18 Şubat 2013 Pazartesi

18 - UKRAYNA


UKRAYNA-KIEV:HARİKA BİNALARI OLAN YEMYEŞİL  ÜLKE

Merkezlerden kırsal alanlara gittiğinizde çok şaşıracaksınız. Özellikle   bayanların baş örtülerini bağlama şekillerine   ve yaşama baktığınızda sanki burası 50 yıl önceki Türkiye.Sadece Türkçe konuşmuyorlar.



*Sadece kiev ve yakın çevresi için en az 2 gün gerekli.
45.milyonluk ukraynanın başkenti Kiev’in nüfusu 3 milyon.

TARİH: 7.yy’da Dnipro(Dinyeper) ırmağının her iki yanında kurulan şehir, daha sonra 1240’ta Batı Hun ordularının eline geçmiş.Ukraynalılar, Litvanya ve Polonya hakimiyetinden sonra Çarlık Rusya'nın,Bolşeviklerin ve Sovyet birliğinin hakimiyetinde de uzun yıllar yaşadıktan sonra 1991’de  bağımsızlığına kavuşarak Turuncu devrime kadar gelmişler.
2.Dünya savaşında Naziler tarafından harap edilen  özellikle ana caddeleri  ve önemli katedralleri uzun yıllar onarılarak günümüze yenilerek ulaştırılmıştır.

DİL: Kril alfabesini kullanıyorlar.Dilleri Belarus ve Ruslara yakın.Ülkenin resmi dili Ukraynaca.Burada tabelalar sadece Ukrayna dilinde.İnsanlar Rusca bilmesine rağmen  genelde Ukraynaca konuşuyorlar.Daha çok yetiştiği aile ve cevrede kullanılan dili kullanıyorlar.Su anda okul dilinin ne olacağı da askıda.Net olarak oturtturamamışlar.

DİN: Dinleri Ortodoksluk(Ukrayna ve Rusya Ortodoksluğu) ama özellikle Polonya tarafında Katolik dini az olmakla birlikte daha yoğun
Bolşevik devriminden önce olan 100 kiliseden günümüze çok azı gelebilmiş.

PARA: Para birimi” Grivni”
1 dolar=8.1730 G

1 Euro=10.970 G
Asgari ücretin 130 dolar olduğu bu ülkede öğretmen maaşı 200-300 Dolardan başlıyor.Doktorun maaşıda bu miktardan çok fazla değil.Ama ev kiraları çok pahallı.

Şehrin dışında,metro +otobüsle gidilebilen 2 odalı küçük bir evin kirası 500 Dolar.İnsanlar, az bir zenginin dışında kıt kanaat geçiniyorlar.Ama dıştan bakıldığında her şey çok şaşaalı görünüyor.

Sebze ve meyve fiyatları bizle aynı.Giyim pahallı.

Isınma ve alkol çok ucuz.Ulaşımda ucuz sayılır.Her taraf içki şişesi ile dolu.Çok içiyorlar.

Bu coğrafyanın ırkı  da slav. Slavlar olduğundan kızlarda çok güzel.Rus kızları kadar da süslü değiller.daha sadeler.

Eski resimlerde tüm bayanlar aynı bizdeki gibi başlarını çene altından eşarpla bağlıyorlarmış.Günümüzde şehirlerde bazı yaşlı kadınlar ve köydeki kadınların çoğu aynı şekilde soğuğa karşı başlarını bağlıyorlar.
Patates,beyaz lahana çok tüketiyorlar.Çok ta lezzetli.
Slav ırkı (Rusya,Belarus ve Ukrayna)arasında,Ukraynalılar bana  en sıcak kanlı,yardımsever ve güler yüzlü geldiler.
Şehir ,hele Minsk’ten sonra bayağı kirli sayılır.
Minsk’de olduğu gibi burada da Muhteşem Süleyman gibi türk dizileri çok izleniyor.
Gezilecek yerler birbirine yürüme mesafesinde.

ŞEHİR MERKEZİ

1)Maidan Nezalezhnostı(Maydan):Çevresinde güzel,  eski binaların  ve küçük anıtların olduğu güzel bir meydan

A)Bağımsızlık(İstiklal) Anıtı:Turuncu devrimin anısına yapılan tepesinde folklorik giysili kadının olduğu 40 metrelik altın varaklarla süslü kolon.
B)PTT binası: İçi de güzel.
C)Glabus:Meydanın ortasında  ve altında kubbesi camekanlı alış veriş merkezi
Hemen meydandan yürüyerek
2)Khreschatik(Krieşcatik) Caddesi:1200 metre uzunluğundaki bu caddenin her iki yanında şık alşveriş mağazaları,oteller,restoranlar ,cafeler v.b var.2.dünya savaşında çok tahrip olmasına rağmen yeniden çok güzel binalar yapılmış.Çok hareketli.Heran bir aktivite ile karşılaşıyorsunuz.Hafta sonu trafiğe kapalı olduğundan daha da şenlikli oluyor.
Tekrar meydana geliniz.

Maydandan 10 15 dakikalık yürüyerek yokuşu tırmandığınızda

3)Sofhyska Square:Çok güzel binaların olduğu ferah bir meydan.

A)St.Sophıa Cathedral: Katedralin sadece bahçesini gezmek için 3.000 G,katedral dahil diğer dört yer için bilet 50.000 G.

A)Sophıa Cathedral: Açık yeşil ve beyaz renkte bizim ayasofyadan esinlenerek yapılan bu katedralin ,gerçekten çok büyüleyici görüntüsü var. 11.yy’da yapılan  katedralin altından kaplamalı 13 tane kubbesi var. İçini kesinlikle geziniz.11.yy’dan kalma mozaik ve freskler büyüleyici.Hele ikonastası ve ikonastasın kapısı  nefis.

B)The Metropolitan’s Residence:Buradaki eşyaların bir saraydakinden farkı yok.

c)The Bakery:18.yy’dan.Şu anda  eski dini resimler sergileniyor.

d)Zaborov SkyGate:18.yy’dan.İçindeki müze sıradan.Boş.

Meydanın ortasında

B)Bohdan Khmelnytsky’nin atlı heykeli:1645’de Lıtvanya ve Osmanlı ile savaşarak Ukraynayı  Rusya ile birleştiren .

Hemen Sofisyska meydanının karşısında görülen  tepelik alanda

4)St.Mıchael’s Cathedral:Eflatun ve beyaz renkte.Bununda görüntüsü büyüleyici.Katedralin içini gezmek ücretsiz.

A)Bell tower ve müze:10-19 arası açık.Giriş 14.000 g.Pazartesi kapalı.Bu çan kulesi 96.5 metre uzunluğu ile Sovyet Birliğinin en uzunuymuş.

Bu meydana çok yakın

5) Golden Gates:10-17(16:30),Perşembe10-17’ye kadar açık.Pazartesi kapalı.Giriş 15 G.İçinde bir şey yok.Dıştan görmeniz yeterli.Biraz yürüdüğünüzde

6)Sevçenko Milli opera:20.yy’dan kalma bu binada çok ihtişanmli.Biletlerde çok uygun.

Tekrar meydana geliniz.

Meydandan Ayasofya Katedralinin yanından yürürseniz

7)St.Andrev’s yokuşu:Çok sevimli cadde.Gerçi tüm binaları yeniden boyadıklarından biraz özelliğini kaybetmiş..El işleri,antikalar,resimler v.b  satın alabilirsiniz.Hele eski fotoğraf makinaları ilgilenenler için çok ilginç ama ucuz değil.70 dolardan başlıyor.özellikle tahta el işleri harika.8 yıl önce buradan aldığım tahta nihalenin kokusu hala gitmedi.

A)St.Andrew’s Church:Daha önce gittiğimde ücretliydi ama bu sefer ücretsiz girdim.Beyaz-cam göbeği renginde,kubbeleri koyu yeşil ve altın varaklarla süslenmiş 17.yy’dan kalma barok kilise.Rokoka ikonastası üçkatlı ,kırmızı renkte çok göz alıcı.

*Bu sokakta sağ ve sol tarafta iki tane merdivenle çıkılan şehir manzarasını görebileceğiniz tepelik alanlar var.

Yokuşun alt kısımlara doğru sağda 13 nolu

B)Mikhail Bulgakov’house(1891-1940): Aslında doktor olan “Usta ile Margarite”adlı romanın yazarının yaşadığı beyaz eşyalı ve her şeyin beyaza boyandığı ilginç evi.Aslında kasa vardı ama görevli benden ücret talep etmedi.

C)Padol:Eski kiev’in merkeziymiş.Çok sevimli bir bölge.Renkli ,harika evler ve dükkanlar var.

a)Buradan direkt Dinyeper nehrinin kenarına inebiliyorsunuz.Ama nehrin kenarında yürümek için çok fazla yer yok.Nehrin karşı tarafında yüzmek için plajlar var.

Biraz ilerlediğinizde

b)Çernobil müzesi:10-18 arası açık.Giriş 10 G.Fotoğraf çekmek isterseniz 20 G.Çernobil faciasının fotoğraf ve diğer materyallerle anlatıldığı müze.İlginç.

NOT:Çernobil Kiev’e 120 km uzakta. 1-2 hafta önce izin alıp gidip tüm çevreyi gezebiliyormuşsunuz.Eğer direkt giderseniz sadece müze gibi bir sergiyi gezebiliyormuşsunuz.(10 Dolar)varmış. c)Bu bölgede camii de ama tüm aramalarıma rağmen bilen çıkmadı.Sanırım çok yakında değil.


*Geri dönerken nehir kenarından merdivenle yukarı parklara çıkabilirsiniz.Veya Yokuşu geri çıkarken kilisenin alt tarafında nehir tarafına doğru giden yoldan  yine parklardan geri dönebilirsiniz.Bu yol üzerinde birçok yerel sanatçıların yaptıkları resimlerin satıldığı küçük stantlar var.Devam ettiğinizde  çok güzel nehir manzarası olan parkın içinde ki “Viktorya Anıtı”na varıyorsunuz.

Buradan sofıya veya direkt meydana çıkan yollardan geri dönebilirsiniz.

8)Nehir kıyısı ve parklar bölgesi:Bir günde bu bölgeyi ancak gezebilirsiniz.

Nehri ve şehrin karşı yakasını yukarıdan gören bu sıralı parkların hepsi de çok güzel.Hele sonbahar renkleri ile daha da güzelleşmişlerdi ama zaman zaman yağmur yağdığından çok ta istediğim gibi gezemedim.

Bu bölgeye Maydandan Avrupa caddesinden otobüsle veya  yürüyerek te ulaşabilirsiniz.Veya


Arsenalna  metro durağına inip de bu bölgeyi gezebilirsiniz.

A)Mariynsky Park:En güzel park.İçinde yan yana

a)Mariynsky palace:Özal’ında zamanında kaldığı bu barok saray onarımdaydı.

b)Parlemento binası


B)Holodomor Museum in park slavy:önünde sönmeyen ateşin olduğu anıt.İlerlediğinizde


C)The memorial in commemoration of victims in ukraine:Giriş 5 G.İçinde savaşların görsel olarak anlatıldığı mum şeklindeki anıt.Yürümeye devam ettiğinizde

D)Kıev –Pechersk Lavra:

Giriş ücretsiz.Katedral,mağara kilisesi ve dini objelerin sergilendiği müze için bilet 50 G.Ama ben bilet almadığım halde kimse bilet sormadı.Sadece girerken kapıda bilet soran oldu.Aslında katedralin hemen yanında ki mağara kilisesinded de Katedral bölgesine geçiliyor.

içinde birçok farklı  katedral ,kilise ve müzeleri,nefis giriş kapıları  olan geniş bir alan.Aslında bu dini yapıların birçoğu 11.yy’da yapılmış ama 1941’de 2.dünya savaşında çok tahrip edilmiş.Birçoğu yeniden yapılmış veya onarılmış

ANI:Bu bölgeyi gezerken “yapı grubu”nunfinanse ettiği Türk erkek kafilesi ile karşılaştım.Çoğu katedral gezmekten çok ta memnun değillerdi.Daha çok gece eğlenceleri onlara cazip geliyor.Tabii yemek te olmazlardan.Ülkenin güzellikleri onları çok ilgilendirmiyor.

Türkiyede bazı firmalar,iş yaptıkları beyleri daha çok bayanları rahat olan ülkelere gönderiyorlar.Genelde dini bütün olan bu beyler dışarıda Türkiyede yapamadıkları çılgınlıkları yaparak rahatlıyorlar.Burada ki denemelr günah sayılmaz.Alan ve veren razı.Diyecek bir şey yok.


a)Katedral:dışında renkli dini portrelerin olduğu altın varakla kaplanmış kubbeleri olan çok güzel bir yapı.Daha önce katedral içinde gömülü din adamlarından 1941 deki bombalanmadan sonra seçilebilenlerin tekrar gömüldüğü  i bitişikteki kilise içine 11.yy’da ki şekline uygun tuğladan sembolik  yeni bir kilise yapmişlar.


b)Çan kulesi:Sarı beyaz renkli bu kulede çok ihtişamlı.En alt kısmının duvarları 8 metre .her kat bir öncekinden daha yüksek,farklı dizayn ve  farklı işlev şeklinde yapılmış.

Üst katlardaki  saat ,konulduğu 1903’den beri bozulmadan çalışıyor.

En üstteki kattaki altın kaplamalı kartal heykellerin aşağıdan belli olmasa da kanat açıklığı 2 metre.Bu kartal heykelleri,kulenin


yapımında kraliyet ailesi yardımcı olduğundan onların adına konulmuş.

Kulenin en altındaki kocaman çan ise 2004’de hediye gelmiş.

c)Nıkolay müzesi:babasının Türk olduğu sanatcının uzun yıllar boyunca yaptığı çok küçük eserler sergileniyor..Büyüteçler yardımı ile görebiliyorsunuz.Oldukça ilginç.

Salonun ortasında da 1930-1933 ıllarında ki kıtlık döneminde ölen  8 milyon insanı hatırlatmak amacı ile buğday,fareler v.b var.

Çıkış kapısına yakın

d)Eski ikonaların olduğu müze:Ücretli.Buradaki ikonalar 1600’lü yıllardan kalma

Yanında

e)Müzik,tiyatro,sinema müzesi:Giriş 15 G.Girmedim.

meydandan aşağı nehre doğru yürüdüğünüzde

f)Mağaralar kilisesi:Din adamlarının işlemeli giysiler giydirilmiş mumyalarının sergilendiği odacıkların olduğu mağara kilisesi.

*Bunun dışında eski din kitaplarının nasıl basıldığını anlatan v.b müzelerde var.

Yola doğru çıkış kapısından çıktığınızda yolun karşısında

E)Art Müzesi:Giriş 50.000 G.Dini resimlerden  11.yüzyıldan kalanlarda var.

Ama modern resimlerden  ve heykellerden bazıları gerçekten çok güzeldi.

Biraz yürüdüğünüzde

F)Anavatan heykeli:

Normalde dinde en yüksek çan kulesi olarak  96.5 metreden daha yüksek kule yapmak yasak olduğu halde Sovyet birliği döneminde inadına yapar gibi 102 metrelik dikilmiş anıt.Heykelin elindeki kalkan üzerinde orak ve çekiç figürleri var.

a)Afganistan savaşına ait savaş müzesi:Giriş 5 G.Girmesenizde olur.

b)Savaş anıtları:Bu anıtlar ve tanklar ile her yeri doldurmuşlar.

c)Savaş müzesi:Giriş 15 G.Üç katlı bu savaş müzesinin dü,zenlenmesi gerçekten çok başarılı.Ben savaş müzelerini gezmekten hoşlanmadığım halde burada bayağı zaman harcadım.Savaş dönemi,öncesi ve sonrası fotoğraf ve materyallerle anlatılmış.

2.dünya savaşında tüm Sovyet birliğinde ölen 27 milyon insandan 8 milyonu Ukranyadan.

9)open aie museum(Pyrogova):Metro ile “Vystarkovy tsentr”de inip oradan minibüs ile gidiliyor.Daha önce Misk’de gittiğim açık hava müzesi adlı köyü hiçbeğenmediğimden buraya gitmedim.

*Eğer yakın bir normal köye gitmek isterseniz yine metro+dolmuş ile “Pitgirsi”köyüne gidebilirsiniz.

ANI:Kaldığım ev sahiplerin evi şehrin biraz dışında ama ormanın yanındaydı.Artık ülkeme yaklaştıkça rahatladım.Sabah 10 da kalkıp kahvaltıdan sonra ormanda bisikletlerle dolandık.Çok imrendim.Bizde bu imkanlar çok az.Öğleden sonra da “bortnichi”köyüne giderek ateş yakıp piknik yaptık.Tepeden köyün,şehrin ve göllerin manzarası harikaydı.Çok mutlu bir gün geçirdim.



UKRANYA’DAN KARA YOLU İLE TÜRKİYE'YE DÖNMEK

Eğer Kiev’den Moldova-Kişinev’e gitmek isterseniz.Moldova elçiliği Kiev ve Konsolosluğu  Odessa’da var.

1-Kiev’de ki Moldova elçiliği internette görülen adresinden 5 yıl önce taşınmışlar ama   kimsenin aklına değiştirmek  gelmemiş.Adresten iyice emin olup gidiniz.Ayrıca bu şehirden Moldova vizesi almak çok uğraştırıyor.Önce elçilikten alacağınız kağıt ile farklı bölgede olan bankaya para yatırıp bir fotoğrafla tekrar elçiliğe gelip aynı gün alabiliyorsunuz ama nedense Türkiye'den(50 Dolardı) vize ücretleri daha yüksek.

1 aylık normal vize=678 G=65 euro

5 günlük transit vize 478 G=45 Euro

Zaten görevli bana “sana transit vize veremeyiz”dedi. Türk elçiliğini aradığımda  “elçilikler bir açıklama yapmadan keyfi davranabiliyorlar”dedi.

Zaten akşam dönüşte internetten vizenin kalkacağını öğrenince Moldava’ya gitmekten vazgeçtim.

Kiev→Kişinev(tren,değişen saatlere göre 500 G.15-18 saat sürüyor.Plasgard var sadece.Yer de yoktu.

En iyisi odesa’ya gidip oradan otobüs ile Kişinev’e geçmek olduğunu düşündüm.

Kiev→Odesa(sık tren var.Saati ve hızına göre 100 G’den başlıyor.Sadece plasgard var.10 saat cıvarında sürüyor.

*Kiev’de tren biletinizi internetten aldıysanız,en az tren kalkmadan yarım saat önce çıktı ile gardan biletinizi almanız gerekiyor.

ÖNEMLİ:Evet Odesa’ya geldim ama işler tamamen karıştı.Çünkü Odessa’dan Romanya’ya Ukraynanın üst taraftan veya aşağı taraftan geçmek için kesinlikle Moldova’dan geçmek zorundasınız.Eğer Bukreş’e hiç girmeden sadece deniz kıyısından doğru Romanya-Köstence ‘ye gitmek istiyorsanız Moldavya’nın alt tarafında ki Ukranya’ya ait bir Vilkova’nın olduğu topraklara  geçip oradan Köstenceye geçebiliyorsunuz.Ama buraya geçerkende 2-3 km lik olsada yine Moldava topraklarından geçmek zorundasınız.Ukranyadan Yine Ukranyanın bu kısmına giden araçlar kontrol edilmiyormuş.Çünkü Ukraynalılarının Moldava için vizeye ihtiyaçları yok.Ama ben Odesa - Moldova konsolosluğuna sorduğumda  bu yolu kullanırsam da benim vize almam gerektiğini söyledi.5 günlük transit vize 45 Euro olunca  gitmek istemedim.Zaten vize’yide yine önce banka’ya para yatırıp,kağıdı konsolosluğa tekrar götürüp öyle alabiliyorsunuz.Yarım günde yetiştirebilirseniz 1 günde veya 2 günde alabiliyorsunuz.Konsolosluk yabancılar için 8-12 arası çalışıyor.

Otobüs garajında sorduğumuzda  ise bu kısa Moldova topraklarında geçişte kontrol olmadığından geçebileceğimi,daha sonrada Ukrayna ile Romanya arasında sınır olan köprüden geçerek Köstenceye ulaşabileceğimi söylediler.Artık korka korka bu yolu deneyecektim.

ANI:Ben daha önce Türk lokantasında karşılaştığım konsolosluk görevlisinin “Konsolosluğa gel.Türkiye’ye giden gemileri öğreniriz”deyince bir de bu şansımı deneyim diye konsolosluğa gittim ama  kapıdan zorla girdim.İçerde de görevliler bana “Kırım’dan gemi kalkıyor.oradan gidebilirsiniz”diyerek çok ilgisiz davrandılar .Zaten 8 yıl önce bu yolla  gitmiştim.Bildiğimi söyledim.Daha fazla bilgi almak isteyince beklemem gerektiğini söylediklerinde  biraz da sinirlenip teşekkür edip dışarı çıktım.Baktım Bir Tranzonlu hemşehrim ,Ukraynalı eşi ve çocukları ile konsoloslukta işlemleri için bekliyor.ona durumumu anlatınca”Biz yarın Kırım-Evpatoria’dan gemi ile gidiyoruz.Gel bizimle”dedi.Nasip böyle bir şey demekki.Arkadaşına telefon açarakta uygun bilet ayarladı.Hemen kaldığım ev sahibiminden çantamı alıp gece 12 cıvarı Evpatoria’ya geldik.Hemşehrim nasıl ilgilendi anlatamam.Hava kötü olduğundan beklemek zorunda kaldık ama olsun.Dönüş planım değişti ama nihayet ülkeme rahat bir şekilde döneceğim.Dedim ama bu seferde hava birdenbire rüzgar ve yağışlı olunca 3 gün beklemek zorunda kaldık.Nihayet gemiye binebildim.Yazılarımı gemiden yazıyorum.Hala Trabzonlu hemşehrim yardımları devam ediyor.Bu arada gemi perselonuda Karadenizli olnca çok ayrıcalıklı oldum.Özel oda verdiler.Habire bana yemekler gönderiliyor.keyfim çok yerinde ama utanıyorum.

Kısaca Ukranya’dan  Türkiye’ye dönerken

1.yol:Gemi ile

Odessa-İliçevsk→İstanbul(“Sea partner”adlı Türk firması,haftada 2 gün)

Kırım-Evpatorıa→Zonguldakhergün  gemi kalkıyor.saatleri kesin değil.kamyonlar yüklerini boşaltıp kalkıyorlar.

NOT: İlk Odesaya geldiğimde Odesa’ya 35 km uzaklıktaki “İliçevsk”ten her gün İstanbul’a gemi kalktığını öğrendim ama telefon açtığımda yolcu almadıklarını,sadece kamyonların geçiş yapabildiğini öğrendim.Daha sonra ise “her önüne gelen yolcunun gemi ile gitmek istediğini düşünerek yolcu almadıklarını veya bilet ücretlerini yüksek tutarak yolcuları vazgeçirdiklerini “öğrendim.Yani siz buraya giderek direkt Türk ofisleri ile konuşarak gidebilkirsiniz.Başka gemi de bulma şansınız var.Deneyiniz.


2.yol:Otobüs ile

1-Odessa-Ukranya→Kişinev-Moldova→Köstence-Romanya→Bulgaristan-Varna  köstence’ye kadar otobüs kampanyası ile hergün saat 13’de otobüs  365 G=45 Euro,tren de var.

*Ama otobüs kampanyası özel olunca çokpahallı bilet satılıyor.Siz kendi kendinizede gidebilirsiniz.

Odessa→Maiakul-Ukrayna sınırı(80 km)→Palanka-Moldova sınırı→Kişinov(100 km)

Kişinov→Leuşeni(Romanya’ya giderken Moldova sınırı)

*Tabii ki Keev’den de otobüs ve tren var.

 2- Daha aşağı tarftaki Romanya sınırına yakın “Chernovtsi”şehrine giderseniz hiç Moldavya’ya girmeden Romanya’ya girebilirsiniz.

3-Odessa-Ukranya→Moldavanın alt kısmındaki Ukrayna toprağı(İsmaili→Vilkova→Rimi→(Ukrayna-Romanya sınırı)Çok sık otobüs var.Direkt Rimi’ye tren istasyonuna yakın otobüs terminalinden hergün  sadece 7:20’de otobüs,central otobüs istasyonundan ise birbuçuk saat ara ile otobüs var.Ayrıca direkt İsmaili ve Vilkova’ya da otobüsler kalkıyor.


*BİR DAHA Kİ GEZİDE GEZİLECEK YERLER:

1-Vilkova:Odesa’nın aşağı tarafında ki küçük bu Ukrayna toprağı aynı Venedik gibi adalar halinde ve çok güzel.Moldova vizesi kalktığında burayı gezip sonra Romanya’ya geçilir.

2-Lyıv:Polonya sınırına yakın bu şehir de mimari

 Açıdan çok güzel olduğu söylendi.

ODESSA

1.5-2 milyon nufuslu.Katerina kurmuş.1820-2830 yılları arasında buraya gelen Yahudilere vergiler konusunda serbestlik verilmiş.Onlarda burada çok çalışarak,ticaret yaparak harika evler inşa ederek şehrin güzelleşmesini sağlamışlar.Şu anda da şehirde birçok sinagog var.Ama Yahudilerin çoğu gitmiş.

*Benim evsahibim beni ve diğer misafirini Odessa içinde çok farklı mekanları gezdirdi.Zamanında çok görkemli bie şehirmiş.Hala çok güzel ama bir o kadar dapis bir şehir.bazı yerler resmen izbelik.Örneğin zamanında genelev olan binada insanlar çok kötü koşullarda yaşıyorlar.Öyle caddelerden geçtik ki ben yalnız geçmeye korkardım.



Şehrin merkezi “Denbasovskaya” caddesi ile onu dik kesen “Pushkinskaya”caddeleri sayılır.tren istasyonundan buralara yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Gezmek için bir gün yeterli.Gezilecek yerlerin hepsi bu caddelerin üzerinde veye çevresinde,birbirlerine  yürüme mesafesinde.Sırasıyla

1)Opera binası:Tüm bu çoğrafya da olduğu gibi çok büyük ve gösterişli

2)Arkeoloji Müzesi

3)Primorsky Bulvarı:Denizi yukarıdan gören ağaçlıklı çok güzel bir yol.

4)2.Katerina’nın heykeli:Şehri kuran Rus çariçesi

5) Dük Richelieu’nun heykeli

6)Potiomkin merdivenleri:1841’de yapılan bu 192 basamağının başlangıcı  ile bitişi farklı uzunlukta.Tepesinden denizin ve limanın görünüşü çok güzel.

7)Liman

Geriye merdivenlerin başlangıcına çıkınız.

8)House-wall:Para olmadığından evin ön yüzü çok gösterişli,arka tarafı normal bir duvar şeklinde duvar olan ev.

9)Atlanstians lı ev:giriş kapısı heykelli olan bu evin olduğu cadde üzerinde ki tüm binalar da çok güzel.

10)Kaynana köprüsü

11)Colannade:1828’de yapılmış denize karşı manzarası güzel.

Buradan tekrar dönerek Deribasovskaya caddesine doğru yürüdüğünüzde

12)City Garden:1800 lü yılların başından kalma güzel bie bahçe.

Hemen yolun karşı tarafında

13)Passage:Bizim çiçek pasajına benziyor.Yalnız burada ılış-veriş dükkanları var.

Karşı parkın içinde

14)Voronlovs’un heykeli

Hemen ilerisinde

15)Odessa katedrali

Buradan Puşkinskaya caddesine geliniz.Bu cadde üzerinde harika binalar var.En güzellerinden

16)Filarmonik Tiyatro Binası:İçinide geziniz.

Tam karşısında aynı mimarın yaptığı faklı mimaride sarıübeyaz çok güzel bina şu anda otel.

*Deniz kenarı boyunca yürüyebilir,bisiklete binebilir veya plajlarında yüzebilirsiniz.Özellikle” Dolphinarium”oldukça modern bir yer.
Not: Odesa'ya kadar gelmisken tarihi basarabya (Simdi ki Odessa) bolgesinde  Bilhorod- Dnistrovski sehrinde  ki Akkerman Kalesine de gidebilirsiniz. Ben gidemedim.
A-Akkerman kalesi: 13.yuzyilda yapilan kale,1484'te, 2. beyazid zamaninda Osmanlya gecmis .1812'de de Bukres antlasmasi ile Rusya Imparatorluguna birakilmis.
 
 

KIRIM


2006’da kızım ile .Kırım’ı gezdiğimizdeki gezi yazıları .Eylül 2013 ise sadece  tekrarYevpetoriya’yı gezdim  ve eklemeler yaptım.


Ukranya’ya bağlı özerk Cumhuriyet


2.5 milyonluk Kırımın %14’ü tatar.Gerisi Ukraynalı,Rus,Ermeni

 Ve zengin Yahudiler

Kırım resmi dili ukranyaca,Rusca ve tatarca ama evraklar hep Ukrancaymış.





TARİH:


Tımurlular(1369-1507)dan sonra Karadenizin kuzeyinde siyasi gelişmeler:

Toktamış Han yönetimindeki Moğol imparatorluğunun devamı olan Altınorda devleti (1227-1502)14.yy sonlarına Timur’a yenilince başlıyan taht kavgaları sonucunda hanlıklara bölünmüştü.

Bunlardan biri de Kırım  ve Nogay Hanlığıdır.

Kırım Hanlığı(1441-1784)Başkent:Hacı Giray tarafından Başkent Bahçe saray olmak üzere Kırım ve çevresinde kurulan en önemli Türk devletidir.

Böylece Kırım Hanlığı, 15.yy’dan sonra  çok geniş topraklara kadar yayılmıştır.



Hacı Giray zamanında Moskova Prensliği ve Cenevizlilerin elinde ki Kefe,yıllık vergiye bağlandı.Ölümünden sonra oğulları arasında ki taht kavgalarını ,talep doğrultusunda Osmanlı Devleti-Fatih Sultan Mehmet,Gedik Ahmet Paşa ko mutasında ki donamayı Kırım’a gönderdi.

Böylece Kırım,Osmanlı devletinin himayesine girdi.(1477) ve 300 yıl kadar kendi Hanları tarafından ,Osmanlı himayesinde yönetildi.Bu sürede de Kırım hanları,Osmanlılara savaşlarda asker gönderdi.Ve Rusyanın güneye inmesini engellediler.


16.yy ortalarında Ruslar Kazan ve Ejderhan Hanlıklarını ortadan kaldırınca ,Rus ilerleyişi,Osmanlının aldığı tedbirlere rağmen durdurulamadı.

1768-1774 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Küçük Kaynarca Antlaşması ile bağımsız oldu.


Ruslar ,iç karışıklıklar çıkardıkları Kırım Hanlığını işgal ederek ,1784  tarihinde   Katerina tarafından Rusya’ya katıldı.


Geri kalanlar İşgal topraklarında yaşamak zorunda kalmışlardır.1800 yılların sonuna doğru Tatarların bağımsızlığı için çalışan “ İsmail Bey gaspıralı “en ünlü kahramanlarıdır.



NOGAY HANLIĞI

16. VE 18.yüzyıllar arası,Başkent Saraycık

Altın orda devletinin komutanlarından Nogay,Altın orda devletinin komutasında olmasına rağmen bağımsız bir hükümdar gibi yaşamıştır.

Ölümünden sonra onun idaresinde ki boylar Altın Orda devletinin parçalanmasından sonra Hazar denizinden Aral gölüne ,ıdil nehrinden  ırtış nehrine kadar olan topraklar üzerinde Noray hanlığını  başkent saraycık olmak üzere kurdular.halkın çoğu Kıpçak Türkleriydi.

Rusların ilerleme politikalarını çevresinde Kazan ve Ejderhan hanlıkları ortadan kaldırılmıştır.(1552-1557)

Nogay hanlığı da Rusların iç işlerine karışması ile parçalandı.hanlık topraklarında Küçük ve orta orda ve Büyük Orda hanlığı doğdu.

Büyük Nogay ordası ve orta Orda Rus egemenliğini tanımak zorunda kaldılar.

Nogay Türkleri ,16.yyikinci yarısından sonra idil nehrinin doğusuna,aral gölü çevresine,Kafkasya ve Kırım’a geçtiler.

Doğuya doğru giden Nogaylar  bir süre sonra ,Aral gölü çevresine ,Kafkasya ve Kırım'a geçtiler.

Doğuya doğru giden Nogaylar  bir süre sonra Aral gölü ve çevresinde Karakalpaklılar olarak ortaya çıktılar.Bu isim bölgede yaşayan Özbek ve Kazakların ,Nogay topluluklarının başlarına giydikleri şapkalardan dolayı onlara verdikleri isimdi.

Kazakistan bölgesinde kalan Nogaylara Ulu Nogay,Kırım’a gidenlere ise Kiçi Nogay denildi.

*Küçük Orda ise 18.yy sonlarında Rus İşgaline uğradı.Halkın bir kısmı(Nogay tatarları) Türkiye’ye giderek başta Eskişehir olmak üzere Orta Anadoluya yerleştiler.

NOT:Rusya’da kalanlar ise bugün kuzey Kafkasyanın çeşitli bölgelerinde Yaşamaktadırlar.

Ayrıca Aral gölü çevresinde Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti adı altında yaşayan Karakalpak Türkleri de Doğu Nogay Ordası içerisinden çıkmış bir topluluktur.

 Kısaca Cengiz hanın soyundan gelme tatarlar, Cengiz Han İmparatorluğu dağılınca  Kazan,Kırım ve Ortaasya’ya dağılmışlar.Asıl  ve karışmamış  temiz Tatarlar Eskişehir Tatarları (Nogay tatarları)gibi çekik gözlüler.


1-Başkurt v.b Tatarları

2-Kazan(Volga)Tatarları:Bunların bir kısmı hristiyanlığı seçerek Ruslaşmışlar.

3-Kırım Tatarları:Nogay  Tatarları,Bahçe saray tatarları ve Yağlıboy tatarları(Bunlar Osmanlı zamanında kılıçzoru ile Müslüman olan Tatarlar .Bunların atababaları İtalyan) var.




,








1944 öncesi,Kırım’da Ruslar bile Türkçe biliyormuş.opera ve tiyatrolar Türkçe izleniyormuş.

18 Mayıs 1944’de ise Stalin bir gecede Kırım tatarlarını hayvan vagonlarına  doldurup,Sibirya,Özbek steplerine  sürdü.Tatarların %48’i yollarda açlıktan,soğuktan,hastalıktan öldüler.Yıllarca vatan hasreti çeken Kırım tatarları 1990’da Rusya’nın dağılmasından sonra Kırım’a dönebildiler ama yaşamları şu anda  çok da kolay değil burada.Nüfusları ve ekonomileri fazla olmadığından güçlü değiller.


Para: 1 dolar=5 Grivna(2006),1 Dolar:8.17 Grivna(2012)











ULAŞIM


Kişinev--->odesa(tren ile 4 saat.1,2 Dolar.)


*Kiyev--->Kırm(Tren ile

*odesa--->Simferopol(tren ile)



1-Deniz yolu ile kırım'a ulaşım

*İstanbul<---> Sivastopal(Genelde her pazar saat 18'de gemi var.2013’de uzun süre yapılamıyordu.)


İstanbul<--->Yalta(Pazartesi günleri gemi var.)

Gözleve<--->Zonguldak(hergün  bir tır feribotları var.)



2-Kırım içi ulaşım:


Kırım'da trenler,   otobüs ve dolmuşlara göre yarı fiyatı ucuz.ama daha yavaş.


*Ama her yere 2 kat pahallı olan dolmuş var.Zamanını öğreniniz.Ama deniz kıyısında bazı yerlerde yok


Önemli Not: Araçlar deniz kenarından yollar kötü olduğundan gitmiyor.(Yani kefe-Sudak-Aluşka gidemiyorsunuz.)

sadece taksiler gidiyor ama  pahallı.

o nedenle gittiğin yerden tekrar Simferopol'a geri dönmek zorundasınız.Ona göre planınızı yapınız.


YOL:

1-Yalta<--->Bahçesaray<--->Sivastopal(Güzel, ucuz, hızlı elektrikli teren var.Ters yönden de var.


2-Yalta<--->Simferopol(ucuz ve yavaş treleybüs var.)


* Kefe---> Sudak( sadece sabah araç var

*Feodosya--->sudak( sadece sabah araç var.)

*Sudak'tan dolmuş yok.sadece taksi var.





SİVASTOPAL(Akhisar)

Kırım’ın Sovyetler zamanı  800 parçalık donanması ile ünlü  askeri üssü

Osmanlı imparatorluğunun Müttefikleri olan İngiliz ve fransız ordusu ile aylarca çarpışarak ele geçirdikleri  ünlü Sivastopal kalesi.



Kalma: tren ve otobüs garında evlerinin bir odasını pansiyon olarak vermek isteyenler oluyor.

1 kişi=15 Dolar, merkez dışı 10 Dolar(Merkez dışına troleybüs veya dolmuş ile gitmek kolay.1Grivna


A)  Panaroma (Savaş) Müzesi: Öğrenci 8G.Büyük 16G, Merkeze yakın bir tepede kurulu.

1854 ‘de ingiliz,Fransız ve Osmanlı ordularınca kuşatılan Sivastopal  ve

100 .000 osmanlı askerinin şehit düştüğü  Kırım savaşın 115 metrex14 metre ebadında ki panoda

anlatılıyor.





B)  Wladimiriski Katedrali: Ücretsiz.merkezde


C)  Khersoncsos(Hersones): Dolmuş ile gidiliyor.Liman’a yakın.M.Ö 4.yy'da kurulmuş birçok kilise kalıntılarının olduğu antik yunan kenti



D)  Ünlü kırım şarabının tadılması


*Türk şehitliği:Akmesçit’e giderken yol üstünde.2004’de Kırım savaşının 150.yılı nedeni ile yapılmış.



BAHÇESARAY

Kırım hanlığının Tarihi başkenti

Kalma: hanlık Sarayına yakın tatar pansiyonda 1 kişi 15G.


1) Hanlık sarayı(Tatar Elhamra'sı): Giriş büyük 19G, öğrenci 9G.Kırım Hanlarının sarayı.

1426'da Hacı Giray'ıon kurduğu Kırım Hanlığının başkenti olmuş.


A)gözyaşı çeşmesi :Puşkin'i de etkilenerek şiir yazdığı mermer   çeşme çok ilginç.

B)demir kapı

C)Altın çeşme

D)Altın oda

E)Harem görülecekler arasında.


2)han camii


3)Gaspıralı Müzesi: İsmail Bey Gaspıralının 1883’de Tercüman Gazetesinin yayınlandığı taş bina


4)Zincirli Medresesi:1500 senesinde açılan  bu okulun inşaatında bizzat kırım hanı 1.mengli çalışmış.Daha sonra Ruslar bu yapıyı  akıl Hasta hanesi olarak kullanmışlar.





 Hanlık sarayının önünden veya çarşıdan dolmuşla gidiliyor.En son durakta in.

B) Usfensky Manastırı: ücretsiz.Yürüyerek


C) Cufutkale:Giriş büyük 12G, öğrenci6G.


D) müze


FEODOUSSİA

A)  Ayvazovski Ev- Müzesi: Feodoussia'dan önce.Ben buradaki devasa deniz resimlerinden çok etkilenmiştim.Hiç unutmadım.


 SİMFEROPOL(Akmescit)Başkent

400.000 nufuslu.Salgır nehri içinden geçiyor.Başta “kırım tatar Meclisi “olmak üzere tatarlara ait birçok kuruluş da burada.




A) Puşkin Caddesi ve Kırım Müzesi


YALTA

Termal otelleri ile ünlü  karadenizde ki yarımada.önce Çarlık Rusyasının , daha sonra da Sovyet yöneticilerinin tatil beldesi olmuş.Güzel plajları var.

Tolstoy, Çehov  vb ünlü rus yazarlarına ilham kaynağı olmuş mimarisi güzel binaların olduğu şehir.

Yalta'dan 32 veya 37 nolu dolmuş(Matruşka) ile  batıya giderken(Her biniş 3G)

A)  Polyana Skozok Parkı : Hayvanat bahçesi


B)  Livadiye Sarayı: 1945’de yatla konferansında  dünyanın paylaşıldığı yer.


 2.Dünya savaşını kazanan liderlerin toplanarak, Avrupa'da ki sınırları harita üzerinde çizdikleri saray.Aslında çar 2.Nikolay için yazlık saray olarak yaptırılmış.


C) Kırlangıç Yuvası:kayaların tepesinde  .şu anda  içi restoran

D) Alupka Varotsov Kontluk Sarayı:

* Saraylara giriş büyük 20G, öğrenci 10G.Hepsine yoldan indikten sonra 10 dakika deniz kenarına doğru yürüyorsunuz.


Yalta'dan Simferopol'a 52 nolu troleybüs ile giderken


A)  Masandıra Av Köşk sarayı: İnip kestirme yoldan yürünüyor.

*Uçan su şelalesi

*Mishor:destanlara konu olan Arzı kız’ın yeri

B) Nikita Botanik Parkı: Büyük, öğrenci 8G.Sadece ilginç mantar ağacı var.

C) Huzsuf: 5-6 durak sonra

D) Aluşta




*SUDAK

Kalesi ve plajları ile ünlü şehir.

YEVPETORIA(Gözleve)2013 yılında Türkiye’ye dönme kiçin tekrar gittim.

Burada Kırım Türkü olan taksici  iyi Türkçe konuşan Lemar Beyden yardım alabilirsiniz.

 050 497 64 45 ve 063 581 22 77

15 Euro’ya eşyalı ev kiralanabiliyor.Siz kendinizde arayarak uygun fiyatta ev bulabilirsiniz.

Bu deniz kıyısındaki tarihi şehirde tüm ibadethaneler birbirine 5 dakika yürüme mesafesinde.


1)Odun pazarı kapısı:İçinde çok şık bir tatar kahvesi ve küçük müzesi var.Karşısında

2)Tekkiye Devriş:600 yıllık bu bina kapalı olduğundan içini göremedim.

3)Han cami:Kırım Hanı 1.devlet Geray Han’ın Moskova’ya yaptığı başarılı seferin anısına ,Mimar Sinan’a  1552-1564 yılları arasında yaptırdığı camii..Değişikliklere rağmen hala çok ihtişamlı.Sovyet dönemi dinsizlik müzesi olmuş.

*Yanında ki parkta 18 mayıs 1944 tarihini hatırlatan “Kırım tatar Sürgün Anıtı” var.

4)Ortodoks Kilisesi

5)Ermeni kilisesi

6)Sinagog:Çok eski bir bina.zamanında çok Yahudi yaşarmış ama çoğu İsrail’e veya Amerika’ya göç etmişler.

7)Kenasa:Karaim Türklerine ait bu ibadet haneyi daha önce ziyaret ettiğimi hatırladım.Çok az kalan  ve Türkçe konuşan Karaim Türklerinin dini, Yahudiliğin bir başka kolu sayılıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder