11 Haziran 2018 Pazartesi

1-JAPONYA


GRİ JAPONYA’NIN HÜCRE EVLERİ
Aslında Japonya’nın doğası çok güzel. Yemyeşil dağları  ve büyük nehirleri var. Ama büyük yerleşimlerde evlerinde genelde gri ve ölü renkler kullandıklarından ve düzensiz yerleşimden dolayı sevimsiz görünüyor. Kırsalı çok daha güzel.
Çoğu Japon büyük şehirlerde çalışmak ve okumak için yalnız yaşadıklarından tek kişilik katlardan oluşan sevimsiz apartmanları hep göreceksiniz. Bir kişinin bile zor yaşayacağı bu hücre evlerde eşya olarak; En küçüğünden buzdolabı, tek gözlü ocak, mikro dalga fırın ve küçük bir çamaşır makinası var. Genelde yerde incecik yatakta uyuyorlar. Özellikle halının üzerinde  de uyuyanı gördüm.
Yemeği genelde dışarıda yiyorlar. Ev de ise dondurulmuş gıdalarla basit yemekler yapıyorlar.
Hafta içi duraklamadan çalışan Japonlar, hafta sonu kendilerini barlara atarak, içerek rahatlatmaya çalışıyorlar.
Gelişmişlik bakımından bizden üstünler ama yaşam bizde daha rahat.  Her zaman iddia ediyorum. Ülkemde sorun çok ama yaşanması en kolay ve uygun ülkelerden biri. En azında sebze  ve meyva bol. Dilimle karpuz alınan ülkede bir Türk’ün mutlu olması zor.
Japonya, 3000’den fazla adadan oluşan, 138 milyon nüfuslu kalabalık bır ülke.
Ülkenin 200 yanardağının 50’si aktifdir. Volkanik ada olduğundan her yerde kaplıca bulabiliyorsunuz.
Küçüklü büyüklü 12 adası köprülerle bağlanmış. Zaten her tarafta köprü ve tünel göreceksiniz.

En büyük 4 adası var.
1-Hakkaido: Kuzeyde kı dağlık ada.
2-Honshu-Tokyo: Tokyo, Kyoto, Osaka ve Hıroşhıma gibi büyük şehirlerin olduğu en büyük adadır.
3-Şhıkoku: Takamatsu şehrinin olduğu ada.
4-Kyushu: Nagasaki’nin olduğu ada.
Japonya’nın bu  dört büyük adası tren ile birbirine bağlı. Kuzeydeki dağlık ve soğuk ada olan Hakoido adasına denizin altından 40-45 km lik tünelden trenle gidebiliyorsunuz.
I-HONSU ADASI

DEVAM


SAKURA DÖNEMi
Beni bahar dalı çiçekleri çok mutlu eder. O nedenle hep sakura zamanı(Yaban kirazların çiçek açtığı dönem) Japonya’ya gelmeyi hayal etmişimdir. Yılın sıcaklığına göre devlet 15 günlük sakura zamanını resmi olarak ilan ediyormuş. Ben de sağlam olsun diye Japonya’da yaşayan teyzemin damadından öğrendiğime göre 16 nisanda Japonya’ya gittim ama sakura dönemi bitmişti. Tabii ki çok üzüldüm. Damat yaktı beni. Hızla daha yüksek yerlere çıkarak  daha faklı sakura ağaçları gördüm ama beni kesmedi. Bu ülkeye yeniden gelmek zorundayım.
Ayrıca sonbaharda da Japonya,  çok güzel renklere büründüğünden tercih edebilirsiniz. Paranız çoksa kışın kayak yapmaya da gelebilirsiniz.
 Genel olarak Sakura dönemi, sıcaklığa göre Mart sonu nisan başı gibi on gün veya enfazla ikı hafta sürüyor.
Japonya’da çok çeşitli beyaz ve pembe renkli sakura ağaçları var.
Kawazusakura:15 Şubat- 10 Mart arası açıyor.
Someiyoshino: 15 Mart- 1 nIsan Tokya ve çevresİnde açıyor. En ünlüsü bu. Bu zamanda parklar bu çiçek açmış ağaçlarla doluyor. Pembe renkte tek katlı çiçeği var. ikİ hafta sürüyor.
Yükseklerde 15 nİsana kadar devam ediyor.
Fujİsakua(Yamasakura) : Nisan 15-Nisan sonuna kadar İkİ hafta sürüyor. Beyaz tek renklİ.
Ama ben bu dönemde açan katlı pembe renkli Yaesakuraya bayıldım. Ağacın tüm dalları çiçekten görünmüyor. Çiçeklerin uçlarından da yaprak fılizleri çıkmıştı.
Yine bu dönemde “Sidarezakura”adlı beyaz sakuranın dalları yere doğru salkım söğüt gibi eğilmişti.

Havanın sıcaklığına göre kuzeyden güneye doğru mart-mayıs arası 11 şehirde ağaçlar çiçeklenmesi festivallerle kutlanıyor.
En büyük sakura ağaçları, Osaka ve Nara’ya yakın “Yoshino”da var.
Japonlar, sakura ağaçlarının altında piknik yapıp, karda yürür gibi dökülen yaprakları altında yürümeyi seviyorlar.
Japonlar, birçok farklı ülkede sakura parkı kurulmasına yardımcı olmuşlar.
İstanbul’da ise en yoğun sakura bahçesi Anadolu Yakası – Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi-Ertuğrul Adası bölümündedir. Bu sakura bahçesi,  2005’de Ertuğrul Firkateyni şehitleri anısı adına kurulmuştur.
Baltalimanı-Japon bahçesinde ve Emirgan Korusu’nda da sakura ağaçlarını görebilirsiniz.
BİLET
Aero flot biletlerin satışı açılmadan biletinizi almayınız. En uygun bu havayolu ile Moskova aktarmalı gidebiliyorsunuz.
Biletinizi 3 ay erken aldığınızda en az 1000TL kar etmiş olacaksınız.
Biletinızin fiyatına skyscanner’den bakıp aeroflat havayolunun kendi sitesinden alabilirsiniz. Ama ben kredı kartı ile alırken; kullanıma açık kredi kartlarımı kabul etmeyip, kabul ettiğinden de 30 tl hizmet ücreti çekti. Hepsi hırsız.
Önemli: Ben Japonya’dan sonra Yeni Zelanda’ya kadar devem edeceğimden geri dönüş bileti almadım. Daha önce Japonya’ya giden arkadaşım havaalanında geri dönüş biletini sormadıklarını söylemesine rağmen ben sahte geri dönüş bileti hazırlatmıştım. Havaalanında bana sordular. Mecbur sahte biletimi verdim. İncelemelerine rağmen sahte olduğunu anlayamadılar ve uçuşuma izin verdiler. Dikkatli olunuz.
Moskova havaalanında internete bağlanmak için telefon numaranızı istiyorlar. Mesaj atmak da paralı.
Küçük su 2 dolar.
Tokyo Hava alanından şehre, gideceğiniz yere göre otobüs veya tren var. Tren ücreti 1000Y cıvarında. Otobüs biraz daha yavaş.

İKLİM
Japonya, Türkiye ile aynı enlemde olduğundan iklim özellikleri benzerlik gösteriyor. Okyanusun ve karasal hava akımlarının etkisi altındadır.
 Bahar: Mart-nisan-mayıs: Bahar. Nisan ve mayısda bol yağmur vardı.
Yaz: Haziran –Ağustos: Sıcak ve nemli mevsim
Yağışlı dönem: Eylül ayıyla birlikte ülkenin içlerinde şiddetli rüzgar, tayfun ve sağanak yağışlar başlar. Bir ay yağış sürer.
 Sonbahar: Ekim-kasım
Kış: düşük nem oranı ve arasıra yağan karla ılıman geçer.
kuzeydeki Hokkaido adası,yağışsız, karlı ve soğuktur.
PARA
Gezilerimde her yerde Japon turistlere rastladığımdan “Ne güzel istedikleri gibi istedikleri yeri gezebiliyorlar.” diye imrenirdim. Japonya’ya gelince işin aslını öğrendim. Paraları çok kıymetli. Başka ülkeleri gezmek, Japonlar için çok ucuz ama ülkelerinde yaşamları hiç de kolay değil. Hep dikkat etmek zorundalar.

Para bozma ofisi Tokyo Uneon  istasyonunda merdivenle yukarı çıktığınızda “Worup Currenct shop” var. I$=109.88/104.08
100Y=4TL
1000Y=40TL
Tokyo istasyonunda ofiste içinde düşük fiyat veriyorlar.
En rahat 7-11 gibi marketlerin içinde ki bankamatiklerden paranızı bozdurabiliyorsunuz. Akşam  üzerleri banka görevlileri bu kasalarda ki paraları alıyormuş.
Öğretmen maaşı 4000 dolar cıvarında.
100 dolarımı 50şer dolar olarak bozduramadım. 190Y istediler.O nedenle yanınızda onluk yirmilik dolarlar olsun.
- Okumuştum ama inanmamıştım. Küçüğe yakın bir tane domatesin fiyatı 1$, içi geçmiş bir mandalinanın fiyatı ise 2 €. Küçük su 2.8 tl. Küçük boya atılmış gibi meyva suları 12 tl.
Japonya’da sadece araba ucuz. Onu da dışarı çımarmak pahallı. Birde benzin ucuz. Bizimle aynı fiyata geliyor ama maaşları bizden kat kat fazla.
KALMA
Ülkenin her şehrinde hostel ve otel bulabiliyorsunuz. Hostelde 8-10 yataklı bır odada bir yatak ücreti 2000Y’den başlıyor.
Normal otelde sadece yatma, tek kişi12500Y. İki kişi 15000Y.
 Gezi yazılarında internet kafede, karaoke- bar da, DVD salonunda çizgi roman(Manga) salonunda, bilardo ve dart salonlarında  hostes – bar adlı yerlerde  oda verildiğini, uyuyabileceğinizi yazıldığını okudum ama ben görmedim. Belki siz bulabilirsiniz.
Japonya’da “Server” adlı siteden yer bulunuyormuş. Din farkı gözetlemiyorlarmış.
.Osoka ve Kyoto’da önce yer ayırttırarak  tapınakta uygun fiyatla uyuyabiliyormuşsunuz.
DİL
 Japonca dili zorun zoru. Üç ayrı alfabeleri var.

Merhaba: Konnichi-wa
Benim adım: Watashi no namae wa …
Günaydın: O-hayó gozaimasu
İyi akşamlar: Konban-wa
Hoşçakal: Sayónara

Sayılar: 1-ichi, 2-ni,3-san,4-yon/shi, 5-go, 6-roku, 7-nana (shichi), 8-hachi, 9-kyú, 10- jú.

DİN:
Şintoizm ve Budizm. Çoğu kişi iki dini de kabul ediyor.
1-Şintoizm:
Shirine: Şinto dinine ait daha mutlu İbadet hane. Giriş kapıları ve içerisi kırmızı renk ağırlıklı olup daha sadedir. Shirine’e çok bağış olduğundan giriş ücretsiz olup genelde 24 saat açıktır.
Evlenirken, çocuk doğduğunda’ yeni yıldav.b  shirine’ye gidiyorlar.
Girişlerde solda boynuzlu ve ağzı kapalı “ Unicorn” adlı gerçek olmayan hayvan, sağda ise ağzı açık aslan heykelleri shirine’yi koruyor. Bazılarında ise kurt heykelleri var.
 Bağış yapan ailelerin adları kırmızı fenerlerin üstünde sergileniyor.
Şintoizmde 800’den fazla tanrı vardır. Baş tanrıları  Okuninusinomikoto ve  Ameterasu Ominlkamidir.
Bu dinde tanrıların heykelleri yoktur. Shirine’lerin içinde dört tanrıya ait 0imajlar, az da olsa resimler vardır. Shirine’ lerde ayna kesin görürsünüz.
Bu dinde zil çalınıyor.
Bu dine inananlar shirine’lerde önce  kalın halatı sallayarak zili çalarak tanrıların gelmesini sağlıyorlar. Sonra iki kere başlarını eğip iki kere de alkış yapıyorlar. Elleri birleşik iken dualarını yapıp parayı atıp ibadetlerini bitiriyorlar. Bazen önce parayı atıyorlar. Herhalde parayı görmeden tanrılar gelmiyor.

 Evlerinde ise tanrıları için sake prinç ve tuz koydukları küçük ibadethaneleri var. Karşılıklı iki tarafa da defne dalı na benzer bitki koyuyorlar.
 Kader kısmet ve fala çok rağbet ediyorlar. Shirine girişlerinde el falı için ayrı bölümler var.
Bu dinle Yahudilik benzerlik gösteriyor.  İsrailden uzun yıllar önce göç eden Yahudilerden etkilenmişler.  Zaten Shirine’lerde davut yıldızını görebiliyorsunuz.
Ölen bebekleri için taş bebeklere önlük bağlıyorlar.
Yine yaşlı ve büyük ağaçlara uzun yaş yaşamak için çevresine halat sararak  kutsal kabul ediyorlar.

2-Budizm:

Tapınak: Budist dinine ait ibadethane. Belli bir kısmını ücretsiz gezebilirsiniz ama asıl kısmı veya tamamı bağış olmadığından ücretlidir.
Genelde saat 17’ye kadar açıklar.
Daha görkemlidir.
İçinde Buda’nın heykelleri vardır.
Bu dinde özel ibadethanelerin dışında hayvan heykeli yok.
Bu dinde gong çalınıyor.
İbadetlerinde sadece iki ellerini yapıştırmaları yeterli oluyor.
Ama iki dine ait ibadethaneler birbirlerinden etkilendikleri için bazen benzerlik gösteriyorlar.
Yılan, evlerini v.b koruduklarına inanıyorlar. Ölen yılanları ilaçlı suda kavonozda saklıyorlar.
Ölülerini yakma evlerınde yakarak küllerini gri taşlı mezarlara gömüyorlar.
Bazı Japonların Ateist.
 Çok çok az Müslüman Japon var. Tüm Japonya’da mescit şeklinde cami sayısı 20 civarındaymış. Fukooka’da normal camii gördüm. Genelde Endonezyalı, mısırlı Müslümanlar camiye geliyor.
 Kuşi adasında katolık hiristiyanlar var. Fukooka’da küçük ev şeklinde kiliseler, Nagazaki’de ise büyük kiliseler var.
ULAŞIM:
Japonya içi tren ve uçak biletlerini Japonya dışı, örneğin Türkiye’ den almak daha ucuz oluyormuş.
TREN: Tek kelime ile mükemmel. Resmen ülkeyi demir ağlarla örmüşler. Tren saatleri hiç şaşmıyor. Ama inanılmaz pahallı.
Ulaşım soldan. Metro merdivenlerinde v.b hep solu kullanıyorlar.
Trafik kurallarına çok önem veriyorlar. Yol boş olsa da ışık yanmadan geçmiyorlar.
Tren istasyonlarında wifenizi açıp otomatik olarak internete bağlanıyorsunuz.
İstasyonlarda çantanızı kitlenebileceğiniz ücretli dolaplar var.
İstasyonlardan çıkarken gideceğiniz yöne doğru kapıdan çıktığınıza emin olunuz.
Şehirlerarası gece treni var. Şehir içinde tren ve metro ise 11:30’da bitiyor.

Tokyo,da;
1-JR line(Yukardan giden,uzun ve kısa mesafelerde )=Tren
2- Subway =metro (Aşağıdan giden, şehir içlerinde, kısa mesafelerde) 
3-Özel hatlar
olmak üzere üç farklı kampanya var.

JR Pass bilet: toplu bilet olduğundan çok daha ucuza geliyor. Bu pass bileti satın aldıktan sonra bitiş gününün gece 12’sine kadar süresi devam ediyor.
Ben ayağımda ki topuk dikenleri nedeni ile dinlenerek gezmek istediğimden almadım.
Eğer Japonya’da birçok şehiri çok hızlıca ve koşturarak  gezmek istiyorsanız  bu bileti almalısınız. Hemen hemen tüm Japonya’yı bu biletle baştan sona gezebiliyorsunuz. Sadece zamanlı olduğundan çok hızlı olmalısınız. Tek tek  bu hızlı tren biletlerini almak size çok pahallıya mal olacaktır.
Ama bir haftalık bile alsanız en az dört beş gününüzü gittiğiniz şehırleri gezerek zaman kaybedeceksiniz. Bunları hesap ederek karar veriniz. Birde çok hızlı gittiğinden çevre manzarası seyredemezsiniz.
Ama zamanınız varsa  tüm şehirleri yine JR local  ve diğer hatlar ile yarı fiyatına  daha uzun zamanda gezebilirsiniz. Ben böyle yaptım.
Önemli: Gideceğiniz yöne doğru kaçta yola çıkacağınıza göre local tren hatları değişebileceğinden zaman ve fiyat  da değişiyor.  Ona göre  hangi stasyonda tren değiştireceğiniz sorunuz. Aslında tren değiştirirken en fazla 15-20 dakika bekliyorsunuz.i
 Pass biletinizle gideceğiniz yöne tren saatlerini öğrenip tren binebiliyorsunuz. Eğer koltuk numarası istiyorsanız pass biletinizle gişeye gidip ücretsiz rezerve yaptırmamız gerekiyor.
Pass bilet ücretleri:
7 günlük→40000Y.
14 günlük→71000Y
21 günlük→90000Y.

Bu biletle tüm Japonya’da;
1-Metro olan şehir içlerinde
2-  JR local line(Şehirlerarası): Bu hatlar çok kalabalık oluyor. Turnikeden girebildiysen tren içinde kontrol yok.
3-ShinkansenTreni: Şehirlerarası saatte 200km hızı olan ve kurşun tren olarak adlandırılan “Shinkansen” hızlı trenin diğer çeşitleri:

A-JR East (Shinkansen Line) (Şehirlerarası)
B-JR West (Shinkansen Line) (Şehirlerarası)
C- JR Tokai (Shinkansen Line) gibi(Şehirlerarası)
 koltuklu trenleri ile yolculuk yapıyorsunuz.
Şehirler arası uzun mesafede az sayıda gece treni var.
Batıya doğru trenlerde kondoktor vagonun sonuna gittiğinde geri dönüp yolcuları eğilerek selamlıyor.
Bazı hatlarda sadece bayanlar için vagon ayrılmış.


OTOBÜS:
Biraz daha ucuz ama ben fazla kullanmadım.
Şehirlerarasında gece otobüsü var.
BİSİKLET
Bisiklet de çok kullanıyorlar. Çoğu anne öne bir çocuğunu, arkasınıa bir çocuğun oturtturarak bisikletle yaşıyorlar.
Bisiklet satın alınırken, satıcı adınıza, şase numarası ile birlikte evrak düzenliyor. Polis kontrolünde göstermek zorundasınız. Eğer bir başkasının bisikletini kullanacaksanız, kişi polise giderek sizin bisikletini kullanacağını bildirmek zorunda.
Avrupa’daki gibi bisiklet park yerleri var. Bisikletinizi yerine yerleştiğinde otomatik kitleniyor. Saatte çalışmaya başlıyor. Bisikletinizi ne kadar bıraktığınız belli olduğundan ücretinizi ödeyip çıkıyorsunuz.
Bisikletlerin  ve arabaların üst üste konduğu parklar  var.
Not:
Ehliyet alırken aracınızı koyacak park yeri gösterme zorunluluğu var.
Benzin alırken, araç park yerlerinde insan yok. Paranızı makinalara atarak hal ediyorsunuz.
EVLER
Ryakon(Eski Japon evleri)  genelde hafif malzeme olan bambuların arasına toprak koyarak duvar yapılıyor. İç duvarlar ise ahşap çerçeveli olup bir kısmı kağıt ile kaplanmış sürgülü kapı şeklindedir.
Bügün ki evler deprem nedeni ile genelde ahşaptan yapılıp çevresi, tavanı, tabanı hafif malzemelerle kaplanıyor.  Yerin durumuna göre özellikle şehirlerde beton yüksek binalar yapılmış.
Şehirdeki yükselen binaların yanında tek veya çift katlı  evler küçük  ama bir o kadar da sevimliler. Yalnız alçak katlarla, yüksek katlı apartmanlar dibdibe olunca hoş olmamış. Çok karışık bir şekilde yerleştirilmiş.Renkleri de daha çok gri ve kahverengi olunca iyice  sevimsiz görünüyorlar.
Diğer bir sorun da müstakil evler neredeyse birbirine yapışmış. Açık kalan her alan  neyse ki harika çiçek ve ağaçlarla sevimli bahçelere dönüştürülmüş.
Şehirden kırsala doğru gidildikçe genelde evlerin tamamı iki katlı müstakil şekle dönüşüyor. Bahçeleri de büyüyor. Daha da kırsalda evlerin önünde pirinç tarlalarını görüyorsunuz.
Şehirlerde üniversite öğrencileri ve çalışanlar için tek kişinin yaşadıkları evciklerin olduğu binalar var. Bu evlerin tamamı bizim büyük banyolarımjz kadar neredeyse. Eşyaları en küçüğünden. Çamaşır makinası ve hele bulaşık makinası çok küçük.
Bizler bu kadar küçük dairede yaşamamız çok zor. Popomuz ile herşeyi deviririz. Tek odalı çok basit eşyalı bir dairenin kirası Tokyo’da 1000$ .
Banyo ve tuvaletleri ayrı. Tuvalette bir yere değmediklerinden el yıkamak için lauba genelde ya yok ya da ancak ellerinizin büyüklüğü kadar çok küçük. Banyolarında derin ve küçük küvet kullanıyorlar.
Evleri pis değil ama inanılmaz karışık. Herşeylerini yerlere atıyorlar. Kirli, temiz ve yıkanmış çamaşırların hepsi tek kişilik odalarında salkım saçak asılı.  Çoğu evde masa yok. Küçük bir sehpanın üzerinde ders çalışıyorlar. Yemek yiyorlar

İNSAN
Japonlar çalışmak ve kurallara uymak için programlanmış robotlar gibiler. İşleri var. Para kazanıyorlar ama paralarını harcıyacak ne zamanları, ne de tatilleri, ne de enerjileri var.
Japonya, 19.yy’a kadar yabancılar ile ticeret yapmaları yasak olduğu için yabancılardan hala bir çekinceleri var. Karanlıkta adres sorduğum öğrencinin benden önce kaçmasına çok güldüm.
Japonlar, toplum dışından kalmaktan çekindikleri için toplum kurallarına çok önem veriyorlar. Ama gençler hızla değişime geçmişler.
Kesinlikle çok kibar ve saygılılar.  Özellikle 2.dünya savaşı sırasında Asya’da terör uygulayan ırkın torunları olduğuna insanın inanası gelmiyor.
Çok dürüstler. Bieyerde. Birşeyinizi unuttuğunuzda meraklanmayınız. Bulacaksınız. Kızımla birlikte gittiğimiz bir Avrupa şehrinde bilet kontrolü olmayan otobüse atlamıştık. Bir Japon turist ısrarla biletin nerede satıldığını sorunca utandık.
ANI: Kaldığım evde para bozduramadığımdan ev sahibi kız verdi. Israr etmeme rağmen emanet bırakmak istediğim doları da almadı. Bana 2000Y verdiğini sandım. Oysa bana20 000Y= 800 tl vermiş. Dönüşte  binlik ile onbinlik yenlerı karıştırdığımdan kendisine bir binlik birde kendisinin verdiği 10.000 lik yeni verdim.  Beni uyarınca dikkatsizliğimden inanılmaz mahcup oldum.
Yalnız hiç pratik değiller. Elimde ki gösterdiğim adresi sorduğumda hemen telefonlarıma sarılıyorlar. Kaç kişi sorduğum adresi bulmak için yardımcı olmaya çalıştı ama çok zorlandılar. Bunların teknolojide bu kadar ileri olması şaşırdım . Ama çok çalıştıkları kesin. Trenlerde öğrencileri sürekli çalışırken gördüm.
Öğrencileri küçük yaşta müzelere v.b götürerek ülke hakkında bilgilendiriyorlar.
Yine toplum kurallarını küçük yaşta öğreniyorlar.
Tokyo’da birbirleri ile fazla konuşmuyorlar. Sanki derin bir yalnızlığa gömülmüşler. Servisle okula giden çocuklar bile put gibi servisin içinde duruyorlardı.
Metrolarda ya uyukluyorlar ya telefonla meşgul oluyorlar ya da kitap okuyorlar. Zaten çoğunun kulağında kulaklıları var.
Yolda el ele gezen sayılı çift gördüm. Sarılma adetleri de yok.
Tokyo’da Japonlarla yaşayan İtalyan arkadaşın söyledişine göre “Konuşmuyorlar. Paylaşmıyorlar. Dertlerini anlatmazlar. Hep içine atarlar. Yüzüne söylemezler ama dedikodu yaparlar. Çok yavaş ve temiz değiller ”dedi. Acaba bu içe dönük olmaları sunucu mu intihar ediyorlar.
Gerçekten paylaşımı bilmiyorlar. Ama ikram edilen teşekkür edip hemen alıyorlar.  Ev sahibim aldığı tek mandalınanın yarısını yedi. Bana bir dilim bile ikram etmek aklına gelmedi.
Misafir kaldığım tüm evlerde  genel olarak ev sahiblerim benim getirdiklerimi benle yediler. Bir şey ikram etmek akıllarına gelmedi. Aynı Avrupalı gibi teşekkür etmekle yetindiler. Çok farklı kültür.
Ama  kırsala ve batıya  doğru gittiğinizde insanlar konuşkan ve sıcaklaşıyorlar. Sizinle sohbet etmek istiyorlar. Daha yardımseverler.
Akrabamdan öğrendiğime göre çok kadın erkek  ilişkilerde çok rahatlarmış. Göz göze gelmekten çekinen bu insanların küçük yaşta cinsel yaşamları başlıyormuş.
Marketlerde dergi, gazete satılan bölümün bitişiğinde porno dergileri görünce çok ama çok şaşırdım. Küçük bir bantla açılması engellenmiş bu dergileri çocukların da ulaşması çok kolay.
Sıraya çok önem veriyorlar. Uymayanları hemen uyarıyorlar.

Saçları siyah ve gür. Özellikle beylerin saçlar aslan yelesi gibi çok güzel. Kel adam az. Kadınların çoğu da perçem bırakmış.
Genelde kızların cildi pürüzsüz. Ama bazıları da yüzlerine kat kat fondöten sürüyor. Bazı gül dudaklı kızlar çok güzel ve prenses kadar zarif görünüyorlar. Paspal hanım neredeyse yok. Hepsi şık.  Evleri temiz sayılmaz ama üstleri başları çok temiz ve düzenli. Çok sık duş alıyorlar.  Ayakkabılarının boyalı olmasına özen gösteriyorlar.
Makyaj yapmayı seviyorlar ama abartmıyorlar. Gül dudaklarına kırmızı ruj çok yakışıyor. Geçlerin bazıları saç ve giyim tarzı ile modern görünmeye çalışmış. Hele eteklerini tepesine kadar çekiştirmiş kızların görüntüsü görülmeye değer.
Erkeklerin neredeyse tamamı takım elbiseli ve kravatlı. Çok ciddiler. Burada moda sanırım. Erkekler genelde takım elbiselerinin altına isivri uçlu ayakkabı giyiyorlar.
 Bayanlar da daha çok elbise ve etek giyerek daha hanım hanımcık görüntü veriyorlar. Kot giyenler fazla değil. Yalnız ana kucağından mı bilmem çoğunun bacağı çarpık.
Burada ki erkekler bizimkilere hiç benzemiyor derken farkı buldum. Sakal ve özellikle bıyık bırakmıyorlar. Çok az bıyıklı gördüm.
Kadını erkeği yaşından çok daha genç görünüyor.

Kimona: Genelde büyük çiçek desenli sabahlık tarzı bu geleneksel giysilerini, farklı düz renkte kalın kuşakla bağlayıp arkalarında kocaman fiyonk yaparak bağlıyorlar. Saçlarının yan taraflarına renkli çiçekler takıyorlar.
Ellerinde yine renkli desenli küçük çantaları oluyor. Güneş olunca bazıları da süslü şemsiye kullanıyorlar. Ayaklarında beyaz çorapları ve renkli tokyoları ile minik adımlarla yürümeleri çok hoş. Sadece renk uyumuna fazla özenli değiller. Karışık görüntüleri var.
Erkeklerde tek  ve siyah, gri vekahverengi gibi  benzer giysi giyiyorlar. Çorapları genelde siyah oluyor.
Kimonalarını genelde akşamları, tatillerde ve festivallerde giyiyorlar.
Hatta Kyoto da kiralık kimono satan dükkân da gördüm. Çocuklar dahil ailece kimono giyip geziyorlar
Yukata/Nemaki=Pijama: Japonlar, yine sabahlığa benzeyen kadın ve erkeğin farklı desenli ve dizaynlı  bu giysiyi evin içinde ve uyurken giyiyorlar.
Evlenirken Shirine’ye gidiyorlar. Daha sonra otele, restoranta veya salona gidiyorlar.
Dışarda çocuk çok az görüyorsunuz. Evlenmiyorlar ki çocuk olsun. Ama nüfusları fazla. Anlamadım.  Japon çocukları ve yaşlıları yumuk yumuk gözleri ile çok tatlılar.
Hâkimiyet hanımlarda. Çok çalışan Japonlar, Cuma gecesi kendilerini içki içilen yerlere atıyorlar. Evli kadınlar için de sarhoş olduktan sonra herşey serbest. Sonra bir şey olmamış gibi evlerine dönüyorlarmış. Aynı Türk erkekleri gibi.
Genelde kadın çocuğunu kendi başına büyütüyor. Bizde ki gibi koca dışarlarda keyf yapıyor.
Gençler için her tarafa  büyüklü küçüklü balıklar asılıyor.
Dışarıda yaşayan çok az evsiz gördüm.
Sakatların haklı korunmuş. Toplumun içindeler.
Çoğu japon iş yerine renklisefer tası ile gidiyorlar.


YEMEK
Yemeklerinin çoğu pirinç ve balık ağırlıklı. Bunun dışında beyaz lahana(Kelem) ve soya da çok kullanıyorlar. Yemeklerinde sos çok kullanıyorlar. Nodul(prİnç makarnası) da sık yediklerinden. Marketten hazır alıp sİz de pİşİrebİlİrsİnİz. Yenecek kadar acı kullanıyorlar.
Bütün gıdaları donmuş şekilde veya kurutulmuş olarak dolaplarında hazır bekliyor. Bunları az haşlayarak veya ızgara yaparak kısa sürede yemeklerini hazırlıyorlar. Tabağa çok çeşitten az az koyuyorlar.
Sokaklarda ise genelde, sıcak kalıplara dökülen unlu  ve  defalarca kullanılmış yağda kızartılmış yiyecekler satılıyor. Bir tabak pilav üstü soslu et fiyatı 20Tl.
Fransız cafelerde sıcak sıcak sunulan pasta, börekler enfes. Bu kafeler oldukça sık.
Genelde dışarda yemek yiyorlar. Zaten yemek yapacak mutfakları ve zamanları yok.
Etleri sosundan mı anlamadım siyaha yakın renkte. Ben yiyemedim.
Suşi denemeyi düşünmedim ama çiğ balığı soya sosuna bandırarak yedim. lokum gibiydi. Çok şaşırdım.
Tempura: En ünlü yemeklerinden. Balık ve sebze karışımı.
Okonomiyaki:  en en çok bu omleti sevdim. İçine yumurta, süt, un, beyaz lahana yeşil soğan koyup hamur yapıyorlar.Arasına da  kalamar gibi çok çeşitli deniz ürünleri ve peynir çeşitler   koyup az yağda kızartıyorlar.
Sukıyakı: İnek eti, iki çeşit mantar, toufu, marul, havuc  ve soğanı ayrı ayrı  soya sos ve tatlı  ve  farklı bir sakenin içinde  haşlayıp tabağa  sıcak sıcak yerleştiriyorlar. Çırpılmış çiğ yumurtaya bulayıp yiyorlar. Yumurta kısmı hariç güzel.
 Soba: Nodul(Prinç makarnası)
Negİ: Bir nevi sebze turşusu
Karaage: Sosa bulanmış tavuk etinin yağda kızartılması. Çok lezzetli.
Takuan: Bizim yeşil sağan ile prasa arası bir sebze. Beyaz kısmını doğrayıp etin yanına garnitürı yapıyorlar.
Tofu: Bizim bildiğimiz fasulye ezmesi. Bu ezmeyi işlemden geçirip, dondurup dilimlere ayırarak da çok kullanıyorlar.
Mochi: Prinç tatlısı. Farklı meyva suları, çikolata v.b  katılarak çok çeşitlendirmişler. Her yerde göreceksiniz. Biraz bizim lokuma benziyor.
Raddısh=Wasabi(Japonca adı)sos+tavuk ve Yakitori( şiş tavuk)u özellikle içki alırken tüketiyorlar .
Kahvaltı: Bize göre çok farklı.  Balık, haşlanmış sebzeler, nodul olan çorba, pilav, meyva v.b kahve ile yiyorlar.
Kestane de çok var.
KISA KISA

-Altın hafta tatili:  3, 4, 5,6 ve 7  mayıs   Japonya’nın   büyük tatili. Bu yıl 28, 29, 30 nisan hafta sonu tatili ile birleştirilmişti. Heryer çok kalabalık oluyor.
-Ülkenin bana göre en olumsuz yönlerinden biri elektrik telleri.  Pahallı olduğundan ve depremde kopan tellerin onarımı zor olduğundan toprağa gömülememiş. Çok sık direklerden karman çorman birbirine girmiş şekilde çok çirkin görüntü oluşturmuş. Çok şirin bir evin önünde elektrik direği görebiliyorsunuz.
Depremde yer altındaki elektrik tellerini onarmak zor ve pahallı olduğundan telleri yer üstünde bırakmak zorunda kalmışlar.
-Her tarafta yedi-eleven, FamilyMarket ve Lawson gibi marketler zincirini bulabiliyorsunuz. Buradan çok taz3 tatlı ve tuzlu yiyecekler alabilirsiniz.
Bu marketlerde kab içinde tek veya çift yumurta satılıyor.

-İstasyonlarda, starbucks, yedieleven gibi marketlerde ücretsiz wi-fi  bulabiliyorsunuz.

-Sigara içilecek alanlar belirlenmiş. Yere izmaritlerini bile atmıyorlar. Sigara paketinin içine koyuyorlar.
-
-Gittikleri müze benzeri yerlerde biletlerini, mühürlemeleri İlgİnç. Yani orada olduklarını kanıtlıyorlar.
-Örenyerlerine ve müzelere giriş ücreti yerel halk ile aynı. Onlara normal gelir ama bizim için pahallı oluyor.
-Logar kapakları çok güzel. Çoğunun üstleri kabarma ile süslenmiş. Bazıları da renklendirilmiş.
-Genci yaşlısının çantalarından anahtarlık gibi büyüklü ve küçüklü süsler sarkıyor. Çok meraklılar bu tip renkli objelere.
-Metroda, dışarda, evde çantalarını, her şeylerini yerlere atıyorlar.  Kirlenecek diye dertleri yok. Kirleneni hemen yıkıyorlar.
-Şemsiyeleri evlerinin dış kapının yanında asılı.
-Müze v.b girişlerinde şemsiyelerinizi kitleyebiileceğiniz bir düzenek var.
-Çay tarlalarının üstleri örtü ile yanmasın diye kapatılıyor.
-Rüzgar enerjisi ile elektrik üretiyorlar.
-Ne hikmetse asıl numaralarından daha büyük numaralı ayakkabı kullanıyorlar.
-Bazı yerlerde meyva, sebze v.b alıp parasını kumbaraya atıyorsunuz.
-Çeşme suyu içiliyor. Özlliklle parklarda, tapınaklarda içilecek su çok rahat bulabiliyorsunuz.
-Genel tuvaletler heryerde bulabiliyorsunuz. Ücretsiz ve çok temiz. Tuvalet kâğıdı olmayan tuvalet olmadığı gibi yedeklerinı de koymuşlar.
Klozetleri ısıtmalı ve malzemeye göre sıcak sulu ve dereceli fiskeyeli. Kurutmalı olanı da var. Sizin kapağı açıp oturmanız yeterli. Ses gitmesin diyede müzik de koymuşlar.
-Üniversiteye kadar eğitim zorunlu ve bedeva. Yalnız okulda 9 yaşına kadar yoğun bir şekilde terbiye, kısaca itaat etmeyi öğretiyorlarmış.
-Sağlık aynı bizdeki gibi. Sigortasını ödeyen az ücretle muayene olup ilaçlarını alabiliyor.
-Her tarafta para atılıp alınan içecek makinaları var. Ben kahverengi renkli Japon çayı aldım  ama içemedim. Ayrıca sigara satılan  makinalarda var.
- pachinko  oyun salonu:  Demir bilyeciklerle oynanan kumar.  üYine çok sık bizim çocukların bilgisayarda oynadıkları oyunların oynandığı oyun salonlarını her yerde görebilirsiniz. Saçları ağarmış adamlar bile bu oyunları oynamak için bu salonlara geliyorlar.
-Manga denilen çizgi roman okumaya bayılıyorlar. Bunların satıldığı kocaman dükkânlar çok kalabalık. Bu çizgi romanların videosunu da çok izliyorlar. Şeker kız kendy’ de Japonlarınmış.
-Bizim gibi İngilizce bilen az.
- Sanırım okçuluk önemli bir spor. Geleneksel kıyafet giymiş kocaman okları ile seyahat eden  çok Japon genci gördüm.
-Sokaklarda insanlara ait ve tasmalı evcil hayvanların dışında hayvan göremedim.
-Bizim prizler uymadığı için (Onların priz uçları yuvarlak deği, düz.) araya aparat satın almalısınız.
-eğilerek yemek yemek çok ayıpmış. Yiyeceğiniz kadarını boş tabağa alıp ağzınıza yakın götürüp yemelisiniz.
-Terliklerinde sağ sol yok.
-Yollarda çöp tenekesi bulamıyorsunuz ama her taraf tertemız.  İçeçek aldığınız makinaların yanında ve genelde market ve bazı restorantların önlerinde ve beklemeniz gereken tren istasyonlarda da çöp tenekesi bulabilirsiniz. Ceblerinde çöplerini taşıyorlar.
Ayakta yemek yemediklerinden çöp tenekesine de ihtiyaçları yok. Trenlerde çok az  birşeyler yiyenleri gördüm. Çöplerini yanlarına alıp istasyonda ki çöpe attılar.
Bazi çöp konteynırları kilitli idi.
 Çöplerini ayrıştırıyorlar.
-Özellikle yolları ve bisiklet yolları çok düzgün yapılmış. Bizde ki gibi kaldırım taşları kırık dökük değil. Ben gittiğım ülkenin gelişmişliğini kaldırımları ile ölçenlerdenim.
-Osaka’da okuyan Türk öğrencilerine rastladım.qq


TOKYO
ULAŞIM:
TREN: İlk tren saat 5’de başlıyor. Tokyo istasyonlarında  tren beklenmediğinden oturmak için kanepe yok.

 İki kampanyanın(JR ve metro)  istasyonlarının bazıları aynı ve yürüme mesafesinde, bazıları değil. O nedenle gideceğiniz yere göre planınızı yapıp ona göre hangisi ile gideceğinize karar veriniz. Biletleri de farklı. Daha çok kullanılan JR kampanyası.Tek durak gidiş 170Y= 8.6tl
Biletinizi gideceğiniz yere göre makinalardan veya gişeden alıyorsunuz. Girerken biletinizi okutturarak turnikelerin açılmasını sağlıyorsunuz.Çıkışta da biletinizi okutturarak yine turnikelerin açılmasını sağlıyorsunuz. Eğer  biletiniz gideceğiniz yerden daha önceki bir istasyon için aldıysanız  turnikeler açılmayacaktır. Ya “LOCER”da çantam var.” deyip turnikelere girmeden yandan çıkmalısınız. Veya biletinı okutturarak çıkan birisinin hemen arkasından çıkış yapınız. Korkmayınız. Turnike kanatları yumuşak ve aralarından da çok rahat çıkabilirsiniz.
JR trenleri üstten gittiğinden hat değiştirmek te daha kolay.
Tokyo şehir içi otobüs 200Y.


TOKYO NASIL GEZİLİR
İmparatorluk sarayından başka tarihi bir yeri olmayan şehri enaz 2-3günde gezebilirziniz. Eğer zamanınız yoksa Nikko, Uenoparkı ve Asuka semtini  geziniz. Diğer semtler  modern ama sadece  bina yığını.  Ben sevemedim.
İçinden Sumido nehri geçen şehrin merkezi  “Tokyo istasyonu” sayılır. Bu istasyonun  Marunouchi North  kapısından çıkınız.Dışarı çıkmadan tren bileti infosu, karşısında turist info ve para değiştirme ofisi var.
Ueno istasyonundada turist info ve para değiştirme ofisi var. Aslında birçok yerde turist info varmış ama ben pek göremedim.
 Turist info, hafta içi 8:30-19; tatillerde 8:30-17  arasında açık.
Önce metro, JR  ve özel linelerin birlikte göründüğü  haritayı alınız.
Turist infodan şehrin haritasını ve ueno park ve Ginza, Asakusa bölgelerinin ve Nikko, Hakone, Fuji dağının    haritalarını alınız. Japonya’nın diğer şehirlerine gidecekseniz, bu bölgelerinin de haritalarını ve Japonya haritasını alınız.
I-Tokyo merkez:
Tokyo istasyonundan gerekli harita ve bilgileri aldıktan sonra, Tokyo’yu buradan gezmeye başlayabiliriz.
1-MARUNOUCHİ SEMTİ: Ekonominin döndüğü bu semtte büyük, yüksek ve şık iş merkezlerini ve bankaları göreceksiniz.1923 yapımlı Marunouchi binası 36 katlıdır.
 Yürüyerek
2-THE İMPERİAL PALACE (İmparatorluk Sarayı): 400 yıldan eski tarihe sahip bu saraya ya önceden rezervasyon yaparak veya gittiğinizde duruma göre eklenerek rehber eşliğinde sarayı ücretsiz gezebiliyorsunuz. Özellikle duvarlarda kullanılan devasa taşlara hayran kaldım. Eski imparatorluk sarayları da çok ihtişamlı ama sadece dışardan görebiliyorsunuz. Sarayın tüm çevresi çok geniş hendeklerle çevrili. Çok büyük taş duvarların tepelerinde ki sarayların özellikle çatıları muhteşem. Biz gezerken çok yağmur olduğundan çok keyfini çıkaramadık.
Sarayın kapısından çıkıp sola devam ettiğinizde

A- Doğu Bahçesi: Giriş ücretsiz olmasına rağmen çok güzel bir bahçe. Daha çok ağaç şeklinde ki renga renk açelya çiçekleri vardı. Güzel bir hava da dinlenebileceğiniz bir park.
Tekrar Marunouchi metro durağına geliniz. Aşağıya doğru 15-20 dakika yürüdüğünüzde
 3-GİNZA SEMTİ
Buradaki dükkânlar 10:30- 20:30 arası açık. Aklınıza gel2n tüm ünlü mağazalar burada sıralanmış. İnsanlarda çok şık. Burada girdiğim bir dükkânda ki meyvaları biblo sandım. Tek tek satılan egzotik meyvaların fiyatlarını söylesem de inanmazsınız.
Buranın ışıl ışıl gece halinide görmelisiniz.
ANI: Bu şık caddede iyi giyimli bey yanıma gelerek çok aç olduğunu, az bir para istediğini söyledi. Vermeyince de efendice gitti. Şaştım kaldım.
Buradan da Aşağıya doğru 15-20 dakika yürüdüğünüzde


    4-TSUKJİ BALIK PAZARI: Çarşamba vepazar günleri kapalı.
70.000 kişinin çalıştığı, hergün tonlarca balığın el değiştirdiği çok büyük bir Pazar.
Saat 5’de kalkıp  tren ile bu pazara gittim.
Artık turistler,10’dan sonra bu pazarı ziyaret edebiliyormuş. Ama öndeki bir şey göremeyeceğiniz bölümleri, kapıdaki polis ziyaret edebileceğimi söyledi. Bu bölümden çok rahat asıl bölüme geçilebiliyor. Bu Japonlar ya çok dürüst ya da saflar. Ben denbaşka turistlerde çaktırmadan giriş yaptılar.
Asıl görmek istediğim sabahaçıkartırması ssaat 5’de bitmişti ama balık pazarı yine de görülmeye değer. Hiçbir  alıkpazarında görmediğim devasa balıklar ve eşitler vardı. Aralar küçük taşıma arabaları geziniyor. İnsanlar büyük balıkları testere ile kesiyorlardı.
Balık pazarının ana kapısından çıkarken suşi dükkanları sıralanmış. Sabahın köründe turistler suşi yemek için tezgâhlara kurulmuşlardı. İçeriye girmek için sıra vardı. Ben rica ile fotoğraf cekebildim. Ben daha önce suşi deneyememiştim. Denemek istemiyorum da.
Ayrıca buradaki ara sokaklardaki özel hediyelik dükkanlar var. Ben artık hediye almayı bıraktığımdan fazla ilgilenmedim ama güzel şeyler vardı.
II-Güney Tokyo

1-ODAİBA SEMTİ
Ben Ginza’dan gittim.
Ginza→Shimbashi→Odaiba(Yurikamome line)
Deniz doldurularak yapılmış modern binaların yükseldiği bir semt. De iz kenarında çok büyük dönme dolabı göreceksiniz. Deniz kenarı sevimsiz. Şık ve pahallı bir semt ama  ben sevmedim. Zaman kaybı.

Odaiba→Shimbashi(Blue line) →Hamamatsucho-North gate
2-SHİBA PARK VE TOKYO TOWER
Kuzey kapıdan çıkıp yürüdüğünüzde Budİst tapınağının görkemli kapısından girmeden sola döndüğünüzde
A-Shiba  park: Güzel sıradan bİr park. Buraya ana okulu öğrencileri öğretmenleri İle gelmİştİ. Çok sevimlilerdi. Bazıları boynuma atladı. Artık öşrendİm. Elİn çocuğunu şapır şapır öpmüyorum. Yine de kaçamak bazılarını öptüm. Bu parkta
a-Hroşİma bombasının unutulmaması adına 24 saat yanan ataş var.
b-Depremde logar kapakları açılıp tuvalet olarak kullanılmış. Pİslİklerde denİze gİtmİş.
Buradan gerİ gel.
B-Budİst tapınağı: Çok gösterİşlİ. Yanındaki hazinebölümüne giriş 700Y.
C-Bahçenİn yan tarafında sade kapısı İle şİnto shİrİne’ Yi de gör
ANI: Burada gönüllü rehber bayanla çevreyi gezdık. Sonunda bana fal bakabileceğini söyledi. Robot yapan Japonların bu tür şeylere inanmaları bana garip geliyor.
Buradan Tokyo towera giderken yeni doğan bebekler için şans getirsin diye sıralanmış kırmızı berli ta bebek heykellerinin görüntüsü çok hoş.
Yukarı doğru çıktığınızda
D-Tokyo tover:333 metre yüksekliğinde.
Orta kat-150m: Giriş 900Y. Yeterli.
Orta kat ve üst kat: Giriş 2800m.Sadece tur ile çıkabiliyorsunuz.
Tepeden Tokyo’nun binalarının  ne kadar yükseklik olarak farklı olduğunu daha rahat görebiliyorsunuz. Bana göre güzel bir şehir manzarası yok.
2-ROPPONGİ SEMTİ
Hamamatsucho-Daimon→Roppongi
Arazinin iyileştirilerek oluşturulan bu semtte modern binaların yanında, müzeler, galeriler, alışveriş merkezleri vebenzerleri bulunmaktadır.
 Mori Towera 52.kat gözlem yerine çıkış ücreti 800Y. Ama merdivenlerden müzeye çıkarken de benzer manzarayı görüyorsunuz. Eğer Tokyo tower’a çıktıysanız burada para ödemnIze gerek yok.Aynı çİrkİn manzara.
II-Doğo Tokyo
1-SHiBUYA SEMTİ
Roppongİ→Ebİsu→Shİbuya
Veya otobüs İle de gidebilirsiniz.
İstasyondan çıkıp sola dönüp yürüyünüz. Ana yolu geçtİkten sonra sağda İkİ tane Türk dönercisi var.
Çok kalabalık, diğerlerinin benzeri bir semt.
Yürüyerek 15-20 Dakİka sonra
2-YOYOGi PARK VE MENJİ SHİRİNE

A-Yoyogi park: Daha çok piknik yapan aileler vespor yapan gençlerin olduğu  güzel bir park.
Parkın çıkışında sola doğru yürüdüğünüzde
B-Menji Shrine(Menji Jingu): Şinto ibadethanesi.
Önce sade ama heybetli  girış kapılarını görüyorsunuz.
Tapınağın içi de çok sade ve güzel. İnsanlar ibadetleri sırasında kesik kesik alkış yapıyorlar.
Dışarıda da bırakılan zarflar dıleklerinizi yazıp zarflayıp kutuya atıyorsunuz.
Harajuku→Shinjuku
2-SHİNJUKU
Yine çokkalabalık, moden binaların sıralandığı Etiler gibi bir semt.
İstasyondan indikten sonra sola dönüp 15 dakika yürüdükten sonra
A-Goyen National Garden: Giriş 2$.
İçinden nehir geçen çok güzel bir park.Özellikle  top. Şeklinde traşlanmış  renga renk çiçekli açelya ağaçlarının görüntüsü çok güzel.
IV-Kuzey doğu Tokyo
1-UENO PARK: Merkeze yakın.Ueno metro istasyonunda ininiz.Yürüyerek karşıya geçiyorsunuz. Bu parkın içinde  özellikle sanat müzeleri ve daha farklı müzeler, tapınaklar  var. Parkın kendisi de çok güzel. Özellikle sakura zamanı  bu park çok kalabalık oluyormuş. Bu parkta çok rahat bir gün geçirebilirsiniz.
A-The National Museum of Western Art: Giriş 500Y. Ben gittiğimde İspanyol ressamı Valazoues’in resimleri sergileniyordu. Gayet güzeldi.
B-Tokyo National Museum: Giriş 620Y. İki katlı bu müze çok kapsamlı. Gitmeye çok değer. Aynı bahçede ücretsiz gittiğm
a-Arap sergisi: Müzenin hemen yanında yeşil kubbeli  binada Arab kültürü tanıtılıyordu. Gayet güzeldi. Biraz ilerde mi binada,
b-Hazine sergisi vardı. Bu da güzeldi.
Müzeden çıkıp ana yol üzerinde
C-İnternational Library of Children: Bina çok güzeldi ama gittiğimde kapalıydı.
D-Tokyo Metropolitan Art Museum: Şehrin en büyük  sanat müzesi.  Değişen serginin dışınddakiler ücretsiz. Ben gittiğimde Pushkin’in sergisi vardı. Giril 1600Y. Kesinlikle gidiniz.
E-Hayvanat bahçesi: Giriş 600Y, 65 yaş 300Y.  Buraya sadece Panda için gittim. Yorgun olduğumdan fazla gezmedim. Zaten  çok da özel değildi. Girerken sıze ayrıca ücretsiz Panda yavrusunu görmek ıçin bilet veriyorlar.
F-Göl: İsterseniz gölde kuğularla gezebiliyorsunuz. Göl kenarında da güzel bir tapınak var.
Uneo→Asakusa
2-ASAKUSA SEMTİ
İstasyondan çıktıktan sonra sola dönüp biraz yürüdükten sonra hemen karşıda
A-Nakamise alışveriş caddesi: çok kalabalık bir o kadar da keyifli bir cadde. Çok çeşitli yiyecek, kimona dahil giyecekler ve hediyelik eşyalar satan dükkanlar sıralanmış.
B-Sensoi Tapınağı: Tokyo’nun en görkemli Budist tapınağı. Birçok kadın kimonoları ile gelmişti. Hatta bazı erkekler, hatta çocuklarda geleneksel giysilerini giymişlerdi. Çok güzel görüntü oluşturmuşlardı.
Bu tapınakta da girişte içilecek su yeri, dilek tabletleri ve yananateş vardı. Yine uzun bir kutuyu sallayarak küçük delikten bir çubuğun düşmesini sağlıyorsunuz. Cubuğun üzerindeki numaralı çekmeceden  dilek kağıdınızı alıp okuyorsunuz.
Ben  metro haritasından göremediğim için yürüdüm. Nehirde gemiler çaışıyordu
Asakusa-Ginza line→Skytree
3-SKYTREE
634 metre yüksekliği ile dünyanın en uzun kulesidir. İkincisi ise 600 metre olan kule Çin’dddir. Görü terası 30 metrede.
Giriş 2060Y. Aşırı kalabalık. Bu kuleden nehirler dahil  şehrin daha geniş görüntüsünü görüyorsunuz. Dönerken iki kat aşağı inip cam tabandan aşağıya bakmayı ihmal etmeyiniz.
DİĞER GİDEBİLECEĞİNİZ YERLER
AKİHABARA SEMTİ:
-Ueno semti ile Saray  arasında elektronik  eşyalarının satıldığı semt. Elektronikten anlamadığımdan gitmedim.
-Toyota otolarının sergilendiği fuar merkezi
-Sony, nin merkez binası
-Tokyo Disneyland
-Mikadogece klubü
-Geyşa kulüpleri
-Tasaki inci galerisi


TOKYO ÇEVRESİNDE GÜNÜ BİRLİK GEZİLER

1-Tokyo’dan yukarı doğru
NİKKO
Unesco dünya mirası listesindedir.
Özel aracınızla gidiyorsanız Chuzenjıko ve çevresindeki gölünü ve Kegon şelalerini de gezebilirsiniz.
Nasıl gidilir:
Tokyo veya Ueno istasyonu→Utsunomiya istasyonu(JR Tohoku Shinkansen ile. Burada tren değiştir.) →Nikko İstasyonu(JR Nikko line ile)
Ben Shinkansen kullanmadan  aktarmalı  “tobu nikko line ” ile çok rahat gittim.
Aktarmalı ve direk çok sık aralıklarla tren var. Aktarmalı tren ile giderseniz beklemiyorsunuz. Örneğin indiğimiz yerden arkadan gelen trene biniyorsunuz.3 saat kadar sürüyor.
Trenin normal, ekpress, aktarmalı, aktarmasız, en önemlisi de saatlere göre çok farklı fiyatla gidebiliyorsunuz. En ucuz tek yön bilet araştırıp bulunduğumuz yerden nasıl ve kaça gidebileceğinizi öğrenip gidiniz.
En ucuz tek yön bilet 1500Yen civarındaydı.
Nikko yol manzarasına bayıldım. Genelde iki katlı müstakil sevimli evlerin bahçesinde nefis dekoratif  minyatür cinsi ağaçlar vardı. Bazı ağaçlar ise tamamen çiçekle kaplanmıştı.
Ayrıca bazı evlerın önündeki prinç tarlaları çok hoş görüntü oluşturmuştu.
Dağlarrın görüntüsü de ayrı güzeldı. Yeşilin her tonunun arasında çıçek açmış farklı ağaçlar vardı.
Nikko’da tren istasyonunda indikten sonra hemen tapınaklara otobüs kalkıyor. Yürüyerek de çıkabilirsiniz. En azından dönüşte yürüyerek ininiz. Çevre dağların ve sevimli evlerin güzelliklerini görünüz.
Otobüsün son durağında indikten   turist infodan şehir ve tapınakların haritasını aldıktan sonra sonra kırmızı renkli Sacred(Shinkyo)köprüsünden merdivenle eden veya biraz ileride ki yoldan yukarı doğru 10-15 dakika kadar tırmanıyorsunuz.
İmparatorluk dönemi, 1200 yıl öncesi yapılmış bu tapınaklar
Sırasıyla
1-Rinnoji(Sanbutsudo) Tapınağı: Giriş 400Y.
Hemen karşısında
2-Müze: Girişi unuttum. Özellikle bahçesi çok güzel.
3-Toshogu Shrine: Giriş 1300Y. 15.000 işçi tarafından yapılmış. Çok gösterişli kompleksin içinde çok farklı yapılar göreceksiniz.İçinde “üç maymunları “ ve “Iayasu Tomb” a tırmanırken kapının üzerinde ki Uyuyan kedi figürünü atlqmayınız.
4-Futarasan Shrine: Giriş 200Y.
Hemen yakınında
5-Binnoji Tapınağı: Giriş 550Y.
Yayoısaı Festival: Sakura dönemini kaçırdığımdan çok üzgün olduğumdan daha kuzeyde olduğu için Nikko’ya gidip  çiçeklı ağaçları görmek istedim. Çok yoğun olmasa da gördüm. En güzeli benım gittiğımde ilbahar çiçekleri   Festivali vardı. Kortej otobüsten indiğimiz yerde başlayıp Futarassan Shrine’nın önüne kadar devam ettı.
Japonya’da kullanılan tüm geleneksel giyseleri yakından görme şansım oldu. Sakura yapay çiçekleri ile süslenmiş araçları kalın halatlarla insanlar çekti. Zaman zaman biz de yardımcı olduk. Arabaların içinde geleneksel kıyafetler giymiş müzisyenler davul ve diğer müzik aletlerı çalıyorlardı. Özellikle devlet erkânının gıydikleri geleneksel ayakkabılarla sendelemeleri görülmeye değerdi. Her taraf cıvıl cıvıldı. Çok keyiflendim.
II-Tokyo’ un aşağısına doğru
Ben daha yakın olsun diye önce Tokyo, nun dışı hatta kırsalı sayılan Kawasaki, ye gittim. Ama siz tren ile istediğiniz yerden gidebilirsiniz.
Kawasaki’de geleneksel evde yaşayan bir aile de kaldım. Bu bölge  müstakil evlerden oluşmuş, seraların olduğu çiçeklerle donanmış çok güzel bir bölge. Ev sahiplerimle yürüyüşe çıktık. İyice de dinlendim.

1-YOKOHOMA
Denİz kenarında yenİ ve eskİ yapıları bİrlİkte görebİleceğİnİz yerleşİm
Kawasakİ→Yokohoma
Yokohoma’da gezilecek yerlerİn hepsi Yokohoma İstasyonondan bİneceğİnİz “Mİnatomİraİ lİne” üzerİnde.indİ bİndİ yaparak gezebilirsiniz.
Sırasıyla;
Minatomİraİ İstasyonu: Manzara
Nİhon-Öderİ İstasyono: BItİşİk alışverİş dükkanları sıralanıyor.
Motomachİ-Chükagaİ İstasyonu: Trenden İndİğİnİzde bİraz yürüyünce çok güzel kapıları olan Çin mahallsİ  ve karşı tarafta denİz kenarında çok güzel parkı var.
2-HAKONE
Yokohama veyaHerhangi bir trenistasyon→Odawara(Tokaido line) →Hakone-Yumoto(Hakone Tozan Railway)(Hakone’nin başlangıç  istasyonu, indiğiniz yerden ilerleyip aynı biletle)
Hakone - Yumoto→Gora(Hakone Tozan Train,harika manzara eşliğinde) →Sunzan(Hakone Tozan Cable car,gidiş dönüş 2410Y) →Owakudani(Hakone Ropeway=Teleferik)
Not: İstasyondan itibaren buraya otobüsle de gelebilirsiniz.
Hakone, yemyeşil dağları ile harika bir yerleşim yeri.

OWAKUDANİ:
Hakone’nin  siyah yumurtası ile ünlü en çok gidilen yeri. İstasyondan indikten sonra yer altından gelen sıcak suyun buharları her tarafı kapladığını göreceksiniz.
Burada ki siyah büyük yumurta ile herkes fotoğraf çektiriyor. Restoran, cafe, hediyelik dükkânlar var.
Burada siyah dondurma siz de deneyebilirsiniz. Güzel.
Buradan otobüsle gidebileceğiniz çevrede birçok
 müze var. Cam müzesinin güzel olduğunu söylediler ama ben zamankaybetmek istemediğimden gitmedim.
Owakudani→Togendai Ko=Ashi gölü(Teleferikle)
Teleferikten vegemiden giderken fuji dağının çok güzel manzarasını setrettik.
Togendia Ko→Hakonemachi-ko(Hakone Sightseeing Cruse, bir saat, gidiş dönüş 2440Y.)
*Gemi bu duraktan sonra devam ederek Hakone –Jinja Shıre’nin olduğu Motohakone-ko durağına da gidiyor ama siz gitmeyip ilk durakta ininiz.
HAKONEMACHİ-KO
A-Hakone Sekisho Exhibition: Gemiden inip beş dakika yürüdükten sonra sol tarafta Japonya’ya aıt özel işlemeli ve  açılması hüner isteyen ahşap kutu ve benzeri malzemelerin satıldığı dükkanları geziniz. Dükkanlardan devam ettığinizde
B-Hakone Checkpoint: Giriş 500Y. Eskıden giriş kapısı olan bu yer  balmumu heykellerle  ilginç hale getirilmiş.  Kapısı çok güzel. Tepeye çıkarak göl manzarasını görünüz. Devam ederseniz nefis göl manzaralı çiçekli parkı göreceksiniz. Burada da gözlem evine çıkınız. Bu parkta hala sakura ağaçları çiçekliydi.
Buradan  40 dakikalık yürüyüş ile Hakone –Jinja Shirıne varabiliyorsunuz ama otobüsle beş dakıka sürüyor.  En burada bir çift ile tanıştım. Geri kalan yolumu birlikte çok keyifle gittik.
Hakonemachi-ko→Motohakone-Ko(Yürüme veya otobüs)
MOTOHAKONE-KO
A-Hakone-Jinja Shirine: Gölün içinde ve ormanın içinde ki kırmızı kapıları ile çok güzel ibadethane. Hele 9 başlı ejderha figürlü çeşmesi çok güzel.
Buradan tekrar gemi ile geldiğiniz yere dönebilirsiniz. Veya otobüsle Gora’ya gidip oradan şehre dönebilirsiniz.
Veya direkt otobüsle Hakone Yumuto durağına veya Odawara durağına gidebiliyorsunuz.
AN I: Fujisawa’da ki ünıversite öğrencisi ev sahibime Hakone’den tatlı hediye getirdim. Ben hiç beğenemedim. Genç “Bunu çok seviyorum ama pahallı oldmuğundan alamıyorum.”dedi. Sabahleyin de öğle yemeği için pilav yapıp kutusuna koydu. Paraları değerli ama halkın zengin olduğunu sanmayınız. Türkiye’de paraları değerli olduğundan biz onları zengin sayıyoruz.
3-FUJİ DAĞI
3776 metrelik bu ülkenin en yüksek  volkanik dağı  kutsal kabul ediliyor.
Chigasaki→Hoshimoto(sagami line)→Hachioji(yokohoma line) →Takao(Chuo line) →Ötsuki(Chuo line) →Kawaguchiko(Fujikyuko line)Bu yol manzarası harikaydı.
Bu yolun tamamı üç saat sürdü.
KAWAGUCHİKO VE GÖLÜ
Bu yerleşİmİn İçİnde ve çevresİnde Kawaguchİko, Saİko, Shoİko ve Motosuko olmak üzere dört tane göl var.
Fujİ dağının gözlem yerİnİ ve göl çevresİnİ enİ konu gezecekseniz İkİ gün gereklİ. Eğer erken buraya vardıysanız bİr günde de gezİnİzİ tamamlıyabİlİrsİnIz.
1-Trenden indiğiniz yerden  Fuji dağının gözlem yerİne  7.platformdan otobüs kalkıyor. Fiyatı 1500Y. Bu bileti iki gün içinde Fuji dağı, Saiko gölü ve Aokigahara Foreste  gitmek için kullanabiliyorsunuz. Yani kırmızı, yeşıl ve mavi hat otobüslerinin hepsinde geçerli.1A-Fuji dağı: Otobüs 8:50’dan 10.00’a kadar her saat başı Kawaguchiko’dan  mt.fuji 5th istasyonuna kalkıyor.
Mt Fuji 5th istasyonundan Kawaguchiko’ya ise 10:40’dan 16:20’ye kadar saat başlarına doğru geri dönüyor. Yol bir saat sürüyor.
Otobüsten indikten sonra biletleriniz kontrol edilerek parka alınıyorsunuz. Çevreyi istediğiniz kadar gezebiliyorsunuz. Biletinizle de istediğiniz otobüsle geri dönebiliyorsunuz. Ama çok kuyruk olduğundan otobüs dolduğundan kuyruğa erken girmeye çalışınız.
Birgün önce Hakone’den çok rahat gördüğümüz Fuji dağını, hava biraz bulutlu olduğundan tam göremedik yerinde. Ama çevre 14 nısan-27mayıs arası devam eden “Shuba-Sakura Festivali”  nedeni ile renga renk çiçeklendirilmişti. Çok güzel görünüyordu. Her tarafta yemek ve hediyelik eşya   çadırları kurulmuştu. Çeşitli gösteriler de vardı.
Yol boyunca sakura ağaçlarının görüntüsü de enfesdi.
Not: Buraya, Tokyo’dan Narita havaalanından, Shinku’dan da otobüs kalkıyor.
2-Kawaguchiko Gölü: İstasyondan 10 dakikalık yürüme mesafesinde göl başlıyor. Oldukça büyük bu gölün  tamamının çevresinin bir kısmını  biletinız varsa otobüsle gezebiliyorsunuz.
Ancak köprüye kadar olan ilk boğumunun iki taraftan yürüyerek gezebilirsiniz.
Sağa doğru devam ederseniz:
A-Pleasure  Cruiser ve Ropeway: Gölde gezinti yapmak isterseniz buradan gezı botuna binebilirsiniz.
Teleferikle de tepeye çıkıp Fuji dağının manzarasını seyredebilirsiniz.
Ohashi köprüsünün üzerinden de fuji manzarası çok güzel görünüyor.
B-Ubuyagasaki Park: Göl kenarında sıradan bir park.
C-Kavaguchiko Museum of Art: Perşembe kapalıydı.
D- Kavaguchiko Musıc Forest Museum: Çıkış kapısından girmişim. Giriş ücretini bilemedim. Kesinlikle gidinız. Peşpeşe ıki ayrı müzik şöleni oluyor. Girişte saatlerini öğreniniz. Harika müzik kutuları göreceksiniz. Müzik ile ilgili binalar harika.
E- Kavaguchiko Monkey Show Theater: Giriş 800Y. Gayet keyifliydi ama hayvanlar bu hünerleri sergilemek için çok zahmet çekmişlerdir.
F-Itchiku Kubota Art Museum: Perşembe kapalıydı. Eskı giriş kapısı çok güzeldi.
G- Kavaguchiko Natürel living Center: Ben buraya kadar yürüdüm. Siz kırmızı hat ile indi bindi yaparak gezebilirsiniz.
Buradan özel araç ile  Saiko gölünü ve ormanı gezdim.Sizin iki günlük biletiniz varsa buradan geri dönüp bu yerleri yeşil hat otobüsleri ile gezmelisiniz.
3-Saiko gölü: Cevresındekamp alanları var. Ayrıca köy ve mağaraları da gezebilirsiniz.
4- Aokigahara Forest: Sıradan bir orman.
Dönüşte köprüden merkeze doğru göl kıyısını gezdim. Çok hediyelik eşya dükkanları ve müzeler var.
A-Kitahara Museum(Oyuncak Müzesi): Giriş 800Y. Girmedim.
B-Herb Hall: Çok güzel hediyeler alabileceğiniz alış veriş merkezi.
C-Yamanashi Gem Museum(Minaral ve takı müzesi):Giriş 600Y. Buna da girmedim.
Bundan sonra Japon tatlıları ve  yiyecekleri alabileceğiniz bır çok dükkan var.
Pek gerek yok ama dİğer İkİ göle de otobüs İlegİdebİlİrsİnİz.
ANI: Ben bu yerleşİmde gerçek ve çok eskI japon evİnde kaldım. Tüm odaların duvarları ahşap çerçeveden yapılmış. Üst kısımlar kağıt İle kaplanmış. Aşağıları İse camdı. Evde harİka eskİ eşyalar vardı ama İnanılmaz karışıktı. Masaların üzerInde neredeyse bardak konacak yer kalmamıştı. Ev sahİbİm  bana çok güzel japon yemeklerİ hazırladı.
En ilginci de ısınma şekilleriydi. Masalarının üzerine köşelerden açılma payı olan kalın kaputene kumaştan yerlere kadar uzanan bir örtü serilmiş. Ev halkı bacaklarını bu örtünün altına sokarak üstlerini örtüyorlar. Masanın altı ise elektrikli fan ile üflenerek ısıtılıyor. Kışınds aynı yöntemle ısınıyorlarmış.

Bu evde kalmaktan çok keyİf aldım.
MATSUMOTO
Kawaguchİko→Otsukİ(1 saat)→Matsumota(Chuo lİne, Bİrbucuk saat)
Ben böyle gİttİm ama sİz dİrekt Tokyo’dan tren veya otobüsle gelebİlİrsInİz.
Dağların arasında güzel bİr yerleşİm.
İstasyondan 15-20 dakIka yürüme mesafesİnde
A-Matsumoto Kalesİ: Etrafı derİn hendeklerle çevrİlmİş güzel bİr bahçenİn İçİnde çok güzel bIr yapı. İçIde tamamen ahşap. Aslında İçİnde fazla bİrşey yok. Hemen karşısında
B-ŞehIr Müzesİ: Fena değil.
Aslında şehir İçİnde yürüme mesafesİnde başka müzelerde vardı ama  çok müze gezmeyİ pek sevmİyorum. Zaten gİrİşler çok pahallı.
TAKAYAMA
Eğer JR paşa kartınız varsa
1.Yol:Matsutomo→Nagoya(Chuo West lİne, 2 saat ) →Takayama(Takayama lIne,2saat)
Bu yol manzarası, şimdiye kadar gördüklerimin en muht şunu göreceksi izeşemi. Zaten habire” tren içinde sağa geçin,sola geçin”diye anons ettiler. Yol boyu debisi bol bir ırmak eşlik etti. Yemyeşil dağlardan gelen birçok şelale gördük. Sakura ağaçların güzellikleri de bir başkaydı.
2.Yol: Matsumoto→Tajİmİ(Chuo lİne, Bİrbucuk saat) →MIno-ota(Yarım saat) →Takayama(Takayama mhorsen lİne,bİrbucuk saatten fazla sürdü. Bİr saat de Istasyonda bekledİm.) Ben bu yolla geldIm. Takayama İstasyon çıkışında ve girişinde  biletlerinizi kontrol ediyorlar.
3.Yol: Matsumoto→Nagano→Toyama→Takayama
Matsumoto→Takayama(Otobüs, 3190Y)
NOT: Jİgokudanİ Wild Monkey Park:Televİzyonda Izledİğİm ve çok gİtmek İstedİğİm “Kar Maymunları”, “Nagano”adlı bu bölgede. Ama yol ücretlerİ İnanılmaz pahallı olduğundan televİzyonda seyretmemle kaldım.
Takayama’da tren istasyonundan indiğinizde tüm harita Broşür ve bilgileri turist infodan alınız.
Şehrinbifteği ve sake adlı prinç şarabı da  ünlü.

Kalma: istasyonda ki turizm  ofisinden otellerin adlarını alabilirsiniz.
Relax Hostel: İstasyonun hemen karşısında. Ortak odada kişi başı kalma ücreti 2000Y. Mutfağı, v.b herşey var.
Biraz daha ilerıde
Jhoppers Hostel: Ortak odada kişi başı 2400Y. Tek kişilik oda 3880Y. İki kişilik oda 6400Y. Burada da ihtiyacınız olan herşey karşılanıyor.
Takayama küçük bir kasaba ama içinde ve çevresınde gezilecek çok yer var.
1-Şehir içi: Aslında küçük bir yerleşim ama çok turistik
Goverment House: Giriş 430Y.İstasyondan yukarı doğru yürüdüğünüzde nehrin üzerinde ki kırmızı köprüyü geçer geçmez  göreceksiniz. Çok güzelahşap bina. Yöneticilerin kullandıkları eşyalar sergileniyor. Buradan geri dönüp tam zıt yönde yürüdüğünüzde
Eski Japon evleri hediyelikeşya dükkanına çevrildiğini göreceksiniz. Özellikle burada çok farklı Japon tatlı ve diğer yiyecekleri deneme imkanınız olacak. İkram ediyorlar. Bu bölgede diğer sokaklardada sıralı birçok eski Japon evi göreceksiniz.
Takayama Museum of History and Art: Giriş ücretsiz. Fena değil. Müzenin yanında ki ana yoldan yukarı yürüdüğünüzde
Tapınaklar Bölgesi: Ormanın eteklerinde çokgüzel tapınaklar sıralanmış. Çlğu kapalı gibi görü se de açıklar.  Bitiminde
KitiyamaPark: Buradan dağların görüntüsü çok güzelmiş ama parkagirişisoracakadam bulamadım. Zaten görünendağlar da elektriktellerinden doğru dürüst görünmüyordu.
2-Hida Folk Village:8:30-17 arası açık. Giriş 700Y. Eğer hostelinizden büroşür götürürseniz 600Y.Yürüyerek 40 dakika veya tren istasyonunun yanından otobüs ile gidebilirsiniz.
Eski japon evleri bulundukları yerden buraya taşınmışlar. Ahşap evlerin duvarları ya ahşap, veya ahşap karışımı kağıttan  yapılmış. Yerlerde hasırlarserili. Ocakları evin ortasında yukarıdan asmalı. Çok rahat eski Japon yaşantısını görebiliyorsunuz.


3-Shirakawa –go: Unesko’nun dünya mirası listesinde. Sadece otbüs ile gidiliyor. Tek yön 2700Y. Çok pahallı olduğundan gitmedim. Bazen çimriliğim tutuyor.
4-Hirayu Onsen city-Hırayuno-Mori hot springs: Sadece otobüs ile 45 dakika da gidiliyor.Keyifli bir yere benziyor.
Takayama’nın çevresinde birçok “Hot Spring”   var ama turist çok olunca fiyatlar da iyice yükselmiş. Ben Nagoya’ya gideceğimden yol üstünde ki Gero Onsen Hot sprıng’e gittim.
5-Gero Onsen (Hot Springs):
Takayama→Geroı (JR kspress ve lokal trenler var. Saatlerini öğreniniz. Local tren ücreti 970Y.Ekpress olursa üzerine 650Y daha ekleyeceksiniz.)
Buraya geldim ama sıcak su havuzları  otellerin içinde.  Bu oteller tren istasyonuna yürüme mesafesinde. Giriş ücreti 370Y. Ben gittiğimde sadece bir kadın vardı. Çıplak gırmişti ve çok rahattı. Kültürleri böyle. Havuzlar çeşitli sıcaklıktaydı ama küçüklerdi. Fazla beğenemedim. Siz Hirayu sıcak su kaplıcalarına gidiniz.
Gero→Gifu→Nagaya(Direkt tren de var.)
NAGOYA
Not: Bu şehirde çalışan çok Fatsalı ve Adıyamanlı var. Zamanında gemiden atlayarak gelen bir Fatsalı gemici zaman içinde tanıdıklarını çağırarak çoğalmışlar. Turist vizesi ile gelip iltica etmişler. Devlet kimlik variyor. Bu kimlikle bir japonun haklarına sahip oluyorlar. Ehliyet alabiliyorlar.
Genelde Genpa adlı eski evleri yıkıyorlar. Aylık 300 000Y alıyorlar ama ailelerinde uzakta  bu kadar sıkı çalışmak ne kadar doğru tartışılır. Zaten artık yeni gelenleri engelmemek ıçin bazı önlemler alınmaya başlanmış.
Buranın tren istasyonu “ Nagoyaeki” bana çok büyük geldi. Meitetsu ve JR kampanyaları olmak üzere iki istasyon yanyana.Yine turist infodan gerekli harita ve bilgileri aldıktan  sonra sırasıyla;
1-Nagoya Castle:
Nagoyaeki  istasyonu→Hisaya Odari istasyonu(metro, Sakura dori line) →City hall(Hisaya odari line)
Metrodan çıktıktan sonra az yürüyorsunuz.
Giriş 500Y. 9:00-4:30 arası açık. Dığer benzerleri gibı etrafı derin hendeklerle çevrilmiş. Odaların kağıt duvarları nefis Japon resimleri çizilmiş. Dört köşesinde aynı benzer gözlem kuleleri var. Bu kalenin en tepeseine asansör ile çıkıp şehir manzarasını seyrediyorsunuz. İnerken merdivenlerle inerek kale içinde kullanılan eşyaları ve diğer değerli objeleri görüyorsunuz. Yeşil renkli bu kalenin duştan görünüşü harika.
2-The Tokugawa Art Museum:
Kapıdan çıktıktan sonra özel gezi otobüsü ile gidiliyor. Buraya tren yok. Giriş 1400Y. Japonya’da iyi bir sanat müzesini gezmek istiyordum. Burası gerçekten gitmeme çok değdi. Sergilenen eserler ve müze düzeni ile dörtdörtlük.
Bahçesindeki ahşap ağırlıklı kütüphaneyi de geziniz.
Burunın kapısından çıktığınızda otobüsle “Nagoya Tv Tower” durağında ininiz.
3-Sakee Bölgesi: Şehrin mrkezi sayılır.
A-Tv Tower: Tepesinden şehir manzarasını seyretmek için bilet ücreti 700Y. Hemen karşısında
B-Oasis21: İçinde restoran, kafe, alışveriş dükkanların olduğu yer. Gençler yoğundu. Ben bu tip yerlerden pek hoşlanmıyorum. Sadece karnımı doyurdum.
Buranın içindeki metro  “Meijo subvay line” ile “Kamimaezu” istasyonuna geliniz.
4- Osu Kannon Bölgesi:
İstasyondan indikten sonra  yürüdüğünüzde
A-Kapalı Çarşı: Bizim İstanbul’da ki kapalı çarşıya benziyor. Olduk ça büyük. Her şey satın alabileceğiniz dükkanlar var. Özellikle güzel giysiler satılıyordu. Burada 30 yıldır yaşayan Trabzonlu Türk dönercisine rastladım. Çarşının bitiminde
B-Osu Kannon Temple: Ben bütün tapınakları birbirine karıştırıyorum. O kadar süslüler ki başım dönüyor.
Tekrar Kamimaezu istasyonundan “Meuji subway line” binerek “Kanayama” istasyonuna geliniz.
Burada inip hemen  karşıya geçip yine aynı lıne ile “Jingu Nishi İstasyonu”nda ininiz.
5-Atsuta Jingu: istasyondan indikten sonra biraz yürüdükten sonra  bahçenin içinde Şinto ibadethanesinin giriş kapısını göreceksiniz.
Bu çok eski ve özel yer saat 16:00’a kadar açık. Bu saate kadar da sadece bir bölümünü görebiliyorsunuz. Eski tapınağa ancak  belli bir uzaklıktan görebiliyorsunuz.
Buradan yürüyerek
Jingu-mae istasyonu→Nagoyaeki istasyonu→İstediğinız yere.
Ben bu şehirde damadımızın tatile girmesini bekledim. Daha sonra yine diğer Türklerle Nagoya’dan Türk şehitliğine araç ile gittik. Daha sonra mangal yaparak çok güzel bir gün geçirdik.
Siz osaka, Nara v.b ‘den dedaha rahat gidebilirsiniz.
KUSHİMOTO- ERTUĞRUL FİRKATEYNİ
1887’de yılında Japon imparatorunun amcasının savaş gemisi ile İstsnbul ziyaretine karşılık, Ertuğrul Firkateyni, 2.Abdülhamıt’in emriyle 14 temmuz 1889’da farklı limanlara uğrayarak  İstanbul’dan çıktığı yolculuğa  11 ay sonra  Japonya’ya ulaşır.
25 yaşında ki gemide özel elçi Osman Paşa ve emrinde ki  56’sı Subay olmak üzere 650’den fazla kişi vardı.
Firkateyn, Japon imparatoru ve gerekli yerler ile görüşüp 16 eylül 1890’da geri dönerken Kushimoto açıklarında yakalandığı fırtına nedeni ile kayalara çarparak batar ve 587  kişi ölür.
Kasaba halkı, kurtulan 69 tane kazadelere gerekli yardımı yaparak Türkiye- Japon dostluğunun daha da pekişmesini sağlamış.
Kasaba halkı, denizcilerimize evlerini açtıkları için İmparatorun gönderdiği paraya, kendilerinin de topladıklarını ekleyerek Türkıye’ye göndermişler.
Bunun karşılığı da 2. Abdülhamit’in gönderdiği parayla da  yıllarca kasabanın ihtiyaçları karşılanmış.
1891’de kaza şehitleri için anıt dikmişler. Denizcilerimiz için takılan ağıtı, 16 eylül törenlerinde Japon kadınları hep birlikte okuyorlar.
Aracınızı park ettikten sonra;
1-Türk Müzesi: 9-17 arası açık. Giriş 500Y. Gemiden çıkarılan eşyalar ve  gemidekilere ait fotoğraflar v.b sergileniyor. Yine kazada ölenlerin listesi var.
2-Şehitlik abidesi
2-Japonun işlettiği Türkiye’den gelmiş hediyelik eşya  satan dükkanı geçtikten sonra Konyalı Türk’ün dondurma ve halı dükkanını göreceksiniz.
3-Atatürk heykeli: Nedense hiç beğenemedim.
4-Deniz Feneri
Yine sağ tarafta İçi tamamen boş olan bir Osmanlı evi yapılmış ama duvarları boyanmamış bile.
Kyoto, Nara, Osaka ve Kobe birbirlerine çok yakın yereşimler.





KYOTO(Tarihi Başkent)

Gezmek için en az iki gün gerekli.  Ben dört gün kaldım ama doyamadım. Kyoto’yu görmeden Japonya’yı anlayamazsınız.
Nagoya→Ogaki→Mibara→Kyota(JR tokaidoline, saatine göre direkt  Mibara’ya da tren var. Toplam iki saat onbeşdakika sürüyor.)
Tren istasyonundan çıkmadan turist infodan gerekli bilgi , şehir ve otobüs haritasını alınız.
Uzak heryere istasyondan çıkar çıkmaz otobüsler sizi bekliyor olacak. Günlük JR pass  bilet alarak gün boyunca şehrin birçok bölgesine tek biletle ulaşabilirsiniz.
Otobüslerde biletinizi inerken okutuyorsunuz.
eski bir imparatorluk başkenti olan Khoto, M.S. 794’ten 1868’e kadar,  Japon İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur.

Tarihi boyunca birçok savaş ve yıkım görmüş am< 2. dünya savaşı’nda Amerikalılar kıyamadıkları için bu şehri  bombalamadıkları için  Japonya'nın tarihi dokusu en zengin şehirlerinden birisi olarak kalmış. 2000 tapınağı, sarayları, parkları ve orjinal  geleneksel evleri ile gerçekten gezilmesi gereken şehirlerin başında geliyor.

Eskı Kyota:
 Şehrin ortasında içinden ”Kamogowa” nehrinin geçtiği geniş alandır. Saray ve birçok eski tapınak buradadır. Yeni Kyoto ise bu bölgenin dışında kalan bölgelerdir.

eskiden sulama kanalı olan su kanallarının etrafındaki geleneksel evler ve yaşam görülmeye değer. Çok sık aralıklarla karşılacağınız tapınakların her biri muhteşem. Tapınak anlamına gelen dera ve ji, yazılışları aynı ama okunuşları farklı.
Tapınakların dışındakiler pazartesi kapalı.
GÜN: Nehrin doğusu ve kuzeyi

I-Tren istasyonuna yürüme mesafesinde ki tapınakları gezelim

Nishi Hongan-ji  Temple:5:30-17 arası açık. Ücretsiz ama çok güzel ve büyük.

Toji=Higash-mon=East Gate: 8-17 arası açık. Giriş 800Y. Bu tapınağa bayıldım. Bana göre en güzeli.
 Dünya Mirası olarak tanımlanan bir Budist tapınağı. M.S. 823’te yapılan tapınağın tam adı olan Kyo-o Gokoku-ji İmparatorluğun koruyucusu anlamına geliyor. Tapınak 57 metrelik yüksekliğiyle Japonya’daki en yüksek ahşap yapı.
II- Higashimaya bolgesi : Yarım günlük  gezi. Yeşil parkları olan bu eski bölgeyi yarım günde yürüyerek gezebiliyorsunuz. Bu bölgede 
Kimone giymiş genç kızlar  ve geleneksel kıyafetli erkekleri çok göreceksiniz.
Tokyo’nun aksine burada özellikle geleneksel kıyafet giymiş gençlerin çoğu elele tutuşmuştu.
İstasyon çıkışında D1,100 nolu otobüse binerek “Gojo Zaka” durağında ininiz. Yukarı doğru harika dükkanların olduğu yokuştan çıkarak varıyorsunuz. Burada herçeşit Japonya tatlılarını ikram ediyorlar. İstediğinizi tadabilirsiniz.

1-Kiyomizudera: 16:30’a kadar açık. İlk giriş kısımları ücretsiz ama bambulardan yapılmış ana bina ve ilerisi için 400 veya 600Y ödeniyor.
778 yapımlı ve 1994 yılında dünya mirasları listesine giren  bambu kolonlarla yapılmış ünlü tqpınak.
 japonca da  kiyomizu saf su anlamına  geliyor. Dağdan gelen  su  üç oluklu çeşmeye dönüşmüş  Uzun saplı bardaklarla su ıçmek isteyenler sıraya girmiştı. Bu suyun şifalı olduğu ve içildiğinde insana sağlık ve bilgelik verdiğine inanılıyor.   üç çeşmenin sadece ikisinden içmelisiniz. Eğer üçüden de içerseniz bunun aç gözlü olduğunuzu gösterdiğine ve kötü şans getireceğine inanılıyor.
Yine   gözleriniz  bağlı olarak aralarında mesafe olan aşk taşlarından  birinden   diğerine gidebilirseniz  en kısa zamanda gerçek aşka ulaşacağınız anlamına geliyor.

Ana yola inerek devam edip sağa doğru tırmandığınızda;

2-Ryozen  Kannon(Meçhul Asker anıtı): Giriş 300Y.

Bu anıt, 2. dünya savaşı'nda hayatını kaybeden 2 milyon japon anısına yapılmış ve 24 metre yüksekliğinde ve 500 ton ağırlığındaki devasa  Kannon heykelin altında ibadet hane var.
 Günde 4 defa şehitlerin ruhuna düzenlenen ayinleri  seyredebilirsiniz.
Yürümeye devam ettiğinizde;

3-Cihion –in Temple: Çok güzel ve değişik bir tapınak. Belli bir yere kadar ücretsiz. Bahçe ve ilerisi için 400Y ödüyorsunuz.
Tapınağın bulunduğu parktan aşağıya doğru indiğinizde hemen Gion bölgesine ulaşıyorsunuz ama ben devam ettim. Dönüşte 17-18 arası Gion’a gidiniz. Hem geyşa görme şansınız var. He'mde bu bölvenin gündüzünü ve gecesini de kesin görünüz.

4-Helan Jıngu  Shirine: Kırmızı devasa giriş kapısı var. Yine kırmızı ağırlıklı renkli tapınakları çok güzel. Burdan dönerken

5-Gion:

Su yükseldiğinde  botlarla taşıma işinı yaptıkları birçok kanal  çok farklı hava vermiş. Kanal boyu geleneksel evler sıralanmış.Festivallerinde yapıldığı bu bölgede daracık taş ara sokaklara daldığınızda farklı güzellikler göreceksiniz.
Burada yere oturularak içilen  birçok çay evinin önünde sıralanmış Japonları göreceksiniz. Yine çok şık hediyelik eşya satan dükkanlar da var.
Bu ara sokaklarda vergi fazla olduğundan evin caddeye bakan yüzü oldukça küçük. Uzun bir koridorla evin içine gidiliyor.
Bu geleneksel evlerin kapı ve camların ahşap korkulukları siyaha yakın bır renk ile boyandığından görüntü şık değil. Güneşten korunmak için camları hasır perdelerle dışardan kapatmışlar .

Turistler için hazırlanmış bir saatlik “Japon Kültürünü Tanıma” şovlarında  ikebana, v.b izleyebilirsiniz.
Geyşa gecesini de izleyebilirsiniz.
Geyşa okulu ve  restoranları olan bu semte yaşayan bir geyşanın  yaşamını anlatan  öyküden esinlenerek “Memoirs of a Geisha” romanı yazılmış.

Geyşa:

Geyşa ve Maiko‘nun genel adı Geyko oluyor.Geyşalar daha tecrübeli oluyor.Maiko’lar daha geçler. Kıyafetleri de farklı zaten.

Bunlar  daha küçükken seçilip,saat 15’ e kadar normal okullarına gidiyorlar. Okul bitimi özel okula gidip  dans etmeyi, şarkı söylemey,edebiyatı ve japon kültürünü öğreniyorlar. Bunlar, erkekleri, ruhen rahatlatıp günün sıkıntılarını ve yorgunluğunu unutturuyorlarmış. 
Saat 17’den sonra ancak Gion’da bunları sokakta çok hızlı geçerken görebiliyorsunuz. Bunlar otellerde ve önceden rezervasyon yapılan çok pahallı restorantlarda çalışıyorlar.
 En Ponto-Cho caddesinde iki tanesine rastladım ama o birisini siper alarak kadar hızlı yürüyorlar ki  çektiğim fotolar silik çıkmış. Ama bir gün öncesinde gördüğüm maikolarınaiöeleri ile sohbet bile ettim. Yüzlerini badana gibi bembeyaza boyayıp üzerine makyaj yapıyorlar.


“Hanami- koji bölgesi” nin ünlü caddesi “Hanami-koji in Gion” üzerinde Geleneksel tiyatronun yeni ve eski binası var.
Bıletler 17:30 ve 18:45’e kadar satılıyor.Fıyatı 3150Y. Gösteri ise 18ve 19’da var.


Gion’u gezdikten sonra Kamogawa nehrinin(Kurama nehrinın devamı ) yanında  teraslı restorantları ile  “ponto-cho”adlı dar caddeyi de kesin geziniz.
Daha sonra da parelelindeki  “Takasegawa” kanalının yanında ki “Kiyamachi caddesini ”geziniz.
Bu caddelerde istemediğiniz kadar  “Izakaya”adlı publar var. Tezgahın önüne sıralanarak birşeyler atıştırıp genelde bira ve sake içiyorlar.Buraların insanı da oldukça konuşkan. Sizinle sohbet etmek istiyorlar.
Şehir merkezi: En sonunda da nehri atlıyarak Shijo caddesi(4.cadde) ve Sanjo caddesi(3.  caddd) arasında kalan  şehir merkezini geziniz.
Burada saat sabah 10:00’da açılan  “Nijiki Market” i gezıniz. Yiyecek, hediyelik eşya dükkanlarının yanında taza taze servis edilen birçok Japon yiyeceğimi görüp satın alabilirsiniz.
ANI: Ben şehir içşni gezip kaldıktan sonra şehir dışında Biwa gölüne yakın  yaşayan  ev sahibimin davetini gönülsüz olarak kabul ettim. Kendisi buluşacağımız yere birbucuk saat araç kullanarak geldi.
O akşam Gion’ a birlikte gittik. Bilen birisi ile çevreyi gezmek çok farklı oluyor. Tüm özel yerlere girip çıktık.
Ertesi gün tatil olduğundan(Zaten beni çağırmadan zamanı olduğunu söylemişti.) araç ile önce  Göl çevresini gezdik. İnsanlar kendilerine ayrılan bölgede kamp yapıp  balık tutuyorlardı. Her taraf bakımlı ve tertemizdi.
Oradan Kuruma dağına tırmandık. Tapınaklar hakkında birçok bilgi öğrendim.
Dönüşte  Shirine’ye ait at koşusu olan bir  festivale katıldık. İnsanlar kazananları bile sessizce alkışladılar. Sorduğumda dini festival olduğundan böyle davrandıklarını söyledi. Normal festivallerde daha   çoşkulu oluyorlarmış.
Buradan da bır türlü gidemediğim hotspringe gittik.  Bizim kaplıcalar gibi. Giriş 700Y. Çok temiz ve bakımlıydı.Kadın erkek ayrı çıplak giriliyor. Ama dağlarda açık havada  ki kaplıcalarda kadın erkek birlikte çıplak giriyorlarmış. Gelenler için herşey düşünülmüş. Sıcaklık değerleri değişen büyüklü, küçüklü ve kapalı ,açık alanda havuzlar var. Yalnız saunası çok sıcaktı.İki dakika ancak kalabildim.
Ailesinın kökleri İsraile dayanan bu zengin ev sahibim inanılmazdı. Bana en ünlü geleneksel yemekleri hazırladı. Çok iyi niyetli bir insandı. Japonya’da böylesine misafirsever birisini bulmak oldukça zor.Beny zaman söylerim;  Normal yaşamında olmasa da gezerken çok şanslıyım.
Ailem için aldığım bediyeleri kendisine çok zor kabul ettirdim. İlerki yıllarda tekrar buluşup “Kar maymunlarını” görmeye gitmek için sözleştık.
Bu  iyi niyetli ev sahibime iki günlüğüne gelen Fransız misafir 15 gün kalmış. Acaba bir Fransız bir yabancıyı iki günden fazla evinde misafir eder mi?

GÜN: Nehrin batısı ve güneyi

III- Tam günlük gezi:
Benim zamanım olduğu için bu bölgeyi  iki bölümde gezdim. İyi plan yaparsanız siz bir günde  de gezebilirsiniz.

En uzaktan başlarsak;
Bulunduğunuz yere göre Katsura tren istasyonuna gidiniz. İstasyondan yürüyerek saraya ulaşıyorsunuz ama biraz yorucu oldu. Sanırım buranın kapısına kadar giden otobüs vardır.

1-Katsura İmperial Villa: Pazartesı kapalı. Ben de bugün gittiğimden içini göremedim. Çok güzelmiş. 3. Ve 4. İmparatorlar oturmuşlar.
Katsura tren istasyonu→Hankyu-Arashiyama istasyonu
2-Arashiyama
İçinden Katsura nehrinin geçtiği ve yemyeşil dağları ile güzel bir bölge. Parkı geçtikten sonra

A-Togetsu-Kyo köprüsü: Nehrin üzerinde ahşap ve beton karışımı köprü.
Buradan yiyecek ve hediyelik eşya dükkanlarını geçtikten sonra
B-Bambu bahçesi: Üctersız ve çok güzel. Bambuların bitiminde “Okachi Sanso Garden” var. Giriş 1000Y.
Bu bölgede birçok tapınak ve shirine var ama artık sıkıldım. Hiçbirine gitmedim.
Buradan dükkanların olduğu cadde üzerinde “Arashiyama” istasyonuna geliniz.
Arashiyama İstasyonu→ Katabirano İstasyonu(Randen line)→Ryoanji İstasyonu(Randen line)
Not: Bu istasyonda kimona desenleri ile yapılan standlar çok hoş

3-Riyonji Tapınağı: 8-17 arası açık. Giriş 500Y.
Ryoan-ji'


Zen bahçesi: Kum döşeli  bahçenin içinde birkaç tane kaya parçaları var. İnsanlar bahçeye bakan merdivenlerde oturmuşlar. Bahçenin neresine oturursanuz oturun, bir taş görüntüden çıkıyor. Yani her görünenin  gerçek olmadığı,bir bilinmeyenin olduğu felsefesini açıklıyormuş.
Çıkışta nilüferli gölün çevresinden gezilerek çıkılıyor

Buradan otobüsle


1-Kinkakuji Temple(Altın tapınak): 9-17 arası açık. Giriş 400Y.Göl kenarındaki bualtın tapınağın içine giremiyorsunuz ama duştan bile harika görünüyor. Bahçeyi ve diğer binaları gezerek farklı kapıdan çıkıyorsunuz.
Çıkışta 59 nolu otobüs ile

2-Kyoto İmperial : Giriş ücretsiz. Sadece girişte verilen kartı  boynunuza asıp kendi kendinize gezebiliyorsunuz. Zaten hangi sıra ile gezeceğiniz ipler yardımı ile belirlenmiş.
Sarayın binalarının içine giremiyorsunuz ama duştan görmeniz de ne kadar görkemli olduğuna yeterli. Şehrin göbeğinde çok büyük bir bahçenin içine inşa edilmiş. Bahçesi de ayrı güzel.
203 nolu otobüs ile

3-Ginkakuji  Temple:
6-18 arası açık. Giriş 500Y. Çok sevimli çarşıdan yokuş yukarı tırmandıktan sonar girişe geliyorsunuz.  Hemen girişte gölün yanında  büyük kum bahçesi olan tapınağın içini gezemiyorsunuz. İki katlı, ahşap bu yapıda çok güzel.
Daha sonar dağa doğru tırmanarak  tepeden şehrin ve tapınağın manzarasını seyrederek giriş yaptığınız kapıdan çıkış yapıyorsunuz.

Buradan    otobüs ile Horikawa durağında inerek 9,12,50 ve 101  olu otobüs ile

         4-Nijo-jo Castle: 45-16 arası açık.  Giriş 600Y. Derin hendeklerle çevrilmiş büyük bahçenin içindeki bu  binalar gerçekten muhteşem. İçerde fotoğraf çekemiyorsunuz. Duvarlar, hayvan, ağaç, çiçek v.b resimleri çizilmiş.
Hele altın karışımlı renkli giriş kapıları çok güzel.
Nishi Jin: Kalenin yakınlarında ki bu yerde ücretsiz kimlna giyip fotoğraf çektirebiliyormuşsunuz. Ben sonradan öğrendim.
Metro ile  “Sanjo Kelhan” Durağında inip Kehian line  trene binerek Fushimi İnari durağında ininiz.
Not: Kalelerde Samurayların lideri yapıyormuş.

5-Fuşhimi İnari Shrine: Kırmızı giriş kapılarından birkaç tane var. En güzelide bu kırmızı kapıların peşpeş sıralanması ile  oluşan uzun bir  tünelden gidip geri dönüyorsunuz.
Bu shrine’ nin yanında alışveriş yapabileceğiniz çok güzel bir çarsıda var .



 Şehirdışı
-Karuna Dağı:
Tren ile  Karuna istasyonuna geliniz.
Giriş 300Y. Girişte burnu erkeklik organı olan kırmızı  heykel   ba şında ki Yahudi kepine dikkat ediniz.Merdivenlerle çıkarak 800 metrelik dağın tepesine ulaşıyorsunuz. Girişten itibaren yol boyu çok eski tapınak ve shirine ve tapınakları da görüyorsunuz.
Dönüş yolunda girişten farklı bir kapıya iniyorsunuz.  Kura nehrinde  şelaler oluşmuş. Nehir'in sığ olduğu yerlerde tahtların üzerinde yemek yemiyor. Buraları da gezdikten sonra otobüsle ‘Kibuneguchi’ durağına gelerek Kyota’ya dönebilirsiniz.

Kyoto→Nara
Kintetsu Railway, 620Y,45dakika ve JR Train, 710Y, bir saate yakın olmak üzere iki şekilde local tren ıle ulaşabiliyorsunuz.

NARA(Kalmaya gerek yok )
Nara’da iki istasyon var. Yanılmayınız. Siz “Kintetsu  Nara istasyonu“nda ineceksiniz.  İnfodan haritanızı alıp kısa bir yürüme mesafesinde
Ceylan Park: Yürüyerek gezeceğiniz tapınakların, müzelerin v.b ıçinde olduğu , ceylanların özgürce dolaştığı kocaman park. Ceylanlar sizi görür görmez yanınıza geliyorlar. İsterseniz yiyecek satın alıp ceylanlara verebiliyorsunuz. Ne kadar temizleselerde  ceylanların yoğun olduğu yerlerde hafif bir koku var.
1-Kohfukuji Temple: 9-17 arası açık.Girış 300Y. Değmez. Diğer tapınaklarda ki gibi altın yaldızlı buda heykelleri var. Gerçi içinin ahşap döşemesi çok güzel.
Yanı da hemen  beş katlı pagoda var. Dışardan görebiliyorsunuz.

2-Nara National Museum: 9:30-17 arası açık. Giriş 1500Y. İçerde fotoğraf çekilmiyor ama muhteşem. Ben en çok sergilenen kimonalara hayran kaldım. Aynı biletle hemen yanında ki binada ki heykellerin olduğu müzeyi de gezebiliyorsunuz.

3-Yoshiklen Garden: 9-17 arası açık. Giriş 250Y. Güzel ama bilinen Japon bahçelerinin aynısı. Göller, köprüler, minyatür ağaçlar…

4-Todaiji Temple: 7:30-17:30 arası açık.Giriş 600Y. Bilet gişesinin ilerisinden dışardan tapınağın fotoğrafını çekebiliyorsunuz. Dünyanın en büyük ahşap yapısı. Yandığından defalarca yenilendiğinden orijinal yapısının üçte ikisi kadarı kalmış.

752  yapımlı bu tapınak, Japon Budizminin 8.yüzyılda kurulan Kegon mezhebinin ana tapınağıdır. 57-51 metre boyutlarında ve 49 metre yüksekliğinde ki yapının içinde , İmparator Shomu’nun emriyle yapılmış yine  16 metre yüksekliğinde ki dünyanın en büyük bronz heykellerinden biri olan oturan   Buda’nın bronz heykeli var. Sağ açık eli dışarıya dönük olmasının anlamı, karşısında kini kutsarken   isteklerinin olmasını da  diliyor.
Buda’nın heykelinin arkasında ki altın yaldızlı ahşap  ışık halkasında ise Buda’nın 16 reankarnosyan hali betimlenmiştir.
Çok güzel ama ilk gittiğim için mi bilmem “Kyoto Toji tapınağı” beni büyüledi.

5-Kasuga Taisha Shrine: 6-16:45 arası açık Çift sıralı taş heykellerden geçerek tapınağa ulaşıyorsunuz. Asıl tapınağa giriş 500Y. Bine yakın  bronz ve sarı fenerlerin görüntüsü çok hoştu.
Dönüşte Nara’nın kapalı çarşılarını da görünüz.
 Nara’nın. Çevresinde de  farklı numaralı otobüslerle gidebileceğiniz  dünya mirası listesinde çok eski tapınaklar var. Bu tapınaklara yakın istasyonlardan da gıdeceğiniz yerlere ulaşma imkanınız var.
A-Toshofaiji Temple:Altın yaldızlı Buda heykelleri
B-Yakushiji Temple
C-Horyuji Temple

Ben aslında  bir saat uzaklıkta ki Horyuji Temple’ı görmek için yola çıktım.  Yanlış otobüse bindiğimi çok sonradan fark ettim. Zaten tapı ak görmekten çok sıkıl ıştım. En yakın istasyondan Osaka’ya geçtim.
Nara→Osaka(40 km.Kintetsu, JR ve aktarmal çok farklı trenlerle gidebilirsiniz .)

OSAKA(İki gün gezmek için yeterli.)

İçinden Okawa nehrinin geçtiği, Büyük okyanus kıyısına kurulmuş büyük  bir şehir.
Birçok yerde ücretsiz vifi bulabiliyorsunuz.

GÜN:

1-Umeda=Osaka İstasyonu: Çevresinde ne ararsanız bulabileceğiniz bir semt. Çok şık dükkanlar var.
A-Umeda Sky Building: Osaka istasyonu dan yürüme mesafesinde. İş adamlarının ofisleri restorant v.b olan  bu şık ve görkemli binanın ikinci katından asansörle en tepesine çıkıyorsunuz. Giriş 1000Y. Şehrin manzarasını seyrediyorsunuz. Ben tam hava kararmak üzere gittim. Nehir ve üzerinde ki köprülerin ışıklı görüntüsünü çok beğendim.

2-Osaka Castle: 9-17 arası açık.Girış 600Y. Metro ile gidiliyor.
Altın yaldızlı süslemeleri ile açık yeşil renkli bu kale çok gösterişli. Yine asansörle en üste çıkıp çevre manzarasını seyrettikten sonar yürüyerek aşağıya gezerek iniyorsunuz.
Lazerle yapılan canlandırmalar çok hoş.
Çevresindeki su hendeklerinde 1000-1500Y’e bootla gezdiriyorlar.
Buradan metro ile

3-Ulusal müze: Buraya tanıdığım bir proföörü  görmeye gittim ama Perşembe günü müze kapalıydı. Aynı bahçede bilim müzesi vardı ama gıtmedim. Yakınlarda
Belediye Binası
2. GÜN
4-Shitennoji Temple :8:30-16 arası açık. Mor hatlı metro ile gidıliyor.
 Beş katlı pagodası olan  bu tapınağın gölünde kaplumbağalar yüzüyor. Zaten taş kaplumbağalı kutsal havuzu var. Ben gittiğimde pagoda onarımdaydı.
Buradan metro ile ‘M20 Namba’ durağında ininiz.


5-Namba: Direkt ‘Namba Park’a geçiniz. Çok şık alışveriş dükkanlarının bulunduğu  merkez. Saat 10 gibi gittim. Tam açılmamıştı 11 gibi açılıyor.
Binanın üstünde kademeli olarak yükselen bahçesi var.Ben merdivenle çıktım ama 11’den sonra asansör ve yürüyen merdivenle de çıkabilirsiniz.Yürüyerk
6-Dotonbori: Nehrin yanında çok hareketli bölge. Hemen nehrin yanında kocaman dönme dolabı var. Hemen bitiminde
7-Shinsaibashi: Bu kapalı çarşıda da her istediğinizi bulabilirsiniz.
Bradan metro ile “Hommochi durağına” gidip, hat değiştirip yeşil hata binerek “Osakako”  metro istasyonunda ininiz.

8-Osaka Akvaryum: 9:30-20 arası açık.Giriş 3000Y.
Dünyanın en geniş Akvaryumu olduklarını iddia ediyorlar ama bana öyle gelmedİ Girişte balıkların yemlenme saatlerini öğreniniz.Önce yürüyen merdivenle en üst kata çıkıp yürüyerek ve sırasıyla gezerek aşağıya iniyorsunuz. Balık çeşİtlİlİğI bakımında zengindİ.
-Hemen alt taraftaki limanı da gezdikten ve büyük dönme dola bı gördükten  sonar ücretsiz fery ile kısa sürede karşı tarafa geçinız. Biraz yürüdükten sonra Tren ile bır durak gidiniz

9-Üniversal Studıos Japon: 9-20 arası açık. Giriş 7315Y . Kuyrukta beklemek istemiyorsanız daha pahallı ekspress bilet alabilirsiniz. Bunlar farklı yerden içeri alınıyorlar. Biletlerinizi internetten de alabiliyorsunuz. Tam bir gününüzü burada gerebilirsiniz.
İçeri girdiğinizde neye binerseniz binin ücretsiz ama bazılarında kuyruk çok uzun oluyor.
Amerika ve Paris’de ki disneylandın hemen hemen aynısı. Ben böyle lunapark benzeri yerleri sevdiğimden zevk aldım ama o kadar ayakta beklemişim ki akşam ayaklarımın üzerine basamadım.

Osaka→ Kobe(Hankyu ve Hanshin line gidiyor. İkisinin de fiyatları 400Y. Yarım saat sürüyor.JR ekspress line ise 25 dakika sürüyor.Kobe’nin ana istasyonu olan ‘Sannomiya istasyonu’nda ininiz.)

KOBE(Kalmaya gerek yok.Bir günde gezip yolunuza devam edebilirsiniz. Hatta zamanınız yoksa uğrayamıyabilirsinizde.)

Ben dinlenmek için iki gün kaldım.1995'te yaklasik 4500 kisinin  öldüğü büyük depremin olduğu  deniz kenarında modern bir şehir.
Sannomiya İstasyondan çıktığınızda turist infodan haritaları alırken size ücretsiz internete bağlanabil eniz için kod veriyorlar.
Bu istasyona onar dakika ara ile yürüme mesafesinde;
1-Liman: Oldukça büyük ve canlı bir liman.Çok farklı modern binalar dikmişler.
Kobe Tower: Tepeye manzara seyretmek için bilet ücreti 700Y. İkinci kata merdivenle çıkıp çevreyi gezebilirsiniz.
2-Chine Tower: Benzerleri gibi çok renkli kapıdan gidiyorsunuz. Tam öğle üzeri gittiğimden çok çeşitli yiyecekler sıcak satılıyordu.
Sannomiya İstasyonunundan bu sefer yirmi dakikalık yürüme mesafesinde
3-Kitano(Eski Kobe):Yemyeşil dağların hemen eteklerinde 1900’lerin başlarında İngiliz, Fransız, İtalyan, Avusturya, Çin v.b ülkelerin elçilik olarak kullandıkları harika eski binalar var. Bazıları café, müze olarak kulla ılıyor. Her birinin giriş ücreti farklı.500-700Y arasında değişiyor. Birbirine yakın olanlar için daha uygun tek bir bilet de alabiliyorsunuz. Turist infoda girişler için indirim kuponu da veriyorlar.  Bu yöntem de burada moda olmuş.
Ben bir tanesinin içini ziyaet ettim. O zamanın zarif eşyaları ile döşenmiş. Yaşayanların fotoğraflarıda sergileniyordu. Her bina birbirinden farklılar.



Kobe→Maiko İstasyonu(JR Tokaido- Sanyo line, 24 dakika,510Y veya hanshin local hat),  JR ile gidiyorsanız(Daha hızlı) Maiko istasyonun da inecekseniz.
Hanshin Railway ile gidiyorsanız Maiko Choen İstasyonun da inecekseniz.
İstasyonun hemen altındaki parka indiğinizde köprüyü seyredebilir, sergisini gezebilıyorsunuz. Erken gittiğimden sergiyi göremedim.


AKASHİ KAİKYO KÖPRÜSÜ

Honsu ile Shikoku arasında Kobe Şehri ile Awaji adasını birbirine bağlar.1998’de tamamlanan, iki sıralı demiryolu geçen  üç katlı 1.780 metre uzunluğunda ki  üç katlı dünyanın en uzun asma köprüsüdür.


Maiko istasyonu→Himeiji  İstasyonu(JR Tokaido-Sanyo line, 39dakika)
HİMEJİ KASTLE

İstasyondan iner inmez 15-20 dakika yukarı doğru yürüyorsunuz.
Japanyonun en büyük bu beyaz kalesi gerçekten görülmeye değer.
9-17 arası açık. Giriş 1000Y.
Aslında ahşap olan  bu kale dıştan çok görkemli ama içi boş. Buna rağmen girmeye değer. Çok büyük kalas ve enli tahtalarla yapılmış. Gezerek en üste çıkıp tel örgülerin arkasından çevrenin manzarasını seyrediyorsunuz.O zamanlarda bu kalenin nasıl yapıldığına insan şaşırıyor.
Çıkışta daha yakın zamanda yapılan küçük kalelerin de ıçini gezebiliyorsunuz.
İsterseniz çevre hendeklerde boot ile gezebiliyorsunuz.
Sarayın çıkışında sağa döndüğünüzde ise
B-Kokoen Garden:Giriş 300Y. Eğer kale bileti ile birlikte alırsanız 1040Y ödüyorsunuz. Güzel, klasik japon bahçesi.
Çevrede gidebileceğiniz farklı müzeler de var.
Ben Himeji’yi ziyaret ettiğimde şansıma festival vardı ama yolum uzun olduğundan fazla kalamadım.

Himeji istasyon→Aironi İstasyonu(Burada tren değiştir.)→Okayama istasyonu(JR San you line,toplam birbuçuk saat)

Not: Eğer Seto köprüsünü yakından görmek istiyorsanız
Okayama ↔Sakaida istasyon(Seto ohashi line)→Seto Haslu Tower(bus, 25 dakika,370Y)
Sakaide→Takamatsu(20 dakika, Yosa line)

SHİKOKU ADASINA GEÇMEK: Tapınakları ile ünlü en küçük adaya hacılar; 744’te  bu adada doğan Japon Budizmi’nin Shingon mezhebini kuran Budist Kobo Daishi’ye bağlı, 88 tapınağı 2 ayda yürüyerek ziyaret edeıyorlar.


SETO OHASHİ KÖPRÜSÜ

1978-1988’de yapılan 12 km uzunluğunda büyük mühendislik örneği sayılan, bu çift katlı  köprü; Seto iç denizimde ki beş küçük ada üzerinden Honsu adası-Okuyama bölgesi- Kojima şehri ile Shikoko adası- Kagawa bölgesi- Sakaide şehitlerini  bağlar. Üst katında dört şeritli , 11 otobüs durağı otaban geçiyor. Alt katında ise üç istasyonlu tren yolu geçiyor. Seto köprüsünde; 792 metre uzunluğunda üç tane asma köprü, iki kablolu ve bir makaslı olmak üzere  dünyanın en uzun köprüsüdür.
Böylece bu köprü sayesinde  dört ada birbirine bağlanmış oldu.
Bu köprünün manzarası da çok güzel. Çevr3d2 yemyeşil büyüklü, küçüklü adalar var.

Ben Okayama→Takamatsu’ya tren ile Seto köprüsünden direkt geldim. Dönüşte Hiroşima’ya giderken gözlem yerine gideceğim.

TAKAMATSU

Deniz kenarında ki bu  şehir, 2. Dünya savaşında yıkımından sonar yeniden inşa edildiğinden oldukça farklı. Geniş caddelerinde binalar daha düzenli sıralanmış. Kapalı birçok alışveriş merkezi var.
İstasyondan çıktığınızda  hemen arka tarafta
1-Liman: Hareketli bir liman.Güzel havalarda karşı tarafta ki adaları görebiliyorwunuz. İsterseniz fery ile bu adalara gidebiliyorsunuz. Ben oradayken  yine şansıma festival vardı ama tüm gün yağmur yağdığından çok keyifli değildi.Hemen yakınında
2-Tamamk Park: Giriş 200Y. Normal bir park. İçinde sadece Pazar günü ücretsiz gezilebilen  küçük ve sevimli kalesi var. Aslında burada ki geleneksel evde evlenme törenleri oluyormuş. Çok istememe rağmen bir türlü rastlayamadım. O gün de yağmur olduğundan sanırım evlenen yoktu.
ANI: Ben bu parkta emekli müzik öğretmeni ile karşılaştım. 74 yaşında ki bu öğretmen, benden çok daha genç görünüyordu. Birlikte çvereyi çok güzel geçtik.
3-Ritsurin Garden: İstasyondan JR kotoku line veya local tren kotohira line veya otobüsle gidiliyor.
5:30-18:30 arası açık.Giriş 410Y. Oldukça büyük  bu geleneksel bahçe, gerçekten görülmeye değer.Göller, renkli ve benekli  balıklar olan dereler, dereleri atlamak içın kaya parçaları, özellıkle ahşap köprüleri ile  dıngin ve çok güzel. Farklı cins ağaçların olduğu bahçelerin çevresi bambu tarabalarla çevrılmiş. Kuş çeşitlerini de görebileceğiniz  bu bahçede güzel zaman geçireceğinize inanıyorum.
Not: Udon:Bu şehrin en önemli yemeğinin adı .Sıcak suda haşlanmış taze kalın  sulu makarnanın içine et, bazı sebzeler konup içine yumurta kırılıyor. Sıcak çorbanın suyu ile ne kadar pişerse. Yumurta hariç, lezzetliydi.
Takamatsu İstasyonu→Sakaide İstasyonu(Seto ohasi line veya Seto_Chuo Expressway, 20 dakika)→Gözlem yeri(otobüs veya taksir)

 Ben aslında Shikoku arasına gelmişken Matsuyama, yakınında ki Dogo ve Kochi’yi gezmek istedim ama hem yol ücretleri çok fazla hem de aslında benzer şehirleri görmekten biraz sıkıldığımdan Hiroşima’ya geçmek istedim.


Takamatsu İstasyon→Sakaide(JR Yosan line,20dakika)↔Seto köprüsünü gözlem yeri(Bus,)
ANI: Hep diyorum. Gezerken şans paçamdan akıyor.Sakaide’ye geldığimde gözlem yerine kalkan otobüs sık olmadığından  saati çok geçti. O nedenle siz erken gitmeye bakınız. Orada otobüsü sorduğum kız, İngilizce bılmemesine rağmen beni otobüs durağına bıraktı ama geç geleceğinden dolayı bana “ eni takip et.”dedi. Meğer bu kız renr car’da çalışıyormuş. Kampanyasına telefon açtı. Biraz sonra ufak tefek güzel bir kız,klcaman  çekici ile geldi. Birlikte gözlem yerine gittik. Onlara birer küpe, tatlı ve fıstık verdim. Çok mutlu oldular. Gerçekten buranın insanı Tokyo tarafının insanına hiç benzemiyor. Tabii ki onları evime davet ettim. Dil olmamasına rağmen birlikte çok eğlendik. Sonra ofislerine geldik. Burdan b2ni arçları ile  Biraz sonra araç ile seto köprüsünden “Kurashiki İstasyonuna” bıraktılar.  Böylece gelirken trenle geçtiğim köprüyü dönüşle araç ıle geçerken yakından görebildim.Oradan ben Hiroşima’ya geçtim.
Not: İsterseniz köprünün ayağının olduğu”Yoshıma Adası”na geçıp oradan yolunuza da devam edebılırsinız.
Sakaide tren istasyonu→Yoshima(Bus, tren burada durmuyor.)→Kojima(Bus)→Okayama→Hiroşima
Takamatsu→Hiroşima(Otobüs direkt,üçbuçuk saat, 4100Y.)
Takamatsu’dan trenle Hiroşima’ya gitmek isterseniz mecburen Okayama’ya geri döneceksiniz.
JR local  tren  ile

Okayama→Fukuyama(Bir saat)→ İtozaki(Yarım saat)→Hiroşima(Birsaat yirmi dakika.
Deniz kenarı yol manzarası çok güzeldi. Evler,daha çok ormanın içine doğru girmişti. Önlerinde prinç tarlaları göl  gibi güzellik katmıştı. Evlerde o kadar dibdibe değildi.
İnsanların giysileri de değişti. Tomyo ve çevresi kadar şık değillerdi. Kısa beyaz çorap ve topuklu ayakkabı giyenler çoğunluktaydı. Yine etekler bollaştı ve uzadı. Ama insanlar çok daha sıcaklaştı.
Ben bu şehirde üniversiteye yakın kırsal alanda kaldım. Bisikletle çevreyi keyifle gezdim.
Bu Yol m
HİROŞİMA (İki gün gerekli.)
Japonya, 1941’de Pearl Harbor’da  ki A.B.D üssüne saldırarak 2. Dünya savaşına girdi.
A.B.D ise 1945’de Hiroşima ve Nagazakı’ye atom bombası atarak  Japonların direnişini kırdı.

Hiroşima'da ilk defa atılan  bir  nükleer bombayla 80.000 kişi ölmüş. Şehİr tamamen yıkıldığından yenİden İnşa edilirken Caddeler genİş yapılmış. İçindenden   nehir ve  kolları geçtiğinden güzel bir şehir.
İstasyondan yine harita ve gerekli bilgileri aldıktan sonra güney kapısından çıkıp 15 dakika yürüme mesafesinde
1-Shukkeien(Geleneksel Japon Bahçesi): 9-18 arası açık.Giriş 260Y. Nehir kenarında bilinen bahçelerden ama benim çok hoşuma gitti.
On dakika yürüdükten sonra;
2-Hiroşima Kastle: ): 9-18 arası açık.Giriş 260Y. Bu kalede benzerlerinden ama içinde ki müze oldukça zengin. Geleneksel kıyafetleri deneyip fotoğraf çektirebiliyorsunuz.
Yürüyerek veya araçla
3-Peace Memorial Park: Unesco dünya miras listesinde.
A-A-Bomb Dome:
Atom bombasi atildiginda sehir merkezinde sadece birkaz bina  ve belediyeye ait   "A-Bomb Dome” binası ayakta kalabilmiş. Bu binayı olduğu  şekilde bırakmışlar.
B- Sadako Sasaki Anıtı:
 Sadako Sasaki isimli bir Japon kız,bombalamadan sonra  radyasyonun etkisiyle lösemiye yakalanıyor. Kağıttan  1000 tane turna kuşu yaparsa iyileşeceğine inanıyor. Bitiremeden  ölür. Okul arkadaşları tüm Japonya'ya ulaşan bir kampanyayla para topluyarak  Sadako'nun  turnanın  göğe doğru tuttuğu anıtı yaptırıyorlar.  Anıtın çevresinde tüm Japonya'daki okullardan gelmiş binlerce renkli  origami kuşlar cam bölmelerde sergileniyor.
C-Peace Memorial Museum: 9-18 arası açık.Giriş 200Y.
Bombadan önce  ve sonrasında şehrin ve insanlarının durumunu gösteren fotoğraflar, belgeler ve objelerle anlatılmış. Özellikle vücutları yanmış insanların fotoğraflarına bakamadım bile.
Parkın karşı tarafında
-Nara Ward: Alış veriş bölgesi. Kapalı alış veriş merkezlerinde ne isterseniz bulabilirsiniz.
İlk defa burada istasyonda yayılmış kadınlı erkekli sarhoş grup gördüm. Çevrelerine de çöplerini atmışlardı

Hiroşima↔Miyajima Adası(27km,tren+fery)

-MİYAJİMA ADASI

Hiroşima istasyonu→Miyajimaguchi İstasyonu(tren, Sanyo line, 410Y)→Miyajima  pier(fery, 180Y.)→Miyajima Adası

Geyiklerin dolaştığı bu  kutsal adaya eskıden doğan ve ölene izin verilmediğinden  hamıleler, yaşlılar ve köpekler, ana karaya dönmek zorundalarmış.
Feryden indikten sonra deniz kenarından yürüyerek
1- O-Torii: 1875’de yapılan Itsukushima Shrine’nin kırmızı ahşap büyük kapı.Sabah sular içindeydi. Öğleden sonra dönerken sular çekildiğinden insanlar kapının yanına kadar gitmişlerdi.

2-Itsukushim Shrine: Giriş 300Y.Suların üzerinde kazıklar üzerinde duran   bu ibadethane,  kapıdan daha eski  olmakla bırlikte defalarca onarılmıştır. Bu  türbe, 3 Shinto tanrıçasına(Fırtına tanrısı Susano’nun kızları) adanmış.
Her odası halka açık değil.
Çıkış yaptıktan sonra aynı biletle tekrar çıkıştan giriş yapamıyorsunuz.
Çıkıştan sonra
3-Daishoin Temple: 903’te ölen kraliyet vekile adanmış. ibadethanelere merdivenlerle tırmanarak çıkıyorsunuz. Çok farklı ve güzel. Kesin çıkınız.

4-Treasure Hall: 8-17 arası açık. Giriş 300Y.
Değerlı objeler sergileniyor. Kesin görünüz.

5-History and Folklor Müzesı: 9-17 arası açık. Giriş 300Y. Girmedim.
6-Miyajima Akvaryumu: Girış 1400Y. Küçük ama çok güzel dızayn edilmiş.Başlarında kırmızı bolon olan balıklar çok ilginç geldı.
7-Omoto Park: Erindim.Gitmedim.
Geri giriş kapısına geliniz. Shrine’nin kapısının  tam karşısında tepede
8-Beş katlı Pagoda: Çok güzel. Dışardan görebiliyorsunuz. Hemen yanında
9-Senjokaku(Toyokuni Shrine): 8:30-16 arası açık. Giriş 100Y. Ben bu eski yapıya. Bayıldım.

10-Misen dağı
Ücretsiz dolmuş ile teleferiğin yanına kadar gidebiliyorsunuz. Yürüme 10 dakika dense de daha fazla sürüyor.
Ropeway, çift yön bilet ücreti 1800Y. Yürüyerek tırmanmak isterseniz  bir saat kırkbeş dakika sürüyormuş ama yorucu olur sanırım.
9-17 arası çalışan teleferkle iki aşamalı 15 dakika da çıkıyorsunuz. İkinci istasyondan sonra 35 dakika tepeye tırmanıyorsunuz.Yorucu bir tırmanış ama tepeye çıktığınızda manzara muhteşem. Adanın çevresinde ki adaların, yemyeşil dağın görüntüsü çok güzel. Tepede  çevreyi seyretmek ve dinlenmek için  kapalı ve açık yer var ama yiyeceğinizi yanınıza alınız.
Biletlerinizi atmayınız.Çıkarken ve inerken kontrol var.
ANI: Nasıl yapıyorsam fotoğraf çekiminde hep sorun yaşıyorum. Bu adada nedense şarjım  hemen bitti.  Yanımda şarj cihazı vardı.Akvaryum girişinde rica ettim. Kuralları gereği kabul etmediler.
Daha sonra dağa çıktım. Japonya’nın en güzel manzarası olan bu dağda fotoğraf çekemedim. Bir Fransız aile söz verdi. Çektikleri fotoları bana gönderecekler.
Buradan Hiroşima’ya geldiğimde de atom müzesinde yine görevlilerden şarj için ricada bulundum. Evet Japonlar kibar ama aynı Avrupalılar gibi “Sory” demekle yetiniyorlar.Yardım yok. Kurallar var.
ANI: Hiroşima’ya trenle gelirken karşı tarafta iki kız öğrenci oturuyordu. Birtanesi bacak bacak üstüne atmıştı. İç çamaşırının daha ötesi görünüyordu. Bu kadar rahatlık da fazla. Yanımda kı adam hiç bakmadı bile. Bu manzara  bizde olsaydı bu kız çocuğunun başına gelecekleri düşünemiyorum bile.


HANSU ADASINDAN KYUSHU ADASINA GEÇMEK

Local tren hatlarıyla
Hirojima →Iwakuni(58 dakika)→Shimonoseki(üç saat ondört dakika)→Kokura(12 dakika)→Hakata İstasyonu(bir saat cıvarında, bu istasyon Fukooka’nın en büyük istasyonu.)
Japonya’nın bana göre en kırsalı bu ada. İnsanların giyimleri iyice değişti.

FUKOOKA (Bir gün yeterli.)

Adanın en büyük bu şehri Hiroşima’ya benzıyor. Bu şehrin de içinden nehir ve kolları geçiyor. Gezilecek fazla  bir yeri yok. Ben buradan Kore’ye gececeğimden  geldim. Bu adada katolik Japonlar olduğundan kikise de göreceksiniz.
İnsanları bana çok sıcak geldi. Gideceğim adresi bulamayınca Japon kadın torununu da aldı. Birlikte aradık. Meğer onun evinin tam karşısındaymış. Ev sahibim gelinceye kadar beni evine davet etti.  Masa hazırdı. Çok konukseverlerdi. Farklı Japon yemekleri denedim. Yalnız bir ev bu kadar karışık olur. Başım döndü. Herşey ama herşey dışarıda veya yerdeydi. Torunlarını da doyasıya sevdim. Dışarıda ki çocuklara dokunamıyorsunuz.
Yolda torun,verdiğimmuzu veçikolatayıyemedi. Eve dönünce yedi. Terbiye böyle birşeysanırım.

Bu şehirde fazla gezilecek yer yok. Gezilecek yerlerin birçoğu  turuncu hat üzerinde zaten. Hiroşima’ya benzyen bu şehirde de nehir ve kolları geçiyor.
Hakata istasyonuna yürüme mesafesinde
1-Tochoji Tapınağı
Hemen karşısında
2-Joenji tapınağı
İstasyondan ters yöne yürüdüğünüzdeşl, daha yürüdükten sonar
3-Sumıyoshi Jinja tapınağı
Daha önce benzerlerini gördüyseniz çok  çok faklı da değiller.
Buradan da alışveriş yapabileceğiniz bölgelere yürüyebilirsiniz.  Veya araçla  Nakasu- Kavabata  istasyonuna geliniz
 4-Liman: Nakasu- Kavabata  istasyonunda inip nehir kenarından yürüyerek ulaşabiliyorsunuz.
Yol üstünde Hollandalılar tarafından yapılmış binada ki “Fukooka City Akarenga Culture Center” i ücretsiz gezebiliyorsunuz. İçinde fazla birşey yok .
Liman, Cafe ve dükkanları ile  oldukça hareketli. Yakın adalara fery var. Limandan yürüyerek veya otobüsle tekrar  metro hattına gelinız. Metro ile
Ohorikohen(Ohari Park) durağında ininiz.
5-Ohari Park: İçinde kocaman göl olan güzel bir park. Gölün etrafında yürümeye başladığımızda sırasıyla;
A-Noh Tiyatrosu: Kapalıydı.
B-Japonese Garden: Bu bahçe, şelaleleri ve dizaynı  ile bana çok farklı geldi.
ANI: Bahçenin yakınlarında boğazlanan insan gibi sesler geliyordu. Merakedip sorduğunda hemen bitişiğindeki “Meyko ”  spor müsabakaları olduğunu öğrendim. Ekskirime benzeyen bu sporda  sporcular tamamen siyah giymişlerdi. Kılıç yerine sanırım elektrikli olan uzun sopalarla birbirlerine değdirmeye çalışıyorlardı.
C-City Art Museum: Ben gittiğimde kapalıydı.
D-Kale: Burada güzel bir kale varmış ama artık yok. Belli bir kısmı kalmış. Ama kalenin tepesine çıkarak şehir manzarasını seyredebiliyorsunuz.Gölün çevresini bitirdikten sonar tekrar turuncu metro  hattı  ile devam ederek Nishijin istasyonunda ininiz.
6-Nishijin Market(Eski yerleşim): Herşey bulabileceğiniz renkli alışveriş caddesi.
Yürüyerek
7-Fukooka Tower: Giriş 800Y. Yukarı çıkarak manzara seyredebiliyorsunuz. Çevresinde şık café ve  dükkanlar var.


Fukuoka→Nagazaki(bus,2750Y, iki saat) veya
Fukuoka→Tenjin(tren,6dakika)→6 dakika Yürü, Nishitetsu Bus Terminal→Nagazaki(Bus,iki saat, 2500Y.)Veya
Lokal tren ile;
Hakata→Tosu→Nagazaki(2800Y, toplam dört saat sürüyor. İlk kez local tren, istasyonlarda  biraz fazla bekledi.)
Ama ilk tren sabah 05:14’de hareket ettiğinden ıstasyona metro ile ulaşmanız mümkün değil. İkinci tren ise 11:23’de hareket ediyor. O nedenle bir gece en azından Nagazaki de kalmamız gerekiyor.
Nagazaki→Tosu→Fukooka(06:03, 06:39,7:10 ,12:31… de local tren var.Üçbuçuk saat sürüyor. Saatine göre tren değiştireceğiniz istasyonlar değişebiliyor. Dikkatli olunuz. )

Veya
Tabii pass biletiniz varsa çok daha hızlı varıyorsunuz.Ekspress tren ile direk giderseniz 4.190Y ödüyorsunuz.Üç saat sürüyor.
Bu yol manzarasını  çok sevdim. Evlerin arası daha açık.  Önlerinde daha büyük pirinç tarlaları vardı. Daha kırsal olduğundan, bana çok daha sevimli geldi.




NAGASAKI (En az bir gün gerekli.)

Bu şehir yemyeşil dağların arasına kurulmuş. Dağlara doğru da evler yapılmıştı. Ben sevdim bu şehri.
Gezilecek yerlere mavi hat üzerinden  1 ve 3 nolu tramvayla  ulaşıyorsunuz.
“Matsuyama-Machi” durağında ininiz.
1-Atomic Bomb Museum: Giriş 200Y. İkinci dünya savaşında 70  in kişinin ölümüne, bir o kadar da kişinin de yaalanmasına, sakat kalmasına ned2n olan bombanın etkisi ile eriyen elektrik direkleri, parçalanan merdivenler,fotoğroflar v.b ile nükleer savaşın etkileri anlatılmaya çalışılmış. Bu müzede de her tarafta çocukların origami kullarından yaptıkları tablolar var. Yine grup halinde öğrenciler bu tür. Üzelere getirilerek tarihlerini öğretiyorlar. Öğrenciler bu müzelerde ellerinde defterleri ile ev ödevlerini yapıyorlar.
Yürüyerek
2-Hypocenter: Yıkılmış kilise kapısı sanırım.
3-Peace Park: Bu barış parkında havuzun başında dinl2nebilirsiniz.
4-Peace Statue: Bir eli gökü , bir eli yeri gösteren devasa barış beykeli.Yürümeye devam.
5-Urakami Katedrali: Bu Avrjpalılar Japonların. Ile dinini değiştirebilmişlerse kutlamak gerek.

On dakikalık yürüyüşle tekrar metro durağına geliniz.Yine mavi hatla 1 veya 3 nolu tramvayla ters yönde gelerek “Dejima30” durağında inıniz.Veya mavi hat ile “Tsuki Machi”durağında inerek yeşil hatta geçerek “Oura Tenshudo-Shita” durağında ininiz.Glover bahçesini gezdikten sonar  dönüşte 10 dakikalık yürüme ile  limanı da gezerek Dejima adasına uğrayınız.

6-Oura Katedral: Giriş ücretli. Tepeye doğru güzel bir görüntüsü var.
7-Glover Garden:Akşam 18’e kadar açık.Giriş ücretli.Uzun  yürüyen merdivenlerle çıkılıyor.Deniz manzaralı tepede ki bu bahçede zamanında Hollandalılar yaşamış. Evleri ve  diğer binalar müze olarak düzenlenmiş. Kesinlikle gidiniz. Çok güzel.
8-Dejima Adası: Akşam sanırım yediye kadar açık.Girış ücretli.
Giriş ana yol üzerinde değil de nehirin tarafında. Ada, yanlış kentleşmeden dolayı adalımtan çıkmış. İç kısımda kalmış.
Yabancıları topraklarına sokmayan Japonlar, güneş battıktan sonar bu adaya dönmek koşulu ileHollandalıların yaşamasına izin vermişler. Hollandalıların evleri, iş yerleri, kiliseleri var. Yine bazı binalarda zamanında kullanılan eşyalar sergileniyor.

9-Inasa Dağı:
Fuchi- Jinja istasyonundan Ropeway ile çıkınız.

JAPONYA’DAN KORE’YE GEÇMEK

Fukuoka,Shimonoseki,Osaka ve Tsushima’dan Guney Kore-Busan’a bot var,
Fukuoka’dan boot ile geçmek isterseniz iki kampanya var.
1-Beetle line: 8:30, 9:30, 15:30 ‘da botları kalkıyor.3 saat sürüyor.Tek yön 7.000Y.
2-Camellia line:12:30 da bot var. 5 saat sürüyor. 6250Y.
Busan→Jeju(Boot, tek yön, 60$, 12 saat sürüyor. Kabinde uyumuyor.)
En ucuz yolu Osaka veya Fukuoka’dan uçakla geçmek. Fukooka’dan cuz uçuş yakalamak zor. İlk baktığımda uçak biletleri çok pahallıydı ama sonra ucuz biletler bulabildim.
Ben,  Fukuoka→Busan(Air busan, 55dakika)→Jeju adası(Airbusan, 55dakik)→Seul(Eastarjet, Bir saat on dakika) uçak biletini toplam 9620Y=Yaklaşık 100$.
Fukooka-Hakata İstasyonu→Havaalanı(Sadece beş dakika)
Ama metro  ile iç hatlara gidebiliyorsunuz. Oradan da ücretsiz otobüsle dış hatlara 15 dakika da geçebiliyorsunuz.

JAPONYA’DAN RUSYA’YA GEÇMEK:
Sakai  minota(Tottori Pref)→Korea→Vladivadtok
 Bot ile iki gece üç gün gidiliyor. Toplam ücret  herşey dahil 250$.
 Aslında Kore ile Rusya arası boot daha ucuzmuş.
Kore’de buluşmak üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder