1 Şubat 2013 Cuma

1 - NAHCİVAN / KUZEY KAFKASYA


Gezi tarihi:29 mart 2013-30 mart 2013


NAHCIVAN: "Petrol de düşen var"


Nahcivan sınırından geçerken de polis bizi biraz bekletmeye kalkınca yerli halk resmen polisin yüzene "şerefsiz, siz böyle yaptığınızdan biz Türkiye ye kaçıyoruz zaten,Öz öze bu eziyeti yapar mı?"diyerek ten resmen hakaretler yağdırdı.Polislerde  hiç tepki vermedi. Türkiye de olsaydı bir ton sopa yerlerdi.








Başkentinin adı da Nahcıvan.

*Türk vatandaşları için vize istenmiyor.

Sadece gümrükte beni sinir eden 15 liralik çıkış pulu almanız gerekiyor.Bu pulu aldım ama soran olmadığından cebe attım.Başka bir girişte eğer hala kalkmadıysa  kullanacağım  bu uygulamanın inadına.

*Girişte saatlerinizi 2 saat ileri almalısınız.Ama mevsime göre değişir.Sorunuz.






NAHCIVAN'A GİDİŞ: Esenler otogardan "Iğdırlı" firmasının  9.30,10.30 12.30 ve 5.30'da kalkan direkt giden otobüsleri var.90Lira.24 saatten fazla sürüyor.


Zamanınız varsa tercih edebilirsiniz.Hem yerli halkı yakından tanıma imkanı oluyor.Bazı kelimeleri farklı konuşmaları onları daha  da sevimli yapıyor.Hele altın dişleri çok ilginç.Bayanları frapan giyinmekten çok hoşlanıyorlar.Çok misafirververler.Bana otobüsün içinde adres verip evine ısrarla davet edenler oldu.

Hele benim gibi bahar da çıktıysanız yolmanzaralarını seyrederek gidebiirsiniz.Malatya da çok istediğim halde göremediğim kayısı ağaçlarının çiçek açmış halini Mart ayının son günlerinde Iğdır'da gördüm ve mest oldum.

İsterseniz kendi imkanlarınızla Iğdır'a gidip oradan da geçebilirsiniz.Her an araç bulabilirsiniz.


Iğdır--->Dilucusınır Kapıs(1 saat civarı(1 saat)--->Curfa(İran Sınır Kapısı)(1 saat)


Burada ki sınır gümrük kapımızın pisliği anlatılır gibi değil .Beyaz çerçeveli kapı ve pencereler siyahlaşmaya başlamış.



Nahcıvan sınırına geçer geçmez Nahcıvan ile Türkiye'yi bağlayan  aras nehrinin üzerinde Hasret(Ümit) köprüsünden geçiyorsunuz.


KONUM:Aras nehrinin bir tarafında Nahcıvan, diğer tarafında Iran.Nahcıvan, dağların arasında ki ovaya kurulmuş.

Ana karası olan Azerbeycan ile arasında Ermenistan var.En yaklaştıkları yerde araları 28km.O nedenle Nahcıvan'dan Azerbeycan'a gitmak için Ermenistan topraklarından gecemediklerinden(kapatılmış)İran topraklarından geçerek gidiliyor.

Nahcıvan--->Bakü(Otobüs, 12 saat)


DİL:Azeri dili Türkçeye çok yakın.Bazı kelimeler farklı.Bazı kelimeleri de farklı anlamda kullanıyorlar. Örneğin"düşmek" in anlamı "inmek, bizdeki anlamı olan "düşmek" ise "yıkılmak"olarak kullanıyorlar.

Ama Azerilerin çoğu Türk TV'si izlediklerinden Türkiye Türkçesini biliyorlar ama uzatarak konuşuyorlar.Ve de çok sevimli oluyorlar.


YAŞAM: Nahcıvan sınırını geçer geçmez ilk dikkatimi bakımlı geniş yollar ve yol üstünde ki büyük  okullar çekti.

Zaten eski Demirperde ülkelerinde olduğu gibi Nahcıvan'da da geniş bulvarlar, yine gereğinden geniş kaldırımlar var. Özellikle devasa devlet binaları  çok düzgün olmalarına ragmen insanı rahatsız eden bir abartı var.Düzgün ama sevimli bir şehir değil.Issız.Şehrin görüntüsü yanında insanlar küçük kalmış.Şehirde yeşil alan çok az bırakılarak taş çok kullanılmış.Yazın sıcağında buraları düşünemiyorum bile.


Müzeleri çok bakımlı ve güzeldi. Ama müzelerde ziyaretçi olmadığından boş boş oturan bir dolu görevli gördüm.

Halk çok yardımsever ve misafirperverler. Asla turist olarak rahatsız edilmiyorsunuz.

Görünüşe göre ekonomi iyi değil. Bir ilkokul öğretmeninin maaaşı 300 dolar ama buna göre fiyatlar çok da ucuz değil.

Evler özellikle daha küçük yerleşimlerde, taş duvarlarla çevrili bahçe içinde. Tuvalet, banyo, mutfak evin dışında.

azerilerde beni tek rahatsız eden konu; çok yüksek sesle kavga eder gibi konuşuyorlar. Birde kelimeleri uzattıklarından bayağı rahatsız oluyorsunuz ama böyle öğrenmişler.

Sizden büyükler bile "abla" diyor. Sanırım kültürlerinde var.


DİN: Azerilerin %90'ı Şii.Burada ki

 Şiiler namaz kılıyorlar. Bizim Alevilere göre tutucular ama hepsinin saçları açık.


DİL: Resmi dil Azerice ama Rus yönetimi zamanında yaşayanların hepsi Rusça biliyorlar. Rusya ayrıldıktan sonra her millet kendi tarafına göç etmiş.

*Ev sahibime" Rusların dönemi mi şimdi mi daha iyi"diye sordum. O da" kesinlikle Rusların zamanı. Hepimiz kendi dillerinde konuşuyorduk. Birlikte yaşadığımızdan birbirlerimizin dilini de biliyorduk. Yapılar yapılırken mühendislerin yardımıyla çok düzenli yapılıyordu.sahtekarlık yoktu. Ahlak vardı" dedi. Bende gördüklerimden aynı kanıya vardım.Şu anda hala eğitim ve müzik önemli olması zamanında ki Rus geleneklerinden olduğunu sanıyorum.Belli bir yıldan sonra sanmam ki  bunlar da önemli olsun.

PARA:

1 dolar=7.85 manat,1 Euro=1 manat'tan döviz ofislerinden bozduruluyor.

Kısaca 100 Dolar=80 Manat

1manat=2.200Lira,10 Manat=22 Lira


GEZİLECEK YERLER


Tam Rus mimarisi.devasa ve gosterisli.


Otobüs terminalinden indikten sonra yürüyerek şehrin merkezi sayılan Haydar Aliyev meydanına gidiniz. 


Otobus terminali de dev boyutta.



Hemen meydanda

1) Haydar Aliyev Müzesi: Hergün 9-17 arası, ücretsiz. Haydar Aliyev, Sovyet yönetimi zamannında 1969-19yıllarında Azerbeycan rehberliği,1993-2003 yılları arsında da Azerbeycan Cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Ölümünden sonra oğlu İlhan Aliyev görevini devir almış olup hala devam ettirmektedir.

Müzede kişisel eşyalarının yanında yaşamı ile ilgili resim ve dökümanlar var. Yakınında


2) xalca(Halı)  Müzesi: 9-18 arası, ücretsiz. Ben gittiğimde halılar yıkanmaya gönderildiğinden içini göremedim. Yürümeye devam ederseniz


3) Tarih Müzesi: 9-18 arası, 13-14 arası,  ücretsiz. Şehrin tarihi ve yaşantısı ile ilgili objeler var. Bizdekilerine çok benziyor. Yakınında


4) Dede Korkut Heykeli: Azeriler kendilerinin hikâyeci

si olduğunu kabul ettikleri Dede Korkut'un heykelini bu parka kitabının 1300.yıldönümü şerefine 1999'da yapmışlar.
Dede Korkut  aramızda paylaşılamıyor.


*Yine bizim halk kahramanımız Köroğlu'nu da kendilerinin kabul ederek heykelini dikmişler. Şehir dışında otobüsle gidilme mesafesinde olduğundan gitmedim.


5) Mömina Xatın Türbesi:9-18 arası, 13-14 arası yemek molası, ücretsiz.(Ama Görevli avanta bekliyor)."

 Başkenti Nahcivan olan Atabey devlet başkanı Şamsaddin Eldanız,çok sevdiği 30 yaşında  ölen karısı Memnune sultan için çok üzülmüş.1 ay sonra kendisi de ölmüş.Bunun üzerine oğulları 1175'de mimar Acemi Bin Ebu Bekir'e bu kule mezarı  yaptırmış.11 yıl sürmüş.

Bu aşkı anlatan kule mezar, kum, kil, yumurta akı ve tuğladan örülmüş.  Yapısında ki işlemeler, süslemeler harikulade. Dizaynındaki hayal gücü inanılır gibi değil.  Dışındaki bazı işlemelerde yumurtanın sarısı kullanılarak sarı renk verilmiştir.

Türbenin iç yüksekliği 26 metre olup, kubbenin hemen  altında üzerinde Allah, Muhammed  ve yönlerin yazılı olduğu 4 tane kocaman madolyanlar var. İçinde Memnune Hatun'un  ve eşinin resimleri de var.Memnune Hatun'un resmini gördükten sonra"bu güzelliğe bu anıt mezar yapılır dedim. "Ayrıca o zamanlarda hanımlar çok şık ve açık giyinirlermiş.



Islemelere hayran kalacaksin
Mumüne Hutun' da tam hatunmuş.


















*Türbenin ön tarafında da "Müzikal Müzesi" var. İlginç.Tüm eski müzik aletleri burada yapılıyor.Yan tarafında da güzel bir acık hava müzesi var.Türbenin tam karşısında ise


6) Han Sarayı: 9-18 arası, ücretsiz. Bu saray, 1747'de İhsan Han Kengerli tarafından yaptırılmış.Aile 20.yy'lın başına kadar burada yaşamışlar.Duvar kalınlığı 1 metre.

Han aslında çok güzel. Hele tahta oymalı eğlence salonuna bayıldım.Onarımını türkler yapmış ama orijinaline pek uyduramamışlar.





Han sarayının dışı da görkemli.


7) Qızlar  Balagı: İçinden su akan mesire yeri. Çok sıradan.Yine etrafta taş ile döşeli çay bahçeleri var.


EĞER NAHCİVAN'DAN İRAN'A GEÇECEKSENİZ otogar'dan



Nahcıvan--->Culfa(Sınır şehri, dolmuş,1Manat,öğleden sonra yok ama Ordubat dolmuşları ile her an gidebilirsiniz. Culfa yol ayrımında indiriyorlar.Oradan yürüyebilir veya otostop yapabilirsiniz.)

Yine Nahcivan'dan her an Culfa'ya Taksı bulabiliyorsunuz. Söfer bana 20Manattan 5 Manata kadar indirdi.

*Culfa'ya Giderken tepesi yarık olan yılanlı dağ var.Azerin söylediğine göre bu yarık  Nuh'un gemisinin geçmesi içinmiş.Nuh'un mezarıda Nahcivan'daymış.





CULFA


Nahcıvan'ı çıkar çıkmaz ekili düz alanlar ve çevredeki dağ görüntüleriyle karşılaşıyorsunuz. Yollar neredeyse boş.Şehir içinde de dışında da trafik yok.

Ben hem buradan İran’a geçeceğimden hem de İstanbul'dan bir tanıdığımın ablasında misafir olacağımdan Curfa'ya geldim. Çok ta iyi etmişim. Burada çok mutlu oldum.

Ev sahibim Şefika yaşam dolu çok tatlı bir insandı. Nefis geleneksel bahçe içinde bir evde yaşıyordu. Yine Rus geleneği olan olmassa olmazlarda evde piyano da vardı.Ben gittiğimde Bakü’de yaşaya abisi ve ailesi vardı.Ayrıca bizim Karadenizliler gibi eve devamlı eş, dost akrabalar gelip gittiler.
Sevgili Şefika, bu harika yerel yemekleri hazırladı.



Ben gittiğimde nevruz olduğundan masanın üzeri çeşitli tatlılar ve buğday tanelerininde olduğu farklı çerezlerle doluydu. Çok samimi davrandılar.Birlikte çok sohbetler ederek eğlendik.


Aslında ben ertesi gün İran'a geçecektim ama ev sahibimin ısrarı üzerine birgün daha kaldım.

Çok ta iyi oldu. Çok yorulmuşum. İyice dinlendim. Biraz sonra da tüm bayanlar mangallı piknik yapacağız.

*Burada şiiler namaz kılıyorlar. Ayrıca görüş olarak ta daha tutucular ama başlarını kapatan görmedim."Türkler geleli birkaç kişi kapattılar" dediler. Çevrede namuslu bilinmek çok önemli.

örneğin burada genç kız ile erkeği takip eden polis flört ettiklerini anlayınca erkekten para istiyormuş. Önce şaka yaptıklarını düşündüm ama doğru.


Curfu 30.000 kişilik bir şehir.Genelde geleneksel bahçe içinde ki evler var.Yolları bakımsızdı burada ama yine Okullar çok bakımlı, büyük ve gösterişliydi.Bizdeki gibi dükkanların önleri doldurulmamıştı.

Sarı doğalgaz boruları evlerin sokakların üstünden geçerek çirkinlik yaratmıştı.Ama insanlar çok sıcaktı.Sokakta her tanıştığınız sizi samimi şekilde evlerine davet ediyorlar hemen.




NAHCİVAN'DAN İRAN'A GEÇİŞ


Şehrin içinde iki Azeri bayanla yürüyerek ve yine Nahcivan ile İran arasından geçen Aras nrhrinin üzerinde ki köprüden geçerek   İran gümrüğüne  gittik. Ben beklemediğimden sanırım çok bakımlı buldum.

Çok korkutuldum ama İran sınırından çok rahat giriş yaptım. Kimse de öyle sıkı sıkı başlarını kapatmamışlardı benden başka. Sınırdan sonra ki İran şehrinin ismi de "Culfa".Hatta Nahcivan tarafında ki Culfa'da oturan Azeriler günü birlik alışveriş için İran'ın Culfa'sına gidiyorlar.

Daha gümrükten çıkar çıkmaz taksiciler üzerimize çullandılar.Artık yılların deneyimi ile onları atlatarak ben Tebriz'e gidecek taksilerin durağını buldum.


1-İran-Culfa--->Tebriz(150km, taksi,4 kişi olunca kalkıyor,normalde 6.000 tümen ama turisten 7.500Tümen=2 Dolar=2 Manat istiyorlar.Ama taksiler biraz şehir dışı olan "Azerbeycan Meydanı"ında bırakıyorlar.Aynı taksi ile merkeze de gitmek isterseniz 10.000Tümen istiyorlar.


2-İran-Culfa--->Tebriz(Otobüs,hergün sadece 15'te, 2700Tümen,ama son durak neresi bilmiyorum.)

3- İran-Culfa--->Alemdar--->Tebriz(Alemder'dan devamlı otobüs varmış.

*Ama en iyisi taksi.Hızlı ve ucuz sayılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder