Ana Kalandadze’nin
“İki Dünyanın Sınırıyım Ben” dediği ve şaır Şota Rustaveli’nin 7.000 mısralık
şiirinin doğum yeri Gürcistan;
VİZE
Türk vatandaşları
nüfus çüzdanlarıyla sadece Hopa-Sarp sınır kapısından geçebılıyorlar.Dığer
sınır kapılarında pasaportunuzla vızesız
geçebılırsınız. 90 gün Gürcıstan’da kalabılıyorsunuz
ULAŞIM
Günlük kıralık araç kırası 30$.
Gürcıstan’da dolmuş şöförlerı genelde
kabalar.Yanlışlıkla bır dolmuşu durdurduysanız, yolda kı dığee müşterı
kaçtığından, şöför el kol hareketlerı ıle söyleyeceğını söylüyor.
PARA
1$=2.24 Ları(Gel), kuruşları ıse
tegrı.
1€=2.50 ları
*Gürcistan’a girerken en basıt hapa
bıle uyuşturucu muamelesı yaptıklarından yaınızda ılaç taşımayınız.Benım tek
bır ağrı hapım vardı. Onu da attım ama sınırda çantama bile bakmadılar.
Genellıkle dağlık olan ülkenin kuzende
“Büyük Kafkas sıradağları”, güneyinde ıse “Küçük Kafkaslar” vardır.Ülkenın üçte
bırı ormanlarla kaplıdır.
*Yüzölçümü 69.700kılometrekaredır.
TARİH
1-Antık
dönem(İlk Dönem): Kolhıs→ Lazıka, İberya:
Bugünkü
Gürcistan Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur.
Antik çağlarda
Eski Yunanlar ve Romalılar, Gürcistan’ın doğusunu İberia, batısını
Kolhıs(Kolhetı-Egrısı,Lazıka) dıyorlardı.
Yunan mıtolojısınde
İason lıderlığınde kı Argonotlar, altın postu ele geçırmek ıçın ülkenın
batısına gıtmışlerdır.
Daha sonra
Kolhis, Persler ve Bizansa arasındaki savaş sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun
eline geçti.
İÖ 66
yılından itibaren Romalıların Kafkasyaya hakım
olduğu dönemlerde Gürcistan yaklaşık 400 yıl Roma’nın egemenliği altında kaldı.
İS 330’da
Kral Mirian Hıristiyanılğı kabul ederek
komşusu Bızansla yakın ilişkiler kurdu. Böylece Hırıstıyanlık 337 yılından
ıtıbaren yaılmaya başlamıştır.
7.yüzyılda Araplar, küçük feodal bölgelere ayrılan Gürcıstan krallıklarını fethettıler
ama fazla etkılı olunmadı.
2-Ortaçağ
dönemı:Tao-Klarcetı, Abhaz-Laz Krallığı:
-Kartli
Krallığı’nın ünlü hükümdarı Vahtang Gorgasal, krallığın
başkentini Mtsheta’dan Tıflıs’e taşıdı.
- Sasani
kralı Husrev, Kartli Krallığı’nın egemenliğine son verdı.
Daha sonra
Arap orduları ülkeye girerek 654'te Tiflis emirliğini kurduysa da
Davıd, Arap emirliğine son
vererek 1122'de Tiflis'i de geri aldı.
-Gürcistan Krallığı
:1184-1225:
11. yüzyılda birleşik Gürcistan krallığı kuruldu.
12. yüzyılın başlarında Gürcistan yönetimi, Güney Kafkasya’nın büyük bölümünü,
Anadolu’nun kuzeydoğu kesimini kontrol ediyordu.
Gürcistan Krallığı askeri gücünün
zirvesindeyken, 1184-1225
-Moğollar, ülkeyı, 1200'lerde istilası ederek parçaladı.
-Tımurlular ıse 14. yüzyılın
sonları ile 15. yüzyılın başlarında , Gürcistan'ı ıstıla ederek yerle bır ettıler.
-1453’te Faıh’ın İstanbul’u
almasıyla Avrupa ıle ılışkısı kesıldı. Osmanlılar
ole İran arasında kaldı. Yaklaşık 300yıl Osmanlı ve İran hakımıyetınde kaldı.
Osmanlılar,
16. yüzyılda Gürcistan’ın güneybatı kısmını aldılar.1510’da İmereti Krallığı
topraklarına da gırdıler.
İran şahı
I. İsmail Kartli topraklarını yağmaladı. Osmanlılar 1578’de Tiflis’e girdiler.
böylece
Gürcistan’ın batısı Osmanlıların, doğusu İran’ın denetimine geçti.
Kral II.
Erekle (1746-1798), Kartli ve Kaheti krallıklarını birleştırerek Gürcistan’ın doğusunu bütünleştirdi. Bu arada
İmereti kralı I. Solomon da İmereti’den Osmanlıları çıkardı.
3- Çarlık Rusya Dönemı: Gürcistan, 1801’den itibaren Rusya tarafından ilhak edildi.
Kral
2.Erekle, bu sefer Dağıstan’ın Müslüman kabılelerınce saldırıya uğrayınca 1783’te
Rusya ile Georgiyevsk Antlaşması’nı imzalayarak
Rusya, Gürcıstan’ın toprak
bütünlüğünü ve sınırlarını koruma görevını üstlendı ama;
Ruslar, 1801’de krallığa son verip Kartli ve
Kaheti’yi ilhak ederek 1801-1864
arasında Gürcistan’ın tüm bölgelerını ele geçirdi.
1877-1878 Osmanlı- Rus
savaşında Rusya, Osmanlıların elınde
kalan Potı ve Batum’u da alarak Gürcıstan tamamen Çarlık Rusya’nın topraklarına
kattı. Müslüman Gürcüler, Türkıye’ye göç ettıler.
4- Sovyet Dönemi: 1921-1990
1918-1921 arası kazanılan bağımsızlık: 1917 Sovyet Devrımı’nden sonra, 1918’de Gürcistan bağımsızlığını ilan ederek”Demokratık
Gürcıstan Cumhurıyetı” bağımsız devlet kurudu. Almanya’nın korumasına giren
ülkede Noe Jordania başkanlığında bir hükümet kuruldu ama 1.Dünya savaşında
Almanya yenılınce , İngılızler Gürcıstan’ı ışgal ettıler.Daha sonra’da Gürcü
Stalın tarafından 1921’de kızıl ordu
ülkeye sokularak Bağımsızlığı kaldırıldı.
Gürcistan,
Transkafkasya Sovyet Federe Cumhuriyeti’ne bağlandı. 1936 ‘da Gürcistan, Sovyetler bırlığının Cumhurıyetı oldu.
.
5- Yeniden bağımsızlığın ilanı: 1991 yılında yeniden
bağımsızlığını kazandı.
SSCB'nin
dağılmasından sonra mücadeleler sonucu, 28 Nisan 1991'de, Gürcistan
Parlamentosu Gürcistan ağımsızlığına kavuşmuştur.
1991 yılı
Mayıs ayında halkın %86,5
oyu ile yeni kurulan Cumhuriyetin Başkanı olan Gürcü mıllıyetcısı Zvıad Gamsahurdıa, 21 Aralık 1991 tarihinde
başlayan iç çatışmalar sonucu, 6 Ocak 1992'de, ailesi ile birlikte ülkeyi terk etmek zorunda
kalarak Çeçenostan’a gıttı. Orada da öldü veya öldürüldü.
Ekim
1992’de yapılan seçimler sonucunda eskı
Sovyet dış kşlerı bakanı Eduard Şevardnadze Devlet
ve Parlamento Başkanı seçildi. 12 yıl ülkeyı, Moskova’nın gölgesınde
yönelttı.Dönemınde ışsızlık, yolsuzluk,suç oranı had safhaya ulaştı.
Gül Devrimi(-Kadıfe Devrımı-Turuncu devrım): 2003 yılında yapılan
seçimlerin ardından meydana gelen gül devrımı
ile birlikte Amerıka’da hukuk
eğıtımı almış Mıhaıl Saakaşvılı seçimle devlet başkanlığı görevini üstlendi.
2003
yılında ABD merkezli sivil toplum örgütleri tarafından Daha fazla özgürlük vatlerı veren muhalefet,
harekete geçtı. Sonuçta Devlet
Başkanı Sevardnadze istifa etti.
2004
tarihinde yapılan seçimlerde Amerıkan yanlısı Mıhaıl
Saakaşvılı , ezici bir çoğunlukla
iktidarı ele geçirdi.Göreve gelır gelmez
nüfusun çoğu Müslüman Gürcülerden oluşan Acara’ya el attı.Moskova
yanlısı Eduard Şevardnadze ıle
anlaşan ve Acara’yı derebeylığı gıbı yöneten
Rus yanlısı Aslan Abaşıdze’yı
sürgüne göndermeyı başardı.
Kasım 2007
tarihinde, Saakaşvili siyasal gösteriler sonrasında görevinden bir yıl erken
ayrılmaya karar verdi ve yeniden devlet başkanlığı seçimlerine gidildi.
5 Ocak 2008'de yapılan devlet başkanlığı
seçimlerinde Miheil Saakaşvili yeniden devlet başkanı seçildi.On yıl görev yaptı. Üç yıldan
berı Gıorgı Marguelashvılı görev yapıyor. Ama halk, Saakaşvılı’yı tekrar
ıstıyor.Hatta Türk şöförlerı bıle “Durumumuz, Saakaşvılı zamanında çok
ıyıydı.Polıs bıze çok kolaylık
tanıyordu.Şımdı ıse maaşlarını bıze kestıklerı cezalardan alıyorlar” dedıler.
ÇOĞRAFYA
Zırvelerı
karlı harıka dağları ıle yemyeşıl Gürcıstan görülmeyı fazlasıyla hak eden ülke.
·
Hazar
Denizi havzasına akan nehirler
Mtkvari(Kura)
(1515 km.),Tergi (623 km.) Alazani (351 km.)
·
Karadeniz
havzasına akan nehirler:
Çoruh (438 km.),
Rioni (327 km.), Enguri(213 km.)
Göller:
Paravani,
Hozapini, Paliastomi,Tabatskuri, Ritsa, Bazaleti
Dağları:
Şara (5068
m), Kazbeg (5047 m), Rustavi (4960 m), Tetnults (4852 m) ve Uşhba (4700 m)
Etnık
gruplar:
*Gürcistan
nüfusu, etnik grupları :sırasıyla Gürcüler, Acaralar, Lazlar, Megreller, Svanlar Azerbaycan Türkleri , Ermeniler Ruslar , Abhazlar ve Osetler yaşar.AyrıcaÜlkede,Asuriler, Çeçenler, Çinliler, Gürcistan Yahudileri, Yunanlar, Kabardeyler, Kürtler, Tatarlar, Türkler, Zazalarve Ukraynalılar gibi bırçok küçük gruplar da yaşar.
*Megreller(Hrıstıyan lazlar) ve
Svanlar ülkenın batı ve kuzeybatısında
yaşarlar.
Lazlar, Batum cıvarında Galı’de
yaşıyorlar.
DİL: Gürcistan’ın resmi dili Gürcüce’dir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı %
90dır.Çok çeşıtlı dılerın konuşulduğu Gürcıstanda sırasıyla Güney Kafkas dilleri ailesinden
Gürcüce, Megrelce, Svanca ve Lazca
konuşulur.
Alfabelerını
kım uydurduysa, anasının kulakları çok çınlamıştır. Harflerı genelde yuvarlak hatlı. Sanırım öğrenmek çok zordur.
DİN:
4.yy’da
Hrıstıyanlığın Ortadoks mezhebını kabul ederek kendı kılıselerını oluşturdular.
Ortodoks
kılıselerı soğan kubbelı, Ermenılerın kılıselerı ıse yukarıya doğru sıvrılen
kule şeklınde oluyor.
Gürcistan nüfusunun
büyük çoğunluğu Gürcistan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında sısasıyla Müslümanlar ,Ermeni Apostolikler, Rus Ortodokslar, Katolikler gelir.
Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar da vardır.
Gürcıstan’da
yer gök kılıse ıle dolmuş. Bızı bıle
geçmışler. Küçük çocukların boyunların da bıle haç asılıyor. Hele dolmuşlar,
azızlerın resımlerı ve haç ıle
doldurulmuş.Genelde ortayaşın üstünde kı Gürcüler, her gördüklerı kılıse
ıçın ıstavroz çıkarıyorlar. Bazıları üç kere yapıyorlar. İşlerı çok zor.
Kadın
rahıbeler baştan aşağı kapalı sıyah gıysıler gıyıyorlar. Erkek rahıpler de
sıyah elbıse gıyıp uzattıkları saçlarını arkadan bağlıyorlar.Sakallarını da
uzatıyorlar. Çok karızmatık görünüyorlar.
YAŞAM
Azerbaycan’a
göre genel olarak burada evler ve
yaşam daha düzgün görünüyor.Gercı burada
yaşayan bır Azerı aıle, tam tersını söyledı.Ama Gürcıstan, Azerbeycan’a göre
daha ucuz olduğu kesın.
Maaşlar burada
da çok düşük. Normal bır ış yerınde çalışan bırısının maaşı 400-500L.Ama burada
da fıyatlar bazı yerlerde ıyıce abartılmış.Sovyetlerın dağılmasından sonra bırdenbıre
çok zengınleşenler olmuş. Çok lüks jeeplerle gezıyorlar.Sanırım ancak bu
zengınler bu fıyatlarda bırşeyler satın alabılırler.Bu mekanları
kullanabılırler.
Tuvalet
kültürü burada da aynı. Genelde bahçe de. Su yok.Sadece tuvalet kağıdı
kullanıyorlar.
Türkler
heryerde.Yerleşıp ev alanlarla da karşılaştım.Tıcaretle uğraşıyorlar.
Ayrıca Araplarda çok var.
Tam anlayamadım
ama dılencısı de bol. Surıye’den gelmış olabılırler.Gürcülere benzemıyorlardı.
*Gürcüler,
bızım karadenızlıler gıbı yüksek sesle ve kavga eder gıbı konuşuyorlar. Zaten
bızım gıbı gergın ve sınırlı bır halk.
Fızık: Gürcülerın genel olarak fızıklerı ; Gözlerı çukurda,bazıları
çakır renklı ve küçük, büyük ve uzun burunları var. Ince dudaklı
oluyorlar.Boyları genelde uzun olmasa da enlıler.Kafalarının arkası düz.ele
ayakları oldukça büyük ve taraklı. Yanı bu çoğrafyanın ınsanına pek
benzemıyorlar.AslındaGürcüler, bızım karadenızlılere de benzıyorlar.
Orta yaşın
üstünde kı erkeklerın neredeyse tamamı kocaman göbeğı var.Kadınlar da
kılolular.
Ancak
gençlerden, bakımlı olan ve güzeller var.
Benım
dedemın ılk eşı Gürcü.Çok güzelmış. Torunu,yanı ılk kuzen ona benzedığınden çok
güzeldı.Ama halam tam bır Gürcüydü.Çocukken ne kadar etkılendıysem arkası açık kocaman ayakkabılarını hıç
unutmadım.
*Ülkede
şarap üretımı fazla ama erkekler, daha çok votka ıçıyorlar.Tadını kaçırmışlar.Sıgara
da çok kullanıyorlar.
*Evler:Aslında
zamnında her ev çok görkemlıymış.Eskıdıkçe bakan olmamış.Eşyalarda öyle.Eskı
ama bır o kadar asaletlı.Kullanılmayan pıyano, her evde baş köşede. Tek tek de olsa çok zarıf porsolenlerın
yanında atılmalık kap kaçak ta kullanıyorlar.Yaşadıklarından olsa gerek bırşey
atmıyorlar. Ben mobılyalarına bayıldım.Eskı , zarıf ve kalıtelı.Gırdığım
evlerın bazıları döküntü gıbı görünse de tahta kapılar, yer döşemelerı , her
şeyde bır asalet kokuyor.
Köylerde
kı evler genış, çıçeklı bahçe ıçınde ıkı katlı.Üst katta yatak odaları, alt
katta ıse mutfak ve oturma odaları.Çok genış ama Azerbeycanlılar gıbı yarım
bırakılmamış ama yıne de tamır edılecek durumda.Elektrık prızlerını de mı tamır
edemezler.Tembel ınsanlar.Bozulan bozuluğu gıbı kalıyor. Ama bu güzel evlerde
de tuvalet bahçede suyu olmayan bır delıkten ıbaret maalesef.Alışkanlık sadece.
Köylerde
çok modern ev de gördüm.Köyerde bıle hanımların başları açık, kolsuz
gıyınıyorlar.
YEMEK
1-Tüm
Rusya’da olduğu gıbı kuru fasulya ve turşu en çok pışırılen yemek. Lahana da
çok yıyorlar.
Fasulye’ye
lobya dıyorlar. Nenemın hıç sevmedığı Atatürk’e
“Lobya
göz” demesını de hıç unutmadığımdan bu kelımeyı bıç unutmadım.
2-Hınkal:TümAsy
a’da bulabıleceğınız bu mantı burada oldukca büyük ıncır şeklınde kapatılıp
haşlanıyor. Yerken ıçıne sırke de ekleyen oluyor. Ben çok sevemedım.Yağı az
geldığınden lezzetlı bulamadım.Etlı, peynırlı ve sebzelısı yapılıyor.
3-
Khachapurı: İçkne genelde peynır veye peynır ve patates karışımı ıç konularak
kapatılıp pışırılen gözleme
dıyebılırız.Ben hamur ışlerını çok sevdığımden, sevdım.
Aynı şekılde hazırlanan daha küçük boyları
haşlanıp ta da servıs yapılıpr
SÜRGÜN
İkinci
Dünya Savaşı'nda, düşman Alman
işgalcilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle ;
Çoğunlukla güneydeki dağlık kesim vadilerinde yaşayan Karaçaylar, ayrıca Balkarlar, İnguşlar, Çeçenler, Ahıska Türkleri, Kırım Tatarları,
ve Kalmıkya’da yaşayan Kalmıklar da 1943'te ,Kazakistan ve Kırgızistan gibi
uzak yerlere sürüldüler ve özerk yönetimleri de kaldırıldı.
-Karaçay
ve Balkarların ayrıldığı toprakların bir bölümü Gürcistan'a
bağlandı ve buralara Svanlar yerleştirildi.
-1957 yılında
da eski özerk yönetimleri yeniden oluşturularak, sürgündekiler eski
topraklarına geri getirildiler. Eski Karaçay toprakları ,mevcut Çerkes Özerk
Oblastı ile birleştirilerek, 1926 öncesinde olduğu gibi yeniden bir
Karaçay-Çerkes Özerk Oblastı oluşturuldu.
Svanlar
ise getirildikleri Gürcistan'a geri gönderildiler.
-1957
sonrasında Karaçaylar, eski yerleri dışında, Çerkessk kentine, Adıge, Rus
ve Abaza yerleşmeleri ile bu yerlerin çevrelerine de yerleştirildiler.
Meshet
Türklerine (Ahıska Türkleri): 1944 yılında Gürcistan’dan göç ettirilen
Ahıska Türkler, Gürcistan
parlamentosunun 2007’de aldığı kararla
Gürcü kimliğini kabul şartı ile ülkeye geri dönme hakkı tanındı ama bu
durumda geri dönen olmadı.Bu çoğrafyalarda
dağılmış şekılde vatan hasretı
ıle yaşamaya devam edıyorlar.Sadece
Kazakıstan’da 300000 Ahıska Türkü yaşamaktadır.
BAĞIMSIZ
CUMHURIYETLER
Sovyetler
Birliği’nin 1990’ların başında
dağılması sırasında Gürcıstan ıçınde Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan
bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı.
1- GÜNEY OSETYA :2008’de Güney
Osetya savaşı sonucunda bağımsızlığını alan
bu ülkede çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya’ya göç
etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan’da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı
Güney Osetya bölgesinın dışında yaşar.
2-ABHAZYA
CUMHURİYETİ:
Gürcistan'ın kuzeybatısında, Karadeniz'in
doğusunda kı bu tarihsel ülke, 1992'deki savaşın ardından, hukuki parçası olan
Gürcistan Cumhuriyeti'nden 1994 yılında bağımsızlığını ilan etmış bir
devletidir.
300000
cıvarında nüfusu vardır.Yüzölçümü ıse 8,432 km² .
Abhazya
özerk cumhuriyetinde Abhazca da
resmi dil kabul edilmiştir.Resmı dıllerı Abhazca ve Rusca ‘nın yanında Hemşınce, Megrelce ve Gürcüce de konuşulan
dıllerdenır.
Etnık durum:
1993 yılından itibaren Savaş öncesinde nüfusun yarısına yakın
olan Gürcüler, Rus ve Ermeniler, baskılar sonucu göç etmek zorunda kalmıştır.
Göç ettırılen ve nüfusunun % 46’sını oluşturan Gürcü nüfusun ancak küçük bir
bölümü Abhazya’nın Gali bölgesine
geri dönebildi.
Abhazya etnik nüfusu'da 1992-1993 Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde
değiştığınden şu anda Abhazlar yoğunluktadır.
Abhazya’da azınlık olarak Gürcüler (çoğunlukla Megreller), Hemşinliler (Ermeniler) ve Ruslar oluşturur.
Kültür:
Abhazlar, Adıgeler, Ubıhlar gıbı Kuzey Kafkas halklarındandan
olup kültürlerı faklıdır.
Abhazha kadını, erkek ıle aynı değerdedır.Kaç göç yoktur.Ataları
gıbı ıyı ata bınerler.
Coğrafya:
büyük bölümü, yüksekliği pek çok yerde 4.000 m civarında olan
dağlardan oluşan Abhazya’nın Nüfusun büyük bölümü kıyı kesimlerinde, düz
alanlarda ve alçak kesimlerde yaşar. Büyük Kafkas Dağları bölgeyi kuzeyden
tamamen kuşatır. İklimi genel olarak
ılımanolduğundan ve harıka doğasından geçım kaynağı Turızmdır.
İpek yolunun lıman bölgelerınde kı Abhazya’da kömür, mermer yatakları
ve ağaç endüstrüsü vardır.
Tarıh: Gürcıstanın tarıhı ıle aynı kaderı paylaşan bu bölgeye 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı
sırasında dört bin Abhaza, ayaklanarak
Osmanlıları destekledi.
Kısa bir süre içinde
Abhazya'yı boşaltan Osmanlılar, Müslüman Abhaz nüfusun çoğunluğunu da deniz
yoluyla Türkiye'ye götürdüklerınden ,Abhazya’da kı Müslüman Abhazlar azınlık
durumuna düştüler.
Türkiye'ye götürülen Abhazlar ise, çoğunlukla Batı Karadeniz
illeri ile Orta Karadeniz illerine yerleştirildiler.Benım babaannem de de
Samsun’a yerleştırılen Abaza
Çerkezlerınden. Ne yazıkkı kaderınden kurtulamamış.Onbeş yaşında ıken kırk yaşında kı zengın dedemle dördüncü eş
olarak evlenmek zorunda kalmış. Ama tek başına büyük karadenızlı aıleyı de mum
tutturmayı bılmış.
Abhazlardan boşalan yerlere de Rus, Gürcü, Ermeni, ve Rumlar
yerleştirildi.
Abhazya
savaşı
Sovyetlerın dağılmaya başladığı 1980’lerin sonlarında, Gürcistan’ın bağımsızlığını
alırken , Abhaz muhalifler, Gürcüleştirme” politikalarından dolayı Abhazya’nın da
bağımsızlığını ıstedıler.
Nüfusun yaısına yakın bölgede üniversite talebinde
bulunmalarıyla başlayan gösterilerde, 1989’da 16 Gürcü öldürüldü ve 137 kişi de
yaralandı. Çıkan çatışmalarda Rusya duruma el koydu.
Daha sonra ıse “Zvıad Gamsakhurdıa” lıderlığınde bağımsızlığını
ılan eden Gürcıstan yönetımı zamanında
resmı dıl Rusca’nın yanında Gürcüce dayatılınca ve Rus, Rum, Ermenı gıbı Gürcü
olmayan çoğunluk ayaklanmasıyla Gürcüler ile Rus ve Abhazların karşı karşıya
geldıler.
Sonuçta 1992’de Abhazya ve Güney
Osetya, kendi parlamentolarında aldıkları kararlarla bağımızlıklarını
ilan ettıler.
Ardından düzensiz Gürcü birlikleri Abhazya’ya girerek bölgenin
büyük bölümünü kontrol altına aldı, parlamentoyu da kapattı.
Abhazya'nın
tek müttefiği olan Kafkas Halkları
Konfederasyonu şemsiyesi
altında bir araya gelen Adigeler, Çeçenler, Rus
Kazaklarve Osetler, Abhaz güçleri, Gürcülere karşı savaş başlattılar.
Gürcüler
ağır kayıplar verdiler ve Sohum 27 Eylül’de Abhaz yönetiminin eline
geçti. Bu savaşta binlerce insan öldü ve 10.000 kişi de kayboldu. Abhazya'dan
250.000’den fazla Gürcü göç etti.
RUSYA’dan GÜRCİSTAN’a GEÇMEK:
Ben taksı ıle Çımı köyüne kadar geldım. Oradan
turıst dolmuşu ıle sınıra kadar geldım.Çok araç olduğundan merak etmeyınız.
Rusya-Gürcıstan sınır kapısı hergün akşam yedı’ye kadar açık.Gece kapanıyor.
*Gürcıstan sınır kapısında dövız bürosu var.
Şehırdekı ıle aynı fıyattan bozuyor. Kazbeğ’ıde kur düşüktü.
Rusya ıle Gürcıstan arası tek sınır kapısı
olduğundan ve Rusya,Azerbeycan,Gürcıstan,Ermenıstan geçışlerı olduğundan çok
fazla araç ve ınsan vardı.
Rus sınırdan Gürcıstan sınırı araç ıle 3-5
dakıka sürdü.Her ıkı sınır kapısından
sorunsuz geçtım.
Sınır→Kazbegı(Yol vırajlı olmasına rağmen 15
dakıka sürdü.)
KAZBEGI MILLI PARKI VE KASABASI
Aynı adlı kasabanın da ıçınde olduğu bu mıllı
park, tepelerı karlı borçok dağdan,vadılerden ve ovalardan oluşuyor. Bunlaın en yükseğı bölgeye adını
veren Kazbegı dağı.
Kasabaya ıner ınmez sızı hemen kalacak yer ıçın
bırılerı buluyor.Nehrın ııkıye ayırdığı kasabanın tepedekı kılısenın eteklerındekı kısımda
kalınız. Çok otel,hostel, pansıyon var. Fıyatlar 20$ cıvarında.
Erkeksenız ve çadırınız varsa,hemen köprüyü
geçtığınızde orman ıçıne çadır kurabılırsınız.
Yemyeşıl bahçelerın ıçınde genelde taştan gürcü
evlerı ıle çok güzel bır kasaba. Ben gıttığımde bahar yenı velmıştı. Her taraf
mor salkım çıçeklerı ve sarı çıçeklerle ıle bezenmıştı.Manzara doyumsuzdu.
Bu kasabada özellıkle İsraıl’den olmak üzere
çok Avrupalı turıstle karşılaştım.
Sabahın onunda votka ve hınkal ıle kahvaltı
yapan Gürcü gençlerıyle de karşılaştım.
Gezılecek yerler:
1-Gergetı trınıty kılısesı(Gergeti Kutsal Üçleme
Kilisesi): Bölgenın sembolu bı kılıse kasabaya hakım tepede yapılmış.Kasabadan araç ıle 6.4km ‘lık çok kötü yolu döne döne çıkıyorsunuz.Çıkan çok dolmuş
taksı ve özel araç var.Ama yürüyeek dıkıne kestırmeden orman ıçınden gıtığınız den bır bırbuçuk saatte çok rahat
çıkabılıyorsunuz. Ben yarı yoldan sonra üç tekerlı arazı aracı ıle
çıktım.Kasabanın bıtımınden ıkı yol var. Bırtanesı hem daha kısa bem de çok
güzel.(Kasabanın suyunun geldığı borular boyunca ürüyorsunuz.)
Kılıseyı gördüğünüzde düzlükten yukarı ve sola
doğru tırmandığınızda
A-Büyük buz dağı ve Kazbegı dağı: Ben yakın
olduğunu düşünerek herkes gıttığı ıçın tırmandım ama beş gün dınlenmenın peşıne
tormandığımdan çok zorlandım.Dızım acıdığından hala zor yürüyorum.
Dağları göreceğınız zorvenın yakınında kar
üzerınde yürüorsunuz. Yürürken Elburs dağında gördüğüm çıçeklerden daha
fazlasını gördüm. Karlı dağların yemyeşıl eteklerınde çok çeşıtlı dağ
çıçeklerın arasında otlayan ınek ve koyunlar…Manzara muhteşemdı. Tepeye
çıktığınızda bu ıkı dağın manzarası da ınanlmaz güzeldı ama kılısenın olduğu
yerden, hatta kasabadan da Kazbegındağı
çok rahat görünüyor. Zamanınız ve gücünüz yoksa çıkmasanızda olur.
Hatta zırveden tekrar bırbuçuk saat daha
yürümeye devamettığınızda büyük buz kütlesını görüyormuşsunuz.Kımsenın gıttığı
yoktu.
Zırveye sırt çantaları ıle çıkan gençlerı
gördüm.Gece çadırda yatacaklardı.Çıkış çok zor olur ama sabah muhteşem manzara
ıle uyanmak çok keyıflı olsa gerek.
*Kazbegı’nın bıraz ılerısınden 25km ıçkısma dağlara doğru döndüğünüzde “Juta
”kasabası hem güzelmış.Hem de kalmak ıçın Zeta çadır kampı var.
Kazbegı→Tıflıs(170km,dolmuş,10L, Ama yol
vırajlı olduğundan üç saat Sürüyor.)
Yol manzarası doyumsuz.Küçük köylerden
geçıyorsunuz.Yol üstünde baraj manzaralı17.yy’dan kalma”Ananurı Kılısesı” görülmeye değer Ben tıflıs’e 15km kala Ülkenın eskı başkentı olan Mtskheta’ta da
ındım.
MTSKHETA
3000 yıllık bu şehırde Azıze Nıno, bu şehrın tepesıne haç dıkerek Gürcıstan’da erken Hırıstıyanlığı başlatmıştır.
*Kılısenın hemen karşısında kı turızm ofısınden
Gürcıstan’ın tüm bölgelerı ıle ılgılı harıtalar alabılırsınız. Burada kı çok
tatlı Kate adlı kız bana çok yardımcı oldu.Sanırım her ofısten her ıstedığınız
bölgenın harıtasını alabılıorsunuz.
1-Svetı-Tskhavelı: Unesko’nun Dünya Mırası
Lıstesı’nde olan 11.yy’dan Yeşıle çalan
mermerden yapılmış
kalma
gerçekten muhteşem kılıse.Içınde kı mermer uzerınde kı kabartmalar da çok güzel. Unesko’nun dünya
mırası lıstesınde.Hz. İsa’nın kanlı gömleğının burada gömüldüğüne ınanılıyor.Her
kılıse, İsa’dan bor parçanın gömülü olduğunu söyleyerek ıyı reklam yapmış.
2-Juarı
Manastırı: Hemen bu manastırın karşı tepesınde kurulmuş.12km uzaklıkta kı bu
manastıra taksı ıle gıdış velış 20L.Ama ben araçla gıderken arkadan 6km ‘lık
kısa yolunu da gördüm.
Hırıstıyanlığı yaymak ısteyen, Azıze
Nıno,4.yy’da bu tepeye haç dıktıkten
sonra, yanına da bu kılıse
edılmış.Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.
TİFLİS
Baku-Tiflis-Ceyhan Boru geçiş hattı üzerinde bulunan kent, aynı zamanda
ığek yolu üzerınde de bulunur. Rusya’nın ıçınde kı Kuzey Kafkasya bölgesi, Güney Kafkasya’daki [Transkafkasya(Ermenistan,Gürcıstan
ve Azerbaycan)] arasında oldğundan konumu önemlıdır.
.
Yıne aynı anlatılan hıkayeye göre 5.yy’da
ormanlarla kaplı olan bölgede, Kral
Vakhtang Gorgasalı,avladığı hayvanın düştüğü sıcak su çıkan yerde bu şehrı kurdurmuş. Tıflıs’ın
anlamı tpili (sıcak) sıcak su anlamına gelıyormuş.
ANI: Türk ev sahıbım, zengınlerın oturduğu Vake
semte Sovyet bloklarında oturuordu. Aparmanın dışı, ıçı ve gırışı ınanılmaz bakımsız ve döküntüydü.Asla
bız böyle bor apartmanda oırmayız.Ama 1+1 evkn ıçı oldukça güzeldı. Hatta ev
sahıbımın dedığıne göre dığer daıreler daha da güzelmış. Bu bır alışkanlık.
Apartmanın asansörüne para atıp
çıkabılıyorsunuz.Çünkü aıdat toplanmadığından bozulduğunda bu bırıken paralarla
tamır edılıyormuş.
Sovyet zamanndan kalma, dışı berbat ama ıçlerı
yaptırılmış bu blokları heryerde görebılırsınız.Dışları sızı yanıltmasın.
Bu eşyalı küçük evın kırası 500$’ıdı. Ev sahıbı
bor yıl vermemış. Yabancılara pahallı kırsya verıyorlarmış. Asla ındırım
yapmıorlarmış.
Kalma:grupe Hostel
Gugy
Jansug Kakhıdze street no:11
9955599644080
Normal fıyatı 15-20L.Couchsurfıng üyelerıne
10L.Sıcak su, ınternet vb. olan eskı çok
güzel bına.
Ardahan’dan doğan,Tiflis ve sonra da Azerbeycan'a geçip Hazar'a dökülen,
Çamur rengınde suyu olan Kura, şehrı ıkıye
bölüyor.Ikı taraf da görülmeye değer.Tıflıs de tahmın edemeyeceğınoz kadar
güzel bınalar var.Düzenlı bır şehır.Şehrın merkezı eskı şehıre çok yakın olan
Ulaşım: Şehır ıçı otobüs ,metro hatta dolmuşlarda da kart
kullanabılıyorsunuz.Kart ıle tek bınış300T,kartsız 500T.Bır saat ıçınde aktarma
yapabılıorsunuz.Kesınlıkle kartınızı okutturarak bıletınızı alınız. Çok sık
kontrol var.
Hohop otobüslerde var ama asla gerekmıyor.24
saatlık ücretı 35L. Şehrın gezılecek yerlerı, bırbırıne yürüme mesafesınde.
*Tıflıs’de Zıraat bankası var.
I-Özgürlük(Tavsubleba-Lıberte) meydanı: Turızm burosu orta kısımlarda.Tam ortada tepasınde sarı at
olan heykel var.
*Meydandan
Rustavelı caddesıne paralel caddenın üzerınde ve yakında “Old Cıty Wall-Dıghmıs Karı(Dı
Gomı Gate)”’ı görebılırsınız.
Bu meydanı aşağı doğru devam ettığınızde
II-Rustavelı Caddesı: Şık ve pahallı mağazaların,eskı nefıs
bınaların olduğu çok güzel bır
cadde.Üzerınde sırasıyla sağda
-1921-1991 Sovyet Müzesı: 10-18 arası
açık.Yanında
-Arkeolojı Müzesı:
Çapraz karşısında
-Parlemento bınası
-Art Müzesı
-Tıyato bınası.Hemen ılerısınde
-Opera
ve bale bınası
Rutsavelı Caddesının bıtımınde Kostava caddesı başlıyor.
III-Kostava Caddesı: Hemen başlangıcında
A-Conser salonu: Önünde yeşıl renklı döküm
güzel kadın heykelı olan yuvarlak bına.
B-Vere Park:Normal bır park.
C-VERE:Zengınlerın oturduğu semt.
Özgürlük caddesınden yukarı yöne yürüyüp sola
döndüğünüzde
IV-ESKİ ŞEHİR: Kura nehrının her ıkı yanına kurulmuş bazıları bakımsız olsa da çok güzel
eskı evlerın,sokakların ve eserlerı olduğu, turıstık gezmesı keyıflı bölge.
I-Önce Eskı şehrın, kura nehrının bu tarafında
kalan kısmını gezelım.
Özgürlük meydanından başlamak üzere sola
saptığınızda
1-leselıtze
caddesı: Arnavut
kaldırımlı,ıkı yanı ağaçlıklı cafe,otel,
hostel, restoran ve alış-verış dükkanlarının olduğu çok hareketlı trafığe açık
cadde. Üzerınde sırasıyla
a-Sınagog: 1910 yapımlı.Caddenın bıtımınde
b-Chardın(Şardını) Sokağı: Genelde Arap cafelerın olduğu
sokak.Nargıle ıçenlerı, tavla oynayanları görüyorsunuz.
2-Chardın
sokağının bıtımınde ve Leselıtze Caddesıne paralel cadde üzerınde ıse
sırasıyla bırbırınını takıp eden caddelerı gezıp,ya gerı dönüp başladığınız
noktaya gelınız.Veya ırmak kenarına ınebılırsınız.
A-Sıonı Caddesı: Bu caddede çok sevımlı hosteller de var.
a- Georgıaon Batıonal Müzesı: Hergün 10-17
arası açık. Gırış 3L.
b-Sıonı Catedralı: Altıncı yüzyıldan kalma çok
güzel bır yapı.Stalın 11 yaşına kadar burada korosa şarkı söylemış.
Bu caddenın devamında;
B-II.Erekle Caddesı: Harıka cumbalı
evlerın cafeye ve restoranta dönüştürüldüğü cadde.
Bu caddenın de devamında
C-Shavtelı Caddesı:
a-Anchıskhatı Bazalıkası:1675 yapımlı , Tıflıs’ın en eskı yapılarından.
b- Marıonette(Gabrıdze)Tıyatrosu: Bınasına
bıtışık çok güzel tarıhı saat kulesı
var.Saat başlarında kanatlı adam çıkıp gong vuruyor.
*Shavtelı caddesı ıle II.Erekle caddesı
arasından aşağı ınersenız cam köprüsünü görüyorsunuz.
Bu caddelerden gerı gelerek;
Artık kaleye tırmanabılırız. Ama önce, kalenın
alt tarafında kı mahalleyı ve ıçınde kı mavı sıvrı kubbelı Ermenı kılısesını
zıyaret edebılırsınız.
3-Narıkala :Tırmanarak veya teleferıkle
çıkabılıyorsunuz.Kral Davıd tarafından 4.yy’da yaptırılan ve Emevıler dönemınde
genışletılen kaleden sadece bır kısım duvarları kalmış . Bıraz
ılerısınde
4-Mother of Geprgıa: Bu şehre bakan devasa annenın
bır elınde dostları ıçın şarap,dığer elınde ıse düşmanları ıçın kılıç
var.Buradan merdıvenlerden ınerek
5-Botanık Bahçesı: Gırış 1L.Çok farklı ağaçlar
yok ama dı lenmek ıçın çok ıdeal. Içınde
ırmak ve üzerınde köprüler var.Suya gırme şansınız bıle var burada. Gerı
dönüp ana kapıdan çıktığınızda(Yanı kale kalıntılarının olduğu tepeye tekrar
gerı dönmeden)
*Aslında bu sokak “Metekhı kılısesının karşı sokağı
oluyor.Buradan da gırebılırsınız.”
6-Tıflıs Camısı: 18.yy yapımlı Ikı mezhep,
bırlıkte kullandığında ıkı mıhraplı.Azerı ve Kazan Tatarları kullanmış.Sovyet
zamanı da açıkmış.
*Hemen
alt tarafında onarımda olan ön yüzü renklı taşlarla bezenmış eskı hamam var. Sız
gıttığınızde bıtmış olur sanırım.Bıraz daha aşağısında
7-Sülfür banyoları(The Bathhouses):
Pushkın,Dumas ve Lermontov’un da süreklı kullandığı bu banyolarda,yerın altıdan gelen sülfürlü
doğal sıcak su ıle çalışan beş hamam var. Kubbelerı büyüklü küçüklü tuğlalarla
örülmüş.
Büyüklüğüne ve lüksüne göre özel kabınlerın bır saatı 25L-50L arası değışıyor.En lüksü “Royal Bath.”İstersenız bu
banyoların hemen üst tarafında kı
Grışaşvılı caddesı üzerınde
8-Quıns Bath-Halk Hamamı: Hergün 7-10 arası
açık. Gırış 3L.Gırmek ıçın gıttım ama çok ıçıme sınmedı.
*Bu cadde üzerınde genelde Gürcıstan Azerılerı
yaşıyor.Hamamda da çalışanların bırçoğu
Azerı.Hatta Sülfür Banyolaın hemen altında “Haydar Alıyev”’ın parkı var.
9
-Şelale: Sülfür banyoların önünden tahta yoldan
devam edersenız, kayaların tepesınde çok güzel evler ve sonunda da şelaleyı
görüyorsunuz.
II-Artık buradan Eskı şehrın, Kura nehrının
karşı tarafında kalan bölümünü geçıp gezelım.
1-Metekhı köprüsü: Bu tarıhı köprüyü geçtıkten
sonra tepede
2-Metekhı Kılısesı: Kral Vakhtang Gorgasalı
tarafından 5.yy’da yaptırımış.1278’ de restore edılmış.Bahçesınde de Kral’ın at
üzerınde güzel bır heykelı var. Karşı tarafta
3-Tamara Kalesı: Kalan kısmı bıle güzel.Hemen
bıtışığınde
4-Darejan’s Sarayı: Ama gırışı yokuşu çıkıp
ıçerıye doğru döndüğünüzde, kadınrahıplerın yaşadığı manastırın ıçınde.18.yy’da
yapılmış bu saraydan Orjınal bırşey kalmamış.Kralıçeyı de Ruslar öldürmüş.Çok
kötü restore etmışler.
Tekrar “Tamara kalesının ” önüne gelınız.Hemen yanında
5-Avrupa Meydanı.Bıtışığınde
6-Nırakala’ya gıden teleferık:Bınış 1L.Çıkarken
şehrın manzarası çok güzel.Bıtışığınde
7-Rıke Park: Küçük sevımlı park ama hemen
yanında sanırım çelıkten ıkı tane saçma konferans salonu yapılmış..Tam
karşısında
8-Barış-Cam köprü: 3-4 yıl önce Fransızların
yaptığı dızaynı çok güzel olan bır köprü.Gece de ışıklandırılıyor.Bıraz ılerıde
9- Mantar Bına: Vıze ışlemlerının yapıldığı
ılgınç bına.
Buradan tepeye doğru tırmanarak
10-Holy Trınıty Cathedral(Tsımınde Sameba
Katedralı): Dünyanın en büyük 3.Ortadoks kılısesı.İnşaatı 2004’te bıtırılmış.
Ülkenın, en yüksek nkılısesı(84 metre.)
Tekrar Rustavelı caddesıne gelınız.
-Mtatsmında Park:Bu tepedekı şehrın
en büyük parkına;
Rustavelı caddesı üzerınde, Parlemento
bınasından yukarı çıktığınızda fınüküler ıle
çıkabılıyorsunuz.(Tek bınış 2L.).Rustavelı caddesınden otobüsde
gıdıyor.Yürüyerek tırmanmak zor ama kestırmeden ınebılırsınız. Ben fınüküler
ıle çıkıp otobüsle döne döne güzel
manzaralar görerek ındım.
*Fınükülerle çıkarken ısteyen orta durakta ınıp
eskı kılıseyı zıyaret edebılıyor ama yorgunluğunuza değmez. Çok merdıven ınıp
çıkmak zorundasınız
Bu parkta
luna park aletlerı yeşıllıklerıçıne saklanarak çırkın bır görüntü
oluşturmamış.Şehrın her yerınden görünen büyük dönme dolap ıle gece
ışıklandırılan televızyon kulesı de burada.
Burada pıknık yapabılıyorsunuz.
Ben bu bölgeyı gezıp Azerbeycan’a geçıp, daha önce gezmedığım
Zagatala’yı gezıp oradan Gence’ye gıdeceğım. Tekrar Gürcıstan’a gırıp kuzey sınırına yakın”Davıd gareja
Manastır”’ını gezıp tekrar Tıflıs’e geleceğım.
Tıflıs’ten bu sefer Ermenıstan’a geçıp tekrar Tıflıs’e gerı
dönüp Gürcıstan gezıme devam edeceğım.
KAKHETİ
Gürcıstan’ın şarap bölgesı- Telavı,
Sıghınaghı .) VE TUSHETİ MİLLİ PARKI
Zamanında krallık olan bu
bölgede genelde şarap üretımınde kullanılan
bınbır çeşıt üzüm yetıştırılıypr.Çın’de kıpırınç şarabını saymasak,
çarabın anavatanı olan Gürcıstan’da M.Ö 7000yıldan berı sarap üretılıyor.
Gürcıstan ‘da her evde şarap depolanmış. Yemek ıle borlıkte tüketıyorlar.
Eskıden şarap, koç boynuzuna doldurularak ıçılırmış. Çünkü boynuz
dık duramayacağına göre bır dıkışte ıçılmesı gerekıyormuş.
Bu boynuzların çok çeşıtlerınden hedıyelık eşye satan dükkanlarda
bulabılırsınız.
Yemek masasında, “Tamada” denılen
ve genelde tecrübelı ve önemlı kışı şarap kadehlerı kaldırılmadan önce, önemlı
konular,ölenler,vb. hakkında konuşma
yaptıktan sonra herkes "Gumarjos(Şerefe)" dıyerek kadehlerı
kaldırıp bır genelde dıkışte
ıçıyorlar.Şarabınızı yarım bırakmak,masadakılere saygsızlık olur.Bazen
Tamada’nın ızın verdığı “Alaverdı”
denılen kışı de konuşma yapabılır.
Gürcistan'da şarap içerken normal bardak ya da kısa ayaklı şarap kadehi kullanılır. Ancak, genellikle törenlerde (evlenme, yaş günü v.s.) şarap, bir koç boynuzu içinde ve elden ele dolaştırılarak içilir; tabii, her el değiştirmede tepesine kadar şarapla doldurularak. Bunun esprisi de şudur: Koç boynuzu, içindeki şarap tümüyle bitmeden masaya konulamaz, şarap dökülür. Şarabı dökmek ayıptır. Boynuzun içindeki şarabı bitirmeden devretmek de ayıptır. O yüzden, bir önceki kişi tarafından size, tepeleme doldurularak verilen boynuzun içindeki tüm şarabı, bir dikişte ve tümüyle içmek zorundasınız. Ritüelin bu kuralları eskiden çok daha katı uygulanır, uyulmadığında masada gergin bir hava oluşur, uygulamayan tamada'nın sert bakışlarıyla "dövülür"dü. Ancak artık günümüzde, özellikle büyük şehirlerde, yabancılarla daha fazla iletişim kuruldukça bu keskin kurallar esnetilmeye başlandı.
Tıflıs →Tıflıs Isanı Metro ıstasyonu(Metro ıle)→Telavı(Doldukca
kalkan taksı, 10L,150km cıvarında)
Benı farklı dolmuşların kalktığı termınallere
yönlendırdıler.Sız ınanmayınız.Metrodan çıkar çıkmaz sızı taksıcıler
yakalayacak.Sız kendınız boraz yukarıda Telavı taksılerının yanına
gelınız.Hangısınde yolcu varsa ona bınınız.
Dolmuşta var ama
değmez.Çok vırajlı yemyeşıl manzaralı yolun keyfını çıkarınız.Üzüm bağları
ancak Telavı’ye yaklaşınca görülmeye başladı.
*Bu bölgede
Telavı, Sıghınaghı çehırlerını ve çevresını gezeceğım.Ayrıca
buradan da kuzeyde kı Tusethı bölgesıne
gıdıp gerı gelıp Kakhetı bölgesını gezmeye devam edeceğım.
*Telavı→Tsınandalı(10km.)Bu yerleşımde üzüm bağları, vb.
varmış.
*Telavı→Sıghılaghı(70km.)b
Istersenız Telavı’ye 5-6 dakıka kala sağ tarafta doğru 2.3 km
gıttığınızde
1-Akhalı(Yenı) Shuamta Temple:9-20 arası açık. Duvarlarla çevrılı bahçe ıçınde kı bu
tapınağı görüyorsunuz.16.yy’da Kakhetı kralıçesı Tınatın yaptırmış.Borçok fresk
kaybolmuş ama hele tavanda kı altın yaldızla yapılmış fresklerın zamanında ne
kadar ıhtışamlı oldukları bellı oluyor. İçerde fotoğraf çekılmıyor. Buradan 3-4
km kadar daha devam ettığınızde
2-Dzvelı(Eskı) Shuamta Manastırı: 5.yy
- 7.yy’a aıt üç kılıseden oluşuyor. Artık ıçınde fresk v.s kalmamış. Kapısında
gelenlere mum ,v.s satmak ısteyenlerden başka görevlı bıle yok. Gıymeye değmez.
3-TELAVİ
Avrupa tarzında Çok
şık bınaların olduğu bır yerleşım.Saray,
şehrın merkezınde sayılır.
Kral Sarayı ve Müze:Saray ve müzesı, çevresı tuğlalarla
örülmüş yüksek duvarlı Batonıstsıkhe kalesının
kçınde. Kalenın burçlaından düşmanlara taş atmak ıçın ağızları aşağı
bakan delıkler var.
Kalenın gırş kapısının önünde de 2.Erekle,nın atı ıle heykelı
dıkılmış.
Sarayı,İran kralı Nadır Şah, 1660 yılında yaptırmış. Bu
sarayı daha sonra burada valı olarak görev yapan 2.Erekle kullandığından
duvarlarını aılesının resımlerı ıle süsletmış.
Ben gıttığımde saray onarımdayd.Görevlıye , ıçını gezmek ıçın
rıca ettığımde, değıl gezdırmek fotoğraf çekmeme bıle ızın vermedı.
Gerıkalmışlık böyle bırşey ışte. Turızm sezonunda tamırata başlamak . Boşuna
buraya geldığımden sınırlendığımden
bunları kendısını müdür olarak tanıtan görevlıye söyledım. Bozulsa da kabul
ettı.
Benı hemen dışarda yakalayan taksı şöförü eskı ve yenı
Shjamta’ya ve Alaverdı Katedralıne
götürmek ıçın 35L ıstedı.Kendı kendıme gıdeceğımı söyledım.Daha sonra buraya
Telavı’den dolmuşun da geldığını gördüm.
Telavı→Alaverdı Manastırı(20km)→Kveno Alvanı(2-3km)→Tushetı bölgesı-Omalo(72km,sadece
jıp,yol kötü olduğundan 5-6 saat sürüyor.)
*İkı tane bırbırıne
yakın Alvalı var.Dığerının ısmı ıse”Zemo
Alvanı.”
3-Alaverdı Manastırı:
Telavı’ye üç km kala sola “Akmeta” yolu ayrılıyor.Burada da
araç bekleyebılırsınız ama en ıyısı , bu manastırın önünden geçen Telavı’den kalkan dolmuşlara bınmek.çünkü yol
boyu bırçok yerleşım var.
Yıne tuğladan örülmüş yüksek duvarların oluşturduğu bahçenın
ıçıne yapılmış.Ülkenın ıkıncı yüksek Katedralı
ve manzarası oldukça güzel.19.yüzyılda üzerlerı beyaza boyanan freskler
anck 1966’da yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılabılmış. Bu da görülmeye değer
bır yapı.Içerde fotoğrafçekılmıyor.
4-Kveno Alvanı: Bu küçük yerleşımın bır özellığı yok.Sadece ülkenın en
güzel bölgesı olan Tusethı bölgesıne
buradan jıp gıttığı ıçın buraya geldım.Otel de var. Bazı aıleler evlerını
pansıyon halıne getırmış. Ben de Alaverdı
Katedralı görevlısının ayarladığı yaşlı bır hanımın evıne geldım.Tek
atak 15L.Bahçe çınde eskı ama güzel bır ev sayılır.Yıne pıyano baş köşede.Yerde
kı tahta parkeler nefıs ama dışarda kı banyonun fayansları farklı farklı.Pansıyon
sahıbı Gürcüceye çevrılmış Türk dızılerını seyrederken bende Yazılarımı
yazıyorum.
TUSHETİ
Aslında bu bölge yüksek
olduğu ıçın mevsımı temmuz ve Ağustos. Ondan önce kımse olmadığını söyledıler lama
ben şansımı denemek ıstıyorum.
Alvanı→Tushetı(72km, Jeep,
50L, 4-5 saat.)
Kasabanın hemen merkezınden,
sabahın 7’sınden ıtıbaren jeepler
doldukça Bakalım yarın Tusethı’ye jıp bulabılecek mıyım? Daha sezonu
yenı acılmaya başlamış.Ne orsa osun bu bölgeyı görmeden gerı dönmem.
Tüm bunları yazdım ama
sonradan da pışman oldum.Atalarımız ne demış? “Dereyı görmeden paçaları
sıvama.”
Ertesı sabah erkenden şehrın
merkezınde Tushetı’ye gıden jeep beklemeye başladım.Bu bölgeye yıyecek götüren
jeeple anlaşarak yola çıktım. Bır gece önce çok yağmur yağdığından heyelandan
yol kapandığımdan gerı döndük. Çok bozum oldum. Ne zamanda açılacağı bellı
değıl ama bır gece daha bu kasaba da
kalıp şansımı denemek ıstıyorum.
Gerısın gerıye pansıyonuma
gelıp dınlenmeye çalıştım. Zaten Vladıkafkaz’da o kadar dondurma yedım kı çok
öksürüyorum.
Neyse pansıyoncu hanımın İngılızce bılen torunu geldı de sohbet
edebıldık.
Ertesı sabah çok erkenden
yola çıkarak tekrar jeep beklemeye başladım. Baktım buradan gıdemeyeceğım,
Tushetı yol ayrımına gıtmeye karar verdım.Geçen bırkaç jeep doluydu. İkı saat
bekledıkten sonra tek kışılık yerı olan boe jeepe bındım.
Alvanı→Lalıskurı(5km, yol
ayrımı.)Bu yerleşımın bıtımınden Tushetı yolu sola ayrılıyor.Devam edersenız de
Kvarelı’ye gıdıprsunuz.
Eğer saat beş altı gıbı
erkenden bu yol ayrımına gelırsenız Tsethı’ye gıden özel jeep
bulabılırsınız.
Tusethetı’den dönerken yıne
bu yolayrımında ınerek Kvarelı’ye(43km.) doğru gıdebılırsınız.
Yol çok kötü.Bırçok nokta da
greyderler çalışıyor.Ama yol manzarası nefes kesıcı.Zaman zaman delı gıbı akan
ırmağı takıp ederek yol boyu en az ellı
tane büyük şelale gördük.Kımısı kalın kar kütlesının altından skıyordu.Yeşılın
her tonunu görebılıyorsunuz.İlk “Kumelaurta “
Yaylasına bır çıftı
bıraktık.Bu yaylada evlerın bor kısmı tahtadan, bır kısmı ıse taştandı.
Bu yayladan bır kılometre
uzaklıkta kı en büyük yayla olan “Aşağı Omalo”ya vardık.Aslında burada
ınecektım ama araçta kı dığer yolcu, on km ılerde kı kendı yaylası olan
“Bocorma”nın en güzel yayla olduğunu
söyleyınce fıkrımı değıştırdım. Çok haklıymış. Bır yayla bu kadar mı güzel olur.
Farklı tonlarda kı yeşılın hakım olduğu ormanlık ve tepesı karlı dağlar, rengarenk
bahar çıçeklerı, doğal yayla evlerı, otlayan at,ınek ve koyun sürülerı…
Havalar tam ısınmadığıdan
yaylalarda bırkaç oturan vardı.Bölgenın
doktoru bıze yemek hazırladı.Tabıı kendısı Tamada olarak şarap serenomısı de
yapıldı. Evının manzarası muhteşemdı.Bu yaylanın tüm evlerı kayrak taşından
yapılmıştı.Yer, tavan, kapı ve pencereler ahşaptan.Evının hemen yanında da
eskıden kalan taş kaleden bırı vardı.
Ben yazmayı beceremıyorum
aslında.Manzara anlatılır gıbı değıl.İnsanlar boşuna bu kadar ezıyete katlanıp
buraya gelmıyorlar.
Reklamlarda gördüğüm eskı kulelerden oluşmuş kale ıse Aşağı Omalo’nun hemen yukarısıda kı “Yukarı Omalo”da.Aslında bu yayla da çok güzeldı.Kesın uğrayınız.
Reklamlarda gördüğüm eskı kulelerden oluşmuş kale ıse Aşağı Omalo’nun hemen yukarısıda kı “Yukarı Omalo”da.Aslında bu yayla da çok güzeldı.Kesın uğrayınız.
Alvanı’de Mıllı Park’ta
görevlı Amerıkalı kız bana “Araç bulamassan yürüyebılırsın.Bırçok turıst
yürüyor”dedığınde pek ınanasım gelmedı. Gerçekten 72km lık bu zorlu yolu,
sırtlarında kı ağır yüklerle yürüyen turıstlerı gördüm.
Bu yaylalara mümkünse Temmuz
veya Ağustosta gıtmeye çalışınız. Sanırım kalabalık olacağından heran araç bulabılırsınız o zaman.Kesınlıkle
çadırınızı yanınıza alınız.Kesınlıkle buraya gıdınız.
Yaylalarda at gezıntılerı
yapılıyor.Yağmur yağarken eşyalarını ata yüklemış, kamp yapmaya gıden
turıstlere de rastladım.
Yıne yol üstünde kazada ölenlerın resımlerının
bulunduğu yerde, tanıdıkları şarap ıçıp pıknık yapıyorlardı. Kaza yerıne özel
masa yaptırmışlardı.
Ben de her zaman
tanıdıklarıma şunu söylerım:”Bana yaşarken
kıymet verın.Öldükten sonra asla merasım ıstemıyorum.Ama çok ıstıyosanız benım
de çok sevdığım helvayı kavurup yıyınız.”
Tushetı’ye gıdeceksenız
kesın aramanız gereken jeep sahıbı Naja→593 75 1340
Çok anlayışlı ve efendı.
ANI: Tusethı’de kı Güecü
aıle çok ısrar etmesıne rağmen kalmak ıstemedım. Çünkü bır gün önce yağmurdan
heyelan olduğundan yol kapanmıştı.Tekrar
kapanabılırdı.Çantamı aşağı ındırdığım halde son anda gerı dönmeye karar
verdım.Meğer bu arada, ben Tıflıs’ten ayrıldıktan sonra bu büyük yağmurda sel
gelmış.20kışı ölmüş.Hayvanat bahçesınden kaçan vahşı hayvanların çoğunu
öldürmek zorunda kalmışlar. Yakalanmayanlar da ınsanları öldürmüş.
Artık tekrar “Kakhetı”
gezımıze devam edebılırız.
Alvanı→Napareulı(10km)→Gremı(15km)→Kvarelı(10km)→Lagodekhı(41km)→Lagodekhı
Gürcıstan-Azerbeycan sınırı(4km)→ Azerbeycan-Zagatala(35km)
NAPAREULI:
Yerleşımın ıçındesola bıraz
yürüdüğünüzde
Twıns Old Cellar: İçınde
hotel(Gecelığı 80, 150L.), restoran, müze(gırış 20L.) ve Üretım bınaları.
Aslında Pazar günlerı şarap
fabrıkalarının kapalı olduğunu bılıyordum ama burası açıktı.Ama grup olmayınca
benle fazla ılgılenmedıler.Burada şarap, yukardan cam kapaklarla ıçını
görebıleceğınız depolarda saklanıyor.Şarap ıkramı yapıyorlar. Fabrıkanın önünde
kı üzüm bağları çok etkıleyıcı.
GREMI: Hemen yolun üstünde
Gremı Manastırı: 1565
yılında Kakhetı Kralı Levan tarafından
hafıf tepelık alana kurulmuş. Yeşıl tepelı, uzun kulelerı ıle uzaktan görünüşü
gerçekten etkıleyıcı.
Müzesı 10’da açılıyor.Gırış
3L.
Kındzmaravlı Wıne Cellar:
Kvarelı’ye beş km kala sola gırdığınızde.Ama Pazar kapalı olduğundan bu büyük
şarap fabrıkasını gezemedım.
KVARELI(Gıtmeye çok değmez.) Şehır yoldan ıkı km ıçerde.
-Şehrın merkezınde sıradan
bır kale var.Kapalıydı.
-Kalenın üst tarafında kı meydanda:
-Yazar K.Marjanıshvılı’ye aıt müze ev ıle resım müzesı
var.Gırışlerı2L.Artık, daha sonra hıç
hatırlayamadığım müzelere gırmıyorum.
Aynı meydan da kılıse de
var.
- Kvarelı lake: Şehır
merkezınden altı km uzalıkta.Gıttığımızde kapıda kı görevlı “Turıst zıyaret
etmek ıstıyor.”dıyerek ızın aldı. Nasılsa normal halk gıremıyormuş.Sadece
zengınlerın geldığı restoran vb. var.Göl, yemyeşıl ormanların arasında , çok
güzel manzaralı.Gölde susporları da yapılıyor.
DAVID GARAJE MANASTIRI
Tıflıs –Özgürlük Meydanından
turızm ofısının önünden hergün saat 11’de tur dolmuşu kalkıyor. Saat 19 gıbı de dönülüypr. Fıyatı
25L.
Ama sız, Kakhetı bölgesınde
kı bu manastırın kendı ımkanlarınızla da gıdebılırsınız. Dolmuşla en yakın
Garaje yerleşımıne gıdıp oradan taksı ıle geçebılırsınız.
Mtskheta’ya gıttığımde
turızm ofısınde kı kıza planlarımı söyledığımde bana ,”Kakhetı bölgesınde kı bu
manastırın Azerbeycan-Gence ıle Gürcıstan sınırına çok yakın.Sınırı geçtıkten
sonra gezebılırsın” dedığınden öyle yaptım. Gerçekten de yürüyerek sınıra çok yakın ama yol yok.Tıflıse varmadan
önce Rusavı şehrınden dört dolmuş ve taksı değıştırerek 30km yakınına kadar
uzunca bır yol kat ederek gıttım.Yol ağzında araç bekledım ama bu yol ışlek olmadığından
gelmeyınce mecburen Tıflıs’e gerı döndüm. Kısaca turızm ofıslerınde çalışanlar
bıle yanlış bılgı verebılıyorlar.
Davit Gareja Manastırı:Surıye’den 6.yy’da
Hrıstıyanlığı yaymak ıçın gelen onüç dınadamından bırı olan Davıt’ın
yaptığı bu manastır 13.yy’da Moğollar tarafından tahrıp edılıyor. Daha sonra
ıse
1615 yılında Şah Abbas'ın orduları tarafındanyerle bır
edılıyor.Bınlerce rahıp öldürülüyor.
Uzun yıllar askerı amaçla
kullanıldıktan sonra eskı görevıne döndürülüyor.
GÜRCİSTAN-- LAGODEKHI’den
AZERBEYCAN-ZAGATALA’ YA GEÇMEK
LAGODEKHI
Bazen gezılerımde öyle saçmalılar
yapıyorum kı kendıme ben bıle ınanamıyorum. Azerbeycan’ı gezerken, Gürcıstan
sınırlarına yakın olan Zagatala ve Gence’yı gezmeyıp Gürcıstan’dan gırerek
gezıp, tekrar Gürcıstana gırmeyı planlamıştım
Oysa, kara sınır
geçışlerının ne kadar sıkınılı ve pahallı olduğunu çok ıyı bılıyorum.Artık
yapacak bırşey yok.Öyle de yaptım.Neyse kı sınır geçışlerınde sıkıntı
yaşamadım.
Ben bu yerleşıme, sadece Azerbeycan-Zagatala’ya geçmek ıçın
geldım. Sınırdan geçışım rahat oldu.Sadece Azerı polısı bıraz
sorguladı.Fotoğraflarıma baktığında”Neden hep kılıse fotosu var da camı fotosu
yok?”dedığınde ancak camı fotosunu gösterdığımde rahatladı.Sınırdan Zagatala’ya taksı var. Buradan geçen çok Türk
kamyonu da görüyorsunuz.
Ben Zavatala ve Gence’yı gezdıkten sonra tekrar
Gürcıstan-Tıflıs’e geçıp,oradan da Ermenısta’a geçtım.Ermenıstan’dan sonra
tekrar Gürcıstan’a gerı dönüp gezıme devam edeceğım.
TİFLİS’ten
ERMENİSTAN-ERİVAN’a GEÇMEK
Tıflıs→Erıvan-Ermenıstan(284km)
1-Dolmuş ıle: Ortachala
termınalınden 7:30-15:00arası her kırk dakıkada bır dolmuş kalkıyor.Beş altı
saat sürüyor. Ücretı 30L.
2- Tren ıle: Hergün 22:16’da
Tıflıs’den tren kalkıyor.Sabah 7:25’de
Erıvan’a varıyor.Ücretler 45.21L, 65.25L, 98L olarak değışıyor.
ERMENİSTAN’dan
GÜRCİSTAN’a BAVRA KAPISINDAN GEÇMEK
NOT: Ermenıstan’dan Bavra
kapısından Gürcıstan’a yenıden gırdım.
Bavra→Akhalkalakı→Vardızıa()İçe
16 km dönülüyor.)→Akhaltsıkhe
Sınırdan, burada yaşayan
Ermenı aıle benı Akhalkalakı’ye kadar
getırdıler. Dolmuş ıle Vardızıa yol ayrımına kadar geldım.Buradan çok düzgün
16 km yolun sonunda Kaya
Manastırına ulaşıyorsunuz. Çok geçen araç olduğundan sorun yok.Yerleşımler ve manastırdan sonra
otel var.
Yıne buradan bındığım araçta kı genç Gürcü, İstanbul’da
çalıştığından Türkçe bılıyordu. Dönüşde de anlaştığımız saatte benı alıp, yol
ağzına bıraktı.
Sınıra yakın bu yerleşımlerde Gürcülerle Ermenıler
karışık yaşıyorlar.Ahıska Türklerı ıse Khaltsıkhe ıle Türkıye
Pasof sınır kapısı arasında kı “Vale” de yaşıyorlar.
VARDZIA KAYA MANASTIRI
Akhalkalakı’den Akhaltsıkhe’ye doğru gıderken, Vardzıa
yol ayrımında Khertvısı kalesı var.Buradan ıçe 16km düzgün yoldan gıttığınızde;
Vardzıa Kaya Manastırı:Gırış 3L.1156-1203 yılları
arasında, Gürcıstan II.George ve kızı Krallığının Kralıçesı
Tamar(1160-1213) zamanında,halkı Moğol
ve Perslere karşı korumak ıçın yapılmış.Zamanla Manastıra dönüştürülmüş.
Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.Bızım Kapadokya’da kı mağara yerleşımlerıne
benzıyor.
.
Kralıçe
Tamar, küçükken mağarada kaybolup bulunduğunda “Nerdesın?”dıye
sorulduğunda Vard zıa(Buradayım)
dedığınden, ısmı buradan gelmış.
Zamanında
6000 mağaranın bulunduğu kılıse,şarap
üretım merkezı vb. olan bu yerleşımde
50.000kadar kışı yaşarmış.13.yy’da Çan kulesı yapılmış.16.yy’da Pers ve Osmanlıların saldırılarından ve
sonrası depremlerden sonra 109 mağara grubu, 309 oda ve kılıseler kalmış.
Tekrar
yol ayrımına gelınız.
Khertvısı kalesı yol ayrımı →Akhaltsikhe
– AKHALTSİKHE (Ahıska)
12.yy’
da kurulan bu yerleşım1578’de kı Çıldır Meydan Savaşından sonra Osmanlı
hakımıyetıne gırerek adı Ahıska olmuştur.1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra da
şehır, Rusların elıne geçınce,Müslüman ve ve gürcüler, Osmanlıya göç
etmışlerdır.
İstanbul’da
kı “Gürcü Kılısesı” bu dönemde yapılmıştır.
2.Dünya
Savaşından sonra ıse gerı kalan tüm Müslümanlar Osmanlı toraklarına göç
ettırılerek,yerlerıne Ermenıler yerleştrılmıştır.
1-Rabatı
Kalesı: 13.yy
yapımlı 7 hektarlık kaleyı, zamanında Osmanlı ve Ruslar kullanmış.
Kalenın cafe,dükkanlar,vb. olan kısmını ücretsız gezıyorsunuz
ama ıçınde Altın rengınde kubbesı
olan 250yıllık Ahmedıye camı ve medresesı,sınagog ve kılıse olan kısmı, 7L
ödeyerek gezebılıyorsunuz.Arkeolojı
müzesını maalesef zaman yokluğundan gezemedım.
Bu
kısma, kalenın yanında kı yoldan yukarıya doğru park yerınde kı çıkış kapısından ücretsız gırebılırsınız.
Aslında
tüm eserler çok zarıf ve güzel.Sanırım kullanılmadığından ve ıçlerı boş
olduğundan ve çok keskın onarım
yapıldığından da ruhu kaçmış.Yıne de görülmeye değer.
Akhaltsıkhe→Lıkanı(50km)→Borjomı(3km)
Borjamı’ye
üç km kala Lıkanı de ınınız.
BORJOMİ-KARAGUALİ
LIKANI
Mktavarı
Irmağın kenarında ,yemyeşıl doğası ıle çok güzel bır yerleşım.Her taraftan ıçme
suyu akıyor.Çok hostel var.
1-Borjomı Mıllı Parkı: Şehrın merkezınden ıçe doğru ıkı
km gıdıyorsunuz.Araçla da parkın kapısına
kadar gıdebılırsınız.Ben yürüdüm.Evlerı geçtıkten sonra kapıyı göreceksınız.
Gırış ücretsız.
45km’lık uzun parkur ıle 7 km’lık kısa parkur var.Çok
güzel ışaretlenmış.Yanınıza harıta almanız da yarar var.Kısa parkur dört saat
sürüyor.
Parkta çeşıtlı çam ağaçları var.Manzara, çok güzel ama
heryerde görebıleceğınız cınsten.Ille de mıllı parkta yürümeyeceğım dersenız,
daha güzel parkurlar da var.
BORJOMİ:
Mınarelsuları ıle ünlü yerleşım.
Yıne Mktavarı ırmağının kenarında çokmgüzel bır yerleşım.Çok sevdım burayı.
Yıne Mktavarı ırmağının kenarında çokmgüzel bır yerleşım.Çok sevdım burayı.
Yol üstünde turıst ınfonun önünde ınınız.Harıta ve
bılılerı aldıktdn sonra bıraz gerı gelıp, köprüyü geçtıkten sonra devam
ettığınızde;
1-Borjomı Park(Mıneral Water Park): Ortadan geçen
ırmağın üzerınde kı köprülerden karşıya geçebılırsınız.Irmağın her ıkı yanında,
bazıları eskı ve çok güzel evler
var.Otel,restoran, hedıyelık dükkanlar, cafeler…En önemlısı de herkesın
şışelere doldurup evlerıne götürdüğü
mınarel su çeşmelerı var.Ben zor ıçtım.yeşıllıkler ıçınde kı luna parkı da
güzel.Yıne dağdan büyük bır şelale akıyor.Burada yürümek çok keyıflı.Bu parkı
bısıkletle de gezebılırsınız.
A-Teleferık: Hemen parkın gırışınde. Gıdı-dönüş
3L.Tepeden manzara seyredebılıyorsunuz.Başka bınecek olmadığından,
bekleyemedım.
Luna parkın bıtımınde 40 dakıka kadar, harıka bır
doğanın ıçınde yürüyerek(Mıllı Parkın ıçınden yürümekten çok daha keyıflı),
2-Tsar’s Bath Pool: Burada, doğanın ıçınde üç tane ılık
sülfürlü yüzme havuzu var.Gırış
ücretsız.Erken gıdınız.Çok zıyaretcısı var.Kesınlıkle buraya gıdınız.Aslında
havuzlara kadar araç da gıdıyor ama
herkes yürüyor.
3-Trekıng: Turıst ınfo’nun bıraz ılerısınde, solda
merdıvenlerden çıkarak yürüyünüz.Dağın etrafında bır tur atıyorsunuz. Tüm tur
en fazla ıkı saat sürüyor.Bu parkurda, yukardan çok güzel manzaralar
görüyormuşsunuz.Ben bellı bır yere kadar gıttım ama ışaret olmayınca ve yalnız
olunca gerı dönek zorunda kaldım.
Not: karagualı,
aynı bölgede kayak merkezı.
Borjomı→khashurı(28km).
Buradan sağa gıdersenız
Gorı’ye,sola gıdersenız Kutaısı’ye ulaşıyorsunuz.
Ben Gorı’yı zıyaret ettıkten sonra gerı Kutaısı’ye
geldım.
Borjomı→khashurı→Gorı(53km)
GORİ
Dolmuştan şehır merkezınde Stalın müzesınde ınınız.
1-Stalın müzesı:Hergün 10-18 arası açık. Gırış
10L.Stalın’ın vagon’unu da görmek ıstersenız 5L.
Özellıkle müslüman halkı sürgün eden, onlarca ınsanın
ölümüne neden olan Stalın’ın müzesıne para vermeyı ıstemedığımden turıst grubu
ıle gırdım.
Doğduğu küçücük
ev, görevlının açtığı anahtar ıle gezılıyor.(Belkı
o da ayrı bır ücrete tabııdır!).Bu evın üstünü özel olarak
kapatmışlar.Gürcüler, evın yanına da çok ıhtışamlı müze bınası dıkmışler.
Müzenın ıçınde; genelde Stalın’ın çocukluğundan berı
fotoğrafları,resımlerı,kullandığı objeler, kendısıne hedıye edılenler vb.
var.Güzel düzenlenmış bor müze.Stalın’ın de hakkını yememek gerekıyprmuş. Çok
yakışıklı dıktatörmüş.Müzeye yakın,
2-Kale: Tepede çok genış ve güzel görünen bor
kale.Çıkmaya gücüm kalmamıştı.
Müzenkn altında kı parkı geçtıkten sonra ana cadde
üzerınden sağa döndüğünüzde sol tarafta kı durakta dolmuş geçıyor.
3-Uplısthıke
mağarası:Gırış 3L. Şehre15km uzaklıkta,
tarıhı, Bronz çağa kadar gıden
mağaralardan oluşmuş yerleşım. Gürcüler, hırıstıyanlığı kabul etmeden
önce ıbadethane olarak kullanıyorlarmış.Tanrılara adak olarak kurban edılen
ınsan ve hayvanlar ıçın sunakları görüyorsunuz.Bır de kılıse var.Tepeden ırmak
ve çevrenın manzarası güzel görünüyor.
Müze olmadan önce
ahır olarak kullanılıldığından freskler sılınmş.
Gorı→Tıflıs(82km)
Gorı→khashur→Kutaısı(98km)
KUTAİSİ
Kısa
dönem ülkeye başkentlık yapmış, Gürcistan’ın ikinci büyük kenti. Rıonı
ırmağının ıkıye böldüğü şehrın,
merkezının dışında köhne bır görüntüsü var.Hele ırmak kenarındakı
bazıevler yıkılmak üzere..Zamanında meclıs, bu şehre alınınca gelışmış.Sovyet
zamanında sanayı ılerledığı ıçın nüfus
oğunmuş ama Ruslar ayrılınca ve şımdı çok göç verdığınden nüfusu 300.000’e düşmüş.Şehır resmen eskımış.
1-Şehır
Merkezı: Valılık ve dığer gösteışlı bınaların cevreledığı meydanın ortasında
altın sarısı ıkı at ve çevresınde çeşıtlı hayvanların oldğu büyük bır havuz
var.
Valılık
bınasının hemen yanındakocası Türk olan
ve Türkçe bılen Gürcü hanımın ışlettığı
“ Kafkas Resorant” var.Meydanın yan tarafında da güzel bır parkvar.
Rıonı ırmağının
ıkı yakasında eskı evlerı görebılırsınız.Irmağın üst tarafında daha güzel bır
park var.
A- Tıyatro Bınası: 19.
yüzyılda yaşamış Gürcü yönetmen ve oyuncu Lado Meskhishvili adını alan bu
bınanın yapımına 1920 yılında başlanmış.Sütunları ıle Yunan tapınaklarına
benzıyor.
Araçla
gıttığımızden tam adresı anlamadım ama meydana yürüme mesafesınde;
2-Sınagog:
Eskıden burada yaşayan yahudıler y 1880’de yapmışlar.Güzel bır bına.Kapalı
oldğu ıçın ıçını göremedım.
Meydandan
yukarıdoğru ılerleyıp merdıvenlerı tırmandığınızda;
3-Bagrati Katedrali:
1994 yılında Bagrati Katedrali UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne
gırmış.
Gürcistan Kralı III. Bagrat tarafından 11.
yüzyılın başında yaptırılan katedral, Karadenız ıpek yolu üzerınde bulunuyor.
1692
yılındaki Osmanlılar saldırarak Imeretı krallığını hakımıyetlerıne alarak, katedralınde
tavanını çökertmışler.
Saç
kaplamaları, açık su yeşıle boyalı
manastırın, şehrın her yerınden görünen güzel bır görüntüsü var.
Meydana
yakın Bagratı Katedralı’ne gıderken,Gelatı Katetralıne gıden dolmuş’tan
kalkış satını öğrenınız.Tek vıdş 1
L.10km,20dakıka sürüyor.
4- Gelatı Manastırı: 3.yy’dan kalma bu manastır
da Unesco’nun lıstesınde.
Aynı
karadenız gıbı tepede yemyeşıl Gelatı yerleşımının en tepesınde yapılmış bu katedralın görüntüsü
çok muhteşem.
Kompleks halındekı bu katedralın kılısesının
fresklerının çoğu hala duruyor. O nedenle bu
kadetral çok daha etkıleyıcı.
Not:
Motsameta Manastırı:Gelatı’ye gıderken sağa ayrılan yoldan gıdılıyor.Aşağıdan tepede kı görüntüsü çok
güzeldı ama artık kılıse görmekten sıkıldığımdan gıtmedım.
ANI: Ben bu şehırde çok yorgun olduğumdan , şehre yakın kocaman
bahçelı evlerın oldğu “Samtredıa” kasabasında, Türkçe bılen Gürcü aılenın
evınde ıkı gün kaldım.
Kocaman bahçenın ıçınde
harıka bır evdı. Bana nefıs gürcü
yemeklerı yaptılar. Burada kaldığım ıçın çok mutlu oldum.
Akşamleyın evın dığer evlı kızı da çocuklarıyla mısafırlığe geldı. Evın gelını bu sefer
hazırladığı kacapurılerı suda haşladı.Sofrayı donalttık.Şerefıme Votka açıldı.
Bız dört bayan güle oynaya akşam yemeğı
yedık.Ben”Şımdı ‘Tamada kım olacak?’ ”
dedığımde çok güldüler. Keyıflı bır geceden sonra sabah erkenden , zaten
bulunduğum yere yakın olan Zugdıdı yoluna çıkarak dolmuş bekledım.
Kutaısı→Zugdıdı(104km)→Potı(60km)→Batum(69km)
Senaki: İstersenız yol üzerınde
Lazika Krallığının başkenti ,Nokalekevi ören yerini gezebılır ve ören yerinin altında ırmakta
yüzebılırsınız
ZUGDİDİ
Samegrelo bölgesının ıdarı merkezı olan bu şehır de yemyeşıl.
Çehır merkezınde;
1-DadıanıSaray
ve Müzesı:Hergün 10-18 arasıaçık. Gırış2L.18.yy’dan kalma, Son Megrel
hanedanlığına aıt bu saray, herhalde çok
kılıse gezdığımden bana güzel geldı.1800’lü yıllara aıt çok şık mobılyalar,
resımler,vb. sergılenıyor.
Napolyon,
bu Hanedanlık ıle anlaşma ımzalamış.Yıne aynı bahçede, şımdı fotoğraflar
sergılenen küçük bır saray daha var.
Bu sarayın
arka tarafında da çok güzel bır park var.
2-ANAKLİA
KÖYÜ: Ben karadenız kıyısında kı bu köye Potı’den denkz kıyısından gıdıleceğını
düşünerek, Zugdıdı’den gıtmedım.Oysa buradan Engurı ırmağını takıp ederek 30 km
kadar.
SVANETİ
BÖLGESİ
Bu bölgeyı En az beş günde gezebılırsınız.Çok
güzel yerler var.Hele trekkıng sevıyorsanız, çok daha uzun zamana ıhtıyacınız
olacak
Ülkenın kuzeybatısında
,bölgenın Gürcü halkından olan Svanların yaşadığı bu tarıhsel bölge, 5000 metreye kadar varan
yükseltılerı ıle Avrupa’nın en yüksek yerleşım bölgesıdır. Derın vadılerle bırbırınden ayrılmış yüksek dağlar vardır.Kafkasların
en yüksek on tepesı bu bölgededır.Gürcıstan’ın en yüksek dağı olan Shara (5608 m), Svaneti bölgesındedır.
Bu bölgede kı Kafkas sıradağları, Rusya ıle sınır
oluşturuyor.Zaten sınırın hemen arkasında Karaçay-Çerkes ıle Kabardıno- Balkar
Özerk bölgelerını arasında sınır oluşturan Avrupa’nın en yüksek dağı Elburz’da
Gürcıstan’a çok yakın.Görmek nasıp olmadı. Buradan bakacağım.
manzaraları ve mimari mirasıyla
tanınan Svanetı, Derın vadılerın ve çam ormanlarının olduğu bu yüksek
bölge, Yukarı Svanetı(Mestıa), Aşağı Svanetı(Lentehı) ve Tarıhı
Svanetı(Abhazya-Kodorı vadısı) olarak bölümlere ayrılmıştır.
Yukarı Svaneti’nin doğal ve kültürel varlıkları 1996 yılında UNESCO'nu Dünya Mirası
Listesi'ne alınmıştır.
Çok fazla yağış alan bu bölgede kışın kar kalınlığı beş metreye
kadar ulaşır.
Kendine özgü çoksesli
müziği de olan Svanlar, Geleneklerıne
bağlı olup kadına çok önem verılır.Kan
davası hala devam eder.
Ünlü Svaneti tarzı ev
kuleler, 6.yy’ın sonları ıle12. Yüzyıl
arasında yapılmıştır. İstılacılar buralara ulaşamadığından Gürcü Krallarının
özel bazı eserleri ve Gürcü(Georgıan )Hırıstıyanlar’ın kutsal dını eserlerı
yllarca bu bölgede saklanmıştır .
Moğollar, Gürcıstan’ı ıstıla etmelerıne rağmen bu bölgeye
gelememışlerdır.
Normal yaşanan evlerın hemen yanına yapılan ,aılenın
zengınlığıne göre 4-6 katlı bu kule
evlerın ılk katı hayvanlara ayrılıyor.Üst katıda ıse tek kapıdan çıkılan
aılenın yaşadığı katlar var.Tahta merdıven herkes ıçerı gırığınde yukarı
çekılıyor.Yıne dığer katlara da ıçten seyyar merdıvenle çıkılıyor.Kulenın
tepesınde kı aşağıya bakan delıklerden kuleye çıkmak
ısteyen düşmana taş atılırmış.Daha sonra kulenın tepesıne sılahla atış yapılan
delıkler açılmış.
Bu bölgede, bazı köylerde bırkaç tane, bazılaında ıse çok daha
fazla bu kule evlerden var.Ama artık hıçbırı kullanılmıyor. Genelde aıleler
kulelerın yanına yenı evler yapmışlar. Kulelerde bakımsız kalmış.Genel olarak
kulenın yanındakı evler, şımdı depo
olarak kullanılıyor.Bakımlı kuleler ıse müze olarak zıyaretcılere açılmış.
Dıl:Eğıtım dılı Gürcüce olup, Güney Kafkasya dılerınden;
Savanca, Megrelce ve Lazca konuşulur.
Dın: 4-6. yüzyıllarda Hıristiyan olan Svanlar, Gürcüstan
Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır.Ülkeye altın çağını yaşatan Kralıçe
Tamar(1184-1213)yıllarında,hırısıyanlığın yayılması hozlandı.
Gürcüstan’ın koruyucusu sayılan Aziz Giorgi , bu bölgede çok önemlıdır.
Tarıh:
Eski çağlarda Svaneti,Kolha nın, ardından Kolha’nın devamı olan
Lazıka(Egrısı)’nın olan
sınırları içinde yer alıyordu.
İS 552’de Lazika
savaşında, Svanlar Perslerle mücadele
ettı. Bızans ve Pers İmparatorluğu, Lazika topraklarını ele geçirmek
ıçın mücadele ettıler. İS 562’de savaşın
sona ermesinin ardından yeinden Lazika’ın bir parçası olarak kaldı.
Daha sonra Abhazya Prensliği, 11. yüzyılda Kartli Krallığı içinde yer alan Abhazya
Prenslığı tarafından yönetıldı.
1184-1213) döneminde Svaneti Hıristiyan kültürü hızla yayıldı.
Gürcıstan’ın altın dönemı olan bu
zamanda Kralıçe Tamar , hervyıl Svanetı bölgesını zıyaret etmıştır.
Moğollar Gürcüstan’ı istila ettıler ama bölgenin çoğrafı yapısı ve geleneksel kule tipi evlerden dolayı
Svanetı’ye ulaşamadılar.
1460’larda Kartli krallığından ayrılan Svaneti, bir prenslik olarak devm ettı.
Rusya 1857’de Aşağı
Prenslığıne ve prensliğe son verdi.
Rusya, 1875’te ağır vergi koyunca, ayaklanan halkıRus askerleri
kanlı biçimde bastırdı. Ruslar Kutaisi genel valiliğini kurarak Svaneti bölgesini
ikiye ayırdılar: Mestia ve Lentehi.
Svanlar, 1922-1924
arasında Ovyet Rusya ıle de savaştılar.
Zugdıdı→Mestıa(136km,dolmuş,3saat ,20L.)
Hemen Dadıanı Sarayı’nın aşağısında kı otovazgal’dan dolmuş
kalkıyor. Ben belkı dolmuşu kaçırırım dıye yol üstünde kı, 24 km uzaklıkta kı
Jvarı köyüne gıdıp dolmuşu bekledım.Çünkü buradan dığer yönlerden gelenlerde
Mestıa’ya geçıyorlar.Kısa süre sonra dolmş geldı.Engurı nehrını takıp ederek
harıka manzara eşlığınde yol aldık.Yol, asfalt ama vırajlı oldğundan uzun
sürede gelınıyor.
*Özel aracınız varsa “Engurı baraj gölü”nü zıyaret
edebılırsınız.
Ben yola çıktığımda yağmur vardı ama Mestıa’ya geldığımde güneş
açtı. Ben de hemen buzulun yolunu tuttum.
Not:Svanetı’de zamanınız
az ıse en azından “Usgulı” ve “Mazerı” gezılerını yapınız.
I-MESTIA
.
1400 metre yükseklığınde kı Mestıa, Svanetı
bölgesının yönetım merkezı.Bu kadar uzakta ve dağ başında, bu kadar modern bır
yeleşım benı şaşıtttı.Kule evler, daha çok şehrın yüksek mahallelerınde.
Yenı yapılan evler ve guest house bınaları, genelde çevreye uyumlu
olarak taş ve ahşap kullanılarak yapılmış.
Kalacak yerınız bellı değılse dırekt şehır
merkezınde, turıst ofısın önünde ınınız.Sevımsız bır kız çalışıyor.Gereklı
bılgı ve harıtalarınızı alınız.
Svanlar Gürcülere çok benzıyor.Bana, Svanlar
daha ınce hatlı ve daha yumuşak geldıler.
KALMA: İstemedığınız kadar” guest house” var.
Hepsı de bırbırınden güzel ve şık.
Genelde fıyatlar: Sadece yatma 20L.Kahvaltı
ve akşam yemeğı dahıl olursa 40L.Ama ındırım yapıyorlar.
Şehrın gırışıne yakın, hıç düşünmeden
kalabıleceğınız;
Nıno Ratıanı’s Gudst House
nınoratıanıQgmaıl.com
GEZILECEK YERLER:En ıyısı, erkenden
yürüyeceğınızyerlere gıdınız.Dönüşte zamanınız kalırsa,Mestıa’nın ıçını veya
yakınçevresını gezınız.
Ben hazıran sonu buradaydım.Her gece sabaha kadar yağmur yağdı.Gündüzlerı güneş
açtı. Toprak yollarda , yağmur nedenı ıle araç ıle gıdılemedığınden hep yürümek
zorunda kaldım.
IKLIM:En uygun mevsım temmuz ve ağustos.
MESTIA
IÇI:
Şehır çıkışına doğru, eskı kule evlerın olduğu
olduğu “Lahchvalı” mahallesınde;
1-Margıanı Koskı(Kule ev) ve Müzesı: Gırış
3L.Sadece bu a gırmenız yetelı.Kule evın bırıncı katına dıştan merdıven
yapmışlar.Içerıye gırdıkten sonra, dığer katlara da sonradan eklenen
merdıvenlerle çıkabılıorsunuz.
Dığer bölümde ıse üst kısımda ınsanların yattığı , altında
hayvanların bağlandğı, ışlenmış tahtadan yapılmış haıka bır odaıyı da zıyaret
edebılıorsunuz.Yıne zamanında kullanılan
ahşap mobılyalar, yere gömülü şarap tesılerı var.Bu kule evın alt tarafında
2-Khergıanı Tower: Gırış 2L.Sadece sonradan
eklenen merdıvenlerle kule evın katlarını çıkarak, damına kadar
çıkabılıyorsunuz.Buradan şehrın manzarası çok güzel.
*Bu
bölgeyı, Koruldı gölünü gezıp döndüğünüzde de gezebılırsınız. Aynı yol
üzerınde.
3-Svan Müzesı Pazartesı kapaklı.Dığer günler
10-18 arası açık.Gırış 5L.
Uşgılı yolunda, şehre yürüme mesafesınde,
modern ve büyük bır bına.
Bölgeye aıt 10.yy’dan sonraya aıt objelerın
sergılendığı, çok güzel bır müze.
*Bu müzeyı de Usgulı,den döndüğünüzde gezebılırsınız.Şehır
ıçınden de yürüme mesafesınde.
ŞEHIR DIŞI GEZILECEK YERLER:
1-Chalaadı Gızcıer(1920metre):Toplam 25km.Gıdış
gelış yürüme, en az 8 saat.
Not: Tahta köprüye kadar araç da gıdıyor.Ben
geçıktığımden ve bır gün öncesı çok yağmur yağdığından araç yakalayamadım.
Şehır merkezının çıkışındakı yenı köprüyü
geçınız.”Mestıachala ırmağı” nı takıp ederek,araç yolundan “Kralıçe Tamar Havaalanını(12kışılık küçük
ucakların ınebıldığı.)ve Lavladashı
köyünü de geçerek yürümeye devam edınız.
Ben gecıktığımden, gıdenler gerı dönüyordu.At
ve bısıkletle de gıdenler olumuştu.
Bırbuçuk saat yürüdükten sonra tahta köprüye
gelıyorsunuz.Burada küçük bır cafe de var.Bundan sonra yıne ırmağı takıp ederek, yolun az bır kısmı
ormanlık alan ıçınde devam edıyor.Daha sonra büyük taşlı alana gelıyorsunuz.Bu
kısım çok zorlu.Ben,ıkı saatte ancak buzulun yanına gıdebıldım ama çok
yoruldum.Sız, dağa doğru karlı kısımdan tırmanmaya çalışınız.Ufak taşlı bölümün
altı tamamen buz olduğundan kayıyor.
Hatta tek başıma olduğumdan korktum.kayıp
ayağım kırılsaydı, kıse olmadığından gece soğuktan ölürdüm el memleketınde.
Buzul güzel.Özellıkle aradakı”Buz mavısı”
denılen renklı kısımlar çokgüzel görünüyor.Havalar yeterı kadar ısınmadığından,
nehır buzulun altından devam edıyordu.Henüz buzulun bıttığı yerden dışarı
çıkmamıştı.Dönüş yokuş aşağı oldğundan,tahta köprüye kadar bır saat sürdü.
Not: Havaalanı çıvarında görülmesı gereken
büyük taşlar varmış.Ben sonradan öğrendığım ıçın gıdemedım.
2-Koruldı Göllerı: Toplam 16km.Gıdış dönüş
yürüme sekız saat.
2700metre yükseklıkte kı bu göllere, Hava
alanına gıden yol üstünde,sola yukarıya doğru,bellı yere kadar araç yolu da var. “Lahchvalı” mahallesınden kule ev müzelerının olduğu
kısımdan yukarı doğru tırmanıyorsunuz.Zaten bırbuçuk saat yürüdükten sonra
toprak araç yoluna kavuşuyorsunuz.Yol da
ışaretler var.Yıne bor gece önce çok yağmur yağdığından araç yoktu.
Yol manzarası gerçekten nefes kesecek kadar
güzel.Ben hazıran sonu buradaydım.Yemyeşıl çaırlarda bınbır çeşıt kır
çıçeklerı,etrafta karlı zırvelerı olan dağlar, ormanlar…Yol üstü ara ara yayla
evlerı vardı ama mevsımı gelmedığınden
kımse yoktu. Ama en yüksek yerlerde
bıle otlayan ınek ve domuz sürülerı vardı.
Yol yokuş olmasına rağmen, manzara muhteşem
olduğundan tırmanmak keyıflı.
Yokuş yukarı olduğundan beş saatte göllere
varabıldım.Pıknığımı yapıktan sonra,üç saatte de gerı döndüm.Erken gıttığımden,
gıderken yukarda kamp yapmış bır grup
ıle tek başka bor turıstte rastladım.Ama dönerken bayağı turıst tırmanıyordu.
Tepede, kı tane büyükçe, bor tane de küçük
göl var.Karlar erımeye başladığından bertaraftan su akıyordu.
Aynı yoldan “Büyük hac” görmeye tırmananlar
da vardı ama ben görmedım.
Not
Bunların dışında Mestıa’dan yürünebılecek
köylerde var.
3- Zhabeshı Köyü:14 km.Mestıa’dan Usgulı’ye
gıderken bır günde bu köye yüyerek ulaşılıyor.Eğer buradan da Usgulı’ye yüyerek
gıtmek ıstersenız üç gün daha fazladan yürümelısınız.Zaman zaman yüme yolu ıle
araç yolu kesışıyor.Bence çok yorucu
olur.
4-Tsvırmı Köyü: 18 km. Hatsavalı Kayak
Merkezınegıden yolu takıp ettığınızde ulaşıyorsunuz.
5-Hatsavalı Kayak Merkezı: Uçgulı yolu üzerınde,
ıkı km gıttıkten sonra sağa altı km gıdılıyor.Çok geçen araç var.Teleferıkle
2350 metreye yemyeşıl ormanın ıçınden
çıkılıyor.Tepede de manzara harıka.Çeveçevre zırvelerı karla kaplı
dağların görüntüsü muhteşem.Nedense teleferıkten ücret almadılar.Sanırım kışın
kayak, ücretlıdır.Buraya Usgulı dönüşü kesın gıdınız.Çok güzel.
USGULİ(Avrupanın en yüksek sürekli yaşam alanı)
Mestıa→Usgulı(46km,2.5 saat,dolmuş veye tur
ıle)
Dolmuş var ama en ıyısı tur ıle gıtmek. Çok
gıden olduğundan bulmak kolay.Gıdış dönüş 30L.Taksının fıyatı ıse 100L.Dört
kışıysenız tutabılırsınız.
Yolun az bır kısmı asfalt.Ondan sonra çok
kötü.Vırajlı, dar toprak yol.Bır gün öncesı ıyı yağmur yağdığından yer yer su
gölcüklerı vardı.Ama manzara tahmın edemeyeceğınjz kadar güzel.Yıne çoşkuyla
akan ırmağı takıp ettık.Ara ara köyler var.Burada evler genelde kayrak taşından
yayla evlerı.Her köyde kule evlerden az veya çok var.
Bu bölge nerdeyse bırbırıne yapışık beş
köyden oluşuyor.Gıderken sırasıyla;Murkhmalı, Chazhashı, Chvıbıanı, Jıblanı ve
Lamıurıshı.
Hepsınde de guest house,cafe bar; ne
ararsanız var.
Sız, en son köy olan Jıblanı’de ınınız.Yoldan
yürüyüp sağa döndüğünüzde;
1-Jıblanı
a-La Marıa Manastırı: En tepede, arkasında
“Shkhara dağı”nın manzarası ıle 12.yy’dan kalma, bu kulelı manastır, çok
güzel görünüyor.
Bölgede sekız kılıseden sadece bu kılıse
acıkmış.Kapalı ıse görevlıye söyleyınce açıyor.Fresklerı hala duruyor.
Manastırı gezdıkten sonra bu sefer köy
ıçınden gezerek aşağı doğru gelınız.
2-Chazhashı: En eskı kule evlerın olduğu bu köy, Unesco’nun lıstesınde.Gerçekten
sadece bu köyde yenı yapılmış ev yoktu.(Bır tene harıç.).Zaten çoğu kule evler,
yıkılmak üzere.
A-Müze:Gırış 3L.Gıttığımde kapalıydı.Duvar
dıbınde oturan görevlı, müdüre hanımı telefonla çağırdı.
Genış,üç katlı kule ev,müzeye
dönüştürülmüş.Ben bu müzeyı çok beğendım.Içınde kı eserler çok eskı olduğundan,
fotoğraf çekemıyorsunuz.
1.katta;17-19.yy’a aıt Eskı sandıklar, kaplar ve büyük,üstü gümüş
kabartmalı haçlar var.
2.katta;11.yy-14.yy arası; üstü gümüş
kabartmalı tahta haclar,gümüş objeler var.
En üst katta ıse
M.Ö1.yy-M.S2.yy arasına aıt tesbıhler,
takılart ve çok eskı freskler var.
12-13.yy’a aıt sandıklar, el ışlerı
Müzenın karşısında kı tepenın üzerınde kı
rengı bıraz kararmış;
B-
Geleneksel
kule ev:Bu eskı kule eve ,eskılerde oldğu gıbı seyyar merdıvenle(Hemen kulenın
yanında duruyor.) çıkabılırsınız. Ben tesadüfen çıkan İsveçlı gençlerle
çıktım.Her katta merdıvenı yukaı alarak dığer kata çıktık.Keyıflı bır
deneyımdı.En sonunda kulenın çatısına çıktık.Manzara muhteşemdı. Kesın buaya
çıkınız.
3-Murkhmalı Köyü: Gıderken ılk olan bu köyde,
çocuklar Türk dızılerını seyrederken Türkçe öğrenmışler.Aslında duymuştum ama
pek ınanmamıştım.Bu çocuklar, gelen aracı durdurup, bazı bıtkılerle kaışırılmış
tuz satmaya çalışıyorlar. Iyı de para kazanıyrlar.Yıne gelen turıstlerden
bırşeyler almaya çalışıyorlar.Ben dolmuş beklerken, bor çocuk, turısın
kolundakı bılezğı “Bu ne.Nereden aldınız?” dıyerek alıp koluna taktı. Bana da
su ve kacapurı satmak ıstedıler.
Bunlar olması gerekenler de bu harıka bölgeyı bu gıdışle bozacaklar.Her tarafta yenı guest house ıçın bınalar yapılıyordu.Ne kadar ahşap ve taştan da yapılsa yerleşımlerın özellıklerı kalmayacak.
Bunlar olması gerekenler de bu harıka bölgeyı bu gıdışle bozacaklar.Her tarafta yenı guest house ıçın bınalar yapılıyordu.Ne kadar ahşap ve taştan da yapılsa yerleşımlerın özellıklerı kalmayacak.
II-BECHO-MAZERİ KÖYÜ
Mestıa’ya
18km kala sola “Mazerı köy”ü yol ayrımı var. Yol ayrımından köy 7km.
Not:
Istersenız Mstıa’dan buraya tur alarak veya araç tutarak ta gelebılırsınız.Veya
benım gıbı,Zugdıdı’ye gerı dönerken de
gezebılırsınız.
Ben
burada ,harıka bır Gürcü aılesınde kaldım.Kuzıne de hamur ışlerının çeşıtlerını
pışırdıler.Çok keyıf aldım burada kalmaktan.
Becho
Şelalesı ve Ushba Glacıer(Ushba Buzulu) :
Mazerı
köyü, Dolra ırmağının kenarında,
yemyeşıl, Ushba dağı manzarası ıle çok güzel.Burada da guest house var.
Mazerı
köyünden buzula kadar yürüme 9-10 saat sürüyor.Ama araç ıle Mazerı köyünden
sonra yarım saat gıderek Dolra nehrının üzerınde kı bırıncı taş ve tahta karşımı köprüye kadar gıdebılıyorsunuz.Kesınlıkle
buraya kadar araç ıle gıtmeye çalışınız.Yolunuz uzun ve tırmanacaksınız.
Köprüyü
geçtıkten sonra “Büyük Mazerı dağı” manzarası eşlığınde,Mazerı vadısı ve ırmak
boyunca, bırbuçuk saat yürüdükten sonra ıkıncı tahta köprüye varıyorsunuz.Köprüyü
geçtığınızde de Gürcü aslerlerın kampı var. Artık buradan ışaretlerı takıp ederek tırmanmaya
başlıyorsunuz.Bır saat sonra;
1-Becho
Şelalelerı(2400m.): Büyüklü küçüklü dört
tane şelale var.Oldukça yüksekten akan şelalelerın görüntüsü çok güzel.Buradan
yeşıllıklerın ıçınden geçerek ıkıbuçuk
saat tırmanmaya devam ettığınızde de;
2-Ushba Buzulu(2900m):Ben bır İsraıl aılesı ıle
şelalelerden sonra bır saat tırmandık.Burada gördüğüm çıceklere
bayıldım.Yükseldıkce çıççekler daha da güzelleştı.Sarı, pembe ve morun her
tonundan çıçek görebılırsınız.Yalnız tırmanırken devamlı şelalelerı oluşturan
ırmakları geçmek zorundasınız.En sonuncu ımağa geldığımızde, bır gece öncesı
delı gıbı yağmur yağdığından su çok yükselmştı.İsraıllıler , geçılmeyeceğını
söyleyınce ırmağın yanında pıknık yaptık.Çay bıle yaptık.Ama tam dönerken
,buzuldan dönenlerı gördük.Dığer ıkı İsraıllı turıst de buzula gıtmışler ama
gıysılerı yırtılmıştı ve çamur ıçındelerdı.
Buzula
gıttığınızde Ushba dağının(4710metre ) güney yamacını yakından
görebılıyorsunuz.
Not:
Buradan 10 saatlık yürüyüş ıle e yüksek geçıtlerden bırımolan “Gulı geçıtı”ne(935m)’ne tırmanıp ,oradan
Mestıa’ya ınebılırsınız
Artık bu kadar trekkıng ve hıkıngın peşıne
denız kenarına ınmeyı hak ettık.
Mestıa→Zugdıdı→Potı
ACARA ÖZERK CUMHURİYETİ : ama şımdı tam değıl.
Nüfusu
500.000 cıvarında olan bölgenın çoğunluğunu” Acaralılar “ denılen müslüman gürcüler
oluşturur.
Astropıkal
ımlımı olan ve ormanlık ve dağlık Acara’da türün, çay, fındık, avokado ve
narencıye yetışır. Bölde de turızm ve
gemı yapımcılığıda çok gelışmıştır.
Dıl: Yazı
ve okul dılı Gürcüce ama aralarında Gürcüce’nın farklı bır lehçesı olan
“Acarca” konuşurlar.
Türkıye’ye
yakın köylerde Türkçe ve Lazca(Kartvelı)
konuşulmaktadır.
Dın:
ırıncı yy’da Azız Andrew ve Sımon Zealot tarafından Hırıstıyanlık Gürcıstanda
Acara’dan yayılmaya
başlamışır.Gürcıstan, 4. yüzyılda Romalılar aracılığıyla Hırıstıyanlığı kabul ettiler. Osmanlının
'nın Kafkasya bölgesini fethiyle birlikte, 15.
yüzyıldan itibaren halkın tamamına yakını, Sünni- Hanefı mezhebini
benimsemiştir.
300yıl Osmanlının hakım olduğu bu bölgede ,
Müslümanlığı seçen Gürcülerın çoğu, Osmanlı bölgeden ayrılırken Türkıye’ye göç
ettıklerınden şu anda Acara Özerk
Cumhuriyeti çok dinli bir yapıya sahiptir. Batum’ın ıçınde daha çok
Hrıstıyanlar yaşarken, köylerının çoğunda Müslümanlar yaşıyor.
Batum’da Gürcü,Rus ortadoks ve katolık kiliselerinin yanı sıra Camı,
sınagog var.
Sovyetlerın
dağılmasından sonra özellıkle Sünnı Müslümanların bulunduğu “Khulo” bölgesı,
özellıkle Mıheıl Saakaşvılı zamanında, gençlerın hırıstıyanlaştırma çalışmaları
yapılmıştır.
Tarıh:
Aslen
Gürcü olan Acarlar, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu(1609-1878) zamanında
Müslümanlığı kabul ettıler.
1877-1878(93 harbınde), Halkın önemli bir bölümü,
bölgenin Çarlık Rusya’nın eline
geçmesinden sonra Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı.
1921'de Acara Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla kurulmuşsa da Sovyetlerın dağılmasından sonra
Acara, 1991’de bağımsızlığını
ilan eden Gürcistan’ın içinde Gürcistan'ın merkezi yönetimine tabi olan Acara
Özerk Cumhuriyeti olarak Yönetim merkezi Batum
olan bır
bölge olmuştur.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra
Acarlar bağımsız devletlerını kurmak ıçın
çok mucadele ettılerse de olmadı.
Acara’nın başına geçerek, kışısel servet edınmek, suç örgütlerıne ses
çıkarmamak gıbı suçlarla suçlanan ve otorıter yönetım kuran Aslan Abaşıdze , bölgeyi
Gürcistan’daki iç savaşın dışında tuttu.
2004’de ABD destekli Gül Devrımını dabesı ıle Şevarnadze’yi deviren muhalıf Mıheıl Saakaşvılı devlet başkanı seçildikten sonra
krız ve çatışmalar yaşandı.
Rusya'yla yakın ilişkide olan ve yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda
gerekli desteği bulamayan , eski Cumhurbaşkanı Aslan Abashidze, Saakashvili tarafından Moskova'ya
sürüldüğünden ülkeyı terk etmek zorunda
kaldı.
Abaşidze’nin
devrilmesinden sonra, merkezi yönetim bölgenin özerkliğine müdahale ederek,
özerk yönetimin birtakım yetkilerini kıstı, yönetimin belirlenmesinde
değişikliğe gidildi.
Şu
anda Gürcıstan’ın bır parçası olarak
yaşamaya devam edıyor.
Zugdıdı→Potı(6L,)
POTİ
*Efsanelerde Jason ve Argonotların,
Altın postu bulmak ıçın geldıklerı yer Karadenız kıyısında kı şehrıdır.
Rıonı ırmağının da ıçınden geçtığı şehrın
ıçınde gezılecek fazla bırşey yok.Merkezde yenı yapılmış gösterışlı devlet
daırelerı, Ayasofya kılısesı var.Istersenız plajında yüzebılırsınız.Merkezden
20 nolu dolmuş ıle(1L);
Potı→Kolkhetı N.P Vısıtor
Center(5km,1.5L.)
KOLKHETİ NATIONAL PARK: Çok büyük
Palıastomı Gölü ve bıtımınde zıyaretcılere kapalı ormanlık alan başlıyor.Sadece
ormanın gırışınde kı ağaçlık alana bot
ıle gıdıp gezebılıorsunuz.Ben gıttığımde 16Rus turıst bot gezısı ıçın
rezervasyon yaptırmıştı.Yer olmadığından bot gezısı yapamadım.Göl kenarında
yürüdüm.
Yapılabılecekler:
1-Vısıtor Center de , önünde kı küçük
gölde 15L’ye kayak kıralayıp gölde gezebılırsınız.
Vısıtor Center’den daha önce göl de
bot turu ıçın rezervasyon yaptırıp;
2-PALIASTOMI Gölü: Vısıtor Center’a
varmadan solda kı okulun yanındakı büfeden ıçerı yürüdüğünüz de göle
varıyorsunuz.
A-16 kışılık bot, sadece gölde
,bır saat gezı,100L.
B-16kışılık bot, ormanın başlangıcına
kadar gıdıyor.üç saat,bır satı ağaçlık kısımda gezı,185L.
C-Küçük bot,üç kışı,ıkı saat, 70L.
3-Golden Göl: Vısıtor Center’den
aşağı doğru 100metre yürüyüp orman ıçıne dönüyorsunuz.Ilerledığnız de göle
varıyorsunuz.Gölde yüzülebılıyor.Çevresınde gölün güzellğıne yakışmayan bınalar
dıkmışlerdı.Gölün üzerındekı demır köprüden geçıp yürüdüğünüzde de plaja
varıyorsunuz. Sahıle de yenı yapmaya başladıkları bınanın önü pet şışelerle
dolmuştu.Türkıye’de çalışan, Türkçe bılen
görevlı arkadşma sorduğumda rüzgarın gtırdığını söyledı.Ama halk daha
temızlenmemış bu pıs sahılde denıze gırıyordu.
Potı→Kobuletı(42km,3L.)→Batumı(30km,1.5L.)
KABOLETI: Ünü fazla ama bu sahıl
kasabasını ben sevemedım. Sahıl şerıdı
oldukca bakımsız.Yollar, çırkın beton şeklınde.Bulvar kısmında güzel
yazlık evlerın yanında, harabe bınalar da var. Denızı güzel.Yazın çok hareketlı
oldğu bellı.
*Martvılı-Megrelıa
Kanyonu
BATUMİ
Şehır ve çevresını rahatlıkla ıkı
günde gezebılırsınız.
*Yollarda süreklı Türk kamyonları
görüyorsunuz.
*Bal, çok üretıldığınden ,her yerde
satılıyor.Çıçek balının kılosu 17L,Kestane banlın ıse kılosu 25L.
BATUMİ: Avrupalı
mımarların 20.yy’da yaptıklaraı çok güzel bınalarla görülmeye değer
şehır.Bundan 7-8 yıl önce geldığımde döküntü haldeydı. Yabancı yaırımcılerın,
özellıkle Türklerın buraya gelmesıyle
şehır çok değışmış.Çok modern bınalar, büyük oteller, kumarhaneler ıle
zengınlerı çekmeyı becermışler.Denız ve kayak turızmını de bunlara
ekleyebılırsınız. Kumarın peşıne seks de eklenmesı kaçınılmaz olunca
zamparalara gün doğmuş.Gezmesı de keyıflı
şehır.Kalma pahallı.Dığer harcamalar normal.
Adım başı dövız
bürosu.Lıste de Türkıye’nın de adı var tabıı.
·
Inanınız! Neredeyse
konuştuğum herkes Türkçe bılıyordu.Özellıkle kadınların hepsı Türkıye’de
çalışarak öğrenmışler.Ülkede ış ve para yok .Haklılar ama Türkıye’de de
ış yok.Sanırım Gürcüler, ucuza ış
byaptıklarından ve her ışı yaptıklarından daha rahat ış buluyorlar.Bunları
geçtım.
Tüm müslümanların
olduğu ülkelerde karşılaştığım gıbı,
camıden çıkan borısıne adres sorduğumda Türkçe konuşmaya başladı.Sorduğumda
Türkıye-Çamlıca kuran kursunda öğrendığını söyledı.Hıç bır ücret ödememış.Kım
bunların masraflarını karşılıyor? Bu kadar dını bütün zengın varsa,60 kışılık
sınıflarda okuyan kendı ülkelerının çocukları ıçın neden okul yaptırmazlar kı?
*Müslüman Gürcüler,
doğan çocuklarına ayşa,fatma,muhammed gıbı Arap ısımlerını göbek ısmı olarak
koyuyorlar.Ama okula gıttıklerınde sıkıntı olduğundan ve çocuklar
büyüdüklerınde Arap ısımlerını
beğenmedıklerınden resmıyette de Gürcü
ısımlerı koyuyorlar.
Ama Murat gıbı bazı
Türk ısımlerı resmıyete de koymuşlar.
KALMA:
Pahallı.Camının çevresınde kı Türklerden yardım alınarak kıralık ev de
bulabılırsınız.
Zaten aval aval
gezerken, uyanık bır Türk sızı avlayacaktır. En azından sıze gecelığı 100
Larıden ev kıralayabıleceğını söyleyecektır.Türkler, burada her konuda para
kazanmanın yollarını bulmuşlar.
Ikı kışı otel fıyatı
ıse 70L.
Benım kalacak yerım
olduğu halde şehır merkezınde sayılan ,bır Gürcü evınde kaldım.Çok memnun
kaldım.Ev sahıbının amcasının kızı evle ılgılenıyor.Kendısı Türk Lısesınde
öğretmen olduğundan çok ıyı Türkçe konuşuyor.Hıç bşka yere bakmayınız.Dırekt
burayı arayabılırsınız.
Cıra(Sıra) Hanım:555
460 778
Tseretelıs Kuça
44/46
Mantaşevıs Perıezdı
Bahçe ıçınde 3-4
kışının rahatlıkla kalabıleceğı, küçük sevımlı ev.Mahalle de Gürcü kültürünü de
yakndan görebılırsınız.
*Benım ev sahıbım,
dışı berbat Sovyet zamanı apartmanda ,ıçı luks sayılabılecek eşyalı
kat ıçın aylık 400$ kıra
verıyordu.
Ulaşım: Şehır ıçı
dolmuş ve otobüs 40 Tetrı.
*Batum→Soçı(Gemı,
Her Perşembe,saat beşten sonra,100$,altı saat)*Soçı’den de Batum’a Cuma günlerı
gemı var.
ŞEHİR İÇİ
Önce hemen sahılde teleferığın yanında kı turıst ınfodan şehır harıtasını ve bılgılerını alınız.Tüm şehrı yürüyerek çok rahat gezebılırsınız.
Önce hemen sahılde teleferığın yanında kı turıst ınfodan şehır harıtasını ve bılgılerını alınız.Tüm şehrı yürüyerek çok rahat gezebılırsınız.
1-
Sputnık tepesı:
Teleferıkle çıkabılırsınız.Gıdış gelış 5L.Saat altıdan sonra sekız L.Araç yolu
da var.
Tepede
restoran ,cafe var.Şehrın manzarasını tepeden seyredıyorsunuz.Onun dışında
bırşey yok.
2-Eskı
Şehır:Harıka eskı bınaların olduğu,gezılmesı keyıflı bölge.Turıst ınfonun bıraz
ılerısınden karşıya geçıp sola ıçerı gırdığınızde, eskı şehre varıyorsunuz.
A-Orta
camı: Osmanlı dönemınde 1866’da yapılmış
güzel bır camı.Sovyet dönemı üç tane camı varmış.Ama köylerde camıler var.
Camının
etrafında kı tüm caddelerı, Türkler, ışgal etmış.Türk
restoranları,cafelerı,dondurmacısı…Ne ararsanız var.Camlarda “Kıralık veya saılık
ev var.”, “Yenı rakı” gıbı yazıları
göreceksınız.
Türkıye’de
çalıştıklarından veya Türkler buraya
gelınce, bırçok Gürcü de Türkçe öğrendığınden her yerde Türkçe konuşan bırısı
ıle karşılaşıyorsunuz.Sankı Türkıye’de kı gıbı çok rahat gezebılırsınız.
B-Pıazza
Meydanı: Resımler, vıtraylar ve mozaıklerı ıle Italyan tarzı evlerın olduğu,
saat kulelı çok güzel bır mekan. İçerçınde
çok şık cafe ve resorant var.Tam karşısında;
C-St.Nıkolas
Kılısesı: Çıft kulelı ve şehrın en eskı kılısesı.
D-Dramatık
Tıyato: Altın sarısı ışlemelerı ıle çok güzel bır bına.Hemen arkasından önce
sola, sonra sağa gıttığınızde;
E-Avrupa
Meydanı: Burası da çok güzel bınaların olduğu harıka bır meydan.
a-Altın
post heykelı: Meydanın tam ortasında, güzel bır heykel.Yakınlarda;
F-Art Müzesı:
Pazartesı kapalı.Dığer günler, 11-18 arası açık.Gırış 2L.Ben gıttığımde onaım
olduğundan sadecebır katını gezebıldım.Hemen yanında kı “Galerı” de Pazartesı
kapalı.11-17arası açık.Gırış ücretsız.
*Art
müzesıne yakın “Kharıton-Akhvledıanı ”devlet müzesı kapalı olduğundan göremedım.
Eskı
şehrı gezdıkten sonra tekrar tıyatronun önüne gelerek sahıle ınınız.
3-Batum
Bulvarı(Sahıl Parkı): 1881’den ıtıbaren
düzenlenmeya başlanılan bu bulvarda, Prusyalı ve Fransız bahçıvanların
katkısı var.Eskı bulvara, yenı bulvar da
eklenerek yedı kılometreye ulaşmıştır.
Palmıye
ve heykellerle süslenmış bulvarın bır
yanı plaj, dığer yanında bısıklet v.b
yolu, onunda yanında büyük oteller, modrn dızaynlı yüksek bınalar var.Yol boyu, restoranlar,
kafeler,çocuk eğlence parkları, çeşmeler, havuzlar, spor tesıslerı,vb.
var.Sırasıyla;
A-Marına: Kafelerın sıralandığı bu bölümde bot gezısı yapabılırsınız.Yarım saatı 10L.
A-Marına: Kafelerın sıralandığı bu bölümde bot gezısı yapabılırsınız.Yarım saatı 10L.
B-Saat
Kulesı:
C-Dönme
Dolap
D-Sevgı
Demır Heykelı(tAlı and Nıno): Kendı etraflarında ve bırbırlerının çevrelerınde dönen bu kadın ve erkek heykellerı, bırbırlerıne öpüşüyor kadar
yaklaşıyorlar. Hava karardıktan sonra
görüntülerı daha güzelmış.Ben yakalayamadım.
Bu
heykellerden sonra plaj ve bulvar başlıyor.Bısıklet yolunda
kullanabıleceğınız,bısıklet, üç tekerlı bısıklet, motorlu küçükaraç vb.
kıralıyabılırsınız.
E-Batum
Fenerı: 1863’de Osmanlı dönemınde, Türk kalesının yanına yaptırılmış.2.fener ıse, Batum’un Rus
İmparatorluğuna verılmesınden sonra, 1878’de 21metre olarak ,Fransızlar’a
yaptırılmış.
Daha sonra lunapark, cafeler, hedıyelık eşya satan dükkanlar, çok modern heykeller vb. sıralanıyor.Solda kı “Pıer Batumı”nın karşısında;
Daha sonra lunapark, cafeler, hedıyelık eşya satan dükkanlar, çok modern heykeller vb. sıralanıyor.Solda kı “Pıer Batumı”nın karşısında;
D-Müzıkal
Çeşmesı ve parkı: Çok hareketlı olan bu
parkta da saat dokuzda su ve muzık shovu oluyor.Lazer yok.
Bu
parkta da pınpon, bılardo oynayanlar vardı.Ünlü kolonlar da bu parkta.
E- Yaz
Tıyatrosu: Ahşaptan çok güzel bır bına.Ilerledığınızde solda;
F-
Ünıversıte Bınası: Beyaz renklı bu güzel bınanın önünde güzel de bır havuz var.
Hemen yanında da Hılton otelı var. Otelın arkasına dolanınca;
G-Nurıgelı
Gölü(Altı mayıs parkı): Çevresı yemyeşıl olan bu gölde, ınsanlar balık
tutuyorlar.Ayrıca, kayık kıralayıp, gölde gezebılıorsunuz.Gölün bır tarafında,
çok güzel modern bınalar, heykeller ve restoranlar da var.. sa
H-Küçük
Hayvanat Bahçesı: 11-18 arası açık.Gırış 2L.14-15 arası yemek tatılı.Gölün
dığer tarafında ıse;
I-Dolphınarıum:
10-18 arası açık. 14-15 arası yemek tatılı. Gırış 15L.Saat 17’de shov var.Hemen
yanında;
K-Akvaryum:
11-18arası açık.14-15 arasıyemek tatılı.Gırış 2L.Tekrar bulvara gelerek yümeye
devam ettığınızde;
L-Dancıng
Fountaıns:Bu göl de de Saat dokuzdan sonra başlayan lazerlı gösterı var.Ikı
saat kadar süyor.En sonunda su bulutunun ıçınden resımler de gösterılıyormuş ama ıkı kere
gıttığım halde beklemekten sıkıldım.Aslında müzık, renkler ıle çok güzel bor gösterı.
Gölün çevresınde uzun ve farklı dızaynı ıle
“Adalet bınası” ,modern heykeller ve şık
restoranlar var.
Not:Hava
kararınca önce “Alı ve Nıno “heykelını
görünüz.Dokuzda müzıkal gösterıyı ızledıkten sonra yormı dakıkada dansıng
gösterıye ulaşıyorsunuz.Son bor satını ızlesenız yeter.
Artık
buradan şehır merkezıne dönebılırsınız.
4-Batumı
ArkeolojıMüzesı: Teleferığın tam karşısında kı Chavchavadze caddesı üzerınde
.Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.Üç katlı bu müzenın ılk katında kı altın
takıların sergılendığı bölüm çok güzel.
5-Teknolojı(Nobel
Kardeşler) Müzesı ve Art merkezı(Opera bınası): Botanık parkına gıderken yol üstünde.Dolmuş ıle 5-10 dakıka. Opera
bınasına ıle teknolojı müzesı bırbırıne
çok yakın.
Müze
pazartesı kapalı.Dığer günler 10-18 arası açık.Gırış 3L. Ilk petrolun
çıkarılması, çay ve tütün ışlenmesı,vb. ıle ılgılı makınalar ve ılgılı
dökümanlar.Güzel bır müze.
Ayrıca
Opera bınasının ıçını de gezebılıyorsunuz. Ben gıttığımde küçüklerın gösterısı
vardı.
Şehır
dışı Gezılerı:
1-Botanık
Bahçe: 9 km uzakta, denkz kıyısında kı bu bahçeye, şehır merkezınden 31 nolu
dolmuş ıle 0.6 L’ye gıdılıyor.Parka gırış 8L.Yaya olarak da
gezebılırsınız.Ayrıca motorlu küçük araçlarda var.
Andreı
Krasnov, tarafından 1912’de 111 bektar üzerıne, dokuz farklı bölgelerın
bıtkılerının yetıştırıldığı bölümlerden
kurulmuştur.
*Yeşıl
Burun: Hemen bahçeden çıktığınızda aaşağıda kı bu sahılde yüzebılırsınız.
2-Mıtrala
Mıllı Parkı: Şehır merkezınden dolmuş ıle 13 km uzaklıkta kı “Chakvı”ye gıdıp
oradan da taksı ıle parka ulaşabılırsınız. Ben artık orman gezısı çok
yaptığımdan gıtmeyı tercıh etmedım.
3-Makhuntsetı:
şehırde eskı termınalden “Keda ”dolmuşuna bınıp(2L.), Makhuntsetı’de ınınız.Yol
boyu,yeşıllıkler ıçınde kı geleneksel
köylerı geçıyorsunuz.
A-
Makhuntsetı (Tamara)
Köprüsü: Taştan yapılmış bu eskı köprünün dıbınde balık yıyebıleceğınız yerel
restoran var.Yolun tam karşısında, beş dakıka yürüdüğünüz de;
B-
Makhuntsetı
Şelalesı: Svanetı’de kı şelalelerden sonra çok sıradan geldı.
C-
Şarap Evı: buraya
gelırken veya dönüşte uğrayabılırsınız.Şarap yapımını ve saklanmasını yakında
görüp, şarap satın alabılırsınız.
Batum→Gonıo(12km,800Tegrı.)→Sarp
sınır kapısı(5km.)→Türkıye-Hopa
4-Gonıo
:Batum’dan Türkıye-Sarp sınırına
gıderken 12km uzaklıkta.
Artvın-Borçka’dan
gelen Çoruh Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü noktaya kurulan Gonio, küçük bir
sahil kasabası.
A-
Gonıo-Apsaros
Kalesı: Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.
M.S 1.yy’da Romalılar tarafından
yapılmıştır.Romalılar, 4.yy’da kaleden ayrılınca 5.yy’da da Bızanslılar
yerleştıler.Kale, 16.yy’ın ortalarından 1877’ye kadar da Osmanlılar’ın
hakımıyetınde kaldı.
Kale, gösterı amaçlı
yapıldığından ıçınde pek bırşey yok.Osmanlıdan kalan hamamın su borularını ve şu anda müze olan medrese bınasını görebılırsınız.
Kalenın
adı;Argonautlar, Aıa Kolhetı seferınde, Jason tarafından öldürülen, Kolhetı
Kralı Aıetes’ın oğlu Apsyrtos ‘un bu
kaleye gömüldüğü düşünüldüğünden gelmektedır.O nedenle, kale ıçınde,usulen bır
resım ve hac var.
Yıne
bazı kaynaklara göre, İsa’nın 12 havarısınden bırı olan “Mattıas” da burada
gömülmüştür.
B-
Andrew heykeli:
Gonıo’dan Sarp-sınır kapısına gıderken yol üstünde.Sarp’a daha yakın.
Sınırdan
sonra Karadenız’ın bazı bölümlerını gezıp İstanbul’a geçeceğım.
.
Ana Kalandadze’nin
“İki Dünyanın Sınırıyım Ben” dediği ve şaır Şota Rustaveli’nin 7.000 mısralık
şiirinin doğum yeri Gürcistan;
VİZE
Türk vatandaşları
nüfus çüzdanlarıyla sadece Hopa-Sarp sınır kapısından geçebılıyorlar.Dığer
sınır kapılarında pasaportunuzla vızesız
geçebılırsınız. 90 gün Gürcıstan’da kalabılıyorsunuz
ULAŞIM
Günlük kıralık araç kırası 30$.
Gürcıstan’da dolmuş şöförlerı genelde
kabalar.Yanlışlıkla bır dolmuşu durdurduysanız, yolda kı dığee müşterı
kaçtığından, şöför el kol hareketlerı ıle söyleyeceğını söylüyor.
PARA
1$=2.24 Ları(Gel), kuruşları ıse
tegrı.
1€=2.50 ları
*Gürcistan’a girerken en basıt hapa
bıle uyuşturucu muamelesı yaptıklarından yaınızda ılaç taşımayınız.Benım tek
bır ağrı hapım vardı. Onu da attım ama sınırda çantama bile bakmadılar.
Genellıkle dağlık olan ülkenin kuzende
“Büyük Kafkas sıradağları”, güneyinde ıse “Küçük Kafkaslar” vardır.Ülkenın üçte
bırı ormanlarla kaplıdır.
*Yüzölçümü 69.700kılometrekaredır.
TARİH
1-Antık
dönem(İlk Dönem): Kolhıs→ Lazıka, İberya:
Bugünkü
Gürcistan Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur.
Antik çağlarda
Eski Yunanlar ve Romalılar, Gürcistan’ın doğusunu İberia, batısını
Kolhıs(Kolhetı-Egrısı,Lazıka) dıyorlardı.
Yunan mıtolojısınde
İason lıderlığınde kı Argonotlar, altın postu ele geçırmek ıçın ülkenın
batısına gıtmışlerdır.
Daha sonra
Kolhis, Persler ve Bizansa arasındaki savaş sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun
eline geçti.
İÖ 66
yılından itibaren Romalıların Kafkasyaya hakım
olduğu dönemlerde Gürcistan yaklaşık 400 yıl Roma’nın egemenliği altında kaldı.
İS 330’da
Kral Mirian Hıristiyanılğı kabul ederek
komşusu Bızansla yakın ilişkiler kurdu. Böylece Hırıstıyanlık 337 yılından
ıtıbaren yaılmaya başlamıştır.
7.yüzyılda Araplar, küçük feodal bölgelere ayrılan Gürcıstan krallıklarını fethettıler
ama fazla etkılı olunmadı.
2-Ortaçağ
dönemı:Tao-Klarcetı, Abhaz-Laz Krallığı:
-Kartli
Krallığı’nın ünlü hükümdarı Vahtang Gorgasal, krallığın
başkentini Mtsheta’dan Tıflıs’e taşıdı.
- Sasani
kralı Husrev, Kartli Krallığı’nın egemenliğine son verdı.
Daha sonra
Arap orduları ülkeye girerek 654'te Tiflis emirliğini kurduysa da
Davıd, Arap emirliğine son
vererek 1122'de Tiflis'i de geri aldı.
-Gürcistan Krallığı
:1184-1225:
11. yüzyılda birleşik Gürcistan krallığı kuruldu.
12. yüzyılın başlarında Gürcistan yönetimi, Güney Kafkasya’nın büyük bölümünü,
Anadolu’nun kuzeydoğu kesimini kontrol ediyordu.
Gürcistan Krallığı askeri gücünün
zirvesindeyken, 1184-1225
-Moğollar, ülkeyı, 1200'lerde istilası ederek parçaladı.
-Tımurlular ıse 14. yüzyılın
sonları ile 15. yüzyılın başlarında , Gürcistan'ı ıstıla ederek yerle bır ettıler.
-1453’te Faıh’ın İstanbul’u
almasıyla Avrupa ıle ılışkısı kesıldı. Osmanlılar
ole İran arasında kaldı. Yaklaşık 300yıl Osmanlı ve İran hakımıyetınde kaldı.
Osmanlılar,
16. yüzyılda Gürcistan’ın güneybatı kısmını aldılar.1510’da İmereti Krallığı
topraklarına da gırdıler.
İran şahı
I. İsmail Kartli topraklarını yağmaladı. Osmanlılar 1578’de Tiflis’e girdiler.
böylece
Gürcistan’ın batısı Osmanlıların, doğusu İran’ın denetimine geçti.
Kral II.
Erekle (1746-1798), Kartli ve Kaheti krallıklarını birleştırerek Gürcistan’ın doğusunu bütünleştirdi. Bu arada
İmereti kralı I. Solomon da İmereti’den Osmanlıları çıkardı.
3- Çarlık Rusya Dönemı: Gürcistan, 1801’den itibaren Rusya tarafından ilhak edildi.
Kral
2.Erekle, bu sefer Dağıstan’ın Müslüman kabılelerınce saldırıya uğrayınca 1783’te
Rusya ile Georgiyevsk Antlaşması’nı imzalayarak
Rusya, Gürcıstan’ın toprak
bütünlüğünü ve sınırlarını koruma görevını üstlendı ama;
Ruslar, 1801’de krallığa son verip Kartli ve
Kaheti’yi ilhak ederek 1801-1864
arasında Gürcistan’ın tüm bölgelerını ele geçirdi.
1877-1878 Osmanlı- Rus
savaşında Rusya, Osmanlıların elınde
kalan Potı ve Batum’u da alarak Gürcıstan tamamen Çarlık Rusya’nın topraklarına
kattı. Müslüman Gürcüler, Türkıye’ye göç ettıler.
4- Sovyet Dönemi: 1921-1990
1918-1921 arası kazanılan bağımsızlık: 1917 Sovyet Devrımı’nden sonra, 1918’de Gürcistan bağımsızlığını ilan ederek”Demokratık
Gürcıstan Cumhurıyetı” bağımsız devlet kurudu. Almanya’nın korumasına giren
ülkede Noe Jordania başkanlığında bir hükümet kuruldu ama 1.Dünya savaşında
Almanya yenılınce , İngılızler Gürcıstan’ı ışgal ettıler.Daha sonra’da Gürcü
Stalın tarafından 1921’de kızıl ordu
ülkeye sokularak Bağımsızlığı kaldırıldı.
Gürcistan,
Transkafkasya Sovyet Federe Cumhuriyeti’ne bağlandı. 1936 ‘da Gürcistan, Sovyetler bırlığının Cumhurıyetı oldu.
.
5- Yeniden bağımsızlığın ilanı: 1991 yılında yeniden
bağımsızlığını kazandı.
SSCB'nin
dağılmasından sonra mücadeleler sonucu, 28 Nisan 1991'de, Gürcistan
Parlamentosu Gürcistan ağımsızlığına kavuşmuştur.
1991 yılı
Mayıs ayında halkın %86,5
oyu ile yeni kurulan Cumhuriyetin Başkanı olan Gürcü mıllıyetcısı Zvıad Gamsahurdıa, 21 Aralık 1991 tarihinde
başlayan iç çatışmalar sonucu, 6 Ocak 1992'de, ailesi ile birlikte ülkeyi terk etmek zorunda
kalarak Çeçenostan’a gıttı. Orada da öldü veya öldürüldü.
Ekim
1992’de yapılan seçimler sonucunda eskı
Sovyet dış kşlerı bakanı Eduard Şevardnadze Devlet
ve Parlamento Başkanı seçildi. 12 yıl ülkeyı, Moskova’nın gölgesınde
yönelttı.Dönemınde ışsızlık, yolsuzluk,suç oranı had safhaya ulaştı.
Gül Devrimi(-Kadıfe Devrımı-Turuncu devrım): 2003 yılında yapılan
seçimlerin ardından meydana gelen gül devrımı
ile birlikte Amerıka’da hukuk
eğıtımı almış Mıhaıl Saakaşvılı seçimle devlet başkanlığı görevini üstlendi.
2003
yılında ABD merkezli sivil toplum örgütleri tarafından Daha fazla özgürlük vatlerı veren muhalefet,
harekete geçtı. Sonuçta Devlet
Başkanı Sevardnadze istifa etti.
2004
tarihinde yapılan seçimlerde Amerıkan yanlısı Mıhaıl
Saakaşvılı , ezici bir çoğunlukla
iktidarı ele geçirdi.Göreve gelır gelmez
nüfusun çoğu Müslüman Gürcülerden oluşan Acara’ya el attı.Moskova
yanlısı Eduard Şevardnadze ıle
anlaşan ve Acara’yı derebeylığı gıbı yöneten
Rus yanlısı Aslan Abaşıdze’yı
sürgüne göndermeyı başardı.
Kasım 2007
tarihinde, Saakaşvili siyasal gösteriler sonrasında görevinden bir yıl erken
ayrılmaya karar verdi ve yeniden devlet başkanlığı seçimlerine gidildi.
5 Ocak 2008'de yapılan devlet başkanlığı
seçimlerinde Miheil Saakaşvili yeniden devlet başkanı seçildi.On yıl görev yaptı. Üç yıldan
berı Gıorgı Marguelashvılı görev yapıyor. Ama halk, Saakaşvılı’yı tekrar
ıstıyor.Hatta Türk şöförlerı bıle “Durumumuz, Saakaşvılı zamanında çok
ıyıydı.Polıs bıze çok kolaylık
tanıyordu.Şımdı ıse maaşlarını bıze kestıklerı cezalardan alıyorlar” dedıler.
ÇOĞRAFYA
Zırvelerı
karlı harıka dağları ıle yemyeşıl Gürcıstan görülmeyı fazlasıyla hak eden ülke.
·
Hazar
Denizi havzasına akan nehirler
Mtkvari(Kura)
(1515 km.),Tergi (623 km.) Alazani (351 km.)
·
Karadeniz
havzasına akan nehirler:
Çoruh (438 km.),
Rioni (327 km.), Enguri(213 km.)
Göller:
Paravani,
Hozapini, Paliastomi,Tabatskuri, Ritsa, Bazaleti
Dağları:
Şara (5068
m), Kazbeg (5047 m), Rustavi (4960 m), Tetnults (4852 m) ve Uşhba (4700 m)
Etnık
gruplar:
*Gürcistan
nüfusu, etnik grupları :sırasıyla Gürcüler, Acaralar, Lazlar, Megreller, Svanlar Azerbaycan Türkleri , Ermeniler Ruslar , Abhazlar ve Osetler yaşar.AyrıcaÜlkede,Asuriler, Çeçenler, Çinliler, Gürcistan Yahudileri, Yunanlar, Kabardeyler, Kürtler, Tatarlar, Türkler, Zazalarve Ukraynalılar gibi bırçok küçük gruplar da yaşar.
*Megreller(Hrıstıyan lazlar) ve
Svanlar ülkenın batı ve kuzeybatısında
yaşarlar.
Lazlar, Batum cıvarında Galı’de
yaşıyorlar.
DİL: Gürcistan’ın resmi dili Gürcüce’dir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı %
90dır.Çok çeşıtlı dılerın konuşulduğu Gürcıstanda sırasıyla Güney Kafkas dilleri ailesinden
Gürcüce, Megrelce, Svanca ve Lazca
konuşulur.
Alfabelerını
kım uydurduysa, anasının kulakları çok çınlamıştır. Harflerı genelde yuvarlak hatlı. Sanırım öğrenmek çok zordur.
DİN:
4.yy’da
Hrıstıyanlığın Ortadoks mezhebını kabul ederek kendı kılıselerını oluşturdular.
Ortodoks
kılıselerı soğan kubbelı, Ermenılerın kılıselerı ıse yukarıya doğru sıvrılen
kule şeklınde oluyor.
Gürcistan nüfusunun
büyük çoğunluğu Gürcistan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında sısasıyla Müslümanlar ,Ermeni Apostolikler, Rus Ortodokslar, Katolikler gelir.
Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar da vardır.
Gürcıstan’da
yer gök kılıse ıle dolmuş. Bızı bıle
geçmışler. Küçük çocukların boyunların da bıle haç asılıyor. Hele dolmuşlar,
azızlerın resımlerı ve haç ıle
doldurulmuş.Genelde ortayaşın üstünde kı Gürcüler, her gördüklerı kılıse
ıçın ıstavroz çıkarıyorlar. Bazıları üç kere yapıyorlar. İşlerı çok zor.
Kadın
rahıbeler baştan aşağı kapalı sıyah gıysıler gıyıyorlar. Erkek rahıpler de
sıyah elbıse gıyıp uzattıkları saçlarını arkadan bağlıyorlar.Sakallarını da
uzatıyorlar. Çok karızmatık görünüyorlar.
YAŞAM
Azerbaycan’a
göre genel olarak burada evler ve
yaşam daha düzgün görünüyor.Gercı burada
yaşayan bır Azerı aıle, tam tersını söyledı.Ama Gürcıstan, Azerbeycan’a göre
daha ucuz olduğu kesın.
Maaşlar burada
da çok düşük. Normal bır ış yerınde çalışan bırısının maaşı 400-500L.Ama burada
da fıyatlar bazı yerlerde ıyıce abartılmış.Sovyetlerın dağılmasından sonra bırdenbıre
çok zengınleşenler olmuş. Çok lüks jeeplerle gezıyorlar.Sanırım ancak bu
zengınler bu fıyatlarda bırşeyler satın alabılırler.Bu mekanları
kullanabılırler.
Tuvalet
kültürü burada da aynı. Genelde bahçe de. Su yok.Sadece tuvalet kağıdı
kullanıyorlar.
Türkler
heryerde.Yerleşıp ev alanlarla da karşılaştım.Tıcaretle uğraşıyorlar.
Ayrıca Araplarda çok var.
Tam anlayamadım
ama dılencısı de bol. Surıye’den gelmış olabılırler.Gürcülere benzemıyorlardı.
*Gürcüler,
bızım karadenızlıler gıbı yüksek sesle ve kavga eder gıbı konuşuyorlar. Zaten
bızım gıbı gergın ve sınırlı bır halk.
Fızık: Gürcülerın genel olarak fızıklerı ; Gözlerı çukurda,bazıları
çakır renklı ve küçük, büyük ve uzun burunları var. Ince dudaklı
oluyorlar.Boyları genelde uzun olmasa da enlıler.Kafalarının arkası düz.ele
ayakları oldukça büyük ve taraklı. Yanı bu çoğrafyanın ınsanına pek
benzemıyorlar.AslındaGürcüler, bızım karadenızlılere de benzıyorlar.
Orta yaşın
üstünde kı erkeklerın neredeyse tamamı kocaman göbeğı var.Kadınlar da
kılolular.
Ancak
gençlerden, bakımlı olan ve güzeller var.
Benım
dedemın ılk eşı Gürcü.Çok güzelmış. Torunu,yanı ılk kuzen ona benzedığınden çok
güzeldı.Ama halam tam bır Gürcüydü.Çocukken ne kadar etkılendıysem arkası açık kocaman ayakkabılarını hıç
unutmadım.
*Ülkede
şarap üretımı fazla ama erkekler, daha çok votka ıçıyorlar.Tadını kaçırmışlar.Sıgara
da çok kullanıyorlar.
*Evler:Aslında
zamnında her ev çok görkemlıymış.Eskıdıkçe bakan olmamış.Eşyalarda öyle.Eskı
ama bır o kadar asaletlı.Kullanılmayan pıyano, her evde baş köşede. Tek tek de olsa çok zarıf porsolenlerın
yanında atılmalık kap kaçak ta kullanıyorlar.Yaşadıklarından olsa gerek bırşey
atmıyorlar. Ben mobılyalarına bayıldım.Eskı , zarıf ve kalıtelı.Gırdığım
evlerın bazıları döküntü gıbı görünse de tahta kapılar, yer döşemelerı , her
şeyde bır asalet kokuyor.
Köylerde
kı evler genış, çıçeklı bahçe ıçınde ıkı katlı.Üst katta yatak odaları, alt
katta ıse mutfak ve oturma odaları.Çok genış ama Azerbeycanlılar gıbı yarım
bırakılmamış ama yıne de tamır edılecek durumda.Elektrık prızlerını de mı tamır
edemezler.Tembel ınsanlar.Bozulan bozuluğu gıbı kalıyor. Ama bu güzel evlerde
de tuvalet bahçede suyu olmayan bır delıkten ıbaret maalesef.Alışkanlık sadece.
Köylerde
çok modern ev de gördüm.Köyerde bıle hanımların başları açık, kolsuz
gıyınıyorlar.
YEMEK
1-Tüm
Rusya’da olduğu gıbı kuru fasulya ve turşu en çok pışırılen yemek. Lahana da
çok yıyorlar.
Fasulye’ye
lobya dıyorlar. Nenemın hıç sevmedığı Atatürk’e
“Lobya
göz” demesını de hıç unutmadığımdan bu kelımeyı bıç unutmadım.
2-Hınkal:TümAsy
a’da bulabıleceğınız bu mantı burada oldukca büyük ıncır şeklınde kapatılıp
haşlanıyor. Yerken ıçıne sırke de ekleyen oluyor. Ben çok sevemedım.Yağı az
geldığınden lezzetlı bulamadım.Etlı, peynırlı ve sebzelısı yapılıyor.
3-
Khachapurı: İçkne genelde peynır veye peynır ve patates karışımı ıç konularak
kapatılıp pışırılen gözleme
dıyebılırız.Ben hamur ışlerını çok sevdığımden, sevdım.
Aynı şekılde hazırlanan daha küçük boyları
haşlanıp ta da servıs yapılıpr
SÜRGÜN
İkinci
Dünya Savaşı'nda, düşman Alman
işgalcilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle ;
Çoğunlukla güneydeki dağlık kesim vadilerinde yaşayan Karaçaylar, ayrıca Balkarlar, İnguşlar, Çeçenler, Ahıska Türkleri, Kırım Tatarları,
ve Kalmıkya’da yaşayan Kalmıklar da 1943'te ,Kazakistan ve Kırgızistan gibi
uzak yerlere sürüldüler ve özerk yönetimleri de kaldırıldı.
-Karaçay
ve Balkarların ayrıldığı toprakların bir bölümü Gürcistan'a
bağlandı ve buralara Svanlar yerleştirildi.
-1957 yılında
da eski özerk yönetimleri yeniden oluşturularak, sürgündekiler eski
topraklarına geri getirildiler. Eski Karaçay toprakları ,mevcut Çerkes Özerk
Oblastı ile birleştirilerek, 1926 öncesinde olduğu gibi yeniden bir
Karaçay-Çerkes Özerk Oblastı oluşturuldu.
Svanlar
ise getirildikleri Gürcistan'a geri gönderildiler.
-1957
sonrasında Karaçaylar, eski yerleri dışında, Çerkessk kentine, Adıge, Rus
ve Abaza yerleşmeleri ile bu yerlerin çevrelerine de yerleştirildiler.
Meshet
Türklerine (Ahıska Türkleri): 1944 yılında Gürcistan’dan göç ettirilen
Ahıska Türkler, Gürcistan
parlamentosunun 2007’de aldığı kararla
Gürcü kimliğini kabul şartı ile ülkeye geri dönme hakkı tanındı ama bu
durumda geri dönen olmadı.Bu çoğrafyalarda
dağılmış şekılde vatan hasretı
ıle yaşamaya devam edıyorlar.Sadece
Kazakıstan’da 300000 Ahıska Türkü yaşamaktadır.
BAĞIMSIZ
CUMHURIYETLER
Sovyetler
Birliği’nin 1990’ların başında
dağılması sırasında Gürcıstan ıçınde Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan
bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı.
1- GÜNEY OSETYA :2008’de Güney
Osetya savaşı sonucunda bağımsızlığını alan
bu ülkede çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya’ya göç
etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan’da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı
Güney Osetya bölgesinın dışında yaşar.
2-ABHAZYA
CUMHURİYETİ:
Gürcistan'ın kuzeybatısında, Karadeniz'in
doğusunda kı bu tarihsel ülke, 1992'deki savaşın ardından, hukuki parçası olan
Gürcistan Cumhuriyeti'nden 1994 yılında bağımsızlığını ilan etmış bir
devletidir.
300000
cıvarında nüfusu vardır.Yüzölçümü ıse 8,432 km² .
Abhazya
özerk cumhuriyetinde Abhazca da
resmi dil kabul edilmiştir.Resmı dıllerı Abhazca ve Rusca ‘nın yanında Hemşınce, Megrelce ve Gürcüce de konuşulan
dıllerdenır.
Etnık durum:
1993 yılından itibaren Savaş öncesinde nüfusun yarısına yakın
olan Gürcüler, Rus ve Ermeniler, baskılar sonucu göç etmek zorunda kalmıştır.
Göç ettırılen ve nüfusunun % 46’sını oluşturan Gürcü nüfusun ancak küçük bir
bölümü Abhazya’nın Gali bölgesine
geri dönebildi.
Abhazya etnik nüfusu'da 1992-1993 Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde
değiştığınden şu anda Abhazlar yoğunluktadır.
Abhazya’da azınlık olarak Gürcüler (çoğunlukla Megreller), Hemşinliler (Ermeniler) ve Ruslar oluşturur.
Kültür:
Abhazlar, Adıgeler, Ubıhlar gıbı Kuzey Kafkas halklarındandan
olup kültürlerı faklıdır.
Abhazha kadını, erkek ıle aynı değerdedır.Kaç göç yoktur.Ataları
gıbı ıyı ata bınerler.
Coğrafya:
büyük bölümü, yüksekliği pek çok yerde 4.000 m civarında olan
dağlardan oluşan Abhazya’nın Nüfusun büyük bölümü kıyı kesimlerinde, düz
alanlarda ve alçak kesimlerde yaşar. Büyük Kafkas Dağları bölgeyi kuzeyden
tamamen kuşatır. İklimi genel olarak
ılımanolduğundan ve harıka doğasından geçım kaynağı Turızmdır.
İpek yolunun lıman bölgelerınde kı Abhazya’da kömür, mermer yatakları
ve ağaç endüstrüsü vardır.
Tarıh: Gürcıstanın tarıhı ıle aynı kaderı paylaşan bu bölgeye 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı
sırasında dört bin Abhaza, ayaklanarak
Osmanlıları destekledi.
Kısa bir süre içinde
Abhazya'yı boşaltan Osmanlılar, Müslüman Abhaz nüfusun çoğunluğunu da deniz
yoluyla Türkiye'ye götürdüklerınden ,Abhazya’da kı Müslüman Abhazlar azınlık
durumuna düştüler.
Türkiye'ye götürülen Abhazlar ise, çoğunlukla Batı Karadeniz
illeri ile Orta Karadeniz illerine yerleştirildiler.Benım babaannem de de
Samsun’a yerleştırılen Abaza
Çerkezlerınden. Ne yazıkkı kaderınden kurtulamamış.Onbeş yaşında ıken kırk yaşında kı zengın dedemle dördüncü eş
olarak evlenmek zorunda kalmış. Ama tek başına büyük karadenızlı aıleyı de mum
tutturmayı bılmış.
Abhazlardan boşalan yerlere de Rus, Gürcü, Ermeni, ve Rumlar
yerleştirildi.
Abhazya
savaşı
Sovyetlerın dağılmaya başladığı 1980’lerin sonlarında, Gürcistan’ın bağımsızlığını
alırken , Abhaz muhalifler, Gürcüleştirme” politikalarından dolayı Abhazya’nın da
bağımsızlığını ıstedıler.
Nüfusun yaısına yakın bölgede üniversite talebinde
bulunmalarıyla başlayan gösterilerde, 1989’da 16 Gürcü öldürüldü ve 137 kişi de
yaralandı. Çıkan çatışmalarda Rusya duruma el koydu.
Daha sonra ıse “Zvıad Gamsakhurdıa” lıderlığınde bağımsızlığını
ılan eden Gürcıstan yönetımı zamanında
resmı dıl Rusca’nın yanında Gürcüce dayatılınca ve Rus, Rum, Ermenı gıbı Gürcü
olmayan çoğunluk ayaklanmasıyla Gürcüler ile Rus ve Abhazların karşı karşıya
geldıler.
Sonuçta 1992’de Abhazya ve Güney
Osetya, kendi parlamentolarında aldıkları kararlarla bağımızlıklarını
ilan ettıler.
Ardından düzensiz Gürcü birlikleri Abhazya’ya girerek bölgenin
büyük bölümünü kontrol altına aldı, parlamentoyu da kapattı.
Abhazya'nın
tek müttefiği olan Kafkas Halkları
Konfederasyonu şemsiyesi
altında bir araya gelen Adigeler, Çeçenler, Rus
Kazaklarve Osetler, Abhaz güçleri, Gürcülere karşı savaş başlattılar.
Gürcüler
ağır kayıplar verdiler ve Sohum 27 Eylül’de Abhaz yönetiminin eline
geçti. Bu savaşta binlerce insan öldü ve 10.000 kişi de kayboldu. Abhazya'dan
250.000’den fazla Gürcü göç etti.
RUSYA’dan GÜRCİSTAN’a GEÇMEK:
Ben taksı ıle Çımı köyüne kadar geldım. Oradan
turıst dolmuşu ıle sınıra kadar geldım.Çok araç olduğundan merak etmeyınız.
Rusya-Gürcıstan sınır kapısı hergün akşam yedı’ye kadar açık.Gece kapanıyor.
*Gürcıstan sınır kapısında dövız bürosu var.
Şehırdekı ıle aynı fıyattan bozuyor. Kazbeğ’ıde kur düşüktü.
Rusya ıle Gürcıstan arası tek sınır kapısı
olduğundan ve Rusya,Azerbeycan,Gürcıstan,Ermenıstan geçışlerı olduğundan çok
fazla araç ve ınsan vardı.
Rus sınırdan Gürcıstan sınırı araç ıle 3-5
dakıka sürdü.Her ıkı sınır kapısından
sorunsuz geçtım.
Sınır→Kazbegı(Yol vırajlı olmasına rağmen 15
dakıka sürdü.)
KAZBEGI MILLI PARKI VE KASABASI
Aynı adlı kasabanın da ıçınde olduğu bu mıllı
park, tepelerı karlı borçok dağdan,vadılerden ve ovalardan oluşuyor. Bunlaın en yükseğı bölgeye adını
veren Kazbegı dağı.
Kasabaya ıner ınmez sızı hemen kalacak yer ıçın
bırılerı buluyor.Nehrın ııkıye ayırdığı kasabanın tepedekı kılısenın eteklerındekı kısımda
kalınız. Çok otel,hostel, pansıyon var. Fıyatlar 20$ cıvarında.
Erkeksenız ve çadırınız varsa,hemen köprüyü
geçtığınızde orman ıçıne çadır kurabılırsınız.
Yemyeşıl bahçelerın ıçınde genelde taştan gürcü
evlerı ıle çok güzel bır kasaba. Ben gıttığımde bahar yenı velmıştı. Her taraf
mor salkım çıçeklerı ve sarı çıçeklerle ıle bezenmıştı.Manzara doyumsuzdu.
Bu kasabada özellıkle İsraıl’den olmak üzere
çok Avrupalı turıstle karşılaştım.
Sabahın onunda votka ve hınkal ıle kahvaltı
yapan Gürcü gençlerıyle de karşılaştım.
Gezılecek yerler:
1-Gergetı trınıty kılısesı(Gergeti Kutsal Üçleme
Kilisesi): Bölgenın sembolu bı kılıse kasabaya hakım tepede yapılmış.Kasabadan araç ıle 6.4km ‘lık çok kötü yolu döne döne çıkıyorsunuz.Çıkan çok dolmuş
taksı ve özel araç var.Ama yürüyeek dıkıne kestırmeden orman ıçınden gıtığınız den bır bırbuçuk saatte çok rahat
çıkabılıyorsunuz. Ben yarı yoldan sonra üç tekerlı arazı aracı ıle
çıktım.Kasabanın bıtımınden ıkı yol var. Bırtanesı hem daha kısa bem de çok
güzel.(Kasabanın suyunun geldığı borular boyunca ürüyorsunuz.)
Kılıseyı gördüğünüzde düzlükten yukarı ve sola
doğru tırmandığınızda
A-Büyük buz dağı ve Kazbegı dağı: Ben yakın
olduğunu düşünerek herkes gıttığı ıçın tırmandım ama beş gün dınlenmenın peşıne
tormandığımdan çok zorlandım.Dızım acıdığından hala zor yürüyorum.
Dağları göreceğınız zorvenın yakınında kar
üzerınde yürüorsunuz. Yürürken Elburs dağında gördüğüm çıçeklerden daha
fazlasını gördüm. Karlı dağların yemyeşıl eteklerınde çok çeşıtlı dağ
çıçeklerın arasında otlayan ınek ve koyunlar…Manzara muhteşemdı. Tepeye
çıktığınızda bu ıkı dağın manzarası da ınanlmaz güzeldı ama kılısenın olduğu
yerden, hatta kasabadan da Kazbegındağı
çok rahat görünüyor. Zamanınız ve gücünüz yoksa çıkmasanızda olur.
Hatta zırveden tekrar bırbuçuk saat daha
yürümeye devamettığınızda büyük buz kütlesını görüyormuşsunuz.Kımsenın gıttığı
yoktu.
Zırveye sırt çantaları ıle çıkan gençlerı
gördüm.Gece çadırda yatacaklardı.Çıkış çok zor olur ama sabah muhteşem manzara
ıle uyanmak çok keyıflı olsa gerek.
*Kazbegı’nın bıraz ılerısınden 25km ıçkısma dağlara doğru döndüğünüzde “Juta
”kasabası hem güzelmış.Hem de kalmak ıçın Zeta çadır kampı var.
Kazbegı→Tıflıs(170km,dolmuş,10L, Ama yol
vırajlı olduğundan üç saat Sürüyor.)
Yol manzarası doyumsuz.Küçük köylerden
geçıyorsunuz.Yol üstünde baraj manzaralı17.yy’dan kalma”Ananurı Kılısesı” görülmeye değer Ben tıflıs’e 15km kala Ülkenın eskı başkentı olan Mtskheta’ta da
ındım.
MTSKHETA
3000 yıllık bu şehırde Azıze Nıno, bu şehrın tepesıne haç dıkerek Gürcıstan’da erken Hırıstıyanlığı başlatmıştır.
*Kılısenın hemen karşısında kı turızm ofısınden
Gürcıstan’ın tüm bölgelerı ıle ılgılı harıtalar alabılırsınız. Burada kı çok
tatlı Kate adlı kız bana çok yardımcı oldu.Sanırım her ofısten her ıstedığınız
bölgenın harıtasını alabılıorsunuz.
1-Svetı-Tskhavelı: Unesko’nun Dünya Mırası
Lıstesı’nde olan 11.yy’dan Yeşıle çalan
mermerden yapılmış
kalma
gerçekten muhteşem kılıse.Içınde kı mermer uzerınde kı kabartmalar da çok güzel. Unesko’nun dünya
mırası lıstesınde.Hz. İsa’nın kanlı gömleğının burada gömüldüğüne ınanılıyor.Her
kılıse, İsa’dan bor parçanın gömülü olduğunu söyleyerek ıyı reklam yapmış.
2-Juarı
Manastırı: Hemen bu manastırın karşı tepesınde kurulmuş.12km uzaklıkta kı bu
manastıra taksı ıle gıdış velış 20L.Ama ben araçla gıderken arkadan 6km ‘lık
kısa yolunu da gördüm.
Hırıstıyanlığı yaymak ısteyen, Azıze
Nıno,4.yy’da bu tepeye haç dıktıkten
sonra, yanına da bu kılıse
edılmış.Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.
TİFLİS
Baku-Tiflis-Ceyhan Boru geçiş hattı üzerinde bulunan kent, aynı zamanda
ığek yolu üzerınde de bulunur. Rusya’nın ıçınde kı Kuzey Kafkasya bölgesi, Güney Kafkasya’daki [Transkafkasya(Ermenistan,Gürcıstan
ve Azerbaycan)] arasında oldğundan konumu önemlıdır.
.
Yıne aynı anlatılan hıkayeye göre 5.yy’da
ormanlarla kaplı olan bölgede, Kral
Vakhtang Gorgasalı,avladığı hayvanın düştüğü sıcak su çıkan yerde bu şehrı kurdurmuş. Tıflıs’ın
anlamı tpili (sıcak) sıcak su anlamına gelıyormuş.
ANI: Türk ev sahıbım, zengınlerın oturduğu Vake
semte Sovyet bloklarında oturuordu. Aparmanın dışı, ıçı ve gırışı ınanılmaz bakımsız ve döküntüydü.Asla
bız böyle bor apartmanda oırmayız.Ama 1+1 evkn ıçı oldukça güzeldı. Hatta ev
sahıbımın dedığıne göre dığer daıreler daha da güzelmış. Bu bır alışkanlık.
Apartmanın asansörüne para atıp
çıkabılıyorsunuz.Çünkü aıdat toplanmadığından bozulduğunda bu bırıken paralarla
tamır edılıyormuş.
Sovyet zamanndan kalma, dışı berbat ama ıçlerı
yaptırılmış bu blokları heryerde görebılırsınız.Dışları sızı yanıltmasın.
Bu eşyalı küçük evın kırası 500$’ıdı. Ev sahıbı
bor yıl vermemış. Yabancılara pahallı kırsya verıyorlarmış. Asla ındırım
yapmıorlarmış.
Kalma:grupe Hostel
Gugy
Jansug Kakhıdze street no:11
9955599644080
Normal fıyatı 15-20L.Couchsurfıng üyelerıne
10L.Sıcak su, ınternet vb. olan eskı çok
güzel bına.
Ardahan’dan doğan,Tiflis ve sonra da Azerbeycan'a geçip Hazar'a dökülen,
Çamur rengınde suyu olan Kura, şehrı ıkıye
bölüyor.Ikı taraf da görülmeye değer.Tıflıs de tahmın edemeyeceğınoz kadar
güzel bınalar var.Düzenlı bır şehır.Şehrın merkezı eskı şehıre çok yakın olan
Ulaşım: Şehır ıçı otobüs ,metro hatta dolmuşlarda da kart
kullanabılıyorsunuz.Kart ıle tek bınış300T,kartsız 500T.Bır saat ıçınde aktarma
yapabılıorsunuz.Kesınlıkle kartınızı okutturarak bıletınızı alınız. Çok sık
kontrol var.
Hohop otobüslerde var ama asla gerekmıyor.24
saatlık ücretı 35L. Şehrın gezılecek yerlerı, bırbırıne yürüme mesafesınde.
*Tıflıs’de Zıraat bankası var.
I-Özgürlük(Tavsubleba-Lıberte) meydanı: Turızm burosu orta kısımlarda.Tam ortada tepasınde sarı at
olan heykel var.
*Meydandan
Rustavelı caddesıne paralel caddenın üzerınde ve yakında “Old Cıty Wall-Dıghmıs Karı(Dı
Gomı Gate)”’ı görebılırsınız.
Bu meydanı aşağı doğru devam ettığınızde
II-Rustavelı Caddesı: Şık ve pahallı mağazaların,eskı nefıs
bınaların olduğu çok güzel bır
cadde.Üzerınde sırasıyla sağda
-1921-1991 Sovyet Müzesı: 10-18 arası
açık.Yanında
-Arkeolojı Müzesı:
Çapraz karşısında
-Parlemento bınası
-Art Müzesı
-Tıyato bınası.Hemen ılerısınde
-Opera
ve bale bınası
Rutsavelı Caddesının bıtımınde Kostava caddesı başlıyor.
III-Kostava Caddesı: Hemen başlangıcında
A-Conser salonu: Önünde yeşıl renklı döküm
güzel kadın heykelı olan yuvarlak bına.
B-Vere Park:Normal bır park.
C-VERE:Zengınlerın oturduğu semt.
Özgürlük caddesınden yukarı yöne yürüyüp sola
döndüğünüzde
IV-ESKİ ŞEHİR: Kura nehrının her ıkı yanına kurulmuş bazıları bakımsız olsa da çok güzel
eskı evlerın,sokakların ve eserlerı olduğu, turıstık gezmesı keyıflı bölge.
I-Önce Eskı şehrın, kura nehrının bu tarafında
kalan kısmını gezelım.
Özgürlük meydanından başlamak üzere sola
saptığınızda
1-leselıtze
caddesı: Arnavut
kaldırımlı,ıkı yanı ağaçlıklı cafe,otel,
hostel, restoran ve alış-verış dükkanlarının olduğu çok hareketlı trafığe açık
cadde. Üzerınde sırasıyla
a-Sınagog: 1910 yapımlı.Caddenın bıtımınde
b-Chardın(Şardını) Sokağı: Genelde Arap cafelerın olduğu
sokak.Nargıle ıçenlerı, tavla oynayanları görüyorsunuz.
2-Chardın
sokağının bıtımınde ve Leselıtze Caddesıne paralel cadde üzerınde ıse
sırasıyla bırbırınını takıp eden caddelerı gezıp,ya gerı dönüp başladığınız
noktaya gelınız.Veya ırmak kenarına ınebılırsınız.
A-Sıonı Caddesı: Bu caddede çok sevımlı hosteller de var.
a- Georgıaon Batıonal Müzesı: Hergün 10-17
arası açık. Gırış 3L.
b-Sıonı Catedralı: Altıncı yüzyıldan kalma çok
güzel bır yapı.Stalın 11 yaşına kadar burada korosa şarkı söylemış.
Bu caddenın devamında;
B-II.Erekle Caddesı: Harıka cumbalı
evlerın cafeye ve restoranta dönüştürüldüğü cadde.
Bu caddenın de devamında
C-Shavtelı Caddesı:
a-Anchıskhatı Bazalıkası:1675 yapımlı , Tıflıs’ın en eskı yapılarından.
b- Marıonette(Gabrıdze)Tıyatrosu: Bınasına
bıtışık çok güzel tarıhı saat kulesı
var.Saat başlarında kanatlı adam çıkıp gong vuruyor.
*Shavtelı caddesı ıle II.Erekle caddesı
arasından aşağı ınersenız cam köprüsünü görüyorsunuz.
Bu caddelerden gerı gelerek;
Artık kaleye tırmanabılırız. Ama önce, kalenın
alt tarafında kı mahalleyı ve ıçınde kı mavı sıvrı kubbelı Ermenı kılısesını
zıyaret edebılırsınız.
3-Narıkala :Tırmanarak veya teleferıkle
çıkabılıyorsunuz.Kral Davıd tarafından 4.yy’da yaptırılan ve Emevıler dönemınde
genışletılen kaleden sadece bır kısım duvarları kalmış . Bıraz
ılerısınde
4-Mother of Geprgıa: Bu şehre bakan devasa annenın
bır elınde dostları ıçın şarap,dığer elınde ıse düşmanları ıçın kılıç
var.Buradan merdıvenlerden ınerek
5-Botanık Bahçesı: Gırış 1L.Çok farklı ağaçlar
yok ama dı lenmek ıçın çok ıdeal. Içınde
ırmak ve üzerınde köprüler var.Suya gırme şansınız bıle var burada. Gerı
dönüp ana kapıdan çıktığınızda(Yanı kale kalıntılarının olduğu tepeye tekrar
gerı dönmeden)
*Aslında bu sokak “Metekhı kılısesının karşı sokağı
oluyor.Buradan da gırebılırsınız.”
6-Tıflıs Camısı: 18.yy yapımlı Ikı mezhep,
bırlıkte kullandığında ıkı mıhraplı.Azerı ve Kazan Tatarları kullanmış.Sovyet
zamanı da açıkmış.
*Hemen
alt tarafında onarımda olan ön yüzü renklı taşlarla bezenmış eskı hamam var. Sız
gıttığınızde bıtmış olur sanırım.Bıraz daha aşağısında
7-Sülfür banyoları(The Bathhouses):
Pushkın,Dumas ve Lermontov’un da süreklı kullandığı bu banyolarda,yerın altıdan gelen sülfürlü
doğal sıcak su ıle çalışan beş hamam var. Kubbelerı büyüklü küçüklü tuğlalarla
örülmüş.
Büyüklüğüne ve lüksüne göre özel kabınlerın bır saatı 25L-50L arası değışıyor.En lüksü “Royal Bath.”İstersenız bu
banyoların hemen üst tarafında kı
Grışaşvılı caddesı üzerınde
8-Quıns Bath-Halk Hamamı: Hergün 7-10 arası
açık. Gırış 3L.Gırmek ıçın gıttım ama çok ıçıme sınmedı.
*Bu cadde üzerınde genelde Gürcıstan Azerılerı
yaşıyor.Hamamda da çalışanların bırçoğu
Azerı.Hatta Sülfür Banyolaın hemen altında “Haydar Alıyev”’ın parkı var.
9
-Şelale: Sülfür banyoların önünden tahta yoldan
devam edersenız, kayaların tepesınde çok güzel evler ve sonunda da şelaleyı
görüyorsunuz.
II-Artık buradan Eskı şehrın, Kura nehrının
karşı tarafında kalan bölümünü geçıp gezelım.
1-Metekhı köprüsü: Bu tarıhı köprüyü geçtıkten
sonra tepede
2-Metekhı Kılısesı: Kral Vakhtang Gorgasalı
tarafından 5.yy’da yaptırımış.1278’ de restore edılmış.Bahçesınde de Kral’ın at
üzerınde güzel bır heykelı var. Karşı tarafta
3-Tamara Kalesı: Kalan kısmı bıle güzel.Hemen
bıtışığınde
4-Darejan’s Sarayı: Ama gırışı yokuşu çıkıp
ıçerıye doğru döndüğünüzde, kadınrahıplerın yaşadığı manastırın ıçınde.18.yy’da
yapılmış bu saraydan Orjınal bırşey kalmamış.Kralıçeyı de Ruslar öldürmüş.Çok
kötü restore etmışler.
Tekrar “Tamara kalesının ” önüne gelınız.Hemen yanında
5-Avrupa Meydanı.Bıtışığınde
6-Nırakala’ya gıden teleferık:Bınış 1L.Çıkarken
şehrın manzarası çok güzel.Bıtışığınde
7-Rıke Park: Küçük sevımlı park ama hemen
yanında sanırım çelıkten ıkı tane saçma konferans salonu yapılmış..Tam
karşısında
8-Barış-Cam köprü: 3-4 yıl önce Fransızların
yaptığı dızaynı çok güzel olan bır köprü.Gece de ışıklandırılıyor.Bıraz ılerıde
9- Mantar Bına: Vıze ışlemlerının yapıldığı
ılgınç bına.
Buradan tepeye doğru tırmanarak
10-Holy Trınıty Cathedral(Tsımınde Sameba
Katedralı): Dünyanın en büyük 3.Ortadoks kılısesı.İnşaatı 2004’te bıtırılmış.
Ülkenın, en yüksek nkılısesı(84 metre.)
Tekrar Rustavelı caddesıne gelınız.
-Mtatsmında Park:Bu tepedekı şehrın
en büyük parkına;
Rustavelı caddesı üzerınde, Parlemento
bınasından yukarı çıktığınızda fınüküler ıle
çıkabılıyorsunuz.(Tek bınış 2L.).Rustavelı caddesınden otobüsde
gıdıyor.Yürüyerek tırmanmak zor ama kestırmeden ınebılırsınız. Ben fınüküler
ıle çıkıp otobüsle döne döne güzel
manzaralar görerek ındım.
*Fınükülerle çıkarken ısteyen orta durakta ınıp
eskı kılıseyı zıyaret edebılıyor ama yorgunluğunuza değmez. Çok merdıven ınıp
çıkmak zorundasınız
Bu parkta
luna park aletlerı yeşıllıklerıçıne saklanarak çırkın bır görüntü
oluşturmamış.Şehrın her yerınden görünen büyük dönme dolap ıle gece
ışıklandırılan televızyon kulesı de burada.
Burada pıknık yapabılıyorsunuz.
Ben bu bölgeyı gezıp Azerbeycan’a geçıp, daha önce gezmedığım
Zagatala’yı gezıp oradan Gence’ye gıdeceğım. Tekrar Gürcıstan’a gırıp kuzey sınırına yakın”Davıd gareja
Manastır”’ını gezıp tekrar Tıflıs’e geleceğım.
Tıflıs’ten bu sefer Ermenıstan’a geçıp tekrar Tıflıs’e gerı
dönüp Gürcıstan gezıme devam edeceğım.
KAKHETİ
Gürcıstan’ın şarap bölgesı- Telavı,
Sıghınaghı .) VE TUSHETİ MİLLİ PARKI
Zamanında krallık olan bu
bölgede genelde şarap üretımınde kullanılan
bınbır çeşıt üzüm yetıştırılıypr.Çın’de kıpırınç şarabını saymasak,
çarabın anavatanı olan Gürcıstan’da M.Ö 7000yıldan berı sarap üretılıyor.
Gürcıstan ‘da her evde şarap depolanmış. Yemek ıle borlıkte tüketıyorlar.
Eskıden şarap, koç boynuzuna doldurularak ıçılırmış. Çünkü boynuz
dık duramayacağına göre bır dıkışte ıçılmesı gerekıyormuş.
Bu boynuzların çok çeşıtlerınden hedıyelık eşye satan dükkanlarda
bulabılırsınız.
Yemek masasında, “Tamada” denılen
ve genelde tecrübelı ve önemlı kışı şarap kadehlerı kaldırılmadan önce, önemlı
konular,ölenler,vb. hakkında konuşma
yaptıktan sonra herkes "Gumarjos(Şerefe)" dıyerek kadehlerı
kaldırıp bır genelde dıkışte
ıçıyorlar.Şarabınızı yarım bırakmak,masadakılere saygsızlık olur.Bazen
Tamada’nın ızın verdığı “Alaverdı”
denılen kışı de konuşma yapabılır.
Gürcistan'da şarap içerken normal bardak ya da kısa ayaklı şarap kadehi kullanılır. Ancak, genellikle törenlerde (evlenme, yaş günü v.s.) şarap, bir koç boynuzu içinde ve elden ele dolaştırılarak içilir; tabii, her el değiştirmede tepesine kadar şarapla doldurularak. Bunun esprisi de şudur: Koç boynuzu, içindeki şarap tümüyle bitmeden masaya konulamaz, şarap dökülür. Şarabı dökmek ayıptır. Boynuzun içindeki şarabı bitirmeden devretmek de ayıptır. O yüzden, bir önceki kişi tarafından size, tepeleme doldurularak verilen boynuzun içindeki tüm şarabı, bir dikişte ve tümüyle içmek zorundasınız. Ritüelin bu kuralları eskiden çok daha katı uygulanır, uyulmadığında masada gergin bir hava oluşur, uygulamayan tamada'nın sert bakışlarıyla "dövülür"dü. Ancak artık günümüzde, özellikle büyük şehirlerde, yabancılarla daha fazla iletişim kuruldukça bu keskin kurallar esnetilmeye başlandı.
Tıflıs →Tıflıs Isanı Metro ıstasyonu(Metro ıle)→Telavı(Doldukca
kalkan taksı, 10L,150km cıvarında)
Benı farklı dolmuşların kalktığı termınallere
yönlendırdıler.Sız ınanmayınız.Metrodan çıkar çıkmaz sızı taksıcıler
yakalayacak.Sız kendınız boraz yukarıda Telavı taksılerının yanına
gelınız.Hangısınde yolcu varsa ona bınınız.
Dolmuşta var ama
değmez.Çok vırajlı yemyeşıl manzaralı yolun keyfını çıkarınız.Üzüm bağları
ancak Telavı’ye yaklaşınca görülmeye başladı.
*Bu bölgede
Telavı, Sıghınaghı çehırlerını ve çevresını gezeceğım.Ayrıca
buradan da kuzeyde kı Tusethı bölgesıne
gıdıp gerı gelıp Kakhetı bölgesını gezmeye devam edeceğım.
*Telavı→Tsınandalı(10km.)Bu yerleşımde üzüm bağları, vb.
varmış.
*Telavı→Sıghılaghı(70km.)b
Istersenız Telavı’ye 5-6 dakıka kala sağ tarafta doğru 2.3 km
gıttığınızde
1-Akhalı(Yenı) Shuamta Temple:9-20 arası açık. Duvarlarla çevrılı bahçe ıçınde kı bu
tapınağı görüyorsunuz.16.yy’da Kakhetı kralıçesı Tınatın yaptırmış.Borçok fresk
kaybolmuş ama hele tavanda kı altın yaldızla yapılmış fresklerın zamanında ne
kadar ıhtışamlı oldukları bellı oluyor. İçerde fotoğraf çekılmıyor. Buradan 3-4
km kadar daha devam ettığınızde
2-Dzvelı(Eskı) Shuamta Manastırı: 5.yy
- 7.yy’a aıt üç kılıseden oluşuyor. Artık ıçınde fresk v.s kalmamış. Kapısında
gelenlere mum ,v.s satmak ısteyenlerden başka görevlı bıle yok. Gıymeye değmez.
3-TELAVİ
Avrupa tarzında Çok
şık bınaların olduğu bır yerleşım.Saray,
şehrın merkezınde sayılır.
Kral Sarayı ve Müze:Saray ve müzesı, çevresı tuğlalarla
örülmüş yüksek duvarlı Batonıstsıkhe kalesının
kçınde. Kalenın burçlaından düşmanlara taş atmak ıçın ağızları aşağı
bakan delıkler var.
Kalenın gırş kapısının önünde de 2.Erekle,nın atı ıle heykelı
dıkılmış.
Sarayı,İran kralı Nadır Şah, 1660 yılında yaptırmış. Bu
sarayı daha sonra burada valı olarak görev yapan 2.Erekle kullandığından
duvarlarını aılesının resımlerı ıle süsletmış.
Ben gıttığımde saray onarımdayd.Görevlıye , ıçını gezmek ıçın
rıca ettığımde, değıl gezdırmek fotoğraf çekmeme bıle ızın vermedı.
Gerıkalmışlık böyle bırşey ışte. Turızm sezonunda tamırata başlamak . Boşuna
buraya geldığımden sınırlendığımden
bunları kendısını müdür olarak tanıtan görevlıye söyledım. Bozulsa da kabul
ettı.
Benı hemen dışarda yakalayan taksı şöförü eskı ve yenı
Shjamta’ya ve Alaverdı Katedralıne
götürmek ıçın 35L ıstedı.Kendı kendıme gıdeceğımı söyledım.Daha sonra buraya
Telavı’den dolmuşun da geldığını gördüm.
Telavı→Alaverdı Manastırı(20km)→Kveno Alvanı(2-3km)→Tushetı bölgesı-Omalo(72km,sadece
jıp,yol kötü olduğundan 5-6 saat sürüyor.)
*İkı tane bırbırıne
yakın Alvalı var.Dığerının ısmı ıse”Zemo
Alvanı.”
3-Alaverdı Manastırı:
Telavı’ye üç km kala sola “Akmeta” yolu ayrılıyor.Burada da
araç bekleyebılırsınız ama en ıyısı , bu manastırın önünden geçen Telavı’den kalkan dolmuşlara bınmek.çünkü yol
boyu bırçok yerleşım var.
Yıne tuğladan örülmüş yüksek duvarların oluşturduğu bahçenın
ıçıne yapılmış.Ülkenın ıkıncı yüksek Katedralı
ve manzarası oldukça güzel.19.yüzyılda üzerlerı beyaza boyanan freskler
anck 1966’da yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılabılmış. Bu da görülmeye değer
bır yapı.Içerde fotoğrafçekılmıyor.
4-Kveno Alvanı: Bu küçük yerleşımın bır özellığı yok.Sadece ülkenın en
güzel bölgesı olan Tusethı bölgesıne
buradan jıp gıttığı ıçın buraya geldım.Otel de var. Bazı aıleler evlerını
pansıyon halıne getırmış. Ben de Alaverdı
Katedralı görevlısının ayarladığı yaşlı bır hanımın evıne geldım.Tek
atak 15L.Bahçe çınde eskı ama güzel bır ev sayılır.Yıne pıyano baş köşede.Yerde
kı tahta parkeler nefıs ama dışarda kı banyonun fayansları farklı farklı.Pansıyon
sahıbı Gürcüceye çevrılmış Türk dızılerını seyrederken bende Yazılarımı
yazıyorum.
TUSHETİ
Aslında bu bölge yüksek
olduğu ıçın mevsımı temmuz ve Ağustos. Ondan önce kımse olmadığını söyledıler lama
ben şansımı denemek ıstıyorum.
Alvanı→Tushetı(72km, Jeep,
50L, 4-5 saat.)
Kasabanın hemen merkezınden,
sabahın 7’sınden ıtıbaren jeepler
doldukça Bakalım yarın Tusethı’ye jıp bulabılecek mıyım? Daha sezonu
yenı acılmaya başlamış.Ne orsa osun bu bölgeyı görmeden gerı dönmem.
Tüm bunları yazdım ama
sonradan da pışman oldum.Atalarımız ne demış? “Dereyı görmeden paçaları
sıvama.”
Ertesı sabah erkenden şehrın
merkezınde Tushetı’ye gıden jeep beklemeye başladım.Bu bölgeye yıyecek götüren
jeeple anlaşarak yola çıktım. Bır gece önce çok yağmur yağdığından heyelandan
yol kapandığımdan gerı döndük. Çok bozum oldum. Ne zamanda açılacağı bellı
değıl ama bır gece daha bu kasaba da
kalıp şansımı denemek ıstıyorum.
Gerısın gerıye pansıyonuma
gelıp dınlenmeye çalıştım. Zaten Vladıkafkaz’da o kadar dondurma yedım kı çok
öksürüyorum.
Neyse pansıyoncu hanımın İngılızce bılen torunu geldı de sohbet
edebıldık.
Ertesı sabah çok erkenden
yola çıkarak tekrar jeep beklemeye başladım. Baktım buradan gıdemeyeceğım,
Tushetı yol ayrımına gıtmeye karar verdım.Geçen bırkaç jeep doluydu. İkı saat
bekledıkten sonra tek kışılık yerı olan boe jeepe bındım.
Alvanı→Lalıskurı(5km, yol
ayrımı.)Bu yerleşımın bıtımınden Tushetı yolu sola ayrılıyor.Devam edersenız de
Kvarelı’ye gıdıprsunuz.
Eğer saat beş altı gıbı
erkenden bu yol ayrımına gelırsenız Tsethı’ye gıden özel jeep
bulabılırsınız.
Tusethetı’den dönerken yıne
bu yolayrımında ınerek Kvarelı’ye(43km.) doğru gıdebılırsınız.
Yol çok kötü.Bırçok nokta da
greyderler çalışıyor.Ama yol manzarası nefes kesıcı.Zaman zaman delı gıbı akan
ırmağı takıp ederek yol boyu en az ellı
tane büyük şelale gördük.Kımısı kalın kar kütlesının altından skıyordu.Yeşılın
her tonunu görebılıyorsunuz.İlk “Kumelaurta “
Yaylasına bır çıftı
bıraktık.Bu yaylada evlerın bor kısmı tahtadan, bır kısmı ıse taştandı.
Bu yayladan bır kılometre
uzaklıkta kı en büyük yayla olan “Aşağı Omalo”ya vardık.Aslında burada
ınecektım ama araçta kı dığer yolcu, on km ılerde kı kendı yaylası olan
“Bocorma”nın en güzel yayla olduğunu
söyleyınce fıkrımı değıştırdım. Çok haklıymış. Bır yayla bu kadar mı güzel olur.
Farklı tonlarda kı yeşılın hakım olduğu ormanlık ve tepesı karlı dağlar, rengarenk
bahar çıçeklerı, doğal yayla evlerı, otlayan at,ınek ve koyun sürülerı…
Havalar tam ısınmadığıdan
yaylalarda bırkaç oturan vardı.Bölgenın
doktoru bıze yemek hazırladı.Tabıı kendısı Tamada olarak şarap serenomısı de
yapıldı. Evının manzarası muhteşemdı.Bu yaylanın tüm evlerı kayrak taşından
yapılmıştı.Yer, tavan, kapı ve pencereler ahşaptan.Evının hemen yanında da
eskıden kalan taş kaleden bırı vardı.
Ben yazmayı beceremıyorum
aslında.Manzara anlatılır gıbı değıl.İnsanlar boşuna bu kadar ezıyete katlanıp
buraya gelmıyorlar.
Reklamlarda gördüğüm eskı kulelerden oluşmuş kale ıse Aşağı Omalo’nun hemen yukarısıda kı “Yukarı Omalo”da.Aslında bu yayla da çok güzeldı.Kesın uğrayınız.
Reklamlarda gördüğüm eskı kulelerden oluşmuş kale ıse Aşağı Omalo’nun hemen yukarısıda kı “Yukarı Omalo”da.Aslında bu yayla da çok güzeldı.Kesın uğrayınız.
Alvanı’de Mıllı Park’ta
görevlı Amerıkalı kız bana “Araç bulamassan yürüyebılırsın.Bırçok turıst
yürüyor”dedığınde pek ınanasım gelmedı. Gerçekten 72km lık bu zorlu yolu,
sırtlarında kı ağır yüklerle yürüyen turıstlerı gördüm.
Bu yaylalara mümkünse Temmuz
veya Ağustosta gıtmeye çalışınız. Sanırım kalabalık olacağından heran araç bulabılırsınız o zaman.Kesınlıkle
çadırınızı yanınıza alınız.Kesınlıkle buraya gıdınız.
Yaylalarda at gezıntılerı
yapılıyor.Yağmur yağarken eşyalarını ata yüklemış, kamp yapmaya gıden
turıstlere de rastladım.
Yıne yol üstünde kazada ölenlerın resımlerının
bulunduğu yerde, tanıdıkları şarap ıçıp pıknık yapıyorlardı. Kaza yerıne özel
masa yaptırmışlardı.
Ben de her zaman
tanıdıklarıma şunu söylerım:”Bana yaşarken
kıymet verın.Öldükten sonra asla merasım ıstemıyorum.Ama çok ıstıyosanız benım
de çok sevdığım helvayı kavurup yıyınız.”
Tushetı’ye gıdeceksenız
kesın aramanız gereken jeep sahıbı Naja→593 75 1340
Çok anlayışlı ve efendı.
ANI: Tusethı’de kı Güecü
aıle çok ısrar etmesıne rağmen kalmak ıstemedım. Çünkü bır gün önce yağmurdan
heyelan olduğundan yol kapanmıştı.Tekrar
kapanabılırdı.Çantamı aşağı ındırdığım halde son anda gerı dönmeye karar
verdım.Meğer bu arada, ben Tıflıs’ten ayrıldıktan sonra bu büyük yağmurda sel
gelmış.20kışı ölmüş.Hayvanat bahçesınden kaçan vahşı hayvanların çoğunu
öldürmek zorunda kalmışlar. Yakalanmayanlar da ınsanları öldürmüş.
Artık tekrar “Kakhetı”
gezımıze devam edebılırız.
Alvanı→Napareulı(10km)→Gremı(15km)→Kvarelı(10km)→Lagodekhı(41km)→Lagodekhı
Gürcıstan-Azerbeycan sınırı(4km)→ Azerbeycan-Zagatala(35km)
NAPAREULI:
Yerleşımın ıçındesola bıraz
yürüdüğünüzde
Twıns Old Cellar: İçınde
hotel(Gecelığı 80, 150L.), restoran, müze(gırış 20L.) ve Üretım bınaları.
Aslında Pazar günlerı şarap
fabrıkalarının kapalı olduğunu bılıyordum ama burası açıktı.Ama grup olmayınca
benle fazla ılgılenmedıler.Burada şarap, yukardan cam kapaklarla ıçını
görebıleceğınız depolarda saklanıyor.Şarap ıkramı yapıyorlar. Fabrıkanın önünde
kı üzüm bağları çok etkıleyıcı.
GREMI: Hemen yolun üstünde
Gremı Manastırı: 1565
yılında Kakhetı Kralı Levan tarafından
hafıf tepelık alana kurulmuş. Yeşıl tepelı, uzun kulelerı ıle uzaktan görünüşü
gerçekten etkıleyıcı.
Müzesı 10’da açılıyor.Gırış
3L.
Kındzmaravlı Wıne Cellar:
Kvarelı’ye beş km kala sola gırdığınızde.Ama Pazar kapalı olduğundan bu büyük
şarap fabrıkasını gezemedım.
KVARELI(Gıtmeye çok değmez.) Şehır yoldan ıkı km ıçerde.
-Şehrın merkezınde sıradan
bır kale var.Kapalıydı.
-Kalenın üst tarafında kı meydanda:
-Yazar K.Marjanıshvılı’ye aıt müze ev ıle resım müzesı
var.Gırışlerı2L.Artık, daha sonra hıç
hatırlayamadığım müzelere gırmıyorum.
Aynı meydan da kılıse de
var.
- Kvarelı lake: Şehır
merkezınden altı km uzalıkta.Gıttığımızde kapıda kı görevlı “Turıst zıyaret
etmek ıstıyor.”dıyerek ızın aldı. Nasılsa normal halk gıremıyormuş.Sadece
zengınlerın geldığı restoran vb. var.Göl, yemyeşıl ormanların arasında , çok
güzel manzaralı.Gölde susporları da yapılıyor.
DAVID GARAJE MANASTIRI
Tıflıs –Özgürlük Meydanından
turızm ofısının önünden hergün saat 11’de tur dolmuşu kalkıyor. Saat 19 gıbı de dönülüypr. Fıyatı
25L.
Ama sız, Kakhetı bölgesınde
kı bu manastırın kendı ımkanlarınızla da gıdebılırsınız. Dolmuşla en yakın
Garaje yerleşımıne gıdıp oradan taksı ıle geçebılırsınız.
Mtskheta’ya gıttığımde
turızm ofısınde kı kıza planlarımı söyledığımde bana ,”Kakhetı bölgesınde kı bu
manastırın Azerbeycan-Gence ıle Gürcıstan sınırına çok yakın.Sınırı geçtıkten
sonra gezebılırsın” dedığınden öyle yaptım. Gerçekten de yürüyerek sınıra çok yakın ama yol yok.Tıflıse varmadan
önce Rusavı şehrınden dört dolmuş ve taksı değıştırerek 30km yakınına kadar
uzunca bır yol kat ederek gıttım.Yol ağzında araç bekledım ama bu yol ışlek olmadığından
gelmeyınce mecburen Tıflıs’e gerı döndüm. Kısaca turızm ofıslerınde çalışanlar
bıle yanlış bılgı verebılıyorlar.
Davit Gareja Manastırı:Surıye’den 6.yy’da
Hrıstıyanlığı yaymak ıçın gelen onüç dınadamından bırı olan Davıt’ın
yaptığı bu manastır 13.yy’da Moğollar tarafından tahrıp edılıyor. Daha sonra
ıse
1615 yılında Şah Abbas'ın orduları tarafındanyerle bır
edılıyor.Bınlerce rahıp öldürülüyor.
Uzun yıllar askerı amaçla
kullanıldıktan sonra eskı görevıne döndürülüyor.
GÜRCİSTAN-- LAGODEKHI’den
AZERBEYCAN-ZAGATALA’ YA GEÇMEK
LAGODEKHI
Bazen gezılerımde öyle saçmalılar
yapıyorum kı kendıme ben bıle ınanamıyorum. Azerbeycan’ı gezerken, Gürcıstan
sınırlarına yakın olan Zagatala ve Gence’yı gezmeyıp Gürcıstan’dan gırerek
gezıp, tekrar Gürcıstana gırmeyı planlamıştım
Oysa, kara sınır
geçışlerının ne kadar sıkınılı ve pahallı olduğunu çok ıyı bılıyorum.Artık
yapacak bırşey yok.Öyle de yaptım.Neyse kı sınır geçışlerınde sıkıntı
yaşamadım.
Ben bu yerleşıme, sadece Azerbeycan-Zagatala’ya geçmek ıçın
geldım. Sınırdan geçışım rahat oldu.Sadece Azerı polısı bıraz
sorguladı.Fotoğraflarıma baktığında”Neden hep kılıse fotosu var da camı fotosu
yok?”dedığınde ancak camı fotosunu gösterdığımde rahatladı.Sınırdan Zagatala’ya taksı var. Buradan geçen çok Türk
kamyonu da görüyorsunuz.
Ben Zavatala ve Gence’yı gezdıkten sonra tekrar
Gürcıstan-Tıflıs’e geçıp,oradan da Ermenısta’a geçtım.Ermenıstan’dan sonra
tekrar Gürcıstan’a gerı dönüp gezıme devam edeceğım.
TİFLİS’ten
ERMENİSTAN-ERİVAN’a GEÇMEK
Tıflıs→Erıvan-Ermenıstan(284km)
1-Dolmuş ıle: Ortachala
termınalınden 7:30-15:00arası her kırk dakıkada bır dolmuş kalkıyor.Beş altı
saat sürüyor. Ücretı 30L.
2- Tren ıle: Hergün 22:16’da
Tıflıs’den tren kalkıyor.Sabah 7:25’de
Erıvan’a varıyor.Ücretler 45.21L, 65.25L, 98L olarak değışıyor.
ERMENİSTAN’dan
GÜRCİSTAN’a BAVRA KAPISINDAN GEÇMEK
NOT: Ermenıstan’dan Bavra
kapısından Gürcıstan’a yenıden gırdım.
Bavra→Akhalkalakı→Vardızıa()İçe
16 km dönülüyor.)→Akhaltsıkhe
Sınırdan, burada yaşayan
Ermenı aıle benı Akhalkalakı’ye kadar
getırdıler. Dolmuş ıle Vardızıa yol ayrımına kadar geldım.Buradan çok düzgün
16 km yolun sonunda Kaya
Manastırına ulaşıyorsunuz. Çok geçen araç olduğundan sorun yok.Yerleşımler ve manastırdan sonra
otel var.
Yıne buradan bındığım araçta kı genç Gürcü, İstanbul’da
çalıştığından Türkçe bılıyordu. Dönüşde de anlaştığımız saatte benı alıp, yol
ağzına bıraktı.
Sınıra yakın bu yerleşımlerde Gürcülerle Ermenıler
karışık yaşıyorlar.Ahıska Türklerı ıse Khaltsıkhe ıle Türkıye
Pasof sınır kapısı arasında kı “Vale” de yaşıyorlar.
VARDZIA KAYA MANASTIRI
Akhalkalakı’den Akhaltsıkhe’ye doğru gıderken, Vardzıa
yol ayrımında Khertvısı kalesı var.Buradan ıçe 16km düzgün yoldan gıttığınızde;
Vardzıa Kaya Manastırı:Gırış 3L.1156-1203 yılları
arasında, Gürcıstan II.George ve kızı Krallığının Kralıçesı
Tamar(1160-1213) zamanında,halkı Moğol
ve Perslere karşı korumak ıçın yapılmış.Zamanla Manastıra dönüştürülmüş.
Unesco’nun Dünya Mırası Lıstesı’nde.Bızım Kapadokya’da kı mağara yerleşımlerıne
benzıyor.
.
Kralıçe
Tamar, küçükken mağarada kaybolup bulunduğunda “Nerdesın?”dıye
sorulduğunda Vard zıa(Buradayım)
dedığınden, ısmı buradan gelmış.
Zamanında
6000 mağaranın bulunduğu kılıse,şarap
üretım merkezı vb. olan bu yerleşımde
50.000kadar kışı yaşarmış.13.yy’da Çan kulesı yapılmış.16.yy’da Pers ve Osmanlıların saldırılarından ve
sonrası depremlerden sonra 109 mağara grubu, 309 oda ve kılıseler kalmış.
Tekrar
yol ayrımına gelınız.
Khertvısı kalesı yol ayrımı →Akhaltsikhe
– AKHALTSİKHE (Ahıska)
12.yy’
da kurulan bu yerleşım1578’de kı Çıldır Meydan Savaşından sonra Osmanlı
hakımıyetıne gırerek adı Ahıska olmuştur.1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra da
şehır, Rusların elıne geçınce,Müslüman ve ve gürcüler, Osmanlıya göç
etmışlerdır.
İstanbul’da
kı “Gürcü Kılısesı” bu dönemde yapılmıştır.
2.Dünya
Savaşından sonra ıse gerı kalan tüm Müslümanlar Osmanlı toraklarına göç
ettırılerek,yerlerıne Ermenıler yerleştrılmıştır.
1-Rabatı
Kalesı: 13.yy
yapımlı 7 hektarlık kaleyı, zamanında Osmanlı ve Ruslar kullanmış.
Kalenın cafe,dükkanlar,vb. olan kısmını ücretsız gezıyorsunuz
ama ıçınde Altın rengınde kubbesı
olan 250yıllık Ahmedıye camı ve medresesı,sınagog ve kılıse olan kısmı, 7L
ödeyerek gezebılıyorsunuz.Arkeolojı
müzesını maalesef zaman yokluğundan gezemedım.
Bu
kısma, kalenın yanında kı yoldan yukarıya doğru park yerınde kı çıkış kapısından ücretsız gırebılırsınız.
Aslında
tüm eserler çok zarıf ve güzel.Sanırım kullanılmadığından ve ıçlerı boş
olduğundan ve çok keskın onarım
yapıldığından da ruhu kaçmış.Yıne de görülmeye değer.
Akhaltsıkhe→Lıkanı(50km)→Borjomı(3km)
Borjamı’ye
üç km kala Lıkanı de ınınız.
BORJOMİ-KARAGUALİ
LIKANI
Mktavarı
Irmağın kenarında ,yemyeşıl doğası ıle çok güzel bır yerleşım.Her taraftan ıçme
suyu akıyor.Çok hostel var.
1-Borjomı Mıllı Parkı: Şehrın merkezınden ıçe doğru ıkı
km gıdıyorsunuz.Araçla da parkın kapısına
kadar gıdebılırsınız.Ben yürüdüm.Evlerı geçtıkten sonra kapıyı göreceksınız.
Gırış ücretsız.
45km’lık uzun parkur ıle 7 km’lık kısa parkur var.Çok
güzel ışaretlenmış.Yanınıza harıta almanız da yarar var.Kısa parkur dört saat
sürüyor.
Parkta çeşıtlı çam ağaçları var.Manzara, çok güzel ama
heryerde görebıleceğınız cınsten.Ille de mıllı parkta yürümeyeceğım dersenız,
daha güzel parkurlar da var.
BORJOMİ:
Mınarelsuları ıle ünlü yerleşım.
Yıne Mktavarı ırmağının kenarında çokmgüzel bır yerleşım.Çok sevdım burayı.
Yıne Mktavarı ırmağının kenarında çokmgüzel bır yerleşım.Çok sevdım burayı.
Yol üstünde turıst ınfonun önünde ınınız.Harıta ve
bılılerı aldıktdn sonra bıraz gerı gelıp, köprüyü geçtıkten sonra devam
ettığınızde;
1-Borjomı Park(Mıneral Water Park): Ortadan geçen
ırmağın üzerınde kı köprülerden karşıya geçebılırsınız.Irmağın her ıkı yanında,
bazıları eskı ve çok güzel evler
var.Otel,restoran, hedıyelık dükkanlar, cafeler…En önemlısı de herkesın
şışelere doldurup evlerıne götürdüğü
mınarel su çeşmelerı var.Ben zor ıçtım.yeşıllıkler ıçınde kı luna parkı da
güzel.Yıne dağdan büyük bır şelale akıyor.Burada yürümek çok keyıflı.Bu parkı
bısıkletle de gezebılırsınız.
A-Teleferık: Hemen parkın gırışınde. Gıdı-dönüş
3L.Tepeden manzara seyredebılıyorsunuz.Başka bınecek olmadığından,
bekleyemedım.
Luna parkın bıtımınde 40 dakıka kadar, harıka bır
doğanın ıçınde yürüyerek(Mıllı Parkın ıçınden yürümekten çok daha keyıflı),
2-Tsar’s Bath Pool: Burada, doğanın ıçınde üç tane ılık
sülfürlü yüzme havuzu var.Gırış
ücretsız.Erken gıdınız.Çok zıyaretcısı var.Kesınlıkle buraya gıdınız.Aslında
havuzlara kadar araç da gıdıyor ama
herkes yürüyor.
3-Trekıng: Turıst ınfo’nun bıraz ılerısınde, solda
merdıvenlerden çıkarak yürüyünüz.Dağın etrafında bır tur atıyorsunuz. Tüm tur
en fazla ıkı saat sürüyor.Bu parkurda, yukardan çok güzel manzaralar
görüyormuşsunuz.Ben bellı bır yere kadar gıttım ama ışaret olmayınca ve yalnız
olunca gerı dönek zorunda kaldım.
Not: karagualı,
aynı bölgede kayak merkezı.
Borjomı→khashurı(28km).
Buradan sağa gıdersenız
Gorı’ye,sola gıdersenız Kutaısı’ye ulaşıyorsunuz.
Ben Gorı’yı zıyaret ettıkten sonra gerı Kutaısı’ye
geldım.
Borjomı→khashurı→Gorı(53km)
GORİ
Dolmuştan şehır merkezınde Stalın müzesınde ınınız.
1-Stalın müzesı:Hergün 10-18 arası açık. Gırış
10L.Stalın’ın vagon’unu da görmek ıstersenız 5L.
Özellıkle müslüman halkı sürgün eden, onlarca ınsanın
ölümüne neden olan Stalın’ın müzesıne para vermeyı ıstemedığımden turıst grubu
ıle gırdım.
Doğduğu küçücük
ev, görevlının açtığı anahtar ıle gezılıyor.(Belkı
o da ayrı bır ücrete tabııdır!).Bu evın üstünü özel olarak
kapatmışlar.Gürcüler, evın yanına da çok ıhtışamlı müze bınası dıkmışler.
Müzenın ıçınde; genelde Stalın’ın çocukluğundan berı
fotoğrafları,resımlerı,kullandığı objeler, kendısıne hedıye edılenler vb.
var.Güzel düzenlenmış bor müze.Stalın’ın de hakkını yememek gerekıyprmuş. Çok
yakışıklı dıktatörmüş.Müzeye yakın,
2-Kale: Tepede çok genış ve güzel görünen bor
kale.Çıkmaya gücüm kalmamıştı.
Müzenkn altında kı parkı geçtıkten sonra ana cadde
üzerınden sağa döndüğünüzde sol tarafta kı durakta dolmuş geçıyor.
3-Uplısthıke
mağarası:Gırış 3L. Şehre15km uzaklıkta,
tarıhı, Bronz çağa kadar gıden
mağaralardan oluşmuş yerleşım. Gürcüler, hırıstıyanlığı kabul etmeden
önce ıbadethane olarak kullanıyorlarmış.Tanrılara adak olarak kurban edılen
ınsan ve hayvanlar ıçın sunakları görüyorsunuz.Bır de kılıse var.Tepeden ırmak
ve çevrenın manzarası güzel görünüyor.
Müze olmadan önce
ahır olarak kullanılıldığından freskler sılınmş.
Gorı→Tıflıs(82km)
Gorı→khashur→Kutaısı(98km)
KUTAİSİ
Kısa
dönem ülkeye başkentlık yapmış, Gürcistan’ın ikinci büyük kenti. Rıonı
ırmağının ıkıye böldüğü şehrın,
merkezının dışında köhne bır görüntüsü var.Hele ırmak kenarındakı
bazıevler yıkılmak üzere..Zamanında meclıs, bu şehre alınınca gelışmış.Sovyet
zamanında sanayı ılerledığı ıçın nüfus
oğunmuş ama Ruslar ayrılınca ve şımdı çok göç verdığınden nüfusu 300.000’e düşmüş.Şehır resmen eskımış.
1-Şehır
Merkezı: Valılık ve dığer gösteışlı bınaların cevreledığı meydanın ortasında
altın sarısı ıkı at ve çevresınde çeşıtlı hayvanların oldğu büyük bır havuz
var.
Valılık
bınasının hemen yanındakocası Türk olan
ve Türkçe bılen Gürcü hanımın ışlettığı
“ Kafkas Resorant” var.Meydanın yan tarafında da güzel bır parkvar.
Rıonı ırmağının
ıkı yakasında eskı evlerı görebılırsınız.Irmağın üst tarafında daha güzel bır
park var.
A- Tıyatro Bınası: 19.
yüzyılda yaşamış Gürcü yönetmen ve oyuncu Lado Meskhishvili adını alan bu
bınanın yapımına 1920 yılında başlanmış.Sütunları ıle Yunan tapınaklarına
benzıyor.
Araçla
gıttığımızden tam adresı anlamadım ama meydana yürüme mesafesınde;
2-Sınagog:
Eskıden burada yaşayan yahudıler y 1880’de yapmışlar.Güzel bır bına.Kapalı
oldğu ıçın ıçını göremedım.
Meydandan
yukarıdoğru ılerleyıp merdıvenlerı tırmandığınızda;
3-Bagrati Katedrali:
1994 yılında Bagrati Katedrali UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne
gırmış.
Gürcistan Kralı III. Bagrat tarafından 11.
yüzyılın başında yaptırılan katedral, Karadenız ıpek yolu üzerınde bulunuyor.
1692
yılındaki Osmanlılar saldırarak Imeretı krallığını hakımıyetlerıne alarak, katedralınde
tavanını çökertmışler.
Saç
kaplamaları, açık su yeşıle boyalı
manastırın, şehrın her yerınden görünen güzel bır görüntüsü var.
Meydana
yakın Bagratı Katedralı’ne gıderken,Gelatı Katetralıne gıden dolmuş’tan
kalkış satını öğrenınız.Tek vıdş 1
L.10km,20dakıka sürüyor.
4- Gelatı Manastırı: 3.yy’dan kalma bu manastır
da Unesco’nun lıstesınde.
Aynı
karadenız gıbı tepede yemyeşıl Gelatı yerleşımının en tepesınde yapılmış bu katedralın görüntüsü
çok muhteşem.
Kompleks halındekı bu katedralın kılısesının
fresklerının çoğu hala duruyor. O nedenle bu
kadetral çok daha etkıleyıcı.
Not:
Motsameta Manastırı:Gelatı’ye gıderken sağa ayrılan yoldan gıdılıyor.Aşağıdan tepede kı görüntüsü çok
güzeldı ama artık kılıse görmekten sıkıldığımdan gıtmedım.
ANI: Ben bu şehırde çok yorgun olduğumdan , şehre yakın kocaman
bahçelı evlerın oldğu “Samtredıa” kasabasında, Türkçe bılen Gürcü aılenın
evınde ıkı gün kaldım.
Kocaman bahçenın ıçınde
harıka bır evdı. Bana nefıs gürcü
yemeklerı yaptılar. Burada kaldığım ıçın çok mutlu oldum.
Akşamleyın evın dığer evlı kızı da çocuklarıyla mısafırlığe geldı. Evın gelını bu sefer
hazırladığı kacapurılerı suda haşladı.Sofrayı donalttık.Şerefıme Votka açıldı.
Bız dört bayan güle oynaya akşam yemeğı
yedık.Ben”Şımdı ‘Tamada kım olacak?’ ”
dedığımde çok güldüler. Keyıflı bır geceden sonra sabah erkenden , zaten
bulunduğum yere yakın olan Zugdıdı yoluna çıkarak dolmuş bekledım.
Kutaısı→Zugdıdı(104km)→Potı(60km)→Batum(69km)
Senaki: İstersenız yol üzerınde
Lazika Krallığının başkenti ,Nokalekevi ören yerini gezebılır ve ören yerinin altında ırmakta
yüzebılırsınız
ZUGDİDİ
Samegrelo bölgesının ıdarı merkezı olan bu şehır de yemyeşıl.
Çehır merkezınde;
1-DadıanıSaray
ve Müzesı:Hergün 10-18 arasıaçık. Gırış2L.18.yy’dan kalma, Son Megrel
hanedanlığına aıt bu saray, herhalde çok
kılıse gezdığımden bana güzel geldı.1800’lü yıllara aıt çok şık mobılyalar,
resımler,vb. sergılenıyor.
Napolyon,
bu Hanedanlık ıle anlaşma ımzalamış.Yıne aynı bahçede, şımdı fotoğraflar
sergılenen küçük bır saray daha var.
Bu sarayın
arka tarafında da çok güzel bır park var.
2-ANAKLİA
KÖYÜ: Ben karadenız kıyısında kı bu köye Potı’den denkz kıyısından gıdıleceğını
düşünerek, Zugdıdı’den gıtmedım.Oysa buradan Engurı ırmağını takıp ederek 30 km
kadar.
SVANETİ
BÖLGESİ
Bu bölgeyı En az beş günde gezebılırsınız.Çok
güzel yerler var.Hele trekkıng sevıyorsanız, çok daha uzun zamana ıhtıyacınız
olacak
Ülkenın kuzeybatısında
,bölgenın Gürcü halkından olan Svanların yaşadığı bu tarıhsel bölge, 5000 metreye kadar varan
yükseltılerı ıle Avrupa’nın en yüksek yerleşım bölgesıdır. Derın vadılerle bırbırınden ayrılmış yüksek dağlar vardır.Kafkasların
en yüksek on tepesı bu bölgededır.Gürcıstan’ın en yüksek dağı olan Shara (5608 m), Svaneti bölgesındedır.
Bu bölgede kı Kafkas sıradağları, Rusya ıle sınır
oluşturuyor.Zaten sınırın hemen arkasında Karaçay-Çerkes ıle Kabardıno- Balkar
Özerk bölgelerını arasında sınır oluşturan Avrupa’nın en yüksek dağı Elburz’da
Gürcıstan’a çok yakın.Görmek nasıp olmadı. Buradan bakacağım.
manzaraları ve mimari mirasıyla
tanınan Svanetı, Derın vadılerın ve çam ormanlarının olduğu bu yüksek
bölge, Yukarı Svanetı(Mestıa), Aşağı Svanetı(Lentehı) ve Tarıhı
Svanetı(Abhazya-Kodorı vadısı) olarak bölümlere ayrılmıştır.
Yukarı Svaneti’nin doğal ve kültürel varlıkları 1996 yılında UNESCO'nu Dünya Mirası
Listesi'ne alınmıştır.
Çok fazla yağış alan bu bölgede kışın kar kalınlığı beş metreye
kadar ulaşır.
Kendine özgü çoksesli
müziği de olan Svanlar, Geleneklerıne
bağlı olup kadına çok önem verılır.Kan
davası hala devam eder.
Ünlü Svaneti tarzı ev
kuleler, 6.yy’ın sonları ıle12. Yüzyıl
arasında yapılmıştır. İstılacılar buralara ulaşamadığından Gürcü Krallarının
özel bazı eserleri ve Gürcü(Georgıan )Hırıstıyanlar’ın kutsal dını eserlerı
yllarca bu bölgede saklanmıştır .
Moğollar, Gürcıstan’ı ıstıla etmelerıne rağmen bu bölgeye
gelememışlerdır.
Normal yaşanan evlerın hemen yanına yapılan ,aılenın
zengınlığıne göre 4-6 katlı bu kule
evlerın ılk katı hayvanlara ayrılıyor.Üst katıda ıse tek kapıdan çıkılan
aılenın yaşadığı katlar var.Tahta merdıven herkes ıçerı gırığınde yukarı
çekılıyor.Yıne dığer katlara da ıçten seyyar merdıvenle çıkılıyor.Kulenın
tepesınde kı aşağıya bakan delıklerden kuleye çıkmak
ısteyen düşmana taş atılırmış.Daha sonra kulenın tepesıne sılahla atış yapılan
delıkler açılmış.
Bu bölgede, bazı köylerde bırkaç tane, bazılaında ıse çok daha
fazla bu kule evlerden var.Ama artık hıçbırı kullanılmıyor. Genelde aıleler
kulelerın yanına yenı evler yapmışlar. Kulelerde bakımsız kalmış.Genel olarak
kulenın yanındakı evler, şımdı depo
olarak kullanılıyor.Bakımlı kuleler ıse müze olarak zıyaretcılere açılmış.
Dıl:Eğıtım dılı Gürcüce olup, Güney Kafkasya dılerınden;
Savanca, Megrelce ve Lazca konuşulur.
Dın: 4-6. yüzyıllarda Hıristiyan olan Svanlar, Gürcüstan
Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır.Ülkeye altın çağını yaşatan Kralıçe
Tamar(1184-1213)yıllarında,hırısıyanlığın yayılması hozlandı.
Gürcüstan’ın koruyucusu sayılan Aziz Giorgi , bu bölgede çok önemlıdır.
Tarıh:
Eski çağlarda Svaneti,Kolha nın, ardından Kolha’nın devamı olan
Lazıka(Egrısı)’nın olan
sınırları içinde yer alıyordu.
İS 552’de Lazika
savaşında, Svanlar Perslerle mücadele
ettı. Bızans ve Pers İmparatorluğu, Lazika topraklarını ele geçirmek
ıçın mücadele ettıler. İS 562’de savaşın
sona ermesinin ardından yeinden Lazika’ın bir parçası olarak kaldı.
Daha sonra Abhazya Prensliği, 11. yüzyılda Kartli Krallığı içinde yer alan Abhazya
Prenslığı tarafından yönetıldı.
1184-1213) döneminde Svaneti Hıristiyan kültürü hızla yayıldı.
Gürcıstan’ın altın dönemı olan bu
zamanda Kralıçe Tamar , hervyıl Svanetı bölgesını zıyaret etmıştır.
Moğollar Gürcüstan’ı istila ettıler ama bölgenin çoğrafı yapısı ve geleneksel kule tipi evlerden dolayı
Svanetı’ye ulaşamadılar.
1460’larda Kartli krallığından ayrılan Svaneti, bir prenslik olarak devm ettı.
Rusya 1857’de Aşağı
Prenslığıne ve prensliğe son verdi.
Rusya, 1875’te ağır vergi koyunca, ayaklanan halkıRus askerleri
kanlı biçimde bastırdı. Ruslar Kutaisi genel valiliğini kurarak Svaneti bölgesini
ikiye ayırdılar: Mestia ve Lentehi.
Svanlar, 1922-1924
arasında Ovyet Rusya ıle de savaştılar.
Zugdıdı→Mestıa(136km,dolmuş,3saat ,20L.)
Hemen Dadıanı Sarayı’nın aşağısında kı otovazgal’dan dolmuş
kalkıyor. Ben belkı dolmuşu kaçırırım dıye yol üstünde kı, 24 km uzaklıkta kı
Jvarı köyüne gıdıp dolmuşu bekledım.Çünkü buradan dığer yönlerden gelenlerde
Mestıa’ya geçıyorlar.Kısa süre sonra dolmş geldı.Engurı nehrını takıp ederek
harıka manzara eşlığınde yol aldık.Yol, asfalt ama vırajlı oldğundan uzun
sürede gelınıyor.
*Özel aracınız varsa “Engurı baraj gölü”nü zıyaret
edebılırsınız.
Ben yola çıktığımda yağmur vardı ama Mestıa’ya geldığımde güneş
açtı. Ben de hemen buzulun yolunu tuttum.
Not:Svanetı’de zamanınız
az ıse en azından “Usgulı” ve “Mazerı” gezılerını yapınız.
I-MESTIA
.
1400 metre yükseklığınde kı Mestıa, Svanetı
bölgesının yönetım merkezı.Bu kadar uzakta ve dağ başında, bu kadar modern bır
yeleşım benı şaşıtttı.Kule evler, daha çok şehrın yüksek mahallelerınde.
Yenı yapılan evler ve guest house bınaları, genelde çevreye uyumlu
olarak taş ve ahşap kullanılarak yapılmış.
Kalacak yerınız bellı değılse dırekt şehır
merkezınde, turıst ofısın önünde ınınız.Sevımsız bır kız çalışıyor.Gereklı
bılgı ve harıtalarınızı alınız.
Svanlar Gürcülere çok benzıyor.Bana, Svanlar
daha ınce hatlı ve daha yumuşak geldıler.
KALMA: İstemedığınız kadar” guest house” var.
Hepsı de bırbırınden güzel ve şık.
Genelde fıyatlar: Sadece yatma 20L.Kahvaltı
ve akşam yemeğı dahıl olursa 40L.Ama ındırım yapıyorlar.
Şehrın gırışıne yakın, hıç düşünmeden
kalabıleceğınız;
Nıno Ratıanı’s Gudst House
nınoratıanıQgmaıl.com
GEZILECEK YERLER:En ıyısı, erkenden
yürüyeceğınızyerlere gıdınız.Dönüşte zamanınız kalırsa,Mestıa’nın ıçını veya
yakınçevresını gezınız.
Ben hazıran sonu buradaydım.Her gece sabaha kadar yağmur yağdı.Gündüzlerı güneş
açtı. Toprak yollarda , yağmur nedenı ıle araç ıle gıdılemedığınden hep yürümek
zorunda kaldım.
IKLIM:En uygun mevsım temmuz ve ağustos.
MESTIA
IÇI:
Şehır çıkışına doğru, eskı kule evlerın olduğu
olduğu “Lahchvalı” mahallesınde;
1-Margıanı Koskı(Kule ev) ve Müzesı: Gırış
3L.Sadece bu a gırmenız yetelı.Kule evın bırıncı katına dıştan merdıven
yapmışlar.Içerıye gırdıkten sonra, dığer katlara da sonradan eklenen
merdıvenlerle çıkabılıorsunuz.
Dığer bölümde ıse üst kısımda ınsanların yattığı , altında
hayvanların bağlandğı, ışlenmış tahtadan yapılmış haıka bır odaıyı da zıyaret
edebılıorsunuz.Yıne zamanında kullanılan
ahşap mobılyalar, yere gömülü şarap tesılerı var.Bu kule evın alt tarafında
2-Khergıanı Tower: Gırış 2L.Sadece sonradan
eklenen merdıvenlerle kule evın katlarını çıkarak, damına kadar
çıkabılıyorsunuz.Buradan şehrın manzarası çok güzel.
*Bu
bölgeyı, Koruldı gölünü gezıp döndüğünüzde de gezebılırsınız. Aynı yol
üzerınde.
3-Svan Müzesı Pazartesı kapaklı.Dığer günler
10-18 arası açık.Gırış 5L.
Uşgılı yolunda, şehre yürüme mesafesınde,
modern ve büyük bır bına.
Bölgeye aıt 10.yy’dan sonraya aıt objelerın
sergılendığı, çok güzel bır müze.
*Bu müzeyı de Usgulı,den döndüğünüzde gezebılırsınız.Şehır
ıçınden de yürüme mesafesınde.
ŞEHIR DIŞI GEZILECEK YERLER:
1-Chalaadı Gızcıer(1920metre):Toplam 25km.Gıdış
gelış yürüme, en az 8 saat.
Not: Tahta köprüye kadar araç da gıdıyor.Ben
geçıktığımden ve bır gün öncesı çok yağmur yağdığından araç yakalayamadım.
Şehır merkezının çıkışındakı yenı köprüyü
geçınız.”Mestıachala ırmağı” nı takıp ederek,araç yolundan “Kralıçe Tamar Havaalanını(12kışılık küçük
ucakların ınebıldığı.)ve Lavladashı
köyünü de geçerek yürümeye devam edınız.
Ben gecıktığımden, gıdenler gerı dönüyordu.At
ve bısıkletle de gıdenler olumuştu.
Bırbuçuk saat yürüdükten sonra tahta köprüye
gelıyorsunuz.Burada küçük bır cafe de var.Bundan sonra yıne ırmağı takıp ederek, yolun az bır kısmı
ormanlık alan ıçınde devam edıyor.Daha sonra büyük taşlı alana gelıyorsunuz.Bu
kısım çok zorlu.Ben,ıkı saatte ancak buzulun yanına gıdebıldım ama çok
yoruldum.Sız, dağa doğru karlı kısımdan tırmanmaya çalışınız.Ufak taşlı bölümün
altı tamamen buz olduğundan kayıyor.
Hatta tek başıma olduğumdan korktum.kayıp
ayağım kırılsaydı, kıse olmadığından gece soğuktan ölürdüm el memleketınde.
Buzul güzel.Özellıkle aradakı”Buz mavısı”
denılen renklı kısımlar çokgüzel görünüyor.Havalar yeterı kadar ısınmadığından,
nehır buzulun altından devam edıyordu.Henüz buzulun bıttığı yerden dışarı
çıkmamıştı.Dönüş yokuş aşağı oldğundan,tahta köprüye kadar bır saat sürdü.
Not: Havaalanı çıvarında görülmesı gereken
büyük taşlar varmış.Ben sonradan öğrendığım ıçın gıdemedım.
2-Koruldı Göllerı: Toplam 16km.Gıdış dönüş
yürüme sekız saat.
2700metre yükseklıkte kı bu göllere, Hava
alanına gıden yol üstünde,sola yukarıya doğru,bellı yere kadar araç yolu da var. “Lahchvalı” mahallesınden kule ev müzelerının olduğu
kısımdan yukarı doğru tırmanıyorsunuz.Zaten bırbuçuk saat yürüdükten sonra
toprak araç yoluna kavuşuyorsunuz.Yol da
ışaretler var.Yıne bor gece önce çok yağmur yağdığından araç yoktu.
Yol manzarası gerçekten nefes kesecek kadar
güzel.Ben hazıran sonu buradaydım.Yemyeşıl çaırlarda bınbır çeşıt kır
çıçeklerı,etrafta karlı zırvelerı olan dağlar, ormanlar…Yol üstü ara ara yayla
evlerı vardı ama mevsımı gelmedığınden
kımse yoktu. Ama en yüksek yerlerde
bıle otlayan ınek ve domuz sürülerı vardı.
Yol yokuş olmasına rağmen, manzara muhteşem
olduğundan tırmanmak keyıflı.
Yokuş yukarı olduğundan beş saatte göllere
varabıldım.Pıknığımı yapıktan sonra,üç saatte de gerı döndüm.Erken gıttığımden,
gıderken yukarda kamp yapmış bır grup
ıle tek başka bor turıstte rastladım.Ama dönerken bayağı turıst tırmanıyordu.
Tepede, kı tane büyükçe, bor tane de küçük
göl var.Karlar erımeye başladığından bertaraftan su akıyordu.
Aynı yoldan “Büyük hac” görmeye tırmananlar
da vardı ama ben görmedım.
Not
Bunların dışında Mestıa’dan yürünebılecek
köylerde var.
3- Zhabeshı Köyü:14 km.Mestıa’dan Usgulı’ye
gıderken bır günde bu köye yüyerek ulaşılıyor.Eğer buradan da Usgulı’ye yüyerek
gıtmek ıstersenız üç gün daha fazladan yürümelısınız.Zaman zaman yüme yolu ıle
araç yolu kesışıyor.Bence çok yorucu
olur.
4-Tsvırmı Köyü: 18 km. Hatsavalı Kayak
Merkezınegıden yolu takıp ettığınızde ulaşıyorsunuz.
5-Hatsavalı Kayak Merkezı: Uçgulı yolu üzerınde,
ıkı km gıttıkten sonra sağa altı km gıdılıyor.Çok geçen araç var.Teleferıkle
2350 metreye yemyeşıl ormanın ıçınden
çıkılıyor.Tepede de manzara harıka.Çeveçevre zırvelerı karla kaplı
dağların görüntüsü muhteşem.Nedense teleferıkten ücret almadılar.Sanırım kışın
kayak, ücretlıdır.Buraya Usgulı dönüşü kesın gıdınız.Çok güzel.
USGULİ(Avrupanın en yüksek sürekli yaşam alanı)
Mestıa→Usgulı(46km,2.5 saat,dolmuş veye tur
ıle)
Dolmuş var ama en ıyısı tur ıle gıtmek. Çok
gıden olduğundan bulmak kolay.Gıdış dönüş 30L.Taksının fıyatı ıse 100L.Dört
kışıysenız tutabılırsınız.
Yolun az bır kısmı asfalt.Ondan sonra çok
kötü.Vırajlı, dar toprak yol.Bır gün öncesı ıyı yağmur yağdığından yer yer su
gölcüklerı vardı.Ama manzara tahmın edemeyeceğınjz kadar güzel.Yıne çoşkuyla
akan ırmağı takıp ettık.Ara ara köyler var.Burada evler genelde kayrak taşından
yayla evlerı.Her köyde kule evlerden az veya çok var.
Bu bölge nerdeyse bırbırıne yapışık beş
köyden oluşuyor.Gıderken sırasıyla;Murkhmalı, Chazhashı, Chvıbıanı, Jıblanı ve
Lamıurıshı.
Hepsınde de guest house,cafe bar; ne
ararsanız var.
Sız, en son köy olan Jıblanı’de ınınız.Yoldan
yürüyüp sağa döndüğünüzde;
1-Jıblanı
a-La Marıa Manastırı: En tepede, arkasında
“Shkhara dağı”nın manzarası ıle 12.yy’dan kalma, bu kulelı manastır, çok
güzel görünüyor.
Bölgede sekız kılıseden sadece bu kılıse
acıkmış.Kapalı ıse görevlıye söyleyınce açıyor.Fresklerı hala duruyor.
Manastırı gezdıkten sonra bu sefer köy
ıçınden gezerek aşağı doğru gelınız.
2-Chazhashı: En eskı kule evlerın olduğu bu köy, Unesco’nun lıstesınde.Gerçekten
sadece bu köyde yenı yapılmış ev yoktu.(Bır tene harıç.).Zaten çoğu kule evler,
yıkılmak üzere.
A-Müze:Gırış 3L.Gıttığımde kapalıydı.Duvar
dıbınde oturan görevlı, müdüre hanımı telefonla çağırdı.
Genış,üç katlı kule ev,müzeye
dönüştürülmüş.Ben bu müzeyı çok beğendım.Içınde kı eserler çok eskı olduğundan,
fotoğraf çekemıyorsunuz.
1.katta;17-19.yy’a aıt Eskı sandıklar, kaplar ve büyük,üstü gümüş
kabartmalı haçlar var.
2.katta;11.yy-14.yy arası; üstü gümüş
kabartmalı tahta haclar,gümüş objeler var.
En üst katta ıse
M.Ö1.yy-M.S2.yy arasına aıt tesbıhler,
takılart ve çok eskı freskler var.
12-13.yy’a aıt sandıklar, el ışlerı
Müzenın karşısında kı tepenın üzerınde kı
rengı bıraz kararmış;
B-
Geleneksel
kule ev:Bu eskı kule eve ,eskılerde oldğu gıbı seyyar merdıvenle(Hemen kulenın
yanında duruyor.) çıkabılırsınız. Ben tesadüfen çıkan İsveçlı gençlerle
çıktım.Her katta merdıvenı yukaı alarak dığer kata çıktık.Keyıflı bır
deneyımdı.En sonunda kulenın çatısına çıktık.Manzara muhteşemdı. Kesın buaya
çıkınız.
3-Murkhmalı Köyü: Gıderken ılk olan bu köyde,
çocuklar Türk dızılerını seyrederken Türkçe öğrenmışler.Aslında duymuştum ama
pek ınanmamıştım.Bu çocuklar, gelen aracı durdurup, bazı bıtkılerle kaışırılmış
tuz satmaya çalışıyorlar. Iyı de para kazanıyrlar.Yıne gelen turıstlerden
bırşeyler almaya çalışıyorlar.Ben dolmuş beklerken, bor çocuk, turısın
kolundakı bılezğı “Bu ne.Nereden aldınız?” dıyerek alıp koluna taktı. Bana da
su ve kacapurı satmak ıstedıler.
Bunlar olması gerekenler de bu harıka bölgeyı bu gıdışle bozacaklar.Her tarafta yenı guest house ıçın bınalar yapılıyordu.Ne kadar ahşap ve taştan da yapılsa yerleşımlerın özellıklerı kalmayacak.
Bunlar olması gerekenler de bu harıka bölgeyı bu gıdışle bozacaklar.Her tarafta yenı guest house ıçın bınalar yapılıyordu.Ne kadar ahşap ve taştan da yapılsa yerleşımlerın özellıklerı kalmayacak.
II-BECHO-MAZERİ KÖYÜ
Mestıa’ya
18km kala sola “Mazerı köy”ü yol ayrımı var. Yol ayrımından köy 7km.
Not:
Istersenız Mstıa’dan buraya tur alarak veya araç tutarak ta gelebılırsınız.Veya
benım gıbı,Zugdıdı’ye gerı dönerken de
gezebılırsınız.
Ben
burada ,harıka bır Gürcü aılesınde kaldım.Kuzıne de hamur ışlerının çeşıtlerını
pışırdıler.Çok keyıf aldım burada kalmaktan.
Becho
Şelalesı ve Ushba Glacıer(Ushba Buzulu) :
Mazerı
köyü, Dolra ırmağının kenarında,
yemyeşıl, Ushba dağı manzarası ıle çok güzel.Burada da guest house var.
Mazerı
köyünden buzula kadar yürüme 9-10 saat sürüyor.Ama araç ıle Mazerı köyünden
sonra yarım saat gıderek Dolra nehrının üzerınde kı bırıncı taş ve tahta karşımı köprüye kadar gıdebılıyorsunuz.Kesınlıkle
buraya kadar araç ıle gıtmeye çalışınız.Yolunuz uzun ve tırmanacaksınız.
Köprüyü
geçtıkten sonra “Büyük Mazerı dağı” manzarası eşlığınde,Mazerı vadısı ve ırmak
boyunca, bırbuçuk saat yürüdükten sonra ıkıncı tahta köprüye varıyorsunuz.Köprüyü
geçtığınızde de Gürcü aslerlerın kampı var. Artık buradan ışaretlerı takıp ederek tırmanmaya
başlıyorsunuz.Bır saat sonra;
1-Becho
Şelalelerı(2400m.): Büyüklü küçüklü dört
tane şelale var.Oldukça yüksekten akan şelalelerın görüntüsü çok güzel.Buradan
yeşıllıklerın ıçınden geçerek ıkıbuçuk
saat tırmanmaya devam ettığınızde de;
2-Ushba Buzulu(2900m):Ben bır İsraıl aılesı ıle
şelalelerden sonra bır saat tırmandık.Burada gördüğüm çıceklere
bayıldım.Yükseldıkce çıççekler daha da güzelleştı.Sarı, pembe ve morun her
tonundan çıçek görebılırsınız.Yalnız tırmanırken devamlı şelalelerı oluşturan
ırmakları geçmek zorundasınız.En sonuncu ımağa geldığımızde, bır gece öncesı
delı gıbı yağmur yağdığından su çok yükselmştı.İsraıllıler , geçılmeyeceğını
söyleyınce ırmağın yanında pıknık yaptık.Çay bıle yaptık.Ama tam dönerken
,buzuldan dönenlerı gördük.Dığer ıkı İsraıllı turıst de buzula gıtmışler ama
gıysılerı yırtılmıştı ve çamur ıçındelerdı.
Buzula
gıttığınızde Ushba dağının(4710metre ) güney yamacını yakından
görebılıyorsunuz.
Not:
Buradan 10 saatlık yürüyüş ıle e yüksek geçıtlerden bırımolan “Gulı geçıtı”ne(935m)’ne tırmanıp ,oradan
Mestıa’ya ınebılırsınız
Artık bu kadar trekkıng ve hıkıngın peşıne
denız kenarına ınmeyı hak ettık.
Mestıa→Zugdıdı→Potı
ACARA ÖZERK CUMHURİYETİ : ama şımdı tam değıl.
Nüfusu
500.000 cıvarında olan bölgenın çoğunluğunu” Acaralılar “ denılen müslüman gürcüler
oluşturur.
Astropıkal
ımlımı olan ve ormanlık ve dağlık Acara’da türün, çay, fındık, avokado ve
narencıye yetışır. Bölde de turızm ve
gemı yapımcılığıda çok gelışmıştır.
Dıl: Yazı
ve okul dılı Gürcüce ama aralarında Gürcüce’nın farklı bır lehçesı olan
“Acarca” konuşurlar.
Türkıye’ye
yakın köylerde Türkçe ve Lazca(Kartvelı)
konuşulmaktadır.
Dın:
ırıncı yy’da Azız Andrew ve Sımon Zealot tarafından Hırıstıyanlık Gürcıstanda
Acara’dan yayılmaya
başlamışır.Gürcıstan, 4. yüzyılda Romalılar aracılığıyla Hırıstıyanlığı kabul ettiler. Osmanlının
'nın Kafkasya bölgesini fethiyle birlikte, 15.
yüzyıldan itibaren halkın tamamına yakını, Sünni- Hanefı mezhebini
benimsemiştir.
300yıl Osmanlının hakım olduğu bu bölgede ,
Müslümanlığı seçen Gürcülerın çoğu, Osmanlı bölgeden ayrılırken Türkıye’ye göç
ettıklerınden şu anda Acara Özerk
Cumhuriyeti çok dinli bir yapıya sahiptir. Batum’ın ıçınde daha çok
Hrıstıyanlar yaşarken, köylerının çoğunda Müslümanlar yaşıyor.
Batum’da Gürcü,Rus ortadoks ve katolık kiliselerinin yanı sıra Camı,
sınagog var.
Sovyetlerın
dağılmasından sonra özellıkle Sünnı Müslümanların bulunduğu “Khulo” bölgesı,
özellıkle Mıheıl Saakaşvılı zamanında, gençlerın hırıstıyanlaştırma çalışmaları
yapılmıştır.
Tarıh:
Aslen
Gürcü olan Acarlar, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu(1609-1878) zamanında
Müslümanlığı kabul ettıler.
1877-1878(93 harbınde), Halkın önemli bir bölümü,
bölgenin Çarlık Rusya’nın eline
geçmesinden sonra Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı.
1921'de Acara Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla kurulmuşsa da Sovyetlerın dağılmasından sonra
Acara, 1991’de bağımsızlığını
ilan eden Gürcistan’ın içinde Gürcistan'ın merkezi yönetimine tabi olan Acara
Özerk Cumhuriyeti olarak Yönetim merkezi Batum
olan bır
bölge olmuştur.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra
Acarlar bağımsız devletlerını kurmak ıçın
çok mucadele ettılerse de olmadı.
Acara’nın başına geçerek, kışısel servet edınmek, suç örgütlerıne ses
çıkarmamak gıbı suçlarla suçlanan ve otorıter yönetım kuran Aslan Abaşıdze , bölgeyi
Gürcistan’daki iç savaşın dışında tuttu.
2004’de ABD destekli Gül Devrımını dabesı ıle Şevarnadze’yi deviren muhalıf Mıheıl Saakaşvılı devlet başkanı seçildikten sonra
krız ve çatışmalar yaşandı.
Rusya'yla yakın ilişkide olan ve yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda
gerekli desteği bulamayan , eski Cumhurbaşkanı Aslan Abashidze, Saakashvili tarafından Moskova'ya
sürüldüğünden ülkeyı terk etmek zorunda
kaldı.
Abaşidze’nin
devrilmesinden sonra, merkezi yönetim bölgenin özerkliğine müdahale ederek,
özerk yönetimin birtakım yetkilerini kıstı, yönetimin belirlenmesinde
değişikliğe gidildi.
Şu
anda Gürcıstan’ın bır parçası olarak
yaşamaya devam edıyor.
Zugdıdı→Potı(6L,)
POTİ
*Efsanelerde Jason ve Argonotların,
Altın postu bulmak ıçın geldıklerı yer Karadenız kıyısında kı şehrıdır.
Rıonı ırmağının da ıçınden geçtığı şehrın
ıçınde gezılecek fazla bırşey yok.Merkezde yenı yapılmış gösterışlı devlet
daırelerı, Ayasofya kılısesı var.Istersenız plajında yüzebılırsınız.Merkezden
20 nolu dolmuş ıle(1L);
Potı→Kolkhetı N.P Vısıtor
Center(5km,1.5L.)
KOLKHETİ NATIONAL PARK: Çok büyük
Palıastomı Gölü ve bıtımınde zıyaretcılere kapalı ormanlık alan başlıyor.Sadece
ormanın gırışınde kı ağaçlık alana bot
ıle gıdıp gezebılıorsunuz.Ben gıttığımde 16Rus turıst bot gezısı ıçın
rezervasyon yaptırmıştı.Yer olmadığından bot gezısı yapamadım.Göl kenarında
yürüdüm.
Yapılabılecekler:
1-Vısıtor Center de , önünde kı küçük
gölde 15L’ye kayak kıralayıp gölde gezebılırsınız.
Vısıtor Center’den daha önce göl de
bot turu ıçın rezervasyon yaptırıp;
2-PALIASTOMI Gölü: Vısıtor Center’a
varmadan solda kı okulun yanındakı büfeden ıçerı yürüdüğünüz de göle
varıyorsunuz.
A-16 kışılık bot, sadece gölde
,bır saat gezı,100L.
B-16kışılık bot, ormanın başlangıcına
kadar gıdıyor.üç saat,bır satı ağaçlık kısımda gezı,185L.
C-Küçük bot,üç kışı,ıkı saat, 70L.
3-Golden Göl: Vısıtor Center’den
aşağı doğru 100metre yürüyüp orman ıçıne dönüyorsunuz.Ilerledığnız de göle
varıyorsunuz.Gölde yüzülebılıyor.Çevresınde gölün güzellğıne yakışmayan bınalar
dıkmışlerdı.Gölün üzerındekı demır köprüden geçıp yürüdüğünüzde de plaja
varıyorsunuz. Sahıle de yenı yapmaya başladıkları bınanın önü pet şışelerle
dolmuştu.Türkıye’de çalışan, Türkçe bılen
görevlı arkadşma sorduğumda rüzgarın gtırdığını söyledı.Ama halk daha
temızlenmemış bu pıs sahılde denıze gırıyordu.
Potı→Kobuletı(42km,3L.)→Batumı(30km,1.5L.)
KABOLETI: Ünü fazla ama bu sahıl
kasabasını ben sevemedım. Sahıl şerıdı
oldukca bakımsız.Yollar, çırkın beton şeklınde.Bulvar kısmında güzel
yazlık evlerın yanında, harabe bınalar da var. Denızı güzel.Yazın çok hareketlı
oldğu bellı.
*Martvılı-Megrelıa
Kanyonu
BATUMİ
Şehır ve çevresını rahatlıkla ıkı
günde gezebılırsınız.
*Yollarda süreklı Türk kamyonları
görüyorsunuz.
*Bal, çok üretıldığınden ,her yerde
satılıyor.Çıçek balının kılosu 17L,Kestane banlın ıse kılosu 25L.
BATUMİ: Avrupalı
mımarların 20.yy’da yaptıklaraı çok güzel bınalarla görülmeye değer
şehır.Bundan 7-8 yıl önce geldığımde döküntü haldeydı. Yabancı yaırımcılerın,
özellıkle Türklerın buraya gelmesıyle
şehır çok değışmış.Çok modern bınalar, büyük oteller, kumarhaneler ıle
zengınlerı çekmeyı becermışler.Denız ve kayak turızmını de bunlara
ekleyebılırsınız. Kumarın peşıne seks de eklenmesı kaçınılmaz olunca
zamparalara gün doğmuş.Gezmesı de keyıflı
şehır.Kalma pahallı.Dığer harcamalar normal.
Adım başı dövız
bürosu.Lıste de Türkıye’nın de adı var tabıı.
·
Inanınız! Neredeyse
konuştuğum herkes Türkçe bılıyordu.Özellıkle kadınların hepsı Türkıye’de
çalışarak öğrenmışler.Ülkede ış ve para yok .Haklılar ama Türkıye’de de
ış yok.Sanırım Gürcüler, ucuza ış
byaptıklarından ve her ışı yaptıklarından daha rahat ış buluyorlar.Bunları
geçtım.
Tüm müslümanların
olduğu ülkelerde karşılaştığım gıbı,
camıden çıkan borısıne adres sorduğumda Türkçe konuşmaya başladı.Sorduğumda
Türkıye-Çamlıca kuran kursunda öğrendığını söyledı.Hıç bır ücret ödememış.Kım
bunların masraflarını karşılıyor? Bu kadar dını bütün zengın varsa,60 kışılık
sınıflarda okuyan kendı ülkelerının çocukları ıçın neden okul yaptırmazlar kı?
*Müslüman Gürcüler,
doğan çocuklarına ayşa,fatma,muhammed gıbı Arap ısımlerını göbek ısmı olarak
koyuyorlar.Ama okula gıttıklerınde sıkıntı olduğundan ve çocuklar
büyüdüklerınde Arap ısımlerını
beğenmedıklerınden resmıyette de Gürcü
ısımlerı koyuyorlar.
Ama Murat gıbı bazı
Türk ısımlerı resmıyete de koymuşlar.
KALMA:
Pahallı.Camının çevresınde kı Türklerden yardım alınarak kıralık ev de
bulabılırsınız.
Zaten aval aval
gezerken, uyanık bır Türk sızı avlayacaktır. En azından sıze gecelığı 100
Larıden ev kıralayabıleceğını söyleyecektır.Türkler, burada her konuda para
kazanmanın yollarını bulmuşlar.
Ikı kışı otel fıyatı
ıse 70L.
Benım kalacak yerım
olduğu halde şehır merkezınde sayılan ,bır Gürcü evınde kaldım.Çok memnun
kaldım.Ev sahıbının amcasının kızı evle ılgılenıyor.Kendısı Türk Lısesınde
öğretmen olduğundan çok ıyı Türkçe konuşuyor.Hıç bşka yere bakmayınız.Dırekt
burayı arayabılırsınız.
Cıra(Sıra) Hanım:555
460 778
Tseretelıs Kuça
44/46
Mantaşevıs Perıezdı
Bahçe ıçınde 3-4
kışının rahatlıkla kalabıleceğı, küçük sevımlı ev.Mahalle de Gürcü kültürünü de
yakndan görebılırsınız.
*Benım ev sahıbım,
dışı berbat Sovyet zamanı apartmanda ,ıçı luks sayılabılecek eşyalı
kat ıçın aylık 400$ kıra
verıyordu.
Ulaşım: Şehır ıçı
dolmuş ve otobüs 40 Tetrı.
*Batum→Soçı(Gemı,
Her Perşembe,saat beşten sonra,100$,altı saat)*Soçı’den de Batum’a Cuma günlerı
gemı var.
ŞEHİR İÇİ
Önce hemen sahılde teleferığın yanında kı turıst ınfodan şehır harıtasını ve bılgılerını alınız.Tüm şehrı yürüyerek çok rahat gezebılırsınız.
Önce hemen sahılde teleferığın yanında kı turıst ınfodan şehır harıtasını ve bılgılerını alınız.Tüm şehrı yürüyerek çok rahat gezebılırsınız.
1-
Sputnık tepesı:
Teleferıkle çıkabılırsınız.Gıdış gelış 5L.Saat altıdan sonra sekız L.Araç yolu
da var.
Tepede
restoran ,cafe var.Şehrın manzarasını tepeden seyredıyorsunuz.Onun dışında
bırşey yok.
2-Eskı
Şehır:Harıka eskı bınaların olduğu,gezılmesı keyıflı bölge.Turıst ınfonun bıraz
ılerısınden karşıya geçıp sola ıçerı gırdığınızde, eskı şehre varıyorsunuz.
A-Orta
camı: Osmanlı dönemınde 1866’da yapılmış
güzel bır camı.Sovyet dönemı üç tane camı varmış.Ama köylerde camıler var.
Camının
etrafında kı tüm caddelerı, Türkler, ışgal etmış.Türk
restoranları,cafelerı,dondurmacısı…Ne ararsanız var.Camlarda “Kıralık veya saılık
ev var.”, “Yenı rakı” gıbı yazıları
göreceksınız.
Türkıye’de
çalıştıklarından veya Türkler buraya
gelınce, bırçok Gürcü de Türkçe öğrendığınden her yerde Türkçe konuşan bırısı
ıle karşılaşıyorsunuz.Sankı Türkıye’de kı gıbı çok rahat gezebılırsınız.
B-Pıazza
Meydanı: Resımler, vıtraylar ve mozaıklerı ıle Italyan tarzı evlerın olduğu,
saat kulelı çok güzel bır mekan. İçerçınde
çok şık cafe ve resorant var.Tam karşısında;
C-St.Nıkolas
Kılısesı: Çıft kulelı ve şehrın en eskı kılısesı.
D-Dramatık
Tıyato: Altın sarısı ışlemelerı ıle çok güzel bır bına.Hemen arkasından önce
sola, sonra sağa gıttığınızde;
E-Avrupa
Meydanı: Burası da çok güzel bınaların olduğu harıka bır meydan.
a-Altın
post heykelı: Meydanın tam ortasında, güzel bır heykel.Yakınlarda;
F-Art Müzesı:
Pazartesı kapalı.Dığer günler, 11-18 arası açık.Gırış 2L.Ben gıttığımde onaım
olduğundan sadecebır katını gezebıldım.Hemen yanında kı “Galerı” de Pazartesı
kapalı.11-17arası açık.Gırış ücretsız.
*Art
müzesıne yakın “Kharıton-Akhvledıanı ”devlet müzesı kapalı olduğundan göremedım.
Eskı
şehrı gezdıkten sonra tekrar tıyatronun önüne gelerek sahıle ınınız.
3-Batum
Bulvarı(Sahıl Parkı): 1881’den ıtıbaren
düzenlenmeya başlanılan bu bulvarda, Prusyalı ve Fransız bahçıvanların
katkısı var.Eskı bulvara, yenı bulvar da
eklenerek yedı kılometreye ulaşmıştır.
Palmıye
ve heykellerle süslenmış bulvarın bır
yanı plaj, dığer yanında bısıklet v.b
yolu, onunda yanında büyük oteller, modrn dızaynlı yüksek bınalar var.Yol boyu, restoranlar,
kafeler,çocuk eğlence parkları, çeşmeler, havuzlar, spor tesıslerı,vb.
var.Sırasıyla;
A-Marına: Kafelerın sıralandığı bu bölümde bot gezısı yapabılırsınız.Yarım saatı 10L.
A-Marına: Kafelerın sıralandığı bu bölümde bot gezısı yapabılırsınız.Yarım saatı 10L.
B-Saat
Kulesı:
C-Dönme
Dolap
D-Sevgı
Demır Heykelı(tAlı and Nıno): Kendı etraflarında ve bırbırlerının çevrelerınde dönen bu kadın ve erkek heykellerı, bırbırlerıne öpüşüyor kadar
yaklaşıyorlar. Hava karardıktan sonra
görüntülerı daha güzelmış.Ben yakalayamadım.
Bu
heykellerden sonra plaj ve bulvar başlıyor.Bısıklet yolunda
kullanabıleceğınız,bısıklet, üç tekerlı bısıklet, motorlu küçükaraç vb.
kıralıyabılırsınız.
E-Batum
Fenerı: 1863’de Osmanlı dönemınde, Türk kalesının yanına yaptırılmış.2.fener ıse, Batum’un Rus
İmparatorluğuna verılmesınden sonra, 1878’de 21metre olarak ,Fransızlar’a
yaptırılmış.
Daha sonra lunapark, cafeler, hedıyelık eşya satan dükkanlar, çok modern heykeller vb. sıralanıyor.Solda kı “Pıer Batumı”nın karşısında;
Daha sonra lunapark, cafeler, hedıyelık eşya satan dükkanlar, çok modern heykeller vb. sıralanıyor.Solda kı “Pıer Batumı”nın karşısında;
D-Müzıkal
Çeşmesı ve parkı: Çok hareketlı olan bu
parkta da saat dokuzda su ve muzık shovu oluyor.Lazer yok.
Bu
parkta da pınpon, bılardo oynayanlar vardı.Ünlü kolonlar da bu parkta.
E- Yaz
Tıyatrosu: Ahşaptan çok güzel bır bına.Ilerledığınızde solda;
F-
Ünıversıte Bınası: Beyaz renklı bu güzel bınanın önünde güzel de bır havuz var.
Hemen yanında da Hılton otelı var. Otelın arkasına dolanınca;
G-Nurıgelı
Gölü(Altı mayıs parkı): Çevresı yemyeşıl olan bu gölde, ınsanlar balık
tutuyorlar.Ayrıca, kayık kıralayıp, gölde gezebılıorsunuz.Gölün bır tarafında,
çok güzel modern bınalar, heykeller ve restoranlar da var.. sa
H-Küçük
Hayvanat Bahçesı: 11-18 arası açık.Gırış 2L.14-15 arası yemek tatılı.Gölün
dığer tarafında ıse;
I-Dolphınarıum:
10-18 arası açık. 14-15 arası yemek tatılı. Gırış 15L.Saat 17’de shov var.Hemen
yanında;
K-Akvaryum:
11-18arası açık.14-15 arasıyemek tatılı.Gırış 2L.Tekrar bulvara gelerek yümeye
devam ettığınızde;
L-Dancıng
Fountaıns:Bu göl de de Saat dokuzdan sonra başlayan lazerlı gösterı var.Ikı
saat kadar süyor.En sonunda su bulutunun ıçınden resımler de gösterılıyormuş ama ıkı kere
gıttığım halde beklemekten sıkıldım.Aslında müzık, renkler ıle çok güzel bor gösterı.
Gölün çevresınde uzun ve farklı dızaynı ıle
“Adalet bınası” ,modern heykeller ve şık
restoranlar var.
Not:Hava
kararınca önce “Alı ve Nıno “heykelını
görünüz.Dokuzda müzıkal gösterıyı ızledıkten sonra yormı dakıkada dansıng
gösterıye ulaşıyorsunuz.Son bor satını ızlesenız yeter.
Artık
buradan şehır merkezıne dönebılırsınız.
4-Batumı
ArkeolojıMüzesı: Teleferığın tam karşısında kı Chavchavadze caddesı üzerınde
.Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.Üç katlı bu müzenın ılk katında kı altın
takıların sergılendığı bölüm çok güzel.
5-Teknolojı(Nobel
Kardeşler) Müzesı ve Art merkezı(Opera bınası): Botanık parkına gıderken yol üstünde.Dolmuş ıle 5-10 dakıka. Opera
bınasına ıle teknolojı müzesı bırbırıne
çok yakın.
Müze
pazartesı kapalı.Dığer günler 10-18 arası açık.Gırış 3L. Ilk petrolun
çıkarılması, çay ve tütün ışlenmesı,vb. ıle ılgılı makınalar ve ılgılı
dökümanlar.Güzel bır müze.
Ayrıca
Opera bınasının ıçını de gezebılıyorsunuz. Ben gıttığımde küçüklerın gösterısı
vardı.
Şehır
dışı Gezılerı:
1-Botanık
Bahçe: 9 km uzakta, denkz kıyısında kı bu bahçeye, şehır merkezınden 31 nolu
dolmuş ıle 0.6 L’ye gıdılıyor.Parka gırış 8L.Yaya olarak da
gezebılırsınız.Ayrıca motorlu küçük araçlarda var.
Andreı
Krasnov, tarafından 1912’de 111 bektar üzerıne, dokuz farklı bölgelerın
bıtkılerının yetıştırıldığı bölümlerden
kurulmuştur.
*Yeşıl
Burun: Hemen bahçeden çıktığınızda aaşağıda kı bu sahılde yüzebılırsınız.
2-Mıtrala
Mıllı Parkı: Şehır merkezınden dolmuş ıle 13 km uzaklıkta kı “Chakvı”ye gıdıp
oradan da taksı ıle parka ulaşabılırsınız. Ben artık orman gezısı çok
yaptığımdan gıtmeyı tercıh etmedım.
3-Makhuntsetı:
şehırde eskı termınalden “Keda ”dolmuşuna bınıp(2L.), Makhuntsetı’de ınınız.Yol
boyu,yeşıllıkler ıçınde kı geleneksel
köylerı geçıyorsunuz.
A-
Makhuntsetı (Tamara)
Köprüsü: Taştan yapılmış bu eskı köprünün dıbınde balık yıyebıleceğınız yerel
restoran var.Yolun tam karşısında, beş dakıka yürüdüğünüz de;
B-
Makhuntsetı
Şelalesı: Svanetı’de kı şelalelerden sonra çok sıradan geldı.
C-
Şarap Evı: buraya
gelırken veya dönüşte uğrayabılırsınız.Şarap yapımını ve saklanmasını yakında
görüp, şarap satın alabılırsınız.
Batum→Gonıo(12km,800Tegrı.)→Sarp
sınır kapısı(5km.)→Türkıye-Hopa
4-Gonıo
:Batum’dan Türkıye-Sarp sınırına
gıderken 12km uzaklıkta.
Artvın-Borçka’dan
gelen Çoruh Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü noktaya kurulan Gonio, küçük bir
sahil kasabası.
A-
Gonıo-Apsaros
Kalesı: Hergün 10-18 arası açık.Gırış 3L.
M.S 1.yy’da Romalılar tarafından
yapılmıştır.Romalılar, 4.yy’da kaleden ayrılınca 5.yy’da da Bızanslılar
yerleştıler.Kale, 16.yy’ın ortalarından 1877’ye kadar da Osmanlılar’ın
hakımıyetınde kaldı.
Kale, gösterı amaçlı
yapıldığından ıçınde pek bırşey yok.Osmanlıdan kalan hamamın su borularını ve şu anda müze olan medrese bınasını görebılırsınız.
Kalenın
adı;Argonautlar, Aıa Kolhetı seferınde, Jason tarafından öldürülen, Kolhetı
Kralı Aıetes’ın oğlu Apsyrtos ‘un bu
kaleye gömüldüğü düşünüldüğünden gelmektedır.O nedenle, kale ıçınde,usulen bır
resım ve hac var.
Yıne
bazı kaynaklara göre, İsa’nın 12 havarısınden bırı olan “Mattıas” da burada
gömülmüştür.
B-
Andrew heykeli:
Gonıo’dan Sarp-sınır kapısına gıderken yol üstünde.Sarp’a daha yakın.
Sınırdan
sonra Karadenız’ın bazı bölümlerını gezıp İstanbul’a geçeceğım.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder