*Rus tarihçisinin yazdığına göre
“Uzak durursan Kazaktan kötüsü yok,evine gidersen ondan iyisi yok” demiş. Haklı da.Hele Kazak taksiciler bunalttı beni.
1-ALMATA
ÖNEMLİ:Kazakistan sınırını geçerken
size verdikleri evrak kaybetmeyiniz.Eğer
kazakistan’da 5 gün kalacaksanız çıkarken bu evrağı göserip çıkıyorsunuz.
Eğer 5 günden fazla kalacaksanız
polise gidip 20 Türk Lirası karşılığı süreyi uzatabiliyorsunuz.(Ben 9 temmuz’da
girip,13 Temmuzda çıkış yaptım.)
Eğer bunu yapmazsanız çıkarken 100
Dolar ceza ödemek zorun dasınız.
Bişlkek’ten sınırdan geçer geçmez
hemen fark ediliyor.Geniş bakımlı caddeler,lüks araçlar,Bakımlı güzel
evler.Kazakistan Türk cumhuriyetlerinin en zengin ülkesi.
Almaty,geniş ağaçlıklı caddeleri ve büyük parkları ile
daha çok avrupa ülkelerine benziyor.
Rus etkisi çok daha fazla
görünüyor.İnsanlar çok çeşitli ve özellikle giyimlerinde rahatlar.Modern bir
şehir.
TARİH
* Bu bölgede Büyük sadece bizim deli Petro'nun başlattığı
politikalar çerçevesinde Rus hâkimiyeti oluşmadan evvel ilk olarak Alman sonra
da İngiliz misyonerler geldiğinden AlmanlarAlmanca da bilenler var ama bu
Almanlar artık Ruslaşmış.
*Altay dağlarından Türkler
dağılarından dağılarak yayılmışlar.Bu arada Moğollarda yayıldı.Ara sıra
karışmalar olmuş.
Kırgızlar Kazaklardan sonra bu
bölgeye Sibirya-Yenisey’den yerleşmişken geldiler.
KAZAK HANLIĞIVE
YÜZLER(CÜZLER)16yy-1848
Timur’un ölümünden sonra Timurlular
devletinin (1369-1507)zayıflayıp parçalanması sonucunda devletin egemen olduğu
Türkistan,Hindistan ve İran’da önemli
gelişmeler olmuş ve yeni birçok devlet oluşmuştur.Bunlardan Biri de
Kazaklardır.
Kazak Hanlığı Altay dağları ile Hazar
denizi arasında ki bölgede kuruldu.
Kazak Türkleri ,Orta Asya’da
Özbeklerle Kırgızların kaynaşmasıyla oluşan bir topluluktur.(1456)
Daha sonra bazı Moğol boylarınında
katılmasıyla 14.yy.da Kazakların sayısı
200.000 kadardı.
Kasım han ,küçük
hanlıklara bölünmüş Kazakları birleştirerek 16.yy’da büyük Kazak devleti kurdu.
Tevkel Han döneminde
Kazaklar,Maveraünnehir bölgesine yaptıkları akınlar sonucunda Taşkent’i ele
geçirip merkez yaptılar.Bu dönemde Kazaklar ülkeyi üçyüz(çüz,orda) ayırarak
yönettiler.
1-Ulu cüz(Büyük
yüz):Balkış gölünün güney doğusudur.Talas ve İli nehirleri arasında kalan
toprak bu cüze bağlıdır.
2-orta Cüz(orta yüz):Aral gölü ile Balkaş gölü
arasındadır.Batı da Hazar denizinin kuzeyinden Yayık(Ural)nehrine kadar uzanan
bölgedir.
3-Küçük Cüz(Küçük
yüz):Aral gölü ile ural nehri arasındadır.
Ruslar,Kazakların
ekenomik zenginliklerini ele geçirmek amacı ile birçok Rus göçmenini bu bölgeye yerleştirerek
Bölgeyi Ruslaştırma politikası izledi.
Sovyetler birliği
döneminde Rus egemenliğinde kalan Kazaklar ancak 1991’de Sovyetler birliğinin
dağılmasıyla bağımsız olabildiler.
Günümüzde bile Rusların
,Ruslaştırma politikası nedeniyle Kazakistan’ın yarıya yakını Rustur.
Kazak Türklerinin
ülkesi olan Kazakistanda Kazakların sayısını çoğaltmak için Sovyetler döneminde
ülkeden sürülen Kazakların ülkelerine dönmeleri için göçmen politiası
yürütülmektedir.Bu politikaya göre Kazakistan’a dönen Kazaklara ev ve iş
garantisi verilmektedir.Böylece Rusların Kazakistan’da ki nufus oranı %38’e
kadar inmiştir.
NOT:
*2.dünya savaşı sırasında kendisi
gürcü olan Stalin tarafından Gürcülere daha fazla toprak kazandırılmak için
Ahıska Türkleri,çeçenler,Çerkesler,İnguçlar v.b ülkenin diğer bölgelerine
trenlere doldurularak sürüldüler.Bunun yanında
*Deli Petro zamanında Rusyanın
sanayileşmesinde yardım kullanılmak için davet edilen mühendis v.b
Almanlar zamanla Volga nehri kenarında
köylerini kurarak yaşamaya başladılar.Ama
2.Dünya savaşı başlayınca Stalin
tarafından hainlik yapabilirler endişesi ile Kazakistana sürüldüler.Çoğu
1991’de ülkenin dağilması ile Almanya’ya döndüler.Geri kalanlarda Ruslaşmışlar
zaten.
*Yine 2.dünya savaşında Rusya’nın en
doğusunda yaşayan Koreliler de Kazakistan’a sürüldüler.Almaty’de Koreliler ve
Rus Almanlara çok rastlıyacaksınız.
*’.dünya savaşında Esir edilen Japon
askerler işlerde çalıştırıldıktan sonra geri gönderildiler.
GENEL
*Genelde Kazak insanı çalışkan değil.
*17 milyon nufuslu ülke ,dünyanı
9.büyük ülkesi. Toprakları çok geniş. Cumhur başkanları “Nazarbayeu Nursultan”.
Ülke nufusunun%48Kazak,geri
kalanı,Rus,Ukranyalı,Alman,Yahudi,Koreli ve Kafkas ırkları. Kuzey Kazakistan da
Ruslar daha yoğunlukta.
Ülkenin en büyük zenginliği
petrol.Bunun yanında İhraç ettiği uranyum.bakır v.b madenler açısından da çok
zengin.
*Nufus az olunca en kaliteli un
üretebiliyor.Kazakistan,en fazla buğday ihraçatcısı(üreticisi değil.)ülkesi.
*ülkede Migros,Anadolu
Holding(Cococola,efes bira),Türksell gibi büyük Türk holdinglerin yanında taç ,çeşitli mobilya
markalarıda iş yapıyor.
*demir Bank varmış ama şimdi el
değiştirerek adı “temirbank” olmuş.Kırgızistan da hala Demirbank tı.
Almaty’de döner dükkanlarının hepsi
türk.Ayrıca Türk restoran,cafe ve giyim mağazaları var.
*Çok modern marketlerinde çantanızı
koymak için otomatik açılan dolaplar vardı.Yine marketlerde her şey
bulabilirsiniz.Özellikle peynir ve sucuk reyonları da çok zenginde.Sadece taze
balık çok az satılıyordu.Genelde kurutulmuş balık satılıyor.
Ayrıca ünlü markaların çok şık
dükkanları var.
*Ruslar kadar olmasa da içki tüketimi fazla.Tatil günün başladığı Cuma
günü ve tatillere içki üretimi çok artıyormuş.
*Bu coğrafyada olduğu gibi burada da
rüşvet olayı özellikle devlet
dairelerinde çok varmış.Rüşvet alabilecekleri yere girebilmek için insanlar
büyük paralar ödüyorlarmış.
*Fizik olarak Kırgızlara
benziyorlar.Kazakların yüzü daha geniş ve yanakları daha da toplu ama gözleri Moğollar gibi çekik ve bana daha iri geldi.Zaten
Moğollar ilekarışıklık olduğu söyleniyor.
Baş yapıları büyük ve boyunları kısa.Genelde kilolu sayılırlar.Bayanlar
kalçalı.Gençleri çok bakımlı.
KADIN:
*Sanki Almaty’de sadece kadınlar
çalışıyor gibi bir görüntü var.Her işte karşılaşıyorsunuz.3 mart kadınlar günü
resmi tatil.
eldivenli,bakımlı çöpçü bayanların
yanında belediye şöförü gibi her işte çalışıyorlar.
*bayanlar zengin olduklarını
düşündüğü Türk erkeklerini rahat etmek adına tercih ediyorlarmış.
*Bu ülkede de Kazak mezarları anıt
gibi.Ahıska Türklerinin mezrlıkları ise bizimkilere benziyor.
*Para bozdurulan ofisler 24 saat
açık.
ULAŞIMŞehir içi ve dışı gideceğiniz
yerin adını bir kartona yazıp gelen araça gösteriniz.El işareti yapmanız bile
yeterli.Birçok araç duracaktır.Fiyatta anlaşırsanız binersiniz.Öyleki insanlar
ailesi ile birlikte biryerlere giderken yolcu alıyorlar.Genelde ön koltuğu
çıkacak yolcu için boş tutuyorlar.
Yani bu ülkede otostop yapma şansınız
az ama genelde Almaty dışında mümkün.
YEMEK:
*Kazakların en çok at eti
tüketiyorlar.Ben de at eti olduğunu tahmin ettim ama denemek istediğimden sormadan yedim.
Şaşlık:Kebab
Jent:Kazak tatlısı.Darı haşlandıktan
sonra toz haline gelinceye kadar
kavruluyor.üzerine tereyağ dökülüyor.Buzdolabında dondurulduktan sonra
kesilerek servis yapılıyor.Biraz helva tadında.ab
Praşki:İçli hamurun kızartılmış hali
Konel(Guji):Ayran ve buğdaydan oluşan
soğuk içilen çorba.
DİL:kazkca.kril alfabesi ile
yazıyorlar.halk genelde Rusca konuşuyor.Turgut özal zamanında Türk
Cumhuriyetleri öğrencilerinin girdiği bir sınav ile Türkiye’de üniversitelerde
okuma hakkı verildiğinden Türkçe bilenlere de karşılaşabiliyorsunuz.Zaten
çalışan çok Türk de var.
DİN:1917 devriminden sonra 1920lerde
Kazakistan’a komünzim geldiğnde din konusunda biraz baskı olmuş. 1920-30 larda
camilerin yıkıldığı söyleniyor.kazaklar fazla dindar görünmüyorlar.Buradaki
camiler daha büyük ve güzel.Almaty’de camilerin çoğu şehir dışında olduğu için
fazla camii göremiyorsunuz.şehirde 50 cami olduğu söylendi.
OKUL:Kazak ve Rus okulları var.Her
ikisinde de Kazakca dersi zorunlu.Ders saatleri farklı.Diğer Türk
Cumhuriyetleri vatandaşları ile iş v.b yaparken Rusca gerektiğinden Rusca öğrenmek istiyorlar zaten.
Kazakistanda da Fetullah Gülen’e ait Türk okulları var
ve Almaty de Süleyman Demirel adlı
üniversite var.ürk liselerine zor bir sınavla girildiğini söylediler.Eğitimde
iyiymiş.
PARA
1 Dolar=152.30 Tenge
100 Tenge=1 Türk Lirası.(Yaklaşık.)
Öğretmen maaşı 300 -500
Dolardan,Doktor maaşı 500 Dolardan başlıyor.
Almaty’nin dış mahallesinde bir oda
ve mutfak evin kirası 400 Dolardı.Şehir merkezinde çok daha yüksek.
Almat de ev varsa 500 Dolara,köyde
ise 100 dolara yaşanabileceği söylediler.
Sebze,meyva çok pahallı.Manavda bir
kilo muzun kilosu 8-10 Türk lirasıydı.Dışarda tezgahta tanesi 40-60 kuruştu.
Yine giyim de çok pahallıydı.Çoğu
Türkiyeden gelmişti.Türkiyede 1 T.L alabileceğiniz basit bir tişört burada 7
T.Lidi.
Kazakistanda elektrik,su,doğal
gaz,benzin ve araba ucuzmuş ama son
zamanlkarda onlarda pahalanmış. birçok
kişi şu anda birçok kişi pahallılıktan dolayı kominizmi özler durumda.
ALMATY(ALMAATA)Şehir içi ve yakın
çevresi için en az ikigün gerekli.
2 milyonluk metropol.Kazakistan’ın
eski başkenti olmasına rağmen(Şimdi Astana)hala Kültürel ve ticari
merkezi.Geniş caddeleri ve yemyeşil Parkları ile Türk cumhuriyetlerinde en
gelişmiş ve modern şehir.
ULAŞIM:
Metro,treleybus ,belediye otobüsü
var.(Tek biniş 80 T.)Çoğu otobüslerde otobüs içinden bozuk para ile makinadan
alıyorsunuz.Kontrol fazla.Sanırım daha pahallı şöfördende alabiliyorsunuz.
Normal araçlara el kaldırdığınızda
durup sizi taksi gibi istediğiniz yere ücretle götürüyor.otostop mantığı
yok.Yanılmayınız.
Trafik kurallarına uyuyorlar.Sıkı
kontrol var.Alt geçidi kullanmayan yayalara da ceza kesiliyormuş.Dikkatli
olunuz.
1)Şehrin merkezi Arbad caddesi(ipek
yolu):Bildiğimiz yaya ve gezinti yolu. Daha sonra ortasına kocaman alış veriş
merkezi yapılmış.
Caddenin sonunda
2)Kök Pazar(kazakça), Yeşil
Pazar(Türkçe), Ziloniy Bazar(Rusca):Girişte ki kuruyemişciler Tacik ve
Özbekler,diğer aradaki solda ki Koreliler salata ve turşu çeşitleri,şusi,horoz
ibiği karşısında ki
Kazaklar ise sut urunlerı (kurt, irimşik v.b. ürünleri
satıyorlar. *Koreliler 2.dünya savaşında gelmişler.Rusca konuşuyorlar.
Sebzecilerin çğu yine Tacikler.
Et reyonunda at,inek,koyun ,domuz
gibi hayvan etlerinin satıldğı yerler ayrılmış.Burada da kontrol çok
fazlaymış.Tertemizdi.Etler açıkta satılmasına rağmen sinek bile yoktu.Satıcı
hanımların g
İysileride çok temizdi.Başlarında
beyaz dantelli bantları vardı.
*Burada “Şubat” denilen deve sütünü
denedim.Kımız kadar ekşi değildi.
3)pazarın alt tarafında altın renkli
kubbeli merkez camiyi görünüz.
Buradan ipek yolu caddesinin bir
cadde üst tarafındaki “Gogol” caddesine çıkınız.
4)Park 28 Panfilov:
A)Rus katedrali(Zenkov
Katedrali):1904’de Zenkov tarafından çivi
Kullanılmadan (Biraz kullanıldığını
söyleyen de oldu.)ahşaptan yapılmış çok güzel renklerde boyanmış.1995’e kadar
kültür salonu olarak kullanılmış.
Kolsuz,başı acık bayanların yanında
kolsuz ve başı öylesine kapatılmış bayanlarda ibadet etmeye gelmişerdi.
B)2.dünya savaşında kendilerinin öleceğini bilerek
operasyona giden 28 tane elit asker anısına devamlı yanan ateş
ve anıt var
Hemen aşaısında
C)Enstüüman Müzesi:Giriş 200 T.10-19
arası açık.Pazartesi kapalı.Fotoğraf çekmek yok.Çok zengin bir müze.Bordo
renkli ahşap yapısıda çok güzel.
İçinde en çok Kazak çalglarından
genelde iki teli ve arpej ile çalınan Dombryra alto(dombra),kopuz,tulum,davul
v.b enstürüman çeşitleri var.
Parktan çıkıp devam ettiğinizde
5)Gorki Park:Giriş 70 T.Burasıda
güzel bir park.İçide luna park, göle bakan resturant,satış reyonları,eğlence
alanları vardı ama ben çok erken gittiğimden çoğu kapalıydı.
Geri 28 şehit parkına gel.Tam parkın
ortasından başlayan ve dağa doğru giden Almaty’nin en güzel ve ünlü Dostuk(eski
adı Lenin) caddesinde
6)Kök –Töbe(Kök tepe):
a)Sol tarafta teleferikle(Tek çıkış
1000 T.)
b)95,99 nolu otobüsle son durağa
kadar gidiniz.oradan küçük münübislerle(Tek çıkış 200 T)i
Bu yemyeşillikler içindeki tepe
oldukça güzel.Yine luna park,küçük bir hayvantat bahçesi,cafeler,şık restoranvb
var.Şehrin manzarası çok güzel buradan.Aşağılara doğru hızla inen raylı tren
çok eğlenceli.
7)Merkez müze:Dostuk caddesine
paralel Furmanova caddesi (İki caddeyi birbirine bağlayan Abay Han Caddesi
üzerinde ki Üniversiteyi gezebilirsiniz.)üzerinde mavi kubbeleri olan
bina.Karşısında eski cumhurbaşkanlığı sarayı ve yanında da Migros(Ramstor) var.
Üç katlı müzenin giriş ücreti 100 T
ve çok zengin.9.30-18 arası açık. Ayrıca içindeki özel “altın oda”yı görmek
isterseniz 1200 T ödemelisiniz.Özel güvenlikçi ve rehber eşlinde kapılar
kapatılarak ezilebilen bu oda da 4.asır-8.asırdan kalan Saka(Sekythian) milletine
ait Almaty’e 65 km uzaklıkta ki Issık şehrinde büyük bir yapı yapılırken bulunan
Altın adam’a ait objeler sergileniyor.Bunların arasında kemer,gerdanlık,taç,mücevherler,elbise
süslemeleri objeleri v.b var.Yine 8.asıra ait İslam döneminden kalan İbrik v.b
de var.Kolleksiyon gerçekten müthiş.Özellikle büyüteç ile görebildiğiniz taç
üzerindeki detaylara , deve şeklinde taşı olan yüzüklere ve dağ koyunu ve geyik
şeklindeki objelere hayran kaldım.Ama
pahallı bulduysanız girmenize de gerek
yok.Çünkü
Savaşcı altın adam’ın orjinali
Astana’da bir müzede saklanıyor.Kimse göremiyor.Bu heykelin birebir kopyası bu
müzein giriş salanunda camekanın içinde sergileniyor.Bir küçük kopyası da
içerde ar.Yine koleksiyonun hayvan figürleri ile süslü en önemli parçası olan
düz taçın kopyası da var.
Almaty’nin dağları ve vadileri:
8)Medeu:Dostuk caddesinden 6 numaralı
otobüse binip son durakta ininiz.
A)Olimpik buz pateni:Giriş 100 T.1700
metre yüseklikte olimpiyatlarda kullanılan bu piste çoçuklar kaykay yapıyordu.
B)Çimbulak:teleferik(2000T gidiş
–dönüş).2500 metre yükseklikte cumhurbaşkanlığınında dinlenme evi ve oteller
olan bir bölge.Burada bir Rus ailesi ile piknik yapıp yukarılara ırmak boyu
yürüyüş yaptık.
İsterseniz buradan 3500 metre ye
kadar teleferikle devam edebilirsiniz.Daha uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.
9) Butakovka vadisi:Dostuk
caddesinden 29P nolu otobüsle gidiliyor.Biraz daha ilerisine gitmek isterseniz
yürüyeceksiniz.benim yanlış anlamam yüzünden ev sahibimle burayı ve daha doğol olan Almarasan vadisi gezisini
kaçırdım.
10)Almarasan vadisi:Otobüsle gidip
geri kalanı yürüyeceksiniz.Ben gitmedim.Güzelmiş.
11)Türgen dağları
*Buraya Almaty’den günü birlik
gidebilirsiniz.Veya benim gibi Çin’e gidecekseniz giderken uğrayabilirsiniz.
KEÇAZAKİSTAN’DAN ÇİN’E GEÇERKEN
Eğer direkt gidecekseniz Merkez
caminin altından “Sayahat” otogardan
Almaty→(Çin)(Otobüs,sanırım hergün
sabah 7’de,70 Dolar)
Almaty→Horgos(Çin sınırı)(350 km,5
saat)
Almaty→Jarkent(Otobüs 1400 T=10
Dolar,Taksi 20 Dolar)
Almaty→Issık(300T,her an dolmuş veya taksi var.)
TÜRGEN
Almaty→Türgen(65 km.Aslında bu şehir
Çin sınırına giderken 50 km sonra içe 15 km daha gidince Issık şehrinden sonra
*Issık şehrinden 15 km sonra da göl
var.Ayrıca Altın savaşcı adam buradan çıkarıldığı için yol üstünde heykeli ve
mize de var.
*AHISKA(MESHET) TÜRKLERİ:Gürcistan’ın
Meshet bölgesinden Stalin zamanında “1944 yılında Orta anAsya’ya(Kazakistan,Özbekistan,Kırgisiztan)
sürülerek dağınık şekilde yaşamaya zorlanan Müslüman halk.300.000 den fazla
olduğu düşünülen Ahıska Türklerinin 200.000 i Kazakistanda yaşıyor.
Almaty’den Çin sınırına giderken
Çillik dahil buradaki kasaba ve köylerin çoğunda Ahıska Türkleri
yaşıyor.Kendilerini yakından tanımak istiyordum.Tesadüfen Kök pazarı gezerken
Hatice adlı bayan Türgen’den önce Köktobe köyündeki ailesini arayarak beni
misafir etmek istediler.Gerçektem çok konukseverler.Ramazan olduğundan ikramları
kabul etmedim.Asalında çok kalmak istiyordum ama Kazakistan için 5 günüm dolmak
üzere olduğundan kalamadım.Kardeşi “kalima” beni köyü ve diğer akrabalarını
gezdirdi.Dağlara da birlikte gittik.
Buradaki Ahıska Türkleri ,Stalin’in
Gürcistandan sürdükleri dedelerinin torunları.Evleri meyva ve sebze bahçeleri içinde
tertmiz.Çalışkan insanlar.Elleri hiç boş durmuyor.Hep satacak bir şey
üretiyorlar.O nedenle evleri ve işleri düzgün.Bana”Türkiye de yaşamak istiyoruz
“dediler.Ben de “Türkiye sizin dizilerde izlediğiniz gibi yaşam yok.Biz zor
geçinioruz.Bu yaşamı Türkiyede bulamazsınız.”dedim.
Ahıska Türkleri aynı bizim gibi Türkçe ama Gürçü aksanı ile
konuşuyorlar.Ama buradan Sovyetlerin dağıldığı zamanda gidip te geri dönen
Kazaklar ,Ahıska Türklerine biraz sıkıştırıyorlarmış.yeni ev yaptıklarında
“niye Türkiye’de yapmıyor sunuz ki”diyorlarmış.Yerli kazaklarla aralarında bir
sorun yokmuş.
Türgen→Türgen dağları(30 km sonra
paralı kapıdan giriyorsunuz.Ben görevlierle konuşup vermediğimden fiyatı
bilmiyorum.Yol boyu dağların güzellikleri başlıyor.Biraz ileride sağda Altın
adamın çok çirkin bir heykeli var.Daha da ilerleyince solda alabalık
çiftlikleri var.Kendiniz olta ile tutup pişirtiriyorsunuz.
Yine yol boy göreceğiniz Kazak
çadırlarında konaklama imkanınız var ama Kırgız çadırları kadar güzel değil.
Sanırım bir 30 km kadar gittikten
sonra şelalenin suyunun oluşturduğu ırmağın oraya geldik.Buradan şelale 15 km
sonra.Oradan 8 km daha dağ yolundan yürümek gerekiyor.Ahıska Türkleri bayanlar
yollarına zor yürüyorlarO nedenle şelaleyi göremedik ama çevredeki dağların
güzelliği yetti.
Eğer arabayla yolu devam ederseniz
Çin yolu üzerinde ki en son Ahıska Türklerinin yaşadığı “Çillik” kasabasına
varıyormuşsunuz.
Daha sonra Turgen’den 16 km sonra
olan Çin sınırına giden ana yola çıkınız.Yol ağzında beklediğinizde zaten
birçok araç duruyor.Pazarlık yaparak veya dolmuş ile Jarken veya Kegen yönüne
giden
Çin sınırına giden Yol ağzı→Çillik(40
km)→Kokpek(75 km)→Yol ayrımı’na kadar gidiniz.Sağ yol çarın kanyonuna
gidiyor.Sol yol Jarkent,yani çin sınırınagidiyor.Her iki yol da çok işlek.
1-ÇARIN KANYONU:Yol ayrımdan sağa
doğru Kegen giden yoldan 25 km sonra sola doğru 10 km gidiyorsunuz.Her
iki yolda işlek .otostop yapmak
zorundasınız.Kanyon yazısının krıl alfebesi ile sağda tabelası var.Gidip gelende
çok.Bekleyiniz.
Ben yol ağzından durdurduğum araç ile
kanyona kadar birlikte gittik.Onlarda görmemişlerdi.
Kanyona giriş kişi başi 6300 T.Araba
ile kapıdan geçip kanyon boyunca gidebiliyorsunuz.Kanyon Amerika da Grand
Kanyonun küçük modeli.Gitmeye değer.Aşağısına merdivenle inebiliyorsunuz.
Tekrar yol ağzına geri geliniz.Sol
yoldan araç bulıp 165 km ilerdeki Jarkent’e gidiniz.
JARKENT
Aslında Almaty’de ki Kazak ev sahibim
burada bana tam Kazak köyünde bir yer ayarladı ama ben diğer yerleri gezerken
geçiktim.Geç kalınca telaşlandım.Kalmak için yerdım ararken bnırıiraz Türkçe
bilen Taksi şöförü Muhtarı aradı.Biraz sonra Isparta da okuyan uyguır genç
Nizam ve arkadaşı Uygur Azad,muhtar iftar sofrasından kalkıp jeep ile
geldiler.Dedim ya bu kadar şanslı olunur.Bir restoran Özbek pilavı yiyip Azat’ın evine gittik.hemen
eşi Uygur masası hazırladı.Azad’oran’a ga söylendim.”Madem eve gelecektik neden
resterona geldik”diye.Bu kadar lezzetli bir ekmek yemedim.Çok temiz bir
evdi.Ertesi günü beni jeep ile heryeri gezdirdiler.Sınıra kklıydı.dar yol
paramı ödediler.Ne dediysem almadılar.
Her ikiside Türkiye de ki “Uygur ile
ilgili çalışmalara yakınen katılıyorlar.Vatandan uzak olduğundan mı bilmem
buradaki Uygurlar çok cana yakın insanlardı.Pazarda ki Uygurlar bile Kaşgar da
kilerden farklıydı.Kızlar daha rahat.Uygurlar boçluda olsa iyi arabaya binmek
isterlermiş.Yani Türklergibi havalı
olmayı seviyorlarmış.
Kazaklarla da araları çok iyi olduğu
söylenemez.
Tarihi:1870 yılında Çin ,Doğu
Türkistan’ı ,Şimdiki Jarkent’i de Ruslar İşgal edince Uygurlar iki arada
kalmışlar.Nufuslu olan Uygur Velivay
Doğu Türkistan’dan arkadaşları ve halkı ile bu bölgeye göç etmek zorunda
kalmış.Buradaki birçok yer adı hasretlikten karşı taraftaki Uygur tarafında
ki yer ismleri ile aynı.
Jarkent(Yerkent,Uygurca),%80’i
Uygur.Zaten Uygur havasını hemen fark
ediyorsunuz.
Zaten doğu Türkistandan sonra en
fazla Uygur Kazakistanda.Almaty’den Çin sınırına kadar daha yoğunlar.
Uygurlur,problemlerinin çözümünde
Allah’tan sonra en çok Türkiye’ye güveniyorlar.
Kırgizistan da da 100 .000 Uygur
varmış.
Doğu Türkistan da da
Özbek,Kırgız,kazak ve Tacikler yaşıyor.
Gezilecek yerler:
1)
Muhsız camiimüzesi ve :Giriş 100
T.Fotoğraf makinası için 100 T.Sabah 9 da açılıyor.Velivay Yoldaşev tarafından
130 yıl önce Durganlılara çivi kulanılmadan yaptırılmış harika bir
eser.Kırgızistan-Karokol’da kine benziyor ama bu çok daha güzel.Benzeri iki
tane daha in de varmış ama birini
Çinliler yıkmışlar.
*Bu camide Fetullah
Gülen hakkında Kazakca yazılmış kitaba rastladım.
Durgan Milleti:Çinceye yakın bir dil
ile konuşan,inlilere benzeyen Müslüman halk.
1840’da Uygurlarla Durganlar
Çinlilere karşı birlikte savaşmişlar.
2)Tahta Rus Katedral: Bu güzel yapı
da Kırgızistan-Karakol-Aksu da ki katedrale çokbenziyor.
3)Ösek:Su olan piknik
alanı
4)Evliya ağacı:Şehre 30
km ilerde.Gitmedim
Jarkent’ten sınıra
geçiş:Sınırı geçmek için toplam 40 km lik yol olan iki sınırı geçmek için(Kazakistan tarafında
ki Horgos’u ve Çin tarafında ki Horgos’u geçiyorsunuz.) Jarkent-otogarından 1500 Tengeye bilet alıp
otobüsle geçmeniz gerekiyor.sadece para tuzağı.
Ama bilet kontrolu olmadı.Ayrıca
Kazakistan sınır kapısında birçok biletsiz kişi bizim otobüse bindi.Kazakistan
sınırını geçtikten sonra otobüsle 10 dakika sonra Çin sınırını geçtik.
Yine beni en sona
bırakıp beklettiler.Görevliler Uygurdu.
Kapıdan çıkar çıkmaz
taksiciler sizi otobüs yok diyerek kandırmaya çalışacak ama siz bir taksi ile(5
Yuan) çok yakında ki otobüs garına gidip otobüs bakınız.
ANI:K azakistan polisinin rüşvet
konusunda methini duyduğumdan temkinliydim.Her işlembittiğinde tam kapıdan
çıkarken polismemuru pasaportumu uzun süre inceledi.Güneşe tuttu.Baktı.Bana
“Çantanda uyuşturucu var mı,dolar veya Tenge var mı” diye sordu.Amacı beni
bıktırıp para koparmak.Baktı aldırış etmiyorum.Sonunda yarım Türkçesi ile”bana
para ver” dedi.Anlamamzlığa gelip atlattım.
ANI:Bu gezimde tek sıkıntım taksiciler.Bu
coğrafyanınkilerde en arsız ,yalancı ve uyanıkları.
Yanımda oturduğum kadın
Urumçiye gideceğinden beraber gitmemizi söyledim.Baktım çıkışta beni
bekliyor.Sevindim.Meğer Kazak taksici
ile gitmek istiyormuş.Bana 400 Yuan dediİki kişilik parayı bana
ödetecek.Ben tabii daha önce fiyatları öğrenmiştim.”ben otobüsle gidecem
dedim.”
O arada başaka bir
Kazak taksici zorla elimden çantamı aldığı gibi beni garaja bıakmak
istedi.Aslında böyle yapanların taksisine hiç binmem ama otobüsü kaçırmak
istemedim.Fiyatı yüksek söyledi ama asıl fiyata anlaştık.Yolda”bu saatte otobüs
yok.Benim zaten 2 yolcum hazır.200 Yuane Urumçi’ye seni de götüreyim” dedi ama
artık yolcum hazır yalanını bildiğimden inanmadım.Ama çok dil döktü.
Beni garaja değide
yakın bir yere götürdü.Anladım tabii.Otobüsü kaçırmamı bekliyor.Resmen zorla
indim.Hemen garaja gidip bilet sordum.Pekin saati ile 20,ne saatine göre
olduğunu anlamadığım saatle 18’de otobüs vardı.Bir türlü dil bilen bulamadım.
Beklemek istemiyorum ama herkes akşama otobüs var dedi.O hırsla beni
beklediğini ahmin ettiğim için taksicinin yanına gittim.Herşeyi söyledim ama
adam kaşarlanmış.
Tam geri dönerken
Garajdan giriş olmayan otobüslerin çıktığı kapıda insanların beklediğini
gördüm.Sorduğum çocuk az Türkçe de biiyordu.O da Urumçiye gidecekmiş.5 dakika
sonra otobüs kapıdan çıktı ve biz bindik.Anlayamadım bu işi.Siz de hemen bilet
almayınız.Önce buradan otobüs olup olmadığını sorunuz.Sanırım bilet gişesinden
bilet satın almayanlar buradan bişniyor.
Horgos(Çin tarafında
ki)→Urimçi(24 kişilk yataklı otobüs,700 km,150 Yuan,11 saat sürdü.)
Otobüse bindiğimde
ayrıca şaşırdım.her iki tarafta iki katlı yataklı otobüs.Kaçkişinin kullanmış
olduğu belirsiz yastık yorgan da var.değmeyin keyfime.Ayakkabılarınızı çıkarıp
halı serili hole geçiyorsunuz.Yolcular burada halıya oturmuş sohbet
ediyorlardı.Hemen yatağıma uzandım.Bu yazılarımıda buradan keyifle yazıyorum.
Ara sıra aşağıdaki halı
sohbetlerinede katılmayı ihmal etmedim.
Otobüsün sol tarafı
daha manzaralı.Biraz ileride çevresinde
kıl çadırların olduğu göl vardı.Dağ ve çevre manzaraları da
güzel.Durduğumuz bir yerde tuvaletlerde kapı ve su yok.Bütün tuvaletlerden bir
oluk geçiyor.Koku çok keskin.Erkek ve kadınlar aynı laubaları kullandık.
NOT:Sibirya-Oms’dan
Astana’ya gidip,Astana’dan Sibirya-Tümen’e geçtim.
2-ASTANA
%70’i KazakçGeri kalanı Rus ve
diğerleri.Bir milyonluk şehir.
Astana’nın yeni bölgesi,çok gösterşi ve
albenisi olan bir şehir.Dubai
havasında.Dev gökdelenler,moden iş binaları.şık apartmanlar.Parklarda genelde
Kazak kültürünü yansıtan bronz heykeller.Yapay bir şehir.Ben Almata’yı tercih
ederim.İnsanı sarmalayan bir şehir değilk.Gezip gidilecek şehir.
Çok şık binalr yapmışlar ama
kaldırımları kırık dökük.Bazı kaldırımlarda yaptıkları alçatmalar o kadar
yetersizdiki defalarca bisikletimi elimle kaldırıma çıkarıp indirdim.Gerçekten
bir ülkenin gelişmişliği kaldırımlarından belli oluyor.Ülkemde de beni en çok
üzen konu.Kırık dökük ,işlevsiz kaldırımlar.
Yine şehirler arası yolları ve
istasyonları da yetersiz.Tuvaletler girilecek gibi değil.
*Astana’dan Antalya’ya ucak dahil 5
yıldızlı otele her şey dahil 1300 Dolara gidene rastladım.Hatta odalar denizin
kıyısında değilde biraz geride olduğunda fiyat 800 Dolara düşüyor.Başkalarını
mutlu etmeyi çok seven milletiz.
İçinden geçen işhim nehri şehri modern binaların olduğu sol taraf ve eski
yerleşimin olduğu sağ taraf olmak üzere ikiye ayırmış.
Ev sahibim bana bisikletini verdiğinden
2 gün boyunca çok keyifle Astana’
YENİ ASTANA
Şehrin merkezi sol taraftaki “Bayterek”
kulesi sayılıyor.Kulenin her iki yanında Dış işleri ve iç işleri bakanlıkları
var.
Kulenin yukarı tarafında Kazakistanın geçmişini temsilen Han
çadırı,aşağı tarafı ise yeni halini temsil eden başbakanlık Sarayı var.İkisinin ortasında da denge unsuru Bayterek kulesi var.
1)Bayterek Kulesi:Tepesine çıkış 500
tenge.Şekli kayın ağacını simgeliyor.Cevresinde de kayın ağaçlarını
görebilirsiniz.Şehrin manzarasını seyredebiliyorsunuz.
Kulenden yukarı tarafa doğru
2)Nur Astana mescidi:Minaralari ve
kubbeleri altın renginde olan ve 2005’ de yapılan güzel bir camii.
İmamı “Aybolat bey”e ,Kazakistan
Diyaneti Manisa kuran kursunda eğitim
aldırmış. Döndükten sonra burada göreve başlamış. Türkçe öğrenmişti.tesdadüfen
ögrendiğim Türkiyede dini eğitim almış kaçıncı İmam.
3)Han çadırı:Kazakistanın geçmişini
simgeliyor.Çok büyük ve modern alışvariş merkezi.En lüks markaları
bulabilirsiniz.En üst katında da yüzme havuzları var.Giriş 1500 Tenge.Kuleye
geri dönerken solda
Kuleden aşağı tarafa doğru
4)Altın kuleler:AltınOrda devletini
simgeleyen mızrak şeklindeki ve altın renginde ki devlet binaları var.Bu
kulelerin her iki yanındaki 1 km uzunlığunda ki binalar ise askerleri(ordu)
simgeliyor.
*Kuleden bu kulelerin arasında (Başbakanlık
yolu üzerinde)eski Türklerde gücü ve devleti simgeleyen dev yüzükler ve önemli yerlerin maketleri olan camlı
bölmeler var.Ben gittiğimde bu alanda onarım çalışmaları
vardı.Çiçeklendiriliyordu.
Hemen bu binaları geçince
5)Başbakanlık Sarayı:Mavi kubbeli
Nazarbayef’in çalışma ofisi bu binanın görünüşüde çok güzel.
Bir tarafında mavi işlemeleri olan
yüksek bina olan Parlemento,diğer
tarafında ilginç mimarisi ile mavi renkli tiyatro binası var.
Daha da aşağı tarafta(Ben bisikletle
köprülerden gecerek gittim.Yürünebilirde.
6)Hazreti Sultan Camii:156 milyon dolara
Türkler inşa etmiş.Gerçekten zarif olmuş ama akan bazı yerleri çok müdehaleler
yapmalarına rağmen engelleyememişler.Bu devasa camide ben gittiğimde çok az
kişi namaz kılıyordu.İnşaatinde çalışan bir Adanalı genç ile içeriyi gezdik.İki
kere Kazak bayanla evlenmiş.Birer de çocukları olmuş.Gençlerimiz ülkede iş
bulamayınca özel yaşamlarıda altüst oluyor.
7)Pramit:Giriş 500 T.Tur ile
gezdiriyorlar.Konferans,toplantı ve sergiler için kullanılan bu güzel binanın
içinde gezilecek bir şey yoktu..Bir katında eski kazak giysileri
sergileniyordu.Orjınal olmayan farklı kültürlere ait eserler vardı.Onun dışında
sadece toplantı salanlarını gezdik.Tam karşısında
8Tavelsizlik Sarayı)(Bağımsızlık Sarayı):Giriş
400 T.Burasıda toplantı ve konferanslar için kullanılıyormuş.İçinde ki hiç
değiştirelemeyecek yeni Astananın maketi var.benim çok hoşuma gitti.daha sonra
yapılacak binalar,yeşil alanlar ve göllerin bile maketleri hazırdı.Çok ince
yapılmıştı.
Ayrıca içeride kazak ressamlara ait çok
güzel resimlerin olduğu galeride var.
9)Bağımsızlık Anıtı:Hemen sarayın ön
tarafında Kazakistanın bağımsızlığını anlatan anıt ve heykeller var.
10)Nehir kıyısı:Şehrin içinden dolanan
nehrin birçok kıyısında gezinti yerleri var ama en güzeli ünlü beyaz köprüyü
geçerken(Merkez müzeye varmadan)nehir kıyısı.
Burada nehrin iki yakasında da gezmek
keyifli.İlk yakada lunaparkta var.Zaten iki kıyısı yürüyerek geçebileceğiniz
bir köprü ile bağlanıyor.
Ama kıyısında “Kazakların 1847’de son
Hanı olan “Kene Sarı”nın heykeli olan kıyı çok daha hareketli.İsterseniz nehir
üzerinde sürekli kalkan gezi teknesi ilede gezebilirsiniz.
Yine nehir kenarındaki plajda
yüzebilirsiniz.
Nehir kıyısında çok şık binalar
var.Özellikle gece ışıklandırılınca daha da güzel görünüyoprlar ama dev
sivrisinekler çok kötü ısırıyorlar.
ESKİ ASTANA
Köprüyü gectiğinizde artık eski
Astanadasınız.
11)Müze:Giriş ücretli.Ayrıca fotoğraf
makinasıda ücretli.3 katlı ve çok güzel bir müze.5.yy’da bulunan bir Göktürk prensi olan “Altın Adam”ın
kopyası ve bulunan altın objelerin kopyası burada da var.
Genelde Kazak yaşamı ve kültürü
anlatılıyor.
12)Nursultan Nazarbaev President
Müzesi:Respubiliki Caddesinden içeriye doğru olan bu 4 katlı müze
ücretsiz.Genelde “Nazarbayef”in yaşamının anlatıldığı ve özel eşyalarının
tanıtıldığı bu müzede güzel dizayn edilmiş.Burada da altın adam’ın kopyası
vardı.Aynı yerde söylenenlere göre birkaç tane yeni altın adam bulunmuş.
13)Gençler Sarayı:Respubiliki caddesi
üzerinde üst üste tabak şekinde ortada top olan fıskiyelerin olduğu bu park
meşhur ama pek bir şey yok.Önünde ve caddenin karşı tarafında oynayan Kazak
kadın heykelleri var.
ANI:Sorduğum
adresi kimse bilemeyince benim”Allah Allah” dememden Türk olduğumu anlayan genç
yardımcı olmaya çalıştı.Artık söylemeye gerek yok sanırım.Türkiyede
okumuş.Bana”bakın hemen karşıda Türk Kültürü var.Bayrağınızı görüyor
musunuz”dedi.Aslında önce gitmek istemedim.Yurt dışında ç ok elçıliğin kapısı
bile açmadan derdimi öylesine dinlemişlerdir.Gittiğimde önce Furkan Bey an ile
karşilaştım.Çok sıcak karşıladı.Hemen çay ve hurma ikram etti.Peşine diğer
öğretmen arkadaşlar geldi.Ve müdür bey İbrahim bey ile de tanıştık.İnanılmaz
konukseverdi.Bilet alamıyordum.Başta İbrahim bey olmak üzere tüm arkadaşlar çok
yardımcı olmaya çalıştılar.
Beni şöför ve dil bilen çalışanları ile
otobüs garajına gönderdiler ama alamadık.İbrahim bey”ertesi günü yemeğe
bekliyoruz”dedi.Ben merkezde çıkan yemeği birlikte yiyeceğimizi düşünerek
gittim .Öğretmenlerden Sinan bey ile yakında
ki Divan Türk restoranına gittik.Çok keyifle yemek yedik.yemeklerin çok
lezzetliydi.Sinan beyle birçok konuda sohbet ettik.Şehir hakkında kendisinden
bilgi edindim.kendisine”Buralardan öğrencilerin ülkemizde gelerek üniversite
okumalarını doğru bulmadığımı,bizim gençlerin açıkta kaldığını
“söyledim.Kendisi”bu bir devlet politikasıdır.Bu gelenler ülkelerinin en
öğtrencileri,geleceğin önemli mevkilerine gelebilecek gençler.İlerisi için bu
yatırım yapılıyor”dedi ama bu konuda anlaşamdık.Evet ülkeme her taraftan
gençler gelsin.Dilimi ,geleneklerimizi,kültürümüzü öğrensin.Çok güzel ama bizim
başkalarını hele hele burslu okutacak gücümüz henüz yok.Bir öğretmen olaran
gençlerimizin üniversite kazanmak içişn neler çektiklerine en yakın
tanıklardanım.Sinan bey”isteyen,çalışan herkes Türkiye’de üniversiteye
girer”dedi.Evet en güzel gençlik çağlarını aşırı çalışarak
girerler.değermi?Elin çocukları sıradan bir sınavla burslu okurken bizim
gençlerin çilesi dayanılır gibi değil.Bana göre önce eğitim sistemimiz değişmeli.Gençlerimiz
istedikleri alanda okuyabilecek koşullar oluşturmalı.Sonra dışarıya yardımcı
olalım. isteyen gelsin.Sorun yok.
Bu arada her yıl 45 bin yabancı
öğrencinin Türkiyede Üniversite okuduğunu da öğrendim. Acaba bunlar para
ödeyerek gelseler kaçı okur Türkiyede.Sinan bey parasıyla okuyan olduğunu
söyledi.Olabilir ama ben tesadüfen Türkiyede bu kaday okuyanın içindünü e
parasıyla okuyana hiç rastlamadım.
Kısaca bu konuda Sinan öğretmenimle
anlaşamdık.Gelecek ne gösterecek bakacağız.
Ertesi günü alacaklı gibi utanaraktekrar merkeze uğradım ama tanıştığım molla bilet işimi ayarladığından
öğretmenlerimizi tekrar bir sıkıntıya sokmadığım için sevindim ama bilet
bulamasaydım yine kendileri yardımcı olacaklardı.Hatta gidemesem genç
arkadaşlar kalma konusunda bile yardım edebileceklerini söylediler.Topluca
resim çekinip vedalaştım.
İlk kez ülkemin dışında bir öğretmen
olarak .öğretmenler tarafından bu şekilde ağırlanmaktan çok mutlu olarak gezime
yeni şevkle devam ettim.Hepsine çok teiekkür ederim.
yunus emre türk kültür merkezi,türk
dilini ,kültürünü ve sanatını diğer ülke insanlarına öğretmek üzere 2009’da
kurulmuş.
Bu merkezlerin sayısı 24 ayrı ülkede
şimdilik 30 tane ama sürekli bir yenisi ekleniyormuş.İnternet adresi
Yee.org.tr
Astana’da ki 5 aylık kurs 200
Dolardı.Ülkemde böyle ucuz dil kursu bulsam ben de giderim.
ANI: Türk kültür
merkezinden ayılınca nehir kıyısında gezerken Türkçe konuşanlara rastladım.
Merkezdekileri daha çok problem olmamak
adına kendilerinden Tümen’e otobüs konusunda yardım rica ettim.
Birtanesi İran’da çok tanışmak istediğim
Şii Mollaydı.Kendisi aslında Irak-Necefliydi.İran-Kum’da dini eğitim
almış.Türkiyeden de Kum’da birlikte eğitim aldıkları birçok arkadaşı varmış.
peygamberin soyundan olduğu için
Seyitmiş.Türkçe dahil 7 dili ana dili gibi konuşuyordu.Eşi çalışmasa beni eve
de götürecekti.Çok ta gitmek isterdim.Ben kendisini davet ettim ama “zamanım
yok.gelemem.Buradaki Şiilerin mollasıyım” dedi.
Kazakistan’da 500.000 şii
varmış.Astana’da 10.000 ,Karagan’da da 40.000 şii olduğunu söyledi.
Sohbet sırasında İran’ı çok sevdiğimi ama
kadınların başının kapatılmasından hoşlanmadığımı söyledim.Bana”Hicab bizim
Hatice anamız.Asla kötü söyleme.Bana söz ver”dedi.Ben de “Hicab hakkında kötü
konuşmayacağım”diye söz verdim.
Hemen telefonlar açıldı.yerim
ayrıldı.Ertesi gün de biletim gönderileceğini söyledi.Ama inanmakta
zorlandım.Çünkü çok girişimlerde bulundauk ama bilet alabilmem için sadece
Karagan’a gitmem gerektiğini “söylemişlerdi.
Bu arada karşıdan telefon
beklediğimizden uzun uzun sohbet ettik.Çok komik genç adamdı.Bir mollanın bu
denli neşeli olabileceğine inanasım gelmedi.Arkadaşlarıda kendisini çok
seviyordu.
İnanılmaz sevimli bir insandı.Çok
güldüm.Bir ara”bu nehirde boğulan oluyor mu” diye sorduğumda”oluyor.Bana haber
veriyorlar.Ben de onları toprağa boğuyorum” dedi.
Yine 1eğer burada cüppe giysem bunlar
beni öldürür.Ancak İran’da giyebiliyorum” dedi.
Şiiliği en iyi din olarak canı gönülden
inanmiş ama sözüne bu kadar er insana az rastladım.Ne dediyse yaptı.Teşekkürlerimi
bile kabul etmedi.Allah için yapıyorum dedi.Ona”her Müslüman senin gibi
olsa,dünya güllük gülistanlık olur” dedim.Gerçekten çok iyi niyetli,kalpten
inançlı birisiydi.
Benim din konusunda sorduğum birçok
soruyu uzun uzun açıklayarak anlattı.
Ertesi gün gece bir’e doğru beni yolcu
ettiler.
BORABAY:250 km kuzey batıya doğru
turistik yer.Bizim Bolu-yedigöller gibiymiş.Her taraf su ile çevriliymiş.Başka
sefere kaldı.Gittiğinizde her şey dahil ev günlük fiyatı 2000 T.
Astana→Sibirya(Omsk’a hergün 17:30’da
otobüs var.Novarsibirsike’de var.)
Astana→Tümen (Karagan’dan gelen otobüs
saat gece 12 ‘de Astana otobüs garajına ugrayıp yoluna devam ediyor.6800 T=40
Dolar cıvarı.)Ertesi gün akşam 8 gibi Tümen’de olunuyor.
Bu otobüse çok zor bilet aldık.Ancak
tanıştığım molla ,öğrencisini arayarak bilet aldırıp otobüs şöförü ile
gönderdi.
Astana’da ki otobüs garajından
satmyorlar.Otobüs geldiğinde(Arka tarafa geliyor.) insanlar sıraya girip
parasını ödeyerek güzergah üzerinde gidecekleri yerebilet alıyorlar.Ben yer
kalmaz da gece yarısı ortada kalırım diye çok telaş yaptım ama otobüs
geldiğinde yolcusunu boşaltıp bekleyen herkesi aldı.hergün otobüs yok.Sanırım
gün aşırı var.
Sibirya’ya tren ile direkt veya
aktarmalı tren ilede gidebilirsiniz ama yerler bitmişti.Tümen’e olan aktarmalı
tren biletide pahallıydı.
3-Kazakistan’da bir daha ki seferegezilecek(Özbekistan ve
Türkmenistan’dan geçilecek.
1-Türkistan: Kazakistan-Çimkent’e 2
saat uzaklıkta.Timur’un yaptırdığı “Ahmet yesevi”nin türbesi var.
Ahmet Yesevi’nin hocası “Asla Bab”ın
türbesi de 2.5 saat ileride.
2-Balkaş Gölü
3-Astana’ya 250 km uzaktaki Borabay
gezilecek
yazılarınız iyi güzelde fotoğrafsız olmuyorki
YanıtlaSilMerhaba Almaty Kazakistan turizm gece hayati ve is amacli seyahatlerinizde profosyonel ekibimle sizlerleyiz size nasıl bir hizmet sunuyoruz almaty havaalanindan sizi özel ekibimiz karşılıyor ve daha sonra bizim tarafımızdan önceden ayarlanmış evlerimiz yada hotelimize transferimiz gerçekleşiyor daha sonra Belirli bir sure dinlendikten sonra şehir gezisi ve daha sonra Gece hayatina atiliyoruz Rehberlik Paketimizde (Konaklama Araç ve Rehberlik ) vardır kişisel harcamalar rehberlik ücretine dahil değildir +77084590993 7/24 Whatsapp Numaramiz
YanıtlaSil