3 Nisan 2012 Salı

3 - İNGİLTERE / AVRUPA



İNGİLTERE: Çok imrendiğimiz İngiltere de birçok aile, ekenomik nedenleri ile odalarını kiraya verdiklerine şahit oldum.
Kısaca her şeyde olduğu gibi adı büyük bu ülkenin artı ve eksileri var.Benim ülkemde olmayan, sistemlerini iyi oturtmuşlar.Takdir etmemek olmaz.Ama tüm olumlu yönlerine rağmen ben bu ülkede yaşayamam.Çünkü  benim ülkemdeki tüm olumsuzluklara rağmen dört mevsimin olması ne büyük nimet.Sadece arkadaşınıza hala ”çayı koydum.Atla gel”diyebildiğimiz için ülkemden başka yerde yaşayamam.


İNGİLTERENİN TARİHİ


İngiltere 16.yy den 20.yy a kadar en büyük sömürge imparatorluklarındandı.Dünyanın her tarafından sömürgeleri olduğundan ‘üzerine güneş batmayan imparatorluk ‘olarak bilinirdi.

1.dünya savaşı sonrasında sömürgelerinin çoğunu kaybetti.biritanya adaları üzerindeki toprakların dışındaki yerlerde bamğımsız devletler kuruldu.

Ama eski sömürgelerinden bağını koparmayan İngiltere manevi önem taşıyan , eski sömürgeleriyle ‘İngiliz Milletler Topluluğu’birliğini kurdu.

Sanayi devrimini başlatan İngiltere hala en güçlü ülkelerden.


Churchil , İngiliz parlementosunun genç donanma bakanı iken

Çanakkale çıkarmasında , Türk milletinin direnişi ile yenilince politikadan uzaklaştırıldı.

Ama bu dönem sürekli Hitler’in  ve faşizmin tehlikelerini yazarak dikkat çekti.

Yani Hitlerin yenilmesinde Stalin’in askeri gücü ve Rooselvelt’in (Amerika) ekonomik katkısının yanında Churchill’in faşizme karşı birlik oluşturulmasında rölü büyüktür.Özellikle savaşın zor günlerinde halkının moralini yüksek tutmuştur.


Bugün itibari ile:


1.Biritanya adası: Doğuda ki büyük olan ada


Büyük Biritanya( Great Britain)= İngiltere(London)+Galler=Wales(Cardif)+İskoçya(Edinburgh)


2.Irlanda: Batıda ki küçük ada

İrlanda= İrlanda Cumhuriyeti(Eire…Republic of İreland)(Dublin)+ Kuzey İrlanda(Belfast)



Birleşik krallık=uk…United kingdom of Great Britain and Northern ıreland (ana Ülke)=Büyük Britanya+Kuzey  İrlanda(Belfast)


İngilizlerin çoğu Anglo…sakson asıllıdır.Ülkede çok Asyalı yaşıyor.afrikalıda çok.

2012’de 300.000 Türk yaşıyormuş.Ülkede birçok camii var.1000…2000 dediler ama inanmadım.

Londra’da  yaşayan zengin Araplar iyi para bıraktıkları için İngilizler tarafından hoş tutuluyor




YAŞAM

*Zengin semtleri özellikle Merkez Londra Camisinin etrafında ki evleri Araplar satın almış veya kiralamışlar.

* Köşe başı dükkânları da daha çok Pakistanlılar, Afganlılar vb. çalıştırıyorlar.

* Her yerde Türk’e rastlamak olası.Çok Türk restoranı var.

*Kurallı millet. Buluşmak için bir hafta önce sürekli mesajlaşmak gerekiyormuş

* Nüfus artışı çok az olduğundan çalışacak adam olmadığından insanlar çok geç emekli olmak zorunda oluyorlar.

·                   İnsanlar ilk bakışta gerçekten çok kibar görünüyorlar ama bana yapmacık geldi.Karşısındakilerden hoşlanmasalar bile hoşlanmış gibi davranıyorlar.Yani bu çok kibarlık biraz ikiyüzlülüğüde beraberinde getirmiş.

·                   Sory.Bu kelimeye gıcık kaptım.Aynı Amerikalılar gibi taşa da çarpsalar “Sory” diyorlar.Gerçi çok içten olmasa da bizdeki gibi  kaba olmaktan çok daha iyi.Yine”I don’t know “ da çok kullanıyorlar.Çok iyi bilmedikleri konusunda riske girmek istemiyorlar.Sağlamcılar.

·                   Kiralar çok pahallı olduğundan çoğu aile evlerinin bir odasını özellikle öğrencilere kiraya veriyorlar. Çok rastladım.

·                   Hava neredeyse beş dakika da bir değiştiğinden çok kasvetli. İnsanın içi daralıyor.

·                   Yine havanın kasvetini kadın –erkek çok renkli giyerek dağıtmaya çalışıyorlar sanki.Bizde ki gibi hep koyu renk giymek yok.Çok daha iyi.

·                   İnsanlar  hayat pahallığından hafta boyu çok çalışıp hafta sonu  aşırı içiyorlar.Haklılar da .Bu yaşam ancak böyle çekilir.


EVLER

·       İngilizlere gerçekten saygı duydum. İngilizler, yeşili, çiçeği, hayvanları, eskiyi ve doğallığı çok seviyorlar. Birçoğu bahçe içinde  çok çok eski evlerinde çok az değişiklikler yaparak yaşıyorlar.

·       Evlerin içinde ki tahta aksanlar olduğu gibi duruyor.Galibeladan kalma sürgülü, çengelli kapılar, dolaplar, kullanıyorlar.Normalde İngilizler bir şey atmıyorlar.Çoğunlukla eskiyi tamir ettirip kullanıyorlar.Herşeyi en baştan sağlam yapıyorlar.Bizim gibi yap-boz yapmıyorlar.Çok gördüm çok eski radyo, computur, gibi eski modeller.Yalnız  bu durumda evleri tıkış tepiş am bizdede çok gereksiz tüketim var.Devamlı eldekini at.yeni modelini al.Şunu anladım ki Akdeniz ve Arap kültüründe “Desinler,gösteriş” ön planda.

·       Bir defa bahçe duvarları ya taştan, ya da tahtadan. Bizim gibi çirkin alçıdan değiller. Ama bahçe çitleri yüksek. Komşuları ile ilişkileri yok. Sadece “merhaba”.Bizdeki gibi birlikte bahçe de çay içmek yeme-içme yok.


·       Eve ayakkabı ile girdiklerinden özellikle taban halı ve kilimleri çok kirli olabiliyor ama mutfak ve banyo-tuvaletleri çok temiz.

YEMEK

Genelde sandviç yiyorlar. Ev de pişirselerde her şey hazır alınmış oluyor.Sos+salata veya yoğurt+meyve karışımı  çok yiyorlar.

Sabah kahvaltısında buğday benzeri, konfeks+süt+meyva karışımı yiyorlar.iki dilim de yağlı-reçelli ekmek yiyorlar.


MÜZELER

İngilter de insanlar müzelere gitmeyince bedeva yapmışlar.Genelde 10-17 arası açıklar.Sanırım erkenden müzeleri kapatıyorlar ki turistler şehirde kalabilsin.Ama yine de para almak için birçok showlar  hazırlamışlar.Hepsi boş.

Her müzede çocukların, aileleri ile iyi zaman geçirecekleri boyama, el iş vb.aktivelerin olduğu  adalar var.




LONDON

Avrupa’da bazı ülkeleri birkaç kez gezdiğim halde Londra’ya canım hiç gitmek istemedim.

Vizeye o kadar parayı verince mecbur kaldım gitmeye.Evettahmin ettiğim gibi Amerika’ya benziyor ama bana çok daha güzel ve yaşanır geldi.gerçi ben havaların güneşlendiği, insanların kendilerini dışarıya attığı temmuz 2012’de gittim.Ayrıca ben oradayken olimpiyatlar nedeniyle bazı yerler kapalı, hele yollar kapatıldığından gideceğiniz yere yolu uzatarak gitmek zorunda kalıyordunuz.
Ben bu gezide özellikle ingiltere’ye 2 012 Olimpiyatlar zamanı gittim.Çok iyi organize olmuşlardı.Metro vs. dan çıktığınızda bir adres sorduğunuzda ellerinde tablet bilgisayarlı görevliler  veya ellerinde kiharitalardan gideceğiniz yeri renkli kalemlerle işaretleyen  pembe gömlekli görevliler sizi karşılıyordu.

Her şey tıkır tıkır işliyordu.

Londra’nın evleri harika.Çok eski ama çoğu bir sıra halinde hemen hemen aynı model bahçe içinde .Alt katta oturma odası ve mutfak, üst katta da yatak odaları.Hepsi de çok şirin.

Ayrıca heryer doğal yeşillik.Ağaçlar, çiçekler, böğürtlenler….

Şehrin daha lüx Chelsea, Marylebone vb. semtlerinde  ki çok yüksek olmayan apartmanlar da eski ama çok güzeller.Adamlar bir kere yapmışlar tam yapmışlar.

üzerinde birçok köprü olan “Thames”nehri , şehri kuzey ve güney olarak  ikiye ayırıyor.Şehrin merkezi hemen nehrin kıvrım yaptığı  ve meydanların birbirine yürüme mesafesinde olduğu bölge sayılır.(zone1)





LONDRA ULAŞIM


Londra’nın   merkezi  zone1, zone2, …diyerek halka halka  Büyüyor.Görülecek yerlerin hemen hemen hepsi yürüme mesafesinde zone1..3 arasındadır.

Londra içinde belediye otobüsü, metro(London undergraund) ve yer üstü treni ile ulaşım sağlanıyor.

Londra içi için;

 1.metro, tren, ve otobüs için 1…4 zone  için günlük travel card(Daily travel card)

1) 9.5£(eğer kartı 9.30 dan önce kullanmaya başlayacaksanız)

2) 7£ (Eğer kartı 9.30 dan sonra kullanmaya başlayacaksanız.)

* Çünkü 9.30 a kadar insanlar işe gittiğen yoğunluğu engellemek için böyle bir uygulamaya gitmişler.



2.metro, tren, otobüs için 1…4 zone için haftalık(Weekly travel card) için

1)   Haftalık kart alırsan 41£ (Sadece 1…3 zone için aynı kart 32£.)zaten zone4 de gezilecek pek bir şey yok.Bu haftalık kartla bazı müzeleri de ücretsiz gezebiliyorsunuz sanırım.

3.Günlük sadece otobüs(1 day bus pass) için 4.20£

Haftalık sadece otobüs için18£.Otobüslerde zone yok.istediğin yere kadar gidebiliyorsun


*Kartı tren için alırsanız otobüsü kapsıyor ama sadece otobüs için aldığınız cartı trenlerde kullanamıyorsunuz.

QYSTER CARD: Aynı bizim akbil gibi  bu kartın içine istediğiniz zaman para yükleyebiliyorsunuz.. (bu kart ile otobüse tek biniş 9.30 dan sonra 1.35£ ama kartsız iki katı fiyatta.)

örneğin bir gün içinde sadece otobüs kullanırsanız 4.20£a kadar çekiyor.Ondan sonra ne kadar kullanırsan kullanınız daha fazla çekmiyor.

Ama aynı gün otobüsle birlikte metro  veya yer üstü trenide kullandıysanız 7£ çekiyor.daha fazla kullansan da çekmiyor.

* Gişe de kartınıza para koydururken 9.30 dan önce mi sonramı kullanacağınızı  ve 1 günlük mü, haftalık mı, aylık mı olacağını belirtiniz ki içindeki parayı ona göre ayarlasınlar.


Özetle;

hergün  hepsini  1 hafta boyunca  kullanacağım derseniz  32£ lik haftalık kart almanız en mantıklı.

Ama 4 gün peşpeşe veya ayrı günlerde kullanacaksan günlük almak daha mantıklı.4gün*7£=28£ gibi ödersin en fazla.Haftalık almanıza gerek yok.

planınızı ona göre yapınız.


ŞEHİRLER ARASI TREN VE OTOBÜSLER İÇİN

*ÖNEMLİ:İngiltere’de kesinlikle gideceğin yere tren ve otobüs saatlerini değiştirerek fiyat almalısınız.Çok fark ediyor.

* Öncelikle sadece  tren yollarını gösteren bir harita edininiz.



* Tren için: thetrainline.com

otobüs için: nationalexpress.com  adreslerinden biletlerinizi satın alabilirsiniz.


* Genelde tren ve otobüsler günün farklı saatlerinde farklı fiyatlarda olabiliyor.Her zaman peak time  fiyatlarını öğreniniz.

peak time: saat 10 dan önce çok insanın yolda olduğu , fiyatların pahallı olduğu saatler

Off peak: saat 10 dan sonra fiyatların ucuz olduğu 

o nedenle;

genelde erken saatler iş saatleri  olduğundan erken saatlerde  tren pahallı ama otobüs ucuz oluyor.

Ama tren de bazen öğle saatleri ucuz oluyor.

* Şehirler arası tren fiyatları oldukça pahallı.Örneğin 1 saatlik Cambridge’den londra’nın içi  için 20£ ödedim..

otobüs trenden daha ucuz ama bazı yerlerde tren daha ucuz olabiliyor.Hep sormalısınız.

* tren tek yön pahallı ama gidiş dönüş fiyatı,neredeyse tek yön fiyatı kadar

*Uzun yollarda tren ve otobüslerde bilet parasının yarı fiyatını yarı yoldan önceki yerler için ödüyorsunuz. Ama yarı yoldan sonra nerede inerseniz inin tam bilet parası ödüyorsunuz.

* Çoğu zaman internetten bilet almak daha ucuz oluyor ama her zaman değil.bazen ofis fiyatlarıyla aynı.

Ama bazen otobüslerde çok ucuz promosyanlar yalkalabiliyorsunuz.Reklamları internet sayfasında görünüyor.

*tren biletinizi kullanarak turnikenin açılmasını sağlıyarak içeri girebiliyorsunuz.Yine trenden indikten sonra biletiniz yardımı ile turnikenin açılmasını sağlayıp dışarı çıkıyorsunuz.yani biletinizden daha uzak bir yerde indiyseniz turnikeden çıkamıyorsunuz.Dikkatli olunuz.

Ama bazı küçük yerleşimlerde turnike olmayabiliyor.Bu durumlarda kontrol olabiliyor.

*Biletsiz olduğunuzda yakalanınca ceza büyükmüş.

genelde bir şehirden bir şehre giden trenlere ara istasyondan bile binseniz kontrol oluyor.

Ama küçük yerleşimlerin aralarında  ve kısa mesafe lerde fazla kontrol yok gibi.


BİSİKLET

Turistler için şehrin birçok yerinde bisiklet istasyonları var.

kredi kartın ile bisikleti alıyorsunuz.yarım saatte diğer istasyona bırakırsanız bedeva.Çok rahat yarım saatte diğer istasyona gidebiliyorsunuz. Sonra  bisikleti yuvasına yerleştirmeniz yeterli.

Eğer 1 saat kullanırsanız 1£,1.5 saat 4£,……..1 günlük 50 £.




LONDRA


1.ŞEHRİN MERKEZİ

1) Trafalgar Sguare: Nelson’un 1805’de trafalgar savaşı anısına 1829-1841 de yapılmış.Meydanda Amiral Nelson’un heykeli ve iki tane havuzu var.

A) National Portrait Galeri: 10-18 ve Cuma ve cumartesi 10-21 arası açık.Üçretsiz bu galeri de 1400 lerden günümüzde yapılan portreler var.Türk ressam İsmail Acar’a da ait portre vardı.

B) The National gallery: Üçretsiz bu galeride de Avrupa ressamlarının harika resimleri var.

2) Leicester Square+: Tiyatro, müzikal, sinema, barlar ve gazinoların yoğun olduğu bölge.Hemen gerisinde

ANI:Buralara gelipte bir müzikal , Tiyatro ve Operaya gitmemek olmaz dedim.Tüm gösteri binaları harika.Amerika’da gidememiştim.İçimde kalmıştı.Bir Türk’ün yardımıyla 5 aydır oynayan15£’a”Jersey Boys” müzikaline gittim ama öylesine yorgundum ki hep uyudum. Daha sonra “şigago”müzikalinin biletinin de 20£ olduğunu öğrendim.


3) Covent garden: Sokak gösterilerin yoğun olduğu çok hareketli meydan.Geri gel

4) Piccadilly Circus: Kolon üzerinde eros heykelinin olduğu bu meydan her zaman kalabalık.

5) Soho: Barlar, sex shoplar, stipriz kulüpleri ile gece yaşamının çok canlı olduğu semt.

A) Chine Town

B) Old Compton Street(Gay Sokağı): Burada ki dükkanlarda çok ilginç sex objeleri satılıyor.Vitrinleri gezmek bile insanları şaşırtabilir.

2. ŞEHİR MERKEZİN GÜNEYİ

2 günde ancak gezebilirsiniz.

1)   HYDE PARK VE ÇEVRESİ:


A)  Hyde park: Park gece geç saatlere kadar açık.Çok adını duyduğumdan beklentiye girdim sanırım.çok geniş, çimenlik,yemyeşil , ağaçlık ama bir albenisi yok.Central Park gibi bakımlı değil

a)    Marble Arc: Parkın birçok girişlerinden biri.Büyük gölün çevresinde yürüyüş yapıp

b)   Diana Princess of Wales Memorial Fountain: Diana’nın anısına yapılmış bı havuz gibi çeşme de insanlar Diana gibi çıplak ayakla suyun içinde geziyorlar.

c)    Albert Memorial: Çok görkemli bir anıt

d)   Kensington Palace: Giriş 14.50£.Buckingam sarayından önce krallığın resmi sarayı.Bu eski sarayın içinde pek bir şey yok

ANI: Olimpiyat’ınbazı oyunları bugün bedeva dediler.Nasıl sevindim.Parkta bu alandan içeri girdiğimde sadece yüzme, bisiklet,judo vb. oyunlarının dev ekranlarda halka iletildiğini gördüm.Örtülerini seren hem piknik yapıp hem de oyun seyrediyorlardı.

2)   MÜZELER BÖLÜMÜ

Parktan çıkıp kuzeye doğru yürüdüğünüzde çok güzel ve ücretsiz müzeler var.

A)  Brompton Oratory

B)   Science Museum

C)   Victoria and Albert Museum: British Museum’un küçük versiyonu.Çok güzel.

D)  Türkiye’nin tüm İznik ve Kütahya cinileri sanki bu müzeye gitmiş.Kilim ve Osmanlı objeleri de var.Üzülmemek elde değil.

E)    Natural History Müzesi: fena değil.Pompei’de taş kesilmiş insan ve köpek çok ilginç.Burada dükkanın içinde  yapay deprem oluşturuyorlar.Sonuçlarını görebiliyorsunuz.Buna benzer uygulamalar var.

F)    Harrod : Fayed’lere ait bu devasa  ve çok şık ve abartılı alışveriş merkezi.Mağaza da Mısır objeleri ile dekore edilmiş.Çevrede ki tüm binalar ve caddelerde çok şık.

Harrod’da Diana ile nişanlısı Dodi Fayed ölümleri anısına çeşmeli  bir köşe yapılmış.Resimleri ve Diana’nın nişan yüzüğü var.

3) BUCKİNGHAM SARAYI  VE ÇEVRESİ

1) BUCKİNGHAM PALACE

Bu saray 1873’den beri kraliyetin resmi konutu.Resmi görüşmeler ve kraliyet seromonileri burada yapılıyor.Ama kraliçe burada kalmayıp Cuma akşamından ev olarak gördüğü Windsor şatosuna gidiyor.

*Hepsini içeren biletin ücreti→31.95£.

A) State rooms: 9.45-18.30 (En son giriş 15.45), 18£.Çok ziyaretçi olduğundan toplu alıyorlar.Özellikle tablolar harika.Fotoğraf çekmek yok.Kraliçenin mücevherleri de göz kamaştırıcı.

B) The Quen’sGalery: 9.30-17.30(En son giriş 16.30), 9.25£.Kraliyet kolleksiyounda seçilen eserler sergileniyor.

C) The Royal Neus: 10-17(En son giriş16.15), 8.25£.Kraliyeti tören atlı arabaları ve atlar ile ilgili objeler.

D) Leonordo Da Vinci Anatomisi: 8.85£.Leonardo’nun insan ve hayvan anotomisi üzerine eksizleri  sergileniyor.

E) Nöbet Değişimi: Sarayın bahçesinde askerlerin nöbet değişimi 11.30^da başlayıp 45 dakika sürüyor.Yüzünüz sarayın bahçesine gelecek şekildew yer tutmaya çalışın.

2) James Parkı: Saraydan yürüyerek  geçiliyor.Parkın bitiminde

A) Kabine Savaş Odaları ve Churchill müzesi var.

Parkın bitiminde nehir kıyısına doğru geldiğinde

3)   Horse Guards’ Parade(Başbakanlık Konutu): Aslında burası şehir merkezine çok yakın.O nedenle bu bölümü isterseniz şehir merkeziyle birleştirebilirsiniz.

İçeri giriş var mı bilmiyorum.Olimpiyatlar nedeniyle kapalıydı.Kapısının iki yanında atlı asker nöbet tutan bu binanın sadece diştan fotoğrafını çekebiliyorsunuz.Güneye doğru yürürseniz

4)   Westminster Abbey: Pazartesi,Salı,cumartesi 10.30-15.30;Perşembe, Cuma 9.30-15.30;Çarşamba 9.30-18 ve Pazar günü kapalı.Giriş 16£.

Ünlü kral ve kraliçeleri anıt mezarlarının olduğu bu katedral taç giyme ve düğün törenlerinin yapıldığı yer.Diana’da burada evlendi ve cenaze töreni burada yapıldı.İçi çok görken-mli.İçeride fotoğraf çekilmiyor.Sadece bahçesinde çekiliyor.Karşısında nehir kıyısında

5)   Houses Of Farliamen=Palace Of Westminster+Parlemento Binası ve Big-Ben(Saat kulesi hemen sarayın Bitişiğinde)

Her 15 dakikada bir tur var.

Pazartesi-Cumartesi→9.15-16.30(Çarşambaları değişiyor)

15, 22, 29 Ağustos Çarşambaları 12.15-16.30

*1867’de Abdülaziz burayı ziyaret etmiş.

Köprüden geçip güneye doğru yürüdüğünüzde

*Eğer karaya yani iç kısma doğru yürüseniz “Savaş Müzesi”ne gidebilirsiniz.

6) London Eye(Dönme Dolap): Büyükler 18.90£, çocuklar için 11.10£ ,

British Airways tarafından yaptırılan veher kabini 12 kişilik olan bu dönme dolap turunu 20 dakika da yavaş yavaş dönerek tamamlıyor.Tüm Londra’yı görüyorsunuz.

7)Boot ile Gezmek: Nrhirde  gezi botları London Eye’nin altından veya karşı kıyıdan saat kulesinin altından kalkıyor.Boot lar Tower Köprüsüne kadar gidip geri dönülüyor.geri dönüş biletiniz varsa kaleyi gezip sonraki boot la geri dönebilirsiniz.

Nehir boyu yüeümeye devam ettiğiniz de

8) Royal Festival Hall ve quen Elizabeth hall

Görülecek güzel sergiler bulabilirsiniz.Yürümeye devam

9) Tate  Modern: Ücretsiz olan bu binada Avrupalı ressamların resimleri var.Dali’nin de iki tane rersmin var.

Her sene verilen”Turner Prize”ödülünün sergisi 18 Ocağa kadar “Tate Brittan” da veriliyor.

Köprüden karşı tarafa geçiniz.

10) St.Paul’s Cathedral: Devesa ve çok görkemli

Buradan nehir kenarı yürüyerek veya vasıta ile

11) Tower London: Bu tarihi yapı birçok farklı kule, hendek vb. den oluşuyor.Giriş ücretli.Geciktiğimden içini göremedim.

*Bu güzergahta “Globe Theather” ortaçağ evlerine benziyor.Shakespeare döneminde ki oyunların oynandığı bu yere bir tiyatro yapılmış.

12) Tower Bridge: Çok güzel bir köprü.Köprüyü gezdikten sonra geri gel.

13) Docks(Kanallar): Hemen Tower of London’un yanında ki bu kanallarda yatlar, mağazalar vb. var.Gezilebilir.

2. ŞEHİR MERKEZİN KUZEYİ

1) The British Museum:her gün  10-17.30 ve Cuma günü 120 arası açıkÜcretsiz ve tek kelime ile harika.Gezmekle bitecek gibi değil.Giriş katı ile birlikte 5 kat var.Avrupa ve Asya ülkelerinden çok değerli eserler var.

Dünya ülkelerinin etnografik ve arkeolojik birçok eseri var.

Türkiye’den getirilenler:

17.nolu oda: Likya eserleri

34.nolu oda: İslam eserlerinden birçok Türkiye’den de eserler var.Özellikle çiniler çok çok güzel.Yazarken bile bizim eserlerin buralarda görmek canımı sıkıyor.

54.nolu oda: Türkiye’den Urartu, Hititler gibi eski uygarlıklara ait eserler  muhteşem.

55.-56.nolu oda: Mezopotamya’ya ait eserler var.

Giriş Kat: 1Halikarnas Mozalesi(Dünyanın yedi harikasından biri olan).Mozalenin duvar alınlıkları muhteşem.Kesin görünüz.

2) Madam Tussaud’s ve Planetarium: Giriş 30£ ama dönme dolap ile birlikte alındığında daha uygun oluyormuş.

Ünlülerin balmumu heykelleri var.Sıradan.Bizden Atatürk’ün balmumu heykeli fazla benzemiyor.Hele Atamızın zarif ayakkabılarına  var olanlar hiç uymamış.

Yalnız Atayı, diğer özgürlükçü  Gandi, Mandela ve Martin Luter ile birlikte sergilemelerini sevdim.

Müzeyi ziyaret ettiğinizde farklı gösteriler ve en sonunda da kendi etrafında dönen vagonlara binerek ortaçağ İngilteresini anlatan kısmı geziyorsunuz.

3)  Sherlock Holmes Müzesi:6 £ Baker Streette üç katlı sevimli bu evi gezmek çok eğlenceli.İsterseniz çıkışta kareli şapka ve pipo ile resim çektirebiliyorsunuz.

4) Regent’s Park: Hydy parktan daha güzel.Birçok giriş var.

A) İçindeki gölün etrafını geziniz.

B) Quen Mary’s Gardens: Özellikle gülleri çok güzeldi.

C) Hayvanat Bahçesi: 23£.İçerisi de shovlarda sıradandı.Değmez.

D) Regent’s Canal: Thames nehrine bağlı, 2metre derinliğinde , 13 km uzunluğunda, şehirmerkezine yük taşımak amacı ile 1820’de yapılmış.

Yürümek ve bisiklete binmek çok güzel.Hertarafta böğürtlen vardı ama çok tatsızdı.Kanalda insanlar uzun kayıklar şeklinde ki kapalı botlarla geziyorlardı. 

4) London Central Mosque: Caminin olduğu bu Zengin muhitte yaşayan Araplar camiyi doldurmuştu ama içerde korkunç ayak kokusu vardı.

LONDRA’DA METRO VE BELEDİYE  OTOBÜS İLE GİDİLEBİLECEK  DİĞER YERLER

1)   NOTTİNG HİLL

“Julie Roberts”in “Notting Hill”adlı filmin çekildiği bu yerde “Portebello”caddesi çok ünlü.Birçok antikacı , takıcılar vb.dükkanları ve şirin evleri ile gezmesi keyifli.

Yine bu caddede filmde aşıkların karşılaştığı yer olan“Travel Books” adlı kitabcıyı da görebilirsiniz.

Hafta sonları pazarı ünlü.

2)   CAMDAN TOWN

Eski ahırların olduğu bu bölgede her yer de at ile ilgili çok güzel heykellerle sıra dışı yerleşim..Diğer yerleşim yerlerine benzemeyen bu yer de daha çok dövmeli ve piersingli geçlerin olduğu bölge.özellikle garip heykellerle süslenmiş  dükkanlar çok renkli.       

“Look Camdan Town Market” de birçok dükkan var.Ucuz ve renkli her şey satıldığı bu yerde yok yok….Burada da karşınıza sık sık ilginç at heykelleri çıkıyor.

3)   SAVAŞ MÜZESİ(İmperial War Museum)

Metro ile “Elephant –Castle”de in.1. ve 2. Dünya savaşını anlatan çok donanımlı bir müze.Çanakkale savaşının anlatıldığı ayrı bir köşe var.

*Aslında bu müze dönme dolaba yürüme mesafesinde.

4) LONDON DUNGEONS

Liverpool Street üzerinde turla yürüyerek gezdiriyorlarmış.Bu turda 1666’dan beri işlenen cinayetler  ve büyük felaketler yer gösterilerek anlatılıyormuş.İlgilenenler katılabilir.Bunlardan en ilginci

Karındeşen Jack turu: 1888 yılından beri fahişeleri öldüren Jack’ın bu öldürdükleri kişilerin oturdukları evleri turda yürüyerek 2 saatte gösteriyorlar.Jack  yakalanamamış.Kimse kim olduğunu bilememiş.

5)TÜRK MAHALLESİ(Harringay)

Metro ile “Manor House” de ininiz.Burası sanki küçük İstanbul.İlk 1970’lerde Türkler buraya  gelmiş.Dükkan tabelaları bile Türkçe.Satılanların çoğu Tüekiyeden.Çevrede Türklerin evleride var ama çoğu diğer semtlerde yaşıyorlarmış.

Berber, Taksici, Dişci, Doktor, seyehat acentaları, Döner, Kebabcı, Baklavacı, ne ararsan var.Çoğu doğudan Diyarbakır ve Gaziantepli,Konuştuklarımın çoğu”Buralar yaşanacak gibi değil ama geldik kaldık gidemiyoruz.Aklımızda hep geri dönmek var”diyorlar.


6)   GREENWİCH

·       Milennium dönme dolabının altından kalkan motorla gidebilirsiniz

·       Metro ile North Greenwich ‘e gidip oradan otobüsle Greenwich’e gidebilirsiniz.

·       Üst trenle direkt greenwich’e gidebilirsiniz.

A)  Martime Museum: Ücretsiz ve çok güzel.Titanic’ten kalanbazı objeler de ayrı bir odada sergileniyor.Buradan tepeye tırmandığınızda

B)   The Royal Observatory: 10-16.30 arası açık.7£. 0.boylamın geçtiği yer.

*Burada rasathane ve yine her saat başı ücretliolan gösteri var.

ANI: Ben gittiğimde şansıma burada Londra Olimpiyatlarının engelli at yarışları vardı.Ben de izledim.

Zaten bu kasaba çiçeklerle süslü şirin bir yer.yarişlarda çok güzeldi.İnsanlar hem piknik yapıp hem de yariş izlediler..Buradanda Olimpiyat köyüne gittim.

7)   KEW GARDENS(Kraliyet Botanik Bahçeleri): 9.30- 18.30 ve hafta sonu 9.30-20.30arası açık.16£.Nehir kenarında 120 hektar alan içinde 6 tane cam sera , cafeler, binlerce çeşit  bitkiler var.Gerçekten çok güzel.

Ayrıca ayrı bir ücretle Kraliyet evini de ziyaret edebiliyorsunuz.Kesin görünüz.

8)   HAMPTON COURT SARAYI

Waterloo metro istasyonundan sonra 40 dakika trenle gidiliyor.(Zone6)

10-18 arası açık.Saray 14.50£, bahçesi 5£.Tahames nehrinin kenarında Kraliyet ailesinin en son 1737’de kullandığı tudor mimarisinde ki sarayda ortaçağ yaşantısını  görüyorsunuz.Mutfağı, tenis kortu, kraliyet daireleri, hele bahçeleri çok güzel.

9)   HİGHGATE MEZARLIĞI

10-17 arası açık.3£.Metro ile “Highgate1 durağında inip tepeye tırmanıyorsunuz.yemyeşil ve çok havadar olan bu mezarlıkta başta “Karl marx”olmak üzere birçok ünlü yatıyor.


NOT: Denize girmak istiyorsanız kuzeye Torguay vb. gidebilirsiniz.Yine Londra’ya trenle 1 saat süren Brighton Plajına da gidebilirsiniz.

LONDRA DIŞINDAKİ GÜNÜBİRLİK GEZİLER

LONDRA DIŞINDAKİ GÜNÜBİRLİK GEZİLER
WİNDSOR-STONEHENGE-BATH-OXFORD GEZİSİ

Londra’da turist infodan buralara giden turları öğreniniz.
Londra’dan Windsor-Stone→79£.Aynı gün Londra’ya getiriyor.Bazı turlar Oxford’du da dahil ediyorlar.Aslında siz kemdi imkanlarınızla buraya gideyim derseniz hem daha pahallı hem de zaman yetersiz.Aslında tur da  çok hızlı gezdiriyorlar.
*Yine bazı daha ucuz turlar, Windsor sarayının sadece içini gezdiriyorlar.
Ama bu arada bir yerde kalarak buraları çok daha güzel gezebilirsiniz.Ben Londra’dan kuzeye çıkacağım için Buralara kendi imkanlarımla gittim ve keyfime göre gezdim.
1)    WİNDSOR CASTLE
Giriş 17£ ve ayrıca bahçe için 2£.
Londra→Windsor(Sadece Greenline firmasının otobüsü Victoria istasyonundan hersaatte bir otobüsü var.2 saat, 5.50£.tren de var.)
Saatine göre , gidiş-gelişe göre otobüs fiyatı değişiyor.Aynı saatlerde tren yarım saat sürüyor ama daha pahallıydı.Kontrol ederek alınız.
Ben çantamı Türkçe bilen saraya yakın bir arap restorana bıraktım.Daha sonra daha aşağıda Türk restorana da rastladım.
Bu küçük sevimli kasabanın tam ortasında Yine Thames nehrinin kenarında  kule şeklindeki bu sarayda Kraliçe Elizabeth ailesi ile oturuyor.900 yıldan fazla olan bu saraya her yeni gelen kral ve kraliçe yeni eklemeler yapmışlar.
FİRAR Buraya Japon grobla girmeye kalkınca hemen görevl bana”Siz sanırım grobdan değilsiniz.tek girenler ayrı bir kapıdan giriyor”deyince aptallığımım farkına vardım.Dışarıda yine kullanılmış biletle içeri girerken görevli beni hatırlıyarak özür dilemez mi?

Girişte Kraliçe Mary’nin doğum günü için yapılmış 3 yılda tamamlanabilmiş devesa bebek evi var.Sanıyorum ki bu oyuncakla doyasıya oynamış olsun.Duvarda ki tablolara kadar her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.Oyuncaktan öte küçük bir saray görüntüsünde.
Fotoğraf çekilemeyen saray odaları ve şapel gerçekten çok güzel.
Öyle kalabalık ki grubları ayrı kapıdan alıyorlar.Buradan
a)    otobüsle
Windsor→HeathrowT5-National Express Coach(Çok yakın,77 nolu bld.otobüsü ile)→Salisbury(2 saat, 17£)
b)   Trenle
Windsor→Salisbury(2 saat, 27£)→Stonehenge(20 dakika, otobüs veya çok giden araba olduğu için otostop
Swindon
Oxford
Bath
                                                                            
Windsor
London-VvvvvvixVVictoriavvvVVVviVictoriaVicVictoria
Readdingng
Basingtone
Salisbury
Stonehenge
Westbun
 








En iyisi trenle önce Windsor’dan  Oxford’a gidip oraları gezip Salisbury’ye gelip kalmak.(Oxford’da da kalabilirsiniz.)
Sabah Salisbury’dan  Stonhenge’ye geçip oradan otobüsle  tekrar Salisbury’e gelip trenle bath’a geçmek.
·      Hem Bath’dan hem de  Salisbury’den Stonehenge turları çok daha ucuz.
Ben Oxford’u gezip Reading istasyonuna geri döndüm.Oradan Bath’a  “swindon”güzergahından geçen tren ile Bath’a gidip orada 2 gece kaldım.Bath’dan turla Stonehenge’ye gidip geldim.
OXFORD
Oldukça küçük bu yerleşim.Yine istasyna çok yakın”Bodrum” adlı restoranta çantamı bırakıp yürüyerek şehrin merkezi ve üniversitelerin olduğu bölgeye geçtim.
Bana Oxford Cambridge kadar güzel gelmedi.Burada Thames nehrin şehrin içinden değil dışından geçiyor.
Birçok üniversiteyi gezebiliyorsunuz.hepsi de tarihi binalar ve çok görkemliler.Ama en ünlüsü Harry Poter’in bazı bölümlerinin çekildiği üniversite.
A)   “Alice Harikalar Diyarında”’nın çekildiği üniversiteye giriş2£.
B)   Christ Church Üniversitesi ve Cathedral: Giriş 8.50 £.Üniversiteden daha çok saraya benziyor.Çok görkemli
Oxford Kalesi:Tren bulamam diye detaylı gezemedim


BATH SPA

Şehrin içi yarım günde gezilir.Bu şehir aiçıtaşı denilen yumuşak bir taştan yapıldığı için diğer şehirlerden çok farklı.Zaten zengin bir İngiliz burayı sonradan kurmuş.Bazı ünlüler burada ev alıp satıyorlarmış.Bu ünlülerin evlerini de turlarda gösteriyorlarmış.Çok keyifli şehir.

Bu şehrin asıl önemi 2000 yıllık  ve çok iyi korunmuş Roma hamamından geliyor.Zaten adı da buradan geliyor.

Benim ev sahibimle bu şehrin her yerini yürüyerek gezdik.Şehrin içinde Avon nehri geçiyor.Ama ayrıca da kanallar yapılmış.Bu çok güzel manzaralı kanalları kesin görünüz.Panama kanalı sistemiyle çalışıyor.Bu kanalla insanlar Bristol’a ve Londra’ya botlarla gidebiliyorlar.Nehirde bu  kapalı ve uzun ilginç  ilginç botların görüntüsü çok güzeldi.

A)  Abbey kilisesi: Şehir merkezinde Protestan kilisesi

B)   Roma Hamamı: Giriş 13£.Burada çalışan ev sahibim beni kartını kullanarak gezdirdi.Zaten Baht’ta çalışanlara ücretsiz.Sadece turistler paralı

Bu şehirde üç şifalı su kaynağının en büyüğü olan Roma kutsal kaynağından 3000metre derinlikten geliyor.Suda 43 farklı mineral var.Sabit sıcaklıkta ki bu kaynağa Roma hamamı ve tapınağı yapılmış.

Bu hamam Romalıların M.S 43’te İngiltere’yi işgal etmesinden sonra kurulmuş.Aynı yerde Roma tanrıcası Minevra adına tapınakta yapılmış.Romalılar ülkeyi terk ettikten sonra   hamam ve ve tapınak çökerek yere gömülmüş.Daha sonra         12.yy’da kral hamamı tapınağın üzerine yapıldı.18.yy’da da şifalı suyu içmek için pompa odası yapıldı.

Ancak Roma hamamı 1880’lerde kazılarla ortaya çıkarıldı.

Roma hamamının sergisinde , Roma dönemine ait objeler var.Tanrıca Minevra’nın yaldızlı bronz başı , gorgon kafası alınlığı ve mezar taşları var.

C)   Tarihi Köprü: Nehir üzerinde İtalya’dan model alınmış .Karşısında Marmaris restoran var.Nehrin çevresinde ki parklar da çok güzel.Burada ki müzeler ücretsiz.

D)  Botanik Garden: Yürüyerek çıkılıyor.ücretsiz ve çok güzel.

E)    The Royal Crescent Hotel: 1767-1777 yıllarında yapılan bu yelpaze şeklinde ki bina şu an hotel ve sıra dışı.

Bu hotelden sonra şehre gelirken aynı mimar tarafından yapılan dört tane  yelpaze şeklinde ki binalardan oluşan yuvarlak meydan da çok güzeldi.

*Ayrıca bu şehrin pubları, barları da çok ünlü.Çalışmaktan perişan olan İngilizler içip içip taşkınlıklar yapıyorlar.Yerlerde sürünenler, bağıranlar, dağıtanlar…..

*Turist İnfodan Stonenge turu alabiliyorsunuz.

a) Sadece Stonenge turu→15 £, 3 saat, giriş dahil değil

b) Stonenge+Lacock Village→17.50£, 4 saat, en iyisi

c) tam günlük→32.50£.değmez.Göz boyamalı.Birkaç yer daha fazla yazmışlar o kadar.

Turla gidiyorsanız giriş biletlerini toptan alıyorlar.Siz katılmayınız.Tel örgünün dışından da çok rahat görebiliyorsunuz.Zaten o kadar kalabalık ki giriş te kontrol  yok gibi.Tapınağın etrafı en fazla yarım saatte geziliyor.

STONEHENGE

Giriş 8.70£.

6000 yıl önce buraya getirilmiş 25 tonluk bu yeşilisi taşlar hakkındabilim adamları  kesin bir şey söylenemiyor.Bazıları tanrılara adak adanan sunak, bazıları da aya tapan insanların gökyüzünüizledikleri gözlem evi, bazıları da hasat zamanlarını gösteren takvim olduğunu ileri sürüyorlar.Hatta bazıları da mezar olduğunu iddia etmişler.

Halkanın en dışında ki beş metre yükseklikte ki bu 25 tonluk taşların 400 km uzaktan M.Ö 2800’ler de getirilmesi mümkün görülmüyor.zaten “ Eric Von Döniken” e ait”Tanrıların arabaları”nda da pramitlerin , buranın ve benzerlerinin uzaylılar tarafından yapıldığı iddia ediliyor.

Stonehenge 21 haziran- yaz dönencesi(En uzun gün)gösteriken, bir benzeri olan irlanda’da ki “Newgrange”adlı anıt mezar 24 Aralık-kış dönencesi(En uzun gece)’yi gösteriyormuş.yazar yine Mısır pramitleri ile çok benzerleri olan uzakta ki Maya Güneş tapınaklarının  da uzaylılar tarafından yapıldığını iddia etmiş.

LOCOCK VİLLAGE

Harry Poter’in büyük bölümünün çekildiği çok eski bir o kadar da sevimli köyde geleneksel evler var.Sanki burada insanlar yaşamıyorlar da masalın içindesiniz gibi.resimli kitaplar da ki gibi.Çok beğendim bu köyü.Kesin  bu köyü de içine alan Stonehenge

Turunu almalısınız.

Şöfer Harry poter’in okulu olan büyük ve eski binayı köye girmeden gösterdi.

Bath→Cardiff(Direkt tren 17£, aktarmalı da var.)

CAMBRİDGE

ANI:İtalya’dan Londra’ya uçak beklerken uçağımız rötar yaptı.Arkadaşımın kızı beni nişanlısı ile bekleyeceklerinden çok telaşlandım.Tam telefon açmak için giderken bir genç kız “Sorun ne?Ben yardımcı olabilir miyim?” dedi.Önce pc den mail gönderdik.Sonra kendisi London’da yaşadığı için telefonunun ücretsiz olduğunu  söyleyerek telefon açtık.Arkadaşımın kızı “ya taksi göndereceği ya da gece yarısı olsa da geleceğiz” dedi.Ben kesinlikle kabul etmeyince telefonle beni evinde misafir etmek istediğini ertesi gün London!a göndereceğini söyledi.Anesi İtalyan, babası İngiliz olan bu dünya tatlısı ve sıcak kız gezimin mutlu başlamasına neden oldu.Çok sevdim kendisini.

Çok eski bir evi orjinaline uygun olarak onartmış.Nefisti.tam yaşamak istediğim bir evdi.

Ertesi gün onun bisikletiyle burayı çok güzel gezdim.Zaten proğramım da vardı.gezecektim.

Burada özellikle nehir kıyısında birçok üniversite var.Bazılarını ücretle gezebiliyorsunuz.

A)  King’s College ve The Chapel: Giriş 7.50£.

B)   John’s College ve şapeli: Giriş 4£.

Barok mimari ile yapılmış tüm üniversite binaları çok görkemli.Her üniversitenin de bir şapeli var.Etrafta her milletten öğrenciler.özellikle yabancı öğrenciler gruplar halinde üniversiteleri tanıma turlarıyla da gelmişlerdi.

Nehrin çevresi yemyeşil ve çok bakımlı.Parkları harika.nehirde öğrencilerin harçlıklarını çıkarmak için  kullandıkları tahta boot la gezmek  2 0£.

Buradan trenle

Cambridge→London(1 saat, 20£) Yol manzarası yemyeşil çayırlarda müstakil evler, inekler, doğal ortam harikaydı ama ortalıkta insan göremiyorsunuz.

WALES(GALLER) BÖLGESİ(Tüm ülke 3-4 milyon)

CARDİFF(Başkent)



Halkın bir kısmı ikinci resmi dil olan “galce”konuşuyorlar.

*Dağa gidecekseniz iki gün, sadece şehir içi bir gün yeterli.

1) Şehir Merkezi: Yan yana olan otobüs ve tren istasyonundan yürüme mesafesinde.


A) Cardiff Castle: 11£.Kale şehrin merkezi sayılır. Roma İmparatorluğu zamanında yapılmış.Her gelen yönetim  yeni bir şeyler eklemiş.İçinde ki saray çok güzel.saray kapısının karşısında

B) Mary Street, Wolking Street  de alışveriş, bar, restoran vb. var.

C) Queen Street: Kalenin kapısından sola devam ettiğinizde,sokak sanatçılarının olduğu hareketli sokak.

D) Millennium Stadium: Kalenin aşağı tarafında. 74.000 kişilik devasa yapı. Londra olimpiyatlarının futbol karşılaşmaları burada yapılıyordu.Kalenin arka kısmında

E) City Hall: Görkemli ve güzel bina

F) Milli Müze: Giriş ücretsiz ve çok güzel.Rodin’in harika heykelleri var.

G)Alexandra Garden:  City Hall’un arkasında küçük ve seviml bahçe.

H) Blackweir: Kalenin arkasındaki büyük park.İçinden kanal ve Taff nehri geçiyor.Dinlenmek için harika    


2)   Cardiff bay(Kardif Körfezi): Otobüsle veya yarım saat yürümeyle gidebiliyorsunuz.

A)  Wales Millennium Centre: Bale, Opera, Müzik gösterilerinin yapıldığı çok görkemli  bir yapı.

B)   Techniguest Bilim Müzesi, Doktor kim Müzesi

C)   Çevre parklaı gezebilirsiniz

*Tam limanda denizin ortasında “Bousporus” adlı Türk restorantı var.

*Limandan  kale arası saatte bir botlar işliyor.tek gidiş 3£.Çok içimde kalmıştı.Kesin deneyiniz.Kanaldan geçerek kalenin yakınına kadar gidiyor.

3) Roath park: Kalenin kuzey doğusuda. 45 dakika yürüyerek

Kuğuların , ördeklerin içinde yüzdüğü büyük gölü olan çok güzel bir park.Her taraf çiçek bahçesi.Dağa gidemeyince gölün etrafında yürüyerek telafi ettim.

4) Cardiff dışı Brecon dağı ve treking

Cardiff→Brecon(1.40 saat, gidiş-dönüş7£.!-2 saat ara ile otobüs var. Turist infodan otobüs saatlerini öğreniniz)

Otobüsten”Bcacons Reservoir” de inip 1-3 saatli dağlarda yürüyüş yapabiliyorsunuz.

Aslında planımda Cardiff’te treking yapmak vardı ama ev sahibim havanın kötü olduğunu, dağda yolumu kaybedecebileceğimi ve tehlikeli olduğunu söyleyince vazgeçtim.

Cardiff→Mancshester(Megabus, 6 saat, sadece 5.25am ve 15.15pm)AOtobüse terminalden değilde kalenin arkasında Hilton otelinin yakınlarında ki bir köşeden kalkıyor.Çok ilginç biletinizi internetten alıyorsunuz ama koltuk numarası olmadığından insanlar burada kuyruğa girmiş bekliyorlar.

*Cardiff, london ve gördüğüm diğer şehirler gibi görkemli değil.İnsanların sanki ekonomileri daha düşük gibi geldi.Zaten şehir de daha mütevazı.Yaşayanlar da daha candan.

Aslında dış turizm olmadan dağlarda yürüyüş yapmak çok ünlüymüş.Şu anda sakin bir şehir.


Şehrin içinde yüksek binalar daha çok.dışarıya doğru bagçeli evler var ama Londra’da ki gibi kırmızı tuğladan değil. apı ve pencere çerçeveleri daha süslü.

Şehirde en dikkatimi çeken arap nufusu.Adım başı türbanlı hanımlar görüyorsunuz.

ANI: Ev sahibimin 22 yaşında bebeği olmuştu.Babası kızın “öğrenci olduğu, evlenmeden çocuğu olduğu”söyledi.Zaten kendisi bebek görmekten gelmişti,”Bizde olmaz”deyince”önemli değil”dedi.Ülkemde niçe kızların namus diye öldürülmemelerini düşündüm.

MANCHESTER

Endüstiriyel olan bu şehri sevemedim. Daha daha da çok büyük binalar var.Ama kiremit renkli eski evleri çok güzel.

Şehir genelde sevimli değil. Çok fazla yeşil alan yok.Gezilecek fazla yeri de yok zaman.

*Günlük bilet burada da var ama değmez.1,2,3 nolu ücretsiz

otobüsler birçok yerden geçiyor.

Manchester aynı bizim şehirler gibi bayağı pis şehir.Burada Türk restoran göremedim.Bir İran restoranda Kürt vatandaşa rastladım.”Manchesterliyim”dedi..Türkiyeyi sevmiyor.Buralarda çok özgürlük varmış.Evet ülkemde yeterli özgürlük var diyemeyiz ama ona”olan özgürlük hepimize aynı”dedim ama “Pizzamı yemek istiyorum diyerek tartışmak istemedi.

Manchester’e gittiğim gün öğlene kadar sürekli yağmur yağdı.Bir yer göremedim.Moralim bozuldu.Havasıyla yaşanacak yer değil.

Avrupa da Kürt vatandaşlar çok şımarmışlar.Çoğu nefes almadan  çalışıyorlar.Türkiye’de ki gibi gelme gitmeye zaman da yok.Yine çoğunun da aman aman maddi durumu çok ta iyi değil.Bunlara rağmen buralarda yaşamayı tercih ediyorlar.Buyursun kalsınlar.

*Burada birçok İranlı ile karşılaştım.gençler üniversiteye gidiyorlar.Diğerleri de genelde restoran işletiyorlar.

İranlı Azerilerin Türkçe konuşuyorlardı.

Yine diğer ülkelerden Müslümanlar da çok.Başı kapalılara heryerde rastlıyorsunuz.Afrikalı  zencilerde çoğunlıkta.

1)   Albert Meydanı ve Town Hall(Belediye Binası): Çok eski ve güzel bina.İki katını gezebiliyorsunuz.84 metrelik kulesi harika bina.Yakınında Çin mahallesi var.Yine yakında

2)   Art Galeri: Pazartesi-Pazar 10-17arası acık.Perşembe 10-21.Aslında çok değerli resimler vardı ama artık “Resim görmek istemiyorum “desem de bedeva olunca dayanamıyorum herhalde.Öylesine baktım.

3)   Bcetham Tower: Hilton otelinin yanında  camdan yapılmış devasa kule.Biraz aşağısında

4)   Scince  and İndustry Museum: 10-17arası ücretsiz.Çok detaylı emek verilmiş müze.beş ayrı büyük binada elektronik, uçak, tekstil, tren, endüstri  ayrı ayrı sergileniyor.

5)   Manchester Üniversitesi ve Manchester Müzesi: 10-17arası açık.İngiltere de Manchester’in üniversitesi çok ünlüymüş.

Şehir dışı

6)   İmperial War Museum: Belediye otobüsü veya tramvayla 15-20 dakika da gidiliyor.Görülmesi gereken bu müze ücretsiz.

Nehir kenarında ki bu devesa binanın içinde dünya savaşları resim, objeler, vb. ile anlatılıyor.

Gelibolu’dan da asker miğferi, bıçak, asker yıldızı gibi birkaç obje var.

Her saat başı 20 dakika süre ile duvarlara savaş resimleri yansıtılıyor.

Köprüyü geçince

7)   The Lowry ve karşısında The Lowry Outlet Mall: İçinde galeri, tiyatro vb. olan bir bina.Ben gittiğim de bir karakalem sergisi vardı.

Savaş müzesinin hemen arkasından otobüsle 10 dakika

8)   Trafford Center: Avrupa’nın en büyük kapalı  alış veriş merkezi

9)   Tatton park: Manchester’den Cardiff’e giderken yarım saat.Birçok aktivitelerin olduğu bu park güzelmiş.İçinde çok eski malikhane, çiftlik, çiçek bahçesivb. Varmış.Benim bu şehirde keyfim kaçtığı için canım gitmak istemedi.

Manchester→Liverpol(Otobüs, saatine ve otobüs firmasına göre 2-7£ .)

LİVERPOL

Bir günde gezilebilir.Ben iki gün kaldım.

Ulaşım: Burada da günlük pass bilet var

Dukw→2.dünya savaşında kullanılan sarı renkli, hem denizde hem de karada giden bu araçlarla da eğlenceli şehir turu yapabilirsiniz.

800 yıllık bu şehir Avrupa’nın kültür başkenti seçilmiş.Manchester’den sonra nehir kenarı bu şehri hava da güzel olunca bayağı sevdim.

Otobüs veya trenl’den  hemen şehrin merkezine iniyorsunuz.

1. Şehir Merkezi

*tren istasyonu binası görülmeye değer.karşısında

A) St. George’s Hall: 170 yıllık bu bina çok görkemli.Giriş 2£.üçünçü kata çıkmayı unutma.Ayrıca burada konser salanu  da var.Hemen arka tarafında

2) Walker Art Gallery: 10-17, ücretsiz.Avrupa’nın en iyi galerilerinden biri.13.yy’dan kalma tabloları gördükten sonra bekci ziyaretçileri tam çıkarırken gözüme en sevdiğim ressamımız”Osman Hamdi Bey”in tablosu ilişti.Çok mutlu oldum.bekciden zorla 3-4 dakika daha izin alıp doyumsuz ışık oyunlarını seyrettim.Siz kesin gidiniz.doyasıya bakınız.Galerinin yanında

3) Müze: 10-17arası açık.Girmedim.yürüyerek

4) Mathew Street-Cavern Clup: Beatles’in ilk müziklerini çaldıkları klüp

5) China Town: Shangay’dan gelen tak oldukça güzel.

6) Liverpool Cathedral: Protestan

7) Metropolitan Cathedral: Katolik

Tekrar George’s Hall’a dönünüz.Hemen önünden kalkan ücretsiz kırmızı otobüsle 2 durak sonra


2. Albert Dock

Nehir kıyısında  ki bu bölge Unesco’nun dünya mirasında.gerçekten gezilmesi çok keyifli.Tam birgün burada geçirebilirsiniz.

Liman 1846’da Prens Albert tarafından açılmış.Birçok müze,arena,alışveriş merkezleri,kongre salanlorı,sergi salonları var.En önemlileri

1)Martime Museum(Denizcilik Müzesi): Ücretsiz ve görülmeye değer.Titanic, Lusitanra ve Empress gibi ünlü yolcu gemilerinin çok büyük ve detaylı maketlerinin yanında hikayeleri de anlatılıyor.

2) tate Liverpol: Sergi salonları varmış.Girmedim

3) Beatles Story: 9£.Girişin biraz ilerisinde  çıkış var.1960’larda yıldızları parlayan John, George, Ringo ve Paul adlı gençlerin kurdukları müzik topluluğunun hikayeleri resim, dökümanlar, objelerle anlatılıyor.Grup üyelerinin birçok eşyası , özellikle müzik aletleri de sergilenen zengin bir müze.

4) Museum Of Liverpool: Girmedim

5) Mersey Ferries

A) Bu binanın önünden ücreti gidiş-geliş 4£ olan botlar kalkıyor.40 dakika nehirde karşı tarafta iki yere uğranarak yolcu bırakılıp –alınıp geri dönülüyor.Nehirden  şehrin manzarası için bu tura katılabilirsiniz.

B) Elvis Presley Müzesi ve Beatles Story: Binanın üst katında sanırım giriş 3£.Elvis Presley’in yaşamını ve eşyaları sergileniyor.Yine devamında Beatles’e ait fotoğraflar sergileniyor.

6) Binanın hemen arkasında yan yana üç tane gotik görkemli bina var.

a)Royal Liver: saat kulesinin tepesinde şehrin sembolü “liver”kuş heykeli var.

b)Cunard

c) Fort of Liverpol

*”Süperlambananas” adlı kuzu-muz heykelleri burada  ve şehrin bazı yerlerinde sergileniyordu.Genetiği ile oynanmış yiyecek ve olayları anlatıyormuş.

*Diğer dockları da gezebilirsiniz

3.Liverpol Stadyumu ve Müzesi

George’s Hall’ın yakınından , sadece 17 ve 27 nolu otobüsle 15 dakika da gidiliyor.

45.000  kişilik bu stadyuma giriş ücreti 9.55£.

Müzesin deİstanbul’da  2005’teoynanan Liverpol-Milan  maçının fotoğraflarıda var.Aynı biletle grup olarak yarım saatlik stadyumun içini gezdiriyorlar.

Liverpol→Lancaster(Tren, 1.10 saat, 17£, bu tren Wigan’da hızlı terene aktarılıyormuş.)

Liverpol→Lancaster(otobüs, 5 saat, 9£, günde iki kere otobüs var.otobüs tekrar Manchester’e gelip oradan yoluna devam ediyor.


LANCASHİRE BÖLGESİ

LANCASTER

Londra’nın tersine burada evler kırmızı tuğladan değil de taştan.şehre çok otantik bir hava vermiş.Küçük ve sevimli şehir.İçinden Lune nehri geçiyor.yetmemiş bir de kanal yapmışlar.

1)   Lancaster Castle: Şehrin merkezinde çok eski görkemli bu kaleyi turla bir saatte 5£’ya gezdiriyorlar.Ben sıkılınca turun yarısından ayrıldım.Hemen yanında

2)   Priory Church

3)   Martime Museum: Emeklilere 2£ amaçok benzerlerini gördüğümden girmedim.

4)   St.Peter’s Kathedral

5)   Williamson Park: Biraz tırmanılarak çıkılıyor ama çok değer.şehrin manzarası buradan harika.İçinde

A)Ashton  memorial: 1/2£.tepesine çıkıp manzarayı buradan da seyredebiliyorsunuz.

Ben bisikletle parkın içinde çok keyili gezi yaptım.

6)   Kanal Turu: Yürüyerek kanal boyu evler ve ilginç yaşamı görebilirs,iniz Kanala bakan bahçelerde insanlar balık tutuyorlar.

7)   Lancaster→Morecambe(3 km, bisiklet veya yürüme)

MORECAMBE

Harika manzarali bisiklet yolu ile deniz kenarında ki bu şehre geldim am kumsalda insanlar güneşleniyordu ama deniz yoktu.İnsanlar balçıkta yürüyüş yapıyorlardı.Gel-git olayından deniz çekilmişti.Ancak akşama doğru biraz şehre yaklaşmıştı.

Bu şehirde kordon boyu yürüyüş yapmak pek keyifli.şansıma burada ki ev sahiblerimde kordon boyunda çok eski sevimli evde oturuyorlardı.Zaten kordon boyu evler Victoria dönemine ait.En az 150 yıllık.Hepsi çok yaşanasıydı.Ev sahiblerimle çaydan sonra araba ile(Bisikletle de gidilebilir, yürünrbilir de)şehrin batı ve doğu yakasını gezdik

A)  Heysham: Çok şirin bir köy.Tepede deniz kenarında  11.yy’dan kalma eski kilise , mezarlıklar ve duvarlar var.Köyün içi çiçeklerle donatılmış.

CUMBRİA-LAKE DİSTRİCT(Göller Bölgesi)

Tüm göller bölgesi, yemyeşil çayırları, inekler, koyunlar , rengarenk çiçekler ve taş evleriyle  aynı tablo gibi.şansıma hava da çok güzeldi.keyifle gezdim.

*Göller bölgesinde kalacaksanız Lancaster da ve Carlisle veya Edinbur’ta kalmanız yeterli.

Ulaşım

1)   Göller bölgesini gezmek çok kolay.İngiltere’de ucuz ulaşım ve kolay gezi yapabildim.

Lancaster’den birkaç firma hergün göller bölgesine otobüsleri kalkıyor.Ben “555” adlı halk otobüsünden bir günlük(İki günlük te var)10£ ‘a bilet aldım.Bir gün içinde güzergah üzerinde istediğiniz kadar in-bin yapabiliyorsunuz.Tabii isterseniz aynı gün geri dönebiliyorsunuz da.Ben 8.10’da kalkan ilk otobüsle yola çıktım.Hemen hemen Her duraktan saatte bir sonraki otobüs geçiyor.Lancaster otobüs terminalinden zaman çizelgesi alarak planınızı yapabilirsiniz.

Lancaster→Winderme(1.40 saat, )→Ambleside(15 dak.→Keswick(45dak.)→Carlisle(1.15 saat,son otobüs 18.20)

*otobüs saatleri hafta içi ve hafta sonu na göre değişiyor.hafta sonu daha ucuz.

2) Göller bölgesini bisikletle de gezebiliyorsunuz.Bisikletliler için ayrı bir otobüs kalkıyor.Sorunuz.

WİNDERMERE

En güzel, en hareketli göl kenarı kasaba.Burası otobüsten inince göl kenarına 20-30 dakika yürümek zorundasınız.otobüste var ama zamanınız varsa yürüyebilirsiniz de.harika taş evleriyle şehir içi çok güzel.

Ben burası için 4 saat ayırdım ama 2-3 saat yeterli.Göl kenarına farklı yoldan gideyim derken yolu çok uzattım.otobüsten indiğinizde turist infodan önce harita alınız.

1)   Orrest Head Viewpoint: Bu tepeye 15-20 dakika tırmanarak çıktığınızda göl manzarasına hayran kalacaksınız.Geri geliniz.

2)   Boyness Lake: Yürüyerek 20-30 dakika.Göl kenarı çok hareketli.Göl de yüzebiliyorsunuz da.Gölde kano yapanlar, motorlularla, yelkenlilerle gezenlerle dolu.En keyiflisi de gölde gezi botlarıyla gezmek.

a)Eğer 3-4 kişi kayık kiralarsanız kürekleri siz çekmek zorundasınız.20£.

b) Blue Cruise→45 dak.7.20£.Ben bununla gezdim.

c) red Cruise→75 dak.9.75£.

d) Yellow Graise→90 dak.10£.


ABBLESİDE

Göle daha yakın.15 dakika yürüme mesafesinde.Buraya uğramasanız da olur.Yol üstü daha güzel yerleşimler var.

KESWİCK

Burada da duraktan göl kenarına 15 dakika yürümeniz gerekiyor.Manzara en güzel burada..Gölün arkasında dağlar harika görünüyor.Şehrin içi de çok güzel.Göl kenarında ki yürüyüş yolu da çok keyifli

*Her yerde aynı fiyatla boot turu yapabiliyorsunuz.

Carlisle→Edinburg(her saat tren var, 1 saat, 25£.Her saat “x95” belediye otobüs te var,6.5£.)

Otobüs English street’ten belediye otobüs durağından kalkıyor.

Lancaster’den göller bölgesine gelirken manzara muhteşemdi.Edinburg’a giderken daha da güzelleşti.

2 yorum:

  1. Harika bir yazı olmuş , eksik bilgilerim varmış .Eminim gezimizde fark yaratacaksınız. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Selam,sizden bunlaeı dutmak çok güzel.Gezerken not almak emek istiyor.Bir gezgin arkadaşıma yardımcı olduğumu duymak yeterli.İyi gezmeler.

    YanıtlaSil