6 Şubat 2013 Çarşamba

6 - KIRGIZİSTAN / TÜRK CUMHURİYETLERİ

KIRGIZİSTAN: Doğasıyla sizi büyüleyecek nefis ülke.

*Bu coğrafyada da 3 soru soruyorlar

-Erin var mı?
-Kaç balan var?
-nece yaştasın?
Araç kiralayacaksan”akçan var mı?”
Rus kültürü ile büyüdüklerinden fazla sıcak kanlı  ve konuşkan değiller. Dışarda çok yardımsever değiller.Ama evlerine gittiğinizde misafirververler ve çok faklılar.





1-CENTRAL ASYA GENEL
*Türklerin yoğunlukta yaşadığı Türkistan bölgesi Doğu Türkistan(Sincan –Uygur Özerk bölge,Çin sınırları içinde) ve doğu Türkistan(Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan v.b Rusya’dan ayrılan Türk  cumhuriyetleri olarak ikiye ayrılır.Bunlardan
Çin ve Sovyetler birliği adı altında iki ayrı ülkeye ait “içAsya”,Sovyetler Birliği kurulduktan sonra birçok özerk bölgelere ayrıldı.Daha sonra da sistemim çöküşü ile bu özerk bölgeler bağımsızlıklarını kazanarak ayrı devlet oldular.




Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden Kırgızistan,Tacikistan(Türk değil) ve Kazakistan ve diğerlerin genel özellikleri

DİL:Sovyetlerin dağılmasından kısa süre sonra sadece Özbekistan Latin harfleri ile yazmaya geçmiş.Onun dışında hepsi 36 harf olan Rusların  kullandığı Kiril Alfabesi ile yazıyorlar.O nedenle birbirlerinin yazdıklarını okuyabiliyorlar ama ne anlamlarını bilmiyorlar.Birbirlerinin dillerini anlayamıyorlar.

Rakamlar sadece Taciklerde yek,dü…farsi.Diğerlerinde  Bir,İkki,…Yeddi ..gibi vurgulu  ve Türkçe.

*Taciklerin dili farsiye çok yakın olduğundan Kürt dilinede yakın.

*Özbek konuşma  dili ile Uygur dilide %98 aynı.yazım dilleri farklı.

Türk diline en yakın Azeri dili.Sonra Türkmen ve Özbek dilini de yarı yarıya anlayabilirsiniz ama diğer dilleri bazı kelimeler hariç anlayamıyorsunuz.

DİN:Hepsinin dini Müslümanlık .Ülkelerde camilerin çoğu yeni yapılmış.Daha önce Rusların camilerini yıktıklarını söylediler.Daha sonra da  uzun süre parasızlıktan yapamamışlar.


Türkiyeninde katkısıyla yeni camier yapılmakta.

*Fizik olarak Türklere en çok Özbek,türkmenler ve Tacikler benziyor.

*Tüm bu çoğrafyada Türk dizileri seyrediliyor.

*Hep paranın peşindeler.Rahat yalan konuşuyorlar.Taksiclerin “ Zaten iki mişterim hazır.Otobüs te yok”yalanına asla inanmayınız.

Özellikle Devlet dairelerinde rüşvet olayı çok yaygın.

*Ama evlerinde misafir olduğunuzda neleri varsa sofraya döküyorlar.

* yatak da  olan uzun , bir yüzü renkli ve motifli ,diğer yüzü çiçekli minderleri çok güzel ve kullanışlı.

*Minderlerin pamuk ve renkli çiçekli desenli tarafında yatıyorlar.

Dar ,Bir yüzü renkli çiçekli  katon,diğer yüzü pırıltılı,motifli minderlerini bir kısmını katlayarak yastık şekline getirip  iki minderi üst üste koyup yatak şakline getiriyorlar.

*Genelde bu coğrafya da kızlar çok bakımlı.Öyle berbat evlerden öyle şık kızların çıktığını gördüm ki şaştım kaldım.Kızlar lüks yaşamayı,yaşatacak adamı bulmayı istiyorlar.



*Ellerine geçenleri sokağa atmaktan rahatsız olmuyorlar.Hele arabaların pencerelerinden her şeyi atıyorlar.Yine sanırım

Sigarara içenler sürekli tükürüyorlar.




*Özellikle gençler bakımlı ve makyajlı.Açık giymeyi ve nedense yüksek topuklu giymeyide çok seviyorlar.

*Evlere giden gaz boruları evlerin önünden,aralarından hatta yolların üstünden geçiyor.Güzel görünmüyor.

*Türk türban modası(Kendilerinin deyimi ile) hızla yayılıyor.

EVLER:Genelde  bahçe içinde  küçük  küçük odalar şeklinde yapışlar.Tuvalet bahçenin uzak bir köşesinde ve su yok.Tahret için ibrikle su taşıyorlar.

Eski site şeklindeki apartmanlar bakımsız ve dar.

Bu çoğrafyada temizlik anlayışı fazla yok.Elle yediklerinde v.b bir bez peçeteye ellerini siliyorlar.O kadar.


Ayrıca tuvalet kültürünü hala öğrenememişler. *Bahçe içinde ki evlerde ve eski yapılarda ki tuvaletlerde su yok.Ya ibrikle götürüyorlar.Veya sadece tuvalet kağıdı veya normal herhangi bir kağıtla siliniyorlar.Tuvaletleri kokuyor.


 Klozetolan evlerde de yine tahret için su yok.Ancak yeni yapılan evlerde tuvaletlerde tahret için  fışkırtmalı su var.

 Yine bahçe içinde ki evlerde ve eski yapı evlerde mutfak düzeni yok.Sadece ocak var.Bulaşık ya dışarıda yıkanıyor veya küçük bir lauba var.



*genç insanların bile dişlerinin çoğu altın kaplama.Görüntü şık altın değil.Kazaklarda altın diş görmedim.

*Siyah ve yeşil çay  kasede içiyorlar.Çayı porselen demliğe koyup üstüne sıcak su ekleyip demlemeden içiyorlar.

*Yine misafir için etrafında uzun minderler serili alçak masanın üzerine şekerlemeler,bisküvi,kuru yiyecek,meyva koyup çay ile ikram ediyorlar.Ama bu atıştırmalardan sonra hemen arkadan yemek geliyor.



KIRGIZİSTAN


*Gülnur Satylganova:Kırgız şarkıcı.İnternetten şarkılarını indir.
BİNBİR RENKLİ DAĞLARI OLAN ÜLKE
“yahşi kalınız”
Kırgız ata sözü:Türkler ata binmiş,Türkiye’ye gitmiş.Bizler atı yemiş buralarda kalmışız.
GENEL
*Kırgızlar,Sbirya-Yenisey’de yerleşikken Kazaklardan sonra şimdiki Kırgizİstan’a gelmişlerdir.
*Ülkenin %70’i Kırgız.Geri kalan Özbek,Rus,tatar,Türk v.b .
10.000 kadar Türk olduğu söyleniyor.Her yerde Türk restoran,cafe,v.b var.İs yapmak isteyenler çok.
*Ülke nufusu 5 milyon.Cumhurbaşkanları “Atambaev”
*ülkenin %93’ü dağlardan oluştuğu için hertaraf yemyeşil.Muhteşem bir doğası var.Hala bakir.Göller,tertemiz akan ırmaklar,meyva bahçeleri içinde sevimli evler.
En ünlü dağı doğuda Kazakistan ve Çin sınırında olan sivri pramit şeklinde “Han Tengri” dağları
İklimde yazın cok sıcak değil.
*Mezarlıkları genelde kubbeli ve ön kısmı kale görüntüsünde olan anıt mezarlar şeklinde.
Kırgızıstan’da daha az gelişmiş güney bölgesinde  En çok Kırgız,Özbek,Tacik ve rus yaşıyor ama insanların yüzü gülmüyor.Sanki herkes bir an önce işini bitirip eve dönmek ister gibi.Aynı Kaşgar daki gibi sohbet eden,gülen yok gibi.Genelde insanlarda bir mutsuzluk var.Ekonomi çok kötü.Maaşlara göre satılanlar pahallı.özellikle taksiciler çok yalançı.Gelen yocuyu görür görmez sarmalıyorlar.”Gideceğiniz yere dolmuş yok.sadece taksi var .“karşıda dolmuş beklerken diyorlar.Yalanlarını yüzlerine vurduğunuzda da hiç önemsemiyorlar.
Ama kuzeye çıktığınızda yaşam farklılaşıyor.Daha gelişmiş ve yaşam standartları daha iyi.İnsanlarda daha farklı.
Ben önce Kırgızları yaşadığım taksi şöförü ile tatsız olaydan sonra soğuk durdum ama insanlarla tanıştıkca sevdim.Dışarıda çok yardımsever ve yakın durmasalarda evlerine misafir olduğunuzda neleri varsa masaya koyuyorlar.Konuk olduğum evlerde hepsi tabi olan reçel,tereyağ ve harika geleneksel yemeklerinden yedim.Bana geleneksel hediyeler verdiler ama küçük çantamda yer olmadığından kabul edemedim.
Mütevazı insanlar.Konuştukcada acılıyorlar.
*Bu gezimde de  birkaç aksilik dışında şans paçamdan değil parmaklarımdan akıyor sanki.Nerede neye ihtiyacım varsa bir şekilde şans karşıma hep çıktı.Ben içerdeyken yağmur yağdı.Dışarı çıktığımda hava açtı.Umarım hep böyle devam eder.
TARİH
KIRGIZLAR(840-12079)
Timur’un ölümünden sonra Timurlular devletinin (1369-1507)zayıflayıp parçalanması sonucunda devletin egemen olduğu Türkistan,Hindistan  ve İran’da önemli gelişmeler olmuş ve yeni birçok devlet oluşmuştur.Bunlardan Biri de Kırgızlardır.
Orta asya’da yaşayan En eski kavimlerden biri olan Kırgızlar Türk boylarından biridir.9.yy’da bir devlet kurarak
Büyük Hun devleti zamanında İrtiş nehri civarında yaşadılar.Daha sonra yenisey ırmağı bölgesine yerleştiler.
Bir süre Göktürk  ve Uygurların egemenliğinde kalıp 840’da Uygurları yenerek Ötüken merkezli yeniden devlet kurdular.
Daha sonra Kırgız ülkesi,Karahıtaylılar tarafından işgel edildi.
Bundan sonra Karahanlılar devletine bağlandılar ve müslüman oldular.
Kırgızların 13.yy.’da Moğol egemenliğine  girmeleri sonucu en eski Türk yurdu olan “Ötüken”bölgesi bir daha Türklerin eline geçmemiştir.
Kırgızlar Cengiz Han döneminde Moğollara boyun eğen ilk Türk nkavmi oldular ve 13.yy’nın başında siyasi egemenliklerini yitirdiler.
Bu olaydan sonra Orhun bölgesi ,Türk yurdu olmaktan çıkıp Moğolistan’a ait bir bölge haline geldi. Moğol dev letinin dağılmasından sonra 13.yy’da bölge hakimiyeti için Kalmuklarla yaptıkları mücadeleler,milli destanı “Manas Destanı”nında yer alır.bu destanda Tenisey nehrinden yola çıkan Kırgızların Tanrı dağlarına olan göçü  de anlatılır.
Kalmuklar,Kırgızları Yedisu bölgesinden çıkararak onları şimdiki yurtlarına sürmüşerdir.Burada bir süre Şeybanilere bağlı olarak yaşadıktan sonra 19.yy.’nın başlarında Hokand Hanlığı’nın hakimiyetini kabul etmişlerdir.
19.yy.ortalarından itibaren Kırgız topraklarında Rus İşgeli başladı.
Ruslar,1876 yılında Kırgızistan’ın tamamını ellerine geçirdiler.Birçok Rus göçmenini  de Kırgızistan’a getirip yerleştirdiler.Bu durum Kırgız ayaklanmasına neden oldu.Ruslar ayaklanmayı bastırdılar.
Sovyet Rusya kurulunca Kırgızistan’a önce özeklik verildi.
Kırgızistan ,1936 yılında Sovyetler Birliğine bağlı bir cumhuriyet oldu.
Sovyetler Birliğinin 1991’de dağılması üzerine Kırgızlar bağımsızlığına kavuştular.
Günümüzde Kırgizistan Cumhuriyeti içeersinde yaşamaktalar.
NOT:Türk Göçleri,Altay dağlarının kuzeyi ile Sayan dağlarının güneybatı arasında ki “ötüken” adlı en eski Türk yurdundan başladı.
Bilinen ilk göçler,M.Ö 1700 ‘lerde Sayan dağlarından Altay ve Tanrı dağlarına doğru olmuştur.Burada uzun süre yaşayan Türk boylarından Oğuzlar,8.yy.’da tekrar göç hareketiyle Seyhun ve Ceyhun ırmakları arasında kalan Maveraünnehir ‘e ve Hazar denizinin güneyinden Anadolu’ya giderler.
Göç  etmeyip,yurtlarında  Ötüken ana yurt’ta kalmak isteyenler günümüzde Rusya sınırları içinde Rusya’ya bağlı olarak “Altay,Hakas ve Tuva özerk bölgelerinde” yaşıyorlar.
Burada kalan  Kırgızlarlar, şu anki Hakasların ataları oluyor.Hakasların Kırgızistan’a göç eden ataları olan şimdiki Kırgızlar Müslümanlığa geçerken burada kalan Kırgızların torunları olan Hakasların çoğu Hiristiyanlığa geçer.Az bir kısmı ise hala Şamanizme devam ediyor.
Altay halkları ve Tuva’da ise orta Asya’nın en eski dini olan Şamanizm ve Budizm dini var.
Şu anda
1-Askar Akaev(1991-2005)1991’de kurulan Kırgızistan’ın  ilk cumhurbaşkanı.iki kere seçildikten sonra 3.kere cumhurbaşkanı olmak istediğinde her tarafa ailesini yerleştirdiğinden halk istemedi.Daha çok güney illerinden halk plaşad meydanına toplanarak   devirdiler.Kendisi kaçtı.
2-Kurmanbel Bakiev(2005-2010):Yerine cumhurbaşkanı oldu.O da aynısını yaptı.Kardeşini,çocuğunu v.b heryere yerleştirdiğinden halk tekrar plaşad meydanında toplandı.Ama bu sefer kimin tarafından acıldığı belli olmayan silahlarla 89 kişi öldürüldü.Bunu anısına Cumhurbaşkanlığı sarayının önünde “içimizde ki kötüleri ayıkladık “anlamında  siyah-beyaz taş dikilmiş. 
3-Roza Otunbaena(2010)
4-Almazbek Atambaev(2011-):Demokrasiyi yerleştirmeye çalışıyor ama polislerin tutumuna bakılırsa çok yol var.
PARA:
1 dolar=48.45som
100Som=4 Türk Lirası
Bir öğretmen maaşı 100-500Dolar.Evsahibim üniversitede öğretmendi.maaşı 200Dolar.İlk okul öğretmeni ev sahibimin maaşı 110 Dolardı.Evi akıyordu.Doğru dürüst  mutfağı yoktu.
Bir doktor maaşı500 dolardan başlıyor.
Üniversite mezunu çok güzel kızlar restoran,cafe, v.b de günlüğü 200 S-400 S’a çalışıyorlar.
Bu coğrafyada ekenomiyi anlayamadım.Maaşın bu kadar az olduğu ülkede bütün meyva ve sebzeler 3  Türk Lirasına yakındı.Aynı mevsimde bizde çok daha ucuz olyor. Onun dışında da her şey pahallı.İnsanlar bu pahallılıkta bir şekilde para kazanmanın yollarına bakıyorlar
Sadece et ucuz.1 kilo et kasapta 9 dolar.Dışarda daha da ucuzunu bulabiliyorsunuz. yine yol parası da ucuz sayılır. Sanırım yan geliri olmayan maaşla geçinmesi mümkün değil.
Fransız ev sahibim şehrin dışında bakımsız tek salon ve mutfaktan oluşan evin kirası 200Dolardı.
 Ama diğer Türk evsahibimin şansına evi şehir merkezinde aynı fiyata ve güzeldi.
*Evler eşyası ile kiraya veriliyormuş.Türklerden öğrendiğim kadarı ile 30 Dolardan 150Dolara kadar eşyalı ev bulabilirmişsiniz.
DİL:Kıızgızların alfabesi Rus alfabesi ile aynı.Sadece kelimelerin anlamları farklı.Örneğin rus ve Kırgızca “ezzane”yazılmış ama siz ikisini de Rusca sanıyorsunuz.Ayrıca Ezzanenin adı da yazılmış.
Kırgızcanın konuşma dili Türkçe’ye yakın ama anlaşılır değil.Uygur dili gibi rakamlar ve bazı kelimeler aynı.Diğerlerini anlamakta zorlanıyorsunuz.
Türkçeye en yakın dil Özbeklerin.Onları anlayabiliyorsunuz.Giyim tarzları ve yüz şekilleride bize daha yakın.
*Ama manas Üniversitesi ve Türk liseleri sayesinde her yerde Tükçe konuşan Kırgızla karşılaşabiliyorsunuz.
DİN:Müslümanlık ama fazla ezan sesi duymuyorsunuz.eski bazı camilerin minaresi bile yok.
Ruslar zamanında ilkede 40 tane cami varmış.çoğuda kapalıymış.Şimdi en çok Türkiyenin ve dier taraflardan gelen yardımlarla 2000 cami  var.Adım başı yeni  ve küçük aynı model cami yapılmış.Bunların kabartmalı  tepede küçük bir kubbesi ve kısa mineresi var.
Türkçe konuşan rehber kız”Rusyanın dağılmasından sonra işsizlik nedeni ile insanlar çok içki içiyorlar.O nedenle dinlerini hatırlamaları için yeni çamiler inşa edildi.Ama nereden geldiğini bilmediğim(aslında biliyordu da bana söyleyemedi)birçok dini kasetler ve yayınlar hızla insanları taasuba götürüyor.” Dedi.
yani Türkçeyi öğrettikten sonra adamları iyi bir müslümanda yapma yolundayız.
Karokolda Türkçe konuşan iki genç kardeşe nasıl öğrendiklerini sorduğumda küçüğü”Allah bize öğrenmemizi istedi” deyince”bir şeye emek vermeden olmaz.İnanmam ben öyle safsatalara” deyince büyük abi”Risale okumak için kendimiz öğrendik” dedi.
EVLER
Eski evler  bahçe içinde egenelde tek katlılar.Tuvalet genelde bahçede ve su yok.Mutfak  düzeni de yok.
yeni yapılanlar en fazla iki katlı , sivri teneke katlı çatıları var.Bu çatılarda da çatı katları var.
Bazı  yeni evler de  Avrupada ki çatılarında pencereler olan yapılara çok benziyor.
Eski yapılmış toplu konutlar hiçbir bakımdan geçmediği için çok köhne.Yeni yapılanlar daha iyi.Zenginlerin oturduğu çok lux evlerde var.
BOZÜY(geleneksel Kırgız kıl çadırı):Önce tahtadan yapılan “kanatlardan” oluşan “kerege” denilen yuvarlak kısım yapılıyor.Birbirine bağlanan bu kanatlar ne kadar fazla  ise çadır o kadar büyüktür.
Sonra bu  keregenin üstü hasırla,onun da üstü renkli motiflerle kaplanıyor.
En üstede yine tahtadan yapılan yuvarlak kısım yerleştiriliyor.
Tündük:çadırın en tepesindeki tahtadan yapılan yarım dünya şeklindeki kısım.birbirini dik kesen dört yöne bakan üç  şeritlerin anlamı;
Dağılan Türk boylarını birleştirmek anlamına geliyor.Zaten bir yeni evlenen çiftlere bözüy kurulurken  de aynı anlama geliyor.Birlikte uzun ömür geçirsinler.
Bu içşerit dört yönü gösterdiği gibi aralarında ki boşluklardan gelen güneş ışığı  sayesinde çadırın içinde ki gölgelerden zamanı iini görüyormuş. güneş saati görevtahmin ediyorlarmış.Bir nev
Çadırın iç kısmı ise;
1-Tör Jak:kapının tam karşısına gelen misafir,yaşlı ve seçkin insanlar için gelenekselminderlerinde yığılı olduğu bölüm.
2-Er cak:Sağdaki erkeklere ayrılış bölüm.
3-Epçi cak:Kadınlara ayrılmış.mutfağında olduğu bölüm.hemen yanında.yani kadından dar alanda hizmet etmesi bekleniyor.
4-Ulaga:odun ve at eşyalarına ayrılan bölüm.


OKUL:Kırgızıstanda iki türlü okul var.Daha çok Rusca ,az Kırgızca öğretilen okullar.Daha çok Kırgızca ,az Rusca öğretilen okullar.Hangisini secerseniz.Ama hemen hemen  her  genç Kırgız Rusca biliyor.
Okulları çok büyük bahçe içinde,genelde bakımsız.Osh’daBirini ziyeret ettiğimde Üniversiteye giriş sınavı olduğundan içeriye giremedim.
Kırgızların çok azı,Ünüversiteye gidenler İngilizce biliyor.Onlar da çok iyi bilmiyor.
*Kırgızistanın tamamında 7 tane erkek,7 tane kız yatılı Türk okulları var.Yıllık  1200 Dolar ödüyorlarmış.Cholpon-Ata’da kız,karakol’da da erkek Türk okulları vardı.
Anlamadığım bu kadar  az parayıbu  sadece eğitim için yapıyorlarsa neden Türkiye de değil.Bunu verebilecek ama eğitimden mahrum olan çok Türk genci var.
YEMEK:Uygurlar gibi aynı şekilde kebab çeşitleri pişiriyorlar.Burada daha çok yağda kızartılmış hamur çeşitleri  ve çeşitli mantılar satılıyor.
Yine sebze ve meyva çok bol.Yollar kayısı ağaçları ile dolu.Ve çok lezzetliydi.Benim denediğim
Borsok:En ünlü eleneksel hamur işleri.Süt,su,yumurta,isterseniz şeker,tuz ile hamur tapı açılıp,eşkenardörgen şeklinde kesilip kızgın yağda kızartılıyor.Kabarınca Mevlana şekeri gibi oluyor.Çok lezzetliydi.
Ama heryerde yapılan aynı lezzette değildi.bazıları  kayış gibi oluyor.
Mantı:Büyükçe hamurun içine et-yeşil soğan karışımı,patates veya  cusay( sağlıklı ot) ve et karışımı konup üsten mamuş şakilde kapatılmış  vedelikli kablarda  “kaksan denilen metal yuvarlak buharda pişiriliyor.Yani susuz ikram ediliyor.Ev sahibimin gelini pişirmişti.Tadına doyamadım
*Mantının hamuruna maya konduğunda hamur daha kalın olduğundan önce haşlanıp,sonra kızartılmış şekline de “haşan” deniyor.
Vareniki:İçi Patates püresi doldurulmuş büyükçre mantı.Haşlanıp süzüldükten sonra kaymak ile karıştırılıp yiyiliyor.
Cucbara:Hamurun içine et(Miasa) konup gül şeklinde kapatılıyor.Tencerenin altına yağda ince dilimlenmiş havuç ve soğan kavruluyor.Eklenen sıcak suda mantılar  pişiriliyor.Sulu ikram ediliyor.
Bişkek’e giderken restorantta yediğim  normaldi ama Bişkek’in misafir olduğum köydeki nefisti.
Beşparmak:Sofraya  üzerinde et olan tepsi içinde kat kat pişmiş hamur geliyor.Ayrıca pişirilen etin suyu da ayrı bir kapta geliyor.
Elle(beş parmakla)hamuru koparıp etle yiyorsunuz.Ayrıcada et suyunu da içiyorsunuz.
Bana Karakol’da ki ev sahibim ,haşlanmış makarnanın üstüne ince kıyılmış et ile soğanı karıştırarak yaptı.Yanında da kase ile et suyu(Çorba) ile serviz yaptı.Bana çok lezzetli gelmedi.
Gürüç(Özbek pilavı):Havuçlu plilavın üstüne et,onunda üztüne dereotu ile servis ediliyor.Misafir kaldığım evde yaptılar.Çok lşezzetliydi.
Kurut:Süt makinadan çekildikten sonra kaymağından ayrıştırılıp kalan kısmı kaynatılıp yuvarlak top haline getirilip kurutuluyor.
Her yerde torbalar içinde satılıyor.Çok tuzlu.Sanırım peynir yerine bunu yiyorlar.birkaçtanesini birlikte aldıklarını gördüm.
Sır:İnce   ince yapılmış bir çeşit peynir.Bizim damak tadımıza  fazla uygun değil.
Kımız:At sütü kaynatılmadan tahta yayıkta maya ile iyice tepeden tokmakğı ile vurula vurula mayalandırmaya bırakılıyor.Tadı ekşimsi.ben zor tadtım.
Carma:Arpadan yapılmış biraz ekşimsi içeçek.Kırgızlar çok seviyor.
Kımız:Bana tadı ekşimsi geldi.sadece deneyebildim.
*Burada büyük gazlı fırınlarda pişirilen nanları ocaman kepçe şeklinde saplı aletle alıyorlar.
*Pakistandan sonra ilk kez peyniri burada gördüm.
*Nevsai:Pakistanda ki gibi hamur şeklinde değilde iri taneli şekilde kullanıyorlar.Sonrada her yere tükürüyorlar.Arabaların pencerelerinden,kapıları açıp sürekli tükürüyorlar.
GİYİM.
*Kadın erkek,yaşlı genç dişlerinin çoğu altından.Çok şekerleme yediklerinden sanırım dişleri erken dökülüyor
Erkeklerin yaşıları beyaz keçe ve siyah,kahverengi v.b şeritleri ve motifler işlemeli yüksek fotere benzer şapka takıyorlar.
Kadınlar ise güneyde yine eşarplarını öylesine arkadan bağlıyorlar.Elbiseleri genelde oturtmalı  ve iki parçadan,uzun  ve desenli kumaşlardan.Kuzeyde ise daha modern giyimliler.Hele gençler modeller gibi giyiniyorlar.Oldukca da acıklar.
Kırgızlar başları kapalı ama Malezyalılar gibi kolları kısa giyinebiliyorlar.
*Kırgızlar Uygurlar gibi yumuk gözlü ve yanakları daha şişman.Kendileride genelde kilolular.
*Çöpcülüğe varıncaya kadar kadınlar her işte çalışıyorlar.
*Bazı yol tabelaları Kırgızcanın yanında İngilizce de yazılmış.
*Bizde eskiden olduğu gibi bazı aileler gelinleri ile oturuyorlar.Gelin,erkenden kalkıp bütün gün ev işleri ile uğraşıyorlar.Kayınvalidelerde keyif yapıyor.
*Rus kültüründe olduğu gibi çok yaygın olmasa da selamlaşırken kadın kadına öpüşüyorlar.
OSH
Geniş,ağaçlıklı caddeleri olan ,biraz bakımsız yemyeşillikler içinde  bir şehir.Çok bilinen bir şehir merkezi yok.
 KALMA:Güzel bir otelden aldığım fiyatlar:
Kahvaltı dahil bir kişilk oda 28 Dolar,iki kişilk oda 32 Dolar.
Kelecek pazara doğru inerken kadın falcıları çokuğuna şaşırdım.
1)Süleymaniye dağı:şehrin içinde.Yürüyerek veya araç ile dağda ki müzenin kapısına kadar gidebiliyorsunuz.Süleyman peygamberin yaşadığına inanılan bu dağda ki müze 9-12 ve öğle tatilinden sonra tekrar açılıyor.Giriş ücreti turistlar için 50S.Foto makinası için 10S ve video çekimi için 50S ödüyorsunuz.İçerde çok görülecek bir şey yok.Bir iki eski eşya,erkek ve kadı şaman heykelleriv.b var.
Yürüyüş yolunu takip ettiğinizde tepedeki mescid’e kadar giebiliyorsunuz.İsterseniz buradan da aşağıya iniş var.
2)kelec hek Bazar:Bizdeki rus pazarlarına benziyor.Türkiyeden de çok mal var ama kaliteli sayılmaz.
OSH’DAN TACAKİSTAN’A GEÇİŞ(Tacikistan sayfasında)
OSH’DAN BİŞKEK’E GİDERKEN
1-Uzgen Hıstorica Complex:osh’a yakın ama bana söylenmediği için kaçırdım.İlk İslam Türk devleti olan  Karahanlıların ilk merkezi.11.-12.y.y’a ait .işlemeli minare v.b var.Daha sonra
*Osh’dan buraya günübirlik gidip gelebilirsiniz.
2-Jalal-Abad:Bişkek’e 100 km uzaklıkta.Taksi ile içinden geçiyorsunuz.Ayrıca gitmenize gerek yok .Gittiysenizde buradan Bişkek’e devam edebilirsiniz.

OshBişkek(sadece taksi, 500km,6 kişilik taksi,1000S-1200S,taksinin konforuna göre  dağ yolu olduğundan 12 saat sürüyor

Osh-Avtovokzal Taxmotop terminali(Kelecek pazarı yolu üzerinde,sağ ve sol tarafta iki tane birbirine çapraz iki terminal var.

Bu yol manzarası çok harika. dağyolu  ama düzgün.zaman zaman dönerek gidiyor.Masmavi göller(Toktogul baraj gölü) ve yolu takip eden ırmak.Yol boyu tepeleri karlı dağların yemyeşil eteklerinde ki yaylalarda Kırgızların kıl çadırlarında yaşıyorlar.  yayılan yüzlerce,inek,koyun ve at sürüleri de  etrafta.Yine ara ara renkli dağları ile doyumsuz manzara.
İsterseniz bu yol üzerinde kıl çadırda konaklayabilirsiniz.
BİŞKEK( yemyeşil  ve büyük parkları olan şehir.)farklılığı anlıyorsunuz.bakımlı ,mini etekli  alımlı kızlar.Bazıları da çok güzeldi.İnsanlarda bir rahatlık var.Konuştuğum Türkler de”Bayanlar gece yarısı bile tek başına parkta oturu.Kimse rahatsız etmez” dediler
Şehre gelir gelmez
GENEL
*Beko ve istikbal’in reklamları heryerde gördüm.Kendileride satılıyordur.
Demirbank ‘ta    gördüm.
Vefa center:Fetullah Gülen’e yakın olan iş adamlarının kurduğu söylendi ama kesinliğini bilemem.9’da açılıyor.hemen girişte İstanbul berber salonu ve üst katta Türk restorantları var.Burada birçok Türke rastlayabilirsiniz.
Şehir merkezi Chui caddesi ve cadde üzerinde ki Meydan Plaşad sayılır.Gezilecek yerler bu cadde üzerinde yürüme mesafesinde.
Chui caddesi  üstünde sırasıyla
1)Sum:Birkaç katlı alışveriş merkezi.Elektronikten,kıyafete,makyaj malzemelerine kadar her şey satılıyor.Türkleri burada görme şansınız çok fazla.Ben fazla fiyatları bilmem ama kremlerin ucuz olduğu söylendi.
2)Şehir Parkı:özel heykelleri ,ağaçları ve çiçekli bahçeleri ile dinlenmek için çok güzel bir park
A)Tiyatro :Daha sonra tuvaletine girdim.Musluklar kırıktı.İçi de bakımsızdı.
B)Ressamlar sokağı:Manas heykeline gelmeden güzel Kırgız resimleri satılıyor.
C) Erkindik Caddesi:Şehir parkından yukarıya doğru ağaçların gölgesindeki bu yol üstündeki kanepelerde insanlar geç saatlere kadar oturuyorlar.Buradan geri ana yola dönünüz.
*Burada çok güzel bir bina vardı ama sorduğum Kırgızların çoğu bilmiyordu veye farklı cevaplar verdiler.
3)Plaşad Meydanı=Ata-too(ala Dağlar) Meydanı:Şehrin en popüler mekanı
A)manas heykeli:Aslında bu heykelin yerinde Lenin heykeli varmış.Manas heykeli dikilince Lenin heykeli arka tarafa alınmış.
MANAS DESTANI:11.y.y’da Altay-Kırgızlarının Sibirya-Yenisey’den şimdiki Kırgızistan-Talas bölgesine gelişlerini anlatan en uzun sözlü (yarım ilyon)destan.daha sonra yazıya da dökülmüş.
Kırgızlı Türkçe öğrenmiş çocuğun anlatımına göre:Manas doğduğunda 15 yaşında gibiymiş.15 yaşına geldiğinde 40 arkadaşı ile birlikte halkı ile göç ettiğinde Talas’ı görünce”neden burası bizim ülke olmasın” demiş ve yerleşmişler.
Manas destanı üç bölümden oluşuyor.
1-Manas:Manas’ın çocukluğundan ölümüne kadar olan kısım
2-Semetey:Manas’ın oğlu
3-Seytek:Semetey’in oğlu
*En ünlü Manascı Sayabayk Karalayıf.tarih müzesinde de kendisine yer ayrılmış.
B)Tarih Müzesi:Manas heykelinin arkasında.Giriş ücretsiz.Fotoğraf makinası 120S.3 katlı güzel bir müze.
İçinde Cengiz Aymatov,manas veKomuniz dönemi ve  Lenin hakkında da materyaller de  var.
C) Cengiz Aymatov’un heykeli:Manas heykelinin tam karşısında
4)Cumhurbaşkanlığı sarayı ve önündeki 7 nisan 2010’da ölenlerin anısına dikilen siyah ve beyaz  taş.Cadde üstünde manas heykelinin ilerisinde.
7 nisan 2010’da bu 7 katlı sarayın damından toplanan insanlara ateş açılarak 89 kişi öldürülmüş.
Siyah taşın anlamı da “içimizdeki kötüleri ayırdık”
5)Lenin heykeli ve Meclis Binası:Manas heykelinin arka tarafında
6)Panfilor Parkı:Ağaçların arasında luna park
7)Arzu:Her türlü Kırgız yemekleri deneyebileceğiniz ucuz ve güzel restoran.
Buradan tekrar ana cadde Chui ‘ye çıkınız.Araç ile
8)Oş Pazarı:Bişkek’in en biyik pazarı.Yiyecekten giyeceğe her şey satılıyor.Özellikle meyva ve kuru yemişler çok güzeldi.
Buradan Yukarı caddeye cıkarak 295 nolu dolmuş ile(şehir merkezine 20 km uzaklıkta,25S)
*Her 295 nolu dolmuş gitmiyor.Sorunuz
9)Ata Beyit Memorial Complex:Çok güzel köyleri geçtikten sonra yol ağzında inip 7-8 dakika tırmanıyorsunuz.
Bu anıt mezarlıkta
a)ünlü Kırgız yazar Cengiz aymatov(12.12.1928-10.06.2008)’ın mezarı var.Ben gittiğimde anıt şeklinde yaptırılıyordu.
b) Müze:1938’de Stalin, devrim yapabilecek şehrin ileri gelenlerini (137 kişi,birtaneside Nasır Maylikul adlı Türk)öldürüp buradaki çukura gömüyor.Yıllar sonra burada ki tuğla fabrikasından kemikler çıktığında  babasıda öldürülen ve olayı gören küçük kız çocuğunun hatırladıklarıyla kemiklerin sahipleri belirleniyor.
Bu kişilerin fotografları ve yaşamları ile ilgili ücretli bir müze ve kemiklerin çıkarıldığı çukuru görebilirsiniz.
c)7 nisan anıt mezarlığı:7 nisan 2010’da Plaşad meydanında öldürülenlerin fotoğrafları, mezarları ve adlarına dikilen anıtı görebilirsiniz.
Buradan geri dönerken buradaki güzel köylerden birini ziyaret edebilirsiniz.
10)Manas üniversitesi(Cal Mikroreyan’da-Cengiz Aymatow Kampüsü):
*Bişkek’te 50 tane üniversite varmış.Ama bir profosorün maaşı 300 Dolar olduğundan geçinmesi mümkün olmadığı için öğrenciden kağıdını okuma v.b için rüşvet alıyormuş.Daha sonrada geçirmek zorunda kalıyorlarmış.Yani çoğunda kaliteli bie eğitim yokmuş.
*Manas üniversitesi  kırgızistan’ın içinde kendi sınavını yapan tek üniversite.
Şehrin içinde dolmuş ile ulaşılıyor.
Kağıt üzerinde Türkiye ve Kırgızistan milli eğitim bakanlığı ortak görünüyormuş ama para işlerini Türkiye hal ediyormuş.
Bu üniversiteye Türkiyeden öğrenciler Ö.S.S ile  ,Kırgız öğrencilerde  yapılan benzeri bir sınavla giriyorlarmış.
Aynı Türkiyede ki devlet üniversiteleri gibi  üniversitenin içinde yurt v.b bedava.Devamsızlığa çok özen gösteriliyormuş.
İlk yıl hazırlıkta Türk öğrenciler Kırgızca,Kırgız öğrenciler Türkçe öğreniyorlar.Ondan sonra eğitim dili  öğretmenine göre Türkçe ve Kırgızca.
Eğitim ve ekenomi fakülteleri oldukça iyiymiş.mezun olanlar
*Bu üniversite Türkiye Cumhuriyetine ait olduğundan YÖK tarafından kabul edildiğinden bu üniversiteden “denklik başvurusu” yapmadan diploma alabiliyorlar.
*Diğer Atatürk  Ala-too (ala dağlar)üniversitesi  ise Fetullah Gülen’e ait vakıf üniversitesi.
11)Ala Archa:Şehre 40km uzaklıkta ki bu yaylaya ısık göl çevresindeki yaylalara gidecekseniz gitmeye değmez.Aynı.Zaten dolmuş yok.Kendi imkanlarınızla gitmeniz gerekiyor.
*Kok-Djar  Köyü:Burası sıradan bir köy.Benim evsahibim burada yaşıyordu.Harika bir köy evinde kaldım.nefis köy yemekleri yedim.
TALAS
Bişkek’e 6-8 saat uzaklıkta.Manas’ın anıt mezarı ve Cengiz Aymatov’un köyü(evi müze haline getirilmiş.)var.Yol çok uzun olduğundan daha sonra Kazakistan veya özbekistan’dan geçmeyi düşünüyorum.
ISSYK – KUL (ISIK GÖL):668-702 metre derinlikte,180km uzunlıkta ve 30-60km genişlikte ki bu sodalı göl dünyanın Baykal gölünden sonra ikinci temiz gölü.Çıplak gözle 20 metre derinlik görülebiliyormuş.
Hikayeye göre Cholpon adlı kalede yaşayan güzel prenses aşık olduğu adamı babası öldüddürür.Bunun üzerine kız o kadar ağlarki gözyaşlarından göz yaşları gibi tuzlu,kalbe dolan aşk gibi sıcak olan  bu göl oluşur.gerçekten bu göl yaz kış sıcakmış.
Yaşadıkları kalede gölün karşısında ki dağlar şeklini alır.rehber kız dağlardaki kızın ve babasını siluetini göstermeye çalıştı ama ben tam göremedim.
*Isık gölün güney kısmı daha bakir  ama ulaşım daha zor.Otel felan yok.
Kuzeyi turistik,oteller v.b var.Ulaşım kolay.
BİŞKEK’TEN ISIK GÖLE GİDERKEN
Bişkek→ısıkgöl(260km,otobüs 250S,taksi 400de var.)
Bişkek-Jibek-jolu’ndan herhangi bir yerden 350 nolu dolmuş ile
Bişkek →Tokmok(60km,25 S)
hemen şehrin girişinde garajların önünde inip( çantanızı Cholpon-ata dolmuşlarına bırakabilirsiniz.)( biraz yürüyüp yuvarlaktan sağa dönüp 212 nolu dolmuş ile(15km,25S)Yol biraz düz gittikten sonra sağa doğru iki kez kıvrılyor.Dolmuştan minarenin önünde ininiz.Dolmuş köylere doğru devam ediyor
*kalbalıksanız taksi tutmak daha avantajlı(100 S)
1-Burana:Giriş 40S.Sanırım tepesine çıkmasan ödeme yapmana gerek yok.11.y.y’a ait minare.İpek yolunun gözetleme kulesi.
Aynı yoldan geri garajların hemen karşısından doldukça kalkan dolmuşlarla 
Tokmok→ 120km,gölün başladığı şehir)→Cholpon –Ata(80km)→Karakol (130km,100S-150 S)
(Cholpon-Ata’ya kadar 250 S,karakol’a kadar 300 S.)
CHOLPON-ATA
Göle en yakın mesafede olan  yüzmek için en fazla plaj bulabileceğiniz turistik şehir.
*Buradan şehir içi ve yakın çevrelere turlar var.Değmez.
Jeti-Oguz turu 1000 Somondu.
Kalmak için  çiçekli bahçe içinde olan çok pansiyon ve otel var. En fazla kahvaltı dahil 500 S.
Şehrin girişindekiler  ve yolun üst kısımındakiler daha uygun dediler ama  Şehir plajına  yakın 200Soma çok sevimli pansiyonlarda var.Yine şehir plajına giderken kıl çadır da uyumak isterseniz 200S. Eşyalı kiralık evlerin ücretide 10-15 dolar.
Şehire girerken sırasıyla
1)   Gömbez:Şehrin girişinde  sağ tarafta kırmızı güllerin olduğu bahçe  içinde
Risbek adlı bir evliyanın 4 ayak üzerine yapılmış anıt şeklindeki mezarı.
Buradan gölün manzarası da çok güzel.
5 dakika yürüdükten sonra benzinliğe varmadan  solda toprak yoldan( kısa mesafe sonra asfalt yol oluyor.) yukarı doğru yürüyerek yarım saat.Ama çok geçen araç var.
2)Saymaluu taş:giriş 10 S.Savaşta  kaç askerin öldüğünü sayabilmek için savaşa giden her asker için bir taş konurmuş.Dönenler için de buradan bir taş alınırmış.Böylece kaç askerin öldüğü anlaşılırmış.Girişteki büyük bir taşın üzeride eskiden kalma resimler var.tekrar Ana yola dönünüz.Yürümeye devam
Sol tarafta bir parkın içinde gri renkli kuşlu kadın heykelinden aşağı doğru indiğinizde
3)Gorodskoy Plajı(Şehir plajı) ve diğer plajlar:göle inen yolda plaj için her şey satılıyor.Çok renkli.
Sahil manzarası aynı bizim denizde ki plajlar gibi.Bir eline şemsiyesi diğer koltuğuna karpuzu alan sahile iniyor.Sahilde Balykchy de  kurutulan balıkların yanında herşey satılıyor.
Göl suyu gerçekten çok temizdi ama bana biraz soğuk geldi.Çoğu Rus ve yerli turistler vardı.
*Rukh-ordo Cultural Center’e varmadan “Sultan Süleymen” adlı Süleyman adlı  çok cana yakın   türk gencinin restoranı var.
ANI:Bütün günün yorgunluğundan sonra çantamı bıraktığım kafeye giderken Türk bayrağı gördüm.İçeri girdiğimde Bizim Türkler içki masasını kurmuşlar,Kırgız işleri ile yemek yiyorlardı.Restorantın sahibi Süleyman  ve diğerleri çok sıcak karşıladılar.Öğrenmek istediklerimi sordum.Çok özlediğim patlıcan ezmesiyedim ve çay içtim.Mutlu oldum Türklerle karşılaştığım için.Özlemişim vatanımı.
2)Rukh-ordo Cultural Center:Giriş yerli ve turiste 300 S.Sadece yerli emeklilere bedava.Şehir merkezine tam gelmeden dolmuştan ininiz.
Bana Manas üniversitesinde okumuş Türkçe bilen çok tatlı bir rehber verdiler.Bu güzel müzeyi birlikte çok güzel gezdik.
Müzede  Kartal,kıl çadır v.b  Kırgız gelenekleri ve ileri gelenleri  (Atatürk’te vardı.)anlatılıyor.Örneğin Gençler askere giderken her biri kocaman bir taşı koyarak yığın yapıyorlarmış.Dönen bu yığından bir taş alıp başka bir yere koyuyormuş.Böylece savaşta kaç askerin öldüğü bilinebiliyormuş.
Ayrıca farklı dinler ibadethaneleri ile anlatılıyor.Gök tanrı dinine ait ibadet hane de vardı.
Bu arada Ordodoks haccının bir tepede İsa’nın başını temsilen kros olduğunu, bir de  hemen altında  ellerini temsilen   bir çubuk  eklediğini ve en alt tarafta da eğiml cubuğun İsa’nın gökyüzüne çıktığını temsil ettiğini öğrendim.Genelde Ortodoks haccında çubukların  uc kısımlarda da haç oluyor.
Yine şiilerin halı ve cami v.b de köşeli(dörgen,kara v.b)motif kullandıklarını  ama sunilerin yuvarlak hatlı motif kullandıklarını burada öğrendim.Bu da sunilerin daha yumuşak karekterde olduğunu gösteriyormuş.Ama ben pakistandan çıktıktan sonra biri Pakistanlı 11 kişiyi öldürenler suniler.
Bunun dışında dünya üzerinde ad yapmış önemli insanlarında heykelleri ile tanıtımı yapılmış.Bunlardan
Kurmanjan Datka:Resmini birçok yerde göreceğiniz Kırgızların halk 1800 lü yıllarında ki kadın kahramanı.
Kendisi 18 yaşında babası tarafından 70 yaşındaki adamla evlendirilmek istendiğinde karşı çıkarak(Kırgızlarda ilk olmuş bu olay.)sevdiği Özbek Han( O zamanlar Özbekistan’a bağlı olan Kırgızistan ) ile evlenmiş.
Kocası ölünce başa geçmiş.1842’de doğudan Ruslar gelmiş.Doğuda ki Kırgızlar Ruslardan yardım istemesine rağmen Güneyde ki Kırgızlar”Biz  Özbek yönetiminden memnunuz dişyerek” Rusları geri çevirmiş.Böylece Ruslar doğuya geldikten 11 yıl sonra güneye geliyor.Ruslar Güneydeki insanları ikna etmesi için yaşlı Kurbanjan’la konuşuyorlar.Kendisi de halkı ile konuşarak”Rusları kabul etmek zorundayız.”diyerek  kan dökülmeden halkını ikna ediyor.
Daha sonra Bie rus askeri şakadan gelininimsaçını kesiyor.Saç ta Kırgızlarda çok önemli olduğundan oğlu da Rus askerini öldürüyor.Rus askeri öldürmekte çok büyük suç olduğundan Ruslar Kurbanjan’a”ya oğlun ölecek veya Kırgız halkının tamamını öldüreceğiz” diyorlar.Bunun üzerine kendisi oğlunun gözü önünde asılmasını halkını kurtarmak adına izin vermek zorunda kalıyor.Ama bu olaydan sonra da akıl sağlığını kaybediyor.
Yine Cengiz Aymatov’un hikaye kahramanları da heykellerle canlandırılmış.
Bu müzeden gölün en güzel manzarasını seyredebilirsiniz.
Colpon-ata’dan Karakol’a giderken;
1 –Bosteri:Ata→Bosteri(10 km ilerde göl kıyısında daha küçük sahil kasabası.Burada da kalabilirsiniz.
2- Grigorievskre:Bosteri→Grigorievskre milli Parkı(30km)
Yol ağzında indikten sonra sağa yukarı doğru yürümeye başlayınız.Bu bilgedeki evler beyaz badanalı ,kapı ve pencereleri çok güzel dizaynda maviye boyanmış.Tüm evler pıtırak gibi meyvaları olan ağaçlarla dolu.Hepsi çok sevimliydi.
Daha sonra gelip geçen araçlardan birine bininiz.Dolmuş çok geç geliyor.ben en az 1 saat yürümemem rağmen gelmedi.
Bu milli parkın adının anlamı “iki dağ arası “demekmiş.Gerçekten yemyeşil yüksek çam ağaçlarının olduğu bu vadiden tertemiz suyu olan çok güzel bir ırmak akıyor.
Parayla girebileceğiniz bu vadide hemen sizi geleneksel giysileri ile ellerinde evcilleştirdikleri kartallarla Kırgızlar karşılıyor.Foto çektirmek 100 S.Yine bu bölgede üretilen bal her yerde satılıyor.
Burada kalmak için otel,kıl çadır ve restoran da var.
Solda tarafta fazla büyük olmayan şelale de var.buradan da manzara çok güzel.Ama yolun kıl çadırların olduğu bölüme kadar gidinz.Bir tarafta gürül gürül akan ırmak.çamlarla bezeli dağlar ile manzara çok nefis. İsterseniz yukarı doğru at ile de gidebilirsiniz.
Ben önce bir kazak turist grubuna takıldım.Yanlişlıkla sonra Kırgızlara katılmışım ama iyi oldu.Vadinin ilerisinide gördüm böylece.
Tekrar ana yola gelip Karakol yönüne dolmuş ile devam ediniz.
KARAKOL
Aynı geleneksel evlerin çok daha güzelleri var burada.  Kışın kayak merkezi.hele çevresinde ki tepeleri karlı  Ala dağların görünntüsüne doyamadım.
Şehrin merkezinde
Meyetb(Mıhsız mescit):Dungan milletine ait bir şahıs tarafından Çinlilere yaptırılan bu camii 100 yıllık ve çok güzel.Tahtaların oymaları ve işlemeler çok güzel.Çinde benzer camiler görmüştüm ama bunu çok beğendim.yeteri kadar bakım yapılmamış.Yeni yapılan su boruları manzarasını çok bozmuştu.İçide çok güzel.
ANI:Karakol’da ki ev sahişplerimle dil problemi olduğundan sormak istediklerimi bir türlü anlatamadım.Bu camiye gittiğimizde yine şansıma Türkçe dini yayınları takip etmek için kendi cabaları ile Türkçe öğrenen iki kardeş aracılığı ile ev sahibime planımı anlattım.
Ertesi günüde hanımı ile kaplıcalara gittiğimizde aynı sorunu yaşarken yine şansıma Türk lisesini bitirmiş bir genç yardımı ile Yedi-Öküz’e dolmuş bulabildim.
2)Prjeva Iskii:Bu tepesinde  kartal olan monumente  yağmur yağsığından gidemedim.Şehir merkezinden dolmuş kalkıyor.
3)Karakol-Büyük pazar→Aksu(dolmuş,25 km,her yarım saatte bir var.)
Aksu,Yine içinden ırmak geçen çok çok güzel bir kasaba
A)yepkob(Serkof olarak okunuyor. )-Rus manastırı:Karakol’dan 12 km sonra yol üstünde sağda göreceksiniz.Tahtadan  oymalı yapılmış.Güzel bir kilise.Ben gittiğimde 5 kişilik cemaat ile ayin vardı.
Bu kiliseyekaplıcaya  giderken veya dönüşte uğrayabilirsiniz.
A)Kaplıcalar:Manstırdan 6 km sonra.Dolmuş buraya kadar gidiyor.sanırım giriş 40 dakika için  50 S.Özel odalarda kuvetler var.Yerden gelen sıcak su ile  doldurup yıkanıyorsunuz.bakımlı değildi ama ben kaplıcayı çok severim.Üç aylık kirimi attım.
Karakol-Tortugul Torgoy durağı→Jeti-oguz-Kuroht (25km)
Ama ben Pazar olduğu için dolmuş bulamadım.Kızılsı  (veya Barksoon dolmuşuna )binip 10 km sonra jeti-Oguz’da indim.Oradan Koruht’a giden çok araç var.Parasını ödeyerek birine bininiz.
4)JETİ- OGUZ(yedi öküz)
1-Kuroht:Yol boyu manzaralar tablo gibiydi.
A)7 tane kırmızı kaya: Kuroht köyünün girişinde ,bölgeye adını veren 7 tane sıralı bu kayaların görüntüsü çok güzel.Hemen yolda sizi yine bal satanlar ve kartal ile fotoğraf çektirmek isteyenler karşılıyor.Burada da kaplıca varmış.
B)Kuroth,yine gürül gürül akan tertemiz bir ırmağın kenarında kurulmuş çok sevimli evlerden oluşmuş köy.Irmağın karşı tarafında ki köye geçmek istedim ama su yağmur nedeni ile yükselmişti.Geçemedim.Köyü gezdikten sonra dağa
doğru ırmağı takip ederek
Kuroht→Kök Çayık(7km,yürüyenlerde vardı ama gelen araçlarla çıkabilir veya taksi kiralayabilirsiniz.
2-Kök Çayık
A)Yayla:Bu yaylada rus kozmonotların(Gagarin)’nin de kaldığı dinlenme evlerinin yanında birçok kıl çadır var.İsterseniz kalabilirsiniz.Yemyeşil çayırlar  ,inekler,atlarve çam ormanları,tepeleri sisli dağlar.İnanılmaz güzel bir yayla.Zaten Kırgızistan’ın en güzel yaylasıymış.Yemek yiyebileceğiniz yerlerde var.
Buradan yürüyerek veya at ile(Yalnız çok gidenler var.Bir gruba takılın.40 dakikasürüyor.
B)Şelale(Vadapat):Şelaleye giderken tepeden kıl çadırların ve yaylanın görüntüsü çok güzeldi.Hele tepeleri sisli dağlar.Doyamadım bu güzelliğe.
Şelalenin döküldüğü kayalık merdiven gibi kademeli olduğundan görüntüde çok güzeldi.
Aynı yolla Karakol’a dönünüz.
ISSIK GÖLÜN GÜNEYİ
Karakol-Afa Vazgal→Isık Gölün Güneyine doğru dolmuş(maşruka) bulabilirsiniz amaKarakol  şehir merkezinden de Kızılsu  dolmuş durağının karşısından  ısık gölün güneyine kalkan dolmuşlarla
Karakol→ Balykchy (Direkt giderseniz 200 S)
Issık gölün güneyi de çok güzel.eğer  özel arabanız varsa çadır kuracağınız ve göle girebileceğiniz çok güzel yerler var.çok da özel araç geçiyor.Bu dolmuş yolu Karakol’dan belli bir süre sonra hep göl kıyısından gidiyor.Manzaranın keyfini çıkarmak için cam kenarını seçiniz.
Karakol→Biriski İampans Şelalesi→(55km,içeri doğru araç ile 10 dakika daha gidiliyor)Barskoon→(35 km)→Skazla(70km,Fairy tall kanyon) tabelasını gördüğünüzde  gölün kenarında ininiz.Kanyon yolu içe doğru tepelik  olan değilde onun yanında açılan düz ikinci yol.Ben biraz bekleyince kanyona giden yok diye yoldan çevirdiğim bir taksi ile gittim ama heman peşimize bir sürü araç geldi.O nedenle yol ağzında beklerseniz gelen araçlarla 15 dakikada kanyona gidebilirsiniz.
SKAZLA(FAİRY TALL KANYON)
Kanyon adındanda anlaşılacağı gibi çok değişik şekillerde genellikle kırmzı kayalıklardan oluşmuş.Bizim Kapadokya ya benziyor.Kırmızının yanında farklı renklerdeki kayalıklarda çok değişik hava vermiş.yaklaşık 1 saatte kanyonu gezebiliyorsunuz.Dinazorun yavruları ve daha farklı hayvan şekillerini görebilirsiniz.tekrar ana yola dönüp  Balykchy yönüne devam ediniz.
*Barshkoon’un  en güneyin de  Kanadalıların işlettiği altın madenleri var ama halk isyanda.
SON-KOL LAKE:dağların üstünde çok güzel bir gölmüş ama ağustostan önce kar kalkmıyormuş.Aslında ben burada kıl çadırda kalıp hakiki Kırgız köylüsü ile karşılaşmak istiyorum ama bakalım araç bulabilecekmiyim.Bu yazımı daha önce yazmıştım ama
Daha önce dediğim gibi şans paçalarımdan oluk oluk akıyor.
Noralde ben  Balykchy’ye gidip oradan araç bulabilirsem Son-Kol gölüne gitmeyi çok istiyordum ama pek umutlu değildim.Yolda dolmuş beklerken bindiğim  i özel araç Son-Kol gölünün yakınında ki Kochkor şehrine gidiyordu.tabii ki çok sevindim. Kanyondon belli bir süre sonra yol içe kayıp tekrar göl kenarına çıkıyor.
*İlerde bakonbaeva’nın alt tarafında  güneyinde “Kuzuk” tuz gölü var.
Kochkor→Son-Kol yol ayrımı(Naryn’e giderken,40km)→Son-Kol gölü(90km,2 saat,yol fena değil.
*Eğer yola devam ederseniz  Naryn 83 km ilerde.
NARY
1)Tash Rabat Fortress:ipek yoluna ait kervansaray var.Ben gitmedim.
*Kochkor’dan taksi kiralıyabilirsiniz ama çok pahallı.
Yol ayrımında indiğimde hafif yağmur ciseliyordu.Göle doğru araba da geçmeyince biraz umutsuzluğa düştüm yine ama son anda bir jeep geldi.İçindeki aileye rica ettim.Bir kişilik yerleri vardı.Benide aldılar.Ama çok araç bu yoldan göle gittiğinden her zaman araç bulabilirsiniz.
Yol manzarası  çok güzeldi.Her taraf bahar çiçekleri ile bezenmişti.Yol  dönerek 3012 metre yükseklikteki göle ulaşıyor.Yol boyu ve gil kenarında birçok çadır ve hayvanlarla tam yayla yaşamı görüyorsunuz.Yemyeşil çayırlarda at,inek ve koyun sürüleri otluyor.Daha yükseklerde yaklar da var ama ben göremedim ama herkes görmüş.
Gölü gördükten sonra ırmağı geçerek yolunuza devam ediniz.İlerlerde birçok kıl çadır kampı var.Hatta daha da ilerliyerek gölün güney yakasına bile geçebilirsiniz ama bu yakanın daha güzel olduğu söyleniyor.hele burada gökyüzüne bakmaya doyamıyorsunuz.
Ben buraya geldiğim için çok mutlu oldum.Kırgızistan da hep normal yayla yaşamını görmek istiyordum.Evet burada bunu yaşadım ama turizm buralara kadar da gelmiş.Hele kamplarda heman önünüze fiyat listesi konuyor.İnsanlar hem normal şekilde yayla yaşamlarını devam ettiriyorlar hemde yedek kurdukları kıl çadırlarda gelen misafirleri ağırlıyarak para kazanıyorlar.
Çadırda kalma 500 S-300 S(Kahvaltı dahil.),Ayrıca öğle ve akşam yemekleri için 250 S ödemelisiniz.Ama pazarlık payı var.
Ben  göle çok yakın ilk kampa varmadan bir ailenin çadırında kaldım.Başka misafir yoktu.Çoğunlukta birlikte zaman geçirdik.
At sağmalarını,kımız mayalamalarını v.b gördüm.at,inek ve koyun dışkılarını karıştırıp,kurutup parçalara ayırarak yakıyorlar.
Bayanın 4 kızı vardı.4 yaşındaki 2 aylıkkardeşine bakıyordu.ben uzun süre bebeğine ninni söylediğini sandım.
En büyük 10 yaşındaki kızı ekmek yapıp pişirdi. Ben çadırımda  İki yün yorganın altında 3 çift çorapla ayaklarımı ısıtamadım.
Akşam olunca jenaratörle elektrik verildi ama kısa bir süre sonra yatma vakti söndürüldü.Çadırlarında televizyon bile vardı.
İngiltereden bisikletleri ile gelen gruba rastladım.Eşyaları ve kendileri için iki dolmuş ve rehber kiralayıp 9 gün ülkenin dağlarını ve şehirlerini geziyorlarmış.
Yine tek başına dolmuş  ve rehber kiralayan Amerikalıya rastladım.Millet benim gibi zorlanarak gezmiyor.keyf yapıyorlar.
Tekrar aynı yolla Kochkor’a geliniz.
*Bu yol üstünde tuz mağarası var.
Kochkor→Balykchy(60km,taksi,120 S)(Yolda orto Tokai çok güzel  baraj gölünden geçiyorsunuz.
Kochkor→Bişkek(180km,taksi,300 S)
*Ben  buradan direkt Kazakistan’a gececeğimden Bişkek’e uğramadan Kordoy sınırına taksi ile geldim.
Tokmok→kant(30km)→Kordoy sınırı(40 km)
BİŞKEK’TEN  ALMATY’E GEÇİŞ
1-Kordoy sınır:Bişkek’ten 25 km uzaklıkta,Bişkek’ten her saat başı otobüs varmış.10 Dolar cıvarında.Almaty’e kadar gidiyor.
2-Talas-tonor:Bu sınır uzak ve faz
la kullanılmıyor.
3-Isık gölden de Almaty’e ulaşabiliyorsunuz.
A-Cholpon _Ata→Almaty(hergün otobüs var.Buradan dağ yolundan gidiyormuş.
B-Karakol→Almaty( Her Perşembe Kogen’den giden otobüs  Var.
* Ama bir Türk “bu sınırlardan sadece Kırgız ve Kazak vatandaşları kimlikleri ile geçebiliyor.”dedi.Sorduğum Kırgız poliside”herkes geçebilir” dedi ama garajda sormaya zamanım olmadı.
Zaten ben de Isık gölün güneyinide görmek istediğimden Karakol’dan sonra güneyine devam ederek Kordoy sınırından geçmeyi planladım.
*Ben kendi imkanlarımla Kordoy sınırına gittim.Çok kalabalıktı ama hızlı bir şekilde Kırgızistan ve yürüyerek biraz ilerdeki Kazakistan sınırından hızlı bir şekilde geçip hemen kapıda bekleyen dolmuş ile
Sınır kapısı→Almaty(Dolmuş,230km,4 saat,1000tenge veya 250 Kırgız Somu=6-7 Dolar)
ÖNEMLİ=Kırgız Somu Kazakistan da da geçiyormuş.Ben artanları şöföre verdim ama bana kullanabileceğimi  demedi.

10 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Kardesim ...Biraz daha ozen gosterip Turk ce yazim ve imla kurallarina dikkat edebilseydiniz eger benden cok daha fazla alkis ve yildiz alirdi bu guzel emeginiz,.. bellegine, diline ...ellerine saglik ,,

    YanıtlaSil
  3. çok güzel yazmış

    YanıtlaSil
  4. Tebrik ediyorum ellerinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Cok guzel , acik , amatorce gercek ve yalin,, tebrikler

    YanıtlaSil
  6. iclal hanım ben şu an bişkek deyim. Yaklaşık 15 gün önce buraya geldim. Buradan kazakistan ve çin sincan bölgesine gittim ve döndüm. Sizin yazılarınız bana çok yardımcı oldu. Yaşadığınız bazı sıkıntıları ben de yaşadım. Elinize, emeğinize sağlık. Çok çok teşekkürler. Mehmet Köseoğlu Izmir

    YanıtlaSil
  7. iclal hanım ben şu an bişkek deyim. Yaklaşık 15 gün önce buraya geldim. Buradan kazakistan ve çin sincan bölgesine gittim ve döndüm. Sizin yazılarınız bana çok yardımcı oldu. Yaşadığınız bazı sıkıntıları ben de yaşadım. Elinize, emeğinize sağlık. Çok çok teşekkürler. Mehmet Köseoğlu Izmir

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Mehmet bey
    Beni af ediniz.maalesef internet ozurlusuyum.Mesajinizi su anda gordum.
    Bir gezgin yazilarimdan yararlandigini ogrendigimde cok mutlu oluyorum.Cunku gercekten gezenlere yardimci olmak icin cok zaman harciyorum.Sevgiler

    YanıtlaSil
  9. İclalciğim seni tebrik ediyorum enerjine hayranim. Samsundan sevgi ve selamlarimi gonderiyorum. Samsuna gelirsen beni mutlaka ara goruselim...

    YanıtlaSil
  10. Fatmacığım
    Sana burada rastlamak beni mutlu etti. Samsun'a benim gelmem zor ama sen Antalya'ya gel. Eylülden sonra evdeyim.Çok öpüyorum.

    YanıtlaSil