İSVİÇRE
GENEL
Bu ülkeye ikinci kez
aşık oldum. Karlı tepeler, dumanlı Alp daglar, yeşil çayırlar da otlayan
inekler, ahşap nefis evler, çitli bahçeleri, yemyeşil ormanlar göller, nehirler,
şelaleler....cennet gibi ülke. Ama bir isveçlinin dediğini de hiç unutmuyorum. Birçok
İsviçreli trenden atlayarak yaşamlarına son veriyorlar ama basına yansıtılmıyor!
Bilemedim.
Eski yazılarımda genel
bilgilerin tamamını bulabilirsiniz.
ULAŞIM:
Swiss Federal Railways
(SBB):
İsviçre’de trenler çok şık,
dakik ve bağlantılı olduğundan en mükemmel ulaşım aracıdır.
Not: Eğer iyi bir plan
yapıp hangi yerde ne zaman ne kadar kalacağınızı söylerseniz tren istasyonlarında
hemen sizi isteğinize göre kullanacağınız tren saatlerini ,aktarmalarınızı da yazılı
olarak elinize veriyorlar. Trenleri dakika şaşmadığından aktarmalarda hızlı
olmalısınız.
1-sınırsız tren bileti
almayı(Swiss Travel Pass) :
Günlük olduğu gibi
,2,3,4gunluk.olabiliyor.Daha da uygun oluyor. Eğer çocuklar anneleri ile
birlikte seyahat ediyorsa çocuklara ücret ödenmiyor. Ama annenin pasaportu ile aynı soyadı taşımalı.
Üç günlük sınırsız
bileti kişi başı 280 Franka almışlar.
A-saver day pass: Her yaş için bir günlük tramvay, tren, otobüs ,fery
gibi her türlü toplu taşımayı ücretsiz kullanabiliyorsunuz .Teleferiklerde
de indirim alıyorsunuz.
Gece 00:01 de başlıyor. Ertesi
günün sabah 5'ine kadar. Yani 29 saat.
Not: Yalnız kesinlikle
biletinizi bir gün önceden almanız gerekiyor. seçtiğiniz gün gece yarısı
sistem kendi kendine aktif olduğundan kullanmaya başlıyorsunuz.
B-Emekli indirimi de var.
Örneğin
Bir günlük bilet: Normal
ücreti 148Euro.Emekliler için 88 Euro.
C-Friends day pass for youth: Bu pass bilette 25 yaş altı gençler için aynı
koşullarda alabiliyorsunuz.
2-Swiss Half Fare: Bu
biletiniz varsa tüm tren biletlerini yarı ücretle satın alabilirsiniz. Ayrıca
bazı müzelerde de geçerli oluyor.
Eğer İsviçre'de yaşıyorsanız
iyi .Kısa süre için gereksiz.
3- İnterrail-
İsviçre(Sadece İsviçre için)
3 günlük:174 Euro.
4 günlük:201 Eoro
5 günlük:226 Euro
6günlük:247 Euro
Bir ay içinde kaç günlük
aldıysanız o gün için gece yarısından gece yarısına(00:00dan
00:59)saatleri arasında sadece trenlere ücretsiz binebiliyorsunuz.
Not: İsviçre dışında
Avrupa'da diğer ülkelerde de İnterrail kullanacaksanız biraz daha pahalı
olan "İnterrail Avrupa" alınız. Hem İsviçre’de hem de Avrupa’ da
kullanabilirsiniz.
Kullanımı: Önce uygulamayı
telefonunuza indirip kayıt olmalisinız.
İNTERRAIL BILETI
1. Bir “seyahat günü”
Interrail Pass, günlük
kullanım esasına göre gece yarısından (00:00) gece yarısına (23:59) kadar
sürer.
O gün içinde, o ülke
sınırları içinde istediğin kadar tren kullanabilirsin.
2. Trenlerin Çalışma
Saatleri
İsviçre’de trenler
genelde sabah 05:00 – gece yarısı 00:00 arası çalışır.
Büyük şehirler (Zürih,
Cenevre, Basel) arası trenler sabah 05:30’dan itibaren başlar, saat
23:00–00:00’a kadar devam eder.
Bazı bölgesel trenler ve
gece bağlantılı otobüsler (Night Bus) 01:00-04:00 arası da çalışır ama çok
seyrek.
3. Gece Trenleri
(Nightjet vb.)
İsviçre’den Avrupa’ya
giden bazı gece trenleri (Örneğin Zürih–Hamburg, Zürih–Viyana) Interrail ile
kullanılabilir.
Burada özel bir kural
var:
Eğer tren gece
yarısından sonra hareket ediyorsa, o tren sonraki günün seyahat hakkından sayılır.
Eğer gece yarısından
önce biniyor, ama yolculuk gece yarısından sonra devam ediyorsa, yalnızca
trenin kalktığı gün sayılır.
Çoğu gece treni için
zorunlu rezervasyon ve ek ücret (20–50€) vardır (kupa, yataklı vs.).
4. Günlük Yolculuk Planı
İçin İpuçları
Eğer gece geç bir
trenden sonra ertesi gün de tren kullanacaksan, gece trenini gece yarısından
önce başlatmaya çalış ki 2 günlük hak harcamayasın.
İsviçre içinde çoğu tren
kısa mesafeli olduğu için gece trenine pek gerek yok; ama Avrupa bağlantıları
için mantıklı olabilir.
Not: Önce uygulamayı
telefonunuza indirin.Kullanacaginiz gün aktif ediniz.
Trende kontrol
geldiğinde "my pass" a basarak kod şeklinde ki biletinizi görevliye
okutunuz.Eger planınızı "my trip" E yazarsanız tren saatlerini
de buradan gorebilirsiniz.
.
ARAC KİRALAMA
Normalde İsviçre
otoyollarında kendi aracınızı kullanacaksanız, otoyola çıkmadan önce Vinyet
almanız gerekiyor. Eğer kiralık araçla gezecekseniz, vinyet onlarda
kendiliğinden oluyor.
not: Benim Strasborg'ta tanıştığım
Türk ailesi
Almanya 'da 6 günlük aracı 15000 TL 'ye internetten erkenden kiralamışlar. Aslında
10000tl imiş ama onu son anda kaçırmışlar.
İNTERNET
Aslında yurt dışında her
yerden internete bağlanabildiğinizden ihtiyacınız olmaz. Ama isterseniz diğerlerine
göre daha uygun olduğu söylenen Airalo e-sim uygulamasını
kullanabilirsiniz.
KISA KISA
-Genelde müzeler
pazartesi kapalı.
-Ülkenin her tayfında
orjinal çeşmelerinden su içebilirsiniz.
- Her tarafta Migros
marketleri var.
- Temmuz ayında bile
özellikle yükseklerde yoğun yağmur vardı.
-Çok güzel ülke ama çok
çalışma var. Saat beste tramvaylar giden insanlarla doluyor. Bunlara göre
biz çok az çalışıyoruz.
-Çoğu insanın sırtında
sırt çantası, yanlarda yürüyüş çubukları ile doğada yürüyüşe gidiyorlar.
Trenler doğaya gideceklerin bisikletlereleri ile dolu oluyor.
-Çok Araplar turist
vardı.
- İsviçre eğitim
Doğuran kadına sadece 3 aylık izin veriliyor.Ama bebek yuvada bakılıyor.
Çocuk ana okulu ve ilk okulu bitirdikten sonra ortaokul başarısı ile iyi
liselere sınavsız gidebiliyor.Ornrgin bizdeki fen lisesi gibi.Universite sınavı
da yok.Lise başarısına göre üniversitelerden davet alıyor.Universite sınavının
olmaması harika.
-Isvicrede çok çalışma var ama sosyal haklarda bir o kadar iyi
BASEL(Müzeler Şehri)
Zürih ve Cenevre’den sonra üçüncü kalabalık şehir olan Basel’in içinden
geçen Ren nehri kıyısının iki tarafına kurulmuş tarihi binaları, şehri
birbirine bağlayan eski köprüleri, surları ve tarihi şehir kapıları ve
galerileri , müzeleri ile gezilmeye değer şehir.
Festivalleri ve fuarları Avrupa’nın da en önemli kültür ve sanat
şehirlerinden biri. Dünyanın en önemli sanat fuarı,Basel’de
oluyor. İşte bu küçük ortaçağ şehrinde 40 civarında büyük, küçük
müzeler var. İstediğinizi seçip gidebilirsiniz.
Müze gezmeyecekseniz yarım gün bile yeter.
Şehir içinde müzeler dahil genelde gezilecek yerlerin hepsi birbirine
yürüme mesafesinde. Ben ilk gün çok yorgun olduğumdan şehir merkezini gezdim.
İkinci gün tercih ettiğim. Müzeleri ziyaret ettim.
I--Eski Sehir(Altstadt ) – Arnavut kaldırımlı sokaklar, tarihi evler,
butik dükkânlar.
Trenden indikten sonra yürüyerek veya tramvay ile direkt eski şehirde
inebilirsiniz.
1- Barfüsserplatz: Burası ,Kafeler, lokal tatlar ve yılbaşı pazarlarının
kurulduğu meydan.
A-turist info'dan harita ve gerekli bilgileri
alınız.
Hemen karşısında
B-Spielzeug Welten Museum(Oyuncak Müzesi): 4
katlı.10-18 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş 7 F. Tek kelime ile muhteşem.
Bir benzerini Prag'ta görmüştüm. Sadece aralarda çok ayı oyuncağı kullanmışlar.
Dünyanın dört bir yanından toplanan 6 binden fazla oyuncağıyla Avrupa’daki
en büyük oyuncak müzelerinden biri. Müzede sergilenen ayıcıklar, bebekler,
minyatür evler, maket dükkanlar sadece çocukların değil büyüklerin de ilgisini
çekiyor.
Yürüyerek
2-Markplatz:Eski sehrin merkezi ve çok hareketli.
A-Rathaus(Belediye binası- Basel Parlemento): 8-17
arası açık. Onarımda olduğu için sadece ücretsiz cumartesi içini görebiliyorsun.
Kırmızı cephesi ve freskleriyle ihtişamlı.
Buradan sık geçen
33 Nolu otobüs ile beş durak sonra
B-City Gate(Spalentor) Kapısı – Şehrin orta çağdan
kalma orijinal sur kapılarından biri.
Buradan tramvay gelip
biraz yürüdükten sonra
3-Münstetplatz:
A-Minstet(katedral):
Kırmızı kumtaşından yapılmış, Gotik tarzda etkileyici katedral. Ren Nehri
manzarası.
B-Museum der Kulturen :10-17 aradı açık. Pazartesi
kapalı. Giriş 16 F.Úc katlı. Asansör var. Genelde Asya ve Afrika ağırlıklı
eserler var.
Dünya kültürlerine ait zengin koleksiyonlar.
Biraz ilerisinde
C-Naturhistirisches Museum: 10-17 arası açık.
Giriş 7 F .
Naturhistorisches Museum sizi dinozorların hakim olduğu zamana geri
götürüyor. Meraklısı için dev mamutlardan küçücük böceklere, soyu tükenmiş
canlılardan yaşayan memelilere kadar doğayla ilgili ne varsa bu müzede.
Doldurulmuş hayvanlar, taşlar, kemikler .Gitmeseniz de olur.
buradan nehir kıyısına ininiz
4-Nehir kıyısı;
Sola dönerseniz
A-rhein brücke(Mittlere Brücke) – Basel’in simgesi
olan eski taş köprü.
: Bu köprünün iki tarafında da nehir kıyısında insanlar oturuyor. Daha önce
çok şaşırdığım gibi işten çıkan
giysilerini su geçirmez çantalarına koyup sohbet ederek nehirden geliyorlar.
Ben de ertesi gün nehirde yüzdüm. Buraya belediye binası çok yakın
B- Ren nehrinde yemekli ve yemeksiz gezi gemileri
de var.
Ayrıca dolmuş gibi kullanılan botlar da var.
C- En azından toplu taşıma görevi yapan feribot
ile nehirden karşıdan karşıya geçebilirsiniz.
Diğer gezilecek yerler:
1- Dreiländereck (Üç Sınır Noktası) : İsviçre, Almanya ve Fransa'nın
birleştiği yer. Buraya tramvayla da ulaşabilirsiniz. Benim kaldığım yere yakın
olduğundan özel araç ile gittim. Uç ülkenin kesim yerinde metal bir anıt dikilmiş.
Nehrin sağ tarafı Almanya, sol tarafı Fransa.
İsviçre Avrupa birliğine dahil olmadığından buradan iltica edenler çok oluyormuş
nedenle geçişler kontrol ediliyormuş. Hatta buraya giden tramvayda, polisler
kaçakları yakalamak icin pasaportlara bakıyormuş.
2-Merian Gärten – Botanik bahçesi ve park alanı.
3-Kannenfeldpark – Yerel halkın tercih ettiği geniş bir şehir parkı.
4-Zoo Basel (Zolli) – İsviçre’nin en eski ve en büyük hayvanat bahçesi.
5-Aquabasilea (yakınında) – Su parkı ve spa alanları.
6-Markthalle Basel – Dünya mutfağından lezzetler sunan kapalı pazar.
7-Freie Strasse – Lüks mağazalar ve alışveriş caddesi.
IÍ-Diger Müzeler
Ben kaldığım yerden araç ile ilk Tinguely müzesinden başladım. Siz ters
sıra ile yürüyerek ziyaret edebilirsiniz.
1-Tinguely Müzesi:
Giriş 18 Perşembe 11-21,diğer günler 11-18 arası açık. Pazartesi kapalı.
Ren nehrinin hemen kenarında otabanın geçtiği köpru ayağının dibinde.
Burada 36 Nolu otobüs ile köprüyü geçip 3 bolu tramvayla veya nehir kenarı
yürüyüp feribot ile karşıya geçerseniz veya çok rahat yürüyerek köprüyü
geçip 10 dakikada yine nehir kenarından yürüyerek
Kağıt müzesine ulaşırsınız.
20. yüzyılın en yaratıcı İsviçreli sanatçılarından biri
Mekanik heykelleriyle ünlü sanatçı Jean Tinguely’nin eserleri var. Bana
yaratıcılıktan çok saçmalanmış eserler gibi geldi.
tiyatro binasının önündeki havuzun fıskiyeleri de onun eseri. müzenin
binası da ünlü mimar Maria Motta tasarlamış.
2- Basler Papiermühle:11-17 arası açık.20 F. – Kağıt üretimi ve eski
matbaa tekniklerinin gösterildiği etkileşimli müze.
Hala aktif olan ortaçağdan kalma bir kağıt fabrikası. Kağıt yapımı ve
baskı tekniklerinin sergilendiği müzenin değirmeni ilk günkü gibi çalışıyor.
Müzeyi gezdikten sonra üretim atölyesine katılıp tarihi tekniklerle kağıt yapabiliyorsun.
Önce hamur suyuna kağıt seklinde ki ızgarayı batırıp, sonra presliyorsun. Sonra
da kurutup sana hediye ediyorlar.
Biraz ilerisinde
3-Kunstmuseum Basel: Avrupa'nın en eski sanat müzesi. Yeni ve eski bina
olarak iki binası var. Ben sadece eski ve daha büyük olan eski binasına gittim.
Holbein, Picasso, Klee gibi sanatçıların yanında yerel sanatçılarında eserleri
var. Ama bina çok geniş olduğundan yorucu.
Not: Yeni binada
Kunstmuseum’un ayrıca çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği Museum für
Gegenwartskunst isminde bir kardeş müzesi olarak hizmet veriyor.
4-Fondation Beyeler :Bu müzeye 6 numaralı tramvayla gidiliyor. Modern sanat
koleksiyonu ve doğayla iç içe bir müze deneyimi.
Hildy and Ernst Beyeler’e ait 250 başyapıttan oluşan koleksiyonun
sergilendiği butik bir müze. Mekanda ayrıca dönem dönem geçici sergiler
düzenleniyor. İtalyan Mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan müze binası ve
yemyeşil bahçesi var.
5-Basel Güzel Sanatlar Müzesi dünyada bir belediyenin sahip olduğu ilk müze
olarak biliniyor. Müzede ünlü Amerbach Cabinet koleksiyonunun yanı sıra Monet,
Picasso, Van Gogh, Kokoschka, Andy Warhol gibi isimlerin eserlerini
görebilirsiniz.
6-Antiken Museum Basel:
Antik döneme ait eserlerin sergilendiği bir müze. M.Ö. 4. yüzyılla M.S. 6.
yüzyıl arasındaki Mısır, Roma, Yunan gibi uygarlıkların eserlerinin
sergileniyor.
Schaulager:
7-İsviçre Mimari Müzesi (Schweizerisches Architekturmuseum),:
özellikle çağdaş mimari eserler sergileniyor.. Yılda 4 kere düzenlenen
geçici sergiler de oluyor.
-Basel Tarih Müzesi:
Basel’in ve bölge insanının geçmişine odaklanan 4 ayrı mekandan oluşuyor.
Ana mekan olan Museum für Geschichte, üç ülkenin kesişimindi yer alan Basel’in
tarihini, Museum für Wohnkultur halkın geçmişteki ev yaşamlarını, Museum für
Musik dünden bugüne müziğin ve enstrümanların gelişimini, Museum für
Pferdestärken ise 19 ve 20. yüzyıldaki atlı arabaları sergiliyor.
Basel Karnavalı( Fasnacht):
Fasnacht, Protestan dünyasının tek karnavalı. Tarihi 14. yüzyıla kadar
dayanıyor. Her sene Büyük Perhiz’in ilk gününü (Kül Çarşambası) takip eden
Pazartesi sabahı başlayıp tam 72 saat sürüyor ve yılın en güzel üç günü olarak
adlandırılıyor. Bu tarihler her yıl değişmekle birlikte genelde Şubat, Mart
aylarına denk geliyor.
Yaklaşık 20 bin maskeli/kostümlü ziyaretçi katılıyor.
Şehrin tüm ışıkları söndükten sonra04.00’da Morgenstreich gruplar aynı anda
fenerlerini yakıp karnaval ezgilerini çalarak yürüyüşe başlıyor. Gayet
curcunalı kıyafetler ve Larve denen abartılı maskeler içindeki “Clique”ler,
trampet ve piccolo (bir çeşit flüt) eşliğinde 3 gün boyunca sokaklarda
dolaşıyor. Pazartesi ve çarşamba öğleden sonra kortej geçişi var. Salı günü ise
çocuklara ayrılmış durumda.)
Geleneksel kostüm ve maskelerin yanı sıra gruplar her yıl politika, çevre,
barış gibi konularda kendine has güncel bir tema seçiyor.
Salı akşamı 7.30 ile 11 arası Marktplatz, Barfüsserplatz ve Claraplatz’da,
Gugge denen tuhaf ama eğlenceli karnaval müziğinin icra edildiği konserler var.
Morgenstreich’ta kullanılan ve boyları bazen 3 m’yi bulan, ağaç, kanvas ya da
kağıttan yapılmış fenerler (Laterne), karnaval boyunca Münsterplatz’da
sergileniyor.
Waggis’lerin geçerken attığı şeker ve meyvelerden kapabilirsiniz.
Basel’den günübirlik yakın diğer ülke yerleri:
Basel’de olmak demek İsviçre-Almanya-Fransa’nın kesiştiği yerde olmak ve üç
ülkenin nimetlerinden de faydalanmak demek. Basel’deyken tramvayla Almanya’ya
gidip market alışverişi yapabilir, belediye otobüsüyle Fransa’daki pastaneden
baget ekmeği alabilirsiniz. Sabah kahvaltısını İsviçre’de yapar, öğlen
Almanya’da, akşam Fransa’da yiyebilirsiniz. Gezmeyi, keşfetmeyi sevenler için
de Basel çevresinde, sınırın öbür tarafında gezilecek, görülecek birçok yer
var.
Fransa’nın dillere destan Alsace ve
Almanya’nın doğa harikası Kara Orman yani Schwarzwald (Black Forest) bölgeleri
çok yakın.
BERN
Basel---Bern( en ucuzu 27 Fraktan başlıyor.
Ani: Tüm o
İsviçre gezimi en ince ayrıntıları ile hazırlayıp dosyalamıştım. Basel'den
Bern' e tren ile geldiğimde son anda trenden indiğimde düşürdüm. Gerekli yere
müracaat ettim. Etmez olaydım. Çok gereksiz sorular sorup tutanak tuttular. ”birkaç
gün sonra bulursak sana mail atarız “dediler . Tüm eksiklerimize rağmen çok
pratik milletiz Öğrenciliğimde kopya
çekerken öğreniyordum. Neyse ki burada da yazarken yaptığım plan aklımda
kalmış. Çok zorlanmadım.
Şehir iç i için bir gün yeterli.
Ama çevresi ile birlikte en az 2-3 gerekiyor.
İsviçre’nin resmi olmasa da fiili başkenti Bern'dir.
tren istasyonundan çıkıp "Bahnof" meydanında ki turist
infodan haritanızı aldıktan sonra karsıya geçip yürümeye devam ediniz.
Ben eski şehre girmeden Bern hotele çantamı bıraktım. Sanırım beni otel müşteri
sandılar.
I-Eski Şehir:
1191’de kurulan Bern’in merkezi neredeyse hiç bozulmadan bugünlere gelmiş ve
1983’te UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş. Yarım ada şeklinde ki eski şehri,
şehri çevreleyen tertemiz mavi suyu olan Aare Nehri, her köşe başında
karşınıza çıkan renkli heykel ve çiçeklerle süslü tarihi çeşmeleri,
tuğladan bitişik nizam evleri, kemerli çarşıları,
küçük sokak kafeleri, lokal pastaneler, restoranlar, butikler, galeriler,
pazar yerleri ve
dar sokaklarıyla tam bir ortaçağ şehri.
1-Kemerli Yol(Spitalgasse+Marktgasse+Gramgasse+Gerechtigkeitsgasse) Peş
peşe sıralanan bu caddelerden başlayabilirsiniz.
Eski şehri tam ortasından ikiye bölen bu korunaklı yol, Avrupa’daki
benzerleri arasında en uzun olanlardan biri. İstasyondan başlayıp
Nydeggbrücke’ye kadar uzanıyor.
Bu caddelerden raylı tramvaylar ve elektrikli
otobüsler geçiyor.
Ortalarında ise renkli çeşmeler sıralanmış. Önceki yazımda adları ile
açıklamıştım.
kemerli kaldırımları sayesinde güneş ve yağmurdan korunarak
gezebiliyorsunuz.
A-Markgrasse:
a-Kafigturm(Gözetleme Kulesi) :hapishane Kulesi olarak da kullanılmış.
Biraz ilerisinde
b- Parlamento binası:
Dünyanın ilk modern demokrasilerinden biri olan İsviçre’nin parlamento
binası. 1902 yılında tamamlanan Bundeshaus’u rehberli turlarla gezebilir ya da
arka terasına çıkıp manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Parlamentonun önündeki Bundesplatz ise yaz-kış çeşitli etkinliklere sahne
oluyor.
Not: Buradan aşağı şehre ücretle teleferikle veya parlamentonun yan
tarafından yürüyerek inebilirsiniz. Ama en iyisi ana caddeden 7 veya 8 nolu
tramvayla inmek.
B-Kramgasse: Kemerli yol asıl buradan başlıyor
sayılır. Bu kemerli yoldan içteki pasajlardan geçerek ana yola paralel diğer
kemerli yollara geçebiliyorsunuz.
a-Saat kulesi:
her saat basi , saat üzerinde ki soytarı çanlar çaldıktan sonra ayı
heykelleri dönerek gösteri yapıyor. en sonunda da horoz aralıkla öterek sonlandırıyor.
Ana caddeden yürümeye devam ettiğinizde sol taraftaki Parelel yolda
b-Belediye binası(Bundeshaus)
Yolun sağ tarafından girdiğinizde paralel yolda ise
c- Berner Münster(Katedral):
Yapımına 1421 yılında başlanan Bern Katedrali, İsviçre’deki en büyük dini
yapı. Geç dönem Gotik mimarinin de en etkileyici örneklerinden biri. 344
merdiven tırmanıp 100 m uzunluğundaki kulesine çıkarak eski şehri tepeden
seyredebilir, karla kaplı Alpleri görebilirsiniz.
Köprüye varmadan önce nehrin kenarında ki mahalleye inip gezebilirsiniz. Yukarıdan
görünüşü çok güzeldi. Daha önce gezdiğimden bu sefer gitmedim.
Yolu bitirdiğinizde
2-Bären Park(Ayı Parkı)
Kemerli yolu bitirip köprüden karşıya geçince göreceksiniz.
1513 yılından beri şehirde yaşayan ve şehrin sembolü olan ayılar,
1857 yılından sonra ayı çukurunda, 2009’dan beri de çukuru çevreleyen modern
parkta yaşamaya devam ediyorlar.
Buradan tabelaları takip edip yukarıya kısa bir tırmanıştan sonra
3-Rosen Garten
200’den fazla gül türünün bulunduğu bahçeye ulaşırsınız. Çok
eskilerde mezarlık olan bölge 1913 yılında park olarak düzenlenmiş. Tepeden
şehrin manzarası çok güzel.
4-Paul Klee Zentrum: 10-17 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş 20 F.
Ayı parkının önünden veya Kramgasse caddesinin üzerinden 12 numaralı
otobüs ile gidiliyor. Gül bahçesinden de yürüyebilirsiniz.
20. yüzyılın en önemli ressamlarından Paul Klee’ye adanmış bir
merkez. İtalyan Mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan bol ödüllü yapıda,
sergi salonunun dışında çocuk müzesi, seminer odaları, müzik ve etkinlik
salonları var. Ama burada ki resimler bana ilk okul çocuğunun yaptığı çöp
adamlar gibi geldi. Ben böyle müzelere gitmemeliyim. Bir sey anlamıyorum.
5-Bernisches Historisches Museum
(Bern Tarih ve Einsein Müzesi ):
Ana cadde Spitalgasse üzerinde veya prosert kulesinden sola döndüğünüzde 7
veya 8 Bolu tramvay ile "Helvetiaplatz " meydanında ininiz
10-17 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş 18 F .500 binden fazla objeye
sahip koleksiyonuyla İsviçre’nin en önemli müzelerinden biri. Taş devrinden
günümüze kadar dünyanın dört bir yanındaki kültürlerin geçmişine ışık
tutuyor.
Özellikle İran, Mısır, Türkiye'den gelen eserler çok güzeldi.
Albert Einstein’ı Müzesi: Eğretim hayatı İsviçre'de geçti
ETH Zürih’te fizik okudu.
-Almanya'dan ayrıldıktan sonra 1901’de İsviçre vatandaşı oldu.
-Bern'de Patent Ofisi’nde çalıştı.
-1905’te 4 devrimsel makale İsviçre’de yazıldı.
-Zürih Üniversitesi ve ETH’de hocalık yaptı .
Tüm bu bağlantıları, resim, doküman vb. ile bu müzede anlatılıyor
Not : Bu meydanda
Museo di Stories Naturale ve Musevi Della communicazione
müzelerini de gezebilirsiniz.
6-Marzili Yüzme Havuzu: Buraya kadar gelmişken nehrin yakınında ki
ücretsiz yüzme havuzuna gidebilirsiniz.
Bern’de yaz aylarının en popüler mekanlarından biri. Hemen nehrin
kenarında, giriş ücretsiz. 8 kulvarlı 50 m uzunluğunda bir performans havuzu,
ayrıca yüzme bilmeyenler için bir havuz, çocuk havuzu, atlama kuleleri ve 10
bin metrekarelik yemyeşil bir alan…
Bu sefer hava ara ara çiseliyordu. Bikinimi yanına almama rağmen gitmedim.
Tren istasyonuna yakın
7-Art müzesi: Artık buna gitmedim. Biraz ileride
8-Botanik garden:
8-21 arası açık. Ücretsiz.
Burada da insanlar su geçirmez çantaları ile nehrin akuş yönünde gidiyorlardı.
Bende nehir kenarında bu yazılarımı yazıyorum.
Biraz daha uzaklar
1-Eiger
3975 metre yüksekliğinde bulunan Eiger Dağı, Bern Alplerindedir ve
İsviçre’nin isim yapmış Zor yürüyüş parkurlarıyla olan dağlarından
biridir.
2--Gurten: 9 Nolu tramvayı ile 17
dakika da gidebiliyorsunuz.
Şehrin yerlileri özellikle bahar-yaz
aylarında dağ havası almak için Bern’in yanı başındaki Gurten’e kaçıyor. 858 m
yüksekliğindeki Gurten’de araba yasak, tek çıkış yolu 1899’dan beri hizmet
veren füniküler. Sıcak havalarda mangal ve yürüyüş, kışın yeterli kar varsa
kızak ya da kayak yapabilirsiniz
1-INTERLAKEN
Bern--- Interlaken (tren ile
İsviçre’nin Bernese Oberland bölgesinde
yer alan İnterlaken, Thun ve Brienz gölleri arasında yer alıyor.
İsviçre’nin Bern kantonunda yer alan
köylerden sonra en son yerleşimidir. Tren ile ulaşabiliyorsunuz.
Alpler ’in manzaralarıyla çevrili, harika gezilecek yerler var.
Hava yağmurluydu. Otelden aldığım kocaman şemsiye ile ancak gezebildim. Özellikle
zirveler sisli olduğu için teleferik
kullanmayı tercih etmedim.
ANI: Lauternbrunenn'de tren
istasyonunda küçük çantam i emanete vermek isteyince 7 F (400 TL'ye
yakın)istediler. Ben de yakındaki polis merkezine bırakmak istedim. Onlarda ayrılacaklarını
söyleyince polisin önerisi ile üstü kapalı Park yerinde polis arabasının
arkasına bıraktım. Güvenmek, ne güzel bir duygu.
Lauterbrunn 'a gitmenin yolları:
1.Yol: Interlaken west'te inip tren ile önce Grindelwald'a
gidebilirsiniz.(interrail biletinizle de gidebilirsiniz.)
Buradan da teleferikle Grundelwald-first' e gidip, gezip geri dönüp
Grinwald'dan tren ile Lauternbrunenn'e aktarma ile geçebilirsiniz. Bunun dışında
Interlaken west'te görebilecekleriniz
2. Yol:İnterlaken osn't 'a inip direkt
lauterbrunnen' e tren ile geçiniz.(Veya yine Lauterbrunn 'a gitmeden
Zweilütschinen' de inip Önce Grindelwald'a buradan da gidebilirsiniz)
INTERLAKEN WEST
Not:wengen: Tren ile buradan da Lautabrunna'dan da
gidebiliyorsunuz.(Sanırım Müren üzerinden çıkılıyor.)(interrail bileti
geçerli.)
1-Jungfraujoch:Buraya üç aktarma yaparak çıkabiliyorsunuz. Interrail bileti
geçersiz.
Sanırım Jungfrau travel Pass özel bileti ile çıkılıyor.
Wengen’den Avrupa’nın en yüksek tren
istasyonu olan Jungfraujoch’a 3454 m. yükseklikteki “Top of Europe” olarak
adlandırılan, İsviçre’nin Bern Alplerindebulunan istasyona çıkmak için Kleine
Scheidegg’den aktarma yapmanız gerekiyor. Zirvede kafe-restoran, manzara
platformu, Ice Palace ve yazları açık olan Snow Fun Park var.
Yılın çoğu zamanı, Jungfraujoch dağ geçidi
karla kaplıdır. 3571 metre yükseklikte yer alan zirvesi Sphinx’te, bilimsel
araştırma merkezi olan Sphinx Gözlemevi bulunmaktadır.
2-harder kulm : Bu dağa tren ile
çıkılıyor. 1.322 metre yükseklikte ve Jungfrau manzarası var. tepede
panoramik bir restoran var..
3-Schilthorn dagi:Bu daga da
çıkabilirsiniz.
MÜRREN
Lauternbrunnen’dan 1650 m yükseklikteki
Mürren köyüne
Her yarım saatte bir tren var. Yolda trenden inip teleferikle ile yolunuza
devam ediyorsunuz. Lauterbrunnen'den teleferikle (Sadece interrail bileti
ile bu teleferiğe bedava binebiliyorsunuz.) Grütschalp'ta
çıkıp tekrar trene binip devam edip Winterreg'i geçip(İsterseniz burada
inip, gezip daha sonra Mürren'e gidebilirsiniz )sonra Mürren'e varıyorsunuz. Tepede
küçük ve sevimli köy. Tüm buradaki köylerde olduğu gibi yemyeşilliklerin içinde
ahşap evler çok güzel görünüyordu. Bizim Karadeniz yaylalarına benziyor. Ama
buralarda kayak yapıldığından alışveriş merkezleri ve çok şık oteller vardı.
Bu otellerde kalarak buraların keyfi tam çıkarılabilir.
1-Allmendhübel: 9' da aciliyor.9-17 arası çalışıyor. Özel tren ile beş dakikada
çıkılıyor. Interrail bileti geçersiz (Veya yarı ücret.).Gidiş ,dönüş
10.08 F. Tepede Alpler’ in meşhur üç zirvesi Eiger, Jungfrau ve Mönch
manzarası eşliğinde dağ yürüyüşü yapabilirsiniz.
Yukarıda Restoran ve yürüme rotaları var.
2-Schithornbahn: Her yarım saatte bir
teleferik var. Teleferikle 5 dakikada çıkılıyor. Burada da Interrail bileti
geçersiz (Veya yarı ücret.).
Ücreti 64.30 F.
Buradaki 2970 m yükseklikteki döner
restoranda, 40 dağ zirvesi ve 20 civarında buzul manzarasına karşı döne döne
yemek yeme şansınız var. (1969 yapımı James Bond filmi On Her Majesty’s Secret
Service burada çekilmiş.
Teleferikle aşağı doğru sırası ile Gimmelwald, Stechelbetg ve Lauterbrunn 'a
varıyor.
LAUTERBRUNN
İsviçre Alplerinin arasına sıkışmış bir
sevimli yerleşimde Tam 72 tane şelale var.
1-Staubbach Şelalesi: Yürüyerek 10 dakika.
Taş merdivenlerden tırmanırsanız şehrin çok güzel manzarasını göreceksiniz.
Buradan yürüyerek
Yaya yoluna çıkarsanız Bir saat yürüyerek veya otobüs yoluna inerseniz 141 Nolu
otobüs ile daha kısa sürede
2-Trümmelbach Şelalesi: giriş 16 F. Çocuklara
7 F. En yukarıya on dakikada bir kalkan teleferikle veya yarım saat tırmanarak
çıkıyorsunuz.
Koca kayaların arkasına gizlenmiş olan
Saniyede 20 bin litre suyun aktığı Trümmelbach şelalesi ise sadece yaz
aylarında bir tünel asansörüyle sağlanıyor.
Sular çok büyük gürültü ile kayaların arasından fışkırarak akıyorlar.
Buradan yürüyerek dağlardan akan şelaleleri uzaktan görebilirsiniz. Ben artık
bunlara gitmedim.
Diğer şelalelere gitmeyecekseniz otobüs veya yürüyerek
Lauterbrunn'e (30 dakika) dönünüz.
Not:
1- Lauterbrunnen’den araba ya da otobüsle
dar dağ yollarından geçerek tipik bir İsviçre dağ köyü olan Isenfluh’a, oradan
da nostaljik kırmızı teleferikle Sulwald’a çıkın. Eiger, Jungfrau ve Mönch
üçlüsünden Grindelwald vadisine, Schynige yaylasından Lauterbrunnen vadisinin
derinliklerine kadar hava açıksa manzarayı görebilirsiniz. Buralarda
kızak, yazın scooter’la aşağı inebilirsiniz
2- Lauterbrunnen2den . Kleine scheidegg ve
Jungfrau ’ya doğru yürüyüş rotaları var
Lauterbrunn ---Wengen
(Tren, 6 dak.)
WENGEN
Vadinin doğu tarafındaki tepede ise
trafiğe kapalı Wengen kasabası ,dişli demiryolunu kullanarak tırmanan
treni kullanmanız gerekiyor.
Lauterbrunn’dan her yarım saatte bir tren var. Bu güzel köy (Bäckerei,
Almancası. (Bakery, İngilizcesi)(fırıncılıkta, puacaları ile ünlüymüş. Ben
fazla görmedim
kilisenin arkasından vadi manzarasını
kaçırmayınız.
Vagen---MannhicleneTren ile yukarı çıkmak
.
58F.Interrail biletiniz varsa29 F.
Yukarıda Restorant, yürüyüş yolları var.
Lauterbrunn ---Grindelwald
(Tren, 40 dak. ,her yarım saat
. Bute bir tren var.
GRINDELWALD
Buradan ünlü Eirger dağına çıkılıyor.
Lauterbrunn ---Iseltwald
(Tren, 45 dak. her yarım saatte bir tren var.
lautbrurunen--Zweilütschinen
(Tren 10 dakika) Burada tren değiştir.---Grindewald(22 dakika)
Ama bu tren Onterlaken'e devam ettiği için çantalarınız yanınızda olsun. Yoksa
benim gibi tekrar Lauternbrunenn'e geri dönmek zorunda kalırsınız.
Yani siz önce İst Interlaken'den Zweilütschinen (Tren'e gelip buradan
Grinwald'a gidip geri gelip Lauternbrunen'e geçebilirsiniz
Not: Aslında Wagen'den de Grinwald'a özel tren farklı yoldan gidiyor. ama
interrail bileti buna dahil olmadığından Lautebrunen'e geri dönmek zorunda
kaldım.
Deniz seviyesinden 1034 metre
yüksekliktedir. Eiger Dağı’nın eteğinde yer alan Grindelwald, hem Interlaken
‘in en güzel kasabalarından, hem de dünyanın en popüler kayak merkezlerinden
birisi. Genelde Almanca konuşuluyor. Yazın yürüyüş ve dağ bisikleti,
kışın ise kayak, kızak ve snowboard için tercih edilen bir bölge ve
yüzlerce trekking rotası var. Unesco’nun dünya mirası saydığı yürüyüş alanına,
Eiger Trail’e Grindelwald ’tan başlayabiliyorsunuz.
Grindelwald ’in popüler aktivitelerinden
birisi de kızak çıkabilir, buradaki Bergrestaurant‘ta mola verdikten sonra
kızak kiralayarak Weidli otobüs durağına kadar kayabilirsiniz.
.
GSTAAD
Bern kantonunda İsviçre’nin güneybatısında
yer almaktadır. Büyük bir kayak merkezine sahip olan Gstaad köyü, belediyesine
bağlıdır, otel sayısının fazla olan sosyetik yerleşimdir.
ISELTWALD
Ost Interlaken Otobüs veya bot ile
Brienz gölünden gidebilirsiniz.
Adelboden:
-Interlakrn ost--- Adelboden tren üç saat(Bern-e 45-1 saat. Thun'a da yakın
sayılır.
2-ZERMAT
1. Yol:Ekenomik yol:Bern → Zermatt(Visp
üzerinden aktarma yaparak 2.5–3 saatte Zermatt'a kadar gidebiliyorsunuz.)
2. Yol:Glacier Express treniyle gitmek.
Dünyanın en yavaş ekspresi ve cam tavanlı vagonları olan bu tren ile
İsviçre’nin en güzel yüksek dağlarından , vadilerden ve
köylerden geçerek Zermatt’a gidebilirsiniz.
Zermatt, özel araçla
ulaşılamayan bir köydür, dolayısıyla araçla son durak genellikle Täsch
olup oradan trenle Zermatt’a geçilir. İçinden vispa nehri geçen Matterhorn
Dağı’nın eteklerinde Trafiğe kapalı ve tertemiz havası olan yerleşim.
kayak ve hiking gibi
outdoor sporları için ideal kasabanın çevresinde, 54 lift ve toplam 360 km
uzunluğundaki pistleriyle dünyanın en önemli kayak merkezlerinden biri. .
Bu kasaba, kayak merkezi olduğundan birçok kayak malzemeleri satan lüks
dükkanlar, şık oteller var. Zermatt’a gelmişken teleferiğe atlayıp Avrupa’nın
en yüksek panorama platformuna (3883 m) çıkın ve Alpler’ deki 4000 m’den yüksek
38 zirveyi görün.
Zermatt-Matterhorn
bölgesi, İsviçre’de kayak sezonunun en uzun olduğu bölgelerden biri. Hatta 3000
m’den daha yüksekte bulunan Snowpark’ta yazın kayak yapmanız için uygun 21 km
pist bile var.
Trenden inip hemen
yakınında ki turist info'dan haritalarını alınız. İçe doğru yürüyünce
1-Gornetgrat:Tren ile
çıkılıyor ama interrail bileti burada geçerli değil.
Daha ileride
2-Sunnegga,Blauherd&Rothorn:
Teleferikle çıkılıyor.
Buradan Tren
istasyonunun olduğu ana caddeye gelip yürüyerek şehir merkezinde katedral ve
arkasında çiçekli mezarlığı geziniz. Yanında ki "Matterhorn müzesi"
14-18 arası çalıştığından içini gezemedim. Sonra yürümeye devam ederek
2-Klein Matterhorn.:
Matterhorn’un karşısında bi de kardeşi var, Adı küçük müçük ama manzarası
büyük. Buradaki Matterhorn Glacier Paradise, Avrupa’da teleferikle
çıkabileceğiniz en yüksek nokta. 3883 m yükseklikteki Avrupa’nın en yüksek
panorama platformundan, Alpler’deki hava açıksa 4000 m’den yüksek 38
zirveyi görme şansınız var.
Dünyanın en yüksek dağ
istasyonu olan bu noktada manzara eşliğinde yıl boyu kayak
yapabilirsiniz.sunuyor. Buradan 360 derece dağ manzaralarını izleyebilir ve
ünlü buzul sarayını keşfedebilirsiniz.
3-Materhorn Alpine
Crossing:
Ikisine de teleferikle
çıkılıyor. Fiatları çok yüksek.
Gornergrat Treni: Tren
saatte bir kalkıyor ve yaklaşık yarım saat sürüyor
Dünyanın en yüksek tren
yollarından biri. Gornergrat’a vardığınızda karşınızda Matterhorn ve
çevresindeki devasa Alpler’in manzarası olacak.
Materhorn dağı:
Toblerone çikolatalarının üzerinde resmi olan bu dağ, 4478 m
yüksekliğiyle Avrupa’nın ve Alpler’in en yüksek noktalarından biri. Dağcılar
için çok tehlikeli bir zirve olarak bilinen Matterhorn’a ilk tırmanana kişi
1865 yılında Edward Whymper.
Matterhorn,
İsviçre-İtalya sınırında. Kuzey yüzü İsviçre’nin Valais kantonundaki Zermatt
kasabasına, güney yüzü İtalya’nın Breuil-Cervinia kasabasına bakıyor.
Sehri gezerken farklı
yerlerden de görebiliyorsunuz.
En son köprünün üzerinden
geçip yukarı tırmandığınızda
Bu yol üzerinde
şansıma güneş açtığından sisler takmaman gitti. Matterhorn dağını
tüm ihtişamı ile görebildim.
4-Gorner Gorge: Giriş
5.50 F.Bu derin vadinin içinde 20 dakika yürüdüğünüzde şelaleye ulaşıyorsunuz.
Çıkarken o kadar yürüdüm ki içeriye girmeden kapıdan döndüm.
5- Riffelsee Gölü:,
Matterhorn’un suya yansıdığı Materhorn dağ manzarasını görmek için bu
göle yürüyebilirsiniz.
ANi: Uzun tüylü
dağ keçilerini yoldan uzun örgülü kız Çobanlar geçirdiler. Bu çoban kızları
dışarıda görseniz üniversite öğrencisi sanırsınız. Zaten başkasına adres
sorarken bana İngilizce olarak çoban kızlardan bir tanesi yardımcı oldu
3-THUN
olan Thun gölünün kenarında ve Aare
Nehri’nin iki tarafında kurulmuş. Bu yerleşimde nehre karşı çok sevimli bir
otelde kaldım.
Tarihi thun Kalesi, Oberhofen Şatosu
ve kilisesisini ziyaret ettim.
Lake Thun, tarihi Thun Kalesi ve ile ünlü.
Thun gölünün çevresinde ki
minik kasabalarda da kalıp tekne turuna çıkabilirsiniz. Lake Brienz ise
turkuaz rengi sularıyla ve Giessbach Şelalesi ile ünlü.
4-GRUYÈRES
Montrö’ye 40 km
uzaklıkta. Gruyets'e giderken harika üzüm bağları vardı.
Bern---Gruyeres---Möntre(Toplam
108 km)
Tren istasyonundan
inince 15 dakika yaya yolundan köye doğru tırmanıyorsunuz. Araçların köye
girmesi yasak olduğundan köyün dışında Park etmişlerdi.
İsviçre’nin Fransızca ve
Almanca konuşulan Fribourg kantonunda bulunan ve ismini
ünlü Gruyere peynirinden(Biz gravyer diyoruz.) alan Saane nehri
kenarında 800 m yükseklikti üzerindeki tepede kurulmuş tam bir orta
çağ köyü.
2014 yılında Batı İsviçre’nin
en güzel köyü seçilen Gruyères,. çiçeklerle süslü evleri ve taş döşeli
sokaklarıyla çok sevimli ve gezilmeye değer.
Ben bineceğim tren
istasyonunu bir önceki ile isim benzerliğinden karıştırdığım için çok zaman
kaybettim. Buna rağmen geldigime değdi.
Merkez çok küçük. Ara
sokaklara da giriniz. Köyü çevreleyen surları ve kuleleri görünüz.
Merkezde göreceğiniz
1-Hirgiger Müzesi:
Bu Oscar kazanan İsviçreli
sanatçı H.R. Giger’e adina acilmiş. Nedense bu müzeyi bu köye hiç yakıştıramadım
Müzede yine abuk
subuk resimler ve sürreal heykeller sergileniyor.
Giriş ücretini unuttum.
Hemen alt tarafında
2-Hirgiger Bar:
Buradakiler ,müzeden de saçma.
Kemik görünümlü sandalye
ve bazı mobilyalar kullanılmış. Tavanı da aynı kemiklerin bir araya
gelerek oluşturdukları taç şeklinde dizaynlardan oluşmuş.
Fotoğraf çekebilmek için
bir şeyler içmek zorundasınız.
biraz daha yürüyünce
aşağıya doğru Kiliseyi göreceksiniz.
Üst tarafta ise
2-Château
Gruyeres(Şato);Giriş 13 F.9-17:30 arası açık
F. Bu kasvetli ortaçağ şatosunu,
cok beğendim. Eşyalarınıda görebiliyorsunuz.
Bunun dışında bakınarak
gezinebilir alışveriş yapabilirsiniz.
Gruyère, peynirin
yanı sıra çikolatası da unlu.
Gruyères’de peynir
fabrikası hemen tren istasyonunun yanında. Giris 8 F.
Çikolata fabrikası ise
tren ile 10 dakika uzaklıktaki Broc'ta. Otobus ile de gidebiliyorsunuz. Buraya
giriş 17 F.Hem geç kaldığımdan hem de giriş ücretli olduğundan fabrikalara
gitmedim.
Ama farklı iki peynirle yapılan,
Karadeniz'in mumlamasına benzeyen
İsviçre’nin meşhur yemeği
Fondü yedim. Tek kişilik 30 F.
Masada gaz ocağının
üstünde kaynarken siz de karıştırmalısınız. Uzun saplı çatala ekmek takip fondüye
batırıp yiyorsunuz. Cok tuzlu ve tatsızdı. Nenemin mıhlamasının yanından bile
geçemez. Karatenizde mumlama ateşten alındığında bile kaynaması devam eder. Mis
gibi de tereyağı kokar. Dünyanın en lezzetli ve zor yapımlı yemekleri
Türkiye'de.
Gruyeres'in çevresinde
de yemyeşil başka yerleşimlerde var.Buralara yürüyerek bile
gidebilirsiniz. Bu köyden manzaraları çok güzeldi.
çikolata treniyle
İsviçre’nin en güzel
köy/kasabalarından Gruyères’in yanı sıra Broc, Charmey, Maleson, Bulle ve Jaun
köylerini de içine alan keyifli seyahat yapabilirsiniz. En ünlüsü Charmey – Gruyères arasındaki Jaunbach geçidi’ne
yürüyebilirsiniz.
Désalpe Festivali: Bu
festival, Charmey kasabasında her yıl Eylül ayının son Cumartesi günü
düzenleniyor. Yaz aylarını Alpler’deki yaylalarda otlayarak geçiren
İnekler, sığırlar,
koyunlar, keçiler evden ayrı geçen 4 aydan sonra süslenierek dağdan dağdan köylerine
indiriliyor. Kara denizde de bir benzeri olan bu festivali görmek çok isterdim.
5-ZÜRIH
Alpler’in eteklerinde
kurulmuş ve 5000 yıllık tarihi ve kültürel zenginliğe sahip, İsviçre’nin en
büyük şehri olan Zürih, İsviçre’nin kültürel başkentidir.
50’den fazla müze
100’den fazla sanat galerisine ev sahipliği yapan Zürih, iş dünyasının,
modanın, alışverişin ve gece hayatının merkezidir.
Avrupa şehirlerinde
olduğu gibi bu şehir Zürih gölünün yanında. İçinden Limmat nehri geçiyor.
Genel olarak Zürih, gün
batımında/gece özellikle binaların güzelce aydınlatıldığı göl ve nehir
kıyılarını görünüz.
Tren istasyonunun içinde
hem turist Info, karşısında da trenler hakkında bilgi veren tren Info
var. Gerekli bilgileri aldıktan sonra(Hemen size küçük şehir haritası
veriyorlar. Özellikle büyük şehir ve bölge haritası isteyiniz.)
Tren istasyonundan
çıktıktan sonra hep yürüyerek nehrin çevresinde bir elips çizerek yine
tren istasyonuna variyorsunuz. Nehrin bir yanından diğer yanına istediğiniz
köprüden geçebilirsiniz.
1-Bahnhofstrasse
İstasyondan göle doğru
uzanan Bahnhofstrasse dünyanın en pahalı caddelerinden biri. Alışveriş
tutkunları için tam bir cennet (ya da cehennem). Kiraların, dolayısıyla
fiyatların el yaktığı caddede Prada, Chanel, Louis Vuitton gibi lüks markaların
yanı sıra H&M, Zara gibi günü kurtaran mağazalar da var.
2-Lindenhos Tepesi: Az
bir tırmanma ile şehir ve nehir manzarasını görebileceğiniz yer.
Buradan yokuş aşağı
inince sırasıyla görecekleriniz:
A-St. Peter Kilisesi
Zürih’in en eski kiliselerinden
biri olan St. Peter Kilisesi, şehrin hemen her yerinden görünebilen kocaman
saatiyle ünlü (8,7 m çapıyla Avrupa’nın en büyük kilise saatine sahip). Ayrıca
kulesinde en ağırı 6 ton olan 5 devasa çanı var. Ama onarımda olduğu için içi
gezilmiyordu.
Daha önce itfaiye
karakolu olarak kullanılmış. Avrupa'daki bir kilisedeki en büyük saatler
4-Fraumünster
5-Bürkliplatz
Göl kenarındaki meydan,
sahildeki gezintiler için ideal bir başlangıç noktası. Meydanda haftada iki
kere (Salı ve Cuma) sebze-meyve pazarı, yazları her Cumartesi ikinci el pazarı
kuruluyor. Bürkliplatz aynı zamanda göl turu yapan teknelerin de kalkış
noktası.
Buradan köprüden nehrin
karşı tarafına geçiniz.
6-Sechseläutenplatz
İsviçre’nin en büyük
meydanlarından birisi. Bellevue durağı ile Opera binası arasındaki
Sechseläutenplatz, yılın her mevsimi, haftanın her günü hareketli. Zürih’teki
tüm festival, etkinlik, bayram burada düzenleniyor.
A-Opera
B-China Garden: Göl kenarından
10 dakikalık yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Bu sefer gitmedim.
7- Kunsthaus:10-18 arası
açık. Perşembe 10-20 arası açık. Pazartesi kapalı olduğundan içini
ziyaret edemedim.
İsviçre’deki en geniş
sanat koleksiyonuna sahip müzede Alberto Giacometti, Munch, Picasso, Monet ve
Kokoschka gibi sanatçıların yanı sıra birçok modern İsviçreli sanatçının
eserleri yer alıyor. Müzede ayrıca geçici sergiler de düzenleniyor.
8-Limmatquai
Limmat Nehri boyunca
uzanan cadde, Zürih tatilinde gezilecek, görülecek yerlerin başında geliyor.
Rathaus ve Grossmünster gibi tarihi yapıların dışında sıra sıra uzanan
mağazalar, kafeler, restoranlarla Zürih’in en popüler yerlerinden biri.
A-Grossmünster Kilisesi
Yapımına 1100 yılı gibi
başlanan ve defalarca bakım onarım geçiren Katedral, Zürih’in alamet-i
farikalarından biri. Özellikle pencerelerindeki sanat görülmeye değer.
İsterseniz 187 basamaklı kulesine çıkıp şehri kuşbakışı seyredebilirsiniz. Giriş
5 F.
B-Radhouse
9-Eski Şehir:
A-Niederdorf
Zürih’te yaşayanların
deyimiyle Dörfli, yani Küçük Köy diye tabir edilen bölge yerli halkın buluşma
noktası. Grossmünster’in etrafındaki trafiğe kapalı dar sokaklar, antika
dükkanları, kitapçılar, butikler .Buraya Grossmünster dan da devam ederseniz
gidebilirsiniz.
10—Üniversite
Polybahn (Raylar
üzerinde giden teleferik ) ile
ETH üniversitesine
çıkılıyor. Binanın önünde ki meydandan şehir manzarası çok güzel.
Çünkü saat 18:00
civarında, güneş battığında gökyüzü güzelleşiyor ve Zürih'teki kuleler
aydınlanıyor! Polyterasse, "ETHZ" adlı üniversitenin önünde yer
alıyor.
yanında da Zürih
Üniversitesi var. Binaları çok görkemli.
Buradan yine
teleferikle inerek tren istasyonuna varıyorsunuz.
Daha uzaklar:
I- Uetliberg: Buraya
tren+ otobüs+ Tren ile çekiyorsunuz Benim
gittiğimde yağmur yağdığından tavsiye edilmedi.
Zürih’in yanı başında,
yüksekliği 871 metre olan yemyeşil bir dağ. Panoramik şehir, göl, nehir ve
Alpler manzarasına karşı doğa yürüyüşleri için ideal rotalardan biri. Yürüyüş
yolları kışın da kızak pistine dönüşüyor.
2-Rapperswil
Yolunuz Zürih taraflarına
düşerse bir tekneye veya İsviçre’nin en uzun tahta köprüsünden yürüyerek
gölün karşısına geçin. Ortaçağdan kalma eski şehri ve kaleyi görebilirsiniz. Gölde
yüzebilirsiniz de.
1-BERNINA EKSPRESI
Bu güzergâhta, Alp dağları, tüneller,
viyadükler, İtalyan varı köyler, göller, ırmaklar.. 2000 metreye kadar
Alplerin yamaçlarına tırmanıyorsunuz. bu ülkenin her tarafı bu kadar güzel. Yürümeden
görmek ye ayrı bir keyifliymiş. Özellikler dağların tepesinde ki köylere çok şaştım.
Bizim Karadeniz köylerinden de yükseklere evlerini yapmışlar. Ama buralarda
bile devlet halkı için toplu taşıma hizmeti veriyor.
Bu güzergâhta giden trenlerin hepsi kıpkırmızı.
Yerel trenle bile bir günde Trano'ya gidip dönebilirsiniz.
Yerel tren ile Zürih'ten ilk tren ile
Zurih---Chur---Samedan---Pontresina---Tirano
ya12:23 de varıyorsunuz. Tirano zaten çok küçük. Ayni yoldan 6 saatte de geri
dönebilirsiniz.
İsterseniz
Tirano'dan Milano'ya trenle
geçebilirsiniz.
Bernına ekspres ile yerel trenler aynı güzergahta aynı sürede varıyorlar. Zaten
hızları 45 km civarında. Sadece Bernina ekspresin reklamı var. Biletleri
pahalı. Camları manzara için daha büyük .Bence yerel trenleri açılan
pencerelerinden daha güzel fotolar çekebilirsiniz. Daha da keyifli.
Trenin giderken sağ tarafına oturtunuz. Manzarası çok daha güzel. Köyler, ırmaklar
bu tarafta daha çok. Dönerken de sol tarafa(Yani ilk gördüğünüz manzara
tarafına oturunuz. Aynı manzara ama görüş açıları farklı olacak.
Bu güzergah,
1-Chur-Tirano(İtalya.)(4 saat)
2-Chur---Sein Moritz(Ilk ayağı, iIki saat sürüyor.
Trene binince fikir değiştirdim.
Bana Tirano'ya kadar gitmek fazla uzun geldiğinden yarı yola kadar yani
St.Morotz'e kadar gittim. Fazlasıyla yetti.
İsterseniz Tirano’da indiğiniz trenden. Bernina otobüsü ile Tirano –
Lugano 3 saatte geçebilirsiniz. Veya
Tirano’dan trenle Milano’ya 2,5 saatte da geçebilirsiniz.
ANI: Bu gezimde Litvanyalı bir gence rasladim.18 yaşını doldurduğu için
Avrupa Birliği kendisine bir aylık interrail ileti hediye etmiş.Turkiye, İtalya’yı
gezmiş. Isvicre üzerinden evine dönüyordu.
2- ST. MORİTZ
,1856 metre yüksekliğe
kurulmuş ve yılın hemen hemen tüm aylarında güneş alan
Saint-Moritz’in de
içinde yer aldığı bölge 5 Dağlar olarak bilinir. En ünlü turistik yeri St.
Moritz dağ kasabasıdır.
İsviçre’de Engadin
vadisinde yer alan 5 dağlar bölgesinde en ünlü tıristik yeri olan St.
Moritz, 1864 yılında Alpler ‘de kış turizminin başladığı ve dünyanın en eski kış sporları
merkezlerinden biridir.
Ayrıca donmuş göl
üzerinde
- polo oynanır.
-şubat ayında
White Turf at yarışlarını yapılır..
- kayak ve kızak
yapılır.
-Bir de ‘Cross Country.
ayaklarında kayağımsı hızla gidilen ski şekli.
Ayrıca termal kaplıcalar
da vardır
St. Moritz, iki kez de
kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmıştır.
Trenden indikten sonra
önce göl kenarına gidebilirsiniz.
Gölün tüm çevresi 5 km.
Tren istasyonunun
hemen ileride. ki uzunca yürüyen merdivenlerle tepedeki şehir merkezine
çıkıyorsunuz.
Bu küçük şehirde ilk
göze çarpan en ünlü markaların dükkanları sıralanmış. Paranın bol harcandığı
şehir olduğunu hemen anlıyorsunuz.
Şehre girerken
sağda
1:Badrutt'palaca: Bu şık
hotelin ici de görülmeye değer. Balkonundan da gol manzarasını görebilirsiniz.
Belediye binasının giriş
katında ki turist infodan haritanızı ve bilgi aldıktan birbirine çok yakın görülecek
yerler sırasıyla
2-Confiserie Hanselmann:
Bu şık binada cafe içebilirsiniz. Çikolata ve tatlıları da güzel.
3-Chesa Veglia: Şehrin
en eski evi.
4-Protestsn kilisesi
5-Schiefer Tüm: Kule
6-Kulm Country Club: kar
olimpiyatlarının yapıldığı bu mekan şimdi şık restoran.
7-Katolik Kilise
Geldiğin ama yoldan geri
yürü
8-Chesa Futura: bu
devasa fıstık seklindeki binanın ne olduğunu anlayamadım. Kapalıydı. Buradan
biraz daha tırmandığınızda
9-Chanteralla Dağı:3057
metre.
Chanteralla Füniküler
bu füniküleri, aslında
kayak için gelenler pistlere çıkmak için kullanıyor, fakat ilk durağı
Chanteralla şehir manzarası görebilir ve dönüşte yürüyerek yarım saatte
şehir merkezine inebilirsiniz.
teferikke gidiş dönüş 85
F.45 dakika sürüyor.
1-Silvaplana gölü: Otobüsle
25 dakika. Daha ilerisinde
2-Sils gölü var.
Eğer kışın bu
şehre geldiyseniz;
1– Landwasser
Viyadük – Filisur
Kış zamanı karlarla
kaplı ve kırmızı bernina treninin geçtiği viyadük:
Eger kışın buranın
fotoğrafını çekmek isterseniz önce Tren saatlerini öğrenerek araçla
‘Parkplatz Landwasser Viaduct‘e kadar gelip yarım saat köprünün altına
yürüyünüz. Tam tren viyadükten geçerken fotoğrafını çekebilirsiniz.
2– Preda ve Bergün
arası kızakla 5km aşağıya kaymak
viyadüğün aşağı ve yukarısında
kalan Preda ile Bergün kasabaları arasında kızak aktivetisinni
yapabilirsiniz. Bunun için kışın bile buraya gitmek isterim. Bergün
kasabasından kiraladığınız kızak ile trenle Preda durağında inip, kızakla
Bergün’e kadar 5 km aşağıya kayınız. inerken Landwasser Viyadük’in altından
geçiyorsunuz!.
akşam 5’te kızak
kiralayacağınız yerler kapandığından bu aktiviteye erken saatte
başlamanız gerekiyor.. İsterseniz bir kez kaydıktan sonra trenle tekrar tekrar
Preda’ya çıkıp tekrar kayabilirsiniz.
3-HEIDI NIN KOYU(Maienfeld ilçesi)
Heidi’nin Köyü
(Heididorf), İsviçre’nin doğusunda, Graubünden kantonundaki Maienfeld ilçesinin
köyünde yer alır. Bu köy, Johanna Spyri’nin ünlü çocuk romanı ve
Çocukluk anılarımızın unutulmaz hikâyesi Heidi'den esinlenerek oluşturulmuş
turistik mekandır.
Zurih'ten saatte bir
tren var.
Ben Bernina
guzargahindan dönerken uğradım. Chur---Maienfeld(Tren ile 13 dakika, Bern
yönünde.)
Maifeld ilçesi,
şarapları ile de ünlü küçük bir yerleşim.
Trenden indiğinizde 40
dakika tırmanarak Heidi'nin köyüne varıyorsunuz. Hemen tren istasyonunun
yanında otobüs te kalkıyor.
Köye giriş 2.90 F.
Girişlerde kartınızı okutarak turnikenin açılmasını sağlıyorsunuz.
Heidi'nin evi, Alp
kulübesi, okul, pter'in keçileri gibi farklı konseptler var.
İşte Heidi'nin köyü ve
çevresinde gezilecek başlıca yerler:
1. Heidi Köyü
(Heididorf)
Heidi’nin evi
(Heidihaus): İçinde döneme ait eşyaların olduğu, roman kahramanlarının yaşamını
betimleyen orijinal bir Alp kulübesi.
Peter’in kulübesi,
keçileri ve çoban hayatı canlandırılmış.
Ziyaretçiler için
interaktif deneyimler, kırsal yaşamı tanıma imkânı.
Çocuklu aileler ve
nostalji severler için çok keyifli bir deneyim sunar.
- Heidiweg (Heidi
Yürüyüş Parkuru)
Heidi’nin hikâyesine
uygun duraklarla oluşturulmuş yürüyüş yolu.
Doğayla iç içe, yemyeşil
Alp manzaraları eşliğinde yaklaşık 1,5-2 saatlik kolay bir yürüyüş rotası.
- Pizol Gölü
Bölgesi-(5-Seen Wanderung:
Heidi köyünden kısa bir
mesafe uzaklıktaki bu bölge, beş göl yürüyüş rotası,
Yüksek dağ gölleri,
nefes kesici Alp manzaraları görebilirsiniz.
Maienfeld’in
tarihi merkezinde küçük dükkanlar, şirin sokaklar.
1- Maienfeld Şehri
ve Salenegg Şatosu (Schloss Salenegg):: Tren istasyonundan Heidi'nin köyüne
yürürken beş dakika sonra sağda. Taş binası güzel. Avrupa’nın 778 yılından beri
en eski şarap üretim yerlerinden biri .şimdi sadece restoran olarak
kullanılıyor Şarap tadımı da yok.
2-Trenle Yakın Yerler
Bad Ragaz (termal spa
merkezleri ve sanat parkı).
Chur (İsviçre’nin en
eski kenti – tarihi sokaklar ve müzeler).
Liechtenstein sınırı da
oldukça yakındadır – Vaduz’a kısa bir yolculukla ulaşabilirsiniz.
4-REN ŞELALESI(Schloss Lauren am Rheinfaal)
1-Zurih---Ren Şelalesi(Ren
selalesine Zürih'ten her saatte bir tren var.50 dakika sürüyor.),.Tren
hemen şelalenin üst tarafinda duruyor.Iki dakikada şelaleye inersiniz.
Ben st Mortiz dönüşü
Chur'dan buraya devam ettim. Yol boyu Konstaz gölünün diğer tarafında
Almanya ve Avusturalya var.
Trenden
"Schafhausen "durağında in. Bu durak Almanya sınırına yakın.
Şelale için bir ücret
yok. Gezmek için zaman da yok.
indikten sonra 1
bolu otobüs ile 10 dakikada şelaleye gidiyorsunuz.
Genişliği 150,
yüksekliği ise 25 metre olan şelale, İsviçre’deki Schaffhausen kantonunda. Yaz
aylarında su akış hızı saniyede 700 metreküpü aşan bu şelaleyi ücretsiz
yakından görebiliyorsunuz. isterseniz botla daha da yakından da görebilirsiniz.
5-TİCİNO
Ticino kantonu adını içerisinden geçen Tessin nehrinden alıyor ve başkenti
Bellinzona. Aynı zamanda Locarno ve Lugano gibi İtalyanımsı şehirleri de var.
Alpler’in dibinde İsviçre’nin İtalya sınırına komşu olan ve İtalyanca
konuşulan bu bölge, doğası, kültürü, yemekleri, şehirleri, kasabalarıyla İtalya
olduğunuzu sanabilirsiniz.
Ticino’da toplu taşıma çok gelişmiş. Dağın tepesinde ,uzak yerleşimlere
bile bile belediye otobüsü var.
Bu bölge büyük olduğundan küçükm bir dağ kasabasında kalmanız çok keyifli
olacaktır.
Milanodan Yakında ki Lugano’da ki küçük havaalanına
Ticino’ya ulaşmak için uçabilirsiniz. Milano’ya da uçabilirsiniz.
Veya Milano’dan Ticino sınırlarına araçla sadece 2 saatte
ulaşabiliyorsunuz.
Güneye inildiğinden bu bölge Güneşli ve sıcaktı. Ben bir de yağmur yağar
diye şemsiye almıştım. Güneşten korunmak için kullandım. Bu bölge kesinlikle
ülkenin en gezilesi yeri.
Ben daha önce bu kanyonda Lugano,Gandria köyü, Mercote, Melide, Monte Bre ve Swissminiatur'u gezmiştim.
Buradaki vadileri gezmek için
araç kiralamaya değer. Ülkenin en gezilesi vadileri burada. Sanırım
Park, bu bölgede büyük problem olmaz.
Ama bu gezilecek yerlere de tren ve otobüs sık var. İyi bir plan yaparsanız
hem ucuza hem de stress yapmadan gezebilirsiniz. ercih sizin.
Bu gezimde ise sırayla
zurih---Bellinzona(Tren ile (Tren ile yaklaşık iki saat)---Locarno,(Tren
ile 23 dakika)
1-LOCARNO
Tren istasyonunda ki turist infodan haritanızı alınız
Maggiore Gölü’nün kenarına kurulu olan Locarno, İsviçre’nin en sıcak şehri.
Yılda 2300 saat güneşli olan Locarno’da palmiyeler ve zeytin ağaçları
şehrin sıcak havasını tamamlıyor. Rengarenk yapılarla süslü eski şehrin dar
sokakları, şehrin kalbi olan Piazza Grande’ye çıkıyor. Yazın 600 m’lik kumsalı
ve yüzme havuzlarıyla İsviçre’nin en güzel plajlarından biri olan Lido
Locarno’da serinleyebilirsiniz.
1-Buradan direkt aşağı inerseniz gole varıyorsunuz.
Sola dönerseniz güzel bir park var. Sağa dönerseniz
2-Piazza Grande: her yıl düzenlenen film festivalinin de merkezi. Güzel
evvlerin, restoranların ve kafelerin olduğu meydan.
Buradan sağa tırmanırsanız
2-Eski Şehir: Diğerlerinde olduğu gibi yokuş yukarı dar, taş sokaklar, renkli
badanalı, pancurlu evler
- Castello Visconteo: 12. yüzyıldan kalma bir kale olan
Madonna del Sasso kilisesini :Hristiyanlar için bir hac yeri.
Bir saatte geziliyor.
Buradan geldiğiniz yoldan geri tren istasyonuna geliniz.
2-CENTOVALLİ VADİSİ:
İtalyancada 100 vadi manasına gelen Centovalli, bir ana vadiye bağlı irili
ufaklı birçok vadiden oluşuyor.
Buraya giden tren yavaştı. Dönerken trenin camları açıldığından çok rahat
foto çekebiliyorsunuz.
Locorna tren istasyonundan merdivenlerden aşağı inerek Locarno Fart'tan
Centovalli vadisine giden
Locarno---Domodossol(iki buçuk saat
- İtalya'nın trenle gidilen son yerleşimi ). bu tren t ile
Centovalli vadisinin manzaralarını görerek
İsviçre’nin son kasabası Camedo(47 dakika sürüyor.
Siz isterseniz bu son İsviçre yerleşimi den önceki
Intragna'da veya daha ileride ki Cavigliano' da inip gezip, geri Lacornaya dönebilirsiniz.
Aracınız varsa aradaki dağ köylerine uğrayarak gidebilirsiniz.. Ama diğer
vadiler çok daha güzel olduğundan bu vadide fazla zaman kaybetmeyiniz.
.
A-Intragna
Lacorna--- Intragna
Tren ile 22 dakika.)
Etrafı yemyeşil dağlar ve üzüm bağları ile çevrili tam bir İtalyan kasabası.
Daracık küçük taşlarla döşeli yolları, taş tipik İtalyan evleri ile görülmeye
değer.
Trenden indikten sonra tırmanarak kısa sürede yerleşime varıyorsunuz.
Locarno---Ascona(Tren yok. Sadece tren istasyonuna yakın her 15 dakikada
1. perondan bir kalkan "Losone Sottochie" belediye
otobüsü ile Ascona'da ineceksiniz. Bu bölgede belediye otobüslerinde
Bilet soran yok ama dikkatli olunuz.
3-ASCONA: İçinden Maggia nehri geçiyor. Eski 1şehir Maggiore gölünün
kenarında.
Bu gölün diğer tarafı İtalya oluyor.
Locarno’ya komşu olan Ascona, 196 metrelik rakımıyla İsviçre’nin deniz
seviyesine en yakın Mayıs ayında giderseniz her yıl düzenlenen Sokak
Sanatçıları Festivali’ne denk gelebilirsiniz.
Otobüsten indiğiniz yerin karşısında
1-San Pietro e Paolo
Buradan yürümeye devam turist info'dan sonra edip bir dik dörtgen
çizerek eski şehri gezebilirsiniz.
2-Eski şehir: Etrafı yemyeşil dağlarla çevrili Gölün kenarında ki bu
yerleşimin çok hareketli sahili var. Sahil boyunca tezgahlarda çeşitli
hediyelikler satılıyordu.
Binalar yine aynı İtalyan havası vardı.
Göl çevresinde tepelere doğru birçok yerleşim var.
Burada ki göl kıyısında isterseniz bot ile Birisago'ya gidebilirsiniz. Çok
ta keyifli olur veTurist info'dan zaman çizelgesini aliniz. Ben gittiğimde yeni
kalktığından yakalayamadım
Bu yerleşimden 316 Nolu Otobüsle de 15 dakikada gidebiliyorsunuz
4-BİRİSAGO
Bu da yine yemyeşil dağların çevrelediği göl kenarında bir yerleşim.
Tepelere doğru evler sıralanmış. Yine aralarda far taş döşeli sokaklar var. Gol
kenarı keyifli. Burada çok yoğun begonvil çiçeği gördüm. göldeki adaları
ve abdaldaki botanik parkı ile ünlü.
Ascona'yi gittiyseniz buraya gelmenize gerek yok.
Ascona ve Birisago'dan Locarno'ya otobüs ve bot var.
4-VALLE VERZASCA(Vadinin adı):
Not: Bu bölgede Cento, Cerzasca'dan başka Maggia, Rovana, Bavona,
Onsernone, Lavizzara gibi farklı vadiler de var. Araç kiraladıysanız bu
vadilerde ki dağ köylerini ziyaret edebilir, kalabilirsiniz.
A-Da Lavertezzo, Paese: İnilecek yerlesimin adı. Bittim
buraya.Taş evlerin kiremit yerine bile taş kullanilmis damları, ahsap
aksesuarlarla da tamamlanmış Ortacag yerleşimi.
Kayaların arasında turkuaz renginde akan nehirin yaptığı derin gölcüklerde
insanlar yüzüyordu. Bundan haberim olmadığından bikinim yanında
olmadığından sadece ayaklarımı sokabildim. Çok canım kaldı. Böylesine yüzmek
için güzel bir yer görmedim
lacorna---Tenore(Tren ile beş dakika)
Buradan B321 Nolu belediye otobusu ile Lavertezzo'ya gidiliyor.
Belli saatlerde Locano'dan direkt Lavertezzo'ya otobüs de var.
5- MAGGİA VADİSİ
Sihirli Vadi olarak anılan bölge, Bavona, Lavizzara ve Rovana vadileriyle
birlikte çok geniş bir alan. Bakir doğanın içindeki yürüyüş yolları, taş
köprüleri, Bosco Gurin gibi keşfedilmeyi bekleyen dağ köyleri, Grotto denen
yerel restoranları ve Maggia nehrinin buz gibi suları ile görülmeye çok değer
elektrik bağlantısı olmayan, kendi elektriğini güneş enerjisiyle üreten Bavona
Vadisi ve vadinin sonund Foroglio şelalesini de görebilirsiniz.
Ticinolu ünlü mimar Mario Botta’nın Mogno köyünde yaptığı küçük
kilise yi de görünüz.
6-BELLİZONA
1-Castel Grande: Saat 19'a gelirken hala açıktı.Giris ücreti yoktu .Ama
içindeki müze kapanmıştı.
Dik kayalar üzerine yapılmış harika bir kale.
asansörle çıkılıyor. Diğer iki kaleyi karsıdan gördüm ama yokuşu tırmanmaya
gücüm kalmamıştı.
UNESCO Dünya Mirası listesindeki 3 kaler: Castelgrande, Castello di Montebello
and Castello di Sasso Corbaro.
Not:
1-Ticino kantonunun en büyük şehri olan Lugano,yı daha önce detaylı gezdiğimden
uğramadım. Gezilip görülecek çok yeri var. Kesinlikle gidiniz.
2-daha önce gezdiğim Luzern şehrinde zaman olmadığı için -Rigi Dağı: Buraya
tren +tekne+ üstü açık teleferikle ile ulaşılan Rigi dağını göremedim. Günlük
bilet alarak siz gidebilirsiniz.
Zürih’ten Halkidiki adasını görmek için Selanik’ e uçtum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder