2 Nisan 2012 Pazartesi

2- İTALYA / AVRUPA

Gezi tarihi: 

İTALYA:Bana göre heryeri farklı güzel olan Avrupa'nın en gezilesi ülkesi
İkinci kez gittiğim İtalya'nın adaları dahil her tarafını köşe bucak gezdim.Büyülendim ama en son dolomitlere çıktığımda şokları yaşadım.Bir ülke bu kadar mı güzel olur.

Ayrıca Yunanlılardan sonra bize en çok benzeyen millet.Yemeğe düşkün, biraz yalan, dolan ama bir o kadar misafirverver canlı millet.



İTALYA

Nisan 2012 de çıktığım batı Avrupa gezisine, Fas’dan başlayıp sırasıyla Güney ispanya, Portekiz, Kuzey ve Orta ispanya, İspanya Adaları, İtalya adaları, Güney İtalya, Sicilya, Orta İtalya, İngiltere, İskoçya, İrlanda, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Fransa, Monoko, Kuzey İtalya ve Balkanlar


Aslında Bologna, gezi listemde yoktu. Bolognadan maltaya ucup, gezime oradan başlayıp İtalya’nın güneyinden kuzeyine  çıkacaktım. Ama daha önce baktığım rayair ucak bileti çok pahalandığında vaz geçtim.

Önce İtalyanın Güneyini gezip, dönüşte Güneyini gezdim ama yanlış bir plan oldu.



ULAŞIM

TREN

Hızlı tren: Frecia Rossa

yavaş tren: trens regiorak(daha ucuz)


İtalya da trenlerin fiyatları ; günlere, günün saatlerine göre değişiyor. Kontrol ederek biletinizi almalısınız.Ama küçük yerleşimlere giden tren fiyatları değişmiyor.


aynı saate aynı yöne üç farklı fiyat görebiliyorsun.Ucuz olan fiyat bitmişse  pahallıyı almak zorundasınız.

*İtalya da  ve tüm Avrupa da şehir içi veya şehirler arası otbüs veya tren için satın aldığınız bileti makinada okutturmanız gerekiyor. Bu makinalar otobüslerin içinde, trenin dışında  istasyonlarda bulunuyor.Ama bazen kontroller, insanlar biletlerini okutamasın diye önce makinaları kapatıp, sonra kontrol ediyorlar.

Sık kontrol yok  ama yakalandığınızda ceza , hemen öderseniz 50 £ dan , sonra ödemek isterseniz 100£  dan başlıyor. Ama cezanızı pasaportunuza değilde sıradan, önemsiz bie kimliğinize işlettirmeye çalışın. Benim rastladığım tüm

Türk öğrenciler ceza ödemişler.

Hiç biletiniz yoksa cezanız daha da fazla oluyor.

Okutulmamış biletinizi aynı hatta istediğiniz zaman kullanabiliyorsunuz. Yani bir yöne biletinizi önceden alıp trene binmeden önce okutturmanız yeterli olacaktır.

bazen bilet makinalarında hata olursa,, trene biner b v.s, trene biner binmez kondüktöre gidip sorununuzu söyleyip cezasız fiyatla tren içinden de bilet alabiliyorsunuz.

*


*Aynı yöne giden hızlı ve yavaş trenlerin saatleri ve fiyatları farklı.her istasyonda duran hızlı tren en pahallısı.yavaş tren en ucuzu.Yine direkt giden trenlerin de  normal fiyatlı.

Trenin içinden bilet alırsan cezalı ödemek zorunda olduğun için pahallı .


*Bazı otobüslerin içinde ki makinelerden bilet satın alınabiliyormuş ama ben rastlamadım.


YEMEK

MARGARİTA: Peynirli (mozzarella),  domatesli ve fesleğen ile yapılan en ucuz olan pizza.Bir dilimi 1.5€ , tamamı 3.5 veya 4€ dan başlıyor.En ucuz ve en güzel pizzayı Napoli de yiyebilirsiniz.

Kral Umberto’ nun karısı margarita için farklı bir şey yapmak istemiş.Pizza doğmuş.


TRAMUSİ: Bizde de çok sevilen ünlü İtalyan tatlısı.

*İtalyanlar, genelde salatayı , meyvayı , makarnanın  v.s nin üzerine yiyorlar.


*uyandıklarında da önce sadece kahve ve biskiü yiyorlar. Saat 10 gibi normal kahvaltı yapıyorlar.2 gibi öğle yemeği yiyorlar.


GENEL

*SİESTA:öğle yemeğinde sonra 2 ile 6 arası siesta yapıyorlar.Birçok dükkan kapandığı için caddeler boşanlıyor.şehir çok sevimsizleşiyor.

Bazı müzeler ve kadetraller de bu arada kapalı olabiliyor.

*Müzelere ve kiliselere sırt çantasıyla , şortla, kolsuz giysilerle sokmuyorlar.üzerinize örtü veriyorlar.

BOLONGA


ANI: daha önce İtalya yı kızımla baştan aşağı gezmiştim.Bu gezimde,  İspanyanın Mayorka adasından  İtalya ya ucakla geçtim. Ryanair vize kuyruğunda görevli’’senin şengen vizen yok.ucamassın’’ demez mi.ben de’’benim yeşil pasaportum var.Vizeye ihtiyacım yok.Sadece damga vuruluyor’’ dedim ama görevli İspanya ya giriş damgasınıda bulamadı.O zaman ben ‘’öyleyse ben nasıl İspanyadayım.gezebildim’’dedim.’’ayrıca defalarca havayolunuzu kullandım’’ dedimse de görevli birçok yere telefon açtı.neyse son anda da

mgayı vurdu da en sonuncu olarak ucağa koşarak girebildim.Yani yeşil pasaportu, Avrupada bile hala bilmeyenler var..


Havaalanından belediye otobüsü ile şehir merkezine gelebiliyorsunuz.

ANI: Ev sahibim Angese beni şehir merkezinden aldı.Öylesine sıcak karşıladı ki İtalya da ilk günüme çok keyifli başladım.Eve gittiğimizde ‘’ne istersin’’ diye sorduklarında hemen çok özlediğim’’makarna’’ dedim.Bana sevgilisi ile birlikte  nefis bir makarna pişirdiler.

hayat pahallığından dolayı bu sevimli çatı katında genç çiftler ucuz olsun diye birlikte yaşıyor.lardı.Kira 800£ idi.herkes yiyeceğini kendi hazırlayıp ayrı yiyordu.

GENEL

Avrupanın en iyi korunmuş ortaçağ kenti. Binalar genelde kırmızı tuğladan yapılmış.Bazılarının üstü sıvanarak acık renklere boyanmış.


Ayrıca şehirde 10.yy de kurulan Avrupa’nın en eski Üniversitesi var.Yemekleri de çok ünlü.

Bologna, kuzey ve güneyde ki birçok gezilecek şehre yakın olması nedeniyle üs olarak kullanabilirsiniz.Bu şehri ilk kez gördüğümde çok şaşırdım.Çok ilginç geldi bana. ’’portico’’ denilen 45 km ye varan binaların altında kemerli ve sutunlu yürüme yolları var.İtalyanın diğer şehirlerinden çok farklı.

Bir günde gezilebilir. Her yer, Birbirine yürüme mesafesinde.yani hiç yağmura ve güneşe yakalanmadan gideceğiniz yere bu revaklıardan gidebiliyorsunuz.



ŞEHİR MERKEZİ

1)PLAZZA MAGGİORE(Plaza Mayor)



L şeklinde tarihi meydan.Turist ofisi de burada..


A)    SAN PEDRO(PETRONİO) BAZALİKASI:1390 da yapılmış gotik kilise. Önündeki rölyeflerle süslü sutunları çok ünlü.ben gittiğimde ön çephe onarımda olduğu için kapalıydı.karşısında


B)    PALAZZO RODESİA:alt kısmında dükkanlar var.yanında Banchli palozzo var.


C) PALAZZO COMUNALE: 14.yy dan kalmakapısı çok gösterişli.içinde

*Morandi  museo: giriş 4£

*Ayrıca ortada ki meydanda ki taştan koltuk ve kanepeleri görmeden geçmeyiniz.Karşıda YANINDAKİ DUVARINDA 2. Dünya savaşında ölenlerin resimleri olduğu ‘’sala Borsa’’kütüphanesini görünüz.

D) PALAZZO RE ENZO

içini ziyaret edebiliyorsunuz.

girişinde ki(4 köşesinde heykel bulunan) bölümde, köşelerden birine elinizi dayadığınızda, diğer köşeden konuşanı akustik nedeni ile net bir şekilde duyabi,liyorsunuz.

E) NEPTÜN ÇEŞMESİ

meydanın ortasında ki bu 16. yy dan kalma bu deniz tanrısının olduğu ‘’su fışkırtan

melek ve kadın  figürleriyle süslenmiş.Altında oturup meydanın hareketliliğini seyretmek çok keyifli.

San Pedro kilisesinin köşesinden sağa devam ettiğinde150 metre ileride

2)ARCHEOLOGİCO MUSEO


(4£)

50 metre ileride


3) ARCHİGİNNASİO KÜTÜPHANESİ


Bir saray kadar görkemli ve güzel.

Geri gel.San Pedro kilisesini geçip ‘’  El Enzo’’ sarayının tam karşı sokağına devam edip sağ yaptığınızda


4) SAN DOMENİCO BAZALİKASI


Plaza Mayor’dan güneyinde.Git ve geri gel.


5) SANTO STEFANO (7 Kilise) BAZALİKASI

Yol üstünde banka ve karşısında ki PTT binasını kaçırma. Yine geçtiğin kemerli, kapalı yolun tavan süslemelerini kaçırma.

Çok güzel iç içe geçmi kiliseler var.Ücretsiz müzesi de var

Bazalika ., 9..12 ve 15:30…18 , tatillerde de 15:30…17 arası acık.Çok muhteseş kilise.Burada ölen keşişin(1221) daha sonra yapılan anıt mezarı da bir harika.O zamanlar 20 yaşında olan Michelangelo’nun tasarladığı bu lahit ve köşelerde ki tek kanatlı yaptığı melek figürünü gör özellikle.


6) MAGGİORE CADDESİ (Tarihi Cadde)


A)    PALAZZO HERCOLAN: Bolognanın en eski bu politik ünüversitesini(45 numara) 1798…1799 yıllarında yapılmış.Ücretsiz müzesi de var.


*SAN  KİLİSESİANTA MARİA DEİ SERVİ: Bu kiliseyi gezdikten sonra farklı bir sokaktan yine medya.na geri dön.

7) EĞİK KULELER


Aslında bu kuleler, plaza Mayor’a çok yakın. Yani her meydana döndüğünüz de burayı görebilirsiniz.

Ortaçağda, zenginler gücünü gösremek için 200 tane böyle yüksek kuleler yaptırmışlar.Bunlardan günümüze kalan bu eğik kuleler


A)    TORRE DEGLİ ASİNELLİ: 1109’da yapılmış bu kuleye 498 basamakla yukarı çıkıp şehrin manzarasını seyredebiliyorsunuz. Ben gittiğimde onarım nedeniyle kapalıydı.yorgun olduğumdan yorulmayacağım diye sevindim de.


B)    TORRE GİSELDA:Bu kule daha kısa ama daha eğik.


8)ZAMBONİ CADDESİ=ÜNİVERSİTY DİSTRİCT

Birçok fakültenin olduğu bu cadde, geçlerle çok renklenmiş. farklı milletten öğrenciler, ilginç tipler, her yere yapışmış el ilanları, özellikle;


A) Konservatuarı görünüz.

B) FAKÜLTE MUSEO DI PALAZZO POGA: (33 no) 10…13 ve 14…16 ve Museo Europeo Delgi Student (Aynı saatlerde açık) ücretsiz ve çok güzel.

Heykellerin ve resimlerin içinde bulunan bu  tarihi binalarda, öğrenci olmak çok özeldir sanırım.

Bu caddeden ‘’Via belle artı’’ caddesine geçiniz.

9) PİNACOTECA NAZİONALE

(4£) galeride özellikle ‘ Guido Reni (1575… 1642) nin  Annbale Carracia (1557…1602)nin resimleri çok çarpıcı.

galerinin hemen yanında


*Güzel Sanatlar Fakültesinin de içini ziyaret ederek çalışmaları görebilirsiniz.Burada ki her akülteye elinizi kolunuzu sallayarak sorunsuzca girebiliyorsunuz.


Buraya yakın Fatsalı Huriye hanımın söner dükkanı var.çay da var.

ANI: Tesadüfen Fatsalı dönerci Huriye hanım ile tanıştım burada.yediğim ıspanaklı börek ile içtiğim  çayını unutamam.Nasıl özlemişim Türk yemeklerini.Fatsa’dan 60 aile gelmiş buraya.İnşaat v.s de çalışıyorlarmış.Huriye hanımın da bir çocuğu burada doğmuş.




10) WİNDOW OVERLOOKİNG THE RENO CANAL İN VİA PİELLA

Duvardaki bir pencereden, ve karşısındaki köprüden venediğe benzer küçük ama güzel kanal manzarası görebiliyorsunuz.

Buradan meydana tekrar dönünüz.


11) SAN FRANCESCO BASALİCA VE TOMBS


Burası da güzel bir kilise.bahçesinde yüksekte lahitlerin sergilendiği mezar odaları var.

tekrar meydana gel.


12) SAN LUCA TEPESİ VE KİLİSESİ


Meydandan 2 0 nolu otobüsle gittim sanırım.Aslında otobüsle tam tepeye kadar çıkılıyormuş ama ben ben hata yaparak aşağıda indim.

Çok ama çok uzun kemerli ve merdivenli yolu çıktım.Ama çık çık bitmedi.Dizlerim perişan oldu.

tepede manzara güzeldi ama küçük tren de geliyormuş.tepeden otobüsle inip, aktarma yaparak meydana döndüm.


13) Meydanın özelikle kuzeyine düşen ara  sokakları, barları, v.s gezin.


SAN MARİNO (yarım günde gezebilirsiniz.)


San Mario, 61km2, 30.000 nufuslu  14kmx8km ebatında dünyanın en küçük ve 1503’ten beri cumhuriyetidir.13.yy’da hazırlanan anayasa hala yürürlükte ve insan haklarının en iyi uygulandığı  ülkelerden biridir.



Bolonga’dan  ‘’San marino’’ ya tren var. (26£)  var ama oradan Floransaya arada dağ olduğundan tren değilde sadece otobüs var.pahallı.O nedenle san mario’dan tekrar Bolonga’ya geri dönür, oradan Floransaya otobüsle geçebilirsiniz.


Bologna→Rimini (Sık tren var, 9.20£, 1.5 saat )

Rimini→San Marino (belediye otobüs gidiş ve dönüş 9£, 45 dakika, 6.45 ile 21.45 arası 1 saat ara ile otobüs var.Otobüs, tren istasyonunun karşı tarafındaki otobüs durağından kalkıyor.Biletinizi turist infodan veya duraktaki seyyar biletciden alabilirsiniz.

San Mario→Rimini (6.45 ile 23:00 arası 1saat ara ile otobüs var.   


Rimini →Floransa(direkt tren , 16:00 da, 15£ buldum.Başka seceneklerde var.


*Eğer balongodan Floransaya gidecekseniz, günlere ve gün  içinde ki saatlere göre tren bilet fiatları çok değişebiliyor.Kontrol ediniz.




*Başkenti, Citta Di San Mario  dur. Halkı İtalyan kökenlidir.


*ücgen, kare, geometrik şeklindeki villaları ile ünlü.


*ekmekle servis edilen Kalın dilimlenmiş ekmekle servis edilen çikolatalı ‘kırıntı Tatlısı’ ünlü.

*Ekonomisi tarım, şarap,  ve peynir üzerinedir.

*vergisiz alış veriş yapıldığından telefon, deri malzemeleri, içki, çikolata v.s mağzalarıyla dolu heryer.Fiyatları uygun.


Şehre girer girmez bir zenginlik, zerafet göze göze çarpıyor.insanlar daha sakin.

Eski şehir, kale duvarlarıyla tepenin üzerine kurulmuş.Gezilecek yerler burada.

otobüs sizi eski şehrin dibinde bırakıyor.merdivenle veya asansörle şehre çıkılıyor.Şehrin aşağı bölgelerinden de eski şehre teleferik var.

eski şehirde gezilecek yerler sırasıyla;


1)      PİAZZA DELLA LİBERTA (3£)

2)      BASALİCA DEL SANTO (Giriş üctetsiz)

3)      LA ROCCA O GUAİTE PRİMA TORRE (Tek kule girişi 3£, iki kule girişi 4.5£ ama tek kule ziyareti yeterli.Bu kuleden şehrin manzarası çok güzel.

ilerde

4)      LA CESTA O FRATTA SECONDA TORRE…MUSEO DELLE ARMİ ANTİCHE

İçinde askeri malzemelerin sergilendiği  müze var.manzarası diğer kulelerle aynı.

5)      Devam ederseniz içine girilmeyen 3. kuleye gidersiniz.Buradan tekrar eski şehre dönünüz.

6)      MUSEO Dİ STATO (bedeva ve fena değil.)

7)      SAN FRENCİSCO GALERİ (Giriş 3£, girmedim.)


Başka müzeler de var ama değmez.Şehrin sokaklarını ve alış veriş dükkanlarını gezmek daha zevkli.Bana göre zaten bu küçük ülke birkez gelmek için yeterli.


Riminiden Floransaya trenle gelirken  bahçeler, özellikle üzüm bağları manzaralarıharikaydı.tren boş olduğundan ayaklarımı uzatıp yazılarımıda yazabildim.


II…TOSCANA  BÖLGESİ



FRENZE=FLORANSA  (rönasansın zarif sanat şehri )

*Floransa da tren ve otobüs terminalleri yan yana ve katedrale çok yakın.


Eğer sanatı seviyorsanız, tabanınıza ve kesenize güveniyorsanız bu şehir tam size göre.

Rönesansın, Muhteşem manzarası ve her an değişen ışığı ile Floransada başlaması tesadüf değil.

Arno nehri şehri ikiye ayırmış.Gezilecek yerlerin çoğu kuzeyde.Ama gezilecek yerlerin hepsi birbirine yürüme mesafesinde.


ben hiç bilet kuyruğunda beklemeden 2 günde geç saatlere kadar bu şehri ancak gezebildim.Bu şehri doğru dürüst gezeyim derseniz en az 6 ay gerekli.Her sokağında ayrı bir müze, her müzede ağzına kadar nefis eserlerle dolu.

     I.ARNO NEHRİNİN KUZEYİ

1) KATEDRAL=DUOMA=SANTA MARİA DEL FLORE


Yapımına 1296’da dbaşlanıp 600 yılda bitirilebilmiş.ortaçağ katedralleri gibi kasvetli değil.Beyaz, pembe ve yeşil Toscana mermerinden yapılmış iç açıcı .Dış cephe neo…gotik mimarisiyle yapılış ve harika.


A)    KATEDRAL:Pazartesi…Cuma, 10…17,  cumartesi 10…16:45, Pazar ve tatillerde 13:30…16:45 , katedralin girişi ücretsiz.İçindeki kripta girişi 3£ ama değmez.

Katedralin özellikle vitrayları muhteşem.


B)    CAMPİNİLE=BELL TOWER

85 metre ve 414 basamaklı bu çan kulesi girişi 6£.8:30…18:50pm

 Kubbeye çıktıysanız bu kuleye de çıkmanıza gerek yok.manzara aynı .Ama kulenin dış tarafındaki aşağı bölümdeki rölyefleri atlamayınız.nefis.


C)    CUPOLA=KUBBE (8:30…18:20, cumartesi 3:30…17:00, Pazar ve tatillerde kapalı.Giriş 8£

1436’da tamamlanan ve şehrin her yerinden görünen kubbeye 463 basamakla çıkılıyor.Çıkarken ve inerken iki ayrı platformda kubbenin harika fresklerini yakından görebiliyorsunuz.

nasari’nin başlattığı öğrencisi Zuccari’nin tamamladığı bu kubbeye kesin çıkınız.tepesinden manzarada çok güzel.


D)    BAT TİSTERO=VAFTİZHANE (9:00…18:50, Pazar 9:00…13:000, 6£ )

katedralin yanındaki sekizgen şeklindeki ayrı olan  bu binanın içide çok çok güzel.kapılarındaki rölyefler sanat harikası.Özellikle katedrale bakan cennet kapısı Ghibert’in eserlerine nutkum tutuldu.Muhteşem ötesi.( Mikelanjo bu kapı için ’’cennete yakışacak kadar güzel’’dediğinden ismi böyle anılıyormuş.)


E) KATEDRAL MÜZESİ:ORARİO D’ İNGRESSO (9:00…18:50, pazar 9:00…13:00, 6£, bu bina, katedralin hemen yan tarafında.heykeli seviyorsanız girmenizi tavsiye edeceğim.içerde:

  * Donatello’nun heykelleri hepsi bir harika


F)     Pieta (Michelangelo’nun bitmemiş heykeli ): cansız İsa  annesinin kollarında yatarken, arka tarafta Michelangelo, kendisini betimlemiş.Aslında bu heykeli sanatçı kendisi için tasarlamış ama mermer bozuk çıkınca sanatcı  sinirlenip cekici fırlatınca  , isa’nın bacağı hasar görmüş.isa’nın sol koluda daha sonra onarılmış.

  

NOT:katedral müzesi+çan kulesi+v aftizhane+kripta için birlikte bilet alırsanız 15£


şimdi  katedralin kuzey kısmını yüreyerek gezelim


2) PALAZZO MEDİCİ …RİCCARDİ=MEDİCİ SARAYI (9:00…6:00, 4£

vaftizhanenin karşısındaki sokaktan ilerleyince bulacaksınız.Şu anda Floransa valiliğidir.

Medici ailesinin Floransa’da ki yaşadıkları ilk saraydır.içinde fazla bir şey yok.Sadece 2.kattaki şapelde 15.yy den kalma ‘benozza gozzoli’nin ‘müneccim krallarının yolculuğu’adlı fresk önemli.freskte, papanın medici ailesine kilise konsiline giderken eşlik etmesi tasvir edilmiş.

sarayın bir arka sokağında


3) SAN LORENZO KİLİSESİ=BASALİCA Dİ SAN LORENZO (Medici ailesine ait kilise)

1.Normalde kilisenin yan tarafından kilisenin içini ücretsiz görebiliyorsunuz.kilisede atların önünde medici ailesinin armasını da görebilirsiniz.

Kilise+Kütüphane (sadece sergi olduğunda 9:30…13:00 arası acık+Mezar odası girişi 6£, sadece kütüphanenin girişi3£, kilisenin içi ve mezar odaları 3.5£ (mezar odaları Pazar kapalı)

Biletle kilisenin içine gecersen;

*Eski Sakristi ve küçük bir oda

*Mezar odası (Donetello ve Cosimo il veicho 1389…1464  ün mezarlarını görebiliyorsunuz .değmez.sadece yan taraftan kilisenin içini görmek yererli.

*Biblioteca: sadece sergi olduğunda9:30…13:00arası acık.Giriş 3£.Ben gittiğimde seginin son günü olduğundan kapanmıştı.Kütüphanenin merdivenleri, michelangelo’nun tasarımıymış.Güzelmiş.


2.Medici şapelleri:aslında kilisinin içinde ama girişi kilisenin arka tarafında.(8:30…4:40 ve hergün 1., 3., 5. pazartesi ve  2. ve 4. pazarı kapalı.Giriş 6£.içerde foto çekilmiyor.kesinlikle burayı görmelisiniz.

*ilk girişte ki müze: çok zarif eserler var.

*1. katta ki Cappella Dei Princip=Prensler Şapeli: 17.yy den kalma ve kahverengi tonlarda.

*2.katta Sagrestia Nuova=Yeni Sakristi: Michelangelo, 1521…34 yıllarında tasarlamış burayı.tek kelime ile harika.Buradaki heykeller beni çok etkiledi.Mermer heykellerin yüz ifadeleri canlı gibiydi.Nasıl yapılmış  anlamak zor.Burada

Muhteşem Lorenzo ve kardeşi Giuliano ‘nun mezarları var.

Üst kısımda Michelangelo’nun yaptığı ‘İsa ve Annesi’ nin heykeli var.

Lorenzo’nun torunu , Urbino  dükü Lorenzo ile onun oğluNemours Dükü Giuliano’nun mezarlarınıda Michelangelo tasarlamış.Mezarları süsleyen heykellerinin güzelliğini tarif edilemez derecede güzel.


*Marcato San Lorenzo: kilisenin yanındaki hediyelik eşyaların satıldığı acık hava dükkânları


4) GALERİA DELL ACCADEMİA (8:15…18:50 Pazartesi kapalı, 11£

içerde çok nefis heykeller var.

Michelangelo’nun bitmemiş 6 heykeli ve müzenin yıldızı Davut heykeli inanılır gibi değil.mermerden sanki canlı gibi .Nasıl böyle muhteşem heykel yapılabilir ? seyretmeye doyamadım.Gizlicede fotoğraf çekemeden yapamadım.

şehrin birçok yerinde Davut heykelinin kopyasını göreceksiniz ama orjinali başka.

Michelangelo  bu heykeli henüz 26 ysşındayken kusurlu bir mermerden yapmış.

Aslında bu heykel daha önce Signoria meydanında duruyormuş ama şu anda oradaki kopyası ile değiştirilmiş.

5) MUSEO ARCHEOLOGİCO

Artık arkeoloji müzelerinden sıkılmaya başladığımdam ben gitmadim.

Buradan tekrar Katedrale geliniz.



KATEDRALİN GÜNEYİ

6) PİAZZA Dİ PEPUBLİ

Küçük bir meydan.Özellikle açık hava restoranları çok şık.nedense  burada ki çok sevdiğim dönme dolabı ta çok sevimliydi.

7)ORSANMİCHELE KİLİSESİ (Giriş ücretsiz )

Bu kilise daha s.onraları tahıl ambarı eklendiğinden dış görünümü çok farklı, kale gibi.Dışı loncaların koruyucu çok güzel aziz heykelleriyle süsülenmiş.Kilisenin içide dışı kadar ilgi çekici.Kaçırmayınız.


8) BARGELLO MÜZESİ (HEYKEL MÜZESİ )

8.15…16.50  arası acık.7£. her ayın 2. ve 4. pazarları kapalı.

eski hükümet binası ve emniyet müdürlüğü olan bu bina şu anda çok değerli heykelleri barındırıyor.ellini’nin)

1.kat: Dük  casimo (daniele cellini’nin)


2.kat:

*Davut(Bronzdan , Donatello’nun  1450)

* Marzocco Aslanı (Taştan, Donatello’nun )

* Davut (Verrocchio’nun 1471,mo delin 19 yaşındaki öğrencisi Leonardo da  Vinci olduğu düşünülüyor.)

Ben genelde aynı olan Rönesans resimlerinden pek hoşlanmıyorum.Özellikle tombul ,adam suratlı çıplak erkek çocukları, Mermer gibi ifadesiz düz suratlı çıplak kadınlar, güçlü erkekler ve  dinsel ağırlıklı  hikaye kahramanları, uçuşan melekler  ve secde eden güçsüz halk resimleri sıkıcı geliyor bana .

Ama Rönesans heykellerine hayranım.Bir taşı yontarak canlı gibi heykel yapan sanatcılara hep şaşırmışımdır.

yakınlarda


9)MUSEO CASA Dİ DANTE (DANTE ALİGHİERİ’NİN EVİ )

10…18 arası acık.4 £.

bu batı dünyasının ünlü insanının evinde görülecek pek bir şey yok.ustanın hatrına gidilebilir.

10) PİAZZA DELLA SİNGORİA

 frenze’nin en ünlü meydanı.Görülecek  ÇOK ŞEY VAR.ÖZELLİKLE HEYKELLERİN ÇOĞU  ORJİNAL.




A)    LOGGİA DELLA SİGNORİA=DEİ LENZİ =AÇIK HEYKEL GALERİSİ

Duvarın köşesinDEN SIRASIYLA EN ÜNLÜ HEYKELLLER

*sabin kadınlarının Kaçırılışı(tecavüzü ): Jean De Boulogne’nin tek mermer bloğundan yaptığı nefis heykel.

Diğer köşeye yakın

  • perseus : cellini’nin bronzdan medusanın kesik başını taşıyan mitolojik kahraman perseus.

Vecchio sarayının önündekiler

*Davut: Michelangelo’nun orijinal heykeli ile 1873’de değiştirilmiş kopyası.

*Hercules ve cesus heykeli: 16..yy dan  Bandinelli’nin

Saraydan Neptün çeşmesine doğru


*Floransa Aslanı marzacco (Donatello’nun kopyası.orjinali Bargello müzesinde

*Yudit ve Holofernes (başı kesilen Tiran’ı anlatan )

*Neptün Çeşmesi ve çeşmeyi süsleyen heykeller ve bunların dışında birçok heykel.


B) PALAZZO VECCHİO

9…24 arası acık.6.5 €.İlk katı bedevadan gezebiliyorsunuz.

Medici ailesinin Piti sarayına taşınmadan önce ki evleri bu bina.

1.kat: çeşmede ki bronz melek  verrochio’nun kopyası.

vesari’nin fresklerle süslediği bu kat zamanında İtalyanın ilk  ulusal parlementosuna ev sahipliği yapmıştır.Bu katı ücretsiz gezebiliyorsunuz.Yukarlara çıkmaya değmez.

2.kat:

*sala dei Gigli (Zambaklı salon):

Duvarlar lacivert zambaklarla döşenmiş. Ayrıca Floransa tarihini anlatan freskler var.

*Cancelleria (mahkûm salonu )

sarayın içi ve eşyalar da oldukca gösterişli.sarayı gezerken aşağıda bir düğün vardı.sanırım  Düğün sahipleri medicilerininde düğünlerinin yapıldığı konutta yemekli düğün yapabildiklerine göre çok zenginlerdi.(Çırağan sarayında düğün yapmak gibi =


meydanın Köşesinde


C) UFFİZİ MÜZESİ

8.15…18.35 arası acık.Pazartesi kapalı.6.50 €.

bilet kuyruğu çok uzun olabileceği için erken gidiniz.

müze U şeklinde .odalar numaralı olduğundan en önemli eserleri görmek kolay.

Müzede Avrupa ve italya’nın en önemli eserleri sergileniyor.

binayı 1560’da medicilerin isteğine göre  ofis ve atölye olarak vasari tasarlamış.

 13. ve 18.yy lar arasında  ki resimler sergileniyor.bir o kadar  da yer olmadığından depolarda bekleyenler varmış.

Görmeniz gereken en önemli  eserler;

2 nolu oda:

* tahta çıkan madonna (Giotto’nun  1310 =

yine bu odada aynı konulu

*tahta çıkan madonno (Cimabue’nin )

* tahta çıkan madonna( Duccio’nun

3 nolu oda:

*meryem’e müjde ( Simone martini’nin )

8 nolu oda :

* Federigo da  Montefeltro ve karısı battista’nın porteleri ( Pietro della Francesia ‘nın)

1465 yılının bu portlerinde arka tarafta Toscana manzaraları var.ama portreleri olan şahıslar pek çirkin.

*yine bu odada Filippo Lippi’nin birçok resmi var.

10 nolu oda:En güzel resimlerin olduğu bu odayı kaçırmayınız.

*Bahar Alegorisi ve Venüs’ün Doğuşu

1478’de Botticelli’nin her iki resimi de harika.özellikle kadınların güzelliğine bakmaya doyamadım.zaten müzenin en ünlü eseri venüs’

  • çobanların tapınması( Hugo Van Der Goes’in  1478)

15 nolu oda

Leonardo da Vinci’nin re bence müzenin en güzel  eseri.renkler  ve

tarz olarak  diğer resimlerinden hemen ayrılıyordu.

  • İsa’nın vafti z edilişi( Verrocchio’nun  1470) .Bu resimdeki melek figürünün Verrocchio’nun öğrencisi Leonardo’nun yaptığı düşünülmektedir.

25 nolu oda

*Michelangelo’ya ait resim var.

28  nolu oda

*Titziano’ya ait  resimler var.Hepsi birbirinden  harika.

Müzenin doğusunda


D)  SANTA CROCCE

8.30… 17.30  .6£.

13.yy dan kalma bu kilisenin neo…gotik beyaz renkli ön cephesi 1863 de eklenmiş ve şehrin her yerinden hemen ayırt ediliyor.

içi de Giotto’nun freskleriyle süslü.

bu kilisede  Galileo, machiavelli, Ghiberti, Michelangelo ( Vasari’nin tasarladığı mezar )  ve besteci Rossini ‘nin mezarlarını görebiliyorsunuz.

* capella dei pazzi ( Pazzi şapeli ): 1443 tarihli .Burada ki 12 havari  ve 4 incil yazarını betimleyen seramik süslemeler ‘’Lucca della Robbia’’ nın eseri

* santa Croce  Müzesi:bu rada ki ‘’ çarmıha geriliş’’ resmi Cimabue’nin(13.yy)


ben  oradayken başlayacak festival nedeniyle .kilise o gün 1 haftalığına kapandığından burayı iyi gezemedim.tekrar gittiğimde dezaten kapanmıştı.


2. ARNO NEHRİNİN GÜNEYİ


1)PONTE VECCHİO(Vecchio Köprüsü)

1345 te yapılan bu köprü 2. dünya savaşında bombalanmaktan kurtulan tek köprü.

Vasari, dükün saldırıya uğramadan Piti sarayından Uffizi’ye gidebilmesi için eskiden deri, kasap, v.s atalyölerin üstünü koridor olarak tasarlamış.B ugün bu dükkanların hepsi çok şık bir kuyumcu dükkanı.

Aslında Floransa’da daha gezilecek görülecek çok yer vardı ama ben yorgunluktan geberdim.bu kadarla yetindim.dizim bile isyan etti.


2) PALAZZO PİTTİ SARAYI

genelde 8.15…19.30 arası acık

1.Museo delgi Argenti:medici ailesinin değerli eşyaları, mücevherleri ve mobilyaları sergileniyor.

2.Galeria D’arte Moderna (2.kat ): 19. ve 20.yy sanatcılarının eserleri sergileniyor.

3.Galeria Palatina (1.kat) Royal Apartmens.

4. Galeria Del  Costüme: 18. ve 20.y.y a ait kostümler

5. Museo Dello Porcellane(porselen Müzesi): Bobili bahçesinin tepesinde

6. Giardino Di Bobili

7. Giordino Bardini: Müzeden çıkışta yakın ama ayrı bir yerde.sıradan.değmez.

8. Museo Dele Gorrozze(atlı araba Müzesi)


Bu seçeneklerden oluşmuş 3 ayrı bilet grubu var.10€, 13€, 18€(hepsini içeren)

içinde ‘galeria palatina and Royal Apartmens ‘ ve ‘Bobili bahçesi’ olan grubu seçin.Diğerleri önemli değil.


1457 de banker Luca Piti bu sarayı medici ailesine rakip olarak yaptırmış ama iflas edince Medici Ailesi tarafından satın alınmış.Eklemelerle büyütülmüş.sarayın dışı kalın gri taşla yapılmış. özelliği yok ama içi çok şatavatlı. Ailenin bıraktığı şekilde korunmuş.


1. Galeria Palatina: Tavanlar mitolojik fresklerle süslü.ayrıca Tiziano, Rubens, Raffaello,Caravaggio gib birçok ünlünün tabloları var.

Yine mobilyalar da çok zarif.

2. Bobili Bahçeleri: servi, çiçekler, camağaçlarının olduğu çok büyük bahçe.Rönesans ve barok eserler bahçeye serpilmiş.bahçede sırasıyla gezeceğimiz yerler

1) porselen Müzesi: tepede ve oldukca zengin.

2) Vassa  Del nettuno(Neptün Gölü): Neptün2ün üç çatallı zıpkınlı heykelinin olduğu büyük havuz.

3) Isolotto: Yapay göl ve çevresinde heykeller olan bölüm.geri gel.

4) Amfiteatır: Medicilerin şölenlerde kullandıkları kısım. Eğer buradan ‘Bordini Bahçesine’gidecekseniz anfi tiyatronun yukarısındaki çıkıştan çıkıp gitmelisiniz.


3)    MİKELANGELO TEPESİ

Aslında nehrin güneyinden yürüyerek buraya çıkılabilir.Ama ben çok yorgun ve hava sıcak olduğundan otobüsle yolu uzatarak gidip geldim.şehrin manzarası ve güneşi batırmak için gidilebilecek yer.Burada da davu’un bir kopyası var.


1.TOSCANA BÖLGESİ

Apeninlerin batı tarafından, Tiran denizi boyunca giden bu bölgenin dağlık ve tepelik,  engebeli bir yapısı var.Ben gittiğimde Heryer  yasemine benzer beyaz , kokulu ’Gelsoming’ adlı çiçekle bezenmişti.

Bu bölge beni gerçekten büyüledi. Engebeli arazisi servi, zeytin ağaçları, buğday tarlaları, özellikle üzüm bağlarıyla göz alabildiği kadar yemyeşil.

bu yeşillikler içinde ortaçağdan kalma korunmuş heryeri çiçeklerle süslenmiş büyük çiftlik evleri harika.Hele tepeden aynı renkli kiremitlerin ve yeşilliğin görüntüsü doyumsuz.

yol manzaraları tablo gibi.Burada seyahat etmek çok keyifli.

Ayrıca Toscananın özellikle siyah üzümden yapılma şarabı çok ünlü.Kalın ve sert kabuklu içi tuzsuz ekmeğide öyle.salam, sucuk , jambon çeşitleri istemediğiniz kadar.hele çok çeşitli peynirleri çok lezzetli.Ev makarnalarına da hayran kalacaksınız.

Bu bölgede bir köyde kalmak istiyordum ama olmadı.Floransadan sonra ‘Colle Val D’elsa’adlı küçük bir yerleşimde eski bir Toscana evinde kaldım.dedemin çok sevdiğim, huzur bulduğum taş evine benziyordu.burada hem doya doya toscana manzarası seyrettim.THem de tüm gün evde uzanarak iyi dinlendim.

evlerin önünde kocaman balkonlar vardı.Burada ki ev sahibim ‘Elif Şafak’ın İtalyancaya çevrilmiş kitabını okuyordu.gururlandım.


Floransa→San Gimignano(1 saat, 6€)→Siena (Yarım saat)→pienza(1 saat,otobüs,  4.5€)

*Siena’ya trenlede , otobüsle de gidebiliyorsunuz.Ama otobüs sizi tam merkezde bırakıyor.tren istasyonu merkeze 15 dakika yürüme mesafesinde.

Ama Siena’dan Pienza tarafına (Montepulciano, Montalcino’ ya tren yok ama otobüs tren istasyonundan kalkıyor.

* Bir çok yere tren ve otobüs var.ben çevreyi daha iyi görmek için otobüs kullandım.

SAN GİMİGNANO


Bu ortaçağ kentinde bir zamanlar gücü ve zenginliği temsil eden 16. Ve 17.yy dan kalma 70 kuleden sadece günümüze 15 tanesi kalmış.Floransalıların 14. Yy istilasında yıkılmışlar.Artık fazla turistik olmuş .Bir köy evi bulup gezmek için çok bakındım ama bulamadım.Kapılar kale gibi kilitli.

Kasabanın birbirine yapışık 3 ana meydanı var. Kuleler de bu meydanlara serpilmiş.

1)   PİAZZA DELLA CİSTERNA

İsmini meydanın ortasında ki 13. Yy dan  kalma  kuyudan alan üçgen şeklindeki bu meydanın çevresinde güzel saray ve konutlar var.

Via Del Castello: Kasabanın bu en eski caddesi bu meydana açılıyor.

2)   PİAZZA DEL DUOMA


A)   Plazzao Del Populo: Belediye sarayı olan bu binanın hemen yanında

B)   Torre Grossa: Tepesine çıkılabilen tek kule. Giriş 5€.İçinde ayrıca aynı biletle gezilebilen

C)   Pinacoteca Müzesi: İçinde ki önemli eser ‘’ Coppo Di Marcovaldo’nun ‘’ Çarmıha Gerilişi ‘’resmi ve kasabayı ortaçağ da gösteren resimler var.

D)  Colleglata:10.yy.  dan  kalma bir zamanlar kasabanın kilisesi olan meydandaki bu binanın dışı çok sade.İçi yeni ahitten sahnelerin anlatıldığı fresklerle süslenmiş.

3)   ROCCA KALESİ

Manzara seyretmek için kesin görünüz.

4)   SAN AGOSTİNO KİLİSESİ

Girişin ücretsiz olduğu kasabanın en eski kilisesi

*Sokaklar, alışveriş mekânları da çok güzel.

Burada bir Türk kafile ve kiraladıkları araba ile gezen aileye rastladım. Çok mutlu oldum.

   *San Gimignano ve Siena bir günde gezilebiliyor.

*Yine Pienza ve Montepulciano bir günde gezilebiliyor.

*Ben daha önce Pissa’ya gittiğimden bu gezimde uğramadım.

SİENA

Bu şehir fazla yüksek olmayan genelde tuğla evleri ile sıra dış bir kent. Özellikle inişli çıkışlı caddeleri ve çok şık butik, otel, restourantlarıyla çok güzel. Bu ortaçağ kenti, şık giyimli halkı ile zıtlığına şaşırıyorsunuz.

Evlerini olduğu gibi korumuşlar. Canım İstanbul! Senin kıymetini hiç bilemedik.

1)   KADETRAL(DUOMO)

Yapımına 1136’da başlanan ama 1348’de ki veba salgını ile sekteye uğrayan  ‘’Giovanni Pisano’’ nun tasarladığıbu katedralin dışı siyah-beyaz mermerden yapılmış. Nefis kapılarıyla gerçekten büyüleyici.

Tüm birimler 10.30- 17.30 arası acık.

A) Battistero Di San Giovanni(Vaftizhane ) : 3€. İçerde pek bir şey yok.

B)Cripta Sotto İl Duomo (Mezar odaları ): 8€.pek bir şey yok.

C)Kadetral içi: 3€. Kesin giriniz. Gördüğüm en güzel katedral içi.

İç kısımda siyah – beyaz mermerlerden şekil verilerek döşenmiş ama korumak için üstü kapatılmış. Ancak bazı acık yerleri görebiliyorsunuz.

Zemin üzerine 200 yılda mermerle yapılan İncil’den alıntıların betimlendiği harika kakmalar var. Sol tarafta

D)Kütüphane: Sadece 10 günlük papalık yapabilen Kardinal Piccolomini’ye adanmış, harika fresklerin ve büyük dini kitapların plduğu birim. Sağ tarafta

E)    Vato Şapeli:17.yy dan kalma, Bernini’nin   barok Madonna ‘sı var.Ama burası öğle saatlerinde kapatılıyor.

F)    Sekizgen vaiz Kürsüsü: 13. yy dan kalma bu harika kürsü, canlı yiyelen lanetli canlıların anlatıldığı heykellerle süslenmiş.

G)   Museo Dell’ Opera and Panorama Dal Facciatone (Katetral Müzesi ve Manzara Seyir yeri )6€. Çok zengin olan bu müzeye kesin giriniz.

a)Tahttaki Madonna: Sienalı Duccio’nun (1308 ).2. katta bir odada başka eserleri de var.

b)   Aziz Agustino Novello’nun Mucizeleri: Simone Marthi’nin

c)    Meryem’in doğuşu: Pietro Lorenzoti’nin bu eserlerinin karşısında oturarak seyretmek için kanepeler var. Zaten en önemli eserler bu odada.

d)   En sonunda manzarayı seyretmek için tepedeki balkona çıkılıyor.


2)   PİAZZO DEL CAMPO

14. yy dan kalma şehrin merkezindeki bu meydanın zemini , şehri idare eden 9 aile adına mermer şeritlerle 9’a bölünmüş.Yelpaze şeklinde ve eğimli olan bu meydan çok farklı ve güzel.

Bu meydanda her yıl Meryem ananın anısına düzenlenen ünlü ‘’Palio ‘’ at yarışları oluyor.

2 Temmuz ( Ziyaret Yortusu ) ile 16 Ağustos (Meryemin göğe yükselişi ) arası yapılıyor.

Toscananın 17 bölgesinden jokeyler eğersiz atlara binip yarışıyorlar.15 dakikalık yarışın birincisine ipek flama hediye ediliyor.

Kökeni Romalılara dayanan bu yarışta, sabaha kadar süren eğlencede şehir çok hareketli oluyormuş.

A)Plazzo Pubblico (Belediye sarayı ): Girişi sıcaktan kaçmak için çok ferah.

a)    MuseoCivio (Belediye Müzesi ): 10am-19pmarası acık.8€.eğer müze+kule girişi 13€. Aslında bu loggia, şehrin vebadan kurtuluşuna yapılmış bir şapel

Sala Del Mappamondo Salonu:

*Tahttaki Madonna ( 1315 )

*Guidoriccio Da Fogliano ( 1328 )

Buradaki Sienalı Simone Martini’nin freskleri gerçekten etkileyici.

Sala della Pace Salonu: Lorenzetti’nin 1337 – 39 yıllarına ait iki freski sergileniyor. Birinde, iyi yönetimi anlatan; dans eden kadınlar, çatı ören işçiler, ayakkabıcılar, çalışanlar v.s  var. Diğer freskte de kötü yönetimi anlatan resimler var.

Fotoğraf çekmek yasak olunca delmeden duramadım burada da.

b)   Torre Del Mangia: 10am – 19pm arası acık.8€. 102 metre ve 503 basamak. Ama bilet soran da yok. Şehrin manzarası için çıkılabilir ama katedral müzesine çıktıysanız gerek yok.

c)    Magazzine del Sale: 10 – 18. Girmedim.

  3-SAN DOMİNİCO KİLİSESİ

Ücretsiz ve çok heybetli.

ANI: Floransadan direkt otobüsle Sienaya geldiğimden çantamı otel kabul etmedi. Terminalde de 5 € ya kıyamadım. Sonunda ‘’İstanbul Döner ‘’i buldum.

Yine burada hızla gezen Türk kafilesine rastladım. Elimdeki biletleri hala ve yeğene vererek ‘’lütfen kiliseyi geziniz ‘’ dedim. Umarım gezmişlerdir.

Özellikle Türk turistler gezip görmekten çok alışveriş yapmaktan daha çok zevk alıyorlar maalesef.

Siena→Pienza ( Otobüs, 1 saat, 4.5 € )

PİENZA

Çok küçük, sevimli, temiz, dinlendirici,  bütün sokaklar, evler çiçeklerle bezenmiş nefis Toscana manzaraya sahip bir yerleşim. Unesco’nun dünya kültür mirasında.

Burada 1458’de papa seçilen 2. Pius sayesinde gelişmiş. Otobüs durağından inince ana caddeyi takip ettiğinizde sırasıyla;

1)S. Francesco Kilisesi ve caddesi

2) Salomone Picclomini, Ammannati, tommaso Piccolomini  saraylarını görünüz. Bu sarayların altları şimdi hep alışveriş merkezleri.

3) Palazzo Borgia: Dıştan görebiliyorsunuz sadece. Karşısında

4) Palazzo Piccolomini:Giriş 7 € . Bu sarayda 1968’e kadar 2. Pio’nun torunları yaşamış. Papanın özel eşyalarını içeren bu sarayın arka tarafta manzaralı bahçeside var ama artık bıktığım için girmedim.

*Pienzanın tüm dükkânlarında koyun sütünden yapılan, bizim Karadeniz küflü peynirine benzeyen ‘’Pecorino’’ çok ünlü peynirleri satılıyor.

* Pienza→Montepulciano (42 km, otobüs var )→Roma

Pienza→Montalcino( 22 km, otobüs var)

Bu kısa mesafelerde otobüs beklemenize gerek yok. Otostop daha kolay.

*Aslında bu şehirlerin hepsi birbirine benziyor.’’ Montepulciano ‘’ya gitmeniz Pienza’dan daha kolay ve yakın.

* Pienza’dan gelirken yol ayrımında inerseniz ‘’ Montalcino ‘’ya gitmek kolay. Otobüs var ama sık değil.

* Ben Siena’dan direkt ‘’ Montepulciano’’ ya geçip, sonra Pienzaya geri geldim.

Şansıma  otostop yaptığım Ekvatprlu bey beni ‘’ Montalcino ‘’ ya götürdü.Gezdik.Dönüşte o işine ben pienzaya dönüp orada uyudum.

ANI: Pienzayı gezerken Toscana ovalarına karşı harika manzaralı evleri görünce’’ Bunlardan birinin içinde kalabilsem ‘’diye hayal ettim.Meğer bu harika taş evlerden biri benim ev sahibimin eviymiş.İçi çok modern döşenmişti.Akşam ve sabah doya doya Toscana manzarası seyrettim.Gece de birlikte Pienzanın boş sokaklarını tekrar turladık.

MONTALCİNO

1)Bir tepenin üzerine kurulmuşbu kasabanın en tepesinde de 14.yy dan kalma Fortezza kalesi var.Giriş 4€ .Manzara için çıkılır.

2) PİAZZA DE POPULO: Ana meydan, kule ve  çevredeki dükkanları geziniz.Özellikle inişli çıkışlı sokakları çok güzel.

Köyün çevresi yemyeşil, çok düzenli bağlarla çevrili. Manzara nefis.

Buradaki dünyaca ünlü şarabları:

1)-Brunello Di Montalcino ( Bir şişesi 20€ – 30€ arası ).Bu şarab 5 yıllık.

2)- Rossodi Montelcino: ( Bir şişesi 7€ - 12€ arası.)1 Yıllık şarab. Aslında her iki çeşit şarab aynı üzümden üretiliyor.

Dükkânlarda tadımlık içebiliyorsunuz. Benim içki içmeyi beceremediğimden çok özel gelmedi.

Pienza→Montalcino ( otobüs var ) ( Sienadan  Pienza otobüsüyledirekte geliniyor.)

MONTEPOPULCİANO

Otobüsten inip, tarihi kapıdan geçip ana caddeden yukarı doğru tırmandığınızda

1)Via della Cantine: Çok eski, kemerli, tünelli ilginç cadde. Tekrar merdivenlerden çıkarak ana caddeyegel.

2)Viadi Graccianomal Corso(  şarab evi ): Aslında bu caddede ve birçok yerde şarap tadımı var. Normalde 1 kadeh1.5 – 2,5€ arası. Ama burada küçük bardaklarla şarap tadabiliyorsunuz. Onun dışında alt kattaki çok güzel şarap mahzenini gezebiliyorsunuz.

*Yine

Dükkânlarda nefis zeytinyağı tatdırıyorlar. Sanırım kül içinde sakladıkları çeşit çeşit peynirler satılıyor.

3)   Marcus Sütunu: Montepulacino, Floransadan alınması şerefine dikilmiş. Tepesinde aslan heykeli var. karşısında

4)   Avigonesi Sarayı: 16.yy dan kalma bu sarayı sadece dıştan görebiliyorsunuz.Önünde taş kanepeler var.3 bina ilerisinde

5)   Bucelli Sarayı: Ön cephesinin alt tarafındaki taş rölyefler Etrüsklerden kalma ve çok ilginç.

6)   San Agustin Kilisesi: 1427 de Michelozza tarafından yapılmış. İçi,  beyaz renkte başlıklı sutunlarla yapılmış ferah bir yapı.

7)   Pulcinel Kulesi: Kulenin tepesindeki çan her saat başı çalınca kukla oynuyor. İki kez denedim ama yakalıyamadım.

Caddeyi bitirince sola doğru tekrar tırmanırken ara sıra manzara seyretmek için Miradorlara ininiz. Tekrar caddeye gel. Yolun bitimine doğru tekrar sağa kıvrılıp, tırmanmaya devam ediniz.

  8)Tiyatro Binası: Çok zarif olan bu binanın içini de görünüz. Hemen sonra meydana varmadan

  9)Polizano’nun yaşadığı ev: 8.30 – 12.30 ve 14.30 – 18.30 ben gittiğimde kapalıydı. Bekleyemedim.

 10)Piazza Grande ( Büyük Meydan )

A)   Doumo Kilisesi: Çok eski ( 1529 – 1630 )Tam karşısında

B)   Palazzo Turrugi: 14.yy dan kalma bu saray şu an şarap evi

C)   Palazzo Communale ( Belediye sarayı ): Yüksek kulesiyle Floransada ki  ‘’ Veccini ‘’ sarayına benziyor. Karşısında

D)  Palazzo Kontuca: Bir odasını camdangörebiliyorsunuz. Diğer odası yine şarap evi olmuş.

E)   Meydanda aslanlı çeşme ve çeşmenin üstünde Mecidi ailesinin arması var.

Kuyunun solundan aşağı inersen iki saray binası daha görebiliyorsunuz.

F)    Çevrini ve Orselli Sarayları: Hepsinin binasını birbirine benziyor. Buradan yürüyerek aşağı doğru inerek

G)  San Biagio Kilisesi: 16.yy den kalma krem renkli taşdan yapılmış bu kilise şehrin biraz aşağısında ve çok farklı.

Buradan otobüs veya otostopla şehre dönünüz.

Pienza→Montepulciano (12km, Otobüs )→Montepulciano→Chuusi ( Yakın, otobüs )→Orviet (40 km, sadece tren, 3.75€. Ama Orvieto’ya  sık tren olmadığından erken yola çıkınız. Gününe göre tren saatleri değişiyor.2 saat beklemek durumunda bile kalabiliyorsunuz.

Aslında otobüs yok ama araba yolunda otostop yapabilirsiniz.

III-UMBİRİA BÖLGESİ

Bu bölge turistik olmayan yeşillik bir bölge.’’ Assisi’’ şehri haç için gelenler için çok önemli. Ayrıca öğrenci şehri.

ORVİETO

Tren ile geldiğinizde finükelere binip (1€ ).6 km lik ve 157 mt yükseklikte yürüme yolu da var ama yorucu.


Paglia vadisinin ortasında volkanik tüf birikintilerin, sarp kayaların üzerine kurulmuş uzaktan, özellikle sisli havalarda bir ada gibi görünen Etrüsk ve Ortaçağ şehridir. Doğa 3000 yıldır korunmuş, 1970’de toprak kayması nedeniyle yer altı şehri ortaya çıkmış.

Eteklerinde üzüm bağları ve yerleşim var. Beyaz şarabı ile ünlü.

Aslında Etrüsk kenti olan Orvieto, Roma, Vizigotlar ve günümüze kadar gelmiş.

Kemerli dar ortaçağ sokakları, sünger (Tüf ) ve bazalt taşından sarımsak binaları ile çok ilginç.

YAVAŞ ŞEHİR: Günümüzde 100 tane civarında olan bu şehirlerden biri de Orvieto’dor. Bu şehirlerde yöresel ve modern yaşamı harmanlayıp en kaliteli şekilde sunmak için gürültü ve trafiği mümkün olduğu kadar engelleyip, yeşil alanları yaratarak, yerel ürünlerin satıldığı dükkânlar desteklenir.

Burada birçok dükkân da özellikle el yapımı nefis, renkli seramikler, tahtadan mutfak gereçleri ve oyuncaklar, demirden objeler satılıyor. Ayrıca evde yapılan pastalar, çikolatalar, reçeller, zeytinyağı ve çeşitli makarnalar satılıyor.

Finüküler yukarı çıktığınızda hemen sağda turist info var. Daha da sağda

1)   ALBORNAZ KULESİ: ‘’ Giardini Comunali  Di  Oriveto’’adlı bahçenin içindedir. Buradan özellikle vadiyi ve şehrin üzerine kurulduğu kaya oluşumlarından oluşan surları görebilirsiniz.

Bu surlar çoğu yerdenormal kaya oluşumu. Etrüsk döneminden başlayıp gereken yerleredde eklemeler yapılarak bügünkü hale gelmiş. Bu falezler çok ilgiç geldi bana. Turist infonun sol tarafından aşağı inersen

2)   SAN PATRİZİO: 3.5 €. 1537 – 1537 de volkanik kayanın içi oyularak yapılan 62 metre derinliğinde ve 248 basamaklı bu kuyuya 72 tane pencere açılmış. İniş ve çıkış merdivenleri farklı. Hemen üst tarafta

3)   BELVEDERE TAPINAĞI: Şehirdeki tek Etrüsk eseri olan bu kalıntılar m.ö 5.yy dan.

Daha sonra şehrin merkezine çıkan ana caddeye doğru tırmanırken solda

4)   TİYATRO BİNASI: içini gezmek 2 €.

Üstünde çan olan büyük kuleden sağa dönerseniz

5)   PİAZZA DEL POPULO: Bu meydanda ki gotik romenesk mimarisinde yapılmış aynı adlı saray 13.yy dan kalma.

Ocak ayında yapılan kış caz festivalinin yapıldığıbinalardan biri. Tam karşısından sola girerseniz

6)   DOUMA MEYDANI

A) Katedral:7.30 – 19.30 arası acık. Giriş 3€ .Zaten tüm güzellik duvarda ve kapıdan ücretsiz içini görebildiğinizden para ödemeye değmez.

Kombine bilet=catedral+San Brizio şapel + Museum Opera Duomo birlikte giriş ücreti 7€ dır.

1600 yıllarında yapılan bu nefis katedralin bronz ana kapısı 1964’de eklenmiş. Gotik yapının özellikle ön cephesi bir harika. Rölyeflere bakmaya doyamıyorsunuz. Yine ön cephede 4 tane çok zarif kulesi var. Ayrıca ön cephedeki heykel ve freskler çok görkemli.Yapının diğer tarafları  ve iç kısmı beyaz – gri mermerden yapılmış.

 *San Brizio Şapeli: fresklerle süslü olan bu şapelde ‘’ ölülerin dirilişi ‘’ freskine ne çok güldüm. Leonardo Da Vinci’nin de hiç beğenmediği bu freskte sanatçı, insanların iskeletlerden nasıl hareketlenerek canlandığı betimlemeğe çalışmış

B)  Palazzo  Papale ( Papalık Sarayı ): 1200 yılında yapılmış bu bina katedrale arka sol taraftan bitişik.

*Museo Dell’ Opera Del Doumo: Sadece buraya girersen 6€. 10 – 17pm arası acık. İçinde birçok ünlülerin resimleri vardı ama bıktığımdan doğru dürüst bakmadım bile. Müzenin aşağısındaki yan taraftaki oasını da kaçırmayınız. Güzel eserler var. Hemen yanında

C)  National Archeological Museum:  8.30 – 19.30 arası acık.5€. Girmedim.

Onun da yanında ön tarafta Etrüsk, Korint, yunan eserleri, savaş aletleri varmış. Aslında girmediğimde pişman oldum.

D) Soiano Sarayı: İçinde

*Emilio Greco Müzesi: 10 – 17 arası acık.6€.heykel sanatçısının ( 1955’de ölen )grafik çalışmaları varmış.

E)  Saat Kulesi: Katedralin çaprazında, meydana girerken. Ortaçağdan kalma bu saat kulesinin tepesinde heykel ve çan var.

F)   Under Ground Turu: 11, 12, 15, 16,17.15 te İtalyanca tur var. Bu tur saatlerinden 15 dakika sonra da İngilizce tur var.

İnsanlar yer altında birbirine bağlanan tünellerle bağlanan odalar yapmışlar. Yine pasajlar, kuyular, su sarnıçları, Mağaralar, atalyöler yapmışlar.

Yine ortaçağdan kalma değirmen ile zeytin pressinde görebilirsiniz. Zamanında insanlar buradan gizli tünellerle su kaynaklarına ulaşmışlar.

G) Meydandan çıkıp ana saat kulesinden sola ana caddeyi takip ettiğinizde çok güzel binalar, sokaklar var. Burada yerin altında, ücretsiz asansör ve yürüyen merdivenlerle aşağıdan yukarıya çıkabiliyor, yukarıdan aşağıya inebiliyorsunuz.

ANI: Toscana’da gezerken hep bir köye gitmeyi istedim. Orvieto’nun kilisesinin yeşil çimenleri üzerinde uzanmış ev sahibimi beklerken kendisi özürlü sandalyesiyle geldi. Birlikte 20 km uzaktaki köyüne gittik.

Yolda Orivieto’nun manzarası uzaktan gemi şeklinde ki kayanın üzerine kurulmuş gibi görünen şehrin manzarası gerçekten muhteşem.

Ev sahibim Miclele’nin evi çok bakımlı bir köy eviydi. Göz alabildiğine göre evin önünden nefis manzarayı seyredebiliyorsunuz. Ama komşularının evi tavuklar, Çiçeklerle tam köy eviydi.

Şansıma ertesi sabah ev sahibim çiftlik sahibi arkadaşının evine gidecekti. Tabii fırsatı kaçırmadım. Birlikte gittik.

Koyunların önüne koyulan yemlere başlarını uzatır uzatmaz boyunlarından kitleniyorlardı. Bu arada da süt sağma makinesi ile koyunlar sağılan süt, borularla içeride ki süt odasında birikiyordu.

Koyun sütünden yapılan kaşarın kilosu 13€. Aynı kaşar marketlerde 20€’nun üstünde.

Orvieto tren garı→Roma (çok sık tren yok. Yaklaşık 1.5 saat ara ile var.1 saat sürüyor.7€.Otoban çıkışında otostop da yapabilirsiniz.



ROMA

Her köşesinden tarih fışkıran Bernininin şehrine en az 2-3 gün ayırmalısınız. Bana göre çeşmeler şehri.

Romanın Kuruluş Öyküsü: Roma’ya yakın bir yerde ‘’Nimutur’’ kralının tahtını, kardeşi Amelius almış.

Kendisini garantiye almak içinde abisinin kızı ‘’Silvia’’ yı çocukları olursa sorun yaşayacağını düşünerek evlenmeyeceğine yemin ettirmiş.

Ama savaş tanrısı mars ile Silvia birbirlerine âşık olmuşlar. İkizleri olmuş.


Ama Amelius, çocukları kaçırıp, bir sandığa koydurup, Tiber nehrine bıraktırmış. Çocukları bulan dişi kurt, çocukları emzirerek büyütmüş.

Daha sonra ikizlerin büyükbabası ‘’Nimutur’’ un çobanı ikizleri bulur. Karısı ile Romolus ve Remus adlarını vererek büyütürler.

Yıllar sonra cetecilikten çocuklar yakalanıp sorguya çekildiğinde  ‘’Nimutur’’ bunların halinden çoban olmadıklarını anlar. Konuşturunca da gerçek ortaya çıkar.

İkizlerden ‘’Amelius ‘’u öldürüp tahtı büyükbabaları Nimutur’a geri verirler.

İkizler, dişi kurdun kendilerini büyüttüğü Palatinus adlı tepede kent kurmaya karar verirler. Ama kent duvarlarının Alçak olduğundan Romulus, kendisiyle alay eden kardeşini öldürüp kendi adından olan Roma kentini böylece M.Ö 21 Nisan 753’de kurar. Daha sonraları;

 *M.Ö 510: Roma Cumhuriyeti kuruldu.

*M:Ö 27: Cesar’ın yeğeni cesar Augustus, Roma İmparatorluğunu kurdu.

* M.S 306 – 337: İmparator Contantinus, Konstantinopolis ‘i( İstanbul )imparatorluğun başkenti olarak ilan etti. Hıristiyanlıkta imparatorluğun resmi dini oldu.

* M.S 476: Batı Roma imparatorluğu yıkılarak ortaçağ başladı.

*M.S 1500 – 1513: Roma’da Rönesans devri.

* M.S 1871: Roma, İtalya’nın başkenti oldu.

* M.S 1922: Faşist Mussolini başbakan oldu.

* M.S 1945: Musolini idam edildi.


ROMA’DA ULAŞIM

Roma pas ( 3 günlük ):Bu kartla belediye otobüs v.s ulaşım bedeva. İlk 2 müze bedeva.( Pahallıları seçiniz. Ama Vatikan müzesi dâhil değil) .Bu kartla diğer müzelerde indirimli.


Romayı yılan gibi kıvrılan ‘’tevere’’ ırmağı ikiye ayırıyor. En çok gezilecek yerler doğu tarafında. vatikan ise nehrin batı yakasındadır.

Eğer bir şehirde her bir köşede çeşme varsa, ben o şehre çabucak ısınırım. Roma’da düşündüğünüzden çok fazla çeşme var. Ve buz gibi sürekli su akıyor Zaten küçük su şişesi de burada ucuzdu.(1€ )

.çeşmeleri olmasa da bu şehri sevmemek mümkün mü? Hangi yöne giderseniz gidin muhteşem binalar, görkemli kalıntılar, Müzeler… Kolay değil.3000 yıllık tarih.

Şehir İstanbul gibi 7 tepe üzerine kurulmuş. Gezmeye şehrin merkezi sayılan gezilecek yerlerin olduğu çemberden başlayabilirsiniz.

Tüm gezilecek yerleri haritada işaretlerseniz rahat gezersiniz. Gezilecek yerler birbiri, ne çok yakın olduğundan iyi plan yapmalısınız. Ben beceremediğimden aynı yolları birkaç kez gitmek zorunda kaldım.

1.GÜN

I-PİAZZA VENEZİA VE ÇEVRESİ


1)   PİAZZA VENEZİA ( Venedik Meydanı )


A)palazzo venezia (Venedik sarayı ): 1455’de yapılan Kardinalin bu sarayı şu anda bir müze. Musollini bu sarayı ofis olarak kullanmış ve halka balkonundan halka seslenmiş.

B)  VİTTORİO EMANUELE ANITI:19.yy da birleşen İtalyanın ilk Kralının şerefine beyaz mermerden yapılan devasa bir şey. İtalyanlar, tarihi güzellikleri kapattığı için ve diğer binalarla renk uyumu olmadığı için sevmediklerinden düğün pastası, takma diş gibi adlar koymuşlar.

* Sönmeyen ateşi ve adsız askeri bekleyen iki askeri görebilirsiniz.2.katına kadar ücretsiz çıkıp şehrin manzarasını seyredebilirsiniz. Binanın içinde

*Roma dal Cielo Müzesi ( MCRR Museo Centrale Del Risorgimonto Di Rome ): Giriş 7 €. Girmedim buraya.


1)   CAPİTOLİNO TEPESİ

Hemen bu anıtın yanından, dik merdivenlerden çıkarsan ‘’Santa Maria İn Aracoeli Kilisesi(13.yy )’’ ne çıkıyorsunuz.

Yanındaki daha kısa mesafeli heykellerle süslü merdivenlerden çıkarsanız;

A)   campidoglio ( capitolino ) tepesi ve meydanı

a)    Marcus Aurelius Heykeli: Meydanın ortasında, bronz, kopya, 12.yy tarihli orjinali

b)   Palazzo Senatorio ( Bügünün Belediye Sarayı ): M.S 80 yıllarında yapılan devlet arşivinin kalıntılarının üzerine 1299 da senato binası olarak yapılmış1500 de yenilenmiş bina şu anda belediye binasının 16.yy dan kalma ön yüzü dev heykellerle süslü.

c)    Palazzo del Conservatori: İçinde

*Capitolino Müzesi: giriş 12€. Pazartesi kapalı.9 – 8pm (En son giriş 7pm )Özellikle Nuovo meydanından çıkarılan heykellerin sergileniyor.

İçeri girmeye zamanınız yoksa eğer; bu tepeden antik Roma (Roma Forum )kalıntılarını çok rahat görebiliyorsunuz.

2)   ROMA FORUM

Roma Forum + Palantio + Colosseo→bilet ücreti 12€. Hergün 8 – 6.15(son giriş).7.15 de de dışarı çıkılıyor.

Eğer Colesso’nun içini gezmeyecekseniz, bilet almanıza hiç gerek yok. Çünkü ‘’Roma Forum’’kalıntılarını tepeden veya yanlardan çok rahat görebiliyorsunuz.

Ben gittiğimde 3 gündür grev varmış. Colesso kapalıymış. neyse ben buralaraıyolda bulduğum kombin biletle grev sonrası gezebildim.

1)Palotio Tepesi: Roma’nın  efsanelerinde anlatıldığı kuruluş yeri.Burada  fazla zengin olmayan ‘’Palatio’’ müzesi var. Tepeden aşağı  indiğinizde;

2)   Roma Forum: Zamanında Avrupa’da nufusu 1 milyon a ulaşmışbu şehrin ticari, hukuksal, sosyal ve dinsel kalıntıları var.

Sel, deprem, istilacılar ve Rönesans sanatları yüzünden talan olmuş ama yine de çok etkileyici.Capitolino tepesine yakın yerden başlayarak

A)Curia(Roma Senatosunun Binası ): Roma döneminde senatonun toplandığı bu binada  küçük bir müze var.Heykeller çok etkileyici.

B)  Lapis Niger (Romulus’un mezarı

C)  Basillica Julia: Lulius Cesar’ın mahkemesi: Sezar tarafından M:Ö 42 de yaptırılmış.

D) Satürn Tapınağı (Hazine ): Tohum ve ekim tanrısı Satürn’ e M.Ö 498 de adanmış tapınak.M.Ö 42 ‘de yeniden inşa edilmiş.Aynı zamanda hazineydi.

E)  Vesta Tapınağı: Romanın kutsal ateşini koruyan bakirelerin evi olan  bu yuvarlak yapı en güzeli. Asil ailelerin 6 – 10 yaşındaki kızlarından şeçilen bu bakireler 30 yıl hizmet verirdi.

3)   COLESSEO

55.000 kişilik,dört katlı bu arenanın yapımına M.S 72 de başlanmış.Tiyatro gösterileri için yapılmış ama daha sonra gladyatörler, köleler ve mahkumlar ,aç bırakılan ayı, asla, v.s hayvanlarla dövüştürülmüş.

Daha sonra devlet ve din adamları Colesseum’un değerli süsülmemelerini alıp kendi konutlarına taşıdıklarından şu anda kalıntılar kalsada hala çok heybetli. İnsanların, savaşçıların ve hayvanların geçtikleri dolambaç şeklindeki koridorlar çok etkileyici. içerde ayrıca içerde bir de müze var.

Colesseo’nun yakınında

4)   ARCE Dİ CONSTANTİO ( Constantinus Kemeri): 535 de imparatorluğun Hıristiyanlığının şerefine dikilmiş ve çok güzel.

Colesseo’dan Venezia meydanına geri yoldan dönerken meydanın karşısında antik Roma kalıntılarını görüyorsunuz yine.

5)   COLONNA TRİANA: 30 metrelik harika bir kolon. M.S 113’de İmparatorluğun ve Daçya zaferinin şerefine dikilmiş. Sarmal şeklindeki bölümlerde Roma’nın zaferi anlatılıyor.

 1587’de tepesine Aziz Petrus heykeli eklenmiştir.

Venesia meydanından bu sefer Forum’un aşağısında kalan, güneye yürürseniz

6)   ARCO  Dİ GİANO

7)   MARİA İN COSMEDİN KİLİSESİ: Girişte mermerden kocaman duvara yapışık aslan kafası var. Turistler elini aslanın ağzına sokarak resim çektiriyorlar.(0.50 sent).Kilisenin içi güzel.

Tam karşısında yuvarlak Vesta tapınağı ve ortada güzel bir çeşme var.

Venesia meydanında nehir kenarına yürürseniz

    9.TEATRO Dİ MARCELLO: Colosseum’a benzeyen devasa yapı.Yanında nehir kenarında

    10.SİNAGOG: 1904 te yapılmış çok görkemli bina. İçinde

*Museo Ebranico: 10€ .saatli turla gezdiriyorlar.

*çevredeki Yahudi sokaklarını gezebilirsiniz.( Via Del Portico D’ottovio)

2.GÜN

VENESİA MEYDANINDAN POPOLO MEYDANINA UZANAN ÜNLÜ ‘’CORCO’’CADDESİNİN DOĞUSUNU GEZECEĞİZ.

*Caddenin batısında kalan gezilecek yerleri vatikan’a yakın olduğu için birlikte birleştirerek gezebilirsiniz.

1)   CORSA CADDESİ: Her markanın, şık alışveriş dükkânlarının olduğu ana cadde. Sol kolda 

2)   PLAZZA COLONNA: Triana kolonuna benzeyen sarmal filizli çok güzel bir sütunun olduğu meydan.

Karşı taraftan sağa girdiğinizde

3)FONTANA Dİ TREVİ ( Aşk Çeşmesi ):18.yy tarihli ve Fellini’nin 1960 Anita Ekberg ile Dolta Vita( tatlı Hayat)filminden tanıdığımız çeşme de kayalar, mitolojik kahramanlar, ortada Neptün heykeli ve pırıl pırıl suyu ile her an çok kalabalık. Hemen yakınında

 4) PALAZZO DEL QUİRİNALE ( Papalık Konutu ): nehrin sivrisineklerinden kaçan papalar bu saray yazlık olarak kullanmışlar.

1870’e kadar krallar kullanmış.Şu anda Cumhur başkanlığı sarayı olarak kullanılıyor.Binanın kapısındaki heykeller Bernini’ye ait.

Burası tepelik olduğundan şehrin manzarasını setredebiliyorsunuz.

Yalnız sarayın yanındaki at heykelleri romanın en çirkin heykelleri.

*İsreseniz buraları dönüşte de zigzag çizerek görebilirsiniz.

Tekrar Cossa caddesine gelip yukarı doğru çıkınız.

5)   PİAZZA DEL POPOLO: Binaların, heykellerin simetrik olduğu  ve Napoloon’un mimarı nın tasarladığı çok güzel bir meydan.

A)   Santa Maria Del Popolo Kilisesi: Raffaello  ve Caravaggio’nun eserleri var.

B)   Kemerli Kapı: 16.yy dan kalma bu kapı Roma’nın giriş kapısıymış.

C)   Obelisk: Meydanın ortasında 2.Ramses döneminden M.Ö 13.yy den kalma

D)  Santa Maria Del Miraceli ve Santa Mariaİn Montesanto ikiz kiliseleri: Bernini ve Fontana tarafındaneklemeler yapılmış.

Meydandan Corsa caddesine çıkarken sol tarafta

6)   CAFFE ROSATİ: Pasolini gibi ünlülerin kafesi olan buranın içini de görünüz.Özellikle eski mobilyalara hayran kalacaksınız.

Merdivenlerden meydana çıkarak ‘’Pincio’’ bahçelerinden (Tepeden) Şehrin manzarasını seyrediniz.Bahçenin devamı

7)   VİLLA BORGHESE: Bu geniş bahçe dinlenmek için ideal.Özellikle yapay olnları değilde içinde kayıklafrla gezilen gölü görünüz.Ama en önemlisi

A)    Galeria Borghese: Gördüğüm en güzel eserlerin toplandığı  bu galerinin içini belli satlerde gezebiliyorsunuz.Giriş 11€.

Bernini’nin harika heykelleri var.En önemlileri;

a)   Persephon’nun kaçırılışı

b)   Dapne: Benim hayran kaldığım , efsane gereği  Defne ağacına dönüşen sevgilisi ve Applollo’nun  betimlendiği  bu heykel sanki canlı gibi.

c)    Yine Canova’nın  Napoleon’nun kız kardeşi Venüs olarak betimlendiği heykelde nefis.Yağcılık her devirde varmış.

Bunların yanında Botticelli, Caravaggio, Coreggio, Raffaello, Tiziano (harika resimler )nın da resimleri var.

Buradan Popolo meydanının üst tarafından gecerek ‘’Villa Medici’’ şimdi okulun önünden gecerek

8)   TRİNTA DEL MONTİ (İspanyol Merdivenleri ): Dinlenmek ve cevreyi seyretmek için soluklanınız.

NOT: İsterseniz Popolo meydanına gelirken aşk çeşmesinden sonra da İspanyol merdivenlerine gidebilirsiniz.O zaman galeri Borghese’den direkt ‘’veneto’’caddesine de inebilirsiniz.

A)Fontana Della Barraccia: Hemen merdivenlerin altında kayık şeklinde Bernini’nin babası tarafından yapılmış çeşme. Kayığın birçok yerinden su akıyor.

B)  Caffe Greco: Hemen Merdivenlerin aşağısında ‘’Via Condetti’’ caddesi üzerinde Roma’nın en eski cafesi. Dıştan küçük görünüyor ama İçi büyük ve çok güzel. Ayrıca cadde üzerinde çok şık alışveriş dükkânları var.

Buradan yürüyerek

9)   VENETO CADDESİ: Burasıda şık alışverişleri ile ünlü cadde.

Caddenin sonunda

10)KAPUCUN KİLİSESİ (Museo Del Cappuccin ): 9 – 12 ve 3 – 6 arası acık. Girişte sadece 1€’yu sepete bırakıyorsunuz. Kapicuna içen keşişlerin kemiklerinden yapılan bu türbeye hayran kaldım. Bernini’nin heykelleri kadar güzel.

Keşişlerin farklı kemiklerinden duvarlara yapıştırarak veya yığma şeklinde inanılmaz güzel desenler oluşturmuşlar. Kesinlikle görünüz.

11) FONTANO DEL TİTONE: Kocaman bir midye şeklinde Bernini tarafından yapılmış çeşme

12) SAN CORTE QUARTTRO  FONTANE ( +çeşme )Kavşakta 4 farklı binanın köşelerindeki 4 farklı çeşme. Güzel

13)TEATRO DEL OPERA BİNASI

14) REPUBBLİCA PİEZZA: Bu meydanda at heykellerinin süslediği çeşme var ortada

Bu meydan ‘’Roma temrini ‘’ tren istasyonuna yakın.

15) SANTA MARİA MAGGİORE:7 – 19. Bakire Meryem’e adanan bu kilise çok görkemli. Duvarların yukarısında resimler, yerlerde Bizans mozaikleri, tavan ve kilisenin içi altın bezemelerle pırıl pırıl. Daha önce buradaki kutsal beşik müzeye kaldırılmış.

16) SAN PİETRO VİNCOLİ: İçinde Michelangelo’nun Vatikan’da Papa 2.Julius’un mezarı için tasarladığı ‘’Musa Heykeli ‘’ var. Musa’nın yanlarında Yakub’un iki karısının heykeli ve diğer heykeller var.

Buradan yokuş aşağı inerek ‘’Colloseo’’ya ve oradan ‘’Verazia’’ meydanına geçebilirsiniz.

3.GÜN

CORSE CADDESİNİN BATISI İLE NEHRİN BATISI  VE VATİKAN (Birbirine yakınlar )

NOT: Siz kendinize göre plan yapınız.Corsa’nın batısındaki ve doğusundaki gezilecek yerleri birleştirerek te gezebilirsiniz.heryer birbirine çok yakı n.

Ben iyi plan yapamadığımdan 4 günde Roma’yı gezebildim.gel git yaptığımdan çok yoruldum

Siz önce geziceğiniz yerleri harita üzerinde işaretleyip öyle gezerseniz az yorulursunuz.


İster önce otobüsle veya yürüyerek Vatikan’a gidip oradan diğer yerlere gidebilirsiniz Tersini de yapabilirsiniz

1) VATİKAN

440.000km2, 1000 kişilik nufus dünyasının en küçük ülkelerinden biri. Ama hiristiyanlığının

Dini merkezi ve en büyük k,lisesi S.Pletro burada. Ülke Roma sınırlarının içinde Papa, nufusun 1 numaralı çok zengin vatandaşı.

Otobüsten inince tiber nehri üzerindeki 20 köprüden biri olan

1)SANT ANGELO KÖPRÜSÜ: Bernini ve öğrencilerinin yaptığı melek heykelleriile süslü köprüden gecerek

2)CASTEL SANT ANGELO: Kale girişi 7 €.Papa rüyasında melek Mikail’in salgının 590 yılında biteceğini söylediğini görür.Kalenin adı  buradan geliyor.Zaten en tepede meleğin heykeli var.

Yuvarlak tasarlanmış bu kaleden gizli geçit ile vatikan’a geçiliyormuş. Tehlikeli durumlarda papaların sığındığı bu kalede papaklık dairelerini ve en tepeden şehrin manzarasını görebilirsiniz. içerde çok bir şey yok.Başkaldıranların kapatıldığı zindanlar artık kapatılmış.

3) SAN PİETRO MEYDANI VE  KİLİSESİ

A) Meydan: Bernini’nin tasarladığı bu meydan 284 sütun, 140 aziz heykeli ile süslenmiş.1667 de tamamlanan meydanın yapımı 11 yıl sürmüş. Meydanda

17 .yy den kalma ikiz çeşme ve ortada Mısırdan gelen granit dikilitaş var.

Durduğunuz noktaya göre arka arkaya duran 4 tane sütunları tek sütun gibi görebilirsiniz.

B)  BAZALİKA: Giriş ücretsiz. Roma Katolik kilisesinin en büyüğü olan bu kilisenin içini farklı tarihlerde farklı mimarlar  ve sanatçılar eklemeler yaparak, değiştirerek bugünki halini almış. İçi çok karışık geldi bana.Sadece paranın akıtıldığı görkem var.


a)   Pieta: Bazalikanın içine girdiğinizde hemen sağda Michelangelo’nun 25 yaşındayken yaptığı annesinin kucağında ölmüş isa heykeli daha önce saldırıya uğradığından cam bir kafesin içinde korumaya alınmış.

b)   Baldakeni (Sayvan ): Bernini’nin Pantheon’da n alınan bronz kirişlerden yapılmış harika Altar tepeliği. Arkasında

c)    Catedra Di San Pietro: bernini’nin bronz ve mermerden yaptığı barok mimarı apsist.

d)   Sol tarafta Leonorda Vinci’nin kırmızı mermerden örtü şeklinde oyduğu heykeli kaçırmayınız.

Sağ tarafta

e)   Azizi petrus Heykeli: insanlar dokunarak sağ ayağının parmaklarını aşındırdığından artık korumada

Kilisenin içinde

f)     The Treasurryof St. Peter’s: 8 – 18 arası açık.7€. Altın, gümüş, v.s.Dinsel objeler, papa kıyafetleri güzel ama girmenize gerek yok.Vatikan müzesinde çok daha güzellerini fazlasıyla göreceksiniz.

g)   Cripta: papaların mezarları var. Pazar günü ise ayinden sonra 2pm gibi ancak açılıyor.

Bazalikadan çıkıp sola 1 km yürüdüğünüzde


C)  VATİKAN MÜZESİ: Her ayın son pazarı 8.30 – 12’ye kadar bedeva.Öğleden sonra kapalı.Zaten papa da tam 12 de meydanda cam fanusun kapaklarını açıp 2 dakika halka vaiz veriyor.İsterseniz ikisini de bu Pazara denk getirebilirseniz.Öğleden sonra da bazalikanın içini gezebilirsiniz.Ben güvenemediğimden müzeyi cumartesi 8 saatte ancak gezebildim.Pazar günü tekrar papa’yı görmeye gittim ama yetişemedim Zaten öyle kalabalık oluyormuş ki uzaktan tepede ancak görebiliyormuşsun.Zaten daha önceki İtalya gezimde papa’nın vaizini dinlemiştim.

Bu müzenin içinde birçok müze, galeri var. gezmek çok zaman alıyor.Önemli yerlerde zaman harcamanız daha mantıklı.

Dinin imanınpara olduğunu  burada bir daha anladım.papalar, bu kadar değerli eserleri biriktirmekten geri kalmamışlar.Bu müzeye kesin giriniz.Çok değer.En önemli yerler


1)   Stanze Di Raffaello:1508’de henüz 26 yaşında, daha ünlü olmadan papanın emriyle Raffaello’nun  4 odada yaptığı freskler

2)   Borgia Daireleri: Burası da porteler, Rodin’in bronzları,  Picasso’nun seramikleri ve birçok eseriyle çok zengin

3)   Sistina şapeli:15.yy da yapılan bu şapelde en ünlü oda Michelangelo’nun resimleriyle süslü dikdörgen şeklinde ki  oda da.

A)   Tavan Freskleri:İnsanoğlunun yaradılışı anlatılmış.Tanrının ayı, güneşi yaratması , Tanrının işaret parmağını uzatarak insanoğlunu yaratması , Adem ile hava’nın cennetten kovuluşu, Nuh’un sarhoş oluşu ve sel felaketi  betimlenmiş.

B)   Yan duvarlardan birinde isa’nın hayatı anlatılıyor.

C)   Diğer yan duvardan biri isa’nın hayatı anlatıyor.

D)  Karşı duvar daysa son yargı resmi var.Michelangelo, tavanı bitirdikten tam 23 yıl sonra 1512’de 60 yaşındayken yaptığı bu resimde konu saçma olsada harika.Sanatcı kendisini de derisi yüzülmüş bir insan olarak betimlemiş.


4)   Pinacoteca Vaticana: Ünlü sanatcıları eserleri 15 salando sergileniyor.Burayı da kaçırmayınız.

     Müzeden çıkınca yine geldiğiniz yoldan Sant’Angelo kalesi ve köprüsünden geçerek ve otobüsle

2) PLAZZA NAONA:

Romanın oval şeklinde ki en güzel meydanı. Burada oturup sokak sanatçılarını ve çevreyi izlemek çok keyifli

1)Dört nehir çeşmesi (Fontana dei Quarttro Fivmi): Bernini’nin dört kıtanın en ünlü Tuna(Avrupa), Nil (Afrika ), Ganj (Asya ), Rio De a Plata (Amerika ) nehirlerinin betimlendiği çeşme.

2)Ayrıca 2 çeşme ve ortada bir heykel var.

*Yakınlarda Palozzo Altemps’de Museo Nazionale Romano  buradadır.

3) PANTHEON BAZALİKASI (Tanrıların tapınağı ):Giriş ücretsiz.

Antik Roma’da n kalan Colosseum’a benzeyen bu yapı M.S 120’de İmparator Hadrianus tarafından yaptırılmıştır.

Bu harika bazalikanın  giriş  süslemeleri Bernini tarafından söktürülerek Vatikan da ki San Pietro’nun sayvaın da kullanılmıştır.

Bu bazalikada Raffaello’nun ve İtalya kralının ailesinin mezarları var.

Yakınlarda

4) SAN  LUİGİ DEİ FRANCESİ KİLİSESİ

Caravaggio’nun ‘’aziz Matta Üçlemesi’’ bu kilisede.Yine yakınlarda

5)    SANT’AGOSTİNO KİLİSESİ

Caravaggio’nun ‘’Haaaacıların Madonnası’’ ve Rafaello’nun resmi var.

6) CAMPO DE FİORİ: Burası da çok hareketli ve sevimli bir meydan.Çeşitli meyva, sebze, çiçeklerin satıldığı Pazar var.

Evrenin sonsuzluğunu savunduğu için 1600 de kazığa bağlanarak yakılan Filozof Bruno’nun heykeli bu meydanda.

7)PALAZZO FARNESE: 1514 te yapılan bu görkemli saray şimdi Fransız elçiliği.

Buradan tekrar köprüden nehrin karşı yakasına geçiniz.

8)TRASTEVERE SEMTİ: Eski Romalıların oturduğu, Roma’nın en eski ve gözde semti.Ortaçağ ın daracık sokakları, eski evleri gezmek çok keyifli.


1)Santa Maria İn Trastevere: 3.yy da Meryem Anaya adanan kilisenin özellikle ön çephesi çok gösterişli.çevresi de çok hareketli.

2) Treastevere  Bit pazarı: Nehre yakın Porta  Portese De sadece Pazar günleri sabahtan öğleye kadar.

Ben sadece giysi kısmını gezdim.Baktım aynı pazarlar gibi .Çok uzun olduğundan daha fazla ilerlemedim.Meğerse giysi pazarının bitiminde asıl ilginç olan bir pazarı varmış.

*Bu bit pazarını Vatikan gezinizle Pazar günü birleştirebi,lirsiz.

Sabah bit pazarı, Öğle den sonra bazalikayı gezebilirsiniz.Veya önce otobüsle Vatikan’a gidip  sonra Gianicolo tepesini gezebilirsiniz.

9. GİANİCOLO HİLL: Bu tepede şehir manzarası çok güzel.

1)Fonte Acgua Paola

2) Garibaldi ve karısı Anita ve yakınlarının heykelleri: 1849  da Garibaldi ve karısı Anita, Fransız ordusuyla savaşarak burada engellemişler.

*

Trastevereden bu tepeye çıkıp oradan otobüsle Vatikan’a geçtim.Buradan otobüsle merkezede geçebilirsin

Not:Zamanınız kalırsa Colesseo’nun güneyinde

1)Piramide Cestia

2.)Terme Di Caracalla ( Roma hamamları Kalıntıları ) ve Colesseo’nun doğusunda

Giovanni İn Laterano’yu da gezebilirsiniz

NOT: Eğer Roma da bir gününüz varsa Vatikan k,lisesi, Roma Forum, Colesseo, Popolo Meydanı , İspanyol Merdivenleri, Aşk Çeşmesi ve Naono meydanı ve  Pantehonu görebilirsiniz.


ADALARA GEÇİŞ (sardunya ve korsika adasına )


Benim normalde planım İspanya adalarından boot veya ucakla bu adalara geçip, İtalyanın en kuzeyinden Malta adasından geziyi başlatmaktı ama İspanya adalarından İtalya adalarına boot yoktu.ucakta çok pahallıydı.

İtalyanın Kuzeyinden adalara geçiş var. Planınızı kendiniz yapınız.


1-Genevo→Cacia (Korsika ) ya ve Sardunya adasına da boot var.

2-Liverno→Bastia(Korsika )boot var.34€.2-3 kampanya var.

3-Civitavecchia→Olbia ( Sardunya ) boot var.

Roma→Civitavecchia(çok sık tren var.1 saat sürüyor.5€.)

*Ben Roma’yı gezmek istediğimden Romadan adalara geçmek zorunda kaldım.Önce Sardunya – Olbia’ya geçip oradan Korsika adasına geçip Tekrar Sardunya adasına geçtim.

3 farklı kampanya var.

1-Sareman kampanyası: Civitavecchia810.30 pm)→Olbia (6 am ).En ucuzu.21€.Ama bu kampanya internette görünmüyor.

2-Mobykampanyası : pahallı.59 €.

3-Tirrennia kampanyası: 31€.

O nedenle asla İnternetten bilet almayınız.Her kampanyanın hergünseferi yok.Saraman kampanyasının hangi gün seferi olduğunu öğrenip o gün Civitavecchia’ya gidip Olbia’ya gece seferiyle gidebilirsiniz.Gece , kampanyasına göre 10.30, 11.30 gibi feribot kalkıyor.Sabah Olbia’da oluyorsunuz.



KORSİKA  ADASI (FRANSA)↔SARDUNYA ADASI (İTALYA ) GEÇİŞ


1-Santa teressa (Sardunya adası )↔Bonfifacio (Korsika adası)

a.Mobylines campanyası ile 7.00, 10.00, 15.0018.30 geri gelirken 8.30, 12.00,17.00, 20.00 ve 22€.

b.Seraman kampanyasının fiyat ve saatlerini internetten görünmediğinden bilmiyorum.

 2-Propinno(Korsika’nın Batısı )↔Porto torres (Sardunyanın batısı ) SNCM kampanyası, 41€araba+1 kişi 53€, bazı günler var sadece


Ben sardunya adasında Olbia ‘ya geçip  batı kısmını gezip, oradan Santa Teresa’dan Korsika adasına  Bonifacio’ya  geçtim.Tekrar yine Bonifacio’dan  Sardunya adası Santa teressa’ya geri dönüp oradan da  Güneye doğru  Sassari’ye geçtim .

Ama burada iki adayı ayrı ayrı anlatacağım.


KORSİKA ADASI (Fransaya ait )

Bu ada dağlık, tepelik ve Karadeniz gibi yemyeşil içinde evler evlerin önünde çiçekler renk renk ortancalar (ilk kez kırmızı ortanca burada gördüm) la çok özel bir ada.

Ülke dağlık olunca olaşım zor  ve pahallı.Ama otostop her yerde olabiliyor.Her yerde karavan ve cadır kampları var.özellikle yürüyüş parkurları çok ünlü


BANFİCO(Turgut reis’in savaştığı şehir)


Yüksek beyaz kayalıkların tepesinde eski şehir kurulmuş.Çok ilginç ve turistik.

Olbia’dan Fery ile gelirken kesinlikle güverteden şehrigüzelliklerini izleyiniz.

Feryden indikten sonra 15 dakika yürüme mesafesi ile turist info boot turlarının olduğu merkeze ulaşıyorsunuz.


1.    Boot Turu: Fiyatı 15-17€ arası .1 saat sürüyor.Kesinlikle katılmayınız

tur çok güzel ama zaten bu güzellikleri fery ile gelirken görüyorsunuz.Sadece fazlalıktan bir mağaranın içine botla girip çıkılıyor.

2.     Eski şehir: Dar sokakları, eski, pek te estetik olmayan evleri ile çok çok ilginç.

Merdivenlerle yukarı çıkarak ulaşılıyor.Çevrenin manzarası nefis.Falezlerin dibine deniz kenarına inmek +müze girişi 2.50 €.Buraya kesin giriniz.Bir deniz bu kadar mı temizolur.Manzara muhteşem.Rastladığınız her yükseltiye çıkıp manzaranın keyfini çıkarınız.


Ben dönüştede zamanım olduğu için 2 kez gezdim eski şehri

Banifacio→Ajaccio(başkent)125km, 2 saat, otobüs sadece sabah var. otostop yapabilirsiniz.

Bu yol tek kelime ile nefis. tepelerde yeşillikler içinde taş evleri olan kasabalar doyumsuz.

Bazı kasabalar deniz kenarında. Ben giderken de dönüşte de otostop yaptım.beğendiğim yerde zaman harcadım.Hatta beğendiğim bir kasaba da da kaldım.Zaten hava kararınca otostop yapamıyorsunuz.



AJACCİO(Napalyonun Şehri)


Deniz kıyısında harika, çok temiz , denizi de cam gibi olan şehir. Her yer büyük krovezör ve yatlarla dolu.

Ama şehrin içi de köpek pislikleriyle dolu. İnsanlar çok şık, bakımlı. Her yer de cafeler var. Şehirde ayrıca büyük bir gazino var.Pasapotunuzla içeri girebiliyorsunuz.

1)ESKİ ŞEHİR: Çok güzel değil.Turist infodan alabileceğiniz haritada pembe renkle belirtilmiş imperiale yolunu takip ederek gezebilirsiniz

A)   Maison Bonaparte(Napalyonun Evi): 10.30-12.30 ve 13.15-18 arası acık.7€ .pazartesi kapalı.

B)   Museum Abendera(Girmedim)

2) BOOT TURU alabilirsiniz.Bir günlük tur ile porto ve kıyılar gezilebiliyor.(50€)

Ajaccio↔Porto(Sadece otobüs var, 2 saat)

Deniz kenarında , sarı kayaların olduğu çok güzel şehirmiş.Bonifacio’ya benzediği için gitmedim.

Ajaccio↔Corte(Tren, 2 saat, 12€,saat  8.35, 15, 17 de var.İlk otobüs ise 7.45 de.

Geri dönüş tren saatleri size uymasa otostop yapınız.tren yolu kadar araba yolu da çok güzel.

ANI:Buranın küflü peynirleri çok ünlü ve pahallı.Bir tanede ben aldım.Öylesine kokuyorduki resmen çöpe atmalıktı.Ev sahibim sevdiğinden ona bıraktım

CORTE(Korsika’nın isyanlar şehri)

Nehrin kolları şehrin etrafını sarmış.Yol manzaraları burada da doyumsuz.Yolda gördüğünüz her köprü Eyfel’in

1. ESKİ ŞEHİR: Buradaki evler çok çok eski.sıvaları dökülmüş, dandik merdivenli döküntü evler.Ama içinde yaşayanlar çok şık.Uzaktan eski şehrin görünüşü harika

 2. MUSEO D’ANTHROPOLOGİE DE LA CORSE: 5.80 €.Eski corte yaşantısını anlatan güzel bir müze.Müzeden kaleye de  nefis manzarayı seyretmek için  çıkılıyor.

* burada şehre çok yakın kampta 2 kişi 20€ kalınıyordu.

* Yukarıya doğru devam ederseniz  Barok mimarısının hakim olduğu Bastia liman kentini görebilirsiniz.

Ajaccio→Bonifacio(8.30 da ki aktarmalı otobüs 23€+7€ , dura dura gittiğinden 4 saat sürüyor.Ama  14.30 da olan otobüs 2 saatte direkt gidiyor.Ama en iyisi bu yolda otostop yapmak.

Aynı yollardan geri gelerek  tekrar Sardegna adasına geri geliniz.

SARDUNYA  (SARDEGNA)ADASItalya’ya ait)

Civitavecchia(İtalya)→Olbia(Sardunya Adası)→Costa Corve

Tunus’un karşısına düşen  Ve Sicilya’dan sonra  Akdeniz’in 2.büyükadası olan bu ada Korsika adasının tersine düz ovalardan oluşuyor.Daha az yeşil ama deniz burada harika ve halkı daha sıcak, samimi, yardımsever.

Özellikle kuzeye indikce bu özellikler artıyor.Çok sıcak kanlı ve misafirververler.

Efsaneye göre tanrı Korsika’ya inmiş ama ayağını Sardunya’ya bastığı için Düz olmuş.

Sardunya da daha çok , hele iç kesimlerde  adadan çok şehir havası var.

Adanın içinde otobüsler seyrek olduğundan  çok rahat otostop yapabilirsiniz.

Boot ile Korsika’dan olbia’ya gelidikten sonra8Olbia sıradan bir sahil kenti.Birgün burada kalabilirsiniz)

Olbia→Porto Cervo(30km, otobüs veya otostopile)

COSTA SMERALDA(Zümrüt Sahil)

Bu bölgede deniz gerçekten zümrüt gibi .tıklım tıklım yatlarla dolu marinalar, şık oteller, kayalık veya kumluk plajlarla en turistik bölge.En ünlü şehri

PORTO CERVO

 Olbia’dan Porto Cervo’ya giderken Porto Cervo’ya 5 km kala,

1)   Spiaggia peverio: Cam gibi denizi olan yörenin en ünlü plajı.Sahil boyunca çok bakımlı bahçeli yazlık evler var.

Yanlışlıkla birinin içine girdim.Çıkış bulamayınca dış kapının üstünden atlamak zorunda kaldım.


2)   Porto Cervo :  adanın en şık turistik beldesi.tepelere doğru kavun içirengievleri ile çok sevimli ama

3)   ben hoşlanmadım.Her şey yat ile gelen zengin turistler için düzenlenmiş.Şık alışveriş dükkanları,bar, oteller v.s

Porto Cervo→Arzachena→Palau(Yarım saat, otostop)

Palau→La Maddalena(Çok sıkı fery var, 10dakika, yerliler için 1€, turistlere 3€)

LA MADDALENA

15 adadan oluşan adaların en büyüğü.Sıradan bir adaolan burayı ben sevmedim.Tüm deniz yatlarla dolmuş.Heryer alışveriş merkezi.Bir özelliği olmayan bu ada şehrini gezip geri döndüm.

*bu ada 7 km lik bir yolla Caprera adasına bağlanır.

Maddalena→palau→santa Teresa(yarım saat)→Bonoficio(Korsika)((fery, 1 saat)


KORSİKA ADASINDAN TEKRAR SANTA TERESA’YA DÖNDÜKTEN SONRA SARDUNYA ADASINI GEZMYE DEVAM:

Santa Teresa→Sassari(102km, otobüs veya otostop ile)

*Sassari’ye gelmeden deniz kıyısında ki  ‘Castelsardo’yu gezebilirsiniz.

SASSARİ

ANI: Normalde ben Alghero’ya gidecektim.Orası çok pahallı olduğundan ve ev sahibim yakındaki Saassari de oturduğu için Sassaria’ya gitmek zorundaydım.Her zamanki gibi otobüs çok geç gidecekti.

Bu kadar şans olmaz.Çok tatlı İtalyan  otostop yaptığım kız beni Sassari’ye kadar beni götürdü.oradan

Yine şansıma ev sahibimin ,  Gitmek istediğim Alghero sahilinde  olduğunu öğrenince  oraya kadar da götürdü.

Verdiğim hediyeleri bile kabul etmedi.İtalyanlar bize çok benziyor.

Ev sahibim Marco, arabasıyla beni karşıladı.Birlikte tüm ünlü plajları ve mağrayı gezdirdi.

En sonunda kayalık , tertemiz denizde yüzdük.Maskesini bana verince, akvaryum gibi denizden hiç çıkmak istemedim.Gezim boyunca geçirdiğim en güzel gündü.Rüya gibi bu sahil kısmını kesin görmeye çalışınız.Hiç unutamıyorum

Sasari→porte Torres(yakın, güneyde)→Stihtina(24km)→Peloza(sardunyanın en güzel sahiliymiş)


Buradaki tüm plajlar harikaymış.Ben benzerlerini görünce buralara gitmedim.

Sasari→Porte  Conte(Yakın, Burun)→Capo Cacia(Diğer burun)

*Bu burunlar Sassari’den Alghero’ya giderken batıda

*.Bu burunların nefis manzarası ve buralarda Bombarde, Lazzoretto, Oraguang  v.s harika plajlar var.

* var.Parkta

1. CAPA CACCİA:

Capa Caccia ile porte Conte arasında ki ‘porte Conte’körfezinde Porte Conte’de national Park , çeştli balıklarıyla ve Palmavera, Nuragh kalesi  ve diğer kaleleriyle ünlü.

1)Grotta Di Nettuno: Bu sarkıt ve dikitlerin olduğu mağaraya giriş ücreti 13€. Her saat başı grubla geziliyor.

Mağaraya Alghero’dan boot’la gelinebildiği gibi buradanda dik merdivenlerle inerek mağaraya ulaşabiliyorsunuz.Manzarayı tarif etmek imkansız.hala unutabilmiş değilim.

Mağranın girişinde de ücretsiz sarkıt ve dikitleri görebiliyorsunuz.

2) Villaggio Nuragico: Tarih öncesi İ.Ö yuvarlak , taştan yapılmış, kale ve evlerin kalıntıları var.Giriş ücretli ama değmez.Dışardan da çok rahat görebiliyorsunuz.

Sassari→olghero(30km)→Bosa(42km)→Nouro(8okm)→Olgarola(20km)


OLGHERO

16.Dan Kalma Kale Duvarlarının olduğu bu şehrin halkı Katalan veya yakın farklı bir diyalekle konuşuyorlar.

Burada sadece lisanlı dalgıçlar tarafından mercan kayalıklardan  çıkarılan çok  ünlü mercanları dükkanlarda satılıyor.

Eski şehrin dar sokakları ilginç.katedral ve çevresi daha hareketli.

Olghero’nun çevreside çok güzel.Harika plajları var.Yine buradan da CapaCaccia v.s ye boot turları var.

BOSA

Teknelerle  ulaşım yapılabilen çok güzel bir nehir geçiyor kasabanın  içinden.

Ayrıca tepede kalesi var. giriş 4€.

Kasabanın rengarenk evleri kuzey İtalyada ki gibi tepelere doğru yerleştirilmiş.Özellikle nehir kenarında Sevimli cafeler, dar sokaklar , sıcak ada halkı ile ziyarete değer.

OLGOSOLO (Duvar resimleri ile ünlü)

 Burası  çok farklı küçük bir yerleşim.Benim şansıma evsahibim burada Doktordu da görme şansım oldu.

Burası asıl Sardunya halkının yaşadığı Akdeniz kasabası.Kasabaya girer girmez yaşlılar yolun kenarında toplanmış sohbet ediyorlardı.Yaşlı erkekler bizde ki kasket giyiniyorlar.Kocası ölmüş dul kadınlarda belden büzgülü bol siyah eteklik ve siyah buluz giyiyorlar.Bazı yaşlı kadınlarda saçlarını siyah eşarpla yarım kapatıyorlar.

Yine bu kasabanın her yerinde “moreles” denilen çok başarılı harika duvar resimleri var.

Bu kasabada otostop yaparak dağlara doğru çıkınız.

Yine en önemlisi sanırım Haziran’ın son haftası çok ünlü karnaval oluyor.200 tane atın katıldığı , binicilerin at üstünde hünerlerini gösterdiği bu karnavalın fotoğraflarına bile hayran kaldım.Görmeyi çok isterdim.

Benim olduğum gün İspanya-İtalya futbol maçı vardı.Meydanda kurulan dev tv ekranında  Çoşkuyla maç izlediler.İtalya 4-0 yenildi maalesef.

Bu bölgede birbirine yakın gezilmesi gereken birçok yer var.Merkez olarak Nuora’da kalarak hepsini gezebilirsiniz.

1)  SERRA ORRİUS(Villaggio Nuragico)

Giriş 5€. İndirimli 2.5€ lik biletle gezdi

Nouro→Dorgali yolunda (Dorgali’ye 9km kala)

Zeytin ağaçları arasında tarih öncesinden kalmış insanların yaşadığı taştan örülmüşyuvarlak evler, tapınak, kale kalıntıları

Var.hele daha önce gezdiyseniz çok değmez.sadece 1-2 sıra taştan kalıntılar kalmış.

Serra Orrios→Dorgali(7km)→Gala Gonone(9km)

GALA GONONE

Deniz kıyısında küçük turistik bir kasaba ama buradan batıya doğru olan ve araba yolu bulunmayan çok güzel plajlara

Botlarla gidebiliyorsunuz.Çünkü kıyı boyunca yüksek  kayalık beyaz dağlar var.Her yerde mağralar oluşmuş.Manzara muhteşem ötesi.

Bootlar en az 12 kişi olunca 10.30 gibi kalkıyor.Kişi başı 35€.Boot 3 tane plaja uğruyor.Sadece  ‘Gala Luna’plajına öğleden sonra  gidip gelmek 10€.  Ayrıca mağara girişi 8€. İsterseniz daha küçük özel tekne kiralayıp istediğiniz saatte kalkıp istediğiniz yere gidebiliyorsunuz.

*Bu plajların en ünlüsü  ve en önce varılan ‘Gala Luna’plajına dağlardan yürüyerek 2 saatte de gidilebiliyor.

Bootla  gittiğim ‘Gala Luna ‘plajı bizim olimpus gibi yüksek dağlarla çevrelenmiş cam gibi denizi olan harika bir plaj.

Gala Gonome’nin içine girmeden 2 km sonra ‘Gala Fuilli’ye yoldan gidiporadan merdivenlerle aşağı inip tekrar dağa doğru  tırmanmak gerekiyormuş.Benim  gözüm almadı.

*Burada çok Alman ve Hollandalı turist var.Acentedaki  çalışan bu dilleri biliyorlar.

Nouro→Oresel(30km)→Lala Liberotto Plajı(51 km)Burası da çok güzelmiş ama benzer güzellikte plajlar görünce gitmedim.

Nuoro→Cagliari(175km)

CAGLİARİ(melekler Şehri)

Tepeden bakıldığında şehrin her iki tarafında kumsallarmelek kanatlarına benzediğinden bu adı almış.

Büyük modern deniz kıyısından Tepelere doğru yayılmış  bir şehir.tepeden baktığınızda heryerden denizi görüyorsunuz.denizden önce detuz gölleri var.

Tüm Sardunya da olduğu gibi Cagliar’nin de çevresinde ki  turkuaz renginde kisahiller harika. çok bakımlı olmayan kremit renginin tonlarında olduğunda gözü tırmalamayan  yazlık evler yeşillikler içiğne saklanmış .Bizdeki gibi sahillerde dev binalar değil de tek katlı sevimli evler.

Şehrin içi yarım günde geziliyor .Eski şehir tepede kale sınırları içinde

1.ESKİ ŞEHİR

1) Liman ve Ana Cadde:Üzerindeki binaların hepsi çok güzel

A)Palazzo Del Comune(Royal Palace): Şöyle içine bir baktırıyorlar.

Tepelere doğru tırmandığınızda, sahildeki o görkem bitiyor. Yinearalara çamaşır asılmış  dar sokaklaqr

C)   Kuleler: tepesine çıkış4€. (iki tane var.)

D)  Katedral ve Müzesi:

E)   Arkeoloji Müzesi

F)    Museo Pinacoteca  ve Nazionale Di Cagliari: 8019.15 .Sadece müze 3€.Galeri+Müze5€.

G)  Belvedere: Manzara setredecebidiğiniz  mirador

H)  Roman Anfi tiyatro

İ)     Colle Di Michele (Şehre 3 km uzaklıkta ki kale)

J)     Benim burada harika eski ada taş evi oln ev sahibim vardı.Her yere beni arabasıyla götürüp gezdirdi.

Diğer gün  brlikte şehrin dışına yüzmeye gittikYol manzaraları, yazlıklar, kasabalar ve deniz nefisti.

1)Wilasimus: (50 km)Biz bu sahil  kasabasında gerçek turkuaz renginde  ki denize girdik.piknik yaptık.çok güzel bir dinlendim.Dönüştede diğer ev sahibime giderek birlikte akşam yemeği yedik.

Yine bu sahilde Costa Rei, Chia da çok güzelmiş.

Ama siz o kadar uzağa gitmenize gerek yok.Tüm sahil muhteşem.Belediye otobüsü ile gidebileceğiniz bir plaja gitmeniz yeterli.

SARDUNYA ADASINDANSİCİLYA ADASINA GEÇİŞ


Cagliai→Sicilya adası(Palermo veya tripani,gece  bootu, 54€, Sabah varıyorsunuz, Genelde arabaları, ev hayvanları ve fazla bavulları olanlar tercih ediyorlar)

Boot ile adadan adaya geçmek pahallı.şehirde sadece bir tane boot ofisi var. İnternetten diğer kampanyaların boot biletlerini de alabiliyorsunuz ama daha pahallı.

En iyisi Sardunya dan Sicilya ya gececekseniz daha önce ucak biletinizi almak.

Cagliari→Palermo(Ucak, Meridiana hava yolu, 8 kiloluk bavul ve küçük bir el çantası yanına alabiliyorsun.eğer 20 kiloya kadar fazlalık yükün varsa 10€ ödüyorsun.)

Cagliari→Trapani(Sicilya, ucak, ryanir)


SİCİLYA ADASI

Palermo’ya erkenden vardım. Hava alanından şehre otobüsle geldiğimde , şehri tahmin ettiğim gibi buldum.eski miş ve bizim tarla başındakilere benziyren ama daha bakımlı görkemli evler.Evlerin balkonları dışarıdan bakıldığında çok güzel görünen  portatif raflar gibi desteklenerek monte edilmiş.

Ev sahibelerimle öğleden sonra buluşacağım için çantamı birkaç otel denemesinden sonra bir manifatura dükkânına bıraktım ve daldım sokaklara.

Ev sahibimin evi dışarıdan bakıldığı zaman eskiydi ama içi harikaydı. Devasa evler dış kapı ile açılan Apartman sahibleri nin motorlarını ve bisikletlerini koydukları devasa avlulara acılıyor genelde. Evler çok geniş ama balkon ve banyoları küçük.

Özellikle evlerin tabanları çok güzel parke taşları ile döşenmiş.Yine eski evleri, yukarıdan camekanla aydınlatılmış.

Şehre varır varmaz en dikkatimi çeken, sakallı Müslümanlar.Palermo’da Bangledeşli, Pakistanlı, Tunus , faslı Müslümanlar  ve   srilankalılar çok.iki tane camii var. Müslümanların çoğu incik boncuk stıyorlar.Bujiteri dükkanların çoğu bangledeşli veya Srilankalı.

Palermoda ki eserlerin çoğunda arap ve Bizans mimarisi hakim.

Sicilyada çok şık insanların yanında çoğu normal giyimli. Sicilya adası Sardunya adasına göre oldukca fakir.

Siciyanın Tarihi: Sırasıyla  greek , kartacılılar, Romalılar, Bizans, Arap, Norman(Kuzey Avrupa), Almanlar, Fransızlar, ispanyollargelmiş bu adaya.

PALERMO(Başkent)

Şehrin merkezi ‘Corse Vittorio Emanuele’ caddesi ile ‘Moqueda caddesi’nin kesiştiği  ‘Quattro Canti’ sayılıyor.

Aynı zamanda ‘Stazione Centrale’ tren istasyonuda merkez sayılıyor. Zaten bu iki yer birbirine çok yakın.

Tüm gezilecek yerler birbirine yürüme mesafesinde.

1.quattro canti(dört Köşe): Büyük kavşakta ki dört apartmanın ön yüzü  barok çeşme ve heykellerle süsülü.Binaların hemen önlerinde şapka giydirilmiş  atların çektiği  gezi arabalar bekliyor.

1)   Pretoria Meydanı

A)   San Giuseppe Dei teatini: Bedeva ve güzel.Santa Caterina’ya benziyor.

B)   Santa Caterina: Pazartesinden Cumartesiye kadar 9.30-13.30 ve 15.00-18.30 arası acık.2.50€.

C)   Protoria Çeşmesi: Ortada, 16.yy dan kalma heykelli çeşme.

2)   Bellini meydanı

A) San cataldo Kilisesi: Hergün 9.30-12.30 ve 15.00-18.00, 2.50€.

Üç küçük kırmızı kubbesi var. 18.yy da postane olarak kullanılmış. Arap etkisi ve yazıtları var.

B)  La Martorana: Aslında bu kilise mozaik ve taç kapısıyla çok güzelmiş ama ben gittiğimde onarımdaydı.Göremedim.

2. Emanuele caddesini kara yönünden  devam edip, arc kapıyı geçip sola döndüğünüzde

1) Katedral: Caddenin üzerinde.9-5.30 arası Pazartesi, Pazar ve tatillerde 9-13.30 arası acık.Ki,lise ücretsiz.Müzesi 4€. 1184’de yapılan  bu çok görkemli bu kilisenin içinde Sicilya krallarının mezarları var.

2)Palazzo Normanni=Pazzazo Reale=Normanlar Sarayı: 8.15-17.40, Pazar ve tatillerde 8.15-13.00 arası acık.Giriş şapelle birlikte 10€.

9.yy da kale olarak inşa edilen daha sonra kraliyet sarayı olarak kullanılan bu yapının içi fena değil ama içindeki

A. Cappela Palatina: Tek kelime il muhteşem bu şapel.Tavanı Arap  mimarisi ve motifleriyle yapılmış.Kubbe ve yan duvarlarda ki Bizans mozaikleri eksiksiz ve nefes kesici.

3) San GiovanniDegli Eremiti+: 9-15, Pazartesi, Pazar ve tatillerde 9-13.30 arası acık.6€.

12.yy da Norman ve Arap mimarı tarzında yapılmış kilisenin içinde bir şey kalmamış ama 13.yy dan inkalma ince ve çift sıra revakları çok zarif.Behçesinde palmiye, limon  ve mandalina ağaçları kiliseye hoş bir hava vermiş.


3.Dört köşeden Magueda caddesini devam ettiğinizde

 1)Teatro Massimo: 9.30-5, Pazartesi kapalı.8€.

Görkemli bina.İçide çok güzel.Pavarotti, Maria Callas gibi ünlüler söylemiş burada.Turla içini 25 dakika da gezdiriyorlar.Fotoğraf çektirmiyorlar.İçine girmenize gerek yok.

Salon harika ama sadece yukarıdan görebiliyorsunuz.Ben gezdiğim sırada orkestra çalışıyordu.Burada bir operaya gitmeyi çok isterdim.Biraz ilerlediğiniz de

2)Teatro Politeama: Bu binada çok güzel.

Her iki tiyatronun önündeki meydanlar çok hareketli.

4.Dört köşeden Emanuele caddesinden deniz tarafına yürüdüğünüzde

1) La Vucciria Pazarı: Bildiğimiz normal pazarlardan ama pazaqrın olduğu semt çok ilginç.Fakir bir semt.Evler dökük, erkekleri bıçkın.Burada asılı çamaşırlar bile çok farklı.Çevrede sıra dışı ara sokaklar var.

Deniz kıyısına indiğinizde

2)Liman ve kıyısını  gezip yürüyüş yapınız.Daha sonra güneye doğru yürürseniz

3)Chiesa Della Catena: 10-18 arası acık.2.50€. Çok eski bir kilise. Ben  daha sonrada nikah izlemek için de girdim.

4) Palazza Chiaramonte(Steri): 9-13 ve 14.30-6.30 arası acık. 5€. Kapalıydı.

5) Museo Luternazionale Marionette8Kukla Müzesi): 9-13 ve 14.30-18.30 arası acık.5 €.

Çok güzel.Özellikle Asya’ya ait harika kuklalar var.Kesin görmelisiniz.

6)Ilardo Dondurma: Deniz kıyısında çok meşhur burası ben beğenmedim.Bir Maraişlının bunlara dondurma nasıl yapılır öğretmesi gerekiyor.

7) Palazzo Abetellis: 9-18 , cumartesi ve tatillerde 9-13 arası acık. Pazartesi kapalı. 8€. Güzelmiş.Resimve heykeller varmış ama ben girmedim.

8) La Spasimo: Bu kilisenin ortasında ağaç varmış.Kilise de çok güzelmiş ama iki kere gittim.Kapalıydı.Giriş ücretsiz.

9) Piazza Della Magione: Aslında bu meydan geceleri yemek yemek için  masaları ile donatılmış çok keyifli bir yer.

10) Orta Botanica: 9-20 arası acık.5€.Güzel bir bahçe ama pek bakımlı değil.Çok İnce sivri sinek her tarafımı şişirdi.Zor kaçtım.Hemen bitişiğinde

11)Villa Givlia: Giriş ücretsiz ve dinlenmek için daha güzel.

PALERMONUN ÇEVRESİ

1)   MONREALE

Palermo’dan 8 km.Çok rahat otobüsle veya otostopla gidiliyor.Ben evsahiplerimle arabayla gittik.

A) Katedral: 8.30-12.45 ve 14.30-17.00 arası açık.Ücretsiz.Kuleye  giriş 2€. Tatillerde 8-10 ve 14.30-17arası acık.

Çok  çok güzel.Tüm kilisenin içi 12. Ve 13.yy dan kalma ortaçağ mozaikleri ile bezenmiş.20 metre uzunluğundaki İsa mozaği

Kilisenin her noktasında görebiliyorsunuz.

Kuleye çıktığınızda revakları yukarıdan aşağı görebiliyorsunuz.Arabik çeşmenin olduğu revaklar çok zarif.

2)        GRATTERİ KÖYÜ

Baba film,inin etkisiyle Sicilya da filmde ki gibi naturel bir köy görmek istedim.Büyük taş evler, geleneksel siyah giymiş kadınlar, bıçkın akdenizerkekleri, hayvanlar…Ama bütün bunlar en az 10-20 yıl önce kalmış.Artık Sicilyada tüm köyler çok modern.

Harika ev sahiplerim benim bu isteğime karşı Palermo’dan  60 km uzaktaki beni bu dağ köyüne götürdüler.

Sıcak bir taraftan , zaten insanlar öğleden öğleden sonra evde siesta yaptıklarından köy bomboştu.Aslında modern olmasına karşılıkmk köy çok güzeldi.

Ama insan olmayan bir yerleşim birimini sevmediğimden boşuna gittiğimizi düşündüm.

Eğer siz böyle bir yere gitmek istiyorsanız Palermoya 140km uzaklıktaki ‘Gangi’kasabasına yakın dağ köyleri varmış.Ama buranın yolları düzgün olmadığından gidemedim.

3)POLİZZİ KÖYÜ:Palermo’ya 1 saat uzaklıkta ki Burası da naturel köymüş ama ben tekrar hayal kırıklığına uğramamak için gitmedik.

4)CAFALU

Palermo’ya trenle 1 saat uzaklıkta ki turistik ama güzel köy.Tren her saat başı var.


Palermo→Trapani(Tren, 2.5 saat, otobüs, 2 saate yakın, 9€)→Marsala(30km)

Direkt   Palerm→Marsala(otobüs, 2 saate yakın, 9€)


ERİCE

Tepeye kurulmuşturistik ama çok güzel eski bir yerleşim.

Trapani’den 5 km önce. Tepeye finükiler ile gidiş dönüş 20 dakika, 6€.Araba yolundan otostopla da çıkabilrsiniz.

Bu harika eski kasabanın girişindeki  kiliseye kulesi ile birlikte giriş 5€.

Kasabanın sokakları geniş çerçeveli kare şeklinde taşlarla döşenmiş.

Kasabada birçok eski kilise var. Hepside birbirinden güzel.

En tepeye çıktığınızda Roman hamamı v.s kalıntıları var.Giriş ücretli.Buradan vadinin ve denizin manzarası çok güzel.Ama buraya girmeden de yandaki parktan da aynı manzarayı görebiliyorsunuz.

Bu kasabayı çok keyifle gezdim.

Trapani’ye uğramadım artık. İsterseniz trapani’ye botlarla küçük adalara gidebilirsiniz.


Trapani→Marsala(30 km

Marsalaya deniz kıyısından gelirken deniz suyu ile doldurulmuş göllerden elde edilen naturel tuz yığınları çok ilgiçti.

MARSALA

Marsala da dağ, taş heryer yemyeşil üzümbahçeleriyle doluydu.Meşhur’Nero Davola’üzümlerinden yapılan şarabı Porta şarabına çok benzettim.

Deniz kıyısında herkesin çok beğendiği  güzel dediği bu şehri sevemedim.

Çok geniş alana yayılmış, dağınuk ve çabucak öğrenemediğim şehirlere ısanamıyorum.

1)   Sibiliana Beach: Marsala’ya 8 km.O kadar çok yosun vardı ki kepceyle temizliyorlardı.Deniz fena değildi ama canım girmek istemedi.

2)   Marsala Katedralinin çevres,i olan şehir merkezi çok güzel aslında.Taş döşeli şık sokaklarlarla dolu.Ama saat 11-18 den sonra sokaklar burada da bomboş.Sadece katedralin bulunduğu meydanda bisikletlerini park etmiş emekli ve orta yaşlılar gölgeli merdivenlerde sıra sıra dizilmişlerdi.

3)   Deniz kıyısıda bana çok bakımsız geldi.Yine parklarda çok az insan vardı.

4)   Marsala’dan da boot ile yakın küçük yerleşim olan adalara gecebiliyorsunuz.

5)   Marsala Müzesi: Aslında çok meşhur bir müze.Pazartesi kapalıydı.Salı da temizlik nedeni ile kapalı olunca Marsalada daha fazla kalmak istemediğimden göremedim.

Marsala→Agrigento(otobüs, 1.5 saat)


AGRİGENTO- VALLE DEİ TEMPLİ

*Agrigento’ nun şehir merkezine  varmadan vadiye gidiliyor.

1) Valle Dei Templi(Tapınaklar Vadisi): 8.30-17.00arası acık.10€.

Aslında İ.Ö 5 yy dan kalma bu tapınakların olduğu vadi güzel ama hava o denli sıcakti ki çok yorgun düştüm.Sanırım baharda bursaı harikjadır.

Vadi yanyana iki bölüm halinde.

1.bölüm: Zeus tapınağının kalıntıları ve diğer kalıntılar var.Önemi yok.

2.bölüm: Girişten sırasıyla

A)   Hercules Tapınağı: İ.Ö 5oo yıllarından kalma.Görülen 10 metre yüksekliğindeki 8 sutun daha sonra dikilmiş.

B)   Concprdiri Tapınağı: Sarı renkli dor sutunlu bu tapınak en görkemlisi.Ve en sağlam kalanı.İ.S 600 yıllarında kilise olarak kullanılmış.

3.kısım: vadiden 15 dakika yürüme mesafesinde.Otostop da yapabilirsiniz.

1)   Giunone Tapınağı: En tepede kayanın üzerindeki tapınak .

2)   Arkeoloji Müzesi(San Nicola Kilisesinin yanında): Aslında tapınaklar bileti ile giriliyormuş ama benden müze için 8€ extra istediler.Sanırım vadi+müze biletini birlikte alırsanız daha ucuc oluyor.

Çok zengin, geniş alana yayılmış.En önemli eserİ.Ö 5.yy den kalma

Erkek şeklindeki 20 metre uzunluğunda 1 Ephesus1 mermer heykeli.

ANI: Sicilya’da ilk kez  gemi ile gelen Türklere burada rastladım.Çok şaşırdım ve mutlu oldum.hatta ilkten Türkçe kelimeler duyduğumda “yanlış duyuyorum”diye düşündüm.


Buradan Agrigento şehir merkezine uğramadan 1.5 saat uzaklıktaki ’Caltanesetta’ya otostopla geçebilirsiniz .(Bu şehrin bir özelliği yok aslında.Ev sahiplerim burada olduğundan ve vadiye yakın olduğundan dinlenmek için yol üstü kaldım.)veya Agrigento şehir merkezine gidip oradan otobüsle de gecebilirsiniz.Agrigento’nun içinin bir özelliği yokmuş zaten.

Caltanesetta→Piezza Armerina(40 km): Ama direk otobüs yokönce otobüsle Enna’ya oradan da Piezza Armerina’ya geçebiliyorsunuz.(Tamamı 70 km )

Beni ev sahibim motoru ile yol ağzına bıraktı.Otostopla

Piezza Armerina→Caltagirone(30km, İçeri girmeden )→Barrafrancı→Piazza Armerina



PİAZZA ARMERİNA

Şehir merkezine varmadan 3 km önce araçtan ininiz.Yol ağzından içeriye 15 dakika çok güzel bir yoldan yürüyünüz.

1)   Villa Romana Del Casale: 9-16 arası açık.5€.

Gerçekten bu geniş alana yayılmış Roman yerleşimindeki mozaikler harika.Zamanınız varsa kesin görünüz.Eski roma yaşantısını, bu mozaiklerden tamamen görebiliyorsunuz.Buradan şehir merkezine geçiniz

2)   Piazza Armerina : şehir merkezi de çok güzel.Özellikle tepeye kurulmuş eski şehir de

A)   Duomo(Katedral): İçi de çok güzelmiş ama kapalı olduğundan göremedim.

B)   Castello Aragonese: Onarım nedeniyle kapalıydı.

Sokaklar ve evleri ile palermo’ya benziyordu.

Piazza Armerina→Vittoria(Otobüs, 1.5 saat): Özelliği olmayan bir şehir.Ragusa’ya yakın olduğu için kaldım.

Vittoria→Ragusa(20km)



RAGUSA(Barok Şehri)

Ev sahibimle arabayla gittik.Heryeri gezdik.

Tepeye kurulmuş bu şehrin hemen yanında ki vadide asıl gezilmesi gereken  nefis  ‘Ragusa  -İbla’ kurulmuş.


RAGUSA-İBLA

1600 lü yıllarda depremden sonra İspanyollar tarafından zamanında barok mimarı ile yeniden kurulmuş.

Heykellerle bezenmiş harika saraylar var.Özellikle balkonların yerleştirildiği tutamaçlar nefis.

Katedraller, evler, tüm binaları gezmeye doyamıyorsunuz.

En tepede de Üniversite var.Çok zevkle geziliyor.

En aşağıda da nehrin çevresi yemyeşil ve çok dinlendirici.

Bu şehri kesin görmelisiniz.

*Granita: ragusa’ya ait çok özel bir dondurma.Unuttum burada yemeyi ama diğer şehirlerde yiyeceğim.

Ragusa→Nato(Otobüs, 1 saat)


SİCİLYANIN DOĞU KIYILARI

NATO

Çok çok eski tarihi yerleşim .

1) Şehir içi:Aynı ragusa gibigotik binalarla bezenmiş.Ragusa’dan  daha görkemli binalar var.1693’de depremde binalar yıkılınca , İspanyollar bu barok binalatrı yapmış.

Sahil  sehre 6 km uzaklıkta.Deniz çok temiz.Çok zevkle yüzdük.”

·      Mayıs ayında şehir içindeki yokuş olan cadde renkli çiceklerle desen verilerek Guetelama’da olduğu gibi süsleniyor.Resimlerini gördüm.hayran kaldım.

2) Antik Nato: Benim ev sahibimin evi buraya yakındı.Çok ta gitmeye değmez.

Buradaki çin Seddi gibi duvarlar, kuleler ve kalıntılar var.Aslında bu kalıntılar 4000 yıl önce yapılmış ama her gelen eklemeler yapmış. Yıkılanın yerine yenisi yapılmış.Şu anki duvarlar 1000 yıllık ve çok ihtişamlı.

İnsanın aralarında harc olmadan bu duvarları nasıl yaptığına inanası gelmiyor.Zamanında bütün bu vadiyi bu duvarlar çevreliyormuş.Şu anda sağlam kale duvarları  ve kuleler ziyarete açık.

3)   Cava Grade: Nato’ya 20 kmolan vadi.Aşağıda nehir var.Otobüs bulamadığımdan gidemedim.Resimlerinden gördüğüm kadarıyla çok güzel olması gerekiyor.Siz otostop yaparak gidebilirsiniz.

ANI: Sokaklarda Nasreddin Hocanın eşeğe ters binmiş reklam resmini görünce sordum.Yunanlı !Ciufci’aynı bizim hoca gibi müzükli gösterisi varmış.Benim hoca sandığımda kendisiymiş ama kitapcıkta hacanın da adı geçiyorduçKaldığım yere uzak olunca gösteriye gidemedim.

Noto→Sirucusa(30km, 1 saat)


SİRİCUSA


Deniz kıyısında en güzel, en modern şehir.İ.Ö 734 yılında kurulmuş. Ünlü matematik ve fizikci ‘Arkhimedes’İ.Ö 3.yy da hamamdan evraka(buldum) diyerek cırıçıplak dışarı burada fırlamıştı.


ORTİGA

Şehre köprü ile bağlanmış bu ada  çok güzel.Ev sahibimin evi adada olduğu için çok güzel gezdim.Diğer ev sahibimin de bisikleti ile dar sokaklara varıncaya kadar dolaştım.

1.    Ada’ya köprü ile girdiğinizde

1)   Apallon Tapınağı: Kalıntılar acık havada ve hala güzel.

2)   Roma Caddesi: En ünlü, şık mağazaların olduğu cadde.Devam edip sağa döndüğünüzde

3)   Bagni Ebrarci(Yahudi Hamamı): 5€.Çevresinde ki Yahudi mahallesini de gezebilirsiniz.

4)   Piazza Duomo(Katedral ve Meydanı):17. Ve 18. Yy dan kalma çok keyifli bir meydanın çevresinde saraylar var.

5)   Fonte Aretusa: Deniz kıyısında ilginç göl şeklindeki çeşme

6)   Moseo Bellama

7)   Castello Maniace: Bu kale adanın sivrileşen enucunda .5€.Zaten adanın kıyılarının manzarasını kaleye çıkmadan da görebiliyorsunuz.

·      Adanın çevresindeki harika kayalık plajlar var.Deniz turkuaz renginde.Kesinlikle burada yüzme molası veriniz.Dar, taşlı sokaklarını, 17.yy dan kalma İspanyollardan kalma çeşitli motiflerle süslenmişbalkon altlıklarını , barok binaları görünüz.

2.Sirucusa  ana kara

Ortagia’dan otobüsle gidebilirsiniz.Ben bisikletle gittim.Zamanınız varsa yürüyebilirsiniz de.Antik Yunandan kalma eserler var.

1)   Teatro Creco(Yunan Tiyatrosu): 9-19arası acık.10€.Arkeoloji müzesi ile birlikte fiyatı 13.5€.

 antik dönemden kalma bu tiyatroyu, Romalılar İ.Ö 5.yy da yeniden inşa etmişler.15.000 kişilik tiyatronun oturakları yine gri tahta ile çoğu festivallerde kullanılmak için kapattıklarından orjinallerinin bir kısmını görebiyorsunuz.Yine de o taşların 2500 yıllık olması insanı heyecanlandırıyor.

Tiyatronun üst tarafından devam ettiğinizde


A) Latomia Del Paradiso(Cennetin Taş Ocağı): Şimdi çiçeklik , ağaçlık, bahçe içinde

B)  Orechio Di Dionisio(Garavaggio): 1608 de akustiği nedeniyle bu ad verilmiştir.Kulak şeklinde bir mağara.

·      Tiyatroya girmeden solda

2)   Anfiteatro Romano: Ücretsiz ve bu kalıntılar daha sağlam ve güzel.

Buradan  10 dakika yürüyerek

3)   Museo Archeologico(Paolo Orsi): Güzel düzenlenmiş müze.9-19(Son giriş 18pm).Karşısında

4)   San Tuario Madonna Delle Lacrime: Koni şeklinde farklı kilise

ANI: Sircusu’da gece katedralin kapısının önünde (Sahne gibi) gençler , müzik ve bale gösterisi yaptılar.Hayran kaldım.Camide bizim gençler saygısızlık diye gülemezler bile.Özellikle ‘alaaddinin sihirli lambası’balesi nde  müslaman kız rölündeki kızların başları kapalı ama göbekleri açıktı.


Sirucusa→Catania(Otobüs, 1.5 saat, 7€)


CATANİA


Şehre gelir gelmez diğer lerinden farklı olduğu hemen dikkatimi çekti.Şehrin merkezi ve şehirde k, birçok bina Etna’nın taşlarından yapıldığından  siyah renk hakim.

Burada İsviçreden turla (‘500€ kişi başı)gelen Türk ailesine rastladım.Catania’ya uzak yerde kalıyorlarmış.Nereyi gezeceklerini bile bilemiyorlardı.Sanırım sadece farklı bir ülkede olmak için o kadar parayı vermişler gibi geldi bana.

Şehir , geniş alana yayılmış.Şehrin içinde deniz kenarı sevimsiz.Siricusa tarafında  kumlu plajlar, Taormina tarafında ise kayalık plajlar var.

1) Plazza Duomo

A) Katetral: 7.15-12 ve 14-19 arası acık.Buradaki katedral  ve sraylar siyah taşla yapıldığından çok farklı.ve güzel.Meydanın ortasındaki fil heykeli  ve yan taraftaki çeşme deçok güzeldi.

2)                 Yakında katedralin doğusunda

B)  Teatro Bellini ve Meydanı: Çok ihtişamlı

3)   Katetralin batısında

A) Via Crociferi Caddesi: Birçok harika barok eski kilise var.

B)  Teatro Romano Odeson: 4€.

C)  Ex Monastero Del Benedettini: Avrupanın 2.büyük manastırı.Giriş ücretsiz.Hafta sonu giriş 9-12 arası acık olduğundan içini göremedim.

4)   Manastırın Güneyi


A) Castello Ursino ve Museo Civico: birliktr giriş ücreti 6€.Güzel  bir kale.

CATANİA ÇEVRESİ

ETNA


Catania da deniz  kıyısındakitren istasyonun karşısında Coma otobüs istasyonu na da yakın olan AST kampanyası otobüsü ile 8.15-9.15Etna’ya, Etna’dan da 16.30 şehir merkezine dönüş var.tek gidiş 6€.

Aslında otostop yapınız.Daha rahat ve yarım saat.

Etna’ya Taormina’dan da gidiliyor ama biraz daha uzak.  

Otobüs veya otostopla Etna’ya gidince (2000metre)isterseniz teleferikle(29€)daha yukarı çıkabiliyorsunuz.Teleferikten indikten sonrada kraterin yakınlarına kadar gidebiliyorsunuz.

Ama birçok turist Telerefiğe binmeden Etnanın eteklerinde  ki sönmüş kraterlerin çevresinde yürüyüş yapıyorlar.Zaten Etnanın püskürttüğü dumanı çok rahat görebiliyorsunuz.

Etnanın eteklerinde eteklerinde ki  eski ve daha ueni kraterler var. Etna ve etekleri simsiyah ama bazı yerlerde bıcak ile kesilmiş gibi yeşillikler başlıyor.Hatta bazı eski kraterlerin çevresi tamamen ağaçlarla dolu.

Burada siyah Etna taşından yapılma hediyelikler de çok ilgiçti ama yaşlı bir amcanın bu taşlardan yaptığı masklara hayran kaldım.Yer olmadığından satın alamadım.

Etna dan lavlar yavaş yavaş aktığından çevrede boşaltılmış ama şimdi lavların altında kalmış evler görebiliyorsunuz.

Etna çok ilginç. Ben çok tatlı evsahibim ve kızı ile arabasıyla gittik.Dönüşte harika yazlık evlerin olduğu güzel yerlerden

Geçerek denize doğru indik.


1)CATANİA-DENİZ KIYISI

A)                 Sirucusa tarafında kumlu plajlar var.Ama kuzeye doğru ilerledikce

B)   Acı Castello ve hemen bitişiğinde Acı Trezza  kasabalarında sahil ve denizin içinde çok farklı kaya oluşumları var.Turkuaz rengindeki deniz de harika.Ayrıca burada deniz kenarında yine çok güzel kale vardı.Her taraf Etnanın siyah taşlarından yapılmış.Hala deniz kıyısında etnanın lavlarının deniz suyu ile karşılaşması sonucu orijinal köşeli etne taşlarını görebiliyorsunuz.

Ev sahiblerimle ailecek bu sahilde yüzdük.Gezdi.Eğlendik.Çok iyi dinlendim.

Catania→Taormina(50km, Otobüs, 5€)


TAORMİNA

Ucurumun üstüne tünemiş olan bu turistik şehir gerçekten görülmeye değer ve çok güzel.

1)   Corsa Umberto: Çok uzun ve keyifl, bir cadde. Dükkanlar, barlar, şık kafeler var.Cadde üzerinde 3-4 tane de meydan var.Akdeniz manzarasını seyretmek için miradorlar var.

2)                  Greek Theatre(Yunan Tiyatrosu): Hergün 9-7 arası acık.8€. Tam şehrin merkezinde İ.Ö 3.yy dan kalma görkemli bu tiyatronun oturaklarını, festivallerde kullanıldığı için tahta ile kapatılmış.

Özellikle buradan çevrenin , deniz manzarası harika. Şehir tepede olduğu için zaten her yerden manzara muhteşem.

3)   Public Gardens: Teraslar şeklinde düzenlenmiş bu bahçe manzarasının dışında dinlenmek için uygun.

4)   Kale: Tepede çok güzel görünüyordu ama kapalıydı.

Şehrin merkezinden aşağıya , Plajlara teleferik veya araba ile inebiliyorsunuz.

Taormina→Messina(52km, Otobüs ,burada her yerde otoban ve normal araba yolu var)


Messina, sevimsiz bir şehir.Aslında burada kalacaktım ama  aynı gün Güney İtalya’ya geçtim.


Messina→İtalya-Villa San Giouvanni(boot, 15 dakika, 2.5€,heran boot var)→Kuzeye doğru istediğiniz yere gidebilirsiniz artık.

Ben şansıma feribotun içinde gideceğim yere gidecek bir beyin arabasına bindim.


GÜNEY İTALYA

Boot ile karşıya geçtikten sonra deniz kıyısından yemyeşil  harika manzara eşliğinde 1 saat gittik.Ama güney yerleşimleri sevimsizdi.


TROPEA

Uçurumun üstüne kurulmuş  bu tarihi ve turistik şehrin mimarisine Araplar ve Normanlar etkili olmuş. Evler sahil boyunca kayaların üzerine tünemiş .Tepeye araba ve merdivenle çıkılıyor.

Zamanınınz varsa bu sıra dışı kasabayı kesin görmeye çalışınız.

Tepede ki eski şehir çokilginç.Yer yer manzara için miradorlar var.Eski şehir zamanında yüksek duvarlarla çevrilmiş. 1200 yıllık bu duvarların bir kısmı sapasağlam kalmış.

Beni ev sahibim karşılayıp gezdirdiği için heryeri gezdirdi.Yine ucurumun tepesinde ki evler en az 500 yıllık.Çok eski kiliseler, Araplardan kalma değirmen v.s görebilrsiniz.

Yine denizin içinde kayanın üzerinde kale-kilise var.Taş düşme tehlikesi olduğundan giriş yok ama manzara nefes kesici.

·      35 km kuzeydeki Pizzo yerleşimi de aynı Tropea gibi deniz kıyısında uçurumun tepesinde.Burasıda çok güzel Tam yol üstü olduğundan burasını gezmek daha kolay.

Ben önce Pizzo’ya gidip Troppea’yı görüp tekrar geri gelmek zorunda kaldım.Buradan kuzeye doğrı çıktım.

·      STROMBOLİ ADASI: Tropea’dan boot ile 3 saat sürüyor.30€. Bu adadaki volkan çok aktifmiş.heran duman ve lav görülebiliyormuş.

·      Pizzo’dan trenle 2 saatte Cozenza’ya gidip orada kaldım

Cozzenza→Salerno(tren, 4 saat, 10€, otobüste var)


SALERNO


Deniz kenarında büyük sıradan birşehir .şehir merkezi deniz kıyısına iki sokakparalel yukarıda.

Tren ve otobüs terminalleri hemen merkezde.Yine her tarafa  giden deniz kenarındaki boot turları da merkeze yakın.

Ben geldiğimde siesta zamanı olduğundan sokaklar boştu.Şık alışveriş dükkanları cadde boyunca sıralanmıştı.

Üstü açık  geniş girişli Farklı  Katedrali  merkez caddeye yakın.

Deniz kenarında plajlar var.


POMPEİ

salerno→pompei(hızlı tren, 2€, 20 dakika, otobüste var ama 1.5 saat sürüyor.Fiyatları aynı)

Pompei, Salerno’dan daha yakın.Napoli’den de gidebilirsiniz.

Vezüv, yanardağı pompei ile Herculaneum(Ercolano)arasında olduğundan patladığında iki roma şehri de lavların altındakaldığından yıllarca korunabilmiş.


Dünyanın en iyi korunmuş bu roma şehrine giriş ücreti 11€.

Balıkcılık  yapılan ve şarap üretilenve İ.Ö 8yy 25.000 kişinin yaşadığı bu şehir , Vezüv yanardağın İ:S 79 ilk patlamasıyla kül ile kaplanmış.Şehir ancak 1594 te bulunmuş. Uzun yıllar ortaya çıkarılması için çalışmalar yapılmış .Pompei ve Herculaneum lavların altında kaldığı için korunmuşlar.

Şehrin her bir sokağı bizim efes’e benziyor.Çok geniş alana yayılmış.En az 2-3 saatte gezebiliyorsunuz.

Her sokak başında çeşmeler, şarap mahzenleri, fıçılar, ekmek odaları(Değirmen ve fırın),v.s tam bir şehir.

Ana giriş ve  Anfi Tiyatro girişi nin dışında 2 tane daha girişi ve çıkışı var.

En uygunu ana girişten girip anfi tiyatro  tarafındaki çıkıştan çıkabiliriz.Veya tersini yapabilirsiniz.

1)   Teatro Grande: İ.Ö 2. Yy dan kalma 5000 kişilik.Yanında küçük bir tane daha tiyatro var.

2)   Via Dei Abbondanza: Şehrin en büyük caddesi.Görülecek dükkan ve evlerin çoğu burada.Bazı evlerin , dükkanların üstüne kırmızı renkle duvar yazıları var.

A)Thermae Stabianae(Hamam): Soyunma odaları , yüzme havuzu, kabartmalı süslü duvarları ile çok ilginç.Duvarlar arası boşluk bırakılarak yanan odunların ısısı ile hamamın kendisi de ısıtılıyormuş.

3)   Forum: Şehrin merkizi olan bu büyük alanda çoğu binanın yıkılmasına karşılık çok görkemli.

A)                 Jupiter tapınağı:

B)   Nacellum(Pazar Yeri):Çok ilginç bulduğum Taşlaşmış insanlar, duvar freskleri v.s  görebilirsiniz.

C)   Demirli depolarda Pompei’den çıkan heykeller, şarap fıçıları, Yine taşlaşmış insanlar v.s görüyorsunuz.

D)  Bazalika

4) Forumdan Jupiter tapınağının yanında ki kapıdan dümdüz 15 dakika yürüdüğünüzde

A) Villa Dei Misteri(Gizemler Villası): Bu 2000 yıllık eve kesin gidiniz.Bir rahibeye ait olduğu düşünülünen bu evde kırmızı zemin üzerine yapılmış freskler nefis.

*Metti’nin evi de buralarda ama kapalı.Siz deneyiniz.

*Yine Anfi tiyatroya yakın ‘Loreius Tiburtinus’ evi ve ‘Julia Felix evi’ de kapalıydı.Siz bunları da sorunuz.Çok güzellermiş.

5)Genel ev(Özel Ev): Burada ki erotik resimler harika.Zaten ana cadde üzerinden inerken  kuyruktan anlarsınız.

6) Anfi Tiyatro: Dış duvarları sapasağlam kalmış bu tiyatronun oturaklarının bazı kısımları yok olmasına karşılık çok etkileyici.

Artık buradan çıkış yapabilrsiniz.

Pompei→Sorrento(Pompei ana giriş kapısında sadece cuf cuf tren, yarım saat, 2.10€, Buradan Napoli’ye de cuf cuf tren var.)


AMALFİ SAHİLLERİ

Salerno’dan deniz kıyısından Sorrento yarım adasına   kadar devam eden uçurumlu, bol dönemeçli  ve rüya gibi manzaralı sahil yolu.

Yol eskiden oldukça tehlikeli olduğundan sadece korsanlar gelebiliyormuş.O nedenle manzarayı tamamlayan özellikle önemli noktalarda gözlem kuleleri ve kaleler görüyorsunuz.Yamaçlarda Ucurumlara tutunmuş gibi sevimli  kasabalar,üzüm bağları , badem ağaçları , limon bahçeleri  ve zümrüt plajlarıyla tek kelimeyle doyumsuz.Bu sahili gezmeden gelmek yok.

Bu yolu , badem ağaçları da gezi botları var.

      2) Otobüs ile

Salerno→Amalfi(hersaatbaşı  sadece otobüs, 21 km, 1.15 saat, 2.60€)


Amalfi↔Ravello(7km, sadece otobüs)Amalfi’ye geri dön.


Amalfi→Pasitono(sadece otobüs, 17km, 40 dakika, 3.60€)→Sorento(20km, 50 dakika, 3.80€)

*Ama en iyisi bu yolu motorsikletle gitmek.Kullanamadığım için çok hayıflandım.



     3) Salerno→Napoli(tren veya otobüs, 4€)

*Bu geziyi tersten de yapabilirsiniz.

* Eğer çok erken den geziye başlarsanız  Amalfi, Ravello, pasitona ve sorento’yu gezebilirsiniz.

Ben Salerno ile pompei arasında nacero’da kaldığımdan 1.gün pompei ve Sorrento’yu gezdim.2. gün Amalfi, ravello ve pasitono’yu gezip mecburen  tekrar Sorrento üzerinden Napoli’ye geçtim.


AMALFİ

Amalfi

 Herkül’ün aşık olduğu su perisinin adı.Amalfi genç yaşta ölünce Herkül söz verdiği üzere onu en güzel yere gömmek isteyince Amalfi’yi kurmuş.




Dünyanın en eski deniz yasası 11.yy da burada çıkarılmış ve uygulanmış.

Salerno Amalfi yolu muhteşemdi.Uçurumların dibinde zümrüt plajlar, Yeşillikler, limon bahçeleri, bağlar, çiçekler arasında tepelerde evler.

Yollar dar iki araba zor geçiyor.Çoğu yerde ileri-geri  yapmak zorunda kalınıyor.Bahçeler tepelerden aşağı teraslar şeklinde.heryer rengarenk çiçekler.Bir sahil bu kadar mı güzel olur.


Amalfi kasabası deniz kenarından tepelere doğru kurulmuş.Bizans, arap etkisi çok.Monterosso: En büyük olan.İki parçadan oluşuyor.tren garı yeni liman bölgesinde.Burasıda güzel ama diğerlerini gördükten sonra en sevimsizi bu geldi bana .Daha çok tatil kasabasına benziyor.

*Hemen deniz kıyısında 2 tane çok güzel halk plajı var.Denizi de pırıl pırıl.

1)Piazza Del Duomo: Hemen deniz kenarına yakın meydan


A) Duomo: 9.yy da romanesk mimarisinde yapılmış.Dıştan çok görkemli ve çok zarif.

Konstantinopolis’te yapılan bronz kapılar 11.yy da takılmış ve harika.

Ön cephesi 19.yy dan kalmaİçinde cripta’da Aziz Andreas’ın görkemli mezarı var.13.yy da kemikleri Konstantinopolis’ten getirilmiş.

Hemen arka  yanında farklı mimaride ki

B)Campanile(Çan Kulesi): Arap ve Norman mimarisinde yapılmış

C)Chiostro Del paradiso: 13.yy dan arap ve Norman mimarisinde yapılmış.Şu78 anda katedralin müzesi.Katedral +müze girişi 3€.

2) Compos Müzesi: giriş 2€.Deniz kıyısına yakın ve denizcilik yazıtları var.

3) Paper Müzesi: Şehrin içinden geçen anayoldan tepeye doğru tırmandığıızda.Kağıt üretim merkezi.

4)Grotto Dello Smeraldo: Merkezden 4 km Pasatino yolu üzerinde botla veya Merdivenlerden inerek sarkıt ve zümrüt renkli mağarayı gezebilirsiniz.Ben zamansızlıktan gidemedim ama siz gidiniz.


RAVELLO


362 metre yükseklikteki kayaların üzerine kurulmuş çok güzel deniz manzaralı  dağkasabası.

1880’de parsifal operasının bir bölümünü Richard Wagner burada bestelemiş.Bu nedenle 60 yıldır Ravello müzik festivali burada yapılıyor.

1) Villa Rufola: 4 €. Çiçeklerle süslenmiş bu villadan deniz manzarası nefes kesici. 13.yy Arap, Romamimarisiyle yapılmış.Daha sonra eklemeler yapılmış. Arap mimarisi hakim.

1880’de Richard Wagner son operasını parsifal’ı yazarken bu bahçelerden ilham almış.O nedenle bahçenin içinde düzenlenen klasik müzik konserleri için açık hava konser salonları var.

Wagner ve Birçok krallar dahil ünlüler kalmış burada.

Tepeye doğru yürüdüğünüzde

2)    Katedral: 1076 tarhli, Romanesk mimari de yapılmış.


3)    Villa Cimbrone: 6€.Bu villa daha da güzel.Hele buradan Amalfi manzarası muhteşem.1904 te yapılan bu villanın bahçeleri daha detaylı.Çok şık kafesi var.Behçeden aşağı doğru indiğinizde Temple ve heykeller de çok güzel.Birçok ünlü burada misafir olmuş.


*Zamanınız yoksa sadece katedralin karşısında ki miradordan da ücretsiz  harika manzara seyredebilirsiniz.


PASİTANO

Amalfi →pasitano yolu daha da darlaştı.Çoğu yerde arabalar ileri-geri yaparak ilerliyebildik.Manzara daha da doyumsuzlaştı.

Pasitano, kıyıda ki gezilecek yerleşimlerin en küçüğü en sevimlisi.Daracık sokaklar, sevimli dükkanlar, cafelerle çok huzurlu.Küçük bir plajı var.Kısa sürede  gezebiliyorsunuz.heryer limon ağaçlarıyla dolu.

1)    Santa Maria Assunta Kilisesi: 13.yydan kalma seramik çatılı.13.yydan kalma Bizans atları çok güzel.


SORENTO

Amalfi kıyısındaki en büyük, geniş alana yayılmış yerleşim.

Pasitano’den sonra yol biraz genişledi ve rahatladı.Zaten bu yol deniz kıyısından değilde çoğu yerde iç kısımdan devam ediyor.

Sorrento’nun üç tarafı yüksek kayalıklar var.Aşağıda deniz.Aşık oldum buraya.

1)    Museo Correale: Ücretli.Yöreye ait ‘İntarsad’ denilen ahşap kakmalı harika mobilyalar var.Hepsi çok zarif.2 kere gezdim bu müzeyi.Ayrıca bu müzede çok zarif porselenlerde sergileniyor.

·       Müzenin ilerisinden Hotel Ambusci Atori’nin bahçesinden ücretsiz girdim.Bu Hotelin sahilide harikaydı.kesin gidiniz.Denizi göl haline getirmişlerdi.

2)    Tarihi Merkez: Dapdaracık ve bir o kadar da sevimli, renkli, upuzun cadde.

Bu yörede limon çok bol olduğundan limon likörü (Ben içemdem), limon sabunları, çikolataları v.s  her yerde satılıyor.

Yine bu yörede çok renkli ve albenili seramik objeler çok fazla.Sorrento’da ayrıca ahşap kakmalı çok şık müzik kutuları hediye için ideal.


3)    Grand Masina: Merdivenlerden döne döne aşağı iniliyor.Cafeler, restoranlar, evleriyle çok sevimli.Halk plajları da burada.Her yer cıvıl cıvıl.

Sorrento→Capri(Aslında daha yakın buradan)

Napoli→Capri(boot, 1 saat)

*Zamanınız varsa Sorrento’dan napoli’ye gelirken Ercolona tren istasyonunda inip Ercolana Roma şehrini ve vezüv’ü gezebilirsiniz.veya Napoliden gecebilirsiniz.


CAMPANİA BÖLGESİ

NAPOLİ


Gezmek için 2-3 gün gerekli.Sicilya ya çok benziyor.

2 milyon nufuslu İtalyanın 3.büyük şehri.eski şehir bizim Beyoğlunun arka sokaklarına benziyor.Renkli, Renkli, canlı bir yaşam var.İnsanlar dışarıda  oturuyorlar, sohbet ediyorlar, yemek yiyorlar.dar sokaklarda evlerin arasında hep çamaşır asılı.

İtalyanın en pis şehri.Her yer köpek pisliği.Halk yerlere çöp attığından koku  da var.

Burada ki kebabcıların çoğu Pakistanlı , Hindistanlı vs.Türk kebabcısı yok.İşportacılık yapan çok Afrikalı zenci var.

1.    Centro Storico(Eski Şehir): Via Toledo caddesinin doğusunda Garibaldi meydanına doğru.Şehir merkezi sayılır.Garibaldi tren istasyonu yürüme mesafesinde.

Burada daracık sokaklar da çok eski, bakımsız güzel evler var.Her taraf çok hareketli

Tüm evler büyükkapılarla Sicilya’da ki gibi geniş avlulara açılıyor.


1)   Spaccanapoli Caddesi: Bu dar, en hareketli cadde şehri ikiye bölüyor.Elmo kalesine çıktığınızda bu caddeyi çok rahat görebiliyorsunuz.


Bu caddeye parelel ve dik sokakların hepsi gezmek ve fotoğraf çekmek için çok ilginç.

A) Piazza Gesunuovo

B)  Santa Cesu Nuovo Kilisesi: Kilisenin içi de dişı da çok görkemli.Karşısında

C)  Santa Chiara Kilisesi: 14.yy dan kalma gotik mimari ile yapılmış çok zarif kilise.

Bu kilkisenin atlarında Roberto D’Anjo’nun heykelleri çok  zarif olan mezarı var.Hemen yanında

D) Chiostro Delle Claisse : 9.30-17.30 tatillerde 10-14.30 arası acık.5€.1742 yapımlı bu binanın seramik sutunlarla süslenmiş bahçesi güzel.


2)   Via Tiribunali (Spaccanapoli) caddesine paralel hareketli üst cadde


A) San Lorenzo Maggiore(Fransisken Kilisesi): Ön cephesi barok olan ve 14.yy dan kalma mermer kapısı  var.

Yanında ki dört müze+yer altı Roma marketlerini ziyaret edebilirsiniz.Giriş 9€.


3)   Katedral: 14.yy dan kalma bu çok eski katedralin kapıları da 19.yy dan kalma.Neo-Gotik ön cepheli normal bir katedral.Ama katedralin içinde;

A) Santa Restituta Bazalikası: 8.30-12.30 ve 16.30-18.30 arası açık.Bedeva.324 yılında yapılmış bu katedrali çok aradım.Ancak gideceğim gün bu bazalikanın katedral içinde olduğunu öğrenebildim.O nedenle ancak parmaklıklar arasından görebildim.4.yy dan kalma Roma sutunları ve 5.yy kubbesi ile Avrupanın da en eski yapılarından biri.Sadece en eski vaftizhane için giriş 1.5 €.

B)  San gennora Şapeli: 8.30- 13 ve 15.30-19.30 arası acık.şehrin azizinin kanı şişede atlarda saklanıyor.Güya bu kan yılda 3 kere değişiklik gösterince şehirde bir feleket le karşılaşılacağına inanılıyormuş.

4)   Napoli Sotterinanca(Yer Altı Şehri): Giriş 9.30€.İtalyanca, İngilizce, fransizca dillerinde rehberli turlarla geziliyor.

A) Roma Tiyatrosu: Bir evin altındağbulunmuş

B)  Yine yakınındaki evin altında diğer kalıntılar var.

C)  Yer altı Şehri: 2.Dünya savaşında insanların yaşadığı oldukça ilgiç bir yer.Dar kanallar, kullanılmış eski eşyalarv.s  görülmeye değer.yakınında eski şehirde

5)   Gino Sorbillo: Burada kesin pizza yemelisiniz.margarette 3€.Eğer oturusanız 3.30€.Çok lezzetli ve doyurucu.

Katedrale yürüme mesafesinde

2.    Museo Archeologico nazionale: 9-19.30 (en son giriş 19)arası acık.Salı kapalı.8€.

Yunan, Etrüsk  ve Roma tarihini anlatan eserler var.tek kelime ile harika.

Zemin kat: Romalıların yunan heykellerinden yaptıkları kopya heykeller sergileniyor. En ünlüsütek mermer bloğundan oyulmuş en büyük’farnese Boğası(Toro Farnese)’ heykeli büyüleyici.

1.kat=Asma kat: Mozaiklerinsergilendiği bu katta roma şehirleri Pompei ve herculaneum’dan getirilen mozaikler nefes kesici.Özellikle pompeiDen zengin villalardan getirilen mozaikler çok çok güzel.Çok küçük mozaiklerden yapılanlar  sanki resim gibi.Bunlardan en ünlüleri’Dikkat köpek var’mozaiği ni o sırada başka yerde sergiye gittiğinden göremedim.


Gabinetto Segreto(Gizli Galeri): Ben bu kadar muhteşem eserler görmedim.kesinlikle görmelisiniz.,

Yine Pompei ‘nin  genel evinden  ve diğer evlerden getirilen erotik mozaikler ve resimler çok güzel.insanoğlu o zaman da da farklılıklar peşindeymiş.Hele koyunla cinsel ilişkiye giren Romalı adamın heykelini  inanılmazdı.Daha sonra bir kopyasını Amsterdam ‘da sex müzesinde gördüm.

Romalı kadınlarda çok rahatmış.

2.kat: Roma döneminden kalan nefis resimler ve bronz objeler sergileniyor burada.Yine bu katta küçük bir delikten yılda bir kere güneş işiğinin geldiği çizgi üzerinde buçlar vardı.Ama tam olarak anlayamadım


3.    Capordimonte Müzesi:Eski şehrin güneyinde.otobüsle gidiliyor.İçeri kaçtığıdan üçretinin kaç lira olduğunu öğrenemedim.

Binası 1738’de yapılmış 3 katlı kraliyet sarayı.İtalyan ve Avrupa Rönesans sanat eserleri var.Aslında tüm resimler çok güzeldi ama bana  artık aynı tarz resimleri görmekten bıkkınlık geldiğinden  fazla kalmadım.

Ama Caravaggio’nun kırbaçlama adlı resmi hem çok faklı hem de çok etk,leyici.Kesin görmelisiniz.Sadece bu resim için bile bu müzeye gidilir.Ama ben ancak müze görevlisinden yardım alarak resmi bulabildimç

Resimlerden başkaq sarayın odalarını da görebiliyorsunuz.

4.    Müzeden güneye doğru inen Via Toledo Caddesinden ilerleyince sırasıyla;

1)   Piazza Municipio: Dikdörtgen şeklindeki bu meydanda metro çalışması nedeni ile kapalıydı.Hemen yanında

2)   Castel Nuova: 9-19 arası acık.Pazar kapalı.6€.Angevinler zamanında 1.Carlos 1288’de dyaptırdığı bu kale15.yy da Aragonlar tarafından saray olarak yeniden inşa edilmiş.Şimdi ofisler var.

Girişindeki zafer takı çok zarif.En tepede Mikail’in heykeli var.Ama içeri girmeye değmez.İçerdeki Museo Civico’da 14.-19.yykalma birkaç resim heykel var.Hemen yakınında

3)   San carlo Tiyatrosu: 1733’de yapılan 1816’da yenilenmiş  İtalyanın en büyük bu opera binası çok ihtişamlı.sadece Pazar günü 11’de rehberli turla geziliyor(15€).Tam karşısında

4)   Galleria Umberto: 19.yy da çelik ve camdan neo-klasik mimaride yapılmış alışverş merkeziçok zarif.Bayıldım.Tiyatronun bitişiğinde

5)   Palazzo Reale(Kraliyet Sarayı): 9-19 arası acık.4€.Çarşamba kapalı.

1282’de Angevinler tarafından yapılmış.Daha sonra yangından sonra 17.yy da yeniden inşa edilmiş.2. dünya savaşında n sonra da hasarlar restore edilmiş. Bu saray çok sevimsiz geldi bana.sadece görkem olsun diye abartı vardı.Zerafet yoktu.Ön çephesinde

6)   Piazza Del Piebiscito: Bu güzel meydan konser nedeniyle kapalıydı.Sarayın penceresinden burayı seyrettim.Gençlerin hepsi soyunmuşhem müzik dinliyorlardı.Hem güneş leniyorlardı.Hem de sevişiyorlardı.

7)   Sant’a Lucia: Gezmesi keyifli liman semti.Deniz kenarına inince

8)   Castel Dell’Ova(Yumurta Kalesi): Giriş ücretsiz. Sergiler v.s var.Manzaraası güzel.özellikle güneş batımı burada meşhur.

9)   Mergellina Semti: Birçok yatın, deniz aracının bulunduğu limanı da olan şık semt. Sahil boyu çok güzel evler var.

5.    Eski şehrin doğusu(Spaccanapoli  caddesinden doğuya doğru ilerleyince

1)   Castel S.Elmo: İlk giriş 8.30’da.Giriş ücretsiz.Şehrn manzarası buradan gerçekten çok güzel.Bordo, sarı, yeşil, evler çok güzel görünüyor.Vezüv ve Capri de öyle.

Buraya fünikülerle de çıkılıyor.Yürüyerekte çıkabilirsiniz.Yine yakınında


2)   Vomero Semti:daha temiz, apartmanlar yen ve şık olan  Lüks semt.Buraya da fünükelerle çıkabiliyorsunuz.Ayrıca otobüs ve metro da var.

A) Villa Floridiona: Bahçeli , güzel bir bina.8.30’da açılıyor.Giriş bedeva.Bu semttende deniz manzarası güzel görünüyor.Çoğü yokuşta yürüyen merdivenler var bu semtte.Zenginleri yürütmüyorlar.






NAPOLİ ÇEVRESİ

Napoli→Ercolano(Serrento treni, 40 dakika, 2.10€)



1.    ERCOLANO(HERCULANEUM)

Ercolano, Pompei gibi ünlü değil  ve daha küçük ama bu Roma şehri daha da iyi korunmuş.2000 yıllık tahta aksanları bile görebiliyorsunuz.Tren istasyonundan indiğinizde yürüyerek gidebiliyorsunuz.Ben kaldığım evin anahtar sorunu olduğundan içini göremeden kapısından napoli’ye dönmek zorunda kaldım

2.    VEZÜV

Ercolano→Vesuvio(Vezüv)(otobüs, 7km, 8€)

1281 METRE YÜKSEKLİĞİNDE.En son 1944’de patlamış.

Döne döne çıkılan yol manzarası çok güzel.otobüs sizi girişe kadar bırakıyor.otostop da yapabilirsiniz.

Vezüv girişi 8€.İlk giriş 9’da. tepedek, kratere 20dakikalık yürüyüşle çıkıyorsunuz.Craterde bir şey yok.sadece kocaman bir boşluk.Bence değez.Uzaktan vezüvün görünüşü daha güzel.


Ama kraterin olduğu tepeden pompei, Sorrento yarım adası, Napoli çok güzel görünüyor.

3.    CAPRİ

Napoli’de Castel Nuoua’nın hemen yakından terminal Aliscafi’den fery ve botlar kalkıyor.tek gidiş 20€.

Mergelina’dan da hızlı botlar varmış.

Ben 10 yıl önce  capri’ye gitmiştim.Bu sefer kaldığm evin anahtarını almak için mecburen  gittim.


Sezar Augustusİ.Ö 29’da Capri’ye aşık olunca daha büyük İschia adasını verip capri ‘yi almış.İmparator Tiberius burada yaşamış ve 37’de ölmüş.


Çok güzkel bir ada ama turist kaynıyor.Sanırım benim gibi herkes bir Capri’yi göreyim diye gelmişler.

Boottan indiğinizde belediye otobüsü veya taksi ile tepeye , şehrin merkezine döne döne  çıkıyorsunuz.Kestirme yoldan 40 dakika tırmanarak ta çıkabilirsiniz.En azından dönüşte yokuş aşağı yürüyerek ininiz.Manzara eşliğinde çok zevkli.

Çok şık sokaklar, butikler var.Herkes şıkır şıkır ama bootton iner inmez gördüğüm plajdakiler dökülüyordu.

Capri, Capri ve Anacapri olmak üzere 2 kısmı var.Her iki kısıma da bottan iner inmez belediye otobüsü buluyorsunuz.

Capri’de Punta Tragara ve Faraglioni’den manzara müthiş.Denizin içindeki kayalık olan küçük adacıklar var.

Anacapri’ye geçemedim.


A) Grotta Azzurra(Mavi mağara): iki kere Capri’ye gittiğim halde bu mağaraya gidemediğime gerçekten üzüldüm.Zaman kalmadı gitmeye.

B)  Boot ile g,idiş geliş 16€ ve mağraya giriş 12€.Yaya yolu varmış ama yaya gidildiğinde mağaraya girilmiyormuş güya.


4.    İschia adası: Bu adaya da sık feribot var.Gitmedim.


PUGLİA EYALETİ

Napoli→Bari(tren aktarmalı ve daha uzun sürüyor.29€)

Napoli→Bari(otobüs, 3 saat, 19€,günde sanırım iki faklı saate var)

ama otobüs doluyor.Ama otobüs çabuk dolduğundan biletinizi erken alınız.Otobüs biletinizitren istasyonunun önünde ofisten veya yakındaki bar’da satılıyor.Evet bildiğiniz bar.Otobüste yakınından kalkıyor.Otobüs otobandan direk Bari’ye gidiyor.


1.BARİ

Bari deniz kenarında büyük , moder güzel bir şehir.old town görülmeye değer.Katedral ve bazal,kası var.Yine dar sokaklarda insanlar kapı ağzında oturuyorlar.Ben Bari’ye 15 dakika uzaklıkta ki Mola Bari da kaldım.Ev sahibimin harika havuzlu evi vardı.

Bari→Castellana Grote(tren ile)→Alberobello(Tren ile, 40 dakika)→Lece(2 saat)


2.CASTELLANA GROTE

60 metre yeraltında renkli sarkıt ve dikitlerin olduğu  mağara.Çok güzelmiş ama gidemedim.

1.    ALBEROBELLO

2.    Bu yerleşim yeri Truli evleriyle ünlü.Bu yörede bu evlerden var ama en yoğun olduğu yerburası.Kireçtaşlarını araya bir şey koymadan  yerleştirerek yapılan konı şeklindeki bu evleri çok beğendim.Dışardan baktığınızda  her koni  aslında bir oda.O nedenle iiçrisi çok geniş.Odanın içinden tavanın koni kısımları yuvarlak şeklinde tahta ile kapatılarak extra üst kata bir oda daha yapılmış.Çocuk odası veya döküntü odası olarak kullanıyorlar.bayıldım bu evlere.

Özellikle turistlerin olmadığı ara sokaklardaki evlere misafir olarak evleri ve yaşayanları daha yakından tanıdmaya çalıştım.

1)   Aia piccoia Caddesi: Buradaki evlerde insanlar yaşıyor.Bildiğimiz mahalle ama sadece evler harika taştan geleneksel evler.

*İki tanede müze var(Birlikte giriş 4€).Eski yaşamı ve zeytinyağ elde etmek anlatılıyor.


2)   Rioni  Monti Caddesi: Burası çok turistik olmuş.Buradaki tüm trulli evleribar, cafe, hediyelik eşya satan dükkanlara dönüştürülmüş.Aslında burada daha çok Trulli var.Merdivenlerin tepesinde fotoğraf çekmek için yer de var.Manzara müthiş.Gezmeside çok zevkli.Kilise bile aynı geleneksel yöntemle yapılmış.Bu özel kasabayı gördüğüme çok memnun oldum.

3)   LECCE

Barok mimarisiyle yapılmış  16.Ve 17.yy dan kalma kireçtaşından saraylar, binalar olan bu yerleşim çok güzelmiş.Roma anfi tiyatrosu çok ünlüymüş.Ben buraya kadar gitmedim.

*Bari’nin kuzeyinde Gargano yarımadasıda çok güzelmiş.Siz isterseniz gidebilirsiniz.

NOT: Ben buradan  ucakla london’a geçtim.İngiltere, İskoçya, İrlanda, Hollanda, Belçika  ve Fransayı gezdikten sonra tekrar

12.10.2012’de Nice(Fransa) dan genova(Kuzey İtalya)ya geldim.Buradan kaldığım yerden  İtalya gezi yazılarıma devam ediyorum.


LIGURİA BÖLGESİ


CENEVA(GENEVO)

Şehir içi için 1 gün yeterli .En az çevresi içinde 1-2 gün gerekli.

*Tek giriş metro bileti 1.5€.Aynı bileti 1 saat içinde aynı biletle otobüs ve metro kullanabiliyorsunuz.

* Card24: 12€.Tüm müzeleri bedeva gezebiliyorsunuz.Sanırım sıkıcı olur.

(Otobüs+müze kartı)→Kaç gün olduğuna göre fiyatları değişiyor.





İtalyanın en önemli bu liman kentine  araba ile girdik ama git git bir türlü şehir merkezine gelemedik.Şehir denize parelel  şelilde tepeler doğru çok yayılmış.Gözüm korktu ama gezilecek yerler eski şehrin merkezinde  ve birbirlerine yürüme mesafesinde.

ESKİ KENT

1.    Piazza De Ferrari: Bu meydan şehrin merkezi fiskiyeli bir havuzu ve eski binaları ile çok güzel.Turist info burada.

Meydanda ki Dükler Sarayında alışveriş standları  ve sergi salonları var.Ben  oradayken miro sergisinin giriş ücreti 13€ idi.

Bu merkezden daire çizerek deniz kenarını da gezerek tüm gezilecek yerleri gezebilirsiniz.

2.    Casa De Cristof Colombo: Kaşifin çocukluk yıllarının geçtiği kabul edilen küçük ev.Giriş ücretli.Geri meydana gel.

3.    Katedral : Floransadikine benzeyen gri-beyaz-pembe çizgili .İçi de dışı da çok farklı ve güzel.

4.    Deniz kenarı

A) Porto Antico(Eski liman): Burada Afrikalılar sokak segisi açmışlar satış yapıyorlar.Aynı bizdeki gibi zabıta gelince toplanıp kaçıyorlar.Buraları arşınlamak keyifli.

B)  Akvaryum: Giriş 19€.Çok büyük ama içinde bir şey yok.Akvaryum olunca deniz atı görürüm diye dayanamadım.

C)  Yeni L,man: daha ileriye doğru ama .Burayı gezdikten sonra tekrar merkeze yönel.

5.    Garibaldi Caddesi: Bu cadde de ki eski evler, 17. Ve 18. Yy dan kalma barok mimarisinde sarayların hepsi çok görkemli.Turis haritasından hangi binanın hangisi olduğunu görebilirsin.En önemlilerinden

*Plazzo Rosso, Palazzo Bianco, The Museumsof StradaNuova


Bu üç binadaki İtalyanın ünlü ressamlarının resimlerini  8€ lık ortak biletle 10-19 arası gezebiliyorsunuz.

Cadde bitiminde güzel bir meydandan geçipVia xxv Aprilecaddesinden tekrar Ferrari  meydanına gel.

Meydandan bu sefer gezdiğin çember rotanın iç kısmına yönel.Dar sokaklar, güzel binalar ve meydanlar var.En önemlileri

6.    Piazza San matteo: Burada ki kilise ve 13. Ve 15.yy den kalma evler(15 ve 17 nolu) de gri0beyaz çizgili ve çok hoşlar.Dinlenmek için de ideal medya.

7.    Boccadasse  Plajı: Zamanınız varsa merkezden kalkan 42 nolu otobüsle gidiyorsunuz.Biraz ilerisinde

8.    Nevri: Deniz kıyısındaki kayalık bölge.Merkezden kalkan 170 nolu otobüsle gidiliyor.


GENEVONIN ÇEVRESİNDE GEZİLECEK YERLER

Eğer çok erkenden giderseniz aynı günde Potofino ve Cingue tere gezip genova’ya geri dönebilirsiniz.Ama en iyisi Cingue terre’ye çok yakın La Spezia da veya 5 köyden birinde kalabilirsiniz


1.    PORTOFİNO

Sadece ‘I find my love in Portofino’kısmı İngilizce olan İtalyan şarkısının dünyaya tanıttığı şirin balıkçı köyü.Deniz kenarında

ucuk sarı , pembe evler genelde yeşil panjurlu küçük limanı olan şirin mi şirin  birazda fazla turistik köy.


Genevo→S.Margherita(35km, Tren, tek yön 3.30€gel-git 7€)→Portofino(3.5km, otobüs, bot,otostop,yürümek)

*S.Margherita: Deniz kenarında  manzarası çok güzel  olan sahil kasabası.Çok erkenden gittiğimden bayıldım manzaraya.

Deniz kenarından giden yol Portofino’ya kadar  gidiyor.Ben bu harika yolda yarı yola kadar yürüyüp sonra otobüse bindim.

Portofino, gerçekten çarpıyor insanı.Yemyeşil tepelerde yeşillikler arasında zenginlerin şık evleri, özellikle limanı çok sevimli.

Fazla turistik.Her yer cafe, restoran ve shoplarla dolmuş.heryerde manzara doyumsuz.

1)   Limandan toplam yarım saat yürüyğş mesafesinde taşlı yoldan tırmanarak Kilise, kale, deniz fenerine ulaşıyorsunuz.

Cenevizlilerden kalma kaleye giriş 5€.İçinde bir şey yok.Değmez.Ama kasabanın manzarası nefis.ama zaten tepeden her yerden aynı manzarayı görebiliyorsunuz.

Fenerin içine giremiyorsunuz.

2)   Portofino’da botla gezilecek yerler

A) San Fruttuoso: Buraya sadece boot ile gidebiliyorsunuz.gel-git10.50€.Manastırı ile ünlü.2 saatlik yürüyüşle de gidebiliyorsunuz.

B)  Rapallo: Buraya da boot veya trenle gidebilirsiniz.Zaten gelirken trenle geçiyorsunuz.

C)  S.Margherita Ligure: Buraya  eğer boot la gitmek isterseniz tek yön 5.50€.

Hepsinin boot kalkış saatlerini limandaki zaman çizelgesinden bakınız.

3)   Yine zamanınız varsa yürüyerek deniz kenarında ki San Truttuoso, Punta Chrappa, San Roccal ‘ya uzun yürüyüşlerle gidebilirsiniz.

· San Rocca’dan sonra ki Comogli kasabasına zaten trenlede ılaşabiliyorsunuz.Buradan da yürüyüşe başlıyabilirsiniz.Comogli ço güzelmiş ama benzerlerini çok gördüğümden gitmedim.


FİRAR: Portofino’dan  önce Margherita’ya dönüp ondan sonra 5 köye trenle gisecektim.Limanda boot binen iki turist kafilesi gördüm.Bu üç yerden birine gidebileceğini düşünerek sızdım.Yarı yolda botun genevo’ya gittiğini öğrendim.Denizden genevo kıyıları çok güzeldi.Arsızlığım sonucu  çok zaman kaybettim böylece.


Tabii tekrar tren ile zaman kalmadığından direkt genevo→La Spezia’ya gittim.Ev sahibimle  yaşadığı harika, yemyeşil köyündeki taş evine gittik.

Ertesi gün tren garına gittiğimde 2.süprizle karşılaştım.Grev nedeni ile 5 köye ve hiçbir yere tren çalışmıyordu.Ama  umutsuz olmak yok.Oradan kalkmak üzere olan bir aileye rica ederek 5 köyün ilk olanı Riomaggiore’nin yol ayrımına kadar gidip oradan otostopla kasabanın merkezine kadar gittim.Bu kadar sıkıntıya değecek kadar güzeldi.oradan dieğe köylere botla geçecektim ama 3.süpriz olarak rüzgar nedeniyle boot’ta iptal olmuştu.Neyse en son anda boot en sonuncu köye gitmek üzere  kalkan bota bindim. Burayı gezdikten sonra  geri dönerek döne döne denize doğru inen çok uzun araba yolu ile otostop yaparak   diğer iki köyü de gezdim.En sonunda da şansıma bulabildiğim en son hızlı bir treni yakalayıp genevo’ya döndüm.



2.    CINGUE TERRE(5 KÖY)


portofino→S.Margherita→Cingue Terre(45km, tren ,2.10saat)* Genova’dan gelen tren

Aslında denizin kayalık yamaçlarına kurulmuş bu eski balıkçı köylerine eskiden sadece kıyıdan ulaşılırmış.Köylerin kendi aralarında patika yolarlıda var.Bu yolların en kısası Riomaggiore→Manarolo

Örneğin Vernazza→Monterossa yürüyerek 1.45 saat ama araba ile neredeyse 45 dakika da gidiliyor.

Bir köyden diğerine önce tepeye tırmanıp daha sonra tekrar döne döne diğer köye inebiliyorsunuz.


Denizin dibinde yemyeşil tepelere doğru kurulmuş birbirine çok yakın balıkcılık, şarabcılık ve zeytin yağcılıkla uğraşan köylere  otobüs yok.özel arabanızla araba yolundan zig zag yaparak döne döne harika manzara eşliğinde yolu uzatarak inebiliyorsunuz.

Ama en iyisiTren  5 köyden de geçiyor.Biraz yürüdükten sonra köylerin merkezine ulaşıyorsunuz.

Trenle gidecekseniz her köy için ayrı bir bilet almanız gerekiyor.O nedenle 5 köy için 5€ olan bir günlük bilet alıp her köyde inip gezip yine aynı biletle trenle diğer köylere geçebilirsiniz.Tabii kiönce trenle ilk veya son köye gelmiş olmanız gerekiyor.

Daha da iyisi ilk veya son köyden botla (Tek yön 20.50€) 5 köyügezmek.Her köyü 1 saat  gezip botla diğer köye gezebilirsiniz.(Boot zaman çizelgesini alınız).

Bootla  hem köylerin denizden muhteşem  manzarasını  görüyorsunuz.hem de zaman kazanıyorsunuz.Çünkü boot 5 köyü yarım saatte alıyor.Kesin botu deneyiniz.

Genevo’dan gelirken sırasıyla köyler:

1)   Monterosso: En büyük olan bu köy iki kısımdan oluşuyor.tren garı yeni liman bölgesinde.Burasıda güzel ama diğerlerini gördükten sonra en sevimsizi geldi bana.Daha çok tatil kasabasına benziyor.

2)   Vernazza: En turistik olanı.Denizden muhteşem görünüyor.Burata otostopla çok zor gidebildim.Her yerde inşaat vardı.her köyde olduğu gibi tepeye tırmanarak kale(Giriş 1.5€) ve kiliseyi görebilirsiniz.

3)   Coriglia

4)   Manarola

5)   Riomaggiore: Ben bu köye bayıldım.Hele limanı doyumsuzdu.Yine tepede kale ve kilise var.Her yerini yürüyerek gezdim.Trenden indiğinizde asansör de binebiliyorsunuz.Dieğ köye deniz kıyısından yürüme yolu vardı ama o yolda bir önceki gün yağışlı olduğundan kapanmışytı ben oradayken.

*Bundan sonraki tren durağı olan La Spezia’da da kalabilirsiniz.


LOMBARDİA BÖLGESİ

MİLAN


1 gün yeterli ama katedral ve la scala dışında  pazartesi her yer kapalı .Burada yağmura yakalandım.Artık havalardasoğumaya başladı.

Geneva→Milan(Yavaş tren 12€,1.5 saat, hızlı tren 18€)


Günlük şehir içi bilet 4.5€ ama tek biniş 1.5€.(1.15 saat içinde bus+metro+tramvay kullanabiliyorsunuz)


Moda tasarım, kültür, sanat, ticaret şehrinin kendisi gibi  halkı da çok şık.Hele mağazalar  şıklıkla yarişıyorlar.Vitrinleri çok zarif.

Bu şehre zenginlik ve şıklık damgasını vurmuş.Ama asla diğer İtalyan şehirleri insanlar sıcak ve yardımsever değiller.Birçoğu elimdeki adres yazılı olan kağıdı gösterdiğimde ya hiç cevap vermediler.ya da  bakmadan “bilmiyorum”dediler.

Yine  valizimi bırakacak yer çok zor bulabildim.

Bu şehirde beni cafeler büyüledi.Çok geniş ve zarifler.çeşitli küçük kek , pastalar vard.Garsonlar bile çok şıktı.

Gezilecek yer fazla yok.Olanı da katedralin çevresinde yürüme mesafesinde.

1)   Duoma: 7-19 arası acık.Bu gotik yapıyı çok abatmışlar.Binanın yüzü, çatısı

 heykellerle bezenmiş.

Bu katedral roma’da ki Aziz Piyer ve Sevila’da ki katedrallerden sonra dünyanın 3.büyük katedrali.

14.yy de yapımına başlanan katedral tamamlanması 500 yıl sürmüş.Çokfarklı mimarların çalıştığı katedralde en son 1805’de Napalyon tarafından bitirilmiş.

Katedralin dışı sivri kuleler ve heykellerle çok gösterişli.52 sütunla yapılmış iç kısmı abartılmış ama bir o kadar da güzel.

Özellkle 15.yy dan kalan vitraylar harika.Bana göre üç farklı mermerden yapılmış ön cephesi en güzeli.Hele metrodan çıkar çıkmaz  gördüğünüzde büyülüyor sizi.

*Çatıya çıkmak katedralin dışından lift ile 6€, merdivenle(250)7€ nedense.Çatıda heykel ve sivri kuleleri yakından ve şehir manzarasını görebiliyorsunuz.


ANI: Tam bu meydan da İstanbuldan gelen misafirlerini gezdiren  Milan’da yaşayan Erzurumlu bir aile ile tanıştım.Adam  kaçak olarak İtalyaya inşaat işcisi olarak gelmiş.Ama diğer gelenler gibi çok pişman.Daha sonra oturumalıp karısını da getirmiş.Karısı k,iliseye girdiğimizde “bu kiliseyi bizim Osmanlı yaptırmış değil mi? “demez mi?Hep birlikte güldük.Bu aile ile uzun uzun dertleştik.Mutsuz olmalarına üzüldüm.Çıkmazdalardı.

Meydanda katedralin hemen yanında

2)   Vittorio Emanuelle2(Galeria): +şeklindeki bu lux dükkan ve restoranların olduğu dev zarif  bina 19.yy da cam ve çelikten yapılmış.Girişin tam karşı kapısından çıktığınızda

3)   Leonardo Da Vinci: 15.yy da Milano’da yaşayan dehanın heykeli ile karşılaşıyorsunuz.Ömrüne bu kadar farklı konularda muhteşem eserleri sığdırmış bu insana inanamıyorum.Bu nsaıl bir zeka, beceri?Resimleri de çok farklı.hemen fark ediliyor.Hemen ileride

4)   Museo Teatrale Alla Scala (La Scalaoperası): Bu rayı grup halinde 9,12,13,17 degezebiliyorsunuz.Giriş 6€.

1778’de yapılmış bu bina dıştan gösterişli değil ama  sahnesi çok güzel

Müzesinde Verdi, Bellini, Donizetti, Puccini, Rossini gibi dev dev bestecilere ait objeler ve resimler var.Bizden de soprano Leyla Gencer’e ait resim ve mücevherli var.Yine diğer birçok ünlü sanatcıya ait objelerle çok zengin bir müze.

Burada Otello, madam Butterfly, Falstaif gibi birçok önemli eserler ilk kez burada sahnelenmiş.

Müzede ki sergilenen müzik aletleri  de çok eski .hepsine hayran kaldım

ANI: Operanın müzesine girer girmez yaşamını okuduğum ve çok etkilendiğim sopranomuz Leyla Gencer’e ait bir şeyler aradım.hayalimde dev posterlerini bulacağımı bekliyordum.Bulamayınca görevlinin yardımı ile en tepeye asılmış adı bile okunmayan fotoürafını  görünce bozuldum.Çıkışta bu sıkıntımı  bir cd alarak L.Gencer’in sevi,lenleri olduğunu hatırtlatmak istedim.Cd ve kitabının kalmadığını söylediler.Pek inanmadım.Görevli il tartışmaktan kendimi zor aldım.

5)   Boeucc Restoran: Bu ço eski ve ünlü sadcr öğle ve akşam yemeklerinde acık olduğundan sanat müzesine benzeyen içini göremedim.

6)   Via Monte Napolene: Bu cadde çok şık alışveriş dükkanları ile dolu.Sıradışı vitrinleri bile seyretmek çok keyifli.

7)   Brera Semti: Birçok sanatcının yaşadığı sanat sokağı gibi.Çok eskive şık.Birçok resim sergisi var.

A) Pina Coteca Dİ Brena: Bu müzeyi Napalyon, kiliseden ve zenginlerin mallarına el koyarak oluşmasını sağlamış.İtalyanın ünlü sanatcılarının ünlü resimleri var.


8)   Sforzesco (Kale): 9-17.30 arası acık.Pazartesi kapalı. Turist infonun da olduğu bu meydan katedrale yürüme mesafesinde. 15.yy da yeniden yaptırılan tuğlalardan kale çok heybetli.İçindeki müze depazartesi kapalı.yine İtalyan sanatlarının resim ve seramiklerinin yanında mobilya ve arkeoloji eserleri varmış.En önemlisi Michelangelo’nun ölümğnden 6 gün önce 89 yaşındayken yaptığı Rondanini Pieta’nın heykeli .Gittiğim gün kapalıydı.Salı günü de tren istasyonuna ters düştüğüm için bu heykeli göremedim.

9)   Santa Maria Delle Grazie Kilisesi ve Son Yemek Tablosu: 7-12 ve 15-21 arası acık.15.yy dan kalma köşeli , kubbeli tuğladan yapılmış bu kilise de oldukca güzel ve zarif.

Kilisenin yanında ki yemekhanede son yemek tablosu: Biletler 1 ay öncesinden internetten veya gişeden alınıyor. Ben gittiğimde en yakın bilet 1 hafta sonrasınaydı. 8€.Pazartesi kapalı.Reservazyon saatine göre gruplar halinde sıkı güvenlikle içeri alıyorlar.

ANI: Oraya kadar gitmişken tabloyu görmemek olmazdı.Bir şekilde girdim içeri.Ama daha da kolayı girişin arka tarafındaki shop da ki çıkan oldukca otomatik acılan çıkış kapısından sızanları gördüm.


Bu duvar resmi yıllar içinde çok restarasyona uğradığından oldukca soluk renkli.

Fresk, ıslak alçı zemin üzerene yapılıyor.Kuruduktan sonra da değiştirilemiyor.O nedenle  parça praça yapılabiliyor.Ayrıca fresk’te derinlik verilemiyor.Tüm bu olumsuzluklar nedeniyle L.Vinci bu duvar resmini ıslak alçı zemin yerine  kuru zemin üzerine yağ ve vernik kullanarak suluboya ile yapmış.Sanatçı benim gibi uzun süreli işlerden sıkıldığından böyle tercih etmiş.

Kendisi hayatta iken 1517’de resimde bozulmalaraslında varmış. Daha sonra defalarca diğer sanatcılar üzerinden geçmişler.En sonunda 199’da duvar resim orjinalininilk haline benzetilmeye çalışılmış.

Ama L.Vinci’nin havarilerinin özellikle yaptığı ellerindeki değişiklikler orjinalinden uzak olduğu söyleniyor.

Tabloda İsa, Jean ve bir diğer havari aynı kadın gibi.İsanın biliyorum’İçinizden biri beni ispiyonlayacak’dediği andahavarilerinin şaşkınlığı ve el hareketleri ön planda.Bir kez görmeye değer.Hemen hemen her müzede son yemek adlı tablo var ama L.Vinci’nin cizimi başka.Buradan yürü

Yine müzenin diğer yanında

10)         Santa Maria Delle Grazf : Burada L.Vinci’nin çizimlerini dev ekrandan seyredebiliyorsunuz.Giriş 10€ ama özel müze olduğu için 5€.Değmez.Yürüyerek

11)         Techinology ve Science MüzesiLBilim Müzesi): 9-18.30 arası acık.7€.Çok zengin ve büyük müze.Gezmekle bitecek gibi değil.Ben çok benzerlerini gördüğüm için müzenin içinde ki L.Vinci’nin Galerisine ağırlık verdim.Burada L.Vinci’nin çizimlerinden yola çıkılarak modeller hazırlanmış.Aynısını daha önce bu modellerin çalışır vaziyette olanlarını görmüştüm.

Su ile çalışan hızar, Drenaj aleti, dönen köprüler, havadan bakılarak harita çizimi yapmak için alet gibi bir çok ilginç model var.

Ayrıca zamanınız varsa ve çocuğuz birçok aleti bizzat kendiniz deneyebilirsiniz bı müzede.Biraz ileride

12)         San’t Ambrogio Kilisesi: 9-12.yy dan kalma bu kilise çok farklı görülmeye değer.

Zamanınız varsa başka müzeler de var.Ben Navagli semtinde L.Vinci’nin modellerinin çalışır vaziyette olanları var dediler.Bu semte su kanalları kurulmuş ve çirkin bir yerleşim.Gitmeyiniz.Ama gece barları ünlüymüş.


Milan→Como(40km, Tren, 45 dakika, 4.55€))Tren Central tren istasyonundan her 2 saatte , Rodorba istasyonundan da her bir saatte tren var.Bu istasyon S.Maria kilisesine çok yakın.


















Colico








Mannangio










k


























İSVİÇRE                                                                                          LECO






Bellagio













tremeszo




                                                                                                                      











Nesco











     BATI                 

                                                            DOĞU

         


                                                                       COMO







Como










COMO GÖLÜ

Çevre yerleşimlerini de gezmek için en az tam bir gün gerekli.Şehir içini geç saatlere kadar gezebilirsiniz.

Coma şehri, Como gölünün bir çatalının ucunda kurulmuş bu şehir.

Coma gölü İtalya’nın Garda ve Maggiore’den sonra 3.büyük gölü etrafında ki yüksek dağlar yemyeşil ormanlarla kaplı. Gölün kıyısınsındaki şehir ve kasabalar eski haliyle korunmuş.Özellikle ormanlarda, tepelerde yeşillikler içinde evler çok güzel manzara oluşturmuş. Zengin Milanlıların sayfiye yerleri buralar.

Tüm yerleşimlerde üzüm bağları, zeytin, limon, portakal ağaçları, palmiyeler var.Yine zakkum ve begonvil ler rengarenk.Ormanlarda himalya çamı,selviler var.

Yerleşimlerde tepelere doğru dar sokaklar,tipik yeşil pancurlu isarı renkli eski evlergerçekten çok güzel villalar,oteller, çok şık alış veriş dükkanları var.

Gölde tüm su sporları yapılıyor.Yüzmek için plajlar var.

*Gölün tek adası Isola Comacina ‘yı Kilisisesini de  kıyıdan çok rahat görebiliyorsunuz. Zaten Coma gölünün bir çatalının bir kıyısından dieğr kıyısını çıplak gözle görebiliyorsunuz.



Como, İsviçre, Almanya, Fransa sınırına çok yakın olduğundan  örneğin günü birlik 20 km uzaklıktaki isviçrede çalışan İtalyanlar var.

Gölün batıyakasında ki yerleşimler hemen gölle aynı seviyede başlayıp tepelere doğru yayılmış.Doğu yakasında ise otobüsle gelirken kasabaların üst tarafından geçiyorsunuz.otobüsten inip kasabaları gezmek için aşağı doğru inmeniz gerekiyor.Nesco ve lezzeno bunlardan en ünlüleri.



Ulaşım: Gölün çevresindeki bu yerleşimlere otobüsle de feribotla da gidebiliyorsunuz.


Boot ile: Günlük 23€.Göl kenarında istediğin yerde inip daha sonra saatine göre diğer yerleşimlere geçebiliyorsunuz.Gölün en tepesine kadar gidebiliyorsunuz.

Bazı boot fiyatları:

terezze→Bellagio 4.60€

Bellagio→Como 14.50€

Ballagio→Varenna 4.60€


Otobüs ile: Günlük  otobüs bileti 8€. Yol daha uzun sürüyor ama manzara kara yolundan çok daha güzel.Yol çok zigzglı.Otobüsle göl kenarından gitmek çok keyifli.Günlük biletle istediğiniz kadar in-bin yapabiliyorsunuz.

Bazı otobüs fiyatları:

Como→Mannagio3.50€→Termezzo 1.55€

Como→Termezzo 3.20€

Como →Bellagio 3.20€

·      Verana’ya otobüs yok.sadece boot var ama gişeden otobüsün zaman çizelgesini alınızDiğer kampanya lineelecco ile Belligo→Leco(otobüs 3 €.)Oradan da başka otobüsle Verena’ya gidiliyor.


1)   Bence en iyisi önce Como’dan otobüsle gölün doğusunu

Como→Nesco→Bellagio’ yu gezip sonra boot ileBellagio→tremezzo(Gölün batı kıyısına  geçmek.


*Veya günlük biletinizle Gellagio’dan Como’ya geri gelip tekrar otobüsle gölün batı yakasına geçip devam edebilirsiniz ama yol çok uzuyur.Zaman gerekiyor.


2)   Eğer Como’dan önce batı yakasını gezecekseniz;


Como→Cernobbi(15 dakika)→Tremezzo(35 dakika)→Menaggio(10 dakika)→Collico(50 dakika


*Zamanınız varsa Menaggio’dan otobüs değiştirerek kıyı kıyı  gölün bitimindeki Colico’ya kadar gidip tekrar Menaggio’ya dönüp buradan boot ile Bellagio’ya geçmek.


Ben göl kenarını günlük otobüs bileti ile önce batı kıyılarını  gezdim.Onra gölden karşı ya botla geçerek iki zevki de tattım.


COMO ŞEHRİNİN İÇİ


19.yy şairlerinin şiirlerinr de konu olmuş bu şehirde her yerde dut ağaçları sıralanmış bu şehir ipek üretimiyle ünlü.Aslında göründüğü kadar küçük değil yayılmış bir şehir.

Burada çok  daha çok dönerci olarak çalışan Sivaslılar var.

1)   Duomo Meydanı ve Kilisesi: Şehrin merkezi sayılan bu meydan deniz kıyısına 5 dakika yürüyerek iç kısımda

Kilise 3 farklı mermerden yapılmış.yapımı 400 yıl süren kilisede zamanla farklı mimariler oluşmuş. 1744’de barok yeşil kubbe yapılmış.Hemen yanında

2)   Broletto Sarayı: 13.yy da ahşap karışımı bu güzel bina belediye sarayı olarak kullanulmış.

2. St. Fedele Meydanı: 16.yy dan kalma iki evin hala kullanıldığı çok hoş bir meydan

3. Cabaur Meydanı: Göl kenarında boot ve feribotların kalktığı yer.

4. Volta meydanı: Pili icad eden fizikci Volta’nın heykeli var.Burasıda sevimli bir meydan.Göl kenarından yürümeye devam ettiğinizde

5. Tempo Voltiano: Yuvarlak olan bu bina elektrik müzesi.10-12 ve 15-18 arası acık.

Göl kenarından en güzel yürüyüş rotası bundan sonra  başlıyor.Yürümeye devam

6.Vi,lla Olmo: 1870 yapımlı bu klasik binada sergiler ve toplantılar için kullanılıyor.Şimdi bahçesi de park  haline getirilmiş.

Yürümek , dinlenmek ve göl manzarası için ideal.

Binanın sadece alt katını gezmek ve sergi izlemek için 7€ ödemelisiniz.Salı-Cuma 14-19, hafta sonu11-19 arası acık.Pazartesi kapalı.Üst kata çıkılamıyor.Ama binanın içi çok güzel.

Bahçe 9-16 arası arası açık.

6.Cabour meydanının bu sefer doğusuna doğru yürüyerek finculer ile (Round trip 5.25€)tepeye oradan da otobüsle en tepeye çıkarak manzara seyredebiliyorsunuz


COMO GÖLÜNÜN ÇEVRESİNDEKİ YERLEŞİMLER

1.ÇATALIN BATI YAKASI

1) CORNOBBİO

Boot 2.5$€veya otobüsle de 6.25-20.15 arası ( dönüş de de 5.55-18.55)arası ulaşabiliyorsunuz.

Como’ya 5 km gölün batı  kenarında şirin bir kasaba.

A) Villa Dieste :16.yy dan kalma bu otele misafirler dışında girilmiyor.Ancak gölden görebiliyorsunuz.1568’de yapılan bu saray 1873’de otel olarak kullanılmaya başlamış.

2)TREMEZZO

Bu şık otel  ve restoranların olduğuyerleşim birimi bizim bebek sahiline benziyor.En varlıklı kesim burası sanırım.Yürümek göl kıyısında çok keyifli

A) Villa Carlotta: Giriş 9€. Bu villa 1915’de müze olmuş.Bahçesi çok büyük.Piknik alanı bile var.Sonbaharda renkler  ışıl ışıldı.Çeşitli ağaçlar, bitkiler ve çiçekler var.Buradan gölün manzarası mükemmel.

Üç katlı müzede  de değerli heykeller, mobilyalar var.Hele eski yuvarlak asansöre hayran kaldım.

*Daha ileride (araba ile 20 dakika )Amerikalı Aktör George Clooney’in villası varmış ama sadece dışarıdan duvarlarını görebiliyormuşsunuz.


3)   MENAGGİO

Üç köyden oluşan bu yerleşim tepelere doğru yayılmış.Bu tepelere ben de tırmandım.dar, taşlı merdivenli yollar, şirin evler …hepsi çok güzel.menzarada nefis.

ANI:  Burada İtalyanca sohbet eden iki  adam gördüm.Birisinin duruşundan, sigarayı tutuşundan Türk olduğunu anladım.Nerelisin diye sorduğumda”I’m Turko” demez mi.Ben de kendime  inanamadım.nasıl anlıyorum ben de tam olarak bilmiyorum ama Türkleri her yerde tanıyorum.

ÇATALIN DOĞU YAKASI

1)   NESSO

Çok yorgun olduğumdan şelalesiyle ünlü  burada otobüsten inmediğim için çok pişman oldumSiz burayı geziniz lütfen.otobüsten bile tepeden aşağıdaki manzarasına bayıldım.

*Bir sonra ki Lezzeno da aynı güzellikteydi.

2) BELLAGİO

Coma gölünün tam çatalının ortasında olan bu yerleşim en güzeli.Bizim kaş’ın havası var.Tepelere doğru dik, çok şık dükkanların olduğu yokuşlar ve göl kıyısındaki yürüyğş parkurlarıyla çok görülmeye değer bir yer.En tepede

A) Villa Serbelloni: Hergün sadece 11 ve 15.30 da turla 9€’ya  bahçesi geziliyor. Bahçesi çok güzelmiş ama birgün öncesinde heyelan olduğu için o gün ziyarete kapalıydı. Villa tam tepede otel olarak kullanılıyor.

B)  Villa Melzi: Göl kenarında ki bu otel olarak kullanılan  bu villanın bahçesini gezmek 6€. Bahcede şapel de var.


Como’dan Garda’ya drekt tren yok.Milan’a geri dönüp oradan gitmek zorundasınız.Tabii özel aracınız varsa veya covaiturage ile  gidebilirsiniz.


Como→Milan(tren , 45 dakika)→Desenzano Del garda(Toplam fiyat 11€.)


VENETO BÖLGESİ

GARDA GÖLÜ


Tüm kuzeyde  özellikle bu gölün çevresinde yemyeşil ve  parlak yaprakları ve çiçekleri kozaya dönmüş hali ile  Manolya ağaçları,  yöreye çok farklılık getirmiş..Sanırım baharda çiçek açtığında buralara yeniden gelmek var.Çicek açtıklarında Muhteşemdir.

Pipoya benzeyen 369km2 yüzölçümü olan İtalyanın en büyük gölünün   etekleri  ormanlık tepeleri çıplak  kayalıklardan oluşmuş.Bu kayalıklar, güneyde alçak,en aşağılarda bahçeler var.Kuzeyde ise  gölün daraldığı boğaz kısmında daha da yüksek olan kayalıklar çok sıra dışı görüntü oluşturmuş.

Como, daha dar olduğundan bir kıyıdan diğer kıyıyı görebildiğinizden çok daha güzel manzara vardı.Garda böyle değil .Ancak kasabaların yanına  gidip güzelliklerini görebiliyorsunuz.Yani deniz sahili gibi.

Garde gölünün kuzeyi, güneyine göre çok daha güzel.

Çevrede ki yerleşimlerde ortaçağ şatoları ve kasabaları  var.


Ulaşım:

La Garde  Sana: Gölü çevreleyen 143 km lik yolun adı


a)    La Garde Sana, Occidentale: Gölün batısından giden yolun adı

b)   La Garde Sana, Orientale: Gölün doğusundan giden yolun adı


*Gölün kıyısından başlayacaksanız gezinize Desenzano veya bitişiğinde ki Sirmone’de kalabilirsiniz.

*Genelde güneyde gezi botları Desenzano, Sirmione ve Peschiera’dan Kalkıyor.

*Gölün çevresini gezmek için Como’da ki gibi günlük boot veya otobüs bileti yok.Gideceğiniz yere kadar biletinizi almak zorundasınız.

*Gölün batısındaki yerleşimler çok ilginç değilmiş.Özel arabanız olmadan bu yolu kullanırsanız ara ara yol iç taraftan geçtiğinden pek bir şey göremiyorsunuz.Doğu kıyısından giden yolun manzarası manzarası da yerleşimlerde çok daha güzel.

*Gölün batı yakasında ;

1)Limone: Riva Del Garda’dan boot  var buraya.Çok turistik.

2) Gardone: Desenzano’ya yakın.Bağ, bahçeleri ve botanik bakçesiyle ünlü.


Desenzano→Riva Del Garde(direkt boot var ama belli günlerde. 20€.)


Desenzano→Riva Del Garde ( Ama otobüs  buraya direkt batı yolundan gittiğinden siz aktarma yaparak doğu yolunu kulanızız.Zaten gezilecek yerlerde mecburen inmeniz gerekecek.)O nedenle önce





RivaDel Garda






Desenzano→Peschiera→Riva Del Garda yönüne  gitmelisiniz.                                                TRENTO












Malcasine








Limone















     LOMBARDİO








Punta San Vigilio










Garda










Gardane




















Bardolino




    







Sirmione









                                                                                                                               VENETO









DesenzanoDel Garda










Peschiera

























1)   DESENZANO DEL GARDA

Gölün kıyısında  ki bu yerleşim gezmek için çok ideal değil ama çevre yerleşimlerine otobüs ve botlar ilk buradan kalkıyorlar.

Eski şehir batıdan doğuya doğru

A) Villa Romanna: 8.30-19 arası açık.Pazartesi kapalı.4€.Göl kenarına yakın bu müzede reklamlarının tersine solmuş Roman mozaikleri  avr.Değmez.

B)  Katedral ve eski şehrin sokakları

C)  Arkeoloji müzesi: Ücretsiz.Pazartesi kapalı.Diğer günler açık saatler gününe göre değişiyor.Yine Roman objeler v.s var.Aslında güzel bir müze.

D) Göl kenarında volta atmak ve liman.

Desenzano→Sirmione (15 dakika, boot tek yön 1.5€,her saatte bir otobüste var.)Ben im ev sahibimin kocası motor ile götürdü.Boot ile geri döndüm.-


2)   SİRMİONE

Garda gölünün  içine doğru girmiş daracık dağlık burun olduğundan nereye giderseniz  denizle karşılaşıyorsunuz.Bu yerleşim , en güzellerinden biri. Yine bağlar,  zeytinlikler ve Akdeniz çiçekleriyle her yer yemyeşil.Ekim olmasına rağmen hava da çok güneşli olunca çok keyif aldım.Son anda bikinimi unutmasaydım gölde yüzecektim.Kasabaya dar yoldan geldiğinizde ilk karşılaştığımız

A) Rocca Sealigere(Kale): 8.30-19 arası acık.Pazartesi kapalı.4€.

13. ve 14.yy da zengin ailer güçlerini korumak için göl kenarında kaleler yaptırmışlar.13.yy dan Sealigera ailesi tarafından yaptırılan kalelerin en ünlüsü.

Bu göl  ve kanalların dibinde surlarla çevrili bu  güzel kale, hareketli köprü ile ana karaya bağlanıyor.Tehlikeli durumlarda insanlar kaleye sığınıyorlarmuş.

B)  Eski Şehir: Gördüğüm eski şehirlerin içinde en güzellerinden

C)  Aquaria Thermal: Sirmione kaplıcalarıyla ünlü.Ben de çok sevdiğimden bir hevesle gittim ama 3 saati 27€bana fazla geldi.Gölün dibinde ki bu kaplıcalnın bahçesinde yeşilllkler içindeki havuzlarda insanlar keyifle yüzüyorlardı.

10-15 dakika Yürümeyl e hafif yokuşu tırmandığınızda

D) Grote Di Cutullo: 8.30-19 arası acık.Pazartesi kapalı.4€.

Tepelik ve  burunda olan burası Roma imparatorluğu zamanında en büyük konsülün olduğu bir yerleşimmiş.1-5.yy dan kalma Roma kalıntıları ve müzesi var.Bunun yanında zeytin ağaçlarının olduğu tepeden göl manzarası olağan üstü.Kesin bu güzelliği  tepedeki yürüme yolunu takib ederek  görmelisiniz.daha sonra çıkıştan çokıp tekrar burunun alt kısmındaki gölün  sıra dışı plajlarına gidiniz.Bikinim olmadığı ndan yüzemediğim göle ayaklarımı sokup güneşlenerek dinlendim.


Desencana→Peshiera(35 dak.)→Bardolino(25 dakika ve otobüs Sirmioneye uğruyor)→Garda(3km,5 dak.otostop)→→S.Vigilio(Yürü, 4 dak.)→malcesine(40 dakika)→Riva Del garda(25 dakika)


*Otobüsün zaman çizelgesini alarak bir günde çok rahat gölün batı yakasını gezebilirsiniz

3) PESHİERA

Göl kenarında sırada güzel bir kasaba ama zaman harcamaya değmez.Gölden kanal ile su şehrin merkezine girmiş.Kanalın girişindeki kale çok hoş.Limanı da güzel.

*Buradan kuzeye otobüs tren istasyonunun önündeki otobüs durağından kalkıyor.

4) BARDOLİNO

Yine göl kenarında güzel bie yerleşim dah.Sahili ve yürüyüş parkuru çok keyifli.her yer manolya ağaçlarıyla dolmuşyeşil bir yerleşim.Sahili sanki deniz sahili gibi yüzmek için çok uygun.


4)   GARDA

Sahilde sıralanmış dut ağaçları sonbaharın farklı renkleriyle çok güzel görünüyordu.Buranın eski şehri de çok güzel.İnsanlar her yerde sonbaharın ılık güneşi altında cafelerde keyif çatıyorlardı. Burada gördüğüm entel dilenci saçını uzatıp bağlamıştı.

*Normalde sonbahar olduğundan begonvillerin bir kısmı solmuş , bazı oteller kapanmıştı bile.Ama şansıma ben gölün çevresini gezerken hava çok güzel olduğundan  keyifliydi.Yüzenler bile vardı.

5)  S.VİGİLİO

Kesinlikle Garda’dan S.Vigilio’ya deniz kıyısından(1.5km)yürüyerek gidiniz.Göl kenarındaki bu yürüyüş yolu çiçeklendirilmiş. Ve çok güzel plajlar geçilerek yarım saatte gidiliyor.Ben yolun yarısını yürüdüm ama plajlara gelince valizim olduğundan bir üst yola çıkıp otostop yaptım.

Yeşillikler içindeki küçük bir köyde birkaç evin olduğuçok romantik bir koy.Yol ayrımından tepeden  yürüyerek köye ulaşılıyor.Manzara hele yukarıdan nefes kesici.Buraya genelde yatlarla gelen insanlar tek köy restoranında doğal Akdeniz yemekleri ve balık yiyerek keyf çatıyorlar.

Restoranın önündeki küçük gölde ördekler yüzüyordu.Sonbahar renkleri bir an cennetteyim dedim.Bu dinlendirici yere büyülendi.Biraz ileride de plaj vardı.

Tekrar yol ağzına çıkıp biraz ilerideki otobüs durağından otobüsle(Oradamotoru ile müşteri bekleyen hazır bügün otobüs yok diyen  lere inanmayınız)kuzeye doğru devam ediniz.

*Kuzeye yaklaşırken bu sefer dağların tepelerindeki düzlüklere kurulmuş birçok köy manzarasına büyüleneceksiniz.

6) MALCESİNE (Kesin gitmelisiniz.)

Dar yolları küçük taşlarla döşeli  bu bölgenin en önemli grzilmesi gereken  bu  yerleşim biriminin  eski şehri çok güzel.Zaten kalabalığı görünce anlıyorsunuz.

A) Monte Baldo: Kışın kayak merkezi olan bu dağa teleferikle 15 dakika da  çıkılıyor.Otobüs durağında inip biraz yürüdükten sonra 8.15-16.45 arası her yarım saatte bir kalkan teleferiğin gidiş-dönüş fiyatı 19€, tek yön 13€.)


Teleferik önce 575 metrelik ortada ki yerleşimde(Statione Di S.Michele) duruyor.Oradan 2.teleferikle 1690 metrelik(Stazione Di Tratto Spino) istasyonuna çıkılıyor.


Malcesine→S.Michele(tek yön 6.50€)→Monte Baldo(Tek yön 10€)

*ortada ki istasyona yürüyerek 1 saatte çıkabiliyorsunuz.Buradan da manzara çok güzel.Amaen tepeye çıktığımda şok oldum.Gölün üstünde dağlar sanki hav da asılıydı.Tepenin her iki yanı yemyeşil arada yine sonbahar renkleri …büyülendim.Tepede yamaç paraşütü yapanlara çok imrendim.her  şeye geç başiladk.bayılıyorum böyle genç sportmen insanlara.

Tepede birçok yürüyüş rotaları var.hatta tepenin  eteklerine doğru göl ve  ve çevresindeki köylere bayıldım ama dizimde çok yürümekten problem oluştu.Gidemedim ama aklım kaldı.

Dönüşte orta istasyonda inip yine çevre yürüyüşü yapabiliyorsunuz.Bu dağda çok rahat bir gün geçirebilirsiniz.dağ bisikleti ile teleferikle çıkıp çevreyi gezenler gördüm.Buraya geldiğim için çok mutlu oldum.

*Teleferik+kale→20€.Teleferikten inince farklı günde kaleyi ziyaret edebiliyorsunuz.

B) Castello Scaligero: 10-12 ve 15-18 arası acık.Pazartesi kapalı.6€.Göl kenarında ki bu kalenin içinde pek bir şey yok ama tepesindek, manzara çok güzel.Casuslukla suçlanan Goethe bile bu şehri çok severmiş.Kalede yine göldeki su ve çevre hayvanlarına ve bitkilerine ait ufak bir müze de var.

C) Eski Şehir: Çok çok güzel.Sokakları nefis.

a) Palazzo Dei Capitani: Girişi ücretsiz bahçasinden göl manzarası çok güzel.

D) eski şehrin her iki yanından göl kenerından yürüyüş rotasından yürüyebilirsiniz.

TRENTİNO BÖLGESİ


7)RİVA DEL GARDA(Garda gölünün kuzeyinde ki en güzel yer)

Bu şehre gece vardım.Ev sahibim le 1 saat gece şehri gezip arkadaşlarıyla eve gittip parti yaptık.

1440’lar da Venedik Cumhuriyrti, 18.yy da Hasburg Hanedanlığına bağlanan bu şehir 1918’de tekrar İtalya’ya geçmiş.

Yüksek kayalık dağların çevrelediği körfezin etrafına kurulan bu şehri diğerlerinden oldukca farklı.

Birçok büyüklü küçüklü meydanları ve bu meydanlara acılan dar sokaklar var.Bu dar sokaklarda ki eski evler çok iyi korunmuş.

Eski şehre 14.yy’dan kalma taş kapıdan giriliyor.Ekim olmasına rağmen çok turist vardı.Burası Almanya’ya araba ile 5 saat, Avusturya’ya 2 saat olduğundan her yer Almanca konuşan turistlerle doluydu.

1)   Piazza 3 Vowembre: Gölün yanında ki bu en önemli meydanda

A) Apanale Kulesi: 1220 tarihli yapımlı, 34 metre

B)  Pretrorio Sarayı: Şimdi belediye binası

·      Turistle kaynayan ana cadde bu caddeye acılıyor.

C)  Morocca Caddesi: Ana caddeye parelel bu cadde fazla bilinmiyor.Hemen girişte Yahudilerin gizlice geçtikleri bir kapı var.Kapalı olduğundan giremedik.Bu kapıdan da diğer caddeye çıkılıyormuş.Bu caddenin bitiminde ki meydan çok eski ve güzel evler var.

2)   Dağın yamacında ki eski kale ve daha üst tarafta ki şehrin sembolü olan S.Margarita kilisesi geceleri aydınlatıldığından çok daha rahat görünüyor.Çelik ip ile tırmanılıyormuş.

3)   Yine göl kenarında ki yürüyüş parkurlar inanılmaz keyifli.

ARCO

Riva Del Garda’ya 3 km uzaklıkta ki bu yere insanlar yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar.Biz gittiğimizde antik Pazar vardı.Burada da eski şehir çok güzel.Tepede kalesi var.Riva’ya çok benzeyen  bu şehre gitmeseniz çok bir şey kaçırmış olmasınız.Burada tırmanış malzemeleri satan çok mağaza var.

PRANZO Dİ TENNO

Ev sahibim genç şehre araba ile 15 dakika olan bu harika köyde kalıyordu.Gece arkadaşlarıyla geç geldiğimizden çevreyi fazla görememiştim.Ev sahibimin evi onarılmış çok eski bir köy eviydi.Hele özel materyalden yapılmış yandıktan sonra üç gün soğumayan devasa soba içeriyi ısıtmıştı.Bayıldım eve.

Sabah uyanınca pencereden baktığımda asıl şok geldi.İtalya’da bu kadar güzel bir köyübirde Toscana- Siena’da görmüştüm.Bir köy manzarası bu kadar mı güzel olur?

Sonra ev sahibimle köyügezdik.Çok çok güzeldi.Eski köy evlerini orjinaline sadık kalarak onarıp oturmuşlar.Çevre yine yüksek dağlarla çevrili, yemyeşil bahçeler, çeşitli ağaçlar…rüya gibi.

Meğersem  bu köy ve çevresindekiler çok ünlüymüş.

Bu köyde en çok ta  genelde evler arasındaki giriş tunellerine sıra sıra düzgünce dizilmiş kışlık odunlara hayran kaldım.

Ria Del Garda→Trento(Otobüs, 40km, 1.20 saat, 3.75€ *Otobüs Arco’dan geçiyor.)


TRENTO

1 gün şehir için 1 gün de çevresi(Bolzano ve Dolomitler için)

Adige nehrinin geçtiği bu şehirde kuzey şehirleri gibi çok güzel.Hele meydanı çok keyifli.

1)   Doumo Meydanı

A) Doumo Katedral +Papalar Konutu

B)  Rudolfo Belanzani: Meydana açılan bu caddede belediye sarayı, üniversitevb.kullanılan saraylar ve eski güzel evler var.

2)   Santa Appolinare: 11.yy’dan kalan bu kilise kesinlikle görülmeye değer.

3)   Kale: 10-18 arası acık.8€.Diğer kalelerden çok farklı bu kalede arap esintileri var.Ben gittiğimde miğfer v.s sergisi vardı.Ayrıca müzesi de var.Kaleden çok saraya benziyor.

4)   Şehrin içindeki eski surları da görünüz.

DOLOMİTLER

BOLZANO(Alto Adige Bölgesi)


VAN GARDANE(Alto Adige Bölgesi)



Fransa, İsvicre, İtalya sınırları içinde Dolamitler;  İtalya’da  ki Alplerin doğusunda ki  bölümü pembe renkli  kesinlikle görülmesi gereken yerlerin başında gelen piramit tepeler.Bu bölgede üç farklı dolomitler var.Hepside çok güzel.Hayran kaldım bu bölgeye.

Alto Adige adlı bu bölgede Almanca ve İtalyanca konuşuluyor.Zaten tabelalar da İtalyanca ve Almanca.Eskiden Avusturalya’ya ait olan bu topraklar1.dünya savaşından sonra İtalya’ya geçmiş.

Yaşam ve insanlar İtalya’dan çok Almanlara benziyor.Yeşillikler içinde bakımlı, düzenli yerleşimler, kilolu şık hanımlar.


Trento→Bolzano(Tren, 50 dakika, 5.50€)


BOLZANO(BOZEN)


İçinden tavera ırmağının geçtiği dolamitleri görebileceğiniz Trento’ya benzeyen bu kasabanın çevresinde yürüme parkurları da çok güzel.

1)   Pİazza Walther

A) Duomo: 14.yy’dan kalma çatısı renkli kiremitlerden oluşan gotik kilise çok farklı.

2)   Arkeoloji Müzesi(Ötzi Müzesi): 10-18 arası.9€.pazartesi kapalı.1991’de Ötzaler Alplerin  de bulunan 5000 yıldan eski olan Ötzi mumyası ve giysilerini kesin görmelisiniz.Hepsi cam fanuslarda ve fotoğraf çekmek yasak.

3)   Castel Roncolo: Nehir kıyısında kale.

4)   Nehir kıyısında yürüyüşler yapınız.Parklar çok güzel.

5)   Aslında Bolzano’da  tren istasyonunyonunda indiğinizde buradan Dolomitlerin bir bölümünü görebiliyorsunuz.Şehrin bazı kısımlarından daha da güzel görünüyor.Veya

Finükelerle Renon(Ritten) tepesine çıkıp(Tek çıkış 6€.)yine Dolomitlerin bir kısmını  ama bir bütün olarak görüyorsunuz.


En iyisi Bolzano’dan otobüsle Val Gardena(1 saat) ya da Tres(45 dakika) gitmelisiniz.Her iki yere çok sık olmamakla birlikte otobüs terminalinde 1 saat aralıklarla belediye otobüsü kalkıyor


Bolzano→Val Gardane-Orisei(Otobüs, 1 saat, 6.50€)→Dolamitler(Teleferik, 10 dakika, 11€, 8.30-17.00 arası)

Bu yol manzarası beni şok etti.”Herkes bu mevsimde yağmur ve soğuk olur ,gitme” demişti ama şansıma hav da çok güzeldi.

Tüm yol boyu yerleşimler yemyeşilliklerin içinde kırmızı, sarının tonları…inanılır gibi değil.Bu yerleşimlerin çoğunda kışın kayak olduğundan teleferikler vardı.Hele yeşilliklerde yayılan ineklerin görüntüsü…yol hiç bitmesin istedim.

VAL GARDANE

Bu nefis kasaba yerleşim birimlerinden en büyüğü idi.Aslında kasabanın içinden de dolamitlerin görüntüsü harikaydı ama tepeye çıkmadan gelmeyiniz.Ben teleferikten indiğimde gördüğüm manzara karşısında ayaklarım tutuldu.

Muhteşem Dolomitlerin manzarası…Etraf yine yemyeşil  ormanlık çayırlar.Tabii kar da vardı ama hava öyle güneşliydi ki insanlar askılı buluzlarla geziyorlardı.

Tepeye vardığınızda yine sağa ve sola giden yürüyüş rotaları var.Yolun bitimine kadar yürüdüm.Doyasıya manzarayı seyrettim.Araba yolu da var.Burada hep buranın kışını da düşündüm.Zorlu kayak pistlerinde kaymak ne zevklidir.

Yine aşağıda bisikletle gezenlere imrendim.Burada da çok farklı ve harika yürüyüş rotaları var.Buraya kadar geldiğim için kendimi tebrik ettim.Çünkü çok mutlu oldum.

NOT: Aslında Dolomitlerin en iyi göründüğü yer Cortina’ymış .

Ama Trento→Cortina(Yavaş tren 5 saat, hızlı tren 7 saat ve 15€.)

Aslında Bolzano→Cortina arası çok yakın ama arada dağlar olduğundan ve ikisi farklı bölgelerde olduğundan yol uzuyor.

Ama Venedik→Cortina (tren, 2 saat, 6.85€)Çünkü her iksi de aynı Veneto bölgesinde.

Cortina , İtalya’nın en büyük ve en zengin kayak merkezi.Trento’ya geri dönünüz.

Trento→Verona(Sadece hızlı tren, 1 saat, 17€)


VERONA

1 gün yeterli.Adige Nehri bu şehirden kıvrılarak geçerek güzel şehri  daha da güzelleştirmiş.şehir gerçekten diğerlerinden çok daha güzel ve tarihi.hele evleri hepsi bir sanat eseri.Nasıl korumuşlar kıskançlıkla birlikte hayran kalmamak imkansız.

Gezilecek tüm yerler şehrin içinde ve birbirlerine yürüme mesafesinde.

*Tren istasyonu merkeze biraz uzak.Yürüyebilir veya belediye otobüsüne binebilirsiniz.

* Kurban bayramı nedeniyle birçok Türk turislere rastladım.


Verona Kart→2 günlük , 15€.Bu kartla heryere  de girebiliyorsunuz. Müzeler pazartesi öğleden sonra da açık.

1)   Piazza Bra: ortası ağaçlıklı park olan bu meydan da

A)  Arena: 8.30- 19.30  ve pazartesi 13.30-19.30 arası açık.6€.

İ.Ö 100 yılından kalma bu arena çok iyi korunmuş.Sadece en dış cephesinde hasar olan bu arenanın oturma yerleri hala sapasağlam..22.000 kişilik bu anfitiyatro da opera, müzik vb.gösterileri oluyor.Biletler oldukça pahallı.

     B) Liston: Meydanın karşısında ki bu bölümde  cafe ve restoranlar var.Devamında

2) Via Mazzini: Şık alışveriş mağazalarının , galeri ve butiklerin olduğu cadde

3) Casa Di Giulietta(Juliet’in evi): 8.30-19.30 ve pazartesi 13.30-19.30 arası acık.6€.

Entrikaları ve aşk hikayesi ile Shakespeare’ye ilham veren Giulietta, güya saçlarını uzatıp Romeo’yu balkondan yukarıya çıkarmış.

13.yy’dan kalma bu binanın Juliet’in evi olduğu mechul.Ev sahiblerim balkonun sonradan eklendiğini söylediler.Evin önündeki demir parmaklıklara insanlar aşklarını kuvvetlendirmek için renkli kilitler asmışlar.Güzel bir görüntü oluşmuş.


4)Piazza Erbe: Gördüğüm en güzel meydanlardan biri.Çok eski ve bir o kadar da güzel binalarla çevrelenmiş.Tam ortada kurulan Pazar olmasa (Akşam saatlerinde kapanıp şemsiyeler kapatılıyor) çok daha güzel olacak.

ANI:Yolda adres sorduğum beyefendi Antalya’ya çok sık gelmişve çok sevmiş.Beni Erbe meydanındaki o harika evlerden biri olan evine çaya davet etti.Bu çok eski olan evin balkonundan keyifle çay içerken meydanı seyirettim..İçini harika döşemişti.Sanırım parası da boldu ki antikalar çoğunluktaydı.Akşam üzeri tekrar yemeğe çağıdı.Çok şık masa ve nefis yemekler hazırlamıştı.Kraliçe gibi hissettim kendimi.Benim ev sahiblerimi de davet etti.Birlikte çok sohbet ettik ve gece şehri gezdik

A) Torre Dei Lamberti: 6€. Manzara seyretmek için.

B) Porto Lione: meydanda  biraz ilerlediğinizde çok eski Roma kapısı  ve kalıntıları var.

5) Piazza Dei Signori(Piazza Dante): Burası da güzel bir meydan.Hemen yanında

6) Arche Scaligeri: 14.yy’dan kalma Scaligeri ailesine ait gotik mezarlar var.

7) S.Anastasia: 9-18 ve pazartesi 13.30-19.30 arası acık.4.5€.Tuğladan yapılmış bu kilise nehir kenarında çok gösrerişli.

8) Teatro Romano: 8.30-19.30- ve pazartesi 13.30-19.30 arası acık.4.50€. Nehrin karşı tarafında ki bu antik tiyatro İ.Ö 1.yy’dan Kalma.

9) Castel San Pietro: Buradan şehrin manzarası çok güzelmiş ama dizimden dolayı çıkmadım.

10) Duomo: 10-17.30, cumartesi 10-14, Pazar ve tatillerde 13.30- 17.30 arası acık.2.50€.Nehir kenarında 11-15 .yy’dan kalma .Bulunduğu meydan da çok güzel.

11) Castel Vecchio: 8.30-19.30 ve pazartesi 13.30- 19.30 arası acık.6€.Aslında nehir kenarında ki bu kale Arena’ya yakın.

1355 de yapılmış bu kale oldukca büyük ve güzel.İçindeki müzede benim sevmediğim dinsel resimler var. Montegna ile Grovanni Bellini’nin resimleri en görülmesi gerekenler.

Kale den manzara çok güzel.Kaleden çıktıktan sonra arkasında ki köprüyü kaçırmayınız.oraya doğru yürüdüğünüzde manzaranın nefis olduğunu göreceksiniz.Daha da ileride köprü direkt kaleye bağlanıyor.

13)         San Zeno Maggiore Bazalikası :8.30-18 ve Pazar ve tatillerde 12.30-18arası acık.2.50€.Gitmeye çok da değmez.

Vereno→Venezia S.Lucia Tren istasyonu(2 saat, 7.40€, çok sık tren var)


VENEDİK

Venedik, dar ve uzun bir yolla İtalya anakarasına bağlı Adriyatik’te bir ada.Çevresinde daha küçük adalar var.

Venedik8 metre  denizin dibine çakılmış binlerce çakılmış kazıkların arasına mucur ile doldurulup üzerlerine suya dayanıklı kireç taşından yapılmış temeller üzerine kanallar boyu binalar yapılmış.

Araç trafiğine kapalı olan dada 25 ocak-5 Şubat arası dünyaca ünlü Venedik karnavalı kutlanıyor.Bu festivalde de takılan maskeyi kendin yapabiliyorsun.Boyayıp istediğin tüyü vs. yi takabiliyorsun.1 kişi 45€, 2 kişi 40€, 3kişi ve daha fazlası için 35€……Bu da turistleri ayrı kazıklama yöntemi olsa gerek.


Venedik şüphesi muhteşem şehir, Özellikle büyük kanala açılan küçük kanallar ve kanallar üzerinde ki eski evler büyüleyici. yer gök turist olunca Venedikliler çok şımarmış.İnanılmaz pahallı.Kiliselere varıncaya kadar her yer paralı .Turistlerin tüm paralarını almadan göndermek istemiyorlar.Sevmiyorum böyle arsız şehirleri.Adres sorduklarınız cevap vermek istemiyorlar.Bıkmışlar.Ama  zaten belli yerleri gösteren sarı renkli adres plakaları duvarlara çakılmış.


En az üç gün gerekli.Ben daha önce adaları gezdiğimden sadece şehrin içini 3 günde gezebildim.


Trenle gelirken kara tarafından “Venedik Mestre”durağında değil de bir sonra ki “Venedik S.Lucia”durağında ininiz.

* Trenden indikten sonra ki turist infodan Şehir haritası 2.50€.Herhangi bir otelden bedeva alabilirsiniz.

Trenden iner inmez karşınıza büyük kanal çıkıyor.Hemen 1 nolu deniz otobüsü büyük kanaldan gecerek San Marco meydanına gidiyor.Ben yanlışlıkla diğer deniz otobüsüne binerek kanaldan değilde denizden yine San Marco’ya gittim.daha az durakta duruyor ama kanal manzarası kadar güzel değil.Tabii ikisinide denemelisiniz.Veya tren istasyonundan büyük kanalı takip ederek San Marco meydanına kadar 45 dakikada yürüyebilirsiniz.

Bu adayı büyük kanal yılan gibi kıvrılarak ikiye ayırmış.Bu kanalın üzerinde

1)tren istasyonunun karşısında

2) Rialto Köprüsü

3) Academia Köprüsü(San Marco’ya yakın) olmak üzere üç tane köprü  var sadece.

Eğer büyük kanalı mirengi olarak alırsanız yön bulmak çok daha kolaylaşıyor.Ben her zaman Venedik’te yön bulmanın zor olduğunu okuduğumdan sanırım beyin hücrelerim açıldı da hiç zorlanmadım

 ULAŞIM

Adalara Ulaşıom: BirHerhangi bir adaya tek gidiş 8€, git-gel 15€.Üç adaiçin(Murano, Burano, Torcello)4 saat içinde gezmek toplu bilet 20€.

Venediğe yakın daha küçük adaları  zaten deniz tarafından işleyen Vaporetto ile gidebiliyorsunuz.Ama bineceğin Vaporetto’nun tam olarak güzergahını öğrenmelisiniz.


Vaporetto:  Büyük kanaldan 1 nolu denizden veya kanaldan giden küçük vapur şeklindeki deniz araçları.Zigzag yaparak her durakta durduğundan Özellikle büyük kanalda bununla gezmesi çok keyifli.Aynen tren ve otobüslerde olduğu gibi biletini alıp makinaya okutturup biniyorsun.Kontrol olmasa biletin olmasa da sorun yok.1 saat içinde kullanılan 7€.Ama zaten  tren istasyonundan San Marco meydanına ancak 1 saatte gelebiliyorsunuz.2 saatlik 18€, 24 saatlik 20€ gibi çok pahallı.

1günlük, 2 günlük,….Vaporetto Biletleri  daha hesaplı.


Gondol: Gondol durakları farklı kanallarda ve denizde her yer de var.San Marco’da daha fazla ve pazarlık yapma şansı var.Ama dikkatli olunuz.Bazı gondolcular sadece denizde gezdiriyorlar.Bazıları da  biraz büyük kanalda gezdirip küçük kanallara geçiyorlar.Dar kanallarda gondolla gezmek en keyiflisi.

Gondolcular kırmızı-beyaz veya lacivert –beyaz kazakları veaynı renkteki kurdeler takılmış  hasır şapkalar takıyorlar.Güneş gözlükleriyle çok havalılar .

En fazla 6 kişilik gondola kaç kişi binerseniz bininiz ücreti 60-80€arası.Şampanya da olursa 100€’dan başlıyor.Yarım saat gezdiriyorlar.O kadar talep var ki çok şımarmışlar.

San Marco’da k,acente’da yazılırsanız tek kişi 30€.Aslında bir yabancı grub buldum.Beni kabul ettiler ama gondol sahibi ayrıca benden de 40€ istedi.

Döneceğim günKurban Bayramı nedeniyle  dolu Türk grupları vardı .Rehberler şehri öylesine bir gezdiriyorlar ama  gondola bindirmeden döndürmüyorlar ki akıllarında o kalsın.Onlarda bir gondola 60€ veriyorlar ama adam başı 25-30€alarak kazıklıyorlar.6 kişi kendisi kiralarsa 10€ ödeyecekler sadece.

Bir gruba katılamadım ki gondola bineyim.Tek başımada pahallı geldi.İki kere gittiğim halde gondola binemedim.Festivale gittiğimde bineceğim ama.

1.    SAN MARCO MEYDANI

*Sadece büyük meydan burası ve adı Piazza .Daha küçük meydanların adı Compo olarak geçiyor.

Bu meydan deniz kıyısında ve büyük kanalın başlangıcına çok yakın konumda

1)   Basalica Di san Marco(Altın Kilise):

1204 latin işgali sırasında Venedik donanması 4.haçlı seferi ordularını deniz yoluyla taşıma görevini üstlenen, aynı zamanda Kudüs’ü Müslümanlardan geri almak amaçlı olan bu seferlerde amaçlarının dışına çıkarak Konstantinpolis(İstanbul)’u yağmalamışlar.

Giriş kapısının üzerinde ki 1204 haçlı seferleri sırasında Konstantinopolis’ten getirilen ve müzede görebileceğiniz atların kopyası var.


İ.S 830’da Ayasofya’yı örnek alınarak yapılmış.11.yy’da tekrar onarılmış.

Kilisebeş kubbesi ile doğu ve batı mimarisinin kesişimi gibi.

Kiliisede 11.-15.yy’dan kalma mozaiklerin bir kısmı daha sonra onarılmış veya yeniden yapılmış.Bu muhteşem kiliseyi gezmek ücretsiz ama içinde ki

A) Museo Marciano=Cavalli Di San Marco(San Marco’nun Atları=Terezza=Museo San Marco=St.Mark’s Museum

9.45- 16.45 arası acık.5€. Girişten hemen sağda yukarıya çıkan merdivenle çıkılıyor.Buradaki orijinal atlar İ.Ö 200 antik dönemden kalma.Bu dört at Konstantinpolis’de hipodrama yerleştirilmiş.1204 ‘de haçlı seferinde savaş ganimeti olarak Venediğe getirilmiş.Daha sonra da Napolyon, atları Paris’e götürerek Carrovsel Sarayına koydurmuş.2. Dünya savaşından sonra tekrar Venediğe gelen atlar müzeye kaldırılmış.

Burada ayrıca akıllara durgunluk veren mozaikleri daha yakından görebiliyorsunuz.Yine balkondan  bazalikanın ön kapısının tepesindeki kopya atları ve San Marco meydanını ve çevresinin manzarasını seyredebiliyorsunuz.

B)  Tesero(Hazinelik): 9.45-17, tatillerde 14-17 arası acık.3€.1204’de ki 4.Haçlı Seferlerinde Konstantinpolis’ten getirilen savaş ganimetleri sergileniyor.Hepsi göz alıcı güzellikte.

C)  Pala D’ora: 9.45-17 ve Pazar ve tatillerde 14-16.30 arası açık, 2€.

a)    Altare maggiore: 7.ve 8.yy’dan isa ve Meryemin yaşamının anlatıldığı kaymaktaşından dört sütun üzerine yerleştirilmiş Ciborium(Sayvan) var.Önünde Aziz Markos’un mezarı aydınlatılmış bir şekilde kafes lahitin içinde.Sayvanın arkasında ise

b)   Palo D’ora: 12.yy’dan İncil’den sahneler işlenmeye başlanmış.Yüzlerce lal, safir, zümrüt, yakut, topaz vs.değerli taş ve altından yapılmış atlar panosu.Tek kelimeyle nefes kesici.Kesin görmelisiniz.

2)   Bayrak Direkleri: Hemen kilisenin ön çephesinin önünde üç tane kırmızı renkli tepelerinde altın heykelciklerin olduğu bu dilberi kabartmalı direkler Venediğin deniz ticaretinde ki hakimiyetini belirliyormuş.

3)   Kütüphana: Meydanın sağ tarafındaki bu bina hala kütüphane olarak kullanılıyor.Bitiminde

4)   Campanie Di San Marco(çan Kulesi): 9-19 arası hergün açık.8€.Tepesindeki altın melek figürüile  1533 yılından kalma Venediğin en yüksek yapısına asansör ile çıkılıyor.Manzarası çok güzel.

5)   Torre Dell’ Orologio: 500 yıllık bu astrolojik saatin tepesindeki çana her saat başı iki yeşil  ve belden aşağıları çıplak Mağribi heykelcikleri sıra ile ellerindeki çekiçleri cana vurarakzamanı bildiriyorlar.Halk arasında bu heykellerin cinsel organına değenlerin yıl boyu cinsel yaşamının iyi gideceğine inanış var.

6)   Meydanın karşılıklıiki tarafında ki Florian ve Qudri kafelerini geziniz.Çok eski ve bir o kadar şıklar.Önlerinde her daim açık hava orkestrası var.

7)   Antik İki Sütun: Hemen deniz kenarında 12.yy’dan kalma Konstantinopolis’ten getirilmiş birinin tepesinde şehrin simgesi olan san Marco’nun kanatlı aslanı dieğrinde şehrin ilk koruyucusu Aziz Theodoros’un heykeli var.Eskiden bu iki sütun arasında idamlar gerçekleştiğinden insanlar iki sütun arasından geçmek istemezlermiş.

Yine ünlü gezgin “Marco Polo”uzak doğu gezilerinden döndüğünde dükler tarafından yine bu sütunların altında karşılanırmış.

8)   Palazzo Ducale(Dükler Sarayı): 8.30-17.30 arası açık.16€.

Venedik Cumhuriyetinde  dükler şehri bir kosül ile birlikte yönetirlermiş.Bir nevi demokrasi varmış.

900 yıllık bu saray gerçekten çok zarif.

A) Porta Della Carta(Kağıt kapısı): Şu anda çıkış kapısı olan,  Dük’ün alınan kararları yazıcıya bıraktığı kapı.Kapının üstünde,dük kanatlı aslanın önünde diz çökmüş  ve  Venedik için çalışmaya söz verirken heykeli var.

Yine bu kapının girişinde birbirine sarılmış en son dört Bizans Kralının yeşil heykeli binanın köşesinde görebilirsiniz.

B)  Scala Dei  Giganti: Mars ve Neptün heykellerinin olduğu merdiven.

C)  Scala D’ora(Altın Merdiven): Çok gösterişli altın işlemeli tavan süslemeleri var.Haritaya göre devam ederseniz

D) Anticollegio : Tintoretto ve Jacobo Bassano’ya ait iki ünlü resimlerin olduğu oda

E)  Sala Del Collegio: Düklerin  elçileri kabul ettiğ oda.

F)   Sala Del Seneto: Venedik Cumhuriyetinde yönetimin kararları aldığı salon.

G) Sala Del Senato: Venedik Cumhuriyetinde yönetimin kararları aldığı salon

H) Sala Del Consiglio Dei Dieci: Yüksekzümrenin oluşturduğu topluluk

*Bu salondan hapishaneye inen kapı köşede

         İ) Silah Deposu

     j) Sala Del Maggior Consiglio: Yurttaşların Dük’ü seçmek için toplandığı 2500 kişilik konsey salanu.

Bu salanun bir yüzünü , oğlunun yardımıyla 70 yaşlarında Tintoretto’nun “cenne”adlı tablosu var.350 insan figürü var.Eskiden en büyük ebatlı(7mx22m)esermiş.Ama çok albenisi yok.Yine sanatçının salando tavanın bitiminde 76 dükün portesini hayali cizmiş.Bunlardan 14.yy dükü “Marino Faliero”1355’de ülkeye ihanet ettiğinden başı kesilerek öldürülmüş ve portesinin  yeri  siyaha boyanmış.

9)   Ceza Mahkemesi ve Prigioni Nuove(Yeni Hapishane): Bu hapishaneye ahlar(İç çekiş köprüsü) ile ulaşılıyor.Dükler sarayında ki mahkemede yargılanan suçlu , saray ile hemen yanında ki beyaz renkli hapis hanenin arasında ki Ahlar köprüsünden geçerken sonucun ne olduğunu bilmediğinden ah çeke çeke hapishaneye gittiğinden bu adı almış.Deniz kıyısında hemen sarayın yanında bu köprüyü görebilirsiniz.Yanındaki hapishanenin devasa pencerelerinin demirleri bilek kalınlığında.Ama yine de bu hapishaneden ünlü Venedikli yurtaş “casanova”1775 yılında kaçmış.

2.    BÜYÜK KANAL KENARINDAKİ SARAYLAR

San marco meydanına en yakın “Accademia”köprüsünden geçerek Venedik adasının büyük kanalın ayırdığı diğer kara parçasına geçip, büyük kanalın karşı yakasında gezilecek yerleri gezmek.

*Kanal kenarında ki sarayların ön yüzlerinikanalı geçerken çokdaha güzel görüyorsunuz.yanlarına gidince  dışlarındaki güzellikleri görmeniz zorlaşıyor.


1)Galeria Dell Accademia: 8.30-18.30 ve pazartesi 8.30-15.30 arası açık.14€.Kanal kenarında .


İtalya’da 14. Ve 18.yy arasında Venedik Cumhuriyetinin yükselme ve çökme yıllarına ait dönemde yapılmış.Ünlü ustaların ünlü resimlerinin olduğu 24 odalı bu bina en önemli koleksiyonu italyanın.

Çok resim olduğundan seçerek resimlerin detaylarına inebilirsiniz.Ben bu peritottaki resimlerden hoşlanmama rağmen gerçekten bu galeride muhteşem resimler gördüm.Resimler aynı zaman da Venediğin tarihini  de anlatıyor.

1.oda: Paolo Veneziano(1333-1358)→14.yy’dan kalma “Madonna’nın taçlandırılması”

2.oda: * Giovanni Bellini(1434-1516)→ ”tahta ki Madonna”ile “Eyüp ve Aziz Sebestianos”

* Carpaccio (1460-1526)→”onbin şehidin çarmıha gerilişi”.Bu resim çok çok etkileyiciydi.

4.oda: Giorgione(1476-1510)→yaşlı kadın portresi muhteşem ve

Giovanni Belli’nin eserleri var.

10.oda→Veronese→”Levilerin evinde son yemek”aslında”İsa’nın son yemeği”adlı bu eser kilisenin resmi saygısız bulması nedeniyle ressam adını değiştirmiş.Ben gittiğimde onarımdaydı.

Jacopo Tintoretto(1519-1594)→”Aziz Marcos”resimleri .Bunlardan en önemlisi “Aziz Marcos’un kaçırılışı” ve çok güzel.

Tiziano(1488-1576)→”pieta”aslında kendi mezarı için yaptığı bu resimde çok etkileyici.

17.oda: Veronese, Tintorette resimleri ve

Tiepolo(1696-1770)→Aurupa’nın kaçırılışı

Canaletto→18.yy Venedik manzaraları.Hepsi de çok güzel.

20.oda: Gentile Bellini→”San Marco’da geçit”(1496) bana göre müzenin şahaseriydi.Resimden anlaşıldığı  kadar sanki bugünkü San Marco bazalikası  ile aynı.Neredeyse hç değişmemiş.

21.oda: Vittore Carpaccio(1460-1526)→”Azize Ursula’nın yaşam hikayesi”.İngiliz prensiolan Azizenin herceus’u kabul edişi, hiristiyanlığa geçişi, onbirbin bakireyle Roma’ya hacca gidişleri ve dönüşte tecavüze uğramış.En sonunda da Hun İmparatoru Atilla’nın elinde şehit düşmesinin anlatıldığı tablolar.

23.oda: Tiziano(1480-1532)→resimleri

Giorgione(1477-1510)→Fırtına(tempesta-1505) müzenin en ünlü resmi.Yaklaşan fırtınaya rağmen kadının sakince çocuğunu emzirdiği resim.


Aşağı doğru ilerlediğinizde kanal üzerinde ki “casa”kısaca”ca”denilen saraylar ve diğer binalar mermer, tuğla ve beyaz kireçtaşından yapılmış14.-15.yy’dan gotik binalara, Venedik-Bizans, Rönesans-barok ve neo-klasik mimaride yapılmış.Kanal kenarında

2)   Collezione peggy Guggenheim: 10-18 arası açık.Salı kapalı.12€.Emekli ye ve 65 yaş üstüne 10€.

1979’da ölen Amerikalı Peggy Guaggenheim’den miras kalan bu sanat eserlerikendisinin de yaşadığı 18.yy’dan kalma kanalın ağzında ki bu evde sergileniyor.Kendisinin mezarı da köpeklerinin mezarlarıyla bahçede yan yana  yatmakta..

Avrupa’nın en ünlü modern sanat koleksiyonunda;

Picasso(1881-19739, Duchamp, kandinsky, Klee, Dali, Joan Mira,(1893-1938), Mark Ernst-aynı zamanda Peggy’nin kocası(1891-1976), Jackson Pollock, vs.ünlülerin resimleri sergileniyor.

Bahçede de “Giacometti Henry Moore, max Ernst’nin heykelleri var.Binanın kanala bakan teras bahçesinde “Marino marini” nin “kalenin meleği” adlı  bronzdan erotik atlı heykeli var.


Yürümeye devam

3)   Santa Maria Della Salule: 9-12 ve 15-17.30arası acık.2.5€.Longheng adlı mimarın eseri olan bu kilise şehrin, veba salgınından kurtuluşunun anısına 1630’da yapılmış.Dışı barok içi daha da sade olan bu kilise de Tintoretto’nun en ünlü resmi “Cana’da düğün”ile Tiziano’nun üç resmi sergileniyor.Gerek yok.venedik’te bu iki sanatçının resimlerini zaten her yerde görebiliyorsunuz.

4)   Hemen ilerlediğiniz de kanalın başlangıç noktası olan burunu da geziniz.Beyaz güzel bir insan heykeli dikmişler.Buradan tekrar geriye yürüyerek yine “Accademia”’ya geri gelip bu sefer kanal boyu yukarıya doğru yürüyerek

5)   Palazza Ca Rezzonico(Museo Del settecento Veneziona-17.yy Venedik Müzesi): 10-18 arası açık.Salı kapalı.8€.Kanal üzerinde .içeri de foto çek,lm,yor.

Yine17.yy’dan kalma “Longhena”adlı mimarın tasarladığı bu binanın asıl sahibi zengin Rezzonnicio ailesidir.Daha sonra el değiştirmiş.

Yine bu binanın birinci katı ünlü şair “Serenissima’nın son yıllarını n yaşadığı yer ve 1889’da öldüğü yerdir.

Saray çok ihtişamlı.nefis mobilyalar ve 18.yy’dan kalma sanat eserleri var.İlk balo salonu çok muhteşem.İki tane dev avize var.Bunlar değil ama içerideki Murano camından avizeler  çok çok güzel.

Yine 1.katta:  “tiepolo”’ya ait harika freskler var.Zengin lerin refah, amçsız yaşamlarını anlatıyor.

2.katta:            Canaletto(1697-1768)’in büyük kanal manzara resimleri enfes.

3. ve 4. katlar diğer sanatçılara ayrılmış.

* Bu sarayın karşısında ki kanal boyundaki palozzo Grassi’yi kaçırmayınız.karşıdan görünümü çok güzel.

     6) Cal Foseori: Bu saray binası şimdi üniversite olarak kullanılıyor.Buradan iç kısma doğru yürüyerek


     7) Scuola Grande Di san Rocca(kardeşlik Cemiyeti):Dinsel olmayan bir nevi cemiyet binası.İçeride foto çekilmiyor.

16.yy’dan kalma nefis toplantı salanu var.Mobilyalar ve avizeler çok ama çok güzel.yalnız içerisi çok loş.Bayıldım buraya.

Vernedikli sanatçı Tintoretto(1518-1594)kazadığı yarışma sonucu yıllarca yaptığı dev resimlerle tavanı ve duvarları süslenmişHepsi de çok çok gösterişli ama ışıklandırmadan ve tavandakileri uzaklık nedeni ile görmek zor.

Bu arada oturan Japonların elinde ki dev aynaları görünce kendi kendime”alacak başka bir şey bulamamışlar”diye düşünürken bu büyüteçli aynalarla tavandaki ve duvardaki resimleri yakınlaştırarak gördüklerini öğrendim.

A)   Sala dell Albergo: Bu büyük toplantı salonunun yanında ki oda da

Tintoretto’nun bir duvarı kaplayan devesa”Çarmıha geriliş” resmi çok güzel.

Yine aynı salonun tavanda k,”Vebaları iyileştiren aziz Rocca” resmi de harika.

B)  Toplantı salanunda ki 17.yy uçuk heykeltıraşı”francesco Pianto’nun ahşap figürlerine hayran kaldım.

Yine bu toplantı salanunda ayrıca Tiziano, Bellini, ve Giorgione’ye ait birer resimlerde var.Hemen yakınında

8)   Frari Kilisesi: BuVenediğin en büyük  gotik kilisi  ben gittiğimde kapalıydı.Tiziano’nun “Bakire meryem’in göğe yükselişi”resminin olduğu atları ve mezarı bu kilise de.

Buradan yürüyerek “Rialto”köprüsüne geliniz.

9)   Rialto Köprüsü: Büyük kanalın ortasında ve üç köprüden en güzeli.Zamanında doğudan gelen mallar, Venedik Cumhuriyetinin kalyonlarına buradan boşaltılıyormuş.16.yy’dan kalma bu köprünün etrafında en çok Venedik-Bizans sarayları var.Bu köprü, adayı sağ yaka (San marco tarafı) ve sol yaka olarak ikiye ayırıyor.Mermerden oyulmuş kemerleri ve dükkanları ile çok zarif ve heran çevresi çok hareketli.

Köprüyü ve çevresini gezdikten sonra karşı yakaya geçmeden devam ederseniz

10)         Ca’Pesaro(Museo Di Arte oriantale-Asya müzesi): İçine girmedim.Yürümeye devam ederseniz

11)         Fondaco Dei Turchi-Türk Hanı(Museo Di Storia Naturale): 10-18, 8€.13.yy dan kalma bu en eski binalardan biri olan bu yapıda Osmanlı ve Ortadoğulu tüccarların deniz yolculuklarından sonra dinlenmek için han olarak kullandıkları yapı.

*Eğer bu sarayların içini gezmeyecekseniz boşuna gitmeyiniz.Kanalın kıyısında olduklarından dış çephelerini göremiyorsunuz.Ancak büyük kanalda geçerken görebiliyorsunuz.

Buradan botla karşı kıyıya geçip karşı kıyıda ki sarayları da gezebilirsiniz.

12)         Palazzo Vendramın-Calergi: Şu anda casıno olan bu binada 1883’te ünlü opera bestecisi Richard Wagner ölmüştür.

Aşağı doğru yürüdüğünüzde

13)         Ca’D’ora(Franchetti Galery): 15.yy’dan kalma bu binanın tüm yüzü altın bezemelerle süslü olduğundan bu adı almış.Bu bezemeler şimdi yok ama binanın gotik cephesinde ki taş oymaları harika.Galeride  Rönesans heykeltıraşlarının eserleriyle diğer sanatçılarının resimleri var.

Buradan tekrar Rialto köprüsüne gelip iç kısma yürüdüğünüzde

3.DİĞER GEZİLECEK YERLER

1) Campo santi Giovanni e Paolo: Bir kanalın kenarında ki bu meydan da oldukça güzel.Ortada , mirasını venediğe bırakanColleoni’nin atlı heykeli var.

A) Santi Giovanni e Paolo:7.30-12.30 ve 15- 18.30 arası açık.2.5€. 13.yy’dan kalma bu gotik kilisede Düklerin cenaze törenleri düzenlenirmiş.İçinde düklerin 25 tane anıtsal mezarı var.Kızdım artık.heryere para.Girmedim.

2) Yahudi Gettosu: Tren istasyonunun kuzey doğusunda eski dökümhaneye1516’da  yerleştirilen Yahudiler 17.yy’da arış gösterince venediğin 6-7-8 katlı apartmanları dikilmiş bu semte.

16.yy’dan kalma Sinagog ve Museo Ebraico gezilebilir.

ADALAR

Ben daha önce gittiğimden bu sefer gitmedim.

1)   Murano: 1922’den beri cam ve kristal fabrikalarının olduğu ada

2)   Burano: Renkli evleri ve dantelleri ile ünlü sevimli ada

3)   Torcello: 7.yy’dan kalma katedrali ünlü

4)   Lido: plajları ile ünlü olan bu ada da araç trafiği var.

5)   San Giorgio Maggiore: Hemen San Marco meydanının karşısındaki vaperotte ile 5 dakika süren  bu küçük adada 16.yy’dan kalma çok görkemli kilise var.İçinde Tintoretto’nun resimleri var.

Venedik→Trieste(tren , 2 saat, 11.40€, hızlı tren 16.50€)


TRİESTE


Gezmek için gidilecek bir şehir değil ama deniz kenarında güzel bir şehir.Venediğe 2 saat uzaklıkta Slovenya’Qya sınır  olduğundan kalabileceğiniz şehir.

1)   Piazza Del Unita De İtalia: Denize bakan İtalya’nın en büyük meydanı.çevresinde çok güzel saraylar var.

2)   Meydanın güneyi

A) Greco-Ortodossa Di San Nicola Kilisesi: İçi pırıl pırıl altından

B)  Serbo-Ortodossa Di San Spiridione Kilisesi: Dışı içinden daha güzel.

C)  Di S.Antonio Taumaturgo  Nuova : Bu Katolik kilisesi de fena değil

3)   Meydanın doğusu

A) Teatro Romano: Açık havada ki ücretsiz görebildiğiniz bu tiyatro oldukça sağlam olmuş.Tepeye doğru tırmandığınızda

B)  Catedrale Di San Giusto: 9-19 arası, 5€.Resim ve tarihi eserlerin sergilendiği güzel salanlorı olan kaleden şehrin manzarası da çok güzel.

Trieste→Koper(Slovenya)(23km, sadece otobüs, 3€.)

SLOVENYA











2 yorum:

  1. İtalyanca ile ilgili sayfanızda backlink çalışması yapmak istiyoruz. Detaylar için lütfen iletişime geçin. İletişim için - marketing@protranslate.net

    YanıtlaSil
  2. Mwrhaba
    Tam olaeak ne iateiğinizi anlamadım.Sizin göreviniz ne oluyor? Açıklarsanız memnun olurym.

    YanıtlaSil