BULGARISTANkendi
1 Euro=1.94 Leva, 1 Dolar=1520 leva
Bulgaristan AB uyesi oldugu halde Euro kullanmaya gecmemistir.Cunku AB, AB'nin en fakir ulkesi olan Bulgaristan'in kendi paralarinin kullanilmasinin daha iyi oldugunu dusunmus bu ulkede.AB uyesi diger Romanya'nin ekenomisi bile Bulgaristan'dan dan bile iyi.Yine ulke fakir oldugundan Euro hic dusup yukselmeme karari verilmis.
Ogretmen maasi 300-400Euro arasinda.Fiyatlar bize cok yakin.Bazi seyler biraz daha ucuz.
*Bulgaristan gul cenneti.Gul ile ilgili bircok sey alabilirsiniz.
Yine Bulgaristan, minarel sulari ve kaplicalariyla da cok unlu.
Ama binalar, yollar cok bakimsiz.Nasil bu ulkenin AB'ye girmis.sasmak gerek.Bunu sordugum Bulgaristanli bir Turk.'Bizi irgatlik yaptirmak icin AB'ye aldilar 'ded;.Bir Avrupa ulkesinde isci 5000Euro aliyorsa Bulgar isci 1000Euro aldigindan tercih ediliyor.
Her yerde goreceginiz gazinolar' Bulgaristan'da en dikkat cekici.
Bulgaristan'da cingeneler Turk ve Bulgar.Bu cingenelerAB araciligi ile Avrupanin her tarafina yayilmislar
VIZE:yesil pasaporta vize yok.
Ayrica Bulgaristan ve Romanya gibi AB uyesi olup sengen vizesine dahil olmayan ulkelerde , 'sengen vizeniz varsa bes gun kalabiliyorsunuz.
SOFIA
Sehrin ici bir gunde gezilebilir.
Sofya, 545 metre rakimiyla Avrupa baskentlerinden en yukseklerinden biri.7000 yillik gecmisi ile Avrupanin en eski yerlesimlerinden biri.
Roma, Bizans, Slav. osmanli medeniyetleri gelip gecmis.Eserler birakmislar.Bunlarin cogu 2.dunya savasindan sonra yapilmis.Sofya, 1879'da baskent olmus.
Genelde eski demir ulkelerde oldugu gibi devasa devlet daireleri, genis bulvarlar var ama bunlarin icinde en sevimsizi.Karanlik, soguk, devlet binalari ve kocaman merdivenleri ile abartili ve hantal bir sehir.devasa havuzlarinin sulari akmiyor.oyle bos bos yer kaplamislar.
Caddeler de cok genis olunca alisveris dukkanlari olan alt gecitleri de cok fazla.
Insanlar binalardan da sevumsiz.yardimsever ve dost canlisi degiller.Elimde ki adres kagidini sordugum insanlarin cogu cevap vermeden duymamazligi gelerek yanimdan gectiler.
Maaslari az.150 Euro.B aslarini sokacak bakimsiz da olsa bir evleri var.Yeme icme cok kit.pintiler.Zor yasamlari onlari bizler gibi cok germis.kabalar da.Bir konuyu anlamayip tekrar sordugunuzda hemen sinirleniyorlar.
.
Sofia Tour: sabah 11'de aksam 18'de ucretsiz sehir turu var.Ama sadece Sofya'nin tarihi binalari anlatiliyor.Hicbirinin icine girmedik.Habire osmanliyi kotulediler.Kendiniz gezmeniz daha mantikli.
Sehrin gezilecek yerleri 'tsar Osvoboditel Bulvari'uzerinde veya yakininda.Hepsi birbirine yurume mesafesinde.
Bulvarin basindan gezmeye baslarsak
1-Banya Basi(banyo basi-hamam onu camii): hemen arkasinda eski Turk hamaminin kalintilari var.
Karsisinda
2-minarel su kaynagi: kubbeli, gorkemli bina. icinde havuzlarinin oldugu bu bina gittigimde kapaliydi.
Bu binanin arkasinda da sicak su(Minarelli) cesmeleri var. insanlar siselerini burada doldurup iciyorlar.
3-Sinagog: Giris 2L.Muzede dahil.gorevlilere 'Ibadethaneye de mi para ile girecegiz' diyerek kizip girmedim ama guzel bir sinagog.
4-Comlex Serdika: ana caddenin hemen basinda ki bu dev alisveris merkezi, Sofya'da ilkmis.Oldukca sik magazalar var.Karsisinda
5-Sheraton oteli: dort tarafi otel olan ve gazinosunu Turklerin islettigi bu binanin ortasinda kilise var.
6-Rotondo St. george: Antik Roma kenti Serdika'nin kalintilarinin yaninda ki 4.yy'dan kalan bu kilise, ortacag freskleriyle unlu.Kubbesi Unesco'nun korumasinda.Iceride fotograf cekilmiyor.Cok zarif kiliseye bakmaya doyamiyorsunuz.
7-Sveta Nedelya Kilisesi: bu kilise de, ici de cok guzel.
8-Arkeoloji Muzesi:10-17 arasi acik.Pazartesi kapali. giris 10L.Ogrenci 2L.sadece persembeleri 65 yas ve ustunde ki emeklilere ucretsiz.
Binanin kendisi aslindabuyuk cammiymis.muzeye cevirmisler.guzel bir muze.ozellikle osmanli eserleri, takilar ve gumus islemeli abjeler harika.
tekrar yolun karsisina geciniz.
9-Basbakanlik Binasi:Koseli ve cok gosterisli bina.
buradan merdivenlerden yer altinda ki Roma kalintilarini da gor.
10-Etnegrafya Muzesi: 10-18 arasi acik.Pazartesi kapali.giris 3L.emekli ve ogrenciler icin 1L.
bu muzede cok zengin.Osmanlidan(Osmanli yahudilerin giysilerine varinciya kadar) kalan cok eserler var.
Yaninda
11-Art muzesi: giris 6L.Emekli ve ogrenci 3L.girmedim.
12-Rus Kilisesi: Cok sevimli kilise.ici de cok zengin ve gosterisli.
yolun karsisinda biraz iceride
13-National Theatre: bu binada cok ihtisamli ve guzel.
tekrar karsiya gecip devam ederseniz
14-St. Sofya Church: 2.gun burada cenaze toreni vardi.Olu, giyinik sekilde belden yukarisi tabut acik oldugundan gorunuyordu.gelenler icin pasta v.s paketler hazirlanmisti.
4.yy-6.yy kalma bu oldukca farkli eski ortadoks kilisesi, adini sehre vermis Sofia-kutsal bilgelik anlamina geliyor.osmanli doneminde camiye cevrilmis.depremden sonra kullanilmamis.Su anda tekrar kilise .
15-Al exander nevski catedral: 1912'de neo bizans tarzinda yapilmis.Katedralin mozaik,vitray, mermer ve ahsap oymalari,freskleri cok guzel.
bulgaristan icin olen 200 Rus askeri anisina yapilmis.Iki kilise arasinda 'isimsiz asker' adina surekli yanan bir mesale var.
16-National Assembly (parlemento)
17-National Library
18-Sofia University: turk ogrencilerinin de oldugu bu bina da gorulmeye deger.
Buradan isterseniz once 'Vasil levski'ana caddesinden giderek ve bir yuvarlak cizerek
19-National palace Culture: opera, sinema, dans.v,s etkinliklerinin oldugu bu devasa binanin cevresi,parklar guzel,tekrar 15 dakika yuruyerek
20-Vitosha Bulvari: Alis veris dukkanlarinin oldugu genis ve guzel cadde .
basladiginiz noktaya geliniz.
Sofia ---Plovdiv(her saat basi otobus var.14L.2.15 saat suruyor.tren 2.5 saat suruyor.9L.
Sofia---Pazarcik---velingrad---plovdiv
*Sofya'dan direkt Velingrad'a otobus var.
PLOVDIV(FLIBE)
Bir gun yeterli.
Sofya'dan Turkiye'ye donerken buraya gelip'gezip gece otobusu ile de Turkiye'ye de donebilirsiniz.
Cok sevimli , Bulgaristan yerlesimlerine benzemeyen bir sehir.
Sehrin gezilecek yerleri eski sehirde.
eski sehir. Cambaz tepe,Taksim tepe ve en yukarida ki Nebet (Nobet) tepeden olusuyor.eski sehirde , 1800'lerden kalma ayni Antalya-kale icinde ki evlere benzeyen harika evler var.Hepsinin girisi 5L.Ama hepsine girmeye gerek yok.ozellikle evlerin tavanlari harika.turist info'dan harita alarak gezilecek eski evleri ve diger eserleri gezebilirsiniz.Bunlardan en unluleri
1-cuma meydani ve cuma cami(Ulu cami-Murat Hudaverdigar cami): Cami, 1364'de yapilmaya baslandigi dusunuluyor.Cunku Polovdiv, osmanli'ya bu tarihte gecmis.20 yil sonra 2.Murat zamaninda da bitirilmis.
icinde 18.yy'dan kalma Hunkar Maklili(Sultan Yeri)olan yuksek mekan tahtadan oymali, islemeli ve cok guzel.hemen altinda Sultan'in girdigi kapi da acilmis.
Camiden dolayi bulundugu meydanda da hala Cuma maydani deniliyor.
2-Imaret cami: 1445-45'de yapilmis. Camiyi yapan Seyh Abidin Pasa'nin turbesi de var. Ama bu cami, cok bakimsizdi.Nobet tepeyi geciniz.
buradan yuruyerek En guzel ve icleri gorulmesi gereken evler
3-balabanov House: ozellikle her odanin tavani farkli farkli ahsap islemeli ve harika.yaninda ki 'Hindliyan House'de guzel.
4-Argir Kuyumcuoglu'nun evi(Etnografya Muzesi): Giris 5L.Sanirim sahibi Turk-ermeni. Muze cok guzel.Ozellikle takilar nefis. ev de cok guzel.
*Diger cok guzel ev ve kiliseleri haritadan bakarak gezebilirsiniz.
5-Antik tiyatro 2.yy'dan.
merkezden asagida kalan
6-Odeon: Roma kalintilari var.
Karsilastigim Turk ogrencilerin onerisiyle
7-Grabna Pazar(Yapay Gol): bana siradan geldi.Belki yazin cok daha guzeldi.
8-Seker mahallesi: Turk cingenelerinin yasadigi mahalle.Gitmek istedim ama turk ogrenciler tehlikeli olabilecegini soylediler.
VELINGRAD
Bu dag kasabasi kaplicalari ile unlu.
BULGARISTAN'DAN ISTANBUL'A GECMEK
Plovdiv----istanbul----Bursa(11, 14, 19, 22, 00:45 de otobus var,otobus , Sofya'dan geliyor.40L=21Euro=31Dolar=50TL,en iyisi leva vermek.
Genelde gezi yazılarının birçoğu, sizi heveslendirecek,daha çok anı ayarında okuması zevkli yazılar.Benim yazılarım,albenisi olmadığından '' Acaba nereye gitsem '' diyenler için değil de gideceği yeri kesinleştirmiş olanlar için. Yazılarımın gezerken yüklediğimden, çok imla ve anlatım hatalarım var. Fotoğraflarımın olduğu hard diskimimin birini abim, diğerini arkadaşım kaybetti.Kalan fotoğrafları toparladığım yeni hard diski de düşürüp ben bozdum.Üzgünüm
14 Nisan 2012 Cumartesi
13 Nisan 2012 Cuma
13 - YUGOSLAVYA
SIRBİSTAN
1 Euro=112.00 Sırbistan Dinarı
hemen hemen herkes İngilizce bilyor.okullarda çok iyi öğretiyorlarmış.
halk genelde söğuk ve sevimsiz.adres sorduğum birçok kişi cevap vermeden gitti.
kadınların yüzde 90'ı saclarını ten renklerine yakışan çiğ sarıya byamışlar.
bir öğretmenin maaşı 300-400Euro.
devler kreşine giden tek çocuk için 70Euro, iki kardeş için 100Euro ödenyor.
Sırbistan'da da Muhteşem Süleyman, Ezel gbi diziler çok izleniliyor. Bilbordlarda Muhteşem Süleyman dizisinin artistlerinin resimleri, kitapcıda da kitabını gördüm.
sırbistanda ekenomi kötü. Çoğu evler ve yollar bakımsız.
ULAŞIM: Şehir içinde belediye otobüsü için tek biniş için bilet 70D.Pahallı aslında.trenler ucuz ama çok yavaş.
Şehirler arası otobüs fiyatları ise kalkışsaatlerine göre değişiyor.Ayrıca coğu extra bavul ücreti alıyor.
*nis'den Sofya2ya giderken birçok al taşıyan Türk kamyonları gördüm.
TARİH:Ülke,1389-1903 arasında ki Osmanlı hakimiyetinde kalmış.
Kosava savaşı: 1389'da Kosova savaşında 1.murat hkosava'yı aldı aldı ama ama Miloş adlı devşirme, 'din değiştireceğim' diyerek yanına girdiği bir sırb tarafından hançerlenerek şehit edildi.
1389 tarihi, sırplar için çok önemli.her yerde, duvarlarda bu tarih var.sırplar, 'müslümanlığı biz engelledik.hiristiyanlığı biz koruduk'diyerek çok övünüyorlar.
aslında istanbul'un fethinden dört yıl sonra 1459'da Fatih Sultan Mehmet , Belgrad'a geliyor ama kendisi yaralanıyor.Çok kayıp vererek geri dönüyor.
Daha sonra Kanuni, 1521'de alıyor.tam tersi olarak 1878'de Berlin antlaşması ile bizden çıkıyor ama daha önceden Osmanlı zaten ayrılmış buradan.
osmanlı'dan geçen yorgan, sandık, kale, cezve, kafa,(kahve), cadda(Cadde), çardak, cami, çorba, çeşme, maşallah, keten helva, şeker, civilik,(askı), kestahane, sarma, börek, haydee, super gibi aynı olan 3000 kelimelerden duyacaklarınız.
yemek kültürümüz çok benziyor.turşu, kebap, sarma, börek, kayısı, nar, ıspanak aynı.
elma, armut, üzüm, gibi meyvalardan rakı yapıyorlar.
sırplar, çok miliyetçi ve koyu ortodakslar.
sırbistan'da evler çok eski ama bir o kadar da ihtişamlı.ama bakım olunması bekleniyor.
Çok güzel halkı var ama çok sigara içiyorlar.Kadınlar çok güzelolmasına rağmen çok makyajlılar.özellikle bıçok kadın uzattıkları saçlarını sapsarıya boyamışlar.
Özellikle Sırp kızların bacak ve kolları çok ince olduğundan kırılma olayları çok oluyormuş.
Sırbistan'da çingeneler müslümanlar.Çingenelre politika ile ilgilenmiyorlar ve hiç taraf olmamışlar.
NOT: Tuna nehri, Almanya'dan başlıyarak on ülkeden geçiyor.Almanya, Avusturya(Viyana)Slovenya(Lubniana), Sırbistan(Novi Sad), Belgrad, Yunanistan(küçük yerleşimlerden), Budapeşte, Bulgaristan(Küçük yerleşimlerden) ve Romanya'dan geçerek karadenize dökülüyor.
subotica---Novi sad(100km)---belgrad
*Subotica , mimari açıdan ço ilginçmiş.
NOVİ SAD(Vojvodina eyeletinin başkenti)
Tarih:
bu şehir yüzyıllarca osmanlı ve hasburg imparatorluğunun himayesinde kalmış.ve 49 kere el dğiştirmiş.
Novi Sad kalesinde Petervradin (Biz petro Vradin dermişiz.) de 10-15 gün ara ile zeta ve Petrovradin muharebeleri oluyor.her ikisinde de Osmanlı yeniliyor.Petrovradin muharebesinde osmanlı kaleyi kuşatıyor ama içimizdeki bir devrişme tüm planlarımızı Sırplara verdiğinden pusuya düşürülerek 30.00 şehit vererek yeniliyoruz.
Damat Ali Paşa (Komutan) burada yaralanıp Belgrad kalesine getiriliyor ama burada ölerek şehit oluyor. türbesi Belgrad'da.
Novi Sad'a yaklaşırkenaynı bizim köylerde ki gibi tarlalarda çalışan insanlar vardı. traktörler, kamyonlar dousu beyaz lahanai patates, soğan ve havuç yüklenmişti.
Novi Sad, obsijek'ten çok daha güzel ama yine de zamanınız yoksa gitmeye aman aman değmez.şehir merkezi yarım günde gezilebilir ama ben iki gün kalıp gezdim ve dinlendim.
Şehirden çok genis olan 'Danube' nehri geçiyor.sevimli bir nehir değil ama şehre deniz havası vermiş.
I-Şehrin merkezi Katolik katedral ve meydanı
1-katolik kadetral: renkli kiremitli damlı ve çan kulesi ile bu katedral her daim kalabalık.
Bulunduğu meydanda güzel binalar var. çevresinde lüks alış veriş merkezleri, açık hava cafeleri, restoranlar, pasajlar...
2- Sinagog: Katedrale yakın ama daha önce.Dışı çok ilginç.
3- Üç Galeri: meydana yakın yanyana bu galerilerde çok güzel resimler vardı. İkisininde de resim sergisi vardı. Ortadakinde ise çok iyi çalışılmış 1700'lerden kalma resimler vardı.(salı-cuma 10-18 arasıi cuma 12-20, acık. pazar ve pazartesi sadece gruplara açık. giriş ücretsiz.
geri meydana gel.nehre doğru açık hava cafelerin olduğu caddeden yürürsen
4-ortadoks kilisesi: İçi ve kulesi altın yaldızlı ve gösterişli.
5-hystory Müzsi: 9-16 arası açık.pazartesi kapalı.100D.Çok çok güzel bir müze. özellikle balkan giysilerinin sergilendiği salona bayıldım.
*albert Ayten'in evi: taksi ile gittiğimden tam olarak neresinde olduğunu söyleyemeyeceğim.
Yüryerek nehri geçince
II-eski şehir:
bakımsız , ama çok güzel evlerin olduğu burada, çoğu alan yemyeşi.eski evleri geçince beyaz saat kulesini gördüğünüz kaleye , ara sokaklardan merdivenle çıkınız.
1- Kale: restorant , cafe, v.s var.arkada
*City Musum: 9-17 arası açık.1500D.Girmedim.
kaleden şehrin manzarası güzel.burada çok güzel açık hava cafeleri var. çevrede yürüyüş yapabilirsiniz.
ben biraz ileride Güzel sanatlar Akademisine gttim.
KARLOVCI
Eski şehirden devam ederseniz araba ile 20 dakikada bu güzel yerleşime varıyorsunuz.Harika eski bir şehri var. gezilecek yerler:
1-Papaz yetiştiren Hıghschool
2-home of Patrıck
3-Sn Nıcolas Ortodoks Kilisesi
4-Sirbistan'ın en eski 200 yıllık en eskı hıghschool
5-cıty Hall
6-şarap Evi: 1864 yılından beri hizmette olan bu yer çok naturel döşenmiş.
7-Sapel of Hope: *Karlovçi Antlaşması: 1699'da Venedik, Avusturya-macaristan(Almanlar) ile Rusya ve Osmanlı arasında çadırda imzalanıyor.İngiltere gözlemci olarak katılıyor.
Osmanlı ilk gerilemeye başladığı dönemde imzalanan bu cadırın yerne daha sonra dört kapılı küçük bir şapel yapılıyor. Türk heyetinin girdiği kapıyı bir daha giremesinler diye örüyorlar.
*sadece hafta sonu kurulan 2.el herşeyin satıldığı pazar da çok ilginçti.
karlova---Krusedol Manastırı(5 km, kral Milan Obrenoviç ve Arsenic Çarnoyeviç'in mezarları var.)
Novi Sad---Belgrad (85 km,otobüs, 1.5 saat, 705D,ayrıca 40D bavul parası alıyorlar.yolmanzarası güzel değil.Yol boyu evler çok bakımsız ve kirliydi.)
*tren, çok pis ve çok yavaşmış.(3 saat)
BELGRAD
1999 'a kadar savaş olan bu şehirde çok çevreye dağılmayacaksanız 1-2 günde gezebilirsiniz.
I-Old Town(Beogradska Turdava): sava'nın doğusu.Kuzeyinden de Tuna nehri geçiyor.
1- Kale meydanı: Keltlerin olduğu bu kalede osmanlılar yaşamış.Kale,tuna ile Sava nehirlerinin birleştiği noktanın tepelik kısmında kurulmuş.Sag taraftaki kapısından girince
A- History Müzesi: Pazartesi kapalı. 100D.Girmedim.
B- istanbul Kapısı ve eski caminin yıkıntıları: sadece kemerleri kalmış.
Osmanlı zamanında 270 tane camii varmiş. şu anda bir bayraklı camii var.
C- Askeri Müze: pazartesi kapalı.Diğer günler 10-17 arası açık. 150D.
içinde Osmanlı'ya ait birçok silah çeşitleri ve giysiler de sergieniyor.
Ama Osmanlı, 1800'lü gerileme yıllarında burada ki idreyi yeniçerilere bırakmışlar.onlarda otorite sağlamak ve vergi alabilmek için halka zulum yamışlar. isyan eden 592 kişiyi öldürüp kafataslarından Niş'de yaptıkları kulenin hikayesini anlatan tabela ve sembolik kafa tasları da sergileniyor.
D- Ali paşa Türbesi: Bu komutan 1716'da Novi sad'da ki petervradin kale muharebesinde yaralanıp belgrad'a getiriliyor.urada şehit oluyor.
E-Sokullu çeşmesi: aslında sırp olan Osmanlı da 14 yıl gibi uzun süre sadrazamlık yapmıştır.
*sola doğru gittiğimizde tuna ile sava'nın birleştiği çok güzel bir manzarayı görebiliyorsunuz.
yine şehrin sembolü olan kuşlu, cıplak erkek heykelini de göreiliyorsunuz.
*Kaleden aşağı birkaç ınişden nehir kenarına inebiliyorsunuz.
ANI: Tam kaleye girerken belgrad askeri ateşesi Yücel bey, Kosova ve Bosna'da görevli komutanlaına rastladım. Birlikte kaleyi birlikte gezdik.Kafesinde birşetyler içtik.Yücel Bey kalenin tarihini anlattığından çok iyi oldu.Ertesi gün en tek başımada tekrar gezdim.
Kale meyanından biraz yürüdüğünüzde .aslında buralar eskişehrin dışı oluyor.
2- bayraklı camii:cami aslinda merkez camiymis.ezan vakti bu camiye bayrak asilinca diger camilerde ayni anda ezan okumaya baslarlarmis.1800'li yillarda bu cami, 18 yil Avusturya-Macaristan yonetimi sirasinda kilise olarak kullanilmis.
su anda osmanli yapisi olarak sapasaglam ayakta duruyor.Genelde Sirplar, Turklere ait mezarliktan camiye kadar herseyi yikmislar.
3-Dort Jol(Dort Yol): Ayni adla anilan bu mahalle,zamaninda Turklerin mahallesiymis ama tabii ki yikilan Turk evlerinin yerine yeni evler yapilmis.
4-Seyh Mustafa Turbesi: Baki tarikatina bagli bu sih muslumanligi yaymak icin cok calismis.efsaneye gore bu kucuk ve bakimsiz turbeyi yikmaya gelen dozerdekiler kaza gecirip olmusler,Simdi onariliyordu.
5-Knez Mihalova(kral Mihalova Caddesi): bizim istiklal caddesine cok benziyor.Ayni sekilde tas dosemisler ama bizdeki gibi kirik dokuk degildi.Ayni genislikte benzer binalar.bir ortadan tramvay gecmiyor.
Sik dukkanlarin, restorantlarin, cafelerin oldugu bu caddede bircok sokak sanatcicinin gosterisini de izleyebilirsiniz.Hele canli muzik esliginde bale gosterisi yapan kiza hayran kaldim.bu Avrupalilarin hepsi mi sanatci?
Aslinda bu cadde direkt Kalemaydana gidiyor.
Cadenin baslangicina yakin meydanda iki binadan
A-Ulusal Muze: Bu cok gosterisli binanin icini onarimda oldugu icin gezemedim.
B-Tiyatro: 1869-1922 yillarindan.
caddenin bitiminden kalemaydana girmeden asagi tarafta
C- Prensen Ljubica Residans: 16.yy-19yy binasi.10-17 arasi acik.Pazartesi kapali.
6- nehir kenari
residansi gordukten sonra hemen merdivenlerden hemen Sava nehrinin kenarina iniyorsunuz.Buradan da yuruyerek Kalemeydanin eteklerinde ki nehir kiyisini gezebilirsiniz.
Yani Kalemaydan da nehir kiyisina dogru inisler var.nehir kiyisinda; cafeler, bisiklet ve yuruyus rotalari var.Yine botlar, restorant botlar daha cok nehrin karsi tarafinda siralanmis.
*Nehir kenarindan ulasim olarak sadece tramvay var.otobus yok.
7-Skadarska Caddesi: cafelerin, barlarin oldugu keyifli meydan.Aksamlari canlaniyor.Muzikli yemek icin ideal mekanlar var.
ANI: Ben bu caddeyi gezerken kulagima "Katibim" muzigi geldi.geri dondugumde restoranta cingene muzisyenlerin caldigini gordum. Istanbul'dan gelmis ana ve iki kiz icin caliyorlardi.Cok tatli aileydi.tabii Turkler olunca sohbet uzadi da uzadi.Nesemizle renk kattik ortama.
Buradan yuruyerek veya 2 nolu tramvayla
8-Meclis(federal parlemento): Cok ihtisamli bina.Hemen karsisinda
9-Sveti Makro Sirp Ortadoks Kilisesi: 12.yy'da bagimsiz Sirp Ortadoks Kilisesini kuran Sveti Sava, aziz ilan edilmis. Ve kendisi icin bu devasa kilise yapilmaya baslanmis ama bircok nedenden dolayi cok uzun surmus.
10-Tas Meydan: Kilisenin oldugu parki gectikten sonra siradan bir park.Hitler, herzaman dogayi kendine siper ettiginden 1940'larda buraya gelip yerlestiginde tas meydanin altinda ki maden ocagi magaralarini kendisi icin elektrik, su v.b doseterek savas alani yaratmis.Aslinda burasi gezilebiliyormus.
10- Dedinje: Guneyde otobusle gidebiliyorsunuz.Zenginlerin oturdugu muhit.
II-Sava Nehrinin batisi
1-Ciganlija Adasi Sava nehrinin uzerinde ki bu adaya otobusle ada duraginda inip kopruden gecerek gidebiliyorsunuz.
Ben gittigimde kasim basi oldugundan mevsim kapanmisti.aslinda yurumek ve bisiklete binmek icin cok guzel bir ada.yazin da plajlarinda yuzebilirsiniz.
Ada da tenis, basket, futbol, golf v.s spor sahalari var.Agaclikli adanin diger tarafina gectiginizde dubalar uzerinde yazlik evler cok ilginc.Bot ile bu adadan direkt yeni Belgrad'a gidebiliyorsunuz. Veya tekrar yola gelip otobusle de gidebiliyorsunuz.
2-New Belgrade: Buyuk, sevimsiz,cirkin apatmanlarin oldugu bu bolgeye hic gitmesenizde olur. Cok genis parklar, yesillikler bile guzellestirmemis bu bolgeyi.
Tuna nehrinin uzerinde
3-Zemun: eskiden Avusturya'ya ait olan bu bolge cok daha guzel.sevimli guzel evler, sirin sokaklar var,Gardes tepesine cikinca
A-gardes Kula(Sahat Kula): Cok guzel bir kule. tamir oldugundan icine giremedim.1000D.
B-nehir kiyisi : Cok guzel kafeler, yuruyus yollari, genis parklar var.
*Burada ki pazar, bizim ilk Rus pazarlarina benziyor. bu pazarlarda insanlar, parasizliktan ellerine ne gectiyse satmaya calisiyorlar.
*Yazin buradan karsida ki yerlesim olmayan 'Great War Island'adasinin 'Lido' adli sahiline botlar kalkiyor.
Great War Island: Bu ada Tuna nehri uzerinde tam sava nehrinin Tuna nehrine karistigi bolgede.Kaleden bu agaclikli ada cok rahat gorunuyor.
4- Hram Sava(Saint Sava Church): Guneyde otobusle gidebilirsiniz.Buyuk ve gosterisliymis.ben gitmedim.
Belgrad----Nis(3 saat,cok sik otobus var, 1300D, tren de var ama 5 saat suruyor.)
NIS
Yarim veya bir gunde gezebilirsiniz.Cok gezilmeye, ugranilmaya deger bir sehir degil,turist ifodan harita alip gorulecek yerleri gezebilirsiniz.
1-Tvr dava(The Fortress): osmanli kalesi
A-Stambolija Konak: Kalenin girisi ama ben konak goremedim.
B-tarihi Arsiv Binasi: Su anda sergi salonu
C-Hamam: Su anda restorant
D-Osmanli Camisi: su anda sergi salonu olarak kullaniliyor.
Kalenin ilerisinde universite var.
Kaleden cikip sehrin merkezi sayilan meydana geliyorsunuz.Meydana yakin
2-Bali bey Camii: Minarenin basi yok. Iki kere gittim.kapaliydi.
3- Kazancilar Sokagi(Tinkers Alley): barlarin, cafelerin oldugu bu hareketli sokakta Turk evleri de var.
4- cele Kula(The Skull Tower-kelle Kule):Giris 130D.Ama diger dort yere birlikte giris 180D.ama zamaniniz yoksa digerleri degmez.
bu kule buyuk bulvarin uzerinde meydandan 20 dakika yurume mesafesinde.
daha once de yazdigim gibi Osmanli gerileme devrinde yonetimi teslim ettigi Yeniceriler,otorite saglamak icin oldurdugu insanlarin kellelerinden kule yapmislar.
5-otobusle veya yuruyerek memorial park v.s var.
SIRBISTAN'DAN BULGARISTAN'A GECMEK
Nis----Sofia (hergun sabah 4:30 ve aksam 16'de otobus var.
1350D.tren gece 2:30'da var.Ancak ertesi gun saat 8'de variyor.
1 Euro=112.00 Sırbistan Dinarı
hemen hemen herkes İngilizce bilyor.okullarda çok iyi öğretiyorlarmış.
halk genelde söğuk ve sevimsiz.adres sorduğum birçok kişi cevap vermeden gitti.
kadınların yüzde 90'ı saclarını ten renklerine yakışan çiğ sarıya byamışlar.
bir öğretmenin maaşı 300-400Euro.
devler kreşine giden tek çocuk için 70Euro, iki kardeş için 100Euro ödenyor.
Sırbistan'da da Muhteşem Süleyman, Ezel gbi diziler çok izleniliyor. Bilbordlarda Muhteşem Süleyman dizisinin artistlerinin resimleri, kitapcıda da kitabını gördüm.
sırbistanda ekenomi kötü. Çoğu evler ve yollar bakımsız.
ULAŞIM: Şehir içinde belediye otobüsü için tek biniş için bilet 70D.Pahallı aslında.trenler ucuz ama çok yavaş.
Şehirler arası otobüs fiyatları ise kalkışsaatlerine göre değişiyor.Ayrıca coğu extra bavul ücreti alıyor.
*nis'den Sofya2ya giderken birçok al taşıyan Türk kamyonları gördüm.
TARİH:Ülke,1389-1903 arasında ki Osmanlı hakimiyetinde kalmış.
Kosava savaşı: 1389'da Kosova savaşında 1.murat hkosava'yı aldı aldı ama ama Miloş adlı devşirme, 'din değiştireceğim' diyerek yanına girdiği bir sırb tarafından hançerlenerek şehit edildi.
1389 tarihi, sırplar için çok önemli.her yerde, duvarlarda bu tarih var.sırplar, 'müslümanlığı biz engelledik.hiristiyanlığı biz koruduk'diyerek çok övünüyorlar.
aslında istanbul'un fethinden dört yıl sonra 1459'da Fatih Sultan Mehmet , Belgrad'a geliyor ama kendisi yaralanıyor.Çok kayıp vererek geri dönüyor.
Daha sonra Kanuni, 1521'de alıyor.tam tersi olarak 1878'de Berlin antlaşması ile bizden çıkıyor ama daha önceden Osmanlı zaten ayrılmış buradan.
osmanlı'dan geçen yorgan, sandık, kale, cezve, kafa,(kahve), cadda(Cadde), çardak, cami, çorba, çeşme, maşallah, keten helva, şeker, civilik,(askı), kestahane, sarma, börek, haydee, super gibi aynı olan 3000 kelimelerden duyacaklarınız.
yemek kültürümüz çok benziyor.turşu, kebap, sarma, börek, kayısı, nar, ıspanak aynı.
elma, armut, üzüm, gibi meyvalardan rakı yapıyorlar.
sırplar, çok miliyetçi ve koyu ortodakslar.
sırbistan'da evler çok eski ama bir o kadar da ihtişamlı.ama bakım olunması bekleniyor.
Çok güzel halkı var ama çok sigara içiyorlar.Kadınlar çok güzelolmasına rağmen çok makyajlılar.özellikle bıçok kadın uzattıkları saçlarını sapsarıya boyamışlar.
Özellikle Sırp kızların bacak ve kolları çok ince olduğundan kırılma olayları çok oluyormuş.
Sırbistan'da çingeneler müslümanlar.Çingenelre politika ile ilgilenmiyorlar ve hiç taraf olmamışlar.
NOT: Tuna nehri, Almanya'dan başlıyarak on ülkeden geçiyor.Almanya, Avusturya(Viyana)Slovenya(Lubniana), Sırbistan(Novi Sad), Belgrad, Yunanistan(küçük yerleşimlerden), Budapeşte, Bulgaristan(Küçük yerleşimlerden) ve Romanya'dan geçerek karadenize dökülüyor.
subotica---Novi sad(100km)---belgrad
*Subotica , mimari açıdan ço ilginçmiş.
NOVİ SAD(Vojvodina eyeletinin başkenti)
Tarih:
bu şehir yüzyıllarca osmanlı ve hasburg imparatorluğunun himayesinde kalmış.ve 49 kere el dğiştirmiş.
Novi Sad kalesinde Petervradin (Biz petro Vradin dermişiz.) de 10-15 gün ara ile zeta ve Petrovradin muharebeleri oluyor.her ikisinde de Osmanlı yeniliyor.Petrovradin muharebesinde osmanlı kaleyi kuşatıyor ama içimizdeki bir devrişme tüm planlarımızı Sırplara verdiğinden pusuya düşürülerek 30.00 şehit vererek yeniliyoruz.
Damat Ali Paşa (Komutan) burada yaralanıp Belgrad kalesine getiriliyor ama burada ölerek şehit oluyor. türbesi Belgrad'da.
Novi Sad'a yaklaşırkenaynı bizim köylerde ki gibi tarlalarda çalışan insanlar vardı. traktörler, kamyonlar dousu beyaz lahanai patates, soğan ve havuç yüklenmişti.
Novi Sad, obsijek'ten çok daha güzel ama yine de zamanınız yoksa gitmeye aman aman değmez.şehir merkezi yarım günde gezilebilir ama ben iki gün kalıp gezdim ve dinlendim.
Şehirden çok genis olan 'Danube' nehri geçiyor.sevimli bir nehir değil ama şehre deniz havası vermiş.
I-Şehrin merkezi Katolik katedral ve meydanı
1-katolik kadetral: renkli kiremitli damlı ve çan kulesi ile bu katedral her daim kalabalık.
Bulunduğu meydanda güzel binalar var. çevresinde lüks alış veriş merkezleri, açık hava cafeleri, restoranlar, pasajlar...
2- Sinagog: Katedrale yakın ama daha önce.Dışı çok ilginç.
3- Üç Galeri: meydana yakın yanyana bu galerilerde çok güzel resimler vardı. İkisininde de resim sergisi vardı. Ortadakinde ise çok iyi çalışılmış 1700'lerden kalma resimler vardı.(salı-cuma 10-18 arasıi cuma 12-20, acık. pazar ve pazartesi sadece gruplara açık. giriş ücretsiz.
geri meydana gel.nehre doğru açık hava cafelerin olduğu caddeden yürürsen
4-ortadoks kilisesi: İçi ve kulesi altın yaldızlı ve gösterişli.
5-hystory Müzsi: 9-16 arası açık.pazartesi kapalı.100D.Çok çok güzel bir müze. özellikle balkan giysilerinin sergilendiği salona bayıldım.
*albert Ayten'in evi: taksi ile gittiğimden tam olarak neresinde olduğunu söyleyemeyeceğim.
Yüryerek nehri geçince
II-eski şehir:
bakımsız , ama çok güzel evlerin olduğu burada, çoğu alan yemyeşi.eski evleri geçince beyaz saat kulesini gördüğünüz kaleye , ara sokaklardan merdivenle çıkınız.
1- Kale: restorant , cafe, v.s var.arkada
*City Musum: 9-17 arası açık.1500D.Girmedim.
kaleden şehrin manzarası güzel.burada çok güzel açık hava cafeleri var. çevrede yürüyüş yapabilirsiniz.
ben biraz ileride Güzel sanatlar Akademisine gttim.
KARLOVCI
Eski şehirden devam ederseniz araba ile 20 dakikada bu güzel yerleşime varıyorsunuz.Harika eski bir şehri var. gezilecek yerler:
1-Papaz yetiştiren Hıghschool
2-home of Patrıck
3-Sn Nıcolas Ortodoks Kilisesi
4-Sirbistan'ın en eski 200 yıllık en eskı hıghschool
5-cıty Hall
6-şarap Evi: 1864 yılından beri hizmette olan bu yer çok naturel döşenmiş.
7-Sapel of Hope: *Karlovçi Antlaşması: 1699'da Venedik, Avusturya-macaristan(Almanlar) ile Rusya ve Osmanlı arasında çadırda imzalanıyor.İngiltere gözlemci olarak katılıyor.
Osmanlı ilk gerilemeye başladığı dönemde imzalanan bu cadırın yerne daha sonra dört kapılı küçük bir şapel yapılıyor. Türk heyetinin girdiği kapıyı bir daha giremesinler diye örüyorlar.
*sadece hafta sonu kurulan 2.el herşeyin satıldığı pazar da çok ilginçti.
karlova---Krusedol Manastırı(5 km, kral Milan Obrenoviç ve Arsenic Çarnoyeviç'in mezarları var.)
Novi Sad---Belgrad (85 km,otobüs, 1.5 saat, 705D,ayrıca 40D bavul parası alıyorlar.yolmanzarası güzel değil.Yol boyu evler çok bakımsız ve kirliydi.)
*tren, çok pis ve çok yavaşmış.(3 saat)
BELGRAD
1999 'a kadar savaş olan bu şehirde çok çevreye dağılmayacaksanız 1-2 günde gezebilirsiniz.
I-Old Town(Beogradska Turdava): sava'nın doğusu.Kuzeyinden de Tuna nehri geçiyor.
1- Kale meydanı: Keltlerin olduğu bu kalede osmanlılar yaşamış.Kale,tuna ile Sava nehirlerinin birleştiği noktanın tepelik kısmında kurulmuş.Sag taraftaki kapısından girince
A- History Müzesi: Pazartesi kapalı. 100D.Girmedim.
B- istanbul Kapısı ve eski caminin yıkıntıları: sadece kemerleri kalmış.
Osmanlı zamanında 270 tane camii varmiş. şu anda bir bayraklı camii var.
C- Askeri Müze: pazartesi kapalı.Diğer günler 10-17 arası açık. 150D.
içinde Osmanlı'ya ait birçok silah çeşitleri ve giysiler de sergieniyor.
Ama Osmanlı, 1800'lü gerileme yıllarında burada ki idreyi yeniçerilere bırakmışlar.onlarda otorite sağlamak ve vergi alabilmek için halka zulum yamışlar. isyan eden 592 kişiyi öldürüp kafataslarından Niş'de yaptıkları kulenin hikayesini anlatan tabela ve sembolik kafa tasları da sergileniyor.
D- Ali paşa Türbesi: Bu komutan 1716'da Novi sad'da ki petervradin kale muharebesinde yaralanıp belgrad'a getiriliyor.urada şehit oluyor.
E-Sokullu çeşmesi: aslında sırp olan Osmanlı da 14 yıl gibi uzun süre sadrazamlık yapmıştır.
*sola doğru gittiğimizde tuna ile sava'nın birleştiği çok güzel bir manzarayı görebiliyorsunuz.
yine şehrin sembolü olan kuşlu, cıplak erkek heykelini de göreiliyorsunuz.
*Kaleden aşağı birkaç ınişden nehir kenarına inebiliyorsunuz.
ANI: Tam kaleye girerken belgrad askeri ateşesi Yücel bey, Kosova ve Bosna'da görevli komutanlaına rastladım. Birlikte kaleyi birlikte gezdik.Kafesinde birşetyler içtik.Yücel Bey kalenin tarihini anlattığından çok iyi oldu.Ertesi gün en tek başımada tekrar gezdim.
Kale meyanından biraz yürüdüğünüzde .aslında buralar eskişehrin dışı oluyor.
2- bayraklı camii:cami aslinda merkez camiymis.ezan vakti bu camiye bayrak asilinca diger camilerde ayni anda ezan okumaya baslarlarmis.1800'li yillarda bu cami, 18 yil Avusturya-Macaristan yonetimi sirasinda kilise olarak kullanilmis.
su anda osmanli yapisi olarak sapasaglam ayakta duruyor.Genelde Sirplar, Turklere ait mezarliktan camiye kadar herseyi yikmislar.
3-Dort Jol(Dort Yol): Ayni adla anilan bu mahalle,zamaninda Turklerin mahallesiymis ama tabii ki yikilan Turk evlerinin yerine yeni evler yapilmis.
4-Seyh Mustafa Turbesi: Baki tarikatina bagli bu sih muslumanligi yaymak icin cok calismis.efsaneye gore bu kucuk ve bakimsiz turbeyi yikmaya gelen dozerdekiler kaza gecirip olmusler,Simdi onariliyordu.
5-Knez Mihalova(kral Mihalova Caddesi): bizim istiklal caddesine cok benziyor.Ayni sekilde tas dosemisler ama bizdeki gibi kirik dokuk degildi.Ayni genislikte benzer binalar.bir ortadan tramvay gecmiyor.
Sik dukkanlarin, restorantlarin, cafelerin oldugu bu caddede bircok sokak sanatcicinin gosterisini de izleyebilirsiniz.Hele canli muzik esliginde bale gosterisi yapan kiza hayran kaldim.bu Avrupalilarin hepsi mi sanatci?
Aslinda bu cadde direkt Kalemaydana gidiyor.
Cadenin baslangicina yakin meydanda iki binadan
A-Ulusal Muze: Bu cok gosterisli binanin icini onarimda oldugu icin gezemedim.
B-Tiyatro: 1869-1922 yillarindan.
caddenin bitiminden kalemaydana girmeden asagi tarafta
C- Prensen Ljubica Residans: 16.yy-19yy binasi.10-17 arasi acik.Pazartesi kapali.
6- nehir kenari
residansi gordukten sonra hemen merdivenlerden hemen Sava nehrinin kenarina iniyorsunuz.Buradan da yuruyerek Kalemeydanin eteklerinde ki nehir kiyisini gezebilirsiniz.
Yani Kalemaydan da nehir kiyisina dogru inisler var.nehir kiyisinda; cafeler, bisiklet ve yuruyus rotalari var.Yine botlar, restorant botlar daha cok nehrin karsi tarafinda siralanmis.
*Nehir kenarindan ulasim olarak sadece tramvay var.otobus yok.
7-Skadarska Caddesi: cafelerin, barlarin oldugu keyifli meydan.Aksamlari canlaniyor.Muzikli yemek icin ideal mekanlar var.
ANI: Ben bu caddeyi gezerken kulagima "Katibim" muzigi geldi.geri dondugumde restoranta cingene muzisyenlerin caldigini gordum. Istanbul'dan gelmis ana ve iki kiz icin caliyorlardi.Cok tatli aileydi.tabii Turkler olunca sohbet uzadi da uzadi.Nesemizle renk kattik ortama.
Buradan yuruyerek veya 2 nolu tramvayla
8-Meclis(federal parlemento): Cok ihtisamli bina.Hemen karsisinda
9-Sveti Makro Sirp Ortadoks Kilisesi: 12.yy'da bagimsiz Sirp Ortadoks Kilisesini kuran Sveti Sava, aziz ilan edilmis. Ve kendisi icin bu devasa kilise yapilmaya baslanmis ama bircok nedenden dolayi cok uzun surmus.
10-Tas Meydan: Kilisenin oldugu parki gectikten sonra siradan bir park.Hitler, herzaman dogayi kendine siper ettiginden 1940'larda buraya gelip yerlestiginde tas meydanin altinda ki maden ocagi magaralarini kendisi icin elektrik, su v.b doseterek savas alani yaratmis.Aslinda burasi gezilebiliyormus.
10- Dedinje: Guneyde otobusle gidebiliyorsunuz.Zenginlerin oturdugu muhit.
II-Sava Nehrinin batisi
1-Ciganlija Adasi Sava nehrinin uzerinde ki bu adaya otobusle ada duraginda inip kopruden gecerek gidebiliyorsunuz.
Ben gittigimde kasim basi oldugundan mevsim kapanmisti.aslinda yurumek ve bisiklete binmek icin cok guzel bir ada.yazin da plajlarinda yuzebilirsiniz.
Ada da tenis, basket, futbol, golf v.s spor sahalari var.Agaclikli adanin diger tarafina gectiginizde dubalar uzerinde yazlik evler cok ilginc.Bot ile bu adadan direkt yeni Belgrad'a gidebiliyorsunuz. Veya tekrar yola gelip otobusle de gidebiliyorsunuz.
2-New Belgrade: Buyuk, sevimsiz,cirkin apatmanlarin oldugu bu bolgeye hic gitmesenizde olur. Cok genis parklar, yesillikler bile guzellestirmemis bu bolgeyi.
Tuna nehrinin uzerinde
3-Zemun: eskiden Avusturya'ya ait olan bu bolge cok daha guzel.sevimli guzel evler, sirin sokaklar var,Gardes tepesine cikinca
A-gardes Kula(Sahat Kula): Cok guzel bir kule. tamir oldugundan icine giremedim.1000D.
B-nehir kiyisi : Cok guzel kafeler, yuruyus yollari, genis parklar var.
*Burada ki pazar, bizim ilk Rus pazarlarina benziyor. bu pazarlarda insanlar, parasizliktan ellerine ne gectiyse satmaya calisiyorlar.
*Yazin buradan karsida ki yerlesim olmayan 'Great War Island'adasinin 'Lido' adli sahiline botlar kalkiyor.
Great War Island: Bu ada Tuna nehri uzerinde tam sava nehrinin Tuna nehrine karistigi bolgede.Kaleden bu agaclikli ada cok rahat gorunuyor.
4- Hram Sava(Saint Sava Church): Guneyde otobusle gidebilirsiniz.Buyuk ve gosterisliymis.ben gitmedim.
Belgrad----Nis(3 saat,cok sik otobus var, 1300D, tren de var ama 5 saat suruyor.)
NIS
Yarim veya bir gunde gezebilirsiniz.Cok gezilmeye, ugranilmaya deger bir sehir degil,turist ifodan harita alip gorulecek yerleri gezebilirsiniz.
1-Tvr dava(The Fortress): osmanli kalesi
A-Stambolija Konak: Kalenin girisi ama ben konak goremedim.
B-tarihi Arsiv Binasi: Su anda sergi salonu
C-Hamam: Su anda restorant
D-Osmanli Camisi: su anda sergi salonu olarak kullaniliyor.
Kalenin ilerisinde universite var.
Kaleden cikip sehrin merkezi sayilan meydana geliyorsunuz.Meydana yakin
2-Bali bey Camii: Minarenin basi yok. Iki kere gittim.kapaliydi.
3- Kazancilar Sokagi(Tinkers Alley): barlarin, cafelerin oldugu bu hareketli sokakta Turk evleri de var.
4- cele Kula(The Skull Tower-kelle Kule):Giris 130D.Ama diger dort yere birlikte giris 180D.ama zamaniniz yoksa digerleri degmez.
bu kule buyuk bulvarin uzerinde meydandan 20 dakika yurume mesafesinde.
daha once de yazdigim gibi Osmanli gerileme devrinde yonetimi teslim ettigi Yeniceriler,otorite saglamak icin oldurdugu insanlarin kellelerinden kule yapmislar.
5-otobusle veya yuruyerek memorial park v.s var.
SIRBISTAN'DAN BULGARISTAN'A GECMEK
Nis----Sofia (hergun sabah 4:30 ve aksam 16'de otobus var.
1350D.tren gece 2:30'da var.Ancak ertesi gun saat 8'de variyor.
12 Nisan 2012 Perşembe
12 - HIRVATİSTAN
HIRVATİSTAN(CROATİA)
*Slovenya'dan tren ile Hırvatistan'a geçerken (tabii Hirvatistan AB üyesi olmadığından)sıkı gümrük kontrolu vardı.ancak pasapotun dışında fotoğraflı evrak gördükten sonra mühürü bastılar.
kravatın icat edildiği ülke.
Sava nehri, Slovenya ve Zagreb'den geçiyor.
hırvatistan'ın kıyı kesimi çok daha güzel, zengin ve turistik.
Türkiye'ye yaklaştğım sadece cevre görüntüleri ile belli olmuyor.h
Hırvatistan'da da bizim Türk dizileri çok meşhur.ben birini izledim.Türkçe konuşuyorlar.alt yazı ile vermişler.en ünlüsü, 'muhteşem Süleyman'.
osmanlılardan hırvat diline geçen benim duyduğum cezve, börek,kat, baruthane gibi türk kelimeler rastlıyorsunuz.
ULAŞIM:
www.gorivo.com bu da hırvatistan'ın araçlarına yolcu alanların web sayfası.Önce üye olmalısınız.benim ismim bezem şfrem 2.3.
Şehirler arasi otobüs daha yaygın.zaten her yere de tren yok.
Tren Zagrep'den Split'e kadar var.100K.tren biraz daha ucuz ve yavaş.
benim bundan sonra ki güzergahım:
hırvatistan-Lubniana---Hırvatistan-zagrep(142km)---Hırvatistan-Osinjek(283km, 4.5 saat)---Sırbistan-Nowı Sad(119km, 2.45 dakika)---Sırbistan-Belgrad95k)---Sırbistan-Nis(240m)---Bugaristan-Sofia(161km)---Bulgaristan-Polodiv(147km)---Türkiye-Edirne(175km)
*osijek ve Novi Sad'a giderseniz yolu 100 km daha uzatmış oluyorsunuz.
BALKANLARDA DİN:
Hırvatistan-katolik
Sırbistan-Ortadoks ama ne Yunan ne de rus ortadoksu.farklı
Bosna Hersek-bazı bölgeler katolik, bazı bölgeler müslüman ve bazı bölgeler Sırbistan ortodoksu.kiliseler farklılık gösteriyor.
Kosova-müslüman
Mekedonya-yarısı müslüman. yarısı ortadoks ve diğer yarısı da katolik ve ortadoks.
Katolik ve ortadoks dinleri arasinda ki farklar:
*Rusya ,Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Mekedonya (Sırbistan ortadoksu),yunanistan 'ın hepsi farklı ordodoks .
1-ortadoks dininde rahip evlenebiliyor.Çocuk yapabiliyor.katolik dininde rahip evlenemiyor.sex yasak.
2-ordodoks kilisesinde yaşlı insanların yan taraflarında ki sandelyelere oturup diğerleri ortada ayakta dua ediyorlar.katolikler ise rahibin karşısında hepsi sıralarda oturarak dua ediyorlar
3-ortadoks kilisesinde papa, tepede durmuyor.katoliklerde se tepede ki kürsüden vaiz yapılıyor.
4-ortadokslarda altar ikonolardan (resimlerden) oluşuyor.bu ikonların çerçevesinde ki kabartmalı ve altın yazmalı oluyor.Çok gösterişli.katoiklerde altar çok farklı olabiliyor.
5-ortadokslarda dğün törenlerinde v.b balkondan şarkı söylüyorlar.pıyano olmıyabilir.katoliklerde ise kesinlikle büyük org var.
6-katolik ve ortodokslar farklı dillerde dua ediyorlar.
7-yeni yıl , katoilerde 25 aralık, ortadokslar da ise 7 aralık da kutlanıyor.
8-ortodoks kilisiselerinin bazılarında kubbe var.katolik kilisesinde yok.
9-haçları farklı.genelde ortodoks haclarınınartıların uclarında ayrıva tekrar üçlü bir artı var.Katoliklerin ucları düz.
ZAGREP
Gezmek için yarım veya bir gün yeterli.
Slovenya-Lubniana'dan Zagrep'e yemyeşil manzaralar eşiğinde tren ile geldim.
İçinden sava nehri geçen bu başkente ülke nüfusunun dörte biri olan bir milyon kişi yaşadığı ,normal, eski komünist şehirlerden biri.Büyük görkemli binalar heryerde.
hırvatlar çok güzel bir ırk.boylu poslu gençkızlar artist gibiler.ama nedense yaşlı bayanlar erkekten dönmelere benziyorlar.Yani yaşlanınca boy pos iyi durmuyor.Burada yaşam, Slovenya'ya göre biraz daha zor gibi görünüyor.
burada da kestane-kebap heryerde .slovanya'da Arnavut olan dönercilerdönerciler burada Hırvatlar.
farklı enstüremanlar çalan sokak müzisyenleri harika müzikler yapıyorlar.
KALMA: kiralık apartmanlarda kalmak daha uygun.
TARİH:
Tito zamanında Yuguslovya'ya bağlı olan bu ülke 1991'de bağımsız olmuş.Sirbistan kurma hayali olan 'Miloseviç'e karşı savaşarak 'dayton'anlaşması ile bağımsızlıklarını kazanmışlar.
hırvatlar, Slovenya kdar modern değil.Zagrep'de çok bakımlı değil.çok eski ve dökük evlerde var.Ekenomik sıkıntı daha fazla.
PARA: 1 Euro=7.50 Kuno
zagrep---Dubrovnik (otobüs 8-10 saat)
Ulaşım:
Zagrep iinde tramvay ve otobüs var.1.5 saat içinde istediğin kadar kullanabiliyorsunuz. bir bilet 10K.Biletinizi tramvay veya otobüs içinde okutturmanız gerekiyor.cezası 500K.
şehri gezmek çok kolay.
I- Bana Josipa Jelacica ; 17.yy'dan kalma bu meydan şehrin merkezi.İlk kez rastladığım Türkçe rehber kitapların olduğu Turist info sevimli olmayan bu meydan da.Ama çevrede güzel binalar görebilirsiniz.
1-Jelacica heykeli: 19.yy'da macarlarla savaşmış kahraman valinin bu heykeli Tito zamanında hırvat milliyetçiliğini temsil ettiğinden kaldırılmış.1990 'da ülke bağımsız olunca heykel, tekrar meydana yerleştirilmiş.
bu meydan, şehri ,yukarı şehir(eski şehir) ve aşağı şehir (yeni şehir)ikiye ayırıyor.
Şehir haritasında eski şehirde gezilecek yerler pembe hatla, yeni şehirde gezilecek yerler mavi hatla belirtilmi.yürüyerek çok rahat gezebiiyorsunuz.
II- Eski Şehir: burada ki eski evler 17.yy'dan kalma. Meydandan başlıyarak pembe hattı haritadan takip ederek
1-Dolac: burada sabah pazar kuruluyor.benim gittiğmde ülkede büyük tatil vardı.herkes mezarlığa gidiyordu. o nedenle pazarlar çicek tarlasına dönmüştü.sbze ve meyva fiyatları Avrupa'da kikadar olmasa da pahallı.
2-Kantol Caddesi ve katedral: çok görkemli .
3-Tkaliceva Caddesi: pembe hatta olmayan bu caddeyi kesin görünüz.çok eski ve tahta evler var.Ayrıca tüm cadde, açık hava cafeleri ile dolu.ben gittiğimde hava çok güzel olduğundan insanlar kendilerini dışarıya atmışlardı.
4- Taş Kapı(stone gate): 1760 yapımlı bu yapı, ortağçağda şehrin kapısıymış.şu anda açık hava da küçük bir şapel var. İnsnlar dua edip mum yakıyorlar.Güya bir yangında tahta kapı dahil herşey yanmış ama İsa ve Meryem 'in resimleri yanmadığından burayı kutsal hale getirmişler.
5-Marka Meydanı ve St Mark Kilisesi: bu meydan , şehrin tepelik kısmında olduğunu için fazla tırmanıyorsunuz.
1841 yapımlı, renkliseramik kiremitli çatısıyla güzel, farklı bir kilise.
*parlemento binası da burada.
6-Lortsıcak Kulesi: 9-19 arası hergün açık.10K.tepeden şehrin manzarası çok güzelmiş ama o gün kapalıydı.
Bu kuleye finükülerle de çıkabiliyorsunuz ama tırmanmak çok kolay.
*hemen kulenin bulunduğu baştan aşağı yürüyünüz.
buradan yürüyerek tekrar ana meydana varıyorsunuz.(Yol üstünde müzeler var.)
III-Yeni şehir:
Yine meydandan başlıyarak mavi hattı takip ediniz.
Binaların çoğu, 19.yy'dan kalma taş heykellerle süslü, büyük ve ihtişamlı.
1-petra Preradovica meydanı: Acık hava cafeleri ile keyifli bir meydan.
2-Opera Binası: hergün 10-13 arası içini ücretsiz gezebiliyorsunuz.Çok görkemli bir bina.Avrupalılar sanata çok önem veriyorlar.
3-Botanik bahçesi: 9-19 arası ücretsiz gezebiliyorsunuz.sıradan.Dinlenmek için iyi.
buradan tren istasyonundan dönerek , güzel binaları görerek tekrar yine ana meydana geliniz.
Diğer gezilecek yerler:
1-Mezarlık: katedralin arkasından 106 nolu otobüs ile 'Mirogoj' durağında ininiz.benim orada olduğumda herkes çiçek alıp mezarlığa gittiğinden otobüsler bedevaydı.mezarlık gerçekten çok güzel, sanat eserleri gibi.Tüm mezarlar, çiçek bahçesine dönmüştü.
*1 kasım: tüm hiristiyan dünyasında büyük tatil.insanlar mzarlklara gidip temizlik yapıp, çiçek bırakıp m kapalı fanusta mum yakıp bırakmışlardı.ama bu gelenek hırvatistan'da daha da önemli.birkaç gün öncesinden mezarlığa gidilmeye başlanıyor.(ortodokslar mezarlığa 3 kasımda gıdıyorlar.)
2- Zagrep Camii:6 nolu tamvay ile 'borovje' durağında ininiz.ben gitmedim.
OBSİJEK
Obsejik'e gıderken evler, Slovenya'da kı gibi bakımlı olmasada yeşillikler içinde çok şirindi. Artık Balkanlara girdiğinizi farkediyorsunuz.daha bakımsız e ama yolboyu yanyana bahçe içinde ki bu tek katlı evler çok daha sevimli.Bahçe çiinde yetiştirilen sebze, meyvalarla ve hayvanlarla köy yaşantısı vardı.
Bir arkadaşın tavsiyesi ile Obsjik'e gittim ama burası gezmek için gidilecek bir yer değil.hele ben 1 aralık tatilinde orada olduğumdan herkes mezarlık ziyaretine gittiğnden in cin top oynuyordu.heryer kapalı olduğudan çok sıkıcıydı.
içinden çok büyük Drava nehri geçen bu şehirde
1- Turda(eski Şehir): Ülke , osmanlı hakimiyetindeyken osmanlıların yaşadığı mahalle.osmanlı evlerinn yerine yapılan bu evler de çok eskiGüzelbir yerleşim ama evlerin çoğunun sıvaları dökülmüş ve boyasızdı. sorduğumda parasızlıktan düzeltemediklerini söylediler.
-Eskişehrin kilisesi çok güzel ama
hemen nehrin kenarında ki Osmanlılardan kalan şehir duvarları(kale) ve nehrin karşısında ki tüneller(Baruthane) sapasağlam duruyor.
Nehir kenarı aslında çok güzel.nehir kenarında yeşil parklar, güzel cafeler var.İnsanlar nehir kenarında yürüyüş yapıyorlar.Buradan 20 dakika yürüyerek yeni şehrin merkezine gidebiliyorsunuz.
2-yeni şehir: Şehir merkezi, kremitten yapılmışdevasa katedralin çevresinde yayılmış.
ben buradan zaman geçirmek için diğer ev sahibimin evine gittim.bahçe içinde 15 aile küçük evlerde zor koşullarda yaşıyorlardı.Devletten yardım alarak geçinen ev sahibim çok talı bir kadındı ama tüm aile fertleri her 10 dakikada bir sagara yakıyorlardı.Ama süsleri ço fazlaydı. Bir sepet dolusu binbir renkte ojeler vardı.her geri kalmış ülkeler gibi kadınlar , makyajlarına, giyimlerine ve gösterişlerine çok önem veriyorlar.genç yaşta evlenmişler. Boş hayat. Sadece giyin .kuşan.zengin görün.
HIRVATİSTAN'DAN SIRBİSTAN'A GEÇMEK
Hırvatistan-obsijek---sırbistan-Novisad (sadece günde üç tane otobüs var.119km,2.45 dakika.65K.)
*Slovenya'dan tren ile Hırvatistan'a geçerken (tabii Hirvatistan AB üyesi olmadığından)sıkı gümrük kontrolu vardı.ancak pasapotun dışında fotoğraflı evrak gördükten sonra mühürü bastılar.
kravatın icat edildiği ülke.
Sava nehri, Slovenya ve Zagreb'den geçiyor.
hırvatistan'ın kıyı kesimi çok daha güzel, zengin ve turistik.
Türkiye'ye yaklaştğım sadece cevre görüntüleri ile belli olmuyor.h
Hırvatistan'da da bizim Türk dizileri çok meşhur.ben birini izledim.Türkçe konuşuyorlar.alt yazı ile vermişler.en ünlüsü, 'muhteşem Süleyman'.
osmanlılardan hırvat diline geçen benim duyduğum cezve, börek,kat, baruthane gibi türk kelimeler rastlıyorsunuz.
ULAŞIM:
www.gorivo.com bu da hırvatistan'ın araçlarına yolcu alanların web sayfası.Önce üye olmalısınız.benim ismim bezem şfrem 2.3.
Şehirler arasi otobüs daha yaygın.zaten her yere de tren yok.
Tren Zagrep'den Split'e kadar var.100K.tren biraz daha ucuz ve yavaş.
benim bundan sonra ki güzergahım:
hırvatistan-Lubniana---Hırvatistan-zagrep(142km)---Hırvatistan-Osinjek(283km, 4.5 saat)---Sırbistan-Nowı Sad(119km, 2.45 dakika)---Sırbistan-Belgrad95k)---Sırbistan-Nis(240m)---Bugaristan-Sofia(161km)---Bulgaristan-Polodiv(147km)---Türkiye-Edirne(175km)
*osijek ve Novi Sad'a giderseniz yolu 100 km daha uzatmış oluyorsunuz.
BALKANLARDA DİN:
Hırvatistan-katolik
Sırbistan-Ortadoks ama ne Yunan ne de rus ortadoksu.farklı
Bosna Hersek-bazı bölgeler katolik, bazı bölgeler müslüman ve bazı bölgeler Sırbistan ortodoksu.kiliseler farklılık gösteriyor.
Kosova-müslüman
Mekedonya-yarısı müslüman. yarısı ortadoks ve diğer yarısı da katolik ve ortadoks.
Katolik ve ortadoks dinleri arasinda ki farklar:
*Rusya ,Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Mekedonya (Sırbistan ortadoksu),yunanistan 'ın hepsi farklı ordodoks .
1-ortadoks dininde rahip evlenebiliyor.Çocuk yapabiliyor.katolik dininde rahip evlenemiyor.sex yasak.
2-ordodoks kilisesinde yaşlı insanların yan taraflarında ki sandelyelere oturup diğerleri ortada ayakta dua ediyorlar.katolikler ise rahibin karşısında hepsi sıralarda oturarak dua ediyorlar
3-ortadoks kilisesinde papa, tepede durmuyor.katoliklerde se tepede ki kürsüden vaiz yapılıyor.
4-ortadokslarda altar ikonolardan (resimlerden) oluşuyor.bu ikonların çerçevesinde ki kabartmalı ve altın yazmalı oluyor.Çok gösterişli.katoiklerde altar çok farklı olabiliyor.
5-ortadokslarda dğün törenlerinde v.b balkondan şarkı söylüyorlar.pıyano olmıyabilir.katoliklerde ise kesinlikle büyük org var.
6-katolik ve ortodokslar farklı dillerde dua ediyorlar.
7-yeni yıl , katoilerde 25 aralık, ortadokslar da ise 7 aralık da kutlanıyor.
8-ortodoks kilisiselerinin bazılarında kubbe var.katolik kilisesinde yok.
9-haçları farklı.genelde ortodoks haclarınınartıların uclarında ayrıva tekrar üçlü bir artı var.Katoliklerin ucları düz.
ZAGREP
Gezmek için yarım veya bir gün yeterli.
Slovenya-Lubniana'dan Zagrep'e yemyeşil manzaralar eşiğinde tren ile geldim.
İçinden sava nehri geçen bu başkente ülke nüfusunun dörte biri olan bir milyon kişi yaşadığı ,normal, eski komünist şehirlerden biri.Büyük görkemli binalar heryerde.
hırvatlar çok güzel bir ırk.boylu poslu gençkızlar artist gibiler.ama nedense yaşlı bayanlar erkekten dönmelere benziyorlar.Yani yaşlanınca boy pos iyi durmuyor.Burada yaşam, Slovenya'ya göre biraz daha zor gibi görünüyor.
burada da kestane-kebap heryerde .slovanya'da Arnavut olan dönercilerdönerciler burada Hırvatlar.
farklı enstüremanlar çalan sokak müzisyenleri harika müzikler yapıyorlar.
KALMA: kiralık apartmanlarda kalmak daha uygun.
TARİH:
Tito zamanında Yuguslovya'ya bağlı olan bu ülke 1991'de bağımsız olmuş.Sirbistan kurma hayali olan 'Miloseviç'e karşı savaşarak 'dayton'anlaşması ile bağımsızlıklarını kazanmışlar.
hırvatlar, Slovenya kdar modern değil.Zagrep'de çok bakımlı değil.çok eski ve dökük evlerde var.Ekenomik sıkıntı daha fazla.
PARA: 1 Euro=7.50 Kuno
zagrep---Dubrovnik (otobüs 8-10 saat)
Ulaşım:
Zagrep iinde tramvay ve otobüs var.1.5 saat içinde istediğin kadar kullanabiliyorsunuz. bir bilet 10K.Biletinizi tramvay veya otobüs içinde okutturmanız gerekiyor.cezası 500K.
şehri gezmek çok kolay.
I- Bana Josipa Jelacica ; 17.yy'dan kalma bu meydan şehrin merkezi.İlk kez rastladığım Türkçe rehber kitapların olduğu Turist info sevimli olmayan bu meydan da.Ama çevrede güzel binalar görebilirsiniz.
1-Jelacica heykeli: 19.yy'da macarlarla savaşmış kahraman valinin bu heykeli Tito zamanında hırvat milliyetçiliğini temsil ettiğinden kaldırılmış.1990 'da ülke bağımsız olunca heykel, tekrar meydana yerleştirilmiş.
bu meydan, şehri ,yukarı şehir(eski şehir) ve aşağı şehir (yeni şehir)ikiye ayırıyor.
Şehir haritasında eski şehirde gezilecek yerler pembe hatla, yeni şehirde gezilecek yerler mavi hatla belirtilmi.yürüyerek çok rahat gezebiiyorsunuz.
II- Eski Şehir: burada ki eski evler 17.yy'dan kalma. Meydandan başlıyarak pembe hattı haritadan takip ederek
1-Dolac: burada sabah pazar kuruluyor.benim gittiğmde ülkede büyük tatil vardı.herkes mezarlığa gidiyordu. o nedenle pazarlar çicek tarlasına dönmüştü.sbze ve meyva fiyatları Avrupa'da kikadar olmasa da pahallı.
2-Kantol Caddesi ve katedral: çok görkemli .
3-Tkaliceva Caddesi: pembe hatta olmayan bu caddeyi kesin görünüz.çok eski ve tahta evler var.Ayrıca tüm cadde, açık hava cafeleri ile dolu.ben gittiğimde hava çok güzel olduğundan insanlar kendilerini dışarıya atmışlardı.
4- Taş Kapı(stone gate): 1760 yapımlı bu yapı, ortağçağda şehrin kapısıymış.şu anda açık hava da küçük bir şapel var. İnsnlar dua edip mum yakıyorlar.Güya bir yangında tahta kapı dahil herşey yanmış ama İsa ve Meryem 'in resimleri yanmadığından burayı kutsal hale getirmişler.
5-Marka Meydanı ve St Mark Kilisesi: bu meydan , şehrin tepelik kısmında olduğunu için fazla tırmanıyorsunuz.
1841 yapımlı, renkliseramik kiremitli çatısıyla güzel, farklı bir kilise.
*parlemento binası da burada.
6-Lortsıcak Kulesi: 9-19 arası hergün açık.10K.tepeden şehrin manzarası çok güzelmiş ama o gün kapalıydı.
Bu kuleye finükülerle de çıkabiliyorsunuz ama tırmanmak çok kolay.
*hemen kulenin bulunduğu baştan aşağı yürüyünüz.
buradan yürüyerek tekrar ana meydana varıyorsunuz.(Yol üstünde müzeler var.)
III-Yeni şehir:
Yine meydandan başlıyarak mavi hattı takip ediniz.
Binaların çoğu, 19.yy'dan kalma taş heykellerle süslü, büyük ve ihtişamlı.
1-petra Preradovica meydanı: Acık hava cafeleri ile keyifli bir meydan.
2-Opera Binası: hergün 10-13 arası içini ücretsiz gezebiliyorsunuz.Çok görkemli bir bina.Avrupalılar sanata çok önem veriyorlar.
3-Botanik bahçesi: 9-19 arası ücretsiz gezebiliyorsunuz.sıradan.Dinlenmek için iyi.
buradan tren istasyonundan dönerek , güzel binaları görerek tekrar yine ana meydana geliniz.
Diğer gezilecek yerler:
1-Mezarlık: katedralin arkasından 106 nolu otobüs ile 'Mirogoj' durağında ininiz.benim orada olduğumda herkes çiçek alıp mezarlığa gittiğinden otobüsler bedevaydı.mezarlık gerçekten çok güzel, sanat eserleri gibi.Tüm mezarlar, çiçek bahçesine dönmüştü.
*1 kasım: tüm hiristiyan dünyasında büyük tatil.insanlar mzarlklara gidip temizlik yapıp, çiçek bırakıp m kapalı fanusta mum yakıp bırakmışlardı.ama bu gelenek hırvatistan'da daha da önemli.birkaç gün öncesinden mezarlığa gidilmeye başlanıyor.(ortodokslar mezarlığa 3 kasımda gıdıyorlar.)
2- Zagrep Camii:6 nolu tamvay ile 'borovje' durağında ininiz.ben gitmedim.
OBSİJEK
Obsejik'e gıderken evler, Slovenya'da kı gibi bakımlı olmasada yeşillikler içinde çok şirindi. Artık Balkanlara girdiğinizi farkediyorsunuz.daha bakımsız e ama yolboyu yanyana bahçe içinde ki bu tek katlı evler çok daha sevimli.Bahçe çiinde yetiştirilen sebze, meyvalarla ve hayvanlarla köy yaşantısı vardı.
Bir arkadaşın tavsiyesi ile Obsjik'e gittim ama burası gezmek için gidilecek bir yer değil.hele ben 1 aralık tatilinde orada olduğumdan herkes mezarlık ziyaretine gittiğnden in cin top oynuyordu.heryer kapalı olduğudan çok sıkıcıydı.
içinden çok büyük Drava nehri geçen bu şehirde
1- Turda(eski Şehir): Ülke , osmanlı hakimiyetindeyken osmanlıların yaşadığı mahalle.osmanlı evlerinn yerine yapılan bu evler de çok eskiGüzelbir yerleşim ama evlerin çoğunun sıvaları dökülmüş ve boyasızdı. sorduğumda parasızlıktan düzeltemediklerini söylediler.
-Eskişehrin kilisesi çok güzel ama
hemen nehrin kenarında ki Osmanlılardan kalan şehir duvarları(kale) ve nehrin karşısında ki tüneller(Baruthane) sapasağlam duruyor.
Nehir kenarı aslında çok güzel.nehir kenarında yeşil parklar, güzel cafeler var.İnsanlar nehir kenarında yürüyüş yapıyorlar.Buradan 20 dakika yürüyerek yeni şehrin merkezine gidebiliyorsunuz.
2-yeni şehir: Şehir merkezi, kremitten yapılmışdevasa katedralin çevresinde yayılmış.
ben buradan zaman geçirmek için diğer ev sahibimin evine gittim.bahçe içinde 15 aile küçük evlerde zor koşullarda yaşıyorlardı.Devletten yardım alarak geçinen ev sahibim çok talı bir kadındı ama tüm aile fertleri her 10 dakikada bir sagara yakıyorlardı.Ama süsleri ço fazlaydı. Bir sepet dolusu binbir renkte ojeler vardı.her geri kalmış ülkeler gibi kadınlar , makyajlarına, giyimlerine ve gösterişlerine çok önem veriyorlar.genç yaşta evlenmişler. Boş hayat. Sadece giyin .kuşan.zengin görün.
HIRVATİSTAN'DAN SIRBİSTAN'A GEÇMEK
Hırvatistan-obsijek---sırbistan-Novisad (sadece günde üç tane otobüs var.119km,2.45 dakika.65K.)
11 Nisan 2012 Çarşamba
11 - SLOVENYA
SLOVANYA
ben bu ülkeye kuzey italya'dan geçtim.
ülke için dağlarda yürümeyecekseniz 4 gün yeterli.
TARİH: tümYugoslavya'nın dağılmasından sonra ilk bağımsız olan ve yine bu dağılan ülkelerden ilk AB'ye katılan ülke.
eski yugoslav ülkelerinden en gelişmiş olanı ama gençler , çok sigara ve içki içiyorlar.uyuşturucu da yaygınmış.
KONUM: komşuarı, kuzeyde Avusturya, batıda İtalya ve adriyatik, güneyde hırvatistan, doğusunda da macaristan olan bu küçük ülkenin nüfusu sadece 2.5 milyon.40 km sahil şeridi var.
ülkenin kuzeynde , alp dğlarının uzantısı olan tepelikler, güneyi ise daha düzlüklerler var.topraklarının yarısı ormanlarla kaplı.
DİL: İtalya ve Almanya'ya sınırı olduğundan bu iki ülke kültürü hakim ve sınırlara yakın bu ülke dilleri konuşuluyor.
PARA: Euro kullanılıyor.
YEMEK: Ülkede genelde sahilde italyanlar gibi makarna ve pizza yiyorlar.içi kremalı 'Shnit'dedikleri börekleri bizim laz böreğine benzyor.
Ülke, Venediğe yakın oduğudan camcılık (Rogoshka kristali) çok yaygın.
GENEL: insanları çok güzel.uzun boylu , kilosuz ve bakımmlılar.Çoğu İngilizce biliyorlar.zaten okullarda özellikle komşu dillerini öğretiyorlar.üniversiteye gitmek çok önemli.eğitim düzeyleri çok yüksek.
İnsanlar,diğer avrupalılardan çok daha sevimli ve cana yakınlar.
biblo gibi bu ülkenin sokakları ve evleri çok temiz.Bu ülkede ayakkabılar dışarda çıkarılıp terlik giyilerek içeri giriliyor.
kaldığım ailenin 22 yaşında ki oğlu kız arkadaşı ile odasında çok rahat kalabiliyorlar.Aile , oğlumuzun sex ihtiyacı var diyerek bu ortamı oğullarına hazırlamayı uygun görmüşler.
her tarafı yemyeşil olan bu küçük ülkede kayak en başta olmak üzere plajlar, kaplıcalar, v.b herşey var. özellikle dolamitlerin uzantısında harika kayak tesisleri var.dağları yürüyüş rotaları ile dolu.Göl, nehir de rafting ve diğer su sporları çok yaygın
her gittiğim kasaba da , her gittiğim kahvede bavulumu kabul ettiler.hele venedik'ten sonra bu duruma çok şaşırdım.
Ülkeye italya'dan girdikten sonra tabiat bakımından bir fark yok ama tabelelar hemen dikkati çekiyor.daha önce İtalya'ya ait bu kıyıda ki tüm tabalelar , Slovenca ve italyanca yazılmış.
ayrıca kahvelerde çok dikkat cekici.daha çok üstleri kapalı, açık kahveler bizdekilerine benziyor.burada insanlar kahvelerde oturmayı çok seviyorlar
Yine bu kıyıda birçok gazino var.
kiliseleri bizim camilere benziyor.dar kuleleri, minare gibi uzun ve fazla geniş değil.Diğer Avrupa ülkelerinde ki gbi kiliseler devasa değil.
ULAŞIM
www.prevoz.org, bu siteden şehirler arası ve yakın ülke şehirlerine hızlı ve ucuz araç bulabiliyorsunuz.(Örneğin Lubnia'dan Belgrat'a 20 Euro ).ben bu site yardımı ile Piran'dan Lubliana'ya 5 Euroya gittim.
Bu ülkede öğrenci çok olduğundan otostop çok yaygın
Ülkeyi gezmek:
İtalya-Tieste---Koper(23km,3 Euro---izola(9km)---Pontoro(7km, 1.80Euro)---Piran(3km)---Lubljana(126km)---Kranjska Gora(87km)
Trieste'den sonra .Slovenya'nın Adriyatik kıyısında ki küçük yerleşimleri gezmek için önce Koper'e geçtim.Koper'den güneyde ki bu sahil yerleşimlerine sadece her saatte bir belediye otobüsü var .Ama koper'den başkent tarafına tren de var.
Artık havalar soğumaya ve yağmur yağmaya başladı.Aslında yine çok şanslıydım.birtek yağmura, Milan ve trieste'de yakalandım.buralarda da hava açınca yine gezebildim.
slovenya'ya geçince de hava bulutlu olmasına rağmen hava, ara ara ciseledyse de yağmadı.
Bu birbirine çok yakın olan yerleşimleri bir günde 1-2 saat kalarak gezip başkente bile geçebilirsiniz.Kalmak isterseniz benim gibi en şirini olan Piran'da kalabilirsiniz.
I-SAHİL KISMI
1-KOPER:Büyük limanı ile ünlü bu kasaba normal güzellikte.eski şehirde küçük ve sevimli meydanı var.Deniz kenarı da güzel.
2-İZOLA: çıkıntısı fazla olan kıyıda ki küçük bir koyun kenarında kurulmuş çok sevimli sahil kasabası.bızım tatil kasabalarının ilk hallerine benziyor.Tepelere doğru yeşillikler içinde ki evlerin manzarası da daha farklı ir güzellikteydi.
deniz kenarında ki yürüyüş yolları çok keyifli.pırıl pırıl küçük koylarda balıkcı tekneleri ve yatlar vardı.Hava çok güzel olmamasına rağmen burayı çok sevdim.Eminim yazın çok daha güzeldir.
3-PORTOROZ
Bizim Marmarisin daha bir küçüğü.Burada da yeşil tepelerde ki evlerin manzarası da doyumsuzdu ama kıı da çok güzel olsa da çok otel vardı.fazla turistik olmuş.her yer alış veriş dükkanları, restoranlar, cafeler v.b vardı.tertemiz denizin olduğu bu yerleşimde birçok plaj vardı.marinası ile ünlü bu yerleşim, yazın yüzmek için ideal.
İnsanlar, Portoroz'dan Piran'a üç kılometrelik manzaralı yolu yürüyorlar. ben de biraz yürüdüm ama bavulum olduğundan araç ile devam ettim.
PİRAN
Şehir ,küçük bir buruna kurulduğundan ne yöne giderseniz gidiniz deiz ile karşılaşıyorsunuz.
Yağmur yağdı yağacak olduğundan şehre gelir gelmez şehri gezdim.Yine yeşil tepelere doğru evlerin olduğu, kıyısı çok keyifli çok şirin bir yerleşim.
Piran'da sadece aracların girebileceği ana meydan ile eski daha küçük bir meydan var.Tüm tepelere taş döşeli daracık sokaklardan sadece yayalar yürüyebiliyor.bazılarına motorsiklet girebiliyor.
Kasabaya çok farklı br özellik vermiş bu taş sokaklar üzerinde çok eski evler, kemerli girişler, eski taş merdivenler.Buralarda dolaşmak çok keyifli.
1-tartani meydanı: kasabanın en büyük deniz kenarında ki meydanı.çevresindeki eski evler çok güzel.
A-Guiseppe Tartini: Meydanda elinde kemanı olan virtröz heykeli.1962'de burada doğmuş ve ülkesini Avrupa'da duyurmuş.
Yazın bu meydanda canlı konserler oluyormuş.
2-St. George Kilisesi: tepede ki bu kiliseden şehrin manzarası çok güzel.12.yy'den kalma bu kilesenin 17.yy'dan kalma çan kulesi, venedik'de ki kule örnek alınarak yapılmış.Kilise ve müzesine giriş 1euro.Kilisenin içini parmaklıklardan da ücretsiz görebiliyorsunuz.
Biraz daha tırmandığınızda
3-şehir duvarları: Giriş 1Euro.değmez.zaten zaten 7.yy'da derebeylik zamanında surlarla çevrili şehirden günmüze kadar gelen duvarların bir kısmını dışardan da görebiliyorsunuz.
?Duvarların arkasından , kasabanın arkasında kalan deniz kıyısını da kesin görünüz.burada çok güzel yayalar için yürüme yolu var.bu yolun alt kısmından dik yamaçla denize iniliyor.yine yolun üst tarafında da aynı duvar gibi yüksek fiyortlar var.yazın kasabanın arka tarafına düşen bu sahilde çıplaklar denize giriyormuş.Buradan yürüyenlerde onları seyrediyormuş.
piran---Lubniana (120km)
Ya Koper'e geçip, oradan trenle gidebilirsiniz.veya direkt öğleden sonra ikisaatte bir olan otobüsle Piran'dan geçebilirsiniz.
Ama en kolayı, Slovenya'da çok öğrenci olduğudan Piran'da Üniversite-Turizm bölümü veya diğer şöförler araclarına az bir ücretle yolcu alıyorlar.
POSTOYNA MAĞARASI
bu mağara , koper(Piran v.b) kıyı ile Lubnia'nın tam ortasında.
Koper---Postoyna(55km)---Lubiana(45km)
Lubnia'dan bu mağaraya her saatte bir 6 euro'ya tren ve otobüs var.
mağara girişi 23Euro.10, 12, 14, 162da tren ile turlar var.içerde flaşsız fotoğraf çekebiiyorsunuz.
1819'da bulunan sarkıt ve dikitlerin olduğu sadece çok büyük mağara . Bu mağara dünyanın 3. Avrupa'nın da en büyük mağarası.İçini sadece küçük bir trenle gezebiliyorsunuz.daha sonra da farkl dillerde rehberlerle gruplar halinde iki saate yakın yürüyorsunuz.
Bu mağaraya Londra'dan önce elektrik bağlamış.zaten önceki tren elekirikliymiş.şimdi turistleri taşıyan birçok küçük tren var.
sadece bu mağarada yaşayan yılana benzer insan gibi derisi gibi olan dört küçük ayağı olan kendiside küçük olan 'Proteos' adlı bir hayvan yaşıyor.ama kendisini sadece mağaranın iinde ki akvaryumda görebilyorsunuz.
Aslında yola mağara için çıktım.Postoyna'ya yaklaştıkca her yer kardı.renkli sonbahar ağaçları ve beyaz ile harika manzaralar oluşmuştu.
mağaanın girişini kaçırdık.bizdeki gibi yakınlarda dönüş yok.Söför 'geri götüreyim'dedi ama soğuk bir taraftan , tekrar yeni araç bulmak gözümü korkuttu.Çcuk da'sadece çok büyük' deyince vazgeçtim.Direkt Lubniana'ya geçtim.daha sonra Lubniana'dan gittim. sadece çok büyük.sıradan .gitmeye aman aman değmez.
*yine lubniana'nın 60 km doğusunda 'jama pekez' adlı fazla byük olmayan mağara daha güzelmiş.
PREDJAMA KALESİ
10-17 arasında açık.Giriş 9 Euro.
postoyna mağarasından 10 km uzaklıkta.özel arac ile veya otostop ile gidebiiyorsunuz. Sümela manastırına benzeyen bu kale , büyük bir kayanın içine yapılmış.Kalenin bazı duvarları kayadan.İçinde birkaç mobilya, mumya koymuşlar.Aslında boş.dıştan daha güzel.
II-LJUBLJANA
Küçük olduğundan yarım veya bir günde gezebilirsniz.Şehri gezdikten sonra kar yağmaya başladı.resmen dondum.Eve kendimi zor attım.
Şehir, ' Ljublyanica'nehrinin iki yakasına kurulmuş tarihi ve eski şehir, nehrin karşı yakasında.Kale de bu yakanın tepesinde.yeni yerleşim ise nehrin bu tarafıda.
I-Nehrin bu yakası(Sava nehri)
1-Presernu Meydanı: Çok sevimli , keyifli meydan.bu meydan da çok sevimli eski evler var.
A-Şair presernu'nun heykeli
B-franciskansa kilisesi: kırmızı rengiyle hemen dikkati çekiyor.
C-3 köprü: meydanı karşıya bağlayan ortada ki geniş, yandakiler dar olan yanyana üç köprü.
Aslında meydandan nehri geçince 'city hall'un olduğu meydana geliyorsunuz.Meydanın yakınında
2- Kongre meydanı
ben gittiğimde kar ile maraton vardı.Koşucuların en son varış noktası bu meydandı.
A-Kongre sarayı: Çok görkemlı bina.Çevresinde ki binalarda gösterişli.
B-Ursulinska Kilisesi: sarı renkli bu kilisenin çok sıra dışı görüntüsü vardı.
buradan nehrin karşısına , eski şehre geçiniz.
II-Nehrin karşı yakası(eski şehir)
1-Nehir boyu önce sağa,sonra geriye gelip sola doğru yürüyünce çok eski binalar göreceksiniz.
2-Town hall(Belediye Binası): Binanın içini de gezebiiyorsunuz.önünde de 'Corniolan çeşmesi' var.Yürüyünce
3-Katedral: Bu görkemli binanın heykellerle süslü kpısı oldukça ilginç
4- Kale: keleye 2 Euro'ya finükülerle çıkabiliyorsunuz.ama tırmanarak 25 dakikada çıkarsanız harika manzarası çok güzel.
ortası surlarla çevrili, ortası açık olan kalenin köşesinde şehrin her yerinden görülen beyaz kulesi var.
kalenin terasından şehrin manzarasını ücretsiz seyredebiliyorsunuz.kule ve müze ise ücreti.kalenin çevresinde alış veriş dükkanları, cafeler v.b var.
III-LUBNİA'NIN KUZEYİNDE Kİ GÖLLER VE DAĞLAR BÖLGESİ
Lubniana---Skofja Loka(23km)---Radowljica---Bled Gölü(8km)---Bohin GSK Gölü(20km)---Bled(geri dönüyorsunuz.)---Kranyska Gora(60km)
bu yöne tren ve otobüs var.beni ev sahibim arabasıyla gezdird.
Lubniana'yı gezeken yoğunlaşan kar nedeni ile çok üşümüştüm ama buraları gezerken güneş açtı.çok güzel bir gün geçirdik.tabiatın rengarenk olduğu bu göller bölgesine bayıldım.yazın buralar sanırım daha kalabalıktır ama sonbaharda da manzara doyumsuzdu.Çok yüksek olmayan karlı tepeler, göl kenarlarındaki renkl ormanlar...iki göl de yüzmekiçin ço temiz.
buralara bisikletle yazın gelmek var.
1- Skofja Loka: dağların arasında ki bu yerleşimde tepe de Müze-kalesi var.özellikle eski evlerin olduğu mahalle çok güzel.
2-Radovlijica: alplerin uzantısı olan tepelerin arasında ki bu dağ köyü.dağların manzarası ve eski şehir çok güzel.müzesi de var.Birçok yürüyüş rotası var.
3-Bled gölü: Bled kasabası gölün kıyısında kurulmuş.ayrıca gölün yanında biraz fazla yüksek olmuş oteller inşa edilmesine rağmen çok güzel ve turistik.Yazın çok hareketli oluyormuş.
yürüyerek 15 dakika da veya araçla tepede ki kaleye çıkabiliyorsunuz.Giriş 3.5 euro.Girmedim ama tepeden gölün manzarası muhteşem.
gölde tekne ile gezebiliyorsunuz ve gölün içindeki üzerinde kilise olan adaya da da tekne ıle gidebiliyorsunuz.kıyıdan da yeşillikler içinde çok güzel görünüyor.
4-Bohinjsk (Bohin ) Gölü: 'Triglav milli park'ın içinde ki( Julian Alp dağlarının büyük bir kısmı) bu göl, beni büyüledi.Çevresinde küçük 'Bistirica'nın dışında yerleşim yok.herşey naturel.Bisikletinizi kilitleyeceğiniz yer bile kütükten yapılmış.sonbahar renkleri göle vuruyordu.dağlarda inanılmaz güzeldi.hava da çok güzel olunca doyamadım bu güzelliğe.
gölün yanında ki 'Bistrica'yerleşiminde yazın su sporları, dağ bisikleti, yamaç paraşütü yapabiliyorsunuz. Kışın ise kayak merkezi.
çevrede ki dağlarda birçok yürüme rotası var.benim dizimde problem olduğundan gölün çevresinde yürüdük.gölün her noktasında manzara ayrı bir güzel.
5-kanjska Gora: aslında burada kalacak yerim de hazırdı ama gidemedim.havalar soğumaya başlayınca hızlanmam gerekti.burası,yazın özellikle su sporları ile eğlence merkezi, kışın ise ülkenin en ünlü kayak merkezi.
SLOVENYA'DAN HIRVATİSTAN'A GEÇMEK
Lubniana---Hırvatistan-Zagrep(15:302da otobüs var.2.5 saat sürüyor.13 Euro.tren sık var.İki saat yirmi dakika sürüyor.15euro.
ben bu ülkeye kuzey italya'dan geçtim.
ülke için dağlarda yürümeyecekseniz 4 gün yeterli.
TARİH: tümYugoslavya'nın dağılmasından sonra ilk bağımsız olan ve yine bu dağılan ülkelerden ilk AB'ye katılan ülke.
eski yugoslav ülkelerinden en gelişmiş olanı ama gençler , çok sigara ve içki içiyorlar.uyuşturucu da yaygınmış.
KONUM: komşuarı, kuzeyde Avusturya, batıda İtalya ve adriyatik, güneyde hırvatistan, doğusunda da macaristan olan bu küçük ülkenin nüfusu sadece 2.5 milyon.40 km sahil şeridi var.
ülkenin kuzeynde , alp dğlarının uzantısı olan tepelikler, güneyi ise daha düzlüklerler var.topraklarının yarısı ormanlarla kaplı.
DİL: İtalya ve Almanya'ya sınırı olduğundan bu iki ülke kültürü hakim ve sınırlara yakın bu ülke dilleri konuşuluyor.
PARA: Euro kullanılıyor.
YEMEK: Ülkede genelde sahilde italyanlar gibi makarna ve pizza yiyorlar.içi kremalı 'Shnit'dedikleri börekleri bizim laz böreğine benzyor.
Ülke, Venediğe yakın oduğudan camcılık (Rogoshka kristali) çok yaygın.
GENEL: insanları çok güzel.uzun boylu , kilosuz ve bakımmlılar.Çoğu İngilizce biliyorlar.zaten okullarda özellikle komşu dillerini öğretiyorlar.üniversiteye gitmek çok önemli.eğitim düzeyleri çok yüksek.
İnsanlar,diğer avrupalılardan çok daha sevimli ve cana yakınlar.
biblo gibi bu ülkenin sokakları ve evleri çok temiz.Bu ülkede ayakkabılar dışarda çıkarılıp terlik giyilerek içeri giriliyor.
kaldığım ailenin 22 yaşında ki oğlu kız arkadaşı ile odasında çok rahat kalabiliyorlar.Aile , oğlumuzun sex ihtiyacı var diyerek bu ortamı oğullarına hazırlamayı uygun görmüşler.
her tarafı yemyeşil olan bu küçük ülkede kayak en başta olmak üzere plajlar, kaplıcalar, v.b herşey var. özellikle dolamitlerin uzantısında harika kayak tesisleri var.dağları yürüyüş rotaları ile dolu.Göl, nehir de rafting ve diğer su sporları çok yaygın
her gittiğim kasaba da , her gittiğim kahvede bavulumu kabul ettiler.hele venedik'ten sonra bu duruma çok şaşırdım.
Ülkeye italya'dan girdikten sonra tabiat bakımından bir fark yok ama tabelelar hemen dikkati çekiyor.daha önce İtalya'ya ait bu kıyıda ki tüm tabalelar , Slovenca ve italyanca yazılmış.
ayrıca kahvelerde çok dikkat cekici.daha çok üstleri kapalı, açık kahveler bizdekilerine benziyor.burada insanlar kahvelerde oturmayı çok seviyorlar
Yine bu kıyıda birçok gazino var.
kiliseleri bizim camilere benziyor.dar kuleleri, minare gibi uzun ve fazla geniş değil.Diğer Avrupa ülkelerinde ki gbi kiliseler devasa değil.
ULAŞIM
www.prevoz.org, bu siteden şehirler arası ve yakın ülke şehirlerine hızlı ve ucuz araç bulabiliyorsunuz.(Örneğin Lubnia'dan Belgrat'a 20 Euro ).ben bu site yardımı ile Piran'dan Lubliana'ya 5 Euroya gittim.
Bu ülkede öğrenci çok olduğundan otostop çok yaygın
Ülkeyi gezmek:
İtalya-Tieste---Koper(23km,3 Euro---izola(9km)---Pontoro(7km, 1.80Euro)---Piran(3km)---Lubljana(126km)---Kranjska Gora(87km)
Trieste'den sonra .Slovenya'nın Adriyatik kıyısında ki küçük yerleşimleri gezmek için önce Koper'e geçtim.Koper'den güneyde ki bu sahil yerleşimlerine sadece her saatte bir belediye otobüsü var .Ama koper'den başkent tarafına tren de var.
Artık havalar soğumaya ve yağmur yağmaya başladı.Aslında yine çok şanslıydım.birtek yağmura, Milan ve trieste'de yakalandım.buralarda da hava açınca yine gezebildim.
slovenya'ya geçince de hava bulutlu olmasına rağmen hava, ara ara ciseledyse de yağmadı.
Bu birbirine çok yakın olan yerleşimleri bir günde 1-2 saat kalarak gezip başkente bile geçebilirsiniz.Kalmak isterseniz benim gibi en şirini olan Piran'da kalabilirsiniz.
I-SAHİL KISMI
1-KOPER:Büyük limanı ile ünlü bu kasaba normal güzellikte.eski şehirde küçük ve sevimli meydanı var.Deniz kenarı da güzel.
2-İZOLA: çıkıntısı fazla olan kıyıda ki küçük bir koyun kenarında kurulmuş çok sevimli sahil kasabası.bızım tatil kasabalarının ilk hallerine benziyor.Tepelere doğru yeşillikler içinde ki evlerin manzarası da daha farklı ir güzellikteydi.
deniz kenarında ki yürüyüş yolları çok keyifli.pırıl pırıl küçük koylarda balıkcı tekneleri ve yatlar vardı.Hava çok güzel olmamasına rağmen burayı çok sevdim.Eminim yazın çok daha güzeldir.
3-PORTOROZ
Bizim Marmarisin daha bir küçüğü.Burada da yeşil tepelerde ki evlerin manzarası da doyumsuzdu ama kıı da çok güzel olsa da çok otel vardı.fazla turistik olmuş.her yer alış veriş dükkanları, restoranlar, cafeler v.b vardı.tertemiz denizin olduğu bu yerleşimde birçok plaj vardı.marinası ile ünlü bu yerleşim, yazın yüzmek için ideal.
İnsanlar, Portoroz'dan Piran'a üç kılometrelik manzaralı yolu yürüyorlar. ben de biraz yürüdüm ama bavulum olduğundan araç ile devam ettim.
PİRAN
Şehir ,küçük bir buruna kurulduğundan ne yöne giderseniz gidiniz deiz ile karşılaşıyorsunuz.
Yağmur yağdı yağacak olduğundan şehre gelir gelmez şehri gezdim.Yine yeşil tepelere doğru evlerin olduğu, kıyısı çok keyifli çok şirin bir yerleşim.
Piran'da sadece aracların girebileceği ana meydan ile eski daha küçük bir meydan var.Tüm tepelere taş döşeli daracık sokaklardan sadece yayalar yürüyebiliyor.bazılarına motorsiklet girebiliyor.
Kasabaya çok farklı br özellik vermiş bu taş sokaklar üzerinde çok eski evler, kemerli girişler, eski taş merdivenler.Buralarda dolaşmak çok keyifli.
1-tartani meydanı: kasabanın en büyük deniz kenarında ki meydanı.çevresindeki eski evler çok güzel.
A-Guiseppe Tartini: Meydanda elinde kemanı olan virtröz heykeli.1962'de burada doğmuş ve ülkesini Avrupa'da duyurmuş.
Yazın bu meydanda canlı konserler oluyormuş.
2-St. George Kilisesi: tepede ki bu kiliseden şehrin manzarası çok güzel.12.yy'den kalma bu kilesenin 17.yy'dan kalma çan kulesi, venedik'de ki kule örnek alınarak yapılmış.Kilise ve müzesine giriş 1euro.Kilisenin içini parmaklıklardan da ücretsiz görebiliyorsunuz.
Biraz daha tırmandığınızda
3-şehir duvarları: Giriş 1Euro.değmez.zaten zaten 7.yy'da derebeylik zamanında surlarla çevrili şehirden günmüze kadar gelen duvarların bir kısmını dışardan da görebiliyorsunuz.
?Duvarların arkasından , kasabanın arkasında kalan deniz kıyısını da kesin görünüz.burada çok güzel yayalar için yürüme yolu var.bu yolun alt kısmından dik yamaçla denize iniliyor.yine yolun üst tarafında da aynı duvar gibi yüksek fiyortlar var.yazın kasabanın arka tarafına düşen bu sahilde çıplaklar denize giriyormuş.Buradan yürüyenlerde onları seyrediyormuş.
piran---Lubniana (120km)
Ya Koper'e geçip, oradan trenle gidebilirsiniz.veya direkt öğleden sonra ikisaatte bir olan otobüsle Piran'dan geçebilirsiniz.
Ama en kolayı, Slovenya'da çok öğrenci olduğudan Piran'da Üniversite-Turizm bölümü veya diğer şöförler araclarına az bir ücretle yolcu alıyorlar.
POSTOYNA MAĞARASI
bu mağara , koper(Piran v.b) kıyı ile Lubnia'nın tam ortasında.
Koper---Postoyna(55km)---Lubiana(45km)
Lubnia'dan bu mağaraya her saatte bir 6 euro'ya tren ve otobüs var.
mağara girişi 23Euro.10, 12, 14, 162da tren ile turlar var.içerde flaşsız fotoğraf çekebiiyorsunuz.
1819'da bulunan sarkıt ve dikitlerin olduğu sadece çok büyük mağara . Bu mağara dünyanın 3. Avrupa'nın da en büyük mağarası.İçini sadece küçük bir trenle gezebiliyorsunuz.daha sonra da farkl dillerde rehberlerle gruplar halinde iki saate yakın yürüyorsunuz.
Bu mağaraya Londra'dan önce elektrik bağlamış.zaten önceki tren elekirikliymiş.şimdi turistleri taşıyan birçok küçük tren var.
sadece bu mağarada yaşayan yılana benzer insan gibi derisi gibi olan dört küçük ayağı olan kendiside küçük olan 'Proteos' adlı bir hayvan yaşıyor.ama kendisini sadece mağaranın iinde ki akvaryumda görebilyorsunuz.
Aslında yola mağara için çıktım.Postoyna'ya yaklaştıkca her yer kardı.renkli sonbahar ağaçları ve beyaz ile harika manzaralar oluşmuştu.
mağaanın girişini kaçırdık.bizdeki gibi yakınlarda dönüş yok.Söför 'geri götüreyim'dedi ama soğuk bir taraftan , tekrar yeni araç bulmak gözümü korkuttu.Çcuk da'sadece çok büyük' deyince vazgeçtim.Direkt Lubniana'ya geçtim.daha sonra Lubniana'dan gittim. sadece çok büyük.sıradan .gitmeye aman aman değmez.
*yine lubniana'nın 60 km doğusunda 'jama pekez' adlı fazla byük olmayan mağara daha güzelmiş.
PREDJAMA KALESİ
10-17 arasında açık.Giriş 9 Euro.
postoyna mağarasından 10 km uzaklıkta.özel arac ile veya otostop ile gidebiiyorsunuz. Sümela manastırına benzeyen bu kale , büyük bir kayanın içine yapılmış.Kalenin bazı duvarları kayadan.İçinde birkaç mobilya, mumya koymuşlar.Aslında boş.dıştan daha güzel.
II-LJUBLJANA
Küçük olduğundan yarım veya bir günde gezebilirsniz.Şehri gezdikten sonra kar yağmaya başladı.resmen dondum.Eve kendimi zor attım.
Şehir, ' Ljublyanica'nehrinin iki yakasına kurulmuş tarihi ve eski şehir, nehrin karşı yakasında.Kale de bu yakanın tepesinde.yeni yerleşim ise nehrin bu tarafıda.
I-Nehrin bu yakası(Sava nehri)
1-Presernu Meydanı: Çok sevimli , keyifli meydan.bu meydan da çok sevimli eski evler var.
A-Şair presernu'nun heykeli
B-franciskansa kilisesi: kırmızı rengiyle hemen dikkati çekiyor.
C-3 köprü: meydanı karşıya bağlayan ortada ki geniş, yandakiler dar olan yanyana üç köprü.
Aslında meydandan nehri geçince 'city hall'un olduğu meydana geliyorsunuz.Meydanın yakınında
2- Kongre meydanı
ben gittiğimde kar ile maraton vardı.Koşucuların en son varış noktası bu meydandı.
A-Kongre sarayı: Çok görkemlı bina.Çevresinde ki binalarda gösterişli.
B-Ursulinska Kilisesi: sarı renkli bu kilisenin çok sıra dışı görüntüsü vardı.
buradan nehrin karşısına , eski şehre geçiniz.
II-Nehrin karşı yakası(eski şehir)
1-Nehir boyu önce sağa,sonra geriye gelip sola doğru yürüyünce çok eski binalar göreceksiniz.
2-Town hall(Belediye Binası): Binanın içini de gezebiiyorsunuz.önünde de 'Corniolan çeşmesi' var.Yürüyünce
3-Katedral: Bu görkemli binanın heykellerle süslü kpısı oldukça ilginç
4- Kale: keleye 2 Euro'ya finükülerle çıkabiliyorsunuz.ama tırmanarak 25 dakikada çıkarsanız harika manzarası çok güzel.
ortası surlarla çevrili, ortası açık olan kalenin köşesinde şehrin her yerinden görülen beyaz kulesi var.
kalenin terasından şehrin manzarasını ücretsiz seyredebiliyorsunuz.kule ve müze ise ücreti.kalenin çevresinde alış veriş dükkanları, cafeler v.b var.
III-LUBNİA'NIN KUZEYİNDE Kİ GÖLLER VE DAĞLAR BÖLGESİ
Lubniana---Skofja Loka(23km)---Radowljica---Bled Gölü(8km)---Bohin GSK Gölü(20km)---Bled(geri dönüyorsunuz.)---Kranyska Gora(60km)
bu yöne tren ve otobüs var.beni ev sahibim arabasıyla gezdird.
Lubniana'yı gezeken yoğunlaşan kar nedeni ile çok üşümüştüm ama buraları gezerken güneş açtı.çok güzel bir gün geçirdik.tabiatın rengarenk olduğu bu göller bölgesine bayıldım.yazın buralar sanırım daha kalabalıktır ama sonbaharda da manzara doyumsuzdu.Çok yüksek olmayan karlı tepeler, göl kenarlarındaki renkl ormanlar...iki göl de yüzmekiçin ço temiz.
buralara bisikletle yazın gelmek var.
1- Skofja Loka: dağların arasında ki bu yerleşimde tepe de Müze-kalesi var.özellikle eski evlerin olduğu mahalle çok güzel.
2-Radovlijica: alplerin uzantısı olan tepelerin arasında ki bu dağ köyü.dağların manzarası ve eski şehir çok güzel.müzesi de var.Birçok yürüyüş rotası var.
3-Bled gölü: Bled kasabası gölün kıyısında kurulmuş.ayrıca gölün yanında biraz fazla yüksek olmuş oteller inşa edilmesine rağmen çok güzel ve turistik.Yazın çok hareketli oluyormuş.
yürüyerek 15 dakika da veya araçla tepede ki kaleye çıkabiliyorsunuz.Giriş 3.5 euro.Girmedim ama tepeden gölün manzarası muhteşem.
gölde tekne ile gezebiliyorsunuz ve gölün içindeki üzerinde kilise olan adaya da da tekne ıle gidebiliyorsunuz.kıyıdan da yeşillikler içinde çok güzel görünüyor.
4-Bohinjsk (Bohin ) Gölü: 'Triglav milli park'ın içinde ki( Julian Alp dağlarının büyük bir kısmı) bu göl, beni büyüledi.Çevresinde küçük 'Bistirica'nın dışında yerleşim yok.herşey naturel.Bisikletinizi kilitleyeceğiniz yer bile kütükten yapılmış.sonbahar renkleri göle vuruyordu.dağlarda inanılmaz güzeldi.hava da çok güzel olunca doyamadım bu güzelliğe.
gölün yanında ki 'Bistrica'yerleşiminde yazın su sporları, dağ bisikleti, yamaç paraşütü yapabiliyorsunuz. Kışın ise kayak merkezi.
çevrede ki dağlarda birçok yürüme rotası var.benim dizimde problem olduğundan gölün çevresinde yürüdük.gölün her noktasında manzara ayrı bir güzel.
5-kanjska Gora: aslında burada kalacak yerim de hazırdı ama gidemedim.havalar soğumaya başlayınca hızlanmam gerekti.burası,yazın özellikle su sporları ile eğlence merkezi, kışın ise ülkenin en ünlü kayak merkezi.
SLOVENYA'DAN HIRVATİSTAN'A GEÇMEK
Lubniana---Hırvatistan-Zagrep(15:302da otobüs var.2.5 saat sürüyor.13 Euro.tren sık var.İki saat yirmi dakika sürüyor.15euro.
10 Nisan 2012 Salı
10 - MONAKO
MONAKO
şehrin iç bir günde gezilebiliyor.
Fransız sahilinde 35.000 nüfuslu küçük ve zengin bir ülke.turizm ve kumar ,gelir kaynaklarının en önemlisi.
Monako, bağımsız ama bağımsız ama araya sıkışmış Fransız kasabalarının aynısı.her tarafından zenginlik fışkırıyor.
80 kişilik çok küçük bir ordusu var.Ayrıca Avrupa'nın en ünlü, ordusundan da kalabalık Filarmoni orkestrası, bale topluluğu, operası, müzik festivalleri, motor rallisi için Grand prix'i var.
bunun dışında uluslar arası sirk festivali, çiçek gösterisi, pul kolleksiyonlarıyla da ünlü.
şehir, tepelik olduğundan birçok yerde ücretsiz asansör ve yürüyen merdivenler var.
TARİH:
Monako prensliği, 700 yıldan beri Grinaldi ailesinin yönetiminde olan ülke.Film için Monako'ya giden Amerikalı artist grace kelly, Prens Rainer ile evlenmişti.Prenses 1982'de sahilde kızı ile geçirdiği trafik kazasında ölmüştü.
Şehir dört kısımdan oluşuyor.sırasıyla
1-Fontuvielle: En batıda ki bölge.
2-eski bölge: saray, katedral, osinografi müzesinin olduğu ,şehir merkezi
3-Monte carlo bölgesi: Kumarhanelerin olduğu bölge
4-Larvotto: En doğuda ki lajların olduğu sahil bölgesi.
otobüsten 'Place d'armes' durağında inip merdivenleri tırmanarak
1-Old city= Vieille ville: Yüksek kayaların tepesine kurulmuş.daracık, pastel renkli evleri, alış veriş dükkanları, restorantlar, cafelerle şirin yerleşim yeri.
A-Palais princier: Giriş 8 dolar.geniş 17.yy avlusu'galarie d'Hercule' de olan bu sarayın içini ve aynı biletle bitişiğnde ki oldukca zengin kolleksiyona sahip ' napalyon müzesi'nı de gezebiliyorsunuz.
hergün sarayın önünde 11:55'de 15 dakika süren , sıradan askerlerin nöbet değişimi var.Yürüyerek
B- katedral: özellikle ön cephesi çok güzel.İçinde prenses grace ve prens rainer'in mezarları var.Yürüyerek
C-Müsee Oceanorgaphique(oşinografi müzesi): Giriş 16 Dolar.15 yıl önce gördüğümde özellikle renkli deniz atlarına hayran kalmıştım.ondan sonra çok daha güzellerini gördüm.meraktan birdaha girdiğmde normal geldi..Binanın kendisi çok güzel.
Deniz aşığı olan 1. Albert tarafından 1910 yılında kurulmuş. Kaptan Yues Cousteau tarafından yönetilmiş.4000 den fazla deniz canlısı var.
D-Balmumu Müzesi: Girmedim.
Yürüyerek çıktığınız merdivenlerden inerek
2- Fontvielle Bölgesi: burada
A-Stade 2.Louis: avrupanın en büyük stadyumu.içine giremiyorsunuz.tepeden bakınız.
*eski şehirle Monte carlo arasında hercule Limanı var.
Yürüyerek sahilden veya otobüsle
3-Monte Carlo Bölgesi:
A-place Du Casino: bu meydan da
a-Casino: Çok güzel bir bina.önünde son model arabalar sıralanmış.Çantanızı emanete bırakıp girebiliyorsunuz.İnsanlar, bu masalarda bu kadar zaman geçiriyorlar anlamak zor.her taraf aynalarla ışıl ışıl.
*davetıyeniz veya oyun biletiniz varsa, gazinonun içinden yanında ki Opera'ya geçebilirsiniz.
b-Hotel Paris: barok mimarisi ile yapılmış.İçini gezemiyorsunuz.Ama girişinde ki bronz ata bakmanıza izin veriyorlar.Şans getirdiklerine inandıklarından kumarbazların ellemelerinden dolayı bir ayağı sarıya dönmüş.karşısında
c-Cafe Paris:
on dakikalık yürüyüşle
d-Ulusal Müze(otamat ve kukla müzesi): giriş 6 dolar.
e-Jardin Exotique: giri 6 dolar.İçinde Antropoloji Müzesi, mağaralar, egzotik bitkiler var.Fontvieille ve old city'nin üstünde ki bu bahçeye otobüsle veya yürüyerek her yerden ulaşabilirsiniz. ben monte carlo'dan otobüsle gittim ama içine giremedim.
ANI: Bilet için kapıda kigörevli ile tartışınca 'burası özel ülke.monako.polis çağırırım ' deyince ben de el hareketi ile'.....kadar ülke.çok mu özel' dedim.Görevli gerçekten polis çağırmış.
Küçük beyinler heryerde aynı.polis de aynı tepeden bakışlarla havalı bır şekilde pasaportumu istedi. telsizler, telefonlar...zaten sıkkın olduğum bir gündü.gerisin geriye 'nıce' geri döndüm.
Yalnız bu tepeden özellikle sarayın olduğu meydan ve eski ehrin görüntüsü gerçekten çok güzeldi.
4-Larvotto:
A-forum Monako: kongre ve sanat sergileri için.
B-Plaj: Yüzmek için
FRANSA'DAN İTALYA'YA GEÇMEK
Fransa-nice--İtalya-genova' ya geçtim.
*Kuzey italya yazılarım , İtalya yazılarında devam ettim.
Kuzey İtalya'dan da Slovenya'ya geçtim.
şehrin iç bir günde gezilebiliyor.
Fransız sahilinde 35.000 nüfuslu küçük ve zengin bir ülke.turizm ve kumar ,gelir kaynaklarının en önemlisi.
Monako, bağımsız ama bağımsız ama araya sıkışmış Fransız kasabalarının aynısı.her tarafından zenginlik fışkırıyor.
80 kişilik çok küçük bir ordusu var.Ayrıca Avrupa'nın en ünlü, ordusundan da kalabalık Filarmoni orkestrası, bale topluluğu, operası, müzik festivalleri, motor rallisi için Grand prix'i var.
bunun dışında uluslar arası sirk festivali, çiçek gösterisi, pul kolleksiyonlarıyla da ünlü.
şehir, tepelik olduğundan birçok yerde ücretsiz asansör ve yürüyen merdivenler var.
TARİH:
Monako prensliği, 700 yıldan beri Grinaldi ailesinin yönetiminde olan ülke.Film için Monako'ya giden Amerikalı artist grace kelly, Prens Rainer ile evlenmişti.Prenses 1982'de sahilde kızı ile geçirdiği trafik kazasında ölmüştü.
Şehir dört kısımdan oluşuyor.sırasıyla
1-Fontuvielle: En batıda ki bölge.
2-eski bölge: saray, katedral, osinografi müzesinin olduğu ,şehir merkezi
3-Monte carlo bölgesi: Kumarhanelerin olduğu bölge
4-Larvotto: En doğuda ki lajların olduğu sahil bölgesi.
otobüsten 'Place d'armes' durağında inip merdivenleri tırmanarak
1-Old city= Vieille ville: Yüksek kayaların tepesine kurulmuş.daracık, pastel renkli evleri, alış veriş dükkanları, restorantlar, cafelerle şirin yerleşim yeri.
A-Palais princier: Giriş 8 dolar.geniş 17.yy avlusu'galarie d'Hercule' de olan bu sarayın içini ve aynı biletle bitişiğnde ki oldukca zengin kolleksiyona sahip ' napalyon müzesi'nı de gezebiliyorsunuz.
hergün sarayın önünde 11:55'de 15 dakika süren , sıradan askerlerin nöbet değişimi var.Yürüyerek
B- katedral: özellikle ön cephesi çok güzel.İçinde prenses grace ve prens rainer'in mezarları var.Yürüyerek
C-Müsee Oceanorgaphique(oşinografi müzesi): Giriş 16 Dolar.15 yıl önce gördüğümde özellikle renkli deniz atlarına hayran kalmıştım.ondan sonra çok daha güzellerini gördüm.meraktan birdaha girdiğmde normal geldi..Binanın kendisi çok güzel.
Deniz aşığı olan 1. Albert tarafından 1910 yılında kurulmuş. Kaptan Yues Cousteau tarafından yönetilmiş.4000 den fazla deniz canlısı var.
D-Balmumu Müzesi: Girmedim.
Yürüyerek çıktığınız merdivenlerden inerek
2- Fontvielle Bölgesi: burada
A-Stade 2.Louis: avrupanın en büyük stadyumu.içine giremiyorsunuz.tepeden bakınız.
*eski şehirle Monte carlo arasında hercule Limanı var.
Yürüyerek sahilden veya otobüsle
3-Monte Carlo Bölgesi:
A-place Du Casino: bu meydan da
a-Casino: Çok güzel bir bina.önünde son model arabalar sıralanmış.Çantanızı emanete bırakıp girebiliyorsunuz.İnsanlar, bu masalarda bu kadar zaman geçiriyorlar anlamak zor.her taraf aynalarla ışıl ışıl.
*davetıyeniz veya oyun biletiniz varsa, gazinonun içinden yanında ki Opera'ya geçebilirsiniz.
b-Hotel Paris: barok mimarisi ile yapılmış.İçini gezemiyorsunuz.Ama girişinde ki bronz ata bakmanıza izin veriyorlar.Şans getirdiklerine inandıklarından kumarbazların ellemelerinden dolayı bir ayağı sarıya dönmüş.karşısında
c-Cafe Paris:
on dakikalık yürüyüşle
d-Ulusal Müze(otamat ve kukla müzesi): giriş 6 dolar.
e-Jardin Exotique: giri 6 dolar.İçinde Antropoloji Müzesi, mağaralar, egzotik bitkiler var.Fontvieille ve old city'nin üstünde ki bu bahçeye otobüsle veya yürüyerek her yerden ulaşabilirsiniz. ben monte carlo'dan otobüsle gittim ama içine giremedim.
ANI: Bilet için kapıda kigörevli ile tartışınca 'burası özel ülke.monako.polis çağırırım ' deyince ben de el hareketi ile'.....kadar ülke.çok mu özel' dedim.Görevli gerçekten polis çağırmış.
Küçük beyinler heryerde aynı.polis de aynı tepeden bakışlarla havalı bır şekilde pasaportumu istedi. telsizler, telefonlar...zaten sıkkın olduğum bir gündü.gerisin geriye 'nıce' geri döndüm.
Yalnız bu tepeden özellikle sarayın olduğu meydan ve eski ehrin görüntüsü gerçekten çok güzeldi.
4-Larvotto:
A-forum Monako: kongre ve sanat sergileri için.
B-Plaj: Yüzmek için
FRANSA'DAN İTALYA'YA GEÇMEK
Fransa-nice--İtalya-genova' ya geçtim.
*Kuzey italya yazılarım , İtalya yazılarında devam ettim.
Kuzey İtalya'dan da Slovenya'ya geçtim.
9 Nisan 2012 Pazartesi
9- FRANSA / AVRUPA
FRANSA: Güzel ülke ama insanlar, katı kurallarını esnetmek istemiyorlar.
Fransa, “Türkiye de özgür değilim “diyen bizim doğulu veErmeni vatandaşlara kucak acmış.Onlarda çok şımarmışlar.Her ülkenin artı ve eksileri var. Kim nerede daha rahatsa orada yaşasın.Türkiyeden gidenlerin çoğu çalışmaktan canları çıkıyor ama” Fransada yaşıyorum”demek uğruna kalıyorlar.Hele kaçak gelenlerin hali perişan.8 Nisan 2012 Pazar
8- LÜKSEMBURG / AVRUPA
LUXSEMBURG: Geçerken uğrayabileceğiniz küçük bir ülke
Bana bu ülke güzel, düzenli, zengin ama sıkıcı geldi.çok durgun bir yaşam var.bir Amsterdam, Brüksel gibi değil.
7 Nisan 2012 Cumartesi
7- BELÇİKA / AVRUPA
BELÇİKA: Çikolata yemekten mide fesadına uğradım.
Ülke çikolata ve 500’den fazla çeşidi olan birası ile ünlü. Ayrıca toplu iğne yardımı ile sabitlenip, birçok tahta mekik ile elle ipleri aşırtıp düğümleyerek yapılan harika beyaz iş ve dantelleri görülmeye ve alınmaya değer. Bu gelenek 16. yy’a kadar uzanıyor.6 Nisan 2012 Cuma
6- HOLLANDA / AVRUPA
HOLLANDA: peynirin, çiçeğin, bisikletin, ineğin, bin bir çeşidi olan ülke.
Doğa+su+bisikletten olsa gerek keyifli insanlar.Güler yüzlü ve yardımseverler.Sevdim bu ülkenin insanlarını.Soğuk Avrupalılara benzemiyorlar.
Ama burada tanıştığım çoğu Türk, ırkcılığın olduğunu söylediler.Bir Denizili''burası dikenli tellerle çevrili.Ama kimse onu dışarıdan göremiyor”dedi.5 Nisan 2012 Perşembe
5- İRLANDA / AVRUPA
İRLANDA ADASI: Doyamadığım ve defalarca gidebileceğim ülkelerden biri
4 Nisan 2012 Çarşamba
4 - İSKOÇYA / AVRUPA
İSKOÇYA: Kafanızı dinleyebileceğiniz ender ülkelerden biri
* Yemyeşil çayırlar, koyunlar, inekler, sevimli evler,doğal çiçekler,adım başı kaleler,göller,nehirler,….harika ülke.Doyamadım bu ülkeye.
Aslında İskoçlar da kibar insanlar ama sarhoş olunca işler değişiyor.Ama İngilizlere göre çok daha konuşkan , yardımsever ve cana yakınlar, daha mütevazı. giyim kuşamlar da değişti.Sıradan giyinmişlerdi.Londralılar gibi şık ve kasıntı değillerdi.
3 Nisan 2012 Salı
3 - İNGİLTERE / AVRUPA
İNGİLTERE: Çok imrendiğimiz İngiltere de birçok aile, ekenomik nedenleri ile odalarını kiraya verdiklerine şahit oldum.
Kısaca her şeyde olduğu gibi adı büyük bu ülkenin artı ve eksileri var.Benim ülkemde olmayan, sistemlerini iyi oturtmuşlar.Takdir etmemek olmaz.Ama tüm olumlu yönlerine rağmen ben bu ülkede yaşayamam.Çünkü benim ülkemdeki tüm olumsuzluklara rağmen dört mevsimin olması ne büyük nimet.Sadece arkadaşınıza hala ”çayı koydum.Atla gel”diyebildiğimiz için ülkemden başka yerde yaşayamam.
2 Nisan 2012 Pazartesi
2- İTALYA / AVRUPA
Gezi tarihi:
İkinci kez gittiğim İtalya'nın adaları dahil her tarafını köşe bucak gezdim.Büyülendim ama en son dolomitlere çıktığımda şokları yaşadım.Bir ülke bu kadar mı güzel olur.
Ayrıca Yunanlılardan sonra bize en çok benzeyen millet.Yemeğe düşkün, biraz yalan, dolan ama bir o kadar misafirverver canlı millet.
1 Nisan 2012 Pazar
1 - FAS-İSPANYA-PORTEKİZ GEZİ YAZILARI
Bu üç ülkeyi gezerken not aldığım defteri Barseolona'da karşılaştığım üniversiteli gençlerle İstanbul'a gönderdim ama eve döndüğümde benim çocuklar emaneti koruyamadığından bulamadım. Gerçekten üzüldüm.O kadar emek boşa gitti. Sizinle de paylaşamıyorum.
Aklimda kaldigi kadari ile gezdigim yerler
ISPANYA: Madrid, Misaj, malaga, Granada, Valencia Santrago Coapostala,Cuenca, vigo, Astigarrage,Aragon, El Puerto de Santa Maria (Endulus)
ADALAR: Tenerrife( Ispanya Kanarya Adalari) , Mallarco, granadillia de Arona(Ispanya-Kanarya adalari), Las Palmas de Gran Canaria(Ispanya-Kanarya adalari),
Palma de Mallorca(Ispanya-Beleris adalari), Ibiza (ispanya-Beleris adalari)
FAS: kazabalanka, Marreskech, Alagidir, Quarzazate, Zagora, Teledo, esaovira,Meknes, Fes
PORTEKIZ: Porto, fara, Lizbon, Braga
Aklimda kaldigi kadari ile gezdigim yerler
ISPANYA: Madrid, Misaj, malaga, Granada, Valencia Santrago Coapostala,Cuenca, vigo, Astigarrage,Aragon, El Puerto de Santa Maria (Endulus)
ADALAR: Tenerrife( Ispanya Kanarya Adalari) , Mallarco, granadillia de Arona(Ispanya-Kanarya adalari), Las Palmas de Gran Canaria(Ispanya-Kanarya adalari),
Palma de Mallorca(Ispanya-Beleris adalari), Ibiza (ispanya-Beleris adalari)
FAS: kazabalanka, Marreskech, Alagidir, Quarzazate, Zagora, Teledo, esaovira,Meknes, Fes
PORTEKIZ: Porto, fara, Lizbon, Braga
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)