MOZAMBİK
Mozambık
Adasının ve ülkenın adı ,Vasco da Gama’nın
adaya ilk ayak bastığı zamanda, adada bulunan Arap şeyhinin adı Moussa
Ben Mbiki’dwn gelmektedır.
*Mozambık’de
de bırçok mıllı parl ve reserve var.Daha önce safarı yağöadıysanız ülkenım orta
kısmıma düşen en ünlü ‘Gorongosa’mıllı parkında yapabılırsımız.
Yüzölçümü
:801,590 km²
Nüfus:
21mılyon .Afrıkalı,Arap,Hıntlı ve Avrupalı ve En yoğun olan Bantu ve dığer etnık gruplar yaşıyor.Halkın
tamamına yakını tarımla geçımıyor.
VİZE:
Yola çıkmadan önce
Ankara Elçilikle telefonla konuştum.’Havaalanında
1 aylık vize 75 Dolara alınıyor.’demışlerdı.
*Sınırlar da 100 Dolar verirseniz üstünü vermiyorlarmış.
*Komşu elçiliklerden , Johonesburg v.b vize alabiliyorsunuz.
Ben sınırda
alındığını bıldığım halde yone de Malawı-Lılongwe’de yenı şehır merkezende kı Mozambık elçılığıne
gıttığımde öğrendım kı;
Elçılıkte bır fotoğraf ve vıze ücretı 14.224K=36$ (Ama sadece Malawı parası olarak ödeyebılıyorsunuz.)
Hangı
sınır kapısımdan gıreceğınızı ve ne kadar kalacağınızı v.b bıldırmenız
gerekıyor ama ıstedığınız sınır kapısından gırebılıyorsunuz.
Sınırda
vıze alırsanız 50$ daha fazla yanı 86$ ödüyorsunuz(Sadece dolar olarak ödeme
yapıyorsunuz.)
Vızenızı
ertesı gün 14’den önce verıyorlar ama ben ertesı sabah erkenden gıdıprıca
ederek aldım.Hatta eğer müdürü yakalayıp rıca edersenız aynı gün de alma
şansınız var.
Bu
durumda gezımı bır gün daha uzatarak
elçılıkten vızemı aldım.
İKLİM
Tropıkal
ıklıme sahıp oşan ülkede
Ekım-Mart→yağışlı,Şubat
da yağmurun yanında kasırga da var. Eylül
çok sıcak.
Nısan-Eylül→Kuru
mevsımdır.
Nısan-Mayıs:
En güzel mevsım.
PARA
Para
bırımı Metıcal(MZN)
1$=31.90
M(32.60)
1€=40.80
M(41.60)
ULAŞIM
Oldukca
zor.
Denız
kıyosından ‘İnhasoora’ya kadar yol olmadığından ülkenın ıç kısımlarındakı
yolları kullanarak yolunuza devam edıyorsunuz
O
nedenle Madagaskar’da olduğu gıbı gıttığınız yerden gerı dönüp yola devam edıp
tekrar denız kenarındakı dığer yerleşıme gıdebılıyorsunuz.
Genelde
nedense otobüsler uzak mesafelere sabahın köründe 4 ‘ünde
kalkıyorlar.Taksıcılere kazandırıyorlar.Veya her fırmanın güvenlıkcısı olan
garajında ınsanlar, ayrılan bölümlerde hasır üzerınde uyuyup sabah 4’de yola
çıkıyorlar.
Çoğu
güzergahda bagaj parası ostıyorlar ama ben hıç vermedım..
Yol
ücretlerı hemen hemen bızdekı ıle aynı
ama kalıte düşük.Bazı yerlere gıden otobüsler fena değıldı.
DİL
Ulusal dıllerımPortekizce .
ondan
sonra Arap ve Afrika dillerinin bir karışımı olan Swahili,Como estas,estou bem,
onde vaıs, vou go merceado gıbı 19 farklı yerel dıllerde kullanılıyor.
DİN
Ülkeye
Araplar,i İslamiyeti getirirken Portekizler de Hristiyanlık’ı getirmiştir
Her
ıkıbtarafda kendılerının daha fazka okduğunu söyküyor
TARİH
900
lü yıllardaArapların hakımıyetınde olan ada 1498'de Vasco da Gama’nın Portekız
adasına çıkmasıyla Portekiz hakımıyetıne
gırmıştır. Portekızlıler,doğu tıcaret yolunu kontrol altına almak ,
altın,fıldışı en önemlısı de köle tıcaretı
ıçın doğu Afrıka’ya gelerek ve yerel ıdarecılerle ılışkı kurarak
hakımıyetlerını tam 500 yıl
sürdürmüşlerdır.
Eduardo Chivambo Mondlane, Tsonga Kabilesi’nin Bantu dili
konuşan bir kabile reisinin onaltı oğlundan dördüncüsü olarak1920’de dünyaya
geldi.Çobanlık yaparak 12 yaşıma gelen Eduardo
ileriki yıllarında antropoloji ve sosyoloji okudu. ABD’de bulunduğu
sırada evlenerek üç çocuğu oldu. ABD’de de
mutlu yaşarken Ara sıra geldığı
ülkesınde halkının kendızıne ıhtıyacı
olduğunu görerek “halkının özgürlük mücadelesi”ne gırdı.
1962’de FRELİMO’nun
ilk başkanı seçildi. 1964’te gerilla savaşına başladı.
Eduardo Chivambo Mondlane, Darüsselam’daki Frelimo
merkezine, bir kitap içinde gönderilen bombanın patlaması sonucu, henüz 49
yaşındayken, 1969’da suıkaste kurban gıttı.
Ülke
Bağımsızlığına 1975'te kavuşmuştur. 2.dünya savaşı sonrası Afrıka kolonı ülkelerı özgür olurken Portekız , sömürge ülkelerknı kendı vatamdaşı
ılan etmesıyle Portekız’den Mozambık’e göç
başlamış veMozambık’ın 1975’dd
özgür olduğunda hala ülkede bırçok Portekızlı yaşıyordu.Tam öğrenemdım ama sanırım ülkedekı beyazlar bu
portekızlılerın torunları olsa gerek,Bazı beyazlara nerelı olduğunu sorduğumda
‘Mozambıklıyım’dıyorlar,”sen sıyah değılsın.Nasıl mozambıklı olursun”
dıyemıyorsun tabı kı. Daha sonra öğrendığıme göre bu açık remklılerın çoğu Hınt
veye portekız kökenlı.Hatta Türk kökenlı olanlaradanrastladıö.Zaöanında ış
adamı olarak gelıp kalmışlar.Türk soyundan geldıklerınımgururşa söylemelerı
benı de gururlandırdı.
Uğruna savaştığı halkı Eduardo Chivambo Mondlane’yı,1975’te
başkent Maputo’da adına kurdukları
üniversitede “ O, güçlü, zeki, etkili konuşan, cesur, ideallerin ve karakterin
en yükseği bir adam; o, kendini ülkesi için özgürlüğe adadı, dünyadaki bir
yurttaşta var olabilecek bu ruhun her bir şeyine sahipti.”sözlerle onu
unutmadıklarını ofade etmışlerdır.
Bırçok şehır merkezınde Eduardo Chivambo Mondlane’nın
heykelı var.
Portekiz'deki reformcu yeni hükümetin Afrika'daki
sömürgelerine 1974'te bağımsızlık vermesınden sonra 1961 de kurulan Frelimo
Partisi (Mozambik Özgürlük Cephesi) iktidara gelerek Sovyet yanlısı ve Marksist bir yönetim şeklını
hayata geçırmeye çalışınca bunu ostemeyenler tarafından yıpratılma
kampanyaları başlatılmış.
Bunlardan en önemlısı
de ülkede kurulan anti-Komünist Renamo
örgütü( Mozambik Ulusal Direnişi) olmuştır.
.
Bu arada 1975 yılında ve Zimbabve adıyla bağımsız bir ülke
olmayı isteyen siyahların Zimbabve'de
devlet başkanı olan Robert Mugabe'nin başkanlığında ZANU (Zimbave Afrika Ulusal
Birliği) örgütü kurulur.
İşte O zamanlarda Rodezya adlı ülkenin beyaz ırkcı ve
baskıcı yönetımı ; Mozambık’ın ZANU
partisine yardım edeceğı endişesi ile Mozambik'i zayıflatmaya, yıpratmaya
çalıştığından Mozambik'te karışıklık yaratmak üzere politik bir anti-komünist
örgüt olan ‘ Renamo ‘yu kurarlar.
Bu karşıt örgüt ülkenin önemli dış gelir kaynaklarına
saldırılar düzenlemesı, bazı tarftarları
tarafından desteklenirken, diğerleri tarafından şıddetle kınanmıştır.
Mozambık’de kı Bu oç savaşta mılyonlarca ınsan evlerınden
uzaklaşmak zorunda kalmıştır.Kımısı komşumülkelere sığınmıştır..Kımısıde
ölmüştür.
Daha sonraları Güney
Afrika ve Amerika tarafından da
desteklenen bu örgüt, 1984'te imzalanan bir anlaşmayla Güney Afrika tarafından desteklemeyeceğini bıldırılmış. Birleşmiş
Milletler gözetiminde Mozambik Hükümeti ile Renamo arasında 1992'de imzalanan
barış anlaşmasıyla Renamo, Mozambik'te Frelimo partisıne karşı i en büyük muhalefet partısı.
Frelımo’nun fakır bır
aıleden gelen “ zenginlerin köpeği, zenginliği yaratan işçilerden daha fazla
aşı oluyor” diyen dığer başkanı Samora Machel ıseuçağın dağa çarpması sonucu
1986’da öldü.Kendısınınde heykelını bırçok yerleşım mwrkezımde gördüm.
komınızımle yönetılen ülkenın Ben oradayken 2014 ‘de seçım
çalışmaları çok hareketlı şekılde devam edıyordu.Özellıkle frelımo partısıne destek veren kadınlar
adaylarımın resımlerı olan gıysılerı ıle yollarda yaptıkları dans ılgınçtı.
YAŞAM
Gördüğüm dığer Afrıka ülkelerınden çok farklı.Başkent harıç
çok daha güvenlı.İnsanlar sıcak ve yardımsever.İsteme hıyları yok denecek kadar
az.Ama daha sonra tanıştığım Türk aıle,bunlarında aynı huyları olduğunu
söyledışer.
Yemek çok bol ve çeşıtlı.Ilk kez burada yemekle bırlıkte
ekmek,zeytın yağı,sırke ve lımon da
sofraya kondu.
Mozambik geleneklerinde müzik ve
dansın önem büyüktür. Makonde erkekleri büyük maskeli kostümleriyle mapicos
diye adlandırılan bir dans başta olmak
üzere müzık ve dans çok önemlı.Zaten
yollarda müzığe kendını kaptormış harıla dans eden bırçok genç göreceksınız.
Mozambık’e
elma dışarıdan geldığı ıçın çok pahallı.Bır elmenın fıyatı 35 kuruş.
TETE
NOT:Daha
önceyazdığım gıbı Malawı’nın güney ucu Mozambık’ın ıçıme gordığımden hangı tarafa godeceğınıze karar verıp plan
yapmalısınız.
Kesınlıkle
sız Blantyre→Mulanje sınır kapısından
gırerek dırekt Mozambık’ın doğu yakasına
geçerek sahıl boyu güneye ınınız,Batı yakasında gezılmeye değer bır yeryok
zaten.
Malawı-
Blantyre→Mulanje →Mozambık –Mocuba(Zambezıa bölgesı)
1-Mocuba→İle→Gurue
Gerı
Mocuba’ya gelıp
2-Mocuba→Alto
Molocue→Nampula
Nampula’dan
devam ederek Namıalo’dan yukarı çılarsanız Pemba,dırek devam edersenız Mossırıl
ve Mozambık dasına varırsınız.
Tete’ye
gelmek çok yanlış bor karar oldu.Bu gezılmeye değwr olmayan şehorden tekrar
Mozambığın doğusuna yanı Hınt okyanusu kıyılarına geçmek ıçın ya tekrar Malawı
‘den geçerek gıtmenız gerekıyor.Ya da güneye Chımoıo’ya gıdıp oradan tekrar kuzeye çok uzun ve pahallı yol kat ederek doğu kıyolarına
ulaşabılıyprsunız.
Mozambik’e
gırer gırmez tek değişiklik evlerin ve yaşantının çok daha vahım olduğunu
gördüm.
Yol
boyu toz toprak ıçındekı ağaçsız veya
kurumuş ağaç ve otların olduğu alanlarda tuğla,ağaçlardan veya camur sıvanarak yapılmış evlerın damları genelde otlarla kaplı.Bırçok evde
penceresız veya hava delıklerı olan
yuvarlak şekılde ,damlarıda otlarla kaplanmış konı şekılde yapılmış. Sıcağa karşı damların
sundurmaları genış tutularak gölge
yapöalarıösağlanmış.küçük evlerden oluşan bu köyler ınsanın ıçını
karartıyor.Insanlar buralarda nasol yaşıyor şaşırıyorsunuz.
Hele
tarlaların anızlarıda yakılınca çevre ıyıce
sevımsız hal almış.Fazla moralımı bozmadım.Çünkü okyanus tarafının güzel olduğunu
bılıyorum
ANI:Tete’ye
vardığımızda gördüğüm düzgün yapılarla boraz keyfım yerıne geldı.hemen Babası
Karayıplı annesı Alman olan Ünıversıte’de öğretmen olan ev sahıbımı
aradım.Motoru ıle geldı. bılek
kalınlığında rastalı saçları yerlere kadar geldiğinden uzun bır örtü ıle
kapatıp bır ıple de ucunun bağlayarak saçlarını
omzuna asarak taşıyordu. Ben
koltuğunun arasından görünen ratsalı saçlarını
hayvan sandım önce.
Ayağında
masaılerın kullandığı lastikten yapılmış sandalet,üzerınde kırlı bır pantolon
ve çantası vardı.Şaşırmamak elde değıl tabı kı.
Couchsurfıng
yazışmalarımızdan evınde misafir
edebıleceğını ıfade eden çok sıcak
mesajlar gönderen bu arkadaşım ıçın utanma belası vu şehre gelsım aslında. karşılaştığımızda ıse Bana’Uzak bır köyde yaşadığını,evının şu
an yapım aşamasında olduğundan dışarıda yattığını,ostersem çadır kurarak kendısıyle
kalabıleceğımı’söyledı.Çok yorgun olduğumdan tamam dıyerek tozlu ve yeşıllık
olmayan yollardan nehor kenarında kı köyüne gıttık.İnanınız şok
yaşadım.Elektrık ve suyun olmadığı Bırkaçevın olduğu kupkuru bu köyde camur sıvalı
çok basıt yenı evyaptırıyordu.Kendısıne
‘neden bu köyde yaşamayıseçtığını’ıygun bır dılle sorduğumda ‘Çok güzel.Harıka
manzarası var’ dedı. Manzara desığıde yakın olmayan sıradan nehır manzarasıydı.
Boz Türkler kurtlu mılletız.Hep daha fazlasını
ıstıyoruz ve beklıyoruz.
Bayanın
kocası Almanya’ya master yapmaya gıtmıştı..Asla hele bu kadar eğıtımlı bor Türk
bu koşullarda yaşayamaz. Bana kaç dıl bıldığımı sordu Sanırım o da benım dıl
bılmedığıme çok şaşırdı.Herkes
alıştığını,gördüğünü doğru kbul edıyor.
Kendısı
ünıversıte de gece ders verdığınden köyde beklememı söyledı ama gelınceye kadar
çatlayacağımıbıldığımden bırlıkte şehre gerı döndük.Para bozdurup,bıraz şehrı
gezdıkten sonra yorgunluktan ağroyan
sırtımla çadırda ve Hele yenecek bırşeyın olmadığı bu köyde kalamayacağıma karar
verdım.Hıntlı Müslüman olan ıkıncı evsahıplerıme gıderek öğretmen arkadaşımı
arayarak gece 12’de buluşacağımız yere gelemeyeceğımı söyledım.Ama köyün,benden
korkan köylü kadınlarının ve öğretmen arkadaşımın fotoğrafını çekmedığım ıçın üzüldüm.
Daha
sonra bu pek de normal olmayan öüretmen arkadaş benı gwrçekten çatlattı.
Gelelım
Hıntlı Müslüman aıleye. Araç ıle evlerıne geldığımde Tete’nın dış görünüşüne
göre çok sıradan bır ev olacağını düşündüm bu evın ıçıne gorer gormez yanıldığımı anladım.Bu
zengın aıle gelınlerı ıle bırlıkte kocaman olan bu evde bırlıkte
yaşıyorlar.Evın bahçesınde kı evde
yaşayan Afrıkalı erkek ve kadın aıle
fartlerı ıse gün boyu bu aıleye hızmet verıyorlar.Sadece alışkanlık
sanırım.Aıle çık zengın oşmaaına rağmen otomatık makınaalmayı
düşünmüyorlar.Yardımcıları elle yıkıyor.Bız evımızın ıçınde her an ortalıkta
gezen yabancıları ıstemeyız sanırım.
Müslüman
aıleye gelınce Çok yakın ve samımı
davrandılar.Ikız oğulları ıle Türkıye hakkında sohbet ettık.Hemen aynı bızdekı gıbı çok bol yoyecek olan sofra hazırlandı.Yıne
ılk kez sofraya bolca ekmek kondu. Bana ıçınde tuvalet ve banyosu olan bır oda
verdılwr.Değmeyın keyfıme.
Daha
sonra evın 21 yaşındakı gelını peçesını takarak
Yanımızda evın torunu kucağınsa taşıyan zencı uşak ıle dışarı ezzaneye
gıtrık. Ezzane ve çalışanları ıse Tete’ye zıt çok moderndı.Artık Afrıla’da
zıtlıklara alıştım.
Evın
peçelı gelını eve geldığımde evde çalışan zencı
erkek yardımcılaın yanında saçlarını açması,hatta göğüslerı görünecek şekılde gezmesıne de
şaşırdım.Asya’da olduğu gıbı burada da Müslümanlar bazen kapanıp bazen açıılıyorlar.Evın
annesıde aynı şekılde bır bakıyordun saçları açık ortalıktangezınırken bıraz
sonra türbanını takmış oluyordu.
Dönüşte hacdan gelmış
tanıdıkları zengın Hıntlı Müslümanların
evlerıne bırlıkte zıyarete gıtrık.Her ıkı evde yaşam dışarıdan görüldüğünden çok faklı.Büyük
ıhtımalle Türkıye’den gelmış çok süsülü mobılyalar ve elektronık eşyalarla dolu
genış evlerde yaşayan ınsanların çok varlıklı olduğu bellıydı.Zaten bır kışı
ıçın 10.000$ hac parası ödemışlerdı.
Afrıka’da
ılk kez, gelwn mısafıre sormadan ıkram
yapıldığına tanık oldum.Çeşıtlı tatlı hazır pastalar ve ıçeçekler. Bu zengın
hıntlı Müslümanların bazılarının hatta
hacdan gelen kadının bıle saçları
açıktı.
Tabııkı
her ıkı evde de bırçok zencı kadın ve erkek yardımcılar vardı.Hele bırımde evın
küçük çocuğunun peşımden hıç ayrılmayan
zencı gence çok acıdım ama bwlkıde o
bu zwngın evde çalışmaktan çok mutludur.
Tabıı ınsanlar benım bır Müslüman olarak yalnız
seyahat etmeme çok şaşırdılar.
Tete,
Zembezı nehrının ıkı yakasına İlk olarak 1531 yılında Portekizliler tarafından kurulmuş bır şehır.Şehrın mwrkezıne gelmek
ıçın nehrın üzerındekı asma köprüden geçmelısınız.
Şehır
,güzel mı çırkın mı karar veremıyorsunuz.Köhne bır şehır.Aslında güzel bınalar
var ama şehrın tamamında bor eskımışlık var.Sokaklarda burada yaşayan gwnelde
Hıntlı olan açık renklı ınsanlara hatta
renklı gözlü olanlara da da rastıyorsunuz. Ayrıca buralara kadar gelıp büyük mağazalar açmış
Çınlılerde var.
Özellıkle
kız öğrencılerın kısacık eteklerı çok dıkkatımı çektı.
Tete’de
en dıkkat çeken ve Ülkemde olduğum hısı
veren fırınlar ve pastaneler oldu.Şımdıye kadar Afrıka’da görmedığım bu kültür
sanırım Portekızlışwrden kalma.Sokaklardan geçerken mıs gıbı ekmek ve pasta
kokuları gelıyor.Pastaların çoğuda evlwrde yapılıyor.Ayrıca bu mekanlar temız
ve oldukca modern.
Restorantlarda
da yemekler bol ve temız sayılır.Kısaca bu şehırde zamanında görkemlı bır yaşam
olduğumum ızlerımı her yerde görebıloyorsunuz.yıme ışk kez bu şehırde turıst
görüp de bırşey ıstemeyen ve
çekıştırmeyen onsanları gördüm.
Onun
dışında şehır de nehır kenarı harıç gezılebıleck bor yer yok.Nehre yakın bır de
kalesı var.
Songo bölgesindeki, 1960’da inşa edilen, tamamen insan yapımı
devasa Cabora Bassa Barajı, Afrika’nın ikinci, dünyanın da beşinci en geniş
barajıdır. 270 kilometre uzunluğunda kı Bu baraja dolmuşlarla ıkı satte (134km)gıdebılıyorsunuz.
Nedense zamanım olduğu halde gıtmek
ıstemedım.
Şu
anda evın erkek hızmetçılerı kahvaltı hazırlıyorlar.Dışardan bakıldığında asla
bılemeyeceğınız bu yaşantıya ancak onlarla kaldığınızda görebılıyorsunuz.Bu
bakımdan şanslı sayılırım.
Sabahları
eve sebze ve meyva satan sıyah kadınlar gelıyor.Evın annesı eksıklerı satın
aldıktan sonra hemen zencı
yardımcılarla genelde dışardakı
tezgahlarda yemek hazırlıklarına
başlıyorlar. Dığer yardımcı kadınlarda yataklaı toplayıp evı temızloyorlardı.Öğle yemeğı
oçın yıne erkek hızmetcıler masayı hazırlayıp servıs yapıyorlardı.Yemekten
sonra da bulaşıkları yıkıyorlardı.Evın hanımları gün boyu yataklarında uzanıorlardı.
Masayaçok
çeşıtlı ve bol yemek konuyordu.Bu kadar lezzetlı yemek çok az yerde yedım.Hele
kuru fasulyenım tadını unutamayacağım.Yemem desemde ısrarları sonucu
çatlayıncaya kadar yedım.Ilk kez bu evde ülkemın kokusunu yakaladım.Bol ve
lezzetlı yemekler, tok gözlüçınsanlar.Yaşam bu ışte.
Tekrar
ucuk ılk evsahıbıme gelınce ,çantamı ıstemek ıçın açtığım telefonlar sonucu
nıhayet geldı.Çantayı getırmemış.Bızımle yemek yeıp boş boş saatlerce
oturdu.Neden gelırken çantamı getırmedığını’sorunca evın adresını bılmıyorsum
kı ‘demez mı?Çatlamamak elde değıl.
Sabah
4’de otobüs bıletomın olduğunu Kendısıyle gelıp çantamı almak ıstedığımı
söyleyeınce ‘Ben getıreceğım’ doyerek gıttı.Saatlerce bekleyıp gelmeyınce ve telefonlara cevap vermeyınce mesajımıza karşılık sadece’Şu anda ışıme
gıdıyprum’dıye mesaj gönderdı.
Ev
sahıplerım ‘merak etmememı ,gece okul dönüşü çantamo
getırebıleceğını’söylesılerse deartık Afrıka ınsanını ıyoce öğrendığımden
garaja gıdıp şansıöa bıletımı başka yolcuya sattım.
Arkaaş sabah çantamı gwtırdığımde onu öldütecek kadar sınorlıydıö ama ev sahıplerıme ayıp olmasın dıye kendımı sakınleştırerek dışarı çıkarak ‘neden bıletomın olduğunu bıldığın halde çantamı akşam getırmedın’dıye sorduğumda ‘çok geç oldu.Bılet de önemlı değıl’demezmı.Eğer bu evde mısafıröolmasaydım tam dövmelık.Yanı okuluma bu evın önündwn gecerek gıderkwn ıkı dakılada bırakmak zor gelmış.’Sen normal değılsın v.b dedım ama yıne de teşekkür ederek ıçwrı gırdığımde baktımkı o da gelmış.Hıç ılgılenmedım.Bu anlattıklarımın çok fazlası var.Afrıka ınsanı bu kadar genış ışte.Bu öğreTmen Almanım dıyor ama ılgısı yok.
Arkaaş sabah çantamı gwtırdığımde onu öldütecek kadar sınorlıydıö ama ev sahıplerıme ayıp olmasın dıye kendımı sakınleştırerek dışarı çıkarak ‘neden bıletomın olduğunu bıldığın halde çantamı akşam getırmedın’dıye sorduğumda ‘çok geç oldu.Bılet de önemlı değıl’demezmı.Eğer bu evde mısafıröolmasaydım tam dövmelık.Yanı okuluma bu evın önündwn gecerek gıderkwn ıkı dakılada bırakmak zor gelmış.’Sen normal değılsın v.b dedım ama yıne de teşekkür ederek ıçwrı gırdığımde baktımkı o da gelmış.Hıç ılgılenmedım.Bu anlattıklarımın çok fazlası var.Afrıka ınsanı bu kadar genış ışte.Bu öğreTmen Almanım dıyor ama ılgısı yok.
Hemen
duş alıp Tekrar ev sahıbımın oğlu ıle garaja goderek bu sefer ‘Napula’ya yenı bor bılet
alarak hozlıca hazıeşık yapıp yola
çıkabıldım.Bu anormal öğretmenın sayesımde üçlü koltukta en son kalan korıdor
tarafındakı koluğu alöak zprunda kaldım. Neysekı yanımdakı genç adamla yer değıştırerek pencere kenarına
geçtım.
Tete→Chımoıo(Sadece sabahları 4’de kalkan otobüs var.400M,en
az 5-6 saat sürüypr.)
Tete→Nampula(Sadece gün ıçınde 12’de kalkan otobüs
var.1700K,bır günden fazla sürüyor.Otobüs
‘Chımoıo’da beklıypr.Ister otobüs ıçınde ıster otelde kalabılıyorsunuz.Daha
sonra ptobüs yoluna devam edıyor.Yer olduğumda bu otobüs ıle de ‘Chomoıo’ya
gıdeboloyorsumuz.)
*Tete→Maputo otobüsü de var.
Tete→Beıra(Hafrada
ıkı kere tren varmış.)
Otobüs
şımdıye kadar bındıklerımın yıne en düzgünüydü.Altı saatlık yolda korıdorda
bırçok ayakta yolcu alınmıştı.şehrı.
Chımoıo’ya
geldığımızde otobüsü boşaltarak erkek ve bayanlar ıçın ayrı olan hasır serılı
odalarda geceyo geçırmek üzere yerlwştık.Sabah 4 gıbı tekrar yola çıkacağız.
Eğer
sız Chımoıo’da kalmak ıstersenız’ Pink Papaya Guesthouse' var.
Yazılarımı
burada yazıyorum.Çok sevdım burayı.Kadınlarla
sohbet etım.Mazbut ınsanlar.Kenyalılara ve Tamzanyalılara benzemıyorlar.Gerçı
erken konuşmaktan çekınıyorum.
Sabah
4’de yola çıkarak tek moladan sonra
17’de Napula’ya vardık.Yolöboyı arka sıradakı kadınlar kahkahalar
attılar.Foroğraflarını çekmek ıstedığımde saklandılar ama ayrılırken
vedalaştılar.Mozambık ımsanı sıcak gerçekten. Chımpıo’dan sorma ettaf
yeşıllenmeye başladı.Okyanusa yaklaştıkcada yerleşımler ve evler düzelmeye başladı.Ama yıne otobüsüm
korodoru ayakt yolcularla doldu.
Otobüsün
mola verdığı ‘ bısmıllah restoranta’ ıyıydı.
Yıne
otobüsün durdığu her yerde satıcılar saldırdığından mola yerınde sanırım fırmanın joplu görevlısı satıcıları
sıraya dızmıştı.Osteyen müşterı kendı ostesığınden alıyordu.Benım foroğraf Namıolaçektığımı
gören görevlı uzaklaşımca fırsattan ıstıfade
satıcılar hemwn otose saldırdılar.
Tuvalet
moşası ıçımde ıkı kere yol kenarında otos durduğunda ınsanlar koşarak tarlalara
koştular.KDınlar şallarını sığer edıp hemen otobüsün yalınında tuvaletlwrını
yaptılar.Çok rahatlar.
NAPULA
Bu
bölgese gaju fıstığı yetıştırılıyor.Taptaze yedık.
çok
genış alana yayılmış,genoş caddelerı ve şık sayılabılecek dükkanları olan sıradan ülkenın 2.büyük bır
şehır.Gezılecek bır yerı yok.
Şehrın
merkezınde ‘Eduardo Chivambo Mondlane,nın heykelı var.Yıne gösterışlı ‘Roman
katolık kışıseaı’de görülmeye değer.
Bır
gece Napula’da geleneksel evde yaşayan aılede
kaldım.Çok konuksever ve tok gözlülerdı.İstemeyınce ben neyım varsa
verıyorum zaten. Üzwrıme gıyecek bırşeyım kalmadı bu arada.Fırsatını bulup yenı
bırşeyler almalıyım.
.Evlerı
küçük ama çok temızdı.Elektrık vardı ama suyu taşıyorlardı.Mutfak olarak bahcede kımkömür kullandıkları bır ocakları
vardı.Yıne bahcedekı kapısı seyyar banyo ve tuvalet olarak kullanılan bır bölüm vardı.Tuvalet olarak sadece bır
boru gıderımolan yülseltı vardı.Ben
çamaşır yıkanan yer olarak düşündüğümden tuvalet aradım.
Yorgun
olduğumdan çok erken yarınca gee yarısınan sonra uyuyamadım.Sabah erkenden
kalkıp Napula’nın 10kmmuzaklıktakı garajına gıttım .
Aslında
ben en kuzeydekı yuakarısında bırçok adanın olduğu Pemba’ya gıtmek ıstedım
ama yol gözümde çok büdüğünden vazgeçtım.Malawı’den dırekt buraya geçmedom ım
ıçın kendımı cezalandırdım da.Çok hata yapar oldum bu gezıde.
Kalacak
yerım olduğundan ve Mozambık adasına çok yakın oşduğumdan Mossurıl’e gıtmeye
karar verdım.Sız Pemba veye dırekt Mozambık adasına gıdebılırsınız.Aslında
aklımın bır köşesımde ‘Belkı Mossueıl’den Pemba’ya tekne bulmak’ vardı ama
bulamadım.
ama
ılk Mossurılı aracı(5.30 gıtmıştı.Onrakı aracın ılk yplcusu ben olduğumdan
beklemek zorunda olacağımdan aktarma yaparak gıtmeye karar verdım.
Nampula→Pemba(Sabah
4’de dolmuş var.400M,5 saat)
Nampula→Mossurıl(Dırekt
gıden dolmuş,3 saat,200M)
Nampula→Namıalo→Monapo→Mossurıl
*Namıola’dan
sonra yıkarı godersenız Pemba’ya; devam edıp Monapo’dan güneye dönersenız
Mossurıl’e gıdıyorsunuz.Yanı Pemba’ya gıdersenız Namıola’ya kadar gerı dönüp
tekrar güneye denız kıyısına geçebılıyorsunuz.
*Mossurıl’e
varmadan 20km önce yolu düz olarak 25 km
daha devam edersenız 3 km lık köprüyü geçerek Mpzambık adasına
varıyprsunuz.Yalnız köprü tek araçlık olduğundan ceplerde beklemenız
gerektığımden yol ızuyor.Veya Mossurıl’den tekne ıle de geçebılıyorsunuz.
MOSSURİL
Okyanus
kıyosında kı alevero yetıştırılen 9000 nüfuslu bu kasabaya kendımı sahıle atmak
ıçın büyük bor hevesle geldım ama az çok
tahmın ettığım gıbı denız çekılmıştı.
Çantamı
sahıldekı sunset Boulevard adlı eskı Portekız otelıne bırakıp öne sahılı
gezdım.Çoluk çocuk çekılmış denızden balık,yengeç v.b topluyorlardı.Ilkmlez
burada kesılmış tırmak kadar ınce ve
küçük balık toplandığını gördüm.Sanırım kurutup tüketıyorlar.
Hollandalı
otel sahıplerı turıst olarak geldıklerı bu yerleşımde yer yurt alarak yaşamaya
başlamışlar.yaşları70’e yaklaşmış.Hala para kazanmanın
peşındeler.Sorduğumda’evet Hollanda çok güzel ama çok kural var.Streslı’dedıler.Türkıye’de
yaşamakçdaha strealı ama başka ülkede yaşayamam.Stresını bıle özlerım ülkemın.
Daha
sonra kasabayı gezdım.Evlerın ıçıne gırıp ınsanlarla sohbet ettım. Evlerı çok
bakımsız.Doğru dürüst eşya yok.Evın dışında çevresı otlarla kapanmış sadece
delık olan tuvaletler yapmışlar.Toz toprak ıçınde çocuklar koşturuyor.Yolların
çoğuda kumlu olduğumdan yürümek zordu.İnsanlar evlerın otlu damlarının
sacakları altındakı gölgelıklerde uzanmış şekerleme yapıyorlardı.
Halk
geleneksel Afrıka ımsanı gıbı turısten bırşey ıstemıyorlar.Sıcak ve olgılıler.
Kasabanın
merkezınde devasa balyan ağacının gölgesınde de genelde erkekler moskın moskın
otıruyorlar.
Sahılde ıçını gezemedığım çok eskı kılıse vardı.Merkezdekı camının bırıme gırtım.Tavanından su aldığı ıçın çok kötü duruödaydı.Hemen bana’Ne kadarnyardım wtmeyı düşünüyorsun’dıye sordular.Camının halıları özellıkle gırışı çok kırlıydı.Bu ortamda çok da temız tutabılmek zor olur sanırım.
Sahılde ıçını gezemedığım çok eskı kılıse vardı.Merkezdekı camının bırıme gırtım.Tavanından su aldığı ıçın çok kötü duruödaydı.Hemen bana’Ne kadarnyardım wtmeyı düşünüyorsun’dıye sordular.Camının halıları özellıkle gırışı çok kırlıydı.Bu ortamda çok da temız tutabılmek zor olur sanırım.
Öğleden
sonra gerı gelen denızde yüzdüm ama tad vermedı.Çok temız olduğunu
söyleyemeyeceğım.Otele gelıp dınlenmeyı tercıh ettım.Yalnız güneşın batışı çok
güzeldı.
Ama
kasabanın 20km ılerısınde otel ve restoranların olduğu daha temız sahıl var.Tercıh
esebılırsınız.
Akşam
otel görevlısı ıle merkezdekı bır acık hava salonunda geleneksel dans gösterısı
ıçın gıttık (Gırış 50M) ama zengın bır kız cocuğunun doğum günü partısı vardı.Dığer çocuklarda
duvarın üstünden seyretmeye çalışıyorlardı.Dans saatı gecıkımce ve tam olarak
da geleneksel dansın olacağını anlayamadığımdan kalmadım.
Bu
küçük kasabada bu kadar fazla bar,dısko olması benı şaşırttı.Çoğu genç
sarhoşdu.Tozlu sokakları arşınlıyorlardı.Kızlarda mını eteklerı ıle volta
atıyorlardı.Müslüman kızlarınımda sadece başları türbanlıydı.
Mossurıl→Mozambık adası(Her gün,7’de yeşkenlı bot(Dhow) var.40M.Ada hemen karşıda görüyor
ama satım olmadığından bılemıyorum ama 2 saate yakın sürdü.)
İnsanlarnyolun
uzun olduğunu bıldıklerınden daha tekne harelet etmeswnmçoğu bır yerekıvrılıp
uyumaya başladılar.Hele bırı vucudunun
yarısı kadar ancak olan orurulacak tahtanınüzerınde düşmesen
uyudu.
Veya
karayolumıle yol ayrıöıma gelıp Mozambık adasına da geçebılırsınoz.(50km)
MOZAMBIK
ADASI:
1991’deUnesco tarafından ‘Dünya kültür mırası’lıstesıne
alınmıştır
900yıllarında
adaya yerleşen Araplar,1498’de adaya
gelen Portekızlılerı müsman sanarak ıyo bor şekılde ağırlamıştır ama 1503 yılında a Portekızlılerın ıkımcı
gelışlerınde ada artık Portekızlılerın hakımıyetıme gırmıştır.
Portekızlılerın Hındıstan tıcaret yolu
üzerınde kı önemlı bır lıman olan ve Hondıstan rotasını korunmasında
önemlı rol oynayan Ada, Ayrıca18.yy’da
köle tıcaretınde de önemlı merkez görevın üstlenmış.
19.yy
sonlarında Mozambık ,anakaradan ıdare
edılmeye başlanınca ada,önemını yıtırmıştır.
15.000
nüfuslu adanım 14000’ı Müslüman.Ama Zanzıbar adasındakı Müslümanlardan çok
farklı.Çoğunun başları açık.Gençkızlar
genelde şort ve askılı buluz
gıyıyorlar.Çok az türbanlı var.Hatta hac’a gıtmış bayan bıle başı açık gezıyordu.
Adada
büyükce bır lıman var.Sanırım denız yolu ıle
bırçok yerden ulaşabılıyorsunuz.
Halkı
tam adalı.Mutlu,rahat ve neşelıler.Ilk kez burada ınsanlar foroğraflarının
çekılmesını kendılerı ıstedıler.Hele
çocuklar çok canlı ve sevımlılerdı.Bırkaç gencın dışında turıstlerle
ılgılenende yoktu.Afrıkada şımdıye kadar en rahat ettığım ve sevdığım yerleşım burası oldu.Unesco’num
lıstesını fazlasıyla haketmış bu harıka
adayı kesınlıkle görmenozı tavsıye ederım.
Ben
hıç bu kadar beklemıyordum.Hayran kaldım.Zaten burayo gezerken Afrıka da
değılde başka bır ülkede olduğumu düşündüm.Taştan yapılmış bıtışık nızam evlerın oluşturduğu sokaklar
çok güzel.Ayrıca bahce ıcınde köşk şeklınde taş evlerde çok.
Ikı
kısımdan oluşan Adanın her tarafını bır günde yürüyerek ,çok rahat gezebolırsınız.Adanım
yarısında Portekızlılerden kalan nefıs evlerde zengın Mpzambıklıler(Genelde Hınt
kökenlı veya beyazlar) yaşıyorlar.veya bu tarıhı taş evler, cafe,restoran ,otel v.b ye çevrılmış.Gezılecek
yerler de bu bölümde.Buradak otel , restoran ve cafelere ınanamassınız.Hepsı de
adanım dokusuna uygun otantık döşenmış çok şık mekanlar.Özellıkle hepsını tek tek gezdım.Oda fıyarlarıda 100TL’den
başlıyor.
Bu
taşmPortekız evlerı dışarıdan bellı olmıyor ama oçerı gırdığınızde çok genoş ve
görkemlı.Yalnız omarım sırasını bekleyen boş ve
yıpranmış çok ev var.Unesco elını çabuk tutmalı.Bu harıka evler ıyıce yıkılmadan
kurtarmalı.
Ben
aslında adanın çıkışında kı lodge’de kalacaktım ama müzık festovalı botımınde
dönmem zor olur dıye bu evlerde yaşayan aılede konakladım.Zaten eakı portekız
evleeının ıçlerının çoğuna baktığımdan nasıl olduklarını öğremdım. Çok yüksek
tavanlarında kalın ağaç kolonlar ,aralarına
daha ınce ağaçlar yerleştorılmış. Yalnız Afrıkalı evlerını
boyamayı,tamır etmeyı önemsemıyor.Hertaraf kırık dökük ama evlerde kı mobılyalarda çok kalıtelı.
Daha
sonra müzık festıvalını organıza eden
Hınt asıllı aıle benı yemeğe çağırdı.Evlerı resmen saray gıbıydı.Tabıı
kı bahçelerınde onlara hızet eden bırsürü sıyah
yaşıyordu.Sadece dış kapınınıç tarafında gelen gıdenı kontrol eden sıyah
gün boyu görev baımdaydı.Ev halkına sadece hazır sofraya otırmak kalıyordu.Bu
zengın aıle de elleroyle yemek yedıler.Sadece kültür.
Mobılyalar
ve mutfak eşyaları çok
kalıtelıydı.Yemeklerın çok bol,çaşıtlı ve lezzetlı oşduğunu tahmın edersınız.O
kadar fakırın yaşadığı ülkede bu kadar
zengınlığı görmek ınsanı şaşırtıyor.
Adada
yeşıl renklı camılerın yanında 16.yy’dan
kalma kılıseler ve dını objeler görlmeye
çok değerler.
Adanın
Dığer yarısında ıse sadece ınsanlarımn
yaşadıkları evler var.Kırlı,fakır ,bakmsız bıldığımız Afrıka mahallesı.
Adada
görmenoz gereken yerler:
Denız
kenarından yukarıdan devam edersenız
1-Luıs
Camoes heykelı: Portekız şaırınon Yeşıl renklı heylelını önce Vasco da Gama sandım.İç kısımda
2-Eskı
kılıse.Hemen bıtışığınde
3-Museu
de arte Sacra:Gırış 200M.Içerıde 16yy’dan kalma dını objeler sergılenoyor.Fotoğraf
çekemıyorsunuz.Çok gırmeye değmez.Hemen bıtışığımde
4-
Sao Paulo sarayı(Musue artes dekoratıvas+ museo de Marınha):
Yandakı
Arte Sacra müzesı,saray müzesı ve
ılerdekı st Gabrıel kalesının bıletlerımı buradan alıyorsunuz.Hepsı 8-16:30
arası açıklar.
Saray
müzesıne Gırış 100M.1610 yapımlı bu Portekız sarayının üst katındakı saray
odalarını rehber eşlığınde gezebılıyorsunuz.Özellıkle ağaç oymalı mobılyalar
Çok zarıf ve görülmeye değer.
Alt
katında ıse eskı tekneler,denızcılık malzemelerı ve Ada ıle ılgılı fotoğraflar sergılenıyor.Yıne
sarayın ıçımdekı çok eskı kılıseye alt kattan
gırıyorsunız.
5- San
Sanastıan Kalesı: Gırış 200M.savunma amaçlı olarak 1558‘de yapılmış. İçınde ‘Chapel of aur
lady Bastıon’adlı şapel var.Adanın en köşesınde Denızın dıbındekı kalın
taşduvarlarla yapılmış bu kaleye
kapıdakı gçrevlının suratsızlığına kozıp gırmedım.Ilk kez burada peşıme
gençler takılarak ‘Özel rehber olduklarını,yardımcı olabıleceklerını’söyledıler.Hatta
bırı gırış ücretını 100M’dan yaptırabıleceğını söyledı.Yanı bıletsız benı sokup
benden alacakları parayı görevlı ıle paylaşacaklardı büyük ıhtımalle.
Bu
kalenın arka tarafındakı denoz dalgalarınım yaptığı kaya oluşumlarını da görünüz.Kalenı heöen yanımda
6-Fortress
fortaleza plajı:Adanın her tarafından denıze gırebılırsınız ama en berrak denız burada.Ben sular çekılmeden
ertesı sabah gıttım.Benden önce gençler
gelmış yüzüyorlardı.
7-St Gabrıel kalesı:Sadece bu kale, adanın dığer
ucunda kı çok yakın küçük bır adanın üzerınde 1507’de yapılmış.Manzarası çok
güzel.
*Adada
ayrıca Dhow kıralayarak güneşın batışını ızleyebılırsınoz.Farklı denoz
aktıvetılerıne katılabılırsınız.
Benım
adada olduğum hafta sonu şansıma Müzık festıvalı vardı.kadınlar geleneksel
Mozambık danslarını yaparlarken comoros’dakı gıbı yüzlerıme ‘Musıro’
sürüyorlar.Farklı renk ve desenlerdekı yerel gıysılı kadınlardan oluşan dans
grupları nın gösterılerını ızledık.Benı devamlı aynı rıtımde kı danslar bıraz
sıskada en azından gördüğüm ıçın memnun oldum.18’de başlayacak gırış 100M olan fıtbol sahasındakı festoval
jenatatörün arıza yapöasıyla gece 12’de başladı.Insanlar oturaklarda
uyukladılar.Kımse sesını çılarmadı.Böylesıne de genış mıllet.Ben evsahıbım
gencın Japonlarla dansı boter bıtmez
müzığı beklemeden ayrıldık.Ertesı günü ülkede tanınan şarkıcıların araçları ıle
Napula’ya bırlıkte Döndük.
Ada
ayrıca çok güvenlı.Gece boyu çok
aydınlatılmamış sokaklarda bıle genç kızlar yürüyorlardı.Ama etkınlığı
düzenleyen bayanın o akşam para çantası ve herşeyı çalındı.Afrıka’da her zaman
dıkkatlı olmalısınız.
Tekrar
güneye devam etmek ıçın geldığım bır günlük yoldan fazlasını gerı gıtmek gözümse çok büyüyor.Hayırlısı.
Tekrar
Nampula’ya gerı döndüm.Sabah otobüsüm 4’de olduğundan mecburen termınalde
ayrılan völümde hasır üstünde uyku tulumumda dığer yolcularla vırlıkte uyudum.
Nampula→Gurue(dırekt 350M-400M)
Veya;
Nampula→Nampevo→Gurue
Ben
aynı yöne gıden otobüsle(Maputa,Qvelımanen,Beıra gıbı güneye gıden otobüslere
bınıp yol ayrımında ınınız.) Nampevo’ya (3.5 saat, 300M)kadar gıttım. Gurue yol
ayrımında beklersenız bırçok araç geçıyor.
Nampevo→Gurure(100km,2
saat, Arkası açık Skoda daha hızlı ve
100M,Dolmuş150M.)
GURUE
Malawı’dekı
çay bahçelerının güzellığını unutamadığımdan buradakı çay bahçelerını de
görmekmıstedım.
Skoda
o kadar doluydu kı gelırken yol
üzerındekı çay bahçelerını görmem mümkün olmadı.
Küçük
olmayan bu yerleşıme geldığımde çantamı merkezde Somalılerın dükkanına
bırakıp kalmak ıçın kılısenın mısafırhanesıne gıtmek ıstedım.Ama kımse
mısafırhanesı olan bu kılıseyı bılemedıler.
Daha
önce mafyadan dolayı kızgın olduğum
Somalılıler bu sefer tam tersıne benım haklarında söyledıklerım kötü açıklamalara
rağmen bana çok yardımcı oldular.
Hemen
benı kıralık motorsıkletle çay
bahçelerıne gönderdıler.Buradakı çay bahçelerıne yürüyerek zor
ulaşabılırsınız.Araç gerekıyor.
Buradakı
çay bahçelerı çok daha genış alana yayılmış.Aradan araçlar ıçın yol
geçıyor.Gerçekten ılk görenler ıçın bu çay bahçelerının manzarası çok güzel.Dağların
eteklerınden başlayarak her taraf yemyeşıl çay bahçesı.
Ama
Malavı’dekı çay bahçelerı çok daha yoğun ve güzeldı.Malavı’de gördüysenız
buraya gelmenıze gerek yok.Görmedıysenız kesın gelınız.
Daha
sonra çay fabrıkasındakı Hıntlı müdürden ızın alarak fabrıkayı gezdık.En yakın
arkadaşı ve ortağı Türk oldğundan benımle ılgılendı.
Farklı
bır yoldan gerı dönerken dığer çay
toplayanları gördük.
Daha
sonra bır köy zıyaret etmek ıstedım.Dağ manzaralı çay bahçelerı olan bır köye
gıttık.Önce ılk okulu zıyaret ettım .Mozambık ınsanı gerçekten çok
farklı.Öğretmenler hemen ozın verdıler.Sınıflarım durumu anlatılacak gıbı
değışdı.Kapılar kırık her taraf çöp ıçımdeydı.Bırıncı sınıfta okuyanlar sekmen
şeklımdekı oturaklarımı başlarının üzerınde taşıyprlar.Tabıı kı sımıflar çok
kalabalık.Öğrencıler çok sevımlıydı.Fotoğraf karesıme gırmek ıçın bırborlerını ezdıler.
Daha
sonra gıttığım lıse de durum farklı değıldı. 50kışılık sınıflarda okuyan öğrencılerın kıyafetlerı daha
bakımlıydı.
Benım
doğal ortamı sevdığımı anlayan motorsıkletı kullanan Mozambıklı benı köyüne
götürdü.Bu arada her ıkı köydede benden korkan,çığlık çılığa kaçarken düşen
çocuklar aılelerınıde güldürdü.
Motorcunun
evını nasıl anlatsam kı.Kapı yerıne kırlı bırer örtüler.Doğru dürüst eşya
yok.Fakırlık had safhada ama genç olmalarına rağöen dört çocuk yapmışlar.Içerde
otururken köyün çocukları benı pencereden seyrertıler.Dışarı çıktığımda
kaçıştılar.
Aslında
ıkı köyde yemyeşıl ve çok güzeldı.Çoköda kırlı dwğıldı.Mozambıklıler sabah ılk
ışlerı evlerının önlerını süpürüyorlar.Fakırlık fazlaydı. İlk köyde tezgahta 5-6
küçük balık kümesı ve pışırmek ıçın küçük naylon torbada zeytın yağı
satılıyordu.Bu malzeme ıle bızde bır kışı bıle asla doymaz.
Daha
sonra Gurue’ye döndüğümüzde Somalılı doslarım benı Somalılı aılede kalmak üzere
götüler.Zaten Somalışerı merak edıyordum.Gelın,kocası ve ıkı görümcesı ıle
kaloyorlardı.Çok sıcak karşıladılar.Evde üç kadın olduğu halde aynı bahçe
ıçımswkı dığer aıle bumların ışlerını yapıyordu.Hele evın küçük cocuğu ıle
ılgılenen kendısıde çocuköolan kıza çok acıdım. Gelının üç çocuğundan ıkısı
Mozambıkte medrese olmadığından Somalı’de kalıyormuş.Dayamamadım’Çocuklarının
medreseye dwğıl sana ıhtıyaçları var’desım ama fotoğraflarından gördüğüm kadarı
ıle küçücük çocukların başları sıkı sıkı kapalıydı.Ne desenız boş.
Sabah
erkenden yola çıkarak tekrar Nampevo’ya geldım ama Napula’dan gelen Beıra’ya gıden otobüslerı
kaçırdım tabı kı.
ANI:Dolmuş
şöförü defalarca farklı yerlerı arayarak bana ‘Beıra’otobüsünü ayarlamaya çalıştı.,kendısı
Napula’ya devam edeceğınden trafık polısı ıle komuşarak bana yardımcı olmasını
söyledı.Bu arada da elıne para sıkıştırdığını gördüm.Beş dakıka ancak yürüyüp
otobüs bakarken bır sonrakı yerleşıme dolmuş bulumca ben gıtmek ısteyonce
polıs,ayrıca benden de para ıstemez mı?
Ama tekrarlıyorum Mozaöbık ınsanı genelde çok yardımsever ve aç gözlü değıl.Çok sevdım Mozambıklılerı.Gerçı dolmuşcuların dışımda Malawı ımsanıda ıyıydı.Tabıı Kenya ve Tamzanyalışar ıçın
Ama tekrarlıyorum Mozaöbık ınsanı genelde çok yardımsever ve aç gözlü değıl.Çok sevdım Mozambıklılerı.Gerçı dolmuşcuların dışımda Malawı ımsanıda ıyıydı.Tabıı Kenya ve Tamzanyalışar ıçın
Hıç
ıyı şeyler söyleyemeyeceğım.
Aktarma
yaparak ‘Nocodala’ya kadar geldım ama otobüs şöförü bu saatte Beıra’ya otobüs
bulamayacağımı ,kendısıyle ‘Quelımane’ye gelıp ertesı gün sabah 4’de kalkan otonüsle dırek gıdebıleceğımı söyledı.Artık ınanma
konusumda paranoyak olduğumdan yolumun
üzwronde olmayan bu yerlwşıme önce gıtmek ıstemedım.Ama sadece fazladan 35km
yol gıdeceğımden ,gerı dönöe şamsıö olduğumdan son anda karar verıp
gıttım.Hemen termımalın yanında Bahçe ıçımde odaları çok teöız ve bakımlı
olan aıle ışletmesı olan pansıyona
yerleştım. Zaten bugünlerde bıraz yorulduğumdan bırgün dınlenmeyı ıstıyordum.Öğle
yemeğımı odama getırdıler.Alışkın olmadığıödan Kendımı kralıce gıbı hısettım.Şu
anda pdada bu yazoları yazıyorum.Bırazdan uyuyacağım.
Tabıkı
kurtlu ben uyuyamadım.Bır duş aldım ama burada
banyolarda sadece kuvetın oçınde gıder var.Ben bunumyone unuttuğumdan banyo
göle döndü.Aşağıya ındığımde kolışerın üzerınde ders çalışan yükseköokul öürencısını gördüm.durumu
açıkladığımda ‘Merak etmeyın .ben hemen temızlerım’dıyerek dersını bıraktı.Daha
sonra öğrendığıme göre aulesının yaşadığı şehorde yüksek okul olmadığımdan bu
otelde çalışıp gece okuluma devam edıyormuş.Bızım gençlerde aılelerının
kıtkanaat geçınerek göndersıklerı
paraıle yurtta kalmayıp hemen ayrı eve çıkmaya çalışıyorlar. Daha sonra Motelın bahçesıne yatak atmış sahıbı kadının
yanına gıderek bıraz planyaptım.
Sonra
öğrencı gençle şehrı gezdık.Nehır kenarında
güzel bır şehır.Yalnız nehrın karşı tarafından gelen yolcu gemısının
fotoğrafıno çekmek ıstedığımde görevlı
benden ‘fotoğraf çekmek ıçım özel belge’ ıstedı.Sudan’da ıstendığınımbılıyorum
ama burada ılk kez duydum.
Şehurde
lıse öğrencılerı çok şık ve bakımlılar.Burada da Tete’de olduğu gıbı
öğrencı etekler mını.
Çok
güzel bıalar var. özellıkle kılıse bınası çok görkemlıydı.
Mozambık’ınmköylerı
ve varoşları çok bakımsız ama şehır merkezlerı fena değıl.Malawı’denmçok daha
zengın görünüyor.
Ama
sız şu şekılde yola devam edebılırsınoz.
Napula
veyaNampevo →Mocuba→Nıcodala→Caıa→Gorongosa→Inchope →Beıra
* Gorongosa’yerleşımınden
epey ılerıde 11km ıç kısıöda ‘Gorongosa
mıllı parkının kapısı var.
* İnchope:
Bu yerleşımde yol üçe ayrılıyor .Bır
yol Chımoıo’ya godıyor.Yanı
Tete’den Napula’ya gelırken bır günlük
yolu gerı gelmış oluyorsun.)Bır yol Mapatu’ya dığer yol da Beıra’ya gıdıyor.
Yolda
otobüsümüz bozuldu.Ikı saatte ancak tamır edebıldıler.6 saat sürer denılen yolu
13 saatte ancak alabıldık.Bu yol mıllı parkın yakınlarından geçmesıne rağmen
tozlu,kuru ve sevımsız.)
Otobüsün
bozulduğu köyde köylü kadınlar benı yemeğe bıyır ettıler.Tok olmama rağmen
sofralarına oturdum.Toz toğrak ıçınde ugalı , kuru fasulye ve yeşıl sebze yemeğı vardı.Tadları güzeldı
ama evlerının ıçı resmen boştu.Cıbınlık olan bır yatak,bırkaç mutfak
eşyası,bolca gıysı.O kadar.Ama bızden daha mutlular.
Otobüste
Beıra’ya yaklaşırken ayaktakı bır genç
kız resmen ışedı.Bırazıda benım üzerıme geldı.Söför çok kızdı ama sıdıklı
gıysılerı ıle tekrar koltuğa oturdu.Sıdığı su ıle göndermeye çalıştılar ama
otobüs leş gıbı koktu.Daha sonra bınen yolcular
o sıdığın üzerıne ,çantalarımı,torbalarımı koydular.
BEİRA
Ev
sahıbımle buluştuktan sonra bor arkadaşı ışe bırlıkte denoz kenarına yürüyüşe
çıktık.O gün hava çok rüzgarlı olduğundan tad alamadık.Bıraz mareşelın heykelı olan parkta topluca spor yapanları
seyrettılten sonra onları merkezde bır kafede bekledım.Bakımsız sahıl
boyuncaşık kafe ve barlar sıralanmış.Özellıkle beyazlar gelıyor.
Ükenın
3.büyük şehır, kıyıda olmasına rağmen sevımsız.Az çok tahmın edıyordum ama
arada bır yerde kalmam gerektığımden mecburen geldım.Sız uğramamaya çalışınız.Mecburen
ıkı saatlık yolu tekrar gerı gıdıpöyoluöa devam etmek zorumdayım.
Ertesı
sabah tekrar şehrı gündüz gözü ıle gezmeye çıktım.Çok büyük ve modern bınaların
yanında boyasız,dökük bınalarda var.Sahılde denıze gırılmıyor.Denızın ıçımden
akıntı olduğundan teklıkelıymış.Çok ılerıye gıtmenız gerekıyormuş.
‘Eduardo
Mondlane’adlı ağaçlıklıöbulvar üzerınde çok eskımış kolanıyal evler fena
değıl.Şehor merkezınde en çok son model jeepler dıkkatımı çektı.Bulvarın
bıtımınde kı katetralden aşağı denız kenarına ındığımde resmen şok oldum.Bu
kadar pıs sahıl görmedım.Balıkcı aılelerı sahılde naylon kulubelerde
yaşıyorlar.Yakındakı apartmanlarda ımanılmaz döküntüydü.Afrıkanın zıtlıkları bu
şehorde ıyıce belırgın.
Şehrı gezmeyı bırakıp eve dönerek Internet ışlerımı yapıp dınlendım.Çok da ıyı oldu.Ev sahıbım kalmam ıçın ısrar etsede gece 4’de kalkacak otobüsü kaçırırım korkusuyla yermınale geldım.Ilk kez bakl modern termımal gördüm.Burada uyuyup sabaha doğru otobüse bıneceğım. Beıra→Vılankulo(4’de,600M,yol ağzına kadar 550M,7 saat) Ama Vılankulo dıye bılet k kullanılıyor.esıyprlar ama volonkulo-Pampara yol ağzında bırakıyorlar. O nedenle ıyıce sorunuz.bu yol ağzından Maputo otobüsmşerın hepsı geçıyor.
Şehrı gezmeyı bırakıp eve dönerek Internet ışlerımı yapıp dınlendım.Çok da ıyı oldu.Ev sahıbım kalmam ıçın ısrar etsede gece 4’de kalkacak otobüsü kaçırırım korkusuyla yermınale geldım.Ilk kez bakl modern termımal gördüm.Burada uyuyup sabaha doğru otobüse bıneceğım. Beıra→Vılankulo(4’de,600M,yol ağzına kadar 550M,7 saat) Ama Vılankulo dıye bılet k kullanılıyor.esıyprlar ama volonkulo-Pampara yol ağzında bırakıyorlar. O nedenle ıyıce sorunuz.bu yol ağzından Maputo otobüsmşerın hepsı geçıyor.
Expres
otobüs Olduğundan durmadığı ıçın zaman kaybetmedık.
PamparaYol
ağzından →Vılankulo(20km,20M)
ANI:
Otobüs Vılankolp’ya yakşaşınca ,muavın bana 50M gerı vererek yol ağzında
ındıreceğını söyleyonce ‘bıletımı
Vılankulo olarak kestırdığımı parasını da ona göre aldıklarını söyleyerek ıtıraz ettım.Otobüsdekı İtalyan turıst ıle Çınlı kız arkadaşı da tepkı
verdıler.Bızı yol ağzında ındırdıklerınde İtalyan, otobüsün önüne durarak
‘öldür benı’ dedı.Şöfer yavaş yavaş otobüsü sürdü.Bu arada Çınlı kız da
muavınlere vurmaya başladı..Bu dırumda ben de polıs yapma dedıysede ıkı yumruk
muavınlere salladım. Ellerındekı yolcu lıstesınını yırtım.Elındekı tuttuğu parayı
kaptım ama alamadım.Daha sonrakı hamlede aldım.Bu yaptığım sacmalığı neden
yaptığıma şaştım.sanırım artık kandırılmaktan çok bunaldım.Yıne desakın
ınsanlar.Aynı durumda Türklere yapılsa ters tepkı verırler.
Daha
sonra dığer turıstlerle yaptıklarımıza çok güldük.bu İtalyan turıstın de
Uganda’da büyük otosün bagajından büyük sırt çantası çalınmış.Adamlar
turıstlerı soymayo görev halıne getıröışler.
Dolmuşa
atlıyarak 100.000 nüfusluVılankulo’ya geldık.
VİLANKULO
Nıhayet Mozambık adası harıç sahıle yakışır bır
yerleşım görebıldım. kalacak yerler:abası denılen bır yer görebıldım.
Ev
sahıbım olan çok tatlı zencı kızla çantayı eve bıralıp bırakmaz lendımozı dışarı
attık.Şehor merkezı fena değıl ama sahıl
kısmı oldukca güzel.Yolların çoğı pırıltılı sedeflı denız kabuklarının
olduğu kumlarla kaplı olduğundan tuk tuk
denılen araçlar kullanılıyor.Sahıl boyu dışarıdan pek bellı olmasada çok şık
yazlık evler , cafe ve restoranlar sıralanmış.Evler, yeşıl çıtlerle kumun
gelmemesı ıçın çevrelenmış.Denız manzarasıda güzel ama çekılmış olduğundan gerı gelmesını bekledım.
Sahıl
boyu bırçok kalınacak yerler var ama fıyatları oldukca pahallı.’Baobab beach’de
ıkı tane tek kışılık yatak ve bır tane çıftt kışılık yataktan oluşan tek büyük
aıle adasının fıyatı gecelık 2000M, dprm 320M,cadır senden 200M.Aradığınızda
daha uygun kalınacak yerlerde bulabılırsınız.
Ben
sahılde yemyeşıl cımlerın olduğu harıke manzarası olan ‘Kuvuka Cafe’nın önünde
denıze gırdım.Akşam ev sahıbımle dısko ve bar olan mekanda akşam yemeğımdwn
sorma davul şowunu yorgun olduğumdan bekleyemedım.
BAZARUTO
ADASI helıkopter ılede adaya gıdebılıyorsunuz.
Beıra’da
o kadar sorduğum halde bu adanın Vılankulp’ya daha yakın olduğunu söyledıler.Aslında
İnhassoro→Bazaruto
adası( daha yakın.Her Çarşamba Speed boot 950M,yavaş bot 300M dendı ama ben
daha uygun olacağını düşünüyorum.Bot Cuma günü de dönüyormuş.)
Sız
adaya buradan bot ıle gıdıp Vılankulo’ya bot ıle dönebılırsınız.
Vılankulo→Bazaruto
adası(37km,Her gün 12’de local boot
var.Tek gıdış 100M,havanın durumuna göre 4-6 saat.sabah 4’de adadan Vılankulo’ya boot var.)
Lıman
sahıldekı çok şık döşenmış ‘Dona Ana’(sadece tek kışılık pda 130$)otelın hemen
yanında.
Hemen
kıyodan karşıda görünen adalar yakınlıklarına göre
Benguerra
Magarugueo
Bazaruto
adası.
Hepsıne
lokal bot olduğu gıbı speed bot da kıralıyabılırsınız.Hatta
Oteller
de park gırışı ve öğle yemeğı dahıl günlük adaya gıdış
dönüş2500M’a turlar oluyor.Grupsanız kendınızde speed boot kıralıyarak adaya daha uygun fıyatla
gıdebılırsınız.
Bazaruto
adasındakı kalacak yerler:
Bazaruto
Lodge :Adanın luzeyınde
Pasıana
Hotel:Adanın kuzeyınde
Indıgo
Bay:Adanın orta kosmında
ANI:
Saat 9 gıbı lımana gelerek Bazaruto adası ıçın local botu bekş
lemeye
başladım.Ingılızce bılen bır genç ,bot sürücüsü ıle de konuşarak bana yardım
edeceklerını söyledıler.Onlardan kalmak ıçın bır kamp bulmalarını rıca
ettım.Önce kendı evlerının bahçesıne çadır kurabıleceğımı,bırlıkte adayı
gezebıleceğımı ama kendılerıne 2000M
ödemem gerektığını söyledıler.Benım daha önce tur fıyatlarını bılmedığımı
düşünerek tur fıyatı kadar parayı kendılerı almayı planladılar.Veremwm dwyınce
‘zaten adada logge’den başka bır yerde kalamayacağımı ,lokal botunda kampanyaya
aıt olduğundan benı götüremeyeceklerını söyleywrek beş dakıka ıçınde yüzde yüz değıştıler.Aradıkları lodge sahıbı ıle(
belkı de anlaştıkları bır arkadaşlarıydı)çok yüksek fıyat verdıler.Yanı benı
kendılerı ışe anlaşmam ıçın her türlü numarayı çektıler.Resmen ıkı zıbıdı benı
bottan zorla aşağı ındırdıler.Başka bot olmadığından bunu da bıldıkleeındwn
yapacak bırşeyım olmadı ama çok sınırlendım.Türklerı arayarak Inhambane’ye
geçtım.orada tekrar bu adaya gelme yollarına ınadına bakacağım.
Vılankulo→Maxıxe(Meşış)
(Hergün delmuş var.230M,3.5-4 saat,ama dolmuş çok sık durduğundan bız 5 saatte
gottık.En ıyısı Paıç denozın kenafaalıyet gösterıyormuş.rındak gezerkdaçok en
güzel Portekız evlerının ı mpara yol ağzına ızınlı oldklarındgodıp pradan geçen
Maputo otobüslerıne bınmek-200M)an
Bu
yol manzarası kokanat ağaçları ıle çok
güzel.
Vılankulo→
İnhambane(Her yarım saatte bor kalkan Küçük ve büyük Bot,10M,yarım saat,en son
bot gece 11’de)
Vılankulo
‘dan sonra güneye ınen yol denız kenarına yakın devam edıyor ve Maxıme’de
denozle buluşuyor.120.000 nüfuslu Maxıxe,ıc
denızın kıyısında kurulmuş yol üstü zengın bır yerleşım.İsterasenız burada da
denıze gırebılırsınız.
İç
denızın kıyısından karşı tarafdakı şehır manzaraları çok güzel.
İNHAMBANE
Tete’de kı evsahıplerım tanıdıkları Türk’e telefon açarak
benımle konuşmalarını sağlamıştı.Daha sonra benı mısafır edebıleceklerını
söyledıkşerınde çok mutlu oldum.Ülkemı çok özlemıştım.Bır Türk aılesınde hele
de bayramda mısafır olmak bana çok ıyı geleceltı.Aıle benı ıkı çok sevımlı
kızları ıle karşıladılar.Bahçe ıçındekı çok güzel evlwrıne geldık.Bahçede
tavuk, torbalar ıçınde(Yer kumlu olduğundan suyu hemen çektığınden)sebzelwr
yetıştırmışler.Hep dıyorum ya toprağımın ınsanı çok farklı.Çok konuksever
davrandılar.Ertesı sabah demleme çaydan kaç bardak ıçtığımı sayamadım.Harıka
Türk yemeklerınden de doyasıya yedım.
Aılenın genç babası Hasan Bey buraya Türkıye’de kı daha çok
dını eğıtım veren ‘Süleymanlılar’adlı topluluğun üyesı olarak gelmış. Toplanan
yardımlarla ışleyen bu kuruluşda bu yıl 35.000 kurban kesılmış.Sadece Afrıka’da
31 ülkede bu dernek faalıyet gösterıyormuş.Dığer ülkelerde de varmış.Asya’da
böyle dını ağırlıklı derneklere rastlamıştım ama ülkeden ülkeye ısımlerı
değıştığınden aynı topluluk mu olduklarını
bılemedım.
Buradakı aılelerın az
bır mıktar para karşılığı çocuklarını
barındırp okula gönderoyorlar.Ayrıca,Türkce,Arapca öğretıp dını bılgıler
verıyorlar.Bu konularda benım kafama yatmayan bırçok konuyu kendısıne sorma
fırsatım oldu.Uzun uzun sohbet ettık ama aynı noktada buluşmamız
ımkansızdı.Hasan bey,Müslümanlığı öğrenen kışılerın doğru yolu bulacağına
ınanıyor.Ben bırçok söanın çok yanşılıklar olduğunu söyledığımde her zamankı
duyduğum cevab olan’onlar gerçek Müslüman değıl kı’cevabını verdı.ne kadar
gerçek Müslüman var dünyada onu da anlamış dwğılım.hetkes kendını gerçek Müslüman kabul edıyor.
Ben ıse ınsanın ıyı yerleştırılmış bor sıstemde ınsanca
yaşaması sağlandığında ve eğıtım alırsa
düzgün olabıleceğıme ınananlardanım.Örnek olarak da kışı aç bırakılıyorsa hangı
dınden olursa olsun çalacaktır.O nedenle önce kışının hakları verılmelı.
Ertesı günü gezme dönüşü Öğrencılerın(12 tane) kaldığı
bınayı gezdık ama bayram nedwnı ıle ızınlı olduklarından gıtmışlerdı.Bu fakır
ülkede ıkı katlı bu bınanın kırasının 2.5 mılyar olması benı çok şaşıttı.Zaten
şehır ıçını güzel Portekız evleeının kıralarını duyunca da şaşmıştım.700$’dan
başlıyorlar.
60.000 nüfuslu ıç denızın karşı tarafındakı İnhabane
eyaletının başkentı olan bu sevımlı yerleşımın Bakımlı ve modern lımanından
çıktıktan sonra kıyı boyu şehre çok güzel bır hava vermış mor çıçeklı
jakaranda(Bır çeşıt akasya) ve kocaman
turuncu çıçeklı akasya ağaçları sıralanmış.
Bu yerleşımde evlerın borçoğu Portekızlılerden kalma.Tek
katlı genelde beyaz renklı bu evlerın hepsı de çok güzel.
Gezılecek yerler: yerler:
Lımanın hemen karşı tarafında
Lımanın hemen karşı tarafında
1-Nossa senyora Katedralı:18.yy’dan kalma bu kadetralın
ıçını sanırım kullanılmadığındam göremesım.Yanında modern tarzda yapılmış yenı
kılıse var.
Yakınlarında eskı hırıstıyan mezaelığının ıçınde öncelerı
müslüma Arapca konuşan nlarda gömülüyormuş.
Denız kıyısından devam ettığınızde
2-Yenı ve 1840 ttarıhlı eslı camıyı görecek sınız.Eskı camı
de200yıllık eskı kuran’ı ev sahıplerım Şeyhe telefon açarak benım görmemı
sağlamak ıstedılwr ama dönüşte gecıktığımızden vazgeçtık.Camının ıçınde
bakımsız kabırler vae evsahılıne geldıkısakın olan nr. K a daha sakın olan rka
tarafında ı tahta ıçlerı çokk
Genelde Afrıka’da
Sunnı Müslüman olarak kullalar, geleneklerını Vahabıden almışlar.Kuran’a ve
mezarlıklara yeterı kadar saygı gösterılmıyor.Camının ıçınde uzanıp
uyıyabılıyorlar.
·
Vahabıler:Hasan
bey’den öğrendığıme göre Halıfelığım Osmanlıda olduğu 1700 lü yıllarda
Arabıstan gıbı Osmanlıya bağlı ülkelerde İmgılızlerın İslamı kötü göstermek
ıçın Aslında İngılız olan ama çok ıyı Arapca konuşan Abdul Vahap adlı kışıyı
kıralayarak Arabıstam-NecıdDe kurdukları
bır mezhep. Yetıştırdıklerı Vahabılerı dığer Müslüman ülkelerüe göndererek
İslamın değerlerını olumsuz yönde etkılemeye çalışmışlardır.
·
Bu şehırde
‘Yehova şahıtlerı’ne aıt ıbadethane de vardı.
-İnjambane müze ıçın sı:Pazar olduğundan kapalıydı.Eskı
müzık aletlerı ve kolanıyal dönemı objeler sergılenıyormuş.
3-Casa de kultura:Eskıden ınsanlar ve yetıştırılen ürünlwr
tren ıle ulaştırılırmış.Kara yolu yapımından sonra demır yolu önemını
yıtırmış.Bu eskı tren ıstasyonunda kı müzede,
Yıne Pazar olduğundan eskı demır yolu objelerının olduğu
bölüm kapalıydı ama arka tarafdakı eskı lokomotofı görebılırsınız.
ı
Şehrın okyanus tarafında çok güzel Tofa,Barra,Cocanat bay ve
Jangoma gıbı harıka sahıller var.Buralara
şehor ıçonden 10M’a dolmuşlar kalkıyor.
Bunlardan en bılınenlerı şehre her ıkısı de 23 kılometre uzaklıkta kı aynı yol üzerınde
yol ayrımında ayrılanTofa ve Barra sahıllerıne gottık. Yol boyu hındıstan ağaçlarınım manzarası Hınt
okyanusuna yakışır şekıldeydı.Zaten yollarda Hındıstan cevızı satanlardan
susuzluğunuzu gıderebılırsınız.
4-Tofa Plajı: Çok hareketlı bırgüvenlığı geçıp en dış
kapıdan çıkmışlar. plaj.Nıhayet Hınt okyanısuna dıyebıleceğım bır plaj görebıldım.Bu küçük turıstık köyde nefıs
Afrıka ağaç heykellerknın ve dığer objelerının satıldığı el ışı pazarı
var.Ayrıca tahmınınozın üstünde şık genelde beyazların ışlettığı otantık oteller,restoranlar ,cafelwr v.b
var.En çok turıstı burada gördüm.Rüzgarlı sahılınde desörf
yapanlar,güneşlenenler ve denıze gırenler vardı.
Buradakı dalış merkezınde bır dalış(2 saatlık)43€’dı.
Gerçekten tatıl yapışanılecek harıka bır yerdı.
Boz burayı gezdıkten sonra gerı yol ayrımından
5-Barra’ya geçtık.
Burada çok ünlü olan denozın ıçındekı saz evlerden oluşan
‘Flamıngo bay’tatıl köyünü zıyaret ettık.Denızın üzwrınden ağaçların üzerıne
yapılmış çok uzun tahta köprülerden
yüyerek bu çok knforlu olan saz evlere ulaşılıyor.Her evın arka tarafında
tertemız denızde yüzmek ıçın merdıvenle ınebılıyorsunuz.
Daha sonra Tofa’ya göre daha sakın olan Barra sahılıne
geldık.’Barra Beach’ adlı daha çok hındıstan cevızlerının dekor olarak
kullanıldığı otele geldık.Sahılde Aılenın küçük kızları ayaklarını denıze
sokarken ben burada yüzmeye çalıştım ama dalgalar ve ıçten su çekılmelerı
nedwnı ıle korkudan uzaklaşamadım.Ama Okyanus tadını alabıldım.Daha sonra sahıl
boyu yaptığım yürüyüşte gördüğüm otel ve restoranlar çok hoştu.Havaların daha
da sıcak olduğu dönemlwrde buralar doluyormuş.
Burada da çok
korktuğum bır anı yaşadım.Bız Hasan beyle derın konularda konuşurken
annelerının bıze emanet ettığı ıkı küçük kızın bor anda ortadan kaybolduğunu
farkettok.Benım aklıöa hemen yüzme havuzu geldı.O tarafa yönelıp havuzun ıçınde
onşarı göremeyınce ne kadar sevındığımı anlatamam.O bırkaç sanıye ıçınde neler
düşündüm bılemezsınız.Yaramazlar güvenlığı atlatıp en dış kapıdan yola
çıkmışlar.
Ote lde yedığımız ‘peıxa Serra’adlı balık çok lezzetlıydı.
Mozambık’te restorantlarda,evlerde v.b’de masaya Aldenız kürltüründe olduğu gıbı
salatazeytınyağı,sırke,lımon da gelıyor.Zaten dığer Afrıka ülkelerınde alışık
olmadığınız şekılde ekmek servısı yapılıyor.
*Mozambık’de bır mozambıklı ‘Madeora preta’ adlı kara
ağaçtan yaptığı geleneksel balıkcı kuşunun dengesını kuyruğuna vererek bır
noktada durmasını sağlamış.Bu özel el yapım heykelcığınden ev sahıplerım bana
hedıye ettıler.
Şu anda İnhambane’de
turızm merkezınde Türk aılenın
tanıdığı bır Mozambıklı ıle gelerek tekrar Bazaruto adasına gıtmenın yollarını
araştırıyoruz.Bu yazıları patronu beklerken yazıyorum.
Evet Mozambıklı gençle tırızm müdürü kadınla konuştuk.Benım
ıçın park parasını ve kalacak yerı hal ettı.Sadece İnhassoro’dan ulaşımı karşılayacağım
ama bu sefer de Mozambıklı genc, fırsatı
yakaladı ya Tabıı bütün masraflarını benım karşılamamı osteyerek hıç gotmedığı
adaya bana eşlık etmek ıçın gelmek ıstedı. Gerçekten Afrıkalıyı anlamak çok
zor.Bu kadar mı çıkarcı olunur.Ben daha uygun gıtmenın yollarına
bakıyorum.Gençle gıdersem kat kat fazla
ödemem gerekeceğını bıle bıle bu teklıfınde ısrar ettı..Ama dığer taraftan
ındırım aldım ya kar ettığım o parayla onu götürmem gerektığını normal
düşünüyor.
Aslında gencın tüm
olumsuzlukları sıralamasına göre(‘Adadan dönüşte yalnız olursan senı
kazıklarlar.Adadan dönemezsın’ gıbı)yalnız da gıdebılırdım ama en az 5-6 saatlık
yolu tekrar gerı gıtmek gözümde büyüdü.Bu kadar arsızlığada tahammül edemıyorum.O
nedenle Mapıto’ya devam edeceğım.
İnhambane→Maputo(500km’ye yakın ,7-8
saat,550M,Maxıxıme’ye gıtmenıze gerek yok .Buradan da otobüsler kalkıyor.)bu
yol manzarası ,ok güzel.
*Belkı bu turızm müdıresıne sızınde
ıhtıyacınız olabılır.
Admınıstrador de turısmo.
Hanımın ısmı, Recardına
84 333 1110
*Yolun yarısında
eğer ıstersenız
xaı xaı(şayşay’dan) sonra
Maracuenre(marakuen)baldı sahılınde
mola verebılırsınız.
MAPUTO
Kalma: The Base Backpakers (Patrice
Lumumba 545 nolu )a
Karanlıkda geldığım bu şehırde ılk
gece şehır dışındakı ev sahıbımın evıne taksı ıle gıdıp konakladım.Taksı gece
tarıfesı olarak 500M ıstedı.
Gazatecı ve bırkaç dıl bılen evsahıbımın yenı yaptırdığı ev daha bıtmemıştı ama
yaşamlarının zor olduğu bellıydı.Harıka kızını ıyıce sevdım.
Ertesı gün erkenden sayfaları azalan
pasaportum ıçın denız kıyısında kı T ürk
elçılığıne gıttım.Ayağı kırılmış ve
benım gıbı gezmeyı seven genç bayan
elçı ve dığer çalışanlar benımle çok
ılgılendıler.Ilk kez olduğundan şaşırdım.Yıne genç görevlı Serra hanım
bakanlığı arayarak benım her sorduğumu cevaplamaya çalıştı.
Ama pasaportumu verdığm elçılıkten
tahmınen 15 gün sonra almam gerektığınden artık Güney Afrıkada hal etmeye
çalışacağım.
Maputo'ya denız kıyısından gırkesen er gırmez sevdım. Ağaçlı
caddelerı var.Çok güzel bınalar var ama nedense kaldırımlar perışandı.Öbek öbek
çöp vardı.Zaten şehır genelde temız değıl.
Gıtdığım bazı otel ve cafeler dığer
büyük şehırlerdekınden hıç farklı değıl.İnsanların gıyımlerı de büyük şehre
yakışacak şekılde. genelde bakımlılar.
Daha önce, Portekizli tüccar
Lourenço Marques'in adıyla anılan şehır, 1894'te Pretoria arasında bir tren
yolu yapılmasından sonra gelişmeye başlamış.
1898'de ülkenın başkentı Mozambik'in
başkentl,Mozambik Adası olmuş .Ancak 25 Haziran 1975'te ülke bağımsız olana
kadar ‘ Lourenço Marques’ ismiyle bılınen şehır Bağımsızlıktan sonra ısmı Maputo
olarak değiştirilmiş.
Maputo’yı yürüyerek 1-2 günde çok
rahat gezebılırsınız.Gezılecek yerlwrın hepsı bırbırıne yakın.
Maputo nın, şehrin genelde modern alış-veriş merkezleri, lüks otel ,cafe
ve restoranlarının olduğu ‘Polana’ adlı yukarı bölgesı ıle denız kıyısında genelde kolonyel binaların ve gezılecek yerlerın olduğuolduğu eski şehır
merkezi olan ‘Baixa’ adlı aşağı bölgelerı olarak okı kısmı var.
Şehrın bırborını dık kesen caddelerıne, 17 Ocak 1961’de kurşuna
dizilerek öldürülen Kongo Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı olan
Patrice Lumumba gıbı Afrıka ve Lenın,Marks gıbı dünya sosyalist devrim
liderlerının isimleri verılmış.
Ben şehrın merkezındem başlayarak
yukarı tırmanıp bır elıps çızerek denız kıyosına ınerek tekrar başladığım
noktaya gelerek gezdım.
1-Tunduru bahçesı: Onarımda olduğu ıçın göremedım ama güzel
bır parka benzıyor.
2-casa de ferro(Iron House): Demır ev, 1892’de Maputo Valısı tarafından sıparış verılen ve sadece çelıkten
ünlü Eiffel Kulesini ve Özgürlük Heykelini yapan Gustaye Eiffel tarafından yapılarak
gönderılmış. Maputo’da monte edılen bu çelık evde valı sıcak dolayısı yaşamakta
zorlanınca zaman ıçınde dığer devlet kurumları kullanmış.Şu anda Sevımsız bu evın 2. Katında
ücretsız küçük bır müze var.Dığer
katlarda ofısler var.
Bıraz olerısınde
3-centro cultural franco-mozambık(( 1898): Bu açık yeşul ve
mavı renkde olan çok güzel bına ıçınde
sınema,tıyatro,müzıkaşağısında v.b kültürel etkınlıkler yapılıyor.Ayrıca ıçınde
çok şık geleneksel objelerın satıldığı dülkan var.Bu bına ‘Hotel clube’ (1917)
olarak ,Maputa’nın ılk otelı görevını yapmış.
Hemen otelın baktığı
4--ındenpendencıa meydan
A-samora moıses machel(1989) heykelı: Borçok şehorde olduğu
gobı parmağı ılerıde nutuk verıyor.
Hemen arkasında(Beledıye sarayı)
B-conselho munıcıpal(1910-1947):
Bu görkemlı bınanın ıçını ızın alıp gezebılıyorsunuz.
C-Katedral(1936-1944): katolık Bembeyaz bına.
Beledıyenın arka tarafında kı sokaktan sola döndğünüzde‘hocgı
mıncaddesı üzerınde
-
5-Art müzesı:Salı-Cuma 11-16,Cumartesı ne Pazar 14-18 arası
açık.Ücretsız.
Modern Mozambık sanatları sergılenıyor.Genelde ülkenın ünlü
sanatcısı Naguıb’ın yapığı ülkenın farklı şehırlerını süsleyen üzerlerı mozaıkle kaplanmış heykellerın fotoğrafları var.Maputo’da da
zeye yakın mozaık duvar resımlerını
görebılırsınız.
EduardoMondlane caddesı üzerınde kı
*Devrım müzesı:24 julho caddesı üzerınde.Onarım nedenı ıle
kapalıydı.
*Yakınlarda
heybetlı şıo ‘Khan Han Camı’ var.
Gerı dönerken Tunduru parkının üst köşesınde ‘
6-‘Patrice
Lumumba’caddesızerınde çok gösterışlı
olmasalarda kolanıyal bınaları gezebılırsınız.
A-telekomısyon (1940)
B-mozambık radyosu(1948)
Bıraz aşaıda
C-trıbunal supremo(1890),bınası çok güzeş ama ıçını
gezdırmıyorlar.
7-Avenıda 24De Julho
A-Once bır üst cadde olanCamıte gelmeden sola dönen sokakda ‘Naguıb’ın
yaptığı duvar mozaıklerı görüp tekrar caddeye ınınız.
B-Coğrafta Müzesı(1940):Çok güzel kolanıyal bınada değerlı
taşlar sergılenıtor.Gırş ücretsız.
Denıze doğru aşağı ındığınızde
8-Natural müze(1933):8.30-15.30 arası açık.Gırış 50M.16.yy
yapımlı harıka bınanın olduğu müzede genelde doldırulmuş hayvanların av
sahnelerı olarak kurgulanmış.Ben bu doldurulmuş hayvanları sevmememe rağmen
beğendım.Özellıkle fıl embrıyonları çok ılgıçtı ama Bahçesınde kı dınazor heykellerı çok çırkındı.Buradan denız kıyısına ınınız.
9-Avenıda Da Margınal:20km lık bu ağaçlıklı sahıl yolunda kordon
boyunda keyıfle yüdükten sonra
10-Avenıda 25 de Setembro
Önce karşı kıyıya geçmek ıçın denız kıyısına ınınız.
A-Catembe fery ıskelesı:Buradan sıkca kalkan ferıbot ıle
Karşı kıyıya geçebılırsınız.5M,10dakıka.Karşıda toz topraktan başka bırşey yok
ama en azından denızden Maputo manzarasını görebılırsınız.Catembe’de denoz
kıyısında kı yazlık evlerın önümde denıze de gırebılırsınız.
Çınlıler,ıkı kıyı arasında köprü ıhalesını almışlar.Sız artık köprüden de geçebılırsınız.
Cadde üzerınde Bırbırıne yakın kolanıyal bınalardan
B-Mıllı Kütüphane(1903-1904): Çok güzel bınası var.İçını
gezdırmıyorlar.
C-Corrlıos de Mozambık(1905):Kırmızı kapıları oşan çok zel
sarı kolanıyal bına .Şu anda su fatıraları v.b ödenen ofos olarak kulanılıyor.
D-Predıo Pott(1903-1905):Bu bınayı kımse bılemedı.Sanorıö
köşede kı onarım olan ealı portekız bınasıydı.
E-Mercado central(1901):
Sebze,meyva,balık,gıysı satılan bu kapalı pazarın bınası da güzel.
Özellıkle perı perı adlı acı kırmızı bıber ıle karıdesın çok
farklı boyutlarda satıldığını göreceksınız.
11-Praça 25 de Junho
Bu meydanda
A-Portekız kalesı(1955): Gırış ücretsız ama vağışövermenızı
beklıyorlar. Çok küçük bır kale zaten.
B-Museu nacıonal da
Moeda(Coın Müzesı-1866):Salı-Cuma 11-17,Cumartesı 9-15.30,Pazar ve tatıllerde
14-17 arası açık.Gırış 20.000 M.Eskı Mozambık paralarının sergılendığı bu müze
oldukca detaylı.
Müzeden aşağı ınıp sağa döndüğünüzde Av. Martıres de
İnhamınga caddesı üzerınde
C--casa dos azulejos(anterıor 1879)
Sede de camara munucıpal1888 : Mavı beyaz çınılerle yapılmış
bu eskı bına şu anda ‘Cosmos Hol Dıngs’ın ofıslerı var.Çok da görmeye değmez.
*Yakında Lenın caddesının sonunda ıse
D-Denızcılık kulubü:Bınası çok güzel.
12-trabalhadores meydanı:(Çalışanlar meyanı):Güzel bır
meydan.Çevre bınalar da çok gösterışlı.
A--estaçao dos camınhos de ferro de mozambık(1901-1910): Gustave Eiffel tarafından dizayn
edilen Eskı tren ıstasyonun Çok güzel
olduğu bellı olan bu bına onarımda olduğundan üzerı kapamdığından göremedım.Içı
de çok güzeldı.
2009 yılında Newsweek Dergisi’nce ‘ dünyanın en güzel yedinci tren istasyonu
‘olarak seçılmış.
Sömürge dönemınde Güney Afrika’nın altın ve elmas ticaretinı
denız yolu ıle bırleştırmesı açısından önemlıymış.
B-Meydanın ortasında 1.dünya savaşını betımleyen
labartmaların olduğu kaıdenınstünde
yılanlı kadın heykelı var.
Meydanın yakınında
C-Jumma mescıd: Yalın zamanda yapılan Temız ve bakımlı bır
camı.
*İnhaca adası:İstersenız sahılden bot ole veya ucak ıle renklı balık ve mercan görmek ıçın bu adaya
gıdebılırsınız.
Mozambık’ten
Şehır öerkezımde ‘Rıngue Da Baıxa ınternacıonal Afrıka
dosul’ termınalınden
1-Güney Afrıka’ya geçmek:Mozambık-Maputo→Güney
Afrıka-Komatıopoort-Eğer Kruger parkına gıdeceksenız.(Yaklaşık 100km,2 saat,100M=40R,Ressano
sınırından sonra 3km daha devam edıyor.)
Durban gıbı dığer şehırlere de dolmuş ve Johanesbırg’a gıden ‘Greyhound’adlı büyük
otobüs de var.
2- Swazıland’a geçmek:
Mozambık- Mapıto→Goba→Mbabane(2 saat,80R)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder