FRANSA VE ALMANYA
1-ULAŞIM:
Şehir içi en çok otobüs kullanılıyor.
Şehirler arası otobüsler için
http://www.flixbus.com
Tren tarifelerine bakabileceginiz
siteler: sbb.ch (İsviçre), db.de (Almanya)
ya da sncf.com (Fransa)
ANI: Danimarka'dan
Almanya'ya 5 aktarmalı tren biletimin ilk durağı olan Tonder durağı yerine
Tonder nü durağında indim. Aslında tren içinde de sormuştum. Sırada bekleyenler
"Senin durağın on dakika ileride ki tren durağı deyince koşturmaya
başladım. Bir başkası “hayır bu durakta beklemen gerekir “dedi. Bekleyenler bir
karar veremeyince koşturarak öbür durağa gittiğimde trenin gitmişti.
Issız bir durak. Sürekli birisini bulurum diye bir yola, belki başka bir tren
geçer diye istasyon arasında koşturdum durdum. İranlı bir aile de
yardım etmek istemedi. En sonunda aracını park eden adama durumumu açıkladım.
Hanımı, beni 20 dakikalık bir sonra ki durağa götürdü .Yine şansıma en
son anda benim gideceğim bir sonraki şehre giden treni yakaladım ama zamanı
geçtiği için artık biletim geçerli değildi. Gece yarılarında uykusuz bitik
durumda trenler bekledim. Almanya’da takıldığım kontrolde de durumumu
anlattığımda ses çıkarmadılar. Aslında ceza verebilirlerdi. Yorgun argın
Heildeberg'e gelebildim.
1-HEİDELBERG(Almanya)
Şehir içinde tramvay ve otobüs var.
Bu şehre daha varır varmaz ellerinde ki boş kağıt bardağı sallayarak
dilenler oldu. Daha sonra sokakta da para isteyenlere çok rastladım. Arkadaşım
dilenenlerin özellikle Bulgaristan çingeneleri olduğunu söyledi.
Ama fizikleri çingeneler benzemiyordu.
Bu bölgede dilleri benzerlik gösterdiğinden daha çok Romanya çingeneleri var.
Her yerde görüyorsunuz.
Ayrıca Evsizlere de rastladım.
Ulaşım: Şehir içi :Günlük
sınırsız biletler var Ama bu günlük bileti cumartesi günü için alırsanız Pazar
günü de kullanabiliyorsunuz.
Ben bu şehri yıllar önce detaylı gezmiştim. Tekrar burada yaşayan arkadaşımda
dinlenmek için geldim. Şimdi kısa bir özet geçiyorum.
Heidelberg, Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde yer alan Neckar Nehri
kıyısında romantik bir şehir. Çevresi yemyeşil yüksek ormanlarla çevrili. Güzel
manzaraları, tarihi yapıları ile öğrenci şehri.
Tren istasyonundan çıkınca turist info göreceksiniz ama artık şehir haritasını
2 Euro'ya satıyorlar .Hic gerek yok. Tüm otellerden ücretsiz alabilirsiniz
Buradan yürüyerek veya 5 nolu tramvaya binip Bismarckplatz
durağında ininiz.
1- Hauptstrasse (Ana Cadde)
Avrupa’nın en uzun yaya caddelerinden
biri olan bu cadde üzerinde, butikler, kafeler, restoranlar ve tarihi binalar
var.
A-Kurpfälzisches Museum (Kural Palatin
Müzesi): Her Gün 10-18 arası açık. Giriş 2 Euro.
Heidelberg ve çevresinin tarihine dair eserler sergileniyor.
Önemli: Bu müzenin dolaplarına
eşyalarınızı kitleyi çevreyi gezebilirsiniz. Ben öyle yaptım.
B-Heidelberg Üniversitesi ve
Kütüphanesi:
Almanya’nın en eski üniversitelerinden
biridir (1386).4.50Euro
a-Alte Aula (Eski Konferans Salonu) ve
Üniversite Kütüphanesi ziyaret edilebilir. Gittiğimde kapalıydı.
b- Studentenkarzer (Öğrenci Hapishanesi): Giriş 4.50 Euro.
19. yüzyıllarda yaramaz öğrencilerin hapsedildiği yer.
Duvar yazıları ve karalamalar hâlâ
görülebilir.
Hemen yakınında yeni üniversite binası var.
C- Heiliggeistkirche (Kutsal Ruh
Kilisesi)
Gotik mimarisiyle yapılmış büyük ve
güzel bir kilise. Hemen yanında
C- Markplatz (Pazar yeri) : Ortasında herkül heykel olan tarihi binalarla
çevrilmiş meydan.
Hemen kilisenin sol yanından dağa doğru devam ederseniz
2-)Alte Brücke (Eski Köprü)
Neckar Nehri üzerindeki bu tarihi taş
köprü 18. yüzyılda inşa edilmiştir.
Neckar Nehrinde Tekne Turu yapabilirsiniz.
A-Yanında ki maymun heykeline
dokunun. Belki şans getirir.
Köprüden geçip dağa doğru 20
dakika taş yoldan zorlu tırmanışla
3-Philosophenweg (Filozoflar Yolu)
Şehrin manzarasını özellikle gün
batımında
yukarıdan seyredebilirsiniz.
Filozof yolundan geri pazar meydanına gelip
yürümeye devam ederseniz
3-Heidelberg Schloss (Heidelberg Şatosu):9-18 arası açık. Giriş 60 Euro.
Yine 20 dakika taşlı
yoldan tırmandığınızda
Şehrin en ünlü yapısına varıyorsunuz.
13.yüzyıldan kalma bu şatodan
Heidelberg’in panoramik manzarasını seyredebilirsiniz.
A-Şarap fıçısı (Heidelberger Fass): bu
kadar büyüğüne hiç Rastlamadım.
B- Eczacılık Müzesi (Apothekenmuseum) : Tek kelime ile harika.
Şatoya Bergbahn (tarihi füniküler) ile
çıkabilirsiniz.
Şatodan daha da yukarıda finükülerle gidebileceğiniz
6. Königstuhl (Kralın Koltuğu Tepesi):
Heidelberg’in en yüksek noktasıdır.
Arkadaşımın evi, nehre
yakın olunca nehir kenarında yürüyüşe çıktım. Yeşil come letin üzerinde
insanlar bisikletleri ile gelerek piknik yapıyorlardı. Bikini ile
güneşleniyorlardı. Irmakta yüzüyorlardı.
Ben de yol boyu böğürtlen yedim.
Orman yürüyüşleri ve manzaralar için
ideal..
SCHVETZİNGEN
Arkadaşım araç ile yakında bu
yerleşime götürdü
Tarihi , güzel bir şehir. Burada da merkezde bir şato var. Geç olduğu için
içini göremedik. Eski tarihi evleri, özellikle şık kafeleri ile keyifliydi
Not: Kara orman bölgesine gitmek misterseniz
KARA
ORMAN
Schwarzwald-karaorman (Almanya)
Ben daha önce gittiğimden gitmedim.
Almanya'nın güneybatısında yer alan Kara
orman (Schwarzwald) bölgesi, yoğun ormanları, dağ köyleri, şelaleleri, gölleri,
termal kaplıcaları ve şirin saat kuleli evleriyle ünlüdür. Masalsı manzaralar,
doğa yürüyüşleri, kış sporları ile görülmeye değer.
Türkçesi Kara Orman olan Almanya’nın
güneybatı ucundaki dağlık ve ormanlık bölge, yaklaşık 12 bin km²’lik bir alanı kapsıyor.
Kaplıcalardan kayak merkezlerine, Michelin yıldızlı restoranlardan kır
lokantalarına, yürüyüş yollarından golf sahalarına kadar sayısız alternatif
sunan Schwarzwald’da, çocuklu aileler için de birçok aktivite var.
1. Triberg Şelaleleri (Triberger
Wasserfälle):Almanya’nın en yüksek şelalelerinden biri. Şelalenin etrafında
yürüyüş parkurları ve sincapları besleyebileceğiniz alanlar var.
Yakınındaki Saat Müzesi
(Schwarzwaldmuseum) ve dünyanın en büyük ahşap guguklu saati görülmeye değer.
2. Titisee Gölü :Karao rman’ın en
ünlü göllerinden biri. Sandal kiralama, yüzme ve yürüyüş için çok popüler. Göl
kıyısında şirin restoranlar ve kafeler var.
3. Feldberg Dağı: Kara orman’ın en
yüksek zirvesi (1.493 m).Kışın kayak ve snowboard, yazın yürüyüş ve doğa
aktiviteleri için ideal. Teleferik ile zirveye çıkabilirsiniz.
4. Schiltach:Rengarenk yarı ahşap
evleri ve dar sokaklarıyla tipik bir Kara orman kasabası. El yapımı ahşap
işleri ve dericilik geleneğiyle tanınır.
5. Baden-Baden:Termal kaplıcalarıyla
ünlü lüks bir kaplıca şehri. Friedrichsbad veya Caracalla Therme gibi termal spa'larda
rahatlayabilirsiniz.
Kumarhanesi (Casino Baden-Baden)
Avrupa’nın en eski ve en şıklarından biridir.
6. Black Forest Panoramik Treni
(Schwarzwaldbahn):
Karao rman’ın içinden geçen bu tren
rotası, Almanya’nın en etkileyici manzaralarına sahiptir. Triberg, Offenburg ve
Donaueschingen gibi kasabaları birbirine bağlar.
7. Guguklu Saat Rotaları
(Uhrenstraße): Kara orman, guguklu saat üretiminin doğduğu yer.Furtwangen ve
Schonach çevresindeki saat üreticilerini ziyaret edebilir, el yapımı saatlerin
yapımını izleyebilirsiniz.
8. Mummelsee Gölü: Kara orman’ın
doğusunda yer alan küçük ama büyüleyici bir krater gölü..Efsanelere konu olmuş
mistik bir havası vardır. Pedallı botlar kiralayabilir, çevresinde yürüyüş
yapabilirsiniz.
9. Alpirsbach Manastırı ve Bira
Fabrikası: Orta Çağ’dan kalma Benedictine manastırı. Alpirsbacher Klosterbräu adlı geleneksel bira burada
üretiliyor. Tadım yapılabilir.
10. Nationalpark Schwarzwald (Kara
orman Milli Parkı):2014’te kurulmuş olup doğayı koruma ve sürdürülebilir turizm
odağında gelişmektedir.
Çok sayıda yürüyüş parkuru, gözlem
noktaları ve doğa etkinlikleri vardır.
Not:
Schwarzwälder Kirschtorte (Kara orman
Kirazlı Pastası) deneyiniz.
Bollenhut (geleneksel kırmızı ponponlu
şapka – özellikle Gutach bölgesinde)
Ahşap el yapımı hediyelikler ve doğal
çam sabunları
ALSACE(Almanca: Elsass),
Konum olarak Doğu Fransa, Almanya
ve İsviçre sınırındadır.
Tarihî ve kültürel açıdan oldukça zengin
bu bölge, Almanya sınırına çok yakındır ve
19. ve 20. yüzyıllarda Almanya ve Fransa
arasında el değiştirmiştir. Bu yüzden çift kimlikli bir kültüre sahiptir.
2016 yılından bu yana Grand Est adlı
idari bölgenin bir parçasıdır, ancak Alsace ismi kültürel ve tarihi bağlamda
hâlâ yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Kültür: Fransız ve Alman
kültürü, Mimari, yemek ve dillerine de yansımıştır.
Dil: Fransızca resmi
dildir, ancak yaşlı nüfus arasında Almanca kökenli Alsas lehçesi hâlâ
konuşulur.
Mutfak: Tarte flambée
(flammekueche), choucroute (lahana turşusu yemeği) ve Alsace şarapları
(özellikle Riesling) meşhurdur.
Mimari: Ahşap kolonlu renkli
ve çiçeklerle süslenmiş evleri, dar sokaklarıyla gezilip görülmeye çok
değerler.
Önemli Şehirler:
Strasbourg: Avrupa Parlamentosu’nun da bulunduğu bu şehir, Alsace'ın başkentidir.
Colmar: Renkli evleri, kanalları ve
şarap yollarıyla ünlüdür.
Mulhouse: Endüstri ve teknik müzeleri
ile bilinir.
Turistik Yerler:
1-Noel Pazarları(Christmas panayırına) :
Avrupa'nın en ünlü Noel pazarlarından bazıları Strasbourg ve Colmar'da kurulur.
Ama Noel zamanının dışında da her yerleşimde harika Noel mağazaları
göreceksiniz.
2-Alsace Şarap Yolu (Route des Vins
d’Alsace): Stradborg ile Mulhouse arasında 170 km uzunluğunda ki rota.
Buradaki köylerde rengarenk çiçeklerle bezenmiş,
ahşap kirişli harika renkli evler, taş döşeli sokaklar, çeşmeli meydanları ile
çok güzeller. Köylerin çevresinde ise yemyeşil uçsuz bucaksız üzüm
bağları var.
Bölgedeki köylerde
Eylül gibi bağbozumu göreceksiniz. Bunun dışında her köyde ücretli
şarap tadabilirsiniz.
Bu Alsace Köyleri:
STRASBORG---Obernai(29km)---Ribeauville(42
km)---Riquewihr(5 km)---Kaysersberg(11 km)---COLMAR(12 km)---Equisheim(7km)---MULHOUSE(40
km)---BASEL(37 km).
2-STRAZBURG(Fransa)
ULAŞIM: Şehir içi tramvay her tarafa
gidiyor.Belediye otobüsü de var.
şehir dışı yakın köylere (Şarap yolu
üzerinde ki)ise tren istasyonundan yerel trenler gidiyor
Strasbourg, Fransa'nın Alsace bölgesinde,
Almanya sınırına yakın olduğundan hem Fransız hem Alman kültürünü
görebileceğiniz bir şehir.
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi
nedeniyle Avrupa’nın Başkenti olarak anılan Strazburg (ya da Strasbourg),
1988’den beri UNESCO Dünya Mirası listesinde.
Bu şehre geldiğimde ilk dikkatimi ceken dışarıda
yatanlar oldu. Oysa ki biz, Avrupa'da fakir olmadığını düşünüyoruz .Daha sonra
çok Türk ve Arnavutların yaşadığını fark ettim. En önemlisi Afganlar. Benim
dış görünüşü ile Türk sandığım Afganlar, İstanbul'dan kaçak olarak
Bulgaristan üzerinden buraya gelmişler. Canım ülkem geri ülke vatandaşlarının
kaçak girip Avrupa'ya gittiği üs haline geldi. Bizi yönetenler ancak reklam
yapsın.
Kalma: Normal. otelde iki kişilik oda
kahvaltı hariç 97 Euro.
Grande Île (Büyük Ada)
::
Üzerinde birçok köprünün bulunduğu dört
tarafı nehirle çevrilmiş tarihi şehir merkezi:
Gotik mimarisi, dar sokakları ve tarihi
yapılarla çok güzel.
Gezilecek yerlerin çoğu bu tarihi
merkezde.
Otobüsten indikten sonra tramvay ile
veya tramvay yolununu takip ederek on dakika yürüdüğünüzde
1-Place Kleber: Eski binaların
çevrelediği güzel bir meydan.
2- Strasbourg Katedrali (Cathédrale
Notre-Dame de Strasbourg)
Gotik mimarisi ile yapılmış bu görkemli
katedral,142 metre yüksekliğiyle Avrupa’nın en yüksek yapılarından biri olarak
uzun süre zirvedeydi.
Sanırım pazar olduğundan saat 14 'de
kapılarını ziyaretçilere açtı.
A-İçerideki astronomik saati!
görmelisiniz.
B-Ücret ödeyerek katedralin
dişından kuleye çıkarak şehri manzarasını görebilirsiniz.
Not; Bu meydanda turist Info var.
Katedralin hemen karşısında
3-La Palais Rohan (Rohan Sarayı): İçinde
üç farklı müze var.
Hepsinin girişi ayrı ayrı 7.5 Euro.
Öğrenci ve emekli 3.5 Euro.
10-18 arası açıklar. Sadece saraya
girmeniz yeterli.
A-Dekoratif Sanatlar müzesi(Saray): Bu
saray fena değildi.
B-Güzel Sanatlar: Genelde dini ağırlıklı
resimler vardı.
C-Arkeoloji müzesi: Fena değildi.
Meydandan batıya doğru
yürüdüğünüzde
4-La Place Gutenberg : Bu meydanda
çocuklar için fazla yüksek olmayan harika bir atlı karınca var.
Yürümeye devam ettiğinizde
5-La Petite France (Küçük Fransa):
Kanallar, ahşap çerçeveli bitişik nizam
evler ve çiçekli balkonlar ile masalsı bir mahalle. Aralarda yürüyüş
yapabilirsiniz.
A-Ponts Couverts: Üç Kuleli eski tünel
şeklinde köprü.
B- Tekne Turları
Bu sefer Kuzey doğuya doğru
yürüdüğünüzde operayı geçtikten sonra
6-Place de la République,
Kammerzell
Bu ortasında heykel olan güzel park
meydanı. Çevresinde
A-Kütüphane
B-Tiyatro
C-Casstel
Buradan E tramvayına binerek
- Strasbourg’da olan sırasıyla
Avrupa Kurumları:
A-Avrupa Parlamentosu: Hafta içi
10-18 arası içini de ziyaret edebiliyorsunuz. Kimlik ve pasaportunuzu
taratarak ücretsiz bilet veriliyor. Ama çantalarınızı
koyacak bir yer yok. Yanınızda taşmalısınız.
Avrupa Parlamentosu,
Avrupa Birliği'nin üç ana çalışma
merkezi Brüksel (Belçika) ve Lüksemburg ve Strsborg'dur.
Strasbourg’daki bina, Avrupa
Parlamentosu’nun resmi ve yasal merkezi olarak kabul edilir.
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği
vatandaşlarını doğrudan temsil eden yasama organıdır. Üye ülkelerin halkı
tarafından seçilen parlamenterlerden oluşur. Yasama, denetleme ve bütçe gibi
konularda yetkilidir.
Strasbourg, Avrupa Parlamentosu’nun
aylık genel oturumlarının yapıldığı yerdir (genellikle her ayın birinci
haftası).
B-conseil de l'europa(Avrupa Konseyi) ve
İnsan Hakları Mahkemesi ni ziyaret edebilirsiniz. Ben pazar günü gittiğimden
sadece dışarıdan görebildim. .
Konsey binasının karşısında
C--Parc de l'Orangerie:
içinde gölde kuğular yüzen yeşil, çiçekli güzel ve şehrin en büyük parkıdır.
Stradborg---Basel 136 km).
OBERNAÍ
Strasborg'tan kalkan yerel tren
ile gidebilirsiniz.
Strasborg'tan obernai ' ye yerel
tren fiyatı erken alsaydınız 4 Euro, bir gün önceden almak istedim de7.80 Euro.
Bu yerel tren bu köylerden sadece Obernia'dan
geçip Selastat adlı büyük şehre kadar gidiyor.Strasborg'tan Colmar'a ise başka
tren gidiyor.
Cok yoğun eski evlerin bulunduğu
çok güzel Alcase köyü.
ANI: Bu köyden sonra
gitmek istediğim köylere tren yoktu. Nasil gidebileceğimi düşünürken...Ama
gezide şansım hep yanımda olduğundan yine dört ayak üstüne düştüm. Tesadüfen tanıştığım
aracı ile Lion's giden Alman kadın istediğim köyleri birlikte gezmeyi
teklif etti. nasıl keyiflendim anlatamam. Diğer iki köye birlikte detaylı
gezdik.
RÍBEAUVÌLLE
Obernia kadar eski eve sahip değil ama
daha sevimliydi.
Bu köyden tırmanarak Haut-Koenigsbourg
Kalesine çıkabiliyorsunuz.
12. yüzyılda yapılan ünlü kale, tarih
boyunca birçok lordun, kralın, imparatorun mücadelesine tanıklık etmiş. 757 m.
yükseklikte, Alsace Ovası ve Almanya’nın Schwarzwald bölgesine hakim bir tepede
yer alan Haut-Koenigsbourg Kalesi’nden açık bir havada Alpler’i bile
görebilirsiniz. (
RIWUEWÍHR
Bu daha küçük köyde diğerlerine
benziyor. Taş döşeli ana caddesi daha geniş olduğundan turist yoğunluğundan
dolayı daha rahat gezebiliyorsunuz.
İstetseniz bunlara yine çok yakın
Kaysersbetg köyünu de gezebilirsiniz.
4-COLMAR (Fransa)
Colmar, Fransa'nın Alsace bölgesinde yer
alan,
Orta Çağ’dan kalma sokakları, kanalları
, Alman-Fransız karışımı tipik Alsace mimarisi evleri ve şarap kültürüyle
ünlüdür.
.
Eğer Basel havaalanından direkt
Colmar’a geçecekseniz önce şehir merkezindeki istasyona (Bahnhof SBB), buradan
da aktarmasız bir trenle 45 dakikada Colmar’a gidebilirsiniz. Colmar tren
istasyonundan da şehir merkezine 15-20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.
Ama ücretsiz beyaz ve açık yeşil küçük dolmuş ile şehrin her yerine de
ulaşabiliyorsunuz .Son durak tren garı oluyor.
Tiyatro'ya yakın turist infodan
haritanızı aldıktan sonra
1- Unterlinden Müzesi (Musée
Unterlinden): Salı günü kapalıydı.
Eski bir manastır binasında yer alıyor.
En ünlü eseri: Isenheim Altarpiece
(Grünewald’ın başyapıtı).
Arkeoloji, orta çağ sanatı ve modern
sanat eserleriyle dolu.
2-Ancienne Eglise Des Dominikans: Bu
kilise girişi 2.50 Euro. Cerde sergi vardi. Giriş saatlerine bak.
3-Ruel Des Clefs: Ana cadde.Caddenin
hemen girişinde sol tarafta
A-Maison Des Tetes: 1609 yıl yapımlı
harika bina su anda restoran.
4-Saint-Martin Kilisesi (Collégiale
Saint-Martin):Gotik mimarinin güzel bir örneği.
5- Maison Pfister:
1537 tarihli, Colmar’ın en ünlü
evlerinden biri. Ahşap oyma detayları ve freskleriyle dikkat çekiyor.
5-La Petite Venise (Küçük
Venedik):Kanallar boyunca sıralanmış rengârenk yarı ahşap evler
Sandal turları yapabilirseniz.
En görülesi yerde burası. Irmağın kenarında
sevimli evler çok güzel manzara oluşturmuş. Ayni Venedikte ki gibi gondollarla ırmak
üzerinde gezebiliyorsunuz. Irmağın kenarında kafe ve restoranlar da var.
Colmar----Molhouse (tren 15 dakika.)
5-MOLHOUSE
Aslında bu şehre açık hava müzesine gitmeyeceksin uğramanıza gerek yok.
Ben sadece yatmaya geldim.
Eski şehrin güzel meydanında belediye binası ve gotik tarzda
kilisesi var. Zeytin ağaçlarının olduğu acik havada ki cafeler doluydu.Sehir
bir zamanlar yüksek duvarlarla çevriliymiş. Bugüne gelen bazı bölümlerini
görebiliyorsunuz. Yıkılan duvarın yerine şimdi aynı formda
apartmanlar dikilmiş. Şehrin biraz dışından geçen Rehin ırmağında balıkçılık
yapılıyor. Balıkçı gemileri şehrin biraz daha dışında bekletiliyor. Şehirde bir
de dışardan gördüğüm kadarı ile güzel bir camii var.
1-Écomusée(Açık hava Müzesi):
Giriş:14 Euro.Hergun 10-18 arası açık .Açık adı ben daha farklı
bekliyordum. Diğerleri ile benzeşiyor.
Mulhouse--Bolwiller(tren ile iki durak Colmar'a doğru git. Sonra otostop
veya yarım saat yürü.
Ama Colmar'a çok şık tren yok. O nedenle tren gidiş ve geliş
saatlerine bakıp öyle yola çıkın. Müzeyi çok Ziyaret eden vardı .Dönüşte birisinizle
dönme şansınız fazla.
eski zamanda ki ALSACE evleri ve yaşantısını yakından görüyorsunuz. Demirci,
,marangozu, fırıncısı, ayakkabıcısı, berberi gibi tüm atölyeleri ve dükkanları göreceksiniz.
Bir çok evde para kazanmak için Restoran ve kafe olarak kullanılıyor. Köyün
içini yürüyerek geziniz. Her 45 dakikada bir kalkan traktörün peşine takılmış
iki römork ile de biraz daha uzak ve tarlardaki yaşamı görmek için
gidebilirsiniz. Bu tarlalarda hala üretim devam ediyor. Bu gezi biraz zaman
kaybı gibi.
Ayrıca köy içi de sandal ile de gezebilirsiniz.
Écomusée Özellikleri
Écomusée; sadece bir müze değil, bir topluluk projesi, yaşam alanı ve
yerelden evrensele açılan bir kültür-sürdürülebilirlik laboratuvarıdır.
Yani
Müze aynı zamanda bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan ve yerel bilinci
güçlendiren bir topluluk kuruluşu niteliğinde.
2- Küçük Prens Tema Parkı: Gitmedim.
Écomusée’nin hemen yanındaki Le Parc du Petit Prince‘de, Küçük Prens’in
dünyasına ailecek bir yolculuk yapabilirsiniz. Yaz aylarında açık olan bu Açıkhava
eğlence parkında, birbirinden yaratıcı atraksiyonların yanı sıra balonla uçma
şansınız da var.-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder