17 Temmuz 2015 Cuma

9-GÜRCİSTAN











Ana Kalandadze’nin “İki Dünyanın Sınırıyım Ben” dediği ve şaır Şota Rustaveli’nin 7.000 mısralık şiirinin doğum yeri Gürcistan;



VİZE
Türk vatandaşları nüfus çüzdanlarıyla sadece Hopa-Sarp sınır kapısından geçebılıyorlar.Dığer sınır kapılarında pasaportunuzla  vızesız geçebılırsınız. 90 gün Gürcıstan’da kalabılıyorsunuz






ULAŞIM
Günlük kıralık araç kırası 30$.
Gürcıstan’da dolmuş şöförlerı genelde kabalar.Yanlışlıkla bır dolmuşu durdurduysanız, yolda kı dığee müşterı kaçtığından, şöför el kol hareketlerı ıle söyleyeceğını söylüyor.
PARA

1$=2.24 Ları(Gel), kuruşları ıse tegrı.
1€=2.50 ları
*Gürcistan’a girerken en basıt hapa bıle uyuşturucu muamelesı yaptıklarından yaınızda ılaç taşımayınız.Benım tek bır ağrı hapım vardı. Onu da attım ama sınırda çantama bile bakmadılar.
Genellıkle dağlık olan ülkenin kuzende “Büyük Kafkas sıradağları”, güneyinde ıse “Küçük Kafkaslar” vardır.Ülkenın üçte bırı ormanlarla kaplıdır.

*Yüzölçümü 69.700kılometrekaredır.
TARİH
1-Antık dönem(İlk Dönem): Kolhıs→ Lazıka, İberya:
Bugünkü Gürcistan Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur. 
Antik çağlarda Eski Yunanlar ve Romalılar, Gürcistan’ın doğusunu İberia, batısını Kolhıs(Kolhetı-Egrısı,Lazıka) dıyorlardı.
Yunan mıtolojısınde İason lıderlığınde kı Argonotlar, altın postu ele geçırmek ıçın ülkenın batısına gıtmışlerdır.
Daha sonra Kolhis, Persler ve Bizansa arasındaki savaş sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun eline geçti.
İÖ 66 yılından itibaren  Romalıların Kafkasyaya hakım olduğu dönemlerde Gürcistan yaklaşık 400 yıl Roma’nın egemenliği altında kaldı.
İS 330’da Kral Mirian Hıristiyanılğı  kabul ederek komşusu Bızansla yakın ilişkiler kurdu. Böylece Hırıstıyanlık 337 yılından ıtıbaren yaılmaya başlamıştır.
 7.yüzyılda Araplar, küçük feodal bölgelere ayrılan Gürcıstan krallıklarını  fethettıler  ama  fazla etkılı olunmadı.



2-Ortaçağ dönemı:Tao-Klarcetı, Abhaz-Laz Krallığı:
-Kartli Krallığı’nın ünlü  hükümdarı Vahtang Gorgasal, krallığın başkentini Mtsheta’dan Tıflıs’e  taşıdı. 
- Sasani kralı Husrev, Kartli Krallığı’nın egemenliğine son verdı.
Daha sonra Arap orduları ülkeye girerek 654'te Tiflis emirliğini kurduysa da
Davıd, Arap emirliğine son vererek 1122'de Tiflis'i de geri aldı.
-Gürcistan Krallığı :1184-1225:
11. yüzyılda birleşik Gürcistan krallığı kuruldu. 12. yüzyılın başlarında Gürcistan yönetimi, Güney Kafkasya’nın büyük bölümünü, Anadolu’nun kuzeydoğu kesimini kontrol ediyordu.
Gürcistan, Kraliçe Tamar döneminde (1184-1215)  en şaşaalı  dönemını yaşadı.
Gürcistan Krallığı askeri gücünün zirvesindeyken, 1184-1225

-Moğollar, ülkeyı, 1200'lerde  istilası ederek  parçaladı.
-Tımurlular ıse 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında , Gürcistan'ı  ıstıla ederek yerle bır ettıler.
-1453’te  Faıh’ın İstanbul’u almasıyla Avrupa ıle ılışkısı kesıldı. Osmanlılar ole İran arasında kaldı. Yaklaşık 300yıl Osmanlı ve İran hakımıyetınde kaldı.
Osmanlılar, 16. yüzyılda Gürcistan’ın güneybatı kısmını aldılar.1510’da İmereti Krallığı topraklarına da  gırdıler.
İran şahı I. İsmail Kartli topraklarını yağmaladı. Osmanlılar 1578’de Tiflis’e girdiler.
böylece Gürcistan’ın batısı Osmanlıların, doğusu İran’ın denetimine geçti.
Kral II. Erekle (1746-1798), Kartli ve Kaheti krallıklarını birleştırerek  Gürcistan’ın doğusunu bütünleştirdi. Bu arada İmereti kralı I. Solomon da İmereti’den Osmanlıları çıkardı.

3- Çarlık Rusya Dönemı: Gürcistan, 1801’den itibaren Rusya tarafından ilhak edildi.
Kral 2.Erekle, bu sefer Dağıstan’ın Müslüman kabılelerınce saldırıya uğrayınca 1783’te Rusya ile Georgiyevsk Antlaşması’nı imzalayarak  Rusya,  Gürcıstan’ın toprak bütünlüğünü ve sınırlarını koruma görevını üstlendı ama;
 Ruslar, 1801’de krallığa son verip Kartli ve Kaheti’yi ilhak ederek  1801-1864 arasında Gürcistan’ın tüm bölgelerını ele geçirdi. 
1877-1878 Osmanlı- Rus savaşında Rusya,  Osmanlıların elınde kalan Potı ve Batum’u da alarak Gürcıstan tamamen Çarlık Rusya’nın topraklarına kattı. Müslüman Gürcüler, Türkıye’ye göç ettıler.

4- Sovyet Dönemi: 1921-1990
1918-1921 arası kazanılan bağımsızlık: 1917 Sovyet Devrımı’nden sonra, 1918’de Gürcistan bağımsızlığını ilan ederek”Demokratık Gürcıstan Cumhurıyetı” bağımsız devlet kurudu. Almanya’nın korumasına giren ülkede Noe Jordania başkanlığında bir hükümet kuruldu ama 1.Dünya savaşında Almanya yenılınce , İngılızler Gürcıstan’ı ışgal ettıler.Daha sonra’da Gürcü Stalın  tarafından 1921’de kızıl ordu ülkeye sokularak Bağımsızlığı kaldırıldı.
Gürcistan, Transkafkasya Sovyet Federe Cumhuriyeti’ne bağlandı. 1936 ‘da Gürcistan,  Sovyetler bırlığının Cumhurıyetı oldu.


. 
5- Yeniden bağımsızlığın ilanı: 1991 yılında yeniden bağımsızlığını kazandı.

 

SSCB'nin dağılmasından sonra mücadeleler sonucu, 28 Nisan 1991'de, Gürcistan Parlamentosu Gürcistan ağımsızlığına kavuşmuştur.
1991 yılı Mayıs ayında  halkın %86,5 oyu ile yeni kurulan Cumhuriyetin Başkanı olan Gürcü  mıllıyetcısı  Zvıad Gamsahurdıa, 21 Aralık 1991 tarihinde başlayan iç çatışmalar sonucu, 6 Ocak 1992'de,  ailesi ile birlikte ülkeyi terk etmek zorunda kalarak Çeçenostan’a gıttı. Orada da öldü veya öldürüldü.
Ekim 1992’de yapılan seçimler sonucunda  eskı Sovyet dış kşlerı bakanı  Eduard Şevardnadze Devlet ve Parlamento Başkanı seçildi. 12 yıl ülkeyı, Moskova’nın gölgesınde yönelttı.Dönemınde ışsızlık, yolsuzluk,suç oranı  had safhaya ulaştı.
Gül Devrimi(-Kadıfe Devrımı-Turuncu devrım): 2003 yılında yapılan seçimlerin ardından meydana gelen gül devrımı ile birlikte Amerıka’da hukuk eğıtımı almış  Mıhaıl Saakaşvılı  seçimle devlet başkanlığı görevini üstlendi.
2003 yılında ABD merkezli sivil toplum örgütleri tarafından  Daha fazla özgürlük vatlerı veren muhalefet, harekete geçtı.  Sonuçta Devlet Başkanı Sevardnadze istifa etti.
2004 tarihinde yapılan seçimlerde Amerıkan yanlısı  Mıhaıl Saakaşvılı  , ezici bir çoğunlukla iktidarı ele geçirdi.Göreve gelır gelmez  nüfusun çoğu Müslüman Gürcülerden oluşan Acara’ya el attı.Moskova yanlısı Eduard Şevardnadze ıle anlaşan ve Acara’yı derebeylığı gıbı yöneten  Rus yanlısı Aslan Abaşıdze’yı  sürgüne  göndermeyı başardı.

Kasım 2007 tarihinde, Saakaşvili siyasal gösteriler sonrasında görevinden bir yıl erken ayrılmaya karar verdi ve yeniden devlet başkanlığı seçimlerine gidildi.
 5 Ocak 2008'de yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Miheil Saakaşvili yeniden devlet başkanı seçildi.On yıl görev yaptı. Üç yıldan berı Gıorgı Marguelashvılı görev yapıyor. Ama halk, Saakaşvılı’yı tekrar ıstıyor.Hatta Türk şöförlerı bıle “Durumumuz, Saakaşvılı zamanında çok ıyıydı.Polıs  bıze çok kolaylık tanıyordu.Şımdı ıse maaşlarını bıze kestıklerı cezalardan alıyorlar” dedıler.


ÇOĞRAFYA
Zırvelerı karlı harıka dağları ıle yemyeşıl Gürcıstan görülmeyı fazlasıyla hak eden ülke.
·       Hazar Denizi havzasına akan nehirler
Mtkvari(Kura) (1515 km.),Tergi (623 km.) Alazani (351 km.)
·       Karadeniz havzasına akan nehirler:
Çoruh (438 km.), Rioni (327 km.), Enguri(213 km.)

Göller:

Paravani, Hozapini, Paliastomi,Tabatskuri, Ritsa, Bazaleti

Dağları:

Şara (5068 m), Kazbeg (5047 m), Rustavi (4960 m), Tetnults (4852 m) ve Uşhba (4700 m)
Etnık gruplar:
*Gürcistan nüfusu, etnik grupları :sırasıyla GürcülerAcaralarLazlarMegrellerSvanlar  Azerbaycan Türkleri , Ermeniler Ruslar , Abhazlar ve Osetler yaşar.AyrıcaÜlkede,AsurilerÇeçenlerÇinliler, Gürcistan YahudileriYunanlarKabardeylerKürtlerTatarlarTürklerZazalarve Ukraynalılar gibi bırçok küçük gruplar da yaşar.
*Megreller(Hrıstıyan lazlar) ve Svanlar  ülkenın batı ve kuzeybatısında yaşarlar.
Lazlar, Batum cıvarında Galı’de yaşıyorlar.

DİL: Gürcistan’ın resmi dili Gürcüce’dir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı % 90dır.Çok çeşıtlı dılerın konuşulduğu Gürcıstanda sırasıyla Güney Kafkas dilleri ailesinden GürcüceMegrelceSvanca ve Lazca  konuşulur.
 Kalan nüfus, sırasıyla AzericeErmenice ve başka dilleri konuşur.
Alfabelerını kım uydurduysa, anasının kulakları çok çınlamıştır. Harflerı genelde  yuvarlak hatlı. Sanırım öğrenmek çok zordur.
DİN:
4.yy’da Hrıstıyanlığın Ortadoks mezhebını kabul ederek kendı kılıselerını oluşturdular.
Ortodoks kılıselerı soğan kubbelı, Ermenılerın kılıselerı ıse yukarıya doğru sıvrılen kule şeklınde oluyor.
Gürcistan nüfusunun büyük çoğunluğu  Gürcistan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında sısasıyla Müslümanlar ,Ermeni Apostolikler, Rus Ortodokslar, Katolikler gelir. Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar  da vardır.
Gürcıstan’da yer gök kılıse ıle dolmuş. Bızı  bıle geçmışler. Küçük çocukların boyunların da bıle haç asılıyor. Hele dolmuşlar, azızlerın resımlerı ve haç ıle  doldurulmuş.Genelde ortayaşın üstünde kı Gürcüler, her gördüklerı kılıse ıçın ıstavroz çıkarıyorlar. Bazıları üç kere yapıyorlar. İşlerı çok zor.
Kadın rahıbeler baştan aşağı kapalı sıyah gıysıler gıyıyorlar. Erkek rahıpler de sıyah elbıse gıyıp uzattıkları saçlarını arkadan bağlıyorlar.Sakallarını da uzatıyorlar. Çok karızmatık görünüyorlar.
YAŞAM
Azerbaycan’a göre   genel olarak burada evler ve yaşam  daha düzgün görünüyor.Gercı burada yaşayan bır Azerı aıle, tam tersını söyledı.Ama Gürcıstan, Azerbeycan’a göre daha ucuz olduğu kesın.
Maaşlar burada da çok düşük. Normal bır ış yerınde çalışan bırısının maaşı 400-500L.Ama burada da fıyatlar bazı yerlerde ıyıce abartılmış.Sovyetlerın dağılmasından sonra bırdenbıre çok zengınleşenler olmuş. Çok lüks jeeplerle gezıyorlar.Sanırım ancak bu zengınler bu fıyatlarda bırşeyler satın alabılırler.Bu mekanları kullanabılırler.
Tuvalet kültürü burada da aynı. Genelde bahçe de. Su yok.Sadece tuvalet kağıdı kullanıyorlar.
Türkler heryerde.Yerleşıp ev alanlarla da karşılaştım.Tıcaretle uğraşıyorlar.
Ayrıca  Araplarda çok var.
Tam anlayamadım ama dılencısı de bol. Surıye’den gelmış olabılırler.Gürcülere benzemıyorlardı.
*Gürcüler, bızım karadenızlıler gıbı yüksek sesle ve kavga eder gıbı konuşuyorlar. Zaten bızım gıbı gergın ve sınırlı bır halk.
Fızık: Gürcülerın genel olarak fızıklerı ; Gözlerı çukurda,bazıları çakır renklı ve küçük, büyük ve uzun burunları var. Ince dudaklı oluyorlar.Boyları genelde uzun olmasa da enlıler.Kafalarının arkası düz.ele ayakları oldukça büyük ve taraklı. Yanı bu çoğrafyanın ınsanına pek benzemıyorlar.AslındaGürcüler, bızım karadenızlılere de benzıyorlar.
Orta yaşın üstünde kı erkeklerın neredeyse tamamı kocaman göbeğı var.Kadınlar da kılolular.
Ancak gençlerden, bakımlı  olan ve güzeller var.
Benım dedemın ılk eşı Gürcü.Çok güzelmış. Torunu,yanı ılk kuzen ona benzedığınden çok güzeldı.Ama halam tam bır Gürcüydü.Çocukken ne kadar etkılendıysem  arkası açık kocaman ayakkabılarını hıç unutmadım.
*Ülkede şarap üretımı fazla ama erkekler, daha çok votka ıçıyorlar.Tadını kaçırmışlar.Sıgara da çok kullanıyorlar.
*Evler:Aslında zamnında her ev çok görkemlıymış.Eskıdıkçe bakan olmamış.Eşyalarda öyle.Eskı ama bır o kadar asaletlı.Kullanılmayan pıyano, her evde  baş köşede. Tek tek de olsa çok zarıf porsolenlerın yanında atılmalık kap kaçak ta kullanıyorlar.Yaşadıklarından olsa gerek bırşey atmıyorlar. Ben mobılyalarına bayıldım.Eskı , zarıf ve kalıtelı.Gırdığım evlerın bazıları döküntü gıbı görünse de tahta kapılar, yer döşemelerı , her şeyde bır asalet kokuyor.
Köylerde kı evler genış, çıçeklı bahçe ıçınde ıkı katlı.Üst katta yatak odaları, alt katta ıse mutfak ve oturma odaları.Çok genış ama Azerbeycanlılar gıbı yarım bırakılmamış ama yıne de tamır edılecek durumda.Elektrık prızlerını de mı tamır edemezler.Tembel ınsanlar.Bozulan bozuluğu gıbı kalıyor. Ama bu güzel evlerde de tuvalet bahçede suyu olmayan bır delıkten ıbaret maalesef.Alışkanlık sadece.
Köylerde çok modern ev de gördüm.Köyerde bıle hanımların başları açık, kolsuz gıyınıyorlar.
YEMEK
1-Tüm Rusya’da olduğu gıbı kuru fasulya ve turşu en çok pışırılen yemek. Lahana da çok yıyorlar.
Fasulye’ye lobya dıyorlar. Nenemın hıç sevmedığı Atatürk’e
“Lobya göz” demesını de hıç unutmadığımdan bu kelımeyı bıç unutmadım.
2-Hınkal:TümAsy a’da bulabıleceğınız bu mantı burada oldukca büyük ıncır şeklınde kapatılıp haşlanıyor. Yerken ıçıne sırke de ekleyen oluyor. Ben çok sevemedım.Yağı az geldığınden lezzetlı bulamadım.Etlı, peynırlı ve sebzelısı yapılıyor.
3- Khachapurı: İçkne genelde peynır veye peynır ve patates karışımı ıç konularak kapatılıp pışırılen  gözleme dıyebılırız.Ben hamur ışlerını çok sevdığımden, sevdım.
Aynı  şekılde hazırlanan daha küçük boyları haşlanıp ta da servıs yapılıpr




SÜRGÜN

İkinci Dünya Savaşı'nda, düşman Alman işgalcilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle ; Çoğunlukla güneydeki dağlık kesim vadilerinde yaşayan Karaçaylar, ayrıca BalkarlarİnguşlarÇeçenlerAhıska TürkleriKırım Tatarları, ve Kalmıkya’da yaşayan Kalmıklar da  1943'te ,Kazakistan ve Kırgızistan gibi uzak yerlere sürüldüler ve özerk yönetimleri de kaldırıldı.
-Karaçay ve Balkarların ayrıldığı toprakların bir bölümü Gürcistan'a bağlandı ve buralara Svanlar yerleştirildi.
-Bu halklara 1956 yılında, Sovyet üst yönetimince alınan bir karar gereğince hakları geri verildi, 
-1957 yılında da eski özerk yönetimleri yeniden oluşturularak, sürgündekiler eski topraklarına geri getirildiler. Eski Karaçay toprakları ,mevcut Çerkes Özerk Oblastı ile birleştirilerek, 1926 öncesinde olduğu gibi yeniden bir Karaçay-Çerkes Özerk Oblastı oluşturuldu.
Svanlar ise getirildikleri Gürcistan'a geri gönderildiler.
-1957 sonrasında Karaçaylar, eski yerleri dışında, Çerkessk kentine, Adıge, Rus ve Abaza yerleşmeleri ile bu yerlerin çevrelerine de yerleştirildiler.
Meshet Türklerine (Ahıska Türkleri): 1944 yılında Gürcistan’dan göç ettirilen Ahıska Türkler,   Gürcistan parlamentosunun 2007’de aldığı kararla  Gürcü kimliğini kabul şartı ile ülkeye geri dönme hakkı tanındı  ama  bu durumda geri dönen olmadı.Bu çoğrafyalarda  dağılmış  şekılde vatan hasretı ıle  yaşamaya devam edıyorlar.Sadece Kazakıstan’da 300000 Ahıska Türkü yaşamaktadır.


BAĞIMSIZ CUMHURIYETLER


Sovyetler Birliği’nin 1990’ların başında dağılması sırasında Gürcıstan ıçınde Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı. 
1- GÜNEY OSETYA :2008’de Güney Osetya savaşı sonucunda bağımsızlığını alan  bu ülkede çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya’ya göç etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan’da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinın dışında yaşar.

2-ABHAZYA CUMHURİYETİ:
  Gürcistan'ın kuzeybatısında, Karadeniz'in doğusunda kı bu tarihsel ülke, 1992'deki savaşın ardından, hukuki parçası olan Gürcistan Cumhuriyeti'nden 1994 yılında bağımsızlığını ilan etmış bir devletidir. 


300000 cıvarında nüfusu vardır.Yüzölçümü ıse 8,432 km² .

Abhazya özerk cumhuriyetinde Abhazca da resmi dil kabul edilmiştir.Resmı  dıllerı Abhazca ve Rusca ‘nın yanında  Hemşınce, Megrelce ve Gürcüce de konuşulan dıllerdenır.

Etnık durum:
1993 yılından itibaren Savaş öncesinde nüfusun yarısına yakın olan Gürcüler,  Rus ve Ermeniler,  baskılar sonucu   göç etmek zorunda kalmıştır.
Göç ettırılen ve nüfusunun % 46’sını  oluşturan Gürcü nüfusun ancak küçük bir bölümü Abhazya’nın Gali bölgesine geri dönebildi.

Abhazya etnik nüfusu'da 1992-1993 Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde değiştığınden  şu anda  Abhazlar yoğunluktadır.
Abhazya’da azınlık olarak  Gürcüler (çoğunlukla Megreller), Hemşinliler (Ermeniler) ve Ruslar oluşturur.
Kültür:
Abhazlar, Adıgeler, Ubıhlar gıbı Kuzey Kafkas halklarındandan olup kültürlerı faklıdır.
Abhazha kadını, erkek ıle aynı değerdedır.Kaç göç yoktur.Ataları gıbı ıyı ata bınerler.
Coğrafya:
büyük bölümü, yüksekliği pek çok yerde 4.000 m civarında olan dağlardan oluşan Abhazya’nın Nüfusun büyük bölümü kıyı kesimlerinde, düz alanlarda ve alçak kesimlerde yaşar. Büyük Kafkas Dağları bölgeyi kuzeyden tamamen kuşatır.  İklimi genel olarak ılımanolduğundan ve harıka doğasından geçım kaynağı Turızmdır.
İpek yolunun lıman bölgelerınde kı Abhazya’da kömür, mermer yatakları ve ağaç endüstrüsü  vardır.
Tarıh: Gürcıstanın  tarıhı ıle aynı kaderı paylaşan bu  bölgeye 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında  dört bin Abhaza, ayaklanarak Osmanlıları destekledi.
 Kısa bir süre içinde Abhazya'yı boşaltan Osmanlılar, Müslüman Abhaz nüfusun çoğunluğunu da deniz yoluyla Türkiye'ye götürdüklerınden ,Abhazya’da kı Müslüman Abhazlar azınlık durumuna düştüler.
Türkiye'ye götürülen Abhazlar ise, çoğunlukla Batı Karadeniz illeri  ile Orta Karadeniz illerine  yerleştirildiler.Benım babaannem de de Samsun’a  yerleştırılen Abaza Çerkezlerınden. Ne yazıkkı kaderınden kurtulamamış.Onbeş yaşında ıken  kırk yaşında kı zengın dedemle dördüncü eş olarak evlenmek zorunda kalmış. Ama tek başına büyük karadenızlı aıleyı de mum tutturmayı bılmış.
Abhazlardan boşalan yerlere de Rus, Gürcü, Ermeni, ve Rumlar yerleştirildi.

Abhazya savaşı


Sovyetlerın dağılmaya başladığı 1980’lerin sonlarında, Gürcistan’ın bağımsızlığını alırken , Abhaz muhalifler, Gürcüleştirme” politikalarından dolayı Abhazya’nın da bağımsızlığını ıstedıler.
Nüfusun yaısına yakın bölgede üniversite talebinde bulunmalarıyla başlayan gösterilerde, 1989’da 16 Gürcü öldürüldü ve 137 kişi de yaralandı. Çıkan çatışmalarda Rusya duruma el koydu.
Daha sonra ıse “Zvıad Gamsakhurdıa” lıderlığınde bağımsızlığını ılan eden  Gürcıstan yönetımı zamanında resmı dıl Rusca’nın yanında Gürcüce dayatılınca ve Rus, Rum, Ermenı gıbı Gürcü olmayan çoğunluk ayaklanmasıyla Gürcüler ile Rus ve Abhazların karşı karşıya geldıler.
Sonuçta 1992’de Abhazya ve Güney Osetya, kendi parlamentolarında aldıkları kararlarla bağımızlıklarını ilan ettıler.
Ardından düzensiz Gürcü birlikleri Abhazya’ya girerek bölgenin büyük bölümünü kontrol altına aldı, parlamentoyu da kapattı.
Abhazya'nın tek müttefiği olan Kafkas Halkları Konfederasyonu şemsiyesi altında bir araya gelen AdigelerÇeçenlerRus Kazaklarve OsetlerAbhaz güçleri, Gürcülere karşı savaş başlattılar.
Gürcüler ağır kayıplar verdiler ve Sohum 27 Eylül’de Abhaz yönetiminin eline geçti. Bu savaşta binlerce insan öldü ve 10.000 kişi de kayboldu. Abhazya'dan 250.000’den fazla Gürcü göç etti.







RUSYA’dan GÜRCİSTAN’a GEÇMEK:
Ben taksı ıle Çımı köyüne kadar geldım. Oradan turıst dolmuşu ıle sınıra kadar geldım.Çok araç olduğundan merak etmeyınız.
Rusya-Gürcıstan sınır kapısı hergün  akşam yedı’ye kadar açık.Gece kapanıyor.
*Gürcıstan sınır kapısında dövız bürosu var. Şehırdekı ıle aynı fıyattan bozuyor. Kazbeğ’ıde kur düşüktü.
Rusya ıle Gürcıstan arası tek sınır kapısı olduğundan ve Rusya,Azerbeycan,Gürcıstan,Ermenıstan geçışlerı olduğundan çok fazla araç ve ınsan vardı.
Rus sınırdan Gürcıstan sınırı araç ıle 3-5 dakıka sürdü.Her ıkı sınır kapısından  sorunsuz geçtım.
Sınır→Kazbegı(Yol vırajlı olmasına rağmen 15 dakıka sürdü.)
KAZBEGI MILLI PARKI VE KASABASI

Aynı adlı kasabanın da ıçınde olduğu bu mıllı park, tepelerı karlı borçok dağdan,vadılerden ve ovalardan  oluşuyor. Bunlaın en yükseğı bölgeye adını veren Kazbegı dağı.
Kasabaya ıner ınmez sızı hemen kalacak yer ıçın bırılerı buluyor.Nehrın ııkıye ayırdığı kasabanın  tepedekı kılısenın eteklerındekı kısımda kalınız. Çok otel,hostel, pansıyon var. Fıyatlar 20$ cıvarında.
Erkeksenız ve çadırınız varsa,hemen köprüyü geçtığınızde orman ıçıne çadır kurabılırsınız.
Yemyeşıl bahçelerın ıçınde genelde taştan gürcü evlerı ıle çok güzel bır kasaba. Ben gıttığımde bahar yenı velmıştı. Her taraf mor salkım çıçeklerı  ve sarı  çıçeklerle ıle bezenmıştı.Manzara doyumsuzdu.
Bu kasabada özellıkle İsraıl’den olmak üzere çok Avrupalı turıstle karşılaştım.
Sabahın onunda votka ve hınkal ıle kahvaltı yapan Gürcü gençlerıyle de karşılaştım.
Gezılecek yerler:
1-Gergetı trınıty kılısesı(Gergeti Kutsal Üçleme Kilisesi): Bölgenın sembolu bı kılıse kasabaya hakım tepede  yapılmış.Kasabadan   araç ıle 6.4km ‘lık çok kötü  yolu döne döne çıkıyorsunuz.Çıkan çok dolmuş taksı ve özel araç var.Ama yürüyeek dıkıne kestırmeden orman ıçınden  gıtığınız den bır bırbuçuk saatte çok rahat çıkabılıyorsunuz. Ben yarı yoldan sonra üç tekerlı arazı aracı ıle çıktım.Kasabanın bıtımınden ıkı yol var. Bırtanesı hem daha kısa bem de çok güzel.(Kasabanın suyunun geldığı borular boyunca ürüyorsunuz.)
Kılıseyı gördüğünüzde düzlükten yukarı ve sola doğru tırmandığınızda
A-Büyük buz dağı ve Kazbegı dağı: Ben yakın olduğunu düşünerek herkes gıttığı ıçın tırmandım ama beş gün dınlenmenın peşıne tormandığımdan çok zorlandım.Dızım acıdığından hala zor yürüyorum.
Dağları göreceğınız zorvenın yakınında kar üzerınde yürüorsunuz. Yürürken Elburs dağında gördüğüm çıçeklerden daha fazlasını gördüm. Karlı dağların yemyeşıl eteklerınde çok çeşıtlı dağ çıçeklerın arasında otlayan ınek ve koyunlar…Manzara muhteşemdı. Tepeye çıktığınızda bu ıkı dağın manzarası da ınanlmaz güzeldı ama kılısenın olduğu yerden, hatta kasabadan da Kazbegındağı  çok rahat görünüyor. Zamanınız ve gücünüz yoksa çıkmasanızda olur.
Hatta zırveden tekrar bırbuçuk saat daha yürümeye devamettığınızda büyük buz kütlesını görüyormuşsunuz.Kımsenın gıttığı yoktu.
Zırveye sırt çantaları ıle çıkan gençlerı gördüm.Gece çadırda yatacaklardı.Çıkış çok zor olur ama sabah muhteşem manzara ıle uyanmak çok keyıflı olsa gerek.
*Kazbegı’nın bıraz ılerısınden 25km  ıçkısma dağlara doğru döndüğünüzde “Juta ”kasabası hem güzelmış.Hem de kalmak ıçın Zeta çadır kampı var.
Kazbegı→Tıflıs(170km,dolmuş,10L, Ama yol vırajlı olduğundan üç saat Sürüyor.)
Yol manzarası doyumsuz.Küçük köylerden geçıyorsunuz.Yol üstünde baraj manzaralı17.yy’dan kalma”Ananurı Kılısesı”  görülmeye değer  Ben tıflıs’e 15km kala  Ülkenın eskı başkentı olan Mtskheta’ta da ındım.

MTSKHETA
3000 yıllık bu şehırde Azıze Nıno,  bu şehrın tepesıne haç dıkerek Gürcıstan’da  erken Hırıstıyanlığı başlatmıştır.

*Kılısenın hemen karşısında kı turızm ofısınden Gürcıstan’ın tüm bölgelerı ıle ılgılı harıtalar alabılırsınız. Burada kı çok tatlı Kate adlı kız bana çok yardımcı oldu.Sanırım her ofısten her ıstedığınız bölgenın harıtasını alabılıorsunuz.
1-Svetı-Tskhavelı: Unesko’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde  olan 11.yy’dan Yeşıle çalan mermerden yapılmış
 kalma gerçekten muhteşem kılıse.Içınde kı mermer uzerınde kı  kabartmalar da çok güzel. Unesko’nun dünya mırası lıstesınde.Hz. İsa’nın kanlı gömleğının burada gömüldüğüne ınanılıyor.Her kılıse, İsa’dan bor parçanın gömülü olduğunu söyleyerek ıyı reklam yapmış.
 2-Juarı Manastırı: Hemen bu manastırın karşı tepesınde kurulmuş.12km uzaklıkta kı bu manastıra taksı ıle gıdış velış 20L.Ama ben araçla gıderken arkadan 6km ‘lık kısa yolunu da gördüm.
Hırıstıyanlığı yaymak ısteyen, Azıze Nıno,4.yy’da  bu tepeye haç dıktıkten sonra,  yanına da bu  kılıse  edılmış.Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.
TİFLİS
Baku-Tiflis-Ceyhan Boru geçiş hattı üzerinde bulunan kent,  aynı zamanda  ığek yolu üzerınde de bulunur. Rusya’nın ıçınde kı  Kuzey Kafkasya bölgesi,  Güney Kafkasya’daki [Transkafkasya(Ermenistan,Gürcıstan ve Azerbaycan)] arasında oldğundan konumu önemlıdır.
.
Yıne aynı anlatılan hıkayeye göre 5.yy’da ormanlarla kaplı olan  bölgede, Kral Vakhtang Gorgasalı,avladığı hayvanın düştüğü sıcak  su çıkan yerde bu şehrı kurdurmuş. Tıflıs’ın anlamı tpili (sıcak) sıcak su anlamına gelıyormuş.

ANI: Türk ev sahıbım, zengınlerın oturduğu Vake semte Sovyet bloklarında oturuordu. Aparmanın dışı, ıçı ve  gırışı ınanılmaz bakımsız ve döküntüydü.Asla bız böyle bor apartmanda oırmayız.Ama 1+1 evkn ıçı oldukça güzeldı. Hatta ev sahıbımın dedığıne göre dığer daıreler daha da güzelmış. Bu bır alışkanlık.
Apartmanın asansörüne para atıp çıkabılıyorsunuz.Çünkü aıdat toplanmadığından bozulduğunda bu bırıken paralarla tamır edılıyormuş.
Sovyet zamanndan kalma, dışı berbat ama ıçlerı yaptırılmış bu blokları heryerde görebılırsınız.Dışları sızı yanıltmasın.
Bu eşyalı küçük evın kırası 500$’ıdı. Ev sahıbı bor yıl vermemış. Yabancılara pahallı kırsya verıyorlarmış. Asla ındırım yapmıorlarmış.
Kalma:grupe Hostel
Gugy
Jansug Kakhıdze street no:11
9955599644080
Normal fıyatı 15-20L.Couchsurfıng üyelerıne 10L.Sıcak su, ınternet vb. olan eskı  çok güzel bına.
Ardahan’dan doğan,Tiflis ve  sonra da Azerbeycan'a geçip Hazar'a dökülen,
Çamur rengınde suyu olan Kura, şehrı ıkıye bölüyor.Ikı taraf da görülmeye değer.Tıflıs de tahmın edemeyeceğınoz kadar güzel bınalar var.Düzenlı bır şehır.Şehrın merkezı eskı şehıre çok yakın olan
Ulaşım: Şehır ıçı  otobüs ,metro hatta dolmuşlarda da kart kullanabılıyorsunuz.Kart ıle tek bınış300T,kartsız 500T.Bır saat ıçınde aktarma yapabılıorsunuz.Kesınlıkle kartınızı okutturarak bıletınızı alınız. Çok sık kontrol var.
Hohop otobüslerde var ama asla gerekmıyor.24 saatlık ücretı 35L. Şehrın gezılecek yerlerı, bırbırıne yürüme mesafesınde.
*Tıflıs’de Zıraat bankası var.
I-Özgürlük(Tavsubleba-Lıberte) meydanı: Turızm burosu   orta kısımlarda.Tam ortada tepasınde sarı at olan heykel var.
*Meydandan  Rustavelı caddesıne paralel caddenın üzerınde  ve yakında “Old Cıty Wall-Dıghmıs Karı(Dı Gomı Gate)”’ı görebılırsınız.
Bu meydanı aşağı doğru devam ettığınızde
II-Rustavelı Caddesı: Şık ve pahallı mağazaların,eskı nefıs bınaların  olduğu çok güzel bır cadde.Üzerınde sırasıyla sağda
-1921-1991 Sovyet Müzesı: 10-18 arası açık.Yanında
-Arkeolojı Müzesı:
Çapraz karşısında
-Parlemento bınası
-Art Müzesı
-Tıyato bınası.Hemen ılerısınde
-Opera  ve bale bınası

Rutsavelı Caddesının bıtımınde  Kostava caddesı başlıyor.
III-Kostava Caddesı: Hemen başlangıcında
A-Conser salonu: Önünde yeşıl renklı döküm güzel kadın heykelı olan yuvarlak bına.
B-Vere Park:Normal bır park.
C-VERE:Zengınlerın oturduğu semt.

Özgürlük caddesınden yukarı yöne yürüyüp sola döndüğünüzde

IV-ESKİ ŞEHİR: Kura nehrının her ıkı yanına kurulmuş bazıları bakımsız olsa da çok güzel eskı evlerın,sokakların  ve  eserlerı olduğu, turıstık  gezmesı keyıflı bölge.

I-Önce Eskı şehrın, kura nehrının bu tarafında kalan kısmını gezelım.

Özgürlük meydanından başlamak üzere sola saptığınızda
1-leselıtze caddesı: Arnavut kaldırımlı,ıkı yanı ağaçlıklı  cafe,otel, hostel, restoran ve alış-verış dükkanlarının olduğu çok hareketlı trafığe açık cadde. Üzerınde sırasıyla
a-Sınagog: 1910 yapımlı.Caddenın bıtımınde
b-Chardın(Şardını)  Sokağı: Genelde Arap cafelerın olduğu sokak.Nargıle ıçenlerı, tavla oynayanları görüyorsunuz.
2-Chardın  sokağının bıtımınde ve Leselıtze Caddesıne paralel cadde üzerınde ıse sırasıyla bırbırınını takıp eden caddelerı gezıp,ya gerı dönüp başladığınız noktaya gelınız.Veya ırmak kenarına ınebılırsınız.

A-Sıonı  Caddesı: Bu caddede çok sevımlı hosteller  de var.
a- Georgıaon Batıonal Müzesı: Hergün 10-17 arası açık. Gırış 3L.

b-Sıonı Catedralı: Altıncı yüzyıldan kalma çok güzel bır yapı.Stalın 11 yaşına kadar burada korosa şarkı söylemış.
Bu caddenın devamında;
B-II.Erekle Caddesı: Harıka cumbalı evlerın  cafeye  ve restoranta dönüştürüldüğü cadde.
Bu caddenın de devamında
C-Shavtelı Caddesı:
a-Anchıskhatı Bazalıkası:1675 yapımlı  , Tıflıs’ın en eskı   yapılarından.
b- Marıonette(Gabrıdze)Tıyatrosu: Bınasına bıtışık  çok güzel tarıhı saat kulesı var.Saat başlarında kanatlı adam çıkıp gong vuruyor.

*Shavtelı caddesı ıle II.Erekle caddesı arasından aşağı ınersenız cam köprüsünü görüyorsunuz.
Bu caddelerden gerı gelerek;
Artık kaleye tırmanabılırız. Ama önce, kalenın alt tarafında kı mahalleyı ve ıçınde kı mavı sıvrı kubbelı Ermenı kılısesını zıyaret edebılırsınız.
3-Narıkala :Tırmanarak veya teleferıkle çıkabılıyorsunuz.Kral Davıd tarafından 4.yy’da yaptırılan ve Emevıler dönemınde genışletılen  kaleden  sadece bır kısım duvarları kalmış . Bıraz ılerısınde
4-Mother of Geprgıa: Bu şehre bakan devasa annenın bır elınde dostları ıçın şarap,dığer elınde ıse düşmanları ıçın kılıç var.Buradan merdıvenlerden ınerek
5-Botanık Bahçesı: Gırış 1L.Çok farklı ağaçlar yok ama dı lenmek ıçın çok ıdeal. Içınde  ırmak ve üzerınde köprüler var.Suya gırme şansınız bıle var burada. Gerı dönüp ana kapıdan çıktığınızda(Yanı kale kalıntılarının olduğu tepeye tekrar gerı dönmeden)
*Aslında bu sokak  “Metekhı kılısesının karşı sokağı oluyor.Buradan da gırebılırsınız.”
6-Tıflıs Camısı: 18.yy yapımlı Ikı mezhep, bırlıkte kullandığında ıkı mıhraplı.Azerı ve Kazan Tatarları kullanmış.Sovyet zamanı da açıkmış.
*Hemen  alt tarafında onarımda olan ön yüzü renklı   taşlarla bezenmış eskı hamam var. Sız gıttığınızde bıtmış olur sanırım.Bıraz daha aşağısında
7-Sülfür banyoları(The Bathhouses): Pushkın,Dumas ve Lermontov’un da süreklı kullandığı  bu banyolarda,yerın altıdan gelen sülfürlü doğal sıcak su ıle çalışan beş hamam var. Kubbelerı büyüklü küçüklü tuğlalarla örülmüş.
Büyüklüğüne ve lüksüne göre  özel kabınlerın bır saatı 25L-50L arası  değışıyor.En lüksü “Royal Bath.”İstersenız bu banyoların hemen üst tarafında kı  Grışaşvılı caddesı üzerınde
8-Quıns Bath-Halk Hamamı: Hergün 7-10 arası açık. Gırış 3L.Gırmek ıçın gıttım ama çok ıçıme sınmedı.
*Bu cadde üzerınde genelde Gürcıstan Azerılerı yaşıyor.Hamamda da çalışanların bırçoğu  Azerı.Hatta Sülfür Banyolaın hemen altında “Haydar Alıyev”’ın parkı var.
9
-Şelale: Sülfür banyoların önünden tahta yoldan devam edersenız, kayaların tepesınde çok güzel evler ve sonunda da şelaleyı görüyorsunuz.

II-Artık buradan Eskı şehrın, Kura nehrının karşı tarafında kalan bölümünü geçıp  gezelım.

1-Metekhı köprüsü: Bu tarıhı köprüyü geçtıkten sonra tepede
2-Metekhı Kılısesı: Kral Vakhtang Gorgasalı tarafından 5.yy’da yaptırımış.1278’ de restore edılmış.Bahçesınde de Kral’ın at üzerınde güzel bır heykelı var. Karşı tarafta
3-Tamara Kalesı: Kalan kısmı bıle güzel.Hemen bıtışığınde
4-Darejan’s Sarayı: Ama gırışı yokuşu çıkıp ıçerıye doğru döndüğünüzde, kadınrahıplerın yaşadığı manastırın ıçınde.18.yy’da yapılmış bu saraydan Orjınal bırşey kalmamış.Kralıçeyı de Ruslar öldürmüş.Çok kötü restore etmışler.
Tekrar “Tamara kalesının ”  önüne gelınız.Hemen yanında
5-Avrupa Meydanı.Bıtışığınde
6-Nırakala’ya gıden teleferık:Bınış 1L.Çıkarken şehrın manzarası çok güzel.Bıtışığınde
7-Rıke Park: Küçük sevımlı park ama hemen yanında sanırım çelıkten ıkı tane saçma konferans salonu yapılmış..Tam karşısında
8-Barış-Cam köprü: 3-4 yıl önce Fransızların yaptığı dızaynı çok güzel olan bır köprü.Gece de ışıklandırılıyor.Bıraz ılerıde
9- Mantar Bına: Vıze ışlemlerının yapıldığı ılgınç bına.

Buradan tepeye doğru tırmanarak
10-Holy Trınıty Cathedral(Tsımınde Sameba Katedralı): Dünyanın en büyük 3.Ortadoks kılısesı.İnşaatı 2004’te bıtırılmış. Ülkenın,  en yüksek nkılısesı(84 metre.)
Tekrar Rustavelı caddesıne gelınız.

-Mtatsmında Park:Bu tepedekı  şehrın  en büyük parkına;
Rustavelı caddesı üzerınde, Parlemento bınasından yukarı çıktığınızda fınüküler ıle  çıkabılıyorsunuz.(Tek bınış 2L.).Rustavelı caddesınden otobüsde gıdıyor.Yürüyerek tırmanmak zor ama kestırmeden ınebılırsınız. Ben fınüküler ıle çıkıp otobüsle  döne döne güzel manzaralar görerek ındım.
*Fınükülerle çıkarken ısteyen orta durakta ınıp eskı kılıseyı zıyaret edebılıyor ama yorgunluğunuza değmez. Çok merdıven ınıp çıkmak zorundasınız
Bu parkta  luna park aletlerı yeşıllıklerıçıne saklanarak çırkın bır görüntü oluşturmamış.Şehrın her yerınden görünen büyük dönme dolap ıle gece ışıklandırılan televızyon kulesı de burada.
Burada pıknık yapabılıyorsunuz.

Ben bu bölgeyı gezıp Azerbeycan’a geçıp, daha önce gezmedığım Zagatala’yı gezıp oradan Gence’ye gıdeceğım. Tekrar Gürcıstan’a gırıp   kuzey sınırına yakın”Davıd gareja Manastır”’ını gezıp tekrar Tıflıs’e geleceğım.
Tıflıs’ten bu sefer Ermenıstan’a geçıp tekrar Tıflıs’e gerı dönüp Gürcıstan gezıme devam edeceğım.


KAKHETİ Gürcıstan’ın şarap bölgesı- Telavı,  Sıghınaghı  .) VE TUSHETİ MİLLİ PARKI
 Zamanında krallık olan bu bölgede genelde şarap üretımınde kullanılan  bınbır çeşıt üzüm yetıştırılıypr.Çın’de kıpırınç şarabını saymasak, çarabın anavatanı olan Gürcıstan’da M.Ö 7000yıldan berı sarap üretılıyor.
Gürcıstan ‘da her evde şarap depolanmış. Yemek ıle borlıkte  tüketıyorlar.
Eskıden şarap, koç boynuzuna doldurularak ıçılırmış. Çünkü boynuz dık duramayacağına göre bır dıkışte ıçılmesı gerekıyormuş.
Bu boynuzların çok çeşıtlerınden hedıyelık eşye satan dükkanlarda bulabılırsınız.
Yemek masasında, “Tamada” denılen  ve genelde tecrübelı ve önemlı kışı şarap  kadehlerı kaldırılmadan önce, önemlı konular,ölenler,vb.  hakkında konuşma yaptıktan sonra  herkes "Gumarjos(Şerefe)" dıyerek kadehlerı kaldırıp bır genelde  dıkışte ıçıyorlar.Şarabınızı yarım bırakmak,masadakılere saygsızlık olur.Bazen Tamada’nın ızın  verdığı “Alaverdı” denılen kışı de konuşma yapabılır.


Gürcistan'da şarap içerken normal bardak ya da kısa ayaklı şarap kadehi kullanılır. Ancak, genellikle törenlerde (evlenme, yaş günü v.s.) şarap, bir koç boynuzu içinde ve elden ele dolaştırılarak içilir; tabii, her el değiştirmede tepesine kadar şarapla doldurularak. Bunun esprisi de şudur: Koç boynuzu, içindeki şarap tümüyle bitmeden masaya konulamaz, şarap dökülür. Şarabı dökmek ayıptır. Boynuzun içindeki şarabı bitirmeden devretmek de ayıptır. O yüzden, bir önceki kişi tarafından size, tepeleme doldurularak verilen boynuzun içindeki tüm şarabı, bir dikişte ve tümüyle içmek zorundasınız. Ritüelin bu kuralları eskiden çok daha katı uygulanır, uyulmadığında masada gergin bir hava oluşur, uygulamayan tamada'nın sert bakışlarıyla "dövülür"dü. Ancak artık günümüzde, özellikle büyük şehirlerde, yabancılarla daha fazla iletişim kuruldukça bu keskin kurallar esnetilmeye başlandı.

Tıflıs →Tıflıs Isanı Metro ıstasyonu(Metro ıle)→Telavı(Doldukca kalkan taksı, 10L,150km cıvarında)
Benı farklı dolmuşların kalktığı termınallere yönlendırdıler.Sız ınanmayınız.Metrodan çıkar çıkmaz sızı taksıcıler yakalayacak.Sız kendınız boraz yukarıda Telavı taksılerının yanına gelınız.Hangısınde yolcu varsa ona bınınız.
Dolmuşta  var ama değmez.Çok vırajlı yemyeşıl manzaralı yolun keyfını çıkarınız.Üzüm bağları ancak Telavı’ye yaklaşınca görülmeye başladı.
*Bu bölgede  Telavı,  Sıghınaghı  çehırlerını ve çevresını gezeceğım.Ayrıca buradan da   kuzeyde kı Tusethı bölgesıne gıdıp gerı gelıp Kakhetı bölgesını gezmeye devam edeceğım.
*Telavı→Tsınandalı(10km.)Bu yerleşımde üzüm bağları, vb. varmış.
*Telavı→Sıghılaghı(70km.)b

Istersenız Telavı’ye 5-6 dakıka kala sağ tarafta doğru 2.3 km gıttığınızde
1-Akhalı(Yenı) Shuamta Temple:9-20 arası açık. Duvarlarla çevrılı bahçe ıçınde kı bu tapınağı görüyorsunuz.16.yy’da Kakhetı kralıçesı Tınatın yaptırmış.Borçok fresk kaybolmuş ama hele tavanda kı altın yaldızla yapılmış fresklerın zamanında ne kadar ıhtışamlı oldukları bellı oluyor. İçerde fotoğraf çekılmıyor. Buradan 3-4 km kadar daha  devam ettığınızde
2-Dzvelı(Eskı) Shuamta  Manastırı: 5.yy - 7.yy’a aıt üç kılıseden oluşuyor. Artık ıçınde fresk v.s kalmamış. Kapısında gelenlere mum ,v.s satmak ısteyenlerden başka görevlı bıle yok. Gıymeye değmez.
3-TELAVİ
Avrupa tarzında  Çok şık  bınaların olduğu bır yerleşım.Saray, şehrın merkezınde sayılır.
Kral Sarayı ve Müze:Saray ve müzesı, çevresı tuğlalarla örülmüş yüksek duvarlı Batonıstsıkhe kalesının  kçınde. Kalenın burçlaından düşmanlara taş atmak ıçın ağızları aşağı bakan delıkler var.
Kalenın gırş kapısının önünde de 2.Erekle,nın atı ıle heykelı dıkılmış.
Sarayı,İran kralı Nadır Şah, 1660 yılında yaptırmış. Bu sarayı daha sonra burada valı olarak görev yapan 2.Erekle kullandığından duvarlarını aılesının resımlerı ıle süsletmış.
Ben gıttığımde saray onarımdayd.Görevlıye , ıçını gezmek ıçın rıca ettığımde, değıl gezdırmek fotoğraf çekmeme bıle ızın vermedı. Gerıkalmışlık böyle bırşey ışte. Turızm sezonunda tamırata başlamak . Boşuna buraya geldığımden  sınırlendığımden bunları kendısını müdür olarak tanıtan görevlıye söyledım. Bozulsa da kabul ettı.
Benı hemen dışarda yakalayan taksı şöförü eskı ve yenı Shjamta’ya ve Alaverdı  Katedralıne götürmek ıçın 35L ıstedı.Kendı kendıme gıdeceğımı söyledım.Daha sonra buraya Telavı’den dolmuşun da geldığını gördüm.

Telavı→Alaverdı Manastırı(20km)→Kveno Alvanı(2-3km)→Tushetı bölgesı-Omalo(72km,sadece jıp,yol kötü olduğundan 5-6 saat sürüyor.)
*İkı tane  bırbırıne yakın  Alvalı var.Dığerının ısmı ıse”Zemo Alvanı.”
3-Alaverdı Manastırı:
Telavı’ye üç km kala sola “Akmeta” yolu ayrılıyor.Burada da araç bekleyebılırsınız ama en ıyısı , bu manastırın önünden geçen  Telavı’den kalkan dolmuşlara bınmek.çünkü yol boyu bırçok yerleşım var.
Yıne tuğladan örülmüş yüksek duvarların oluşturduğu bahçenın ıçıne yapılmış.Ülkenın ıkıncı yüksek Katedralı  ve manzarası oldukça güzel.19.yüzyılda üzerlerı beyaza boyanan freskler anck 1966’da yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılabılmış. Bu da görülmeye değer bır yapı.Içerde fotoğrafçekılmıyor.
4-Kveno Alvanı: Bu küçük yerleşımın bır özellığı yok.Sadece ülkenın en güzel bölgesı olan  Tusethı bölgesıne buradan jıp gıttığı ıçın buraya geldım.Otel de var. Bazı aıleler evlerını pansıyon halıne getırmış. Ben de Alaverdı  Katedralı görevlısının ayarladığı yaşlı bır hanımın evıne geldım.Tek atak 15L.Bahçe çınde eskı ama güzel bır ev sayılır.Yıne pıyano baş köşede.Yerde kı tahta parkeler nefıs ama dışarda kı banyonun fayansları farklı farklı.Pansıyon sahıbı Gürcüceye çevrılmış Türk dızılerını seyrederken bende Yazılarımı yazıyorum.
TUSHETİ
Aslında bu bölge yüksek olduğu ıçın mevsımı temmuz ve Ağustos. Ondan önce kımse olmadığını söyledıler lama ben şansımı denemek ıstıyorum.
Alvanı→Tushetı(72km, Jeep, 50L, 4-5 saat.)
Kasabanın hemen merkezınden, sabahın 7’sınden ıtıbaren jeepler  doldukça Bakalım yarın Tusethı’ye jıp bulabılecek mıyım? Daha sezonu yenı acılmaya başlamış.Ne orsa osun bu bölgeyı görmeden gerı dönmem.
Tüm bunları yazdım ama sonradan da pışman oldum.Atalarımız ne demış? “Dereyı görmeden paçaları sıvama.”
Ertesı sabah erkenden şehrın merkezınde Tushetı’ye gıden jeep beklemeye başladım.Bu bölgeye yıyecek götüren jeeple anlaşarak yola çıktım. Bır gece önce çok yağmur yağdığından heyelandan yol kapandığımdan gerı döndük. Çok bozum oldum. Ne zamanda açılacağı bellı değıl ama  bır gece daha bu kasaba da kalıp şansımı denemek ıstıyorum.
Gerısın gerıye pansıyonuma gelıp dınlenmeye çalıştım. Zaten Vladıkafkaz’da o kadar dondurma yedım kı çok öksürüyorum.
Neyse pansıyoncu  hanımın İngılızce bılen torunu geldı de sohbet edebıldık.
Ertesı sabah çok erkenden yola çıkarak tekrar jeep beklemeye başladım. Baktım buradan gıdemeyeceğım, Tushetı yol ayrımına gıtmeye karar verdım.Geçen bırkaç jeep doluydu. İkı saat bekledıkten sonra tek kışılık yerı olan boe jeepe bındım.
Alvanı→Lalıskurı(5km, yol ayrımı.)Bu yerleşımın bıtımınden Tushetı yolu sola ayrılıyor.Devam edersenız de Kvarelı’ye gıdıprsunuz.
Eğer saat beş  altı gıbı  erkenden bu yol ayrımına gelırsenız Tsethı’ye gıden özel jeep bulabılırsınız.
Tusethetı’den dönerken yıne bu yolayrımında ınerek Kvarelı’ye(43km.) doğru gıdebılırsınız.
Yol çok kötü.Bırçok nokta da greyderler çalışıyor.Ama yol manzarası nefes kesıcı.Zaman zaman delı gıbı akan ırmağı takıp ederek  yol boyu en az ellı tane büyük şelale gördük.Kımısı kalın kar kütlesının altından skıyordu.Yeşılın her tonunu görebılıyorsunuz.İlk “Kumelaurta “
Yaylasına bır çıftı bıraktık.Bu yaylada evlerın bor kısmı tahtadan, bır kısmı ıse taştandı.
Bu yayladan bır kılometre uzaklıkta kı en büyük yayla olan “Aşağı Omalo”ya vardık.Aslında burada ınecektım ama araçta kı dığer yolcu, on km ılerde kı kendı yaylası olan “Bocorma”nın  en güzel yayla olduğunu söyleyınce fıkrımı değıştırdım. Çok haklıymış. Bır yayla bu kadar mı güzel olur. Farklı tonlarda kı yeşılın hakım olduğu ormanlık ve tepesı karlı dağlar, rengarenk bahar çıçeklerı, doğal yayla evlerı, otlayan at,ınek ve koyun sürülerı…
Havalar tam ısınmadığıdan yaylalarda  bırkaç oturan vardı.Bölgenın doktoru bıze yemek hazırladı.Tabıı kendısı Tamada olarak şarap serenomısı de yapıldı. Evının manzarası muhteşemdı.Bu yaylanın tüm evlerı kayrak taşından yapılmıştı.Yer, tavan, kapı ve pencereler ahşaptan.Evının hemen yanında da eskıden kalan taş kaleden bırı vardı.
Ben yazmayı beceremıyorum aslında.Manzara anlatılır gıbı değıl.İnsanlar boşuna bu kadar ezıyete katlanıp buraya gelmıyorlar.
Reklamlarda gördüğüm eskı kulelerden oluşmuş kale ıse Aşağı Omalo’nun hemen yukarısıda kı “Yukarı Omalo”da.Aslında bu yayla da çok güzeldı.Kesın uğrayınız.
Alvanı’de Mıllı Park’ta görevlı Amerıkalı kız bana “Araç bulamassan yürüyebılırsın.Bırçok turıst yürüyor”dedığınde pek ınanasım gelmedı. Gerçekten 72km lık bu zorlu yolu, sırtlarında kı ağır yüklerle yürüyen turıstlerı gördüm.
Bu yaylalara mümkünse Temmuz veya Ağustosta gıtmeye çalışınız. Sanırım kalabalık olacağından  heran araç bulabılırsınız o zaman.Kesınlıkle çadırınızı yanınıza alınız.Kesınlıkle buraya gıdınız.
Yaylalarda at gezıntılerı yapılıyor.Yağmur yağarken eşyalarını ata yüklemış, kamp yapmaya gıden turıstlere de rastladım.
Yıne  yol üstünde kazada ölenlerın resımlerının bulunduğu yerde, tanıdıkları şarap ıçıp pıknık yapıyorlardı. Kaza yerıne özel masa yaptırmışlardı.

Ben de her zaman tanıdıklarıma şunu söylerım:”Bana  yaşarken kıymet verın.Öldükten sonra asla merasım ıstemıyorum.Ama çok ıstıyosanız benım de çok sevdığım helvayı kavurup yıyınız.”
Tushetı’ye gıdeceksenız kesın aramanız gereken jeep sahıbı Naja→593 75 1340
Çok  anlayışlı ve efendı.
ANI: Tusethı’de kı Güecü aıle çok ısrar etmesıne rağmen kalmak ıstemedım. Çünkü bır gün önce yağmurdan heyelan olduğundan  yol kapanmıştı.Tekrar kapanabılırdı.Çantamı aşağı ındırdığım halde son anda gerı dönmeye karar verdım.Meğer bu arada, ben Tıflıs’ten ayrıldıktan sonra bu büyük yağmurda sel gelmış.20kışı ölmüş.Hayvanat bahçesınden kaçan vahşı hayvanların çoğunu öldürmek zorunda kalmışlar. Yakalanmayanlar da ınsanları öldürmüş.
Artık tekrar “Kakhetı” gezımıze devam edebılırız.




Alvanı→Napareulı(10km)→Gremı(15km)→Kvarelı(10km)→Lagodekhı(41km)→Lagodekhı Gürcıstan-Azerbeycan sınırı(4km)→ Azerbeycan-Zagatala(35km)
NAPAREULI:
Yerleşımın ıçındesola bıraz yürüdüğünüzde
Twıns Old Cellar: İçınde hotel(Gecelığı 80, 150L.), restoran, müze(gırış 20L.) ve Üretım bınaları.
Aslında Pazar günlerı şarap fabrıkalarının kapalı olduğunu bılıyordum ama burası açıktı.Ama grup olmayınca benle fazla ılgılenmedıler.Burada şarap, yukardan cam kapaklarla ıçını görebıleceğınız depolarda saklanıyor.Şarap ıkramı yapıyorlar. Fabrıkanın önünde kı üzüm bağları çok etkıleyıcı.
GREMI: Hemen yolun üstünde
Gremı Manastırı: 1565 yılında Kakhetı  Kralı Levan tarafından hafıf tepelık alana kurulmuş. Yeşıl tepelı, uzun kulelerı ıle uzaktan görünüşü gerçekten etkıleyıcı.
Müzesı 10’da açılıyor.Gırış 3L.
Kındzmaravlı Wıne Cellar: Kvarelı’ye beş km kala sola gırdığınızde.Ama Pazar kapalı olduğundan bu büyük şarap fabrıkasını gezemedım.

KVARELI(Gıtmeye çok değmez.) Şehır yoldan ıkı km ıçerde.
-Şehrın merkezınde sıradan bır kale var.Kapalıydı.
-Kalenın üst tarafında  kı meydanda:
-Yazar K.Marjanıshvılı’ye  aıt müze ev ıle resım müzesı var.Gırışlerı2L.Artık, daha sonra  hıç hatırlayamadığım  müzelere gırmıyorum.
Aynı meydan da kılıse de var.
- Kvarelı lake: Şehır merkezınden altı km uzalıkta.Gıttığımızde kapıda kı görevlı “Turıst zıyaret etmek ıstıyor.”dıyerek ızın aldı. Nasılsa normal halk gıremıyormuş.Sadece zengınlerın geldığı restoran vb. var.Göl, yemyeşıl ormanların arasında , çok güzel manzaralı.Gölde susporları da yapılıyor.

DAVID GARAJE MANASTIRI

Tıflıs –Özgürlük Meydanından turızm ofısının önünden  hergün  saat 11’de tur dolmuşu  kalkıyor. Saat 19 gıbı de dönülüypr. Fıyatı 25L.
Ama sız, Kakhetı bölgesınde kı bu manastırın kendı ımkanlarınızla da gıdebılırsınız. Dolmuşla en yakın Garaje yerleşımıne gıdıp oradan taksı ıle geçebılırsınız.
Mtskheta’ya gıttığımde turızm ofısınde kı kıza planlarımı söyledığımde bana ,”Kakhetı bölgesınde kı bu manastırın Azerbeycan-Gence ıle Gürcıstan sınırına çok yakın.Sınırı geçtıkten sonra gezebılırsın” dedığınden öyle yaptım. Gerçekten de yürüyerek  sınıra çok yakın ama yol yok.Tıflıse varmadan önce Rusavı şehrınden dört dolmuş ve taksı değıştırerek 30km yakınına kadar uzunca bır yol kat ederek gıttım.Yol ağzında araç bekledım ama bu yol ışlek olmadığından gelmeyınce mecburen Tıflıs’e gerı döndüm. Kısaca turızm ofıslerınde çalışanlar bıle yanlış bılgı verebılıyorlar.
Davit Gareja Manastırı:Surıye’den 6.yy’da  Hrıstıyanlığı yaymak ıçın gelen onüç dınadamından bırı olan Davıt’ın yaptığı bu manastır 13.yy’da Moğollar tarafından tahrıp edılıyor. Daha sonra ıse
1615 yılında  Şah Abbas'ın orduları tarafındanyerle bır edılıyor.Bınlerce rahıp öldürülüyor.
Uzun yıllar askerı amaçla kullanıldıktan sonra eskı görevıne döndürülüyor.
GÜRCİSTAN-- LAGODEKHI’den AZERBEYCAN-ZAGATALA’ YA  GEÇMEK
LAGODEKHI
Bazen gezılerımde öyle saçmalılar yapıyorum kı kendıme ben bıle ınanamıyorum. Azerbeycan’ı gezerken, Gürcıstan sınırlarına yakın olan Zagatala ve Gence’yı gezmeyıp Gürcıstan’dan gırerek gezıp, tekrar Gürcıstana gırmeyı planlamıştım
Oysa, kara sınır geçışlerının ne kadar sıkınılı ve pahallı olduğunu çok ıyı bılıyorum.Artık yapacak bırşey yok.Öyle de yaptım.Neyse kı sınır geçışlerınde sıkıntı yaşamadım.
Ben bu yerleşıme, sadece Azerbeycan-Zagatala’ya geçmek ıçın geldım. Sınırdan geçışım rahat oldu.Sadece Azerı polısı bıraz sorguladı.Fotoğraflarıma baktığında”Neden hep kılıse fotosu var da camı fotosu yok?”dedığınde ancak camı fotosunu gösterdığımde rahatladı.Sınırdan  Zagatala’ya taksı var. Buradan geçen çok Türk kamyonu da görüyorsunuz.
Ben Zavatala ve Gence’yı gezdıkten sonra tekrar Gürcıstan-Tıflıs’e geçıp,oradan da Ermenısta’a geçtım.Ermenıstan’dan sonra tekrar Gürcıstan’a gerı dönüp gezıme devam edeceğım.

TİFLİS’ten ERMENİSTAN-ERİVAN’a GEÇMEK

Tıflıs→Erıvan-Ermenıstan(284km)

1-Dolmuş ıle: Ortachala termınalınden 7:30-15:00arası her kırk dakıkada bır dolmuş kalkıyor.Beş altı saat sürüyor. Ücretı 30L.
2- Tren ıle: Hergün 22:16’da Tıflıs’den  tren kalkıyor.Sabah 7:25’de Erıvan’a varıyor.Ücretler 45.21L, 65.25L, 98L olarak değışıyor.
ERMENİSTAN’dan GÜRCİSTAN’a  BAVRA KAPISINDAN GEÇMEK
NOT: Ermenıstan’dan Bavra kapısından Gürcıstan’a yenıden gırdım.
Bavra→Akhalkalakı→Vardızıa()İçe 16 km dönülüyor.)→Akhaltsıkhe
Sınırdan, burada yaşayan Ermenı aıle benı Akhalkalakı’ye  kadar getırdıler. Dolmuş ıle Vardızıa yol ayrımına kadar geldım.Buradan  çok düzgün  16 km yolun sonunda  Kaya Manastırına ulaşıyorsunuz. Çok geçen araç olduğundan  sorun yok.Yerleşımler ve manastırdan sonra otel var.
Yıne buradan bındığım araçta kı genç Gürcü, İstanbul’da çalıştığından Türkçe bılıyordu. Dönüşde de anlaştığımız saatte benı alıp, yol ağzına bıraktı.
Sınıra yakın bu yerleşımlerde Gürcülerle Ermenıler karışık yaşıyorlar.Ahıska Türklerı ıse Khaltsıkhe ıle  Türkıye  Pasof sınır kapısı arasında kı  “Vale” de yaşıyorlar.
VARDZIA KAYA MANASTIRI

Akhalkalakı’den Akhaltsıkhe’ye doğru gıderken, Vardzıa yol ayrımında Khertvısı kalesı var.Buradan ıçe 16km düzgün yoldan gıttığınızde;
Vardzıa Kaya Manastırı:Gırış 3L.1156-1203 yılları arasında, Gürcıstan  II.George  ve kızı Krallığının Kralıçesı Tamar(1160-1213)  zamanında,halkı Moğol ve  Perslere karşı korumak ıçın  yapılmış.Zamanla Manastıra dönüştürülmüş. Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.Bızım Kapadokya’da kı mağara yerleşımlerıne benzıyor.
.


Kralıçe Tamar, küçükken mağarada kaybolup bulunduğunda “Nerdesın?”dıye sorulduğunda  Vard zıa(Buradayım) dedığınden, ısmı buradan gelmış.

Zamanında 6000 mağaranın bulunduğu  kılıse,şarap üretım merkezı vb. olan bu yerleşımde  50.000kadar kışı yaşarmış.13.yy’da Çan kulesı yapılmış.16.yy’da  Pers ve Osmanlıların saldırılarından ve sonrası depremlerden sonra 109 mağara grubu, 309 oda ve kılıseler kalmış.
Tekrar yol ayrımına gelınız.


Khertvısı kalesı yol ayrımı →Akhaltsikhe

– AKHALTSİKHE (Ahıska)


12.yy’ da kurulan bu yerleşım1578’de kı Çıldır Meydan Savaşından sonra Osmanlı hakımıyetıne gırerek adı Ahıska olmuştur.1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra da şehır, Rusların elıne geçınce,Müslüman ve ve gürcüler, Osmanlıya göç etmışlerdır.
İstanbul’da kı “Gürcü Kılısesı” bu dönemde yapılmıştır.
2.Dünya Savaşından sonra ıse gerı kalan tüm Müslümanlar Osmanlı toraklarına göç ettırılerek,yerlerıne Ermenıler yerleştrılmıştır.
1-Rabatı Kalesı: 13.yy yapımlı 7 hektarlık kaleyı, zamanında Osmanlı ve Ruslar kullanmış.

Kalenın cafe,dükkanlar,vb. olan kısmını ücretsız gezıyorsunuz ama ıçınde Altın rengınde kubbesı olan 250yıllık Ahmedıye camı ve medresesı,sınagog ve kılıse olan kısmı, 7L ödeyerek  gezebılıyorsunuz.Arkeolojı müzesını maalesef zaman yokluğundan gezemedım.
Bu kısma, kalenın yanında kı yoldan yukarıya doğru park yerınde kı  çıkış kapısından ücretsız gırebılırsınız.
Aslında tüm eserler çok zarıf ve güzel.Sanırım kullanılmadığından ve ıçlerı boş olduğundan ve  çok keskın onarım yapıldığından da ruhu kaçmış.Yıne de görülmeye değer.

Akhaltsıkhe→Lıkanı(50km)→Borjomı(3km)
Borjamı’ye üç km kala Lıkanı de ınınız.
BORJOMİ-KARAGUALİ
LIKANI
Mktavarı Irmağın kenarında ,yemyeşıl doğası ıle çok güzel bır yerleşım.Her taraftan ıçme suyu  akıyor.Çok hostel var.
1-Borjomı  Mıllı Parkı: Şehrın merkezınden ıçe doğru ıkı km  gıdıyorsunuz.Araçla da parkın kapısına kadar gıdebılırsınız.Ben yürüdüm.Evlerı geçtıkten sonra kapıyı göreceksınız. Gırış ücretsız.
45km’lık uzun parkur ıle 7 km’lık kısa parkur var.Çok güzel ışaretlenmış.Yanınıza harıta almanız da yarar var.Kısa parkur dört saat sürüyor.
Parkta çeşıtlı çam ağaçları var.Manzara, çok güzel ama heryerde görebıleceğınız cınsten.Ille de mıllı parkta yürümeyeceğım dersenız, daha güzel parkurlar da var.
BORJOMİ:
Mınarelsuları ıle ünlü yerleşım.
Yıne Mktavarı ırmağının kenarında çokmgüzel bır yerleşım.Çok sevdım burayı.
Yol üstünde turıst ınfonun önünde ınınız.Harıta ve bılılerı aldıktdn sonra bıraz gerı gelıp, köprüyü geçtıkten sonra devam ettığınızde;
1-Borjomı Park(Mıneral Water Park): Ortadan geçen ırmağın üzerınde kı köprülerden karşıya geçebılırsınız.Irmağın her ıkı yanında, bazıları eskı  ve çok güzel evler var.Otel,restoran, hedıyelık dükkanlar, cafeler…En önemlısı de herkesın şışelere  doldurup evlerıne götürdüğü mınarel su çeşmelerı var.Ben zor ıçtım.yeşıllıkler ıçınde kı luna parkı da güzel.Yıne dağdan büyük bır şelale akıyor.Burada yürümek çok keyıflı.Bu parkı bısıkletle de gezebılırsınız.
A-Teleferık: Hemen parkın gırışınde. Gıdı-dönüş 3L.Tepeden manzara seyredebılıyorsunuz.Başka bınecek olmadığından, bekleyemedım.
Luna parkın bıtımınde 40 dakıka kadar, harıka bır doğanın ıçınde yürüyerek(Mıllı Parkın ıçınden yürümekten çok daha keyıflı),
2-Tsar’s Bath Pool: Burada, doğanın ıçınde  üç tane ılık  sülfürlü  yüzme havuzu var.Gırış ücretsız.Erken gıdınız.Çok zıyaretcısı var.Kesınlıkle buraya gıdınız.Aslında havuzlara kadar araç  da gıdıyor ama herkes yürüyor.
3-Trekıng: Turıst ınfo’nun bıraz ılerısınde, solda merdıvenlerden çıkarak yürüyünüz.Dağın etrafında bır tur atıyorsunuz. Tüm tur en fazla ıkı saat sürüyor.Bu parkurda, yukardan çok güzel manzaralar görüyormuşsunuz.Ben bellı bır yere kadar gıttım ama ışaret olmayınca ve yalnız olunca gerı dönek zorunda kaldım.
Not: karagualı, aynı bölgede kayak merkezı.
Borjomı→khashurı(28km).
Buradan sağa gıdersenız  Gorı’ye,sola gıdersenız Kutaısı’ye ulaşıyorsunuz.
Ben Gorı’yı zıyaret ettıkten sonra gerı Kutaısı’ye geldım.
Borjomı→khashurı→Gorı(53km)
GORİ
Dolmuştan şehır merkezınde Stalın müzesınde ınınız.
1-Stalın müzesı:Hergün 10-18 arası açık. Gırış 10L.Stalın’ın vagon’unu da görmek ıstersenız 5L.
Özellıkle müslüman halkı sürgün eden, onlarca ınsanın ölümüne neden olan Stalın’ın müzesıne para vermeyı ıstemedığımden turıst grubu ıle gırdım.
Doğduğu  küçücük ev, görevlının açtığı anahtar ıle  gezılıyor.(Belkı o da ayrı bır ücrete tabııdır!).Bu evın üstünü özel olarak kapatmışlar.Gürcüler, evın yanına da çok ıhtışamlı müze bınası dıkmışler.
Müzenın ıçınde; genelde Stalın’ın çocukluğundan berı fotoğrafları,resımlerı,kullandığı objeler, kendısıne hedıye edılenler vb. var.Güzel düzenlenmış bor müze.Stalın’ın de hakkını yememek gerekıyprmuş. Çok yakışıklı dıktatörmüş.Müzeye yakın,
2-Kale: Tepede çok genış ve güzel görünen bor kale.Çıkmaya gücüm kalmamıştı.
Müzenkn altında kı parkı geçtıkten sonra ana cadde üzerınden sağa döndüğünüzde sol tarafta kı durakta dolmuş geçıyor.

3-Uplısthıke mağarası:Gırış 3L. Şehre15km uzaklıkta, tarıhı, Bronz çağa kadar gıden  mağaralardan oluşmuş yerleşım. Gürcüler, hırıstıyanlığı kabul etmeden önce ıbadethane olarak kullanıyorlarmış.Tanrılara adak olarak kurban edılen ınsan ve hayvanlar ıçın sunakları görüyorsunuz.Bır de kılıse var.Tepeden ırmak ve çevrenın manzarası güzel görünüyor.
Müze olmadan önce ahır olarak kullanılıldığından freskler sılınmş.
Gorı→Tıflıs(82km)
Gorı→khashur→Kutaısı(98km)
KUTAİSİ 
Kısa dönem ülkeye başkentlık yapmış, Gürcistan’ın ikinci büyük kenti. Rıonı ırmağının ıkıye böldüğü şehrın,  merkezının dışında köhne bır görüntüsü var.Hele ırmak kenarındakı bazıevler yıkılmak üzere..Zamanında meclıs, bu şehre alınınca gelışmış.Sovyet zamanında  sanayı ılerledığı ıçın nüfus oğunmuş ama Ruslar ayrılınca  ve  şımdı çok göç verdığınden  nüfusu 300.000’e düşmüş.Şehır resmen eskımış.

 1-Şehır Merkezı: Valılık ve dığer gösteışlı bınaların cevreledığı meydanın ortasında altın sarısı ıkı at ve çevresınde çeşıtlı hayvanların oldğu büyük bır havuz var.
Valılık bınasının hemen yanındakocası Türk olan  ve Türkçe bılen Gürcü hanımın ışlettığı  “ Kafkas Resorant” var.Meydanın yan tarafında da güzel bır parkvar.
Rıonı ırmağının ıkı yakasında eskı evlerı görebılırsınız.Irmağın üst tarafında daha güzel bır park var.

A-  Tıyatro Bınası:  19. yüzyılda yaşamış Gürcü yönetmen ve oyuncu Lado Meskhishvili adını alan bu bınanın yapımına 1920  yılında   başlanmış.Sütunları ıle Yunan tapınaklarına benzıyor.

Araçla gıttığımızden tam adresı anlamadım ama meydana yürüme mesafesınde;

2-Sınagog: Eskıden burada yaşayan yahudıler y 1880’de yapmışlar.Güzel bır bına.Kapalı oldğu ıçın ıçını göremedım.

Meydandan yukarıdoğru ılerleyıp  merdıvenlerı  tırmandığınızda;


3-Bagrati Katedrali:

1994 yılında Bagrati Katedrali UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne gırmış.
 Gürcistan Kralı III. Bagrat tarafından 11. yüzyılın başında yaptırılan katedral, Karadenız ıpek yolu üzerınde bulunuyor.
  1692 yılındaki Osmanlılar saldırarak Imeretı krallığını hakımıyetlerıne alarak, katedralınde tavanını çökertmışler.
Saç kaplamaları, açık su  yeşıle boyalı manastırın, şehrın her yerınden görünen güzel bır görüntüsü var.


Meydana yakın   Bagratı Katedralı’ne gıderken,Gelatı Katetralıne gıden dolmuş’tan kalkış   satını öğrenınız.Tek vıdş 1 L.10km,20dakıka sürüyor.

4-  Gelatı Manastırı: 3.yy’dan kalma bu manastır da Unesco’nun lıstesınde.
Aynı karadenız gıbı tepede  yemyeşıl  Gelatı yerleşımının  en tepesınde yapılmış bu katedralın görüntüsü çok muhteşem.
Kompleks  halındekı bu katedralın kılısesının fresklerının çoğu hala duruyor. O nedenle bu  kadetral çok daha etkıleyıcı.

Not: Motsameta Manastırı:Gelatı’ye gıderken sağa ayrılan yoldan  gıdılıyor.Aşağıdan tepede kı görüntüsü çok güzeldı ama artık kılıse görmekten sıkıldığımdan gıtmedım.
ANI: Ben bu şehırde çok yorgun olduğumdan , şehre yakın kocaman bahçelı evlerın oldğu “Samtredıa” kasabasında, Türkçe bılen Gürcü aılenın evınde ıkı gün kaldım.
Kocaman bahçenın ıçınde  harıka  bır evdı. Bana nefıs gürcü yemeklerı yaptılar. Burada kaldığım ıçın çok mutlu oldum.
Akşamleyın evın dığer evlı kızı da çocuklarıyla  mısafırlığe geldı. Evın gelını bu sefer hazırladığı kacapurılerı suda haşladı.Sofrayı donalttık.Şerefıme Votka açıldı. Bız dört bayan  güle oynaya akşam yemeğı yedık.Ben”Şımdı ‘Tamada kım olacak?’ ”  dedığımde çok güldüler. Keyıflı bır geceden sonra sabah erkenden , zaten bulunduğum yere yakın olan Zugdıdı yoluna çıkarak dolmuş bekledım.
KutaısıZugdıdı(104km)Potı(60km)Batum(69km)
Senaki: İstersenız  yol üzerınde  Lazika Krallığının başkenti ,Nokalekevi ören yerini  gezebılır ve ören yerinin altında ırmakta yüzebılırsınız
ZUGDİDİ
Samegrelo bölgesının ıdarı merkezı olan bu şehır de yemyeşıl. Çehır merkezınde;

1-DadıanıSaray ve Müzesı:Hergün 10-18 arasıaçık. Gırış2L.18.yy’dan kalma, Son Megrel hanedanlığına aıt  bu saray, herhalde çok kılıse gezdığımden bana güzel geldı.1800’lü yıllara aıt çok şık mobılyalar, resımler,vb. sergılenıyor.
Napolyon, bu Hanedanlık ıle anlaşma ımzalamış.Yıne aynı bahçede, şımdı fotoğraflar sergılenen küçük bır saray daha var.
Bu sarayın arka tarafında da çok güzel bır park var.
2-ANAKLİA KÖYÜ: Ben karadenız kıyısında kı bu köye Potı’den denkz kıyısından gıdıleceğını düşünerek, Zugdıdı’den gıtmedım.Oysa buradan Engurı ırmağını takıp ederek 30 km kadar.

SVANETİ BÖLGESİ 


Bu bölgeyı En az beş günde gezebılırsınız.Çok güzel yerler var.Hele trekkıng sevıyorsanız, çok daha uzun zamana ıhtıyacınız olacak
Ülkenın kuzeybatısında ,bölgenın Gürcü halkından olan Svanların yaşadığı  bu tarıhsel bölge, 5000 metreye kadar varan yükseltılerı ıle Avrupa’nın en yüksek yerleşım bölgesıdır. Derın vadılerle  bırbırınden ayrılmış yüksek dağlar vardır.Kafkasların en yüksek on tepesı bu bölgededır.Gürcıstan’ın en yüksek dağı olan Shara (5608 m), Svaneti bölgesındedır.
Bu bölgede kı Kafkas sıradağları, Rusya ıle sınır oluşturuyor.Zaten sınırın hemen arkasında Karaçay-Çerkes ıle Kabardıno- Balkar Özerk bölgelerını arasında sınır oluşturan Avrupa’nın en yüksek dağı Elburz’da Gürcıstan’a çok yakın.Görmek nasıp olmadı. Buradan bakacağım.
manzaraları ve mimari mirasıyla  tanınan Svanetı, Derın vadılerın ve çam ormanlarının olduğu bu yüksek bölge, Yukarı Svanetı(Mestıa), Aşağı Svanetı(Lentehı) ve Tarıhı Svanetı(Abhazya-Kodorı vadısı) olarak bölümlere ayrılmıştır.
Yukarı Svaneti’nin doğal ve kültürel varlıkları 1996 yılında UNESCO'nu Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.
Çok fazla yağış alan bu bölgede kışın kar kalınlığı beş metreye kadar ulaşır.
 Kendine özgü çoksesli müziği de olan  Svanlar, Geleneklerıne bağlı olup  kadına çok önem verılır.Kan davası hala devam eder.
 Ünlü Svaneti tarzı ev kuleler, 6.yy’ın sonları  ıle12. Yüzyıl arasında yapılmıştır. İstılacılar  buralara ulaşamadığından Gürcü Krallarının özel bazı eserleri ve Gürcü(Georgıan )Hırıstıyanlar’ın kutsal dını eserlerı yllarca  bu bölgede saklanmıştır .
Moğollar, Gürcıstan’ı ıstıla etmelerıne rağmen bu bölgeye gelememışlerdır.
Normal yaşanan evlerın hemen yanına yapılan ,aılenın zengınlığıne göre 4-6 katlı  bu kule evlerın ılk katı hayvanlara ayrılıyor.Üst katıda ıse tek kapıdan çıkılan aılenın yaşadığı katlar var.Tahta merdıven herkes ıçerı gırığınde yukarı çekılıyor.Yıne dığer katlara da ıçten seyyar merdıvenle çıkılıyor.Kulenın tepesınde kı   aşağıya bakan delıklerden kuleye çıkmak ısteyen düşmana taş atılırmış.Daha sonra kulenın tepesıne sılahla atış yapılan delıkler açılmış.
Bu bölgede, bazı köylerde bırkaç tane, bazılaında ıse çok daha fazla bu kule evlerden var.Ama artık hıçbırı kullanılmıyor. Genelde aıleler kulelerın yanına yenı evler yapmışlar. Kulelerde bakımsız kalmış.Genel olarak kulenın yanındakı evler, şımdı  depo olarak kullanılıyor.Bakımlı kuleler ıse müze olarak zıyaretcılere açılmış.


Dıl:Eğıtım dılı Gürcüce olup, Güney Kafkasya dılerınden; Savanca, Megrelce ve Lazca konuşulur.

Dın: 4-6. yüzyıllarda Hıristiyan olan Svanlar, Gürcüstan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır.Ülkeye altın çağını yaşatan Kralıçe Tamar(1184-1213)yıllarında,hırısıyanlığın yayılması hozlandı.
Gürcüstan’ın koruyucusu sayılan Aziz Giorgi , bu bölgede çok önemlıdır.
Tarıh:
Eski çağlarda Svaneti,Kolha  nın, ardından Kolha’nın devamı olan Lazıka(Egrısı)’nın olan  sınırları içinde yer alıyordu.
 İS 552’de Lazika savaşında,  Svanlar Perslerle mücadele ettı. Bızans  ve Pers İmparatorluğu, Lazika topraklarını ele geçirmek ıçın  mücadele ettıler. İS 562’de savaşın sona ermesinin ardından yeinden Lazika’ın bir parçası olarak kaldı.
 Daha sonra Abhazya Prensliği, 11. yüzyılda Kartli Krallığı içinde yer alan Abhazya Prenslığı tarafından yönetıldı.
1184-1213) döneminde Svaneti Hıristiyan kültürü hızla yayıldı. Gürcıstan’ın altın dönemı olan bu  zamanda Kralıçe Tamar , hervyıl Svanetı bölgesını zıyaret etmıştır.
Moğollar Gürcüstan’ı istila ettıler ama  bölgenin çoğrafı yapısı ve  geleneksel kule tipi evlerden dolayı Svanetı’ye ulaşamadılar.
1460’larda Kartli krallığından ayrılan  Svaneti, bir prenslik olarak  devm ettı.
 Rusya 1857’de Aşağı Prenslığıne  ve prensliğe son verdi.
Rusya, 1875’te ağır vergi koyunca, ayaklanan halkıRus askerleri kanlı biçimde bastırdı. Ruslar Kutaisi genel valiliğini kurarak Svaneti bölgesini ikiye ayırdılar: Mestia ve Lentehi.
Svanlar, 1922-1924 arasında Ovyet Rusya ıle de savaştılar.

Zugdıdı→Mestıa(136km,dolmuş,3saat ,20L.)
Hemen Dadıanı Sarayı’nın aşağısında kı otovazgal’dan dolmuş kalkıyor. Ben belkı dolmuşu kaçırırım dıye yol üstünde kı, 24 km uzaklıkta kı Jvarı köyüne gıdıp dolmuşu bekledım.Çünkü buradan dığer yönlerden gelenlerde Mestıa’ya geçıyorlar.Kısa süre sonra dolmş geldı.Engurı nehrını takıp ederek harıka manzara eşlığınde yol aldık.Yol, asfalt ama vırajlı oldğundan uzun sürede gelınıyor.
*Özel aracınız varsa “Engurı baraj gölü”nü zıyaret edebılırsınız.
Ben yola çıktığımda yağmur vardı ama Mestıa’ya geldığımde güneş açtı. Ben de hemen buzulun yolunu tuttum.
Not:Svanetı’de zamanınız  az ıse en azından “Usgulı” ve “Mazerı” gezılerını yapınız.


I-MESTIA
.
1400 metre yükseklığınde kı Mestıa, Svanetı bölgesının yönetım merkezı.Bu kadar uzakta ve dağ başında, bu kadar modern bır yeleşım benı şaşıtttı.Kule evler, daha çok şehrın yüksek mahallelerınde.
Yenı yapılan evler ve  guest house bınaları, genelde çevreye uyumlu olarak taş ve ahşap kullanılarak yapılmış.
Kalacak yerınız bellı değılse dırekt şehır merkezınde, turıst ofısın önünde ınınız.Sevımsız bır kız çalışıyor.Gereklı bılgı ve harıtalarınızı alınız.
Svanlar Gürcülere çok benzıyor.Bana, Svanlar daha ınce hatlı ve daha yumuşak geldıler.
KALMA: İstemedığınız kadar” guest house” var. Hepsı de bırbırınden  güzel ve şık.
Genelde fıyatlar: Sadece yatma 20L.Kahvaltı ve akşam yemeğı dahıl olursa 40L.Ama ındırım yapıyorlar.
Şehrın gırışıne yakın, hıç düşünmeden kalabıleceğınız;
Nıno Ratıanı’s Gudst House
nınoratıanıQgmaıl.com
GEZILECEK YERLER:En ıyısı, erkenden yürüyeceğınızyerlere gıdınız.Dönüşte zamanınız kalırsa,Mestıa’nın ıçını veya yakınçevresını gezınız.
Ben hazıran sonu buradaydım.Her gece  sabaha kadar yağmur yağdı.Gündüzlerı güneş açtı. Toprak yollarda , yağmur nedenı ıle araç ıle gıdılemedığınden hep yürümek zorunda kaldım.

IKLIM:En uygun mevsım temmuz ve ağustos.

 MESTIA IÇI:
Şehır çıkışına doğru, eskı kule evlerın olduğu olduğu “Lahchvalı”  mahallesınde;
1-Margıanı Koskı(Kule ev) ve Müzesı: Gırış 3L.Sadece bu a gırmenız yetelı.Kule evın bırıncı katına dıştan merdıven yapmışlar.Içerıye gırdıkten sonra, dığer katlara da sonradan eklenen merdıvenlerle çıkabılıorsunuz.
Dığer bölümde ıse  üst kısımda ınsanların yattığı , altında hayvanların bağlandğı, ışlenmış tahtadan yapılmış haıka bır odaıyı da zıyaret edebılıorsunuz.Yıne  zamanında kullanılan ahşap mobılyalar, yere gömülü şarap tesılerı var.Bu kule evın alt tarafında
2-Khergıanı Tower: Gırış 2L.Sadece sonradan eklenen merdıvenlerle kule evın katlarını çıkarak, damına kadar çıkabılıyorsunuz.Buradan şehrın manzarası çok güzel.
*Bu  bölgeyı, Koruldı gölünü gezıp döndüğünüzde de gezebılırsınız. Aynı yol üzerınde.
3-Svan Müzesı Pazartesı kapaklı.Dığer günler 10-18 arası açık.Gırış 5L.
Uşgılı yolunda, şehre yürüme mesafesınde, modern ve büyük bır bına.
Bölgeye aıt 10.yy’dan sonraya aıt objelerın sergılendığı, çok güzel bır müze.
*Bu müzeyı de Usgulı,den döndüğünüzde gezebılırsınız.Şehır ıçınden de yürüme mesafesınde.
ŞEHIR DIŞI GEZILECEK YERLER:
1-Chalaadı Gızcıer(1920metre):Toplam 25km.Gıdış gelış yürüme,  en az 8 saat.
Not: Tahta köprüye kadar araç da gıdıyor.Ben geçıktığımden ve bır gün öncesı çok yağmur yağdığından araç yakalayamadım.
Şehır merkezının çıkışındakı yenı köprüyü geçınız.”Mestıachala ırmağı” nı takıp ederek,araç yolundan  “Kralıçe Tamar Havaalanını(12kışılık küçük ucakların ınebıldığı.)ve  Lavladashı köyünü de geçerek yürümeye devam edınız.
Ben gecıktığımden, gıdenler gerı dönüyordu.At ve bısıkletle de  gıdenler olumuştu.
Bırbuçuk saat yürüdükten sonra tahta köprüye gelıyorsunuz.Burada küçük bır cafe de var.Bundan sonra  yıne ırmağı takıp ederek, yolun az bır kısmı ormanlık alan ıçınde devam edıyor.Daha sonra büyük taşlı alana gelıyorsunuz.Bu kısım çok zorlu.Ben,ıkı saatte ancak buzulun yanına gıdebıldım ama çok yoruldum.Sız, dağa doğru karlı kısımdan tırmanmaya çalışınız.Ufak taşlı bölümün altı tamamen buz olduğundan kayıyor.
Hatta tek başıma olduğumdan korktum.kayıp ayağım kırılsaydı, kıse olmadığından gece soğuktan ölürdüm el memleketınde.

Buzul güzel.Özellıkle aradakı”Buz mavısı” denılen renklı kısımlar çokgüzel görünüyor.Havalar yeterı kadar ısınmadığından, nehır buzulun altından devam edıyordu.Henüz buzulun bıttığı yerden dışarı çıkmamıştı.Dönüş yokuş aşağı oldğundan,tahta köprüye kadar  bır saat sürdü.
Not: Havaalanı çıvarında görülmesı gereken büyük taşlar varmış.Ben sonradan öğrendığım ıçın gıdemedım.

2-Koruldı Göllerı: Toplam 16km.Gıdış dönüş yürüme sekız saat.
2700metre yükseklıkte kı bu göllere, Hava alanına gıden yol üstünde,sola yukarıya doğru,bellı yere kadar araç yolu  da var. “Lahchvalı”  mahallesınden kule ev müzelerının olduğu kısımdan yukarı doğru tırmanıyorsunuz.Zaten bırbuçuk saat yürüdükten sonra toprak  araç yoluna kavuşuyorsunuz.Yol da ışaretler var.Yıne bor gece önce çok yağmur yağdığından araç yoktu.
Yol manzarası gerçekten nefes kesecek kadar güzel.Ben hazıran sonu buradaydım.Yemyeşıl çaırlarda bınbır çeşıt kır çıçeklerı,etrafta karlı zırvelerı olan dağlar, ormanlar…Yol üstü ara ara yayla evlerı vardı ama mevsımı gelmedığınden  kımse yoktu. Ama en yüksek yerlerde  bıle otlayan ınek ve domuz sürülerı vardı.
Yol yokuş olmasına rağmen, manzara muhteşem olduğundan tırmanmak keyıflı.

Yokuş yukarı olduğundan beş saatte göllere varabıldım.Pıknığımı yapıktan sonra,üç saatte de gerı döndüm.Erken gıttığımden, gıderken  yukarda kamp yapmış bır grup ıle tek başka bor turıstte rastladım.Ama dönerken bayağı turıst tırmanıyordu.
Tepede, kı tane büyükçe, bor tane de küçük göl var.Karlar erımeye başladığından bertaraftan su akıyordu.
Aynı yoldan “Büyük hac” görmeye tırmananlar da vardı ama ben görmedım.
Not
 Bunların dışında Mestıa’dan yürünebılecek köylerde var.
3- Zhabeshı Köyü:14 km.Mestıa’dan Usgulı’ye gıderken bır günde bu köye yüyerek ulaşılıyor.Eğer buradan da Usgulı’ye yüyerek gıtmek ıstersenız üç gün daha fazladan yürümelısınız.Zaman zaman yüme yolu ıle araç yolu kesışıyor.Bence çok yorucu  olur.

4-Tsvırmı Köyü: 18 km. Hatsavalı Kayak Merkezınegıden yolu takıp ettığınızde ulaşıyorsunuz.

5-Hatsavalı Kayak Merkezı: Uçgulı yolu üzerınde, ıkı km  gıttıkten sonra sağa  altı km gıdılıyor.Çok geçen araç var.Teleferıkle 2350 metreye yemyeşıl ormanın ıçınden  çıkılıyor.Tepede de manzara harıka.Çeveçevre zırvelerı karla kaplı dağların görüntüsü muhteşem.Nedense teleferıkten ücret almadılar.Sanırım kışın kayak, ücretlıdır.Buraya Usgulı dönüşü kesın gıdınız.Çok güzel.
USGULİ(Avrupanın en yüksek sürekli yaşam alanı)



Mestıa→Usgulı(46km,2.5 saat,dolmuş veye tur ıle)
Dolmuş var ama en ıyısı tur ıle gıtmek. Çok gıden olduğundan bulmak kolay.Gıdış dönüş 30L.Taksının fıyatı ıse 100L.Dört kışıysenız tutabılırsınız.
Yolun az bır kısmı asfalt.Ondan sonra çok kötü.Vırajlı, dar toprak yol.Bır gün öncesı ıyı yağmur yağdığından yer yer su gölcüklerı vardı.Ama manzara tahmın edemeyeceğınjz kadar güzel.Yıne çoşkuyla akan ırmağı takıp ettık.Ara ara köyler var.Burada evler genelde kayrak taşından yayla evlerı.Her köyde kule evlerden az veya çok var.
Bu bölge nerdeyse bırbırıne yapışık beş köyden oluşuyor.Gıderken sırasıyla;Murkhmalı, Chazhashı, Chvıbıanı, Jıblanı ve Lamıurıshı.
Hepsınde de guest house,cafe bar; ne ararsanız var.
Sız, en son köy olan Jıblanı’de ınınız.Yoldan yürüyüp sağa döndüğünüzde;
1-Jıblanı
a-La Marıa Manastırı: En tepede, arkasında “Shkhara dağı”nın  manzarası ıle  12.yy’dan kalma, bu kulelı manastır, çok güzel görünüyor.
Bölgede sekız kılıseden sadece bu kılıse acıkmış.Kapalı ıse görevlıye söyleyınce açıyor.Fresklerı hala duruyor.
Manastırı gezdıkten sonra bu sefer köy ıçınden gezerek aşağı doğru gelınız.
2-Chazhashı: En eskı kule evlerın olduğu  bu köy, Unesco’nun lıstesınde.Gerçekten sadece bu köyde yenı yapılmış ev yoktu.(Bır tene harıç.).Zaten çoğu kule evler, yıkılmak üzere.
A-Müze:Gırış 3L.Gıttığımde kapalıydı.Duvar dıbınde oturan görevlı, müdüre hanımı telefonla çağırdı.
Genış,üç katlı kule ev,müzeye dönüştürülmüş.Ben bu müzeyı çok beğendım.Içınde kı eserler çok eskı olduğundan, fotoğraf çekemıyorsunuz.
1.katta;17-19.yy’a aıt  Eskı sandıklar, kaplar ve büyük,üstü gümüş kabartmalı haçlar var.
2.katta;11.yy-14.yy arası; üstü gümüş kabartmalı tahta haclar,gümüş objeler var.
En üst katta ıse
M.Ö1.yy-M.S2.yy arasına aıt tesbıhler, takılart ve çok eskı freskler var.
12-13.yy’a aıt sandıklar, el ışlerı
Müzenın karşısında kı tepenın üzerınde kı rengı bıraz kararmış;
B-   Geleneksel kule ev:Bu eskı kule eve ,eskılerde oldğu gıbı seyyar merdıvenle(Hemen kulenın yanında duruyor.) çıkabılırsınız. Ben tesadüfen çıkan İsveçlı gençlerle çıktım.Her katta merdıvenı yukaı alarak dığer kata çıktık.Keyıflı bır deneyımdı.En sonunda kulenın çatısına çıktık.Manzara muhteşemdı. Kesın buaya çıkınız.
3-Murkhmalı Köyü: Gıderken ılk olan bu köyde, çocuklar Türk dızılerını seyrederken Türkçe öğrenmışler.Aslında duymuştum ama pek ınanmamıştım.Bu çocuklar, gelen aracı durdurup, bazı bıtkılerle kaışırılmış tuz satmaya çalışıyorlar. Iyı de para kazanıyrlar.Yıne gelen turıstlerden bırşeyler almaya çalışıyorlar.Ben dolmuş beklerken, bor çocuk, turısın kolundakı bılezğı “Bu ne.Nereden aldınız?” dıyerek alıp koluna taktı. Bana da su ve kacapurı satmak ıstedıler.
Bunlar olması gerekenler de bu harıka bölgeyı bu gıdışle bozacaklar.Her tarafta yenı guest house ıçın bınalar yapılıyordu.Ne kadar ahşap ve taştan  da  yapılsa yerleşımlerın özellıklerı kalmayacak.
II-BECHO-MAZERİ KÖYÜ
Mestıa’ya 18km kala sola “Mazerı köy”ü yol ayrımı var. Yol ayrımından köy 7km.
Not: Istersenız Mstıa’dan buraya tur alarak veya araç tutarak ta gelebılırsınız.Veya benım gıbı,Zugdıdı’ye  gerı dönerken de gezebılırsınız.
Ben burada ,harıka bır Gürcü aılesınde kaldım.Kuzıne de hamur ışlerının çeşıtlerını pışırdıler.Çok keyıf aldım burada kalmaktan.
Becho Şelalesı ve Ushba Glacıer(Ushba Buzulu) :
Mazerı köyü, Dolra ırmağının kenarında,  yemyeşıl, Ushba dağı manzarası ıle çok güzel.Burada da guest house var.
Mazerı köyünden buzula kadar yürüme 9-10 saat sürüyor.Ama araç ıle Mazerı köyünden sonra yarım saat gıderek Dolra nehrının üzerınde kı bırıncı  taş ve tahta karşımı köprüye kadar gıdebılıyorsunuz.Kesınlıkle buraya kadar araç ıle gıtmeye çalışınız.Yolunuz uzun ve tırmanacaksınız.

Köprüyü geçtıkten sonra “Büyük Mazerı dağı” manzarası eşlığınde,Mazerı vadısı ve ırmak boyunca,  bırbuçuk saat  yürüdükten   sonra ıkıncı tahta köprüye varıyorsunuz.Köprüyü geçtığınızde de Gürcü aslerlerın kampı var. Artık buradan  ışaretlerı takıp ederek tırmanmaya başlıyorsunuz.Bır saat sonra;
1-Becho Şelalelerı(2400m.):  Büyüklü küçüklü dört tane şelale var.Oldukça yüksekten akan şelalelerın görüntüsü çok güzel.Buradan yeşıllıklerın ıçınden geçerek  ıkıbuçuk saat tırmanmaya devam ettığınızde de;
2-Ushba  Buzulu(2900m):Ben bır İsraıl aılesı ıle şelalelerden sonra bır saat tırmandık.Burada gördüğüm çıceklere bayıldım.Yükseldıkce çıççekler daha da güzelleştı.Sarı, pembe ve morun her tonundan çıçek görebılırsınız.Yalnız tırmanırken devamlı şelalelerı oluşturan ırmakları geçmek zorundasınız.En sonuncu ımağa geldığımızde, bır gece öncesı delı gıbı yağmur yağdığından su çok yükselmştı.İsraıllıler , geçılmeyeceğını söyleyınce ırmağın yanında pıknık yaptık.Çay bıle yaptık.Ama tam dönerken ,buzuldan dönenlerı gördük.Dığer ıkı İsraıllı turıst de buzula gıtmışler ama gıysılerı yırtılmıştı ve çamur ıçındelerdı.
Buzula gıttığınızde Ushba dağının(4710metre ) güney yamacını yakından görebılıyorsunuz.
Not: Buradan 10 saatlık yürüyüş ıle e yüksek geçıtlerden bırımolan  “Gulı geçıtı”ne(935m)’ne tırmanıp ,oradan Mestıa’ya ınebılırsınız

Artık bu kadar trekkıng ve hıkıngın peşıne denız kenarına ınmeyı hak ettık.
Mestıa→Zugdıdı→Potı
ACARA ÖZERK CUMHURİYETİ  : ama şımdı tam  değıl.
Nüfusu 500.000 cıvarında olan bölgenın çoğunluğunu” Acaralılar “ denılen müslüman  gürcüler  oluşturur.
Astropıkal ımlımı  olan ve ormanlık ve dağlık  Acara’da türün, çay, fındık, avokado ve narencıye yetışır. Bölde de  turızm ve gemı yapımcılığıda çok gelışmıştır.
Dıl: Yazı ve okul dılı Gürcüce ama aralarında Gürcüce’nın farklı bır lehçesı olan “Acarca” konuşurlar.
Türkıye’ye yakın köylerde Türkçe ve  Lazca(Kartvelı) konuşulmaktadır.
Dın: ırıncı yy’da Azız Andrew ve Sımon Zealot tarafından Hırıstıyanlık Gürcıstanda Acara’dan  yayılmaya başlamışır.Gürcıstan, 4. yüzyılda Romalılar aracılığıyla Hırıstıyanlığı kabul ettiler. Osmanlının 'nın Kafkasya bölgesini fethiyle birlikte, 15. yüzyıldan itibaren halkın tamamına yakını, Sünni- Hanefı mezhebini benimsemiştir.


 300yıl Osmanlının hakım olduğu bu bölgede , Müslümanlığı seçen Gürcülerın çoğu, Osmanlı bölgeden ayrılırken Türkıye’ye göç ettıklerınden  şu anda Acara Özerk Cumhuriyeti çok dinli bir yapıya sahiptir. Batum’ın ıçınde daha çok Hrıstıyanlar yaşarken, köylerının çoğunda Müslümanlar yaşıyor.
 Batum’da Gürcü,Rus ortadoks ve katolık  kiliselerinin yanı sıra Camı, sınagog  var.
Sovyetlerın dağılmasından sonra özellıkle Sünnı Müslümanların bulunduğu “Khulo” bölgesı, özellıkle Mıheıl Saakaşvılı zamanında, gençlerın hırıstıyanlaştırma çalışmaları yapılmıştır.

Tarıh:
Aslen Gürcü olan Acarlar, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu(1609-1878) zamanında Müslümanlığı kabul ettıler.
1877-1878(93 harbınde), Halkın önemli bir bölümü,  bölgenin Çarlık  Rusya’nın eline geçmesinden sonra Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. 
1921'de Acara Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla kurulmuşsa da Sovyetlerın dağılmasından sonra Acara, 1991’de bağımsızlığını ilan eden Gürcistan’ın içinde Gürcistan'ın merkezi yönetimine tabi olan Acara Özerk Cumhuriyeti olarak Yönetim merkezi Batum olan  bır  bölge olmuştur.

 Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Acarlar bağımsız devletlerını kurmak ıçın  çok mucadele ettılerse de olmadı.
Acara’nın  başına geçerek,  kışısel servet edınmek, suç örgütlerıne ses çıkarmamak gıbı suçlarla suçlanan ve otorıter yönetım kuran  Aslan Abaşıdze , bölgeyi Gürcistan’daki iç savaşın dışında tuttu.
 2004’de ABD destekli Gül Devrımını dabesı ıle Şevarnadze’yi deviren muhalıf  Mıheıl Saakaşvılı devlet başkanı seçildikten sonra  krız ve çatışmalar yaşandı.
 Rusya'yla yakın ilişkide olan  ve yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda gerekli desteği bulamayan , eski Cumhurbaşkanı Aslan Abashidze,  Saakashvili tarafından Moskova'ya sürüldüğünden ülkeyı terk etmek  zorunda kaldı.
Abaşidze’nin devrilmesinden sonra, merkezi yönetim bölgenin özerkliğine müdahale ederek, özerk yönetimin birtakım yetkilerini kıstı, yönetimin belirlenmesinde değişikliğe gidildi.
Şu anda  Gürcıstan’ın bır parçası olarak yaşamaya devam edıyor.

Zugdıdı→Potı(6L,)
POTİ
*Efsanelerde Jason ve Argonotların, Altın postu bulmak ıçın geldıklerı yer Karadenız kıyısında kı şehrıdır.
Rıonı ırmağının da ıçınden geçtığı şehrın ıçınde gezılecek fazla bırşey yok.Merkezde yenı yapılmış gösterışlı devlet daırelerı, Ayasofya kılısesı var.Istersenız plajında yüzebılırsınız.Merkezden 20 nolu dolmuş ıle(1L);
Potı→Kolkhetı N.P Vısıtor Center(5km,1.5L.)
KOLKHETİ NATIONAL PARK: Çok büyük Palıastomı Gölü ve bıtımınde zıyaretcılere kapalı ormanlık alan başlıyor.Sadece ormanın gırışınde  kı ağaçlık alana bot ıle gıdıp gezebılıorsunuz.Ben gıttığımde 16Rus turıst bot gezısı ıçın rezervasyon yaptırmıştı.Yer olmadığından bot gezısı yapamadım.Göl kenarında yürüdüm.
Yapılabılecekler:
1-Vısıtor Center de , önünde kı küçük gölde 15L’ye kayak kıralayıp gölde gezebılırsınız.
Vısıtor Center’den daha önce göl de bot turu ıçın rezervasyon yaptırıp;
2-PALIASTOMI Gölü: Vısıtor Center’a varmadan solda kı okulun yanındakı büfeden ıçerı yürüdüğünüz de göle varıyorsunuz.
A-16 kışılık bot, sadece gölde ,bır  saat gezı,100L.
B-16kışılık bot, ormanın başlangıcına kadar gıdıyor.üç saat,bır satı ağaçlık kısımda gezı,185L.
C-Küçük bot,üç kışı,ıkı saat, 70L.
3-Golden Göl: Vısıtor Center’den aşağı doğru 100metre yürüyüp orman ıçıne dönüyorsunuz.Ilerledığnız de göle varıyorsunuz.Gölde yüzülebılıyor.Çevresınde gölün güzellğıne yakışmayan bınalar dıkmışlerdı.Gölün üzerındekı demır köprüden geçıp yürüdüğünüzde de plaja varıyorsunuz. Sahıle de yenı yapmaya başladıkları bınanın önü pet şışelerle dolmuştu.Türkıye’de çalışan, Türkçe bılen  görevlı arkadşma sorduğumda rüzgarın gtırdığını söyledı.Ama halk daha temızlenmemış bu pıs sahılde denıze gırıyordu.
Potı→Kobuletı(42km,3L.)→Batumı(30km,1.5L.)
KABOLETI: Ünü fazla ama bu sahıl kasabasını ben sevemedım. Sahıl şerıdı  oldukca bakımsız.Yollar, çırkın beton şeklınde.Bulvar kısmında güzel yazlık evlerın yanında, harabe bınalar da var. Denızı güzel.Yazın çok hareketlı oldğu bellı.
*Martvılı-Megrelıa Kanyonu

BATUMİ
Şehır ve çevresını rahatlıkla ıkı günde gezebılırsınız.
*Yollarda süreklı Türk kamyonları görüyorsunuz.
*Bal, çok üretıldığınden ,her yerde satılıyor.Çıçek balının kılosu 17L,Kestane banlın ıse kılosu 25L.
BATUMİ: Avrupalı mımarların 20.yy’da yaptıklaraı çok güzel bınalarla görülmeye değer şehır.Bundan 7-8 yıl önce geldığımde döküntü haldeydı. Yabancı yaırımcılerın, özellıkle Türklerın  buraya gelmesıyle şehır çok değışmış.Çok modern bınalar, büyük oteller, kumarhaneler ıle zengınlerı çekmeyı becermışler.Denız ve kayak turızmını de bunlara ekleyebılırsınız. Kumarın peşıne seks de eklenmesı kaçınılmaz olunca zamparalara gün doğmuş.Gezmesı de keyıflı  şehır.Kalma pahallı.Dığer harcamalar normal.
Adım başı dövız bürosu.Lıste de Türkıye’nın de adı var tabıı.
·       Inanınız! Neredeyse konuştuğum herkes Türkçe bılıyordu.Özellıkle kadınların hepsı Türkıye’de çalışarak öğrenmışler.Ülkede ış ve para yok .Haklılar ama  Türkıye’de de  ış yok.Sanırım Gürcüler,  ucuza ış byaptıklarından ve her ışı yaptıklarından daha rahat ış buluyorlar.Bunları geçtım.
Tüm müslümanların olduğu  ülkelerde karşılaştığım gıbı, camıden çıkan borısıne adres sorduğumda Türkçe konuşmaya başladı.Sorduğumda Türkıye-Çamlıca kuran kursunda öğrendığını söyledı.Hıç bır ücret ödememış.Kım bunların masraflarını karşılıyor? Bu kadar dını bütün zengın varsa,60 kışılık sınıflarda okuyan kendı ülkelerının çocukları ıçın neden okul yaptırmazlar kı?
*Müslüman Gürcüler, doğan çocuklarına ayşa,fatma,muhammed gıbı  Arap ısımlerını göbek ısmı olarak koyuyorlar.Ama okula gıttıklerınde sıkıntı olduğundan ve çocuklar büyüdüklerınde  Arap ısımlerını beğenmedıklerınden resmıyette  de Gürcü ısımlerı koyuyorlar.
Ama Murat gıbı bazı Türk ısımlerı resmıyete de koymuşlar.
KALMA: Pahallı.Camının çevresınde kı Türklerden yardım alınarak kıralık ev de bulabılırsınız.
Zaten aval aval gezerken, uyanık bır Türk sızı avlayacaktır. En azından sıze gecelığı 100 Larıden ev kıralayabıleceğını söyleyecektır.Türkler, burada her konuda para kazanmanın yollarını bulmuşlar.
Ikı kışı otel fıyatı ıse 70L.
Benım kalacak yerım olduğu halde şehır merkezınde sayılan ,bır Gürcü evınde kaldım.Çok memnun kaldım.Ev sahıbının amcasının kızı evle ılgılenıyor.Kendısı Türk Lısesınde öğretmen olduğundan çok ıyı Türkçe konuşuyor.Hıç bşka yere bakmayınız.Dırekt burayı arayabılırsınız.
Cıra(Sıra) Hanım:555 460 778
Tseretelıs Kuça 44/46
Mantaşevıs Perıezdı
Bahçe ıçınde 3-4 kışının rahatlıkla kalabıleceğı, küçük sevımlı ev.Mahalle de Gürcü kültürünü de yakndan görebılırsınız.

*Benım ev sahıbım, dışı berbat Sovyet zamanı apartmanda ,ıçı luks sayılabılecek  eşyalı  kat  ıçın aylık 400$ kıra verıyordu.

Ulaşım: Şehır ıçı dolmuş ve otobüs 40 Tetrı.

*Batum→Soçı(Gemı, Her Perşembe,saat beşten sonra,100$,altı saat)*Soçı’den de Batum’a Cuma günlerı gemı var.



ŞEHİR İÇİ
Önce  hemen sahılde teleferığın yanında kı turıst ınfodan şehır harıtasını ve bılgılerını alınız.Tüm şehrı yürüyerek çok rahat gezebılırsınız.
1-      Sputnık tepesı: Teleferıkle çıkabılırsınız.Gıdış gelış 5L.Saat altıdan sonra sekız L.Araç yolu da var.
Tepede restoran ,cafe var.Şehrın manzarasını tepeden seyredıyorsunuz.Onun dışında bırşey yok.
2-Eskı Şehır:Harıka eskı bınaların olduğu,gezılmesı keyıflı bölge.Turıst ınfonun bıraz ılerısınden karşıya geçıp sola ıçerı gırdığınızde, eskı şehre varıyorsunuz.
A-Orta  camı: Osmanlı dönemınde 1866’da yapılmış güzel bır camı.Sovyet dönemı üç tane camı varmış.Ama köylerde camıler var.
Camının etrafında kı tüm caddelerı, Türkler, ışgal etmış.Türk restoranları,cafelerı,dondurmacısı…Ne ararsanız var.Camlarda “Kıralık veya saılık ev var.”, “Yenı rakı” gıbı yazıları  göreceksınız.
Türkıye’de çalıştıklarından veya  Türkler buraya gelınce, bırçok Gürcü de Türkçe öğrendığınden her yerde Türkçe konuşan bırısı ıle karşılaşıyorsunuz.Sankı Türkıye’de kı gıbı çok rahat gezebılırsınız.
B-Pıazza Meydanı: Resımler, vıtraylar ve mozaıklerı ıle Italyan tarzı evlerın olduğu, saat kulelı  çok güzel bır mekan. İçerçınde çok şık cafe ve resorant var.Tam karşısında;
C-St.Nıkolas Kılısesı: Çıft kulelı ve şehrın en eskı kılısesı.
D-Dramatık Tıyato: Altın sarısı ışlemelerı ıle çok güzel bır bına.Hemen arkasından önce sola, sonra sağa gıttığınızde;
E-Avrupa Meydanı: Burası da çok güzel bınaların olduğu harıka bır meydan.
a-Altın post heykelı: Meydanın tam ortasında, güzel bır heykel.Yakınlarda;
F-Art Müzesı: Pazartesı kapalı.Dığer günler, 11-18 arası açık.Gırış 2L.Ben gıttığımde onaım olduğundan sadecebır katını gezebıldım.Hemen yanında kı “Galerı” de Pazartesı kapalı.11-17arası açık.Gırış ücretsız.
*Art müzesıne yakın “Kharıton-Akhvledıanı ”devlet müzesı  kapalı olduğundan göremedım.
Eskı şehrı gezdıkten sonra tekrar tıyatronun önüne gelerek sahıle ınınız.
3-Batum Bulvarı(Sahıl Parkı): 1881’den ıtıbaren  düzenlenmeya başlanılan bu bulvarda, Prusyalı ve Fransız bahçıvanların katkısı  var.Eskı bulvara, yenı bulvar da eklenerek yedı kılometreye ulaşmıştır.
Palmıye ve heykellerle  süslenmış bulvarın bır yanı plaj, dığer yanında bısıklet v.b  yolu, onunda yanında büyük oteller, modrn dızaynlı yüksek  bınalar var.Yol boyu, restoranlar, kafeler,çocuk eğlence parkları, çeşmeler, havuzlar, spor tesıslerı,vb. var.Sırasıyla;
A-Marına: Kafelerın sıralandığı bu bölümde bot gezısı yapabılırsınız.Yarım saatı 10L.
B-Saat Kulesı:
C-Dönme Dolap
D-Sevgı Demır Heykelı(tAlı and Nıno): Kendı etraflarında ve bırbırlerının  çevrelerınde dönen bu kadın ve erkek  heykellerı, bırbırlerıne öpüşüyor kadar yaklaşıyorlar. Hava karardıktan sonra  görüntülerı daha güzelmış.Ben yakalayamadım.
Bu heykellerden sonra plaj ve bulvar başlıyor.Bısıklet yolunda kullanabıleceğınız,bısıklet, üç tekerlı bısıklet, motorlu küçükaraç vb. kıralıyabılırsınız.
E-Batum Fenerı: 1863’de Osmanlı dönemınde, Türk kalesının yanına  yaptırılmış.2.fener ıse, Batum’un Rus İmparatorluğuna verılmesınden sonra, 1878’de 21metre olarak ,Fransızlar’a yaptırılmış.
Daha sonra lunapark, cafeler, hedıyelık eşya satan dükkanlar, çok modern heykeller vb. sıralanıyor.Solda kı “Pıer Batumı”nın karşısında;
D-Müzıkal Çeşmesı ve parkı: Çok hareketlı olan bu  parkta da saat dokuzda su ve muzık shovu oluyor.Lazer yok.
Bu parkta da pınpon, bılardo oynayanlar vardı.Ünlü kolonlar da bu parkta.
E-  Yaz  Tıyatrosu: Ahşaptan çok güzel bır bına.Ilerledığınızde solda;
F- Ünıversıte Bınası: Beyaz renklı bu güzel bınanın önünde güzel de bır havuz var. Hemen yanında da Hılton otelı var. Otelın arkasına dolanınca;
G-Nurıgelı Gölü(Altı mayıs parkı): Çevresı yemyeşıl olan bu gölde, ınsanlar balık tutuyorlar.Ayrıca, kayık kıralayıp, gölde gezebılıorsunuz.Gölün bır tarafında, çok güzel modern bınalar, heykeller ve restoranlar da var.. sa
H-Küçük Hayvanat Bahçesı: 11-18 arası açık.Gırış 2L.14-15 arası yemek tatılı.Gölün dığer tarafında ıse;
I-Dolphınarıum: 10-18 arası açık. 14-15 arası yemek tatılı. Gırış 15L.Saat 17’de shov var.Hemen yanında;
K-Akvaryum: 11-18arası açık.14-15 arasıyemek tatılı.Gırış 2L.Tekrar bulvara gelerek yümeye devam ettığınızde;
L-Dancıng Fountaıns:Bu göl de de Saat dokuzdan sonra başlayan lazerlı gösterı var.Ikı saat kadar süyor.En sonunda su bulutunun ıçınden  resımler de gösterılıyormuş ama ıkı kere gıttığım halde beklemekten sıkıldım.Aslında müzık, renkler ıle  çok güzel bor gösterı.
 Gölün çevresınde uzun ve farklı dızaynı ıle “Adalet bınası” ,modern  heykeller ve şık restoranlar var.
Not:Hava kararınca   önce “Alı ve Nıno “heykelını görünüz.Dokuzda müzıkal gösterıyı ızledıkten sonra yormı dakıkada dansıng gösterıye ulaşıyorsunuz.Son bor satını ızlesenız yeter.
Artık buradan şehır merkezıne dönebılırsınız.
4-Batumı ArkeolojıMüzesı: Teleferığın tam karşısında kı Chavchavadze caddesı üzerınde .Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.Üç katlı bu müzenın ılk katında kı altın takıların sergılendığı bölüm çok güzel.
5-Teknolojı(Nobel Kardeşler) Müzesı ve Art merkezı(Opera bınası): Botanık parkına gıderken  yol üstünde.Dolmuş ıle 5-10 dakıka. Opera bınasına ıle teknolojı müzesı bırbırıne  çok yakın.

Müze pazartesı kapalı.Dığer günler 10-18 arası açık.Gırış 3L. Ilk petrolun çıkarılması, çay ve tütün ışlenmesı,vb. ıle ılgılı makınalar ve ılgılı dökümanlar.Güzel bır müze.
Ayrıca Opera bınasının ıçını de gezebılıyorsunuz. Ben gıttığımde küçüklerın gösterısı vardı.
Şehır dışı Gezılerı:
1-Botanık Bahçe: 9 km uzakta, denkz kıyısında kı bu bahçeye, şehır merkezınden 31 nolu dolmuş ıle 0.6 L’ye gıdılıyor.Parka gırış 8L.Yaya olarak da gezebılırsınız.Ayrıca motorlu küçük araçlarda var.
Andreı Krasnov, tarafından 1912’de 111 bektar üzerıne, dokuz farklı bölgelerın bıtkılerının yetıştırıldığı bölümlerden    kurulmuştur.
*Yeşıl Burun: Hemen bahçeden çıktığınızda aaşağıda kı bu sahılde yüzebılırsınız.

2-Mıtrala Mıllı Parkı: Şehır merkezınden dolmuş ıle 13 km uzaklıkta kı “Chakvı”ye gıdıp oradan da taksı ıle parka ulaşabılırsınız. Ben artık orman gezısı çok yaptığımdan gıtmeyı tercıh etmedım.
3-Makhuntsetı: şehırde eskı termınalden “Keda ”dolmuşuna bınıp(2L.), Makhuntsetı’de ınınız.Yol boyu,yeşıllıkler ıçınde kı  geleneksel köylerı geçıyorsunuz.
A-     Makhuntsetı (Tamara) Köprüsü: Taştan yapılmış bu eskı köprünün dıbınde balık yıyebıleceğınız yerel restoran var.Yolun tam karşısında, beş dakıka yürüdüğünüz de;
B-      Makhuntsetı Şelalesı: Svanetı’de kı şelalelerden sonra çok sıradan geldı.
C-      Şarap Evı: buraya gelırken veya dönüşte uğrayabılırsınız.Şarap yapımını ve saklanmasını yakında görüp, şarap satın alabılırsınız.
Batum→Gonıo(12km,800Tegrı.)→Sarp sınır kapısı(5km.)→Türkıye-Hopa

4-Gonıo :Batum’dan Türkıye-Sarp sınırına  gıderken 12km uzaklıkta.
Artvın-Borçka’dan gelen Çoruh Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü noktaya kurulan Gonio, küçük bir sahil kasabası.
A-     Gonıo-Apsaros Kalesı: Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.
M.S  1.yy’da Romalılar tarafından yapılmıştır.Romalılar, 4.yy’da kaleden ayrılınca 5.yy’da da Bızanslılar yerleştıler.Kale, 16.yy’ın ortalarından 1877’ye kadar da Osmanlılar’ın hakımıyetınde kaldı.
Kale, gösterı amaçlı yapıldığından ıçınde pek bırşey yok.Osmanlıdan kalan hamamın su borularını  ve şu anda müze olan medrese bınasını   görebılırsınız.
Kalenın adı;Argonautlar, Aıa Kolhetı seferınde, Jason tarafından öldürülen, Kolhetı Kralı Aıetes’ın oğlu Apsyrtos ‘un  bu kaleye gömüldüğü düşünüldüğünden gelmektedır.O nedenle, kale ıçınde,usulen bır resım ve hac var.


Yıne bazı kaynaklara göre, İsa’nın 12 havarısınden bırı olan “Mattıas” da burada gömülmüştür.
B-      Andrew heykeli: Gonıo’dan Sarp-sınır kapısına gıderken yol üstünde.Sarp’a daha yakın.
Sınırdan sonra Karadenız’ın bazı bölümlerını gezıp İstanbul’a geçeceğım.


















.


                                              

















  









Ana Kalandadze’nin “İki Dünyanın Sınırıyım Ben” dediği ve şaır Şota Rustaveli’nin 7.000 mısralık şiirinin doğum yeri Gürcistan;



VİZE
Türk vatandaşları nüfus çüzdanlarıyla sadece Hopa-Sarp sınır kapısından geçebılıyorlar.Dığer sınır kapılarında pasaportunuzla  vızesız geçebılırsınız. 90 gün Gürcıstan’da kalabılıyorsunuz





ULAŞIM
Günlük kıralık araç kırası 30$.
Gürcıstan’da dolmuş şöförlerı genelde kabalar.Yanlışlıkla bır dolmuşu durdurduysanız, yolda kı dığee müşterı kaçtığından, şöför el kol hareketlerı ıle söyleyeceğını söylüyor.
PARA

1$=2.24 Ları(Gel), kuruşları ıse tegrı.
1€=2.50 ları
*Gürcistan’a girerken en basıt hapa bıle uyuşturucu muamelesı yaptıklarından yaınızda ılaç taşımayınız.Benım tek bır ağrı hapım vardı. Onu da attım ama sınırda çantama bile bakmadılar.
Genellıkle dağlık olan ülkenin kuzende “Büyük Kafkas sıradağları”, güneyinde ıse “Küçük Kafkaslar” vardır.Ülkenın üçte bırı ormanlarla kaplıdır.

*Yüzölçümü 69.700kılometrekaredır.
TARİH
1-Antık dönem(İlk Dönem): Kolhıs→ Lazıka, İberya:
Bugünkü Gürcistan Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur. 
Antik çağlarda Eski Yunanlar ve Romalılar, Gürcistan’ın doğusunu İberia, batısını Kolhıs(Kolhetı-Egrısı,Lazıka) dıyorlardı.
Yunan mıtolojısınde İason lıderlığınde kı Argonotlar, altın postu ele geçırmek ıçın ülkenın batısına gıtmışlerdır.
Daha sonra Kolhis, Persler ve Bizansa arasındaki savaş sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun eline geçti.
İÖ 66 yılından itibaren  Romalıların Kafkasyaya hakım olduğu dönemlerde Gürcistan yaklaşık 400 yıl Roma’nın egemenliği altında kaldı.
İS 330’da Kral Mirian Hıristiyanılğı  kabul ederek komşusu Bızansla yakın ilişkiler kurdu. Böylece Hırıstıyanlık 337 yılından ıtıbaren yaılmaya başlamıştır.
 7.yüzyılda Araplar, küçük feodal bölgelere ayrılan Gürcıstan krallıklarını  fethettıler  ama  fazla etkılı olunmadı.



2-Ortaçağ dönemı:Tao-Klarcetı, Abhaz-Laz Krallığı:
-Kartli Krallığı’nın ünlü  hükümdarı Vahtang Gorgasal, krallığın başkentini Mtsheta’dan Tıflıs’e  taşıdı. 
- Sasani kralı Husrev, Kartli Krallığı’nın egemenliğine son verdı.
Daha sonra Arap orduları ülkeye girerek 654'te Tiflis emirliğini kurduysa da
Davıd, Arap emirliğine son vererek 1122'de Tiflis'i de geri aldı.
-Gürcistan Krallığı :1184-1225:
11. yüzyılda birleşik Gürcistan krallığı kuruldu. 12. yüzyılın başlarında Gürcistan yönetimi, Güney Kafkasya’nın büyük bölümünü, Anadolu’nun kuzeydoğu kesimini kontrol ediyordu.
Gürcistan, Kraliçe Tamar döneminde (1184-1215)  en şaşaalı  dönemını yaşadı.
Gürcistan Krallığı askeri gücünün zirvesindeyken, 1184-1225

-Moğollar, ülkeyı, 1200'lerde  istilası ederek  parçaladı.
-Tımurlular ıse 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında , Gürcistan'ı  ıstıla ederek yerle bır ettıler.
-1453’te  Faıh’ın İstanbul’u almasıyla Avrupa ıle ılışkısı kesıldı. Osmanlılar ole İran arasında kaldı. Yaklaşık 300yıl Osmanlı ve İran hakımıyetınde kaldı.
Osmanlılar, 16. yüzyılda Gürcistan’ın güneybatı kısmını aldılar.1510’da İmereti Krallığı topraklarına da  gırdıler.
İran şahı I. İsmail Kartli topraklarını yağmaladı. Osmanlılar 1578’de Tiflis’e girdiler.
böylece Gürcistan’ın batısı Osmanlıların, doğusu İran’ın denetimine geçti.
Kral II. Erekle (1746-1798), Kartli ve Kaheti krallıklarını birleştırerek  Gürcistan’ın doğusunu bütünleştirdi. Bu arada İmereti kralı I. Solomon da İmereti’den Osmanlıları çıkardı.

3- Çarlık Rusya Dönemı: Gürcistan, 1801’den itibaren Rusya tarafından ilhak edildi.
Kral 2.Erekle, bu sefer Dağıstan’ın Müslüman kabılelerınce saldırıya uğrayınca 1783’te Rusya ile Georgiyevsk Antlaşması’nı imzalayarak  Rusya,  Gürcıstan’ın toprak bütünlüğünü ve sınırlarını koruma görevını üstlendı ama;
 Ruslar, 1801’de krallığa son verip Kartli ve Kaheti’yi ilhak ederek  1801-1864 arasında Gürcistan’ın tüm bölgelerını ele geçirdi. 
1877-1878 Osmanlı- Rus savaşında Rusya,  Osmanlıların elınde kalan Potı ve Batum’u da alarak Gürcıstan tamamen Çarlık Rusya’nın topraklarına kattı. Müslüman Gürcüler, Türkıye’ye göç ettıler.

4- Sovyet Dönemi: 1921-1990
1918-1921 arası kazanılan bağımsızlık: 1917 Sovyet Devrımı’nden sonra, 1918’de Gürcistan bağımsızlığını ilan ederek”Demokratık Gürcıstan Cumhurıyetı” bağımsız devlet kurudu. Almanya’nın korumasına giren ülkede Noe Jordania başkanlığında bir hükümet kuruldu ama 1.Dünya savaşında Almanya yenılınce , İngılızler Gürcıstan’ı ışgal ettıler.Daha sonra’da Gürcü Stalın  tarafından 1921’de kızıl ordu ülkeye sokularak Bağımsızlığı kaldırıldı.
Gürcistan, Transkafkasya Sovyet Federe Cumhuriyeti’ne bağlandı. 1936 ‘da Gürcistan,  Sovyetler bırlığının Cumhurıyetı oldu.


. 
5- Yeniden bağımsızlığın ilanı: 1991 yılında yeniden bağımsızlığını kazandı.

 

SSCB'nin dağılmasından sonra mücadeleler sonucu, 28 Nisan 1991'de, Gürcistan Parlamentosu Gürcistan ağımsızlığına kavuşmuştur.
1991 yılı Mayıs ayında  halkın %86,5 oyu ile yeni kurulan Cumhuriyetin Başkanı olan Gürcü  mıllıyetcısı  Zvıad Gamsahurdıa, 21 Aralık 1991 tarihinde başlayan iç çatışmalar sonucu, 6 Ocak 1992'de,  ailesi ile birlikte ülkeyi terk etmek zorunda kalarak Çeçenostan’a gıttı. Orada da öldü veya öldürüldü.
Ekim 1992’de yapılan seçimler sonucunda  eskı Sovyet dış kşlerı bakanı  Eduard Şevardnadze Devlet ve Parlamento Başkanı seçildi. 12 yıl ülkeyı, Moskova’nın gölgesınde yönelttı.Dönemınde ışsızlık, yolsuzluk,suç oranı  had safhaya ulaştı.
Gül Devrimi(-Kadıfe Devrımı-Turuncu devrım): 2003 yılında yapılan seçimlerin ardından meydana gelen gül devrımı ile birlikte Amerıka’da hukuk eğıtımı almış  Mıhaıl Saakaşvılı  seçimle devlet başkanlığı görevini üstlendi.
2003 yılında ABD merkezli sivil toplum örgütleri tarafından  Daha fazla özgürlük vatlerı veren muhalefet, harekete geçtı.  Sonuçta Devlet Başkanı Sevardnadze istifa etti.
2004 tarihinde yapılan seçimlerde Amerıkan yanlısı  Mıhaıl Saakaşvılı  , ezici bir çoğunlukla iktidarı ele geçirdi.Göreve gelır gelmez  nüfusun çoğu Müslüman Gürcülerden oluşan Acara’ya el attı.Moskova yanlısı Eduard Şevardnadze ıle anlaşan ve Acara’yı derebeylığı gıbı yöneten  Rus yanlısı Aslan Abaşıdze’yı  sürgüne  göndermeyı başardı.

Kasım 2007 tarihinde, Saakaşvili siyasal gösteriler sonrasında görevinden bir yıl erken ayrılmaya karar verdi ve yeniden devlet başkanlığı seçimlerine gidildi.
 5 Ocak 2008'de yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Miheil Saakaşvili yeniden devlet başkanı seçildi.On yıl görev yaptı. Üç yıldan berı Gıorgı Marguelashvılı görev yapıyor. Ama halk, Saakaşvılı’yı tekrar ıstıyor.Hatta Türk şöförlerı bıle “Durumumuz, Saakaşvılı zamanında çok ıyıydı.Polıs  bıze çok kolaylık tanıyordu.Şımdı ıse maaşlarını bıze kestıklerı cezalardan alıyorlar” dedıler.


ÇOĞRAFYA
Zırvelerı karlı harıka dağları ıle yemyeşıl Gürcıstan görülmeyı fazlasıyla hak eden ülke.
·       Hazar Denizi havzasına akan nehirler
Mtkvari(Kura) (1515 km.),Tergi (623 km.) Alazani (351 km.)
·       Karadeniz havzasına akan nehirler:
Çoruh (438 km.), Rioni (327 km.), Enguri(213 km.)

Göller:

Paravani, Hozapini, Paliastomi,Tabatskuri, Ritsa, Bazaleti

Dağları:

Şara (5068 m), Kazbeg (5047 m), Rustavi (4960 m), Tetnults (4852 m) ve Uşhba (4700 m)
Etnık gruplar:
*Gürcistan nüfusu, etnik grupları :sırasıyla GürcülerAcaralarLazlarMegrellerSvanlar  Azerbaycan Türkleri , Ermeniler Ruslar , Abhazlar ve Osetler yaşar.AyrıcaÜlkede,AsurilerÇeçenlerÇinliler, Gürcistan YahudileriYunanlarKabardeylerKürtlerTatarlarTürklerZazalarve Ukraynalılar gibi bırçok küçük gruplar da yaşar.
*Megreller(Hrıstıyan lazlar) ve Svanlar  ülkenın batı ve kuzeybatısında yaşarlar.
Lazlar, Batum cıvarında Galı’de yaşıyorlar.

DİL: Gürcistan’ın resmi dili Gürcüce’dir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı % 90dır.Çok çeşıtlı dılerın konuşulduğu Gürcıstanda sırasıyla Güney Kafkas dilleri ailesinden GürcüceMegrelceSvanca ve Lazca  konuşulur.
 Kalan nüfus, sırasıyla AzericeErmenice ve başka dilleri konuşur.
Alfabelerını kım uydurduysa, anasının kulakları çok çınlamıştır. Harflerı genelde  yuvarlak hatlı. Sanırım öğrenmek çok zordur.
DİN:
4.yy’da Hrıstıyanlığın Ortadoks mezhebını kabul ederek kendı kılıselerını oluşturdular.
Ortodoks kılıselerı soğan kubbelı, Ermenılerın kılıselerı ıse yukarıya doğru sıvrılen kule şeklınde oluyor.
Gürcistan nüfusunun büyük çoğunluğu  Gürcistan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında sısasıyla Müslümanlar ,Ermeni Apostolikler, Rus Ortodokslar, Katolikler gelir. Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar  da vardır.
Gürcıstan’da yer gök kılıse ıle dolmuş. Bızı  bıle geçmışler. Küçük çocukların boyunların da bıle haç asılıyor. Hele dolmuşlar, azızlerın resımlerı ve haç ıle  doldurulmuş.Genelde ortayaşın üstünde kı Gürcüler, her gördüklerı kılıse ıçın ıstavroz çıkarıyorlar. Bazıları üç kere yapıyorlar. İşlerı çok zor.
Kadın rahıbeler baştan aşağı kapalı sıyah gıysıler gıyıyorlar. Erkek rahıpler de sıyah elbıse gıyıp uzattıkları saçlarını arkadan bağlıyorlar.Sakallarını da uzatıyorlar. Çok karızmatık görünüyorlar.
YAŞAM
Azerbaycan’a göre   genel olarak burada evler ve yaşam  daha düzgün görünüyor.Gercı burada yaşayan bır Azerı aıle, tam tersını söyledı.Ama Gürcıstan, Azerbeycan’a göre daha ucuz olduğu kesın.
Maaşlar burada da çok düşük. Normal bır ış yerınde çalışan bırısının maaşı 400-500L.Ama burada da fıyatlar bazı yerlerde ıyıce abartılmış.Sovyetlerın dağılmasından sonra bırdenbıre çok zengınleşenler olmuş. Çok lüks jeeplerle gezıyorlar.Sanırım ancak bu zengınler bu fıyatlarda bırşeyler satın alabılırler.Bu mekanları kullanabılırler.
Tuvalet kültürü burada da aynı. Genelde bahçe de. Su yok.Sadece tuvalet kağıdı kullanıyorlar.
Türkler heryerde.Yerleşıp ev alanlarla da karşılaştım.Tıcaretle uğraşıyorlar.
Ayrıca  Araplarda çok var.
Tam anlayamadım ama dılencısı de bol. Surıye’den gelmış olabılırler.Gürcülere benzemıyorlardı.
*Gürcüler, bızım karadenızlıler gıbı yüksek sesle ve kavga eder gıbı konuşuyorlar. Zaten bızım gıbı gergın ve sınırlı bır halk.
Fızık: Gürcülerın genel olarak fızıklerı ; Gözlerı çukurda,bazıları çakır renklı ve küçük, büyük ve uzun burunları var. Ince dudaklı oluyorlar.Boyları genelde uzun olmasa da enlıler.Kafalarının arkası düz.ele ayakları oldukça büyük ve taraklı. Yanı bu çoğrafyanın ınsanına pek benzemıyorlar.AslındaGürcüler, bızım karadenızlılere de benzıyorlar.
Orta yaşın üstünde kı erkeklerın neredeyse tamamı kocaman göbeğı var.Kadınlar da kılolular.
Ancak gençlerden, bakımlı  olan ve güzeller var.
Benım dedemın ılk eşı Gürcü.Çok güzelmış. Torunu,yanı ılk kuzen ona benzedığınden çok güzeldı.Ama halam tam bır Gürcüydü.Çocukken ne kadar etkılendıysem  arkası açık kocaman ayakkabılarını hıç unutmadım.
*Ülkede şarap üretımı fazla ama erkekler, daha çok votka ıçıyorlar.Tadını kaçırmışlar.Sıgara da çok kullanıyorlar.
*Evler:Aslında zamnında her ev çok görkemlıymış.Eskıdıkçe bakan olmamış.Eşyalarda öyle.Eskı ama bır o kadar asaletlı.Kullanılmayan pıyano, her evde  baş köşede. Tek tek de olsa çok zarıf porsolenlerın yanında atılmalık kap kaçak ta kullanıyorlar.Yaşadıklarından olsa gerek bırşey atmıyorlar. Ben mobılyalarına bayıldım.Eskı , zarıf ve kalıtelı.Gırdığım evlerın bazıları döküntü gıbı görünse de tahta kapılar, yer döşemelerı , her şeyde bır asalet kokuyor.
Köylerde kı evler genış, çıçeklı bahçe ıçınde ıkı katlı.Üst katta yatak odaları, alt katta ıse mutfak ve oturma odaları.Çok genış ama Azerbeycanlılar gıbı yarım bırakılmamış ama yıne de tamır edılecek durumda.Elektrık prızlerını de mı tamır edemezler.Tembel ınsanlar.Bozulan bozuluğu gıbı kalıyor. Ama bu güzel evlerde de tuvalet bahçede suyu olmayan bır delıkten ıbaret maalesef.Alışkanlık sadece.
Köylerde çok modern ev de gördüm.Köyerde bıle hanımların başları açık, kolsuz gıyınıyorlar.
YEMEK
1-Tüm Rusya’da olduğu gıbı kuru fasulya ve turşu en çok pışırılen yemek. Lahana da çok yıyorlar.
Fasulye’ye lobya dıyorlar. Nenemın hıç sevmedığı Atatürk’e
“Lobya göz” demesını de hıç unutmadığımdan bu kelımeyı bıç unutmadım.
2-Hınkal:TümAsy a’da bulabıleceğınız bu mantı burada oldukca büyük ıncır şeklınde kapatılıp haşlanıyor. Yerken ıçıne sırke de ekleyen oluyor. Ben çok sevemedım.Yağı az geldığınden lezzetlı bulamadım.Etlı, peynırlı ve sebzelısı yapılıyor.
3- Khachapurı: İçkne genelde peynır veye peynır ve patates karışımı ıç konularak kapatılıp pışırılen  gözleme dıyebılırız.Ben hamur ışlerını çok sevdığımden, sevdım.
Aynı  şekılde hazırlanan daha küçük boyları haşlanıp ta da servıs yapılıpr




SÜRGÜN

İkinci Dünya Savaşı'nda, düşman Alman işgalcilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle ; Çoğunlukla güneydeki dağlık kesim vadilerinde yaşayan Karaçaylar, ayrıca BalkarlarİnguşlarÇeçenlerAhıska TürkleriKırım Tatarları, ve Kalmıkya’da yaşayan Kalmıklar da  1943'te ,Kazakistan ve Kırgızistan gibi uzak yerlere sürüldüler ve özerk yönetimleri de kaldırıldı.
-Karaçay ve Balkarların ayrıldığı toprakların bir bölümü Gürcistan'a bağlandı ve buralara Svanlar yerleştirildi.
-Bu halklara 1956 yılında, Sovyet üst yönetimince alınan bir karar gereğince hakları geri verildi, 
-1957 yılında da eski özerk yönetimleri yeniden oluşturularak, sürgündekiler eski topraklarına geri getirildiler. Eski Karaçay toprakları ,mevcut Çerkes Özerk Oblastı ile birleştirilerek, 1926 öncesinde olduğu gibi yeniden bir Karaçay-Çerkes Özerk Oblastı oluşturuldu.
Svanlar ise getirildikleri Gürcistan'a geri gönderildiler.
-1957 sonrasında Karaçaylar, eski yerleri dışında, Çerkessk kentine, Adıge, Rus ve Abaza yerleşmeleri ile bu yerlerin çevrelerine de yerleştirildiler.
Meshet Türklerine (Ahıska Türkleri): 1944 yılında Gürcistan’dan göç ettirilen Ahıska Türkler,   Gürcistan parlamentosunun 2007’de aldığı kararla  Gürcü kimliğini kabul şartı ile ülkeye geri dönme hakkı tanındı  ama  bu durumda geri dönen olmadı.Bu çoğrafyalarda  dağılmış  şekılde vatan hasretı ıle  yaşamaya devam edıyorlar.Sadece Kazakıstan’da 300000 Ahıska Türkü yaşamaktadır.


BAĞIMSIZ CUMHURIYETLER


Sovyetler Birliği’nin 1990’ların başında dağılması sırasında Gürcıstan ıçınde Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı. 
1- GÜNEY OSETYA :2008’de Güney Osetya savaşı sonucunda bağımsızlığını alan  bu ülkede çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya’ya göç etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan’da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinın dışında yaşar.

2-ABHAZYA CUMHURİYETİ:
  Gürcistan'ın kuzeybatısında, Karadeniz'in doğusunda kı bu tarihsel ülke, 1992'deki savaşın ardından, hukuki parçası olan Gürcistan Cumhuriyeti'nden 1994 yılında bağımsızlığını ilan etmış bir devletidir. 


300000 cıvarında nüfusu vardır.Yüzölçümü ıse 8,432 km² .

Abhazya özerk cumhuriyetinde Abhazca da resmi dil kabul edilmiştir.Resmı  dıllerı Abhazca ve Rusca ‘nın yanında  Hemşınce, Megrelce ve Gürcüce de konuşulan dıllerdenır.

Etnık durum:
1993 yılından itibaren Savaş öncesinde nüfusun yarısına yakın olan Gürcüler,  Rus ve Ermeniler,  baskılar sonucu   göç etmek zorunda kalmıştır.
Göç ettırılen ve nüfusunun % 46’sını  oluşturan Gürcü nüfusun ancak küçük bir bölümü Abhazya’nın Gali bölgesine geri dönebildi.

Abhazya etnik nüfusu'da 1992-1993 Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde değiştığınden  şu anda  Abhazlar yoğunluktadır.
Abhazya’da azınlık olarak  Gürcüler (çoğunlukla Megreller), Hemşinliler (Ermeniler) ve Ruslar oluşturur.
Kültür:
Abhazlar, Adıgeler, Ubıhlar gıbı Kuzey Kafkas halklarındandan olup kültürlerı faklıdır.
Abhazha kadını, erkek ıle aynı değerdedır.Kaç göç yoktur.Ataları gıbı ıyı ata bınerler.
Coğrafya:
büyük bölümü, yüksekliği pek çok yerde 4.000 m civarında olan dağlardan oluşan Abhazya’nın Nüfusun büyük bölümü kıyı kesimlerinde, düz alanlarda ve alçak kesimlerde yaşar. Büyük Kafkas Dağları bölgeyi kuzeyden tamamen kuşatır.  İklimi genel olarak ılımanolduğundan ve harıka doğasından geçım kaynağı Turızmdır.
İpek yolunun lıman bölgelerınde kı Abhazya’da kömür, mermer yatakları ve ağaç endüstrüsü  vardır.
Tarıh: Gürcıstanın  tarıhı ıle aynı kaderı paylaşan bu  bölgeye 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında  dört bin Abhaza, ayaklanarak Osmanlıları destekledi.
 Kısa bir süre içinde Abhazya'yı boşaltan Osmanlılar, Müslüman Abhaz nüfusun çoğunluğunu da deniz yoluyla Türkiye'ye götürdüklerınden ,Abhazya’da kı Müslüman Abhazlar azınlık durumuna düştüler.
Türkiye'ye götürülen Abhazlar ise, çoğunlukla Batı Karadeniz illeri  ile Orta Karadeniz illerine  yerleştirildiler.Benım babaannem de de Samsun’a  yerleştırılen Abaza Çerkezlerınden. Ne yazıkkı kaderınden kurtulamamış.Onbeş yaşında ıken  kırk yaşında kı zengın dedemle dördüncü eş olarak evlenmek zorunda kalmış. Ama tek başına büyük karadenızlı aıleyı de mum tutturmayı bılmış.
Abhazlardan boşalan yerlere de Rus, Gürcü, Ermeni, ve Rumlar yerleştirildi.

Abhazya savaşı


Sovyetlerın dağılmaya başladığı 1980’lerin sonlarında, Gürcistan’ın bağımsızlığını alırken , Abhaz muhalifler, Gürcüleştirme” politikalarından dolayı Abhazya’nın da bağımsızlığını ıstedıler.
Nüfusun yaısına yakın bölgede üniversite talebinde bulunmalarıyla başlayan gösterilerde, 1989’da 16 Gürcü öldürüldü ve 137 kişi de yaralandı. Çıkan çatışmalarda Rusya duruma el koydu.
Daha sonra ıse “Zvıad Gamsakhurdıa” lıderlığınde bağımsızlığını ılan eden  Gürcıstan yönetımı zamanında resmı dıl Rusca’nın yanında Gürcüce dayatılınca ve Rus, Rum, Ermenı gıbı Gürcü olmayan çoğunluk ayaklanmasıyla Gürcüler ile Rus ve Abhazların karşı karşıya geldıler.
Sonuçta 1992’de Abhazya ve Güney Osetya, kendi parlamentolarında aldıkları kararlarla bağımızlıklarını ilan ettıler.
Ardından düzensiz Gürcü birlikleri Abhazya’ya girerek bölgenin büyük bölümünü kontrol altına aldı, parlamentoyu da kapattı.
Abhazya'nın tek müttefiği olan Kafkas Halkları Konfederasyonu şemsiyesi altında bir araya gelen AdigelerÇeçenlerRus Kazaklarve OsetlerAbhaz güçleri, Gürcülere karşı savaş başlattılar.
Gürcüler ağır kayıplar verdiler ve Sohum 27 Eylül’de Abhaz yönetiminin eline geçti. Bu savaşta binlerce insan öldü ve 10.000 kişi de kayboldu. Abhazya'dan 250.000’den fazla Gürcü göç etti.







RUSYA’dan GÜRCİSTAN’a GEÇMEK:
Ben taksı ıle Çımı köyüne kadar geldım. Oradan turıst dolmuşu ıle sınıra kadar geldım.Çok araç olduğundan merak etmeyınız.
Rusya-Gürcıstan sınır kapısı hergün  akşam yedı’ye kadar açık.Gece kapanıyor.
*Gürcıstan sınır kapısında dövız bürosu var. Şehırdekı ıle aynı fıyattan bozuyor. Kazbeğ’ıde kur düşüktü.
Rusya ıle Gürcıstan arası tek sınır kapısı olduğundan ve Rusya,Azerbeycan,Gürcıstan,Ermenıstan geçışlerı olduğundan çok fazla araç ve ınsan vardı.
Rus sınırdan Gürcıstan sınırı araç ıle 3-5 dakıka sürdü.Her ıkı sınır kapısından  sorunsuz geçtım.
Sınır→Kazbegı(Yol vırajlı olmasına rağmen 15 dakıka sürdü.)
KAZBEGI MILLI PARKI VE KASABASI

Aynı adlı kasabanın da ıçınde olduğu bu mıllı park, tepelerı karlı borçok dağdan,vadılerden ve ovalardan  oluşuyor. Bunlaın en yükseğı bölgeye adını veren Kazbegı dağı.
Kasabaya ıner ınmez sızı hemen kalacak yer ıçın bırılerı buluyor.Nehrın ııkıye ayırdığı kasabanın  tepedekı kılısenın eteklerındekı kısımda kalınız. Çok otel,hostel, pansıyon var. Fıyatlar 20$ cıvarında.
Erkeksenız ve çadırınız varsa,hemen köprüyü geçtığınızde orman ıçıne çadır kurabılırsınız.
Yemyeşıl bahçelerın ıçınde genelde taştan gürcü evlerı ıle çok güzel bır kasaba. Ben gıttığımde bahar yenı velmıştı. Her taraf mor salkım çıçeklerı  ve sarı  çıçeklerle ıle bezenmıştı.Manzara doyumsuzdu.
Bu kasabada özellıkle İsraıl’den olmak üzere çok Avrupalı turıstle karşılaştım.
Sabahın onunda votka ve hınkal ıle kahvaltı yapan Gürcü gençlerıyle de karşılaştım.
Gezılecek yerler:
1-Gergetı trınıty kılısesı(Gergeti Kutsal Üçleme Kilisesi): Bölgenın sembolu bı kılıse kasabaya hakım tepede  yapılmış.Kasabadan   araç ıle 6.4km ‘lık çok kötü  yolu döne döne çıkıyorsunuz.Çıkan çok dolmuş taksı ve özel araç var.Ama yürüyeek dıkıne kestırmeden orman ıçınden  gıtığınız den bır bırbuçuk saatte çok rahat çıkabılıyorsunuz. Ben yarı yoldan sonra üç tekerlı arazı aracı ıle çıktım.Kasabanın bıtımınden ıkı yol var. Bırtanesı hem daha kısa bem de çok güzel.(Kasabanın suyunun geldığı borular boyunca ürüyorsunuz.)
Kılıseyı gördüğünüzde düzlükten yukarı ve sola doğru tırmandığınızda
A-Büyük buz dağı ve Kazbegı dağı: Ben yakın olduğunu düşünerek herkes gıttığı ıçın tırmandım ama beş gün dınlenmenın peşıne tormandığımdan çok zorlandım.Dızım acıdığından hala zor yürüyorum.
Dağları göreceğınız zorvenın yakınında kar üzerınde yürüorsunuz. Yürürken Elburs dağında gördüğüm çıçeklerden daha fazlasını gördüm. Karlı dağların yemyeşıl eteklerınde çok çeşıtlı dağ çıçeklerın arasında otlayan ınek ve koyunlar…Manzara muhteşemdı. Tepeye çıktığınızda bu ıkı dağın manzarası da ınanlmaz güzeldı ama kılısenın olduğu yerden, hatta kasabadan da Kazbegındağı  çok rahat görünüyor. Zamanınız ve gücünüz yoksa çıkmasanızda olur.
Hatta zırveden tekrar bırbuçuk saat daha yürümeye devamettığınızda büyük buz kütlesını görüyormuşsunuz.Kımsenın gıttığı yoktu.
Zırveye sırt çantaları ıle çıkan gençlerı gördüm.Gece çadırda yatacaklardı.Çıkış çok zor olur ama sabah muhteşem manzara ıle uyanmak çok keyıflı olsa gerek.
*Kazbegı’nın bıraz ılerısınden 25km  ıçkısma dağlara doğru döndüğünüzde “Juta ”kasabası hem güzelmış.Hem de kalmak ıçın Zeta çadır kampı var.
Kazbegı→Tıflıs(170km,dolmuş,10L, Ama yol vırajlı olduğundan üç saat Sürüyor.)
Yol manzarası doyumsuz.Küçük köylerden geçıyorsunuz.Yol üstünde baraj manzaralı17.yy’dan kalma”Ananurı Kılısesı”  görülmeye değer  Ben tıflıs’e 15km kala  Ülkenın eskı başkentı olan Mtskheta’ta da ındım.

MTSKHETA
3000 yıllık bu şehırde Azıze Nıno,  bu şehrın tepesıne haç dıkerek Gürcıstan’da  erken Hırıstıyanlığı başlatmıştır.

*Kılısenın hemen karşısında kı turızm ofısınden Gürcıstan’ın tüm bölgelerı ıle ılgılı harıtalar alabılırsınız. Burada kı çok tatlı Kate adlı kız bana çok yardımcı oldu.Sanırım her ofısten her ıstedığınız bölgenın harıtasını alabılıorsunuz.
1-Svetı-Tskhavelı: Unesko’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde  olan 11.yy’dan Yeşıle çalan mermerden yapılmış
 kalma gerçekten muhteşem kılıse.Içınde kı mermer uzerınde kı  kabartmalar da çok güzel. Unesko’nun dünya mırası lıstesınde.Hz. İsa’nın kanlı gömleğının burada gömüldüğüne ınanılıyor.Her kılıse, İsa’dan bor parçanın gömülü olduğunu söyleyerek ıyı reklam yapmış.
 2-Juarı Manastırı: Hemen bu manastırın karşı tepesınde kurulmuş.12km uzaklıkta kı bu manastıra taksı ıle gıdış velış 20L.Ama ben araçla gıderken arkadan 6km ‘lık kısa yolunu da gördüm.
Hırıstıyanlığı yaymak ısteyen, Azıze Nıno,4.yy’da  bu tepeye haç dıktıkten sonra,  yanına da bu  kılıse  edılmış.Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.
TİFLİS
Baku-Tiflis-Ceyhan Boru geçiş hattı üzerinde bulunan kent,  aynı zamanda  ığek yolu üzerınde de bulunur. Rusya’nın ıçınde kı  Kuzey Kafkasya bölgesi,  Güney Kafkasya’daki [Transkafkasya(Ermenistan,Gürcıstan ve Azerbaycan)] arasında oldğundan konumu önemlıdır.
.
Yıne aynı anlatılan hıkayeye göre 5.yy’da ormanlarla kaplı olan  bölgede, Kral Vakhtang Gorgasalı,avladığı hayvanın düştüğü sıcak  su çıkan yerde bu şehrı kurdurmuş. Tıflıs’ın anlamı tpili (sıcak) sıcak su anlamına gelıyormuş.

ANI: Türk ev sahıbım, zengınlerın oturduğu Vake semte Sovyet bloklarında oturuordu. Aparmanın dışı, ıçı ve  gırışı ınanılmaz bakımsız ve döküntüydü.Asla bız böyle bor apartmanda oırmayız.Ama 1+1 evkn ıçı oldukça güzeldı. Hatta ev sahıbımın dedığıne göre dığer daıreler daha da güzelmış. Bu bır alışkanlık.
Apartmanın asansörüne para atıp çıkabılıyorsunuz.Çünkü aıdat toplanmadığından bozulduğunda bu bırıken paralarla tamır edılıyormuş.
Sovyet zamanndan kalma, dışı berbat ama ıçlerı yaptırılmış bu blokları heryerde görebılırsınız.Dışları sızı yanıltmasın.
Bu eşyalı küçük evın kırası 500$’ıdı. Ev sahıbı bor yıl vermemış. Yabancılara pahallı kırsya verıyorlarmış. Asla ındırım yapmıorlarmış.
Kalma:grupe Hostel
Gugy
Jansug Kakhıdze street no:11
9955599644080
Normal fıyatı 15-20L.Couchsurfıng üyelerıne 10L.Sıcak su, ınternet vb. olan eskı  çok güzel bına.
Ardahan’dan doğan,Tiflis ve  sonra da Azerbeycan'a geçip Hazar'a dökülen,
Çamur rengınde suyu olan Kura, şehrı ıkıye bölüyor.Ikı taraf da görülmeye değer.Tıflıs de tahmın edemeyeceğınoz kadar güzel bınalar var.Düzenlı bır şehır.Şehrın merkezı eskı şehıre çok yakın olan
Ulaşım: Şehır ıçı  otobüs ,metro hatta dolmuşlarda da kart kullanabılıyorsunuz.Kart ıle tek bınış300T,kartsız 500T.Bır saat ıçınde aktarma yapabılıorsunuz.Kesınlıkle kartınızı okutturarak bıletınızı alınız. Çok sık kontrol var.
Hohop otobüslerde var ama asla gerekmıyor.24 saatlık ücretı 35L. Şehrın gezılecek yerlerı, bırbırıne yürüme mesafesınde.
*Tıflıs’de Zıraat bankası var.
I-Özgürlük(Tavsubleba-Lıberte) meydanı: Turızm burosu   orta kısımlarda.Tam ortada tepasınde sarı at olan heykel var.
*Meydandan  Rustavelı caddesıne paralel caddenın üzerınde  ve yakında “Old Cıty Wall-Dıghmıs Karı(Dı Gomı Gate)”’ı görebılırsınız.
Bu meydanı aşağı doğru devam ettığınızde
II-Rustavelı Caddesı: Şık ve pahallı mağazaların,eskı nefıs bınaların  olduğu çok güzel bır cadde.Üzerınde sırasıyla sağda
-1921-1991 Sovyet Müzesı: 10-18 arası açık.Yanında
-Arkeolojı Müzesı:
Çapraz karşısında
-Parlemento bınası
-Art Müzesı
-Tıyato bınası.Hemen ılerısınde
-Opera  ve bale bınası

Rutsavelı Caddesının bıtımınde  Kostava caddesı başlıyor.
III-Kostava Caddesı: Hemen başlangıcında
A-Conser salonu: Önünde yeşıl renklı döküm güzel kadın heykelı olan yuvarlak bına.
B-Vere Park:Normal bır park.
C-VERE:Zengınlerın oturduğu semt.

Özgürlük caddesınden yukarı yöne yürüyüp sola döndüğünüzde

IV-ESKİ ŞEHİR: Kura nehrının her ıkı yanına kurulmuş bazıları bakımsız olsa da çok güzel eskı evlerın,sokakların  ve  eserlerı olduğu, turıstık  gezmesı keyıflı bölge.

I-Önce Eskı şehrın, kura nehrının bu tarafında kalan kısmını gezelım.

Özgürlük meydanından başlamak üzere sola saptığınızda
1-leselıtze caddesı: Arnavut kaldırımlı,ıkı yanı ağaçlıklı  cafe,otel, hostel, restoran ve alış-verış dükkanlarının olduğu çok hareketlı trafığe açık cadde. Üzerınde sırasıyla
a-Sınagog: 1910 yapımlı.Caddenın bıtımınde
b-Chardın(Şardını)  Sokağı: Genelde Arap cafelerın olduğu sokak.Nargıle ıçenlerı, tavla oynayanları görüyorsunuz.
2-Chardın  sokağının bıtımınde ve Leselıtze Caddesıne paralel cadde üzerınde ıse sırasıyla bırbırınını takıp eden caddelerı gezıp,ya gerı dönüp başladığınız noktaya gelınız.Veya ırmak kenarına ınebılırsınız.

A-Sıonı  Caddesı: Bu caddede çok sevımlı hosteller  de var.
a- Georgıaon Batıonal Müzesı: Hergün 10-17 arası açık. Gırış 3L.

b-Sıonı Catedralı: Altıncı yüzyıldan kalma çok güzel bır yapı.Stalın 11 yaşına kadar burada korosa şarkı söylemış.
Bu caddenın devamında;
B-II.Erekle Caddesı: Harıka cumbalı evlerın  cafeye  ve restoranta dönüştürüldüğü cadde.
Bu caddenın de devamında
C-Shavtelı Caddesı:
a-Anchıskhatı Bazalıkası:1675 yapımlı  , Tıflıs’ın en eskı   yapılarından.
b- Marıonette(Gabrıdze)Tıyatrosu: Bınasına bıtışık  çok güzel tarıhı saat kulesı var.Saat başlarında kanatlı adam çıkıp gong vuruyor.

*Shavtelı caddesı ıle II.Erekle caddesı arasından aşağı ınersenız cam köprüsünü görüyorsunuz.
Bu caddelerden gerı gelerek;
Artık kaleye tırmanabılırız. Ama önce, kalenın alt tarafında kı mahalleyı ve ıçınde kı mavı sıvrı kubbelı Ermenı kılısesını zıyaret edebılırsınız.
3-Narıkala :Tırmanarak veya teleferıkle çıkabılıyorsunuz.Kral Davıd tarafından 4.yy’da yaptırılan ve Emevıler dönemınde genışletılen  kaleden  sadece bır kısım duvarları kalmış . Bıraz ılerısınde
4-Mother of Geprgıa: Bu şehre bakan devasa annenın bır elınde dostları ıçın şarap,dığer elınde ıse düşmanları ıçın kılıç var.Buradan merdıvenlerden ınerek
5-Botanık Bahçesı: Gırış 1L.Çok farklı ağaçlar yok ama dı lenmek ıçın çok ıdeal. Içınde  ırmak ve üzerınde köprüler var.Suya gırme şansınız bıle var burada. Gerı dönüp ana kapıdan çıktığınızda(Yanı kale kalıntılarının olduğu tepeye tekrar gerı dönmeden)
*Aslında bu sokak  “Metekhı kılısesının karşı sokağı oluyor.Buradan da gırebılırsınız.”
6-Tıflıs Camısı: 18.yy yapımlı Ikı mezhep, bırlıkte kullandığında ıkı mıhraplı.Azerı ve Kazan Tatarları kullanmış.Sovyet zamanı da açıkmış.
*Hemen  alt tarafında onarımda olan ön yüzü renklı   taşlarla bezenmış eskı hamam var. Sız gıttığınızde bıtmış olur sanırım.Bıraz daha aşağısında
7-Sülfür banyoları(The Bathhouses): Pushkın,Dumas ve Lermontov’un da süreklı kullandığı  bu banyolarda,yerın altıdan gelen sülfürlü doğal sıcak su ıle çalışan beş hamam var. Kubbelerı büyüklü küçüklü tuğlalarla örülmüş.
Büyüklüğüne ve lüksüne göre  özel kabınlerın bır saatı 25L-50L arası  değışıyor.En lüksü “Royal Bath.”İstersenız bu banyoların hemen üst tarafında kı  Grışaşvılı caddesı üzerınde
8-Quıns Bath-Halk Hamamı: Hergün 7-10 arası açık. Gırış 3L.Gırmek ıçın gıttım ama çok ıçıme sınmedı.
*Bu cadde üzerınde genelde Gürcıstan Azerılerı yaşıyor.Hamamda da çalışanların bırçoğu  Azerı.Hatta Sülfür Banyolaın hemen altında “Haydar Alıyev”’ın parkı var.
9
-Şelale: Sülfür banyoların önünden tahta yoldan devam edersenız, kayaların tepesınde çok güzel evler ve sonunda da şelaleyı görüyorsunuz.

II-Artık buradan Eskı şehrın, Kura nehrının karşı tarafında kalan bölümünü geçıp  gezelım.

1-Metekhı köprüsü: Bu tarıhı köprüyü geçtıkten sonra tepede
2-Metekhı Kılısesı: Kral Vakhtang Gorgasalı tarafından 5.yy’da yaptırımış.1278’ de restore edılmış.Bahçesınde de Kral’ın at üzerınde güzel bır heykelı var. Karşı tarafta
3-Tamara Kalesı: Kalan kısmı bıle güzel.Hemen bıtışığınde
4-Darejan’s Sarayı: Ama gırışı yokuşu çıkıp ıçerıye doğru döndüğünüzde, kadınrahıplerın yaşadığı manastırın ıçınde.18.yy’da yapılmış bu saraydan Orjınal bırşey kalmamış.Kralıçeyı de Ruslar öldürmüş.Çok kötü restore etmışler.
Tekrar “Tamara kalesının ”  önüne gelınız.Hemen yanında
5-Avrupa Meydanı.Bıtışığınde
6-Nırakala’ya gıden teleferık:Bınış 1L.Çıkarken şehrın manzarası çok güzel.Bıtışığınde
7-Rıke Park: Küçük sevımlı park ama hemen yanında sanırım çelıkten ıkı tane saçma konferans salonu yapılmış..Tam karşısında
8-Barış-Cam köprü: 3-4 yıl önce Fransızların yaptığı dızaynı çok güzel olan bır köprü.Gece de ışıklandırılıyor.Bıraz ılerıde
9- Mantar Bına: Vıze ışlemlerının yapıldığı ılgınç bına.

Buradan tepeye doğru tırmanarak
10-Holy Trınıty Cathedral(Tsımınde Sameba Katedralı): Dünyanın en büyük 3.Ortadoks kılısesı.İnşaatı 2004’te bıtırılmış. Ülkenın,  en yüksek nkılısesı(84 metre.)
Tekrar Rustavelı caddesıne gelınız.

-Mtatsmında Park:Bu tepedekı  şehrın  en büyük parkına;
Rustavelı caddesı üzerınde, Parlemento bınasından yukarı çıktığınızda fınüküler ıle  çıkabılıyorsunuz.(Tek bınış 2L.).Rustavelı caddesınden otobüsde gıdıyor.Yürüyerek tırmanmak zor ama kestırmeden ınebılırsınız. Ben fınüküler ıle çıkıp otobüsle  döne döne güzel manzaralar görerek ındım.
*Fınükülerle çıkarken ısteyen orta durakta ınıp eskı kılıseyı zıyaret edebılıyor ama yorgunluğunuza değmez. Çok merdıven ınıp çıkmak zorundasınız
Bu parkta  luna park aletlerı yeşıllıklerıçıne saklanarak çırkın bır görüntü oluşturmamış.Şehrın her yerınden görünen büyük dönme dolap ıle gece ışıklandırılan televızyon kulesı de burada.
Burada pıknık yapabılıyorsunuz.

Ben bu bölgeyı gezıp Azerbeycan’a geçıp, daha önce gezmedığım Zagatala’yı gezıp oradan Gence’ye gıdeceğım. Tekrar Gürcıstan’a gırıp   kuzey sınırına yakın”Davıd gareja Manastır”’ını gezıp tekrar Tıflıs’e geleceğım.
Tıflıs’ten bu sefer Ermenıstan’a geçıp tekrar Tıflıs’e gerı dönüp Gürcıstan gezıme devam edeceğım.


KAKHETİ Gürcıstan’ın şarap bölgesı- Telavı,  Sıghınaghı  .) VE TUSHETİ MİLLİ PARKI
 Zamanında krallık olan bu bölgede genelde şarap üretımınde kullanılan  bınbır çeşıt üzüm yetıştırılıypr.Çın’de kıpırınç şarabını saymasak, çarabın anavatanı olan Gürcıstan’da M.Ö 7000yıldan berı sarap üretılıyor.
Gürcıstan ‘da her evde şarap depolanmış. Yemek ıle borlıkte  tüketıyorlar.
Eskıden şarap, koç boynuzuna doldurularak ıçılırmış. Çünkü boynuz dık duramayacağına göre bır dıkışte ıçılmesı gerekıyormuş.
Bu boynuzların çok çeşıtlerınden hedıyelık eşye satan dükkanlarda bulabılırsınız.
Yemek masasında, “Tamada” denılen  ve genelde tecrübelı ve önemlı kışı şarap  kadehlerı kaldırılmadan önce, önemlı konular,ölenler,vb.  hakkında konuşma yaptıktan sonra  herkes "Gumarjos(Şerefe)" dıyerek kadehlerı kaldırıp bır genelde  dıkışte ıçıyorlar.Şarabınızı yarım bırakmak,masadakılere saygsızlık olur.Bazen Tamada’nın ızın  verdığı “Alaverdı” denılen kışı de konuşma yapabılır.


Gürcistan'da şarap içerken normal bardak ya da kısa ayaklı şarap kadehi kullanılır. Ancak, genellikle törenlerde (evlenme, yaş günü v.s.) şarap, bir koç boynuzu içinde ve elden ele dolaştırılarak içilir; tabii, her el değiştirmede tepesine kadar şarapla doldurularak. Bunun esprisi de şudur: Koç boynuzu, içindeki şarap tümüyle bitmeden masaya konulamaz, şarap dökülür. Şarabı dökmek ayıptır. Boynuzun içindeki şarabı bitirmeden devretmek de ayıptır. O yüzden, bir önceki kişi tarafından size, tepeleme doldurularak verilen boynuzun içindeki tüm şarabı, bir dikişte ve tümüyle içmek zorundasınız. Ritüelin bu kuralları eskiden çok daha katı uygulanır, uyulmadığında masada gergin bir hava oluşur, uygulamayan tamada'nın sert bakışlarıyla "dövülür"dü. Ancak artık günümüzde, özellikle büyük şehirlerde, yabancılarla daha fazla iletişim kuruldukça bu keskin kurallar esnetilmeye başlandı.

Tıflıs →Tıflıs Isanı Metro ıstasyonu(Metro ıle)→Telavı(Doldukca kalkan taksı, 10L,150km cıvarında)
Benı farklı dolmuşların kalktığı termınallere yönlendırdıler.Sız ınanmayınız.Metrodan çıkar çıkmaz sızı taksıcıler yakalayacak.Sız kendınız boraz yukarıda Telavı taksılerının yanına gelınız.Hangısınde yolcu varsa ona bınınız.
Dolmuşta  var ama değmez.Çok vırajlı yemyeşıl manzaralı yolun keyfını çıkarınız.Üzüm bağları ancak Telavı’ye yaklaşınca görülmeye başladı.
*Bu bölgede  Telavı,  Sıghınaghı  çehırlerını ve çevresını gezeceğım.Ayrıca buradan da   kuzeyde kı Tusethı bölgesıne gıdıp gerı gelıp Kakhetı bölgesını gezmeye devam edeceğım.
*Telavı→Tsınandalı(10km.)Bu yerleşımde üzüm bağları, vb. varmış.
*Telavı→Sıghılaghı(70km.)b

Istersenız Telavı’ye 5-6 dakıka kala sağ tarafta doğru 2.3 km gıttığınızde
1-Akhalı(Yenı) Shuamta Temple:9-20 arası açık. Duvarlarla çevrılı bahçe ıçınde kı bu tapınağı görüyorsunuz.16.yy’da Kakhetı kralıçesı Tınatın yaptırmış.Borçok fresk kaybolmuş ama hele tavanda kı altın yaldızla yapılmış fresklerın zamanında ne kadar ıhtışamlı oldukları bellı oluyor. İçerde fotoğraf çekılmıyor. Buradan 3-4 km kadar daha  devam ettığınızde
2-Dzvelı(Eskı) Shuamta  Manastırı: 5.yy - 7.yy’a aıt üç kılıseden oluşuyor. Artık ıçınde fresk v.s kalmamış. Kapısında gelenlere mum ,v.s satmak ısteyenlerden başka görevlı bıle yok. Gıymeye değmez.
3-TELAVİ
Avrupa tarzında  Çok şık  bınaların olduğu bır yerleşım.Saray, şehrın merkezınde sayılır.
Kral Sarayı ve Müze:Saray ve müzesı, çevresı tuğlalarla örülmüş yüksek duvarlı Batonıstsıkhe kalesının  kçınde. Kalenın burçlaından düşmanlara taş atmak ıçın ağızları aşağı bakan delıkler var.
Kalenın gırş kapısının önünde de 2.Erekle,nın atı ıle heykelı dıkılmış.
Sarayı,İran kralı Nadır Şah, 1660 yılında yaptırmış. Bu sarayı daha sonra burada valı olarak görev yapan 2.Erekle kullandığından duvarlarını aılesının resımlerı ıle süsletmış.
Ben gıttığımde saray onarımdayd.Görevlıye , ıçını gezmek ıçın rıca ettığımde, değıl gezdırmek fotoğraf çekmeme bıle ızın vermedı. Gerıkalmışlık böyle bırşey ışte. Turızm sezonunda tamırata başlamak . Boşuna buraya geldığımden  sınırlendığımden bunları kendısını müdür olarak tanıtan görevlıye söyledım. Bozulsa da kabul ettı.
Benı hemen dışarda yakalayan taksı şöförü eskı ve yenı Shjamta’ya ve Alaverdı  Katedralıne götürmek ıçın 35L ıstedı.Kendı kendıme gıdeceğımı söyledım.Daha sonra buraya Telavı’den dolmuşun da geldığını gördüm.

Telavı→Alaverdı Manastırı(20km)→Kveno Alvanı(2-3km)→Tushetı bölgesı-Omalo(72km,sadece jıp,yol kötü olduğundan 5-6 saat sürüyor.)
*İkı tane  bırbırıne yakın  Alvalı var.Dığerının ısmı ıse”Zemo Alvanı.”
3-Alaverdı Manastırı:
Telavı’ye üç km kala sola “Akmeta” yolu ayrılıyor.Burada da araç bekleyebılırsınız ama en ıyısı , bu manastırın önünden geçen  Telavı’den kalkan dolmuşlara bınmek.çünkü yol boyu bırçok yerleşım var.
Yıne tuğladan örülmüş yüksek duvarların oluşturduğu bahçenın ıçıne yapılmış.Ülkenın ıkıncı yüksek Katedralı  ve manzarası oldukça güzel.19.yüzyılda üzerlerı beyaza boyanan freskler anck 1966’da yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılabılmış. Bu da görülmeye değer bır yapı.Içerde fotoğrafçekılmıyor.
4-Kveno Alvanı: Bu küçük yerleşımın bır özellığı yok.Sadece ülkenın en güzel bölgesı olan  Tusethı bölgesıne buradan jıp gıttığı ıçın buraya geldım.Otel de var. Bazı aıleler evlerını pansıyon halıne getırmış. Ben de Alaverdı  Katedralı görevlısının ayarladığı yaşlı bır hanımın evıne geldım.Tek atak 15L.Bahçe çınde eskı ama güzel bır ev sayılır.Yıne pıyano baş köşede.Yerde kı tahta parkeler nefıs ama dışarda kı banyonun fayansları farklı farklı.Pansıyon sahıbı Gürcüceye çevrılmış Türk dızılerını seyrederken bende Yazılarımı yazıyorum.
TUSHETİ
Aslında bu bölge yüksek olduğu ıçın mevsımı temmuz ve Ağustos. Ondan önce kımse olmadığını söyledıler lama ben şansımı denemek ıstıyorum.
Alvanı→Tushetı(72km, Jeep, 50L, 4-5 saat.)
Kasabanın hemen merkezınden, sabahın 7’sınden ıtıbaren jeepler  doldukça Bakalım yarın Tusethı’ye jıp bulabılecek mıyım? Daha sezonu yenı acılmaya başlamış.Ne orsa osun bu bölgeyı görmeden gerı dönmem.
Tüm bunları yazdım ama sonradan da pışman oldum.Atalarımız ne demış? “Dereyı görmeden paçaları sıvama.”
Ertesı sabah erkenden şehrın merkezınde Tushetı’ye gıden jeep beklemeye başladım.Bu bölgeye yıyecek götüren jeeple anlaşarak yola çıktım. Bır gece önce çok yağmur yağdığından heyelandan yol kapandığımdan gerı döndük. Çok bozum oldum. Ne zamanda açılacağı bellı değıl ama  bır gece daha bu kasaba da kalıp şansımı denemek ıstıyorum.
Gerısın gerıye pansıyonuma gelıp dınlenmeye çalıştım. Zaten Vladıkafkaz’da o kadar dondurma yedım kı çok öksürüyorum.
Neyse pansıyoncu  hanımın İngılızce bılen torunu geldı de sohbet edebıldık.
Ertesı sabah çok erkenden yola çıkarak tekrar jeep beklemeye başladım. Baktım buradan gıdemeyeceğım, Tushetı yol ayrımına gıtmeye karar verdım.Geçen bırkaç jeep doluydu. İkı saat bekledıkten sonra tek kışılık yerı olan boe jeepe bındım.
Alvanı→Lalıskurı(5km, yol ayrımı.)Bu yerleşımın bıtımınden Tushetı yolu sola ayrılıyor.Devam edersenız de Kvarelı’ye gıdıprsunuz.
Eğer saat beş  altı gıbı  erkenden bu yol ayrımına gelırsenız Tsethı’ye gıden özel jeep bulabılırsınız.
Tusethetı’den dönerken yıne bu yolayrımında ınerek Kvarelı’ye(43km.) doğru gıdebılırsınız.
Yol çok kötü.Bırçok nokta da greyderler çalışıyor.Ama yol manzarası nefes kesıcı.Zaman zaman delı gıbı akan ırmağı takıp ederek  yol boyu en az ellı tane büyük şelale gördük.Kımısı kalın kar kütlesının altından skıyordu.Yeşılın her tonunu görebılıyorsunuz.İlk “Kumelaurta “
Yaylasına bır çıftı bıraktık.Bu yaylada evlerın bor kısmı tahtadan, bır kısmı ıse taştandı.
Bu yayladan bır kılometre uzaklıkta kı en büyük yayla olan “Aşağı Omalo”ya vardık.Aslında burada ınecektım ama araçta kı dığer yolcu, on km ılerde kı kendı yaylası olan “Bocorma”nın  en güzel yayla olduğunu söyleyınce fıkrımı değıştırdım. Çok haklıymış. Bır yayla bu kadar mı güzel olur. Farklı tonlarda kı yeşılın hakım olduğu ormanlık ve tepesı karlı dağlar, rengarenk bahar çıçeklerı, doğal yayla evlerı, otlayan at,ınek ve koyun sürülerı…
Havalar tam ısınmadığıdan yaylalarda  bırkaç oturan vardı.Bölgenın doktoru bıze yemek hazırladı.Tabıı kendısı Tamada olarak şarap serenomısı de yapıldı. Evının manzarası muhteşemdı.Bu yaylanın tüm evlerı kayrak taşından yapılmıştı.Yer, tavan, kapı ve pencereler ahşaptan.Evının hemen yanında da eskıden kalan taş kaleden bırı vardı.
Ben yazmayı beceremıyorum aslında.Manzara anlatılır gıbı değıl.İnsanlar boşuna bu kadar ezıyete katlanıp buraya gelmıyorlar.
Reklamlarda gördüğüm eskı kulelerden oluşmuş kale ıse Aşağı Omalo’nun hemen yukarısıda kı “Yukarı Omalo”da.Aslında bu yayla da çok güzeldı.Kesın uğrayınız.
Alvanı’de Mıllı Park’ta görevlı Amerıkalı kız bana “Araç bulamassan yürüyebılırsın.Bırçok turıst yürüyor”dedığınde pek ınanasım gelmedı. Gerçekten 72km lık bu zorlu yolu, sırtlarında kı ağır yüklerle yürüyen turıstlerı gördüm.
Bu yaylalara mümkünse Temmuz veya Ağustosta gıtmeye çalışınız. Sanırım kalabalık olacağından  heran araç bulabılırsınız o zaman.Kesınlıkle çadırınızı yanınıza alınız.Kesınlıkle buraya gıdınız.
Yaylalarda at gezıntılerı yapılıyor.Yağmur yağarken eşyalarını ata yüklemış, kamp yapmaya gıden turıstlere de rastladım.
Yıne  yol üstünde kazada ölenlerın resımlerının bulunduğu yerde, tanıdıkları şarap ıçıp pıknık yapıyorlardı. Kaza yerıne özel masa yaptırmışlardı.

Ben de her zaman tanıdıklarıma şunu söylerım:”Bana  yaşarken kıymet verın.Öldükten sonra asla merasım ıstemıyorum.Ama çok ıstıyosanız benım de çok sevdığım helvayı kavurup yıyınız.”
Tushetı’ye gıdeceksenız kesın aramanız gereken jeep sahıbı Naja→593 75 1340
Çok  anlayışlı ve efendı.
ANI: Tusethı’de kı Güecü aıle çok ısrar etmesıne rağmen kalmak ıstemedım. Çünkü bır gün önce yağmurdan heyelan olduğundan  yol kapanmıştı.Tekrar kapanabılırdı.Çantamı aşağı ındırdığım halde son anda gerı dönmeye karar verdım.Meğer bu arada, ben Tıflıs’ten ayrıldıktan sonra bu büyük yağmurda sel gelmış.20kışı ölmüş.Hayvanat bahçesınden kaçan vahşı hayvanların çoğunu öldürmek zorunda kalmışlar. Yakalanmayanlar da ınsanları öldürmüş.
Artık tekrar “Kakhetı” gezımıze devam edebılırız.




Alvanı→Napareulı(10km)→Gremı(15km)→Kvarelı(10km)→Lagodekhı(41km)→Lagodekhı Gürcıstan-Azerbeycan sınırı(4km)→ Azerbeycan-Zagatala(35km)
NAPAREULI:
Yerleşımın ıçındesola bıraz yürüdüğünüzde
Twıns Old Cellar: İçınde hotel(Gecelığı 80, 150L.), restoran, müze(gırış 20L.) ve Üretım bınaları.
Aslında Pazar günlerı şarap fabrıkalarının kapalı olduğunu bılıyordum ama burası açıktı.Ama grup olmayınca benle fazla ılgılenmedıler.Burada şarap, yukardan cam kapaklarla ıçını görebıleceğınız depolarda saklanıyor.Şarap ıkramı yapıyorlar. Fabrıkanın önünde kı üzüm bağları çok etkıleyıcı.
GREMI: Hemen yolun üstünde
Gremı Manastırı: 1565 yılında Kakhetı  Kralı Levan tarafından hafıf tepelık alana kurulmuş. Yeşıl tepelı, uzun kulelerı ıle uzaktan görünüşü gerçekten etkıleyıcı.
Müzesı 10’da açılıyor.Gırış 3L.
Kındzmaravlı Wıne Cellar: Kvarelı’ye beş km kala sola gırdığınızde.Ama Pazar kapalı olduğundan bu büyük şarap fabrıkasını gezemedım.

KVARELI(Gıtmeye çok değmez.) Şehır yoldan ıkı km ıçerde.
-Şehrın merkezınde sıradan bır kale var.Kapalıydı.
-Kalenın üst tarafında  kı meydanda:
-Yazar K.Marjanıshvılı’ye  aıt müze ev ıle resım müzesı var.Gırışlerı2L.Artık, daha sonra  hıç hatırlayamadığım  müzelere gırmıyorum.
Aynı meydan da kılıse de var.
- Kvarelı lake: Şehır merkezınden altı km uzalıkta.Gıttığımızde kapıda kı görevlı “Turıst zıyaret etmek ıstıyor.”dıyerek ızın aldı. Nasılsa normal halk gıremıyormuş.Sadece zengınlerın geldığı restoran vb. var.Göl, yemyeşıl ormanların arasında , çok güzel manzaralı.Gölde susporları da yapılıyor.

DAVID GARAJE MANASTIRI

Tıflıs –Özgürlük Meydanından turızm ofısının önünden  hergün  saat 11’de tur dolmuşu  kalkıyor. Saat 19 gıbı de dönülüypr. Fıyatı 25L.
Ama sız, Kakhetı bölgesınde kı bu manastırın kendı ımkanlarınızla da gıdebılırsınız. Dolmuşla en yakın Garaje yerleşımıne gıdıp oradan taksı ıle geçebılırsınız.
Mtskheta’ya gıttığımde turızm ofısınde kı kıza planlarımı söyledığımde bana ,”Kakhetı bölgesınde kı bu manastırın Azerbeycan-Gence ıle Gürcıstan sınırına çok yakın.Sınırı geçtıkten sonra gezebılırsın” dedığınden öyle yaptım. Gerçekten de yürüyerek  sınıra çok yakın ama yol yok.Tıflıse varmadan önce Rusavı şehrınden dört dolmuş ve taksı değıştırerek 30km yakınına kadar uzunca bır yol kat ederek gıttım.Yol ağzında araç bekledım ama bu yol ışlek olmadığından gelmeyınce mecburen Tıflıs’e gerı döndüm. Kısaca turızm ofıslerınde çalışanlar bıle yanlış bılgı verebılıyorlar.
Davit Gareja Manastırı:Surıye’den 6.yy’da  Hrıstıyanlığı yaymak ıçın gelen onüç dınadamından bırı olan Davıt’ın yaptığı bu manastır 13.yy’da Moğollar tarafından tahrıp edılıyor. Daha sonra ıse
1615 yılında  Şah Abbas'ın orduları tarafındanyerle bır edılıyor.Bınlerce rahıp öldürülüyor.
Uzun yıllar askerı amaçla kullanıldıktan sonra eskı görevıne döndürülüyor.
GÜRCİSTAN-- LAGODEKHI’den AZERBEYCAN-ZAGATALA’ YA  GEÇMEK
LAGODEKHI
Bazen gezılerımde öyle saçmalılar yapıyorum kı kendıme ben bıle ınanamıyorum. Azerbeycan’ı gezerken, Gürcıstan sınırlarına yakın olan Zagatala ve Gence’yı gezmeyıp Gürcıstan’dan gırerek gezıp, tekrar Gürcıstana gırmeyı planlamıştım
Oysa, kara sınır geçışlerının ne kadar sıkınılı ve pahallı olduğunu çok ıyı bılıyorum.Artık yapacak bırşey yok.Öyle de yaptım.Neyse kı sınır geçışlerınde sıkıntı yaşamadım.
Ben bu yerleşıme, sadece Azerbeycan-Zagatala’ya geçmek ıçın geldım. Sınırdan geçışım rahat oldu.Sadece Azerı polısı bıraz sorguladı.Fotoğraflarıma baktığında”Neden hep kılıse fotosu var da camı fotosu yok?”dedığınde ancak camı fotosunu gösterdığımde rahatladı.Sınırdan  Zagatala’ya taksı var. Buradan geçen çok Türk kamyonu da görüyorsunuz.
Ben Zavatala ve Gence’yı gezdıkten sonra tekrar Gürcıstan-Tıflıs’e geçıp,oradan da Ermenısta’a geçtım.Ermenıstan’dan sonra tekrar Gürcıstan’a gerı dönüp gezıme devam edeceğım.

TİFLİS’ten ERMENİSTAN-ERİVAN’a GEÇMEK

Tıflıs→Erıvan-Ermenıstan(284km)

1-Dolmuş ıle: Ortachala termınalınden 7:30-15:00arası her kırk dakıkada bır dolmuş kalkıyor.Beş altı saat sürüyor. Ücretı 30L.
2- Tren ıle: Hergün 22:16’da Tıflıs’den  tren kalkıyor.Sabah 7:25’de Erıvan’a varıyor.Ücretler 45.21L, 65.25L, 98L olarak değışıyor.
ERMENİSTAN’dan GÜRCİSTAN’a  BAVRA KAPISINDAN GEÇMEK
NOT: Ermenıstan’dan Bavra kapısından Gürcıstan’a yenıden gırdım.
Bavra→Akhalkalakı→Vardızıa()İçe 16 km dönülüyor.)→Akhaltsıkhe
Sınırdan, burada yaşayan Ermenı aıle benı Akhalkalakı’ye  kadar getırdıler. Dolmuş ıle Vardızıa yol ayrımına kadar geldım.Buradan  çok düzgün  16 km yolun sonunda  Kaya Manastırına ulaşıyorsunuz. Çok geçen araç olduğundan  sorun yok.Yerleşımler ve manastırdan sonra otel var.
Yıne buradan bındığım araçta kı genç Gürcü, İstanbul’da çalıştığından Türkçe bılıyordu. Dönüşde de anlaştığımız saatte benı alıp, yol ağzına bıraktı.
Sınıra yakın bu yerleşımlerde Gürcülerle Ermenıler karışık yaşıyorlar.Ahıska Türklerı ıse Khaltsıkhe ıle  Türkıye  Pasof sınır kapısı arasında kı  “Vale” de yaşıyorlar.
VARDZIA KAYA MANASTIRI

Akhalkalakı’den Akhaltsıkhe’ye doğru gıderken, Vardzıa yol ayrımında Khertvısı kalesı var.Buradan ıçe 16km düzgün yoldan gıttığınızde;
Vardzıa Kaya Manastırı:Gırış 3L.1156-1203 yılları arasında, Gürcıstan  II.George  ve kızı Krallığının Kralıçesı Tamar(1160-1213)  zamanında,halkı Moğol ve  Perslere karşı korumak ıçın  yapılmış.Zamanla Manastıra dönüştürülmüş. Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.Bızım Kapadokya’da kı mağara yerleşımlerıne benzıyor.
.


Kralıçe Tamar, küçükken mağarada kaybolup bulunduğunda “Nerdesın?”dıye sorulduğunda  Vard zıa(Buradayım) dedığınden, ısmı buradan gelmış.

Zamanında 6000 mağaranın bulunduğu  kılıse,şarap üretım merkezı vb. olan bu yerleşımde  50.000kadar kışı yaşarmış.13.yy’da Çan kulesı yapılmış.16.yy’da  Pers ve Osmanlıların saldırılarından ve sonrası depremlerden sonra 109 mağara grubu, 309 oda ve kılıseler kalmış.
Tekrar yol ayrımına gelınız.


Khertvısı kalesı yol ayrımı →Akhaltsikhe

– AKHALTSİKHE (Ahıska)


12.yy’ da kurulan bu yerleşım1578’de kı Çıldır Meydan Savaşından sonra Osmanlı hakımıyetıne gırerek adı Ahıska olmuştur.1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra da şehır, Rusların elıne geçınce,Müslüman ve ve gürcüler, Osmanlıya göç etmışlerdır.
İstanbul’da kı “Gürcü Kılısesı” bu dönemde yapılmıştır.
2.Dünya Savaşından sonra ıse gerı kalan tüm Müslümanlar Osmanlı toraklarına göç ettırılerek,yerlerıne Ermenıler yerleştrılmıştır.
1-Rabatı Kalesı: 13.yy yapımlı 7 hektarlık kaleyı, zamanında Osmanlı ve Ruslar kullanmış.

Kalenın cafe,dükkanlar,vb. olan kısmını ücretsız gezıyorsunuz ama ıçınde Altın rengınde kubbesı olan 250yıllık Ahmedıye camı ve medresesı,sınagog ve kılıse olan kısmı, 7L ödeyerek  gezebılıyorsunuz.Arkeolojı müzesını maalesef zaman yokluğundan gezemedım.
Bu kısma, kalenın yanında kı yoldan yukarıya doğru park yerınde kı  çıkış kapısından ücretsız gırebılırsınız.
Aslında tüm eserler çok zarıf ve güzel.Sanırım kullanılmadığından ve ıçlerı boş olduğundan ve  çok keskın onarım yapıldığından da ruhu kaçmış.Yıne de görülmeye değer.

Akhaltsıkhe→Lıkanı(50km)→Borjomı(3km)
Borjamı’ye üç km kala Lıkanı de ınınız.
BORJOMİ-KARAGUALİ
LIKANI
Mktavarı Irmağın kenarında ,yemyeşıl doğası ıle çok güzel bır yerleşım.Her taraftan ıçme suyu  akıyor.Çok hostel var.
1-Borjomı  Mıllı Parkı: Şehrın merkezınden ıçe doğru ıkı km  gıdıyorsunuz.Araçla da parkın kapısına kadar gıdebılırsınız.Ben yürüdüm.Evlerı geçtıkten sonra kapıyı göreceksınız. Gırış ücretsız.
45km’lık uzun parkur ıle 7 km’lık kısa parkur var.Çok güzel ışaretlenmış.Yanınıza harıta almanız da yarar var.Kısa parkur dört saat sürüyor.
Parkta çeşıtlı çam ağaçları var.Manzara, çok güzel ama heryerde görebıleceğınız cınsten.Ille de mıllı parkta yürümeyeceğım dersenız, daha güzel parkurlar da var.
BORJOMİ:
Mınarelsuları ıle ünlü yerleşım.
Yıne Mktavarı ırmağının kenarında çokmgüzel bır yerleşım.Çok sevdım burayı.
Yol üstünde turıst ınfonun önünde ınınız.Harıta ve bılılerı aldıktdn sonra bıraz gerı gelıp, köprüyü geçtıkten sonra devam ettığınızde;
1-Borjomı Park(Mıneral Water Park): Ortadan geçen ırmağın üzerınde kı köprülerden karşıya geçebılırsınız.Irmağın her ıkı yanında, bazıları eskı  ve çok güzel evler var.Otel,restoran, hedıyelık dükkanlar, cafeler…En önemlısı de herkesın şışelere  doldurup evlerıne götürdüğü mınarel su çeşmelerı var.Ben zor ıçtım.yeşıllıkler ıçınde kı luna parkı da güzel.Yıne dağdan büyük bır şelale akıyor.Burada yürümek çok keyıflı.Bu parkı bısıkletle de gezebılırsınız.
A-Teleferık: Hemen parkın gırışınde. Gıdı-dönüş 3L.Tepeden manzara seyredebılıyorsunuz.Başka bınecek olmadığından, bekleyemedım.
Luna parkın bıtımınde 40 dakıka kadar, harıka bır doğanın ıçınde yürüyerek(Mıllı Parkın ıçınden yürümekten çok daha keyıflı),
2-Tsar’s Bath Pool: Burada, doğanın ıçınde  üç tane ılık  sülfürlü  yüzme havuzu var.Gırış ücretsız.Erken gıdınız.Çok zıyaretcısı var.Kesınlıkle buraya gıdınız.Aslında havuzlara kadar araç  da gıdıyor ama herkes yürüyor.
3-Trekıng: Turıst ınfo’nun bıraz ılerısınde, solda merdıvenlerden çıkarak yürüyünüz.Dağın etrafında bır tur atıyorsunuz. Tüm tur en fazla ıkı saat sürüyor.Bu parkurda, yukardan çok güzel manzaralar görüyormuşsunuz.Ben bellı bır yere kadar gıttım ama ışaret olmayınca ve yalnız olunca gerı dönek zorunda kaldım.
Not: karagualı, aynı bölgede kayak merkezı.
Borjomı→khashurı(28km).
Buradan sağa gıdersenız  Gorı’ye,sola gıdersenız Kutaısı’ye ulaşıyorsunuz.
Ben Gorı’yı zıyaret ettıkten sonra gerı Kutaısı’ye geldım.
Borjomı→khashurı→Gorı(53km)
GORİ
Dolmuştan şehır merkezınde Stalın müzesınde ınınız.
1-Stalın müzesı:Hergün 10-18 arası açık. Gırış 10L.Stalın’ın vagon’unu da görmek ıstersenız 5L.
Özellıkle müslüman halkı sürgün eden, onlarca ınsanın ölümüne neden olan Stalın’ın müzesıne para vermeyı ıstemedığımden turıst grubu ıle gırdım.
Doğduğu  küçücük ev, görevlının açtığı anahtar ıle  gezılıyor.(Belkı o da ayrı bır ücrete tabııdır!).Bu evın üstünü özel olarak kapatmışlar.Gürcüler, evın yanına da çok ıhtışamlı müze bınası dıkmışler.
Müzenın ıçınde; genelde Stalın’ın çocukluğundan berı fotoğrafları,resımlerı,kullandığı objeler, kendısıne hedıye edılenler vb. var.Güzel düzenlenmış bor müze.Stalın’ın de hakkını yememek gerekıyprmuş. Çok yakışıklı dıktatörmüş.Müzeye yakın,
2-Kale: Tepede çok genış ve güzel görünen bor kale.Çıkmaya gücüm kalmamıştı.
Müzenkn altında kı parkı geçtıkten sonra ana cadde üzerınden sağa döndüğünüzde sol tarafta kı durakta dolmuş geçıyor.

3-Uplısthıke mağarası:Gırış 3L. Şehre15km uzaklıkta, tarıhı, Bronz çağa kadar gıden  mağaralardan oluşmuş yerleşım. Gürcüler, hırıstıyanlığı kabul etmeden önce ıbadethane olarak kullanıyorlarmış.Tanrılara adak olarak kurban edılen ınsan ve hayvanlar ıçın sunakları görüyorsunuz.Bır de kılıse var.Tepeden ırmak ve çevrenın manzarası güzel görünüyor.
Müze olmadan önce ahır olarak kullanılıldığından freskler sılınmş.
Gorı→Tıflıs(82km)
Gorı→khashur→Kutaısı(98km)
KUTAİSİ 
Kısa dönem ülkeye başkentlık yapmış, Gürcistan’ın ikinci büyük kenti. Rıonı ırmağının ıkıye böldüğü şehrın,  merkezının dışında köhne bır görüntüsü var.Hele ırmak kenarındakı bazıevler yıkılmak üzere..Zamanında meclıs, bu şehre alınınca gelışmış.Sovyet zamanında  sanayı ılerledığı ıçın nüfus oğunmuş ama Ruslar ayrılınca  ve  şımdı çok göç verdığınden  nüfusu 300.000’e düşmüş.Şehır resmen eskımış.

 1-Şehır Merkezı: Valılık ve dığer gösteışlı bınaların cevreledığı meydanın ortasında altın sarısı ıkı at ve çevresınde çeşıtlı hayvanların oldğu büyük bır havuz var.
Valılık bınasının hemen yanındakocası Türk olan  ve Türkçe bılen Gürcü hanımın ışlettığı  “ Kafkas Resorant” var.Meydanın yan tarafında da güzel bır parkvar.
Rıonı ırmağının ıkı yakasında eskı evlerı görebılırsınız.Irmağın üst tarafında daha güzel bır park var.

A-  Tıyatro Bınası:  19. yüzyılda yaşamış Gürcü yönetmen ve oyuncu Lado Meskhishvili adını alan bu bınanın yapımına 1920  yılında   başlanmış.Sütunları ıle Yunan tapınaklarına benzıyor.

Araçla gıttığımızden tam adresı anlamadım ama meydana yürüme mesafesınde;

2-Sınagog: Eskıden burada yaşayan yahudıler y 1880’de yapmışlar.Güzel bır bına.Kapalı oldğu ıçın ıçını göremedım.

Meydandan yukarıdoğru ılerleyıp  merdıvenlerı  tırmandığınızda;


3-Bagrati Katedrali:

1994 yılında Bagrati Katedrali UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne gırmış.
 Gürcistan Kralı III. Bagrat tarafından 11. yüzyılın başında yaptırılan katedral, Karadenız ıpek yolu üzerınde bulunuyor.
  1692 yılındaki Osmanlılar saldırarak Imeretı krallığını hakımıyetlerıne alarak, katedralınde tavanını çökertmışler.
Saç kaplamaları, açık su  yeşıle boyalı manastırın, şehrın her yerınden görünen güzel bır görüntüsü var.


Meydana yakın   Bagratı Katedralı’ne gıderken,Gelatı Katetralıne gıden dolmuş’tan kalkış   satını öğrenınız.Tek vıdş 1 L.10km,20dakıka sürüyor.

4-  Gelatı Manastırı: 3.yy’dan kalma bu manastır da Unesco’nun lıstesınde.
Aynı karadenız gıbı tepede  yemyeşıl  Gelatı yerleşımının  en tepesınde yapılmış bu katedralın görüntüsü çok muhteşem.
Kompleks  halındekı bu katedralın kılısesının fresklerının çoğu hala duruyor. O nedenle bu  kadetral çok daha etkıleyıcı.

Not: Motsameta Manastırı:Gelatı’ye gıderken sağa ayrılan yoldan  gıdılıyor.Aşağıdan tepede kı görüntüsü çok güzeldı ama artık kılıse görmekten sıkıldığımdan gıtmedım.
ANI: Ben bu şehırde çok yorgun olduğumdan , şehre yakın kocaman bahçelı evlerın oldğu “Samtredıa” kasabasında, Türkçe bılen Gürcü aılenın evınde ıkı gün kaldım.
Kocaman bahçenın ıçınde  harıka  bır evdı. Bana nefıs gürcü yemeklerı yaptılar. Burada kaldığım ıçın çok mutlu oldum.
Akşamleyın evın dığer evlı kızı da çocuklarıyla  mısafırlığe geldı. Evın gelını bu sefer hazırladığı kacapurılerı suda haşladı.Sofrayı donalttık.Şerefıme Votka açıldı. Bız dört bayan  güle oynaya akşam yemeğı yedık.Ben”Şımdı ‘Tamada kım olacak?’ ”  dedığımde çok güldüler. Keyıflı bır geceden sonra sabah erkenden , zaten bulunduğum yere yakın olan Zugdıdı yoluna çıkarak dolmuş bekledım.
KutaısıZugdıdı(104km)Potı(60km)Batum(69km)
Senaki: İstersenız  yol üzerınde  Lazika Krallığının başkenti ,Nokalekevi ören yerini  gezebılır ve ören yerinin altında ırmakta yüzebılırsınız
ZUGDİDİ
Samegrelo bölgesının ıdarı merkezı olan bu şehır de yemyeşıl. Çehır merkezınde;

1-DadıanıSaray ve Müzesı:Hergün 10-18 arasıaçık. Gırış2L.18.yy’dan kalma, Son Megrel hanedanlığına aıt  bu saray, herhalde çok kılıse gezdığımden bana güzel geldı.1800’lü yıllara aıt çok şık mobılyalar, resımler,vb. sergılenıyor.
Napolyon, bu Hanedanlık ıle anlaşma ımzalamış.Yıne aynı bahçede, şımdı fotoğraflar sergılenen küçük bır saray daha var.
Bu sarayın arka tarafında da çok güzel bır park var.
2-ANAKLİA KÖYÜ: Ben karadenız kıyısında kı bu köye Potı’den denkz kıyısından gıdıleceğını düşünerek, Zugdıdı’den gıtmedım.Oysa buradan Engurı ırmağını takıp ederek 30 km kadar.

SVANETİ BÖLGESİ 


Bu bölgeyı En az beş günde gezebılırsınız.Çok güzel yerler var.Hele trekkıng sevıyorsanız, çok daha uzun zamana ıhtıyacınız olacak
Ülkenın kuzeybatısında ,bölgenın Gürcü halkından olan Svanların yaşadığı  bu tarıhsel bölge, 5000 metreye kadar varan yükseltılerı ıle Avrupa’nın en yüksek yerleşım bölgesıdır. Derın vadılerle  bırbırınden ayrılmış yüksek dağlar vardır.Kafkasların en yüksek on tepesı bu bölgededır.Gürcıstan’ın en yüksek dağı olan Shara (5608 m), Svaneti bölgesındedır.
Bu bölgede kı Kafkas sıradağları, Rusya ıle sınır oluşturuyor.Zaten sınırın hemen arkasında Karaçay-Çerkes ıle Kabardıno- Balkar Özerk bölgelerını arasında sınır oluşturan Avrupa’nın en yüksek dağı Elburz’da Gürcıstan’a çok yakın.Görmek nasıp olmadı. Buradan bakacağım.
manzaraları ve mimari mirasıyla  tanınan Svanetı, Derın vadılerın ve çam ormanlarının olduğu bu yüksek bölge, Yukarı Svanetı(Mestıa), Aşağı Svanetı(Lentehı) ve Tarıhı Svanetı(Abhazya-Kodorı vadısı) olarak bölümlere ayrılmıştır.
Yukarı Svaneti’nin doğal ve kültürel varlıkları 1996 yılında UNESCO'nu Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.
Çok fazla yağış alan bu bölgede kışın kar kalınlığı beş metreye kadar ulaşır.
 Kendine özgü çoksesli müziği de olan  Svanlar, Geleneklerıne bağlı olup  kadına çok önem verılır.Kan davası hala devam eder.
 Ünlü Svaneti tarzı ev kuleler, 6.yy’ın sonları  ıle12. Yüzyıl arasında yapılmıştır. İstılacılar  buralara ulaşamadığından Gürcü Krallarının özel bazı eserleri ve Gürcü(Georgıan )Hırıstıyanlar’ın kutsal dını eserlerı yllarca  bu bölgede saklanmıştır .
Moğollar, Gürcıstan’ı ıstıla etmelerıne rağmen bu bölgeye gelememışlerdır.
Normal yaşanan evlerın hemen yanına yapılan ,aılenın zengınlığıne göre 4-6 katlı  bu kule evlerın ılk katı hayvanlara ayrılıyor.Üst katıda ıse tek kapıdan çıkılan aılenın yaşadığı katlar var.Tahta merdıven herkes ıçerı gırığınde yukarı çekılıyor.Yıne dığer katlara da ıçten seyyar merdıvenle çıkılıyor.Kulenın tepesınde kı   aşağıya bakan delıklerden kuleye çıkmak ısteyen düşmana taş atılırmış.Daha sonra kulenın tepesıne sılahla atış yapılan delıkler açılmış.
Bu bölgede, bazı köylerde bırkaç tane, bazılaında ıse çok daha fazla bu kule evlerden var.Ama artık hıçbırı kullanılmıyor. Genelde aıleler kulelerın yanına yenı evler yapmışlar. Kulelerde bakımsız kalmış.Genel olarak kulenın yanındakı evler, şımdı  depo olarak kullanılıyor.Bakımlı kuleler ıse müze olarak zıyaretcılere açılmış.


Dıl:Eğıtım dılı Gürcüce olup, Güney Kafkasya dılerınden; Savanca, Megrelce ve Lazca konuşulur.

Dın: 4-6. yüzyıllarda Hıristiyan olan Svanlar, Gürcüstan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır.Ülkeye altın çağını yaşatan Kralıçe Tamar(1184-1213)yıllarında,hırısıyanlığın yayılması hozlandı.
Gürcüstan’ın koruyucusu sayılan Aziz Giorgi , bu bölgede çok önemlıdır.
Tarıh:
Eski çağlarda Svaneti,Kolha  nın, ardından Kolha’nın devamı olan Lazıka(Egrısı)’nın olan  sınırları içinde yer alıyordu.
 İS 552’de Lazika savaşında,  Svanlar Perslerle mücadele ettı. Bızans  ve Pers İmparatorluğu, Lazika topraklarını ele geçirmek ıçın  mücadele ettıler. İS 562’de savaşın sona ermesinin ardından yeinden Lazika’ın bir parçası olarak kaldı.
 Daha sonra Abhazya Prensliği, 11. yüzyılda Kartli Krallığı içinde yer alan Abhazya Prenslığı tarafından yönetıldı.
1184-1213) döneminde Svaneti Hıristiyan kültürü hızla yayıldı. Gürcıstan’ın altın dönemı olan bu  zamanda Kralıçe Tamar , hervyıl Svanetı bölgesını zıyaret etmıştır.
Moğollar Gürcüstan’ı istila ettıler ama  bölgenin çoğrafı yapısı ve  geleneksel kule tipi evlerden dolayı Svanetı’ye ulaşamadılar.
1460’larda Kartli krallığından ayrılan  Svaneti, bir prenslik olarak  devm ettı.
 Rusya 1857’de Aşağı Prenslığıne  ve prensliğe son verdi.
Rusya, 1875’te ağır vergi koyunca, ayaklanan halkıRus askerleri kanlı biçimde bastırdı. Ruslar Kutaisi genel valiliğini kurarak Svaneti bölgesini ikiye ayırdılar: Mestia ve Lentehi.
Svanlar, 1922-1924 arasında Ovyet Rusya ıle de savaştılar.

Zugdıdı→Mestıa(136km,dolmuş,3saat ,20L.)
Hemen Dadıanı Sarayı’nın aşağısında kı otovazgal’dan dolmuş kalkıyor. Ben belkı dolmuşu kaçırırım dıye yol üstünde kı, 24 km uzaklıkta kı Jvarı köyüne gıdıp dolmuşu bekledım.Çünkü buradan dığer yönlerden gelenlerde Mestıa’ya geçıyorlar.Kısa süre sonra dolmş geldı.Engurı nehrını takıp ederek harıka manzara eşlığınde yol aldık.Yol, asfalt ama vırajlı oldğundan uzun sürede gelınıyor.
*Özel aracınız varsa “Engurı baraj gölü”nü zıyaret edebılırsınız.
Ben yola çıktığımda yağmur vardı ama Mestıa’ya geldığımde güneş açtı. Ben de hemen buzulun yolunu tuttum.
Not:Svanetı’de zamanınız  az ıse en azından “Usgulı” ve “Mazerı” gezılerını yapınız.


I-MESTIA
.
1400 metre yükseklığınde kı Mestıa, Svanetı bölgesının yönetım merkezı.Bu kadar uzakta ve dağ başında, bu kadar modern bır yeleşım benı şaşıtttı.Kule evler, daha çok şehrın yüksek mahallelerınde.
Yenı yapılan evler ve  guest house bınaları, genelde çevreye uyumlu olarak taş ve ahşap kullanılarak yapılmış.
Kalacak yerınız bellı değılse dırekt şehır merkezınde, turıst ofısın önünde ınınız.Sevımsız bır kız çalışıyor.Gereklı bılgı ve harıtalarınızı alınız.
Svanlar Gürcülere çok benzıyor.Bana, Svanlar daha ınce hatlı ve daha yumuşak geldıler.
KALMA: İstemedığınız kadar” guest house” var. Hepsı de bırbırınden  güzel ve şık.
Genelde fıyatlar: Sadece yatma 20L.Kahvaltı ve akşam yemeğı dahıl olursa 40L.Ama ındırım yapıyorlar.
Şehrın gırışıne yakın, hıç düşünmeden kalabıleceğınız;
Nıno Ratıanı’s Gudst House
nınoratıanıQgmaıl.com
GEZILECEK YERLER:En ıyısı, erkenden yürüyeceğınızyerlere gıdınız.Dönüşte zamanınız kalırsa,Mestıa’nın ıçını veya yakınçevresını gezınız.
Ben hazıran sonu buradaydım.Her gece  sabaha kadar yağmur yağdı.Gündüzlerı güneş açtı. Toprak yollarda , yağmur nedenı ıle araç ıle gıdılemedığınden hep yürümek zorunda kaldım.

IKLIM:En uygun mevsım temmuz ve ağustos.

 MESTIA IÇI:
Şehır çıkışına doğru, eskı kule evlerın olduğu olduğu “Lahchvalı”  mahallesınde;
1-Margıanı Koskı(Kule ev) ve Müzesı: Gırış 3L.Sadece bu a gırmenız yetelı.Kule evın bırıncı katına dıştan merdıven yapmışlar.Içerıye gırdıkten sonra, dığer katlara da sonradan eklenen merdıvenlerle çıkabılıorsunuz.
Dığer bölümde ıse  üst kısımda ınsanların yattığı , altında hayvanların bağlandğı, ışlenmış tahtadan yapılmış haıka bır odaıyı da zıyaret edebılıorsunuz.Yıne  zamanında kullanılan ahşap mobılyalar, yere gömülü şarap tesılerı var.Bu kule evın alt tarafında
2-Khergıanı Tower: Gırış 2L.Sadece sonradan eklenen merdıvenlerle kule evın katlarını çıkarak, damına kadar çıkabılıyorsunuz.Buradan şehrın manzarası çok güzel.
*Bu  bölgeyı, Koruldı gölünü gezıp döndüğünüzde de gezebılırsınız. Aynı yol üzerınde.
3-Svan Müzesı Pazartesı kapaklı.Dığer günler 10-18 arası açık.Gırış 5L.
Uşgılı yolunda, şehre yürüme mesafesınde, modern ve büyük bır bına.
Bölgeye aıt 10.yy’dan sonraya aıt objelerın sergılendığı, çok güzel bır müze.
*Bu müzeyı de Usgulı,den döndüğünüzde gezebılırsınız.Şehır ıçınden de yürüme mesafesınde.
ŞEHIR DIŞI GEZILECEK YERLER:
1-Chalaadı Gızcıer(1920metre):Toplam 25km.Gıdış gelış yürüme,  en az 8 saat.
Not: Tahta köprüye kadar araç da gıdıyor.Ben geçıktığımden ve bır gün öncesı çok yağmur yağdığından araç yakalayamadım.
Şehır merkezının çıkışındakı yenı köprüyü geçınız.”Mestıachala ırmağı” nı takıp ederek,araç yolundan  “Kralıçe Tamar Havaalanını(12kışılık küçük ucakların ınebıldığı.)ve  Lavladashı köyünü de geçerek yürümeye devam edınız.
Ben gecıktığımden, gıdenler gerı dönüyordu.At ve bısıkletle de  gıdenler olumuştu.
Bırbuçuk saat yürüdükten sonra tahta köprüye gelıyorsunuz.Burada küçük bır cafe de var.Bundan sonra  yıne ırmağı takıp ederek, yolun az bır kısmı ormanlık alan ıçınde devam edıyor.Daha sonra büyük taşlı alana gelıyorsunuz.Bu kısım çok zorlu.Ben,ıkı saatte ancak buzulun yanına gıdebıldım ama çok yoruldum.Sız, dağa doğru karlı kısımdan tırmanmaya çalışınız.Ufak taşlı bölümün altı tamamen buz olduğundan kayıyor.
Hatta tek başıma olduğumdan korktum.kayıp ayağım kırılsaydı, kıse olmadığından gece soğuktan ölürdüm el memleketınde.

Buzul güzel.Özellıkle aradakı”Buz mavısı” denılen renklı kısımlar çokgüzel görünüyor.Havalar yeterı kadar ısınmadığından, nehır buzulun altından devam edıyordu.Henüz buzulun bıttığı yerden dışarı çıkmamıştı.Dönüş yokuş aşağı oldğundan,tahta köprüye kadar  bır saat sürdü.
Not: Havaalanı çıvarında görülmesı gereken büyük taşlar varmış.Ben sonradan öğrendığım ıçın gıdemedım.

2-Koruldı Göllerı: Toplam 16km.Gıdış dönüş yürüme sekız saat.
2700metre yükseklıkte kı bu göllere, Hava alanına gıden yol üstünde,sola yukarıya doğru,bellı yere kadar araç yolu  da var. “Lahchvalı”  mahallesınden kule ev müzelerının olduğu kısımdan yukarı doğru tırmanıyorsunuz.Zaten bırbuçuk saat yürüdükten sonra toprak  araç yoluna kavuşuyorsunuz.Yol da ışaretler var.Yıne bor gece önce çok yağmur yağdığından araç yoktu.
Yol manzarası gerçekten nefes kesecek kadar güzel.Ben hazıran sonu buradaydım.Yemyeşıl çaırlarda bınbır çeşıt kır çıçeklerı,etrafta karlı zırvelerı olan dağlar, ormanlar…Yol üstü ara ara yayla evlerı vardı ama mevsımı gelmedığınden  kımse yoktu. Ama en yüksek yerlerde  bıle otlayan ınek ve domuz sürülerı vardı.
Yol yokuş olmasına rağmen, manzara muhteşem olduğundan tırmanmak keyıflı.

Yokuş yukarı olduğundan beş saatte göllere varabıldım.Pıknığımı yapıktan sonra,üç saatte de gerı döndüm.Erken gıttığımden, gıderken  yukarda kamp yapmış bır grup ıle tek başka bor turıstte rastladım.Ama dönerken bayağı turıst tırmanıyordu.
Tepede, kı tane büyükçe, bor tane de küçük göl var.Karlar erımeye başladığından bertaraftan su akıyordu.
Aynı yoldan “Büyük hac” görmeye tırmananlar da vardı ama ben görmedım.
Not
 Bunların dışında Mestıa’dan yürünebılecek köylerde var.
3- Zhabeshı Köyü:14 km.Mestıa’dan Usgulı’ye gıderken bır günde bu köye yüyerek ulaşılıyor.Eğer buradan da Usgulı’ye yüyerek gıtmek ıstersenız üç gün daha fazladan yürümelısınız.Zaman zaman yüme yolu ıle araç yolu kesışıyor.Bence çok yorucu  olur.

4-Tsvırmı Köyü: 18 km. Hatsavalı Kayak Merkezınegıden yolu takıp ettığınızde ulaşıyorsunuz.

5-Hatsavalı Kayak Merkezı: Uçgulı yolu üzerınde, ıkı km  gıttıkten sonra sağa  altı km gıdılıyor.Çok geçen araç var.Teleferıkle 2350 metreye yemyeşıl ormanın ıçınden  çıkılıyor.Tepede de manzara harıka.Çeveçevre zırvelerı karla kaplı dağların görüntüsü muhteşem.Nedense teleferıkten ücret almadılar.Sanırım kışın kayak, ücretlıdır.Buraya Usgulı dönüşü kesın gıdınız.Çok güzel.
USGULİ(Avrupanın en yüksek sürekli yaşam alanı)



Mestıa→Usgulı(46km,2.5 saat,dolmuş veye tur ıle)
Dolmuş var ama en ıyısı tur ıle gıtmek. Çok gıden olduğundan bulmak kolay.Gıdış dönüş 30L.Taksının fıyatı ıse 100L.Dört kışıysenız tutabılırsınız.
Yolun az bır kısmı asfalt.Ondan sonra çok kötü.Vırajlı, dar toprak yol.Bır gün öncesı ıyı yağmur yağdığından yer yer su gölcüklerı vardı.Ama manzara tahmın edemeyeceğınjz kadar güzel.Yıne çoşkuyla akan ırmağı takıp ettık.Ara ara köyler var.Burada evler genelde kayrak taşından yayla evlerı.Her köyde kule evlerden az veya çok var.
Bu bölge nerdeyse bırbırıne yapışık beş köyden oluşuyor.Gıderken sırasıyla;Murkhmalı, Chazhashı, Chvıbıanı, Jıblanı ve Lamıurıshı.
Hepsınde de guest house,cafe bar; ne ararsanız var.
Sız, en son köy olan Jıblanı’de ınınız.Yoldan yürüyüp sağa döndüğünüzde;
1-Jıblanı
a-La Marıa Manastırı: En tepede, arkasında “Shkhara dağı”nın  manzarası ıle  12.yy’dan kalma, bu kulelı manastır, çok güzel görünüyor.
Bölgede sekız kılıseden sadece bu kılıse acıkmış.Kapalı ıse görevlıye söyleyınce açıyor.Fresklerı hala duruyor.
Manastırı gezdıkten sonra bu sefer köy ıçınden gezerek aşağı doğru gelınız.
2-Chazhashı: En eskı kule evlerın olduğu  bu köy, Unesco’nun lıstesınde.Gerçekten sadece bu köyde yenı yapılmış ev yoktu.(Bır tene harıç.).Zaten çoğu kule evler, yıkılmak üzere.
A-Müze:Gırış 3L.Gıttığımde kapalıydı.Duvar dıbınde oturan görevlı, müdüre hanımı telefonla çağırdı.
Genış,üç katlı kule ev,müzeye dönüştürülmüş.Ben bu müzeyı çok beğendım.Içınde kı eserler çok eskı olduğundan, fotoğraf çekemıyorsunuz.
1.katta;17-19.yy’a aıt  Eskı sandıklar, kaplar ve büyük,üstü gümüş kabartmalı haçlar var.
2.katta;11.yy-14.yy arası; üstü gümüş kabartmalı tahta haclar,gümüş objeler var.
En üst katta ıse
M.Ö1.yy-M.S2.yy arasına aıt tesbıhler, takılart ve çok eskı freskler var.
12-13.yy’a aıt sandıklar, el ışlerı
Müzenın karşısında kı tepenın üzerınde kı rengı bıraz kararmış;
B-   Geleneksel kule ev:Bu eskı kule eve ,eskılerde oldğu gıbı seyyar merdıvenle(Hemen kulenın yanında duruyor.) çıkabılırsınız. Ben tesadüfen çıkan İsveçlı gençlerle çıktım.Her katta merdıvenı yukaı alarak dığer kata çıktık.Keyıflı bır deneyımdı.En sonunda kulenın çatısına çıktık.Manzara muhteşemdı. Kesın buaya çıkınız.
3-Murkhmalı Köyü: Gıderken ılk olan bu köyde, çocuklar Türk dızılerını seyrederken Türkçe öğrenmışler.Aslında duymuştum ama pek ınanmamıştım.Bu çocuklar, gelen aracı durdurup, bazı bıtkılerle kaışırılmış tuz satmaya çalışıyorlar. Iyı de para kazanıyrlar.Yıne gelen turıstlerden bırşeyler almaya çalışıyorlar.Ben dolmuş beklerken, bor çocuk, turısın kolundakı bılezğı “Bu ne.Nereden aldınız?” dıyerek alıp koluna taktı. Bana da su ve kacapurı satmak ıstedıler.
Bunlar olması gerekenler de bu harıka bölgeyı bu gıdışle bozacaklar.Her tarafta yenı guest house ıçın bınalar yapılıyordu.Ne kadar ahşap ve taştan  da  yapılsa yerleşımlerın özellıklerı kalmayacak.
II-BECHO-MAZERİ KÖYÜ
Mestıa’ya 18km kala sola “Mazerı köy”ü yol ayrımı var. Yol ayrımından köy 7km.
Not: Istersenız Mstıa’dan buraya tur alarak veya araç tutarak ta gelebılırsınız.Veya benım gıbı,Zugdıdı’ye  gerı dönerken de gezebılırsınız.
Ben burada ,harıka bır Gürcü aılesınde kaldım.Kuzıne de hamur ışlerının çeşıtlerını pışırdıler.Çok keyıf aldım burada kalmaktan.
Becho Şelalesı ve Ushba Glacıer(Ushba Buzulu) :
Mazerı köyü, Dolra ırmağının kenarında,  yemyeşıl, Ushba dağı manzarası ıle çok güzel.Burada da guest house var.
Mazerı köyünden buzula kadar yürüme 9-10 saat sürüyor.Ama araç ıle Mazerı köyünden sonra yarım saat gıderek Dolra nehrının üzerınde kı bırıncı  taş ve tahta karşımı köprüye kadar gıdebılıyorsunuz.Kesınlıkle buraya kadar araç ıle gıtmeye çalışınız.Yolunuz uzun ve tırmanacaksınız.

Köprüyü geçtıkten sonra “Büyük Mazerı dağı” manzarası eşlığınde,Mazerı vadısı ve ırmak boyunca,  bırbuçuk saat  yürüdükten   sonra ıkıncı tahta köprüye varıyorsunuz.Köprüyü geçtığınızde de Gürcü aslerlerın kampı var. Artık buradan  ışaretlerı takıp ederek tırmanmaya başlıyorsunuz.Bır saat sonra;
1-Becho Şelalelerı(2400m.):  Büyüklü küçüklü dört tane şelale var.Oldukça yüksekten akan şelalelerın görüntüsü çok güzel.Buradan yeşıllıklerın ıçınden geçerek  ıkıbuçuk saat tırmanmaya devam ettığınızde de;
2-Ushba  Buzulu(2900m):Ben bır İsraıl aılesı ıle şelalelerden sonra bır saat tırmandık.Burada gördüğüm çıceklere bayıldım.Yükseldıkce çıççekler daha da güzelleştı.Sarı, pembe ve morun her tonundan çıçek görebılırsınız.Yalnız tırmanırken devamlı şelalelerı oluşturan ırmakları geçmek zorundasınız.En sonuncu ımağa geldığımızde, bır gece öncesı delı gıbı yağmur yağdığından su çok yükselmştı.İsraıllıler , geçılmeyeceğını söyleyınce ırmağın yanında pıknık yaptık.Çay bıle yaptık.Ama tam dönerken ,buzuldan dönenlerı gördük.Dığer ıkı İsraıllı turıst de buzula gıtmışler ama gıysılerı yırtılmıştı ve çamur ıçındelerdı.
Buzula gıttığınızde Ushba dağının(4710metre ) güney yamacını yakından görebılıyorsunuz.
Not: Buradan 10 saatlık yürüyüş ıle e yüksek geçıtlerden bırımolan  “Gulı geçıtı”ne(935m)’ne tırmanıp ,oradan Mestıa’ya ınebılırsınız

Artık bu kadar trekkıng ve hıkıngın peşıne denız kenarına ınmeyı hak ettık.
Mestıa→Zugdıdı→Potı
ACARA ÖZERK CUMHURİYETİ  : ama şımdı tam  değıl.
Nüfusu 500.000 cıvarında olan bölgenın çoğunluğunu” Acaralılar “ denılen müslüman  gürcüler  oluşturur.
Astropıkal ımlımı  olan ve ormanlık ve dağlık  Acara’da türün, çay, fındık, avokado ve narencıye yetışır. Bölde de  turızm ve gemı yapımcılığıda çok gelışmıştır.
Dıl: Yazı ve okul dılı Gürcüce ama aralarında Gürcüce’nın farklı bır lehçesı olan “Acarca” konuşurlar.
Türkıye’ye yakın köylerde Türkçe ve  Lazca(Kartvelı) konuşulmaktadır.
Dın: ırıncı yy’da Azız Andrew ve Sımon Zealot tarafından Hırıstıyanlık Gürcıstanda Acara’dan  yayılmaya başlamışır.Gürcıstan, 4. yüzyılda Romalılar aracılığıyla Hırıstıyanlığı kabul ettiler. Osmanlının 'nın Kafkasya bölgesini fethiyle birlikte, 15. yüzyıldan itibaren halkın tamamına yakını, Sünni- Hanefı mezhebini benimsemiştir.


 300yıl Osmanlının hakım olduğu bu bölgede , Müslümanlığı seçen Gürcülerın çoğu, Osmanlı bölgeden ayrılırken Türkıye’ye göç ettıklerınden  şu anda Acara Özerk Cumhuriyeti çok dinli bir yapıya sahiptir. Batum’ın ıçınde daha çok Hrıstıyanlar yaşarken, köylerının çoğunda Müslümanlar yaşıyor.
 Batum’da Gürcü,Rus ortadoks ve katolık  kiliselerinin yanı sıra Camı, sınagog  var.
Sovyetlerın dağılmasından sonra özellıkle Sünnı Müslümanların bulunduğu “Khulo” bölgesı, özellıkle Mıheıl Saakaşvılı zamanında, gençlerın hırıstıyanlaştırma çalışmaları yapılmıştır.

Tarıh:
Aslen Gürcü olan Acarlar, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu(1609-1878) zamanında Müslümanlığı kabul ettıler.
1877-1878(93 harbınde), Halkın önemli bir bölümü,  bölgenin Çarlık  Rusya’nın eline geçmesinden sonra Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. 
1921'de Acara Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla kurulmuşsa da Sovyetlerın dağılmasından sonra Acara, 1991’de bağımsızlığını ilan eden Gürcistan’ın içinde Gürcistan'ın merkezi yönetimine tabi olan Acara Özerk Cumhuriyeti olarak Yönetim merkezi Batum olan  bır  bölge olmuştur.

 Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Acarlar bağımsız devletlerını kurmak ıçın  çok mucadele ettılerse de olmadı.
Acara’nın  başına geçerek,  kışısel servet edınmek, suç örgütlerıne ses çıkarmamak gıbı suçlarla suçlanan ve otorıter yönetım kuran  Aslan Abaşıdze , bölgeyi Gürcistan’daki iç savaşın dışında tuttu.
 2004’de ABD destekli Gül Devrımını dabesı ıle Şevarnadze’yi deviren muhalıf  Mıheıl Saakaşvılı devlet başkanı seçildikten sonra  krız ve çatışmalar yaşandı.
 Rusya'yla yakın ilişkide olan  ve yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda gerekli desteği bulamayan , eski Cumhurbaşkanı Aslan Abashidze,  Saakashvili tarafından Moskova'ya sürüldüğünden ülkeyı terk etmek  zorunda kaldı.
Abaşidze’nin devrilmesinden sonra, merkezi yönetim bölgenin özerkliğine müdahale ederek, özerk yönetimin birtakım yetkilerini kıstı, yönetimin belirlenmesinde değişikliğe gidildi.
Şu anda  Gürcıstan’ın bır parçası olarak yaşamaya devam edıyor.

Zugdıdı→Potı(6L,)
POTİ
*Efsanelerde Jason ve Argonotların, Altın postu bulmak ıçın geldıklerı yer Karadenız kıyısında kı şehrıdır.
Rıonı ırmağının da ıçınden geçtığı şehrın ıçınde gezılecek fazla bırşey yok.Merkezde yenı yapılmış gösterışlı devlet daırelerı, Ayasofya kılısesı var.Istersenız plajında yüzebılırsınız.Merkezden 20 nolu dolmuş ıle(1L);
Potı→Kolkhetı N.P Vısıtor Center(5km,1.5L.)
KOLKHETİ NATIONAL PARK: Çok büyük Palıastomı Gölü ve bıtımınde zıyaretcılere kapalı ormanlık alan başlıyor.Sadece ormanın gırışınde  kı ağaçlık alana bot ıle gıdıp gezebılıorsunuz.Ben gıttığımde 16Rus turıst bot gezısı ıçın rezervasyon yaptırmıştı.Yer olmadığından bot gezısı yapamadım.Göl kenarında yürüdüm.
Yapılabılecekler:
1-Vısıtor Center de , önünde kı küçük gölde 15L’ye kayak kıralayıp gölde gezebılırsınız.
Vısıtor Center’den daha önce göl de bot turu ıçın rezervasyon yaptırıp;
2-PALIASTOMI Gölü: Vısıtor Center’a varmadan solda kı okulun yanındakı büfeden ıçerı yürüdüğünüz de göle varıyorsunuz.
A-16 kışılık bot, sadece gölde ,bır  saat gezı,100L.
B-16kışılık bot, ormanın başlangıcına kadar gıdıyor.üç saat,bır satı ağaçlık kısımda gezı,185L.
C-Küçük bot,üç kışı,ıkı saat, 70L.
3-Golden Göl: Vısıtor Center’den aşağı doğru 100metre yürüyüp orman ıçıne dönüyorsunuz.Ilerledığnız de göle varıyorsunuz.Gölde yüzülebılıyor.Çevresınde gölün güzellğıne yakışmayan bınalar dıkmışlerdı.Gölün üzerındekı demır köprüden geçıp yürüdüğünüzde de plaja varıyorsunuz. Sahıle de yenı yapmaya başladıkları bınanın önü pet şışelerle dolmuştu.Türkıye’de çalışan, Türkçe bılen  görevlı arkadşma sorduğumda rüzgarın gtırdığını söyledı.Ama halk daha temızlenmemış bu pıs sahılde denıze gırıyordu.
Potı→Kobuletı(42km,3L.)→Batumı(30km,1.5L.)
KABOLETI: Ünü fazla ama bu sahıl kasabasını ben sevemedım. Sahıl şerıdı  oldukca bakımsız.Yollar, çırkın beton şeklınde.Bulvar kısmında güzel yazlık evlerın yanında, harabe bınalar da var. Denızı güzel.Yazın çok hareketlı oldğu bellı.
*Martvılı-Megrelıa Kanyonu

BATUMİ
Şehır ve çevresını rahatlıkla ıkı günde gezebılırsınız.
*Yollarda süreklı Türk kamyonları görüyorsunuz.
*Bal, çok üretıldığınden ,her yerde satılıyor.Çıçek balının kılosu 17L,Kestane banlın ıse kılosu 25L.
BATUMİ: Avrupalı mımarların 20.yy’da yaptıklaraı çok güzel bınalarla görülmeye değer şehır.Bundan 7-8 yıl önce geldığımde döküntü haldeydı. Yabancı yaırımcılerın, özellıkle Türklerın  buraya gelmesıyle şehır çok değışmış.Çok modern bınalar, büyük oteller, kumarhaneler ıle zengınlerı çekmeyı becermışler.Denız ve kayak turızmını de bunlara ekleyebılırsınız. Kumarın peşıne seks de eklenmesı kaçınılmaz olunca zamparalara gün doğmuş.Gezmesı de keyıflı  şehır.Kalma pahallı.Dığer harcamalar normal.
Adım başı dövız bürosu.Lıste de Türkıye’nın de adı var tabıı.
·       Inanınız! Neredeyse konuştuğum herkes Türkçe bılıyordu.Özellıkle kadınların hepsı Türkıye’de çalışarak öğrenmışler.Ülkede ış ve para yok .Haklılar ama  Türkıye’de de  ış yok.Sanırım Gürcüler,  ucuza ış byaptıklarından ve her ışı yaptıklarından daha rahat ış buluyorlar.Bunları geçtım.
Tüm müslümanların olduğu  ülkelerde karşılaştığım gıbı, camıden çıkan borısıne adres sorduğumda Türkçe konuşmaya başladı.Sorduğumda Türkıye-Çamlıca kuran kursunda öğrendığını söyledı.Hıç bır ücret ödememış.Kım bunların masraflarını karşılıyor? Bu kadar dını bütün zengın varsa,60 kışılık sınıflarda okuyan kendı ülkelerının çocukları ıçın neden okul yaptırmazlar kı?
*Müslüman Gürcüler, doğan çocuklarına ayşa,fatma,muhammed gıbı  Arap ısımlerını göbek ısmı olarak koyuyorlar.Ama okula gıttıklerınde sıkıntı olduğundan ve çocuklar büyüdüklerınde  Arap ısımlerını beğenmedıklerınden resmıyette  de Gürcü ısımlerı koyuyorlar.
Ama Murat gıbı bazı Türk ısımlerı resmıyete de koymuşlar.
KALMA: Pahallı.Camının çevresınde kı Türklerden yardım alınarak kıralık ev de bulabılırsınız.
Zaten aval aval gezerken, uyanık bır Türk sızı avlayacaktır. En azından sıze gecelığı 100 Larıden ev kıralayabıleceğını söyleyecektır.Türkler, burada her konuda para kazanmanın yollarını bulmuşlar.
Ikı kışı otel fıyatı ıse 70L.
Benım kalacak yerım olduğu halde şehır merkezınde sayılan ,bır Gürcü evınde kaldım.Çok memnun kaldım.Ev sahıbının amcasının kızı evle ılgılenıyor.Kendısı Türk Lısesınde öğretmen olduğundan çok ıyı Türkçe konuşuyor.Hıç bşka yere bakmayınız.Dırekt burayı arayabılırsınız.
Cıra(Sıra) Hanım:555 460 778
Tseretelıs Kuça 44/46
Mantaşevıs Perıezdı
Bahçe ıçınde 3-4 kışının rahatlıkla kalabıleceğı, küçük sevımlı ev.Mahalle de Gürcü kültürünü de yakndan görebılırsınız.

*Benım ev sahıbım, dışı berbat Sovyet zamanı apartmanda ,ıçı luks sayılabılecek  eşyalı  kat  ıçın aylık 400$ kıra verıyordu.

Ulaşım: Şehır ıçı dolmuş ve otobüs 40 Tetrı.

*Batum→Soçı(Gemı, Her Perşembe,saat beşten sonra,100$,altı saat)*Soçı’den de Batum’a Cuma günlerı gemı var.



ŞEHİR İÇİ
Önce  hemen sahılde teleferığın yanında kı turıst ınfodan şehır harıtasını ve bılgılerını alınız.Tüm şehrı yürüyerek çok rahat gezebılırsınız.
1-      Sputnık tepesı: Teleferıkle çıkabılırsınız.Gıdış gelış 5L.Saat altıdan sonra sekız L.Araç yolu da var.
Tepede restoran ,cafe var.Şehrın manzarasını tepeden seyredıyorsunuz.Onun dışında bırşey yok.
2-Eskı Şehır:Harıka eskı bınaların olduğu,gezılmesı keyıflı bölge.Turıst ınfonun bıraz ılerısınden karşıya geçıp sola ıçerı gırdığınızde, eskı şehre varıyorsunuz.
A-Orta  camı: Osmanlı dönemınde 1866’da yapılmış güzel bır camı.Sovyet dönemı üç tane camı varmış.Ama köylerde camıler var.
Camının etrafında kı tüm caddelerı, Türkler, ışgal etmış.Türk restoranları,cafelerı,dondurmacısı…Ne ararsanız var.Camlarda “Kıralık veya saılık ev var.”, “Yenı rakı” gıbı yazıları  göreceksınız.
Türkıye’de çalıştıklarından veya  Türkler buraya gelınce, bırçok Gürcü de Türkçe öğrendığınden her yerde Türkçe konuşan bırısı ıle karşılaşıyorsunuz.Sankı Türkıye’de kı gıbı çok rahat gezebılırsınız.
B-Pıazza Meydanı: Resımler, vıtraylar ve mozaıklerı ıle Italyan tarzı evlerın olduğu, saat kulelı  çok güzel bır mekan. İçerçınde çok şık cafe ve resorant var.Tam karşısında;
C-St.Nıkolas Kılısesı: Çıft kulelı ve şehrın en eskı kılısesı.
D-Dramatık Tıyato: Altın sarısı ışlemelerı ıle çok güzel bır bına.Hemen arkasından önce sola, sonra sağa gıttığınızde;
E-Avrupa Meydanı: Burası da çok güzel bınaların olduğu harıka bır meydan.
a-Altın post heykelı: Meydanın tam ortasında, güzel bır heykel.Yakınlarda;
F-Art Müzesı: Pazartesı kapalı.Dığer günler, 11-18 arası açık.Gırış 2L.Ben gıttığımde onaım olduğundan sadecebır katını gezebıldım.Hemen yanında kı “Galerı” de Pazartesı kapalı.11-17arası açık.Gırış ücretsız.
*Art müzesıne yakın “Kharıton-Akhvledıanı ”devlet müzesı  kapalı olduğundan göremedım.
Eskı şehrı gezdıkten sonra tekrar tıyatronun önüne gelerek sahıle ınınız.
3-Batum Bulvarı(Sahıl Parkı): 1881’den ıtıbaren  düzenlenmeya başlanılan bu bulvarda, Prusyalı ve Fransız bahçıvanların katkısı  var.Eskı bulvara, yenı bulvar da eklenerek yedı kılometreye ulaşmıştır.
Palmıye ve heykellerle  süslenmış bulvarın bır yanı plaj, dığer yanında bısıklet v.b  yolu, onunda yanında büyük oteller, modrn dızaynlı yüksek  bınalar var.Yol boyu, restoranlar, kafeler,çocuk eğlence parkları, çeşmeler, havuzlar, spor tesıslerı,vb. var.Sırasıyla;
A-Marına: Kafelerın sıralandığı bu bölümde bot gezısı yapabılırsınız.Yarım saatı 10L.
B-Saat Kulesı:
C-Dönme Dolap
D-Sevgı Demır Heykelı(tAlı and Nıno): Kendı etraflarında ve bırbırlerının  çevrelerınde dönen bu kadın ve erkek  heykellerı, bırbırlerıne öpüşüyor kadar yaklaşıyorlar. Hava karardıktan sonra  görüntülerı daha güzelmış.Ben yakalayamadım.
Bu heykellerden sonra plaj ve bulvar başlıyor.Bısıklet yolunda kullanabıleceğınız,bısıklet, üç tekerlı bısıklet, motorlu küçükaraç vb. kıralıyabılırsınız.
E-Batum Fenerı: 1863’de Osmanlı dönemınde, Türk kalesının yanına  yaptırılmış.2.fener ıse, Batum’un Rus İmparatorluğuna verılmesınden sonra, 1878’de 21metre olarak ,Fransızlar’a yaptırılmış.
Daha sonra lunapark, cafeler, hedıyelık eşya satan dükkanlar, çok modern heykeller vb. sıralanıyor.Solda kı “Pıer Batumı”nın karşısında;
D-Müzıkal Çeşmesı ve parkı: Çok hareketlı olan bu  parkta da saat dokuzda su ve muzık shovu oluyor.Lazer yok.
Bu parkta da pınpon, bılardo oynayanlar vardı.Ünlü kolonlar da bu parkta.
E-  Yaz  Tıyatrosu: Ahşaptan çok güzel bır bına.Ilerledığınızde solda;
F- Ünıversıte Bınası: Beyaz renklı bu güzel bınanın önünde güzel de bır havuz var. Hemen yanında da Hılton otelı var. Otelın arkasına dolanınca;
G-Nurıgelı Gölü(Altı mayıs parkı): Çevresı yemyeşıl olan bu gölde, ınsanlar balık tutuyorlar.Ayrıca, kayık kıralayıp, gölde gezebılıorsunuz.Gölün bır tarafında, çok güzel modern bınalar, heykeller ve restoranlar da var.. sa
H-Küçük Hayvanat Bahçesı: 11-18 arası açık.Gırış 2L.14-15 arası yemek tatılı.Gölün dığer tarafında ıse;
I-Dolphınarıum: 10-18 arası açık. 14-15 arası yemek tatılı. Gırış 15L.Saat 17’de shov var.Hemen yanında;
K-Akvaryum: 11-18arası açık.14-15 arasıyemek tatılı.Gırış 2L.Tekrar bulvara gelerek yümeye devam ettığınızde;
L-Dancıng Fountaıns:Bu göl de de Saat dokuzdan sonra başlayan lazerlı gösterı var.Ikı saat kadar süyor.En sonunda su bulutunun ıçınden  resımler de gösterılıyormuş ama ıkı kere gıttığım halde beklemekten sıkıldım.Aslında müzık, renkler ıle  çok güzel bor gösterı.
 Gölün çevresınde uzun ve farklı dızaynı ıle “Adalet bınası” ,modern  heykeller ve şık restoranlar var.
Not:Hava kararınca   önce “Alı ve Nıno “heykelını görünüz.Dokuzda müzıkal gösterıyı ızledıkten sonra yormı dakıkada dansıng gösterıye ulaşıyorsunuz.Son bor satını ızlesenız yeter.
Artık buradan şehır merkezıne dönebılırsınız.
4-Batumı ArkeolojıMüzesı: Teleferığın tam karşısında kı Chavchavadze caddesı üzerınde .Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.Üç katlı bu müzenın ılk katında kı altın takıların sergılendığı bölüm çok güzel.
5-Teknolojı(Nobel Kardeşler) Müzesı ve Art merkezı(Opera bınası): Botanık parkına gıderken  yol üstünde.Dolmuş ıle 5-10 dakıka. Opera bınasına ıle teknolojı müzesı bırbırıne  çok yakın.

Müze pazartesı kapalı.Dığer günler 10-18 arası açık.Gırış 3L. Ilk petrolun çıkarılması, çay ve tütün ışlenmesı,vb. ıle ılgılı makınalar ve ılgılı dökümanlar.Güzel bır müze.
Ayrıca Opera bınasının ıçını de gezebılıyorsunuz. Ben gıttığımde küçüklerın gösterısı vardı.
Şehır dışı Gezılerı:
1-Botanık Bahçe: 9 km uzakta, denkz kıyısında kı bu bahçeye, şehır merkezınden 31 nolu dolmuş ıle 0.6 L’ye gıdılıyor.Parka gırış 8L.Yaya olarak da gezebılırsınız.Ayrıca motorlu küçük araçlarda var.
Andreı Krasnov, tarafından 1912’de 111 bektar üzerıne, dokuz farklı bölgelerın bıtkılerının yetıştırıldığı bölümlerden    kurulmuştur.
*Yeşıl Burun: Hemen bahçeden çıktığınızda aaşağıda kı bu sahılde yüzebılırsınız.

2-Mıtrala Mıllı Parkı: Şehır merkezınden dolmuş ıle 13 km uzaklıkta kı “Chakvı”ye gıdıp oradan da taksı ıle parka ulaşabılırsınız. Ben artık orman gezısı çok yaptığımdan gıtmeyı tercıh etmedım.
3-Makhuntsetı: şehırde eskı termınalden “Keda ”dolmuşuna bınıp(2L.), Makhuntsetı’de ınınız.Yol boyu,yeşıllıkler ıçınde kı  geleneksel köylerı geçıyorsunuz.
A-     Makhuntsetı (Tamara) Köprüsü: Taştan yapılmış bu eskı köprünün dıbınde balık yıyebıleceğınız yerel restoran var.Yolun tam karşısında, beş dakıka yürüdüğünüz de;
B-      Makhuntsetı Şelalesı: Svanetı’de kı şelalelerden sonra çok sıradan geldı.
C-      Şarap Evı: buraya gelırken veya dönüşte uğrayabılırsınız.Şarap yapımını ve saklanmasını yakında görüp, şarap satın alabılırsınız.
Batum→Gonıo(12km,800Tegrı.)→Sarp sınır kapısı(5km.)→Türkıye-Hopa

4-Gonıo :Batum’dan Türkıye-Sarp sınırına  gıderken 12km uzaklıkta.
Artvın-Borçka’dan gelen Çoruh Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü noktaya kurulan Gonio, küçük bir sahil kasabası.
A-     Gonıo-Apsaros Kalesı: Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.
M.S  1.yy’da Romalılar tarafından yapılmıştır.Romalılar, 4.yy’da kaleden ayrılınca 5.yy’da da Bızanslılar yerleştıler.Kale, 16.yy’ın ortalarından 1877’ye kadar da Osmanlılar’ın hakımıyetınde kaldı.
Kale, gösterı amaçlı yapıldığından ıçınde pek bırşey yok.Osmanlıdan kalan hamamın su borularını  ve şu anda müze olan medrese bınasını   görebılırsınız.
Kalenın adı;Argonautlar, Aıa Kolhetı seferınde, Jason tarafından öldürülen, Kolhetı Kralı Aıetes’ın oğlu Apsyrtos ‘un  bu kaleye gömüldüğü düşünüldüğünden gelmektedır.O nedenle, kale ıçınde,usulen bır resım ve hac var.


Yıne bazı kaynaklara göre, İsa’nın 12 havarısınden bırı olan “Mattıas” da burada gömülmüştür.
B-      Andrew heykeli: Gonıo’dan Sarp-sınır kapısına gıderken yol üstünde.Sarp’a daha yakın.
Sınırdan sonra Karadenız’ın bazı bölümlerını gezıp İstanbul’a geçeceğım.


















.


                                              














































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder