KUZEY AMERİKA
*kalabalıklar içinde yalnız insanlar.
*Çocuk ve yaşlılar için her şeyin düşünüldüğü ve desteklendiği ülke.
*Bu ulkede engelli, cocuk ve hayvan olmak ayricalikli.
Amerikalının tanımı;çalış, eve gel, uyu,işe git,ye,şişmanla.başka birşeyler yapmalarına fazla zaman kalmıyor.
Okumak , kısa süreli gezmek için gidilecek ülke.Ama kültür olarak o kadar farklıyız ki belli bir yaştan sonra bir Türk'ün burada yaşıyabileceğine , mutlu olabileceğine inanamam.
bazı konular bizde iyi.bazı konular ise Amerika'da iyi.
VİZE:
İstanbul-istinye konsolosluğundan da alabiliyorsunuz.Internetten basvuru yapiliyor.Verilen randevu gununde , sizi uygun bulurlarsa on yillik vize veriyorlar.
Önce İş bankası şubesine hesaba 20 Dolar yatırıp ertesi gün 340 4444 nolu telefonu arayarak verilen pin kodunu( veya Kredi kartından da aynı gün çekiyorlar.)ve pasaportunuzu veriyorsunuz.
Not: Turistik vize en fazla 10 yıllık veriyorlar.bu 10 yıllık sürede bir girişte en fazla 6 ay kalabiliyorsunuz.Vize ücreti 140 Dolar.
BRITISH AIRWAYS ILE AMERIKAYA UCMAK: Ben en uygun buldugum British havayollari ile miami'ye gidis ,dokuz ay sonra Kanada-Montreal'den donmek uzere 600Euro 'ya internet uzerinden ecobilet'ten aldim ama bu site beni cok uzdu.
Ingiliz konsoloslugu ve ekobilet yetkilileri israrla bana'Ingiltere transit vize'sini almam gerektigini soylecince havalaninda ki Btitish havayollari ofisine giderek dogruyu ogrendim.
Amerika vizeniz oldugunuzda havalani degistirmediginiz surece 24 saat Ingiltere havalaninda kalabiliyorsunuz,Ayrica Ingiltere vizesine ihtiyaciniz yok.
Ingiltere'de Heathrow havaalanina 1.terminaline iniyorsunuz.bu terminal gec kapandigindan havaalani otobusu ile 5.terminale gidip 2 nolu transit salanunda uyuyabiliyorsunuz.Disari cikmamis oluyorsunuz.
Amerika'ya giriste meyva,sebze ve su sokamiyorsunuz.aliyorlar.kuru yiyecekde sikinti yok.Diger sampuan v.s agzi kapali naylon torbalara koyunuz.
*giriste bundan sonra gidecegin yer icin bilet sormuyorlar ama nerede kalacagini soruyorlar.
ULAŞIM
*ABD’de 6 ay Türk ehliyetiniz geçerliymiş.Sorunuz.
*Abd’de kredi kartınızla araç kiralıyabiliyorsunuz. Otoyollara girerken yandaki sepetlere bozuk para atıyorsunuz.Yoksa kredi kartınızdan çekiyorlar.
New York , Cıhıcago, wasington gibi büyük şehirler hariç toplu taşıma çok az.çoğu insan şehir dışındaki bahçeli evlerinde oturuyorlar.o nedenle hemen hemen her bireyin cep telefonu gibi bir arabası var. başka türlü olmaz zaten. Bir turist için Amerika'yı gezmek bu nedenle zor.
1-Greyhound(www.greyhound.com) otobüsleri:
Tüm kuzey amerikada ve Kanada ‘da geçerli şehirler arası çalışan otobüsler. (sanırım Alaska’da yok.En yakın ‘White house’ye kadar gidiyor.)
Greyhound Diskowery pass ticket: bu pass biletle verilen sürede istediğin kadar greyhound otobüslerine binebiliyorsunuz. Bazı yerlere aktarmalı gönderiyorlar ama genelde heryerden her yere otobüs var.herkesin özelarabası olduğundan çok kalabalık olmuyor.genelde zenci ve küçük bütceli beyazlar kullanıyor.zamanda geçikme olmuyor.İyi bir plan yaparsanız Tüm Amerika’yı ve Kanada’yı çok rahat bu otobüslerle çok uygun fiyatla gezebilirsiniz.
Önemli: Amerika’dan aldığınız greyhound pass biletinizin süresi geçmediyse Kanada’da da geçiyor.kanada’da aldığında Amerika’dageçiyor.Fiyatlar aslında aynı ama Amerika’da tax almadıkları için daha ucuz oluyor.Örneğin 15 günlük bilet Amerikada 356 Dolar iken Kanada’da tax ile birlikte 402 dolar. Kanada’dan pass bilet alırken Amerikan doları verirseniz değiştirme ücreti 4 dolar alıyorlar.Yani 15 günlük bilet=402 dolar=398 Kanada Doları
O nedenle Kanada’ya gidecekseiz bu bileti Amerika’dan alınız.
Meksika’dada aynı pass bileti varmış.Alaska’da da geçiyormuş.Kontrol ediniz.
1 haftalık→256, 15 günlük→356, 30günlük→456, 2 aylık→556 dolar.
*Normalde bu otobüslerde tek yön 4 saatlik bir bilet fiyatı 35 Dolar.10 saatlik yol 60 Dolar gibi.İnternetten alırsanız bu fiyatlar yarı yarıya oluyor. Yanı bu pass bilet, çok ucuza geliyor.
Bu bileti 2 saat önce hatta ilk otobüse binmeden önce alabiliyorsunuz.Ama kanada’da fiyatlar aynı olmasına rağmen yabancıysanız 21 gün önce bu bileti almalısınız.8İnternetten alınıyor.).Her otobüse bindiğinizde biletinizden gerekli parçayı veriyorsunuz.
*Ben Amerika’day ken kağıt israfı olmasın diye bilet vermiyorlardı.sadece şöföre pass biletinizi gösteriyorsunuz. Ve sadece Bagaj fişi alıyorsunuz.Çok pratik.
*Önemli: pass biletinizi alırken eğer valiziniz yanınızdaysa kesinlikle bagaj fişinizi alınız. Tartarak veriyorlar. Valiziniz o anda yanınızda değilse kesinlikle otobüse binmeden alınız.Yoksa otobüse bindirmiyorlar.Hemen sıraya girki yer kalsın.
Bazı yerlerde ofis olassa veya kapalı ise şöför bagaj fişi veriyor.
*otobüste koltuk numarası yok. O nedenle sıranın önlerinde olmaya çalışınız.Yoğun olan yerlerde yer kalmasa aynı yöne giden bir sonra ki otobüsü beklemek zorundasınız.
*Pass biletinizle gideceğiniz yöne giden otobüsle çok önceden yer alamıyorsunuz.Örneğin bir gün önceden alamıyorsunuz.Ancak otobüsün hareketinden 2-5 saat önce yer varsa alabiliyorsunuz.
*Ama bazen ofisde de yanıltıyorlar. Ben Chicago’dan aktarmalı Lancaster(Pansilvanya)’ya geldim.Bilet gişesinde ki kız Lancaster’den Philedelfiya’ya Greyhound ile gidersiniz dedi ama buraya geldiğimde otobüs yoktu. Ayrıca başka bir otobüs firmasına ücret ödemek zorunda kaldım. O nedenle en yakın greyhound olan yere bilet aldım ve yoluma devam ettim.
*Tüm greyhound istasyonları çok güzel ve temiz.Tuvaletleri deçok temiz ve ücretsiz. Ayrıca hepsinde ücretsiz ime suyu var.
*bazı yerlerde bilet vermiyorlar.şöföre kartınızı gösteriyorsunuz ama kesin bagajınızı tartırarak bagaj fişini alınız.(Garanti olsun.)
*Gideceğiniz yere gideceğiniz tarihte ki sattlere bakınız. Hergün aynı yere aynı saatlerde olmayabiliyor. Ve hangi saatte giderseniz diğer otobüs için ne kadar bekleyeceğinizi öğreniniz. Az beklemeli olanı almaya çalışınız.
*Hangi şehirlerden nereye otobüs olduğunu öğrenerek planınızı iyi yapmalısınız.,Bazen ben yolu uzattım.
*Amerika’da pass biletle , Seattle,Bufola, v.s dan Kanada’ya ücretsiz geçebiliyorsunuz.
*Eğer N.Y’tan BasıngtonDS,Boston ,Virgina,Olgareaus v.s gibi yakın yerlere gidecekseniz ‘Chinatown2daAllen caddesinde sürekli otobüsler kalkıyor. Çok daha ucuz.
*Sadece bir tane valiz kabul ediyorlar. 2. Sine 10 Dolar alıyorlar.bagajınızı terminallerde ücret ödeyerek bırakabiliyorsunuz. Ama en yakın otele de bırakabiliyorsunuz.
TELEFON
Eğer Amerika’da uzun kalacaksanız;
Medison ve Metro pas hattı satın alabilirsiniz.Bu hattı Amerika ve Kanada’da kefil olmadan 60 Dolara satın alabilirsiniz. Bununla heryeri istediğin kadar arayabiliyorsunuz. Dünyanın her yerinde ki sabit numaralarla (Türkiye dahil) ücretsiz konuşabiliyorsunuz.
*gmail.com ‘dan mailaldığında Amerika ve Kanada’da istediğin numarayı (sabit, cep)ücretsiz arayabilirsiniz.
*Veya kendi skaypınız yoksa bir başkasının skaypından ücretsiz konuşabilirsiniz.
YAŞAM
*İnsanlar çok yalnız.Kulaklarında kulaklık sadece müzik dinliyorlar.hemen hemen hepsinin birden fazla kçpek veya kedisi var. Ellerinde poşetler köpeklerinin arkasından sokaklarda pisliklerini topluyorlar.Bazı sokakta soru soracağın insan bile bulamıyorsunuz
*Bana göre mutsuzlar.çok yemekten obozite olmuşlar.Zenciler insan azmanı.Ama kilolarından utandıkları yok.o kilolarıyla en son moda kıyafetleri giyiyorlar. kendilerine bakıyorlar.
*Doğuda batıya geldikce insanlar daha mutlu, yardımsever, sıcakkanlı oldular.Montana-Bilings'de sanki Türkiye'de ki gibiydim.
*Dünya Amerikalıların hepsini zengşn sanıyor.oysa dışarda yaşayan da çok.fakir olan da var.
*Heryerde insanlar hemen sıraya giriyorlar. Sıra bozulursa hemen görevli uyarıyor. Bıraz sıkıcı ama bu kadar farklı kültürde ki insanı da bu kadar katı kurallar olmadan bir arada tutamazsanız.
Kurallar çok.Doğru, eğri.Herkes uyuyor. Robot gibi. Bir mekanda en ufak bir bağrışma olsun hemen görevliler gelip sorun yatanı götürüyorlar.
Polis burada kral.Asla polis ve görevliler sizi 2. kez dinlemiyorlar. Polisler bir garip.Karanlıkta bile güneş gözlüğü takıp kendini dev sanıyorlar. Cezayı kesiyorlar.ödeyeceksiniz.
Adamlar dünyayı karıştırıyorlar ama kendi sistemlerini kurmuşlar. Herkes kurallara uyuyor ama göçmenlerin kötü vatandaş damgası yemekten ödleri kopuyor.Yoksa kovuluyorlar.
Korku imparatorluğu kurmuşlar. Dünyanın fakir ülkelerin kaçırdığı özellikle akıllı gençlere ucak kaçmışlar. üniversite bitirmiş pırıl pırıl kaçırdığımız Türk gençleri sıradan işlerde çalıştıklarını gördüm. ama burada Türkiye'de ki gibi stres yok .En azından gençler iş bulabiliyor.
*yardımseverlik duygusu sıfır.Kimsenin kimseyi umursadığı yok.İnsanlar bencilleşmiş.Kurban olduğum ülkemde yine de düşene bir el uzatılıyor.
*Köpek , krdi çok önemli burada. En rahat köpeklerinden sevgi alabiliyorlar. Bazılarının 6 kedisi 3-4 köpeği vardı. Ama bazılarıda tüm gün hayvanları eve kapatıp akşama kadar işlerine gidebiliyorlar .hayvanlarda gün boyu duvarları tırmalayıp sahiplerini bekliyorlar. Bunun da adı hayvan sevgisi oluyor.
*İnsanlar genelde çok dürüst. Dümdüzler. Bizdeki gibi kıvıran çok az. Soğuklar ama Yalan konuşmuyorlar.
bazen de gereğinden fazla kibarlar ama biraz da alışkanlıktan. Alışkanlık olsa da iyi.herkes devamlı'I am sory ve ' teşekkür ederim'diyorlar.
*İnsanlar çalışma saatlerinde telefonlarına bakmıyorlar. telefonlarını ancak iş çıkışı açıyorlar. Gün içi ancak mesaj bıraktığınızda iş çıkışında size dönüyorlar.
*Dışarda içki içmek sadece Neveda ve Florida eyaletinde serbest.
ZENCİ:
Zenciler, ailelerinden gördükleri gibi okumayan, kendilerini ifade etmek için çok frapan giyinen halk.Özellikle gençlerin pantalonları neredeyse dizlerine kadar düşmüş.Boş adamlar.çok içiyorlar. Rahatlıklapara v.s dilenebiliyorlar.Çok gürültülü konuşuyorlar.sanırım beyaz Amerikalılardan daha mtlular.Ama hala 2.sınıf vatandaşlar.
EVLER:
Evleri tek kelimeyle harika. Çoğu bahçe içinde havuzlu villa şeklinde.
Evlerde herşey var. Biraz fazla.Tüketimi seviyorlar.atmıyorlar da.Depoları ağzına kadar dolmuş.
Evlerinin içleri çok dağınık.Tuvalet ve mutfakları çok temiz.En önemlisi sokaklarını çok temiz tutuyorlar.
Bizlerde tam tersine evlerimiz pırıl pırıl ama dışarılara hala çoğumuz çöp atabiliyoruz.Amerikalılar gibi dişlerimizi ve vucudumuzu da temiz tutmuyoruz.Her an duş alıyorlar. Doğal yemiyorlar ama doğal ortamda yaşıyorlar.birde evlerine ayakkabıları ile girmeseler.
eski evleri bile hala çok bakımlı.Adamlar bir kere sağlam inşaat yapmışlar.Yıllarca kullanıyorlar.
GiYİM:
Giyimleri çok naturel.sade ve spor.Kökten görmek farklı oluyor.tekstil pahallı ve kalitesiz. Çoğu naylon.Ama özellikle spor pabucları harika.
ÇOCUK
Çocuk ve sakatlara çok önem veriyorlar. Çocuklar daha küçükken herşeyle karşılaştıklarından , deneme fırsatları olduklarından tok gözlü, dürüst ve kendine güvenen bireyler oluyorlar.
Sorun 18 yaşından sonra yalnız kaldıklarında çıkıyor. Çok erken genç başına mücadele etmek zorunda kalıyorlar.Bizdeki gibi aileler grnçleri arkalarından sürekli itelemiyorlar.
Sanırım ortası en iyisi.
*Çocukları sevemiyorsunuz. Hele benim gibi zenci bebeklere bayılıyorsanız çok sık azar işitebilirsiniz.
Anlayamadığım küçükken bu kadar korudukları çocuklarını birdenbire 18 yaşında yapayalnız bırakıyorlar. sanırım çocuklar aniden boşluğa düşüyorlar.Uyuşturucu kullanımı da yaygın.
EKENOMİ
Genelde bir öğretmen maaşı 3000Dolar.Asgari ücretin saati 9 dolar. ortalama bir restoranta , ofeniste çalışan birisi en az 2000 Dolae alıyor.Burada az ama başka ülkede fazlası ile yetiyor.Gençlerin çoğu kazandıklarını diğer ülkelerde gezerek harcıyorlar.
Üniversite bitirenler bile çok asit işlerde çalışabiliyorlar.
SAĞLIK
Eğer sigortanız yoksa ölmelisiniz.Çok pahallı. Ama özürlüler için cennet.Çoğu hizmet ücretsiz.
Belediye otobüsüne özürlü binerken portatif plortform iniyor.Otobüse inen özürlü kaldırılan ilk sıraların yerleştirildikten sonra kemerlerle sabitleniyor. İnerkende yine otobüs şöförünün yardımıu ile indirilirken yolcular mırıldanmadan bekliyorlar.
YEMEK
Evde yemek yapan ço az. Hep hazır, yağlı , sandaviç türü yiyorlar. evde de yeseler hazır aldıklarından hazırlıyorlar. Ama taze meyva suyu çok tüketiyorlar. Zaten çalışmaktan da yemek yapmaya zamanları yok. Sadece bazıları sadece hafta sonlarında yemek hazırlıyabilşyorlar.
OKUL
Türkiye'den farklı burada üniversiteye gitmek daha kolay.Gençlerin çoğu liseden sonra başka ülkeleri geziyorlar veya çalıştıktan sonra üniversiteye gidiyorlar.
Bir türk genci''Amerika'da okumak isteyen gençlere her türlü desteği veriyorlar'' dedi. Ah Türkiye'de ki ÖSS, gençlerimizin çoğunu ruh hastası yapıyor.
Burada ders seçme olduğundan ister kolay isterseniz zor ders seçebiliyorsunuz. Yani ne isterseniz onu okuyabiliyorsunuz.
SONUÇ
Evet ülkemde çok sorun var.Sistem yok.Gidişat kötü.Ama Amerika 'da yine de yaşayamam.
---
.
Tesekkurler.
YanıtlaSil