ESTONYA: ORTAÇAĞ KENTİ
Surları,kuleleri ile ortaçağ şehri:Eski şehirde ki yapılar 1997’den beri Unesco’nun Dünya Kültür Mirası Listesinde.Sadece tarihi sokaklarında yürümenin keyfi yeter.
BALTIK ÜLKELERİ GENEL
Surları,kuleleri ile ortaçağ şehri:Eski şehirde ki yapılar 1997’den beri Unesco’nun Dünya Kültür Mirası Listesinde.Sadece tarihi sokaklarında yürümenin keyfi yeter.
BALTIK ÜLKELERİ GENEL
*her şehir ve yakın çevresi için en
az 2-3 gün gerekli.
Kuleler,Arnavut kaldırımları,şık ve
sevimli kafeleri olan Baltık denizinin kenarında yemyeşil toplam 3 ülkenin
nufusu 7.5 milyon.Ülkeler bağımsızlığından sonra Avrupa birliğine girmişler ama
mutlu değiller.Pahallılık var.İnsanlar geçinebilmek için çok çalışmak
zorundalar.Uzun yıllar Ruslar ile yaşamalarına rağmen bu ülke insanları
zarafetlerini korumuşlar.
Baltık ülkelerinin halkı
Rusya,belarus ve Ukranyalılar gibi slav ırkı değil Avrupalılar.Zaten kültür
olarak ta farklılar.
Çoğu diğer Avrupa ülkelerine çalışmak için
gitmişler.Nufusları azalmış
Sovyet zamanı buraya yerleştirilen ve
burada yaşayan Ruslar ile ülkenin yerel
halkı birbirini sevmiyor.Ruslar Ülkeler
Avrupa birliğine katıldığından imkanlardan yararlanmak için Rusya’ya dönmek
istemiyorlar.Genelde Ruslar ,diğer orta halli yerel halk ile birlikte şehrin
dışında Sovyet zamanı yapılan bloklarda oturuyorlar.Bu binalar iyi
ısıtılıyor.Ayrıca Rusya’da ki benzerlerinden bakım yapıldığından çok daha oturulabilir
durumda.Bu blokların çevreside yeşil alanlarla çevrilmiş.Genelde
Estonya-Narva ve Peipus gölü
çevresindeki gibi Rusya ile sınır
şehirlerinde Ruslar çok yoğunlar.
Sovyet zamanında ki sosyal güvence ve
iş yok.Doğum oranı azalsa bile yaşam çok daha zor.
Ülkeler küçük olunca çevresindeki
ülkelerin sırayla işgallerne uğramışlar.Kapanın elinde kalmış.Çok sıkıntılı
ve acı günler yaşamışlar. Genelde bu Baltık ülkeleri
Çarlığın, Bolşevikler tarafından
devrilmesinden sonra 1918’de bağımsızlıklarına kavuşmuşlar ama
1941’de Hitler’in nazi ordusu bu ülkeleri işgal etmiş.
1944’de Kızıl ordu Nazileri ülke
lerdenden kov muş.Sonucunda da yeniden
Rusya’nın hakimiyetine girmişler. bu gün,Baltık ülkeleri ,bu isteksiz ve hukuksuz birlekteliğiİ işgal olarak
nitelendiriyor.İşgal müzelerinde de bu konuyu gençnesillere anlatmaya
çalışıyorlar.Zamanında ki ülkelerinin gelişmesinde o dönemin payını kabul
etmekle birlikte özgür olamamaların içlerine sindiremiyorlar günümüzde bile.Bana
göre biraz nankörlük yapıyorlar gibi geldi.işgalden çok kendi istekleri ile
zamanında Rusya ile birleşmişler.
1989’da 3 ülkeden 5 milyon insan el ele tutuşarak 650 km uzunluğunda
insan zinciri oluşturarak özgürlük şarkıları ile dünyaya seslerini
duyurdular.Bu sese kulak veren zamanın Sovyet başkanı Gorboçov,Sovyetler
birliğinden ayrılmalarına izin verince bu üç küçük ülkebağımsızlıklarına
kavuştular.Zaten daha sonra birliğin dağılmasından sonra diğer ülkelerde
bağımsız oldular.
Bu ülkelerde daha çok
doğadan toplanan böğürtlen ve benzeri meyveler satılıyor ve
tüketiliyor.Hele bezelyeyi kilo ile alıp tanelerini çekirdek gibi çiğden
yiyorlar.Çok ta lezzetli.
Vilnüs’den çıkan amber ile yapılmış
takı ve süs eşyalar her tarafta satılıyor.Çok güzeller.
Bizim muhteşem Süleyman gibi Türk
dizilerinin buralara kadar gelmesi,izleniyor olması beni şaşıttı.
ESTONYA
En az 2-3 gün gerekli.
*Hansa:ortağçağ döneminde Kuzeydeki
Liman şehirlerinin arasındaki ticaret birliğinin adı.
Helsinki→Talinn(80km,boot ile 2.5
saat)
*Talinn’den Rusya’ya bilet 20 Euro.
Talınn’in 3 tarafı Baltık denizi ile çevrilmiş.
TARİH:
1924’deTürkiye tarafından
bağımsızlığı tanınarak 1935’de tallinn’de büyükelçilik açılmış ama 1940 Sovyet işgalinden sonra ilişkiler
kesilen ilişkiler 19922de atanan Büyükelçi ile yeniden başlatılmış.
1219’da Danimarkalılar ülkeyi işgal
etmiş.Daha sonra komşuları gibi Alşman –İsvec işgaline uğramış.
Çarlığın Bolşevikler tarafından
devrilmesinden sonra 1918’de bağımsızlıklarına kavuştular ama
1941’de Hitler bu ülkeye girdi.
1944’de Kızıl ordu Nazileri ülkeden
attı. Sovyetler birliğine gönüllü katıldılarsa da Stalinin iknası önemli
nedenlerdendi.
Estonya yeniden Rusya’nın hakimiyetine
girdi.Bu isteksiz birlikteliği bu gün,Baltık ülkeleri ,bu isteksiz ve hukuksuz birlekteliğiİ şgal olarak
nitelendiriyor.İşgal müzelerinde de bu konuyu gençnesillere anlatmaya
çalışıyorlar.
1960’ larda başlayan özgürlük
hareketi 1989 Eylül de ’da şarkılı devrimle yeniden ateşlendi.Bu şarkılı
festival her 5 yılda bir temmuzda yaklaşık 30.000 kişinin katılımı ile
yapılıyor.
1991’da bağımsızlıklarını aldılar.
2004’de Avrupa Birliğine girdiler.
1995’de Nato2ya üye olarak
bağımsızlıklarını garantiye alamk istemişler.
Helsinki’den büyük yolcu gemisi ile
2.5 saat te çok keyifli bir yolculukla Talinn’e geldim.Gemi de müzik,dans v.b her şey vardı.Gemi Finlilerle
doluydu.Kendi ülkeleri çok pahallı olduğundan hafta sonları Talinn’eucuz içki
içmeye ve alışverişe geliyorlarmış.Ayrıca Estonya teknoloji alanında çok
gelişmiş.
Yanaştığımız lian eski şehre yürüme
mesafesinde.
Estonyanın nufusu 1.5 milyon.Başkent
Talınn’ın ise sadece 500.000 ufusu var.
*Eskişehirde yerel giysilerle fıstık
kuvuran gençlere rastlayacaksınız.Farklı baharatlarla tatlandırmışlar.
DİL:Fince ile akraba olan Estonca.Bu
iki ülkenin dili Ural dil ailesinin Fin- Ugor koluna bağlı olduğundan
birbirlrine çok benziyorlar.Dinleri farklı.Finliler ortadoks,Estonyalılar
Protestan.
TALİNN
Anlam olarak “Danimarka kasabası”
İnsanlar genelde kuzey ülkelerde olduğu
gibi soğuk , mesafeli ve yalnızlar.
*Kihnu adasında 1848’de doğan ünlü
denizcileriEnn Uettoa ,1993’de gemisinin Danimarka kıyılarına çarpması sonucu
ölmüştür.Mezarı bağımsızlıktan bir yıl sonra 1992’de danimarka’dan doduğu bu adaya getirildi.Bu adada hala
kadınlar geleneksel giysileri giyiyormuş.Müzesinide ziyaret edebilirsiniz.
Eski şehir gerçekten çok güzel ama
halkın çoğu Sovyet zamanı yapılan şehre
araçla gidilebilen toplu konutlarda oturuyor.Tek fark,Estonyalılar en azından
bu aynı düzende olan konutların iç kısımlarında tamirat ve değişiklik yaparak
daha oturası hale getirmişler.
Kentin tarihi merkezi 13.yy.’dan
kalma surlar,16.yüzyılda onarılmış ve genişletilmiş.Zamanında 4 km ve 16 metre
yükseklikteki bu surlarda bulunan 46 kuleden
günümüze 22 tanesi ve 2 km lik
surlar ulaşmış.
*Turist infodan aldığım haritada
gezilecek yerler beş ayrı dilde yazıldığından bana önce çok karışk geldi.Ben de Bu yerlerin
adını Estonya ve ingiizce olarak yazdım.
ULAŞIM:Talinn vatandaşları otobüs v.b
ücretsiz.
*Bir mısır restorantında İbrahim
Tatlıses müzüği vardı.Belediye meydanında Yunanlılar “esmerim” ve “cadırımın
üstüne şıp dedi damladı” çaldılar.
1-VANALINN(Aşağı şehir)=OLD CITY
Eski şehirde günümüze kadar gelmiş 22
tane kule var.Ayrıca bilinen Fat Margaret ve Vıru kapıları var.
Fat (Tombul)Margaret:Kapısından
girdiyseniz
1)Pıkk caddesi:Gezilecek yerlerin
birçoğunun ve nefis binalarının olduğu cadde
Hemen girişteağda
A)Üç kızkardeş hotel:kapısı çok
güzel.
iç kısımda
B)Olaviste kirik=St.Olav’s
church:10-18 arası açık.13.yy’dan kalma 124 metrelik kulesi var.(giriş 2 E.).Bu
kule yapıldığında 159 metre uzunluğu ile
dünyanın en yüksek kulesiymiş ama yangın ve diğer nedenlerle yeniden şimdiki
yüksekliği ile yapılmış.
*KBB merkezi,yakınlarda
C) Esti Ajaloomuuseum =Estonian Hıstory Museum=:10-18 arası açık.Giriş 5 E.
D)Püha vaimu Kirik=Holy Sprit
courch:Giriş 1 E.14.yy.dan kalma gotik tarzda yapılmış ruh kilisesi.İçinde çok
etkileyici müzik çalıyordu.Kilise görmeye çok değer
Köşeden içeri girdiğinizde
2)Raekoja Plats=Reokoda=town hall
Square(Belediye meydanı):11.yy’dan kalma meydan,Eski kentin tam ortası.Şehrin
merkezi ve çok hareketli.Günümüzde de ortağçağ giysileri giymiş ,satış yapan
v.b insanlara rastlıyorsunuz.
11.y.y dan kalma çevresindeki
sokaklar farklı mesleklere ayrılmış.
A)Belediye binası:1332 ‘de yapılmış
bu belediye binası Kuzey Avrupanın en eski belediye binası.
a)Talinn Town hall:11-18 arası
açık.Giriş 3 E.:1332 tarihli.Sekizgen şeklinde ki kulesinde dünyanın en yüksek tuvaleti olduğunu bilerek
girdim ama tuvalet göremedim.Sadece katlarda tahta zemin üzerinde delikler ve
borular vardı.Şüphelendim ama bu kadar küçük deliğe denk getiremeyeceklerini
düşündüğümden ihtimal vermedim ama aşağı indiğimde görevli o deliklerin tuvalet
deliği olduğunu söyledi.Adamlar o kadar yükseğe çıkmışken tuvalet için aşağı
inemezler.Bir delik ve boru ile işlerini hal etmişler.
b)Müze:Giriş 4 E,öğrenci 2 E,family 8
E.10-16 arası açık.Cumartesi,Pazar kapalı.
Meydanın karşı tarafında
B)Raeapteek(Kasaba konseyi
Enstitüsü):1422’den beri çalışan eski ezzane de bu binada ama 16 eylülden beri
çalışmıyormuş.Çalıştığı zamanlar 10-18
arası açık.Pazar ve pazartesi kapalı.
Belediye kulesinin hemen yanından
aşağı doğru yürürseniz
3)Vene caddesi:Binalar 1 9.yüzyılda
yapılmış .
A)Old Hansa:Hemen köşede.Garsonların
kıyafetleri ve toprak kablar v.b ile ortağçağ havası yaratılmış.
B)Meistrite Hoov=Master’s
Courtyard:otontik el işlerinin satıldığı sevimli meydan
C)Katarina Kaik=St.Caterine’s Passage:İlginç
arkları olan tarihi geçit. Etrafında ortağçağ atalyöleri hala çalışıyor.
D)Dominican Manastırı:Giriş 3
E.10-17:30 arası açık.Bina 1246-1525 yılları arasında yapılmış.Görmeye değer.
E)Talinna Linnamuuseum=Talinn City
Museum:10:30-17:30 arası açık.Perşembe kapalı.1363yılından kalma bina.
15.yy.ortacağdan kalma tüccar evleri.
Tekrar belediye meydanına gel.Turist
infonun olduğu sokağın yakınlarında
4)NıgulisteMuuseum=St.Nıcholas
kilisesi ve müzesi:Giriş 3.5 E.10-17(16:30)arası açık.
19.yy’da Alman tüccarlar,denizcileri
koruyan aziz St.Nıcholas için
yaptırmışlar.İçinde çoçuklar için küçük vegüzel bir vaftizhana ve 13.yy’dan
kalma mezarlar var.
Ayrıca 15.yy’dan kalma Bernt
Notke’nin ünlü resmi “Dance Macarbe(Ölüm dansı)”var.Bu kilisenin akustiğide
ünlü olduğundan dinletilerde yapılıyor. Yakınında
5)Taani Kuninga aed=Danish King’s
garden (Danimarka kralının bahçesi):Çok ilginç bir yapı.
Hemen yakınında
6)Maiden’s tower
7)Kiek in Kök &Bastion Tunneis
var.
Buradan veya eski şehirden
Aleksander katedralinden işağı (Daha
yakın ve kolay) yola indiğinizde
8)Okuppatsioonide Muuseum=Museum of
Occupations(İşgal Müzesi):Giriş 4 E.11-18 arası açık.pazartesi kapalı.
Sovyet dönemi Ülkeden kaçmak
isteyenlerin bavulları,teknesi v.b nin yanında o dönemde kullanılan eşyalarda
ilgisi olmamakla birlikte sergileniyor.Alt katta ise Sovyet zamanı ülkenin
cadde ve parklarını süsleyen ,aslında ileriye atım atmalarını sağlayan Bolşevik
liderlerin ve dönemin sökülen heykelleri var.
Tekrar belediye meydanına dönünüz.
9)Viru kapısı:Aynı adlı caddeden
gidiliyor.Burayı da gördükten sonra yine belediye meydanına geri dönünüz.
Meydandan tekrar pıkk caddesine çıkıp
yukarı doğru devam ettiğinizde
Pick jalg(uzun bacak)yokuşundan
tırmandığınızda eski şehrin içine girmiş oluyorsunuz.
*eski şehir ile Toempo birbirine
bitişik.Sadece toempo daha yüksekte.
2-YUKARI ŞEHİR=TOEMPO(zenginlerin
oturduğu kısım)
Burası şehrin en yüksek tepesi.
1)Aleksander nevski Katedral:1849
yılında çar Aleyılından kalma kuzeyin en büyük ortodaks kilisesi.11 çanlı
kulesi var.soğon kubbelerinin alt taraflarında ki hilaller Osmanlı yenmeleri
şerefine yapılmış.Petersburg’da ki Petergof sarayında da bu başarının benzer
şimgeleri ve resimleri var.
Bu kilise Rusya’ya bağlı.xander
tarafından yaptırılmış.
*Hemen yanında 300 yıllık eski
postahane binası var.içinide gezebiliyorsunuz.
Karşısında
1)Kale:dünya kültür mirası
listesinde.Unesconun 1380 yılında
kireçtaşından yapılmış.Şimdi ön yüzü
ucuk pembe ve beyaz renkte olan parlemento binası olarak görev yapıyor.
Kalenin altında
A) Pıkk herman=Tall(Sırık) Herman’s
Tower:Burasıda 1380 yılından kalma.
3)Toomkirik=Dome church:=Cathedral of
saınt Mary the Virgin:Bu 1219’dan kalma luther kilisesinin içini gezmek
isterseniz 1.5 E ama zaten girişten görebiliyorsunuz.İçi armalarla süslenmiş.
Kulesi 9-16:30 arası açık.Giriş 5 E.
4)Roman Evi(Estonya Sanat
Müzesi):18.yy’dan kalma
5)Vaateplatvormid=Viewing
Plartforms(Manzara balkonları):iki tane var.İkisinden de şehir manzarası çok
güzel.
ŞEHİR DIŞI
1)Kadriorg Sarayı:Giriş 5 E.Bahçesi
ücretsiz ve çok güzel.Müzesi 10-17 arası açık.pazartesi kapalı.
Viru kapısınında önünden geçen 1 veya
3 nolu tramvay ile 15 dakikada gidiliyor.
Çar büyük Petro’nun ilk sarayı olan
bu sarayı 1718’de 2.eşi olan Çarice olan
eşi 1.Katherina için yaptırmış.Şu anda başkanın rezidansı olarak ta görev
yapıyor.Küçük ama sevimli bir saray
Saraydan sonra deniz kenarına inerek
heykel ve çevresini görebilirsiniz.
*isterseniz buradan deniz kenarı boyu
ilerleiyerek çok güzel plajlara ulaşabiliyorsunuz.
Yine tepesinden şehir manzarasını
izleyebileceğiniz TV kuleside ve botanik
bahçesi bu civarda.
2)Rocca –al –mare(Açık hava
müzesi):Giriş 8 E.10-17 arası açık.otobüsle yarım saat.80 hektar lık ormanlık
alan içinde 200 yıl önce yaşamış insanların tarihi 20 den fazla evleri var.
Bu ülke,Baltık Denizi’nin en büyük
adaları olan saaremaa ve Hiiumaa adalarına sahip.
HAAPSALU:Çamur banyoları ve
rehabilatosyon merkezleri ile ünlü şehir.
PARNU:Geniş kumsalları ve parkları
ile dinlenme merkezi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder