GREENLAND
2025’te toplam 80.000’e yakın kişinin yaşadığı bu ülke aslında ilginç ve gezilmeye değer ama ben bu geziye “nasıl olsa orada hallederim” diye diğer biletlerimi almadan, düzgün bir plan yapmadan yola çıktım. Ülkenin pahalı olduğunu biliyordum ama tahmin edemeyeceğim kadar fiyatlar yüksekti. Karayolu olmadığından bu pahalı uçak ve bot ulaşım biletlerini almak zorunda kaldım. Dönüş biletime bir maaşım yetmedi. İstediğim bazı yerlere de gidemedim. En önemlisi, ben bu buzulların en büyük ve en güzellerini Şili’nin en güney ucunda yakından görmüştüm zaten. O nedenle bu gezi, benim için sadece kendi hatam yüzünden ziyankârlık oldu. Ama halk botunu kullanmakla akıllılık yaptım. Farklı yerleşimler görebildim. Kesin size de tavsiye ederim. Hatta Nuuk’tan Nuuk’a gemi ile seyahat ederek Grönland gezinizi iyi planlama ile üçte bir fiyatına yapabilirsiniz.
KISA KISA
-
Kalaallit ulu: Buraya özgü yukarıdan tutmalı bıçak. Özellikle izlediğim filmde fokun derisini ayıran kadın bu bıçağı ustalıkla kullanıyordu.
-
Ajagaq: Kemikten yapılan, içi oyuk bu oyuncağın üzerinde farklı delikler var. İple oyuncağa bağlı sivri uçlu ince kemik çubuğu havaya atarak bu deliklerden birine veya oyuğa sokarak puan alınıyor.
-
Türkler gibi Moğolya’dan göç eden Eskimoların dilinden benzer kelimeler de var. Anneye anneanne, anneanneye de ana diyorlar.
-
Grönland’ı gezmek için en iyi mevsimin Ağustos olduğu söylendi. Halk botu da hava nedeni ile gecikme yapmaz. Ama sivrisinekler için kendinizi korumanız gerekiyor.
-
Şehirlerde çoğunlukla Eskimolar yaşıyor. Çok az Danimarkalı var.
-
Danimarkalılar, Eskimoları küçümsüyor ve sevmiyorlarmış.
-
Yaz aylarında sivrisinek çok oluyormuş.
-
Eskimo insanlarının küçük gözleri ve şişirilmiş gibi şişkin yanakları var. Saçları gür ve güzel. Erkeklerin sakal ve bıyıkları seyrek, fırça gibi. Kadınlar makyajlı ve bakımlı. Kaliteli giyiniyorlar. Gençler hızma, dövme gibi özentilere sahip.
-
Her Avrupalı gibi kibar sayılırlar ama paylaşımcı oldukları söylenemez.
-
Genelde donmuş, kuru ve hazır gıdalar kullandıklarından özellikle kilolu kadınlar fazla.
-
Nokta gözlü, şiş yanaklı bebekleri tam ısırmalık.
-
Hava hiç kararmadığı için ilk üç gün hiç uyuyamadım.
-
Kanada’da Inuit halkı yaşıyor.
-
Hâlen Şamanizm’in etkileri sürüyor. Nuuk’ta şaman ayini yapan Eskimolu kadının videosunu izledim.
-
Eğitim, hastane ve ilaç ücretsiz.
-
Sadece meyve olarak sahil boyu küçük kırmızı berry yetişiyor. Güneyde ise sadece toprak altında patates gibi sebze yetiştiriliyor.
-
Marketlerde aklınıza gelebilecek her şey satılıyor. Tüm meyve ve sebzeler büyük yük gemileri ile geliyormuş. Taze kalmamaları normal.
-
Aklınızın alamayacağı kadar pahalı bir ülke. Hatta Danimarka’dan da pahalı olduğu, çünkü balıkçılık iyi para getiriyormuş.
-
Bizde bedava verilen gözlük ipinin daha adisi 28 K (4 Euro = 190 TL) ye satılıyor. Ülkenin pahalılığını anlayınız. Bir gün sonra da ip sıyrılarak gözlüğüm yere düştü.
-
Kaloriferler dizel ile ısınıyor. Yerleşimlerde büyük tanklarda depolanıyor.
-
Sisimiut’tan kutup çizgisi geçtiğinden bundan sonra ülkenin güneyi başlıyor.
-
Kışın tüm sular donduğundan kuzeyde köpek kızakları veya kar motorlarla dağ yollarında gidilip buzlar kırılarak balık avlanıyor. Yoksa yol yok ki ulaşımda köpek kızakları kullanılsın.
-
Güneyde sular donmadığı için balık normal şekilde avlanıyormuş. O nedenle güneyde husky dışında her türlü köpek besleniyor.
-
Fok balığının derisinden, tüylü kısmı içe gelecek şekilde giysi ve çizme yapıyorlar. Çizmelerinde üzerlerini şerit şeklinde renkli işliyorlar. Ayrıca geleneksel bu giysilerin üzerlerine renkli kum boncuktan bolero gibi kazakların üzerine giyiyorlar. Bu boncuklardan takı, cüzdan vb. yapıyorlar. Fok balığının etini de yiyerek tüketiyorlar.
-
Birçok Grönlandlı ucuz tur olduğundan Alanya’ya tatil için gelmiş. Türkiye deyince “Alanya” diyorlar.
-
Öğretmen maaşı 3.500 Euro.
-
1 litre benzin 5 K (0,67 Euro). Ülkede sadece bize göre benzin ucuz.
-
Sanırım sıkıldıklarından çok içiyorlar. Gündüz bile birçok sarhoşu ortalıkta görebiliyorsunuz. Pazar günü oteller hariç içki satılması ve içilmesi yasakmış. Uyuşturucunun da yaygın olduğunu söylediler. Özellikle gençler sigarayı da çok içiyorlar. Şehir içini gündüz gezerken üç Eskimo’ya rastladım. Zil zurna sarhoştular. Ağızlarında diş kalmamıştı.
-
Aslında Avustralya’daki Aborjinler, Amerika’daki Kızılderililer vb. aynı kaderi yaşıyorlar. Politika böyle: Azınlıkları (buradakiler sayılmaz) içmeye alıştır ki idare etmesi kolay olsun.
-
Kadınlar sık sık bir araya gelerek çay, kahve içerek sıkılmaktan kurtulmaya çalışıyorlarmış.
-
Fakir Grönlandlı çok azmış. Fakir olana her pazartesi devlet yiyecek parası ödüyormuş. Bana çok inandırıcı gelmedi. Gözle görülür fakirler vardı.
-
Genelde başkent hariç müstakil veya en fazla üç katlı, uzunlamasına ahşap ve farklı renklerde boyanmış dik çatılı evlerde oturuyorlar. Tepelerdeki evlere ise yine ahşap merdivenlerle ulaşılıyor. Evlerinin içi ise oldukça modern.
-
Şehirlerde, kayalık olduğundan elektrik kabloları paslanmış boruların içinden geliyor. Çirkin bir görüntü oluşturmuş.
-
Yaya kaldırımları yok denecek kadar az. Olanlar da toprak yol şeklinde. Nuuk’ta yaya kaldırımları var ama bazıları yine toprak ve tozlu.
-
Erken evlilik yapıyorlar. Ama boşanmalar çok.
-
Bazıları kapılarını hiç anahtarla kapatmıyor.
-
Ülkede yaz mevsiminde açan kır çiçekleri çok güzel. İnsana mutluluk veriyor.
-
Ülkede sadece Nuuk’ta üniversite var. Burada öğrenciler için ucuz yurtlar varmış. Gençler üniversite için Danimarka’ya da gidiyorlar.
-
Kaplıcalar ülkenin güneyinde.
İKLİM
Haziranın son haftasında ilk üç gün güneşli ve çok güzeldi. İnsanlar yarım kol geziyorlardı. Daha sonra sis çöktü. Ama hiç çok soğuk değildi. En üste giyeceğiniz kalınca ceket ve üst üste giyebileceğiniz normal giysiler yeterli olacak.
DİL
Resmî dili: Kalaallisut
Hepsi Danca dilini de biliyor.
Çoğu İngilizce de biliyor.
Grönland dilinin yazımı ve okunuşu çok zor. Yan yana sessiz ve sesli harfler ile “q” harfini çok kullanıyorlar.
DİN
Misyonerler, bu ıssız yerdeki Eskimoları bile Hristiyan yapabilmişler. Ama hâlâ Şamanizm geleneklerini sürdürüyorlar.
HAYVANLAR
Fok, balina, kutup tilkisi, mors, morina, ren geyiği, muskox (misk öküzü — Doğu, güney ve orta Grönland’da yaşıyorlar).
Hvalros: Önde iki boynuzu olan beyaz iri deniz canlısı.
Beluga: Beyaz balina.
Narwhale: Siyah benekli beyaz balina. Kuzey Grönland’da yaşıyor.
Kutup ayısı: Kuzey Grönland’da yaşıyorlar.
NE ALINIR
Fok derisinden yapılmış kışlık giysiler, ren geyiği ve muskox kemiğinden yapılmış Eskimo kültürünü anlatan heykelcikler, kum boncuktan yapılmış takılar, şapka, cüzdan vb.
ULAŞIM
Cruise: Genelde İzlanda’dan kalkıyor. Çok keyiflidir ama aşırı pahalı.
Çok önemli: Eğer Grönland’ı ziyaret edecekseniz kesinlikle uçak veya eğer halk botu kullanmak istiyorsanız biletlerinizi planınızı oluşturduktan sonra internetten çok erken alırsanız en ucuz biletleri bulabilirsiniz. Yoksa bu seyahat size çok pahalıya mal olur. İspanyol turist bot biletini aylar önce aldığını söyledi. Ben ise üç gün önce aldım. Yardım almasaydım iki maaşım bile dönüş biletine yetmeyecekti.
Hatta en iyisi: Uçak ile Nuuk’a gelip, Nuuk’tan Nuuk’a giden ve istediğiniz yerleşimlerde duran halk botunu kullanmanız yeterli olacaktır. Her yerleşimde yarım gün fazlasıyla yetecektir. Sadece Ilulissat’ta buzdağını görmek için biraz daha fazla zamana ihtiyacınız olacaktır.
Public Ferry (Sarfaq Ittuk)
www.all.gl (book.aul.gl)
Sadece batı sahillerinde haftada bir gidip gelen halk gemisi, Nuuk’tan başlayarak bir kuzeye doğru, sonra güneye doğru, tekrar kuzeye doğru yol alarak tekrar Nuuk’a varıyor. Farklı rotaları olduğundan hangi yerleşime ne zaman gitmek istediğinize göre biletinizi alınız. Daha kısa mesafelerde yatmadan da yolcu olarak binebiliyorsunuz. Durduğu yerleşimleri gezdiğiniz için çok avantajları var.
Bir, iki, üç, dört kişilik odalara göre fiyatlar değişiyor. Dört kişilik odaların kapısı yok. İnternetten gitmek istediğiniz şehirde geminin gidiş veya dönüşte hangi günler olacağına bakınız.
Örneğin benim gemi, Ilulissat’tan Pazar günü 17.00 gibi kalkıyor. Saat 16.00’da gemiye alım başlanıyor. Erken giderseniz ranzada alt katı isteme şansınız da olur.
Durduğu yerleşimler ve kalış süreleri:
-
Aasiat: 30 dak.
-
Sisimiut: 2 saat
-
Kangamiut: 15 dak.
-
Manitsoq: 30 dak.
Kangamiut’ta şehrin dışında gemi duruyor. İnenler gemiden halatlarla indirilen bir bot ile şehre götürülüp gelecek yolcuları da alıp dönüyorlar. O nedenle burayı gezemiyorsunuz. Kangamiut hariç diğer yerleşimleri gezecek kadar zaman var.
Nuuk’a Salı günü varıyor. Yani iki gece bir gün sürüyor.
2025 Haziran fiyatı halk botu fiyatı: Ilulissat – Nuuk: 898 Euro.
Not: Ama 6 Temmuz’da fiyat üçte bire düşerek 321 Euro oluyordu. Plan yapmanın yararları.
Not: Aynı tarihte Ilulissat – Nuuk uçak ile 1,5 saat sürüyor. 4.720 K (423 Euro) idi. Tercih sizin.
İçinde sadece yatma dahil, yemek değil. Bilet alırken veya gemi içinde yemek, battaniye (180 K), internet (12 saati 200 K) satın alabiliyorsunuz. Neyse ki yanımda uyku tulumum vardı. Zaten odalardaki kaloriferi istediğiniz ayarda yakabiliyorsunuz. Gemide duş alabiliyorsunuz. Sinema salonu var.
Gemi içinde sadece soğuk su ücretsiz. Yanınızda şişe bulundurunuz. Bir fincan sıcak su 15 K (70 TL).
Yine bot:
Nuuk (Salı günü 09.30’da kalkıp Qagortag’a Çarşamba günü 16.00’da varıyor).
İLLULİSSAT
Eğer Eqi buzulu’na tur almayacaksanız bir gün bile yeterli. Benim zamanım vardı. Halk gemisi ile gezerek gelmek istediğimden onu beklediğim için beş gün kaldım.
Kopenhag – Nuuk (büyük uçakla 5 saat sürdü).
Nuuk havaalanı çok küçük. Buradan 37 kişilik küçük uçakla Nuuk – Ilulissat (1,5 saat sürdü).
Nuuk – Ilulissat’a bu küçük uçaklar çok sık aralıklarla kalkıyor.
Ilulissat havaalanından hiçbir kontrol olmadan dışarı çıkılıyor. Havaalanı şehre 20 dakika yürüme mesafesinde. Halk otobüsü veya taksi ile gidebilirsiniz. En iyisi hiç beklemeden birçok otelin anlaştığı, otel müşterileri için dışarıda bekleyen dolmuşa binmek. Soran olmuyor. Şehir merkezinde ininiz.
Bu şehirde 5.000 kişi yaşıyor.
Şehirde anaokulları, yaşlılar için ücretsiz huzurevi, okul, spor salonu vb. var.
Kalma:
Şehir merkezi ve çevresinde birçok otel var. Bunlardan, daha şehre varmadan eski adı Avannaa, yeni adı Soma olan otelde en ucuz tek kişilik oda fiyatı 1.333 K (204 Euro), kahvaltı dahil.
Ulaşım:
Sadece şehir içinde tek biniş 2 Euro olan halk otobüsü var.
Yollarda yayalar için düzgün yol yok, toz toprak içinde.
Ara yolu yok ama araç çok. Sanırım buradaki halk için araç sahibi olmak önemli. Sadece yakın mesafeler için kullanıyorlar.
Rengârenk müstakil ahşap evleri ile şirin bir yerleşim.
Şehirde çok modern ve her şeyi bulabileceğiniz karşılıklı iki tane büyük market var. Birçok kafe de göreceksiniz. Ayrıca geleneksel el sanatları ve giysiler satan şık dükkânlar da var.
Gezi:
Gezilecek yerlerin hepsi merkezde, birbirine yürüme mesafesinde.
Hotel Icefiord’un önündeki ahşap platformdan yüzen buzdağlarının manzarası güzel. Yakınındaki Hotel Ilulissat’ın asansörü ile terasına çıkarsanız manzarayı bütün olarak görüyorsunuz.
-
Liman ve Old Town: Onlarca balıkçı teknesi ve yaşamı ilginç. Ama çevre ve sular temiz değildi.
-
Art ve History Museum: Beraber biletleri 100 K.
-
The Museum in Ilulissat: Salı–Cuma 10.00–18.00 arası, hafta sonu 10.00–16.00 arası açık. Giriş 100 K. Sadece bu müzeyi görmeniz yeterli. Eskimo yaşantısını, adanın keşfedilmesini çok güzel görsel ve araçlarla anlatılmış. Kesinlikle filmi de izleyiniz. Özellikle avladıkları fok balığının derisini nasıl ayırıp değerlendirdikleri çok ilginçti.
-
Zion’s Kilisesi: 09.00–21.00 arası her gün açık. Buradan da sahildeki yüzen buzdağlarının manzarası güzel.
Not: Eskiden merkezde olan dev Noel Baba posta kutusu kaldırılmış.
Not: Bu buzula giderken husky köpeklerinin yaşadığı alandan geçiyorsunuz. Ama çok bakımlı oldukları söylenemez.
İLULİSSAT ICEFJORD CENTRE ve SERMERMİUT (ICEFJORD):
Şehir merkezine yürüme mesafesindeki bu ahşap dev binadaki küçük müze ücretli. Görsel ve dokunmalı tanıtımlar var. Çok değmez. Binanın ahşap çatısından Icefjord’u görmek yetersiz. Yürüyerek yanına kadar gidiniz.
Buradan 1 km uzaklıkta, merkezin hemen yanından ahşap yürüme yolundan devam ettiğinizde bu dev buzulu kıyıdan görebiliyorsunuz. Tepeye doğru banklarda oturarak buzulu seyredebilirsiniz.
Önemli: Sonradan öğrendim ki buzulu yakından görmek de ücretliymiş. Ben iki kere Icefjord merkezine girmeden gittiğimden ücret ödemedim.
Not: 20 yıl önce bu yol üstünde buzula çok yakın 2.000 yıllık eski Eskimo köy yerleşiminin kalıntıları varmış ama artık yok.
Yine yol üstünde göreceğiniz, üst üste koyulan taşlarla yapılan kule de Şaman kültüründen geliyor.
Eğer bu buzulun tam yanına kadar gitmek veya diğer turlara katılmak isterseniz şehirdeki birçok turizm acentasından tur satın alabilirsiniz. Ben Güney Amerika’da benzer bir tur aldığımdan ve Nuuk’a halk botu ile gideceğimden satın almadım.
Tur seçeneklerinden:
A- Disko Line Explorer (Pahalı):
-
Whale Safari: 1.195 K
-
Icefjord Cruise: 2,5 saat, 695 K
-
Day Trip to Equip Sermia: 09.00–18.00 arası, 2.445 K
-
Fishing in Disko Bay: 995 K
-
Sermermiut: 295 K (UNESCO listesinde)
-
Hiking Tours (City Walk in Ilulissat): 250 K
Not: 12 yaş altı çocuk ücretleri yarı yarıya. 0–1 yaş ücretsiz.
B- Bu acenta fiyatları daha uygun ve bol çeşit var:
Niels Peter 348589/257368 (Bana çok yardımcı oldu. Tavsiye ederim.)
www.greenlandtravel.com
www.arcticexcursions.com
-
Eqi Glasiyer: Ilulissat’ın daha kuzeyinde. Bot ile 2 saatte gidiliyor. 2 saat çevre gezilip 2 saatte de dönülüyor. Toplam 6 saat sürüyor. 2.014,93 K (270 Euro).
-
Ilimanag Köyü: Güneyde bot ile yarım saat uzaklıktaki köy. 256 Euro.
-
Oqaatsut Selement Köyü: Kuzeyde bot ile 40 dakika uzaklıktaki köy. 114 Euro.
Ben Ilulissat’tan Nuuk’a halk gemisi ile dönmek istedim. Tek kişi iseniz fiyat 6.790 K (900 Euro). Ama bana yardımcı olan genç turizm acentesinde çalışıyordu. Aradığı diğer turizm acentasında çalışan arkadaşı ona yardım ettiğinden 2.950 K (339,82 Euro) ya ucuz bilet satın alabildim. Anlayacağınız, gezideki süper şansım burada da devam etti.
Gemi kalkar kalkmaz yolcular ikinci veya üçüncü kattaki seyir terasına çıktılar. İrili ufaklı, farklı şekillerdeki buz kütlelerinin suda yüzmesi çok güzel manzara oluşturmuştu. Bazı buz kütlelerinin sanki altından mavi ışık veriliyormuş gibi harika görüntüleri vardı. Bazı kütleler ev yüksekliğindeydi.
Sürekli gün ışığı olduğundan beş gün doğru dürüst uyuyamadığımdan gemide erkenden uyuduğum için ilk durağı göremedim. Güneye doğru buzdağları yok oldu.
SİSİMİUT
Buraya devasa “Friotjof Nansen” cruise ile gelmiş, aynı yağmurluk verilmiş turistler rehber eşliğinde şehri geziyorlardı.
Yine küçük bir yerleşim. Gemiden çıkıp gezmek için yeterli zaman vardı. Buradaki evler Ilulissat’taki kadar renkli değildi. Ama daha modern görünen bu evler de çok sevimliydi. Güzel manzaralar sunuyordu.
Merkezde kilisenin çevresinde birçok müze vardı. Yanıma kartı almadığımdan giremedim. Girdiğim otel çok şıktı. Sakinler erkenden içmeye başlamışlardı. Gittiğim el işi atölyede, buranın dağlarında yaşayan bizona benzeyen muskox adlı hayvanın kemiğinden çok zarif heykelcikler satılıyordu. Aynı hayvanın yününden yapılan bereler vb. de almaya değerdi.
KANGGAAMIUT
Burası da diğer yerleşimlere benzer, oldukça küçük bir yerleşim. Özellikle tepelerdeki renkli ahşap evlerin manzarası çok güzeldi.
MANİTSOQ
Bu yerleşime varmadan yarım saat önce balina görme şansınız yüksek. O nedenle terasta olunuz. Özellikle öğle saatlerinde resmen şov yapıyorlarmış. Ama ben terasta üşüyerek beklememe rağmen hava yağmurlu ve rüzgârlı olduğundan göremedim.
NUUK
20.000 nüfuslu bu şehir, daha güneyde olduğu için daha yeşil ve daha sıcaktı. Tatil olduğu için bir okul ve havaalanı yolu üzerindeki üniversiteyi ziyaret edemedim. Ama ziyaret ettiğim anaokulu, gördüğüm en modern ve bakımlısıydı. Tepeden camları olan bu dev binada çocuklar için her şey düşünülmüştü. İçerisi çok ferahtı. Mobilyaların çoğu ahşaptandı. Çocuklar çok bakımlı, şık ve tatlılardı. Müdürden izin alarak çocukların sadece başını okşayarak sevebildim. Afrikalı çocuklar gibi izin vermediler ki biraz sıkıştırsaydım.
Bu şehirde çok şık butikler vardı. Pahalı ama hepsi birbirinden özeldi.
Şehir, birbirine belediye otobüsleri (10-20 K) ile gidilebilen mahallelerden oluşmuş. Havaalanına 3 numaralı belediye otobüsü saatte bir gidiyor (20 K). Yine şansıma tam merkezde kaldım.
Burada müstakil evlerin çoğunun dışı tam ahşaptan değil de laminant ahşaba benziyordu. İç kısımları ise aynı bizim evler gibi betondan. Burada müstakil evlerden çok apartmanlar var. 10 katlı apartman bile vardı. Bilmezseniz burayı modern büyük bir şehir sanırsınız. Hiçbir farkı yok. Güneşli havada insanlar sere serpe kafeleri doldurmuştu.
Burada genelde büyük botlarla balıkçılık yapılıyor. Bazı yerlerde daha küçük balıkçı tekneleri de göreceksiniz. Yine şehri gezmek çok kolay. Yarım günde, en fazla bir günde bitirebilirsiniz. Bu sefer de Kopenhag’a giden ucuz uçağı beklemek için dört gün kaldım. Gezilecek yerlerin neredeyse tamamı Eski Liman’da ve birbirlerine çok yakın.
Şehri gezerken farklı yerlerde taş heykeller göreceksiniz.
Tam merkezden başlarsak:
-
Katuaq Kültür Evi: Parlamento binasının hemen yanındaki bu devasa binanın içindeki sergi salonunu gezmek 100 K. Ayrıca büyük bir de etkinlik izlenebilen salonu var. Yine benim şansıma kokteylli resim sergisi vardı. Girişteki kafesi her zaman doluydu.
-
Ulusal Kütüphane (Nunatta Atuaqqaategararfia): 13.00-15.00 arası açık. Görevliden Türkiye’ye ait doküman istedim. İki tane Türkiye’yi anlatan, kendi dillerinde kitap getirdi. Nedense hep türbanlı kadınların resimlerini koymuşlardı. Politik olan kalın ve yine kendi dillerinde olan kitapta Atatürk’ten Tayyip Erdoğan’a kadar tüm politik liderler hakkında bilgi vardı.
-
Turist Info: Köşedeki butik. Harita ve bilgi alabilirsiniz.
Aşağı denize doğru yürüdüğünüzde:
-
Old Colonial Harbour: Buradaki bahçeli eski evler ve manzaraları çok güzeldi.
-
Eski Katedral: Ama hep kapalıydı.
-
Hans Egede’nin Heykeli: Kayalıkların tepesinde.
-
Deniz Anası Heykeli: Çıplak anne, çocuk ve deniz hayvanlarını sarıp sarmalamıştı.
-
Hans Egede’nin Evi: Üzerinde yazıyor, kapalı.
-
Eski Balina Yağı Fabrikası: İçi kapalı ama dışında ekipmanlar görülebiliyor.
-
-
National Museum: 10.00-17.00 arası açık. Giriş 100 K (15 Dolar). Çok kapsamlı müze. Birkaç bölümden oluşuyor. Maskeler, yün eğirme aletleri, çok eski deniz araçları, giysiler… Görülmeye değer.
-
Nuutoqaq Nuuk (Lokal Museum): Pazartesi ve Salı kapalı. Diğer günler 11.00-17.00 arası açık. Giriş 40 K. Çok ilgi çekici değil.
-
Balıkhane: Çeşitli balık ve deniz hayvanlarının satıldığı bu markette foklar kancalara takılıp sürüklenerek içeri alınıyor. Fok etleri çok kanlıydı, midem bulandı.
-
Nuuk Center: Şehrin en büyük alışveriş merkezi.
-
Kunstmuseum (Art Müzesi): Pazartesi kapalı. Her Perşembe ücretsiz. Diğer günler 11.00-17.00 arası açık. Yerel sanatçıların eserleri var. Özellikle maskeler ve kemik üzerine yapılan süslemeler çok güzel.
-
Kayalık Tepe ve Göl Manzarası: Şehir merkezine çok yakın. Buradan dağların manzarası çok güzel.
Lille Malene (Lille Dağı): Kayak merkezi olan bu dağa bir buçuk saatte tırmandım. Yazın liftler çalışmıyordu. Zirveden manzara çok güzeldi. Dizlerimden dolayı zorlandım ama değdi.
Notlar:
-
“Stor Malene” dağına da çıkabilirsiniz.
-
Kafe Mik: Yerel kek ve içecekler sunuluyor. Rezervasyon gerekli (400 K).
-
Kütüphanenin karşısındaki Burseli Market’te 30 K’ya çeşitli malzemelerle dolu kutu öğle yemeği alabilirsiniz. Tavsiye ederim.
Nuuk–Kopenhag (Normalde 4.000–5.000 K olan uçak biletini 2.795 K’ya aldık.)
KANGERLUSSUAQ
Point 660 – Buzda yürümek: Tur 735 K. Tur ile 2 saatte varılıyor, 1 saat gezdikten sonra 2 saatte dönülüyor.
Aslında en çok Qaqortoq şehrine gidip oradan Kopenhag’a uçmak istiyordum. Ancak halk gemisinin saatleri uymadı. Ayrıca Qaqortoq’taki havaalanından ülke dışına uçuşlar yok. Önce bot ile 1,5 saat uzaklıktaki (118 Euro) Narsarsuaq’a gidip oradan uçmak gerekiyordu.
Not: Ayrıca normalde Nuuk’tan Faroe Adaları’na gitmeyi planlamıştım. Ama bunun için de önce İzlanda’ya veya Kopenhag’a gelip tekrar oradan gitmeniz gerektiğinden ve uçak biletleri çok pahalı olduğundan vazgeçtim. Kopenhag’a dönerek Kuzey Danimarka, biraz Almanya ve İsviçre olarak gezime devam etmeyi tercih ettim.