24 Eylül 2025 Çarşamba

3-ALMANYA ve FRANSA

 

FRANSA VE ALMANYA

 

1-ULAŞIM:
Şehir içi en çok otobüs kullanılıyor.
Şehirler arası otobüsler için
http://www.flixbus.com

Tren tarifelerine bakabileceginiz siteler: sbb.ch (İsviçre), db.de (Almanya) ya da sncf.com (Fransa)

 

ANI: Danimarka'dan Almanya'ya 5 aktarmalı tren biletimin ilk durağı olan Tonder durağı yerine Tonder nü durağında indim. Aslında tren içinde de sormuştum. Sırada bekleyenler "Senin durağın on dakika ileride ki tren durağı deyince koşturmaya başladım. Bir başkası “hayır bu durakta beklemen gerekir “dedi. Bekleyenler bir karar veremeyince  koşturarak öbür durağa gittiğimde trenin gitmişti. Issız bir durak. Sürekli birisini bulurum diye bir yola, belki başka bir tren geçer diye  istasyon  arasında koşturdum durdum. İranlı bir aile de yardım etmek  istemedi. En sonunda aracını park eden adama durumumu açıkladım. Hanımı,  beni 20 dakikalık bir sonra ki durağa götürdü .Yine şansıma en son anda benim gideceğim bir sonraki şehre giden treni yakaladım ama zamanı geçtiği için artık biletim geçerli değildi. Gece yarılarında uykusuz bitik durumda trenler bekledim. Almanya’da takıldığım kontrolde de  durumumu anlattığımda ses çıkarmadılar. Aslında ceza verebilirlerdi. Yorgun argın Heildeberg'e gelebildim.

1-HEİDELBERG(Almanya)


Şehir içinde tramvay ve otobüs var.
Bu şehre daha varır varmaz ellerinde  ki boş kağıt bardağı sallayarak dilenler oldu. Daha sonra sokakta da  para isteyenlere çok rastladım. Arkadaşım  dilenenlerin özellikle Bulgaristan çingeneleri  olduğunu söyledi.
Ama fizikleri çingeneler benzemiyordu.
Bu bölgede dilleri benzerlik gösterdiğinden daha çok Romanya çingeneleri var. Her yerde görüyorsunuz.
Ayrıca  Evsizlere de rastladım.

Ulaşım: Şehir içi :Günlük sınırsız biletler var Ama bu günlük bileti cumartesi günü için alırsanız Pazar günü de kullanabiliyorsunuz.
Ben bu şehri yıllar önce detaylı gezmiştim. Tekrar burada yaşayan arkadaşımda dinlenmek için geldim. Şimdi kısa bir özet geçiyorum.
Heidelberg, Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde yer alan Neckar Nehri kıyısında romantik bir şehir. Çevresi yemyeşil yüksek ormanlarla çevrili. Güzel manzaraları, tarihi yapıları ile öğrenci şehri.
Tren istasyonundan çıkınca turist info göreceksiniz ama artık şehir haritasını 2 Euro'ya satıyorlar .Hic gerek yok. Tüm otellerden ücretsiz alabilirsiniz
Buradan yürüyerek veya 5 nolu tramvaya binip  Bismarckplatz  durağında ininiz.
1- Hauptstrasse (Ana Cadde)

Avrupa’nın en uzun yaya caddelerinden biri olan bu cadde üzerinde, butikler, kafeler, restoranlar ve tarihi binalar var.

A-Kurpfälzisches Museum (Kural Palatin Müzesi): Her Gün 10-18 arası açık. Giriş 2 Euro.
Heidelberg ve çevresinin tarihine dair eserler sergileniyor.
Önemli: Bu müzenin dolaplarına eşyalarınızı kitleyi çevreyi gezebilirsiniz. Ben öyle yaptım.

B-Heidelberg Üniversitesi ve Kütüphanesi:

Almanya’nın en eski üniversitelerinden biridir (1386).4.50Euro

a-Alte Aula (Eski Konferans Salonu) ve Üniversite Kütüphanesi ziyaret edilebilir. Gittiğimde kapalıydı.
b- Studentenkarzer (Öğrenci Hapishanesi): Giriş 4.50 Euro.
19. yüzyıllarda yaramaz öğrencilerin hapsedildiği yer.

Duvar yazıları ve karalamalar hâlâ görülebilir.
Hemen yakınında yeni üniversite binası var.

C- Heiliggeistkirche (Kutsal Ruh Kilisesi)

Gotik mimarisiyle yapılmış büyük ve güzel  bir kilise. Hemen yanında 
C- Markplatz (Pazar yeri) : Ortasında herkül  heykel olan tarihi binalarla çevrilmiş meydan.
Hemen kilisenin sol yanından  dağa doğru devam ederseniz

2-)Alte Brücke (Eski Köprü)

Neckar Nehri üzerindeki bu tarihi taş köprü 18. yüzyılda inşa edilmiştir.
Neckar Nehrinde Tekne Turu yapabilirsiniz.

A-Yanında ki  maymun heykeline dokunun. Belki şans getirir.

Köprüden  geçip dağa doğru 20 dakika taş yoldan zorlu  tırmanışla
3-Philosophenweg (Filozoflar Yolu)

Şehrin manzarasını özellikle gün batımında
yukarıdan seyredebilirsiniz.
Filozof yolundan  geri pazar meydanına gelip
yürümeye devam ederseniz
3-Heidelberg Schloss (Heidelberg Şatosu):9-18 arası açık. Giriş 60 Euro.

Yine 20 dakika taşlı
yoldan tırmandığınızda
Şehrin en ünlü yapısına varıyorsunuz.

13.yüzyıldan kalma bu şatodan Heidelberg’in panoramik manzarasını seyredebilirsiniz.

A-Şarap fıçısı (Heidelberger Fass): bu kadar büyüğüne hiç  Rastlamadım.
  B- Eczacılık Müzesi (Apothekenmuseum) : Tek kelime ile harika.

Şatoya Bergbahn (tarihi füniküler) ile çıkabilirsiniz.

 
Şatodan daha da yukarıda finükülerle gidebileceğiniz

6. Königstuhl (Kralın Koltuğu Tepesi):

Heidelberg’in en yüksek noktasıdır.

Arkadaşımın evi, nehre yakın  olunca nehir kenarında yürüyüşe çıktım. Yeşil come letin üzerinde insanlar bisikletleri ile gelerek piknik yapıyorlardı. Bikini ile güneşleniyorlardı. Irmakta yüzüyorlardı.
Ben de yol boyu böğürtlen yedim.


Orman yürüyüşleri ve manzaralar için ideal..

SCHVETZİNGEN

Arkadaşım  araç ile yakında bu yerleşime götürdü
Tarihi , güzel bir şehir. Burada da merkezde bir şato var. Geç olduğu için içini göremedik. Eski tarihi evleri, özellikle şık kafeleri ile keyifliydi

Not: Kara orman bölgesine gitmek misterseniz

KARA ORMAN

 

Schwarzwald-karaorman (Almanya)

Ben daha önce gittiğimden gitmedim.

Almanya'nın güneybatısında yer alan Kara orman (Schwarzwald) bölgesi, yoğun ormanları, dağ köyleri, şelaleleri, gölleri, termal kaplıcaları ve şirin saat kuleli evleriyle ünlüdür. Masalsı manzaralar, doğa yürüyüşleri, kış sporları  ile görülmeye değer.

Türkçesi Kara Orman olan Almanya’nın güneybatı ucundaki dağlık ve ormanlık bölge, yaklaşık 12 bin km²’lik bir alanı kapsıyor. Kaplıcalardan kayak merkezlerine, Michelin yıldızlı restoranlardan kır lokantalarına, yürüyüş yollarından golf sahalarına kadar sayısız alternatif sunan Schwarzwald’da, çocuklu aileler için de birçok aktivite var.

 1. Triberg Şelaleleri (Triberger Wasserfälle):Almanya’nın en yüksek şelalelerinden biri. Şelalenin etrafında yürüyüş parkurları ve sincapları besleyebileceğiniz alanlar var.

 

Yakınındaki Saat Müzesi (Schwarzwaldmuseum) ve dünyanın en büyük ahşap guguklu saati görülmeye değer.

 

 2. Titisee Gölü :Karao rman’ın en ünlü göllerinden biri. Sandal kiralama, yüzme ve yürüyüş için çok popüler. Göl kıyısında şirin restoranlar ve kafeler var.

 

 3. Feldberg Dağı: Kara orman’ın en yüksek zirvesi (1.493 m).Kışın kayak ve snowboard, yazın yürüyüş ve doğa aktiviteleri için ideal. Teleferik ile zirveye çıkabilirsiniz.

 

 4. Schiltach:Rengarenk yarı ahşap evleri ve dar sokaklarıyla tipik bir Kara orman kasabası. El yapımı ahşap işleri ve dericilik geleneğiyle tanınır.

 

 5. Baden-Baden:Termal kaplıcalarıyla ünlü lüks bir kaplıca şehri. Friedrichsbad veya Caracalla  Therme gibi termal spa'larda rahatlayabilirsiniz.

 

Kumarhanesi (Casino Baden-Baden) Avrupa’nın en eski ve en şıklarından biridir.

 

 6. Black Forest Panoramik Treni (Schwarzwaldbahn):

Karao rman’ın içinden geçen bu tren rotası, Almanya’nın en etkileyici manzaralarına sahiptir. Triberg, Offenburg ve Donaueschingen gibi kasabaları birbirine bağlar.

 

 

 7. Guguklu Saat Rotaları (Uhrenstraße): Kara orman, guguklu saat üretiminin doğduğu yer.Furtwangen ve Schonach çevresindeki saat üreticilerini ziyaret edebilir, el yapımı saatlerin yapımını izleyebilirsiniz.

 

 8. Mummelsee Gölü: Kara orman’ın doğusunda yer alan küçük ama büyüleyici bir krater gölü..Efsanelere konu olmuş mistik bir havası vardır. Pedallı botlar kiralayabilir, çevresinde yürüyüş yapabilirsiniz.

 

 9. Alpirsbach Manastırı ve Bira Fabrikası: Orta Çağ’dan kalma Benedictine manastırı. Alpirsbacher  Klosterbräu adlı geleneksel bira burada üretiliyor. Tadım yapılabilir.

 

 10. Nationalpark Schwarzwald (Kara orman Milli Parkı):2014’te kurulmuş olup doğayı koruma ve sürdürülebilir turizm odağında gelişmektedir.

Çok sayıda yürüyüş parkuru, gözlem noktaları ve doğa etkinlikleri vardır.

 

Not:

Schwarzwälder Kirschtorte (Kara orman Kirazlı Pastası) deneyiniz.

Bollenhut (geleneksel kırmızı ponponlu şapka – özellikle Gutach bölgesinde)

Ahşap el yapımı hediyelikler ve doğal çam sabunları

 

ALSACE(Almanca: Elsass),

Konum olarak Doğu Fransa, Almanya ve İsviçre sınırındadır.

Tarihî ve kültürel açıdan oldukça zengin bu bölge, Almanya sınırına çok yakındır ve  

 

19. ve 20. yüzyıllarda Almanya ve Fransa arasında el değiştirmiştir. Bu yüzden çift kimlikli bir kültüre sahiptir.

 

2016 yılından bu yana Grand Est adlı idari bölgenin bir parçasıdır, ancak Alsace ismi kültürel ve tarihi bağlamda hâlâ yaygın şekilde kullanılmaktadır.

 

Kültür: Fransız ve Alman kültürü, Mimari, yemek  ve dillerine de yansımıştır.

Dil: Fransızca resmi dildir, ancak yaşlı nüfus arasında Almanca kökenli Alsas lehçesi hâlâ konuşulur.

Mutfak: Tarte flambée (flammekueche), choucroute (lahana turşusu yemeği) ve Alsace şarapları (özellikle Riesling) meşhurdur.

Mimari: Ahşap kolonlu renkli ve çiçeklerle süslenmiş evleri,  dar sokaklarıyla gezilip görülmeye çok değerler.

Önemli Şehirler: 

 

Strasbourg: Avrupa Parlamentosu’nun da bulunduğu bu şehir, Alsace'ın başkentidir.

 

Colmar: Renkli evleri, kanalları ve şarap yollarıyla ünlüdür.

 

Mulhouse: Endüstri ve teknik müzeleri ile bilinir.

Turistik Yerler:

1-Noel Pazarları(Christmas panayırına) : Avrupa'nın en ünlü Noel pazarlarından bazıları Strasbourg ve Colmar'da kurulur. Ama  Noel zamanının dışında da her yerleşimde harika Noel  mağazaları göreceksiniz.

 

2-Alsace Şarap Yolu (Route des Vins d’Alsace): Stradborg ile Mulhouse arasında 170 km uzunluğunda  ki rota.

Buradaki köylerde rengarenk çiçeklerle bezenmiş, ahşap kirişli harika renkli evler, taş döşeli sokaklar, çeşmeli meydanları ile çok güzeller. Köylerin çevresinde ise yemyeşil uçsuz bucaksız  üzüm bağları var.

Bölgedeki   köylerde  Eylül gibi bağbozumu   göreceksiniz. Bunun dışında her köyde ücretli şarap tadabilirsiniz.

Bu Alsace Köyleri:

 

STRASBORG---Obernai(29km)---Ribeauville(42 km)---Riquewihr(5 km)---Kaysersberg(11 km)---COLMAR(12 km)---Equisheim(7km)---MULHOUSE(40 km)---BASEL(37 km).

 

 

2-STRAZBURG(Fransa)

ULAŞIM: Şehir içi tramvay her tarafa gidiyor.Belediye otobüsü de var.

şehir dışı yakın köylere (Şarap yolu üzerinde ki)ise tren istasyonundan yerel trenler gidiyor

Strasbourg, Fransa'nın Alsace bölgesinde, Almanya sınırına yakın olduğundan hem Fransız hem Alman kültürünü görebileceğiniz bir şehir. 

Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi nedeniyle Avrupa’nın Başkenti olarak anılan Strazburg (ya da Strasbourg), 1988’den beri UNESCO Dünya Mirası listesinde.

Bu şehre geldiğimde ilk dikkatimi ceken dışarıda yatanlar oldu. Oysa ki biz, Avrupa'da fakir olmadığını düşünüyoruz .Daha sonra çok Türk  ve Arnavutların yaşadığını fark ettim. En önemlisi Afganlar. Benim dış görünüşü ile  Türk sandığım Afganlar, İstanbul'dan kaçak olarak Bulgaristan üzerinden buraya gelmişler. Canım ülkem geri ülke vatandaşlarının kaçak girip Avrupa'ya gittiği üs haline geldi. Bizi yönetenler ancak reklam yapsın.

Kalma: Normal. otelde iki kişilik oda kahvaltı hariç 97 Euro.

 

 

 Grande Île (Büyük Ada)  :: 

Üzerinde birçok köprünün bulunduğu dört tarafı nehirle çevrilmiş tarihi şehir merkezi:

Gotik mimarisi, dar sokakları ve tarihi yapılarla çok güzel.

Gezilecek yerlerin çoğu bu tarihi merkezde. 

Otobüsten indikten sonra tramvay ile veya tramvay yolununu takip ederek on dakika yürüdüğünüzde 

1-Place Kleber: Eski binaların çevrelediği güzel bir meydan. 

2- Strasbourg Katedrali (Cathédrale Notre-Dame de Strasbourg)

Gotik mimarisi ile yapılmış bu görkemli katedral,142 metre yüksekliğiyle Avrupa’nın en yüksek yapılarından biri olarak uzun süre zirvedeydi.

Sanırım pazar olduğundan saat 14 'de kapılarını ziyaretçilere açtı.

A-İçerideki astronomik saati! görmelisiniz.

B-Ücret ödeyerek  katedralin dişından kuleye çıkarak şehri manzarasını görebilirsiniz.

Not; Bu meydanda turist Info var.

Katedralin hemen karşısında

 3-La Palais Rohan (Rohan Sarayı): İçinde üç farklı müze var.

Hepsinin girişi ayrı ayrı 7.5 Euro. Öğrenci ve emekli 3.5 Euro.

10-18 arası açıklar. Sadece saraya girmeniz yeterli.

 

A-Dekoratif Sanatlar müzesi(Saray): Bu saray fena değildi.

B-Güzel Sanatlar: Genelde dini ağırlıklı resimler vardı.

C-Arkeoloji müzesi: Fena değildi.

Meydandan batıya doğru yürüdüğünüzde 

4-La Place Gutenberg : Bu meydanda çocuklar için fazla yüksek olmayan harika bir atlı karınca var.

Yürümeye devam ettiğinizde

 5-La Petite France (Küçük Fransa):

Kanallar, ahşap çerçeveli bitişik nizam evler ve çiçekli balkonlar ile masalsı bir mahalle. Aralarda yürüyüş yapabilirsiniz.

A-Ponts Couverts: Üç Kuleli eski tünel şeklinde  köprü.

B- Tekne Turları

Bu sefer  Kuzey doğuya doğru yürüdüğünüzde  operayı geçtikten sonra

6-Place de la République, Kammerzell 

Bu ortasında heykel olan güzel park meydanı. Çevresinde

A-Kütüphane 

B-Tiyatro

C-Casstel

 

Buradan E  tramvayına binerek

- Strasbourg’da olan sırasıyla

Avrupa Kurumları:

A-Avrupa Parlamentosu: Hafta içi  10-18 arası içini  de ziyaret edebiliyorsunuz. Kimlik ve pasaportunuzu taratarak ücretsiz bilet veriliyor. Ama  çantalarınızı koyacak bir yer yok. Yanınızda taşmalısınız.

Avrupa Parlamentosu,

 Avrupa Birliği'nin üç ana çalışma merkezi Brüksel (Belçika) ve Lüksemburg  ve Strsborg'dur.

  Strasbourg’daki bina, Avrupa Parlamentosu’nun resmi ve yasal merkezi olarak kabul edilir. 

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği vatandaşlarını doğrudan temsil eden yasama organıdır. Üye ülkelerin halkı tarafından seçilen parlamenterlerden oluşur. Yasama, denetleme ve bütçe gibi konularda yetkilidir.

 

Strasbourg, Avrupa Parlamentosu’nun aylık genel oturumlarının yapıldığı yerdir (genellikle her ayın birinci  haftası).

B-conseil de l'europa(Avrupa Konseyi) ve İnsan Hakları Mahkemesi ni ziyaret edebilirsiniz. Ben pazar günü gittiğimden sadece dışarıdan  görebildim. .

Konsey binasının karşısında 

  C--Parc de l'Orangerie: içinde gölde kuğular yüzen yeşil, çiçekli güzel ve şehrin en büyük parkıdır.

 

 

 

Stradborg---Basel 136 km).

 

OBERNAÍ

Strasborg'tan  kalkan yerel tren ile gidebilirsiniz.

Strasborg'tan obernai  ' ye yerel tren fiyatı erken alsaydınız 4 Euro, bir gün önceden almak istedim de7.80 Euro.

Bu yerel tren bu köylerden sadece Obernia'dan geçip Selastat adlı büyük şehre kadar gidiyor.Strasborg'tan Colmar'a ise başka tren gidiyor.

 

Cok yoğun eski evlerin bulunduğu  çok güzel Alcase köyü.

ANI: Bu köyden sonra gitmek istediğim köylere tren yoktu. Nasil gidebileceğimi düşünürken...Ama gezide şansım hep yanımda olduğundan yine dört ayak üstüne düştüm. Tesadüfen tanıştığım aracı ile Lion's giden  Alman kadın istediğim köyleri birlikte gezmeyi teklif etti. nasıl keyiflendim anlatamam. Diğer iki köye birlikte  detaylı gezdik.

 

 

RÍBEAUVÌLLE

Obernia kadar eski eve sahip değil ama daha sevimliydi.

Bu köyden tırmanarak Haut-Koenigsbourg Kalesine çıkabiliyorsunuz.

12. yüzyılda yapılan ünlü kale, tarih boyunca birçok lordun, kralın, imparatorun mücadelesine tanıklık etmiş. 757 m. yükseklikte, Alsace Ovası ve Almanya’nın Schwarzwald bölgesine hakim bir tepede yer alan Haut-Koenigsbourg Kalesi’nden açık bir havada Alpler’i bile görebilirsiniz. (

RIWUEWÍHR

Bu  daha küçük köyde diğerlerine benziyor. Taş döşeli ana caddesi daha geniş olduğundan turist yoğunluğundan dolayı daha rahat gezebiliyorsunuz.

İstetseniz bunlara  yine çok yakın Kaysersbetg köyünu de gezebilirsiniz.

4-COLMAR (Fransa)

 

Colmar, Fransa'nın Alsace bölgesinde yer alan,

Orta Çağ’dan kalma sokakları, kanalları , Alman-Fransız karışımı tipik Alsace mimarisi evleri ve şarap kültürüyle ünlüdür. 

 .

Eğer Basel  havaalanından direkt Colmar’a geçecekseniz önce şehir merkezindeki istasyona (Bahnhof SBB), buradan da aktarmasız bir trenle 45 dakikada Colmar’a gidebilirsiniz. Colmar tren istasyonundan da şehir merkezine 15-20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Ama ücretsiz beyaz ve açık yeşil küçük dolmuş ile şehrin her yerine de ulaşabiliyorsunuz .Son durak tren garı oluyor.

Tiyatro'ya yakın turist infodan haritanızı aldıktan sonra

1- Unterlinden Müzesi (Musée Unterlinden): Salı günü kapalıydı.

Eski bir manastır binasında yer alıyor.

En ünlü eseri: Isenheim Altarpiece (Grünewald’ın başyapıtı).

Arkeoloji, orta çağ sanatı ve modern sanat eserleriyle dolu.

2-Ancienne Eglise Des Dominikans: Bu kilise girişi 2.50 Euro. Cerde sergi vardi. Giriş saatlerine bak.

 

3-Ruel Des Clefs: Ana cadde.Caddenin hemen girişinde sol tarafta

A-Maison Des Tetes: 1609 yıl yapımlı harika bina su anda restoran.

4-Saint-Martin Kilisesi (Collégiale Saint-Martin):Gotik mimarinin güzel bir örneği.

 

5-  Maison Pfister:

1537 tarihli, Colmar’ın en ünlü evlerinden biri. Ahşap oyma detayları ve freskleriyle dikkat çekiyor.

5-La Petite Venise (Küçük Venedik):Kanallar boyunca sıralanmış rengârenk yarı ahşap evler

Sandal turları yapabilirseniz.

 

En görülesi yerde burası. Irmağın kenarında sevimli evler çok güzel manzara oluşturmuş. Ayni Venedikte ki gibi gondollarla ırmak üzerinde gezebiliyorsunuz. Irmağın kenarında kafe ve restoranlar da var.

Colmar----Molhouse (tren 15 dakika.)

5-MOLHOUSE

Aslında bu şehre açık hava müzesine gitmeyeceksin  uğramanıza gerek yok. Ben sadece yatmaya geldim.

Eski  şehrin güzel meydanında  belediye binası ve gotik tarzda kilisesi var. Zeytin ağaçlarının olduğu acik havada ki cafeler doluydu.Sehir bir zamanlar yüksek duvarlarla çevriliymiş. Bugüne gelen bazı bölümlerini

 görebiliyorsunuz. Yıkılan duvarın yerine şimdi aynı formda apartmanlar dikilmiş. Şehrin biraz dışından geçen Rehin ırmağında balıkçılık yapılıyor. Balıkçı gemileri şehrin biraz daha dışında bekletiliyor. Şehirde bir de dışardan gördüğüm kadarı ile güzel bir camii var.

 

 1-Écomusée(Açık  hava Müzesi):

Giriş:14 Euro.Hergun 10-18 arası açık .Açık adı ben daha farklı bekliyordum. Diğerleri ile benzeşiyor.

Mulhouse--Bolwiller(tren ile iki durak Colmar'a doğru git. Sonra otostop veya yarım saat yürü.

Ama Colmar'a çok şık tren yok. O nedenle tren gidiş ve geliş  saatlerine bakıp öyle yola çıkın. Müzeyi çok Ziyaret eden vardı .Dönüşte birisinizle dönme şansınız fazla.

eski zamanda ki ALSACE evleri ve yaşantısını yakından görüyorsunuz. Demirci, ,marangozu, fırıncısı, ayakkabıcısı, berberi gibi tüm atölyeleri ve dükkanları göreceksiniz. Bir çok evde para kazanmak için Restoran ve kafe olarak kullanılıyor. Köyün  içini yürüyerek geziniz. Her 45 dakikada bir kalkan traktörün peşine takılmış iki römork ile de  biraz daha uzak ve tarlardaki yaşamı görmek için gidebilirsiniz. Bu tarlalarda hala üretim devam ediyor. Bu gezi biraz zaman kaybı gibi.

Ayrıca köy içi de sandal ile de gezebilirsiniz.

 

 

 

 

 Écomusée Özellikleri

 

Écomusée; sadece bir müze değil, bir topluluk projesi, yaşam alanı ve yerelden evrensele açılan bir kültür-sürdürülebilirlik laboratuvarıdır.

Yani

Müze aynı zamanda bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan ve yerel bilinci güçlendiren bir topluluk kuruluşu niteliğinde.

 

 

      2- Küçük Prens Tema Parkı: Gitmedim.

 

 

 

Écomusée’nin hemen yanındaki Le Parc du Petit Prince‘de, Küçük Prens’in dünyasına ailecek bir yolculuk yapabilirsiniz. Yaz aylarında açık olan bu Açıkhava eğlence parkında, birbirinden yaratıcı atraksiyonların yanı sıra balonla uçma şansınız da var.-

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder