesine baktılar.

 

 

MISIR’IN SAHIL KISMI:

Muhteşem kızıl denizin kenarında ki bu yerleşimlerde apartman yok. İnsanlar çölün ortasında beyaz villalarda  yaşıyorlar. Turistik olduğundan her tarafta dükkanlar sıralanmış.

 

II-DAHAB

Daha önce geldigim ve çok sevdiğim Dahab'a yeniden hayran kaldım.

Dört ay  gezdikten sonra burada sadece şnorkel yapıp çevreyi bisikletle gezdim. Dinlendim. Ne dağda ki manastıra tekrar çıktım. Ne de bir tur satın aldım.

 

 

Sahil boyu ,deniz kenarında oturabileceğiniz ve denize girebileceğiniz  cafe ve restoranlar siralanmiş . Aralarda ücretsiz denize girebileceğiniz alanlar da var.

Yolun karşı tarafında ise genellikle hediyelik dükkanlar, ofisler  var. Blue hole hariç her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Yalnız Mart sonuna doğru açık denizler çok rüzgârlıydı. Ligh house daha korunaklı olduğundan oradan denize giriniz.

 

 

Sahil boyu her tarafta denize girebilirsiniz.

Dalış yapmak diğer yerlere göre uygun

45 dakikalık dalış ücreti 40 Dolar. Eğer son dalışınızdan  6 aydan daha fazla ise bir 5 Dolar daha istiyorlar.

Ama Blue hole'de sadece  30 metreye dalış yapılıyor. Ayrıca park giriş ücreti de 10 Dolar. Blue Hole,e gitmek için

 üst ana yola çıktığınızda geçen bir çok jip türü taksi duracaktır. Halk aracı yok. Her taksi  250-500 Pound arası farklı fiyat söyledi .Tutturabilene. Çok rahat bisikletle de gidebilirsiniz. Ben, bu sefer  Blue Holl'den 3-4 km önce "Kanyon" da şnorkel yaptım. Mercanlar ve renkli balıklar çok güzeldi ama hava rüzgarlı olduğundan üşüttüm.

Ertesi gün  Light House  da deniz kenarında ki ana cadde üzerinde "Safari bike" karşısındaki  ücretsiz yerden denize girdim. Burası çok daha güzeldi. Kocaman  rengarenk mercan tepecikleri ve aralarında da renkli  balıklar vardı.

Bisikletle Lagün 'e gittim. Resmen rengi turkuazın tonlarında. Bakmaya doyamıyorsunuz. Burada da   gölün denize birleştiği üst tarafa doğru boyunuzu aşmadan çok çeşitli mercanlar var. Hiç görmediğim mercan çeşitlerini Dahab'ta gördüm. Yine renkli balıklar aralarda yürüyordu.

Ayrıca  üzerinde renkli rüzgar sörfü yapanları seyretmekte çok zevkli. Bu  gölün çevresini turistler  tür satın alarak ATV lerle geziyorlar.

 

Dahab---Şarm El Şekh (89 km, 200 P.

 

Şehrin içinden bilet alabiliyorsunuz ama otobüsler Dahab Meydanından (Şehrin çıkışına doğru) kalkıyor.

Bu da yine Mısırlıların uyanıklığı.10 saatlik yol 380 Pound. Bir saatten biraz fazla yol ise 200 P. Ama ben  direkt şoförden aldigimdan 140 P. ödedim.

Ana Şahrm’a geldiğimizde burada 10 yıl Mısırlı ile evli kızının yanında kalan Rus kadın sinirle ofise giderek 200 P ödediğini ama biletin üzerinde 140 olduğunu şikayet etti. Özür dileyerek 60 P geri verdiler. Meğerse bilet satanlar ile şoförler bu yolla 60 P ekstra alıp ceplerine atıyorlarmış.

 

Not: Rus kadınları Burayı da Antalya gibi istila etmişler. Sıcak ülke  ve zengin adamlar! Ama buradaki erkekler para yedirmeyip Rus kadınların parasını yemek istiyorlarmış.

Yalniz dikkat çekecek. Kadar  Japon turistler de vardı.

 

III-SHARM  EL SHEIKH   (En az 2 gün gerekiyor.)

-el fanar (5 km

 

Dahab , her yerini yürüyerek gezebildiğiniz bir köy havasındaydı  ama

Şarm, son üç yılda çok değiştiği söyleniyor. Yaya kaldırımları, bisiklet yolları ile modern hale getirilmiş. Antalya' da ki gibi aralıklardan  güneş giren  kafes gibi  yerlerin içinde ki  kanepelerde güneşten  oturulamaz bile.

Ama şehre varır varmaz şok oldum. Ayni Antalya gibi  burası da Rusların istilasına  uğramış. Her tarafta Rus tabelaları vardı. Antalya'ya genç Rus kadınlar zengin koca bulmak için genelde geliyorlar. Burada görebildiğim kadar orta ve yaşlı kadınlarla doluydu. Ama yine de Mısırlı adamla evlenmiş Ruslar da vardı.

 

1- OLD MARKET

Burası genelde hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar la çevrilmiş. Aralarda kafe, marketler var. Ortadaki yeni yapılmış ama eski havası verilmiş Camii ,kalitesiz yapılmış. Bu çevrede yapılan her şey  Laz müteahhitler yapmış gibi. Zevksiz ve kötü malzeme kullanılmış gibi. Güzelleştireceğiz diye gereksiz abartılmış.

 

Ama çarşının aşağısında  turkuaz denizin sahil boyu oteller ve otellerin önlerinde   özel plajları sıralanmış. Halk plajı da var. Cam gibi denizde yüzebilirsiniz.

 

Not: Buradan taksi ile 10 dakikada

Farsha cafe -El.hadaba: Gidemedim ama farklı olduğunu söylediler.

 

A-RAS MOHAMED  şnorkel, dalış veya cam bot turu:

a-Burada ki ofislerden  birinden  bir saatlik alt katı cam olan bot ile mercan kayalıkları turunu  30 Dolara satın alabilirsiniz. Bot ile biraz ilerledikten sonra renkli mercan tepecikleri başlıyor. Tabi ki aralarda renkli balıklar ile keyifli bir gezi oldu.

İsterseniz Cam bot turu+Deve turu+ ATV Turu birlikte  kişi başı 100 dolara alabilirsiniz.

b- Ras Mohamed Şnorkel veya dalış turu: 8-17 arası Sizi sabah otelinizden alıyorlar. Öğle yemeği dahil şnorkel 25 dolar. En fazla 9 metreye kadar 15 dakikalık daldırıyorlarmış. Daha derine dalmak isterseniz 10 dolar daha  ekleniyor. Eğer 30 metreye dalmak isterseniz 25 Dolar ekleniyor.

Ben daha önce bu muhteşem mercan kayalıklarda şnorkel yapmıştım. Burada dalış yapmak istiyordum. Ama Dahab çok rüzgarlı olduğundan üşüttüm. Çok kötü öksürdüğümden dalış yapamadığımdan cam bot turu aldım.

 

Ana siz kesinlikle şnorkel veya dalış turu alınız. Çok beğeneceksiniz .

 

 Not:

Old Markette Turkce bilen

Misha Bazar sokağında dükkanı olan  Tito adlı genç çok kibar .Logosunda Türk bayrağı olan "Kardeş" adlı dükkanında da çok farklı hediyelikler satılıyor. Fiyatlari da dışarıya göre çok uygun. Alış veriş yapabilirsiniz.

 *Mısirda söylenen Fiat’ın en fazla üçte birini veriniz. Gerçek hak ettikleri değer bu zaten.

Dolmuş ile havaalanına yönünde

 

2- NAAMA BAY

Burada daha yeni ve modern yapılar var. Ama kesinlikle otelinizi old Markette olsun. Daha hareketli. Ve bol aktivite var.

Burada ki sahil de yine oteller ve kapıda bekçileri olan  özel plajları ile kapatılmıştı. Bir tane arada halk plajı da vardı.

Bu sahilde de  her türlü deniz aracı bulabilirsiniz.

Sahil tamamen Rus turistlerle dolmuştu. Denizden çıkıp hemen yolun karşı tarafında ki otellerine yemeğe gidiyorlardı.

Burada fiyatları uçurmuşlardı. Şnorkeliniz olsa çok rahat sahilde mercan ve balıkları görebildiğiniz halde  40 Dolar dediler. Bir top dondurma 80 TL idi. Buranın çarşıları çok güneş aldığından neredeyse boştu. Sanırım sadece akşamları hareketli oluyor.

 

 

 Havaalanına gitmek:

Old Şarm tarafındaysanız

mikro bus ile 7 P'a 10 km kadar gidip dolmuş sağa dönünce  ininiz. Oradan yarım saat yürüyerek havaalanına varıyorsunuz .

Veya direkt taksi ile gidebilirsiniz. Fiat, Tutturabildiklerine.

Havaalanında bir yumuşamış muzun tanesi 1 Dolardı.

Havaalanı tabelaları bile Rusça yazılmış. Rusya’nın her tarafına  uçak vardı.  Yalnız Antalya’daki gibi sadece kadınlar değil genelde çocuklu aileler  gelmişti. Tabii Antalya ‘ya da buradan çok Rus yolcu vardı. Ruslar, asla Antalya’yı bırakamazlar.

 

SON