7 Nisan 2012 Cumartesi

7- BELÇİKA / AVRUPA


BELÇİKA: Çikolata yemekten mide fesadına uğradım.

 Ülke çikolata ve 500’den fazla çeşidi olan birası ile ünlü. Ayrıca toplu iğne yardımı ile sabitlenip, birçok tahta mekik ile elle ipleri aşırtıp düğümleyerek yapılan harika beyaz iş ve dantelleri görülmeye ve alınmaya değer. Bu gelenek 16. yy’a kadar uzanıyor.





TARİH: Geçmişi Roma İmparatorluğuna dayanan Belçika yüzyıllar boyunca çeşitli devletlerin hakimiyetinde yaşadıktan sonra 19. yy’da Hollanda Krallığı’ndan ayrılarak ayrı bir krallık olmuştur.

Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında Almanlar tarafından işgal edildi. Daha sonra 1971’de anayasa ile ülkede konuşulan dillere göre üç yönetim bölgesine ayrıldı.



1)Kuzeyde yeralan, Flandre bölgesi: Flamanca (Hollandaca ya da Datc dili de deniliyor) konuşuluyor.

2 Güneyde yeralan Valon bölges:Fransızca konuşuluyor.

3)Her iki dili de konuşan Brüksel.

*Doğuda Almanya sınırına yakın ufak bir topluluk da Almanca konuşuyor.

1948’de Hollanda ve Lüxemburg tarafından kurulan ekonomik birlik olan “Benelüx Ülkeleri” nin üyesidir. Bu birlik AB’nin temelini oluşturur.





GENT(yarım günde geziliyor.)

tren istasyonunda indikten sonra Gent-Old City’e tramvay veya otobüsle gidebiliyorsunuz.

İnfo, kalenin yanında çok güzel bir bina olan “Balıkçı evi”nin içinde.eski şehir gerçekten çok iyi korunmuş.kesinlikle görülmeye değer şehir.Evler  4 katlı, uzun çatıları kademeli olarak yapılmış.Evlerin üzeri küçük heykellerle Çoksüslenmiş.harika binalar.

1)   Sint-Veerplein: Çok güzel bir meydan.1700 yıllardan kalma binaları var.İnfo’da “old Fish market”in  içinde.

A)  Castle of the Counts: çok güzel bir kale.Giriş 8.İçinde ki özellikle işkence aletleri çok ilginç.

B)   Graslei and Korenlei Caddeleri:  Kanalın ayırdığı bu iki cadde üzerinde enfes binalar var. 40 dakikalık bot turu 6.50 €. Yürümeye devam ediyoruz.

C)   Kiliseler Bölgesi:

a)    St. Michael’s Church, St. Nicholas Church

b)   City Hall, Mason’s Guild Hall

c)    Belfry Saaat Kulesi (5€)

d)   St. Bauo’s Katedral: İçi ve dışı çok görkemli. Kilise içinde “The Adoration of The Mystic  Lamb” Kısaca ”Lamb Gods” adlı, 1432’den kalma harika bir tablo ile karşılanıyorsunuz (Giriş 4€). Tablodaki detaylara hayran kaldım. Detaylar dehşet verici.

Yürüyüş rotasında diğer binaları da görebilirsiniz.


BRUGGE 

Venedik, deniz suyunun dolaştığı adacıklardan , Brugge ise su baskınlarının oluşturduğu kanallar olduğundan su durgundu.

Gezi için bir gün ayrılması yeterli. Çok sevimli, şık, romantik, tarihi doku korunarak günümüze kadar gelen hayranlık uyandıran bir yerleşke. Tüm Belçika’da olduğu gibi çikolata, elişi ürünleri ve bira dükkanları her yerde. Tren istasyonunda harita 0,5€. Otellerden ücretsiz de edinilebilir.

1)   Markt: sıra sıra dev atların çektiği faytonların müşteri  beklediği çok güzel bir meydan.Yine harika tarihi , çatıları basamak basamak yükselen binalar var.en ünlüleri

A)  Belfort (saat Kulesi): 8€.O kadar tırmanmaya değmez.şehrin manzarasını kafes tel örgünün arkasından görebiliyorsunuz.

*hemen yanında bi,r türlü diğer Avrupa şehirlerinde yakalayamadığım “Salvador Dali”nin sergisi vardı.Giriş 10€.Adam gerçekten dahi.İnanılmaz  resimlerdi.Yakınında

B) City Hall: 2€.Güzel.


Bu meydan da  çok güzel binalar var.Bunlardan kilise-Müze  olana 2€.Burada insanlar sıraya girip cam tüpün içinde ki yiyeceklereçok saygıyla yaklaşıyorlardı.Ne olduğunu anlamadım.

2)   Katedral: Hep gördüklerimizden.Roman ve götik tarzında.ihtişamlı.

3)   Our Lady Kilisesi(Old kerk): 9.30-16.30, Pazar günü 13-16.30 arası açık.13.yy’dan kalma 122metre  kulesi, dünyanın 2.en uzun kilise kulesiymiş.katedrali gezmek bedeva.içinde ki

A)Müze:Giriş 4€. Mikelanjo’nun  “Meryem ve çocuk”heykeli kesinlikle görülmeye değer.Ayrıca müzede ki diğer eserler de çok güzel.

4) St John hastahenesi: 11.yy’dan kalma Avrupanın en eski  hastanesi.Ama ben bu binayı kaçırdım.

5) Bira müzesi: Daha önce benzerlerini gördüğümden girmedim.


6) Lake of Love(aşk Gölü): Hakkında çok güzel olduğuna dair yazılar okudum.hayal kırıklığına uğradım.Sıradan su.temiz de değildi.

7) Boot Turu: Brugge’de  kesinlikle bot turu yapınız.7.60€.gerçekten venedikte kilerinden farkı yok.sevimli kanallarda harika binalar görüyorsunuz.

*Aslında çok müze var.Ama artık çok özel olmadıkça gitmiyorum.

BRUSSEL(Brüksel)

Brüksel,Avrupa birliğinin 3 ana kurumu burada olması nedeni ile Ab’nin ve Avrupa’nın başkenti sayılıyor.

Brüksel2de 3 tane tren istasyonu var.Siz merkezde inmelisiniz.Bu şehir için en az 2 gün gerekli.

YAŞAM:İnsanlar Kuzey Orta  Avrupalı olmasına rağmen sıcak kanlı ve yardımseverler.çevre hollandada ki kadar bakımlı ve temiz değil.hatta bazı bölgeler oldukça pisti.

Aslında Brüksel, içinden geçen ırmak kurutularak  yerleşime açılan bir şehir. 1830’larda Belçika Krallığı’nın başkenti olmuş,

BruggeBrussel(tren, 1 saat, 13.50€)

Gezilecek yerler, merkez “gran place” nin çevresinde ve yürüme mesafesinde.

1.MERKEZ

1)   Grand Place: Ben bu meydaı ilk gördüğümde şoka uğradım.Bu kadar ihtişamlı binaların olduğu meydan azdır sanırım.

A)  Hotel Dville: Aslında belediye binası .İnfo içinde.Binanın sol tarafını 1402’de “Jacgues “adlı mimar yapmış.1402’de sağ tarafını ise  hangi mimar yapmış bilinmiyor.zaten binanın sağ ve sol tarafının farklı olduğu hemen dikkati çekiyor.tam karşısında

B)   Şehir Müzesi:10-17arası, Perşembe 8’e kadar, pazartesi kapalı, Giriş 4€.”Manneken Pisi”y e şimdiye kadar giydirilm,ş kıyafetler bölümü en ilginçi.Türkiyeden de kıyafet var dediler amainternetten baktırmama rağmen  bulamadık.1belki sergi için kaldırılmıştır1dediler.

C)   Belediye binasının yanında heykellerle süslü meslek loncalarına ait (okçu loncası, terzi loncası, vb.)nefis binalar yan yana bir bütün  oluşturmuş.

D)  Le rus cafe: belediye binasının hizasında  ki bu eski cafenin içini de ziyaret edniz.

Belediye binasının köşesini dönerseniz

E)    Çikolata Müzesi: giriş ücretli.uzak sıcak ülkelerden gelen çikolata meyvesinin çekirdeklerinden nasıl çikolata yapıldığını anlatıyor.

En aşağıda ki görsel olarak çikolatanın şekillendirilmesi gösteriliyor.shovun sonunda taze çikolata ikram ediyorlar.

2.MEYDANIN KUZEY-BATI’SINA YÜRÜRSENİZ

1)Bourse: Borsa binası. 43 m. Uzunluğunda, 37 m. Genişliğinde devasa bir bina. Bütün duvarları çok güzel kabartma heykelleri ile bezenmiş, İçini gezemiyorsunuz. Biraz aşağısında;

2) Saint Gery ; Barların olduğu, insanların tıklım tıklım masaları doldurduğu renkli ve hareketli  bir semt.

3.MEYDANIN KUZEY-DOĞUSUNA YÜRÜRSENİZ

1) “Rue des Boushers” (midyeciler caddesi) caddesi : T şeklindeki bu caddede, her çeşit deniz ürününü özellikle de midye yiyebileceğiniz bu iki cadde cıvıl cıvıl. Masalar dışarı atılmış, temiz ve şık.  Caddenin solundaki çıkmaz sokakta

2)Janneken Pis (Manneken Pis’in kız kardeşi): İşeyen kız heykelciği  demir kafes içinde sergileniyor.  Daha da doğuya giderseniz

3) St. Michael Katedrali: 69 m. Yüsekliğinde bir kuleye sahip.

4. MEYDAN’DAN KUZEY-BATI’YA YÜRÜDÜĞÜNÜZDE

Yoldan biraz yürüyüp sola döndüğünüzde;

1)Musee des Customes et Dantelles : Giriş 4€. 16. Yy’dan beri dantel ve kostümlerin sergilendiği çok güzel bir müze.

2)Manneken Pis (İşeyen çocuk heykeli): 1619’da yapılan bu heykel özel günlerde günün anlamına göre giydiriliyor. İsterseniz bu kıyafetleri Brüksel Müzesi “Manneken  Pis” bölümünde görebilirsiniz.

Hemen bu heykelciğin sokağında dünyanın en ünlü çikolata merkezleri olan:

3)Neuhaus, Godiva gibi ünlü çikolata markaların mağazaları var. Bakması bile çok keyifli.

5.BURADAN DAHA DA KUZEYE YÜRÜDÜĞÜNÜZDE  BİR ÇEMBER ÇİZEREK GEZEBİLİRSİNİZ

1)Kapelle Şapeli

2)Rue Haute Hoog ve Rue Blaes: Birbirine paralel antikacılar caddesi.

3)Palace of Justice: Gördüğüm en kaba, pis ve bakımsız saray. Giriş ücretsiz ama zaman harcamaya değmez.

*Buradan şık mağazaların olduğu Louise Caddesi’nden bir tur atıp geri geliniz.

6.SABLON

1) Kilise:

2) kilisenin hemen önünde belli günlerde kurulan çok ünlü antika pazarı oluyor.meraklıları çok uzaklardan gelip, pazarlıkla alışveriş yapıyorlarmış.

3) Kilisenin alt tarafında birbirine parelel iki sokak çok gösterişli.Çikolataların satıldığı “mercolini” ve “Whittamer” çikolata dükkanlarını atlamayınız.

7.SABLON KİLİSESİNİN ÜST CADDESİNDE(Regentschap Caddesi)

1) Kraliyet güzel Sanatlar Müzesi: Biraz ileri de

2) Museum magette: Ücretli.değmez.Hemen ileride sola döndüğünüzde

3) Mim Musee des  Instruments De musique(Enstrüman ve müzik müzesi): 9.30-16.15arası ,pazartesi kapalı, 5€.çok güzel.özellikle 4.katında 1700 lü yıllardan kalma nefis enstramanlar var.

8.BURADAN DOĞUYA DOĞRU YÜRÜDÜĞÜNÜZDE

1) kraliyet sarayı: ücretsiz ve çok güzel.

2) Avrupa Birliğine 3 Ana kurumu

A) Parlomento Binası: Devasa cam ve çelikten yapılmış bu binayı aslında ücretsiz gezebiliyorsunuz.Turist info’da ki öğrenci kız bana”Cumartesi açık”dedi.ama kapalıydı.her yerde mavi zemin üzerine sarı 28  yıldızlı(Avrupa Birliğinin üye sayısı)bayraklar var.Daha ileride

B) AB bakanlar konseyi: Çok yakının

C)AB komisyonu: Bu binada çok görkemliydi.yakınında

D) tarih Müzesi

E) Askeri Müze

F) Auto World  müzeleri var.

9.ATOMİUM

Şehre 8 km.Metro ile gidiliyor.1958 Dünya fuarı için demir atomunun 160 kez büyütülmüş  hali olan, 102 metre , 2400 ton ağırlıkta bir yapı.odalardan biri restoran mış.Ben çok beğendim.

A)  Ev Köyü: Yemek , kültür, etkinlikler ,sinemalar

B)   Chines Pavillio ve japanese Tower: 9.30- 17 arası, 4€, ikisi de çok ihtişamlı.Kesin görünüz.

C)   Trade mart(Dünya Ticaret merkezi): Sadece bina

*Bu bölgede çok güzel dinlenmek için harika  parklar var.

İsterseniz  Brussel→liege↔Macistricht  gezebilirsiniz.



BELÇİKA ‘DAN LUXEMBURG’A GEÇİŞ

Otobüs yok.Sadece tren veya covaiturage ile gidebilirsiniz.

brusselluxemburg(tren , 3 saat, 36€)*Bu tren Liege(Belçika)dan  geçmiyor.burayı gezmek isterseniz ayrıca gitmelisiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder