3 Şubat 2013 Pazar

3-İRAN GENEL/ORTA DOĞU
















Gezi tarihi:1 nisan2013-24 mayıs 2013  
Not: Daha sonra 2015 'de yenıden İran'a gittiğimden bazışehir gezilerini burada ki yazılarımda bulabılırsiniz.


İRAN: Aynı yolda biz giderken onlar dönüyordu.

Yurt dışında hep övündüğüm üç konu vardır.

1-Ülkemde 4 mevsim var.

2-Ülkem çok kültürlü olduğundan yemeklerimiz çok çeşitli ve lezzetli.

3-Ülkemin insanı dünyanın en misafir sever  insanları.İran insanını , helel hele İran Azerilerini tanıdıktan sonra son şıktan vazgeçtim.Tartışmasız dünyanın en dost canlısı ve konuksever halkı.Yolda birşekilde selamlaştığım, tanıştığım insanlar evlerine davet ettiler.En azından yemeğe buyur ettiler. Gidemedim tabii. Evlerinde misafir olduklarımda inanılmaz ilgilendiler. Türkiye de aç kalırsam İran’a kaçacam.En az 1 yıl gelen davetleri kabul etsem olur.Kendi ülkemdeki kadar rahat ettim.Mutlu oldum.
Defalarca sadece adres sorduğum kişiler taksi ve otobüs ücretimi tüm itirazlarıma rağmen ödediler.Bizim için çok az para ama sanırım onlar için değil.insan “bu kadar iyi niyetli insanlar da kalmış mı” diye düşünüyor.






İRAN’DAN DİĞER ÜLKELERE GEÇMEK İSTERSENİZ
Tahran’ın dışındaki konsolosluklar

1)  Mashhad-Türkmenistan Konsolosluğu
Metro ile Lashagar-Humeyni Caddesi durağında inip yürüyünüz.
8.30-12 arası çalışıyor. Cuma, Pazar ve tatil günleri hariç.
Normal viza ve Transit viza 5-7 gün içinde veriliyor.35 Dolar. Hızlanmasını istiyorsanız 55 Dolar. Verilen formu doldurup 2 foto veriyorsunuz.
Benim yeşil pasaportum olduğundan viza parası almadılar. Hangi tarihleri arasında kalacağınızı da bildirmeniz gerekiyor.
5 gün sonra telefonda vizanın verilip verilmediğini öğrenip formu doldururken yazdırdığınız sınıra gidebilirsiniz.
En mantıklısı tahran’dan başvurup Mashhad’dan sonucu öğrenip buradan gitmek.
İran ile Türkmenistan arasında Dört tane sınır kapısı var.
1-Masshad→Bajgiran(Türkmenistan sınırı)→Howdan-Aşgabaad
2-Saraks→Saraks(Merv’e yakın)
3-Cotfabbad→Hrtyk(Bu iki sınır arasında)
4-Pol→Etrek(Uzak.Deniz kıyısında)


İRAN’DAN TÜRKMENİSTAN’A GEÇMEK(2015 tarıhınde)
Quchan→Bajgıran(87km,taksıdolmuşlar şehır merkezının 2 km ılerısınden kalkıyor.Adam başı 7000T.)
Taksılerın bıraz ılerısından otostop da yapabılırsınız ama İranlılar ıçın Türkmenıstan vızesı  zor olduğundan çok sık  özel araç geçmıyor.sınıra mal götüren araçlar geçıyor.Sadece  genelde Türkmenler, bu sınır köyünde  alışverış ıçın geçış yapıyorlar.Yol boyunca sınır kasabası Bajgıran’a kadar sadece bır tane köy vardı.Köyden sınıra yükünüz varsa yokuş yukarı çıkmanız zor olduğundan taksı şöförüne yukarıya kadar çıkmanızı  söyleyınız.Dolmuş da var.İkı manat.
Bu kasabsda otel ıkı kışılık 50.000T.köy ıçınde bır aıle de kalmak yasak.
İran sınırı ıle Türkmenıstan sınırı bıtışık.
ANI: Tahran ‘da Türkmenıstan elçılığı  asaportumu ınceledıkten sonra dırek sınıra gıdebıleceğımı söyledı.Ama ben TürkCumhurıyetlerıne hıç güvenmedığımden tekrar telefon açarak doğrulattım.
Ama Türkmenıstan sınırında , Ashagabat’a telefon açtıklarında benım ıznım olmadığını söylüyerek gerı gönderdıler.  Burada Kulelıde  okumuş ıyı Türkçe konuşan görevlı sadece bana”Kusura bakayın”demekle yetındı.Tüm Türk Cumhurıyetlerı hemen hemen aynı.Kuralsılık had safhada.
Aslında Cumartesıyı ış günü  olduğundan  seçmıştım.Bu seferşansızlığıma o gün H.Z Alı’nın babasının doğum günü nedenı ıle babalar günüydü.Dolayısıyla tatıldı.Hemen Elçılıkte kı tanıdık Türk gencını aradım.Tekrar İran tarafına  geçmek zorunda kaldım. Şımdı Türk gencının, elçının bu sınır kapısına telefon açmasını beklıyorum.
Maalesef tatıl olduğu ıçın bır turlü Tahran ıle ılışkı kuramadım. Mecburen  bu  sevımsız köyün  sevımsız otelınde kadım.
Ertesı gün tekrar Türkmenıstan tarafına geçıp tekrar gırmeyı denedımse de yıne olumsuz cevap aldım. Mecburen gerısın gerı Mashad’a döndüm. Daha ertesı günü Mashad  da kı Türkmenıstan konsolosluğuna gıttığımde  şok oldum.Görevlı bana” Ikı yıl once sana  ızın vermışız ama bu safer yasak konulmuş.Nedenını sorduğumda bılemeyeceğını söyledı.
Bu kaçıncı Müslüman ülkenın kapısından resmen kovuşduğum. Söyleyıncı bazıları kızıyor .Evet zıyaret ettığım  Müslüman ülkelerınde genellıkle kurallar yok.Saçmalık çok.




2)  Mashhad-Afganistan Konsolosluğu
Afganistan vizesi sadece elçiliklerden verildiğinden Tahrandan almak zorundasınız. Adres: Abbas Abad-pakestan street’e yakın.
*Pakistan ile Afganistan arasında problem olduğundan İslamabad’da ki Afganistan konsolosluğundan almak problemli oluyormuş.

3)  Zahedan-Pakistan Konsolosluğu
Zahedan→Mirjaveh(Pakistan sınır kapısı):Artık Taliban militanları ve diğer karışıklıklar nedeni ilegüvenli değil. Kullanmayınız.

4)  Zahedan –Hindistan konsolosluğu

5-İRAN’DAN ERBEYCAN’A GEÇMEK
Normal pasaportlular kara yolunda değılde hava yolunda vıza alabılıyorlar.
Yeşıl pasaportlulara vıze yok ama yıne korkular benı sardı. Ardabıl’den  Tebrız elçılığını aradığımda”Böyle bır pasaportu tanımadıklarını, bızzat Tebrız’e kadar gıdıp pasaportumu göstermem gerektığını ” söyledıler. Yanı dört saatlık yolu sadece pasaportumu göstermem ıçın gıdıp gerı dönmemı bekledıler. İnternet çağında bu zıhnıyet .Ev sahıbım Tahran elçılığını aradığında “Vızeye ıhtıyacım olmadığını” söylemışler ama  bu sefer ıkıncı alternatıf  olarak Ermenıstan’a gıtme durumu olduğundan fazla sıkılmadım.Bu sefer korktuğum olmadı. Yeşıl pasaportum olduğundan hemen geçırdıler.
İran- Azerbeycan sınırları:
1-      Astara→Sınır(Yarımsaat kadar)→Lankaran→Bılasuvar→Bakü(Toplam 318km )
2-      Ardabıl→Bıleh Savar-Sınır kasabası(200km, Ardabıl’de  Vahdat meydanından taksı-15000T, dolmuş 7000T, ara ara yol kötü olduğundan uzun sürdü.)
Sınırı geçtıkten  sonra hemen bekleyen dolmuşla  1 Manat’a 5-10 dakıka sonra taksı ve dolmuşların olduğu yere gelıyorsunuz.
Burada kı dev gıbı arsız  Azerı söferler bır anda etrafımı sardılar.Çok sevımsızlerdı.Hepsını atlatarak tek kışılık koltuğu kalan dolmşu son anda yakaladım.
Buradan →Bakü(200km, dolmuş 10M, taksı15M) ama sınırdan 20 km uzaklıkta kı “Bılasuvar” kasabasındandaha uygun fıyatlı araç bulabılıyorsunuz.





İRAN

HİCAB HANUM HİCAB
Bu uyarıyı herhalde İran’da en çok ben almışımdır. Bir türlü başımda tutamadığım tutak istemediğim baş örtümden dolayı kadını erkeği hemen beni uyardılar.Özellikle  erkeklere verdiğim ters tepkiye çok şaşırıyorlardı.


 Güzel insanlara bu eziyet değer mi?

Yurt dışında hep övündüğüm üç konu vardır.

1-Ülkemde 4 mevsim var.

2-Ülkem çok kültürlü olduğundan yemeklerimiz çok çeşitli ve lezzetli.

3-Ülkemin insanı dünyanın en misafir sever  insanları.İran insanını , helel hele İran Azerilerini tanıdıktan sonra son şıktan vazgeçtim.Tartışmasız dünyanın en dost canlısı ve konuksever halkı.Yolda birşekilde selamlaştığım, tanıştığım insanlar evlerine davet ettiler.En azından yemeğe buyur ettiler. Gidemedim tabii. Evlerinde misafir olduklarımda inanılmaz ilgilendiler. Türkiye de aç kalırsam İran’a kaçacam.En az 1 yıl gelen davetleri kabul etsem olur.Kendi ülkemdeki kadar rahat ettim.Mutlu oldum.
Defalarca sadece adres sorduğum kişiler taksi ve otobüs ücretimi tüm itirazlarıma rağmen ödediler.Bizim için çok az para ama sanırım onlar için değil.insan “bu kadar iyi niyetli insanlar da kalmış mı” diye düşünüyor.

İran’da bana en çok şu soruları sordular

1-Yalnız mısını?Kocan(Sahibin) nerede?
-evet yalnızım.sen yalnız biryeri gezmeye korkar mısın?
O halde…
2-Müslüman mısın?
-Tüm Türkler İranlıların Müslüman olduğunu bilirler.Sizin komşunuz Türkiyenin dinini bilmemenize çok şaşırıyorum.
*Aslında bütün gün bizim dizileri seyrediyorlar.Yaşam ve giyim tarzımızın belirlenen Müslüman tarzına uymadığını düşünerek bu soruyu sorduklarını düşünüyorum.
Daha önce de Müslüman ülkelerde olduğu gibi Atatürk’e karşı olanlara rastladım. Bana”Atatürk koministti. Mollaları kesti vb.” dediler. Atama el memleketlerinde dil uzttırır mıyım? Tartışmaların en sonunda da”Dünyanın en kötü adamı olsa bile Atatürk benim ve ülkem için büyük şans. Atatürk olmasaydı ben hür olamayacaktım.Buralara gelemezdim.Sizdeki gibi kara çadorlar içinde hayatım bitecekti”sadece bu bile yeter atama minnet duymam için”



İRAN’A GEÇİŞ

İran'a direk giden otobüslerin çoğu Aksaray kalkıyor. Ana cadde de acenteler var ama Buradaki Emniyet garajından ve yanındakilerden daha uygun bilet bulabilirsiniz. Genelde 13 te kalkıyorlar. Tebriz üzerinden Tahran'a kadar gidiyorlar. Nerede inerseniz ininiz ücret 35 dolar.Ama ben gittiğim zaman nevruz olduğundan Biletler 75-80 Dolara fırlamıştı.Nevruzdan sonra yine düşeceğini söylediler.
Ayrıca esenler otogarından da kalkan otobüsler varmış.
Yine Ankara ve İstanbul-Haydarpaşa(Ben giderken onarımdaydı) tren de var.
*Ben ilk defa gördüğüm Aksarayda ki bu otobüs terminallerine şaştım da kaldım. İstanbul, resmen yakın komşularımız tarafından işgal edilmiş.  Almanya'ya giden işciler gibi şimdi de bize geliyorlar.
Genelde esenler otogarından direk Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, Nahcivan, Azerbeycan 'a otobüsler var.
Aksarayda ki otogarlardan ise tüm balkan ve Türk Cumhuriyet ülkelerine otobüs var. Sanırım Polonya'ya da vardı. Bazı firmalar Esenlerle paslaşarak çalışıyorlar. Siz alırken değişiklikler olabilir.Sorunuz.

SINIR KAPILARI: Türkiye'den İran arasında üç tane sınır kapısı var.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          Karayolu ile gecerken en çok kullanılan Gürbulak sınır kapısı ama ben Nahcivan üzerinden geçtim.

1)Ağrı- Doğubeyazıt--->Gürbulak sınır kapısı(35km)--->İran-Tebriz(24 saat açık,280 km)

2) Van--Özalp--->Kapıköy sınır kapısı--->İran

3) Hakkari -Yüksekova--->Esendere sınır kapısı--->İran

*Iğdır---->Dilucu sınır kapısı--->Nahcivan--->Curfu Sınır kapısı--->İran

*Tabii önce Irak'a gitmişseniz oradan da İran'a gecebilirsiniz.

Vize: Türk vatandaşları vizesiz.

*Saatler mevsimine göre 2 saate kadar ileri almanız gerekiyor.

TARİH
Bu ülkeye en çok ta birçok uygarlıkları barındırdığı ve bıraktıkları eserleri görmek için gidiyorum.

1-Elamlılar: M.Ö 1100-600 kurulan imparatorluğu M.Ö persli Keyhüsrev yıkmış.

2- Medler: Elamlılardan sonra gelmişler.

3-Pers İmparatorluğu--->M.Ö 558-330 arası, merkez Prsopolis,

1.Cyrus(Mezarı Pasargat’ta)
2.Darius(Cyrus’un kızı “Atuşa’nın kocası)
3.Xerexes=Haşayar(Farsiler böyle söylüyorlar)(Darius’un oglu)
4.Artaxerexes(Xerexes’in oğlu, mezarı Persepolis’te)
5.Darius II
.
.
Darius IV(Sonuncusu)


Bu kralların en ünlüsü 1.Darius(521-486) ve Xerkes(486-465).
Ülke sınırları doğuda Hindistan'a kadar, batıda Mısır'a kadar uzanmış.

4- Yunanlılar dönemin: M.Ö 330'da tüm İran topraklarını ele geçirdiler.Büyük İskender ülkeyi işgal ederek Persopolis'i yaktı.İskender'in ölümünden sonra da Yunanlıların etkisi azalınca ülkeyi Partianlar işgal etti.(M.Ö 250-M.S 224)


6-Sasaniler--->M.S 224-638 arası, din zerdüşlüktü.


Ama bu arada Arabistan'da doğan İslamiyet, Arap işgali ile buralara kadar geldi. Zerdüşlerin zorla müslümanlaştırılmak istenmesiyle Şii-Sünni ayrılığı baş gösterdi. Daha sonra da Kerbela olayından sonra iyice kesinlik kazandı. Sasanilerin çöküşü ile

7-İslam Dönemi: Hz.Ömer ve Osman zamanında birçok seferler düzenlenerek Ömer zamanında İslam hâkimiyeti sağlandı.

* Bu 7.yy'da başlayan Arap etkisinin etkili olduğu bu dönem de”Abbasi halifeleri”nin (7.yy-9.yy arası, 180-200yıl)devamı ile birlikte hâkimiyet 600yıl sürdü.

Aslında, 500yıla yakın Sasani hâkimiyetinde zenginler askerlik yapmaz, üniversiteye gidebilir vb.ama aşağı tabaka askere gitmek zorundaydı. Üniversiteye de alınmıyordu. Bu baskılardan bıkmış halk fazla direnmeden eşitlik vaad eden İslam dinini kabul etmiş.
Ama İranlılar Arabı köpek anlamına gelen ifade ile, Araplarda İranlıları Acem(yabancı) anlamına gelen ifade ile çağırmış. Yani birbirlerini pek sevmemişler.
Firdevs,40 yıl kitabında bu olayları anlatmış .Firdevs, Kitabını daha sonra uygun olmadığı bir anda  gazneli Mahmut’a götürdüğünde geri gitmek zorunda kalıyor.
Daha sonra Firdevs’in ünü halk arasında yayılınca Gazneli altınlar dolusu tabaklarla kendisini davet etmeye elçiler gönderdiğinde fakir bir şekilde ölen Firdevsin evden cenazesi çıkıyor.
Ama halk “Şahname” kitabını okuyarak unuttukları farscayı hatırlayarak Arapça yerine farsca konuşmaya başlarlar. Halifeliğe karşı çıkarlar.


8-Selçuklular--->1051 yılında İsfahan'ı başkent yaptılar. Edebiyat ve bilimede çok ilerlemeler oldu. En ünlsü benim de hayran olduğum Matematikçi ve şair Ömer hayyam.Selçukluları 1220 yılında Moğal İmparatoru Cengiz Han'ın orduları yıktı.

9- Moğollar--->1220-1402 Cengiz Hanın torunu Hülagü zamanında Tebriz başkent oldu.
Hiristiyanlık ve budizmin de etkili olduğu bu dönemde Hülügü Hanın müslümanlığı seçmesi ve İl han adını almasıyla Müslümanlık devam etti.
Moğallar  kanlı işgallerinde eserleri yakarak yıkmalarına rağmen kendileri de yapmışlardır. Bu zamandan kalan en ünlü eser Gümbed-i Sultaniye(Zencan)

10-Timurlenk Dönemi--->1402’de Moğal-Türk Hükümdarı Timurlenk, osmanlıyı yenmiş, Başkentde Tebriz'den Kalvin'e taşımış.70.000 muhaliflerinide  öldürmekten kaçınmamıştır ama Minyatür sanatçılara destek vermiştir.
Bu dönemin en ünlü eseri ise Gevher Şad Meşhed Camiisidir.

11-Akkoyunlular dönemi:1402-1502

Akkoyunlu aşiret reisi Osman Bey,1402’de Diyarbakır’da beyliğini ilan etti. Anadolu’ da Osmanlılarla egemenlik mücadelesine girdiler.Uzun hasan devlet güçlü  ve düzenli bir yapıya kavuşturdu.
1473’te Osmanlılar karşısında yenilip nİran’a çekildi ve Tebriz’i Tebriz’i başkent yaptı.
Oğulları döneminde başlayan taht kavgaları devletin sonunu getirdi ve Akkoyunluların yerini bir başka Türkmen devleti Safeviler aldı.

12-Safeviler--->1502- 1736 arası Şah İsmail tarafından kurulmuştur. Şah İsmail,Anadolulu göçebe  ve köylü Türklere dayanmıştı.Anadolu’dan İran’a
Büyük göç yaşandı.

Bu dönemde en büyük mesele iki kardeş Türk milletin birbiriyle savaşması oldu. Şah İsmail,osmanlılarla savaşmak oldu. Şii henedanı Şah İsmail,1514'te Çaldıran'da Yavuz Sultan Selim'ie yenilince Safeviler Anadoludan uzaklaştırıldı.

Şah'ın ölümünden sonra da İran osmanlının eline geçti.

*”Abbas” ,Hz.Hüseyin’in baba bir anne ayrı kardeşi olduğundan “Abbas” adı Şiilerde çok sevilen bir addır.

*Safevilerin 4.kralı olan Şah Abbas 1587’de,ülkeden Moğolları gönderdi. Ülkenin yarısından fazlasını hâkimiyetinde bulunduran Osmanlıları Tebriz’e kadar öteleyerek ülkede tekrar düzeni sağladı.
Bu 100 yıllık dönemin en ünlü eserleri Şah Abbas döneminde Başkent olan İsfehan'da yapılan eserlerdir.

*-1729’da safeviler, yeniden yönetimi ele gçirdiler ama Ülkeye göz diken Deli petro ile başları derde girdi. Osmanlılar, İran'ın Rusların eline geçmemesi için iran'a seferler yaptı ama sonunda
Safevileri, Avşar boyundan “Nadir şah”ortadan kaldırdı.

SAFEVİLER(1502-1736) daha genis anlatımla
Seyh safiyuddin tarafından kurulmuş Safeviler İran’da hüküm sürmüş Türk hanedanlığıdır.
Torunu İsmail, kendisine bağlı Türkmen oymaklarının desteği ile Tebriz’i ele geçirip Akkoyunlu devletine son verdi.(1502)
Azerbeycan ve Bağdat’ı ele geçiren  Şah İsmail, dedesi uzun Hasan’ın topraklarının büyük bölümünü de ele geçirip, İran’da dini temellere dayanan bir devlet kurdu.

Şiilik mezhebi, şah İsmail döneminde Safevi devletince benimsendi. Doğu anadoluda yaptıkları Şiilik propagandasıyla isyanları başlattı.
Şah İsmail, topraklarını batıya doğru genişletmek isteyince Osmanlılar için tehlike olmaya başladı. Yavuz Sultan,İran üzerine sefere çıkıp Çaldıran’da Şah İsmail’i 1514’de yendi.Tebriz2i ele geçirip Güneydoğu ve  Doğuanadoluyu hakimiyetine alan safevilerin etkisini iyice kırdı.
Şah ismail’in ölümünden sonrada Safevilerin Anadoluda ki faaliyetlerinin sonucu,Kanuni,Amasya Antlaşması ile Tebriz,Doğu Anadolu,Irak Osmanlılara katıldı.
17.yy başlarında Safevi-Osmanlı micadelesi tekrar başladı.Safeviler Bağdat’ı tekrar aldılar.2.Murat İran seferine çıkarak Revan ve Bağdat’ı yeniden aldı.Osmanlı-iran arasında yapılan Kasr-ı Şirin (1639) antlaşmasıyla belirlenen sınır günümüze kadar geçerliliğini sürdürüyor.
İranda ki Safevi hanedanı, Türklerin diğer boyundan “Nadir Şah”rafında yıkıldı(1736).İran’da Afşar hanedan devri başladı.
Afşar hanedanlığı 1779; da iran’da egemenliğini devam ettiren son Türk Hanedanlığı olan Kaçar hanedanlığı son verdi.
Kaçar hanedanlığı 1779-1925 tarihleri arasında varlığını sürdürdü.
Kaçar hanedanlığını Fars asıllı Pehlevi Hanedanlığı 1925’de son verdi.
*İran’ın Türk yönetiminden çıkarak, Fars yönetimine geçmesiyle Türkiye ile Türkistan(Orta Asya) Türkleri arasında  bağ kopmuştur .Çünkü bugün bağımsızlığını kazanan Türkmenistan,Özbekistan ve Azerbeycan  ile olan bağlarımız arada İran olmasından dolayı güçlü bir şekilde kurulamamaktadır.
Türkistan’dan Türkiye’ye 19.yy’a kadar devam eden Türk gücü bu dönemden sonra sınır bağlantısının kopmasıyla durmuştur.
Bu durum özellikle Doğu Anadoluda ki Türk nufusun azalmasına neden olmuştur.



13- Afshar period:1722-1747--: Nadir Şah Dönemi-1736'da Afgan kralı Nadir Şah ülkeyi işgal ederek Türk ve Rusları göndermiş.
Hindistan seferinden Tavuskuşu Tahtı ve Nurdağı elmasını Ülkeye getirmiştir. Daha sonra suikastla öldürülmüştür. Kısa sürdü.
Bu dönemden sonra da bir başka Türk sülalesi Kaçkarlar yönetime geldi.

14- İran- Türk Gajarları(Kaçarlar) :1794-1925’e kadar ülkeyiidare etti. Bu dönemde  İngiliz ve Fransızla,Ülkeden çıkardıkları değerli eserleri bir ödeme yapmadan yurt dışına çıkarmalarına izin verildi. Kralı “Ahmet şah” ı Fransaya gönderince bu devir kapandı.
1.Pehlevi İngilizlerin yardımı ile son kaçar

15-Pehlevi hanedanlık Dönemi:1925-1979

A-Rıza Han Pehlevi Dönemi--->1925-1944: 1700 yıllarından sonra Kaçar Türkler tarafından idare edilen İran'da Yönetim, bir ayaklanma sonucu Fars asıllı Pehlevi hanedanına geçti. Meclis kararlarını tanıyan Rıza Han’ın dönemde petrol ve dış güçer ülke yönetimde başrol oynamıştır. Bizde cumhuriyetin kurulmasıyla aynı döneme rastlayan bu dönemde Atatürk’te örnek alınarak ülkede modernleşme çalışmaları parelel gitmiştir.
Rıza pehlevi daha çok Dinin sosyal yaşama etkilerini azaltmak için Kara çarşafı ve Aşure günü kutlamalarını yasakladı.

2.dünya savaşında tarafsız kaldı ama nazi Almanyasından kaçan teknisyenleri barındırması ingiltere ve Müttefik devletlereini tedirgin etmiştir.
 Rusya bazı iran topraklarını işgal edince Amerika ve İngiltere'ye yakınlaşsa da 1941'de İngilizler tarafınan adaya sürgüne gönderilmesiyle 22 yaşında ki oğlu Muhammrd Rıza Şah başa getirilmiştir.

B-Şah Muhammet Rıza Pehlevi Dönemi: (1945-1979)
Daha çok modernleşmenin yaşandığı bu dönemde İran-İngiliz petrol şirketlerinde ki haksız kazanç karşısında 70 yaşında ki Başbakan Musaddık'ın üstün çabaları sonuçunda petrol millileştirilmiştir ama ayak oyunları ile yine 1953'te Amerikanın payı hemen hemen yarı yarıya olan uluslararası şirkete devredilmiştir.

Daha sonra Amerikanın baskıları ile Şah" beyaz devrim"adı altında iyileştirme cabaları özellikle toprak sahibi şeriat isteyen dini liderlerin düşmanlığına neden oldu.Öğrenciler ise devrimin bir an önce tamamlanmasından yanaydılar.Ekonomininde kötüleştiği bu dönemde  baş kaldıranlara karşı şah bastırırken kan kullanmaktan çekinmiyordu.En sonunda baskılara dayanamayarak 1979'da  sürgüne gönderildi.1980'de de Mısır'da öldü.Böylece ülkede İslam Cumhuriyeti kuruldu.

*Türkiede de yakından takip edilen Şah Muhammet Rıza Pehlevinin eşleri
1.F-zie(Mısırlı).Şahnaz adlı kızları var.
2.Süreyya(Çocğu olmayan)
3.Ferah Diba.2 oğlan 2 kız çocukları var.Çocukları Rıza pehlevi(kral olmamış.babası ile aynı adda),Farahnaz,.ABD’de yaşıyorlar. Ali Rıza ve Leyla ise intahar ettiler.

16- Ayetullah Humeyni Dönemi:1902 doumlu olan Humeyni Kum'da Hukuk ve din eğitimi almış. Şah döneminde  1964'te önce Türkiye'ye  sürgün edildi.
Daha sonra birçok ülkede kaldı. Şahın yanlış ve sert tutumundan dolayı yurt dışında yandaşlarını artırdı.İçten ve dıştan mücadele ile Humeyni, 1979'da Fransa'dan İran'a dönerek İslam Cumhuriyetini kurdu.
Fransızların desteklediği Humeyni’nin devrim sürecinde ABD, şah’ı pek korumadı. Zaten ülkede çoğu araç Fransız.Yani paylarına düşeni almışlar.

Halka, bedeva ev,su vb.verme vaadleri vererek gelen Humeyni,Ama şii inancında olmayan iranlılar devlete karşı gelme suçu ile sorgusuz öldürüldüler.Yine şah gibi kedisine karşı çıkanları  idam edecek kadar baskıları artırdırdığından  ve Sosyal yaşamda birçok yasaklamalar getirterek şah'ı aratır oldu.

İRAN-IRAK SAVAŞI: Bu arada 1980'de Irak'ın "Şatt-ül Arap"su yolununun tamamını ve zengin petrol yataklarının olduğu bölgeleri istemisi ve işgali ile İran-Irak savaşı çıktı.
Ama asıl amacı  Amerika ‘nın oyunu:Rusya’da ve Azerbeycan’da  ki petrole göz dikdiğinden Rusya’nın parçalanmasını istiyordu.Zaten savaş bitiminde Rusya parçalanarak ekonomisi geriledi.Petrol ucuzladı
8 yıl süren bu kanlı savaşta askeri güç bolarak daha üstün olan Saddam ordularına karşılık Hümeyninin iman dolu ölmeye hazır askerleri vardı.
İran'ın yanında sadece Suriye ve Libya yer almasına karşılık,ABD , SSCB ve başta Saudi Arabistan olmak üzere arap ülkeleri , ırak'ın yanında yer aldı.bombalanmalar, füzeler, ölümler..Sonunda iki taraf içinde toprak kazanımı olmadan savaş bitti.
Ayrıca,   Humeyni Amerika'yı dini yapısından , ve Şah'ı ve Savaşta  Irak'ı tuttuğu için düşman ilan etti.Bu arada şiddetli rehineler, kanlı olaylar , bombalı saldırılar oldu.
İranda apartmanların yüzeylerinde, yollarda bu savaşta şehit olanların fotoğraflarını her yerde görebilirsiniz. Meydanlar, caddeler vb. boş yere genç yaşlarında şehit olanların fotoları ile doldurulmuş. Annhelere teselli armağanı.

17-Rafsancani Dönemi---> Humeyni ölünceyerine Cumhurbaşkanı Ali hamaney, Hameney yerine de meclis başkanı Haşami Rafsan Cumhurbaşkanı seçildi. Rafsancani, Humeyninin devrim muhafızları yardımı ile oluşturduğu dini yönetimde yapmak istediği modernleşme cabaları sonuçsuz kaldı.

18- Ayetüllah Hatemi Dönemi: Cumhurbaşkanı Hatemi, Öncelikle devrim muhafızlarının yetkilerini azaltarak iyileştirmeye cabaladı.Özellikle telefon ve internet özgürlüğü saglanan bu dönemde gençler biraz  rahatlamasına rağmen bu yeniliklere de dini kesim    ve meclis karşı çıktı.Tutuklanmalara varan baskılar oldu.İlerici Tahran belediye başkanıtutuklanması, gazetelerin kapatılması, Üniversite baskınlaı bu döneme rastlar.

ŞİMDİ Kİ YÖNETİM ŞEKLİ(İran İslam Cumhuriyeti): Adı Cumhuriyet ama uygulamalar çok farklı.

1) 1.Makam:Vilayet-i Fakih:Vilayet,Şii fıkında veli,Şiiilerin hem mallarının hem de canlarının  sahibinin anlamına gelir.
Bizde ki halifeliğe benziyor.

Bir kısım Şiilerin inanışına göre Hz.Muhammed’den sonra Hz.Ali’ye, ondan sonra da 1.İmama vilayet geçmiş.12. İmam mağarada kaybolunca bu vilayet, din alimlerine geçmiş.

Vilayet-i Fakih’in yetkileri:
1-Cumhurbaşkanının sertifikasını kabul etmeyebilir.
2-Tüm ordu ve askeri(sivil) kanatı yönetir.
3-Radyo ve tv başkanını seçer.
4-Dış politikanın ana hatlarını çizer.

2) 2.makam: Cumhurbaşkanlığı(Yürütme kurulu başkanıdır.).Görevi 8 yıl sürer.
Cumhurbaşkanının görevleri: Vilayet-, Fakih’in izni olmadan bir şey yapamaz. Sadece Uygulama yapar.

3)3.makam: Genel Meclis(Meclis-iŞurayı-İslam).Yasama(Kanun çıarır.)
Kanunen Meclisi halk secer ama kimim seçtiği mechul.

5)  Uzmanlar Meclisi: Vilayet-i Fakıh’ın seçebilen ve azledebilen kişilerin oluşturduğu önemli bir meclis ama bu uzmanlar sadece dini uzmanlar.Aslında bunları seçen laik olmalı ama bilinmiyor.

Koruma Şurası: Genel Meclisin yaptığı yasalara bakar. Sonra fikrini söyler.

*1979-1985 arası başbakanlık sisteminden sonraCumhurbaşkanlığı sistemine geçildi.

Kısaca İslami Devriminden sonra
Tarih
Vilayet-i Fakıh
Cumhurbaşkanı
1979-1989
Humeyni
Beni-sedr/Recayi(başbakan)
Bezirgan/Bahuner

Hamenney
1989-Devam
Hamenney
Refsencani(1989-1997)(Cumhurbaşkanı)
Hatemi(1997-2005)
Ahmedi Nejat(2005-2013)


*5-mayıs 2013’deRasht’ta Muhemmad bey ile Türkiyenın politikası  hakkında tartıştık.Kendisi,”2023’te Erdoğan’ın çılgın projelerini hayata geçirdikten sonra Türk halkı ve dünya bilecekki R.tayip Erdoğan ne büyük liderdi.İnsandı.Politikacıydı.Bunu herkes bilsin”iddiasında bulundu.




PARA(2013değerlerı)
Ben gittiğimde dolar düşmüştü.
1Dolar=3.355Tümen.Buna göre yaklaşık
1 Tümen=50 Krş
10Tümen=5TL
*2 yıl öncesine kadar İran’da 1 Dolar=12.000 Riyalmiş.Şu anda Dolar çok yükseldiğinden yaşam pahalanmış.

PARA(2015 değerlerı)
İranda kullanılan tüm paralaraslında Rıyal.Bu Rıtal paranın bır sıfırını kapattığınızda  Tümen oluyor.Tümen  bızım lıramız, Rıyal ıse kuruşumuz anlamına gelıyor.
Yanı  10Rıyal=1Tümen
2015’de gıttığımde
1000Tümen=830 Kuruş.

10.000Tümen=8.3 Türk lırası.



İRAN  GENEL

 İRAN,75 milyon nufuslu ve Türkiyenin iki katı büyüklüğünde.
Petrolu, gazı olan bu ülkenin dağları da demir, bakır, silis, altın gibi çok çeşiti madenlerle dolu. Aslında çok zengin ülke.Turizm gelişmemiş.İstemiyorlar sanırım.Turizm mevsim
İnde her yer onarımdaydı. Özen gösterseler çok görülecek yer var.Hepsi de birbirinden güzel.

*Tatil günü sadec Cuma günü. Diğer günler çalışma saatleri 7.30-14.30 arası.

*İranda dükkanlar sabah 9am-13 ve pm ve 17pm-21pm arası acıklar. Arada herkes evine dinlenmeye gidiyor.

*İran’dan çok ünlü “Khatamkari” adlı el işçiliği tavla, çerçeve vb ve “Minakari” adlı tabak vazovb. Satın alabilirsiniz.
*Gençlerin çoğu üniversiteye gidiyorlar veya bitirmişler. Orta yaş ve gençlerin çoğu iyi derecede İngilizce biliyorlar.
*Bılem gösterış mı ? İranlı erkekler hanımlarına çok düşkün görünüyorlar.Süreklısevgı gösterısınde bulunuyorlar. Bırçok erkek ,bulaşıklar ıçın”O benım görevım.”dedığını gördüm.Türkekeklerıneduyurulur.

*Türk kanallarının da ızlendığı uydu antenını kulanmak yasak. Özellıkle köylerdekılerını polıs topluyor.
*İranlılar betmınton , voleybol   ve masa tenısı sporlarını çok sevıyorlar.Bırçok yerde , özellıkle pıknık alanlarında süreklı oynayanları görüyorsunuz.

*İranlı bır genç asker olmadan yurt dışına çıkmak ısterse devlete yüklü bır para verıp, gerı döndüklerınde alıyorlarmış.

*İnternet çok yavaş. hemen hemen her sitede filtre uygulandığından zamn zaman bağlantı çok zor oluyor. Facebook adresleri kişilerin adlarına göre değil. Couchsurfıng vb.bağlantılarınıda Amerika ve diğer şehirler üzerinden alıyorlar. Bir çok site filitreniyor.

*Çoğu İranlının yatak odası yok. Bizim yorganlar kadar ince tek kişilik yataklarda genelde çarçaf sermeden yatıyorlar. Hatta halının üzerinde de yatıyorlar. Çok sevdim bu yatma şekillerini.

*Dilenmek yasak olduğundan her yere sadaka kutuları koymuşlar.

İran’ın sırasıyla en büyük şehirleri: Tahran(12milyon),Mesed, İsfehan, Tebriz,Umriye




HARİTA,MÜZE  GİRİŞ

*Çoğu müze Pazartesi kapalı.

*Müze girişlerinde turistler, yerelere uygulanfiyatı 7-8 katı ödemek zorundalar .

Yerellere 1.500T olan bilet turistlere 10.000T,yerellere 2.000T olan bilet turistlere 15.000T.

Ben her yere ya bir İranlı ile birliktre turist görüntüsü vermeden yerel bilet aldırarak, yanımdakinin de parasını ödeyerek girdim. Tek İsfehan’da “Alikapu Sarayı”na görevli tanıdığı için turist bileti almak zorunda kaldım.


Ama küçük yerleşimlerde  hele Türk olduğunuzu söylediğinizde size de yerel Fiyattan bilet kesiyorlar. Zaten pek kontrol de yok.

*İşsizlik çok yüksek. Çoğu genç üniversite bitirmiş ama işleri yok.

YAŞAM

*İranlılar pikniği çok seviyorlar. Cuma tatil günleri ve fırsat buldukları her zaman heryerde piknik yapıyorlar.İnsnanların piknik yapmaları ve cadır kuraları için  özel bölmeler yapmışlar.


*Düğünler genelde bayanlar ayrı, erkekler ayrı yapılıyor. Aynı salanda alt ve balkonda veya ayrı ayrı bölgelerde oturuluyor. Eve dönüldüğünde yakın akrabalar birlikte eğlenebiliyorlar. Ama Umriye gibi modern şehirde karışık yapılıyor. Yine bazı şehirlerde  de bazı aileler karışık düğün yapabiliyor.
*Düğünler genelde peşembe akşamı oluyormuş.

 *Sadece Üniversite de Kız ve erkek öğrenciler bir arada eğitim alıyorlar. Diğer kademelerde erkek ve kız öğrencilerin okulları farklı .Çok istedim bir üniversite yi ziyaret etmek için ama izin vermediler.

*Sinemalar da da erkek ve bayanlar farklı yerlerde oturuyorlar.


*İran’da özellikle Azerbeycan bölgesinde İstikbal, Bellona, gibi birçok Türk markalarının satış büroları var.

 *İran yaşam, acı çekmek, ağlamak, taziye ile yoğrulmuş. Her an kederlenecek bir olayları var.

*İran’da eş olmayan bayan ile erkek el ele gezmeleri yasak ama iki yakın erkek arkadaşın elele gezmesi çok normal.

*İran’da tutucu şehirlerin dışında halkın  çoğu modern. Kendilerini yönetenler le taban tabana zıtlar. Özellikle İran Azeri  Türkleri İranın aydınlık yüzü.Başka ülkenin  İnsanlar tv den Sadece yönetmi gördüklerinden İran İnsanını da çok farklı biliyorlar.Çoğu zorla kapatılmaktan çok mutsuzlar.

Tanıştığım her İranlı dışarıya kaçmak istiyor. Özellikjle Türkiye’ye hayranlar.Bilmiyorlar ki Türkiye de onların yolunda ilerliyor.Devamli Türk televizyonu izlediklerinden dizilerde ki gibi yaşadığımızı sanıyorlar genelde.
Ama en çok sordukları konulardan biri”Türkiye de evli kadın başka erkekle birlikte olması normal mi?”.Diziler bizi dışarıda böyle yanlış tanıtabiliyor da. Benim dizideki oyuncuları tanımamama çok şaşırıyorlar.

*Özellikle Türk bölgelerinde İbrahim Tatlıses,Mahsun Kırmızıgül ve Ebru Gündeş çok seviliyor.Yollarda çok dinledim.

*İranlıla vize uygulamadıkları için en çok Türkiye,Gürcistan,Ermenistan,Malezya ve Dubai’ye seyahat ediyorlar.

KADINl

Qom,Yazd,Mashad ve Kaşan gibi dindar şehirlerde genelde Şii kadınlar normal giysilerinin üstüne başların ve vucutlarını kapattıkları dışarda siyah renkte, içerde renkli  “çador”adlı geleneksel giysi giyiorlar. Burada yaşayanlar da daha çok dindar.
Ama diğer şehirlerde
Öyle çoğumuzun   sandığı gibi bayanlar bizde ki gibi turbanlı değiller.Yasaklamanın sonuçlarını en iyi görebileceğiniz yer İran.Bayanlar sözde başlarını kapatmış.Sadece saçlarının arka tarafı öylesine kapalı.Gayet modern giyimliler.Siyah çarşaf giyenlerde bile önden saçları görünenler var. 
Ama Kadınlar işte ve okulda siyah veya koyu renk eşap ve giysi giymek zorundalar.
Yine  kadınlar güzel görünmek için eşarplarının içine kocaman toka takıyorlar.Koca kafalı görüntüleri ile   komik görünüyorlar.Bazılarını  eşarbı sadece topuzlarının tepesinde.
Benim eşarp da alışıkanlığım olmadığından düşüp durdu. Tabii polisle  başım derde girdi sonunda.

Hadi bunlar zorlanıyor. Bizde son yıllarda türeyen baş bağlamaya daha çok şaşırıyorum. Çoğunun altında daracık pantolonlar,pür makyaj ama baş yeni model iki farklı renkte eşarpla sıkı sıkı kapalı. Yani saç kapandıktan sonra diğer taraflarla erkek tahrik olmuyor mantığı.
*Ama genelde insanlar 3 vakit namazını kılıyorlar.
*Çok bayan sürücü var. Bir şekilde bu kadar yasağın olduğu yerde kadın ,özgürleşmenin yollarını aralamaya çalışıyor.
*Kadınların bazıları kaşlarını kazıtıp yerine çok dikkat çekiçişekilde dövme ile kaş yaptırmışlar.

*Yine genelde burunları büyük olduğundançoğu kadın estetik olmuş.Yolda burnu bantlı çok kadınla karşılaşıyorsunuz.Zaten çoğununda burnu kaldırılmış durumda. Kızlar için burun ameliyatı ile araba çok önemliymiş.

*İranlı kadın normalde çok  güzel ama çok abartılı makyaj yapıyorlar. Hele rujlarının rengleri çok frapan.Bunu bir İranlı bayana söylediğimde”ne yapalım.Her yerimizi kapattılar.Görünen bir yüzümüz var.Onu en güzel şekilde göstermeye çalışıyoruz”dedi.Haklılık payı var ama doğu insanı her konuda abartı ve gösterişi seviyor bence.
* Ama kaldığım birkaç evde bulaşık yıkıyarak eşlerine yardımcı olan erkeklere rastladım.



İran'da Yasaklar
-Kanunuda her türlü silahlı ve silahsız gösteri yasak. Sendika kurmak yasak.
-Genç kızlar ancak gece, ıssız sokaklard bisiklete  binebiliyorlarmış. Fakat modern şiehir umrie’de kızlar binebildiklerini söylediler.



Ama İran'da çok bayan sürücü var. Kadınların çok fazla bunaldığını düşünerek bu konuda akıllı davranmışlar.

- İçki yasak ama evlerde şarap üretiliyor. Yakından tanık oldum. Kısaca yasaklandıkca  kurallar delinir.Ayrıca Türkiye ve Irak'tan kaçak içki geliyor.

-Belediye otobüslerinde, metro da genelde kadınlar arkada, erkekler önde oturuyor. Birlikte oturmak yok.Ama çiftler kadınlar tarafına geçebiliyor.
Şehirlerarası otobüslerde de kadının şöförün dikkatini dağıtır mantığı ile önde oturması yasak. Dayanamadım bu kadarına da .Önde oturmak isteyince önce olmaz dedilerseler de sanırım turist olunca ses çıkarmadılar.

-Üniversite bahçesinde bile sevgililer el ele gezemiyor. Dışarda  da polis el ele gezenlerin evli olmadığını tespit ederse Tutukluyor.Ailelerine bildiriyorlarmış.Veya kendi aralarında anlaşıyorlarmış.

 * İRAN’DA Kİ ETNİK GRUPLAR -etnik grublar için yasaklar


İRAN’DA TÜRKLERİ:

İran’da ki  40 milyon kadar Türk nufusunundan, 35 milyon Azeri Türkü var.
Tahran, İranda en büyük, dünya da ise İstanbul’dan sonra 2.büyük Türk nüfüsu olan şehir.12 milyonluk şehrin 8-9 milyonu Türk. Ayrıca

*3 milyon Qashgai(Kaşgay) (Avşarların kolu, Kafkasyadan)Türkleri 500 yıldır İran-Horasan’dan.Şu anda çoğu Şiraz’da yaşyorlar.
*Hamedan Türkleri ise Gacar Türklerinden

1-AZERİ TÜRKLER: “Güney Azerbeycan”da yaşayan Azeri Türklerin çoğu genel olarak İranın kuzey batısında bulunan, Doğu Azerbeycan(Tebriz, Erdebil) ve Batı Azerbeycan’da (Omriyeh=Umriye)çevresinde)yaşıyorlar.

*Şii Azeri Türkleri, çok dertliler. Azeriler kendi aralarında dışarda, evde, okulda ders haricinde dillerini konuşabiliyorlar ama yazmaları yasak. Ancak kendi gayretleri ile yazmayı  öğrenenler var.
Okul dili Farsca olduğundan derste Azerice konuşup, yazmak yasak.
Yine müzik aletleri kopuz eskiden yasaktı. Şimdi kullanıyorlar ama medyada gösterilmesi yasak.

 Azeri Milliyetciliği: Benim yakından tanışma fırsatı bulduğum ileri görüşlü Azeri Türklerinin milliyetçi olmaları, hatta evlerinde kurt resimlerinin olması beni çok şaşırtı.Bu konuda konuşunca bizdeki milliyetcılıkten farklı olduğunu gördüm.
Azerilerin söylemesine göre; İran’da Farsiler olmadan önce Türkler varmış. Hatta kazılarda bunu kanıtlayan yazılı taş eserler devlet tarafından ya yok edilip ya da dış ülkelere satıldığını söylediler.
Farsiler, bu Türk topraklarında Farsi eyaletinde yaşıyorlarmış.
Şu anda Farsiler, Ermeniler, Kürtler Azeri topraklarını kendilerine hak gördükleri ve baskılar karşısında bir araya gelerek milliyetcilik yapıyorlar. Diğer azınlıklarla birlikte adil bir şekilde yaşamak istiyorlar.
Türk milliyetcileri gibi dindar olmayıp laik ve ileri görüşlüler.
Şimdi dillerine ve geleneklerine daha bağlanmaya çalışıyorlar. Dükkânlara ve çocuklara Türk adı koyuyorlar.

2-SUNNİ TÜRKLER: kendi yerleşimleri dışında camileri yok. Politik, askeri gibi alanlarda Yüksek dereceye yükselemezler. Ancak ekonomik alanda yükselebilirler.

*Türklerin Türkmenler dışında hepsi şii. 3 milyon Türkmen Türkleri Türkmenistan’ın alt kısmında yaşıyorlar.

*İsfehan ve Şiraz Türkleri Azeri değiller.

İRAN KÜRTLERİ:

Irak, Türkiye ile İran arasında yaşıyorlar. İran’da ki Kürtlerin çoğu Sunni-Hanefi, bir kısmı da suni-Şafi(Yani bunlarda bizim gibi 5 vakit namaz kılarlar.)

Türkiye’ye yakın yaşayan Kürtler Sünni ve Hanefi mezhebiden.
Fakat” Beliucıstan ve Sistan “bölgesi Sunni ve Şafi mezhebinden.
Bazı Kürt ler şii ve Caferi mezhebinden.

En önemlişehirler Umriye’nin etrafı, Piranşahr,
 Mahabad, bokan, Saqez,Sanandaj,Marıvan,Kamıaran.

Kürtler de kendi dillerinde eğitim alamıyorlar. Farsi dilinde eğitim almak zorundalar.

Fakat suni camileri var.





ZERDÜŞLER: kendi ibadethaneleri var. Parlemonta da adamları varmış.

ERMENİLER: şu anda 2000 nufüsu olan Ermenilerin çoğu Azeri-Ermeni savaşında Karabağ veye Umriye’ye gitmişler ama Urmiye’de ki genç Ermenilerin çoğu Amerika gibi dış ülkelere gitmişler. Daha çok yaşlılar kalmış. Urmiye de giden Ermenilerin evlerine Kürtler yerleşmiş. Ermenilerin ise kendi dilinde eğitim aldıkları okulları var. Spor salonları ve kiliseleri var.En imtiyazlılar sanırım bunlar.

YAHİDİLER
Tahran, Şiraz, İsfehan, Yadz, Kirmenşah ‘ta. 26.000 Yahudi yaşıyor. Okullarda Farsca eğitim alıyorlar.

BAHAİLER: Özellikle Mehmet Rıza Şah dönemi çok ilerleyen ve propagandalarını rahat bir şekilde yürüten Bahailer, Humeyni gelince tam tersi oldu. En baskı görenler bunlar oldu. Bahailerin peygamberleri”Bahaollah” hz.Muhammed son Peygamberden sonra geldiğiğinden iran’da asla kabul görmeyen bir din. O nedenle  Bahaollah İsraile kaçıp orada ölmüş. Burada ki çok güzel anıt mezarıdünyanın her tarafından Bahailer tarafından  ziyeret ediliyor.

*Her dinin güzel yanını kabul eden farkı peygamberleri olan bu  topluluk inanışlarını  gizli yaşamak zorundalar. Zaten  Amerikaya   kaçmış, bu nedenle iltica etmiş Bahailere rastladım. Kimse “Bahaiyim”diyemiyor


EVLER
Evler ,kerpiç(Ajor) açık kahverengi tuğladan yapılıyor.Çoğunun üstü ayrıca Sesant Ajor denilen daha küçük ve sarı taşlarla veya granit vb.taşlarla kaplanıyor.Evlerin çatısı yok.

Evler genel olarak bahçe içinde çok büyük yapılmş. Sanrım tek özgür kalabildikleri yer evleri olduğundan çok özenmişler. Her türlü konfor var. Saray gibi. Özellikle çok misafirleri olduğundan misafir odaların da en az ıki, üç takım koltuk var. Ben 6 tane en büyüğünden halı döşenmiş misafir odası gördüm.Yine bu odaları en abartılı eşya ve biblolarla süslemişlerdi.Perdeleri ise kat kat en gösterişlisinden.
Kaldığım çoğu evin oturma salanunda 3 tane koltuk takımı olmasına rağmen hala boşluk vardı. Ev içinde gereksiz çok fazla boşluk bırakılmış. Abartı ve gösteriş çok.Mobilyalar da öyle.En abartılısından.Evlerini eşyalarla doldurmuşlar.Ya iki kapılı buzdolabı veya iki ayrı buzdolabı var.Evlerini gazlı sobalarla ısıtıyolar

Daha sonra kaldığım her ev sanki bir saray. Geniş, ferah ve konforlu. Bu kadar eşya olduğundan bazı evlerde koltuk takımlarına ve yemek sandalyelerine özel naylon kılıf geçirildiğini gördüm.
İranlıların evleri çok çok temiz ama bizim gibi sokağa çöp atmaktan çekinmiyorlar. O nedenle dışarılar pek temiz değil.


TRAFIK:Tek kelime ile berbat.Hiç işaret vermeden ve çok yakınınızdan geçebiliyorlar.Istanbul trafığını arar oldum.
Nevrus tatili nedeni ile 3 günde 100’e yakın kişi ölmüş.

EKENOMİ
Aslında çok zengin ülke.Her yerden petrol fışkırıyor.Gaz var A.Necat,Hizbullah’a veriyormuş.

*bir gram safran 7000T(3.5Tl)idi.

*Bir kilo et=30.000T=9Dolar.

*Öğretmen maaşı 150.000 Tümen.-100-200 Dolar.

*Bir mühendisin maaşı 400-500Dolar.Doktorlar özel hasta bakabildiklerinden en iyi durumda olanlardan.Maaşları1.500Dolar cıvarında olabiliyormuş.Üniversitede bir profosörün maaşı ise 2.000Dolar.

*İslam devriminde Fransa Humeyni’ye arka çıkması boşuna değil. Ülkede Fransız ve Uzakdoğu markalarında Panosonic,samsung reklamları heryerde .  çoğu araba Peugeot marka. Parçalar Fransa’dan gelip monte İranda yapılıyormuş.

*3 tane pidenin fayatı da 3 tane tel sigaranın fiyatı da 1000Tümen(50krş)

ASKERLİK
Ordu:Bizdeki askeriyenin karşılığı.

Devrim Koruyucuları:Şah zamanı ordu Şahı çok sevdiğinden,İslam devriminin ilk yıllarında korkulduğundan ayrı bir ordu kuruldu. Bunlar siyasette, ekonomide ve sosyal yaşamda daha da yetkili ve etkili. Maaşları daha yüksek.

Besic(Gönüllüler) ise bunların sadece bir kolu.

18yaşını dolduran her erkek 2 yıl askerlik yapmak zorundadır.Ancak başka aekek evladı olmayan ve kendisi de 60 yaş ve yukarı olan bir babanın oğlu askerlikten muaftır.
Askerliğini yapmamış genç,pasaport alamıyor.

İDAM: Evli olmayanlar zina yaparsa taşlanmayıp tutuklanıyor  ama  zina yapan evliler, narkotik suçları ve şeriat kanunlarına muhalif olan siyasiler hapishanelerde ve bazende daha tutucu şehirlerde sokaklarda idam edilebiliyor.




*Birçok uygarlığın geçtiği ülkede en ünlü isimler;Ömer hayyam, Sadi,Nizami,Hafız ve Firdevsi

*Ülkede İsrail ve Amerika elçilikleri yok.Amerika fast-food zincirleri de yok.Ayrıca kravat da kullanılmıyor.

Zurhane: İran'ın milli sporu olarak adlandırabileceğimiz bu sporda kapalı alanda ilahiler eşliğinde ritmik hareketler,güreş yapılıyor.Tahta’dan ağırlık vb.kaldırılıyor).Müzik aleti olarak zerb(dışı saksı şeklinde olan def ) kullanılıyor.




ULAŞIM

1-Otobüs: Şehirler arası her yere var. Ucuz ve iyi.Gece otobüsleri de var. Bazı yerlerde vıp otobüsler de var. Daha konforlu. Genelde dedikleri saatte kalkmıyorlar ve varmıyorlar.

*Şehirler arası yolculuta aynı bizdeki gibi yiyecek ve içecek paketi dağıtıyorlar.Öğle yemeği için yarım saat mola veriyorlar.

*Genelde şehir içi otobüslerde önde erkekler arkada kadınlar oturuyor.ve ara kapalı.  Kadınlar arkaya oturduklarından inerken ön taraftan bilet paralarını veriyorlar.
Otobüsler 6am- 9pm arası çalışıyor.Tahranda daha geç bitiyor.
*Tahran ve İsfehan’da  kartla Kimsenin sorduğu yok )veya keş ödeyerek otobüslere binebiliyorsunuz.(Tek biniş 300T.)

2-Taksi: Doldukca giden şehirler arası gidiyor. Hızlı ve otobüs fiyatının iki katı.Yani bizim paramızla 50 kuruş.

* Şehir içinde taksi yazısı taşımayan özel otolarda taksicilik yapıyorlar. Turist görünce fazla istiyorlar.

1.Doldu=Taksi line:Gidilecek yöne doğru doldukca giden ve fiks ücret ödenen taksiler.

2.Taksi transfer:Bunlar belli yerde durmayan.Yoldan geçerken el kaldırarak durduracağınız taksiler.Gidilecek yere göre şehir içinde fiyatı belirleniyor.

3.Derbest:taksiyi kiralamak anlamına geliyor.

3-Tren: Otobüsten biraz daha pahallı ve yavaş. Örneğin Mashhad’den uzak yerlere tren ile gidebilirsiniz.

Yine erkek ve kadın vagonu farklı.Ama yer yoksa o kadın vagonuna evli çiftler de oturabiliyor.

*Otostop yapmak çok kolay ve rahat.Yabancı olduğunuzu anlayınca zaten isteyerek sizi alıyorlar.
İKLİM
Yazın çok sıcak olan bu ülkeyi gezmek için en iyi mevsim İlkbahar ve Sonbahar(Ama kuzey yağışlı olur).
Ben Nisan başi gibi başladım ama sıcaklar başlamıştı.Bana göre Mart başında başlamak en iyisi.

Eğer Güney İran’a gidecekseniz Şubat-mart, orta İran için Mart-nisan. Kuzey İran için Nisan- Mayıs en iyi mevsim.

Veya ülke çok büyük olduundan güneyine kışın, kuzeyine ilkbaharda gidebilirsiniz. Ben mayıs ortasında güneyide bunaldım. Sıcaklar çoktan başlamıştı.

YEMEK

İran ,yeme içmenin en bol olduğu ülkelerden.Her yer yiyecek dolu.Bize göre ucuz da.Çok sevdim bu ülkeyi.Hele kuru yemiş en kalitelisinden.Bu ülkede midenize bayram yaptırın.

*Yemeği yere serdikleri naylon örtü üzerinde yiyorlar.


*İranlılar yemekten önce bırçok çeşıt pastave kurabıye ıle bırlıkte çay ıçıyorlar. Ben bılemedğımden bunlarla karnımı doyurdum. Sonra da yemek yıyemedım.

Acıbadem(Kurabiye):Özellikle Tebriz’de dçok nefis.

Poolakı :Yaprak şeker.Çok sevdim.çikolatalı vb.çeşitleri var.

 nabat :Safranla karışık tabii şeker.

*Her ikisi de şeker ve çay ile kullanılıyor.

Geşt: İsfehan ‘a ait bizim koz helva benzeri şekerleme.

Senggek: Taş fırında pişen uzun pide şeklinde ki ekmek. Çok lezzetli.

Berberi çöreği: Pide. Taş fırın veya elektrikli frında da  pişiriliyor.

Lavaş: İçipütürlü tandırda pişiyor.Günümüzde otomatik çalışan fırınlarda daha çok pişiriliyor.

Pilav: Genelde az yağlı pişiriyorlar en üstünü de safran la süslüyorlar.En altınada “Kazmak”dedikleri lavaş koyup ayrı bir tabakta servis ediyorlar.

Abguşt(Farslılar ın verdiği ad)=Bozba(Azerilerin veriği ad):Tencerede pişen etli sulu Nohut yahnisi.

*Bu yemeğin çömlekte pişenine “dizi” deniyor.
Dizi kebab: kebab üstü kapalı çömlekte geliyor.Önce çorba kasesine suyunun bir kısmını boşaltıp ekmek doğrayıp yiyorsunuz.Çömlekte biraz su içide kalkan etler ve sebzeler yumuşuyor bu arada.Daha sonra serilse gelen metal tokmakla iyice ezip  lavaşın içine koyup soğanla yiyorsunuz.yanında da sarımsaklı yoğurt veriliyor.

Guşt:susuz etli nohut ezmesi

Troşi:Turşu ezmesi

Mast:Yoğurt

Piyaz: Dörte bölünmüş soğan




Reshte aş: Yeşil sebzeler ve nohut  ve sarımsakla ile pişirilen nefis bir milli yemek.Yenirken kurutulmuş yoğurt(Kurut) ile yeniyor.

Ayran aşı: Ayran, sebze ve nohutla yapılıyor. Bir kaşıkta un çalınıyor.

Palude(Palda): Nişasta kadayıfı, sadece Umriye’de yetişen mis kokulu “Bidmeshk”ve üzerine özel şerbet dökülüp buz ile servis edilen tatlı.


Dough:Ayran(ıçınde çokaznane katıyorlar.)

Köfte: İçlı köfte gıbı çok büyük oluyor. İçıne yumurta v.s koyuyorlar.

*Satılan Efes Pilsen biraları alkolsüz.

*Kahve içme alışkanlıkları yok. Çayı da kıtlama olarak çay tabağına dökerek içiyorlar.

Tavuk dolması içi:Zarashk(Sadece  Horasan’da yetişen bir yemiş ),kuru üzüm ile yapılıyor.çok lezzetli.

Safranlı Pilav:4.5gram  orjınal safran 8 Dolar.İranlılar safranlı pilavı çok seviyorlar

TAKVİM
1-Miladi Takvim: İsa’nın doğumunu başlangıç kabul eden

2- Hicri Takvim: Hz.Muhammed’in hicretininbaşlangıçkabul eder  ama

A) Hicri-Cameri(Ay takvimi): Muharrem ayı ile başlar. Bütün Araplar kullanır.
B) Hicri-Şamsi(Güneş Takvimi):Sadece İranlılar kullanır.21 mart’ta Hz.Muhammed’in Hicretini başlangıç alır.başlar.20 Mart’ta biter.
*O nedenle İran’da özellikle müzelerde gördüğünüz zamanlar sizi yanıltmasın.
Çünkü ben gittiğmde onlar yeni yıla(1392)ye girdiler.Bizde ise 2013 idi.2013-1392=621 yıllık fark var.


*İranlıların takvimini 365 gün, Arapların takvimi 355 gün olduğundan aylar da değişiklik olur.






ÖZEL GÜNLER


1)4-Çarşamba(yel-su-ot-toprak): Eskiden her yılın son ayının çarşambaları kutlanırdı.Şimdi sadece son Çarşamba kutlanır.Bu son ay;İran takvimine göre yeni yıl 21 mart olduğuna göre 9 gün şubattan,21 günde Martt arası olutor.
Bu ayda dışarıda yağan yağmurdan  bir kapla içeri alınıp üzerinden atlanır ve”Böcekler, belalar dışarı,bolluk ,bereket içeri”manileri söylenir.

Son Çarşamba:  ateş yakılıp üzerinden atlanır, insanlar birbirine hediyeler verir, evlenerek evden ayrılan kızlara giyecek, yiyecek,takı,para vb gibi
hak gönderilir.
Bu günde herkes kendi evinde olmalı ya daailenin en büyüğünün evinde toplanılıp şenlik yapılır.Bu son çarşambadan sonra ise

2) Nevrus: 21 mart'ta baharın gelmesi ve yeni yıl kutlanması. Evlerde temizlik yapılır.Ailece pikniğe gidilir.Ateş yakılarak üzerinden atlanır.Dualar edilir.
Masaların üzerine baş harfi S olan 7 tane yiyecek konur. Bunlargenellikle  sebze(Bir kabın içine buğday ekilerek bir karış büyümğş hali),Semennu(Bir çeşit tatlı),sip(elma),sikkeh(gümüş para),serkeh(sirke),sarımsak,sumak,saat, sümbül, iğde, Baklaya benzer bir bakliyat, içinde balık bulunan su konur
Ayrıca kavurga(Buğday,susam , çetene kavrulup içine fıstık, badem,fıstık,ceviz konur), cerez ,meyva, şekerlemeler.boyalı yumurtalar, Baklava ve çeştli tatlılar konur.

Hatta Tahran Müzesinde eskiden kalma bu nevrus sofrası için 7 gözlü kab vardı.

İslamdan sonra Bal, Ayna,Kuran da bu listeye eklenmiş.

Nevrus İranda,21-27 Mart arası resmi tatil. birçok dükkan  da kapalı olur.Okullar ise Nevrus da 15 gün tatildir.

Ama İran'da Nevrus 21-31 mart arası çok yoğun yaşandığından gezi planınızı ona göre yapınız.Özellikte ulaşımda sıkıntı yaşayabilirsiniz.Kısaca 21mart-4 nisan İran’a gitmeyiniz.



2) Tabiaat Günü: İranda Nevruz(21 Mart), yeni yılın yani baharın ilk günü kabul ediliyor.Bu tarihten 13.gün(2 Nisan’a denk gelmişti) sonra uğursuzluk getirmesin diye insanlar kendilerini dışarı atıyorlar.Piknik yapıp dışarda kalıyorlar.

3) İslam cumhuriyetinin yıl dönümü kutlamaları: Ben gittiğimde İslami Devrimin 33.yıl dönümü nedeni ile 1 nisan’a rastlayan gün  tatil vardı. Ve tüm müzeler ücretsizdi.

ANI:Ben de misafir olduğum aile ve birçok aile ile arabalarımızla çok güzel bir yeşillik alana gittik.Hemen cadırları kurduk.Mangallar yakıldı.Çok lezzetli yemekler yedik.Her aile bana ikramda bulunmak isteyince çok yedim.Gece ateşler yandı.Gençler Azeri dansları yaptılar.Bu şenlikleri gördüğüm için çok mutlu oldum.
Azeri Türkleri çok konuksever millet. Azınlık olmak böyle sanırım. BizTürkiyede Birbirlerine birbirimizi yerken Bunlar birbirlerine çok tutkunlar.






Nevrus şenlikleri


4) Hz.Fateme’nin ölü günü bazı şehirlerde anılıyor. Ben isfehan’da bu gösterilere rastladım.
Hz.Fateme’nin doğum günü İran’da “Anneler Günü” olarak kutlanıyor. Çocuklar annelerine hediye ve tatlı pastalar alarak ziyaretlerine gidiyorlar.

AŞURE GÜNÜ-KERBALA ŞEHİTLERİNİN ANMA.
Bu gösterilerin  en yoğun yapıldığı  şehirler sırasıyla Bostler, Shoshtar, Qom, yazd, Esfahan.Tabii birde Irak-Kerbela.

Bizdeki gibi tatlı aşure değil de aş şeklinde yemek pişiriliyor.
Muharrem ayında 40 gün devam eder ama genel olarak imam Hüseyin’in öldürülmesi adına taziye 10 gün sürer.
1-Tasua: Muharrem ayının 9.günü.İmam Hüseyinin Kerbelada suyunun kesildiği gündür.
2-Aşure: Arapca 10. Gün anlamındadır.İmam Hüseyin’in öldürüldü gündür.
10 gün süren zincerle vb.kendine eziyet etme gösterileri 8.gün akşamından şiddetlenmeye başlayarak 9. Ve 10.gün en fazla olduğu günlerdir

DİL:İran'ın resmi dili Arap harfleri ile yazılan Farscadır.Arap diline göre daha az işaretler kullanıldığından daha sadedir.Arap alfabesi28 , Fars alfabesi 32 harften oluşur.Yani arap ve fars alfabesi aynı sayılır.O nedenle birbirlerinin yazılarını okuyabiliyorlar ama ne demak istediklerini anlamıyorlar.Ama aynı anlamlı kelimeler hariç.
Farsca öğrenilirken önce işaretler okulda kullanılıyormuş ama daha sonra kaldırılıyormuş.Tabelelar da ki yazılarda işaret yok. *Ömer zamanında İslam dinine geçen İranlılar Arapça kullanmaya başladıklarından dillerinden uzaklaşmışlar .Ama “Firdovsi” sayesinde tekrar dillerini hatırlayıp kullanmaya  başlamışlar.





 DİN

*Şiiler namaz kılarken alınlarını kerbela toprağından yapılmış Kerbela taşı kullanıyorlar.Camilerinin kubbesi tepede mantar şeklinde.Genelde iki minareli.
İran, Şiilikle yönetilen İslam devletidir.Çok az Yahudi, Ermeni, Asari(Çoğu tahran ve Umriye’de yaşayan yerli hiristiyanlar),bahai ,ve zerdüşler de vardır(%10) ama çok rahat dinlerini yaşadıkları söylenemez.
Şiilikte Hz. Muhammed’in elçisi 12 İMAM’A inanılır.1.İmam Ali, 3.İmam Hüseyin, 8.İmam Rıza, 12.İmam Mehdi en önemlileridir.İmam Mehdi, 878'de Irak'ta bir mağarada kaybolduğundan İsa ile dünyaya yeniden gelerek adaleti sağlayacağına inanılıyor

Ayetullah: Kuran’ı yorumlayıp kitap yazma yetkisi olan kişi.
Hüseyyine:Muharremin 1-10.günlerinde insanlar toplanıp ilahiler işliğinde dövündükleri ibadethaneler.

Molla Giyseleri:
1-Sarık:Peygamber soyundan gelenler(Seyid) siyak sarık, diğerleri beyaz sarık giyiyorlar.
2- Gaba:Eteği yere kadar uzanan  V yakalı,yandan içdüğmeyle tutturulan genelde açık renkli kravize uzun giysi
3-Siyah Pelerin:Bu elbisenin üstüne giyilen kolları pek kullanılmayan ince kumaştan pelerin.
4-Çarık:Çoğu ayakkabı yerine giydikleri ve arkası açık.
*Bu molla kıyafetleri Şah dönemi yasaklanınca Devrimin direniş noktası olmuş.

ZERDÜŞLÜK(Mazdeizm) :Din Afganistan’ın Mazhar-ı Şeref bölgesinde İ.Ö 550 yıllarında tek tanrılı din olarak doğmuş.Tanrı “Ahura Mazda”dan dolayı” Mandeizm” sonraları da “Mecusilik”(Ateştaparlık”olarak adlandırılmış.Ama Zerdüşler,Ateşe tapınmaktan çok saflık, incelik, sevgi,ışık ve sıcaklık adına ateşi kutsal saydıklarından evlerinde daima ateş yakarlar.
Zerdüşlük inancına göre tanrı Ahur Mazda ile şeytan AgnaMainyu(Ehrimen)arasında ki karşıt gücün kainat  ve kişinin ruhundaki mücadele anlatılıyor.Yani kişi iyilikle yetinmeyip,kötülüklerle de savaşılması gerektiğine inanılıyor.
Temel ilkeleri,Çevreyi, düşünceleri,sözleri kirletmemek.Zaten ölen kişinin içinde bulunan kötülük toprağı kirletmemesi için ölülerini göemmüyorlarmış.


*Zerdüşlük dini 3750 yıl öncesine dayanıyor.Kuran gişbi kutsal kitapları “Gataha”dır.Günde 5 vakit amaz kılıyorlar.Namazdan önce el ve yüzlerini yıkıyorlar.Tüm vucutlarının ve giysilerinin temiz olması çok önemli.Namazda “Avesta” kitaplarını kullanıyorlar.Peygamberlerinin adı”Zartosht”ve Allah tarafından gönderildiğini kabul ediyorlar.yezidilerin peygamberleri ise Allah tarafından gönderilmediğine inanılıyor.
İbedethanelerinin adı”Adarian Zartosht”.Burada hiç sönmeyen ateş yanıyor.Erkekler Müslümanlar gibi ibadethanelerde takke takıyorlar.

”Zerdüş İncili olarak adlandırılan “Avesta”adlı kitap da da anlatıldığına inanılıyorBuna göre tanrı “Ahura Mazda”ya göre Kutsal hikmet(Vano Maho) ve kötü hikmet(Ahem Nano),doğu felsefelerinde olduğu gibihem tanrının hem de insanın içinde bulunan karşıtlığı anlatmakta.



 ama önemli tapınakları iran sınırları içinde.
Ateşe tapılan din olarak bilinen Zerdüşlükte ateş sadec bir araç.
İran’ın en  eski olan bu din daha çok yezd ilinde görülüyor.
Bu dinin felsefesi;”Doğru düşün,Doğru söyle,Doğru yap”.
Dünyada 150.000 nufusa sahip Zerdüşlerin 6.000 tanesi Yezd’de yaşıyor.
1-Sessizlik kuleleri:Zerdüşler doğaya çok önem verdiklerinden ölüleri doğayı kirletmesin diye ölülerini bu kulelere cenin şeklinde  bırakarak
Akbabaların yemelerini beklerlermiş.Böylece doğaya geridönüş olduğuna inanılırmış.İslamdan sonra bu geleneklerinden vazgeçmek zorunda kaldıklarından şimdi de yine dğoyı kirletmeme adına ölülerini kalın beton mezarlar içine gömüyorlar.

2- Ateş Kadeh:Kutsal ateşin saklandığı yerler.Bu tapınağın içinde ki ateş İ.S 470 yılından beri sürekli yanıyormuş.Bu ateş,Afganistan’da önce 1174’de Ardakan şehrinde daha sonra 1940 yıllarında Yezd’e getirilmiş.


HZ ALİ DÖNEMİ VE KERBELA OLAYI
*Heryıl  muharrem ayı .bir önceki yılagöre 10 gün öne gelir.

Arabistan-Mekke’de Haşim(Hz.Muhammmed ve Hz.Ali’nin soyu) ile kardeşi Ümeyye(Muaviye’nin soyu) zamanında Kabe’de putlara tapılıyor.
Fakat Hz.Muhammed”burası Allah’ın evi”diyerek  putları yıkarak müslğmanlığı başlatıyor.Fakat

Ümmüye’nin soyundan Muaviye’nin babası Ebu Sofyan,yeni dine karşı gelerek Hz.Muhammed ile birçok savaş yapıyor.Daha sonra

Mekke feth olunuyor.Ebu Sofyan Müslüman oluyor.

Muhammed’in ölümünden sonra Hz.Ebu Bekir,Hz.Ömer,Hz.Osman ve Hz.Ali ile dört halife devri başlıyor.
Ama hariciler tarafında Hz.Ali öldürülünce ,Muaviye ,Hz. Ali’nin yerine halife oluyor.

Böylece halifelik haşimi soyundan Ben-i Ümmeye(Ümmeye soyuna) geçiyor.

Muaviye’den sonra oğlu yezid halife oluyor.

Bu seferde İmam Hüseyin tarafları Muaviye’nin halifeliğine karşı gelince ,Kerbela’da İmam Hüseyin öldürülüyor.




Hz.Ali Dönemi daha geniş anlatım ile:
Dört halife devri olan; Hz.Ebubekir, HzÖmer, Hz.Osman 'dan sonra 4.halife olarak 656-661 arasında son halife olarak görev yapmıştı.
Ayrılıkçı hareket ve iççatışmalardan dolayı İslam dünyasında durdu.

Deve(Cemel)olayı: Hz.Muhammed'in eşi Hz.Ayşe ve  tarafları, Hz. Osman’ın öldürülmesini gerekçe göstererek Hz. Ali’nin  halifeliğini kabul etmediler. Çıkan savaşta Ali tarafları kazandı.Talina ve
Zübeyr öldürüldü.Hz.Ali, bu olaydan sonra başkenti Medine'den Kufe'ye taşıdı.

Sıffın Savaşı ve Hakem olayı: Hz.Ali'nin halifeliğine karşı çıkan emevi ailesinden Şam valisi Muaviye ile Hz. Ali Sıffın Savaşında karşı karşıya geldi.
Ancak yenileceğini anlayan Muaviye kuvvetleri kuran yapraklarını mızraklarına takınca savaş durunca halifelik sorunun çözüm için hakeme baş vuruldu.
Muaviye'nin hakem olayı sonucunda hile ile halife seçilmesi üzerine İslam toplulukları gruplara ayrıldılar.
1-Hz.Ali'ye bağlı kalan şiiler
2-Muaviye yanlı Emeviler
3-İkisine de karşı olan hariciler
Hariciler, Hz.Ali'yi öldürerek dört halifelik dönemi sona erdi.Halifelik emevi (Ümmeye)soyuna geçti.

Kerbela Olayı(680) daha geniş anlatım ile:
 Muaviye'nin ölümünden sonra oğlu Yezid halife oldu.
Fakat Irak halkı,Ali'nin öbür oğlu Hüseyin'i halife yapmak üzere Irak'a çağırdılar.
Irak'a gelen Hüseyin ve taraftarları Muaviye'nin oğlu Yezid ile tarafından kerbele çölünde şehit edildiler.
Bu olaydan sonra İslam dünyası kesin olarak Sunniler ve Şiiler olarak ayrıldılar.Bu olaydan sonra mezhep ayrılığı kesinleşti.
*Tabii takvimleri gereği bu taziye günleri her yıl değişiyor.
Müslümanlar:
1-Sunni(Mezhepler:Hanefi(Türkiye), Şafi(Kürdistan, Irak,İran),Hambeli(Afganistan,Pakistan,Özbekistan,Arabistan’ın bir kısmı),Maliki(Afganistan,Pakistan,Özbekistan)


2-Şii:Mezhepler-Caferii(Esna Eşari) Merzhebi(12 İmama inanılıyor.Son İmam Mehdi Kayboldu)
,İsmailli Mezhebi(6 imama inanılıyor.Son İmam İsmaili kayboldu.),
Ve diğerleri
*İnsanlara hep bir umut kapısı bırakmışlar.Akıllı yöneticilermiş.
12 İMAM(Hz.muhammet’in torunları)
Hz Muhammed+Hz Hatice(Eşi)
Hz Fateme(Hz Muhammed+Hz Hatice’nin kızları)+1.İMAM Hz.Ali(Hz.muhammet’in hem damadı, hem de amcasının oğlu,mezarı Irak-Necef’te)
2.İMAM Hz.Hasan(Hz.Ali’nin Oğlu)                                           
3.İMAM Hz.Hüseyin(Hz.Ali’nin oğluMezarı Irak-Kerbela’da,)Sırayla oğulları imam olmuşlar
4.İMAM Zeynel Abidin
5.İMAM Muhammet Bağger
6.İMAMCafer Sadık
7.İMAM Cavad(Musa Kazım)
8.İMAM İmam Rıza(Mezarı İran-Mashhad’de)
9.İMAM İmam hadi
10.İMAM Aliyen  Nagi
11.İMAMHasan Askari(Aliyen Tagi)
12.İMAM İmam Mehdi:Kaybolan.Kıyamet günü kuyudan çıkacağına inanılan.

*11 imamın 6 tanesi Irak’ta,1 tanesi İran’da 4 tanesi Medine de şehit edilmiş.(Yani Emeviler Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’i,dieğr çoğunu da Abbasiler şehit etmiş.

* İran’da hz.Ali’nin gerçek peygamber olduğu,yaşi genç olduğundan geçiçi olarak peygamberliği hz.Muhammed’e verdiğini,Ölümünden sonra ise peygamberliği geri istediğini ama verilmeyerek şehit edildiğine inanılır.
O nedenle heryerde afişlerde “Ya fatima”,”Ya Hüseyin” veya”Ya mehdi,herkes sana muhtaç”yazısının yanında”Ya Muhammed” yazısına az rastlarsınız.


Sii'lerle Sünni'lerin pratikte farkı

Şiiler;
-12e imamı  ve Ebu Bekir, osman ve Osman'ı kabul ederler.

-Camiileri genelde iki minareli
-Ezanı Muhammmed ve Ali' nin adını söyleyerek bitirirler.,
Abdes alırken suyu dirsekten tutup parmakların ucuna doğru akıtırlar.
Ayaklarınıı yıkamayıp sadece üstünden secd ederler.
-Namaz 3 vakit kılınır.
-Namzada tekbir getirilirken eller bağlanmaz.Yana bırakılır.
-Halkının çoğu dindar değil yöneticiler dindar.
Sünniler:
-11 imamı kabul etmezler.Ancak Hz.Ali'yi 4.Halife olarak kabul ederler.
-Camileri genelde tek minarali
-Ezanı sadece Hz.Muhammedin adını vererek bitirirler.
-abdes alırken suyu avuca aıp dirseğe doğru akıtırlar.
-Ayaklarını yıkarlar.
-Namaz 5 vakit kılınır.
-Namaz da tekbir getirilirken eller önde bağlanır.
-Daha dindarlar.

Şii'lerle Alevilerin pratikte farkı
Şiiler;
-Camiileri var.
-Genelolarak kadın -erkek bir arada olmuyorlar.
-Dini kutlamalarda müzik yasak.sadece davul ve zil var.
-Kerbela anma günlerinde kendilerine eziyet ediyorlar
Aleviler:
-Cem evleri var.
-Kadın erkek bir arada olur.
-Dini kutlamalarda müzik ve dans var.
-Kendilerine zincir.vb.eziyet etmiyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder