*Bu coğrafyada da 3 soru soruyorlar
-Erin var mı?
-Kaç balan var?
-nece yaştasın?
Araç kiralayacaksan”akçan var mı?”
Rus kültürü ile büyüdüklerinden fazla sıcak kanlı ve konuşkan değiller. Dışarda çok yardımsever değiller.Ama evlerine gittiğinizde misafirververler ve çok faklılar.
1-CENTRAL ASYA GENEL
*Türklerin yoğunlukta yaşadığı Türkistan bölgesi Doğu
Türkistan(Sincan –Uygur Özerk bölge,Çin sınırları içinde) ve doğu
Türkistan(Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan v.b Rusya’dan ayrılan
Türk cumhuriyetleri olarak ikiye
ayrılır.Bunlardan
Çin ve Sovyetler birliği adı altında iki ayrı ülkeye
ait “içAsya”,Sovyetler Birliği kurulduktan sonra birçok özerk bölgelere
ayrıldı.Daha sonra da sistemim çöküşü ile bu özerk bölgeler bağımsızlıklarını
kazanarak ayrı devlet oldular.
Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden
Kırgızistan,Tacikistan(Türk değil) ve Kazakistan ve diğerlerin genel
özellikleri
DİL:Sovyetlerin dağılmasından kısa
süre sonra sadece Özbekistan Latin harfleri ile yazmaya geçmiş.Onun dışında
hepsi 36 harf olan Rusların kullandığı
Kiril Alfabesi ile yazıyorlar.O nedenle birbirlerinin yazdıklarını
okuyabiliyorlar ama ne anlamlarını bilmiyorlar.Birbirlerinin dillerini
anlayamıyorlar.
Rakamlar sadece Taciklerde
yek,dü…farsi.Diğerlerinde
Bir,İkki,…Yeddi ..gibi vurgulu ve
Türkçe.
*Taciklerin dili farsiye çok yakın
olduğundan Kürt dilinede yakın.
*Özbek konuşma dili ile Uygur dilide %98 aynı.yazım dilleri
farklı.
Türk diline en yakın Azeri dili.Sonra
Türkmen ve Özbek dilini de yarı yarıya anlayabilirsiniz ama diğer dilleri bazı
kelimeler hariç anlayamıyorsunuz.
DİN:Hepsinin dini Müslümanlık
.Ülkelerde camilerin çoğu yeni yapılmış.Daha önce Rusların camilerini
yıktıklarını söylediler.Daha sonra da uzun süre parasızlıktan yapamamışlar.
Türkiyeninde katkısıyla yeni camier
yapılmakta.
*Fizik olarak Türklere en çok
Özbek,türkmenler ve Tacikler benziyor.
*Tüm bu çoğrafyada Türk dizileri
seyrediliyor.
*Hep paranın peşindeler.Rahat yalan
konuşuyorlar.Taksiclerin “ Zaten iki mişterim hazır.Otobüs te yok”yalanına asla
inanmayınız.
Özellikle Devlet dairelerinde rüşvet
olayı çok yaygın.
*Ama evlerinde misafir olduğunuzda
neleri varsa sofraya döküyorlar.
* yatak da olan uzun , bir yüzü renkli ve motifli ,diğer
yüzü çiçekli minderleri çok güzel ve kullanışlı.
*Minderlerin pamuk ve renkli çiçekli
desenli tarafında yatıyorlar.
Dar ,Bir yüzü renkli çiçekli katon,diğer yüzü pırıltılı,motifli
minderlerini bir kısmını katlayarak yastık şekline getirip iki minderi üst üste koyup yatak şakline
getiriyorlar.
*Genelde bu coğrafya da kızlar çok
bakımlı.Öyle berbat evlerden öyle şık kızların çıktığını gördüm ki şaştım
kaldım.Kızlar lüks yaşamayı,yaşatacak adamı bulmayı istiyorlar.
*Ellerine geçenleri sokağa atmaktan
rahatsız olmuyorlar.Hele arabaların pencerelerinden her şeyi atıyorlar.Yine
sanırım
Sigarara içenler sürekli
tükürüyorlar.
*Özellikle gençler bakımlı ve
makyajlı.Açık giymeyi ve nedense yüksek topuklu giymeyide çok seviyorlar.
*Evlere giden gaz boruları evlerin
önünden,aralarından hatta yolların üstünden geçiyor.Güzel görünmüyor.
*Türk türban modası(Kendilerinin
deyimi ile) hızla yayılıyor.
EVLER:Genelde bahçe içinde
küçük küçük odalar şeklinde
yapışlar.Tuvalet bahçenin uzak bir köşesinde ve su yok.Tahret için ibrikle su
taşıyorlar.
Eski site şeklindeki apartmanlar
bakımsız ve dar.
Bu çoğrafyada temizlik anlayışı fazla
yok.Elle yediklerinde v.b bir bez peçeteye ellerini siliyorlar.O kadar.
Ayrıca tuvalet kültürünü hala
öğrenememişler. *Bahçe içinde ki evlerde ve eski yapılarda ki tuvaletlerde su
yok.Ya ibrikle götürüyorlar.Veya sadece tuvalet kağıdı veya normal herhangi bir
kağıtla siliniyorlar.Tuvaletleri kokuyor.
Klozetolan evlerde de yine tahret için su
yok.Ancak yeni yapılan evlerde tuvaletlerde tahret için fışkırtmalı su var.
Yine bahçe içinde ki evlerde ve eski yapı
evlerde mutfak düzeni yok.Sadece ocak var.Bulaşık ya dışarıda yıkanıyor veya
küçük bir lauba var.
*genç insanların bile dişlerinin çoğu
altın kaplama.Görüntü şık altın değil.Kazaklarda altın diş görmedim.
*Siyah ve yeşil çay kasede içiyorlar.Çayı porselen demliğe koyup
üstüne sıcak su ekleyip demlemeden içiyorlar.
*Yine misafir için etrafında uzun
minderler serili alçak masanın üzerine şekerlemeler,bisküvi,kuru yiyecek,meyva
koyup çay ile ikram ediyorlar.Ama bu atıştırmalardan sonra hemen arkadan yemek
geliyor.
KIRGIZİSTAN
*Gülnur Satylganova:Kırgız
şarkıcı.İnternetten şarkılarını indir.
BİNBİR RENKLİ DAĞLARI OLAN ÜLKE
“yahşi kalınız”
Kırgız ata sözü:Türkler ata
binmiş,Türkiye’ye gitmiş.Bizler atı yemiş buralarda kalmışız.
GENEL
*Kırgızlar,Sbirya-Yenisey’de yerleşikken
Kazaklardan sonra şimdiki Kırgizİstan’a gelmişlerdir.
*Ülkenin %70’i Kırgız.Geri kalan
Özbek,Rus,tatar,Türk v.b .
10.000 kadar Türk olduğu
söyleniyor.Her yerde Türk restoran,cafe,v.b var.İs yapmak isteyenler çok.
*Ülke nufusu 5 milyon.Cumhurbaşkanları
“Atambaev”
*ülkenin %93’ü dağlardan oluştuğu
için hertaraf yemyeşil.Muhteşem bir doğası var.Hala bakir.Göller,tertemiz akan
ırmaklar,meyva bahçeleri içinde sevimli evler.
En ünlü dağı doğuda Kazakistan ve Çin
sınırında olan sivri pramit şeklinde “Han Tengri” dağları
İklimde yazın cok sıcak değil.
*Mezarlıkları genelde kubbeli ve ön
kısmı kale görüntüsünde olan anıt mezarlar şeklinde.
Kırgızıstan’da daha az gelişmiş güney
bölgesinde En çok Kırgız,Özbek,Tacik ve
rus yaşıyor ama insanların yüzü gülmüyor.Sanki herkes bir an önce işini bitirip
eve dönmek ister gibi.Aynı Kaşgar daki gibi sohbet eden,gülen yok gibi.Genelde
insanlarda bir mutsuzluk var.Ekonomi çok kötü.Maaşlara göre satılanlar pahallı.özellikle
taksiciler çok yalançı.Gelen yocuyu görür görmez sarmalıyorlar.”Gideceğiniz
yere dolmuş yok.sadece taksi var .“karşıda dolmuş beklerken diyorlar.Yalanlarını
yüzlerine vurduğunuzda da hiç önemsemiyorlar.
Ama kuzeye çıktığınızda yaşam
farklılaşıyor.Daha gelişmiş ve yaşam standartları daha iyi.İnsanlarda daha
farklı.
Ben önce Kırgızları yaşadığım taksi
şöförü ile tatsız olaydan sonra soğuk durdum ama insanlarla tanıştıkca
sevdim.Dışarıda çok yardımsever ve yakın durmasalarda evlerine misafir
olduğunuzda neleri varsa masaya koyuyorlar.Konuk olduğum evlerde hepsi tabi
olan reçel,tereyağ ve harika geleneksel yemeklerinden yedim.Bana geleneksel
hediyeler verdiler ama küçük çantamda yer olmadığından kabul edemedim.
Mütevazı insanlar.Konuştukcada
acılıyorlar.
*Bu gezimde de birkaç aksilik dışında şans paçamdan değil
parmaklarımdan akıyor sanki.Nerede neye ihtiyacım varsa bir şekilde şans
karşıma hep çıktı.Ben içerdeyken yağmur yağdı.Dışarı çıktığımda hava
açtı.Umarım hep böyle devam eder.
TARİH
KIRGIZLAR(840-12079)
Timur’un ölümünden sonra Timurlular
devletinin (1369-1507)zayıflayıp parçalanması sonucunda devletin egemen olduğu
Türkistan,Hindistan ve İran’da önemli
gelişmeler olmuş ve yeni birçok devlet oluşmuştur.Bunlardan Biri de
Kırgızlardır.
Orta asya’da yaşayan En eski
kavimlerden biri olan Kırgızlar Türk boylarından biridir.9.yy’da bir devlet
kurarak
Büyük Hun devleti zamanında İrtiş
nehri civarında yaşadılar.Daha sonra yenisey ırmağı bölgesine yerleştiler.
Bir süre Göktürk ve Uygurların egemenliğinde kalıp 840’da
Uygurları yenerek Ötüken merkezli yeniden devlet kurdular.
Daha sonra Kırgız
ülkesi,Karahıtaylılar tarafından işgel edildi.
Bundan sonra Karahanlılar devletine
bağlandılar ve müslüman oldular.
Kırgızların 13.yy.’da Moğol
egemenliğine girmeleri sonucu en eski
Türk yurdu olan “Ötüken”bölgesi bir daha Türklerin eline geçmemiştir.
Kırgızlar Cengiz Han döneminde
Moğollara boyun eğen ilk Türk nkavmi oldular ve 13.yy’nın başında siyasi
egemenliklerini yitirdiler.
Bu olaydan sonra Orhun bölgesi ,Türk
yurdu olmaktan çıkıp Moğolistan’a ait bir bölge haline geldi. Moğol dev letinin
dağılmasından sonra 13.yy’da bölge hakimiyeti için Kalmuklarla yaptıkları
mücadeleler,milli destanı “Manas Destanı”nında yer alır.bu destanda Tenisey
nehrinden yola çıkan Kırgızların Tanrı dağlarına olan göçü de anlatılır.
Kalmuklar,Kırgızları Yedisu
bölgesinden çıkararak onları şimdiki yurtlarına sürmüşerdir.Burada bir süre
Şeybanilere bağlı olarak yaşadıktan sonra 19.yy.’nın başlarında Hokand
Hanlığı’nın hakimiyetini kabul etmişlerdir.
19.yy.ortalarından itibaren Kırgız
topraklarında Rus İşgeli başladı.
Ruslar,1876 yılında Kırgızistan’ın
tamamını ellerine geçirdiler.Birçok Rus göçmenini de Kırgızistan’a getirip yerleştirdiler.Bu
durum Kırgız ayaklanmasına neden oldu.Ruslar ayaklanmayı bastırdılar.
Sovyet Rusya kurulunca Kırgızistan’a
önce özeklik verildi.
Kırgızistan ,1936 yılında Sovyetler
Birliğine bağlı bir cumhuriyet oldu.
Sovyetler Birliğinin 1991’de
dağılması üzerine Kırgızlar bağımsızlığına kavuştular.
Günümüzde Kırgizistan Cumhuriyeti içeersinde
yaşamaktalar.
NOT:Türk Göçleri,Altay dağlarının
kuzeyi ile Sayan dağlarının güneybatı arasında ki “ötüken” adlı en eski Türk
yurdundan başladı.
Bilinen ilk göçler,M.Ö
1700 ‘lerde Sayan dağlarından Altay ve Tanrı dağlarına doğru olmuştur.Burada
uzun süre yaşayan Türk boylarından Oğuzlar,8.yy.’da tekrar göç hareketiyle
Seyhun ve Ceyhun ırmakları arasında kalan Maveraünnehir ‘e ve Hazar denizinin
güneyinden Anadolu’ya giderler.
Göç etmeyip,yurtlarında Ötüken ana yurt’ta kalmak isteyenler
günümüzde Rusya sınırları içinde Rusya’ya bağlı olarak “Altay,Hakas ve Tuva
özerk bölgelerinde” yaşıyorlar.
Burada kalan Kırgızlarlar, şu anki Hakasların ataları
oluyor.Hakasların Kırgızistan’a göç eden ataları olan şimdiki Kırgızlar
Müslümanlığa geçerken burada kalan Kırgızların torunları olan Hakasların çoğu
Hiristiyanlığa geçer.Az bir kısmı ise hala Şamanizme devam ediyor.
Altay halkları ve
Tuva’da ise orta Asya’nın en eski dini olan Şamanizm ve Budizm dini var.
Şu anda
1-Askar Akaev(1991-2005)1991’de
kurulan Kırgızistan’ın ilk
cumhurbaşkanı.iki kere seçildikten sonra 3.kere cumhurbaşkanı olmak istediğinde
her tarafa ailesini yerleştirdiğinden halk istemedi.Daha çok güney illerinden
halk plaşad meydanına toplanarak
devirdiler.Kendisi kaçtı.
2-Kurmanbel Bakiev(2005-2010):Yerine
cumhurbaşkanı oldu.O da aynısını yaptı.Kardeşini,çocuğunu v.b heryere
yerleştirdiğinden halk tekrar plaşad meydanında toplandı.Ama bu sefer kimin
tarafından acıldığı belli olmayan silahlarla 89 kişi öldürüldü.Bunu anısına
Cumhurbaşkanlığı sarayının önünde “içimizde ki kötüleri ayıkladık
“anlamında siyah-beyaz taş
dikilmiş.
3-Roza Otunbaena(2010)
4-Almazbek
Atambaev(2011-):Demokrasiyi yerleştirmeye çalışıyor ama polislerin tutumuna
bakılırsa çok yol var.
PARA:
1 dolar=48.45som
100Som=4 Türk Lirası
Bir öğretmen maaşı
100-500Dolar.Evsahibim üniversitede öğretmendi.maaşı 200Dolar.İlk okul
öğretmeni ev sahibimin maaşı 110 Dolardı.Evi akıyordu.Doğru dürüst mutfağı yoktu.
Bir doktor maaşı500 dolardan
başlıyor.
Üniversite mezunu çok güzel kızlar
restoran,cafe, v.b de günlüğü 200 S-400 S’a çalışıyorlar.
Bu coğrafyada ekenomiyi
anlayamadım.Maaşın bu kadar az olduğu ülkede bütün meyva ve sebzeler 3 Türk Lirasına yakındı.Aynı mevsimde bizde çok
daha ucuz olyor. Onun dışında da her şey pahallı.İnsanlar bu pahallılıkta bir
şekilde para kazanmanın yollarına bakıyorlar
Sadece et ucuz.1 kilo et kasapta 9
dolar.Dışarda daha da ucuzunu bulabiliyorsunuz. yine yol parası da ucuz
sayılır. Sanırım yan geliri olmayan maaşla geçinmesi mümkün değil.
Fransız ev sahibim şehrin dışında
bakımsız tek salon ve mutfaktan oluşan evin kirası 200Dolardı.
Ama diğer Türk evsahibimin şansına evi şehir
merkezinde aynı fiyata ve güzeldi.
*Evler eşyası ile kiraya
veriliyormuş.Türklerden öğrendiğim kadarı ile 30 Dolardan 150Dolara kadar
eşyalı ev bulabilirmişsiniz.
DİL:Kıızgızların alfabesi
Rus alfabesi ile aynı.Sadece kelimelerin anlamları farklı.Örneğin rus ve
Kırgızca “ezzane”yazılmış ama siz ikisini de Rusca sanıyorsunuz.Ayrıca
Ezzanenin adı da yazılmış.
Kırgızcanın konuşma dili Türkçe’ye
yakın ama anlaşılır değil.Uygur dili gibi rakamlar ve bazı kelimeler
aynı.Diğerlerini anlamakta zorlanıyorsunuz.
Türkçeye en yakın dil
Özbeklerin.Onları anlayabiliyorsunuz.Giyim tarzları ve yüz şekilleride bize
daha yakın.
*Ama manas Üniversitesi ve Türk
liseleri sayesinde her yerde Tükçe konuşan Kırgızla karşılaşabiliyorsunuz.
DİN:Müslümanlık ama fazla ezan sesi
duymuyorsunuz.eski bazı camilerin minaresi bile yok.
Ruslar zamanında ilkede 40 tane cami
varmış.çoğuda kapalıymış.Şimdi en çok Türkiyenin ve dier taraflardan gelen
yardımlarla 2000 cami var.Adım başı
yeni ve küçük aynı model cami yapılmış.Bunların
kabartmalı tepede küçük bir kubbesi ve
kısa mineresi var.
Türkçe konuşan rehber kız”Rusyanın
dağılmasından sonra işsizlik nedeni ile insanlar çok içki içiyorlar.O nedenle
dinlerini hatırlamaları için yeni çamiler inşa edildi.Ama nereden geldiğini
bilmediğim(aslında biliyordu da bana söyleyemedi)birçok dini kasetler ve
yayınlar hızla insanları taasuba götürüyor.” Dedi.
yani Türkçeyi öğrettikten sonra
adamları iyi bir müslümanda yapma yolundayız.
Karokolda Türkçe konuşan iki genç
kardeşe nasıl öğrendiklerini sorduğumda küçüğü”Allah bize öğrenmemizi istedi”
deyince”bir şeye emek vermeden olmaz.İnanmam ben öyle safsatalara” deyince büyük
abi”Risale okumak için kendimiz öğrendik” dedi.
EVLER
Eski evler bahçe içinde egenelde tek katlılar.Tuvalet
genelde bahçede ve su yok.Mutfak düzeni
de yok.
yeni yapılanlar en fazla iki katlı ,
sivri teneke katlı çatıları var.Bu çatılarda da çatı katları var.
Bazı yeni evler de Avrupada ki çatılarında pencereler olan
yapılara çok benziyor.
Eski yapılmış toplu konutlar hiçbir
bakımdan geçmediği için çok köhne.Yeni yapılanlar daha iyi.Zenginlerin oturduğu
çok lux evlerde var.
BOZÜY(geleneksel Kırgız kıl çadırı):Önce
tahtadan yapılan “kanatlardan” oluşan “kerege” denilen yuvarlak kısım
yapılıyor.Birbirine bağlanan bu kanatlar ne kadar fazla ise çadır o kadar büyüktür.
Sonra bu keregenin üstü hasırla,onun da üstü renkli
motiflerle kaplanıyor.
En üstede yine tahtadan yapılan
yuvarlak kısım yerleştiriliyor.
Tündük:çadırın en tepesindeki
tahtadan yapılan yarım dünya şeklindeki kısım.birbirini dik kesen dört yöne
bakan üç şeritlerin anlamı;
Dağılan Türk boylarını birleştirmek
anlamına geliyor.Zaten bir yeni evlenen çiftlere bözüy kurulurken de aynı anlama geliyor.Birlikte uzun ömür
geçirsinler.
Bu içşerit dört yönü gösterdiği gibi
aralarında ki boşluklardan gelen güneş ışığı
sayesinde çadırın içinde ki gölgelerden zamanı iini görüyormuş. güneş
saati görevtahmin ediyorlarmış.Bir nev
Çadırın iç kısmı ise;
1-Tör Jak:kapının tam karşısına gelen
misafir,yaşlı ve seçkin insanlar için gelenekselminderlerinde yığılı olduğu
bölüm.
2-Er cak:Sağdaki erkeklere ayrılış
bölüm.
3-Epçi cak:Kadınlara ayrılmış.mutfağında
olduğu bölüm.hemen yanında.yani kadından dar alanda hizmet etmesi bekleniyor.
4-Ulaga:odun ve at eşyalarına ayrılan
bölüm.
OKUL:Kırgızıstanda iki türlü okul
var.Daha çok Rusca ,az Kırgızca öğretilen okullar.Daha çok Kırgızca ,az Rusca
öğretilen okullar.Hangisini secerseniz.Ama hemen hemen her
genç Kırgız Rusca biliyor.
Okulları çok büyük bahçe
içinde,genelde bakımsız.Osh’daBirini ziyeret ettiğimde Üniversiteye giriş
sınavı olduğundan içeriye giremedim.
Kırgızların çok azı,Ünüversiteye
gidenler İngilizce biliyor.Onlar da çok iyi bilmiyor.
*Kırgızistanın tamamında 7 tane
erkek,7 tane kız yatılı Türk okulları var.Yıllık 1200 Dolar ödüyorlarmış.Cholpon-Ata’da
kız,karakol’da da erkek Türk okulları vardı.
Anlamadığım bu kadar az parayıbu
sadece eğitim için yapıyorlarsa neden Türkiye de değil.Bunu verebilecek
ama eğitimden mahrum olan çok Türk genci var.
YEMEK:Uygurlar gibi aynı şekilde
kebab çeşitleri pişiriyorlar.Burada daha çok yağda kızartılmış hamur
çeşitleri ve çeşitli mantılar satılıyor.
Yine sebze ve meyva çok bol.Yollar
kayısı ağaçları ile dolu.Ve çok lezzetliydi.Benim denediğim
Borsok:En ünlü eleneksel hamur
işleri.Süt,su,yumurta,isterseniz şeker,tuz ile hamur tapı açılıp,eşkenardörgen
şeklinde kesilip kızgın yağda kızartılıyor.Kabarınca Mevlana şekeri gibi
oluyor.Çok lezzetliydi.
Ama heryerde yapılan aynı lezzette
değildi.bazıları kayış gibi oluyor.
Mantı:Büyükçe hamurun içine et-yeşil
soğan karışımı,patates veya cusay(
sağlıklı ot) ve et karışımı konup üsten mamuş şakilde kapatılmış vedelikli kablarda “kaksan denilen metal yuvarlak buharda pişiriliyor.Yani
susuz ikram ediliyor.Ev sahibimin gelini pişirmişti.Tadına doyamadım
*Mantının hamuruna maya konduğunda
hamur daha kalın olduğundan önce haşlanıp,sonra kızartılmış şekline de “haşan”
deniyor.
Vareniki:İçi Patates püresi
doldurulmuş büyükçre mantı.Haşlanıp süzüldükten sonra kaymak ile karıştırılıp
yiyiliyor.
Cucbara:Hamurun içine et(Miasa) konup
gül şeklinde kapatılıyor.Tencerenin altına yağda ince dilimlenmiş havuç ve
soğan kavruluyor.Eklenen sıcak suda mantılar
pişiriliyor.Sulu ikram ediliyor.
Bişkek’e giderken restorantta
yediğim normaldi ama Bişkek’in misafir
olduğum köydeki nefisti.
Beşparmak:Sofraya üzerinde et olan tepsi içinde kat kat pişmiş
hamur geliyor.Ayrıca pişirilen etin suyu da ayrı bir kapta geliyor.
Elle(beş parmakla)hamuru koparıp etle
yiyorsunuz.Ayrıcada et suyunu da içiyorsunuz.
Bana Karakol’da ki ev sahibim
,haşlanmış makarnanın üstüne ince kıyılmış et ile soğanı karıştırarak
yaptı.Yanında da kase ile et suyu(Çorba) ile serviz yaptı.Bana çok lezzetli
gelmedi.
Gürüç(Özbek pilavı):Havuçlu plilavın
üstüne et,onunda üztüne dereotu ile servis ediliyor.Misafir kaldığım evde
yaptılar.Çok lşezzetliydi.
Kurut:Süt makinadan çekildikten sonra
kaymağından ayrıştırılıp kalan kısmı kaynatılıp yuvarlak top haline getirilip
kurutuluyor.
Her yerde torbalar içinde
satılıyor.Çok tuzlu.Sanırım peynir yerine bunu yiyorlar.birkaçtanesini birlikte
aldıklarını gördüm.
Sır:İnce ince yapılmış bir çeşit peynir.Bizim damak tadımıza fazla uygun değil.
Kımız:At sütü kaynatılmadan tahta
yayıkta maya ile iyice tepeden tokmakğı ile vurula vurula mayalandırmaya
bırakılıyor.Tadı ekşimsi.ben zor tadtım.
Carma:Arpadan yapılmış biraz ekşimsi
içeçek.Kırgızlar çok seviyor.
Kımız:Bana tadı ekşimsi geldi.sadece
deneyebildim.
*Burada büyük gazlı fırınlarda
pişirilen nanları ocaman kepçe şeklinde saplı aletle alıyorlar.
*Pakistandan sonra ilk kez peyniri
burada gördüm.
*Nevsai:Pakistanda ki gibi hamur
şeklinde değilde iri taneli şekilde kullanıyorlar.Sonrada her yere
tükürüyorlar.Arabaların pencerelerinden,kapıları açıp sürekli tükürüyorlar.
GİYİM.
*Kadın erkek,yaşlı genç dişlerinin
çoğu altından.Çok şekerleme yediklerinden sanırım dişleri erken dökülüyor
Erkeklerin yaşıları beyaz keçe ve siyah,kahverengi
v.b şeritleri ve motifler işlemeli yüksek fotere benzer şapka takıyorlar.
Kadınlar ise güneyde yine eşarplarını
öylesine arkadan bağlıyorlar.Elbiseleri genelde oturtmalı ve iki parçadan,uzun ve desenli kumaşlardan.Kuzeyde ise daha
modern giyimliler.Hele gençler modeller gibi giyiniyorlar.Oldukca da acıklar.
Kırgızlar başları kapalı ama
Malezyalılar gibi kolları kısa giyinebiliyorlar.
*Kırgızlar Uygurlar gibi yumuk gözlü
ve yanakları daha şişman.Kendileride genelde kilolular.
*Çöpcülüğe varıncaya kadar kadınlar
her işte çalışıyorlar.
*Bazı yol tabelaları Kırgızcanın
yanında İngilizce de yazılmış.
*Bizde eskiden olduğu gibi bazı
aileler gelinleri ile oturuyorlar.Gelin,erkenden kalkıp bütün gün ev işleri ile
uğraşıyorlar.Kayınvalidelerde keyif yapıyor.
*Rus kültüründe olduğu gibi çok
yaygın olmasa da selamlaşırken kadın kadına öpüşüyorlar.
OSH
Geniş,ağaçlıklı caddeleri olan ,biraz
bakımsız yemyeşillikler içinde bir
şehir.Çok bilinen bir şehir merkezi yok.
KALMA:Güzel bir otelden aldığım fiyatlar:
Kahvaltı dahil bir kişilk oda 28
Dolar,iki kişilk oda 32 Dolar.
Kelecek pazara doğru inerken kadın
falcıları çokuğuna şaşırdım.
1)Süleymaniye dağı:şehrin
içinde.Yürüyerek veya araç ile dağda ki müzenin kapısına kadar
gidebiliyorsunuz.Süleyman peygamberin yaşadığına inanılan bu dağda ki müze 9-12
ve öğle tatilinden sonra tekrar açılıyor.Giriş ücreti turistlar için 50S.Foto
makinası için 10S ve video çekimi için 50S ödüyorsunuz.İçerde çok görülecek bir
şey yok.Bir iki eski eşya,erkek ve kadı şaman heykelleriv.b var.
Yürüyüş yolunu takip ettiğinizde
tepedeki mescid’e kadar giebiliyorsunuz.İsterseniz buradan da aşağıya iniş var.
2)kelec hek Bazar:Bizdeki rus
pazarlarına benziyor.Türkiyeden de çok mal var ama kaliteli sayılmaz.
OSH’DAN TACAKİSTAN’A GEÇİŞ(Tacikistan
sayfasında)
OSH’DAN BİŞKEK’E GİDERKEN
1-Uzgen Hıstorica Complex:osh’a yakın
ama bana söylenmediği için kaçırdım.İlk İslam Türk devleti olan Karahanlıların ilk merkezi.11.-12.y.y’a ait
.işlemeli minare v.b var.Daha sonra
*Osh’dan buraya günübirlik gidip
gelebilirsiniz.
2-Jalal-Abad:Bişkek’e 100 km
uzaklıkta.Taksi ile içinden geçiyorsunuz.Ayrıca gitmenize gerek yok
.Gittiysenizde buradan Bişkek’e devam edebilirsiniz.
Osh→Bişkek(sadece taksi, 500km,6 kişilik taksi,1000S-1200S,taksinin konforuna göre dağ yolu olduğundan 12 saat sürüyor
Osh-Avtovokzal Taxmotop
terminali(Kelecek pazarı yolu üzerinde,sağ ve sol tarafta iki tane birbirine
çapraz iki terminal var.
Bu yol manzarası çok harika. dağyolu ama düzgün.zaman zaman dönerek gidiyor.Masmavi
göller(Toktogul baraj gölü) ve yolu takip eden ırmak.Yol boyu tepeleri karlı
dağların yemyeşil eteklerinde ki yaylalarda Kırgızların kıl çadırlarında
yaşıyorlar. yayılan yüzlerce,inek,koyun
ve at sürüleri de etrafta.Yine ara ara
renkli dağları ile doyumsuz manzara.
İsterseniz bu yol üzerinde kıl
çadırda konaklayabilirsiniz.
BİŞKEK( yemyeşil ve büyük parkları olan şehir.)farklılığı
anlıyorsunuz.bakımlı ,mini etekli alımlı
kızlar.Bazıları da çok güzeldi.İnsanlarda bir rahatlık var.Konuştuğum Türkler
de”Bayanlar gece yarısı bile tek başına parkta oturu.Kimse rahatsız etmez”
dediler
Şehre gelir gelmez
GENEL
*Beko ve istikbal’in reklamları
heryerde gördüm.Kendileride satılıyordur.
Demirbank ‘ta gördüm.
Vefa center:Fetullah Gülen’e yakın olan
iş adamlarının kurduğu söylendi ama kesinliğini bilemem.9’da açılıyor.hemen
girişte İstanbul berber salonu ve üst katta Türk restorantları var.Burada
birçok Türke rastlayabilirsiniz.
Şehir merkezi Chui caddesi ve cadde
üzerinde ki Meydan Plaşad sayılır.Gezilecek yerler bu cadde üzerinde yürüme
mesafesinde.
Chui caddesi üstünde sırasıyla
1)Sum:Birkaç katlı alışveriş
merkezi.Elektronikten,kıyafete,makyaj malzemelerine kadar her şey
satılıyor.Türkleri burada görme şansınız çok fazla.Ben fazla fiyatları bilmem
ama kremlerin ucuz olduğu söylendi.
2)Şehir Parkı:özel heykelleri
,ağaçları ve çiçekli bahçeleri ile dinlenmek için çok güzel bir park
A)Tiyatro :Daha sonra tuvaletine
girdim.Musluklar kırıktı.İçi de bakımsızdı.
B)Ressamlar sokağı:Manas heykeline
gelmeden güzel Kırgız resimleri satılıyor.
C) Erkindik Caddesi:Şehir parkından
yukarıya doğru ağaçların gölgesindeki bu yol üstündeki kanepelerde insanlar geç
saatlere kadar oturuyorlar.Buradan geri ana yola dönünüz.
*Burada çok güzel bir bina vardı ama
sorduğum Kırgızların çoğu bilmiyordu veye farklı cevaplar verdiler.
3)Plaşad Meydanı=Ata-too(ala Dağlar)
Meydanı:Şehrin en popüler mekanı
A)manas heykeli:Aslında bu heykelin
yerinde Lenin heykeli varmış.Manas heykeli dikilince Lenin heykeli arka tarafa alınmış.
MANAS DESTANI:11.y.y’da
Altay-Kırgızlarının Sibirya-Yenisey’den şimdiki Kırgızistan-Talas bölgesine
gelişlerini anlatan en uzun sözlü (yarım ilyon)destan.daha sonra yazıya da
dökülmüş.
Kırgızlı Türkçe öğrenmiş çocuğun
anlatımına göre:Manas doğduğunda 15 yaşında gibiymiş.15 yaşına geldiğinde 40
arkadaşı ile birlikte halkı ile göç ettiğinde Talas’ı görünce”neden burası
bizim ülke olmasın” demiş ve yerleşmişler.
Manas destanı üç bölümden oluşuyor.
1-Manas:Manas’ın çocukluğundan
ölümüne kadar olan kısım
2-Semetey:Manas’ın oğlu
3-Seytek:Semetey’in oğlu
*En ünlü Manascı Sayabayk
Karalayıf.tarih müzesinde de kendisine yer ayrılmış.
B)Tarih Müzesi:Manas heykelinin
arkasında.Giriş ücretsiz.Fotoğraf makinası 120S.3 katlı güzel bir müze.
İçinde Cengiz Aymatov,manas veKomuniz
dönemi ve Lenin hakkında da materyaller
de var.
C) Cengiz Aymatov’un heykeli:Manas
heykelinin tam karşısında
4)Cumhurbaşkanlığı sarayı ve önündeki
7 nisan 2010’da ölenlerin anısına dikilen siyah ve beyaz taş.Cadde üstünde manas heykelinin
ilerisinde.
7 nisan 2010’da bu 7 katlı sarayın
damından toplanan insanlara ateş açılarak 89 kişi öldürülmüş.
Siyah taşın anlamı da “içimizdeki
kötüleri ayırdık”
5)Lenin heykeli ve Meclis
Binası:Manas heykelinin arka tarafında
6)Panfilor Parkı:Ağaçların arasında
luna park
7)Arzu:Her türlü Kırgız yemekleri
deneyebileceğiniz ucuz ve güzel restoran.
Buradan tekrar ana cadde Chui ‘ye
çıkınız.Araç ile
8)Oş Pazarı:Bişkek’in en biyik
pazarı.Yiyecekten giyeceğe her şey satılıyor.Özellikle meyva ve kuru yemişler
çok güzeldi.
Buradan Yukarı caddeye cıkarak 295
nolu dolmuş ile(şehir merkezine 20 km uzaklıkta,25S)
*Her 295 nolu dolmuş gitmiyor.Sorunuz
9)Ata Beyit Memorial Complex:Çok
güzel köyleri geçtikten sonra yol ağzında inip 7-8 dakika tırmanıyorsunuz.
Bu anıt mezarlıkta
a)ünlü Kırgız yazar Cengiz
aymatov(12.12.1928-10.06.2008)’ın mezarı var.Ben gittiğimde anıt şeklinde
yaptırılıyordu.
b) Müze:1938’de Stalin, devrim
yapabilecek şehrin ileri gelenlerini (137 kişi,birtaneside Nasır Maylikul adlı
Türk)öldürüp buradaki çukura gömüyor.Yıllar sonra burada ki tuğla fabrikasından
kemikler çıktığında babasıda öldürülen
ve olayı gören küçük kız çocuğunun hatırladıklarıyla kemiklerin sahipleri
belirleniyor.
Bu kişilerin fotografları ve
yaşamları ile ilgili ücretli bir müze ve kemiklerin çıkarıldığı çukuru
görebilirsiniz.
c)7 nisan anıt mezarlığı:7 nisan
2010’da Plaşad meydanında öldürülenlerin fotoğrafları, mezarları ve adlarına
dikilen anıtı görebilirsiniz.
Buradan geri dönerken buradaki güzel
köylerden birini ziyaret edebilirsiniz.
10)Manas üniversitesi(Cal Mikroreyan’da-Cengiz
Aymatow Kampüsü):
*Bişkek’te 50 tane üniversite
varmış.Ama bir profosorün maaşı 300 Dolar olduğundan geçinmesi mümkün olmadığı
için öğrenciden kağıdını okuma v.b için rüşvet alıyormuş.Daha sonrada geçirmek
zorunda kalıyorlarmış.Yani çoğunda kaliteli bie eğitim yokmuş.
*Manas üniversitesi kırgızistan’ın içinde kendi sınavını yapan
tek üniversite.
Şehrin içinde dolmuş ile ulaşılıyor.
Kağıt üzerinde Türkiye ve Kırgızistan
milli eğitim bakanlığı ortak görünüyormuş ama para işlerini Türkiye hal
ediyormuş.
Bu üniversiteye Türkiyeden öğrenciler
Ö.S.S ile ,Kırgız öğrencilerde yapılan benzeri bir sınavla giriyorlarmış.
Aynı Türkiyede ki devlet
üniversiteleri gibi üniversitenin içinde
yurt v.b bedava.Devamsızlığa çok özen gösteriliyormuş.
İlk yıl hazırlıkta Türk öğrenciler
Kırgızca,Kırgız öğrenciler Türkçe öğreniyorlar.Ondan sonra eğitim dili öğretmenine göre Türkçe ve Kırgızca.
Eğitim ve ekenomi fakülteleri oldukça
iyiymiş.mezun olanlar
*Bu üniversite Türkiye Cumhuriyetine
ait olduğundan YÖK tarafından kabul edildiğinden bu üniversiteden “denklik
başvurusu” yapmadan diploma alabiliyorlar.
*Diğer Atatürk Ala-too (ala dağlar)üniversitesi ise Fetullah Gülen’e ait vakıf üniversitesi.
11)Ala Archa:Şehre 40km uzaklıkta ki
bu yaylaya ısık göl çevresindeki yaylalara gidecekseniz gitmeye
değmez.Aynı.Zaten dolmuş yok.Kendi imkanlarınızla gitmeniz gerekiyor.
*Kok-Djar Köyü:Burası sıradan bir köy.Benim evsahibim
burada yaşıyordu.Harika bir köy evinde kaldım.nefis köy yemekleri yedim.
TALAS
Bişkek’e 6-8 saat uzaklıkta.Manas’ın
anıt mezarı ve Cengiz Aymatov’un köyü(evi müze haline getirilmiş.)var.Yol çok
uzun olduğundan daha sonra Kazakistan veya özbekistan’dan geçmeyi düşünüyorum.
ISSYK – KUL (ISIK GÖL):668-702 metre
derinlikte,180km uzunlıkta ve 30-60km genişlikte ki bu sodalı göl dünyanın
Baykal gölünden sonra ikinci temiz gölü.Çıplak gözle 20 metre derinlik
görülebiliyormuş.
Hikayeye göre Cholpon adlı kalede
yaşayan güzel prenses aşık olduğu adamı babası öldüddürür.Bunun üzerine kız o
kadar ağlarki gözyaşlarından göz yaşları gibi tuzlu,kalbe dolan aşk gibi sıcak
olan bu göl oluşur.gerçekten bu göl yaz
kış sıcakmış.
Yaşadıkları kalede gölün karşısında
ki dağlar şeklini alır.rehber kız dağlardaki kızın ve babasını siluetini
göstermeye çalıştı ama ben tam göremedim.
*Isık gölün güney kısmı daha
bakir ama ulaşım daha zor.Otel felan
yok.
Kuzeyi turistik,oteller v.b
var.Ulaşım kolay.
BİŞKEK’TEN ISIK GÖLE GİDERKEN
Bişkek→ısıkgöl(260km,otobüs
250S,taksi 400de var.)
Bişkek-Jibek-jolu’ndan herhangi bir
yerden 350 nolu dolmuş ile
Bişkek →Tokmok(60km,25 S)
hemen şehrin girişinde garajların
önünde inip( çantanızı Cholpon-ata dolmuşlarına bırakabilirsiniz.)( biraz
yürüyüp yuvarlaktan sağa dönüp 212 nolu dolmuş ile(15km,25S)Yol biraz düz
gittikten sonra sağa doğru iki kez kıvrılyor.Dolmuştan minarenin önünde
ininiz.Dolmuş köylere doğru devam ediyor
*kalbalıksanız taksi tutmak daha
avantajlı(100 S)
1-Burana:Giriş 40S.Sanırım tepesine
çıkmasan ödeme yapmana gerek yok.11.y.y’a ait minare.İpek yolunun gözetleme
kulesi.
Aynı yoldan geri garajların hemen
karşısından doldukça kalkan dolmuşlarla
Tokmok→ 120km,gölün başladığı şehir)→Cholpon
–Ata(80km)→Karakol (130km,100S-150 S)
(Cholpon-Ata’ya kadar 250 S,karakol’a
kadar 300 S.)
CHOLPON-ATA
Göle en yakın mesafede olan yüzmek için en fazla plaj bulabileceğiniz
turistik şehir.
*Buradan şehir içi ve yakın çevrelere
turlar var.Değmez.
Jeti-Oguz turu 1000 Somondu.
Kalmak için çiçekli bahçe içinde olan çok pansiyon ve otel
var. En fazla kahvaltı dahil 500 S.
Şehrin girişindekiler ve yolun üst kısımındakiler daha uygun
dediler ama Şehir plajına yakın 200Soma çok sevimli pansiyonlarda var.Yine
şehir plajına giderken kıl çadır da uyumak isterseniz 200S. Eşyalı kiralık
evlerin ücretide 10-15 dolar.
Şehire girerken sırasıyla
1)
Gömbez:Şehrin girişinde sağ tarafta kırmızı güllerin olduğu bahçe içinde
Risbek adlı bir evliyanın 4 ayak
üzerine yapılmış anıt şeklindeki mezarı.
Buradan gölün manzarası da çok güzel.
5 dakika yürüdükten sonra benzinliğe
varmadan solda toprak yoldan( kısa
mesafe sonra asfalt yol oluyor.) yukarı doğru yürüyerek yarım saat.Ama çok
geçen araç var.
2)Saymaluu taş:giriş 10
S.Savaşta kaç askerin öldüğünü sayabilmek
için savaşa giden her asker için bir taş konurmuş.Dönenler için de buradan bir
taş alınırmış.Böylece kaç askerin öldüğü anlaşılırmış.Girişteki büyük bir taşın
üzeride eskiden kalma resimler var.tekrar Ana yola dönünüz.Yürümeye devam
Sol tarafta bir parkın içinde gri
renkli kuşlu kadın heykelinden aşağı doğru indiğinizde
3)Gorodskoy Plajı(Şehir
plajı) ve diğer plajlar:göle inen yolda plaj için her şey satılıyor.Çok renkli.
Sahil manzarası aynı bizim denizde ki
plajlar gibi.Bir eline şemsiyesi diğer koltuğuna karpuzu alan sahile iniyor.Sahilde
Balykchy de kurutulan balıkların yanında
herşey satılıyor.
Göl suyu gerçekten çok temizdi ama
bana biraz soğuk geldi.Çoğu Rus ve yerli turistler vardı.
*Rukh-ordo Cultural Center’e varmadan
“Sultan Süleymen” adlı Süleyman adlı çok
cana yakın türk gencinin restoranı var.
ANI:Bütün günün yorgunluğundan sonra çantamı bıraktığım kafeye giderken Türk
bayrağı gördüm.İçeri girdiğimde Bizim Türkler içki masasını kurmuşlar,Kırgız
işleri ile yemek yiyorlardı.Restorantın sahibi Süleyman ve diğerleri çok sıcak karşıladılar.Öğrenmek
istediklerimi sordum.Çok özlediğim patlıcan ezmesiyedim ve çay içtim.Mutlu
oldum Türklerle karşılaştığım için.Özlemişim vatanımı.
2)Rukh-ordo Cultural Center:Giriş
yerli ve turiste 300 S.Sadece yerli emeklilere bedava.Şehir merkezine tam
gelmeden dolmuştan ininiz.
Bana Manas üniversitesinde okumuş
Türkçe bilen çok tatlı bir rehber verdiler.Bu güzel müzeyi birlikte çok güzel
gezdik.
Müzede Kartal,kıl çadır v.b Kırgız gelenekleri ve ileri gelenleri (Atatürk’te vardı.)anlatılıyor.Örneğin
Gençler askere giderken her biri kocaman bir taşı koyarak yığın
yapıyorlarmış.Dönen bu yığından bir taş alıp başka bir yere koyuyormuş.Böylece
savaşta kaç askerin öldüğü bilinebiliyormuş.
Ayrıca farklı dinler ibadethaneleri
ile anlatılıyor.Gök tanrı dinine ait ibadet hane de vardı.
Bu arada Ordodoks haccının bir tepede
İsa’nın başını temsilen kros olduğunu, bir de hemen altında
ellerini temsilen bir çubuk eklediğini ve en alt tarafta da eğiml cubuğun İsa’nın
gökyüzüne çıktığını temsil ettiğini öğrendim.Genelde Ortodoks haccında
çubukların uc kısımlarda da haç oluyor.
Yine şiilerin halı ve cami v.b de
köşeli(dörgen,kara v.b)motif kullandıklarını
ama sunilerin yuvarlak hatlı motif kullandıklarını burada öğrendim.Bu da
sunilerin daha yumuşak karekterde olduğunu gösteriyormuş.Ama ben pakistandan
çıktıktan sonra biri Pakistanlı 11 kişiyi öldürenler suniler.
Bunun dışında dünya üzerinde ad
yapmış önemli insanlarında heykelleri ile tanıtımı yapılmış.Bunlardan
Kurmanjan Datka:Resmini birçok yerde
göreceğiniz Kırgızların halk 1800 lü yıllarında ki kadın kahramanı.
Kendisi 18 yaşında babası tarafından
70 yaşındaki adamla evlendirilmek istendiğinde karşı çıkarak(Kırgızlarda ilk
olmuş bu olay.)sevdiği Özbek Han( O zamanlar Özbekistan’a bağlı olan
Kırgızistan ) ile evlenmiş.
Kocası ölünce başa geçmiş.1842’de
doğudan Ruslar gelmiş.Doğuda ki Kırgızlar Ruslardan yardım istemesine rağmen
Güneyde ki Kırgızlar”Biz Özbek
yönetiminden memnunuz dişyerek” Rusları geri çevirmiş.Böylece Ruslar doğuya
geldikten 11 yıl sonra güneye geliyor.Ruslar Güneydeki insanları ikna etmesi
için yaşlı Kurbanjan’la konuşuyorlar.Kendisi de halkı ile konuşarak”Rusları
kabul etmek zorundayız.”diyerek kan
dökülmeden halkını ikna ediyor.
Daha sonra Bie rus askeri şakadan
gelininimsaçını kesiyor.Saç ta Kırgızlarda çok önemli olduğundan oğlu da Rus
askerini öldürüyor.Rus askeri öldürmekte çok büyük suç olduğundan Ruslar
Kurbanjan’a”ya oğlun ölecek veya Kırgız halkının tamamını öldüreceğiz”
diyorlar.Bunun üzerine kendisi oğlunun gözü önünde asılmasını halkını kurtarmak
adına izin vermek zorunda kalıyor.Ama bu olaydan sonra da akıl sağlığını
kaybediyor.
Yine Cengiz Aymatov’un hikaye
kahramanları da heykellerle canlandırılmış.
Bu müzeden gölün en güzel manzarasını
seyredebilirsiniz.
Colpon-ata’dan Karakol’a giderken;
1 –Bosteri:Ata→Bosteri(10 km ilerde
göl kıyısında daha küçük sahil kasabası.Burada da kalabilirsiniz.
2- Grigorievskre:Bosteri→Grigorievskre
milli Parkı(30km)
Yol ağzında indikten sonra sağa
yukarı doğru yürümeye başlayınız.Bu bilgedeki evler beyaz badanalı ,kapı ve
pencereleri çok güzel dizaynda maviye boyanmış.Tüm evler pıtırak gibi meyvaları
olan ağaçlarla dolu.Hepsi çok sevimliydi.
Daha sonra gelip geçen araçlardan
birine bininiz.Dolmuş çok geç geliyor.ben en az 1 saat yürümemem rağmen
gelmedi.
Bu milli parkın adının anlamı “iki
dağ arası “demekmiş.Gerçekten yemyeşil yüksek çam ağaçlarının olduğu bu vadiden
tertemiz suyu olan çok güzel bir ırmak akıyor.
Parayla girebileceğiniz bu vadide
hemen sizi geleneksel giysileri ile ellerinde evcilleştirdikleri kartallarla
Kırgızlar karşılıyor.Foto çektirmek 100 S.Yine bu bölgede üretilen bal her
yerde satılıyor.
Burada kalmak için otel,kıl çadır ve
restoran da var.
Solda tarafta fazla büyük olmayan
şelale de var.buradan da manzara çok güzel.Ama yolun kıl çadırların olduğu
bölüme kadar gidinz.Bir tarafta gürül gürül akan ırmak.çamlarla bezeli dağlar
ile manzara çok nefis. İsterseniz yukarı doğru at ile de gidebilirsiniz.
Ben önce bir kazak turist grubuna
takıldım.Yanlişlıkla sonra Kırgızlara katılmışım ama iyi oldu.Vadinin
ilerisinide gördüm böylece.
Tekrar ana yola gelip Karakol yönüne
dolmuş ile devam ediniz.
KARAKOL
Aynı geleneksel evlerin çok daha
güzelleri var burada. Kışın kayak merkezi.hele
çevresinde ki tepeleri karlı Ala
dağların görünntüsüne doyamadım.
Şehrin merkezinde
Meyetb(Mıhsız mescit):Dungan
milletine ait bir şahıs tarafından Çinlilere yaptırılan bu camii 100 yıllık ve
çok güzel.Tahtaların oymaları ve işlemeler çok güzel.Çinde benzer camiler
görmüştüm ama bunu çok beğendim.yeteri kadar bakım yapılmamış.Yeni yapılan su
boruları manzarasını çok bozmuştu.İçide çok güzel.
ANI:Karakol’da ki ev sahişplerimle
dil problemi olduğundan sormak istediklerimi bir türlü anlatamadım.Bu camiye
gittiğimizde yine şansıma Türkçe dini yayınları takip etmek için kendi cabaları
ile Türkçe öğrenen iki kardeş aracılığı ile ev sahibime planımı anlattım.
Ertesi günüde hanımı ile kaplıcalara
gittiğimizde aynı sorunu yaşarken yine şansıma Türk lisesini bitirmiş bir genç
yardımı ile Yedi-Öküz’e dolmuş bulabildim.
2)Prjeva Iskii:Bu tepesinde kartal olan monumente yağmur yağsığından gidemedim.Şehir
merkezinden dolmuş kalkıyor.
3)Karakol-Büyük pazar→Aksu(dolmuş,25
km,her yarım saatte bir var.)
Aksu,Yine içinden ırmak geçen çok çok
güzel bir kasaba
A)yepkob(Serkof olarak okunuyor.
)-Rus manastırı:Karakol’dan 12 km sonra yol üstünde sağda
göreceksiniz.Tahtadan oymalı
yapılmış.Güzel bir kilise.Ben gittiğimde 5 kişilik cemaat ile ayin vardı.
Bu kiliseyekaplıcaya giderken veya dönüşte uğrayabilirsiniz.
A)Kaplıcalar:Manstırdan 6 km
sonra.Dolmuş buraya kadar gidiyor.sanırım giriş 40 dakika için 50 S.Özel odalarda kuvetler var.Yerden gelen
sıcak su ile doldurup yıkanıyorsunuz.bakımlı
değildi ama ben kaplıcayı çok severim.Üç aylık kirimi attım.
Karakol-Tortugul Torgoy durağı→Jeti-oguz-Kuroht
(25km)
Ama ben Pazar olduğu için dolmuş
bulamadım.Kızılsı (veya Barksoon dolmuşuna
)binip 10 km sonra jeti-Oguz’da indim.Oradan Koruht’a giden çok araç
var.Parasını ödeyerek birine bininiz.
4)JETİ- OGUZ(yedi öküz)
1-Kuroht:Yol boyu manzaralar tablo
gibiydi.
A)7 tane kırmızı kaya: Kuroht köyünün
girişinde ,bölgeye adını veren 7 tane sıralı bu kayaların görüntüsü çok
güzel.Hemen yolda sizi yine bal satanlar ve kartal ile fotoğraf çektirmek
isteyenler karşılıyor.Burada da kaplıca varmış.
B)Kuroth,yine gürül gürül akan
tertemiz bir ırmağın kenarında kurulmuş çok sevimli evlerden oluşmuş
köy.Irmağın karşı tarafında ki köye geçmek istedim ama su yağmur nedeni ile
yükselmişti.Geçemedim.Köyü gezdikten sonra dağa
doğru ırmağı takip ederek
Kuroht→Kök Çayık(7km,yürüyenlerde
vardı ama gelen araçlarla çıkabilir veya taksi kiralayabilirsiniz.
2-Kök Çayık
A)Yayla:Bu yaylada rus
kozmonotların(Gagarin)’nin de kaldığı dinlenme evlerinin yanında birçok kıl
çadır var.İsterseniz kalabilirsiniz.Yemyeşil çayırlar ,inekler,atlarve çam ormanları,tepeleri sisli
dağlar.İnanılmaz güzel bir yayla.Zaten Kırgızistan’ın en güzel
yaylasıymış.Yemek yiyebileceğiniz yerlerde var.
Buradan yürüyerek veya at ile(Yalnız
çok gidenler var.Bir gruba takılın.40 dakikasürüyor.
B)Şelale(Vadapat):Şelaleye giderken
tepeden kıl çadırların ve yaylanın görüntüsü çok güzeldi.Hele tepeleri sisli
dağlar.Doyamadım bu güzelliğe.
Şelalenin döküldüğü kayalık merdiven
gibi kademeli olduğundan görüntüde çok güzeldi.
Aynı yolla Karakol’a dönünüz.
ISSIK GÖLÜN GÜNEYİ
Karakol-Afa Vazgal→Isık Gölün
Güneyine doğru dolmuş(maşruka) bulabilirsiniz amaKarakol şehir merkezinden de Kızılsu dolmuş durağının karşısından ısık gölün güneyine kalkan dolmuşlarla
Karakol→ Balykchy (Direkt giderseniz 200
S)
Issık gölün güneyi de çok
güzel.eğer özel arabanız varsa çadır
kuracağınız ve göle girebileceğiniz çok güzel yerler var.çok da özel araç
geçiyor.Bu dolmuş yolu Karakol’dan belli bir süre sonra hep göl kıyısından
gidiyor.Manzaranın keyfini çıkarmak için cam kenarını seçiniz.
Karakol→Biriski İampans Şelalesi→(55km,içeri
doğru araç ile 10 dakika daha gidiliyor)Barskoon→(35 km)→Skazla(70km,Fairy tall
kanyon) tabelasını gördüğünüzde gölün
kenarında ininiz.Kanyon yolu içe doğru tepelik olan değilde onun yanında açılan düz ikinci
yol.Ben biraz bekleyince kanyona giden yok diye yoldan çevirdiğim bir taksi ile
gittim ama heman peşimize bir sürü araç geldi.O nedenle yol ağzında beklerseniz
gelen araçlarla 15 dakikada kanyona gidebilirsiniz.
SKAZLA(FAİRY TALL KANYON)
Kanyon adındanda anlaşılacağı gibi
çok değişik şekillerde genellikle kırmzı kayalıklardan oluşmuş.Bizim Kapadokya
ya benziyor.Kırmızının yanında farklı renklerdeki kayalıklarda çok değişik hava
vermiş.yaklaşık 1 saatte kanyonu gezebiliyorsunuz.Dinazorun yavruları ve daha
farklı hayvan şekillerini görebilirsiniz.tekrar ana yola dönüp Balykchy yönüne devam ediniz.
*Barshkoon’un en güneyin de Kanadalıların işlettiği altın madenleri var
ama halk isyanda.
SON-KOL LAKE:dağların üstünde çok
güzel bir gölmüş ama ağustostan önce kar kalkmıyormuş.Aslında ben burada kıl
çadırda kalıp hakiki Kırgız köylüsü ile karşılaşmak istiyorum ama bakalım araç
bulabilecekmiyim.Bu yazımı daha önce yazmıştım ama
Daha önce dediğim gibi şans
paçalarımdan oluk oluk akıyor.
Noralde ben Balykchy’ye gidip oradan araç bulabilirsem
Son-Kol gölüne gitmeyi çok istiyordum ama pek umutlu değildim.Yolda dolmuş
beklerken bindiğim i özel araç Son-Kol
gölünün yakınında ki Kochkor şehrine gidiyordu.tabii ki çok sevindim. Kanyondon
belli bir süre sonra yol içe kayıp tekrar göl kenarına çıkıyor.
*İlerde bakonbaeva’nın alt
tarafında güneyinde “Kuzuk” tuz gölü
var.
Kochkor→Son-Kol yol ayrımı(Naryn’e
giderken,40km)→Son-Kol gölü(90km,2 saat,yol fena değil.
*Eğer yola devam ederseniz Naryn 83 km ilerde.
NARY
1)Tash Rabat Fortress:ipek yoluna ait
kervansaray var.Ben gitmedim.
*Kochkor’dan taksi kiralıyabilirsiniz
ama çok pahallı.
Yol ayrımında indiğimde hafif yağmur
ciseliyordu.Göle doğru araba da geçmeyince biraz umutsuzluğa düştüm yine ama
son anda bir jeep geldi.İçindeki aileye rica ettim.Bir kişilik yerleri
vardı.Benide aldılar.Ama çok araç bu yoldan göle gittiğinden her zaman araç
bulabilirsiniz.
Yol manzarası çok güzeldi.Her taraf bahar çiçekleri ile
bezenmişti.Yol dönerek 3012 metre
yükseklikteki göle ulaşıyor.Yol boyu ve gil kenarında birçok çadır ve
hayvanlarla tam yayla yaşamı görüyorsunuz.Yemyeşil çayırlarda at,inek ve koyun
sürüleri otluyor.Daha yükseklerde yaklar da var ama ben göremedim ama herkes
görmüş.
Gölü gördükten sonra ırmağı geçerek
yolunuza devam ediniz.İlerlerde birçok kıl çadır kampı var.Hatta daha da
ilerliyerek gölün güney yakasına bile geçebilirsiniz ama bu yakanın daha güzel
olduğu söyleniyor.hele burada gökyüzüne bakmaya doyamıyorsunuz.
Ben buraya geldiğim için çok mutlu
oldum.Kırgızistan da hep normal yayla yaşamını görmek istiyordum.Evet burada
bunu yaşadım ama turizm buralara kadar da gelmiş.Hele kamplarda heman önünüze
fiyat listesi konuyor.İnsanlar hem normal şekilde yayla yaşamlarını devam
ettiriyorlar hemde yedek kurdukları kıl çadırlarda gelen misafirleri
ağırlıyarak para kazanıyorlar.
Çadırda kalma 500 S-300 S(Kahvaltı
dahil.),Ayrıca öğle ve akşam yemekleri için 250 S ödemelisiniz.Ama pazarlık
payı var.
Ben
göle çok yakın ilk kampa varmadan bir ailenin çadırında kaldım.Başka
misafir yoktu.Çoğunlukta birlikte zaman geçirdik.
At sağmalarını,kımız mayalamalarını
v.b gördüm.at,inek ve koyun dışkılarını karıştırıp,kurutup parçalara ayırarak
yakıyorlar.
Bayanın 4 kızı vardı.4 yaşındaki 2
aylıkkardeşine bakıyordu.ben uzun süre bebeğine ninni söylediğini sandım.
En büyük 10 yaşındaki kızı ekmek
yapıp pişirdi. Ben çadırımda İki yün
yorganın altında 3 çift çorapla ayaklarımı ısıtamadım.
Akşam olunca jenaratörle elektrik
verildi ama kısa bir süre sonra yatma vakti söndürüldü.Çadırlarında televizyon
bile vardı.
İngiltereden bisikletleri ile gelen
gruba rastladım.Eşyaları ve kendileri için iki dolmuş ve rehber kiralayıp 9 gün
ülkenin dağlarını ve şehirlerini geziyorlarmış.
Yine tek başına dolmuş ve rehber kiralayan Amerikalıya
rastladım.Millet benim gibi zorlanarak gezmiyor.keyf yapıyorlar.
Tekrar aynı yolla Kochkor’a geliniz.
*Bu yol üstünde tuz mağarası var.
Kochkor→Balykchy(60km,taksi,120 S)(Yolda
orto Tokai çok güzel baraj gölünden
geçiyorsunuz.
Kochkor→Bişkek(180km,taksi,300 S)
*Ben
buradan direkt Kazakistan’a gececeğimden Bişkek’e uğramadan Kordoy sınırına
taksi ile geldim.
Tokmok→kant(30km)→Kordoy sınırı(40
km)
BİŞKEK’TEN ALMATY’E GEÇİŞ
1-Kordoy sınır:Bişkek’ten 25 km
uzaklıkta,Bişkek’ten her saat başı otobüs varmış.10 Dolar cıvarında.Almaty’e
kadar gidiyor.
2-Talas-tonor:Bu sınır uzak ve faz
la kullanılmıyor.
3-Isık gölden de Almaty’e
ulaşabiliyorsunuz.
A-Cholpon _Ata→Almaty(hergün otobüs
var.Buradan dağ yolundan gidiyormuş.
B-Karakol→Almaty( Her Perşembe
Kogen’den giden otobüs Var.
* Ama bir Türk “bu sınırlardan sadece
Kırgız ve Kazak vatandaşları kimlikleri ile geçebiliyor.”dedi.Sorduğum Kırgız
poliside”herkes geçebilir” dedi ama garajda sormaya zamanım olmadı.
Zaten ben de Isık gölün güneyinide
görmek istediğimden Karakol’dan sonra güneyine devam ederek Kordoy sınırından
geçmeyi planladım.
*Ben kendi imkanlarımla Kordoy
sınırına gittim.Çok kalabalıktı ama hızlı bir şekilde Kırgızistan ve yürüyerek
biraz ilerdeki Kazakistan sınırından hızlı bir şekilde geçip hemen kapıda
bekleyen dolmuş ile
Sınır kapısı→Almaty(Dolmuş,230km,4
saat,1000tenge veya 250 Kırgız Somu=6-7 Dolar)
ÖNEMLİ=Kırgız Somu Kazakistan da da
geçiyormuş.Ben artanları şöföre verdim ama bana kullanabileceğimi demedi.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhaba Kardesim ...Biraz daha ozen gosterip Turk ce yazim ve imla kurallarina dikkat edebilseydiniz eger benden cok daha fazla alkis ve yildiz alirdi bu guzel emeginiz,.. bellegine, diline ...ellerine saglik ,,
YanıtlaSilçok güzel yazmış
YanıtlaSilTebrik ediyorum ellerinize emeğinize sağlık
YanıtlaSilCok guzel , acik , amatorce gercek ve yalin,, tebrikler
YanıtlaSiliclal hanım ben şu an bişkek deyim. Yaklaşık 15 gün önce buraya geldim. Buradan kazakistan ve çin sincan bölgesine gittim ve döndüm. Sizin yazılarınız bana çok yardımcı oldu. Yaşadığınız bazı sıkıntıları ben de yaşadım. Elinize, emeğinize sağlık. Çok çok teşekkürler. Mehmet Köseoğlu Izmir
YanıtlaSiliclal hanım ben şu an bişkek deyim. Yaklaşık 15 gün önce buraya geldim. Buradan kazakistan ve çin sincan bölgesine gittim ve döndüm. Sizin yazılarınız bana çok yardımcı oldu. Yaşadığınız bazı sıkıntıları ben de yaşadım. Elinize, emeğinize sağlık. Çok çok teşekkürler. Mehmet Köseoğlu Izmir
YanıtlaSilSevgili Mehmet bey
YanıtlaSilBeni af ediniz.maalesef internet ozurlusuyum.Mesajinizi su anda gordum.
Bir gezgin yazilarimdan yararlandigini ogrendigimde cok mutlu oluyorum.Cunku gercekten gezenlere yardimci olmak icin cok zaman harciyorum.Sevgiler
İclalciğim seni tebrik ediyorum enerjine hayranim. Samsundan sevgi ve selamlarimi gonderiyorum. Samsuna gelirsen beni mutlaka ara goruselim...
YanıtlaSilFatmacığım
YanıtlaSilSana burada rastlamak beni mutlu etti. Samsun'a benim gelmem zor ama sen Antalya'ya gel. Eylülden sonra evdeyim.Çok öpüyorum.