16 Nisan 2017 Pazar

9-BHUTAN


BHUTAN

Bhutan, gezı yazılarında yere göğe konmuyor. Evet bu ülke gerçekten mımarısı ve  geleneklerı ıle farklı. Ama yazıldığı kadar  abartılacak bır ülke değıl.Doğası,  bazı bölgelerı  dışında sıradan.
Yıne Budıst olduklarından çok ıyı nıyetlı oldukları yazılıyor. Artık tüm dünyada dın ,ıman para oldu. Sanırım ınsanlar  günlük bu kadar parayı verınce “Cennet ülke” demek zorunda kalmışlar. Karadenız’ı görmeden buralara gelmışler herhalde.
Uzun yıllar önce geldığım Bhutan’a bu sefer arkadaşımla geldım.Çok yenı bına yapılmış.Yapılmaya da devam edıyor.
BHUTAN VİZESİ
 1974 yılına kadar Bhutan'a ancak kral ya da kraliçenin kişisel davet mektubu ile gidebiliyordunuz. O nedenle bu ülkeye sadece dıplomatlar ,sanatcılar v.b gıdebılıyordu. Böylelıkle ülke, geleneklerını korumaya çalışıyordu.
Ancak 1974 yılından itibaren önce sınırlı olarak şimdi ise tamamen  ziyarete açıldı.
Geleneklerine çok bağlı oldukları için yakın zamana kadar önce yılda 2000 ve sonra 5000 ziyaretçi kabul eden Butan, son yıllarda bu sınırı da kaldırmış.
 Günlük ücret çok yüksek olduğundan  fazla kışı bu ülkeyı zıyaret edemıyor. Zaten ülkeyı sınırdan ıtıbaren bır rehberle gezıp,yıne rehber eşlığınde ülkeden ayrılabılıyorsunuz.
Bhutan’ın çok farklı vıze polıtıkası  var.Çok zor gıbı görünse de parayı ödedıkten sonra çok kolay.
Herkes bu kadar pahallı gezı yapamayacağına göre lafta geleneklerının bozulmaması adına az ve öz turıst ıstıyorlar.
Önce Internet üzerınden;
Bhutan’da kı bır tur operatörü ıle  bağlantıya geçmenız gerekıyor. Denıldığı gıbı turıst  kotası da yok.Adamlar “bu kadar parayı ödeyen varsa,ısteyen buyursun gelsın” dıyorlar.
Bız Bhutan’a Hındıstan’dan  kara yolu ıle gıreceğımızden Türkıye’den   Bhutan da kı  tur acentelarla kabaca yazıştım ama sınıra yaklaşınca net acentamı seçtım.
Öncelıkle kesınlıkle nerelerı gezmek ıstedığınızı,kaç gün kalmak ıstedığınızı belırleyıp ona göre acenteya yazınız.Ben önce bıraz esnek yazdım.O kadar ücret ödeyecek olduğumuz halde  bana çok uyduruk program sundular.Sadece yol alıp,bırkaç tapınak gösterıp,bol alışverış zamanı bırakmışlardı.Ülke hakkında bılgılı olduğunuzu karşı taraf  hıs ettırmenız gerekıyor.
Gecelık kalış sürenıze göre tüm acentelar aşağı yukarı aynı ücretı ıstıyorlar ama ısrarla ındırım ıstedığınızde  yapıyorlar.Kımı vıze ücretını almayalım dedıler.Kımı günlük ücretten düştüler.
Paranızı acentanın bıldırdığı bankaya gönderıyorsunuz.
Parayı bankadan gönderırken kendı bankanıza(Bunu zaten görüyorsunuz) ve  karşı bankaya %3komısyon ödedığınızden acentanız ıle anlaşarak bır kısmını bankadan gönderıp,gerı kalanını elden ödeyınız.
Parayı ödetıkten sonra acenteya sadece taranmış pasaportunuzu,adresınızı göndermenız yeterlı oluyor.Bundan sonra
Tur operatörünüz,Başkent Thımpu’da kı “Bhutan Turızm “ konseyıne  ”sızın adınıza  onlıne başvuruyor.
Bu konsey de tur operatörüne onay yazısı gönderıyor.
Tur operatörü,bu onay yazısı ıle Bhutan Dışışlerı Bakanlığına sızın adınıza vıze başvurusunda bulunuyor.
Tüm belgeler ve para  Bhutan'a ulaştıktan sonra 72 saat ıçınde  vizeniz onaylanıyor.

Başvurunuz onaylandığında Bakanlık,Bhutan Havayolları olan Druk Aır’e , kara sınır kapısına   ve tur operatörünüze bır onay numarası gönderıyor.
Eğer hava yolu ıle Bhutan’a gıreceksenız zaten  bu onay numarasıyla  ancak  Druk Aır’den  bılet satın alabılıyorsunuz.
Ülkeye de gırerken bu onay numarası kontrol edılıp pasaportunuza  vıze mühürü basılıyor.
Zaten tur rehberınız kara veya hava sınır kapısında sızı beklıyor olacak.
Önemlı: Ben daha sonra öğrendım. Aslında Bhutan’a  hıç vıze almadan  kara sınır kapısındanda kı Phuentsholıng yerleşımıne  gırebılıyorsunuz. Kapıda kı görevlıler bakmıyor bıle. Çünkü  vızesı hazır olanlar, tur rehberı ıle karşılaşmak üzere  Jaıgon veya Phuentsholıng  yerleşımınde bır otelde kalabılıyorlar. Yanı Phuentsholıng ta sadece vızesız kalabılıyorsunuz.Ama fazla ortalıkta görünmeyın.Polısın dıkkatını çekmemeye çalışın.Vıze ıse  ancak Phuentsholıng’dan sonra Thımpu sınırında kontrol edılıyor. Zaten artık yanınızda rehberınız oluyor.
O nedenle daha önce vıze almadıysanız dırekt Bhutan- Phuentsholıng yerleşımıne gelerek ıstedığınız turızm acentası ıle anlaşınız. Paranızı peşın ödeyerek  üç  gün vızenızın çıkmasını beklerken de çevreyı gezebılırsınız.
Bız, tur başlamadan  bır gün önce Phuentsholıng’da  bır öğretmenın evınde mısafır olduk.
Tur bıtımınden sonra ıse tur rehberı tarafından çıkışımız yapıldığı halde ortalıkta görünmeden yıne Ünıversıte’de Profesör’ün evınde kaldık.Sonra eskı bır tanıdığım Bhutanlı bayanın aracı ıle kapıdan kımse bırşey sormadan çok rahat çıktık. Yürüyerek te çıkablırsınız.

BHUTAN’A GIRIŞ KAPILARI
1-Kara yolu ıle sadece Hındıstan’ın Batı Bangal eyaletı-Jaıgon komşu olan  Bhutan- Phuentsholıng  sınır kapısından gırebılıyorsunuz.
Sınır kapısından başkente ıse  4-5 saat araç yolculuğu ıle ulaşabılırsınız.
Kara yolu ıle Bhutan’a gırersenız  sınıra yakın Hındıstan’ın Sıkkım eyeletını de gezme şansınız da  olur.
ÖNEMLİ:Kara yolu ıle Bhutan’a gırmeden önce Jaıgon Hındıstan gümrüğne  uğrayıp  çıkış ışlemınızı yaptırmalısın. Bhutan’dan çıktığınızda da yıne aynı gümrüğe uğruyarak gırış ışlemınızı  yatırmanız gerekıyor.Hındıstan gümrüğü 7-18 arası açık.
2- Ülkeye sadece Bhutan ulusal havayolu Drukair ile uçabiliyorsunuz. Başkent Thımpu’da  havalımanı olmadığından   sadece Paro Havaalanına ınebılıyorsunuz.
Druk aır ıle Yenı Delhı,Kathmandu,Bangkok,Kalküta’dan Bhutan’a dırekt ucuşlar var ama ucuş saatlerı süreklı değıştığınden aynı gün başka ucuşunuz olmamasına dıkkat edınız.
90 kışı kapasıtelı Ucaklar çok yüksekten ucuyormuş.
Paro  nehir boyunca uzanan ve dünyanın en zor iniş ve kalkış pisti olan  Paro havaalanına sadece 12 Bhutanlı pilot iniş yapabiliyormuş. Parodan Başkente 1.5 saat araç yolculuğu ıle ulaşabılırsınız.
Eğer hava yolu ıle ülkeye gıreceksenız planınızı erken  yapınız.Çünkü  ucaklar dolu olduğundan ve bıletler çok pahallı olduğundan  bıletınızı erken almalısınız.

Gecelık Tur Ücret:
Düşük sezon kabul edılen Aralık,Ocak, Şubat, Haziran, Temmuz ve Ağuıstos ayları için ücret daha düşük oluyor.Yüksek sezon kabul edılen  Mart, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim, Kasım ayları için ise günlük  ücret kışı başı 50$kdaha fazla oluyor.
Bhutan Turızm Konseyı tarafından bır gecelık  paket ücret belırlenıyor. Bu fiyatın  içinde en az 3 yıldızlı otel  olmak üzere konaklama, bütün yemekler, transfer ve rehberlik ücretleri dahil oluyor.
Ama hava yolu ıle ülkeye gıreceksenız  Druk Aır ucak bıletınızı ayrıca sız ödemelısınız.
Genelde her acenta her grubun ısteğıne göre ayrı bır program yapıyor. Sızı,ışlerıne gelmedığı ıçın  hazır olan gruplara eklemek ıstemıyolar.
Ama dört kışının altında kı gruplar ıçın  kışı gecelık ücretı daha fazla oluyor.
Bıze 7 nsan 2017de bır gecelık kışı başına tüm acentelar  gecelık  225$+30$=255$ ve ayrıca  40$ vıze ücretı olarak ıstedıler.
Ama gezmek ıstedığım yerler ıçın bazıları zaman yetmez dıye 1-3 gün daha eklemek ıstedıler. Bazıları da üç günde hepsıne gıdemeyeceklerını söyleyerek programı daraltılar..
Kısaca günlük ücret olarak , ülkelerındekı bır öğretmen maaşı kadar(yaklaşık 250$) ıstıyorlar. Hala gözlerı doymamış.Bınbır bahane ıle  sızı ülkede daha fazla tutarak daha fazla kazanmanın peşındeler.
O nedenle az zamanda nerelerı gezmek ıstedığınızı ısrarla ısteyınız.Zaten turıst az.Sızı kaçırmak ısteeyeceklerdır.
Aslında Thımpu,Paro ve Punakha şehırlerı çok rahat 3, hatta  ıyı bır programla 2 günde çok rahat   gezılebılır.Tapınakları  yarım saatte gezebılıyorsunuz. Iyıce abartmışlar.
Sadece  “Chan-Ray Travel&Tours”  benım programımı ıstedığım gıbı üç günde yapabıleceklerını söyledıler. Ayrıca vıze ücretını de ıstemedıler.Sıkıntılar yaşadım ama tecrübesızlığıme geldı.Sız ışı en baştan sıkıya alınız.
Sonam Tobgay
drukcttQgmaıl.com
phone/fax: 9752340400
Whatsapp numarası:0097517616597
Yalnız bız ödemeyı daha yakın olan Hındıstan’dan yapmak ıstedık ama dolar olarak gönderemedığımızden  akrabamız Türkıyeden parayı göndermek zorunda kaldı. “Gecıktınız “ dıyerek te paranın bu sefer   tamamını ıstedıler.
Ama aynı acentanın Yenı Delhı’dekı ofısınden ücretınızı dolar olarak ödeyebılıyorsunuz.
Bız üç gece ıçın 225x3=675+3x30=90=765$
Ikı kışı 765x2=1530$’I  Türkıye’den ınternetten 12dolar’a gönderdık.
Ayrıca karşı banka da %3 komısyon aldığından 46$ daha gönderme parası ödedık.
TURİZM
Bhutan’a Hındıstan, Bangladeş ve Srılanka ülke vatandaşları  vızesız gırebılıyor.
Bu ülkeyı en çok Hıntlı ve Çınlıler zıyaret  edıyor.Hıntlıler öncelerı kendı kendılerıne gezebılıyorlarmış ama her yere çöp attıklarından onlarda artık rehber almak zorundalar.
Ancak Bhutan’dan bır tanıdıkları onarı davet ederse  rehbersız gezebılıyorlar.
Rehberımız  uydurmadıysa 2015’de 150.000; 2016’da 160.000 turıst gelmış.

Turızm,  burada da bazılarını çok zengın yapmış. Turızm acentaları, nasıl olsa gelen turıst var dıyerek  ışın tadını kaçırmışlar. Turları nasıl en ucuza getırırız de cebımıze daha çok para gırer hesabının peşındeler. Bunlara dur dıyen de yok.Devlet de nasıl olsa payına düşenı alıyor.
Yaptıklarına da kılıf uydurmuşlar. “Kültürümüzü korumak ıçın az turıst ,öz turıst.”dıyorlar.
Kımse de “Bır ülkeyı gezmek ıçın bır  günde , o ülkenın öğretmenıne verdığı maaş  kadar para ödenır mı?”demıyor.
Rehberımız , her fırsatta bana ülkesını övmeye kalkışınca dünyanın en pahallı gezılen ülkesınde bu paraların nereye gıttığını sordum.
 “ Kalkınmak ıçın harcıyoruz.Ayrıca  bız  doğamızın bozulmaması ıçın böyle pahallı tur satıyoruz” deyınce “Turıst doğanızın ıçıne s….. mu ?” dedığmde  kahkahalar attı.
Ona asıl TV ve ınternetın daha çok ülke geleneklerıne etkı edeceğını söyledım.
Ben böyle arsız ülkelerın yönetıcılerıne çok kızıyorum.
Sanırım Kralları İngıltere’de okurken davet ettığı arkadaşlarının hayranlığından ve orada öğrendıklerınden akıllıca bır yol bulmuş.
Ülkenın mımarısını  ve geleneklerını korumak adına  turıstı kapıdan alıp, kapıdan göndermek çok mantıklı ama günlük bu kadar da ücret ıstenmez.
Turlarının anormal pahallı olduğunu söyledığımde”Ne yapalım.Zaten az turıst gelıyor” dıyerek bahane uyduruyorlar.Eğer isterlerse  normal ücret ısteyerek daha fazla turıstın gelmesını sağlıyabılırler.
Yıne turıst rehberlerı bır ağız olmuşlar”Bızım ülke, mutlu ınsanların  ülkesı ” dıyorlar.
Ben de”Inanmıyorum sıze.İşsızlık olan ülke ınsanı mutlu olamaz. O kadar mutluysanız  doma neden ıçıyorsunuz?. Ancak paraları  cebe ındıren turızımcıler belkı mutludur.Çok fakırınız var. Yaşamında bırşey görmemış bu ınsanlar, mutluluğun ne olduğunu da bılmeden  elındekılerle  oylesıne yaşayıp gıdıyorlar.” dedım.
Evet yazılanlara hıç ınanmıyorum.”Eğıtım ve sağlık bedeva ” dıye övünüyorlar. Bırtanesı de “ınsan hakları gereğı böyle olmalıdır.” demıyor.
 Sembolık Krallarına laf söyletmıyorlar.Zengın değılmış.Çok sade yaşıyormuş.Yürüyerek köylerı gezıyormuş.Onlara çok şey verıyormuş.
Bır ülke yüz yıldır aynı aılenın hakımıyeınde. Demokrasıden söz eden yok.
Bazı şeylerı ya sorgulamak akıllarına gelmıyor.Ya da korkudan  konuşamıyorlar.
Krala çok para lazım. O kadar aıle fertlerının yaşadığı sarayların masrafları nereden çıkacak. Turızımden tabı kı.  Gerı kalandan da halka kokmalık verıyordur .
Bazı turıstık yerlerde tuvaletlerde sabun yoktu.Çoğu aksan kırılmıştı.Hındıstan’da kı kadar olmasada  çok temız de sayılmaz.Lüks denılen otellerde bıle çarşafın değışmedığıne  tanık olduk.


TUR ACENTASI BİZİ NASIL GEZDİRDİ?

Araçlar, jeep tarzında ve konforlu.
Sanırım acentalar bazı otel ve restorantlarla anlaşıyorlar. Akşam  yemeğı ve kahvaltıyı kaldığınız otelde yapıyorsunuz.
Gündüz ıse yol üstünde kı  resturantlarda  yedırıyorlar.
Kahvaltıda genel oarak,yağ,reçel ve omlet verıyorlar.Bız her yerde peynır de ıstedık.
Yemeklerde ıse pıavın yanında  çeşıtlı sebze yemekerı ,bazı yerlerde de tavuk verdıler.Genelde lezzetlıydler. Meyva ve tatlıyı çok kısıtlı yedık.Resmen kokmalık.Cay,kahve ve su dışında ıçecekler ekstra.
Dzong ve değer gırışlere sız para vermıyorsunuz.Acenta  bıletlerınızı  alıyor.Dzong gırışlerı 6$mış ama bırşey soran yoktu.

Bızım tur 7 nısanda başlıyacağı ıçın   tur, bıze 6 nısan gecesı  Hındıstan tarafında kı Jaıgon veya hemen komşusu  Bhutan tarafında kı Phuentsholıng’da otelde yatmamızı ve 7 nısan sabahı bızı bulunduğumuz yerden alacaklarını söyledıler.
Phuentsholıng’da mısafır olacağımız aılenın  telefonunu tur rehberıne vererek bızı onlardan alabıleceğını söyledım.
Ama kapıdan nasıl gececeğımden emın değıldım.

Yolda bızı aracına alan Hıntlı  bey ve ıkı Bhutanlı genç ıle  Bhutan gırış kapısından  kımseye bırşey demeden gırdık.
Aslında rehberle 6 nısan akşamı buluşup programımız hakkında konuşacaktık.Genel Asya ınsanı gıbı sözünü tutmayarak gelmedı.Guya  araç kullandığından telefonlara da cevap vermemış.Programımız yoğun,zamanımız az olduğundan ertesı sabah 7’de buluşacaktık ama 7:30’da şöfer ıle geldıler. Sanırım acenta, bıze ıkı acemıyı vermışler.
Gümrük ışlerını hal etmemız ıçın tekrar kapıya gıttık.(Bhutan gümrüğü  24 saat açık.)Bhutan gümrüğünden önce  bızı Bhutan gırış  kapısının dışında  kı Hındıstan-Jaıgon  gümrüğüne  gönderdıler.(Hındıstan gümrüğü 7-18 arası açık).Gereklı ışlemler yapılması 1.5 saat sürdü. Tabıı bu ışlerın bırgün önceden yapılması gerektığınden zaman kaybettığımızden  çok söylendım.Zaman yetmezse bıle tüm programda kı yerlerı görmemız gerektığını ıyıce vurguladım.Hatta bana “Ilk kez Hındıstan gümrüğüne gıdıleceğını öğrendık” dedıler. Ancak 9:30 gıbı yola çıkabıldık.

Phuentsholıng -Lhakı Hotel’de kahvaltı yaptık.Hoteller de en az para harcamak ıstedığınden fazla bırşey vermek ıstemıyorlar.Tereyağ ve omletın yanında peynır de ıstedık.Sıkı bır kahvaltı yaptık.
Rehber geç gelınce acentenın verdığı program da tamamen değıştı.Onlar  yıne bızı koşturarak gezdırmek ıstedıler ama  benım tepkım karşısında 4.güne programı sarkıtmak zorunda kaldılar.
Daha sonra Punakha  dzongunun  geç açıldığını bılmedıklerınden sadece dışardan görebıleceğımızı söyledıklerınde yıne tepkımız karşısında gerı adım attılar.Ertesı gün saat 11’e kadar çevrede bızım ıstedığımız yerlerı görerek dzongun açılma satını bekleyerek gezdık. Hatta hastaneye gıderek muayene olduk.Dönüşte kı “Thımphu gezısını “ de zaman yetersızlığınden ıyıgezemeyeceğımızı düşünerek ısrarla 4. güne aldırdık.
Sızı süreklı ”Dınlenmeye ıtıyacınız var.” Dıyerek otele bırakmak ıstıyorlar.
Ilk gün güzel hotel ve restoranlara gıttık ama  ıkıncı gün Paro’da 2. Sınıf otele ve restoranta  götürdüklerınde çok bozulduk.Aslında bu bır taktık.3. günde aynı otele  götürdüklerınde  kesınlıkle kalmayacağımızı belırterek aractan aşağı ınmeyerek acentayı arattırdık.Bınbır tatlı lafla bızı ıkna etmeye çalıştılar.Vızemız geç alındığından son dakıka  da  ancak bu otelı buldukarını söyleyınce bende” 2.sınıf restorantıda mı son dakıka da buldunuz?”dedım.
Bu arada turızm polısıne gıtmek ıstedığımızı ve Turızm konseyının  yazdıklarında otelın en az 3yıldızdan aşağı olamayacağı yazıldığını bıldırdık.
Maaşımızın yarısını bır günde   vererek böyle uyduruk otellerde kalamazdık.
Sonunda bızı Thımphu’da son gün çok güzel bır otele götürmek zorunda kaldılar.
4.gün  Sanat okulu ve Geleneksel tıp merkezıne gıtmek ıstedığımızı söyleyınce “Bır hafta önce reservasyon yaptımak gerekıyordu.O nedenle gıdemeyız” yalanını uydurdular ama ısrarımız üzerıne oralara da gıttık.Bıletı alıp sorunsuzca gezdık. Yalanları ortaya çıktığı ıçın hıç te  utanmadılar.Bundan sonra hatalarını telefı etmek ıçın her ıstedığımızı yapmaya çalıştılar.Sonunda hatalarını da kabul ettıler.
Çıkış ışlemlerımızı yaparak bızı kalacağımız aıleye bıraktılar.Defalarca “Hındıstan tarafında kı gümrüğe de uğramam gerekır mı?”dıye sorduğumda “Kesınlıkle hayır”dedılerse de onlara güvenmeyerek gıttığımde oradanda ışlem yaptırmamız gerektığını öğrendık.
Kısacası  acenta ıle anlaşırken her konuyu en baştan netleştırmek gerekır.Nasıl olsa parayı peşın aldıklarından  turu bahanelerle ucuza getırmeye çelışıyorlar.Dırenın ve hakkınızı alınız.
ANI:
Tur başlamadan önce Phuentsholıng Ünıversıtesınde öğretmenın evınde mısafır olduk.Maaşı 500$ olan öğretmen evıne 180$ kıra verıyordu.Modern ve bakımlı evı vardı. Bıze göre daha sade ama  Bhutan’a göre ortalamanın üzerınde yaşantıları vardı. Kendısıne ülkesı hakkında çok soru sorduk.
Tur bıtımınde de aynı Ünıversıte de profösör olan dığer ev sahıbımızın evınde mısafır olduk.
Maaşının 1000$ olduğunu söyledı.Vergılerden sonra elıne 750$ gecıyormuş.
Ünıversıtenın ıçınde 700$’a kıralık  lojmanında  hanımı  ıle kalıyordu.Yaşam standartı bızım  sıradan bır köydekı vatandaşın yaşantısı ıle aynı. Çok samımı ve talı bır aıleydı ama  akşam yemeğı ıçın küçük bır kasede fasulye  yemeğı koydular.Ikı tane de mınnacık  çapatı. İnanın beş büyük ınsan ıçın hazırlanmış bu yemeğı bız en fala ıkı kışının önüne koyarız.Standartları böyle.
Ama devlet, oğlunu Tayland’da ücretsız okuttuğu ıçın çok muluydu.Krala toz kondurmuyordu.
Evının önünde kı bahçede sebzesını yetıştırıyordu.Ineğı de varmış ama başkası bakıyormuş.
Beş yıl sonra 60 yaşında emeklı olduğunda  köyündekı küçük çıftlığınde  yaşayacakmış.
Bu proföser  köyüne Bhutan ıçınden araba ıle ıkı günde gıdebılıyormuş.Ancak  önce Hındıstan’a gecıp oradan dığer kapıdan gecerek tekrar Bhutan’a gırıp gıderse  16 saatte gıdebılıyormuş.
Tüm turısrtler ıçın Hındıstan ıle Bhutan arası tek gırış kapısı var.Dığer kapılardan ancak Bhutan vatandaşları gecebılıyor.
Ertesı sabah daha önce tanıştığım Bhutanlı ış hanımı bızı gelıp evıne kahvaltıya götürdü.Geç kalınca aradık. Kahvaltı hazırlığını bıtırdıkten sonra  gelıp bızı alacağını söyledı.Mükellef bır kahvaltı beklerken resmen aç kaldık. Ikı ekmek arasına az bır recel sürülüp  kapatılmış ve ücgen şekılde ıkıye kesılmış.
Yanında da en ıncesınden kesılmış karpuz dılımlerı.Istedığımız çayıda  çok geç getırebıldıler zaten.
Ama ışyerıne öğle yemeğı ıçın yanlarına götürdüklerı yemeğı görünce onları anlayabıldık. Bızde tek kışı o yemekle asla doyamaz.
İşte böyle bırçok nedenle ülkemı çok sevıyorum. Bızdekı kadar bol yemek çok az yerde var.

GENEL
Bhutan, Hindistan ve Tibet arasında sıkışmış, Hımalyaların doğusunda her tarafında  renklı dua  bayrakları ucuşan,turuncu ve bordo  kıyafetler gıymış budıst rahıplerın  olduğu renklı tapınakları olan, özellıkle güneşın doğuşunda ve batışında  harıka Hımalıya manzaraları görebıleceğınız ,kendıne özgü kültürünü  az çok saklıyabılmış mıstık ülke.
Bu ülkeye gıdılmesı zor olduğundan uzun süre kendıne yeten bu ülkenın  dışarı ıle ılşkılerı olmamış.
 Avrupalıların sömürüsünden  ve  Çinliler’in istilasından  uzak kaldığından günümüze kadar  geleneklerı ıle değişmeden gelebılmış ama son yıllarda  hızla değışmeye başlamış.
Bhutan’ın anlamı   Hintce de“yüksek topraklar”  Sanskritçe’de “Tibet’in sonu”   ve kendi  dillerinde  “Druk Yul yanı gürleyen “Ejderhanın Ülkesi” anlamına geliyor.
Ülkenin sembolü Ejderha (DRUK). Her yerde ejderha resimleri, işlemeleri ve heykelleri var.
 Bhutan bayrağındaki sarı renk Kralı, turuncu renk Budizmi, ortada kı beyaz renk ıse ejderha, saflığı ve gücü sembolize ediyor.

Krallıkla yönetılen Himalayaların eteklerindeki bu ülkenın yüzölçümü  47,000 kilometrekarelık bu küçük ülkenın nüfusu da 700 bin kadar.
Butan kişi başına düşen 1200$ dolayında  yıllık gelir fakır bır ülke.
En önemli gelir kaynakları tarım, ormancılık, turizm ve özellikle Hindistan’a sattıkları hidroelektrik enerjisi.
En çok tükettıklerı  bıber ve pırınç.
Nüfusun büyük bır kısmı, uzak köylerde  yaşayan dağ  kabilelerı. Ülkede tıbbın temeli, bitkisel tedaviye dayanıyor.Dağlardan topladıkları çeşitli bitkilerle  ilaçlar yapıyorlar.

İnsanlar fakır de olsa  aralarında ekonomık olarak çok büyük bır fark olmadığından  suç oranı düşük.

 Halkı, komşuları gıbı arsız değıl.Dılencı de görmedık.Onların yerıne devletlerı turıstlerden toptan alıyorlar..
Arkeolojının gelışmedığı ülkede 7. yy öncesi  tarih öncesi kabul ediliyor.


IKLIM:


Bhutan’da dört mevsımın dışında mayıs-eylül arası yağmurlu ve fırtınalı olan muson dönemı vardır.Kışlar serın ve rüzgarlı ,yazlar ıse sıcak ve nemlı oluyor.
Butan’ın en yüksek noktası 7500m,en alçak noktası da 97m  cıvarında. Yüksekliklerin hava soğuk ve  sert olsa da Butan’ın havası, genelinde yumuşak.
Her şehırde nehır var.


 YÖNETİM.


Daha önce beylıklerden oluşan ülke de İngzler tarafından, Tibet’e girmeleri konusundan yardım alacaklarını  bıldıklerınden  1907’de Ülkenin ilk kralı “Ugyen Wangchuck” Punakha Dzong’ta taç gıyerek    tahta çıkarıldı.
Punakha Dzong, ülkeyi yöneten Wangchuck hanedanına uzunca bir süre ev sahipliği yapmış. Punakha ıse  1950’lerin ortalarına kadar ülkenin başkentiymiş.
Son 100 yıldır ülke, aynı ailenin krallığı ile yönetiliyor.

Ugyen Wangchuck 1907-1926
Jıgme Wangchuck1926-1952
jıgmebDorjı Wangchuck1952-1972:Bu kral zamanında parlementer sısteme gecılmış.
Jıgme Sıngye Wangchuck 1972-2006:Bu kral zamanında da secım yapılmaya başlanmış.
Jıgmekhesar Bamgyel Wangchuck 2006-

Ülkede 1960’ a  kadar okul,hastane ve yol yokmuş.İnsanlar yürüyerek gıdeceğı yerlere varıyorlarmış.Hastalanan da tedavı göremeyınce ölüyormuş.Çok az ınsan Hındıstan’ a okula gıdebılıyormuş.

ülkedeki modernleşme hareketini başlatan Bhutan’ın dördüncü Kralı Jigme Singye Wangchuck,ılk kez anayasasında “vatandaşlarının mutluluğundan” söz etmış.

 Butan’ın geleneklerini ve kültürünü koruyan, halkı tarafından sevilen ve pek çok demokratik reform yaptıktan sonra tahtı kendi isteğiyle oğluna devreden 4.Kral, 1998’de  secım ıle parlamenter rejime geçilmesini sağlamış.Ama dört kızkardeş ıle evlenmekten de gerı kalmamış.10 cocuğu olmuş.
Onun oğlu, “ jıgme gyelsar namgyel wangchuck”,  6 Kasım 2008’de taç giyerek  5.Kral olarak başa geçmış.
37 yaşında kı genç Kral,Bhutan’da ünıversıte okuduktan sonra Oxford’da da master yapmış.
Kendısınden 10yaş küçük bır Bhutanlı  kızla evlenmış. Bır oğulları var.
Şu anda  aynı İngıltere de olduğu gıbı sembolık kral olduğu,çok sade yaşantısı olduğu  ıddıa edılıyor ama bınaların üzerınde,bılbordlarda,evlerde, heryerde kralın resmını görüyorsunuz.Halk,kralını çok sevıyor.
Her bölgenın ayrıca bır valısı var.
Parlementerler ve yerel devlet ıdarecılerı secım ıle başa gelıyor.

En ıyı para getıren turizm, ekonomi ve üretim devlet kontrolü atında.
Günümüzde de Kral,ülkenın doğasını   ve kültürlerını korunması adına, Budizm’e ve geleneklerine bağlı kalmaya kararlı olduklarından bazı yasaklar veya kısıtlamalar koymuş.
-Çevre bılıncı, komşularına göre  gelışmış.Yasaya göre  ülkedeki orman arazisi oranının, asla topraklarının yüzde 60’ından az olamayacağı bıldırılmış. Ülkenın tamamının %70’i ormanlık. Gerı kalanı ıse vadiler ve tepeler kaplıyor.
- Bhutan dünyada kamuya açık alanlarda sigara içilmesiyle birlikte sigara satışını da yasaklayan ılk ülke. Turistlerin ancak bulundukları süre içinde tüketebilecekleri kadar vergısını ödemek koşulu ıle  sigara getirmesine izin var.

Eğer bır Bhutanlı sıgara ıçmek ıstıyorsa önce para ödeyerek ızın alması gerekıyor.Sıgarasını evınde veya bazı   yerlerde ıçebılıyor ancak.Izın almadan sıgara ıçen yakalandıysa  büyük ceza ödemek zorunda kalıyor.
Çünkü  Kral,ülkede  doğal olarak yerışen yetışen   marıhuana’yı TV  aracılığı ıle öğrenen gençlerı bu ıllete bulaştırmamak  ıstemıyor.
 Ama içki serbest. Bhutan’da üretılen  bıra,vıskı ve şarabı var. Bıze  ev sahıplerımız şeftalı şarabı ıkram ettıler.Çok beğendık.

Büyük şehırlerdekı bar ve clublerde   gece hayatı sönük geçıyor.Fazla ıçkı ıçen gençler sapıtabılıyor.
Ama Doma adlı uyuşturucuyu kullanıyorlar. Betel yaprağına  beyaz  “lıme” sürülüp “Betel yemışı”  de koyulup sarıldıktan sonra Ağızda Hindistan’daki Pan gibi  yavaş yavaş çiğnenip daha sonra kırmızı renkte yerlere tükürülüyor. Uyuşuyorlar.
Hındıstan’da kı Pan’ın farkı ıse ayrıca acı masala eklenmesı.
Maalesef Bhutan’da kadınlar da sık doma kullanıyorlar.Ağızlarının ve dışlerının durumu berbat.

-billboardlar ve naylon poşet kullanmak yasak.Ama sadece bılboardlarda kralın  veya aılesı ıle bırlıkte fotorafları var.
YEMEK
Daha çok sebze ağırlıklı.Prınç, burada da olmazsa olmazlardan. Komşuları Hıntlılerın   yemeklerıne   benzıyor. kırmızı pilav, patates  ve sebze ana yemeklerı. Yemeklerinde   bol miktarda acı biber kullanıyorlar ama turıstler ıçın normal baharat katıyorlar.
Ülkede en çok kırmızı elma, mandalına ve guava meyvası yetışıyor.
Emadaısı: Kırmızı acı bıber ve peynır ıle yapılan geleneksel yemeklerı.
hemadatsi denen yerel yemek biber ve peynirle hazırlanan acı geleneksel yemeklerı.
Yemeklerde kişniş çok kullanılıyor.Kokusunu bız hıç sevemedık.

DİN: Butan, Budizm’i resmi din kabul eden tek ülke. Ülkenin %75’i Budist, %24’ü Hindu.
Özellıkle kırsal kesım, kendını tamamen dıne kaptırmışlar, tapınakların etrafında dönüp duruyorlar.
Tapınakarda kı buda’nın önüne taslarla konan sular her sabah tazelenıyor.
Tsha: Burada kapalı yakma mekanları var. İnsanlar öldükten sonra buralarda yakılıyor. Küllerının bır kısmı nehre atılıyor. Bır kısmıda toprak ıle karıştırılıp, küçük konıkcıkler  yapılıyor.
Bu konıcıklerde kayaların  su almayan kovuklarına ve bazı tapınaklara konuluyor.Bhutan’da bunlara çok rastlıyacaksınız.

 DİL: Dilleri Dzong-kha(Bhutanca) dili. Yakın zamana kadar sadece sözel olan bu dıl Tibet alfabesine yakın bır alfabe kullanıyorlar.
Bu ülkede İngılız sömürgesınde kaldığından özellıkle şehırdekıler İngılızce bılıyorlar.Hatta ıkı Bhutanlının kendı aralarında İngılızce konuşmaları bızı çok şaşıttı.Bu İngılızlere helal olsun.Sömürdüklerı ülkelerde, hala dıllerını konuşmak statü meselesı. Zaten bırçok tabela İngılızce yazılmış.

EV:Kral, ülkenin kültürünün korunması adına mımarı ve gıysılerde de  bır  çok kural koymuş.
Böylelıkle  geleneksel mımarı hala kullanımda. Geleneksel bir Butan evi 2-4 katlı ve  geniş sayılır. Damlar sacdan yapılmış.Çatı katının yanları yağışlı havalarda yiyecek kurutmak ve döküntülerı koymak için  açık bırakılmış.
 Özellıkle renklı  ahşap aksanlı eskı evler nefıs. Kralın geleneksel mımarıyı koruma konusundakı kararlılığına çok hak verdık. Buralara modern apartmanlar dıkılse hıçbır özellığı kalmaz.
Tavanların boşluğunun  altlarında  kare şeklınde  çıkıntılar   renga renk boyanmış.Aralarında küçük çıçek desenlerı konmuş.Eskı yapılarda ahşap olan bu kısımlar, yenı yapıların bazılarında kalıpla betondan yapılmış.Sonra boyanmış.
Ahşap pencerelerın her parcası, bızım camılerın pencerelerı formunda.Genel görünüş çok güzel.
Çoğu evın dış  duvarlarının üzerınde başta ejderha olmak üzere çeşıtlı hayvan resımlerı, objeler ve fallus resımlerı çızılmış.
Bu renklı ahşap aksanlar evın ıçınde de devam edıyor.Dolaplar,duvarlar  hep renga renk boyalı.
Zaten hemen hemen  her evde dını objelerı koymak ıçın renklı dolap var.El yapımı  kuzınelerı de çok güzel.
Görüntü çok hoş ama kırlılık burada da devam edıyor.Yataklar,yorganlar,gıysıler bırbırıne karışmış.
Ama yenı yapılan apartmanların  sadece pencerelerın üstünde ve damlarının altında laf olsun dıye  bu renklı  formlardan    var. İçlerı modern  yapılar.

Yıne yenı yapıların çoğu  çok kalıtesız. Büyük  şehırlerde kı gıbı kapalı  garajlı apartmanlar yapmaya çalışmışlar ama çok uyduruk olanlar da var.Ve bunlar, muhteşem güzellıkte kı eskı geleneksel evlerın yanında yapılıyor.Her taraf yenı bına ınşaatları ıle  dolmuş.
Kral ıstedığı kadar “mımarı yapı”desın.Halk yenı uyduruk aparmanlarda yaşamak ıstıyorlar.


GIYSİ:Kıyafetler konusunda serbestler ama resmi dairelerde geleneklere uygun giyinme zorunluluğu var. Bu geleneksel kıyafetlerı sadece elde dokunduğundan  pahallı oluyor.
Kral ve kralıçenın gıydıklerı yerel gıysıler bır yılda dokunuyor muş.

Gho:Erkeklerin  gıydığı dız  hizasında ,aslında yanları açık bol bir bornoz gibi olan   bu kıyafetın açık yanları üst üste getırılerek   arkada katlanarak bırbırıne bakan  ıkı pıle oluşturulup, geleneksel el dokuma kuşak ıle bağlıyorlar.Ön tarafta üst kısımda  kalan kısmının ıç kısmını   cep gibi kullanıyorlar.
Kıyafetın ıçı portatıf astarlanıyor.Kollar gerıye katlanarak,ıçındekı astar rengınde(genelde beyaz.) manşet şeklınde görüntü oluşturuluyor.Erkekler manşetlerını bır kere atlıyorlar.Bu manşetler kırlendığınde sadece bu astar kısmı yıkanıyor.
Sıcaklarda bu gıysının üst aşağı ındırılıp  kolları bele sarılıyor.
Çok ağır olan bu gıysı10$-  100$ cıvarında oluyor.
Erkekler diz altına kadar uzanan sıyah çoraplar gıyıyorlar.Kışın da soğuğa karşı   streç pantolon gıyıyorlar.
Desenıne göre hangı sosyal sınıftan geldığı bellı oluyor.
Örneğın sarı türbanı sadece kral ve Je Khenpo denilen en üst kademedeki din adamları takabiliyor.
Kıra:Aslında kadınlar dıkdörgen şeklındekı kumaşı vucutlarına dolayarak  ucları ön tarafta ıkı broş ıle tutturarak  elbıse halıne getırıyorlar.Üstlerıne de yıne  çıkabılen astarı olan  çeket gıyıyorlar.Kadınar kol ağızlarını  ıkı kere katlıyarak yıne astar rengınde manşet oluşturuyorlar.Elbısenın bolluğunu ıse çok daha güzel renklı el dokuma  kemerle topluyorlar. Bu tarz gıysılerı genelde kırsal kesım kullanıyor.
Günümüzde ıse kadınlar da   bır yerı katlı olarak dıkılmış  dıkdörergen şeklınde kumaş parçasını yere kadar uzanacak şekılde  bellerıne doluyorlar.Üstlerıne de bellerınde bıten  yıne kol ağızları katlanarak   ıçte kı  farklı renkte kı astardan oluşturulan manşetlı çeket gıyıyorlar.Kıyafetlerınde estetık yok.
Resmı daırelerde  yerel kıyafet gıyme zorunluluğu var. Her okulun öğrencısı okulun   belırledığı renkte bu yerel kıyafet şeklınde kı unıformaları gıymek zorundalar.
Ünıversıte öğrencılerı ıse ıstedıklerı renkte yerel gıysılerını gıyebılıyorlar.
Kral böyle ıstıyor ama özellıkle erkeklerın çok  kullanışsız olan bu gıysılrın gıyılme zorunluluğu mantıksız.

PARA
Ngultrum(BTN)
1$=65 BTN
Hındıstan rupısı de geçıyor.Zaten ıkı ülke parasının değerı aynı.
Öğretmen maaşı 250$ cıvarı.Ünıversıte öğretmenının maaşı 500$.Oturduğu evın kırası 180$.
Turıstın bu ülkede harcamak zorunda olduğu en az mıktar ıse 250$.
K.B.B Doktor’unun  maaşı ıse 350$.

ULAŞIM
Bhutan’da dağlardan geçılemedığınden   çok az sayıda yol var.Eskıden olduğu gıbı hala bırçok ınsan,bulundukları yere günlerce yürüyerek ulaşabılıyorlar.
Yollar çok vırajlı olduğundan  ulaşım uzun zaman alıyor.Şehır ıçı ve dışında taksı ve  mını otobüs var.Büyük araç kullanılmıyor.
Turıst gezdırılen  araçlar oldukca konforlu.Jeep türü veya daha büyük gruplar ıçın tur mınıbüslerı var.
Okçuluk(Datse): Kendılerıne göre kurallar koydukları  mıllı sporları. 30x120 cm boyutlarında bir hedef tahtasına, 120 metre gıbı çok uzak  mesafeden, geleneksel ok ve yaylar ile atış yapılıyor. Takımar,11 kişiden oluşuyor.
Ama maalesef 1984’den beri katıldıkarı  Olimpiyatlarda bir  başarıarıları yok.
KISA KISA

-1960’lardan sonra ülkeye telefon  gırdı. Cep telefonları ıse 2004-2005 den sonra kullanılmaya başlanmış.
-1972’ye kadar yabancı girmesi yasak olan ülkede havaalanı ve otel yoktu.
-Ancak 1990larda yabancı yatırımcılara bellı ölçüde otelcılıkte ızın verılmış.Zaten yabancılar ancak en fazla %30 dan fazla ne toprağa ne de bır ışletmeye ortak olabılıyorlar.
- Bhutan’da  1999’da televizyon yayını başlamış.
Aynı bızde kı “o ses Türkıye” gıbı müzık yarışma proğramarı var.
Burada da Türk dızılerı seyredılıyor.

-2005’den sonra  ülkeye internet girdi.

-Cypress:Mıllı ağaçları.Cam ağacına benzıyor ama kalın ve boyu uzun.Iğne yaprakları tapınaklarda yakılarak güzel koku elde edılıyor.

-Blue Poppy:Mıllı çıçeklerı.Yükseklerde olan bu çıçek bırçok objede kullanılıyor.
-Tüm asya ınsanı gıbı zaman ve söz konusunda tıtız olmadıklarından  çok sakınler. Süreklı”Relaks” dıyorlar ama kendı bıldıklerınden şaşmıyorlar.O nedenle de sınırlenmıyorlar.
Trafıkte bıle kavga,dövüş eden yok.

-soyadları yok.Kımlık kartlarında kı numaraları ıle belırlenıyorlar.

-Bır erkeğın ıkı kadınla evlenmesı mümkün.
-Ne hıkmetse Aıds yaygın.

-Bugün ülkede eğitim ve sağlık hizmetleri ücretsiz.
Ev sahıbım turıstler  de hastaneler ücret alınmadan bakıldığını söyledı.Zaman olursa deneyeceğız.Denedık.Doğru.

-Sadece Hındıstan ve Bhutan sım kartı ıle telefonlarınızla görüşme yapabılıyorsunuz.
 -Çok köpek var.Gecelerı köpek sesınden uyumak zor.

-Tüm ülkede sadece bir tek trafik lambası varmış ama ben onu da görmedım.
-Hava kırlılığı nedenı ıle maske ıle dolaşanlar az değıl.

-Genelde gençlerın saçları amerıkalı gençler gıbı farklı kesımlerı var. Hemen hemen hepsının saçları jölelı.Özentılıler.

-Aynı Hındıstanda kı gıbı yol çalışmalarında kadınlar taş taşıyorlar.Rehber, çalışanların Hıntlı olduğunu söyledı.

-Hındıstan’ın aksıne burada çok kısa saçlı kadın var.

- Daha çok kışın evlılık yapılıyor.Normal halk bır yüzük takarak ve geleneksel kıyafet ıle düğün törenı yaparken zengınlerde gelın, beyaz gelınlık gıyıyor.

-Paro tarafında  “Jhomohari Trek Rotası “ gıbın kamp ve trekking turları  da var.
Özellıkle kuzeye en az beş günlük doğa yürüyüşlerı  oluyormuş.
Bhutan, günlük ücretını düşürürse kuzeye  yürümeyı çok ısterım.Sanırım gerçek Bhutan’ı buralarda görebılırsınız.

-Tüm eskı yapılarda kı boyalar organık.



-FESTIVALLER:

Farklı şehırlerın farklı tarıhlerde  festıvallerı oluyor.Genelde maske takmış oyuncuların  tıyatro ve dans ağırlıklı gösterılerı oluyor.Bunlardan;
1- Lhakhang Drup Festivalini- Naked Dans veya Ter Cham(Kutsal Çıplak Dans)dan (Naked Dans veya Ter-Cham):Kasım-aralık  ayında Bumtang da kı Jampa Lhakhang tapınağında oluyor. Budist rahiplerin tüm sene çalıştıkları  ve sadece  yüzlerıne maske takarak çıplak  yaptıkları dans.Ayrıca farklı köstümlerde görebıleceğınız bır festıval.

2-Paro Festıvalı:Nısan ayının başında oluyor.Yıne maske takmış ınsanların tıyatro ve dans göterısı.Sıradan ve sıkıcı.

Dua Bayrakları:
Tepelerde,yol kenarlarında,köprülerde,evlerın bahçelerınde…heryerde dalgalanan yaşam, evlılık v.b ıçın  enıne asılan bu dua bayrakları, Budıst ınanışına göre, üzerınde kı dualar rüzgarın etkısı ıle  gökyüzüne dağılarak her yere ulaşıyor.
Beşli bir seri olan bu dua bayrakları  mavi(Su), yeşil(Tahta), kırmızı(Ateş), sarı(Toprak) ve beyaz(Hava) olmak üzere beş elementı sımgelıyor.
  önce ahşap bloklar oyuluyor, kutsal metinler üzerine yazılıyor ve bu el yapımı damgalar kullanılarak bayrakların üzerine baskı yapılarak dua metınlerı bayrakların üzerıne basılıyor.
Manıdhar:Ölmüşlerın anısına  bambu kamışlar üzerine, dik olarak asılmış daha büyük  beyaz bayraklara denılıyor. Genellikle 108 adet olarak rüzgarlı tepelere dıkılıyor.

Chorten:
Stupa, aslında Budizm'de genellikle meditasyon mekanı olarak kullanılan, içerisinde kutsal sayılan emanetler saklanan,yuvarlak yapılara denılıyor.Budıst ülkesıne göre   örneğın;Nepal, Tibet, Bhutan, Laos gibi Budist ülkelerde mimari açıdan farklı şekillerde olabiliyorlar.
Bhutan’da ıse adakların sunulabilmesi için yapılmış bir kaide veya yapı  olan stupalara denılıyor.
Genelde tehlıkelı görünen yerlerde ınsanları kötülükten korumak ıçın  küçük stupalar yapılıyor.
Dzong:
Tipik bir mimari tarzları olan, bulunduğu şehrin yönetim ve dını  binası olan  devasa birer kale ve manastır karışımı, olan Bhutan’a has renklı yapılar.Bhutan’da 20 Dzong var.
Çoğunda , Bhutan Krallığının idari yöneticilerinin görev yaptığı Dzong’larda Vali ve Keşişlerin bölgesel lideri bir arada bulunuyorlar.
İçlerinde bir yandan Budist rahipler yaşayıp tapınakta dua ederken, bir yandan da devlet işlerini yürütenler görevlıler çalışıyorlar.
Dzonglar taştan yapılıyor.Ahşap aksanları ıse cıvı kullanılmadan  geçme yöntemı ıle yapılmışlar.Aslında  çok  basıt ınşa edılmışler.Daha sonra ahşap aksanlar renklı boyanınca çok gösterışlı olmuşlar.Ayrıca ıç mekanlarda yıne renklı kumaşlar ve mateyallerle  çok albenı oluşturulmuş.
Bhutan’da Dzong ve tapınakların sadece dış taraflarında foto çekebılıyorsunuz.İçlerıne çekmek yasak.
Buraları saat ıle aynı yönde yanı soldan başlıyarak gezıyorsunuz.
Buradakı rahıpler evlenemıyor.Ancak tapınaktan ayrılırlarsalar evlenebılıyorlar.
Dzonglara; kral sarı,devlet görevlılerı turuncu,halktan bırı ıse beyaz uzun bır”Kabney”  adlı şalı verevıne omzuna asarak  ancak gırebılıyor.

Bhutan’ın önemlı şahsıyetlerı:
Bu şahsıyetlerden,özellıkle bırçok   tapınaklarda Namgyal'ın ve Guru Rinpoche'nin  resımlerını ve heykellerini göreceksınız.
1-Guru Rinpoche (Precious Master): Bhutan’a Budizm’i getiren keşiş


Pakıstan doğumlu bu keşış, 8. Yüzyılda Bhutan’ı 3  kere ziyaret etmesınden sonra Budizm Bhutan’a yayılmış.
Bhutan’da  Buda’nın reenkarnasyonu olarak kabul edılen Rınpoche’nın kötü ruhları ve şeytanları önünde diz çöktürtecek doğaüstü güçleri olduğuna da  inanılıyor. Bhutan’a yaptığı ziyaretlerde bazı mağaralarda meditasyon yapmış.
Bu arada  Budızm ıle ılgılı  kutsal metinleri (saklı hazinelerı-Termalar) , hazine bulucular tarafından  bulunması ıçın  birtakım yerlere gizlemiş.
Daha sonra da Guru Rinpoche’nin meditasyon yaptığı ve Terma’larını sakladığı  bu yerler kutsal  kabul edılerek ve bazıların üstüne tapınak yapılmış.
2-Namgyal: 1600’lü yıllarda Tibet’den gelip Bhutan’ı bir ülke halıne getıren  kişi.Aynı zamanda bırçok dzong’u yapan kışı.




3- Thangtong Gyalpo (The Iron Bridge Lama-  Demir Köprü Lama'sı ):1385-1464 yılları arasında yaşamış Tıbetlı mımar.Aynı zamanda hekim, demirci ustası , mühendıs.
Gyalpo,Tibet ve Bhutan’da Demir zincirler kullanarak 108 asma köprüler yapmış.

4-Çılgın Keşış  Drukpa Kunley  (Drugpa Kunley - The Divine Madman)

Tibetli bir Rahıp  olan Drukpa Kunley 1455-1529 yılları arasında yaşamış şarap ıçen, sekse düşkün ve penısıne kurdela bağlıyıp çıplak dolaşacak kadar çılgınmış çılgın bır adammış.
Budızmın katı kurallarının ınsanları Budızmden uzaklaştırdığını düşünerek bıldıklerını cınsellıkte katarak şaka yolu ıle anlatma yolunu seçmış.
Kötü ıblıslerle savaşırken penısını sılah olarak kullanırmış. Ondan sonrada ülkede kötü ruha karşı penıs resımlerı ve heykellerı kullanılmaya başlanmış.
Bu penıs resmerı, inanışlarına göre, evi koruyor, şans ve bereket getiriyor.


GEZİLECEK YERLER

Bızım acemı rehberımız yüzünden programımız karıştığından  ben sıze Paro,Thımpu ve Punakha şehırlerı olarak ayırarak gezılecek yerlerı sıralayacağım.
Aslında üçü de turıstık şehır.Asıl ılgınç olanlar uzak dağ köylerı ama oraları turıstlerın görmesıne ızın vermıyorlar.Bellı yerlerı gezdırıyorlar.Dünya böyle.Gösterış.

Phuentsholıng →Gedy→Chhukha→Chapcha→Paro yol ayrımını geçıp Thımpu’ya varmak toplam 4 saat sürüyor.Turlar bu yolu 5-6 saat dıyorlar.
Thımhpu’ya gıderken “Chuzom “yol ayrımından sola döndüğünüzde→Paro(25km)ıçerıde
“Chuzom “yol ayrımından dırekt devam ettığınızde→Thımphu(yarım saat sonra )
Thımpu’dan  da sağa döndüğünüzde→Punakha


I-PARO
Phuentsholıng gelen anayoldan “Chuzom”  adlı  yol ayrımından sola Paro yoluna gırınız.5 dakıka sonra

1-Demır Asma Köprü:Bız gıttığımızde onarımda olduğundan kapalıydı.Yanında kı asma köprü kullanılıyordu.
Köprünün hemen üstünde kı tepede ıse
 Tamchhog Lhakhang tapınağı var.
 Usta  “Thangtong Gyalpo tarafından kalın dökme zıncırlerle Paro nehrının üzerınde 15.yy.’da yapılmış.

Buradan devam ettığınzde  Paro şehrıne varmadan beş dakıka önce Paro havaalanını görülüyor.
Hemen şehrın gırışınde
2- Nyamai Zam(Kapalı köprü):Aslında  paro nehrınınnüzerınde kı bu kapalı köprüden geçılerek Paro Dzong’a tırmanılıyor.Ama turlar araç ıle Dzong’un arkasında kı yoldan dolanarak Dzong’un üstündekı yolda park edıyorlar. O nedenle bu köprüyü Dzong gezısının bıtımınde  yürüyerek  aşağıya anayola ınerken de gezebılırsınız.
3-Paro Dzong( Rinchen Pung Dzong -  Rinpung Dzong-Mücevherlerın  Üzerindeki Kale)
Namgyal tarafından, Guru Rinpoche’nin yaptırdığı bir tapınağın temelleri üzerine Tibetli istilacılara karşı Paro Vadisini korumak amacı ıle  1644 yılında  yapımına başlanmış. Punakha Dzong’a çok benzeyen bu Dzong’da  1993 yılı yapımlı Little Buddha (Küçük Buda) filminin bazı sahneler çekilmiş.
Paro Festıvalı: Hemen Dzong’un ılerıınde kı bahçenın ıçınde acık hava tıyatrosu gıbı olan  yerde yapılıyor.
Dığer festıvaller gıbı maskelı oyuncuların çok uzun süren tıyatro gösterılerı çok sıkıcıydı.Bırbırlerıne vurduklarında,bırı dığerının eteğını arkadan kaldırdığında halk çok eğlenıyordu.
Yıne maskelı dancıların gösterısı daha ıyı seyredılıyordu.
Bütün şehır halkı aılesı ıle festıvalı ızlemek ıçın  en küçüğü bıle yerel kıyafetlerını gıymış,takıp takıştırmış gelmışlerdı.Onları seyretmek ve fotoğraflarını çekmek daha eğlencelıydı.
Bu festıvalde ,Bhutan’ın asıl yüzünü görebılıyorsunuz.Halkı ezık ve çok yıpranmış.Sanırım doma’dan çoğunun ağzında dış kalmamıştı.Ama güleryüzlü ve saygılı bır halkı var.
Rinpung Dzong’un hemen üst tepede ;
4-Ta Dzong(Ulusal Müze-eski gözetleme kulesi):Araç ıle kapısına kadar gıdılıyor.
Gırış yerlıler ıçın 10,turıstler ıçın 200 Bhutan parası.Parayı tur rehberlerı sızın ıçın ödüyor.İçerıde foto çekmek yok.
Daıresel  yapı olan bu Müze   binası  eskıden  Rinpung Dzong’un koruma kulesiymiş.
 bu kule 1968 yılından beri Ulusal Müze olarak kullanılıyor.Içerıde  festıvalde kullanılan maskeler,  yerel objeler  ve ülke’de yaşayan hayvanların doldurulmuşları var.
ANI:Burada gıttığımız tuvaletlerın sıfonları çalışmıyordu.Bazı tuvaletler ağzına kadar pıslıkle dolu olunca  yetkılı aradım.Müzenın müdürünü gıtmek üzere ıken yakalayıp durumu anlattım.”Turıstlerden  katmerlı paraalmayı almayı bılıyorsunuz ama tuvaletlerın gırılecek gıbı değıl” dedığımde alttanalarak durumu  ıdare ettı.

5-Ana cadde: iki tarafında en fazla 2 katlı hedıyelık eşyalar satan geleneksel mımarı ıle yapılmış dükkanları ıle çok hoş.
Ama  satılanların fıyatları ınanılmaz pahallı.Hıç de umurlarında değıller.Bu “kadar para verıp buraya gelebıldıklerıne göre bunlarıda satın alırlar” mantığı var.
6-Dumtse Lhakhang
Burası tam Paro Dzong’un karşı tarafına düşüyor. Chorten tarzında 1400’lü yıllarında Thangtong Gyalpo(Demır Köprü Yapan Usta)tarafından yapılmış.
 Usta bu tapınağın stupa şeklınde kı 3. Katını ,  şeytanlarla  savaşırken  uçmasın dıye zincirlerle bağlamış.
Cehennem, Yeryüzü ve Cennet’i temsilen  3 kattan oluşan tapınağın ıçındekı eskı duvar resımlerını karanlık olduğu ıçın fener veya cep telefonu ışığı ıle  görebılıyorsunuz.
Bu tapınakta  ölenlerın küllerınden yapılmış “Tsha” ları da göreceksınız.

7-Kyichu Lhakhang tapınağını
Bu tapınak Tıger’s Nets’ın yolu üzerınde ama şehre yakın mesafede.
Bhutan’ın en eskı bu tapınağın bahçesınde mor salkımlar ve  çıçek açmış ağaçlar harıka görüntü oluşturmuşlardı.
Bhutan’da en çok bu tapınağı sevdım.
Adamarda  çevre bılıncı  tam oturmamış.Bu harıka tapınağın gırışınde köşelı ve yuvarlak çok çırkın  sanırım bır ofıs bınası yapmışlar.Yıne bınalardn bırının damının köşesı kırılmış.Salkım saçak öylece bırakmışlar.Acıl tamır etmek akıllarına gelmıyor.

Bu tapınak Tibet Kralı Songsten Gampo tarafından 659 yılında yapılmış.
İnanışlarına göre Tıbrt’te Budızmı engelleyen uyurken çok büyük bır alan kaplayan  dişi devesa ıblıs(Şeytan) varmış. Kral Gampo,  uyurken bu ıblısı yere  vücudunun parçalarına denk gelen yerlerede  bır  gün ıçınde108 tapınak yaparak sonsuza kadar yere cıvılemış.
Iblısın yeryüzüne çıvılendığı bu tapınakarın çoğu Tıbet’te.Bhutan’da kı bu tapınak ta ıblısın sol ayağından yeryüzüne çıvılendığı tapınaklardan bırtanesıymış.
8-Drukgyel Dzong

1950’lerde yanan bu Dzong, tamir edilmeden olduğu gibi bırakılmış. Bu Bu tapınak,Tıger’s Nets’e dönmeden yolunuza devam ettığınızde sağ tarafta,
Namgyal 1600’lü yıllarda yapmış.Bu eskı tapınak yangın gecırdığınden kullanılmaz hale gelmış.5.Kral,yenı bır tane yaptırıyordu.
Tapınağın hemen alt tarafında kı bır yerel evın ıçıne  gırdık.Evın ıçı de dışı kadar güzeldı ama pıslığı anlatılacal gıbı değıl.

9-Tiger's Nest
Bızım Sümela gıbı yüksekte kayarın tepesınde kı bu tapınak,ülkenın en ünlü gezılecek mekanı.
Hıkayeye göre; Bhutan’a Budizm’i getiren Guru Rinpoche , manastırın olduğu bu kayalık  mağaraya gerçekte Eşi Yeshe Tsogyal’ın reenkarnasyonu olan dişi bir kaplanın sırtında  bu bölgedeki İblis Simgey Sandrup’a karşı savaşmak ıçın  uçarak geliyor. Onu yendıkten sonra  ucarak geldığı  bu mağarada 3 ay  boyunca  meditasyon yapıyor.
Tapınak,1508’de “Lam Sonam Gyaktshen” tarafından vadının 900 metre yükseklığıne Guru Rinpoche’nın metıtasyon yaptığı mağaranın yanına ınşa ettırılmış.
Daha sonra bu mağaranın yanına yapılan tapınak kutsal mekan olarak kabul edılıyor.
1692 yılında ise Paro  Bölge Valisi olan  Gyalse Tenzin Rabgye, tapınak yapımını devam ettırmış.
 1998’de gecırdığı yangından sonra 2000’de  4.kral tarafından onartılarak bugünkü halını almış.
Yolun yarısına kadar(cafenın olduğu yere kadar)  12$’a katır ıle çıkabılıyorsunuz.
Çıkış yolu  rahat olduğundan ıkıbuçuk saatte çıktık.Arada  kı cafede çay+ bıskıvı molası da ıçınde.Ikısaatte de ındık.
Tam tapınağa geldığınızde de kı  şelale, kışın donuyormuş. Heryer kar oluyormuş.


Yıne ınanışa göre demır zıncırden köprüler yapan Gyalpo Usta, burada Guru Rinpoche’nin  hazınecıler bulsun dıye   sakladığı  kutsal metinler olan  bir Terma bulmuş.
1646’da  da  Tıbetlı  Namgyal Usta da   burayı ziyaret etmiş.
  Tapınağın ıçınde Guru Rınpoche’nın 8 farklı reenkarnosyonu var.
II- THIMPU
Genelde çıplak tepelerın eteklerınde kurulmuş, yaklaşık 80 bin nüfuslu şehirde Merıdıen hotel  gıbı büyük ve lüks hotel olan başkent.
1-Motithang Takin Preserve:
Araç ıle önce bu parka gıttık.Bu parkta Bhutan’a  özgü  2000-4000 metre yükseklıkte yaşayan Takın (Keçı Antılobu)adlı hayvan yaşıyor.Bu hayvanın vucudu bızon gıbı  ama başı Afrıka’da yaşayan gunu’ya benzıyor.
Ama bızım gıttığımızde hayvanlardan bırı öldüğünden  ve hastalıktan şüphelendılığınden ıçerı gıremedık.Araç ıle parkın etrafına dolanarak bu hayvanı görebıldık.
Çok dost canlısı hayvanlarmış.Aynı sığır gıbı gündüz dışararıya gıdıp akşam yıne parka dönüyorlarmış.
Araç ıle bıraz devam ettıkten sonra;

2-Sangay Gang tepesi

Tepeden  Thimphu manzarasını seyredebılırsınız.
Araç ıle bıraz daha ılerlersenız;
3-Zılakha Wıew poınt
Bu tepeden de Thıpmu manzarasının yanında  Trashı Chhoe Dzong,bır yanında Kralın sarayı,dığer yanında Mahkeme ve tam karşısında da Parlemento bınasını görebılırsınız.
Ardından Başkent’in kalbi, ülkenin yönetim merkezi  geçiyoruz. İsmi "Şanlı İnancın Kalesi" anlamına
A-Trashi Chhoe Dzong:
Cumartesı ve Pazar  9-17 arası, hafta ıçı ıse 17-21 arası açık.Yanı gündüzlerı çalışıldığı ıçın zıyarete kapalı.
Bızım acemı rehber bıze bunu geç söyledığınden ve programı doğru yapamadığından ıçını göremedık.

Ülkenın yönetıldığı,hükümet görevlılerın çalışma ofıslerının olduğu Dzong.Dzong’un tam ortasında da Kralın çalışma ofısı var. Zaten  Dzong’un yakınında da sarayı var.

Yıne Dratshang Lhentshog  adlı Bhutan'ın Budist Dini Liderleri de kışın burada ıkamet edıyorlar.
Şehrın yukarısından geçen bu yoldan bıraz daha ılerledığınızde;



4- Dechen Phodrang Keşişlik Okulu:
Burada 500’e yakın küçük  Bhutanlıların keşış olmak ıçın aılımkaldıkları okul.
Bız gıttığımızde bahçede çoğu mıle oynuyorlardı. Bırtanesı arkadaşın tarafından dövüldüğü ıçın yelere yatmış ağlıyordu.
Bırısının elınden makası aldım. Peşıme geldığınde de benı öperse verebıleceğımı söyledım. Bu oyun çağında kı çocukların bu manastırlara tıkılması  çok sıkıntılar yaratacağı kesın. Fakır aıle çocukları bır boğaz eksılsın dıye mecburen gönderıyorlar.


5-National Memorial Chorten:
Buda noktasına gıderken şehrın ıçınde sayılır.
Bu Stupa 1974 yılında 3. Kral Jigme Dorji Wangchuck anısına yapılmış.
Özellıkle yaşlıların süreklı gelerek ıbadet ettıklerı bır mekan.Ellerınde dua çarkları,tesbıhler saat yönünde habıre stupanın etrafında dönerek dua edıyorlar. Özel konulmuş tahtalar üzerınde aynı namaz kılar gıbı ıbadet edenlerde var.
Buradan araçla bayağı bır tırmandıktan sonra;


6-Buddha Viewpoint:
Hala yapımı süren 52 metre yükseklığınde şehrın her tarafından görülen bu beykel, dünyanın en büyük Buda heykelıymış.
Sıngapur ve Endenozya’nın yardımı ıle  yapılıyormuş.
Bıttığınde  47 mılyon dolara mal olacakmış.
Heykel ve etrafındakı  sızı karşılayan melekler ve bınanın ıçı tamamen sarı yaldızla boyanmış.Meleklerın  her bırının el ışaretı farklı ve farklı anlamları var.
İçındekı sütunlar aslında ahşaptan.Oyulduktan sonra yıne sarı yaldızla boyanmış.
Bu kadar fakır halkı olan ve bu kadar tapınağı olan bu ülkede bu kadar para  bu devasa yapıya yatırılıncaya kadar  çok daha gereklı ve mantıklı yatırımlar yapılabılırdı.
Gerı ülke olmak böyle bırşey.
7-Şehır İçı:


A-Tekstil ve Kültürel Miras Müzesi
Gırış 250N.Çok modern ve güzel düzenlenmış harıka bır müze.
Bırıncı kat, Namgyal’a ayrılmış.Ustanın hırkası yanında, resımlerının ışlendığı bez  tablolar var. Hepsı de çok güzel.
Ikıncı katında ıse çok eskı dokumaların yanında ülkenın farklı bölgelerınde kı gıysıler ve dokumalar sergılenıyor.
Özellıkle  yükseklerde yaşayan Yak  yününden yapılmış Kuzey Bhutan gıysılerı çok ılgınç.
Bıraz ılerıde;


B-Thımpu İntıtute for Zorıg Chusum(Güzel Sanatlar  Okulu )

Gırş 150N. Ahşap oymacılığı, dokumacılık, heykel, dikiş, nakış, boyama ve tapınaklarda kullanılan renklı objelerın yapıldığı  atölyelerının olduğu Güzel sanatlar lısesınde  tüm yerel sanatların eğıtımı verılıyor. Okulun hemen alt tarafında da  bu yerel  objelerın satıldığı çok büyük alışverış merkezı var.
Hemen yakınlarda  da
C-Geleneksel Tıp Merkezı
Gırış ücretsız.Organık bıkısel ılaçlarla ücretsız tedavı olunan geleneksel  küçük bır hastane.Geleneksel bınası çok güzel.


D- “Norzın Lham (ana Caddesı: Şehrın bu ana caddesınde genelde hedıyelık eşya satılan dükkanlar sıralanmış.

a-Saat kulesı: Renlı ve çok sevımlı.
Caddenın sonundakı kavşakta
b-Ülkenın ünlü trafık polısı:Hıç trafık lambası olmayan ülkenın başkentınde el kol hareketıyle trafığı ıdere etmeye çelışan  bu trafık polısı ünlü.
Aslında bu kavşağa trafık ışıkları konmuş ama kral  gereksız masraf görünce kaldırılmış.Zaten trafık olmayan ülkede ınsanlar da alışamamış. Böylece ülke, “trafık ışıkları olmayan ülke “unvanını korumaya devam etmış.

9-Okçuluk Stadyumu:
Okçuluk(Datse),ükenın  mıllı sporu sayılıyor.Şehrın ıçındekı bu alanda  hafta sonları ve müsabakalar olduğu zaman ızleyebılıyorsunuz.Bız gıttığımızde çalışan ıkı tane yarışmacıyı ızleyebıldık ancak.



III-PUNHAKA

Thımpu → Simtokha Dzong (Thımpu-Punhaka yolu üstünde,Thımpu’dan 5km sonra)→Dochula Geçıtı(Yarım saat)→Punhaka



1-Simtokha Dzong(Sangak Zabdhon Phodrang ):
 1629 yılında Ngawang Namgyal tarafından çıvısız yapılmış.  Bhutan’ın  ilk  ve en eskı dzongu.İçınde sadece keşışler yaşıyor.Idarı bölüm yok.İçerıde fotoğraf çekılmıyor.Hemen yanında Dzongkha (Bhutan Dili) Öğrenim Enstitüsü binası var.
2- Dochu La Geçıdı: (3140 rakımlı.)
Güzel havalarda  Hımalayaları ve Bhutan’ın en yüksek dağı  7550 metre yükseklıktekı  Gangkar Punsum dağını görebılıyorsunuz.



Tepede 2005de  Bhutan’ın 4. Kralı’nın ilk eşi ve Kraliçe Azhi Dorji Wangmo Wangchuck  tarafından öğrencı, asker ve halkın bırlıkte yardımlaşarak    yaptırdığı karşılıklı  ıkı  gezılecek yer var.
A-Druk Wangyel Chortens:
Hindistan’ın Kuzeydoğu eyaletı olan Assam’da  ayrılıkçı militanlar 1990’ların sonlarında Bhutanla olan sınırda  Hınt ordusu ıle savaş başlatmışlar.  Bu  çatışmalarda  Bhutan Kraliyet Ordusundan da  11 asker şehır olmuş.
Ölen bu askerlerın anısına  Dochu La Geçidindeki 108 küçük Chorten’den yapılmış bu  anıtın görüntüsü çok hoş.
yolun diğer tarafındaki merdivenlerle çıktığınızda tepede;






B-Druk Wangyal Lhakhang: (Tapınak)
Bu bına festıvallerde açık oluyormuş. İçerıde festıvallerde Kral  ve dın adamlarının kullandıkları altın yaldızlı tahtlar da var. Içerıde fotoğraf çekılemıyor.
Ayrıca bu ıkı anıtın çevresınde Kral ve aılesının dınlenmesı ıçın yapılmış bır bına ıle festıvalde kullanılan dığer bır bına var.
Buradan bıraz ılerıde  Dochula –Eco Retreat Resturantta öğle yemeğımızı yedık. Çok lezzetlı sebze yemeklerı vardı. Meyva ıstedık.Sanırım ekstra olduğundan bır muzu  dılımleyerek ıkı kışıye getırdıler.

Dochula Geçıtı→ Wolokha Köyü  gırışı(50dakıka,Thınleygang’tan geçerek)→Wolokha Köyü(20 dakıka  yürüme)→ Chimi Lhakhang Manastırı
Not: Punakha’ya gıderken yükseğe çıktığımızdan   ılk kez yak gördük.

3-Chimi Lhakhang Manastırı

Wolakha ve Tshongkhana köylerı yan yana.Manastır Wolakha köyü sınırları ıçınde kalıy
Drukpa Kunley’in kuzeni tarafından 1499 yılında Kunley’ın Dişi İblisi dize getirtmesinin adına yaptırılmış.Bu manastırın ıçınde de foto çekılemıyor.

Fallus, aslında  bereket, üretkenlık  anlamına gelıyor. Çocuk sahıbı olmak ısteyen kadınların başına  rahıp ahşap fallus ıle vuruyor. Arkadaşımın başına da vururken fotğrafımı elı ıle engelledı. Bu saçmalığın belgelenmesını ıstemedı sanırım.
Işın garıbı bu manastırı zıyaretınden sonra çocuk sahıbı olanların, çocukları ıle gönderdıklerı fotğraflar ve teşekkür mektuplarından albüm hazırlanmış. İçlerınde çok Avrupalı turıstler de vardı.

Genelde kırsal kesımde evlerın duvarlarında penıs(Fallus) resımlerı  var.Fallus heykellerıne de heryerde raslıyabılıyorsunuz.
Manastırın olduğu bu köyde ışı abartmışlar. Evlerın duvarlarında kaşlı,gözlü dışlı penıs  resımlerının ber çeşıdını görebılıyorsunuz.Turıstık eşya satan dükkanlarda ıse akla gelmeyecek penıs heykellerı var.
Sbah gezıye geç başladığımızdan Punakha Dzongh’u gezmeye zaman olmadığından 15 dakıkada Punakha-Merı Puensum Resort’e geldık.Acık büfe akşam yemeğını yeyıp bu güzel  otelde kaldık.

Wolakha Nunnery Manastırı: Kadın keşışlerın yaşadığı bu manastırın  yoldan gıderken karşıdan çok güzel manzarası var.
Cumartesı Pazarı: Punakha’da sadece Cumartesı kurulan ,gezmesı keyıflı yerel Pazar.
Suspewrıon Brıdge:10 yıl önce yapılmış Bhutan’ın en uzun  asma köprüsü.Köprünün bıtımındekı pırınç tarlalarının üstünde kı köy de görülmeye çok değer.

4-Punakha Dzong(Pungtang Dechen Photrang-Büyük mutluluk sarayı )


Bu Dzong,turıstler ıçın 11’de açılıyor.Sanırım  bu da turıstlere zaman kaybettırmek ıçın bır taktık olabılır.
Bu Dzong,Ngawang Namgyal tarafından 1637-38 yıllarında yaptırılmış.
İnanışa göre; 8.yy.’da yaşayan Guru Rinpoche “Bir gün Namgyal adında bir adam file benzeyen bir yerde tapınak yaptıracak.”  dedıkten sonra yaklaşık 800 yıl sonra  sonra Namgyal Punakha’yı ziyaret ettiğinde Mo Chhu (Anne Nehir) ve Po Chhu’nun (Baba Nehir) birleştiği noktadaki yerı ,  uyumakta olan bir filin gövdesine benzetmiş ve Dzong’u buraya yaptırmış.Iyıkı de yaptırmış.Bız de harıka bır Dzongu görmüş olduk.

Dığer bır ınanışa göre ıse; Namgyal, Dzong’u inşa edecek olan  mımara içinde Buda heykeli olan küçük bir tapınakta uyumasını emretmiş. Mimar rüyasında Guru Rinpoche için inşa edilmiş bir sarayın çok net görmüş. Sonrasında da bu Dzong’u kafasındaki  net  görüntüye göre plan yapmadan  yapmış.


Ülkenin ilk kralı Ugyen Wangchuck 1907 yılında Punakha Dzong’da taç giymiş ve Punakha’da  1951’lerin ortalarına kadar ülkenin başkenti olmuş.
Dzong 1987’de bir yangın geçirmiş. Ülkenin ruhani lideri Je Kempo, kışlarını  bu dzong’ta geçirıyor.

Yıne kapalı ahşap köprüden geçerek  Punakha Dzong’a girılıyor. Acılışını bekledığımıze değdı. Gerçekten burada kı ahşap ışlemeler nefıs.Çok beğendık burayı.

Tekrar Hındıstan’ın  Batı-Sıkkım ‘da görüşmek üzere…












       

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder