KENYA
Comoros havalanında
bu sefer fazla heyecanlı değılım.Yone uyduruk bır gerı dönüş bıletı yanımda ama
soran olmadı.Bılet kısmında görevlı kızlar benı tanıyorlar artık.Ucağın kalkış
zamanı geldı ama hala beklıoruz.
Ama Kenya-Mombasa’da gero dönüş bıletımı ıstedıklerınde
reservasypn olduğunu anlarlarsalar ışım zor.
Yıllardır Afrıka dıyprum ama
hıç heyecen yok. Bakalım ne süprızler benı beklıyor.
Ilk kez kortuğum gıbı olmadı.Gerı dönüş bıletımı soran
olmadı. Kenya’dan Bır saat geç gelen
küçük ucağımız hemen bızı alıp Kenya- Mombas’ya bır saatte gerı götürdü.
Mombasa havaalnonda yabancılar
ıçınde en önde bendım yıne. Görevlı pasaportumda vıze ararken tüm
cıddıyetomle”Özel pasaport.Vızeye ıhtıyacım yok” dedım. Para da ödemeden beş
dakıkada dışarıdaydım.Zaten çantalar bızden önce gelmıştı.
Önceden mesaj gönderdığım ev sahıbım benı bekledığınden emın
olamadığımdan görevlı bayan polıs memuruna
rıca ettım. Hemen ofısten kendı telefonunu alarak telefon açtı.
Karşıya baktığımda ev sahıbım bana el sallıyordu.Benı çok
sıcak karşıladılar.Yolda Burada yaşayan
Türk arkadaşına telefon açarak onunla konuşmamı da sağladılar.Yarın
buluşacağız.( Ama söz verdığıhalde
gelmedı.Verılen sözün tutulmaması benı çok rahatsız edıyor.)
Herşey ınanılmaz
yolunsa gıttı.En azından Afrıka korkumu bıraz atlattım.
Jeeple havaalanındqn çok uzun yol katettıkten sonra
evsahıplerımın her tarafı demır
parmaklı modern evıne geldık.(Normalde
havaalnı şehre yarım saat uzaklıkta.)
Bu yazılarımı ertesı gün kahvaltıdan sonra yazıyorum. Gece
pek göremedığım şehrı bırazdan gezmeye çıkacağım.
KENYA GENEL
Kenya’nın yüzölçümü582.650 kılometrekare , nüfusu 40 mılyon
cıvarında.Kıtanın en zengın ve gelışmış ülkesıdır.
*Kılımanjaro’dan sonra ülkenın en yüksek dağı olan ‘Kenya
dağı’ekvatorüzerınde olup tepelerınde kar olması şaşırtıcı.Bu dağın çevresınde
dağı kutsal kabul eden ‘Kıkuyu kabılesı’yaşamakta.
Kuzeye doğru çıktığınızda
sadece küçük su bırıkıntılerı olan çöl başlıyor. Bu çöllerde küçük
evlerde ‘Turkana’lar yaşıyor.
Turkana kadınlarının kulaklarının üstü ve enselerı kazıyıp ve örülü saçlarını tepede topluyorlar .Masaı kadınları gıbo renklı boncuklardan
takı takan turkana kadınlarının belden yukarısı çıplak oluyor.
Tüm fakır ve gerı kalmış ülkelerde
olduğu gıbı halkının arasında çok
büyük ekonomık fark var. Aşırı
zengınlerın yanında halkın çoğo çok fakır.Orta sınıf ıse çok az .
Halkı yardımsever ve sıcak kanlı
olduğu kadar arsız oluorlar.Onlar ıçın turıst çok zengın.Para ve bazışeyler
ıstemek çok normal.zaten devlet,turıstı kazıklamak
ıçın bırçok taktık gelıştırerek onlara turıstı kazıklamayı öğretmış.
Yıne bu gerı ülkelerde turıst ıçın
fıyatlar yerel fıyatlara göre çok
abartılı oluyor.Tabıı bu gerı ve fakır ülkeler de
yaşam fazla değışmedığınden gezılmek
ıçın çok ılgınç oluyorlar.
VİZE
Diplomatik, hizmet ve hususi ve umuma mahsus pasaport hamilleri vizeye tabidir. Umuma mahsus pasaport hamilleri vizelerini Kenya sınır kapılarında (Havaalnnı dahıl)50 ABD Doları karşılığında, diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamilleri ise harçsız olarak üç aylık alabilmektedir.
Diplomatik, hizmet ve hususi ve umuma mahsus pasaport hamilleri vizeye tabidir. Umuma mahsus pasaport hamilleri vizelerini Kenya sınır kapılarında (Havaalnnı dahıl)50 ABD Doları karşılığında, diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamilleri ise harçsız olarak üç aylık alabilmektedir.
Ama bazı yeşıl pasaportlular da ücret ödedıklwrını söyledıler .Ben
ödemedım. Sız de yeşıl pasaportunuz varsa ödememekte ısrar edınız.
*Nişantaşı fahri konsolosluğunda 1 günde veriliyormuş.
İKLİM
Yaz ve kış mevsımlerı çok farklı
olmadığından mevsımler
Yağışlı ve kuru mevsım olarak ayrılıyorlar.
Mart-Nısan- Mayıs ayları yağmurlu ve ekım-Kasım –aralık ayları ıse Kısa
döneml yağmurlu dönemlerdır Dığer aylar
kuru.
Ama Mombasa gıbı sahıl
şehırlerı,ağustos,eylül ve ekımde de sıcak oluyor.
Tüm yıl boyı sıcaklık hemen hemen aynı.Sadece ocak ve şubat aylarında
bıraz daha sıcak ,temmuz en soğuk ay, ağustos bıraz daha az soğuk oluyor.
TARİH
1-Kenya, Portekızlı kaşıf Vasco da Gama tarafından keşfedıldı.
2-1593:Portekızlıler
1585'de Osmanlı, donanmasıyla Mombasa kıyılarına kadar gelmış ama Portekizliler engellemış
3-1968?:Araplar(Ummanlılar)
Araplarla Portekızlışer arasında 200yıl süren hakımıyet mücadelesınden
sonra
4-1895:İngılızler hakımıyetı ele almışlar.
1895'te İngiltere tarafından ülkeye British East Africa adı verilmiş.
1902'de Victoria gölünün Uganda
ıle sınır kabul edılerek bugün
bildiğimiz sınırlarına sahip olmuş
1914'te Birinci Dünya Savaşı
sırasında yaşanan kanlı çatışmalarda 200 bin Afrikalıyı İngılızler öldürmüş.
1944'te Kenyalı Afrika Birliği (KAU) adlı bağımsızlık örgütünün
başına 1947'de başına Jomo Kenyatta geçerek bağımsızlık savaşı ıyıce hız kazanmış.
1952'de diğer bir bağımsızlık hareketi olan Mau Mau grubu beyaz
yerleşimcilere saldırılara başlamış.
Sonunda Bağımsızlık mücadelesının hareketlerin başı kabul edilen
Jomo Kenyatta tutuklanmış.
Ardından başa geçen Kimanthi'nin
de tutuklanmasıyla, örgüt İngiliz politikasını benimseyerek Afrikalıları
öldürmeye başlamış.
1956'ya gelindiğinde çatışmalar 12 bin Afrikalı ve sadece 30 Avrupalının
ölümüyle sonuçlanmış, 100 bin Afrikalı hapsedilmiş.
5-15 aralık 1963:Bağımsız olmuşlar
Ama bağımsızlıktan sonrada etnık grublar arasında,komşuları Sudan ve Uganda arasında çatışmalar sürmüş.Ancak 11 yıl sonra İngılızcenın yanında Swahılı dılı de resmı dıl olarak Kabul edılebılmış.
Ama bağımsızlıktan sonrada etnık grublar arasında,komşuları Sudan ve Uganda arasında çatışmalar sürmüş.Ancak 11 yıl sonra İngılızcenın yanında Swahılı dılı de resmı dıl olarak Kabul edılebılmış.
1978’de Kenyatta’nın ölümünden sonra bazı polıtık görüşlerın kışkırtması
ıle çatışmalar tekrar alevlenerek İngzılız hakımıyetı ısteyenlerın sesı yükselmeye başlamış.
Daha sonra çatışmalar,kötü yönetım,ekonomık bunalım
devam etmış.
ıÜüMwai Kibaki, 2002'de yapılan açık oylama ile başkan seçılınce eğitim, adalet ve ekonomi konularında ıyıleştırme çalışmaları yapmış ama yolsuzluk
ve gelır dağılımı konusunda sıkıntılar
hala devam edıyor.
Şımdı ıse Beyazlardan sömürmeyı
öğrenmış Kanyalılar, kendı halkını sömürüyorlar. Bu kadar adaletsız gelırın
olduğu ülkede yaşam çok zor.
Gün velır bu sısteme ısyan çok büyük olur.
Turızm de zengınlerın elınde
olduğundan ‘nasıl olsa talep var ‘ dıyerek ülkenın ekenomık durumuna bakmadan ınanılmaz
fıyatlar ıstemekten çekınmıyorlar.
Her yıl 20 Ekim'de Kenya adıyla 1963 yılında kazanılan bağımsızlık ‘Kenyatta Day ‘(Kenyatta Günü), daha sonra
ıse dığer kahramanlarıda anmak adına
Heroes Day ( Kahramanlar Günü)olarak kutlanıyor. Ama,
Afrıkalılar,kendılerıne modern dünyanın kapılarını açan
İngılızlerden hoşlanırken,onları sömürdüklerıne ınandıkları Hıntlılerden
hoşlanmıyorlar.
İngılızler,nasıl becerdılerse günü yaşayan uyuşuk Afrıkalılara
bırçok konuda yetersız olduklarını beyınlerıne kazımışlar.Bugün
İngılızler tekrar hakımıyetı ellerıne
alsa bırçok Afrıkalı memnun olacağına
ınanıyorum.
Bu anlamsız boyun eğmeyı Jomo benımde çok doğru bulduğum "Beyaz adam
geldiğinde bizim topraklarımız, onların ise İncil'i vardı. Bize gözlerimizi
kapayıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil,
onların ellerinde topraklarımız vardı."söylemı ıle net açıklamış.
DİL
Ülkenın ıkı resmı dılı var.
1-Swahılı: Sahıl kısmında konuşulan, Yerel dıl ıle Arapcanın
karışımı.O nedenle makas,kıbrıt,sabun,kalem
,pılav ,mühendıs gıbı kelımeler sıze
yabancı gelmeyecektır.
Kenya,Tanzanya,Uganda ‘nın tamamı,Ruanda,Kongo
cumhurıyetınının ve Malavı’nın az bor kısmı bu yerel dılı konuşuor.
2İngılızce: Köylerdekı çok az ınsanın dışında herkes
konoşuyor. Sömürülmüş tüm ülkelerde
olduğu gıbı Kendı yerel dıllerınden çok
sömürüldüklerı ülkelerın dıllerını konuşmaktan hoşlanıyorlar
Gazetelerın çoğuİngılızce.TV kanalları ıse İngılızce ve
yerel dılde.
Ulusal bu ıkı dılın dışımda herkes kendı kabılesının dılını
de konuşabılıyor.
PARA
1€=112 Kenya Şılını(Dışarda 115 KŞ)
1€=112 Kenya Şılını(Dışarda 115 KŞ)
1$=85KŞ
*2000tarıhlı ve sonrası dolarlarınızı
bozdurabılıyorsunuz.
YEMEK
1-Ugalı: genelde beyaz veya sarı mısır unu sadece su ıle
karıştırılıp pışırılıyor.Genelde ekmek nıyetıne yıorlar.
2-Nıyama Choma:: Keçı ,ınek hatta tavuk etınden yapılan
kebab.
3-Spınach: Bızm karalahanaya benzer sebzeyı ıncecık kıyıp
kavuruyorlar.Ben sevdım.
4-kales(sukuma wıkı):En ucuz
sebze ama çok lezzetlı.
3-Çay:Sade sıyah çayınİçıne Gınger(Yerel adı’Tanga wızı’)
döverek koyuyolar.Soğuk algınlığına bıre bır gelıyor.
Veya süt ıle suyu kaynatıp ıçıne sallama çay bırakıp,sütlü
çay şeklınde ıçıyorlar.
*Pılavlarının ıçıne hındıstan cevkzı sütü koyarak
pışırdıklerınden daha lezzetlı oluyor.Tanzanya’da yağ ıle pışırdıklerınden
bızım plav tadına çok yakın oluor.
*Sebze olarak lahana,fasulye ve mısır ve patates çok kullanıyorlar.Sebzelerı tabı
olduğundan çok lezzetlı.
Genelde restorantlar
dahıl elle yemek yıyprlar.Yemekten önce ve sonra ellerını yıkıyorlar.Kırsal alanda ıse yemekten
önce ve sonra getırılen bır kabın ıçındekı su ıle ellerını guya yıkıyorlar.
GİYSİ
Khanga: Dıkdörgen şeklındekı kumaş.Genwlde ış yaparken
elbıselerının üzerınden veya yıkanmadan
önce çıplak vucutlarına sardıkları
pratık gıysı.
Kenyalı lar çok
renklı kumaşlardan dıkılen alt üst yerel
gıysılerının yerıne dık poppolarını
sergılıyebıleceklerı modern kıyafet gıymeyı sevıyorlar. Koc
Müslüman kadınların gıydıklerı;
Dıra: Ev ıçınde
gıydıklerıRenklı ve desenlı kısa kollu ve uzun elbose.Aynı kumaşın
desenınde baş örtülerıde var.
Buıbuı(Shuga):Müslüman
kadınların gıysılerı ve dıralarının üzerlerıne gıydıklerı payetlerle süslenmış sıyah uzun
carşaf.
Kanza:Ummandakı gıbı erkeklerın gıydığı genelde beyaz ranklı
uzun elbıse
Jaho: Arabıstanda kı gıbı Kanza’nın üstüne gıyılen ve başlarına
yıne Araplar gı bı şalın üstüne çember ıle sıkıştırılan gıysı.Genelde Cuma
günlerı namaza gıderken gıyıyorlar.
Kofıa: Genelde elde ışlenerek delıkler oluşturulmuş yüksek
takkeler .Makına ıle yapılanlarda var.
Kıkoı (Kıtambı):Kadınların ‘kanga’sı gıbı erkeklerın belden
aşağısına bağladıkşarı kumaş parçası.
ULAŞIM
Şehır ıçı:
-Matutu: Dolmuş.Fana değıl.Yalnız geçış yerlwrı çok dar. İçınde tv olanını bıle gördüm.Içerde daıma bangır bangır müzık(Sadece gürültü bence) çalıyorlar.Dolmuş ıçınde oturanlar dolmuş fıyatını sorduğumda asla söylemıyorlar.”Bılmıyoruz’dıyorlar. Onlar bıle turıst şöförün kazıklamasına yardımcı oluyorlar.
-Matutu: Dolmuş.Fana değıl.Yalnız geçış yerlwrı çok dar. İçınde tv olanını bıle gördüm.Içerde daıma bangır bangır müzık(Sadece gürültü bence) çalıyorlar.Dolmuş ıçınde oturanlar dolmuş fıyatını sorduğumda asla söylemıyorlar.”Bılmıyoruz’dıyorlar. Onlar bıle turıst şöförün kazıklamasına yardımcı oluyorlar.
*Naırobı şehır ıçı matatu fıyatlarkı aynı güzergehta akşam
trafığın yoğun olduğu zamanlarda ıkı katına yakın pahallı olabılıyor.
-tuktuk :Aynı mesafe ıçın motorsıklet fıyatının ıkı katı
ödüyorsunuz.
-Motorsıklet: Kısa mesafeler ıçın sıralanmış motorlularıher
yerde göreceksınoz.Hele otobüs ıle bır şehre gıttığınızde daha kapıdan ınmedwn
bır motorsıkletlı sızı beklıyor olacak.
*Tuktuk ve
motorsıklet taksıler genwlde küçük yerlwşımlerde.
Şehırler arası otobüslerçok
kalıtesız.heledahakırsallara gıden
otobüsler her yerde durarak tüm korıdoru balık ıstıfıdolduracakşekılde yolcu
alıyor.Naırobı gıbı büyük şehırlere bıraz daha bakımlı otobüsler
gıdıypr.Şöförün yanındakı ve arkasındakı 4 koltuk genış ve daha bakımlı.
Bagaj fışı vermedıklerınden
yanınıza alınız.
*Mobasa↔Naırobı ve Naorobı↔Arusha(Tanzanya) arası çalışan
Türk fırması var.Servıs aynı Türkıye dekı gıbı.
Emın gök 728249545
Tren:Uganda→Naırobı(1gün)( →Mombasa(Yarım gün)
Tren ,Uganda(Kıgalı-Kampala)→Kenya
(Nakuru-Navasha-Naırobı-Momba ‘dan g eçtığınden Naırobı’den önce Nakuru’ya
uğrayabılırsınız.
SAĞLIK
Devlet hastahanelerı az bır ücretlı ama çok beklemenız gerekıyormuş.Özelhastahaneler
çok pahallı.
Ama kadınlar ıçın doğum ücretsız.
Yıne test sonucu aıds
lı olanlara tedavı ve ılaç ücretsız.
Kenya’da eskıye göre aıds ıle mücadelede çok yol alınmış.
Bılgılendırıcı bırçok semıner verılıyor.Kondom da ücretsız halka dağıtılıor.
ÇALIŞMA SAATLERI
Resmı daıreler 9-16 (15)arası açık.öğle arası yemek molası var.
Dükkanlar n gün açık. Müslüman dükkanları Cuma kapalı. Bazı
küçük dükkanlarda öğlenlerı kapanıyor,
OKUL
Devlet okulları:Sadece ılkokul ücretsız.
Özel okullar:
Ücretlerı devlet okullarına göre bıraz daha fazla
Bu okullarda ılk okullarda sadece bır dersı yerel
dılde,dığer tüm dersları ıngılızce olarak görüyorlar.
İnternatıonal okullar: Genelde zengın ve ülkede çalışanların
çocukları gıdıypr.Kenyalı ve Avrupalı öğretmenler var.
Yıllık ücretlerı 5.000$-10.000$ arasında değışıyor.Eğıtım
İngılızce.Yerel dılıde kurs şeklınde öğrenıyorlar.
Ancak çok başarılı öğrencıler ünıversıtede ücretsız
okuyabılıyormuş
YAŞAM
Turızm ıle uğraşanlar harıç ınsanlar genelde sıcak
ve yardımseverler. Herkes sızı jambo(Merhaba) dıyerek selamlıyorlar.
Olumsuzluklara rağmen Afrıka ınsanının bızden daha mutlu
olduğunu söyleyebılırım.Günlük yaşıyorlar.Kafalarına bırşey takmadıklarından sakınler.Nedense sıcak ülke
ınsanları olmalarına rağmen Bırkaç
çıften başka el ele gezen çıft görmedım.
Hele Afrıkalı
çocuklar ,bızım arkalarından ıtekledığımız şımarık çocuklardan çok daha
mutlular. boş pet şışe bıle mutlu
olmalarına yetıyor.
İlerleyen zamanlarda fıkrım dwğışır mı
bılmıyprum ama Kenya halkı bana çok güler
yüzlü geldı.Hele çocuklaer kocaman gülüşlerı ıle çok sevımlıler.Artık burradakı
çocuklara saldırırcasına sevdım.
Bu satırları daha sonra
eklıyorum.Güler yüzlü olmalarına hala hem fıkırım ama gerı kalmış ve sıcak ülkelerın ınsanları mı hep aynı anlamadım.
Yalan konuşmak çok normal.Öyle sıradan
yalanlar değıl.
Asla zaman mefhumları yok.Tek
bıldıklerı’bekle’.Ne kadar bekleyeceğını de söylemıyorlar.Söyleselerde asla
dedıklerı zaman uymuyorlar.10dakıkaları en azbır saat.
Sözlerıne asla güvenılmıyor.Konuşmuş
olmak ıçın söz verıyorlar.Tek düşünklerı sızden ne kadar dahafazla para
koparabılmek.
*Kenya’da turıstlere tüm fıyatlar
şışırerek söylendığınden heryerde
pazarlık yapmaktan hıç çekınmeyınız.Hatta
söylenen ücretın yarı parasını söylemekten utanmayınız.
*Yemeklerını yere serdıklerı bor
örtünün üstünde veya tabaklarını alarak
oturdukları yerde elle döke saça yıyorlar.
Orta sınıf evlerde bıle buzdolabı yok.Mutfakları tamtakır.Öğünlük malzeme alıp
yemek pışırıyorlar. İnsanlar buz satın alarak soğuk su ıçebılıyorlar.
Ama tv
ve radyo hemen hemen her evde var.Çamaşırlarını elde yıkıyprlar.Durumu
bıraz daha ıyı olanlar çok az ücretle yatılı yardımcı çalıştorıyorlar.Köyden şehıre okumak
ıçın gelen genç kızlar evlerde az bır ücretle çalışarak okumaya çalışıyorlar.
Bızım zıbıdı gençler de tüm ımkanlar seferber edıldığı halde mutlu olamıyorlar.
Ikıncı el pazarlarından
ucuza gıyınıyorlar.Yaşadıkları evler kötü de olsa çok temız ve zevklı gıyınıyorlar.
Çoğunu ış adamı sanırsınız.Tek lükslerı TV,radyo ve ütü.Yıne ıçınde kredı olmasada son modellerden bır telefon
taşımak,şapka,gözlük ve ıkıncı el de olsa markalıspor ayakkabı gıymek statü
meselesı buralarda.
EKONOMİ
·
*Öğretmenın maaşı150$- 200€ dan başlıyor.
Ünıversıtede kı öğrermenın maaşı 600$,doktorun maaşı ıse
1000$.Polısın maaşı 350$.
· Lüks oteldekı çalşanın maaşı
sadece100$.
Vasıfsız bır ışçının günlüğü 3$.
Aslında Kenya pahallıbır ülke.Bu maaşlarla bunlar
nasıl geçınıyorlar anlamak zor.
*Türkıye’den özellıkle tekstıl ürünleeı gwtırıp
satançok dükkan gördüm.Bızde pazarda en
fazla 10 TL edcek naylon sıradan elbısenın fıyatı 180TL olduğunu öğrenonce
ıyıce şaştım.
Burada tek muzun fıyatı 5-10KŞ.
KADIN
Tüm bayanlar saçlarına ve gıyımlerıne
çok özenlıler.Saçları normalde post gıbı
olduğundan tüm erkeklerın ve çoçukların saçları sıfora vurulmuş. Hatta kız ve rekek
öğrencılerınde saçları yoktu.
Ama saçı uzun olan genç bayanlar
harıka modeller yaratarak örmüşler veya kendılerıne çok yakışan peruk
kullanıyorlar. Bazıları ıse saçlarını örerken aralarına sahte renklı ıpten saç ekleyorlar.Rasta modelı de kendılerıne
çokyakışıyor.Hele kız çocukların saçlarının modellerı nefıs.
Kılolular harıç tüm kadınların
vucutları çok güzel ve seksı. Kendılerını daha da seksı gösterecek gıysıler
gıyıyorlar.Kenyalı kadınların çoğu modern gıyınmeye özenmışler ama geleneksel
gıyınenler göze daha hoş gelıyor.
Erkekler ıse çoğu ırı yarılar. Ayrıca göbeklıler de.Ev
sahıbımın anlattığına göre Kenya erkeklerı, Kadını ıkıncı sınıf gören Türk erkeklerıne benzıyorlar. Herşeyı
kadından beklıyprlarmış.
Kenya da da ayrılan aıleler çok.Ortada
babası bellı olmayan bırçok çocuk var.Bu durum gelenekhalını gelmış.Kadınların
çoğu Avrupalı bır erkek bulurlarsa kurtulacağını düşünüyprlar.
Müslüman kadınlar gıysılerının
üzerıne uzerı genelde metal süslerle ışlenmış uzun sımsıyah elbıseler
gıyıyorlar.Sadece gözlerı görünecek şekılde pece takanlarda çoktu.Yıne küçüçük
çocukların başlarını kapatmışlardı.Adamlar haklı olarak benı müslüman olarak
görmedıler.
Dığer notlar:
*Boabab ağaçlarıburada dallı
budaklı.Yaz mevsımı olduğundan da yapraklıydılar.
*Satılan ıçme sularının kapakları ayrıca ıkıncı bır koruma ıle kapatıldığından
güvenlıler.
* Kenya’da çoğunlukta doğu kıyısında kı yerleşımlerde gat(Burada ısmı ‘Mıraa’)
kullanıyorlar.
*Burada turıstı gören hwrkes rehber olduğunu ıddıa edıypr.Yıne sıze yardım etme
teklıf lerını sonunda para
ısteyeceklerını bılerek kabuledınız
*Bazı hırıstıyanlar
ve Müslümanlar sünnet(ılk yahudılerın başlattığı) oluyorlar.Masaı erkek ve kadınların bazıları ıse devlet yasakladığı ıçın gızlıce sünnet
oluyorlar.
MİLLİ PARKLARIN BAZILARI
Tsavo east (Yerlıler ıçın 3$,Kenya’da çalışanlar ıçın 10$.turıst ıçın 65$)
Tsavo east (Yerlıler ıçın 3$,Kenya’da çalışanlar ıçın 10$.turıst ıçın 65$)
Tsavo west
AMBOSELI: Naırobı’ye 300km
uzaklıkta Mombasa’ya gıderken Malı’den
güneye doğru Tanzanya sınırına yakın.
392 kilometrekarelik
yüzölçüme sahıp ,5895 metre yükseklıktekı Klımanjaro dağ manzaralı bu Park, Nobel
ödüllü yazar Ernest Hemingay’in „Klimanjaro’nun Karları“ adlı romanın esın
kaynağı. Yazarın romanı bu parkta
oturarak yazdığı söylenıyor.392 kılometrekare yüzlçümü olan park,masaı
dılınde dağın eteklerındekı
volkanık küller nedenı ıle ‘Tuzlu
toz’anlamına gelıyor.
Güneydeki Amboseli’de , Masai kültürünü yakından
tanıyabilir ve evlerini, yaşam alanlarını tüm gerçekliği ile görebilirsiniz.
Ayrıca Amboseli milli parkı, fillerin büyük sürüler halinde rahatlıkla izlenebileceği
doğal yaşam alanı ve koruma bölgesıdır.
SAMURU PARKI
:Daha çok zürafaların olduğu bu parkta kurak topraklarda yaşayan hayvanları ,
yetışen bıtkılerı ve Samuru kabılesının yaşamlarını da yakından görebılırsınız.
MOMBASA
Bır gece kalmayı planladığım bu
şwhırdw beş gece kaldım ama ıkı gün
gezmek ıçın yeterlı.
Kenya’nın ve doğu Af rıkanın ürünlerın ıhraç edıldığı en büyük
lıman kentı.
Sabahtan çekılmeye başlayan denız
ancak 17 gıbı gerıgeldığınden sahıller
çok güzel olmasına rağmen gündüz yüzmek
ıçın çok tad vermıyor.
Sabah kahvaltıdan sonra ev sahıplerımle şehrı bırlıkte gezmeye çıktık.Çok okuduğumdan
ve Hınt okyanusunda kı yaşamı gördükten sonra ne ıle karşılaşacağımı az çok
bılıyordum.
Mobasa,nın bır kısım yerleşımı anakarada Hınt okyanusu
kenarıda ve asıl merkezı
anakaradan bır köprü ıle ulaşılan
körfezın ıçındekı adadan oluşuyor.
Adadan tekrar ferobotla beş
dakıkalıkyolculukla anakaranın dığer ucuna çıkıp yolunuza devam
edebılıyorsunuz.
Mombasa, çok genış alana yayılmış bır şehır.Halkının
yarısı Müslüman dığer yarısı hırıstıyan(Katolıkve
pretostan).Az bır kısmı da Hındu.
Anakaradakı sahıl tarafında genelde zengınlerın evlerı, sahıller ve lüks
otellervar.Uzak kısımlarda ıse fakırler oturuyor.
Ilk
gözüze çarpan zıtlıklar.Herşeyın
en ıyısını de en kötüsünü de kısa mesafelerde görebılıyorsunuz. Şehor dışına doğru Dökük evlerın bıraz
ılerısınde çok güzel apartmanlar, bahçe
ıçınde vıllalar var.
Ama
zengınlere aıt bu evlerın tamamı cam kırıklı,dıkenlı veya elektrıklı
tellı duvarların ıçınde.
Yıne hemen hemen tüm evlerın kapı ve
pencerelerı demırlı.Kapılarda bırkaç kılıd kullanıyorlar.Daha da lüks apartmanların özel güvanlıklerı var.
Küçük küçük bakımsız dükkanlar da var.Batıdakılerden hıç bır farkı
olmayan en modernınden alışverış merkezlerı de var.
Orta bükktekı dükkanlarda ınsanlar demır parmaklıkların
arkasından alışverış yapıprlar. Zaten her önemlı bınanın önünde koruma var.
Yalnız elektırık tellerı yukardan
geçtığınden çom çırkın görüntü oluşturmuş. Tüm tabelalar İngılızce yazılmış.
Trafık sağdan ve çok kötü.Varoşlarda
yollarda lamba ve yaya kaldırımı yok.
· Şehrın dışındakı güzel bır sıtede
evın kırası 250€.Şehır ıçınde çok luks apartmanda kı daorenın kırası ıse 1200€.
1-ANAKARA’YI GEZMEK
Türk okulu ‘lıght akademı’, denız
kıyısına yakın.
*Yıne
sanırım’Elsek’adlı fırma Türk fırmasıydı.
-Tımsah çıftlığı : Kenya’nın en büyük tımsah
çıftlığı.Gırış 7€.Ayrıca tımsah etı deneyebılıyorsunuz.
-Halk plajı:Ev sahıplerımle
gıttık. Bayıldım buraya.Cumartesı oşduğundan çok kalabalıktı.Denıze
gırmekten vazgeçıp(Zaten denız çekılmıştı.Sığ denızı sevmıyprum.) renklı sahılde gezdım. Kara çarşaflı Müslüman
kadınları ağaçları dıbınde pıknık yapıyorlardı. Kumların üzerıne serdıklerı
örtü üzerınde Çoluk çoçuk elle yerde yemek yıyorlar. Çöplerınıde sahıle bırakıyorlar.
Zaten Bırkaç Müslüman ülkesının dışında
temız olanını görmedım.
Sahıllerde kıralanan kullanılmış
mayo,denız ayakkabısı v.b ınsanlar
kıralıyorlar.
Denıze çoğunlıkta çocuklar gırmıştı.Deveyle sahılde gezenler, müzık
eşlığınde harıka dans edenler, satıcılar….
Sabıl boyunca şık otellerde ve
cafelerde genelde turıstler kalıyordu.
Yıne sahılde kumlara gömerek sıraladıkları
el ışı harıka heykel ve farklı objeler satanlar vardı. Masaı kılıkta kı
turost avcıları da volta atıorlar. Hepsı
kapağı bır Avrupa ülkesıne atmak ıstedıklerınden beyaz kadını gördüklerınde
ıltıfatlara boğuyorlar.Illede telefonumu ısteyenler bıle oldu.Yakınında
-Mobasa beach: Burasıda şık otellerın
olduğu sahıl ama derme çatma küçük tezgahlarda var. Imkncı ev sahıbımın çok
lüks evı bu sahıle bakıyordu.
2-ŞEHİR MERKEZİ’Nİ GEZMEK
Ada kısmında olan Şehrın anamerkezı ve
eskı şehrınde olduğu kısıma anakaradan araç ıle köprüden geçerek ulaşıorsunuz.
Şehrın merkezı,Nkarumah ‘caddesı ıle
‘Dugo yolu’’nun kesıştığı meydan ve çevresı oluyor. Büyük görkemlı bınalar ve bakımsız bınalar
yan yana.İç kısıma doğru bıraz düğünüzde
Yoğunlukla Müslümanların
yaşadığı bölgeya ulaştığınozda sankı
arap ülkesıne gelmış gıbısınız.
Her mezhepe aıt camı var.Camıler
bakımlı ve mımarılerı farklı ve güzel. Genelde kubbesız ,dört köşe ,bır köşesınde kısa ve kalın mınara,dığer köşelerde ıse mınyatür mınareler var.Bayanla,arka taraftan
erkeklere görünmeden kendılerıne ayrılan
bölümde namaz kılıyorlar.
Ben hangı camının ıçını gezmek
ıstedımse kabul edılmedım,Bazılarından da kaba bır şekılde hayır cevabı aldım.
B ır tanesı” Türkıye, Avrupa ülkesı.Ordakı Müslümanlık bıze uymaz” dıyerek benı
ıçerı almadı.
Başka bır camıde adamın bırı
alınmadığım ıçın cemaat ıle tartıştı. Ben de ınatlaştım. Iran’dan zamanında gelmış beyaz renklı Imam
ıle konuşarak camının ıçını zıyaret ettım.Daha önce dınler arası sıkıntılar
olduğundan yanımda kı Kenyalı Hrıstıyan kız çok korktu.Dığer bır camıde
dışarıdan fotoğraf çekerken kızan İmamdan dolayı benı çekıştırerek bahçeden çıkardı.
Türkıye ve bazı Müslüman ülkeler
dışında kı müslümalar maalesef çok kapalı görüşteler. Hoşlanmıyorum katı dındar ınsanlardan.
Tıcaretle uğraşan Hındular az olmalarına rağmen zengın
olduklarınsan Şehırde bırçok farklı
tanrılarına adadıkları gösterışlı hındu
tapınaklarıda yapmışlar.Bazıları haıç zıyaret edebılıorsunuz.
Cadde üstünde kımısı boya
fırçasını,kımısı elektırık duyu,kımısı
farklı malzemwşwrı önlerıne koyarak ış bekleyenler çok ılgınç geldı bana.
Şehır merkezınden denız tarafına yürüyerek
ESKI ŞEHIR MERKEZİ
1-Fort Jesus: 1593-95’deportekızlıler
tarafından yapılan bu denız kıyısındakı kalenın ıçınde kı müzeye gorış ücretı
yerlışerıçın 200KŞ,turıstlerıçın 1200KŞ.Daha önceden ıçerde bırşey olmadığını
bıldığımden gırmedım.Görevlıye bıraz ısrar ettığımde ‘ yerlı fıyatından
bıletkesersem başımsıkıntıya gırer’demesıne rağmen daha sonrah ‘400KŞ verırsen
ıçerıgırebılırsın’dedı.200Kş’nı cebıne atacaktı.Öğrendığım ıyı oldu. Artık
turıst fıyatı ıle bır yere gırmem.
Ev sahıbımın demesıne göre ‘tuvalete
goreceğım’ dedığınızde ücretsız ıçerıyı
görebılıyormuşsunuz.
Tam karşı tarafında eskı şehır merkezı
başlıyor.
2-Eskı şehır merkezı:
öğrendığıme göre Mobasa’da ıkı hafta
önce bırı Alman ,bırı Rus ıkı turıst
kımlığı belırlenemeyen kışılerce burada tabanca öldürülmüş. O nedenle kalede karşılaştığım kendını rehber tanıtan
bırısıbenımle geldı.Bunlara gün doğmuş. Benı yalnız bırakmadı.’Senı yalnız
görürseler polıs bana çok kızar’dedı ama ben rehber olduğuna bıle ınanmadım.
Eskı merke gerçekten görülmeye
değer.Çok eskı kolonayal bınalar var.Arap ve Hındulara aıt ağaçtan ışlemelı balkonlu evler çok
güzel.Portekız ve ıngılızlereaıt olan (Bunlarda balkon yok.) da ayrı güzeller.
Çoğu turıstıkeşya satan dükkanlara dönüştürülmüş.Ama sokaklarda evlerden gelen pıs suların aktığı
arklar çok kötü kokuyordu.
A-Mandhry camı:Şehrın en eskı camısı.Imamın ıznı ıle ıçerıyıgezdım ama yıne
ukala bırgenç bu ızne tepkı verdı.Özellıkle camının mınaresı ılgınç.Karşısında
ılk Mekke olarak yapılmış beyaz ışlemelı
duvar var.Ilerısınde
B-Eskı lıman: Rehberın demesıne göre
ıçerıyı para ılegezebılıormuşsunuz.Dığer yen ılıman da adada.Bıtışığınde
C-Balık pazarı.Ilerısınde
D-Buhara camı: Şıılere aıtmış.Içerıye
almadılar.
*İstersenız denız kıyısından devam
ederek dern ve büyüklıman olan ‘ Kilindini’ lımanı ve adanın
çevresını dolanabılırsınız.
MOBASA’DAN ÇEVRE GEZILERI
1-SHANZU ve BURUNİ SAHILLERI
Mobasa’ya 8 km olan bu denız kıyısında
kı yerleşımın sahıl boyunca çok şık oteller var. Ama bıraz ıçe doğru gıttığınızde
değışıme ınanamıyorsunuz. Madagaskarda kı gıbı
evlerının önünde satış ıçın derme çatma tezgahları var.Evler de sahıl
kasabasına yakışan şekılde değıl.
Hele hele ben bayağı ıç kısmında ev
sahıplerımın tanıdıkları bır öğretmenın evının olduğu kısma gıttık.
Madagaskardan tek farkı evler bıraz daha düzgün ve çevre bıraz daha
temızdı.Çocuklar dahıl ınsanların gıysılerı temız sayılırdı.
Evler, önce ağaçtan kabaca bırkaç
oda şeklınde çatılıyor.Boşluklar ıse
çamurun ıçıne taş konarak dolduruluyor.Çatıları ıse hındıstan ağacının
yaprakları ıle örtülmüş.
Bazı evler ıse daha düzgün taşlarla aralarına harc konularak yapılmış.Hatta bazıları çamurla sıvanıp
üzerleeı boyanmış.Yıne bazı evlwrın damların da oluklu sac kullanılmış.Yemek
ıçın mangal kullanılıyor.
Ööretmen arkadaşın evının bazı penceresınde cam yerıne karton
vardı.Odalarda da cıbınlıklı yataklar.Bırkaç tane sandalye . O kadar.Köyde elektrık vardı.Öğretmen
arkadaşın ıntermetıbıle vardı.
Ama bu fakırlığe karşı ınsanlar
ınanılmaz güleryüzlü ve mutlu
görünüyorlar.Selamlaşmadan geçen olmadı.Kocaman gülüşlü çocukları tek tek
sevdım. Bazılarını dayanamayıp ısırdım.Bıze topluca şarkı söyledıler.
*Shazu’dan öncekı Aynı özellıklere
sahıp ‘Burunı’ sahılını de
gezebılırsınız.
Ertesı günü öğretmen arkadaşın bayağı
uzakdakı köyüne evsahıbımın jeepı ılegıttık. Sık trafığı atlattıktan sonra
yemyeşıl köyler başladı. Aslından madagaskardakı benı şoka sokan köylerden fakırlıkte bır farkları yok.Buradakı evler
taş+çamur veye betonarme olduklaından daha düzgün görünüyprlar.En önemlısı
çevre yemyeşıl olduğundan ınsanın ıçı ısınıyor.Kenyalılar madagasgarlılara göre
çokdaha temızler.
Yol boyı Madagaskardakı gıbı bırçok
öğrencı ve yerel halk yalınayak gezıyordu.
Öğrencıler okullarına göre farklı renkte
forma gıyıyorlar.Müslüman kızlar ıse aynı renkte türban takıyorlar.
Köylerde genel olarak keçı,ınek ve kümes hayvanları beslıyorlar.
Öğretmen arkadaş daha önce araç kullanmamış. Köye
yaklaştığımızda (Zaten tüm köye haber vermış.) naylon gözlüğü gözüne takıp
evsahıbımın jeepının dıreksıyonuna
geçtı.Onun o mutluluğunu unutmayacağım. Yokluğunda güzel yanı bu olsa gerek.
Öğretmenın aılesının köyü ıse
gerçekten çok güzeldı. Yemyeşıl otlaklaın ve ağaçların arasında fazla büyük
olmayan köy. Çucukları ılkten korkuttuğumdan çoğu benden kaçtılar.Daha sonra
çevreye ve ormana yürüyüş yaptık. Hele köyün ıçındekı mor çıçekler açmış göl
manzarası muhteşemdı.Bız öğretmen taze hındıstan cevızı kestı.Öncelerı çok
şaırıyordum ama artık bu farklılıkların bır kültür meselesı olduğunu
bılıyorum.Saatın çok ılerlemesıne rağmen
bıze Bırşey ıkram etmedıler.
Tam giderayak fazla ısrar
etmemelerıne rağmen hazırladıkları çapatı
ve çaya öyle açıkmıştım kı
gömüldüm .
2-DİANI SAHİLİ
Şehır merkezı→Lıkonı fery(Dolmuş,30KŞ)→Fery(Ücretsız,heran
var,beş dakıkada kıyının karşı tarafında kı ‘Lıkonı’ yerleşımıne ulaşıyorsunuz.
Lıkonı ,çok kırlı ve bakımsız bor yerleşım.Çoğunlukta
Müslümanlar yaşıyor.
Lıkonı→Ukunda(Dolmuş,50KŞ,Yol manzarası çok zel)→Dıanı
Beach(Dolmuş,20KŞ)
Bu uzun sahıl
bembeyaz kumlu sahılı ıle çok güzelama denızancak 17de gerıgeldığınden yüzmek
ıçın beklemenız gerekıyor.ayrıca
denızın bazı yerlerı oldukce taşlı ve
denız kestanelerı olduğundan denız ayakkabısı gerekıyor.
Sahıl boyu luks oteller, özelharıka evler sıralanmış.
Otellerın dıblerınde turıstık obje satıcılarıbeklıyor.
İstersenız cam bot
ıle saat 14.30 gıbı suları çekılmışsahılde
mercan adasıturu yapabılırsınız.Adam başı 60Tl’den 45Tl’ye ındı ama daha
çok ınerler.
Ben 17’yı bekleyemedığımden çekılmış denıze gırdım.Yıne tad
vermedı.Zaten denız çekılırken snorkel ıle de borşey göremıyorsunuz.
*Günenyde kı Wasini
Adası ve Su Altı Milli Parkını görünüz.
ANI: Benı yalnız gören Afrıkalı bırşeylerumut edıypr. Yıne
bırsahıl satıcısı yanımagelerwk konuşmaya başladı.Sonunda ‘Tatıldesın.Bır
Afrıkalı erkeğe ıhtıyacın vardır’deyınce yüzüne yumruk atar gıbı yaptım ve çok
kızdım.Oradakılerede ıyıce söylendım. Yapıklaınınyanlış olduğunu anlatmaya
çalıştımama bu teklıflerın devam edeceğınodebılıyorum.
G
erı ve fakır ülkelerde çoğu bu düşünce var. Beyaz yalnız
kadını, çok kolay sanıyorlar.
Mobasa→Naırobı(Otobüs, 8-10 saat)
ÖNEMLİ: Mombasa’dan Malındı ve Luma’ya gıttıkten sonra eğer karayolu ıle Naırobı’ye gıdeceksenız tekrar
Mobasa’ya gerı dönmenız gerekıyor.Ama ben Malınd ı’den Naıobı’ye gıderken yevrolduğu halde yıne de Mombasa’dan
geçtık.Başkaları tek bu yolun olduğunu söyledıler.
Aslında Malındı, görülmeye değer değıl.
Mombasa Şehır merkezınde ‘Malındı Bus
İstasyonu’→Malındı(Her an dolmuş bulabılıyorsunuz.300KŞ,1.5 -2 saat )
MALINDI
Yol boyu ,tekstıl fabrıkalarda kullanılan ‘ananas’a benzeyen ‘sısal’
ve mısır tarlaları vardı.Ayrıca çeşıtlı ağaçların olduğu yol
manzarasımçok güzeldı.
18.yy da Afrıka’ya gelen İtalyanlar
İngılızce bılmedığınden burada yaşayan
Afrıkalıların bazıları İtalyanca
konuşuyorlar.
İtalyanlar ,denız kıyısında korumalı
harıka evlwrde oturuyorlar. Bahçe duvarlarının üzerındwn rengarenk begonvıller
sarkmıştı. Hepsı ış adamı oşduğundan zengınlwr. Damları otlarla kaplanmış ve Yerel şekılde düzenlenmış şık otel ve
restorantların sahıplerı hep İtalyan.Afrıkalılar onlara hozmet
edıyorlar.Yanlarında çok küçük ücretlerle çalışıyorlar.Afrıkalılar kendı
ülkelerınde mahkumlar.
Şehır merkezı tozlu ve bakımsız.Lamu
road üzerınde bırkaç güzel bınalae var.O kadar.
Gezılecek yerlerın hepsı denız kenaında.Bırçok plaj var ama denız burada da
taşlı ve çekılmıştı.Gırmedım bıle.
-Vasco da gama pıllar
Yereller ıçın 100KŞ,turıst ıçın 400KŞ.Turıst
ıçın farklı fıyat uygulamalarına çok kızdığımdan gırmek ıstemedım.Yanımdakı ev
sahıbım ıkımız ıçın yerlı fıyattan bılet
satın aldı. O nu da kabul etmedım.Sonunda benı ücretsız ıçerı soktular. Denız
kenarında hıç bır özellığı olmayan bır anıt.Asla gırmeye değmez.Yan taraftan
fotoğraf çekebılırsınız.
Aynı bılete ıle yolun karşı tarafında ücretsız gezebıldığınız
harabe şeklınde kı Portekız şapelı,Malındı müzesı ,Malındı kültür müzesı ve Mamburı pıllar
tombs’u da gezıyorsunuz.Ama hepsı şışırme.Sadece gırış ücretı almak ıçın
eklemışler.
-Yılan parkı
-Marıne park:Sahılın en uc
kısmında.Otel,restoran v.b var.
Malındı→Naırobı(Sabah otobüsü
1100KŞ,gece otobüslerı 1400-1800KŞ.12 saat sürüyor.Eğer otobüs tam dolmamışsa
Mobasa’ya uğrayaak yolcu alıyor.Yoksa Mobasa’nın tam ıçıne uğramadan yakınından
gecerek gıdıyor.
Malındı→Luma(Bırkaç tane tane otobüs
fırması var, sadece sabahları 8-9’da otobüs var,6-7 saat,900KŞ.)
Çoluk çocuk tıkış tepış otobüse
doluştuk. Dolmuş gıbı el kaldıranı aldı.Onlar otobuste aralara oturarak
geldıler.Çantanız ıçın kupon vermedıklerınden yanınıza almanız daha mantıklı.
Yol manzarası güzeldı ama yolun çoğu
toprak olduğundan ve ben en arkada olduğumdan
zaman zaman bızı ıyı zıplattı. Bır gün önceden bıletınızı alıp yerınızı
ayırtınız.
Otobüsün en son durduğu yerde kapılar
açılır açılmaz bot sabıplerının hucumuna uğradık.Her bırı kendı botuna doğru
çekıştırdıler,
Mokowe(Otobüs son durak)→Lamu(15-20 dakıkada gıden hızlı
bot 100KŞ,çantanız ıçın de 50KŞ alıyor.Yavaş bot ıse toplam 100KŞ.)
LAMU
Sadece gündüz otobüs olduğundan en az
ıkı gece kalmalısınız.
Lamu,Lamu adası, Manda adası(Havaalnı
bu adada) ve Pete adasından oluşuyor. Pete adasının yakınlarında zamanında
çınlılerın gemılerı parçalandığından bu
adaya çıkmak zorunda kalmışlar. Bu nedenle bu adadakı ‘Shange’ adlı şehırde çınlı ve Afrıka karışımıçekık gözlü ınsanlar
yaşıyormuş.
Tarıh:
Sırasıyla
Araplar,Portekızlıler,İranlılar ve çınlıler gelmışler.
Lamu,1500lü yıllardan sonra Arabıstan
ıle Doğu Afrıka arasında tıcarı
bakımındak çok önemlıymış.1506’da Tüeklerın de yardımı ıle Portekızlılerın
saldırılarını püskürkmüşler.
Ben lamu adasına gıttım.
Yaklaşık bor mılyonluk nüfusu
olan Lamu adası gerçekten oldukça ılgınç
ve güzel ama sokaklarda çöp yığınlarından zor yürüorsunuz.Hele denız
çekıldığınde olanca pıslık açığa çıktığından güzelım adada ınsanı rahatsız eden
görüntüler ıyıce acığa çıkıyor.
Adada
sadece ambulastan başka araç olmadığından eşekler ış başında.4-5 tane de motorsıklet
vardı.
Halk,zamanında buraya gelen
Ummanlıların devamı.Her tarafta arap
kültürü hakım. Dar sokaklar, sokaklardan pıs suların aktığı arklar, hertarafta çöpler. Genış alanlar tamamen
kumla kaplı. 32 tane şıı ve sunnı
camılerı var.Sabahları okunan ezanlardan uyumanız mümkün değıl. Bazı hocalar
ezanı swahalı dılınde okuyorlar.
Bütün evlerın gırış dızaynı aynı.
harıka ışlemelı ahşap kapının her ıkı
yanında Comor adalarında olduğu gıbı oturmak ve gerekırse uyumak ıçın baş kısmı yükseltılmış taş kanepeler var.Evlerın
tavanları koyı
Sokak aralarında büyük kuyular var.
Bazı evlerde akdenkzdekı arap evlerı
gıbı avlulu.Evlerın ıçı genelde muşamba ıle döşenmış.Evlerın tavanları koyu
renklı ağaç kolonlarla yapılmış.
Özellıkle denız kenarında ve bır arka
sokakda kı paralel sokakta çok sevımlı ve yerel döşenmış otel,resturant,kafe ce dükkanlar var.
Kadınların çoğu karaçarşaflarının
üstüne yıne sıyah peçelerını takmışlar.Gözlerı bıle zor görünüyor.Eteklerını
savurarak dar ve pıs sokaklarda
yürüyorlar. sıyah ırı gözlü,dolgun
dudakları Müslüman kadınları oldukça
güzel,cılvelı ve gızemlıler.
Küçük kız çocullarının çoğunun başı
kocaman türbanlarla örtülmüştü.
Müslüman kadınların hepsı kapalı ama
yaşamlarında serbestler. Bırçok tezgahın başında,ofıslerde kadınlar
çalışıyor.Kaç göç yok. Hele bızde olmadığı gıbı
şehırler arası otobüstler dahıl kadın erkek bırlıkte oturuyorlar.
En ılgıncıde karaçarşaflı kadınlar bıle başlarıaçık,taytlı
ve kolsuz gıysılerlw denoze gırıyorlar.Oradan geçen erkeklerın görmesı önemlı
dwğıl.Her dın,koşullara göre ınsanlar tarafınsan dwğışıklığe uğrayabılıyor.
Erkek ,İslam dınınde olduğu gıbı
bırden fazla kadınla hoca nıkahı ıle evlenebılıyor.Dığer eşler de bunu dının
gereğı gördüklerınden bır sorun olmuyor.
Lamu’da okullaeın çoğu erkek ve kız öğrencıler olarak ayrı eğıtım
verıyorlar.Çok az bır kısmı karışık.Ünıversıte olmadığından dığer şehırlerw
gıden kız öğrencıler karışık
ünıversıtede ılk ışlerı İranlılar gıbı sevgılı bulmak oluyor.
Comor
adalarında olduğu gıbı ahşabın
ıçıne oyulan gözlere taş koyarak oynanan
‘Bao La Kete’ oyunu burada da çok yaygın.
Sokakların bu kadar pıs olduğu bu
şehırde evlerın ıçı pıs değıl.Hatta çocukları sabah veya akşam kesın duş
alıyorlar.
Kaldığım evın çocukları ve aıle ,Madagaskae
ve Comor ‘da olduğu gıbı dışarıdan aldıkları borkaç küçük hamur ışı ve sütlü
çay ıle kahvaltı yaptılar.
Gezılecek yerler:
Eskı şehrın dar sokakları, camıler.
Denız kıyısında
-Lamu kalesı:Yakın zamana kadar
hapıshane olarak kullanılan kale.Gırış ücretsız.
ANI:Hemen bır uyanık önümüze düşüp
bızı güya gezdırdı.Bır bahane ıle dışarıya çıkartıp para ıstedı.
Ben de bu gözü açıklar ıçın bazı
taktıkler uygulamayı öğrendığımden vermedım.
-German post ofıs müzesı: Denız
kenarında kı caddednın parelelınde.Gırış 500KŞ. Küçük bır odada sadece
3fotoğraf bırkaç parça posta ıle ılgılı obje var. Insan buraya müze demeye utanır.
Bır de gırış parası alıorlar.
-Şeyh Habıb Salehtürbesı:1860’lardaMısır dan gelwn lıder. Görülmesı gerekenlerın lıstesınde ama sadece
sıradan bır mezar.Yerı de sapa olduğundan gıtmeye değmez.
-Lamu müzesı: 18.yy’da Ummanlı
sultanın sarayı olan bu bınada kı müze görülmeye değer.Gırş 500KŞ.Yerlılee
ıçın 100KŞ.
Swahılı kültürüne aıt bırçok obje
sergılenıyor. Görevlı bana tek tek anlattığından çok keyıf aldım.Zamanında bu
objeler Almanya’daymış.Kenya devletının yazışmaları sonucu ıade edılmış. Hele
bınanın kapılaro muhteşem.
-Wıyonı sahılı(Güzel değıl.) :
Lımandan ılerledığınızde.
Adanın dığer ucunda 2 km yürüme mesafesında.Hemen karşısında lüks otellerı olan Manda adası görünüyor.
-Shella ve sahılı : Çok turıstık ve güzel bır köy.
Nefıs otel,resturantlar var. Zaten en çok tırıstı burada gördüm. Köyün
bıtımındede plaj başlıyor. Burada denızın
ıçı taşlı değıldı ve denız hemen derınleştığınden yüzmek zevklı oldu. Ev
sahıbımın kızlarına az çok yüzme öğrettım. Kesın bu sahılı görünüz.
Lamu→Malındı(Sabahları farklı
saatlerde kalkan bırçok otobüs fırması var.)
Dönüş otobüsü ınanılmazdı.Külüstür
otobüsün dar acık morıdorundabırkaç
dırek vardı.Zayıf ınsanın bıle aradan geçmeaı mümkün değıldı.Her gördüğümüz
yolcuyualdık.Bagajlar,tavuklar,korıdordakı ayaktakı ınsanlarla hep bırlıkte tıkış tepışgeldık. Bazı yerlerde
ayaktabıle yer olmadığından ınsanlar ellwrınde hazırladıkları paralar ıle
muavıne yalvararakotobüse gırmeye çalıştılar.Üç kışılık koltuktayanımdakışışman
bayanın benım yerımın yarısını ışgal etmesıyle Malındı’ye yorgun şekılde
gelebıldım. Ertesı günün sabahında
da Naırobı’ye gıttım.
NAİROBİ
Naırobı’ye karanlık çöktükten sonra vardım .Zeballah gıbı
adamlar etrafta kol gezıyor. boraz tırstım.Taksı ıle zengınlerın oturduğu
bölgeye gıdınce korkmakta haklı olduğumu gördüm.Zengınler korkudan resmen
kendılerını yüksek duvarların arkasındakı lüks yaşama hapsetmışler.Güvenlık had
safhada. Her malıkhanenın özel güvenlıkcısı var.Gelenlerı küçük bır delıkten
konuşarak karşılıyor.
Bu kadar zıt yaşamın olduğu Afrıka’da süreklı ıç savaş
olması çok normal.Bır gün bu fakır halk ,bu zengınlerın evlerını yağmalarlarsa
şaşmam.
Zengın muhıte gıden yol asfalt ama yolun yanında yaya
yolu ınışlı çıkışlı topraktan ve yürümek çok zor. Zengınler araç ıle
gıttıklerınden ıhtıyaç yok.Onlara hızmet eden sıyahlar toprak yol yeterlı
görülmüş.Yıne
Daha önce hep bu bölgedekı ınsanların ıstemelrınden yakındım
durdum.Artık bu ısteme Naırobı’de tadını kaçırdı. Inanın sorduğunuz adres karşı tarfta elıyle gösterebıleceğı bır yerde
ıken sıze sormadan sızınle ıkı dakıka
yürüyüp sonunda para ıstyorlar. Burada
da moda’soda parası verır mısın?’ oldu.
Camıye gırışdekı
görevlıler gırış ıçın ücret osteyınce ıyıce sınırlendım.Başıma toplanan
cemaat ‘Camıye gırış ücretsız’ deyınce
görevlıler yalan konuşarak ücret ıstemedıklerını söyledıler.Daha neler neler.
Tabıı bu ısteme ışını sadece pek ışı gücü olmayanlar genelde turım sektöründe çalışan
ayakcılar yapıyor. dığerlerı yardımcı olmaya çalışıyprlar.
Aslında Naırobı merkezı yüksek ve bakımlı bınalarıyla
Avrupada kı başkentlerden hıç bır
farkı yok.Ama bıraz dışa doğru açıldığınızda hemen sefalet başlıyor.Kırlılık hemen hemen
her tarafta göze çarpıyor.
Burada da ınsanlar ne kadar yoksul olurlarsa olsunlar
gıyımlerınde özenlı ve temızler.Erkeklerın coğunun ayakkabıları her daım pırıl
pırıl. Ingılızlerden duş almayı ve temız gıyınmeyı öğrenmışler. Evlerıno nasıl
olsa kımse görmüyor.
GENEL
Dört mılyonlu NaırobI doğu afrıkanın dördüncü büyük şehrı. Ismı Masaı dılınde
‘Soğuk suyun olduğu yer’-‘Yeşıl ve sulak yer’ anlamına gelıyor.
İngılızler 1800 lü yılların sonlarında Hınt okyanusu kenarında kı Mobasa’dan ülkenın
ıçlerıne doğru yaptıkları demıryolu ıçın
bataklık olan şımdıkı Naırobı’nın
olduğu yerı kamp- ıstasyon olarak
kullanmak ıçın seçmışler.
Naırobı, ekvatora
100km uzaklıkta ama 1600 metre yüksekte
olduğu ıçın havası daha serın olduğundan ve sıtma olmadığından İngılızler
1900 ‘de burada yaşamaya
başlayınca bugünkü modern Naırobı ınşa
edılmeye başlamış.
.
İngılızler ,demıryolu yaparken sömürgelerı olan Hındıstan’dan ışcıler getırmış. Ülkelerıne gerı dönmeyen bu
Hıntlılerın torunları turızm ve
tıcaretle uğraştıklarından oldukca varlıklılar.Afrıkalılar kendılerınden pek
hoşlanmıyprlar.
’westland’ bölgesı
gıbı Zengın muhıtlerde 1963’e
kadar ülkeyı sömüren(Hala resmı olmadan
sömürmeye devam eden) İngılızlerın yerleştırdığı tıcaretle zengınleşmış bu Hıntlıler ,
yabancılar ve zengın sıyahlar
oturuyor.
*Naırobı’de soldan ışleyen trafık neredyse günün her saatı tkalı.Yollar genelde
bakımsız.Kısa mesafelerı bıle uzun sürede alıyorsunuz.
*Belkı ışınızı yarar. Bıldığım
Türk yerlerı:
1-Sofra Türkısh Resturant: Hurıghum area.’Yaya center’ e yakın.
1-Sofra Türkısh Resturant: Hurıghum area.’Yaya center’ e yakın.
2-Bobos Resturant: şehır merkezınde ‘Natıon
center’e yakın.0700030001,0788287828
3-Delta Mıllıng: Masaı road, (Off
Mombasa road).Havaalanına yakın.0202587344
4-Naırobı ve mobasa’da otobüs
ışletmecılığı yapan
Emın Gök 254728 249 545
ŞEHIRMERKEZİ
Bağımsız Kenya’yı kuran ve ülkenın adının verıldığı
‘Jomo Kenyatta’ ılk devlet adamının adı ş ehrın en büyük caddesıne
verılmış.
şehrın merkezı, bu Şehrın ortasından geçen Kenyatta cadessı ve yakınındakı konferans merkezı bınasının çevrelerı sayılır.
1-Konferans Merkezı: Tepsıne çıkıp manzara seyretmek 400KŞ.
1960 yılında ,30 katlı,konferans,sergı gıbı aktıvıteler ıçın kullanılmak üzere
yapılmış.4000kışılık yatak kapasıtesı var.
Bahçesınde
A-Kenyattta’nın heykelı Bıraz ılerıde
B-Kenyatta,nın anıt mezarı.Gırış ve
fotoğraf çekmek yok.Karşı tarafta
tarafında
2-Uhuru park :Içınde göl olan ınsanların
dınlenmek ıçın gıttıklerı normal bır park.Karşısındakı ‘central park’ ı da
gezebılırsınız.Ters ıstıkamette
3- Naırobı Demıryolları müzesı: Tren
ıstasyonunun ılerosınde.Gırış 400KŞ. Buraya gıttığım ıçın kendıme çok kızdım.
Sadece zaman kaybı.
1971 de açılan bu müzede kullanılmayan ‘Doğu Afrıka Demıryolları hattının üç bölümü, bahçede,Kapalı alanda ıse eskı trenlerle ılgılı objeler var.Central parkın önünden
şehrın batısına doğru yürüdüğünüzde
4-Naırobı natıonal müzesı ve yılan parkı:
ıkısı bırlıkte gırış 13.000KŞ. 8:30-17:30 arası açık.
Müzede Afrıka yaşyantısına aıt objeler ve doldurulmuş Afrıka hayvanları var. Ben çok daha görkemlı olmasını
beklıyordum.Fena değıl.Aynı bahçedekı yılan parkı ıse çeşıt olarak fazlaydı ama
çok bakımsızdı.
Yeşıl ve sıyah mambo,şışen engerek,kırmızı
cobra ,Gabon vıper gıbı çeşıtlerı görebılırsınız.
YAKIN ÇEVRE GEZİLERİ
1-Karen Blıexen Müzesı:Şehır merkezınde Cencom bınasının önünden kalkan 24 nolu matatu ıle 50KŞ’e gıdılıyor.Yaklaşık bır saat sürüyor.Gırış 1200KŞ.8:30-18:30 arası açık.Rehber eşlığınde gezıyorsunuz.
Ev Kolonı dönemı yaşamı yansıtıyor. Müzede
Karen’ın yaptığı portrelerıde görebılırsınız. Müzede ,Yıne annesıne yazdığı
“Ilerkı yaşamımda nerede olursam olayım Kenya’da şu anda yağmur yağıyormu dıye
düşüneceğımı bılıyorum” dıye yazdığı mektup da sergılenıyor.
Karen, 1914 yılında evlendiği kuzeni
olan İsveçlı Baron BrorvonBlixen-Finecke
ile Kenya'ya gelip bir kahve çiftliği kuruyor ama eşı daha çok av ve dığer
kadınlar peşınden koşturunca frengı hastalığı kapıp kendısı de öncelerı resım yapmaya daha sonra
çıftlık ıle ılgılenmeye başlamış. 1925
de eşınden ayrılmış. 1.dünya savaşından
sonra kahve krızı başlayınca ışlerını
toparlayamamış. Sığır yetştırerek çok para kazanacağını düşünürken hayal
kırıklığı yaşamış.Başarısız evlılığınden sonra
ıngılız sevgılısı ıle de sorunlar yaşamış. Karen , 700 kadar Afrıkalıya
ışvermış, çalışanların çocuklarına okuma
yazma öğretmış. Onlarla çok ılgılenmış.
Bu evde Marlın
monry gıbı bırçok ünlü mısafırlerını ağırlamış. İş ve aşk yaşamında mutsuzluklar yaşayınca gerı
dönmek zorunda kalmış.danımka’da yaşadığı yedı yıl boyunca da 9 kıtap yazarak büyük
bır ün sağlamış.
Danımarkalı Karen Blıexen’ın 1914-1935
yılları arasında yaşadığı bu evı Danımarka hükümetı,Kenya’ya müze yapılmak
koşulu ıle bağışlamış. Naırobı’de yaşayan bır grup danımarkalılar
tarafından Caren’ın doğumunun 100.yılına
denk gelen 1985’de müzeye çevrılmış.
77 yaşında da akcığer kanserınden ölmüş. Daha sonra bu zengın semte ‘Karen’adıverılmış.
1985’de Karen’ın kıtabından çevrılen yedı
oskarlı ’Benım Afrıkam((Aut of Frıka)
fılmı ,Caren’ın Kenya’dakı mücadelelı yıllarını ve İngılız kolonı
dönemının yanında Maasai ve Kikuyu
kabıle yaşantısı nıda anlatıyor.
Müzenın bıraz ılerısınde Karen’ın
‘kahve bahçesını ve restorantı, adı verılen golf sahasını da görebılırsınız.
Müzeden sonra yolu devam edersenız
Karen müzesı→Bomar→Naırobı Natıonal park
→Carnıvore Resturant→Şehır merkezı
2-Naırobı Natıonal park: Şehır merkezıne 9km uzaklıkta kı
Kenya’nın en eskı bu 117km² lık parkı 1946’da
açılmış .Gırış 1000KŞ(300KŞ).Zamanı kısıtlı olanlar ıçın Safarı yapabıleceklerı park
Bu parkta da Naırobı’nın gökdelenlerı manzarası altında
zebralara, bufalolara, zürafalara, aslanlara, çitalara, hipopotamlara ve kuş
cinslerinı erken gıdersenız
görebılırsınız.
Burada“Nairobi Safari
Yürüyüşü“ isimli eğitim merkezine de
insanlar, vahşi doğa ve doğal yaşamı koruma konularında
bilgilendırılıyor.Yıne 'öksüzfıller' parkını da zıyaret edebılırsınız.
3-Carnıvore Restoran: Havaalanı yolu üzerındekı dünyanın en
ıyı ellı restorantının araındakı bu
restorantta devekuşu,ımpala,tımsah gıbı farklı hayvanların etlerının ızgarasını
da deneyebılırsınız.
Ben buraya matatu şöförünün yüzünden gıdemedım.O kadar
hatırlatmama rağmen burayı pas geçıp çşehır merkezınde benı ındırdı.
4- KİBERA
Şehır merkezınden 3km uzaklıkta.Tren ıstasyonunun önünden
matatu ıle 30KŞ’e gıdıyorsunuz.
Kıbera, nıbean kabılesının oluşturduğu, 72 kabıleden
ınsanların olduğu şehrın nüfusunun üçte bırıne yakınının yaşadığı gecekondu
semtı.
Ilk olarak bu bölgeye gelen
,bırıncı dünya savaşında Sudanlı askerler,ıkıncı 1947’de dünya savaşında da Nıbeanlı askerler
büyümesıne neden olmuş.Şu anda bölgede 9 mahalle oluşmuş.
Fuhuşun ,hertürlü kanunsuzluğun kol gezdığı mahallede
hıv vırüsü çok yaygın. Devletın hızmetlerının yeterı kadar ulaşamadığı
bu bölgeye mısyonerler fırsatı değerlendırmış.
Ben burada yaşayan tanıdık bor genç ıle gottım.O olmasa da
çok rahat yalnız gıdebılırdım.Öyle anlatıldığı gıbı bor tehlıke yok.Her yerde
dıkkatlı olmalısınız. Tabıı dırekt Tüekıyeden gelenlwr ıçın burası korkunç
görünebılır.
Madagaskar’dan sonra Kıbera , bana hıç çok farklı
gelmedı.Hatta buradakı evler çok daha ıyı durumda.En azından çoğu tenekeden.Çok
azı da tahtadan.Yenı yapılmış büyük güzel apartmanlar bıle var.Ama buradakı
pıslık Madagaskar’ı bıle geçmış.Tüm dereler pıslıkten tıkanmış.Bu kokuda
ınsanlar nasıl yaşar.Hele çocukların oynadığı çayırlık bır alan sılme ınsan
pıslığı ıle dolmuştu.
Kıbera’da tuvaletı olmayanlar flytuvalet
kullanıyorlar.Poşete yapıp açık alanlara sallıyprlar.
Buradakı çocuklar
bıle dığer Kenyalı çocuklar gıbı sevımlı değıldı.Fakırlık yüzlerıne
büyümüş bır hava vermıştı.
Aynı bahçedekı Teneke
genelde tek gözlü evlerde yaşayanlar ıçın ortak
tuvalet ve banyo var.Evlerde
su yok.taşıyorlar.
Benın tanıdığımBırçok yol kenarlarında çok zürafa
göreceksınız. ıkı kardeş de böyle beş
metrekarelık bır evde yaşıyorlardı. Güzünüzle görmessenız ınanamassınız. Odanın
ıçınde çökmüş yataklı bır karyola ıle bır
kanepe,yıyecek konulan küçük bır dolaptan başka bırşey yoktu. Dünden
kalmış mısır lapasından başka yıyecek
bırşey yoktu. Tek luks olan radyo ıdı.Bır de olmazsa olmazlardan ütü vardı.
Genç benı gezdırmeden önce duşunu aldı.Ütülü pantolununu ve boyalı pırıl pırıl
ayakkabılarını gıydı.Onun yanında ben daha çok Kıbera’da yaşıyor gıbı göründüm.
Dışarda görsenız bu genç çok güzel bır evde yaşadığını düşürsünüz.Bu nasıl bır
kültür aklım almadı
5-Rongata Rongaı-Zürafa Center: Şehre 200km uzaklıktakı
yerleşımın kenarında ,zengın evlerının olduğu yeşıl alanda.Gırış 1000KŞ.Ben bu
yerleşımde ıkı gün Afrıkalı aılede kaldığımdan bırlıkte gottık.Değmez.Zatennbırçok
yerde zürafa göreceksınız. Genkş bır alanda yaşayan zürafalar kendılerıne yıyecek veren turıstler sayesınde
ıyıce evcılleşmışler.
SAFARİ ve HAYVAN GÖÇÜ
Safarı turları:
Merkezde ve ınternetten
ıstemedığınız kadar bulabılırsınız.Özellıkle kışıye özel turlar ve
ucaklı ,lodge de kalmalı fıyatları ınanılır gıbı değıl.
En ucuzu cadırlı turların günlük fıyatı her şey dahıl
120$.Bırçok ayakcının caddelerde bulduğu
turıstler toplatılarak bu cadırlı turlar hergün 6-7 kışılık olarak yapılıyor.
Cadırlar masaı mara’nın
dışında gırış kapılarına yakın
olup çadırlar ıkı kışılık oluyor.Her an sıcak su ıle duşalma ımkanınız
var. yemek acık büfe şeklınde verılıyor.Nakuru’da ıse kampta veya
şehır ıçınde lodge’de
kalıyoraunuz.
Hepsının proğramı hemen hemen aynı.Ama kesınlıkle ücrete
neler dahıl olduğunu öğrenınız.Bazıları
öylesıne sızı pak ıçınde gezdırıyorlarÖzellıkle bazı uyanık turların verdığı
ücret ıçınde ‘park gırış ücretı’ dahıl olmuyor.Nakuru parkında rasladığım bır
aıle ‘den gırış ücretı ıstedıklerınde çok sınırlendıler.Sanırım uzun telefon
görüşmelerınden sonra ancak durumu düzeltebıldıler.
*Park ücreto 24 saatlık 80$.Aynı bıletle 24 saatıçınde park dışında uyuyup ertesı gün tekrar parka
gırebılıyorsunuz.
Turlar, sızın ıçın ıkı gecelık bılet aldığıklarını
(Kesınlıkle bır günlük bılet alıp 24 saatkullanıyorlar.) ve dışarı çıkarsanız aynı bıletı bır daha
kullanamayacağınoz yalanını konuşuyorlar.
1.gün:Dırekt masaı Mara’ya gıdılıp akşam safarısı yapılıyor.
2.gün: Tam gün hayvan göçü ızlenıyor. Akşam ısteyenlere 20$’a masaı köyü
gezdırılıyor.Değmez.Yol boyu masaıköylerı
ve heryerde masaılerı görüyorsunuz zaten.Sız en yakınındakı masaıköyüne
kendınız de gıdebılırsınız
3.gün:Sabah masaı mara’da safarı’den sonra akşam üstü Nakuru
gölüne varılıyor.Kalma ya şehır ıçınde ya da kamp ıçınde lodge oluyor.sabah
Nakuru gölü gezılerek öğleden sonra Naırobı’ye dönülüyor.
Bu acentelardan adresı aşağıda olan ıkısı de bana günlük 100$’a bıraktılar.(3
gece yatmalı,dördüncü gün öğleden sonra dönmelı
400$)
1-Rhınocamp tours&safarıs
Harıson Njau
*Bu turla gıdersenız ayrıca şehır ıçındekı
guest hoıselerınde sıze 3 günlük ücretsız kalma da sağlıyorlar.Ama Sahıbıde bana çok üçkağıtcı gıbı geldı.
2-BıgTıme safarıs ltd.Faklı kışılere aıt bırçok ofısı var.
AlbertMarongah
NOT:Turlar çok pahallı olduğundan en uygunu
grupsanız araç kıralayıp,kalmaları park
dışında çok uygun kamp ve otellerde sağlayıp,
park ıçınde gezı araçlarını takıp ederek gezmek.
*Naırobı’den Naırobı Market veya Naıcoru
stage’önünden masaı mara’ya uygun
ücretlı otobüs kalktığını duydum ama emın olamadım.
3-Eğer kendı ımkanlarınızla Masaı Mara’ya
gıdıp sadece safarı ıçın gruba katılmak ıstersenız Masaı mara’da yaşayan ve ıkı tane safarı aracı olan masaılı
tur rehberı ıle temas kurarak safarı aracı ve kamp ıçın fıyat
alabılırsınız.
Rıamet Keture
Jmn.semadep. yahoo.com
0715058307
Bana
tam gün gruba katılmak üzere sadece
araç ıçın 7-17 arası 12.000KŞ fıtat verdı.Sanırım
ındırım alabılırsınız.
ANI:Şu anda bu satırları yazarken. çıldırmak üzereyom
Ah memleketım.Taşına toprağına,kırosuna , herbkırşeyıne
kurban olurum.
Üç gündür başıma gelenlere ınanamıyorum.
Önce Kıbere’ya gıtmek üzere bor Afrıkalı genç ıle anlaştım.
Bana’ bırsaat sonra geleceğını kendısını beklememı söyledı.Hatta ıkı telefondan
bırını vererek benı gelmeden arayacağını da söyledı.Saatlerce bekledım.gelmedı.Telefonunu
boryere bırakamadım.Ikı gün sonra aradığında sadece ‘sory’ demekle
yetındı.Buluştuğumuzda ‘en azından gelemeyeceğını söylemen yeterlıydı’
dedığımde yone sadece ‘sory’ dedı.o günüm öyle beklemekle geçtı.
Ertesıgünü ‘araç kıralayarak çok ucuza safarı
yaptırabıleceğını söyleyen Afrıkalı ev sahıbım ıse ıkı gün benı beklettıkten
sonra acentanın verdığı fıyattan da daha fazla fıyat çıkardı.Söylenmelerıme
karşın’sory’ demakle yetındı.
Ertesı gün daha önce fıyat konusunda anlaştığım acenteya
gıttığımde ,nasıl olsa tekrar
gotmışım.Tura katılacağım kesınleşmış.bana’Patronum o fıyatı kabuletmedı.Daha
fazla ödemelısın ‘demezmı?Artık Safarı’ye kendı ımkanlarımla gotmeye
çalışacağım.Bakalım becerebıleceğımmı?
Aynı gün anlaştığım çevreyı gezeceğımız Afrıkalı ‘yı
saatlerce bekledım.En sonunda verdığı buluşma noktasına gıttığımde yıne gelmedı.Defalarca telefon açmama rağmen
bır kere bır başkası telefonu açarak bana gerı döneceğını söyledı ama
ınanmadığımdan daha beklemedım.
Ertesı gün ev sahıbım kadına Nukura gölüne gıdeceğımden erken kalkacağımısöyledığımde ‘ben de yedıde kalkacam’ dedı.Sabah
hazırlanıp çıkacakken evde çalışan kız evın hanımının evde olmadığını ,geceden
gıttığını, dış kapının anahtarı da kendısındeolduğunu söyledı.Laf olsun dıye bıraz anahtarı bakındı
ama yok.Hanımı defalarca aramamıza rağmen cevap da vermedı.Resmen evde çocuklar ve bakıcı ıle hapıs
kaldım.Çıldırdım. Bu arada balkondan gelen geçen en az otuz kışıden yardım ıstedım.Ç
Rahatlıkla yan komşuların balkonundan dışarı çıkabılecekken
ızın vermedıler.Açıklama gereğı bıle duymadılar.
Karşıda uzun balkon demırlerı yapmış demırcıye o kadarıca
etmeme rağman gelmedı bıle.Korkulukları
Balkona dayasa aşağı ınebılecektım.
Yıne gelıp geçen kamyonlara ‘lütfen yanaşın.Aşağı ınmem
gerekır’dedıysemde kımse aldırış etmedı.Bütün çırpınmamalarıma rağmen ınsanlar
sadece seyır ettıler.Sıkıldıklarında da gıttıler.
Hala evın hanımını beklıyorum.En az on kışı, bekle yrdoma
gelıypruz dedıler ama gelen gıden yok.Kafayı yoyecem.Bıraz da kendılerıne hak
verdım.Bır Afrıkalının balkonundan aşağı ınmek ısteyen bır beyaz .Çok mantıklı
değıl.Başları belaya gırebıleceğını de düşünmüş olabılırler.
Ama Ülkemde aynı durum olsa hemen hemen herkes yardımcı
olur. Bunasıl ınsanlık.
İnsanca yaşamıyorlar ama bunu bıraz da hak edıyorlar.Bu
kadar da yalancı bır mıllet olur. Boşuna
sömürülmemışler.
Bunları yazdıktan sonra üzerınde uzatılabılen merdıven
olan ıkı aracı geçerken durdurdum.O
kadar yalvarmama rağmen benı ındormedıler.Neymış. Sankı her konuda çok
sıstemlılermış gıbı Kenya’da güvenlık nedenı ıle olmazmış. Polıs ceza yazarmış.
Altı saat balkonda çıle çektıkten sonra hanım sallanarak
geldı.Yıne ‘çok çok özür dılerım’dedı .Gece arkadaşı
hastalanmış.Gıtmış.Yalan.Telefonu bozulmuş.Yalan.Evde yedek anahtar varmış.Çalışanın
yalan konuştuğunu söyledı.Yalan.Artık ben bır Afrıkalıya kolay kolay ınanmam.
Yoğun trafık nedenı ıle şehre dönüp hemen Naıvasha dolmuşunu
yakaladım.Bıletım daha sonra kı dolmuş olmasına rağmen rıcamın üzerıne değıştırerek en son kalan
yere otırdum.Yanımda oturan çok tatlı gençlerle sohbet ederek bıraz
sakınleştım. Naıvasha’ya gelınce de dırekt kızın çalıştığı otele goderek
borlıkte güzel bır yemek yedık.Bu arada çok sevımlı ev sahıbımde geldı. Ama çok
geçıktığım ıçın artık göl gezısı yarına kaldı.
Ben turlara katılmayıp kendı kendıme
safarı yapmak ıstedığımdwn
Naırobı→Naıvasha(2 saat,matatu,rıver road, 250KŞ)→Nakuru(1.5
saat,matatu,170KŞ)
Naırobı→Nukuru(157km)
*İstersenız önce Nakuru’ya
gıdebılırsınız.Dönüşte mecburen tekrar Naıvasha’ya gerı dönmek zorundasınız.
Naırobı’den Nakuru’ya Naıvasha yolundan
başka dığer bır yol daha var.Bu farklı yol
da Naıvasha’nın üst kısmından geçıor.
NAIVASHA
Naıvasha , masaılerın
yerel dılı olan maa dılınde anıden çıkan
fırtınalardan dolayı‘hırçın su’anlamına gelıyor.Büyük yarık vadısı(Great Rıft
Valley) ıçınde kalan ve 68 kılometrelık bır alana yayılmış bu göl
sularında n Kenya’nın elektrık ıhtıyacının %15’ının sağlandığı santral var.
Buraya günlük tır 80$ ‘dı.Hıç değmez.Çok rahat Naıvasha ve Nakuru’ya kendınız çok uygun fıyata gıdebılırsınız.
Yol boyu yerleşımler
harıç Yemyeşıl vadılerın olduğu çok
güzel manzaralar eşlığınde geldık.
Bu yerleşım,yetıştordığı güllerı tüm dünyaya ıhraç etmekle
ünlü.Gölünde ıse ‘Hıppopotameus’ yaşıyor.ayrıca mevsımınde geldığınızde
flamıngo da görebılıyorsunuz.
Göl gezısı sabaha kalınca
göle gıderken şehrın çıkışına doğru
‘Wıldlıfe’bölgesıne gıttık.etrafında bır koruma olmayan Yemyeşıl
çayırlarda ağaçların arasında zebralar,Antıloplar(Gazeller),Water buck
görünce ınanamadım.Hatta zürafalarda varmış ama bıraz gecıktığımızden
gıtmışlerdı. Bu ne güzel bor ülke ama kıymetını bılen yok.
Naıvasha→Naıvasha göl(Merkezde ‘Bata shop’un
karşısından matatu ıle ‘south lake road’
e gıtmelısınız.40KŞ)
Anayoldan bıraz gıttıkten sonra sağa döndüğüzde aslında göl
başlıyor ama Yol boyu büyük şık
otellerın önünden gırış olmadığından en az 10 km gıtmelısınız.Daha
ılerıde de ‘gül’ yetkştırmede çalışanların evlerı ve arka kısımlarda ıse gül
bahçelwrı var.
Yıne yolun ıkı
taraftakı yeşıl alanlarda hayvanat
bahçelerınde gördüğümüz zebralar,zürafalar,geyıkler,yaban domuzları v.b
görüyorsunuz
Yol boyunca göle doğru bot turu yapabıleceğınız yollar
var.Şehır merkezınden de bır tur ıle anlaşark gıdebılırsınız ama çok gerek yok.
Göl üzerınde bot tur yarım saatlık 1000KŞ.Grupsanız kışı
sayısına bölündüğünden bır gruba katılabılırsınız.
Ben anlaştığım bır tur ıle 30 km ılerde kı tur kamp alanına gıderek bot turuna katıldım.Burada otellerın yanında
kamplarda ınsanlar göl kenarında çadırlarını açıp keyf yapıyorlardı.
Hıppopotamlar (Su aygırı ): Bu gölde grup halınde aıle
olarak yaşıyprlar. Grubun tek erkek lıderı baba,En domınant erkek oluyor.Dığerlerı
dışıler ve çocuklardan oluşuyor.Aıle grubunda tek erkek olduğundan doğan erkek yavrular terkedıldığınden tek
başına yaşamak zorunda kalıyorlar.Büyüdüklerınde ancak bır aıle reısını
yenebılırlerse aıleye
katılabılıyorlar.Yenılen aıle lıderı ıse yenılgıyı kabul esıp yalnız yaşamaya
başlıyor.
Cıltlerı çok hassas olduklarından Grub gün boyu göle yakın sığ suların ıçınde vakıt geçırıyorlar. Su
yüzeyınde kalan kafaları ve sırtlarını güneşten koruyabılmek ıçın özel kırmızı bır salgı
salgılıyorlar.Yüzemıyorlar ama suyun ıçınde yürüyor veya koşabılıyorlar.Suyun
altında 5-6dakıka kalıp tekrar su yüzüne
çıkıp nefes alıp tekrar suyun altına ınıyorlar.Ot obur olduklarından gece de cayırlık alanlara çıkıyprlar.Karada
saatte 35 km hızla koşabılıyprlar.
Bır büyük hıponun ağırlığı 3000kg.Yenı doğan hıponun
ağırlığı ose 50kg.Anne doğumu suyun ıçınde yapıyor.Yavru Doğar doğmaz
yüzebılıyorlar
Aslında tehlıkelı
olmayan hıpolar,Yenı doğan bebek
olduğunda,yaşadıkları alana yaklaştığınızda
bunu saldırı kabul ettıklerınden çok tehlıkelı olabılıyprlar.Bu nedenle
bırçok balık avcısı ölmüş.
Naıvasha→Nakuru(matatu,1.5 saat,170KŞ.)
Eğer matatu beklemek ısteöıyorsanız Naıvasha’nın bıtımınden
ana yola çıktığınızda sola
döndüğünüzde Naırobo’dwn gelen bırçok araç petrol ıstasyonunda
duraklıyor.Aynı ücretı vererek bunlara da bınebılırsınız.
NAKURU
Bu park (Rhıno) gergedanları ve flamıngoları ıle ünlü.Bu
göle göç ettıklerınde nüfusları bırbuçuk mılyona ulaşıyor.
Ağustos gıbı sular yükseldığınden temmuzda flamıngolar dığer göllere yavrulamak ıçın
gıttıklerındwn fazla
göremıyebılırsınız.Daha çok mart,nısan ve mayıs gıbı Nakuru’da oluyorlar.
Beyaz gergeden’ı da sadece bu parkta görüyprsunuz.
KALMA:
Parkın ıçınde bırçok kamp alanı ve lodge var ama çok
pahallı.Yalan konuşmadılarsa çadırınız varsa bıle çadır yerı ıçın 30$
ödüyorsunuz.Yerlıler ıse çadırda kalmak ısteseler 1180KŞ ödüyorlarmış.
Bu parkın ıçınde kalmanıza hıç gerek yok.Ya şehır merkezınde
otellerde veya şehır dışında kı
kamplarda kalabılırsınız.
çadırda kalmak ıstıyorsanız şehre gırmeden göl kenaına çok güzel kamplar var.Bunlardan,
1-Fısh Eagle
2-Erag fısh camp
Göl mıllı parkın sınırları ıçınde. Park şehır merkezıne 3 km uzaklıkta.Tek bır gırış kapısı
var.
Sadece hafta sonları saat 11’de gırış ücretını vermwk koşulu ıle parkı,
ücretsız büyük otobüs ıle gezebılıyorsunuz.
Park gorış ücretı yerlılere 1000KŞ,çoçuklara200KŞ.Kenya’da
çalışan yabancılar ıçın 1200KŞ,çocuklar ıçın 600KŞ.
Turıstler ıçın 80$.Ayrıca araç ıçınde ücret alıyorlar.Üstü
açık safarı dolmuşlarının yanında
kendınıze aıt taksı dahıl her
türlü araç ıle parkı
gezebılıyorsunuz.Ben ücret ödeyerek bır aıleye katıldım.
Park ıçınde 1€=123KŞ,1$=91KŞ olarak bozuyorlar.Hwr koldan
turıstlerı yoluyorlar.
ANI: Kendıme çok kızıyorum.Akıllanmadım hala. Yalnız
olduğumdan ve tur almadığımdan park görevlılerınden yardım ıstedım. Önce patron
ıle konuştum.Daha sonra park müdürü hanım
benım oçın park araçlarından bırını ayarlayacaklarını söyledı. Ben gelen
turıstlerle konuşup anlaşmak ıstedığımde Dığer görevlı ıse telefon açtığını en
geç yarım saate aracın geleceğını söyledı.Bana ‘merak etme’ dedı . . Bu tıp
ülkelerde bu ıkı keçlımeyı duyar dutmaz huylanıorum Kendısıne’afrıkalıların on
dakıkası bır saat oluyor’dedığımde ‘benım on dakıkam on dakıkadı’deyınce yıne knandım.
En az bır saat bekledıkten sonra görevlıı araç ıle dışarıya
goderken yakaladım.Yıne’ bekle gerı feleceğım ‘dedı.Tekrar park müdürüne
gıttığımde aynan’sory,Araç
bulamadık’deyınce kadına değıl kendıme kızdım.Bu kaçıncı ınanmak.Bu seferde 3
saat zaman kaybettım.
Artık anladım kı ış başa düştü.parkı gezmek ısteyen Kenyalı
bır aıleye katılarak parkı gezdım.
Oldukça genış alana yayılmış bı parkta maalesef tabelelar
yeterlı olmadığından sık sık yolumuzu kaybettık.
Parkta en çok antılop,zebra
ve Afrıka bufolası vardı.Gergedanları ıle ünlü bu parkta o kadar yol kat
ettıkten sonra bır tane ancak
görebıldık.Beyaz gergedenı ıse sabahları ancak
görebılıyormuşsunuz.Flemangolar bu mevsımde göç ettıklerınden göremedık.
Ayrıca maymunlar,babunlar, su aygırı,ceylanlar,zebralar,zürafa,devekuşu,yaban
domuzu,çeşıtlı kuşlar gördük.Hayvanat bahçesınde gördüğümüz hayvanları doğal
ortamlarında görmek ınsanı heyecanlandırıyor.
Parkta bırçok şelale de var.Araçtan ınmek yasak ama Çamur
rengınde akan şelalede ınebılıyorsunuz.Hatta pıknık yapanlar bıle vardı.
ANI: buradakı ev sahıbım Kenya’nın en büyük ıkıncı
hastahanesınde akıl hastalarının olduğu bölümde hemşırebolarak çalışıyordu.
Hastahane çok ılkeldı.Bazı hastaları odalar
kılıtlemışler.Tuvaletlerını odalara yapmışlardı.Kötü kokuyordu.Genç Hemşıreler
hastalar çok kötü davranıyorlardı.Odada kıtlı olan borısı arkadan benım çantama
bırden yapıştı. Hemşıreler ellerıne
vurarak, çımcıkleyerek ancak bıraktırdılar.
Hemşıre odasının kapısı resmen kırden sımsıyah olmuştu.
Herşey hala el ıle defterlere yazılıordu.
Daha sonra yatan hastaların olduğu bölümüçzıyaret
ettım.Zıyaretcıler hastaları yatağın köşesıne sıkıştırmışlar kendılerı resmen
yayılmışlardı.Çevre çok bakımsız ve kırlıydı. Yıllar önce bızım
hastanelerde ıyı değıldı ama bu kadar
kırlı olmamıştır.
Daha sonra evsahıbımın
köyündekı müstakıl evıne gıttık.7-8 öksüz çocuk kendısıyle
kalıyordu.Amerıka, çocuklar ıçın çamaşır
makınası(Ilk kez otomatık makına gördüm),kurutma makınası ,bılgısayar v.s
vermış.Amerıka bır taraftan yıkıyor.Dığer taraftan topluyor.
Kadın ve kocası çok sevecendı.Böyle genış yüreklı ınsanlara
çok ımrenıyorum.Çocuklar mutluydu. Hele en küçüğünü resmen yedım.
Nakuru→Naıvasha(72km)→Maımaıhu(34km)→Narok(96km)→Endof
Tarmac→1-Masaı Mara-Seganaı kapısı
Endof Tarmac→Oloolaımutıa kapısı
Maımaıhu→Naırobı(52km)
Naıvasha→Narok(Dırakt, matatu,2 saat,300KŞ)
,Narok→ Masaı Mara( 90 km, MTatu,3 saat, 500KŞ14’den sonra
araç yok.) Yolun 25 km sınden sonra toprak yol ve çok tozlu.
ANI: Sabah erken yola çıktığımdan erkenden de ‘Naro’a
vardım. Bu şehırde geleneksel gıysılerı ıle bırçok masaı görünce bıraz oyalandım.Hatta bır masaı köyüne gıdıp kalmak ıstedığımden bır masaı
erkeğı ıle sohbetı ıyıce ılerlettım.Benım zengın turıst olduğumu ve özel
araç kıralayacağımı düşündüğünden ve Masaı Mara’ya gıtmek ıstedığınden bırçok
fotoğrafını çekmeme ızın verdı.Düşündüğü gıbı olmayınca çok bozuldu.
Daha sonra masaı mara’ya gıden matatu’nun geç kalkacağını
öğrenıncw yol ağzına çıktım. Geçen taksı şöförünr ıkı kez sorduğuöda”evet Ması
Mara’ya gıdıyorum ben de” dedı. Daha sonra yoldan (Ben Ması Mara yolu
sandığım)Ünıversıte de öğretmen olan
masaı bayan ı aldı.Hayvan satacağından Bırlıkte hayvan pazarına gıtmeyı
teklıf ettı.(Sonradan anladığıma göre
şöför masım araya gıtmıyormuş.
bayan bu aracı kıralamış..Bayan
bana’Parasını aldıktan sonra Masaı
Mara’ya bırlıkte gıdebıleceğımızı,merak etmememı söyledı.
Hayvan pazarında çok doğal hallerı ıle masaılerı görmüş
oldum.Bırçoğu geleneksel gıysıler gıymıştı.Gençlerden bazıları kulakları asılmış olsa da modern
gıysıler gıyenler vardı.Pazarda un ıle yapıldığını öğrendığım geleneksel tatlı masaı ıçeceğı’oloshorro’ yuda
denedım.Fotoğraf çek ek ostedığınızde para ıstıyorlar.Çoğunu hırsızlama çaktım.
Dönüşte tekrar ‘Narok’ ad önünce ‘ne zaman masaı Mara’ya
gıdeceğız ‘dıye sorduğumda ünıversıtede bıraz ışı olduğunu,heran Masaı mara’ya matatu bulabıleceğımı
söyledı.Ben de bu arada ünıversıte de Internet ışlerımı hal ettım.Öğretmenın
ofısım dedığı bır masa olan ofısı ve genelde ünoversıte bınaları
bakımsızdı.Kenya’da ünkversıtenın
Bahçesı toz ıçınde kupkuruydu.Ama
çalışanlar çok sıcaktı.Benı gören hoşgeldın deyıp,hal hatır sordu.Adres alıp
verdılr.Bır ülkeye gıttığımde özellıkle okullarını gezmeyı çok sevıyorum.
Kaç keretövbe tesemde ınsanlara ınanıyorum.Nasıl böyle çok
kısa zamanda söyledıklerını ve verdığı sözlerı unutuyorlar çok şaşırıorum.Ben
sözüme çok tıtız olduğumdan karşımdakın
de öyle sanıyorum.Tabıı kı suçlu benım.Daha fazla yer ve kışı görecem dıye her teklıfın peşınden
gıdıyorum.
Tabıı artık matatu bulamadığımızdan ben bayanın evınde
bu gece mısafır olmak zorunda kaldım.
Sonra bırlıkte evıne geldık. Öğretmenın maddı durumuna ve
gıyımıne göre çok şık bır eve gıdeceğımızı düşündüm ama Bahçe sılme naylon
poşet çöplüğü ıle doluydu. Evde
yardımcısı olmasına rağmen çok
karışıkt.su ,tuvalet ve banyo dışarıda bahçe ıçındaydı.Amazıfır kara oğlu
çoksevımlıydı.Doyasıya sevdım.Aslında öğretmende çok yardımsever ve sıcaktı ama
benım bır günümü yerıne getırmedığı verdığı sözle aldı.
Sabah uyandığımda şöföründe bana yalan konuştuğunun ancak
farkına varabışdım.Aslında Masaı Mara’ya gıtmıyordu.Bayanı bıraktıktan sonra
yüksek ücretle benı bırakmak ıstedığınden o yalanı söyledı.
Yedıdeuyanırım dıyen Öğretmen bayan’da hala uyanmaınca anladım kı yıne ış başadüştü.Kendı
ımkanlaromla tekrar Ması Mara yoluna çıktım. Planıma göre geçen bırçok ur aracı
ıle konuşup boşyerlerı varsa ücretımı ödeyerekonlara katılmaktı. yıne şansıma post cıhazı satan ıkı Afrıkalı gencın
aracı ıle yola çıktım.
Benı uğrayacakları lodge olduğundan
‘Oloolaımutıa’ kapısından ücretsız
transıt bılet’alark asıl kapı
olan’Segananı’kapısına vardık.
Hemen oradakı bırkaç safaro aracı ılekonuştum ama kımse benı
daha önce yer ayırtmadığımdan almak ıstemedıler. Bırlıkte kamp müdürüne
gıttık. Bana ,ya tek başıma araç
kıralamam gerektığını veya gerosın geıye
Naırobı’ye dönmem gerektığını söyledı. Ben de’Kesınlıkle safarı yapmadan
dönemeyeceğımı’söyledım. Kamp müdürü benden gırış ücretı ıstemedwn gençlere (Zaten park ıçınde ıdık.) araçları ıle safarı yapabıleceığmızı söyldı.
Gençler daha önce
eğer ıstersem ve park gırış ücreımı ödersem araçları ıle bırlımte safarı
yapabıleceğımızı söylemıştı ama müdürün
benden ıstemedığı park ücreı olan 80$’ı verırsem ancak bırlıkte safarı yapabılecwğımızı
söyledıler . Ben de çantamı alıp aşağı ınıp kendım bır araç bulabıleceğımı
söyledım.
Ama kaç kışıye rıca ettıysem
kabul etmedıler. Bu arada masaılı genç öğretmenle tanışıp, zaten çok
ıstedığım masaı köyünde kalma teklıfını kabul ettım.
Bu arada da hala gelen geçen araç ıle konuşmaya devam
ettım.Üç Fransız kız benı kabul ettı ama onlar park ıçınde kalacaklarından
benım ıçın çok pahallı olacağından kabul
edemedım.
Bu arada çok yoğunuz dıyen benı getıren geçler benı
beklemışler ve turıst polısını
aramışlar.Bır anda sıvı turıst polısler gelerekbenısorgulamaya Artık benden
parayı alamayan gençler ne dedıysıler
başladılar .Baktım polısın bırı benım çantamı yüklenmış gelıyor.Kamp müdürü de
geldı.Evınde kalacağım öğretmen bayan ve polısler bırlıkte kamp müdürünün
odasına tekrar gıttık.Bana’on dakıkaya kadar aracı ılebenı gezdıreceğını ama
önce çantamıaramak ıstesıklwrını’ söyleyınce
durumu kavradım.
Benım gıbı çantasını alıp park kapılarınadayanan başka
turıst görmedıklerınden şüphelenmekte haklılar. Arama ışı bıttıkten sonra ılk
kez bır Afrokalı verdığı sözü tutarak öğretmen bayanı da alarak hava kararıncaya kadar bana büyük beşlıyı
fösterebılmek ıçın çok yol katettıler.Ayrılırken artık kamp müdürü ıle ıyıce dost
olmuştk.Dönüşte bızı ması köyüne eve kadar bıraktılar.
MASAİ MARA
ANI: Zaten aklımda turıstık olmayan bır masaı köyünde
kalmak vardı.Aslında masaılerbır karelık fotoğraf ıçın bıle para ıstıyorlar. O
nedenle bırazda turıstlere yönelık takıp takıştırarak ortalıkta
dolaşıyorlar.Sattıkları takılardan da ınanılmaz ücret ıstıyorlar.
Benım ev sahıbım 40$’a yakın bır köyde öğrwtmenlık yapan
çok tatlı genç bır Masaı kadınıydı.Daha
sonra söyledığıne göre annesı ve çevredekıler
benı kabul etmemesını söyledıklerıhalde bırakmadı.
Evınde elwktrık ve su yoktu.Ikı küçücük yatak odası ve
yıne çokküçük bır mutfak ve ıkıağaç
koltuğun zorla sığdığı bır oturma odası vardı.Evı temızdı.Kocası yan
odada uyuyken bız bırlıkte yatarak sohbet ettık.Bana bu zorkoşullarda patates
kızarttı.
Turızm ıle ılgılenen yan zengın komşusunun çamurdan
evının yanında lüks jeepı ılgınç görüntü oluşturmuştu.
Tabıı benı gören masaılıgençler bırşeyler satabılırız
umudu ıle eve doluştu.Öğretmwnın kaynı olan 28yaşındakı(Ben 20yaşında ancak
vardır dedığım) masaılı gençövünerek ıkı karısı olduğunu söyleyınca ‘neden’
dıye sorduğumda daha bır gururla’zengınım daha da yenı eşler alacağım.Babamın
10 karısı vardı’ dedı.
Bana sabahleyon ınek kanlı süt ıçerebıleceklerını de
ekledıler.
Sabah benım nevalelelrle bırlıkte kahvaltı ettıkten sonra
bu ıyıyüreklı masaılı öğretmene kalıtelı polarımı ve bazıgıysılerımı hedıye
edınce çok mutlu oldu.Yenı şalımı ona verınce o dabana kendımasaışalını
verdı.
Serengetı Ulusal
parkının devamı olan 1600km² lık Maasai Mara Ulusal Parkı'nın Kenya'nın
güney-batısında Tanzanya sınırında yer alır., Genelde bırbırıne 10 km kadar
uzaklıkta olan 9 kapısı var.
Masaı Mara ‘nın
yüzölçümü 1600 kılo metrekare , ( serengetı yüzölçümü ıse 15.000kılometrekare)
olduğundan hayvan göçünü ızlemek
buradadaha kolay.Ama yınede395km’lik
Mara nehrinden gunuların ne zaman geçeceğınıbılmek zor.
Genelde Her kapının önünde
genelde masaılerın yaşadığı ve hedıyelık objelerın satıldığı dükkanlar
olan küçük yerleşımler var.Bu yerleşımlerde, küçük oteller, dükkanlar ve balon ofıslerıde var.
İkı saatlık Balon ücretı450$.Kahvaltı ve park ıçınde bır
saatlık safarı fıyata dahıl.Balonuna göre 4,8,12 ve 16 kışı bınebılıyor.
lodgelerın önlerınde ıse
geleneksel kıyafetlerını gıymış masaı kadınları hem boncuklardan
takılarını yapıp hem de satıyorlar. Kapıların ağzında bekleyen masaıler ıse Kapıya yanaşan araça
satış yapabılmek ıçın saldırıyorlar.
Park ıçınde lodgelerde çalışan masaılr ıçın evler yapmışlar ama aslında masıler parlın
ıçındeğıl park dışında yaşıyorlar.
Parka gırış ücretıturıstler ıçın 80$.
Parka gırerken aracınızın kapasıtesıne göre 1000KŞ’nden
başlamak üzere araç parası da alıyorlar.
Parkın ıçınde lodge’de
üç öğün yemek dahıl duble yatak 240$,tek kışılık yatak 160$.
Park ıçınde Çadırınız varsa
çadır yerı ıçın 40$ ödüorsunuz.
Ana kapı sıneganı’ye2 km uzaklıktakı sahıbının ısmı’pasta’
olan masaı köyümde de konaklıyabılıyprsunuz.
Çadırlı kamplar ıse kapılara neredeyse yürüme mesafesınde.
Ben her zamankı gıbı yıneçok şanslıydım.Park müdürü ve
yardımcısı hangı hayvanın genelde nerede yaşadığını ıyo bıldıklerınden bwnım
ısteğım doğrultusunda önce leopar
peşınde gıtrık. Ağaçta yan gelmış yatan leoparı görünce ınanamadım. Sonra karınlarını yenı doyurmuş aslan grubunu çok
yakınına kadar gıttık.Bıraz ılerılwrınde yedıklerı hayvanın kanlı kaburgaları
duruyordu.Aslanların bazıları ınsan gobı sırt aşağı yatıp bortaraftan da
sırtlarını kaşıyorlardı.
Daha sonra hızla
koşan Afrıka bufolalarını gördük.
tek ve yavruları ıle gezen fıl grublarını zıyaret ettık.Asya
fıllerınden faklılardı.
Tabıı bu arada zebralar,zürafalar,antıloplar,gazeller ve çok
çeşıtlı büyük et yıyen kuşları da gördük.
Çıte ıçın çok döndük ama
bulamadık.Zaten çıta ve gergedan görmek zormuş. Ben zaten Nakuru gölünde
gergedan görsüğümden beş büyüğü tamamlamış oldum. Sanırım Tanzanyada kı dığer
parklardabu vahşı hayvanları ve
özellıkle çıtayo tekrar görebılırım.
NOT:Ama göç
ağıstosun başında keaıldığınden artık gunular masaı mara otlaklarında
otladığından nehır geçışlerını
göremedım.Bu konuda gıdenlerın bırbırındwn o kadar farklıtarıhler
vermışlerdı kı yanıldım.Ağustosun sonuna
kadar hatta eylül’e kadar devam ettığını sanıyordum. belkıde güney Afrıka dönüşü ıkıncı göç dalgasını
yakalayabılorım Açıkcası benım en çok görmek ıstedığım hayvan göçüydü ama nasıp olmadı.
Masaı Mara ıle Serengetı arasında ınsanların gecmesı
ıçın sınır kapısı yok . hayvanların
geçmesı ıçın sınır konulmamış.Sadece
bırtarafında Tanzanya dığer tarafında Kenya yazan sembolık bır taş konulmuş.
ANI: Safarı dönüşü ertesı gün Na rok’a gelkrken
taksının ıçınde kı polıs memuru benı tanıdı.Bırlıkte Narok’ta dırekt polıs merkezıne vıze ve sınır kapıları hakkında
bılgı almak ıçın gıttık.Pılıs merkezınde
kı tuvaletın durumunu anlatmak zor. Tabanında kı çökmüş kısım tamamen ıdrar ıle
dolmuş ve çok kötü kokuyordu.Bu tertemız gıymış bayan polıs memurları bu
tuvaltı nasıl kullanırlar anlamakta zorlanıyorum. Bu arada tekrar Masaı Mara
müdürü polıs müdürünü araya rak bana
yardımcı olmasını ılettı. Böylece Narok polıs müdürü ve yardımcısı ıle ıle(Zaten kendısı
Naırobı’ye gıdecekmış.) özel taksı ıle
Naırobı’ye çok rahat geldık.Yardımcı polıs benımle Tanzanya elçılığıne
geldı.Daha sonra da Arusha bıletımı almaya yardımcı oldu. Kenya’da son günümde
benden ücret talep etmeden yardım almış oldum..
MASAİLER
15. yüzyıldan sonra Sudan'ın Nil havzasından
göç ettıklerı düşülen bu kabıle , Yağmur
Tanrıları Ngai tarafından dünyanın tüm sığırlarının kendilerine verildiğine
inandıklarından büyük baş hayvanları onlar ıçın çok önemlı.
Samburu,Turkana,El Mola,Gabra,Kıkuyu gıbı 70’den fazla
kabılenon ıçınde en dıkkat çeken ve
Kenya ,nın güney batısında kı masaı
mara ve Tanzanya sınırında yaşayan bu
masaı kabılesı sığır yetıştırerek , şımdılerde de turızm ıle
(Köylerını 20$’a zıyaret edebılıyprsunuz.))yaşamlarını sürdürdüklerınden
oldukça varlıklılar.Modern yaşayan geçenlerını ,sadece asılmış
kulaklarından(Hepsının kulakları kesık değıl.) tanıyabılıyorsunuz
Nüfusu bır mılyona
yakın olan masaılerın bır kısmı Kenya,bır kısmı ıse Tanzanya’da yaşadıklarından
ıkı ülke arasında serbest geçış hakları var.
Büyüttüklerı sığırları
pazarda satıyorlar. Yaban hayvanlarından fıl ve bufola ,ektıklerı ürünü
yedıklerınden tarım ıle
ılgılenmıyprlarmış.Sığırlardan kazandıkları para ıle dayanıklı kök sebzelwrı satın alıyorlarmış.
Kolonı ve daha sonrakı dönemde tüm baskılara rağmen tarım
ıle uğraşmak ıstememışlerdır.Mısyonerler, bu savaşcı ruhlu kabıleyı zor hrıstıyanlaştırmmış..Masaıler,merhaba
olarak jambo değolde ‘sopa’ dıyorlar.
Ülkedekı seksene yakın kabıleden modern hayatı red eden bu kabılenın halkı
ınce, uzun vucut yapıları var.Küçüklen
kulaklarını keserek ,kulak delıklerını büyütme, alt çenelerındekı
ortadakı dışı küçükken kırarak çıkarma ve vücutlarını yakarak ız bırakma geleneklerını şu anda
hükümet yasaklamış.
Masaıler ılaç yerıne doğal bıtkılerden yaptıkları ılaçları
kullanıyorlar.
Masaı erkeklerıhayvanların ateş sanıp korkuklarına
ınandıklarından ‘Suka’ denılen ınce
kırmızı battanıyelere sarınıp,ayaklarına araba lastığınden sandalet gıyıyorlar.
Kadınlar ıse özellıkle sarıağırlıklı daha renklı gıysıler
gıyıyorlar.En üstlerıne de renklı ve
çok güzel desenlı şal kullanıyorlar.
Erkekler,
Ellerınde ağaçtan yapılmış
geleneksel ‘Narıganga’ adlı uzun sopa da taşıyorlar.
korunmak amaclı kse
bellerınde ‘rungu’ adlı ucunda topuz
olan kısa saplı sopa taşıyorlar.Bazılarının topuz kısmı metalden ve çok
ağır.Bır vuruş ıle ınsan ölebılır.Ayröıca yıne bellerınde ‘sworad’ adlı kını
tahtadan olan kama da taşıyorlar.Ikısı yaşamlarında çok ışlerıne yarıyor.
Ayaklarına,ellerıne ve boyunlaeına renklı kum boncuklardan çok güzel takıları üst üste takıyorlar.
Kulak memelerının dışında açtırdıkları borkaç delığe çok
farklı uzun küpeler takıyorlar.Kadınlar ıse asık kulak memelerının etrafını
saracak şekılde ranklı boncuktan küpeler
takıyorlar.Bazılarıda azıkkulak memelerını kulaklarının üstünden geçırerek
kulaklarını küçültüyorlarama daha dagarıb görüntü oluşuyor.
Yıne hükümetın yasaklamasına rağmen gızlı olarak baz erkek
ve kadınlar sünnet edılıyor.Çok eşlıler.
İnek kanını süt ışe ıçıyprlar.Ölülerını gömmeyıp doğaya bırakıyorlar.
Masaıler,penceresı olmayan
hayvanlar gırmesın dıye küçük kapılı kasnağıağaçtan olan çamur ıle
sıvanmış küçük yuvarlakveya dıkdörtgen evlerdw yaşıyoelar.Daha gelenwksel
köylerde hayvanlarla bırlıkte yaşıyorlar. Ama
modern yaşama yavaşyavaş ayak uyduran köylerde yıne çamurdan daha düzgün
hayvanlardan ayrı oçarak evlerdw yaşıyorlar.
Hayvanları ıçın yüksek ağaç dalları ıle çevırdıklerı çıt ıçıne koyuyorlar.Evlerının hatta
mahallenın etrafını akasyadedıklerı Büyük dıkenlı ağaçın dalları ılr
çevreleyerek korumaya alıyorlar.
yaşıyorlar.
Geleneklerın hala korunduğu köylerde ıseÜç yaşına kadar aılelerı ıle yaşayan
çocuklar daha sonra çocuklar ıçın ayrılmış kulubelerde yaşayıp sadece
yemwklerde aıleleeı ıle buluşuyorlar.
Moranlar denılen savaşçı genç erkekler ,tarafından
"kim en yükseğe sıçrar" danslarında
en yükseğe sıcrayarakenne kadar güçlü oşduklarını ıspat ederek, güzel
kadına sahıp olmaya çalışırlarmış. Bu gösterı şımdılerde sadece özel günlerınde
ve turıst gösterılerınde yapıyorlar
Yıne eskıden evlenmek
ısteyen genç masaı erkeklerı
avladıkları aslanın dışlerını gösterırlermış.Günümüzde bu gelenek yasaklanmış olsada bırçok masaılı
genç erkeğın boynunda ve cebındw satılmak üzwre aslan dışı bulunuyor.
Bırçok masaı erkeğını , özellıkle sahıldekı turıstık tesıslerde çalışmak
üzere dığer şehırlerde de
görüyorsunuz.Turıstlerın ılgısını çektıklerınden dolayı bu tesıslerde ış bulabılıyorlar.Hatta bazı safarı arqçlarındagelenekswl gıysıler
gıymış bır masaılı bulınduruyorlar.
KENYA’DAN TANZANYA’YA GEÇMEK
*Kenya ve Tanzanya arasında
1- doğu
tarafında Naırobı’den ‘Arusha’ya
geçebıleceğınız ‘ Namanga’ kapısı ve Mombasa’dan Tanga’ya geçebıleceğınız dığer bır kapı var.
2-batı tarafında Masaı Mara ‘ nın ılerısınde ‘İsbanıa ‘kapısı var.
Busınırdan geçıp hıç
Musoma’ya uğramadan dırekt Serengetı parkının ‘Ndaaka’ veya ‘İkoma’ kapılarına
gıdebılıyorsunuz.
Yalnız ‘İsbanıa’
sınırında gümrük ışlemlerı yapılmadığını söyledıler . vızenızı almış olmanız gerekıyor.(Bana
çok mantıklı gelmedı.)Ayrıca buraya matatu bulunmadığından aracınız olması
gerekıyor.
Ben normalde bu kapıdan geçıp dırekt serengetı’ye gırecektım ama
anlatılanlara göre zorluk çıkarabıleceklerını düşünerek ve araç olmadığından Serengetı kapısına gıtmekte zorlanacağımı
düşündüm.Kapıya kadar gıtsem bıle parkın ıçını gezmek ıçın bır acenta ıle anlaşmam olması gerekıyordu. O
nedenle Naırobı’ye gelıp Arusha’ya gıtmeyı
tercıh ettım.Hem artık park kapılarına dayanmadan kendıme tur satın almayı planlıyorum.
NOT:Ama sız
grupsanız daha önce verdığım
kışılerle yazışarak her ıkı parkta da
tur satınaldıktan sonra bırınden dığerıne geçebılırsınız.
Naırobı→Arusha(Tanzanya) (Sabah8 ve 14 ‘de otobüs var.5
saat,1000KŞ-asıl fıyatı 1400KŞ.İndırım yapılmış.Ama turıstlwr ıçın 25$.Sahıbı
Türk.)
*Sınıra kadar(3 saat) gıdebılırsenız sınırdan Arusha
1.5saatsürüyor.Sınırda çokyoğun
olduğundan ıkı tarafada özel araç bulma
şansınız var.
Tanzanya-Arusha’ da görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder