24 Eylül 2025 Çarşamba

4-İSVİÇRE

 

İSVİÇRE
GENEL

 

 

Bu ülkeye ikinci kez aşık oldum. Karlı tepeler, dumanlı  Alp daglar, yeşil çayırlar da otlayan inekler,  ahşap nefis evler, çitli bahçeleri, yemyeşil ormanlar göller, nehirler, şelaleler....cennet gibi ülke. Ama bir isveçlinin dediğini de hiç unutmuyorum. Birçok İsviçreli  trenden atlayarak yaşamlarına son veriyorlar ama basına yansıtılmıyor! Bilemedim.

Eski yazılarımda genel bilgilerin tamamını bulabilirsiniz.

 

ULAŞIM:

 

Swiss Federal Railways (SBB):

İsviçre’de trenler çok şık, dakik ve bağlantılı olduğundan en mükemmel ulaşım aracıdır.

 

Not: Eğer iyi bir plan yapıp hangi yerde ne zaman ne  kadar kalacağınızı söylerseniz tren istasyonlarında hemen sizi isteğinize göre kullanacağınız tren saatlerini ,aktarmalarınızı da yazılı olarak elinize veriyorlar. Trenleri dakika şaşmadığından aktarmalarda hızlı olmalısınız.

 

1-sınırsız tren bileti almayı(Swiss Travel Pass) :

 Günlük olduğu gibi ,2,3,4gunluk.olabiliyor.Daha da uygun oluyor. Eğer  çocuklar anneleri ile birlikte seyahat ediyorsa çocuklara ücret ödenmiyor. Ama  annenin pasaportu ile aynı soyadı taşımalı.

Üç günlük sınırsız bileti kişi başı 280 Franka almışlar.

     A-saver day pass: Her yaş için bir günlük tramvay, tren, otobüs ,fery  gibi her türlü toplu taşımayı ücretsiz kullanabiliyorsunuz .Teleferiklerde de indirim alıyorsunuz.

Gece 00:01 de başlıyor. Ertesi günün sabah 5'ine kadar. Yani 29 saat.

Not: Yalnız kesinlikle biletinizi bir gün önceden almanız gerekiyor. seçtiğiniz gün gece yarısı   sistem kendi kendine aktif olduğundan kullanmaya başlıyorsunuz.

    B-Emekli indirimi de var.

Örneğin

Bir günlük bilet: Normal ücreti 148Euro.Emekliler için 88 Euro.

 

 

     C-Friends day pass for youth: Bu pass bilette 25 yaş altı gençler için aynı koşullarda  alabiliyorsunuz.

 

 

 

2-Swiss Half Fare: Bu biletiniz varsa tüm tren biletlerini yarı ücretle satın alabilirsiniz. Ayrıca bazı müzelerde de geçerli oluyor.

Eğer İsviçre'de yaşıyorsanız iyi .Kısa süre için gereksiz.

 

3- İnterrail- İsviçre(Sadece İsviçre için)

 

3 günlük:174 Euro.

 

4 günlük:201 Eoro

 

5 günlük:226 Euro

6günlük:247 Euro

Bir ay içinde kaç günlük aldıysanız o gün için  gece yarısından gece yarısına(00:00dan 00:59)saatleri arasında sadece trenlere ücretsiz binebiliyorsunuz.

Not: İsviçre dışında Avrupa'da  diğer ülkelerde de İnterrail kullanacaksanız biraz daha pahalı olan "İnterrail Avrupa" alınız. Hem İsviçre’de hem de Avrupa’ da kullanabilirsiniz.

Kullanımı: Önce uygulamayı telefonunuza indirip kayıt olmalisinız.

İNTERRAIL BILETI

1. Bir “seyahat günü”

Interrail Pass, günlük kullanım esasına göre gece yarısından (00:00) gece yarısına (23:59) kadar sürer.

 

O gün içinde, o ülke sınırları içinde istediğin kadar tren kullanabilirsin.

 

2. Trenlerin Çalışma Saatleri

İsviçre’de trenler genelde sabah 05:00 – gece yarısı 00:00 arası çalışır.

 

Büyük şehirler (Zürih, Cenevre, Basel) arası trenler sabah 05:30’dan itibaren başlar, saat 23:00–00:00’a kadar devam eder.

 

Bazı bölgesel trenler ve gece bağlantılı otobüsler (Night Bus) 01:00-04:00 arası da çalışır ama çok seyrek.

 

3. Gece Trenleri (Nightjet vb.)

İsviçre’den Avrupa’ya giden bazı gece trenleri (Örneğin Zürih–Hamburg, Zürih–Viyana) Interrail ile kullanılabilir.

 

Burada özel bir kural var:

 

Eğer tren gece yarısından sonra hareket ediyorsa, o tren sonraki günün seyahat hakkından sayılır.

 

Eğer gece yarısından önce biniyor, ama yolculuk gece yarısından sonra devam ediyorsa, yalnızca trenin kalktığı gün sayılır.

 

Çoğu gece treni için zorunlu rezervasyon ve ek ücret (20–50€) vardır (kupa, yataklı vs.).

 

4. Günlük Yolculuk Planı İçin İpuçları

Eğer gece geç bir trenden sonra ertesi gün de tren kullanacaksan, gece trenini gece yarısından önce başlatmaya çalış ki 2 günlük hak harcamayasın.

 

İsviçre içinde çoğu tren kısa mesafeli olduğu için gece trenine pek gerek yok; ama Avrupa bağlantıları için mantıklı olabilir.

Not: Önce uygulamayı telefonunuza indirin.Kullanacaginiz gün aktif ediniz.

Trende kontrol geldiğinde "my pass" a basarak kod şeklinde ki biletinizi görevliye okutunuz.Eger planınızı "my  trip" E yazarsanız tren saatlerini de buradan gorebilirsiniz.

.

 

 

ARAC KİRALAMA

Normalde İsviçre otoyollarında kendi aracınızı kullanacaksanız, otoyola çıkmadan önce Vinyet almanız gerekiyor. Eğer kiralık araçla gezecekseniz, vinyet onlarda kendiliğinden oluyor.

not: Benim Strasborg'ta tanıştığım

 Türk ailesi Almanya 'da 6 günlük aracı 15000 TL 'ye internetten erkenden kiralamışlar. Aslında 10000tl imiş ama onu son anda kaçırmışlar.

 

 İNTERNET

Aslında yurt dışında her yerden internete bağlanabildiğinizden ihtiyacınız olmaz. Ama isterseniz diğerlerine göre daha uygun olduğu söylenen  Airalo e-sim uygulamasını kullanabilirsiniz.

 

 

KISA KISA

-Genelde müzeler pazartesi kapalı.

-Ülkenin her tayfında orjinal çeşmelerinden su içebilirsiniz.

- Her tarafta Migros marketleri var.

- Temmuz ayında bile özellikle yükseklerde yoğun yağmur vardı.

-Çok güzel ülke ama çok çalışma var. Saat beste tramvaylar  giden insanlarla doluyor. Bunlara göre biz çok az çalışıyoruz.

-Çoğu insanın sırtında sırt çantası, yanlarda yürüyüş çubukları ile doğada yürüyüşe gidiyorlar. Trenler doğaya gideceklerin  bisikletlereleri ile dolu oluyor.

-Çok Araplar turist vardı.

- İsviçre eğitim

Doğuran kadına sadece 3 aylık izin veriliyor.Ama bebek yuvada bakılıyor. Çocuk ana okulu  ve ilk okulu bitirdikten sonra ortaokul başarısı ile iyi liselere sınavsız gidebiliyor.Ornrgin bizdeki fen lisesi gibi.Universite sınavı da yok.Lise başarısına göre üniversitelerden davet alıyor.Universite sınavının olmaması harika.

-Isvicrede çok çalışma var ama sosyal haklarda bir o kadar iyi

 

 

BASEL(Müzeler Şehri)

Zürih ve Cenevre’den sonra üçüncü kalabalık şehir olan Basel’in içinden geçen Ren nehri kıyısının iki tarafına kurulmuş tarihi binaları, şehri birbirine bağlayan eski köprüleri, surları ve tarihi şehir kapıları  ve galerileri , müzeleri ile gezilmeye değer  şehir.

Festivalleri ve fuarları Avrupa’nın da en önemli kültür ve sanat şehirlerinden biri.   Dünyanın en önemli sanat fuarı,Basel’de oluyor.   İşte bu küçük ortaçağ şehrinde 40 civarında büyük, küçük müzeler var. İstediğinizi seçip gidebilirsiniz.

Müze gezmeyecekseniz yarım gün bile yeter.

Şehir içinde müzeler dahil genelde gezilecek yerlerin hepsi birbirine yürüme mesafesinde. Ben ilk gün çok yorgun olduğumdan şehir merkezini gezdim. İkinci gün tercih ettiğim. Müzeleri ziyaret ettim.

 

 I--Eski Sehir(Altstadt ) – Arnavut kaldırımlı sokaklar, tarihi evler, butik dükkânlar.

 

 

Trenden indikten sonra yürüyerek  veya tramvay ile  direkt eski şehirde inebilirsiniz.

1- Barfüsserplatz: Burası ,Kafeler, lokal tatlar ve yılbaşı pazarlarının kurulduğu meydan. 

 

     A-turist info'dan harita ve gerekli bilgileri alınız.

Hemen karşısında

     B-Spielzeug Welten Museum(Oyuncak Müzesi): 4 katlı.10-18 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş 7 F. Tek kelime ile muhteşem. Bir benzerini Prag'ta görmüştüm. Sadece aralarda çok ayı oyuncağı kullanmışlar.

 

Dünyanın dört bir yanından toplanan 6 binden fazla oyuncağıyla Avrupa’daki en büyük oyuncak müzelerinden biri. Müzede sergilenen ayıcıklar, bebekler, minyatür evler, maket dükkanlar sadece çocukların değil büyüklerin de ilgisini çekiyor.

Yürüyerek

 

2-Markplatz:Eski sehrin merkezi ve çok hareketli.

 

     A-Rathaus(Belediye binası- Basel Parlemento): 8-17 arası açık. Onarımda olduğu için  sadece ücretsiz cumartesi içini görebiliyorsun. Kırmızı cephesi ve freskleriyle ihtişamlı. 

Buradan sık geçen 

 

33 Nolu otobüs ile beş durak sonra 

 

     B-City Gate(Spalentor) Kapısı – Şehrin orta çağdan kalma orijinal sur kapılarından biri.

Buradan tramvay gelip

 biraz yürüdükten sonra

 

3-Münstetplatz:

     A-Minstet(katedral):

Kırmızı kumtaşından yapılmış, Gotik tarzda etkileyici katedral. Ren Nehri manzarası.

 

     B-Museum der Kulturen :10-17 aradı açık. Pazartesi kapalı. Giriş 16 F.Úc katlı. Asansör var. Genelde Asya ve Afrika ağırlıklı eserler var.

 Dünya kültürlerine ait zengin koleksiyonlar.

Biraz ilerisinde

     C-Naturhistirisches Museum: 10-17 arası açık. Giriş 7 F .

Naturhistorisches Museum sizi dinozorların hakim olduğu zamana geri götürüyor. Meraklısı için dev mamutlardan küçücük böceklere, soyu tükenmiş canlılardan yaşayan memelilere kadar doğayla ilgili ne varsa bu müzede.

Doldurulmuş hayvanlar, taşlar, kemikler .Gitmeseniz de olur.

 

buradan nehir kıyısına ininiz

4-Nehir kıyısı;

Sola dönerseniz

     A-rhein brücke(Mittlere Brücke) – Basel’in simgesi olan eski taş köprü.

: Bu köprünün iki tarafında da nehir kıyısında insanlar oturuyor. Daha önce çok şaşırdığım  gibi işten çıkan giysilerini su geçirmez çantalarına koyup sohbet ederek nehirden geliyorlar. Ben de ertesi gün nehirde yüzdüm. Buraya belediye binası çok yakın

     B- Ren nehrinde yemekli ve yemeksiz gezi gemileri de var.

Ayrıca dolmuş gibi kullanılan botlar da var.

     C- En azından toplu taşıma görevi yapan feribot ile nehirden karşıdan karşıya geçebilirsiniz.

 

Diğer gezilecek yerler:

 

1- Dreiländereck (Üç Sınır Noktası) : İsviçre, Almanya ve Fransa'nın birleştiği yer. Buraya tramvayla da ulaşabilirsiniz. Benim kaldığım yere yakın olduğundan özel araç ile gittim. Uç ülkenin kesim yerinde metal bir anıt dikilmiş. Nehrin sağ tarafı Almanya, sol tarafı Fransa.

İsviçre Avrupa birliğine dahil olmadığından buradan iltica edenler çok oluyormuş nedenle geçişler kontrol ediliyormuş. Hatta buraya giden tramvayda, polisler kaçakları yakalamak icin pasaportlara bakıyormuş.

 

2-Merian Gärten – Botanik bahçesi ve park alanı.

 

3-Kannenfeldpark – Yerel halkın tercih ettiği geniş bir şehir parkı.

 

 

4-Zoo Basel (Zolli) – İsviçre’nin en eski ve en büyük hayvanat bahçesi.

 

5-Aquabasilea (yakınında) – Su parkı ve spa alanları.

 

6-Markthalle Basel – Dünya mutfağından lezzetler sunan kapalı pazar.

 

7-Freie Strasse – Lüks mağazalar ve alışveriş caddesi.

 

 

 IÍ-Diger Müzeler 

 

 

 

 

Ben kaldığım yerden araç ile ilk Tinguely müzesinden başladım. Siz ters sıra ile yürüyerek ziyaret edebilirsiniz.

 

1-Tinguely Müzesi: 

Giriş 18 Perşembe 11-21,diğer günler 11-18 arası açık. Pazartesi kapalı.

Ren nehrinin hemen kenarında otabanın geçtiği köpru ayağının dibinde.

Burada 36 Nolu otobüs ile köprüyü geçip 3 bolu tramvayla veya nehir kenarı yürüyüp feribot ile karşıya geçerseniz veya  çok rahat yürüyerek köprüyü geçip 10 dakikada yine nehir kenarından yürüyerek 

Kağıt müzesine ulaşırsınız.

20. yüzyılın en yaratıcı İsviçreli sanatçılarından biri

Mekanik heykelleriyle ünlü sanatçı Jean Tinguely’nin eserleri var. Bana yaratıcılıktan çok saçmalanmış eserler gibi geldi.

 

tiyatro binasının önündeki havuzun fıskiyeleri de onun eseri. müzenin binası da ünlü mimar Maria Motta tasarlamış.

 

2- Basler Papiermühle:11-17 arası açık.20 F.  – Kağıt üretimi ve eski matbaa tekniklerinin gösterildiği etkileşimli müze.

Hala aktif olan ortaçağdan  kalma bir kağıt fabrikası. Kağıt yapımı ve baskı tekniklerinin sergilendiği müzenin değirmeni ilk günkü gibi çalışıyor. Müzeyi gezdikten sonra üretim atölyesine katılıp tarihi tekniklerle kağıt yapabiliyorsun. Önce hamur suyuna kağıt seklinde ki ızgarayı batırıp, sonra presliyorsun. Sonra da kurutup sana hediye ediyorlar.

Biraz ilerisinde 

 

3-Kunstmuseum Basel: Avrupa'nın en eski sanat müzesi. Yeni ve eski bina olarak iki binası var. Ben sadece eski ve daha büyük olan eski binasına gittim. Holbein, Picasso, Klee gibi sanatçıların yanında yerel sanatçılarında eserleri var. Ama bina çok geniş olduğundan yorucu.

Not: Yeni binada 

Kunstmuseum’un ayrıca çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği Museum für Gegenwartskunst isminde bir kardeş müzesi olarak hizmet veriyor.

 

4-Fondation Beyeler :Bu müzeye 6 numaralı tramvayla gidiliyor. Modern sanat koleksiyonu ve doğayla iç içe bir müze deneyimi.

Hildy and Ernst Beyeler’e ait 250 başyapıttan oluşan koleksiyonun sergilendiği butik bir müze. Mekanda ayrıca dönem dönem geçici sergiler düzenleniyor. İtalyan Mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan müze binası ve yemyeşil bahçesi var.

 

 

5-Basel Güzel Sanatlar Müzesi dünyada bir belediyenin sahip olduğu ilk müze olarak biliniyor. Müzede ünlü Amerbach Cabinet koleksiyonunun yanı sıra Monet, Picasso, Van Gogh, Kokoschka, Andy Warhol gibi isimlerin eserlerini görebilirsiniz.

 

6-Antiken Museum Basel:

 

Antik döneme ait eserlerin sergilendiği bir müze. M.Ö. 4. yüzyılla M.S. 6. yüzyıl arasındaki Mısır, Roma, Yunan gibi uygarlıkların eserlerinin sergileniyor. 

Schaulager:

 

 

7-İsviçre Mimari Müzesi (Schweizerisches Architekturmuseum),:

 

özellikle çağdaş mimari eserler sergileniyor.. Yılda 4 kere düzenlenen geçici sergiler de oluyor. 

 

-Basel Tarih Müzesi:

 

Basel’in ve bölge insanının geçmişine odaklanan 4 ayrı mekandan oluşuyor. Ana mekan olan Museum für Geschichte, üç ülkenin kesişimindi yer alan Basel’in tarihini, Museum für Wohnkultur halkın geçmişteki ev yaşamlarını, Museum für Musik dünden bugüne müziğin ve enstrümanların gelişimini, Museum für Pferdestärken ise 19 ve 20. yüzyıldaki atlı arabaları sergiliyor.

 

 

Basel Karnavalı( Fasnacht):

 

 

Fasnacht, Protestan dünyasının tek karnavalı. Tarihi 14. yüzyıla kadar dayanıyor. Her sene Büyük Perhiz’in ilk gününü (Kül Çarşambası) takip eden Pazartesi sabahı başlayıp tam 72 saat sürüyor ve yılın en güzel üç günü olarak adlandırılıyor. Bu tarihler her yıl değişmekle birlikte genelde Şubat, Mart aylarına denk geliyor.

 

 Yaklaşık 20 bin maskeli/kostümlü  ziyaretçi katılıyor.

 

 

 

Şehrin tüm ışıkları söndükten sonra04.00’da Morgenstreich gruplar aynı anda fenerlerini yakıp karnaval ezgilerini çalarak yürüyüşe başlıyor. Gayet curcunalı kıyafetler ve Larve denen abartılı maskeler içindeki “Clique”ler, trampet ve piccolo (bir çeşit flüt) eşliğinde 3 gün boyunca sokaklarda dolaşıyor. Pazartesi ve çarşamba öğleden sonra kortej geçişi var. Salı günü ise çocuklara ayrılmış durumda.)

Geleneksel kostüm ve maskelerin yanı sıra gruplar her yıl politika, çevre, barış gibi konularda kendine has güncel bir tema seçiyor.

 

 

Salı akşamı 7.30 ile 11 arası Marktplatz, Barfüsserplatz ve Claraplatz’da, Gugge denen tuhaf ama eğlenceli karnaval müziğinin icra edildiği konserler var. Morgenstreich’ta kullanılan ve boyları bazen 3 m’yi bulan, ağaç, kanvas ya da kağıttan yapılmış fenerler (Laterne), karnaval boyunca Münsterplatz’da sergileniyor.

 

 

Waggis’lerin geçerken attığı şeker ve meyvelerden kapabilirsiniz.

 

 

Basel’den günübirlik yakın diğer ülke yerleri:

 

Basel’de olmak demek İsviçre-Almanya-Fransa’nın kesiştiği yerde olmak ve üç ülkenin nimetlerinden de faydalanmak demek. Basel’deyken tramvayla Almanya’ya gidip market alışverişi yapabilir, belediye otobüsüyle Fransa’daki pastaneden baget ekmeği alabilirsiniz. Sabah kahvaltısını İsviçre’de yapar, öğlen Almanya’da, akşam Fransa’da yiyebilirsiniz. Gezmeyi, keşfetmeyi sevenler için de Basel çevresinde, sınırın öbür tarafında gezilecek, görülecek birçok yer var.

 Fransa’nın dillere destan Alsace ve Almanya’nın doğa harikası Kara Orman yani Schwarzwald (Black Forest) bölgeleri çok yakın.

 

 

 


BERN

Basel---Bern( en ucuzu 27 Fraktan başlıyor.

 

Ani: Tüm o

İsviçre gezimi en ince ayrıntıları ile hazırlayıp dosyalamıştım. Basel'den Bern' e tren ile geldiğimde son anda trenden indiğimde düşürdüm. Gerekli yere müracaat ettim. Etmez olaydım. Çok gereksiz sorular sorup tutanak tuttular. ”birkaç gün sonra bulursak sana mail atarız “dediler . Tüm eksiklerimize rağmen çok pratik milletiz Öğrenciliğimde  kopya çekerken öğreniyordum. Neyse ki burada da yazarken yaptığım plan aklımda kalmış. Çok zorlanmadım.

Şehir iç i için bir gün yeterli.

Ama çevresi ile birlikte en az 2-3 gerekiyor.

 

 

İsviçre’nin resmi olmasa da fiili başkenti  Bern'dir.

tren istasyonundan çıkıp "Bahnof"  meydanında ki turist infodan haritanızı aldıktan sonra karsıya geçip yürümeye devam ediniz.

Ben eski şehre girmeden Bern hotele çantamı bıraktım. Sanırım beni otel müşteri sandılar.

 

 

I-Eski Şehir:

 

1191’de kurulan Bern’in merkezi neredeyse hiç bozulmadan bugünlere gelmiş ve 1983’te UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş. Yarım ada şeklinde ki eski şehri, şehri çevreleyen tertemiz mavi suyu olan  Aare Nehri, her köşe başında karşınıza çıkan  renkli heykel ve çiçeklerle  süslü tarihi çeşmeleri, tuğladan bitişik nizam evleri, kemerli çarşıları, 

küçük sokak kafeleri, lokal pastaneler, restoranlar, butikler, galeriler, pazar yerleri ve 

dar sokaklarıyla tam bir ortaçağ şehri.

  

 

1-Kemerli Yol(Spitalgasse+Marktgasse+Gramgasse+Gerechtigkeitsgasse) Peş peşe sıralanan  bu caddelerden başlayabilirsiniz.

 

Eski şehri tam ortasından ikiye bölen bu korunaklı yol, Avrupa’daki benzerleri arasında en uzun olanlardan biri. İstasyondan başlayıp Nydeggbrücke’ye kadar uzanıyor.

 Bu caddelerden  raylı tramvaylar ve  elektrikli otobüsler  geçiyor. 

Ortalarında ise renkli çeşmeler sıralanmış. Önceki yazımda adları ile açıklamıştım.

 

 kemerli kaldırımları sayesinde güneş ve yağmurdan korunarak gezebiliyorsunuz.  

 

     A-Markgrasse:

 

  a-Kafigturm(Gözetleme Kulesi) :hapishane Kulesi olarak da kullanılmış.

Biraz ilerisinde

  b- Parlamento binası:

Dünyanın ilk modern demokrasilerinden biri olan İsviçre’nin parlamento binası. 1902 yılında tamamlanan Bundeshaus’u rehberli turlarla gezebilir ya da arka terasına çıkıp manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.

 

Parlamentonun önündeki Bundesplatz ise yaz-kış çeşitli etkinliklere sahne oluyor.

Not: Buradan aşağı şehre ücretle teleferikle veya parlamentonun yan tarafından yürüyerek inebilirsiniz. Ama en iyisi ana caddeden 7 veya 8 nolu tramvayla inmek.

     B-Kramgasse:  Kemerli yol asıl buradan başlıyor sayılır. Bu kemerli yoldan içteki pasajlardan geçerek ana yola paralel diğer kemerli yollara geçebiliyorsunuz.

  a-Saat kulesi:

her saat basi , saat üzerinde ki soytarı çanlar çaldıktan sonra ayı heykelleri dönerek gösteri yapıyor. en sonunda da horoz aralıkla öterek sonlandırıyor.

Ana caddeden yürümeye devam ettiğinizde sol taraftaki Parelel yolda

  b-Belediye binası(Bundeshaus)

 

 

 

Yolun sağ tarafından girdiğinizde paralel yolda ise

  c- Berner Münster(Katedral):

Yapımına 1421 yılında başlanan Bern Katedrali, İsviçre’deki en büyük dini yapı. Geç dönem Gotik mimarinin de en etkileyici örneklerinden biri. 344 merdiven tırmanıp 100 m uzunluğundaki kulesine çıkarak eski şehri tepeden seyredebilir, karla kaplı Alpleri görebilirsiniz.

 

 

Köprüye varmadan önce nehrin kenarında ki mahalleye inip gezebilirsiniz. Yukarıdan görünüşü çok güzeldi. Daha önce gezdiğimden bu sefer gitmedim.

 

Yolu bitirdiğinizde

 

 

2-Bären Park(Ayı Parkı)

 

Kemerli yolu bitirip köprüden karşıya geçince göreceksiniz.

 1513 yılından beri şehirde yaşayan ve şehrin sembolü olan ayılar, 1857 yılından sonra ayı çukurunda, 2009’dan beri de çukuru çevreleyen modern parkta yaşamaya devam ediyorlar.

Buradan tabelaları takip edip yukarıya kısa bir tırmanıştan sonra

 

3-Rosen Garten

 

 

 200’den fazla gül türünün bulunduğu bahçeye ulaşırsınız. Çok eskilerde mezarlık olan bölge 1913 yılında park olarak düzenlenmiş. Tepeden şehrin manzarası çok güzel.

 

4-Paul Klee Zentrum: 10-17 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş 20 F. 

Ayı parkının önünden  veya Kramgasse caddesinin üzerinden 12 numaralı otobüs ile gidiliyor. Gül bahçesinden de yürüyebilirsiniz.

 20. yüzyılın en önemli ressamlarından Paul Klee’ye adanmış bir merkez. İtalyan Mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan bol ödüllü yapıda, sergi salonunun dışında çocuk müzesi, seminer odaları, müzik ve etkinlik salonları var. Ama burada ki resimler bana ilk okul çocuğunun yaptığı çöp adamlar gibi geldi. Ben böyle müzelere gitmemeliyim. Bir sey anlamıyorum.

 

 

 

5-Bernisches Historisches Museum

  (Bern Tarih  ve Einsein Müzesi ):

 

Ana cadde Spitalgasse üzerinde veya prosert kulesinden sola döndüğünüzde 7 veya 8 Bolu tramvay ile "Helvetiaplatz " meydanında ininiz

10-17 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş 18 F .500 binden fazla objeye sahip koleksiyonuyla İsviçre’nin en önemli müzelerinden biri. Taş devrinden günümüze kadar dünyanın dört bir yanındaki kültürlerin geçmişine ışık tutuyor. 

Özellikle İran, Mısır, Türkiye'den gelen eserler çok güzeldi.

Albert Einstein’ı Müzesi: Eğretim hayatı İsviçre'de geçti

ETH Zürih’te fizik okudu.

-Almanya'dan ayrıldıktan sonra  1901’de İsviçre vatandaşı oldu. -Bern'de Patent Ofisi’nde çalıştı.

-1905’te 4 devrimsel makale İsviçre’de yazıldı.

-Zürih Üniversitesi ve ETH’de hocalık yaptı .

Tüm bu bağlantıları, resim, doküman vb. ile bu müzede anlatılıyor 

 

 

 

 

 

 

Not : Bu meydanda

Museo di Stories Naturale ve  Musevi Della communicazione

müzelerini de gezebilirsiniz.

 

6-Marzili Yüzme Havuzu: Buraya kadar gelmişken  nehrin yakınında ki ücretsiz yüzme havuzuna gidebilirsiniz.

Bern’de yaz aylarının en popüler mekanlarından biri. Hemen nehrin kenarında, giriş ücretsiz. 8 kulvarlı 50 m uzunluğunda bir performans havuzu, ayrıca yüzme bilmeyenler için bir havuz, çocuk havuzu, atlama kuleleri ve 10 bin metrekarelik yemyeşil bir alan…

 

Bu sefer hava ara ara çiseliyordu. Bikinimi yanına almama rağmen gitmedim.

Tren istasyonuna yakın

 

7-Art müzesi: Artık buna gitmedim. Biraz ileride

 

8-Botanik garden:

8-21 arası açık. Ücretsiz.

Burada da insanlar su geçirmez çantaları ile nehrin akuş yönünde gidiyorlardı. Bende nehir kenarında bu yazılarımı yazıyorum.

 

Biraz daha uzaklar

1-Eiger

 

3975 metre yüksekliğinde bulunan Eiger Dağı, Bern Alplerindedir ve İsviçre’nin isim yapmış Zor yürüyüş parkurlarıyla olan  dağlarından biridir.

 

2--Gurten: 9 Nolu tramvayı  ile 17 dakika da gidebiliyorsunuz.

 

 

Şehrin yerlileri özellikle bahar-yaz aylarında dağ havası almak için Bern’in yanı başındaki Gurten’e kaçıyor. 858 m yüksekliğindeki Gurten’de araba yasak, tek çıkış yolu 1899’dan beri hizmet veren füniküler. Sıcak havalarda mangal ve yürüyüş, kışın yeterli kar varsa kızak ya da kayak yapabilirsiniz

 

 

1-INTERLAKEN

Bern--- Interlaken (tren ile

İsviçre’nin Bernese Oberland bölgesinde yer alan İnterlaken, Thun ve Brienz gölleri arasında yer alıyor.

İsviçre’nin Bern kantonunda yer alan  köylerden sonra en son  yerleşimidir. Tren ile ulaşabiliyorsunuz.

Alpler ’in manzaralarıyla çevrili,  harika gezilecek yerler var.

 


Hava yağmurluydu. Otelden aldığım kocaman şemsiye ile ancak gezebildim. Özellikle zirveler sisli  olduğu için teleferik kullanmayı tercih etmedim.


ANI: Lauternbrunenn'de tren istasyonunda küçük çantam i emanete vermek isteyince 7 F (400 TL'ye yakın)istediler. Ben de yakındaki polis merkezine bırakmak istedim. Onlarda ayrılacaklarını söyleyince polisin önerisi ile üstü kapalı Park yerinde polis arabasının arkasına 
bıraktım. Güvenmek, ne güzel bir duygu.


Lauterbrunn 'a gitmenin yolları:


1.Yol: Interlaken west'te inip  tren ile önce  Grindelwald'a gidebilirsiniz.(interrail biletinizle de gidebilirsiniz.)
Buradan da teleferikle Grundelwald-first' e gidip, gezip geri dönüp Grinwald'dan tren ile Lauternbrunenn'e  aktarma ile geçebilirsiniz. Bunun dışında Interlaken west'te görebilecekleriniz

2. Yol:İnterlaken osn't 'a inip direkt lauterbrunnen' e tren ile geçiniz.(Veya yine Lauterbrunn 'a gitmeden Zweilütschinen' de inip Önce Grindelwald'a  buradan da gidebilirsiniz)

 


INTERLAKEN WEST
Not:wengen: Tren ile buradan da  Lautabrunna'dan da gidebiliyorsunuz.(Sanırım Müren üzerinden çıkılıyor.)(interrail bileti geçerli.)


1-Jungfraujoch:Buraya üç aktarma yaparak çıkabiliyorsunuz. Interrail bileti geçersiz.
Sanırım Jungfrau travel Pass özel bileti ile çıkılıyor.

Wengen’den Avrupa’nın en yüksek tren istasyonu olan Jungfraujoch’a 3454 m. yükseklikteki “Top of Europe” olarak adlandırılan, İsviçre’nin Bern Alplerindebulunan istasyona çıkmak için Kleine Scheidegg’den aktarma yapmanız gerekiyor. Zirvede kafe-restoran, manzara platformu, Ice Palace ve yazları açık olan Snow Fun Park var.

Yılın çoğu zamanı, Jungfraujoch dağ geçidi karla kaplıdır. 3571 metre yükseklikte yer alan zirvesi Sphinx’te, bilimsel araştırma merkezi olan Sphinx Gözlemevi bulunmaktadır.

 

2-harder kulm : Bu dağa tren ile çıkılıyor. 1.322 metre yükseklikte ve Jungfrau manzarası var.  tepede panoramik bir restoran var..

 

3-Schilthorn dagi:Bu daga da çıkabilirsiniz.


MÜRREN

Lauternbrunnen’dan 1650 m yükseklikteki  Mürren köyüne

 



Her yarım saatte bir tren var. Yolda trenden inip teleferikle ile yolunuza devam ediyorsunuz. Lauterbrunnen'den  teleferikle (Sadece interrail bileti ile bu teleferiğe bedava binebiliyorsunuz.) Grütschalp'ta
çıkıp tekrar trene binip devam edip  Winterreg'i geçip(İsterseniz burada inip, gezip daha sonra Mürren'e gidebilirsiniz )sonra Mürren'e varıyorsunuz. Tepede küçük ve sevimli köy. Tüm buradaki köylerde olduğu gibi yemyeşilliklerin içinde ahşap evler çok güzel görünüyordu. Bizim Karadeniz yaylalarına benziyor. Ama buralarda kayak yapıldığından alışveriş merkezleri ve çok şık oteller vardı.
Bu otellerde kalarak buraların keyfi tam çıkarılabilir.


1-Allmendhübel: 9' da aciliyor.9-17 arası çalışıyor. Özel tren ile beş dakikada çıkılıyor. Interrail bileti geçersiz (Veya yarı ücret.).Gidiş ,dönüş 10.08  F. Tepede Alpler’ in meşhur üç zirvesi Eiger, Jungfrau ve Mönch manzarası eşliğinde dağ yürüyüşü yapabilirsiniz.
Yukarıda Restoran ve yürüme rotaları var.

2-Schithornbahn: Her yarım saatte bir teleferik var. Teleferikle 5 dakikada çıkılıyor. Burada da Interrail bileti geçersiz (Veya yarı ücret.).
Ücreti 64.30 F.

Buradaki 2970 m yükseklikteki döner restoranda, 40 dağ zirvesi ve 20 civarında buzul manzarasına karşı döne döne yemek yeme şansınız var. (1969 yapımı James Bond filmi On Her Majesty’s Secret Service burada çekilmiş.

 


Teleferikle aşağı doğru sırası ile Gimmelwald, Stechelbetg ve Lauterbrunn 'a varıyor.

LAUTERBRUNN

İsviçre Alplerinin arasına sıkışmış bir sevimli yerleşimde Tam 72 tane şelale var.
1-Staubbach Şelalesi: Yürüyerek 10 dakika.
Taş merdivenlerden tırmanırsanız şehrin çok güzel manzarasını göreceksiniz.

Buradan yürüyerek
Yaya yoluna çıkarsanız Bir saat yürüyerek veya otobüs yoluna inerseniz 141 Nolu otobüs ile daha kısa sürede 

2-Trümmelbach Şelalesi: giriş 16 F. Çocuklara 7 F. En yukarıya on dakikada bir kalkan teleferikle  veya yarım saat tırmanarak çıkıyorsunuz.

Koca kayaların arkasına gizlenmiş olan Saniyede 20 bin litre suyun aktığı Trümmelbach şelalesi ise sadece yaz aylarında bir tünel asansörüyle sağlanıyor.
Sular çok büyük gürültü ile kayaların arasından fışkırarak akıyorlar.
Buradan yürüyerek dağlardan akan şelaleleri uzaktan görebilirsiniz. Ben artık bunlara gitmedim.
Diğer şelalelere gitmeyecekseniz otobüs  veya yürüyerek  Lauterbrunn'e (30 dakika) dönünüz.

Not:

1- Lauterbrunnen’den araba ya da otobüsle dar dağ yollarından geçerek tipik bir İsviçre dağ köyü olan Isenfluh’a, oradan da nostaljik kırmızı teleferikle Sulwald’a çıkın. Eiger, Jungfrau ve Mönch üçlüsünden Grindelwald vadisine, Schynige yaylasından Lauterbrunnen vadisinin derinliklerine kadar hava açıksa  manzarayı görebilirsiniz. Buralarda kızak, yazın scooter’la aşağı inebilirsiniz

2- Lauterbrunnen2den . Kleine scheidegg ve Jungfrau ’ya doğru yürüyüş rotaları var


Lauterbrunn ---Wengen
(Tren, 6 dak.)

WENGEN

Vadinin doğu tarafındaki tepede ise trafiğe kapalı  Wengen kasabası ,dişli demiryolunu kullanarak tırmanan treni kullanmanız gerekiyor.


Lauterbrunn’dan her yarım saatte bir  tren var. Bu güzel köy (Bäckerei, Almancası. (Bakery, İngilizcesi)(fırıncılıkta, puacaları ile ünlüymüş. Ben fazla görmedim

kilisenin arkasından vadi manzarasını kaçırmayınız.

 

Vagen---MannhicleneTren ile yukarı çıkmak .
58F.Interrail biletiniz varsa29 F.
Yukarıda Restorant, yürüyüş yolları  var.

Lauterbrunn ---Grindelwald
(Tren, 40 dak. ,her yarım saat
. Bute bir tren var.


GRINDELWALD
Buradan ünlü Eirger dağına çıkılıyor.
Lauterbrunn ---Iseltwald
(Tren, 45 dak. her yarım saatte bir tren var.
lautbrurunen--Zweilütschinen
(Tren 10 dakika) Burada tren değiştir.---Grindewald(22 dakika)
Ama bu tren Onterlaken'e devam ettiği için çantalarınız yanınızda olsun. Yoksa benim gibi tekrar Lauternbrunenn'e geri dönmek zorunda kalırsınız.
Yani siz önce İst Interlaken'den Zweilütschinen (Tren'e gelip buradan Grinwald'a gidip geri gelip Lauternbrunen'e geçebilirsiniz
Not: Aslında Wagen'den de Grinwald'a özel  tren farklı yoldan gidiyor. ama interrail bileti buna dahil olmadığından Lautebrunen'e geri dönmek zorunda kaldım.

Deniz seviyesinden 1034 metre yüksekliktedir. Eiger Dağı’nın eteğinde yer alan Grindelwald, hem Interlaken ‘in en güzel kasabalarından, hem de dünyanın en popüler kayak merkezlerinden  birisi. Genelde Almanca konuşuluyor. Yazın yürüyüş ve dağ bisikleti, kışın ise kayak, kızak  ve snowboard için tercih edilen bir bölge ve yüzlerce trekking rotası var. Unesco’nun dünya mirası saydığı yürüyüş alanına, Eiger Trail’e Grindelwald ’tan başlayabiliyorsunuz.

Grindelwald ’in popüler aktivitelerinden birisi de kızak çıkabilir, buradaki Bergrestaurant‘ta mola verdikten sonra kızak kiralayarak Weidli otobüs durağına kadar kayabilirsiniz.

.

GSTAAD

Bern kantonunda İsviçre’nin güneybatısında yer almaktadır. Büyük bir kayak merkezine sahip olan Gstaad köyü, belediyesine bağlıdır, otel sayısının fazla olan sosyetik yerleşimdir.

 

ISELTWALD
Ost Interlaken Otobüs veya bot ile
Brienz gölünden gidebilirsiniz.
Adelboden:
-Interlakrn ost--- Adelboden tren üç saat(Bern-e 45-1 saat. Thun'a da yakın sayılır.

2-ZERMAT

 

1.    Yol:Ekenomik yol:Bern → Zermatt(Visp üzerinden aktarma yaparak 2.5–3 saatte Zermatt'a kadar gidebiliyorsunuz.)

2.    Yol:Glacier Express treniyle gitmek. Dünyanın en yavaş ekspresi  ve cam tavanlı vagonları  olan bu tren ile  İsviçre’nin en güzel  yüksek dağlarından , vadilerden ve  köylerden   geçerek Zermatt’a gidebilirsiniz.

 

 

 

Zermatt, özel araçla ulaşılamayan bir köydür, dolayısıyla  araçla son durak genellikle Täsch olup oradan trenle Zermatt’a geçilir. İçinden vispa nehri geçen Matterhorn Dağı’nın eteklerinde Trafiğe kapalı  ve tertemiz havası olan yerleşim.

 

 

 

kayak ve hiking gibi outdoor sporları için ideal kasabanın çevresinde, 54 lift ve toplam 360 km uzunluğundaki pistleriyle dünyanın en önemli kayak merkezlerinden biri. . Bu kasaba, kayak merkezi olduğundan birçok kayak malzemeleri satan lüks dükkanlar, şık oteller var. Zermatt’a gelmişken teleferiğe atlayıp Avrupa’nın en yüksek panorama platformuna (3883 m) çıkın ve Alpler’ deki 4000 m’den yüksek 38 zirveyi görün.

 

Zermatt-Matterhorn bölgesi, İsviçre’de kayak sezonunun en uzun olduğu bölgelerden biri. Hatta 3000 m’den daha yüksekte bulunan Snowpark’ta yazın kayak yapmanız için uygun 21 km pist bile var.

 

 

Trenden inip hemen yakınında ki turist info'dan haritalarını alınız. İçe doğru yürüyünce 

 

 

1-Gornetgrat:Tren ile çıkılıyor ama interrail bileti burada geçerli değil.

Daha ileride

 

2-Sunnegga,Blauherd&Rothorn: Teleferikle çıkılıyor.

Buradan Tren istasyonunun olduğu ana caddeye gelip yürüyerek şehir merkezinde katedral ve arkasında çiçekli mezarlığı geziniz. Yanında ki "Matterhorn müzesi" 14-18 arası çalıştığından içini gezemedim. Sonra yürümeye devam ederek

 

2-Klein Matterhorn.: Matterhorn’un karşısında bi de kardeşi var, Adı küçük müçük ama manzarası büyük. Buradaki Matterhorn Glacier Paradise, Avrupa’da teleferikle çıkabileceğiniz en yüksek nokta. 3883 m yükseklikteki Avrupa’nın en yüksek panorama platformundan, Alpler’deki hava açıksa  4000 m’den yüksek 38 zirveyi görme şansınız var.

Dünyanın en yüksek dağ istasyonu olan bu noktada manzara eşliğinde  yıl boyu kayak yapabilirsiniz.sunuyor. Buradan 360 derece dağ manzaralarını izleyebilir ve ünlü buzul sarayını keşfedebilirsiniz.

 

 

3-Materhorn Alpine Crossing:

Ikisine de teleferikle çıkılıyor. Fiatları çok yüksek.

 

Gornergrat Treni: Tren saatte bir kalkıyor ve yaklaşık yarım saat sürüyor

Dünyanın en yüksek tren yollarından biri. Gornergrat’a vardığınızda karşınızda Matterhorn ve çevresindeki devasa Alpler’in manzarası olacak.

Materhorn dağı:   Toblerone çikolatalarının üzerinde resmi olan bu dağ, 4478 m yüksekliğiyle Avrupa’nın ve Alpler’in en yüksek noktalarından biri. Dağcılar için çok tehlikeli bir zirve olarak bilinen Matterhorn’a ilk tırmanana kişi 1865 yılında Edward Whymper.

 

Matterhorn, İsviçre-İtalya sınırında. Kuzey yüzü İsviçre’nin Valais kantonundaki Zermatt kasabasına, güney yüzü İtalya’nın Breuil-Cervinia kasabasına bakıyor.

 

Sehri gezerken farklı yerlerden de görebiliyorsunuz.

En son köprünün üzerinden geçip yukarı tırmandığınızda 

Bu yol üzerinde şansıma  güneş açtığından  sisler takmaman gitti. Matterhorn dağını tüm ihtişamı ile görebildim.

4-Gorner Gorge: Giriş 5.50 F.Bu derin vadinin içinde 20 dakika yürüdüğünüzde şelaleye ulaşıyorsunuz. Çıkarken o kadar yürüdüm ki içeriye girmeden kapıdan döndüm.

 

5- Riffelsee Gölü:, Matterhorn’un suya yansıdığı Materhorn dağ  manzarasını görmek için bu göle yürüyebilirsiniz.

 

 ANi: Uzun tüylü dağ keçilerini yoldan uzun örgülü kız Çobanlar geçirdiler. Bu çoban kızları dışarıda görseniz üniversite öğrencisi sanırsınız. Zaten başkasına adres sorarken bana İngilizce olarak çoban kızlardan bir tanesi yardımcı oldu 

 

3-THUN

olan Thun gölünün  kenarında ve Aare Nehri’nin iki tarafında kurulmuş. Bu yerleşimde nehre karşı çok sevimli bir otelde kaldım.

 Tarihi thun Kalesi, Oberhofen Şatosu  ve kilisesisini ziyaret ettim.
Lake Thun, tarihi Thun Kalesi ve ile ünlü.

Thun gölünün çevresinde ki   minik kasabalarda da kalıp tekne turuna çıkabilirsiniz. Lake Brienz ise turkuaz rengi sularıyla ve Giessbach Şelalesi ile ünlü.

 

 

4-GRUYÈRES

 

Montrö’ye 40 km uzaklıkta. Gruyets'e giderken harika üzüm bağları vardı.

 

 

 

Bern---Gruyeres---Möntre(Toplam 108 km)

Tren istasyonundan inince 15 dakika yaya yolundan köye doğru tırmanıyorsunuz. Araçların köye girmesi yasak olduğundan köyün dışında Park etmişlerdi.

 

İsviçre’nin Fransızca ve Almanca konuşulan  Fribourg kantonunda bulunan  ve ismini  ünlü Gruyere peynirinden(Biz  gravyer diyoruz.) alan Saane nehri kenarında 800 m yükseklikti üzerindeki tepede  kurulmuş  tam bir orta çağ köyü.

2014 yılında Batı İsviçre’nin en güzel köyü seçilen Gruyères,.  çiçeklerle süslü evleri ve taş döşeli sokaklarıyla çok sevimli ve gezilmeye değer.

Ben bineceğim tren istasyonunu bir önceki ile isim benzerliğinden karıştırdığım için çok zaman kaybettim. Buna rağmen geldigime değdi.

Merkez çok küçük. Ara sokaklara da giriniz. Köyü çevreleyen surları ve kuleleri görünüz.

Merkezde göreceğiniz 

 

1-Hirgiger Müzesi:

Bu Oscar kazanan İsviçreli sanatçı H.R. Giger’e adina acilmiş. Nedense bu müzeyi bu köye hiç yakıştıramadım

 Müzede  yine abuk subuk resimler ve sürreal heykeller sergileniyor. 

Giriş ücretini unuttum.

Hemen alt tarafında 

 

2-Hirgiger Bar: Buradakiler ,müzeden de saçma.

Kemik görünümlü sandalye ve bazı mobilyalar kullanılmış. Tavanı  da aynı  kemiklerin bir araya gelerek oluşturdukları taç şeklinde dizaynlardan oluşmuş. 

Fotoğraf çekebilmek için bir şeyler içmek zorundasınız.

biraz daha yürüyünce aşağıya doğru Kiliseyi göreceksiniz.

Üst tarafta ise

2-Château Gruyeres(Şato);Giriş 13 F.9-17:30 arası açık

F. Bu kasvetli ortaçağ şatosunu, cok beğendim. Eşyalarınıda görebiliyorsunuz.

Bunun dışında bakınarak gezinebilir alışveriş yapabilirsiniz.

 

 Gruyère, peynirin yanı sıra çikolatası da unlu.

Gruyères’de peynir fabrikası  hemen tren istasyonunun yanında. Giris 8 F.

Çikolata fabrikası ise tren ile 10 dakika uzaklıktaki Broc'ta. Otobus ile de gidebiliyorsunuz. Buraya giriş 17 F.Hem geç kaldığımdan hem de giriş ücretli olduğundan fabrikalara gitmedim.

Ama farklı iki peynirle yapılan, Karadeniz'in mumlamasına benzeyen 

İsviçre’nin meşhur yemeği Fondü yedim. Tek kişilik 30 F.

Masada gaz ocağının üstünde kaynarken siz de karıştırmalısınız. Uzun saplı çatala ekmek takip fondüye batırıp yiyorsunuz. Cok tuzlu ve tatsızdı. Nenemin mıhlamasının yanından bile geçemez. Karatenizde mumlama ateşten alındığında bile kaynaması devam eder. Mis gibi de tereyağı kokar. Dünyanın en lezzetli ve zor yapımlı yemekleri Türkiye'de.

Gruyeres'in çevresinde de yemyeşil  başka yerleşimlerde var.Buralara yürüyerek bile gidebilirsiniz. Bu köyden manzaraları çok güzeldi.

 çikolata treniyle

İsviçre’nin en güzel köy/kasabalarından Gruyères’in yanı sıra Broc, Charmey, Maleson, Bulle ve Jaun köylerini de içine alan keyifli seyahat yapabilirsiniz.  En ünlüsü  Charmey – Gruyères arasındaki Jaunbach geçidi’ne yürüyebilirsiniz.

  

  

Désalpe Festivali: Bu festival, Charmey kasabasında her yıl Eylül ayının son Cumartesi günü düzenleniyor. Yaz aylarını Alpler’deki yaylalarda otlayarak geçiren

 

 İnekler, sığırlar, koyunlar, keçiler evden ayrı geçen 4 aydan sonra süslenierek dağdan dağdan köylerine indiriliyor. Kara denizde de bir benzeri olan bu festivali görmek çok isterdim.

 

 

5-ZÜRIH

 

Alpler’in eteklerinde kurulmuş ve 5000 yıllık tarihi ve kültürel zenginliğe sahip, İsviçre’nin en büyük şehri olan Zürih, İsviçre’nin kültürel başkentidir.

 

50’den fazla müze 100’den fazla sanat galerisine ev sahipliği yapan Zürih, iş dünyasının, modanın, alışverişin ve gece hayatının merkezidir.

Avrupa şehirlerinde olduğu gibi bu şehir Zürih gölünün yanında. İçinden  Limmat nehri geçiyor.

Genel olarak Zürih, gün batımında/gece özellikle binaların güzelce aydınlatıldığı göl ve nehir kıyılarını görünüz.

 

 

Tren istasyonunun içinde hem turist Info, karşısında da trenler hakkında bilgi veren  tren Info var. Gerekli bilgileri aldıktan sonra(Hemen size küçük şehir haritası veriyorlar. Özellikle büyük şehir ve bölge haritası isteyiniz.)

Tren istasyonundan çıktıktan sonra hep yürüyerek  nehrin çevresinde bir elips çizerek yine tren istasyonuna variyorsunuz. Nehrin bir yanından diğer yanına istediğiniz köprüden geçebilirsiniz.

 

1-Bahnhofstrasse

 

İstasyondan göle doğru uzanan Bahnhofstrasse dünyanın en pahalı caddelerinden biri. Alışveriş tutkunları için tam bir cennet (ya da cehennem). Kiraların, dolayısıyla fiyatların el yaktığı caddede Prada, Chanel, Louis Vuitton gibi lüks markaların yanı sıra H&M, Zara gibi günü kurtaran mağazalar da var.

 

2-Lindenhos Tepesi: Az bir tırmanma ile şehir ve nehir manzarasını görebileceğiniz yer.

Buradan yokuş aşağı inince sırasıyla görecekleriniz:

 

A-St. Peter Kilisesi

 

 

Zürih’in en eski kiliselerinden biri olan St. Peter Kilisesi, şehrin hemen her yerinden görünebilen kocaman saatiyle ünlü (8,7 m çapıyla Avrupa’nın en büyük kilise saatine sahip). Ayrıca kulesinde en ağırı 6 ton olan 5 devasa çanı var. Ama onarımda olduğu için içi gezilmiyordu.

Daha önce itfaiye karakolu olarak kullanılmış. Avrupa'daki bir kilisedeki en büyük saatler

 

4-Fraumünster

 

5-Bürkliplatz

Göl kenarındaki meydan, sahildeki gezintiler için ideal bir başlangıç noktası. Meydanda haftada iki kere (Salı ve Cuma) sebze-meyve pazarı, yazları her Cumartesi ikinci el pazarı kuruluyor. Bürkliplatz aynı zamanda göl turu yapan teknelerin de kalkış noktası.

Buradan köprüden nehrin karşı tarafına geçiniz.

 

6-Sechseläutenplatz

 

İsviçre’nin en büyük meydanlarından birisi. Bellevue durağı ile Opera binası arasındaki Sechseläutenplatz, yılın her mevsimi, haftanın her günü hareketli. Zürih’teki tüm festival, etkinlik, bayram burada düzenleniyor.

 

A-Opera

 

B-China Garden: Göl kenarından 10 dakikalık yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Bu sefer gitmedim.

 

 

7- Kunsthaus:10-18 arası açık. Perşembe 10-20 arası açık. Pazartesi kapalı  olduğundan içini ziyaret edemedim.

 

İsviçre’deki en geniş sanat koleksiyonuna sahip müzede Alberto Giacometti, Munch, Picasso, Monet ve Kokoschka gibi sanatçıların yanı sıra birçok modern İsviçreli sanatçının eserleri yer alıyor. Müzede ayrıca geçici sergiler de düzenleniyor.

 

8-Limmatquai

Limmat Nehri boyunca uzanan cadde, Zürih tatilinde gezilecek, görülecek yerlerin başında geliyor. Rathaus ve Grossmünster gibi tarihi yapıların dışında sıra sıra uzanan mağazalar, kafeler, restoranlarla Zürih’in en popüler yerlerinden biri.

 

     A-Grossmünster Kilisesi

 

Yapımına 1100 yılı gibi başlanan ve defalarca bakım onarım geçiren Katedral, Zürih’in alamet-i farikalarından biri. Özellikle pencerelerindeki sanat görülmeye değer. İsterseniz 187 basamaklı kulesine çıkıp şehri kuşbakışı seyredebilirsiniz. Giriş 5 F.

     B-Radhouse

9-Eski Şehir:

 

     A-Niederdorf

 

Zürih’te yaşayanların deyimiyle Dörfli, yani Küçük Köy diye tabir edilen bölge yerli halkın buluşma noktası. Grossmünster’in etrafındaki trafiğe kapalı dar sokaklar, antika dükkanları, kitapçılar, butikler .Buraya Grossmünster dan da devam ederseniz gidebilirsiniz.

 

10—Üniversite

 

Polybahn (Raylar üzerinde giden teleferik ) ile  

ETH üniversitesine çıkılıyor. Binanın önünde ki meydandan şehir manzarası çok güzel.

 

Çünkü saat 18:00 civarında, güneş battığında gökyüzü güzelleşiyor ve Zürih'teki kuleler aydınlanıyor! Polyterasse, "ETHZ" adlı üniversitenin önünde yer alıyor.

 yanında da Zürih Üniversitesi var. Binaları çok görkemli.

Buradan yine teleferikle  inerek tren istasyonuna varıyorsunuz.

Daha uzaklar:

I- Uetliberg: Buraya tren+ otobüs+ Tren ile çekiyorsunuz  Benim gittiğimde yağmur yağdığından tavsiye edilmedi.

 

Zürih’in yanı başında, yüksekliği 871 metre olan yemyeşil bir dağ. Panoramik şehir, göl, nehir ve Alpler manzarasına karşı doğa yürüyüşleri için ideal rotalardan biri. Yürüyüş yolları kışın da kızak pistine dönüşüyor.

 

 

2-Rapperswil

 

Yolunuz Zürih taraflarına düşerse bir tekneye  veya İsviçre’nin en uzun tahta köprüsünden yürüyerek gölün karşısına geçin. Ortaçağdan kalma eski şehri ve kaleyi görebilirsiniz. Gölde yüzebilirsiniz de.

 

1-BERNINA EKSPRESI

Bu güzergâhta, Alp dağları, tüneller, viyadükler, İtalyan varı köyler, göller, ırmaklar..  2000 metreye kadar Alplerin yamaçlarına tırmanıyorsunuz. bu ülkenin her tarafı bu kadar güzel. Yürümeden görmek ye ayrı bir keyifliymiş. Özellikler dağların tepesinde ki köylere çok şaştım. Bizim Karadeniz köylerinden de yükseklere evlerini yapmışlar. Ama buralarda bile devlet halkı için toplu taşıma hizmeti veriyor.


Bu güzergâhta giden trenlerin hepsi kıpkırmızı.
Yerel trenle bile bir günde Trano'ya gidip dönebilirsiniz.
Yerel tren ile Zürih'ten ilk tren ile
Zurih---Chur---Samedan---Pontresina---Tirano
ya12:23 de varıyorsunuz. Tirano zaten çok küçük. Ayni yoldan 6 saatte de geri dönebilirsiniz.
İsterseniz

Tirano'dan Milano'ya trenle geçebilirsiniz.


Bernına ekspres ile yerel trenler aynı güzergahta aynı sürede varıyorlar. Zaten hızları 45 km civarında. Sadece Bernina ekspresin reklamı var. Biletleri pahalı. Camları manzara için daha büyük .Bence yerel trenleri açılan pencerelerinden daha güzel fotolar çekebilirsiniz. Daha da keyifli.
Trenin giderken sağ tarafına oturtunuz. Manzarası çok daha güzel. Köyler, ırmaklar bu tarafta daha çok. Dönerken de sol tarafa(Yani ilk gördüğünüz manzara tarafına oturunuz. Aynı manzara ama görüş açıları farklı olacak.
Bu güzergah,
1-Chur-Tirano(İtalya.)(4 saat)
2-Chur---Sein Moritz(Ilk ayağı, iIki saat sürüyor.
Trene binince fikir değiştirdim.
Bana Tirano'ya kadar gitmek fazla uzun geldiğinden yarı yola kadar yani St.Morotz'e kadar gittim. Fazlasıyla yetti.

İsterseniz Tirano’da indiğiniz trenden. Bernina otobüsü ile Tirano – Lugano  3 saatte geçebilirsiniz. Veya

Tirano’dan trenle Milano’ya 2,5 saatte  da geçebilirsiniz.

ANI: Bu gezimde Litvanyalı bir gence rasladim.18 yaşını doldurduğu için Avrupa Birliği kendisine  bir aylık interrail  ileti hediye etmiş.Turkiye, İtalya’yı  gezmiş. Isvicre üzerinden evine dönüyordu.

2- ST. MORİTZ

 

,1856 metre yüksekliğe kurulmuş ve yılın  hemen hemen tüm aylarında güneş alan  

Saint-Moritz’in de içinde yer aldığı bölge 5 Dağlar olarak bilinir. En ünlü turistik yeri St. Moritz dağ kasabasıdır.

 İsviçre’de Engadin vadisinde yer alan 5 dağlar bölgesinde en ünlü  tıristik yeri olan St. Moritz, 1864 yılında Alpler ‘de kış turizminin başladığı  ve  dünyanın en eski kış sporları merkezlerinden biridir.

 Ayrıca donmuş göl üzerinde

- polo oynanır.

-şubat ayında  White Turf at yarışlarını  yapılır..

- kayak ve kızak  yapılır.

-Bir de ‘Cross Country. ayaklarında kayağımsı hızla gidilen ski şekli.

 

Ayrıca termal kaplıcalar da vardır

 

St. Moritz, iki kez de kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmıştır.

 

 

 

Trenden indikten sonra

önce göl kenarına gidebilirsiniz. Gölün tüm çevresi 5 km.

 

 Tren istasyonunun hemen ileride. ki uzunca yürüyen merdivenlerle tepedeki şehir merkezine çıkıyorsunuz.

Bu küçük şehirde ilk göze çarpan en ünlü markaların dükkanları sıralanmış. Paranın bol harcandığı şehir olduğunu hemen anlıyorsunuz.

Şehre girerken sağda 

1:Badrutt'palaca: Bu şık hotelin ici de görülmeye değer. Balkonundan da gol manzarasını görebilirsiniz.

Belediye binasının giriş katında ki turist infodan haritanızı ve bilgi aldıktan birbirine çok yakın görülecek yerler sırasıyla 

2-Confiserie Hanselmann: Bu şık binada cafe içebilirsiniz. Çikolata ve tatlıları da güzel.

3-Chesa Veglia: Şehrin en eski evi.

4-Protestsn kilisesi

5-Schiefer Tüm: Kule

6-Kulm Country Club: kar olimpiyatlarının yapıldığı bu mekan şimdi şık restoran.

7-Katolik Kilise

Geldiğin ama yoldan geri yürü 

8-Chesa Futura: bu devasa fıstık seklindeki binanın ne olduğunu anlayamadım. Kapalıydı. Buradan biraz daha tırmandığınızda

9-Chanteralla Dağı:3057 metre.

Chanteralla Füniküler

 

bu füniküleri, aslında kayak için gelenler pistlere çıkmak için kullanıyor, fakat ilk durağı Chanteralla şehir manzarası görebilir  ve dönüşte yürüyerek yarım saatte şehir merkezine inebilirsiniz.

 

 

teferikke gidiş dönüş 85 F.45 dakika sürüyor.

 

1-Silvaplana gölü: Otobüsle 25 dakika. Daha ilerisinde 

 

2-Sils gölü var.

 Eğer kışın bu şehre geldiyseniz;

 

 1– Landwasser Viyadük – Filisur

 

Kış zamanı karlarla kaplı  ve kırmızı bernina treninin geçtiği viyadük:

Eger  kışın buranın fotoğrafını çekmek isterseniz  önce Tren saatlerini öğrenerek araçla ‘Parkplatz Landwasser Viaduct‘e kadar gelip yarım saat köprünün altına  yürüyünüz. Tam tren viyadükten geçerken fotoğrafını çekebilirsiniz.

 

 

 

 2– Preda ve Bergün arası kızakla 5km aşağıya kaymak

 

 

viyadüğün aşağı ve yukarısında kalan Preda ile Bergün kasabaları arasında  kızak aktivetisinni yapabilirsiniz. Bunun için kışın bile buraya gitmek isterim.  Bergün kasabasından kiraladığınız kızak ile  trenle Preda durağında inip, kızakla Bergün’e kadar 5 km aşağıya kayınız. inerken Landwasser Viyadük’in altından geçiyorsunuz!.

 

 akşam 5’te kızak kiralayacağınız yerler kapandığından   bu aktiviteye erken saatte başlamanız gerekiyor.. İsterseniz bir kez kaydıktan sonra trenle tekrar tekrar  Preda’ya çıkıp tekrar kayabilirsiniz. 

 

3-HEIDI NIN KOYU(Maienfeld  ilçesi)

 

Heidi’nin Köyü (Heididorf), İsviçre’nin doğusunda, Graubünden kantonundaki Maienfeld ilçesinin köyünde  yer alır. Bu köy, Johanna Spyri’nin ünlü çocuk romanı  ve Çocukluk anılarımızın unutulmaz hikâyesi Heidi'den esinlenerek oluşturulmuş turistik mekandır.

  

 

Zurih'ten saatte bir tren  var.

Ben Bernina guzargahindan dönerken uğradım. Chur---Maienfeld(Tren ile 13 dakika, Bern yönünde.)

Maifeld ilçesi, şarapları ile de ünlü  küçük bir yerleşim.

Trenden indiğinizde 40 dakika tırmanarak Heidi'nin köyüne varıyorsunuz. Hemen tren istasyonunun yanında otobüs te kalkıyor.

Köye giriş 2.90 F. Girişlerde kartınızı okutarak turnikenin açılmasını sağlıyorsunuz.

Heidi'nin evi, Alp kulübesi, okul, pter'in keçileri gibi farklı konseptler var.

 

İşte Heidi'nin köyü ve çevresinde gezilecek başlıca yerler:

 

 1. Heidi Köyü (Heididorf)

 

Heidi’nin evi (Heidihaus): İçinde döneme ait eşyaların olduğu, roman kahramanlarının yaşamını betimleyen orijinal bir Alp kulübesi.

 

Peter’in kulübesi, keçileri ve çoban hayatı canlandırılmış.

 

Ziyaretçiler için interaktif deneyimler, kırsal yaşamı tanıma imkânı.

 

 Çocuklu aileler ve nostalji severler için çok keyifli bir deneyim sunar.

 

 - Heidiweg (Heidi Yürüyüş Parkuru)

 

Heidi’nin hikâyesine uygun duraklarla oluşturulmuş yürüyüş yolu.

 

Doğayla iç içe, yemyeşil Alp manzaraları eşliğinde yaklaşık 1,5-2 saatlik kolay bir yürüyüş rotası.

 

- Pizol Gölü Bölgesi-(5-Seen Wanderung:

 

Heidi köyünden kısa bir mesafe uzaklıktaki bu bölge, beş göl yürüyüş rotası, 

Yüksek dağ gölleri, nefes kesici Alp manzaraları görebilirsiniz.

 Maienfeld’in tarihi merkezinde küçük dükkanlar, şirin sokaklar.

 

 

 1- Maienfeld Şehri ve Salenegg Şatosu (Schloss Salenegg):: Tren istasyonundan  Heidi'nin köyüne  yürürken beş dakika sonra sağda. Taş binası güzel. Avrupa’nın 778 yılından beri  en eski şarap üretim yerlerinden biri .şimdi sadece restoran olarak kullanılıyor Şarap tadımı da yok.

 

 

 

 

2-Trenle Yakın Yerler

 

Bad Ragaz (termal spa merkezleri ve sanat parkı).

 

Chur (İsviçre’nin en eski kenti – tarihi sokaklar ve müzeler).

 

Liechtenstein sınırı da oldukça yakındadır – Vaduz’a kısa bir yolculukla ulaşabilirsiniz.

 

 

 

 

 

4-REN ŞELALESI(Schloss Lauren am Rheinfaal)

 

 

 

1-Zurih---Ren Şelalesi(Ren selalesine Zürih'ten  her saatte bir tren var.50 dakika sürüyor.),.Tren hemen şelalenin üst tarafinda duruyor.Iki dakikada şelaleye inersiniz.

 

Ben st Mortiz dönüşü  Chur'dan buraya devam ettim. Yol boyu Konstaz gölünün diğer tarafında Almanya ve Avusturalya var.

Trenden "Schafhausen "durağında  in. Bu durak Almanya sınırına yakın.

Şelale için bir ücret yok. Gezmek için zaman da yok.

 indikten sonra 1 bolu otobüs ile 10 dakikada şelaleye gidiyorsunuz.

 

Genişliği 150, yüksekliği ise 25 metre olan şelale, İsviçre’deki Schaffhausen kantonunda. Yaz aylarında su akış hızı saniyede 700 metreküpü aşan bu  şelaleyi ücretsiz yakından görebiliyorsunuz. isterseniz botla daha da yakından da görebilirsiniz.

 

5-TİCİNO

Ticino kantonu adını içerisinden geçen Tessin nehrinden alıyor ve başkenti Bellinzona. Aynı zamanda Locarno ve Lugano gibi İtalyanımsı şehirleri de var.

 

 Alpler’in dibinde İsviçre’nin İtalya sınırına komşu olan ve İtalyanca konuşulan bu bölge, doğası, kültürü, yemekleri, şehirleri, kasabalarıyla İtalya olduğunuzu sanabilirsiniz.

Ticino’da toplu taşıma çok gelişmiş. Dağın tepesinde ,uzak yerleşimlere bile  bile  belediye otobüsü var. 

Bu bölge büyük olduğundan küçükm bir dağ kasabasında kalmanız çok keyifli olacaktır.

  Milanodan Yakında ki Lugano’da ki küçük havaalanına  Ticino’ya ulaşmak için  uçabilirsiniz. Milano’ya da uçabilirsiniz. Veya  Milano’dan Ticino sınırlarına araçla sadece 2 saatte ulaşabiliyorsunuz.

 

 

Güneye inildiğinden bu bölge Güneşli ve sıcaktı. Ben bir de yağmur yağar diye şemsiye almıştım. Güneşten korunmak için kullandım. Bu bölge kesinlikle ülkenin en gezilesi yeri.

Ben daha önce bu kanyonda  Lugano,Gandria köyü, Mercote, Melide,  Monte Bre ve Swissminiatur'u gezmiştim. Buradaki vadileri gezmek için 

araç kiralamaya  değer.  Ülkenin en gezilesi vadileri burada. Sanırım Park, bu bölgede büyük problem olmaz.

Ama  bu gezilecek yerlere de tren ve otobüs sık var. İyi bir plan yaparsanız hem ucuza hem de stress yapmadan gezebilirsiniz. ercih sizin.

Bu gezimde ise sırayla

zurih---Bellinzona(Tren ile (Tren ile yaklaşık iki saat)---Locarno,(Tren ile 23 dakika)

 

1-LOCARNO

Tren istasyonunda ki turist infodan haritanızı alınız

Maggiore Gölü’nün kenarına kurulu olan Locarno, İsviçre’nin en sıcak şehri.

Yılda 2300 saat güneşli olan Locarno’da palmiyeler ve zeytin ağaçları şehrin sıcak havasını tamamlıyor. Rengarenk yapılarla süslü eski şehrin dar sokakları, şehrin kalbi olan Piazza Grande’ye çıkıyor. Yazın 600 m’lik kumsalı ve yüzme havuzlarıyla İsviçre’nin en güzel plajlarından biri olan Lido Locarno’da serinleyebilirsiniz.

 

 

1-Buradan direkt aşağı inerseniz gole varıyorsunuz.

Sola dönerseniz güzel bir park var. Sağa dönerseniz

2-Piazza Grande: her yıl düzenlenen film festivalinin de merkezi. Güzel evvlerin, restoranların ve kafelerin olduğu meydan.

Buradan sağa tırmanırsanız

2-Eski Şehir: Diğerlerinde olduğu gibi yokuş yukarı dar, taş sokaklar, renkli badanalı, pancurlu  evler

- Castello Visconteo: 12. yüzyıldan kalma bir kale olan

Madonna del Sasso kilisesini :Hristiyanlar için bir hac yeri.

Bir saatte geziliyor.

Buradan geldiğiniz yoldan geri tren istasyonuna geliniz.

 

2-CENTOVALLİ VADİSİ:

İtalyancada 100 vadi manasına gelen Centovalli, bir ana vadiye bağlı irili ufaklı birçok vadiden oluşuyor.

Buraya giden tren yavaştı. Dönerken trenin camları açıldığından çok rahat foto çekebiliyorsunuz.

Locorna tren istasyonundan merdivenlerden aşağı inerek Locarno Fart'tan Centovalli vadisine giden

Locarno---Domodossol(iki buçuk saat

- İtalya'nın trenle gidilen son yerleşimi ).   bu tren t ile Centovalli vadisinin manzaralarını görerek

İsviçre’nin son kasabası Camedo(47 dakika sürüyor.

Siz isterseniz bu son İsviçre yerleşimi den önceki 

Intragna'da veya daha ileride ki Cavigliano' da inip gezip, geri Lacornaya dönebilirsiniz.

Aracınız varsa aradaki dağ köylerine uğrayarak gidebilirsiniz.. Ama diğer vadiler çok daha güzel olduğundan bu vadide fazla zaman kaybetmeyiniz.

 .

A-Intragna

Lacorna--- Intragna

Tren ile 22 dakika.)

 

Etrafı yemyeşil dağlar ve üzüm bağları ile çevrili tam bir İtalyan kasabası. Daracık küçük taşlarla döşeli yolları, taş tipik İtalyan evleri ile görülmeye değer.

Trenden indikten sonra  tırmanarak kısa sürede yerleşime varıyorsunuz.

 

Locarno---Ascona(Tren yok. Sadece tren istasyonuna yakın her 15 dakikada 1.  perondan  bir kalkan "Losone Sottochie"  belediye otobüsü  ile Ascona'da ineceksiniz. Bu bölgede belediye otobüslerinde Bilet soran yok ama dikkatli olunuz.

 

 

3-ASCONA: İçinden Maggia nehri  geçiyor. Eski 1şehir Maggiore gölünün kenarında.

Bu gölün diğer tarafı İtalya oluyor.

Locarno’ya komşu olan Ascona, 196 metrelik rakımıyla İsviçre’nin deniz seviyesine en yakın Mayıs ayında giderseniz her yıl düzenlenen Sokak Sanatçıları Festivali’ne denk  gelebilirsiniz.

 

Otobüsten indiğiniz yerin karşısında

1-San Pietro e Paolo

Buradan yürümeye devam  turist info'dan sonra edip bir dik dörtgen çizerek eski şehri gezebilirsiniz.

 

2-Eski şehir: Etrafı yemyeşil dağlarla çevrili  Gölün kenarında ki bu yerleşimin  çok hareketli sahili var. Sahil boyunca tezgahlarda çeşitli hediyelikler satılıyordu.

Binalar yine aynı İtalyan havası vardı.

Göl çevresinde tepelere doğru birçok yerleşim var.

Burada ki göl kıyısında isterseniz bot ile Birisago'ya gidebilirsiniz. Çok ta keyifli olur veTurist info'dan zaman çizelgesini aliniz. Ben gittiğimde yeni kalktığından yakalayamadım

 

Bu yerleşimden 316 Nolu Otobüsle de 15 dakikada gidebiliyorsunuz

4-BİRİSAGO

Bu da  yine yemyeşil dağların çevrelediği göl kenarında bir yerleşim. Tepelere doğru evler sıralanmış. Yine aralarda far taş döşeli sokaklar var. Gol kenarı keyifli. Burada çok yoğun begonvil çiçeği gördüm. göldeki adaları ve  abdaldaki botanik parkı ile ünlü.

 

Ascona'yi gittiyseniz buraya gelmenize gerek yok.

Ascona ve Birisago'dan Locarno'ya otobüs ve bot var.

 

4-VALLE VERZASCA(Vadinin adı): 

Not: Bu bölgede Cento, Cerzasca'dan  başka  Maggia, Rovana, Bavona, Onsernone, Lavizzara gibi farklı vadiler de var. Araç kiraladıysanız bu vadilerde ki dağ köylerini ziyaret edebilir, kalabilirsiniz.

 

A-Da Lavertezzo, Paese:  İnilecek yerlesimin adı. Bittim buraya.Taş evlerin kiremit yerine bile taş kullanilmis damları, ahsap aksesuarlarla da tamamlanmış Ortacag yerleşimi.

Kayaların arasında turkuaz renginde akan nehirin yaptığı derin gölcüklerde insanlar yüzüyordu. Bundan haberim olmadığından  bikinim yanında olmadığından sadece ayaklarımı sokabildim. Çok canım kaldı. Böylesine yüzmek için güzel bir yer görmedim

lacorna---Tenore(Tren ile beş dakika)

Buradan B321 Nolu belediye otobusu ile Lavertezzo'ya gidiliyor.

Belli saatlerde Locano'dan direkt Lavertezzo'ya otobüs de var.

5- MAGGİA VADİSİ

 

Sihirli Vadi olarak anılan bölge, Bavona, Lavizzara ve Rovana vadileriyle birlikte çok geniş bir alan. Bakir doğanın içindeki yürüyüş yolları, taş köprüleri, Bosco Gurin gibi keşfedilmeyi bekleyen dağ köyleri, Grotto denen yerel restoranları ve Maggia nehrinin buz gibi suları ile görülmeye çok değer elektrik bağlantısı olmayan, kendi elektriğini güneş enerjisiyle üreten Bavona Vadisi ve vadinin sonund Foroglio şelalesini  de görebilirsiniz.

 

 Ticinolu ünlü mimar Mario Botta’nın Mogno köyünde yaptığı küçük kilise yi de görünüz.

6-BELLİZONA

1-Castel Grande: Saat 19'a gelirken hala açıktı.Giris ücreti yoktu .Ama içindeki müze kapanmıştı.

Dik kayalar üzerine yapılmış harika bir kale.

asansörle çıkılıyor. Diğer iki kaleyi karsıdan gördüm ama yokuşu tırmanmaya gücüm kalmamıştı.

UNESCO Dünya Mirası listesindeki 3 kaler: Castelgrande, Castello di Montebello and Castello di Sasso Corbaro.

Not:

1-Ticino kantonunun en büyük şehri olan Lugano,yı daha önce detaylı gezdiğimden uğramadım. Gezilip görülecek çok yeri var. Kesinlikle gidiniz.

2-daha önce gezdiğim Luzern şehrinde zaman olmadığı için -Rigi Dağı: Buraya tren +tekne+ üstü açık teleferikle ile ulaşılan Rigi dağını göremedim. Günlük bilet alarak siz gidebilirsiniz.

 

  Zürih’ten Halkidiki adasını görmek için Selanik’ e uçtum.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder